2014 / 17 A L M A N Y A D A B U A Y H A Z İ R A N 2 0 1 4 BU SAYIDA: POLİTİK GELİŞMELER SOSYAL GELİŞMELER EKONOMİK GELİŞMELER FİRMA HABERLERİ



Benzer belgeler
HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı.

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

DÜNYA DA BU HAFTA ARALIK 2015

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

EUR-USD. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar

ABD'den NATO ülkelerine ültimatom: Savunma harcamalarını arttırın

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

GÜNLÜK BÜLTEN 12 Haziran 2014

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Dünyada silahlanma artıyor, Türkiye 20'nci sırada

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Sektör Haberleri 22 ARALIK 2017

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

OYDER, Bursa'da 22. Diyalog Toplantısı'nı gerçekleştirdi

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

11-16 ŞUBAT DEMİR CEVHERİ PİYASA FİYATLARI

GÜNLÜK BÜLTEN 13 Haziran 2014

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

İSTANBUL 2018 YILI İLK 12 AY TÜRKİYE İSTANBUL 2017 ye Göre

Basın Bülteni Release

Son 5 yıldır Orta Doğu pazarında %48 gibi bir Pazar kaybı yaşayan Türkiye, bu pazarı tekrar kazanabileceği değerlendirilmektedir.

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

Dünyada Enerji Görünümü

AB, 2030 İKLİM VE ENERJİ PAKETİ ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARDI

TR 71 BÖLGESİ 2013 YILI İHRACAT RAPORU AHİLER KALKINMA AJANSI

Araştırma Notu 12/124

Basın Bülteni Release

NATO'yu nasıl bir gelecek bekliyor?

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

Değerli İhracatçılar, Değerli Basın Mensupları,

GÜNLÜK BÜLTEN 20 Haziran 2014

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE 2040 A BAKIŞ

Mayıs Ayı Tekstil Gündemi

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

ABD Büyükelçiliği Ekonomi Müşaviri Treiber den SGK ya ziyaret

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Bir Önceki Gün. Bir Önceki Ay. Bir Önceki Gün

Araştırma Notu 15/179

2014 dünyanın en sıcak yılı olabilir

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10

Enerjide yüksek ithalat ekonomiye büyük risk

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu

SGK ve TİKA İşbirliğiyle Sosyal Güvenlik Tecrübeleri Yurtdışına Aktarılacak

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Çalışanların yüzde 94 ü yurtdışında yaşamak istiyor!

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 11 Ağustos 2014

Serbest ticaret satrancı

Aylık Dış Ticaret Analizi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2011 OCAK - ARALIK İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

ŞUBAT AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan a Resmi Bir Ziyaret Gerçekleştirdi

ALMANYA VE FRANSA NIN NÜKLEER KARARININ ARDINDAN

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

BUĞDAY RAPORU

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

TÜRKİYE DE BU HAFTA EYLÜL 2015

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

24-28 Mart2014 PİYASALARDA HAFTANIN ÖZETİ VE GELECEK HAFTA

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

15 Ekim 2014 Genel Merkez

Enerji Verimliliği Forum ve Fuarına Enervis Çıkartma Yaptı

AVRUPA'DA OTOMOBİL SATIŞLARINA BREXIT FRENİ

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz 2013

INCOMING TURİZM RAPORU / ARALIK 2017

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

ENERJİ GÜNDEMİ. 02 Matthias SAYI 31 KASIM Brückmann'dan Ankara Ziyareti. Enervis VAP danışmanlığı ile, enerji verimliliği projelerinizde

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Yakın n Gelecekte Enerji

DÜNYA SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ

Lojistik. Lojistik Sektörü

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

ENERJİ GÜNDEMİ SAYI 57 MART Enervis, 10. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı'nın iki farklı etkinliğinde konuşmacı olarak yer alıyor

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

Türkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Transkript:

2014 / 17 A L M A N Y A D A B U A Y H A Z İ R A N 2 0 1 4 BU SAYIDA: POLİTİK GELİŞMELER SOSYAL GELİŞMELER EKONOMİK GELİŞMELER FİRMA HABERLERİ TÜSİAD BUSINESSE UROPE ÜYESİDİR - AVRUPA ÖZEL SEKTÖR KONFEDERASYONU MERKEZ : 46 Meşrutiyet Caddesi Tepebaşı 34420 Istanbul Türkiye Tel : 90 212 249 11 02 Faks : 90 212 249 09 13 ANKARA : 39/4 İran Caddesi Gaziosmanpaşa 06700 Ankara Türkiye Tel: 90 312 468 10 11 Faks: 90 312 428 86 76 AVRUPA BİRLİĞİ : 13 Avenue des Gaulois 1040 Brüksel Belçika Tel : 32 2 736 40 47 Faks : 32 2 736 39 93 ALMANYA : 28 Märkisches Ufer 10179 Berlin Almanya Tel : 49 30 28 87 86 300 Faks : 49 30 28 87 86 399 FRANSA : 33 Rue de Galilée 75116 Paris Fransa Tel : 33 1 44 43 55 35 Faks : 33 1 44 43 55 46 A B D : 1250, 24 th Street N.W. Suite#300 Washington DC 20037 USA Tel : 1 202 776 7770 Faks : 1 202 776 7771 ÇİN: Lufthansa Center,EUCCC/C-319, 50 Liangmaqiao Rd, Chaoyang-Beijing 100125 T: 861064622066 F: 861064623206 www.tusiad.org

Politik Gelişmeler Alman varlığı sembolik mi? Almanya BM'in dış misyonlarındaki en büyük finansörü ancak Alman Ordusu dış misyonlara asker göndermede çekimser. Bu da akıllara 'Almanya'nın dış misyonlardaki varlığı sembolik mi' sorusunu getiriyor. Alman Ordusu gelecek 12 ayda da Mali'de istikrarın sağlanması için bölgedeki varlığını sürdürecek. Federal Meclis aldığı kararla, Alman Ordusu'na bölgeye 150 kadar asker gönderme yetkisi verdi. Meclis aynı zamanda Lübnan açıklarındaki askeri birliklerin görev sürelerini de uzattı. Ancak Almanya yurtdışı misyonlarına personel yerine daha ziyade mali destek sunarak katılıyor. Almanya, Birleşmiş Milletler'in barışı koruma misyonunlarındaki en büyük finansör ülke konumunda. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre, barışı koruma misyonlarına Almanya'dan aktarılan kaynak yüzde 7,1 oranında. Ancak personel konusunda diğer ülkelerin gerisinde bulunuyor. 220 Alman askeri BM'in beş barışı koruma misyonunda görevli. Bunlardan ikisi Batı Sahra'daki Minurso Misyonu'nda, 10'u Güney Sudan'da, 12'si Sudan'da, 86'sı Mali'de, 123'ü Lübnan açıklarındaki barışı koruma misyonlarında görevli. Oysa bu bölgelerdeki misyonlarda 10 bin civarında asker bulunduruluyor. Alman askerlerinin bu misyonlardaki sayıları yüzde bir oranında bulunuyor. Bölgedeki ortamın gerginliği hesaba katıldığında aslında Almanların buradaki askeri mevcudiyetlerinin sembolik anlam taşıdığı sonucu çıkıyor. Bilim ve Siyaset Vakfı Güvenlik Uzmanı Christian Mölling de bu görüşü paylaşanlardan. Mölling, kriz bölgelerine yönelik askeri müdahalelerin bölge halkından tepki göreceği endişesiyle Alman hükümetinin askeri birliklerinin sayılarını artırmadığını söylüyor. Mesaj şu; Biz katılıyoruz ama çok fazla işin içine girmiyoruz. Ama bu denli büyük sorunların bulunduğu bölgede Almanlar bu kadar az sayıdaki askeri gücüyle ne kadar etkili olabilirler? Almanya Federal Meclisi'nin ordudan sorumlu üyesi Hellmut Königshaus'a göre Alman askerlerinin kriz bölgelerindeki etki ve görevleri hayli fazla. Königshaus, şu bilgileri veriyor: "Neden Almanya bu kadar önemli misyonlara nisbeten daha az askerle katılıyor diye soracak olursanız, dünyada başka misyonların da varolduğunu göreceksiniz. Mali'de Almanya bizzat askeri ve güvenlik güçlerinin eğitimlerinin verildiği EUTM'de etkili çalışmalar yapıyor. Yani konuyu bir bütün olarak görmek gerekir. Böyle bakıldığında sanırım Almanya'nın katkısı hayli fazla." Königshaus, ordunun kapasitenin sınırlı olduğunu da vurguluyarak, iki Almanya'nın birleşmesinden sonra Alman askerlerinin sayılarının 600 binden 180 bine gerilediğini belirtiyor. Königshaus düşüşün özellikle 2011 yılında askerliğin zorunlulu olmaktan çıkmasıyla arttığına işaret etti. Neden çekimser? Almanya tıpkı diğer AB ülkeleri gibi NATO ve AB misyonlarında yer alıyor. BM misyonlarına karşı ise bir çekimserlik söz konusu. Dış misyonlarda görev yapan Alman askerlerinin toplam sayısı 4 bin 450 civarında bulunuyor. BM misyonlarına karşı sergilenen çekimser tavrın iki nedeni olduğunu - 2

kaydeden Mölling, "Bunun altında yatan sebep, Batı, bir bütün olarak Avrupalılar, Birleşmiş Milletler'in çizdiği çerçevenin içine girmek istemiyorlar. BM operasyonlarında kontrol mekanizmalarının önemli kısmını BM ana karargahına devretmek durumundalar. Oysa Avrupalılar askeri birliklerinin kontrollerini ellerinde bulundurmak istiyorlar. Ayrıca operasyonlarla birlikte, politik mesajlar da vermek istediklerinden bir BM operasyonunda bayraklarını etkili şekilde gösteremiyorlar. Ne kadar az ülke bir misyona katılırsa, bayraklarını da o denli fazla sallayabilirler" diye konuştu. Bu durum akıllara, acaba Alman ordusu bu tür misyonlara hazır değil mi sorusunu da getirdi. Nitekim BM, Mali'de gelecekte Alman ordusuna ait nakliye uçakları Transall'leri kullanmayacağını açıkladı. Spiegel Online sitesi ise Alman askerlerinin de bulunduğu patriot uçaksavar birliklerinin Türkiye'den çıkarılacağını duyurdu. Gerekçe olarak da Alman ve Hollandalı askerlerin yetersizlikleri gösterildi. Bu görüşlere Christian Mölling kesinlikle katılmıyor. Ancak Hrıstiyan Demokrat B,rlik Partisi CDU'nun asker kökenli milletvekili Roderich Kiesewetter ise önceki gün federal mecliste Alman ordusunun gereksinimleri olduğuna işaret ederek, Avrupa ülkelerini güvenlik anlayışlarını sorgulamaya davet etti. İnternet bağlantısı için ABD, NATO'ya daha fazla destek istiyor Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen Washington'da görüşmelerde bulunuyor. Askeri harcamalara ayrılan bütçenin artırılması, gündemin başlıkları arasında. Savunma Bakanı Ursula von der Leyen ABD'li mevkidaşı Chuck Hagel ile bir araya gelecek. Ukrayna krizinin öne çıkması beklenen görüşmede, İngiltere'nin ev sahipliği yapacağı NATO zirvesinin hazırlıklarının gözden geçirilmesi öngörülüyor. Afganistan ve Irak'taki gelişmeler, ikili görüşmelerin bir başka gündem başlığını oluşturuyor. Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Atlantik Konseyi'nde (Atlantic Council) Avrupa'nın güvenlik politikaları konulu bir konuşma yapacak. ABD yönetimi, Ukrayna'daki gelişmeleri gerekçe göstererek NATO müttefiklerinin savunma bütçelerini artırmalarını istiyor. Savunma harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 2 seviyesine çıkarılması talep ediliyor. Almanya'da bu oran yüzde 1,3 dolayında. Bakan von der Leyen, aralık ayında göreve başladıktan sonra Afganistan, Mali, Senegal, Cibuti, Lübnan ve Türkiye'deki Alman askerlerini ziyaret etmişti. Savunma Bakanı, Almanya'nın BM barış misyonlarına daha fazla katkı sağlaması gerektiğini savunuyor. İnternet bağlantısı için İki 'eski dost' : Türkiye ve Almanya Türkiye-Almanya ilişkileri, Dışişleri Bakanı Frank- Walter Steinmeier in İstanbul gezisiyle 'yeni bir güç' kazandı. Alman Cumhurbaşkanı Gauck Nisan sonu gelmişti Türkiye ye. Türkiye de özellikle Twitter yasağının yarattığı eleştiri dalgası yükselirken, Gauck da İfade ve basın özgürlüğü konularında ciddi endişelerimiz var. Türkiye de - 3

demokrasi tehlikede diyerek Türk hükümetini karşısına almıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan da, Daha kendisini rahip sanıyor çıkışıyla karşılık vermişti Gauck a. Sadece bu sözlü atışmalarda kalmamıştı gerginlik. İki ülkenin dışişleri bakanlıkları da birbirlerine eleştiri yüklü notlar iletmişlerdi. Sonrasında Erdoğan Almanya yı ziyaret edip, gerilimin dozunu düşürmeye çalıştı ancak Almanya ve Türkiye nin özellikle AB içindeki yakınlıklarının ciddi zarar gördüğü yorumları halen yapılıyor. Karşılıklı adımlar Şimdi gözler Steinmeier in ziyaretindeydi. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Türkiye- Almanya Stratejik Diyalog Mekanizması 2. Toplantısı için İstanbul a geldi. Steinmeier ve Davutoğlu, iki ülke heyetlerine başkanlık ederken, temel hedeflerinin karşılıklı güven konusunda hiçbir sorun olmamasıydı. Ve bunu da birbirlerine açıkça ilettiler. Özellikle Irak krizinin tırmandığı bir zamanda Steinmeier in Türkiye ye gelmesinin ve iki ülkenin stratejik diyalog konulu bir toplantı yapmasının önemli olduğuna dikkat çeken Türk diplomatik yetkililer, basın toplantısında "Ortaklığa ve işbirliğine dayalı" mesajların verildiğini hatırlatıyor ve bu mesajlardan önce neler konuşulduğunu şöyle özetliyor: -Taraflar, 250 yıllık bir geçmişi olan diplomatik ilişkilerin daha da geliştirilmesi için karşılıklı adımlar atma konusunda fikir birliğine vardı. Bu noktada; hükümetlere siyasi kavga lardan çok ortak projelere odaklanılması konusunda çağrıda bulunulacak. -Demokrasi ve özgürlükler konusunda Almanya nın Türkiye ye yönelttiği eleştiriler dün olduğu gibi bugün de karşılıklı güven temelinde ciddiye alındı. Reformist adımlar ve iyileştirmeler için Alman hükümetinden öncelikle destek istendi. -Almanya da yaşayan ve sayıları 4 milyona ulaşan Türkler, iki ülkenin gönülden bağlılığının en iyi göstergesi. Ticarette Türkiye nin birinci partneri olan Almanya, Türk turizmine verdiği öneme de vurgu yaparak iki ülkenin bağlılığını güçlendirmek için yeni projeler geliştirecek. Irak ta ne olacak? Steinmeier ve heyetinin Türk heyetleriyle yaptığı toplantılarda en önemli gündem maddesini Irak oluşturdu. Türkiye ve Almanya nın NATO içindeki güçlü birlikteliği ne dikkat çeken Dışişleri Bakanlığı nın, Steinmeier e Irak konusunda uluslararası toplumdan ortak bir stratejik karar bekledikleri mesajı verdiği belirtildi. Tük hükümetinin Suriye konusunda olduğu gibi Irak konusunda da uluslararası toplumun hareket edememesi ihtimalinden endişe ettiğini de Steinmeier e ilettiğini belirten Türk diplomatik kaynaklar Steinmeier in bu endişe karşısında "Kimse sivillerin ölmesini istemiyor" yanıtı verdiğini belirtiyor. Irak-Şam İslam Devleti Örgütü nün (IŞİD) Irak taki ilerleyişinin mutlaka durdurulması ve daha fazla can kaybı yaşanmaması konusunda Steinmeier ile Davutoğlu nun birleştiğini anlatan aynı yetkililer, bu konuda uluslararası diplomasi trafiğinin daha yoğun yaşanacağı bir haftaya girildiğine vurgu yapıyorlar. İnternet bağlantısı için - 4

Erdoğan'dan Irak eleştirisi Viyana'da Avusturya Türkleri'ne hitap eden Erdoğan, Batı dünyasını Irak'ta yaşanan dramı sadece izlemekle eleştirdi. Erdoğan, Avusturya basınına da eleştirilerde bulundu. Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Avusturya Başkanlığı'nın 10'uncu yılı etkinliği kapsamında Viyana'da Albert Shultz Halle'de bir konuşma yaptı. Hiç kimsenin Türkiye'nin büyümesinden korkmaması gerektiğini söyleyen Erdoğan, Yeni Türkiye Avrupa için büyük bir imkândır, önemli bir fırsattır. Yeni Türkiye Avrupa'nın önemli bir seçeneğidir, çıkış yoludur. Avrupa'nın dünyaya, doğuya ve Müslümanlara açılan yegâne sağlam kapısıdır ifadelerini kullandı. Konuşmasında Irak'taki krize de değinen Erdoğan, Irak'ta bir insanlık dramı yaşandığını söyledi. Erdoğan, Şu anda Irak yanıyor. Iraklı kardeşlerimiz bir kez daha insanlık dramı yaşıyor. İnsanlar bir kez daha evlerini, şehirlerini terk ediyor. Bir kez daha çocuklar ölüyor, kadınlar ölüyor, masum siviller hayatını kaybediyor. Dünya yine seyrediyor, Avrupa yine seyrediyor ama biz o ateşi söndürmek için bir anne şefkatiyle, bir baba, bir ağabey merhametiyle ateşin üzerine gidiyor, Irak'taki herkese 'durun siz kardeşsiniz' diye uyarılarımızı yapıyoruz ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, Avusturya medyasına da eleştirilerde bulundu. Erdoğan, Bakın buradan Alman medyasının izinden giden Avusturya medyasına samimi bir tavsiyede bulunuyorum. Biz siyasi tarihimiz boyunca, burası çok önemli, manşetlerle mücadele ederek bugünlere geldik. Biz manşetlerle kurulmuş bir hükümet değiliz, manşetlerle de yıpranmayız. Bunu böyle bilsinler" şeklinde konuştu. Ziyaret protesto edildi Erdoğan'ın ziyaretine tepkiler de vardı. Avusturya Kürt Dernekleri Federasyonu (FEY-KOM), Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonu (AABF) ve Avusturya Ermeni Komitesi üyelerinden oluşan göstericiler, öğle saatlerinde Pratern Meydanı'nda toplandı. Grubun, etkinliğin düzenlendiği Albert Shultz Halle'ye doğru yürüyüş yaptığı bildirildi. İnternet bağlantısı için AB'de büyük restleşme Alman 'Der Spiegel' dergisine göre, İngiltere Başbakanı David Cameron, Jean-Claude Juncker'in Komisyon Başkanı olması halinde ülkesinin Avrupa Birliği'nden ayrılacağı tehdidinde bulundu. Almanya'nın haftalık haber dergisi 'Spiegel'in haberine göre, İngiltere Başbakanı David Cameron, eski Euro Bölgesi Başkanı ve Avrupa Parlamentosu üyesi Lüksemburglu politikacı Jean- Claude Juncker'in AB Komisyonu Başkanı seçilmesi halinde İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkacağı tehdidinde bulundu. Spiegel, Cameron'ın geçen salı günü Brüksel'deki AB zirvesinde gündeme getirdiği tehdidin ardından Başbakan Angela Merkel'in de zirvede başlangıçta İngiltere ile hareket ettiği ve Juncker karşıtlarının yanında aldığını iddia etti. Ayrıca Avrupa - 5

Parlamentosu'nda Komisyon Başkanlığı ile ilgili hızlı bir oylama yapılmasını engellemeye çalıştığı ifade edilen Merkel'in liderler zirvesi öncesinde, oylamanın 'savaş ilanı' olacağını söylediği de ileri sürüldü. Ancak Almanya Başbakanı Angela Merkel geçen cuma günü uzun süren suskunluğunun ardından AB Komisyonu Başkanlığı için Jean- Claude Juncker'i desteklediğini açıklamıştı. Cameron'ın Avrupa Parlamentosu'ndan zaferle çıkan Juncker'i '80'lerin yüzü' şeklinde nitelendirdiği ve Juncker'in gelecek beş yılın sorunlarını çözemeyeceği eleştirisinde bulunduğu belirtiliyor. Muhafazakar Avrupalı politikacı Juncker de basında yer alan bu haberlere yanıt verdi. Avrupalıların kendilerine şantaj yapılmasına izin vermemesi gerektiğini belirten Juncker, hem muhafazakar hem de sosyalist birçok Avrupalı liderin kendisini desteklediğini söyledi. İnternet bağlantısı için Sosyal Gelişmeler Eğitimde göçmenler geride kalıyor Almanya da 2014 Eğitim Raporu açıklandı. Raporda, Almanya da eğitimin iyiye gittiği, ancak göçmenlerin durumunun istenen seviyede olmadığı belirtiliyor. Almanya'da 2014 Eğitim Raporu açıklandı. Rapor, okul bitirme ve yüksek öğrenim oranlarının yarı yarıya arttığını ortaya koyuyor. Ancak bu durum göçmen kökenliler için geçerli değil. Göçmenlerde yüksek öğrenim oranları hala istenen seviyeye ulaşamadı. Ayrıca yüksek okul mezunu göçmenlerin işsizlik rakamları da oldukça yüksek. Rapora imza atan uzmanlardan bazıları bu konuda ilerleme kaydedildiğini söylerken, bazıları da bunun yanlış uyum politikalarının bir ürünü olduğunu savunuyor. Eğitim uzmanları rapordan memnun Ülkede eğitimden sorumlu kurum ve kuruluşlar, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı PISA 2012 sonuçlarında olduğu gibi Almanya 2014 Eğitim Raporu'ndan da memnun. Rapor, 2011 yılından bu yana yüksek öğrenime başlama oranlarının yüzde 50 oranında arttığına işaret ediyor. Ayrıca geçtiğimiz yıllarda Alman eğitim sistemi içerisinde eleştirilen, öğrenimini yarıda bırakan öğrencilerin sayısının da düştüğü bildiriliyor. Rapor, öğrencilerin yüzde 57'sinin yüksek öğrenim ya da meslek eğitim belgesi ile mezun olduklarını gösteriyor. Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanı Johanna Wanka da raporu olumlu bulduğunu belirtiyor. Bakan özellikle yüksek öğrenimde kadınların sayısının yarı yarıya artmasından memnuniyet duyduğunu ifade ediyor. Aynı şekilde Wanka, alınması gereken uzun yola karşın, göçmenlerin de eğitimde geçmiş yıllara oranla daha iyi durumda olduğunu şu sözlerle aktarıyor: "Özellikle göçmen kökenli öğrencilerin eğitim başarılarının arttığını gözlemliyoruz. Aynı şekilde PISA araştırmaları da bu konudaki ivmeyi ortaya koymuştur. Ayrıca başarının genelden ziyade bireye kaydığını da tespit ettik. Bu nedenle kişisel başarılarıyla öne çıkan çok sayıda göçmen kökenli öğrenci olduğunu vurgulamak isterim. Her öğrenciye öğrenimi içinde bireysel destek ve yarıda bırakılan eğitimine geri dönmesi için olanak sunmak gerekiyor. Bu çerçevede liselerde bireye - 6

yönelik meslek danışmanlığının gerçekleştirilmesi için çalışıyoruz." Eğitime yatırımın önemi Kültür Bakanları Konferansı (KMK) Başkanı ve Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Eğitim Bakanı Sylvia Löhrmann, raporun eğitime yapılan yatırımın ne denli önemli olduğunu ortaya koyduğunu söylüyor. Löhrmann, ayrıca Almanya'nın geleceğe daha emin adımlarla yürümesi için eksik noktaların da gözardı edilmemesi gerektiğini kaydediyor. "Sosyal selektivite Alman eğitim sisteminin hala yumuşak karnını teşkil ediyor. Gösterdiğimiz yoğun çaba ve çalışmaya karşın hala bu konuda istenen yolu kat edemedik. Demografik gelişmemizi göz önünde tutarsak, hiçbir gencimizin ya da çocuğumuzun potansiyelinden vazgeçmemiz mümkün değil diyen Löhrmann sözlerini şöyle sürdürdü: "Göç ve Uyum Bakanıyla da meseleyi konuştuk, 'göçmen kökenli etiketinin kullanılmasının bir gereği var mı' diye. Zira burada doğmuş, büyümüş gençlerimiz için bunu kullanmanın hiçbir anlamı yok. Bana göre ihtiyaç duyulan teşviklerin doğru sunulması için doğru tespitlerin yapılması gerekiyor." "Öğretmenler de eğitilmeli" Löhrmann, göçmen kökenli çocukların eğitim başarılarının geçmişe oranla arttığını kabul etmekle birlikte mesleki diplomaya sahip olanların oranının sadece yüzde 35 olduğunu da hatırlattı. KMK Başkanı, eğitim sisteminin Almanya'nın çeşitlenen demografisine adapte olabilmesi için öğretmenlerin ve eğitmenlerin bu konudaki bilgilerinin artırılması gerektiğini dile getirdi: "Bu konuda vasıflı eğitmen ve öğretmene ihtiyaç duyduğumuz aşikâr. Farklılıklarla nasıl ilişki kuracağını, onları nasıl geliştirip, bütünün bir parçası haline getirebileceğini bilecek elemanlara ihtiyacımız var. Ayrıca çok yönlü profesyonellerden müteşekkil bir ekibin içinde çalışabilecek potansiyele de sahip olmalılar." İnternet bağlantısı için Kupa milliyetçilik ateşini yükseltti Dünya Futbol Şampiyonası tüm heyecanıyla sürerken, futbolda ırkçılık tartışmaları yeniden gündeme geldi. Peki milli takımları desteklemenin sınırı nerede sona ermeli. Marburg Üniversitesi'nden sosyal psikolog Ulrich Wagner, ırkçılık ile milli takımı yurtsever duygularla desteklemek arasında çok hassas bir çizginin bulunduğunu savunuyor. Wagner'e göre taraftarlar kendilerini takımlarıyla özleştiriyor. Sonuçta oyunun kuralı, taraf olmayı ve rakibin karşısında durmayı gerektirdiğinden, asıl tehlike de işte tam bu noktada görülüyor. Wagner, kimliklerin diğer bireyleri sınırlamakla oluştuğuna dikkat çekerek şöyle konuşuyor: "Uluslararası futbol müsabakalarında bu durum artıyor. Kendi takımıyla özleşme, kendi ülkesiyle özleşmeye dönüşüyor. Bayrak renkleri siyah, kırmızı ve sarıyla ortaya sadece futbol coşkusu değil aynı zamanda bir milletin yüceltilmesi çıkıyor. Bu da o millete ait olmayanları değersiz görmeye yol açıyor." Aslında bayraktaki renklerden oluşmuş takıların, atkıların, zincirlerin, makyajların ne gibi bir tehlikesi olabilir ki? Sonuçta taraftarlar, bir etkinliğin parçası olduklarını göstermek istiyorlar. Ama Sosyal Psikolog Wagner farklı düşünüyor. Wagner - 7

zararsız gibi görünen sembollerin milli duyguları yeniden kabartması olasılığına dikkat çekiyor. Her türden ulusal özdeşleşmeye şüpheyle yaklaştığını belirtiyor. Almanya'daki değişim 2006'da Dünya Kupası'na ev sahipliği yapan Almanya, hem dünyaya açık ve misafirperver bir görüntü çizmek istemişti hem de Alman bayrakları ilk kez bir spor müsabakasında bu kadar görünür olmuştu. Bielefeld Üniversitesi Çatışma ve Şiddet Bilimleri Enstitüsü Direktörü Andreas Zick, o dönemi şöyle yorumluyor: "Oradaki düşünce, misafirperverlikle yakından bağlantılıydı. Almanlar olarak sıkılmadan kasılmadan başkalarına hoşgeldin diyebileceğimizi göstermekti. Amaç bayraklarımızı dalgalandırmak değildi. Sorun, biz Almanların, çekinmeden, rahatlıkla bir çıkış noktası bulamamamız. Bu da son derece normal." Tarihin izini dördüncü, beşinci kuşaklardan silmenin kolayca mümkün olmayacağını ifade eden Zick, milli duygulara odaklanmanın bir hata olduğunu ifade ediyor. Sosyal Psikolog Ulrich Wagner de 2006'da olan biteni eleştiriyor. Spor müsabakalarının politik malzemeye dönüştürülmemesi gerektiğini vurgulayan Wagner, insanların yurtsever duygularla dev ekrandan maç izleyerek sevinç gösterilerinde bulunmasından o dönem hükümetin memnun olduğunu belirtiyor. Bunun "Şimdi artık kimsenin horgörmediği Almanlar olmaktan gurur duyabilirsiniz" algısı yarattığını kaydediyor. Mesut Özil gururu Uzmanlar, milli takımlarla gurur duymanın farklı yolları da olduğunu belirtiyorlar. Örneğin çok kültürlülük altı çizilecek önemli bir unsur. Alman milli takımı da buna uyuyor. 23 oyuncudan altısı göçmen kökenli. Özellikle Mesut Özil 2010'daki Dünya Kupası'nda farklı bir gurur kaynağı olmayı başarmıştı. İnternet bağlantısı için Ekonomik Gelişmeler İşsizlik azaldı Haziran ayında Almanya'nın işsizlik oranı yüzde 6,5 oldu. Almanya'daki işsizlerin sayısı haziran ayında 49 binlik düşüşle 2 milyon 833 bine indi. Federal İş Kurumu'nun aylık raporunda işsizlikteki gerilemenin haziran ayları ortalamasının altında kaldığı belirtildi. İş Kurumu Başkanı Frank-Jürgen Weise, kış mevsiminin ılık geçmesinden dolayı işsiz sayısındaki artışın sınırlı kalmasının haziran ayındaki düşüşü frenlediğini söyledi. 2013 yılının aynı ayına göre haziran ayında Almanya'nın işsiz sayısı 32 bin azaldı, işsizlik oranı yüzde 0,1 puanlık gerilemeyle yüzde 6,5 oldu. Sınai üretim düştü Almanya'nın sınai üretimi son sekiz ayın en düşük seviyesine geriledi. Markit enstitüsünün 500 sanayi işletmesini kapsayan anketine göre şirketlerin satın alma endeksi binde üçlük düşüşle 52 puana indi. Endeksin 50 puanı aşması büyümeye işaret etmekle birlikte sanayi sektörünün kapasite kullanımını azalan talep hacmine göre ayarladığına işaret ediyor. Böylece Almanya'nın ihracatındaki dinamik gelişmenin de hız kestiğini belirten uzmanlar Euro'nun dış değerindeki göreceli artışın önümüzdeki aylarda yurtdışı talebi olumsuz - 8

etkileyebileceğini belirtiyorlar. Alman ürünlerine gösterilen talep artışında Çin ilk sırayı alıyor. Markit enstitüsünün anketi son altı ayda personel sayısını arttıran sanayi işletmelerinin işçi alımını azalttığını da gösteriyor. İnternet bağlantısı için Emekliler için yeni dönem Almanya'da emeklilik sisteminde köklü değişiklikler getiren yasa 1 Temmuz'da yürürlüğe girdi. Yeni emeklilik yasasına göre, emeklilik sigortasına 45 yıl aidat yatıranlar 63 yaşında emekli olabilecek. Çocuğu 1992 yılından önce doğan anneler için çocuk başına emeklilik sigortasına batı eyaletlerinde 28, doğuda 25 euro olmak üzere ek ödeme yapılacak. Malulen emeklilik konusunda önemli iyileştirmeler de getiren yasa, emekli maaşlarının batı eyaletlerinde yüzde 1,67; doğu eyaletlerinde ise yüzde 2,53 artışını öngörüyor. İnternet bağlantısı için Kömürü bırakmadan hedef tutturulamıyor Alman hükümeti 30 Haziran 2011'de nükleer enerjiden çıkış kararı almıştı. Enerji dönüşümünün ivme kazanmasına rağmen karbondioksit salınımı artmaya devam ediyor. Uzmanlar, çözümü kömürü bırakmakta görüyor. Fukuşima'daki nükleer facia, birçok ülkede olduğu gibi Almanya'da da büyük bir endişeye yol açmıştı. Öyle ki üç yıl önce Angela Merkel başkanlığındaki muhafazakâr hükümet, nükleer enerjilerden daha hızlı çıkılması ve uzun vadede tamamen bitirilmesi adına yeni enerji politikaları kararlaştırdı. Bu kapsamda, yenilenebilir enerjilere geçiş de hızlandırılmaya başladı. Hükümet, Fukuşima faciasından yaklaşık bir yıl önce, 2010 yılında, sera gazı emisyonlarını etkili şekilde düşürebilmek adına karbondioksit salınımını düşürme hedeflerini belirledi. 2020 yılına kadar, 1990 yılına kıyasla emisyonun yüzde 40 azaltılması kararlaştırıldı. 2050 yılında ise yüzde 80 hatta 90 a kadar azaltılması planlandı. Şimdiki hükümet de aynı iklim hedeflerini sürdürüyor. İklim koruma hedeflerine ulaşılırken, oluşacak enerji açığının, yenilenebilir enerjilerle kapatılması ve fosil enerjilerden çıkılması öngörülüyor. Hükümetin yeni enerji konseptine göre yenilenebilir enerjilerin toplam enerji üretimindeki payının günümüzdeki yüzde 13'lük payının, 2020 yılına kadar yüzde 18'e, 2050 yılında ise yüzde 60'a çıkması planlanıyor. Halihazırda Almanya elektrik ihtiyacının yüzde 26'sı yenilenebilir enerjilerle karşılanıyor. Nükleer enerjiden çıkışın kararlaştırıldığı 2010 yılında bu oran yüzde 17 civarındaydı. Rüzgar, su ve güneş Almanya'da kapatılan sekiz nükleer reaktörün enerji açığı, yeni rüzgâr, güneş ve biokütle santralleriyle kapatılıyor. Hızla kurulan yenilenebilir enerji santralleri sayesinde de elektrik sıkıntısı çekilmedi aksine 2010 yılına kıyasla mevcut elektrik ihracatı dahi arttı. Şimdi hükümet yenilenebilir enerjilerden elde edilecek elektriği yüzde 35'e çıkarmayı hedefliyor. 2050 yılında ise yüzde 80 oranına. Ancak uzmanlar, iklim hedeflerine ulaşılabilmesi için yenilenebilir enerjilerin payının artırılmasını ve nükleerden daha - 9

hızlı çıkılmasını tavsiye ediyor. Çevre Bakanlığı'nın yaptırdığı bir araştırmanın sonuçlarına göre, 2050 yılına kadar yüzde 95 hedefinin tutturulması şart. Enerji politikaları üzerine çalışan düşünce kuruluşu Agora Enerji Dönüşümü nün Başkanı Dr. Patrick Graichen, nükleer enerjiden çıkış ve yenilenebilir enerjilere geçişte başarı sağlanmasına rağmen emisyon salınımının yüksek olmasını kömür santrallerine bağlıyor. Graichen, kömürden çok fazla elektrik üretildiğini ve bu nedenle de karbondioksit salınımının çok yüksek olduğuna dikkat çekiyor.patrick Graichen iklim koruma hedeflerine ulaşılabilmesi adına hükümetin kömürden enerji üretiminden uzun vadede çıkması gerektiğini ancak bu konuda bir çalışma yürütülmediği eleştirisini yapıyor. 2020 İklim Koruma Eylem Planı Almanya Çevre Bakanı Barbara Hendricks de hükümetin almış olduğu mevcut önlemlerle iklim koruma hedeflerine ulaşılmasının mümkün olmadığını belirtiyor. Çevre Bakanlığı'nın yaptığı çalışmalara göre 2020 yılında sera gazı salınımının ancak günümüze kıyasla yüzde 12 oranında düşürülebileceğini ifade ediyor. Çevre Bakanı Hendricks, iklim hedefine ulaşabilmek adına kasım ayına kadar "2020 iklim koruma eylem planı" geliştirmeyi planlıyor. Hedefe ulaşılması yolunda Avrupa emisyon ticaretinde revizyona gidilmesi ve enerji ekonomilerinin dönüştürülmesi gerektiğini belirten çevre bakanı, ısınma ve ulaşımda enerji tasarrufuna gidilmesi gerekliliğine de dikkat çekiyor. İnternet bağlantısı için Rusya - Ukrayna krizi Alman sanayiciyi üzüyor Rusya ve Ukraya arasında yaşanan kriz, bu ülkelere ihracat yapan Alman şirketlerini olumsuz etkiliyor. Alman yatırımcılar, krizin sona ermesini bekliyor. Ukrayna'da Rusya ile yaşanan kriz, bu ülkelerle ticaret yapan diğer ülkeleri de ekonomik açıdan zorluyor. Özellikle Rusya ve Ukrayna'ya ürün ihraç eden ülkeler, siparişlerin düşmesi nedeniyle endişeye kapıldılar. Gerek Rusya, gerek Ukrayna Almanya için de önemli birer ticari partner. Çok sayıda Alman şirketi, eski doğu bloğu ülkelerinde, özellikle de Rusya ve Ukrayna'ya önemli miktarlarda ihracatlar gerçekleştirirken, çok sayıda firma buralarda ciddi yatırımlar yapmış durumda. Ama son aylarda yaşananlar orta ölçekli şirketler açısından hiç de hoş değil. Ukrayna ile Rusya arasında patlak veren kriz, sadece Rusların ve Ukraynalıların değil, Alman yatırımcıların da şu sıralarda uykularını kaçırıyor. Bu ülkelerde yatırımları olan ya da yüklü miktarlarda ihracat gerçekleştiren Alman sanayicilerin kafaları, "Yatırıma devam mı? Beklemeli mi? Ya da vaz mı geçmeli?" sorularına yanıt aramakla meşgul. Umutlar tükenmedi Çok sayıda Alman yatırımcı son yıllarda eski Doğu Bloğu ülkelerinden özellikle Rusya ve Ukrayna'ya yönelmiş, buralarda önemli ticari ortaklıklar geliştirmiş, ihracat konusunda kısa sürede önemli adımlar atmıştı. Ancak bölgedeki gergin ortamın giderilememesi şimdi bu iyimser tabloya gölge düşürdü. Son olarak Ukrayna ve Rusya arasında doğal gaz konusunda Avrupa Birliği'nin - 10

arabuluculuğuyla başlayan pazarlıkların sonuç vermemesi, gelecekten umutlanan orta ölçekli sanayiciyi yeniden karamsarlığa itti. Ama umutlar tümüyle tükenmiş değil. Avrupa Birliği Enerji Komiseri Günther Oettinger iki tarafı temmuz ayına kadar yeniden pazarlık masasına oturtmak için çalışıyor. Günther Oettinger'in uzlaşı için çaba harcadığı sırada orta ölçekli Alman şirketleri belirsizlik nedeniyle sıkıntı yaşıyor. Berlin merkezli Collonil şirketi de bu sıkıntıyı etkili bir şekilde hissedenlerden. Ayakkabı bakımlarında kullanılan malzemeler üreten şirketin genel müdürü Frank Becker, Rusya'nın en önemli ticari partnerleri olduğunu belirterek, içinde bulundukları durumu şu sözlerle açıklıyor:"ukrayna'da şu anda savaş benzeri bir durum yaşanıyor. Bu nedenle de insanlar, lüks tüketim malzemelerini satın almayı düşünemiyorlar bile. Kafalarında başka şeyler var çünkü. Ama Ukrayna'yı bildiğim kadarıyla, istikrarın yeniden gelmesi fazla sürmeyecektir. Ülke bu durumda daha uzun süre kalamaz." Yatırımcı kararsız Rusya'da Ruble büyük değer kaybına uğradı. Ukrayna'da ise askeri teyakkuz ve lojistik sorunu hat safhaya çıktı. Yatırımcı şirketlerin bu önemli hususları dikkate alarak, adımlarını ona göre atmaları gerekiyor. Bir yandan aşırı dikkat gerektiren bu hassas denge sorunu yaşanırken, diğer yandan da ABD'den gelen dolaylı ya da dolaysız telkinler Alman yatırımcıyı düşündürüyor. Çünkü ABD, Alman şirketlerine bazen çok açık bir şekilde, eski Doğu Bloğu ülkeleriyle ticari ilişkiye girmemeleri yönünde salık veriyor. Alman sanayiciler ise bu durumda nasıl hareket edeceklerini bilemiyorlar. Alman Ekonomisi Doğu Bloğu Komisyonu da sanayicilere bağlayıcı yönlendirmede bulunmayınca, kafa karışıklığı daha da artıyor. Ancak sonuçta, Ukrayna'da her bölgede karışıklık yok. Çatışmalardan etkilenmeyen oldukça geniş bölgeler var. Ayrıca kriz nedeniyle gayrimenkul fiyatlarının da düşmesi bu ülkenin Alman yatırımcılar için hâlâ çok cazip olduğunun belirtileri. Şimdilik tavsiye yok Bölgedeki gelişmeleri yakından izlediklerini belirten Alman Ekonomisi Doğu Bloğu Komisyonu Genel Müdürü Rainer Lindner, izledikleri politikayla ilgili şöyle konuştu: "Bölgede halen çok sayıda işletmemiz var. Bu işletmeler uzun süre orada bulunmak niyetindeler. Elbette, genel gidişata bakıp ona göre bir tavır belirleyeceğiz. Ama şimdilik işadamlarımıza bölgeyi terk etmeleri yönünde bir tavsiye kararımız olmayacak." Alman yatırımcıların, bölgeyle ilgili bir diğer endişesi ise, Rusya'nın batı yerine Asya'ya yönelmesi. Rusya'da yatırımları bulunan Alman işletmelerinin bu konudaki endişesi aslında hiç de yersiz değil. Çünkü Rusya ile Çin şu sıralarda ekonomik anlamda oldukça yakınlaşmış durumda. Son olarak geçtiğimiz günlerde imzalanan doğalgaz sevkiyatı anlaşması Rusya ile Çin'in gelecekte daha da yakınlaşmasına neden olacağını gösteriyor. Collonil genel müdürü Frank Becker, Ukrayna krizinin sona ermesini beklemeden Japonya ve Suudi Arabistan gibi yani pazarlara açılmış. Ancak buna rağmen, Ukrayna - 11

ve Rusya pazarlarından da umutlu olduğunu kaydeden Becker, "İki ülke arasındaki ilişkilerin çok kısa sürede normalleşeceğine inancım tam" diye konuştu. Almanya'da şu anda 350 bin kişinin istihdamı Rusya ile yapılan ticarete bağlı olarak sağlanıyor. Rusya'da da çok sayıda Alman şirketi bulunuyor. Yani Alman ekonomisi, Rusya-Ukrayna krizinin sona ermesini neredeyse dört gözle bekliyor. İnternet bağlantısı için Almanya'nın silah ihracatı arttı Almanya, geçen yıl savunma ürünleri ihracatında neredeyse rekor kırdı. Ancak ihracatın büyük bir kısmının insan hakları ihlâllerinin yoğun olduğu ülkelere yapılması eleştiri topluyor. Almanya'da savunma ürünleri ihracatına ilişkin rapor hiç bu kadar erken açıklanmamıştı. Genelde sonbahar aylarında açıklanan raporun daha erken tarihe alınmasını Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Stefan Kapferer, Şeffaflığın iyileştirilmesi yönünde bir ilerleme sözleriyle değerlendirdi. 2013 savunma ürünleri ihracatı raporuna göre, Almanya'da Hür Demokrat Parti ile Hrıstiyan Birlik partilerinden oluşan bir önceki koalisyon döneminde onaylanan silah ihracatı dörtte bir oranında artarak 5 milyar 850 milyon euroya yükseldi. Ancak silah ihracatının yaklaşık üçte ikisinin NATO ve AB dışında kalan, Katar, Cezayir gibi insan hakları durumunun kaygı verici olduğu ülkelere yapılması eleştiri topluyor.rapora göre, Alman silah, zırhlı tank ve diğer savunma ürünleri ağırlıklı olarak Suudi-Arabistan, Katar, Cezayir gibi insan hakları ihlalleri nedeniyle eleştiri çeken ülkelere satıldı. 40 bin kişiye istihdam Sosyal Demokratlar ile Hrıstiyan Birlik partilerinden oluşan mevcut koalisyon hükümetinin Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel, kısa bir süre önce, hükümetin gelecekte savunma ürünleri ihracatı konusunda daha sıkı bir politika izleyeceğini söylemişti. Gabriel'in silah ihracatını durduracak irade ve güce sahip olduğundan emin olmadığını dile getiren Sol Parti'nin dış politika sözcüsü Jan van Aken şu eleştiride bulunuyor: Bu çok büyük bir sorun. Silah ihracatını tamamen kesecek olursak, istihdam alanlarının yarısı yok olur muhtemelen. Bu Almanya genelinde 40 bin iş yeri demek. 40 bin kişinin hayatı söz konusu, her biri ile ayrı ayrı ilgilenmek gerekir. Biz Sol Parti olarak, istihdam önemli, bu yüzden ölüm ihraç edelim' demiyoruz. Bizim yanıtımız, iş yerleri önemli, o yüzden sivil bir üretime geçelim' bu olur. 'Gabriel döneminde de yüksek' Ekonomi Bakanı Gabriel'e bir eleştiri de sivil toplumdan geldi. Tehdit Altındaki Halklar Topluluğu, Gabriel'e çifte standart suçlamasında bulundu. Kuruluş, Gabriel'in bakan olduğu 2014 yılının ilk dört aylık döneminde üçüncü ülkelere yapılan savunma ürünleri ihracatının, geçen yılın aynı dönemine kıyasla 128 milyon euro dolayında arttığını belirtti. Ayrıca alıcı ülkeler arasında komşuları Tunus ve Fas ile çok gergin bir ilişki içinde olan Cezayir'in bulunduğuna da dikkat çekti. Topluluktan yapılan açıklamada, aynı zamanda aylardır büyük bir gerginliğin tarafları olan Rusya ile Ukrayna'ya da Almanya'nın silah sattığı vurgulandı. Başbakan Gabriel ise her savunma - 12

ürünü ihracatının, içeriğine bakılmaksızın skandallaştırılmaması uyarısında bulundu. İnternet bağlantısı için Firma Haberleri Google Avrupalıları unutmaya başladı Google, Avrupa Adalet Divanı nın unutulma hakkı kararından sonra gelen binlerce talebi değerlendirmeye başladı. Avrupa Adalet Divanı'nın kararı doğrultusunda mayıs ayında, isteyen Avrupalıların internette kendileri hakkındaki verileri sildirme hakkı tanınacağını açıklayan Google, o dönemden beri binlerce talep aldığını bildirdi. Google çalışanlarının her talebi, kararla ilgili kriterle uyup uymadığını tespit etmek için tek tek inceleyeceği belirtildi. AFP haber ajansının sorularını yanıtlayan Google temsilcisi, Bu hafta aldığımız silme talepleri konusunda harekete geçmeye başlıyoruz dedi. Her talebin tek tek incelenmesi gerektiğini belirten temsilci, Kuyruğun sonuna gelebilmek için mümkün olduğunca hızlı çalışıyoruz dedi. Unutulma hakkı ve bilme hakkı Google, özgür bilgi ve bireylerin kişisel hakları arasındaki dengeyi korumak için bir danışma kurulu oluşturdu. Kurulda, eski yönetici Eric Schmidt, Wikipedia kurucusu Jimmy Wales, Oxford İnternet Enstitüsü etik profesörü Luciano Floridi, Leuven Üniversitesi hukuk fakültesi dekanı Peggy Valcke, eski İspanya veri koruma direktörü Jose Luis Pinar ve BM özgür ifade birimi özel temsilcisi Frank La Rue yer alıyor. Bir Google sözcüsü, "Mahkeme kararı, Google'ın bir bireyin unutulma hakkı ile kamunun bilme hakkı arasında zorlu bir seçim yapmasını gerektiriyor değerlendirmesinde bulundu. Google, mayıs ayındaki açıklamasında uygulamanın, AB Adalet Divanı'nın kararı doğrultusunda yalnızca 32 Avrupa ülkesini kapsadığını, herhangi bir ülkenin dışlanması gibi bir yaklaşımın kesinlikle söz konusu olmadığını belirtmişti. Bu ülkeleri de 28 Avrupa Birliği ülkesinin yanı sıra Norveç, Lichtenstein, İzlanda ve İsviçre oluşturuyor. İnternet bağlantısı için 'Büyümemizi olumsuz etkileyecek' Frankfurt Havalimanı'nı işleten Fraport şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı İstanbul'a yapılacak üçüncü havalimanının Frankfurt Havalimanı'nın ekonomik büyümesini olumsuz etkileyeceğini kaydetti. Almanya'daki Frankfurt Havalimanı'nı işleten Fraport şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Stefan Schulte, İstanbul'da yapılacak 150 milyon yolcu kapasiteli havalimanı nedeniyle kendilerini "daha düşük bir ekonomik büyümenin" beklediğini söyledi. Schulte bu durumun üstesinden gelmeleri gereken zorluklara bir yenisini eklediğini vurguladı. Fraport Yönetim Kurulu Başkanı, Dubai'daki havalimanının genişletilmesinin de Frankfurt Havalimanı'nın ekonomik büyümesini etkilediğini belirtti. Avrupa'nın üçüncü büyük havalimanı konumundaki Frankfurt Havalimanı'nın güçlü iç - 13

pazar ve vatandaşların artan seyahat etme arzusu sayesinde iyi durumda olduğunu ifade eden Schulte, bu yıl ve gelecek yıllarda yolcu sayısında yüzde 2 ila 3 arasında artış beklediklerini ifade etti. Fraport şirketi İstanbul'da yapılacak yeni havalimanının inşası ve işletmesi için bir Türk partnerle birlikte ihaleye girmiş, ancak ihaleyi kazanamamıştı. Yıllık yolcu sayısı 27 milyonu bulan Antalya Havalimanı'nın işletmesi ise Fraport tarafından yapılıyor. İnternet bağlantısı için Alstom: Fransa hükümeti ABD li General Electric i tercih etti Tetra Pak, İzmir'de yer alan paketleme malzemesi fabrikası için 36 milyon euroluk yatırım yaparak 2012'de başlatttığı 60 milyon euroluk teknolojik iyileştirme projesini tamamladı. Üç yılın sonunda fabrikanın kapasitesi iki katın üzerinde artarak yıllık 10 milyar paketlik üretim seviyesine ulaştı. 1 Temmuz itibarıyla Tetra Pak bünyesinde Büyük Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Başkan Yardımcılığı görevini üstlenecek olan Amar Zahid, "Bu bölgedeki müşterilerimiz son üç yıl içinde 100'den fazla ürünü yeni paketlerde piyasaya sürdü. Ocak 2015'te İzmir fabrikamızda devreye girecek olan yeni makinelerle onlara daha hızlı teslimat yapacağız" dedi. İnternet bağlantısı için Fransız enerji ve ulaşım devi Alstom un enerji faaliyetlerini satma kapsamında son kararını 23 Haziran Pazartesi günü açıklaması beklenirken Fransız hükümetinden yeni bir açıklama daha geldi. Fransa hükümeti Alman Siemens ve Japon Mitsubishi yerine seçimini ABD li General Electric yönünde kullandı. Fransız Ekonomi Bakanı Arnaud Montebourg basın toplantısında hükümetin Bouygues in Alstom da bulunan yüzde 20 hissesini satın alarak Fransız enerji devinin ana hissedarı olacağını açıkladı. Alstom un Pazartesi günü açıklayacağı son kararın öncesinde, Fransa hükümetinin müdahalesinin, Siemens ve Mitsubishi den tekliflerini iyileştirmeleri yönünde, stratejik bir karar olduğu tahmin ediliyor. İnternet bağlantısı için Tetra Pak'tan 60 milyon Euro yatırım Bosch, Türkiye ye Yatırıma Devam Ediyor Son üç yılda AR-GE ye 66 milyon Euro harcayan ve Türkiye nin yıllık ihracatının yüzde 1 ini sağlayan Bosch Türkiye, 2014 yılında, şu ana kadar yaptığı 2 milyar Euro luk yatırımın üzerine 135 milyon Euro daha ilave edecek. Dünyanın önde gelen teknoloji ve hizmet sağlayıcısı Bosch, düzenlediği basın toplantısında, 2013 yılı değerlendirmesinin yanı sıra, Bosch teknolojilerinin gelecekte tüketicilerin hayatlarına getireceği kolaylıkları da gözler önüne serdi. Yaşam için teknoloji sloganıyla yola çıkan ve otomotiv, dayanıklı tüketim malları, sanayi teknolojileri, enerji ve bina teknolojileri olmak üzere dört ana sektörde faaliyet gösteren Bosch, global satışlarını yüzde 3.1 artırarak cirosunu 46.1 milyar Avro ya yükseltti. - 14

2013 yılı cirosunun yüzde 10 unu, AR-GE ye ayıran Bosch Grubu, günde 20, haftada 95 ve yılda 5 bin adet patent başvurusunda bulunarak, 42 bin 800 kişilik AR-GE kadrosuyla teknolojiye liderlik etmeyi hedefliyor. Türkiye ye 135 Milyon Avro Yatırım Daha Türkiye de ilk Bosch Fabrikası nın hizmete girmesinden bu yana 42 yıl geçtiğini ve Bosch Türkiye nin 8 bin 200 ün üzerinde çalışanı bulunduğunu belirten Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young, 2014 yılında, şu ana kadar yaptığımız 2 milyar Avro luk yatırımın üzerine 135 milyon Avro daha ilave edeceğiz. Bu yıl yatırımlarımızın aslan payı Bursa daki otomotiv fabrikalarımıza ait. Gerçekleştirdiğimiz tüm yatırımlar sonucunda Türkiye, Bosch un en önemli üretim merkezlerinden biri haline geldi diye konuştu. Bosch un Türkiye den 5 kıtaya ihracat yaptığını belirten Steven Young, Türkiye de bulunan 8 fabrikamızdan 5 kıtada, 40 tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Ülkemizin yıllık ihracatının yüzde 1 i Bosch tan geliyor şeklinde konuştu. Bosch Üretimde Rekorlara Koşuyor Üretiminin yüzde 70 ini Türkiye pazarına yapan Bosch, Hindistan, Brezilya, İtalya, İspanya ve Rusya ya ihracatına da devam edecek. Cirolarının yüzde 60 ının otomotivden geldiğini belirten Young, Dünyada 30 dan fazla araç markası Bursa fabrikalarımızda ürettiğimiz dizel ve benzinli enjeksiyon sistemlerini kullanıyor. Dünyada üretilen her beş dizel motorlu araçtan birinin enjektörünü Bursa da üretiyoruz dedi. Bosch Türkiye nin 3 Yıllık Ar-Ge Bütçesi 66 Milyon Amerika dan Japonya ya kadar 13 ülkeye AR-GE ihraç yapan ve Türkiye deki 3 AR-GE merkeziyle dünya çapındaki gelişmelere öncülük eden Bosch Türkiye, son üç yılda AR-GE ye 66 milyon avro harcadı. 3 AR-GE merkezinde çalışan 339 personeliyle sadece 2013 yılında 75 adet patent başvurusunda bulunan Bosch Türkiye, Bosch Termoteknik Manisa Fabrikası nda, 2013 yılında 600 bin kombi üretti. Sanayi teknolojileri alanında faaliyet gösteren Bosch Rexroth ise 2014 yılında 1 milyon adet hidrolik pompa üretmeyi hedefliyor. Bosch Nesnelerin İnterneti İle Oyunun Kurallarını Yeniden Yazıyor : Küreselleşme ve dünyanın demografik yapısındaki değişimin uzun dönemli stratejilere yön verdiğini söyleyen Steven Young, Gelecek, yaşam için teknoloji vizyonumuza yeni bir yaklaşım getirmemizi zorunlu kılıyor. Bosch olarak, internet bazlı servislerle yeni iş modellerini hayata geçiriyoruz. Otomobillerden ev aletlerine, makinelere kadar artık her şey daha hassas, akıllı ve iletişime açık. 2025 vizyonumuzda, günlük hayatımızda, yaşamımızın bir parçası olan tüm nesnelerin birbirleriyle iletişim halinde olarak hayatımıza daha fazla kolaylık ve kalite katması bulunuyor ifadelerini kullandı. Geleceğin teknolojileriyle ilgili de açıklamalarda bulunan Young, Yaşam için teknoloji vizyonumuza yeni bir yaklaşım getirmemiz gerekiyor. Mikromekanik sensör teknolojisinde global pazar lideri olarak yazılım ve donanım uzmanlığımızı bir arada kullanıyoruz. Geçen yıl 1 milyardan fazla sensör ürettik. Dünyada her iki akıllı cep telefonundan - 15

birisi Bosch sensörüyle donatılmış durumdadır. Bu da teknoloji ve servis sağlayıcısı bir firma olarak bizim için büyük bir fırsat teşkil ediyor dedi. Bosch tan İstanbul Trafiğine Teknolojik Çözümler Steven Young, Volkswagen AG ile birlikte Braunschweig, Oxford ve Parma üniversitelerinin işbirliğiyle Bosch un üzerinde çalıştığı otonom sürüşe giden yolda önemli bir adım vale parking projesinin önümüzdeki yıl tamamlanacağını belirten Young, projenin 10 yıl içinde hayata geçmesinin planlanacağını belirtti. Tam otonom sürüş teknolojisi ile insanların hayatlarını kurtarabileceğini söyleyen Steven Young, 2025 vizyonu çerçevesinde otonom sürüşe giden yolda önemli aşamalar kaydeden Bosch un 0-60 km arasında, yarı otonom sürüş imkanı sağlayan yoğun trafik destek sistemi ne sahip otomobiller 2015 yılında trafikte olacak. Böylelikle sıkışık trafikte, dur kalk şeklinde yol alan sürücüler, otomobile hiçbir müdahalede bulunmadan farklı işlerle meşgul olabilecek. İstatistiklere göre yılda 1.2 milyar insan trafik kazalarında hayatını kaybediyor. Bu kazaların yüzde 90 ının sebebi ise sürücü hataları. Yani tam otonom sürüş teknolojisi insanların hayatlarını kurtaracak diye konuştu. Yaklaşık 3 Milyon Avro Ve 750 Bin Ağaçlik Tasarruf Enerji verimliliğini çalışmalarının merkezine yerleştiren Bosch Türkiye, son iki yılda bu yönde yürüttüğü çalışmalarla yaklaşık 3 milyon avro tasarruf etmenin yanı sıra, 750 bin ağacın 1 yılda temizleyebileceği oranda karbondioksit salımı azalttı. İnternet bağlantısı için - 16