İnkarsere Karın Duvarı Fıtıklı Hastalarda Morbidite ve Mortaliteyi Etkileyen Faktörler ARAŞTIRMA MAKALESİ



Benzer belgeler
Seyfi Emir 1, Selim Sözen 2, Fatih Mehmet Yazar 1, Zeynep Özkan 1, Süleyman Çetinkünar 2, Sabri Özdaș 2, Mehmet Aziret 2

İntestinal inkarserasyon için acil karın duvarı fıtık onarımı yapılan erişkinlerde morbiditeyi etkileyen faktörler

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

Tıp Araştırmaları Dergisi: 2011 :9 (1) : Strangülasyon nedeni ile ameliyat edilmiş karın duvarı fıtıkları. Kasım Çağlayan 1, Atilla Çelik 2

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI

Yetişkinlerde acil inkarsere kasık fıtıkları: Başvuru şekilleri ve klinik sonuçları


ARAŞTIRMA. 3 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon A.B

Bir Ana Çocuk Sağlığı Aile Planlaması Merkezi ne Başvuran Hastaların Değerlendirilmesi

Sigara çenlerde ve çmeyenlerde Akci er Kanseri: Genel Özelliklerde Farkl l k Var m?

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Radyasyon Koliti Oluşturulmuş Sıçanlarda Ghrelinin Barsak Anastomozu Üzerine Etkisi Dr. Ebubekir Gündeş

Üniversiteye Yeni Başlayan Öğrencilerin İnternete İlişkin Görüşleri (Akdeniz Üniversitesi Örneği)

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL

HASTA TRANSFER PROSEDÜRÜ

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

2. Kapsam: Bu prosedür erişkin ve çocuk hastanın yoğun bakım ünitesine kabul edilmesinden taburcu edilmesine kadar yürütülen işlemleri kapsar.

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL SERVİSİNE BAŞVURAN ADLİ OLGULARIN ÖZELLİKLERİ*

RAHİM TAHLİYESİ UYGULAMALARININ ZEYNEP KAMİL AİLE PLANLAMASI KLİNİGİNDE GÖZLENEN ETKİLERİ GİRİŞ. Dr. Asuman KARAMANı.. ı Dr.

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Ekstrapulmoner Tüberkülozlu Olgularımız #

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi)

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

AMAÇ: Hastalarımızın ve hasta yakınlarının tedavi öncesi, tedavi sırasında ve tedavi sonrasında bilgilendirilmesini ve eğitilmesini sağlamak.

GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ YILI EĞİTİM PLANI

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

Trabzon Sürmene Devlet Hastanesi Acil Polikliniğine Başvuran Çocuk Hastaların Özellikleri

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

İNTRAVEZİKAL (MESANE İÇİNE) BACİLLUS CALMETTE GUERİN (BCG) İMMÜNOTERAPİSİ. Soyadı:... Doğum tarihi: Protokol No:... Baba adı: Ana adı:..

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

Resmi Gazete Tarihi: Resmî Gazete Resmi Gazete Sayısı: YÖNETMELİK ELEKTRONİK HABERLEŞME SEKTÖRÜNDE HİZMET KALİTESİ YÖNETMELİĞİ

Biyoteknoloji Yükselen Sektör. Dr.Nezih Hekim Dr.Pakize İ.Tarzi Laboratuarları İstanbul

Endovenöz Lazerde Ultrason Kılavuzluğunda Femoral ve Siyatik Sinir Blokajları Saim Yılmaz, Kağan Çeken, Mustafa Çetin, Emel Alimoğlu, Timur Sindel

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü

BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM)

Tekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar

GERİATRİK YAŞ GRUBUNDA ELEKTİF İNGUİNAL HERNİ TAMİRİ

Patoloji Arşivindeki 10 Yıllık Kanser ( ) Olgularının Genel Değerlendirilmesi

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

TDS 220 İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ

VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

ARAŞTIRMA. Bir Üniversite Hastanesinde Temizlik Çalışanlarının Temizlik ve Hijyen Konusundaki Davranışlarının Değerlendirilmesi

İŞLEVSEL DÜZENLEMELERİN, ENGELLİ HASTA MEMNUNİYETİNE OLAN YANSIMASI ERCİYES TIP ÖRNEĞİ

2- Hastalara muayenehaneye ilk defa mı? Sürekli mi? geldikleri sorulduğunda %30 u ilk defa %70 i sürekli geldiklerini bildirmişlerdir (Şekil 2).

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

DÜZCE TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ DUZCE MEDICAL JOURNAL

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde:

K z Ergenlerin Ergenlik Fizyolojisine liflkin Bilgi Düzeyleri (Manisa Örne i)

ONKOLOJİDE SIK KULLANILAN İSTATİSTİKSEL YÖNTEMLER VE SAĞKALIM EĞRİLERİ

ÖZEL MOTORLU TAŞITLAR SÜRÜCÜ KURSLARI TOPLANTISI RAPORU

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

Cerrahi Alan Enfeksiyonu Önleme Talimatı

UROK 2012 Sözlü Sunum 32, 33 ve 34 e Bir Bakış. Doç. Dr. Mustafa Vecdi ERTEKİN Özel Universal İtalyan Hastanesi Radyasyon Onkolojisi

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Rekabet Kurumu Başkanlığından,

Dr. Mustafa Melih Çulha

T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ENDOSKOPİK DSR (KAMERA YARDIMIYLA BURUN İÇİNDEN GÖZYAŞI KESESİ AMELİYATI) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/

AİLE HEKİMLERİNİN ZAMAN YÖNETİMİ VE İŞ PERFORMASININ UYGULAMALARI OLARAK İNCELENMESİ

Suç Duyurusu: Dilovası = Sanayi = Hava Kirliliği = Akciğer Kanseri? / Onur Hamzaoğlu

GENEL MATEMATİK DERSİNDEKİ ÖĞRENCİ BAŞARISI İLE ÖSS BAŞARISI ARASINDAKİ İLİŞKİ

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

B05.11 Faaliyet Alanı

6. ODA MERKEZ BÜRO İŞLEYİŞİ

Graves Hastalığında Nodül Sıklığı, Nodüllerin Ultrasonografik ve Sitopatolojik Özellikleri

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ URLA DENİZCİLİK MESLEK YÜKSEKOKULU STAJ YÖNERGESİ

E. DOSYA KONUSU: adlı internet sitesinin yıkıcı fiyat uyguladığı iddiası.

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

TÜBİTAK BİDEB YİBO ÖĞRETMENLERİ

AĞIZ İÇİNDEN KİTLE ÇIKARILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

1. AMAÇ : Hastanenin tüm bölümlerini kapsayan enfeksiyonların önlenmesini sağlamak ve enfeksiyon kontrol programını sağlamak.

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

İç basınç (P; atm), ozon oranı (O; %) ve sıcaklık (T; C) parametrelerinin değiştirilmesiyle elde edilmiştir.

Söke İlçesinde Pnömatik Ekim Makinaları Talep Projeksiyonunun Belirlenmesi*

BİLGİSAYAR DESTEKLİ BİR DİL PROGRAMI -Türkçe Konuşma - Tanıma Sistemi-

Diyabette Öz-Yönetim Algısı Skalası nın (DÖYAS) Türkçe Versiyonu: Geçerlik ve Güvenirlik Değerlendirme

6.5 Basit Doğrusal Regresyonda Hipotez Testleri İçin Hipotez Testi: 1. Hipotez kurulur. 2. Test istatistiği hesaplanır.

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 14

Transkript:

ARAŞTIRMA MAKALESİ Enver İlhan 1 Mehmet Akif Üstüner 1 Abdullah Şenlikci 1 Emrah Dadalı 1 Uğur Gökçelli 1 Hatice Şimşek 2 Savaş Yakan 1 Fevzi Cengiz 1 Orhan Üreyen 1 Mehmet Tahsin Tekeli 1 Hilmi Güngör 1 1 İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği, İzmir 2 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD, İzmir İnkarsere Karın Duvarı Fıtıklı Hastalarda Morbidite ve Mortaliteyi Etkileyen Faktörler ÖZ Amaç: Karın duvarı fıtıklarında tedavi şekli cerrahi olmasına rağmen çoğu zaman hastalar tarafından ihmal edilmekte ve inkarsere durumda hastaneye başvurmaktadırlar. Çalışmamızda inkarsere fıtık hastalarında morbidite ve mortaliteye etki eden faktörler araştırılmış ve özellikle bu faktörlere sahip fıtık hastalarında erken fıtık ameliyatının gerekliliğine dikkat çekmek amaçlanmıştır. Yöntem: İnkarsere karın duvarı fıtığı tanısıyla ameliyat yapılan hastaların dosya ve bilgisayar kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastalar yaş, cinsiyet, eşlik eden hastalıklar, fıtık türü, uygulanan cerrahi tipi, morbidite, mortalite ve hastanede kalış süresi yönünden değerlendirildi. Bulgular: Toplam 79 hastanın 28 (%35.4) i kadın 51 (64.6) i erkek idi. Olguların 38 (%48.1) inin Amerika Anestezi Derneği (ASA) skoru üç ve dört idi. Toplam dokuz (%11.4) olguda morbidite ve dört (%5.06) olguda ise mortalite görüldü. Morbidite ve mortalite ile ASA skoru (p=0.001ve p=0.049), şikayetin başlama süresi (p<0.001 ve p=0.024), strangülasyon varlığı (p<0.001 ve p=0.003), kontanimasyon varlığı (p=0.005 ve p=0.013), nekroz varlığı (p<0.001 ve p=0.020), barsak rezeksiyonu uygulanması (p<0.001 ve p=0.013) arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptandı. Sonuç: İnkarsere karın duvarı fıtıklarında, strangüle, rezeksiyon gerektiren, ASA skoru yüksek olan hastalarda morbidite ve mortalite oranı yüksektir. Bu nedenle, karın duvarı fıtıkları ilk farkedildikleri zaman eşlik eden hastalık ve boğulma riski gelişmeden elektif olarak ameliyat edilmelidir. Bu hastaları bilgilendirme ve zamanında ameliyata yönlendirmede aile hekimlerinin etkin rolü olacağını düşünmekteyiz Anahtar Kelimeler: İnkarsere, Boğulma, Fıtık, Mortalite, Morbidite Factors Affecting Morbidity and Mortality in Patients with Incarcerated Abdominal Wall Hernias Yazışma adresi: Dr. Enver İlhan İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği, İzmir E-mail: enverhan60@gmail.com Geliş Tarihi:03.06.2014 Kabul Tarihi:26.02.2015 Konuralp Tıp Dergisi e-issn1309 3878 konuralptipdergi@duzce.edu.tr konuralpgeneltip@gmail.com www.konuralptipdergi.duzce.edu.tr ABSTRACT Purpose: Although the treatment method in abdominal wall hernias is surgical, this is generally ignored by the patients, and are admitted to hospitals with an incarcerated hernia. The current study investigates the factors affecting morbidity and mortality in patients with incarcerated hernias with the purpose of drawing attention to the necessity of early hernia surgery in patients with hernia who have these factors. Methods: This study retrospectively examines the files and computer records of patients who have undergone surgery with a diagnosis of incarcerated abdominal wall hernia. The patients were evaluated in terms of age, gender, associated diseases, type of hernia, operation type, morbidity, mortality, and the length of hospital stay. Results: Twenty-eight (35.4%) of the 79 patients were female and 51 (64.6%) were male. The American Society of Anesthesiology (ASA) score was three or four in 38 (48.1%) of the cases. Morbidity was observed in a total nine (11.4%) cases and mortality was seen in four (5.06%) cases. There was a statistically significant correlation between morbidity and mortality and ASA score (p=0.001 and p=0.049), initiation of the complaint (p<0.001 and p=0.024), presence of strangulation (p<0.001 and p=0.003), presence of contamination (p=0.005 and p=0.013), presence of necrosis (p<0.001 and p=0.020), and implementation of intestinal resection (p<0.001 and p=0.013). Conclusion: The morbidity and mortality rates are high in patients with high ASA scores who have incarcerated abdominal wall hernias, and strangulated hernias, requiring resection. Therefore, abdominal wall hernias should be treated electively when they are first recognized before any further disease and strangulation develops. We believe that family medicine specialists will play an active role to inform and guide these patients to surgery on time. Keywords: Incarcerated, Strangulation, Hernia, Mortality, Morbidity Konuralp Tıp Dergisi 2015;7(2):108-112 108

GİRİŞ Karın duvarı fıtık ameliyatları genel cerrahi operasyonları içinde en çok yapılan ameliyatlardır (1). Karın duvarı fıtıkları inkarserasyon nedeniyle %5-13 oranında acil ameliyat gerektirir. Acil cerrahiyi takiben morbidite riski anestezi, antisepsi, antibioterapi ve sıvı tedavisi alanlarındaki gelişmelere rağmen hala yüksektir (2, 3). Tedavide amaç, düşük morbidite ve mortalite ile uzun süreli takiplerde düşük nüks oranıyla fıtık tamiri yapmaktır (4). Tedavi şekli cerrahi olmasına rağmen çoğu zaman hastalar tarafından ihmal edilmekte ve inkarsere durumda hastaneye başvurmaktadırlar. Çalışmamızda inkarsere fıtık hastalarında morbidite ve mortaliteye etki eden faktörler araştırılmış ve özellikle bu faktörlere sahip fıtık hastalarında erken fıtık ameliyatının gerekliliğine dikkat çekmek amaçlanmıştır. YÖNTEMLER Kliniğimizde Şubat 2008-Şubat 2013 tarihleri arasında inkarsere karın duvarı fıtığı tanısıyla ameliyat yapılan hastaların dosya ve bilgisayar kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastalar yaş, cinsiyet, şikayet başlama süresi, eşlik eden hastalıklar, fıtık yeri, strangülasyon ve nekroz varlığı, kontaminasyon varlığı, uygulanan cerrahi tipi, hastanede kalış süresi, morbidite, mortalite yönünden değerlendirildi. Sonuç değişkenleri mortalite ve morbidite varlığıdır. inkarsere karın duvarı fıtığı saptanan hastalarda ameliyat öncesi tetkikler (hemogram, biyokimya, PTZ-INR, PA Akciğer, EKG) istendi. Ameliyat öncesi hastalar, American Society of Anesthesiology (ASA) sınıflamasına göre: ASA 1: normal sağlıklı olgular, ASA 2: hafif sistemik hastalığı olan olgular, ASA 3: günlük aktiviteleri etkilemeyen, ciddi sistemik hastalığı olan olgular, ASA 4: günlük aktiviteleri etkilenen, hayati tehlike yaratan ciddi sistemik hastalığı olan olgular, ASA 5: ameliyatsız yaşam ümidi olmayan, ölümcül hastalar ve ASA 6: beyin ölümü bildirilmiş, organ nakli için bekletilen olgular, olarak sınıflandırılmışlardır. Bütün hastalardan kolostomi ve ileostomi dahil olmak üzere ameliyatın muhtemel sonuçları anlatılarak yazılı onam alındı. Ameliyat bölgesinin traşı ameliyathanede yapıldı. Bütün hastalara ameliyat öncesi profilaktik olarak antibiyotik yapıldı. Göbek üstü fıtıklı hastalara genel anestezi, göbek altı fıtıklı hastalara sıklıkla spinal anestezi uygulandı. Ameliyat şekilleri cerraha göre değişkenlik gösterirken, barsak beslenmesinin bozulmaya başladığı durumlarda etkilenen alana serum fizyolojikle sıcak kompres uygulaması yapıldı. Kanlanması düzelen barsak ansları batına iade edilirken, kanlanması geri dönmeyen yada şüphe duyulan durumlarda İlhan E ve ark. barsak rezeksiyonu yapıldı. Barsak rezeksiyonu yapılan ya da barsağa sıcak kompres uygulanıp batına iade edilen hastaların tümünde batın içi dren kullanıldı. İhtiyaç duyulan olgularda ameliyat lojuna hemovak dren konuldu. İstatistiksel Yöntem: Tanımlayıcı bulgular yüzde dağılımları ile sunulmuş, morbiditeyi ve mortaliteyi etkileyen etmenler Kikare Analizi ile belirlenmiştir. BULGULAR Toplam 79 hastanın 28 (%35.4) i kadın 51 (%64.6) i erkek idi. Olguların 33 (%41.8) ü 65 yaş ve altı, 46 (%58.2) si 65 yaş üstü idi. Eşlik eden hastalık olarak koroner arter hastalığı ve hipertansiyon önde gelmekteydi. Olguların 38 (%48.1) i ASA skoru 3 ve 4 idi. Olguların büyük çoğunluğu (%68.4) inkarsere inguinal herni nedeniyle ameliyat edildi. Toplam dokuz (%11.4) olguda morbidite ve dört (%5) olguda ise mortalite görüldü. Olguların tanımlayıcı özelliklerine göre dağılımı tablo 1 de sunuldu. Morbidite ve mortalite ile ASA skoru (p=0.001 ve p=0.049), şikayetin başlama süresi (p<0.001 ve p=0.024), strangülasyon varlığı (p<0.001 ve p=0.003), kontaminasyon varlığı (p=0.005 ve p=0.013), nekroz varlığı (p<0.001 ve p=0.020), barsak rezeksiyonu uygulanması (p<0.001 ve p=0.013) ve eşlik eden hastalık bulunması (p=0.003) arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık vardı. Mortalite ile eşlik eden hastalık arasındaki ilişki değerlendirilirken mortalite gelişen hasta sayısı düşüklüğü nedeniyle; mortalite gelişen hastalardan eşlik eden hastalığı olanların %9.3 ünün, eşlik eden hastalığı olmayanların ise hiçbirinin eks olmadığı görülmüş ve bu fark anlamlı bulunmamıştır. Bağımsız değişkenlerle morbidite ve mortalite varlığının ilişkisi tablo 2 de sunuldur. Ameliyat edilen 79 olguda herni kesesinde; dört olguda (%5) sigmoid kolon, 21 olguda (%27) ince barsak, 54 olguda (%68) omentum varlığı görüldü. Barsak rezeksiyonu yapılan hastalarda; nekroz varlığı, perforasyon varlığı, sıcak kompres uygulamasıyla geri dönüşü olmayan iskemik barsak değişiklikleri kriter olarak alındı. Toplam 13 (%16.5) hastaya ince barsak rezeksiyonu uygulandı. İki hasta gastrointestinal fistül nedeniyle yeniden ameliyat edildi. Diğer morbidite nedenleri seroma, yara yeri enfeksiyonu, idrar yolu enfeksiyonu ve pnömoni idi. Toplam dört (%5.06) hasta eks oldu. İlk ameliyat esnasında hiçbir hastaya ileostomi yada kolostostomi açılmazken, fistül gelişen iki hastadan birine ileostomi, diğerine kolostomi açıldı. Hastanede kalış süresi ortalama 6.2 (aralık 2-90) gündü. Eks olan dört hasta ASA 3 ve 4 gruptaydı ve üç hastamıza barsak rezeksiyonu uygulanmıştı. Konuralp Tıp Dergisi 2015;7(2):108-112 109

Tablo 1. İnkarsere karın duvarı fıtıklı olguların tanımlayıcı özelliklerine göre dağılım Özellik n (%) Cins Erkek 51 (64.6) Kadın 28 (35.4) Yaş grubu 65 ve altı 33 (41.8) 65 üstü 46 (58.2) ASA skoru 1 29 (36.7) 2 12 (15.2) 3 26 (32.9) 4 12 (15.2) Anestezi şekli Genel 45 (57.0) Spinal 34 (43.0) İnkarsere fıtık türü İnguinal 54 (68.4) Umblikal 13 (16.5) İnsizyonel 6 (7.6) Femoral 6 (7.6) Fıtık tamiri Primer 26 (32.9) Mesh ile onarım 53 (67.1) Şikayet başlama süresi 6 saat ve öncesi 47 (59.5) 6 saat sonrası 32 (40.5) Strangülasyon var 19 (24.1) Kontaminasyon var 13 (16.5) Nekroz var 15 (19.0) Barsak rezeksiyonu var 13 (16.5) Eşlik eden hastalık var 43 (54.4) Tablo 2. İnkarsere karın duvarı fıtıklı olgularda bağımsız değişkenlerle morbidite ve mortalite varlığının ilişkisi Değişken Morbidite varlığı Mortalite varlığı VAR VAR n (%) p n (%) p Cins 0.061* 0.612* Erkek (n=51) 3 (5.9) 2 (3.9) Kadın (n=28) 6 (21.4) 2 (7.1) Yaş grubu 0.072* 0.136* 65 ve altı (n=33) 1 (3.0) 0 (0.0) 65 üstü (n=46) 8 (17.4) 4 (8.7) ASA skoru 0.001* 0.049* 1-2 (n=41) 0 (0.0) 0 (0.0) 3-4 (n=38) 9 (23.7) 4 (10.5) Şikayet başlama süresi <0.001* 0.024* 6 saat ve öncesi (n=47) 0 (0.0) 0 (0.0) 6 saat sonrası (n=32) 9 (28.1) 4 (12.5) Strangülasyon <0.001* 0.003* Var (n=19) 9 (47.4) 4 (21.1) Yok (n=60) 0 (0.0) 0 (0.0) Kontaminasyon 0.005* 0.013* Var (n=13) 5 (38.5) 3 (23.1) Yok (n=66) 4 (6.1) 1 (1.5) Nekroz <0.001* 0.020* Var (n=15) 7 (46.7) 3 (20.0) Yok (n=64) 2 (3.1) 1 (1.6) Barsak rezeksiyonu <0.001* 0.013* Var (n=13) 8 (61.5) 3 (23.1) Yok (n=66) 1 (1.5) 1 (1.5) Eşlik eden hastalık 0.003* 0.121* Var (n=43) 9 (20.9) 4 (9.3) Yok (n=36) 0 (0.0) 0 (0.0) Konuralp Tıp Dergisi 2015;7(2):108-112 110

TARTIŞMA Acil cerrahi ameliyatlarının büyük bölümünü oluşturan inkarsere karın duvarı fıtık onarımlarının mortalite ve morbidite oranı, elektif fıtık onarımına göre yüksek seyretmektedir. İnkarsere karın duvarı fıtıklarında mortalite oranları %1,4-13.4 ve morbidite oranları %19-30 arasında bildirilmiştir (4). İnkarsere fıtık kesesi içerisinde akut apandisit tesbit edilebilmekte ve bu da morbidite ve mortaliteyi arttırabilmektedir (5). Bizim çalışmamızda mortalite oranı %5.06 iken morbidite oranı %11.4 olarak bulunmuştur. Mortalite oranımız literatürle uyumlu olup morbidite oranımız literatüre göre düşüktür. Abdominal karın duvarı fıtıklarının yaklaşık %5-35 inde boğulma nedeniyle acil cerrahi girişim gerekmektedir. Boğulmuş karın duvar fıtıklarınının %10-15 inde nekroz nedeniyle intestinal rezeksiyon gerekebilir (6). Çalışmamızda olguların %16,5 inde barsak rezeksiyonu yapılmıştır. İlginçtir ki rezeke omentum histopatolojisi iki hastada karsinom metastazı olarak rapor edildi. Bir hastada kolon, bir hastada mide karsinomu tespit edildi. İnkarsere inguinal herniler erkeklerde daha sık görülürken, femoral ve umbilikal herniler kadınlarda daha sık görülmektedir. Ancak bunun mortalite ve morbidite üzerine anlamlı bir etkisi gösterilememiştir (2,7). Çalışmamızda da inguinal herniler erkeklerde daha fazla görülürken, femoral ve umbilikal herniler kadınlarda daha fazla saptanmıştır. Kurt ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada intestinal nekroz en fazla femoral hernilerde gözükmektedir (8). Bizim çalışmamızda da intestinal nekroz en sık femoral hernilerde gözlendi. İnkarsere inguinal ve femoral herniler sağ tarafta daha sık gözlenmektedir. Femoral hernilerin görülme oranı sadece %2.3 iken, inkarsere yada strangüle şekilde acil servise başvuru oranı %20-%40 arasındadır (9-11). Başka bir çalışmada bu oranı %44-86 arasında İlhan E ve ark. bildirilmiştir (12). Bizim çalışmamızda da inguinal ve femoral herniler sağda daha fazla saptanmıştır. Karın duvarı fıtıklarında elektif olgularda yama ile açık gerilimsiz teknik uygulanması genel bir uygulamadır. İnkarsere hernilerde ise strangülasyon olsa bile sentetik yama kullanımı kontendike değildir ve yama kullanımının faydalı sonuçları bildirilmiştir (13-16). Bu çalışmada hastaların %67,1 inde fıtık tamirinde yama kullanılmıştır. Acil kasık fıtığı onarımlarında ileri yaş, nüks durumu, hastaneye geç başvuru, eşlik eden hastalık varlığı ve yüksek ASA skoru bilinen olumsuz etkenlerdendir (17,18). Çalışmamızda omentum ya da barsak rezeksiyonu yapılan hastaların büyük çoğunluğu ilk 24 saatten sonra hastaneye başvurmuştu. ASA skoru arttıkça morbidite ve mortalitenin arttığı görülmüştür. Çalışmamızda eks olan hastalar ASA üç ve dört gruptaydı ve ek olarak üç hastamıza barsak rezeksiyonu uygulanmıştı. Çalışmamızın bazı kısıtlılıkları vardır. Çalışmanın kayıtlara dayalı, retrospektif bir çalışma olması ve olgu sayısının az olması önemli bir kısıtlılıktır. Ayrıca çalışmada hem mortalite hem de morbidite için var olan sonuç sayısı/ yüzdesi çok düşük olduğu için çok değişkenli analiz (Lojistik Regresyon Analizi) yapılamamıştır. Yalnızca tek değişkenli analiz sonuçlarına göre değerlendirme yapılabilmiştir. Biz bu çalışmada yüksek ASA skoru, şikayetin başlama süresi, strangülasyon varlığı, kontanimasyon varlığı, nekroz varlığı, barsak rezeksiyonu uygulanması ve eşlik eden hastalık bulunması ile morbidite ve mortalite arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit ettik. Bu nedenle, karın duvarı fıtıklı hastalar ilk fark edildikleri zaman eşlik eden hastalık ve boğulma riski gelişmeden elektif olarak ameliyat edilmelidirler. Bu hastaları bilgilendirme ve zamanında ameliyata yönlendirmede aile hekimlerinin etkin rolü olacağını düşünmekteyiz Konuralp Tıp Dergisi 2015;7(2):108-112 111

KAYNAKLAR 1. Fitzgibbons Jr.RJ. Cemaj S, Quinn TH. Abdominal wall hernias. In: Mulholland MV, Doherty GM, Lillemone KD, Maier RV, Simeone D, Upchurch GR, editors. Greenfields surgery. Scientific principles&practice. 5 th ed. Philadelphia: Lippincott Williams Wilkins, 2011:1159-98. 2. Kulah B, Kulacoglu IH, Oruc MT, et al. Presentation and outcome of incarcerated external hernias in adults. Am J Surg 2001; 181(2):101-4. 3. Derici H, Unalp HR, Bozdag AD, et al. Factors affecting morbidity and mortality in incarcerated abdominal wall hernias. Hernia 2007; 11(4): 341-6. 4. Ezer A, Çalışkan K, Çolakoğlu T, et al. İntestinal inkarserasyon için acil karın duvarı fıtık onarımı yapılan erişkinlerde morbiditeyi etkileyen faktörler. Ulus Travma Acil Cerrahi Derg 2011; 17: 344-8. 5. Yaşar M, Kayıkçı A, Taşkın AK, et al. Amyand Hernisi: Olgu Sunumu. Konuralp Tıp Dergisi [Konuralp Medical Journal] 2013;5(1):50-2. 6. Çağlayan K, Çelik A. Strangülasyon nedeniyle ameliyat edilmiş karın duvarı fıtıkları. Tıp Araştırma Dergisi 2011; 9(1): 29-33. 7. Alvarez JA, Baldonedo RF, Bear IG, et al. Incarcerated groin hernias in adults: presentation and outcome. Hernia 2004; 8(2): 121-6. 8. Kurt N, Oncel M, Ozkan Z, et al. Risk and outcome of bowel resection in patients with incarcerated groin hernias: retrospective study. World J Surg 2003; 27(6):741-3. 9. Haapaniemi S, Sandblom G, Nilsson E. Mortality after elective and emergency surgery for inguinal and femoral hernia. Hernia 1999;3(4):205 8. 10. Oishi SN, Page CP, Schwesinger WH. Complicated presentations of groin hernias. Am J Surg 1991; 162(6):568 71. 11. Heydorn WH, Velanovich V. A five-year U.S. Army experience with 36,250 abdominal hernia repairs. Am Surg 1990; 56(10) 596 600. 12. Özkan E, Yıldız MK, Çakır T, et al. Incarcerated abdominal wall hernia surgery: relationship between risk factors and morbidity and mortality rates (a single center emergency surgery experience). Ulus Travma Acil Cerrahi Derg 2012; 18(5):389-96. 13. Elsebae MM, Nasr M, Said M. Tension-free repair versus Bassini technique for strangulated inguinal hernia: A controlled randomized study. Int J Surg 2008; 6(4): 302-5. 14. Abdel-Baki NA, Bessa SS, Abdel-Razek AH. Comparison of prosthetic mesh repair and tissue repair in the emergency management of incarcerated paraumbilical hernia: A prospective randomized study. Hernia 2007; 11(2): 163-7. 15. The EU hernia trialists collaboration. Repair of groin hernia with synthetic mesh. Ann Surg 2002; 235(3): 322 32. 16. Wysocki A, Kulawik J, Pozniczek M, et al. Is the Lichtenstein operation of strangulated groin hernia a safe procedure? World J Surg 2006; 30(11): 2065-70. 17. Stoppa RE. The treatment of complicated groin and incisional hernias. World J Surg 1989; 13: 545 54. 18. Erçetin C, Dural AC, Kırnap M, et al. Dağınık kırsal yerleşim bölgesinde boğulmuş fıtık ve geç başvuru sonuçları. Genel Tıp Dergisi 2012; 22(3): 83-6. Konuralp Tıp Dergisi 2015;7(2):108-112 112