Afşin-Elbistan ı hatırlayanınız var mı? 1



Benzer belgeler
Cumali Taştekin EÜAŞ Maden Sahaları Daire Başkanı (V)

Afşin-Elbistan Termik Santralleri Elektrik Üretiminden Çok İklimi Değiştiriyor

Kaza nın Ardından: Afşin-Elbistan Linyit Havzası nın Kısa ve Hazin Tarihi 1

LİNYİTLERİMİZDEN DAHA FAZLA VE DAHA TEMİZ ENERJİ ÜRETİMİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK. LAVVAR ARTIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ VE TESİS UYGULAMALARI

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

İklim Deg is iklig ine Direnc li Enerji Üretimi Climate Resilient Thermal Power Generation

TEMİZ ENERJİ TEKNOLOJİLERİ KURSU. Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü Osmanbey Kampüsü, Şanlıurfa

TMMOB Maden Mühendisleri Odası

AFŞİN- ELBİSTAN LİNYİT REZERVLERİNİN ELEKTRİK ÜRETİMİ BAKIMINDAN DEĞERİ VE İZLENMESİ GEREKEN POLİTİKALAR

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

ENERJİ VERİMLİLİĞİ. Etüt Çalışmaları ve Yasal Durum. Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V.

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

ENERJİ SEKTÖRÜNDE YENİDEN YAPILANDIRMA UYGULAMALARININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Sayın Başkan, değerli katılımcılar,

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

TÜRKİYE İÇİN KÖMÜR POLİTİKASI

TÜRKİYE DE İTHAL KÖMÜRE DAYALI ELEKTRİK ÜRETİMİ

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE ÇEVRE MEVZUATI

Türkiye de Jeotermal Enerjinin Bugünü ve Geleceği Paneli

Son yıllarda Türkiye de artan enerji talebiyle birlikte

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

MTA Genel Müdürlüğü nün Ortaya Çıkardığı Yeni Bir Kara Elmas Yöresi KONYA KARAPINAR Kömür Sahası

2005 yılında başlatılan Linyit Rezervlerinin Geliştirilmesi ve Yeni Sahalarda Linyit Aranması Projesi (LAP) kapsamında, 9 milyar ton olan Kömür

MADENCİLİK :09:33

Elektrikte bir yıllık 'denge' zararı; 800 milyon YTL

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri

TEMİZ & YENİLENEBİLİR ENERJİ

YERLİ KÖMÜRE DAYALI TERMİK SANTRAL POTANSİYELİ, DARBOĞAZLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Sibel Güven İstanbul, 14 Şubat 2008

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Bakan Güler, "Türkiye rüzgar enerjisinde AB ülkeleri arasında 1'inci, olacak" dedi

TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM)

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

Türkiye nin Enerji Görünümü Işığında Arama Üretim Sektörü & Doğalgaz Piyasasına İlişkin PETFORM Önerileri

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Kahramanmaraş Afşin-Elbistan B Termik Santralı na GÖZ GÖRE GÖRE GELEN ÖLÜM

YERLİ KÖMÜR ÇIKMAZI 1

ANKARA İLİ ELEKTRİK ÜRETİM-TÜKETİM DURUMU

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Temmuz 2013, No: 65

TERMİK SANTRALLARIN KURULUMUNDA YERLİ MÜHENDİSLİK ve MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ. İsmail Salıcı (İnş.Yük.Müh, İTÜ-1970)

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

ENERJİMİZİ ve GELECEĞİMİZİ RUSYA YA TESLİM EDİYORUZ

Doç. Dr. Birgül GÜLER 1. DÜNYA BANKASI ve TARIM SEKTÖRÜ KREDİLERİ

Basit rafineri niteliğindeki ATAŞ, 2004 yılı sonlarında dönüşüm ünitesine yönelik yatırımın maliyetini yüklenmeyerek,

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

AFġĠN- ELBĠSTAN KÖMÜR HAVZASININ ELEKTRĠK ÜRETĠMĠ BAKIMINDAN DEĞERĠNĠ BĠLĠYOR MUYUZ? Çetin KOÇAK*, Dr. Nejat TAMZOK**, Selçuk Yılmaz***

YATIRIM TEŞVİK BÜLTENİ -HAZİRAN 2012 VERİLERİ-

TÜRKİYE ELEKTRİK PİYASASI (Piyasa Yapısı ve Yatırım Fırsatları)

İTALYA İSPANYA PORTEKİZ YUNANİSTAN TÜRKİYE

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

2010 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KAMU ALIMLARI YOLUYLA TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YERLİ ÜRETİM PROGRAMI EYLEM PLANI

Grafik 16. Türkiye de elektrik üretiminin kaynaklara dağılımı

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14

2016 YILI BÜTÇE SUNUMU. T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Dr. Berat ALBAYRAK ın 2016 Yılı Bütçesini TBMM Genel Kurulu na Sunuş Metni

TÜRKİYE İÇİN DEMOKRATİK ENERJİ PROGRAMI: BİZ NE İSTİYORUZ?

GÜRMAT GERMENCİK JEOTERMAL ENERJİ SANTRAL PROJELERİ

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TERMİK SANTRALLERDEKİ ATIK ENERJİNİN KULLANILABİLİRLİĞİ: ÇAN ONSEKİZ MART TERMİK SANTRALİ. Celal KAMACI. Dr. Zeki KARACA.

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

ENERJIENSTITUSU.COM AFŞĐN- ELBĐSTAN LĐNYĐT REZERVLERĐNĐN ELEKTRĐK ÜRETĐMĐ BAKIMINDAN DEĞERĐ VE ĐZLENMESĐ GEREKEN POLĐTĐKALAR

AYEN ENERJİ A.Ş. 01 OCAK MART 2015 DÖNEMİ YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU ÇAMLICA HES YAMULA HES

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

TÜRKİYE KÖMÜR ARAMALARI

SEKTÖR: ENERJİ (TERMİK-KOJENERASYON)

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi

Türkiye de Plastik Sektörü & Maliyet Tasarrufu Tekniklerinin Önemi

Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015

YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Türkiye Güneş Enerjisi Geleceği Solar TR2016, 06 Aralık

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ

2014 İKİNCİ ÇEYREK ELEKTRİK SEKTÖRÜ. Tüketim artışı aheste, kapasite fazlası sürüyor. Yael Taranto

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ

ENERJĠDE DIġA BAĞIMLILIK 2 Nisan 2010 MMO Adana ġube. Koray TUNCER MMO Enerji Birimi Teknik Görevli Mak. Yük. Müh.

YATIRIM TEŞVİK BÜLTENİ -OCAK 2012 VERİLERİ-

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

EKONOMİ BAKANLIĞI GİRDİ TEDARİK STRATEJİSİ

ELEKTRİK ENERJİSİ TALEP TAHMİNLERİ, PLANLAMASI ve ELEKTRİK SİSTEMİNİN DETAYLI İNCELENMESİ

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

Şirketin kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği evreler ve yurtdışı ve yurtiçinde gerçekleştirilen yatırımlar

2014 ÜÇÜNCÜ ÇEYREK ELEKTRİK SEKTÖRÜ. Tüketim Yavaş, Kapasite Hızlı Artıyor. Yael Taranto

TMMOB AFŞİN ELBİSTAN MADEN KAZASI RAPORU

Gündem. Enerji planlamalarının uzun vadeli. yapılması gerektiğini fakat İMF

ile Kömür ve Enerji Üzerine

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN ELEKTRİK ÜRETİMİNE ETKİSİ

ELEKTRÝK ENERJÝSÝNDE ÖZELLEÞTÝRME

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2014, No: 92

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ

S: Sayı. İklim Değişikliği ve Çevre Bülteni Ocak Sayısı ENERJİ VE ÇEVRE YÖNETİMİ DAİRE BAŞKANLIĞI

Su Kaynakları Yönetimi ve Planlama Dursun YILDIZ DSİ Eski Yöneticisi İnş Müh. Su Politikaları Uzmanı. Kaynaklarımız ve Planlama 31 Mayıs 2013

KÖMÜR REZERVLERİNE SAHİP ÜLKELERDE ELEKTRİK ÜRETİMİNDE KULLANILAN KAYNAKLARIN SEÇİMİ VE TÜRKİYE NİN KONUMU

EKONOMÝDE GELÝÞMELER

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR

SUUDİ ARABİSTAN ÇİMENTO SEKTÖRÜ 1

LİNYİTLERİMİZ ENERJİ İHTİYACIMIZI KARŞILAR MI?

qwertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqw ertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwer tyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwerty

AYLIK YATIRIM TEŞVİK BÜLTENİ

Transkript:

Afşin-Elbistan ı hatırlayanınız var mı? 1 Dr. Nejat Tamzok nejattamzok@yahoo.com Afşin-Elbistan Linyit Havzası nın hikâyesi 1966 yılında başlar. O yıl, Batı Alman Devleti teknik yardımı çerçevesinde MTA ile bir Alman firmasının işbirliğinde kömür arama çalışmaları başlatılmış ve hemen bir yıl sonra havzadaki linyitin varlığı tespit edilmiştir. 1966 yılının Türkiye sinde, enerji arz güvenliği kavramı henüz gündemde yoktur. Elektrik üreten santralların yüzde 38 i memleketin suyunu bir diğer yüzde 38 i ise memleketin kömürünü kullanmaktadır. O tarihlerde daha ne doğal gaz ne de ithal kömürün adı geçer. Ama ithal petrolün elektrik üretimindeki kullanımı, o dönemde giderek artmaktadır. 1966 yılında elektrik kurulu gücünün yaklaşık yüzde 24 ü petrole dayalıyken, bu oran hızla yükselir. Yerli kömürün payı ise aynı hızla düşmektedir. Sadece altı yıl sonra, 1972 yılında petrole dayalı kurulu güç yüzde 42 oranını bulur. Aynı yıl yerli kömüre dayalı kurulu gücün payı ise yüzde 25 düzeyine kadar geriler. Tehlike geliyorum demektedir. Ve çok geçmeden fırtına patlar: Orta Doğu ve İran daki siyasi gelişmeler petrol krizlerine yol açmıştır. Elektrik üretiminde petrole olan yüksek bağımlılık, 1973 sonrası petrol fiyatlarında ortaya çıkan aşırı artışlarla birleşince, ülkede ağır bir enerji bunalımı ortaya çıkar. Söz konusu bunalım, ülkemizin, 1970 li yılların sonlarından itibaren yaşadığı politik ve toplumsal krizlerin de en önemli nedenlerinden biri olacaktır. Türkiye, o dönem enerji krizini memleketin kömürüyle aştı: Tüm imkânsızlıklara rağmen, o dönemdeki enerji yönetimleri yerli kömür rezervlerini seferber edebildiler. 1977-1987 yılları arasındaki 10 yılda, kömüre dayalı toplam 3.820 megavat büyüklüğünde bir elektrik üretim kapasitesi yaratılabildi. Söz konusu kapasite, 1987 yılındaki toplam kurulu gücün yaklaşık üçte birine karşılık geliyordu. Dolayısıyla, 1970 li yıllarda yüzde 40 lara varan elektrik üretimindeki ithal kaynak bağımlılığı, yerli kömür kaynaklarının geliştirilmesi yönündeki kamusal tercih ve siyasi kararlılık sayesinde 1987 yılı geldiğinde yüzde 20 ler seviyesine düşürülebildi. İthal kaynak bağımlılığındaki bu rahatlama ise 1990 lı yılların sonuna kadar Türkiye ekonomisi üzerinde olumlu yönde etkili oldu. Ancak, 1990 lı yılların sonlarından itibaren elektrik üretiminde ithal kaynağı önceleyen enerji politikaları yeniden gündeme gelir. Söz konusu politikaların uygulanması, elektrik üretiminde ithal doğal gaz ve ithal kömürün hesapsız kullanımına yol açar. Bu dönemde bir başka hesapsızlık ise ülkemiz kömür havzalarının Genel Havza Planlaması na dayanan bir disiplin içerisinde değerlendirilebilmesi imkânının ortadan kaldırılmasıdır. Kamuda redevans ya da 1 Bu makalenin bir bölüm içeriğinde, yazarın 5 Nisan 2011 tarihli Cumhuriyet Enerji Dergisi nde yayınlanan Kaza nın Ardından: Afşin-Elbistan Linyit Havzası nın Kısa ve Hazin Tarihi başlıklı yazısından yararlanılmıştır. 1

benzeri iş yapma/yaptırma yöntemlerinin yaygınlaşması nedeniyle ortaya çıkan bu olumsuzluk sonucunda, kömür havzalarında kaynak kaybı, verimsizlik ve iş güvenliği sorunlarına yol açılacaktır. Bu uygulamalar, ülkemiz enerji arz güvenliğinin yeniden bir zafiyet içerisine girmesine neden olur. Gelinen noktada, ülkemizin enerji bağımsızlığı konusundaki karnesi hiç de iç açıcı değildir: 2013 yılı itibariyle ithal kaynak bağımlılığı birincil enerji tüketiminde %74 ve elektrik üretiminde ise %58 düzeyine tırmanmıştır. Bu istatistikler ile ülkemiz, Dünya da ithal enerji bağımlılığı en yüksek olan ilk birkaç ülke arasına rahatlıkla girmekte olup, enerji arz güvenliği bakımından son derece kritik bir noktada bulunmaktadır. Afşin-Elbistan Linyit Havzası na gelince Ülkemizin enerji bağımsızlığının sağlanmasına yönelik çabalar içerisinde, söz konusu havzanın rolü son derece önemlidir. 1966 yılında başlayan arama çalışmalarının neticesinde, bu havza, enerji hammaddeleri bakımından şanssız bir ülke için bir umut ışığı olarak görülmüştür. Bulunan kömürler, düşük kalitelidir. Ancak, elektrik üretim santrallarında kullanılabilecek niteliktedir. Dolayısıyla, kömür varlığının tespit edilmesinden hemen dört yıl sonra 1971 yılında, havza kömürlerinin elektrik üretimi amaçlı değerlendirilmesine yönelik proje çalışmalarına da başlanır. Yapılan projeye göre; havzadaki Kışlaköy Kömür Ocağı ndan her yıl yaklaşık 20 milyon ton kömür üretilecek ve bu kömür toplam 1.360 megavat gücündeki dört üniteli Afşin-Elbistan A Santralı na verilecektir. Yatırım çalışmaları 1973 yılında ve ilk ünitenin inşası 1975 yılında başlar. İlk ünite 1984 yılında, dördüncü ve son ünite ise 1988 yılında tamamlanır. Ancak, havzanın, bugünlere kadar uzayıp gidecek olan problemleri baştan itibaren ortaya çıkar: A Santralı, teknik ve çevresel açıdan sorunludur. Santral, havzada bulunan linyit kömürünün özelliklerine uygun tasarımlanmamıştır. Bu nedenle hiçbir zaman tam kapasitede çalıştırılamayacaktır. Çevreye olan etkilerini azaltmak bakımından yeterli donanıma sahip değildir. Dolayısıyla, yörede önemli çevre sorunlarına yol açacaktır. Her ne kadar elektrik santralı baştan itibaren çeşitli sorunlara yol açacaksa da, santralı besleyecek olan Kışlaköy Kömür Ocağı nda durum farklıdır: Kışlaköy Ocağı nda, ülkemiz madencilik endüstrisinde daha önce kullanılmayan ve halen ülkemizde başka örnekleri de bulunmayan son derece modern yöntem ve teknolojiler, 1984 yılından itibaren kullanılmaya başlanacaktır. Söz konusu yöntem ve teknolojileri başarıyla kullanan kendi mühendis ve işçilerimiz tüm olumsuzluklara karşın ve termik santral kömür aldığı sürece- ciddi üretim kesintilerine ya da önemli sayılabilecek iş kazalarına yol açmadan madencilik faaliyetlerini sürdürebilmişlerdir. Afşin-Elbistan A Santralı, yaklaşık 10 yıl çalıştıktan sonra 1994 yılında tuhaf bir özelleştirme uygulamasıyla karşı karşıya kalmıştır. Ancak, özelleştirilemediği gibi, o dönemki enerji yönetimleri tarafından içinden çıkılmaz hukuki sorunlara yol açılmış, ciddi kamu zararları yaratılmıştır. Bu arada, bir başka tuhaf uygulama daha gündeme gelmiş ve 1995 yılında havzadaki kömür işletmeleri, kömür üretmek üzere kurulmuş olan Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu ndan alınarak elektrik üretmek üzere kurulmuş olan Elektrik Üretim Anonim Şirketi ne devredilmiştir. 2

Afşin-Elbistan Havzası kömürlerinden elektrik üretmek üzere 1996 yılında ikinci bir santralın (Afşin- Elbistan B Santralı) yapımı için ihaleye çıkılmış ve toplam 1.440 megavat kurulu gücünde 4 üniteden oluşan santralın ilk ünitesi 2005 yılında, kalan üç ünitesi ise 2006 yılında tamamlanmıştır. Santral bitmiş, ancak ortada kömür yoktur. Henüz hammadde tedarik edilebilecek bir kömür ocağı hazırlanmadan ülkenin en büyük termik santrallarından birini tesis etmek, Dünya da örneği olmayan bir planlama hatası değilse, başka nedir? Santralın kömür ihtiyacı, A Santralı na kömür vermek amacıyla hazırlanan Kışlaköy Kömür Sahası ndan karşılanmak zorunda kalınmıştır. Ancak bu sefer de A Santralı için gereken kömür verilememiştir. Yanlış tasarlandığı için A Santralı nın da tam kapasitede çalışacak durumu zaten yoktur. İki ayrı kömür ocağından üretim yapılarak iki adet santralın tam kapasitede çalıştırılması gerekirken, tek bir ocaktan iki santral beslenmeye çalışılmıştır. Ancak, bu durumda her iki santral da yarı kapasitede elektrik üretebilmiştir. Afşin-Elbistan B Santralı için gereken kömür ocağının ihalesine, santral kurulduktan ancak iki yıl sonra 2007 yılında çıkılabilmiştir. İhale sonucunda Çöllolar Kömür Sahası nın işletme hakkı 28 yıllığına özel bir firmaya verilmiştir. Sahanın kömür üretimine başlayabilmesi için bir üç yıl daha geçecektir. Özetle, ikinci santral tamamlandıktan sonra beş yıl daha bu garabet devam etmiştir. Projeyle ilgisi olmayan bu çalışma şekli, kömür üretim maliyetlerinin artmasına yol açmış, nihai olarak elektrik maliyetlerine yansıyan yükü de her zamanki gibi vatandaş çekmiştir. B Santralı için mevcut bir kömür sahası bulunmaması nedeniyle kömür külleri açık alana depolanmak zorunda kalınmış, bu nedenle çevre kirliliği yaratılmıştır. Dolayısıyla, planlama hataları nedeniyle vatandaşın çektiği yük sadece elektrik maliyetleri değil, aynı zamanda çevre kirliliği de olmuştur. Bir yandan A Santralı, baca gazı arıtma sistemleri olmadığı için, diğer taraftan B Santralı ise külleri atacak yer olmadığı için çevreyi kirletmişlerdir. B Santralı na kömür temin edecek ocak ise havzanın tam ortasından ve havzada şevlerin kaymasına doğrudan etki edecek suyun en önemli kaynağı olan Hurman Çayı nın hemen yanından işletmeye başlatılmıştır. Mühendislik gerçeklerine tamamen aykırı düşen böylesi bir havza planlamasının verimsizlik, kaynak kaybı ya da iş güvenliği sorunlarına yol açması kaçınılmazdır. Ve de öyle olmuştur. Afşin-Elbistan B Santralı kurulduktan ancak beş yıl sonra kömür üretimine başlayabilen ve kamu adına özel bir şirket tarafından işletilen Çöllolar Açık Kömür Ocağı nda, üretimin başlamasının üzerinden daha iki yıl geçmeden Dünya madencilik tarihinde örneğine kolay rastlayamayacağımız boyutta iki heyelan yaşanmıştır. İlki 6 Şubat ve diğeri 10 Şubat 2011 tarihlerinde meydana gelen heyelanlarda, 11 çalışan toprak altında kalmış ve bunlardan sadece ikisinin cansız bedenine ulaşılabilmiştir. Dünya madencilik literatürüne geçen bu facia sonrasında, Afşin-Elbistan Kömür Havzası ndaki çalışmalar önemli ölçüde kesintiye uğramıştır. 3

Yukarıda aktarılan tüm bu yanlışlıkların sonucunda; mevcut kömür sahaları ve dolayısıyla elektrik santrallarından üretim, 2005-2014 arasındaki 10 yıl boyunca ancak yarı kapasitede gerçekleştirilebilecektir. Söz konusu dönemde üretilemeyen elektriğin miktarı yaklaşık 90 milyar kilovatsaat düzeyindedir. Bu miktar, neredeyse, son 3 yıl boyunca ithal kömürden elde edilen elektriğe karşılık gelmekte olup, milyarlarca dolarlık bir maliyet söz konusudur. Facia sonrasında, havzanın geleceğine ilişkin olarak yeni model arayışlarına girilir ve daha çok uluslararası işbirliklerini de içeren bir kamu-özel ortaklığı modeli üzerinde durulur. Bu çerçevede, havzadaki kömür rezervini de kapsayan ve 8.000 MW kapasiteli santral yapımı, işletilmesi, rehabilitasyonu, modernizasyonu ve yeni kömür sahalarının geliştirilmesini de içeren hükümetler arası bir anlaşma, Elektrik Üretim Anonim Şirketi ile Abu Dhabi menşeli TAQA arasında imzalanır. Ancak, girişim başarılı olmaz ve TAQA Firması nın erteleme kararı almasıyla son bulur. Bununla beraber, Afşin-Elbistan Havzası için benzeri girişimlerin farklı ülkelerle sürdürülmekte olduğuna dair haberler sıkça duyulmakta ve bu kapsamda Çinlilerden Japonlara, Araplardan Korelilere kadar pek çok milletin adı geçmekte. Son dönemde ise havzaya ilişkin iki gelişme öne çıkmakta. Bunlardan ilki, Afşin-Elbistan A Santrali ile Kışlaköy kömür ocağının işletme haklarının, 1990 lı yıllarda mahkemelik olunan Erg-Verbund Firması na devredilmesiyle ilgili. Buna dair görüşmeler, firmayla idare arasında sürdürülmekte. 1995 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile santralin 20 yıllık işletme hakkını alan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile imtiyaz sözleşmesi imzalayan, ancak idare tarafından devir yapılmadığı için davalık olunan Erg-Verbund firması ile anlaşma sağlandığı takdirde, firmanın, mevcut santral ünitelerinin revizyonunu yapması, eksik olan baca gazı filtre tesislerini kurması ve ayrıca santrala 2 ünite daha inşa etmesi söz konusu. Bir diğer gelişme ise Çöllolar kömür ocağıyla ilgili. Heyelanlar nedeniyle yaklaşık dört yıldır atıl bekleyen sahanın, kaza sırasında çalışmakta olan firma tarafından tekrar işletilmeye başlanması yönündeki çalışmalar belirli bir noktaya gelmiş gibi görünüyor. Afşin-Elbistan Kömür Havzası nın yukarıda aktarılan kısa tarihi, aynı zamanda yönetsel hataların bir zenginlik kaynağını nasıl bir sorunlar yumağı haline getirdiğinin de hikâyesidir. Bu kısa tarih süresince bu denli çok hatanın nasıl olup da yapılabildiğini, bir ülkenin umudunun nasıl içinden çıkılmaz hayal kırıklıklarına dönüştürülebildiğini izah edebilmek son derece güçtür. Afşin-Elbistan Linyit Havzası, ülkemizin sahip olduğu linyit rezervlerinin yaklaşık yarısına sahiptir. Söz konusu rezerv, Türkiye'nin neredeyse 10 yıllık doğal gaz tüketimine karşılık gelmektedir. Doğru bir planlama ile havzada bulunan kömür rezervlerinden mevcut elektrik kurulu gücümüzün yaklaşık yüzde 15 i büyüklüğünde bir kurulu gücü 30 yıl boyunca besleyebilmek mümkündür. Böylelikle, bir taraftan enerji güvenliğinin sağlanmasına yönelik ciddi bir katkı yapılmış olacak, diğer taraftan yörede önemli bir istihdam yaratılmış olacaktır. Ayrıca, proje ile yörede diğer bölgesel 4

sanayilerin gelişmesi suretiyle de dolaylı istihdam yaratılmış olacak, bölge için önemli bir gelir kaynağı oluşturulacaktır. Ancak, havzanın yöre sanayi sektörleriyle bütünleşik, yörenin toplumsal kalkınması ve yoksulluğun azaltılarak gelir dağılımının düzeltilmesi hedeflerine yönlendirilmiş ve çevrenin korunmasını da gözeten bir anlayışla ve bir bütün olarak projelendirilmesi gerekmektedir. Ancak böyle yapılmamaktadır. Havza nın; elektrik üretim tesisleri, kömür madenleri, yöre sanayisi, tarımı, ormanları, su kaynakları, toplumsal-ekonomik durumu bir arada dikkate alınarak bir bütün olarak projelendirilip işletilmesi yerine sahaların yapay olarak yaratılmış parçalar halinde taşeron firmalara işlettirilmesi tercih edilmektedir. Söz konusu tercihin yanı sıra, sürekli gündemde tutulan ve her seferinde başarısızlıkla sonuçlanan özelleştirme girişimleri, çok sayıda başarısız ihale girişimi, kurulu santralların tasarım hataları, yürütülmekte olan projelerin çevresel açıdan başarısızlıkları, havzanın bu konuda en az 150 yıllık bir deneyim ve birikime sahip bir kuruluştan alınıp, kuruluş amacı kömür üretimi olmayan bir başka kuruluşa devredilmesi ve benzeri çok sayıda hata, nihai olarak ciddi kaynak kaybı ve iş güvenliği sorunlarına yol açmaktadır. Son gelişmelerin de Havza daki yapısal sorunları çözmeye yönelik bir yararının olacağı şüphelidir. Ankara/Aralık 2014 5