Vatan 155 Araştırma / Original article Bağlanma ve obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkide obsesif inançların aracı rolünün incelenmesi* Sevginar VATAN 1 ÖZET Amaç: Bu araştırmada bağlanma, obsesif inançlar ve obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, bağlanma boyutları ile obsesif kompulsif belirtiler arasında obsesif inançların aracı rolü incelenmiştir. Yöntem: Bu amaç doğrultusunda toplam 116 kadın ve 108 erkek olmak üzere toplam 224 kişi ile araştırma yürütülmüştür. Katılımcılar YİYE-II, OİÖ-44 ve Padua Envanterini doldurmuşlardır. Bulgular: Hiyerarşik regresyon analizlerinde yaş ve cinsiyet kontrol edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre; kontrol değişkenleri sadece kirlenme/temizleme belirtilerini yordamıştır. Buna göre kadın olmak ve daha yüksek yaş bu belirtiler için risk oluşturmaktadır. Bağlanmanın kaygı boyutu ile başkalarına veya kendine zarar vermeye yönelik obsesyonel düşünceler, kirlenme/temizleme belirtileri ve düzen belirtileri arasındaki ilişkide obsesif inançlardan sorumluluk/tehdit inancının aracı rolü olduğu görülmektedir. Ayrıca bağlanmanın kaygı boyutu ile kontrol etme obsesyon ve kompulsiyonları arasındaki ilişkide, hem sorumluluk/tehdit inanç alanının, hem de mükemmeliyetçilik/kesinlik inanç alanın aracı rolü olduğu gözlenmiştir. Başkalarına veya kendine zarar vermeye yönelik obsesyonel dürtüler, bağlanmanın kaçınma boyutu ve düşüncenin/kontrolün önemi inanç alanı tarafından ayrı ayrı yordanmış, ancak bu belirtilerde herhangi bir aracı rol etkisi gözlenmemiştir. Sonuç: Farklı obsesif kompulsif belirtiler için bağlanma boyutları ve obsesif inançlar farklı yordama örüntüleri sergilemiştir. Bu bulgular ilgili literatür ışığında tartışılmıştır. (Anadolu Psikiyatri Derg 2015; 16(3):155-163) Anahtar sözcükler: Bağlanmada kaygı, bağlanmada kaçınma obsesif inanç, obsesif kompulsif belirtiler Investigating the mediator roles of obsessive beliefs in the relationships between, attachment and obsessive compulsive symptoms ABSTRACT Objective: The present study aimed at investigating the relationships between attachment, obsessive beliefs and obsessive compulsive symptoms in Turkish normal sample. Moreover, examining the mediator roles of obsessive beliefs between attachment and obsessive compulsive symptoms was aimed. Methods: For these purposes 116 female and 108 male participants completed questionnaires related to research variables. Experience in Close Relationship Scale to evaluate attachment, Obsessive Belief Questionnaire to evaluate obsessive beliefs and Padua Inventory-Washington State University Revision to evaluate obsessive compulsive symptoms were used in this study. Results: A series of hierarchical regression analyses where gender and age were controlled. Findings of the analyses revealed that control variables (gender and age) only predict contamination obsession and cleaning compulsive symptoms. According to results, being female and older age are as a risk factor for this symptoms. The * Bu araştırma, yazarın Duyguların, Duygu Düzenlemenin, Obsesif İnançların, Düşünce Kontrolünün ve Bağlanmanın, Obsesif Kompulsif Bozukluktaki Farklı Belirtilerdeki Rollerinin İncelenmesi adlı yayımlanmamış doktora tez çalışmasının bir bölümüne dayanmaktadır (Hacettepe Üniversitesi, Ankara). 1 Arş.Gör., Hacettepe Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, 06800 Ankara Correspondence address / Yazışma Adresi: Arş.Gör.Sevginar VATAN, Hacettepe Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, 06800 Ankara E-mail: svatan@hacettepe.edu.tr Geliş tarihi: 29.05.2014, Kabul tarihi: 17.07.2014, doi: 10.5455/apd.167085
156 Bağlanma ve obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkisinde obsesif inançların results provide evidence for the mediator role of responsibility/threat estimation of obsessive beliefs between anxiety of attachment and symptoms which are obsessional thoughts about harm to self/others, contamination obsessions and cleaning compulsions, dressing/grooming symptoms. Based on checking symptoms both responsibility/threat and perfectionism/uncertainty obsessive beliefs had the mediator role between anxiety of attachment and these symptoms. Although, avoidance of attachment and importance/control of thoughts predicted obsessional impulses to harm self/others by separately, there were not mediator effects in these analyses. Conclusion: To sum up according to results of this study attachment and obsessive beliefs follow different paths toward different obsessive compulsive symptoms. The results were discussed in the light of the related literature. (Anatolian Journal of Psychiatry 2015; 16(3):155-163) Key words: attachment anxiety, attachment avoidance, obsessive beliefs, obsessive compulsive symptoms GİRİŞ Obsesif kompulsif bozuklukla (OKB) ilişkili bilişsel modeller yorumlama biçimlerinin önemine vurgu yapmaktadır. Bilişsel yaklaşımlarda genel olarak durumun kendisinden çok, psikolojik belirtiler açısından sıkıntı yaratan durumun kişi tarafından yorumlanış biçimi olduğu belirtilmiştir. 1 OKB nin öncül bilişsel açıklamalarından 2,3 güncel bilişsel açıklamalarına 4-6 kadar tüm bilişsel açıklamaların ortak özelliğini bilişsel hatalara yapılan vurgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu bilişsel hatalar Obsesif Kompulsif Bilişsel Çalışma Grubu (OKBÇG) tarafından değerlendirilmiş ve OKB de oldukça etkin ve yaygın olanlar altı obsesif inanç alanında bir araya getirilmiştir. OKBÇG ye 7 göre abartılı sorumluluk algısı, abartılı tehdit öngörüsü, düşüncelerin aşırı derecede önemsenmesi, kontrolün aşırı derecede önemsenmesi, mükemmeliyetçilik ve belirsizliğe tahammülsüzlük obsesif kompulsif belirtilerin ortaya çıkmasında ve sürdürülmesinde en önemli inanç alanlarıdır. Birçok çalışmada söz konusu inanç alanlarının OKB nin ortaya çıkması ve sürdürülmesindeki etkisini destekler niteliktedir. Ayrıca inanç alanlarının belirti şiddetiyle de anlamlı ilişkilere sahip olduğu görülmektedir. Obsesif kompulsif belirtilerdeki heterojen yapının anlaşılmasına farklı inanç alanlarının etkilerinin anlaşılmasının katkı sağlayabileceği görüşü öne sürülmekte ve farklı belirtilerle belli inanç alanları arasındaki ilişkinin anlaşılmasının önemli olduğu düşünülmektedir. 8 Bu alandaki öncül çalışmaların bu düşünceyi destekleyen bulgulara sahip oldukları görülmektedir. 9,10 Ayrıca, sadece obsesyonların olduğu ve kompulsiyonların obsesyonlarla birlikte görüldüğü durumlarla ilişkili inanç alanlarının da farklılaşabileceği belirtilmiştir. 11 Obsesif inançların farklı belirtiler ile olan ilişkisinde her bir inanç alanının temel etkisinin yanında farklı inanç alanlarının etkileşim etkilerine de vurgu yapılmaktadır. 12 Obsesif kompulsif belirtilerin ortaya çıkmasında ve sürdürülmesinde güvensiz bağlanma boyutlarının gelişimsel bir risk etkeni olabileceği düşünülmektedir. İçsel veya dışsal bir tehdidin varlığında veya herhangi bir durum tehdit içerikli olarak yorumlandığında güven temelli stratejilerin aktif hale gelmesi çatışmayı çözmektedir. Bunun yanı sıra, güvenli bağlanmanın olmadığı durumlarda kendini gösteren kaygı ve kaçınma özelliklerinin psikopatolojik belirtilerin anlaşılmasında önemli olduğu belirtilmiştir. 13 Söz konusu bağlanma özelliklerinin benliğe, diğerlerine ve dünyaya ilişkin olumsuz zihinsel temsiller nedeniyle obsesif inançların ortaya çıkmasında ve sürdürülmesinde de etkin olabilecekleri düşünülmektedir. Dolayısı ile bağlanmanın kaygı ve kaçınma boyutlarının obsesif inançlar aracılığı ile obsesif kompulsif belirtileri etkiliyor olabileceği akla gelmektedir. Literatürdeki bilgiler ışığında, bu çalışmada bağlanma boyutları, obsesif inançlar ve obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkilerin incelenmesi hedeflenmiştir. Özellikle bağlanma boyutları ile obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkide obsesif inançların aracı rolü araştırılmıştır. Bu doğrultuda, çalışmada bağlanma boyutlarının obsesif inançlar aracılığıyla obsesif kompulsif belirtilerin şekillenmesinde rol alacağı varsayımı test edilmiştir. YÖNTEM Katılımcılar Çalışma 18-55 yaş (28.69±9.94) arasında 224 katılımcıyla (116 kadın, 108 erkek) gerçekleştirilmiştir. Katılımcıların %10.4 ü ortaokul, %23.9 u lise, %63.6 i üniversite ve %2.3 ü lisansüstü mezunudur. Katılımcıların %56.7 si bekar, %40.2 si evli, %2.2 si boşanmış ve %0.4 ü duldur. Yaşamının çoğunun geçtiği yeri katılımcıların %47.3 ü büyükşehir, %42 si şehir ve diğerleri köy ve kasaba olarak belirtmiştir. Veri toplama araçları Demografik Bilgi Formu: Katılımcıların cinsiyet, yaş, eğitim düzeyi, medeni durumu gibi n Anatolian Journal of Psychiatry 2015; 16:155-163
Vatan 157 bilgileri edinmek amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilmiştir. Obsesif İnançlar Anketi (OİA): OKB nin ortaya çıkmasında ve sürdürülmesinde etkin olan işlev sel olmayan inanışları değerlendirmek üzere geliştirilmiştir. 14 Ölçek 44 maddeden ve sorumluluk/tehdit öngörüsü, mükemmeliyetçilik/kesinlik, düşüncelerin/kontrolün önemi olmak üzere üç boyuttan oluşmaktadır. OİA nın Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik çalışmasında da özgün yapıyla örtüşme gösterdiği belirtilmiştir. 15 Yakın İlişkilerde Yaşantılar Ölçeği-II (YİYÖ-II): Yetişkin bağlanma boyutlarının değerlendirilmesi için geliştirilmiştir. 16 Otuz altı maddeden oluşan ölçekte 18 madde bağlanmanın kaygı, 18 madde kaçınma boyutunu değerlendirmektedir. YİYÖ-II nin Türkçe formunun geçerli ve güvenilir olduğu belirtilmiştir. 17 Padua Envanteri-Washington Eyalet Üniversitesi Revizyonu (PE-WEÜR): Obsesyon ve kompulsiyonları değerlendirmek amacıyla geliştirilmiştir. 18 PE-WEÜR, kendini bildirime dayanan 39 maddeden oluşmaktadır. Ölçeğin, kendine/ başkalarına zarar vermeye yönelik obsesyonel düşünceler, kendine/başkalarına zarar vermeye yönelik obsesyonel dürtüler, kontrol etme obsesyon ve kompulsiyonları, bulaşma/kirlenme obsesyonları ve temizlik kompulsiyonları, düzen obsesyon ve kompulsiyonları olmak üzere beş alt boyutu vardır. 18 Ölçeğin Türkçe geçerlilik ve güvenilirlik çalışmasında aynı boyutların korunduğu belirtilmiştir. 19 İşlem Çalışmaya başlamadan önce Hacettepe Üniversitesi Etik Komisyonu ndan izin alınmıştır. Uygulamalar için araştırmanın amacı aktarıldıktan sonra, Hacettepe Üniversitesi nde eğitim öğren 90 öğrenciye yukarıda söz edilen araştırma ölçüm araçlarının içinde bulunduğu üç zarf verilmiştir. Bir zarfı kendileri için kullanmaları, diğer iki zarfı ise tanıdıkları ve çalışmaya katılım için gönüllü olan kişilere ulaştırmaları istenmiştir. En geç bir hafta sonrasında tüm zarflar katılımcılardan geri alınmıştır. Veriler SPSS programına girilmiş ve analiz edilmiştir. BULGULAR Araştırmadaki ölçekler için betimsel istatistikler, alfa değerleri ve değişkenler arası korelasyon katsayıları Tablo 1 de sunulmuştur. Bağlanma boyutları ile obsesif kompulsif belirti- Tablo 1. Çalışmadaki alt ölçeklerin ortalama, standart sapma, aralık, alfa değerleri, ölçekler arası korelasyon katsayıları Alt ölçek 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Ort.±SS Aralık için α 1.Bağlanma-kaygı boyutu 1 61.73±17.54 25-108 0.86 2.Bağlanma-kaçınma boy. 0.30** 1 61.62±18.64 20-103 0.87 3.OİÖ-Sorumluluk/tehdit 0.32** 0.05 1 58.89±15.72 19-100 0.86 4.OİÖ-mükemmelliyetçilik 0.27** 0.03 0.75** 1 66.33±16.17 23-106 0.88 5.OİÖ-düşünce/kontrol önemi 0.29** 0.16* 0.68** 0.63** 1 40.50±12.35 13-72 0.83 6.OKB-Zarar düşünce 0.33** 0.14* 0.47** 0.38** 0.37** 1 6.60±5.09 0-26 0.82 7.OKB-Zarar dürtü 0.08 0.12 0.13* 0.45 0.14* 0.59** 1 2.97±5.34 0-35 0.90 8.OKB-Kirlenme/temizleme 0.18** 0.13 0.31** 0.31** 0.30** 0.47** 0.24** 1 14.49±8.50 0-39 0.89 9.OKB.Kontrol 0.29** 0.11 0.45** 0.44** 0.35** 0.64** 0.35** 0.48** 1 13.18±8.59 0-39 0.90 10.OKB-Düzen 0.16* -0.03 0.33** 0.30** 0.27** 0.40** 0.20** 0.50** 0.51** 1 3.27±2.58 0-12 0.66 * p<0.05, ** p<0.01, OİÖ: Obsesif İnançlar Ölçeği, OKB: Obsesif Kompulsif belirti, Padua Envanteri-Washington Eyalet Üniversitesi Revizyonu alt boyutlarına göre ler arasındaki ilişkide obsesif inançların aracı rolü Baron ve Kenny nin 20 ölçütlerine göre incelenmiştir: 1. Ölçüt: Yordayıcı değişken yordanan değişkeni anlamlı derecede yordamalıdır. Bu ölçüte göre bu çalışmada bağlanma obsesif kompulsif belirtileri anlamlı derece yordamalıdır. Bunu incelemek için Padua Envanterinin beş alt boyutu için beş ayrı hiyerarşik çoklu regresyon analizi uygulanmıştır. Yordayıcı değişkenler iki blokta analize katılmıştır. İlk blokta cinsiyet ve yaş değişkenleri, ikinci blokta bağlanma boyutlarına yer verilmiştir. Analiz sonuçları Tablo 2 de gösterilmiştir. 2. Ölçüt: Aracı değişken yordanan değişkeni anlamlı derecede yordamalıdır. Bu ölçüte göre bu çalışmada obsesif inançlar obsesif kompulsif belirtileri anlamlı derece yordamalıdır. Burada
158 Bağlanma ve obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkisinde obsesif inançların Tablo 2. Obsesif kompulsif belirtilerin bağlanma boyutları tarafından yordanması: Regresyon analizi sonuçları Yordanan obsesif kompulsif belirti Basamaklar Yordayan F değişim sd t Beta Model değişken için R² Zarar vermeye yönelik obsesyonel düşünceler 2. Basamak B. kaygı boyutu 26.30*** 1.215 5.12*** 0.33 0.11 Zarar vermeye yönelik obsesyonel dürtüler 2. Basamak B. kaygı boyutu 3.93* 1.215 1.98* 0.14 0.02 Kirlenme obsesyonları ve temizleme kompuls. 1. Basamak Cinsiyet 8.81** 1.215-2.93*** -0.20 0.04 Cinsiyet -3.17** -0.21 Yaş 6.89*** 1.214 2.17* 0.15 0.06 2. Basamak Cinsiyet -2.91** -0.19 Yaş 2.89** 0.19 B. kaygı boyutu 8.05*** 1.213 3.14** 0.21 0.10 Kontrol etme obsesyon ve kompulsiyonları 2. Basamak B. kaygı boyutu 21.16*** 1.215 4.60*** 0.30 0.09 Düzenleme obsesyon ve kompulsiyonları 2. Basamak B. kaygı boyutu 7.64** 1.215 2.76** 0.19 0.04 * p<0.05, ** p<0.01, *** p<0.001 B. Kaygı Boyutu: Bağlanmanın Kaygı Boyutu Beta ve t için set içi değerler verilmiştir. Padua Envanterinin beş alt boyutu için beş ayrı hiyerarşik çoklu regresyon analizi uygulanmış ve yordayıcı değişkenler iki blokta analize katılmıştır. İlk blokta cinsiyet ve yaş değişkenleri, ikinci blokta obsesif inanç boyutlarına yer verilmiştir. Analiz sonuçları Tablo 3 te gösterilmiştir. Tablo 3. Obsesif kompulsif belirtilerin obsesif inançlar tarafından yordanması: Regresyon analizi sonuçları Yordanan obsesif kompulsif belirti Basamaklar Yordayan F değişim sd t Beta Model değişken için R² Zarar vermeye yönelik obsesyonel düşünceler 2.Basamak Sorumluluk/tehdit 58.26*** 1.215 7.63** 0.46 0.21 Zarar vermeye yönelik obsesyonel dürtüler 2. Basamak Düşünce/kontrol önemi 4.43* 1.215 2.11* 0.14 0.02 Kirlenme obsesyonları ve temizleme kompuls. 1.Basamak Cinsiyet 8.81** 1.215-2.93*** -0.20 0.04 Cinsiyet -3.17** -0.21 Yaş 6.89*** 1.214 2.17* 0.15 0.06 2. Basamak Cinsiyet -3.63** -0.23 Yaş 1.84 0.12 Sorumluluk/tehdit 12.84*** 1.213 4.83*** 0.31 0.15 Kontrol etme obsesyon ve kompulsiyonları 2. Basamak Sorumluluk/tehdit 53.92*** 1.215 7.34*** 0.45 0.20 Sorumluluk/tehdit 3.22** 0.29 Mükemmeliyetçilik/ kesinlik 30.44*** 1.214 2.40** 0.22 0.23 Düzenleme obsesyon ve kompulsiyonları 2. Basamak Sorumluluk/tehdit 27.12** 1.215 5.20** 0.34 0.11 * p<0.05, ** p<0.01, *** p<0.001, Beta ve t için set içi değerler verilmiştir. 3. Ölçüt: Yordayıcı değişken aracı değişkeni anlamlı derecede yordamalıdır. Bu ölçüte göre bu çalışmada bağlanma obsesif inançları anlamlı derecede yordamalıdır. Bu analizlerde obsesif inançlar ölçüt değişken olarak alınmıştır. İlk blokta cinsiyet ve yaş değişkenleri, ikinci blokta bağlanma boyutları analize girilmiştir. Söz konusu denklem üç farklı obsesif inanç alanı için tekrar edilmiştir. Sonuçlar Tablo 4 te yer almaktadır. 4. Ölçüt: Aracı değişken ve yordayıcı değişken eş zamanlı olarak regresyon analizine girildiğin- Anatolian Journal of Psychiatry 2015; 16:155-163 de daha önce yordayıcı ve yordanan değişken arasında var olan anlamlı ilişki, anlamlı olmaktan çıkmalı veya daha önceki anlamlılık düzeyi azalmalıdır. Bu ölçüte göre bu çalışmada obsesif inançlar ve boyutları eş zamanlı olarak regresyon analizine girildiğinde daha önce bağlanma boyutları ve obsesif kompulsif belirtiler arasında var olan ilişki anlamlı olmaktan çıkmalı veya daha önceki anlamlılık düzeyi azalmalıdır. Bu amaçla uygulanan regresyon analizlerinde
Vatan 159 Tablo 4. Obsesif inançların bağlanma boyutları tarafından yordanması: Regresyon analizi sonuçları Yordanan obsesif kompulsif Basamaklar Yordayan F değişim sd t Beta Model belirti değişken için R² Sorumluluk/tehdit 2. Basamak Bağlanma kaygı boyutu 25.96*** 1.215 5.09*** 0.32 0.10 Mükemmeliyetçilik/kesinlik 2.Basamak Bağlanma kaygı boyutu 17.03*** 1.215 4.12*** 0.27 0.07 Düşüncenin/kontrolün önemi 2. Basamak Bağlanma kaygı boyutu 19.56*** 1.215 4.42*** 0.29 0.08 *** p<0.001, Beta ve t için set içi değerler verilmiştir. obsesif kompulsif belirtiler ölçüt değişken olarak alınmıştır. Beş farklı obsesif kompulsif belirti için analizler ayrı ayrı yapılmıştır. Uygulanan regresyon analizlerinde ilk blokta cinsiyet ve yaş değişkenleri, ikinci blokta bağlanma boyutları ve üçüncü blokta obsesif inanç boyutları yer almaktadır. Her bir ölçüt değişken için hangi bağlanma boyutunun ve obsesif inancın analize katılacağına daha önceki analiz sonuçlarına göre karar verilmiştir (Tablo 2, 3, 4). Zarar vermeye yönelik obsesyonel düşünceler, kirlenme/temizleme belirtileri ve düzenleme belirtileri için bağlanmanın kaygı boyutu ve sorumluluk/tehdit obsesif inanç alanı yordayıcı değişken olarak alınmıştır. Zarar vermeye yönelik obsesyonel dürtüler için bağlanmanın kaçınma boyutu düşüncenin/kontrolün önemi obsesif inanç alanını yordamadığı için analizler sürdürülmemiştir. Kontrol belirtileri için ise bağlanmanın kaygı boyutu ve sorumluluk/tehdit ve mükemmeliyetçilik/kesinlik obsesif inanç alanları yordayıcı değişken olarak alınmıştır. Ardından bağlanma ile obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkideki düşüşün anlamlı olup olmadığı Sobel z testi ile incelenmiştir. Tablo 5 e göre, zarar vermeye yönelik obsesyonel düşüncelerin yordayıcılarını belirlemek amacıyla yapılan analiz sonuçlarına göre ikinci basamakta bağlanmanın kaygı boyutu bu düşünceleri yordamış ve varyansın %11 ini açıklamıştır (F(1,215)=26.30, p<0.001). Son aşamada ise obsesif inançlardan sorumluluk/tehdit algısı açıklanan varyansı %25 e yükseltmiştir (Fdeğişim (1,214)=35.47, p<0.001). Tablo 2, 3, 4 e göre ilk üç ölçütün de desteklendiği görülmektedir. Dördüncü ölçüte göre üçüncü aşamada denkleme sorumluluk inancının eklenmesiyle bağlanmanın kaygı boyutunun açıkladığı beta değeri 0.33 ten (p<0.001) 0.20 ye (p<0.01) düşmüştür. Bu azalma Sobel z=249.87 (p<0.001) değerine göre anlamlı düzeydedir. Analizlere göre bağlanmanın kaygı boyutu ile bu belirtiler arasında sorumluluk inancının aracı rolü olduğu görülmektedir. Kirlenme/temizleme belirtilerinde ilk aşamada cinsiyet belirtileri yordamış ve varyansın %4 ünü açıklamıştır (F(1,215)=8.81, p<0.01). Ardından yaş değişkeni denkleme girmiş ve açıklanan varyansı %6 ya yükseltmiştir (Fdeğişim(1,214)=6.89, p<0.01). İkinci basamakta bağlanmanın kaygı boyutu bu belirtileri yordamış ve varyans %11 e ulaşmıştır (Fdeğişim(1,213)=8.06, p<0.001). Son aşamada ise obsesif inançlardan sorumluluk/tehdit algısı açıklanan varyansı %16 a yükseltmiştir (Fdeğişim(1,212)=10.29, p<0.001). Tablo 2, 3, 4 e göre ilk üç ölçütünün de desteklendiği görülmektedir. Dördüncü ölçütüne göre üçüncü aşamada denkleme sorumluluk inancının eklenmesiyle bağlanmanın kaygı boyutunun açıkladığı beta değeri 0.21 den (p<0.01) 0.11 e (p>0.05) düşmüş ve anlamlı olmaktan çıkmıştır. Dolayısı ile bağlanmanın kaygı boyutu ile kirlenme/temizleme belirtileri arasında sorumluluk/tehdit inancının aracı rolünün olduğu görülmektedir. Kontrol belirtilerinde ikinci basamakta bağlanmanın kaygı boyutu bu belirtileri yordamış ve varyansın %9 unu açıklamıştır (F(1,215)=21.16, p<0.001). Son aşamada ise obsesif inançlardan sorumluluk/tehdit algısı ilk önce denkleme girmiş ve açıklanan varyansı %22 ye yükseltmiştir (Fdeğişim(1,214)=31.34, p<0.001). Ardından ise obsesif inançlardan mükemmeliyetçilik/kesinlik inancı denkleme girmiştir ve açıklanan varyans %25 e (Fdeğişim(1,213)=23.11, p<0.001) ulaşmıştır. Tablo 2, 3, 4 e göre ilk üç ölçütünün de desteklendiği görülmektedir. Dördüncü ölçütüne göre üçüncü aşamada denkleme sorumluluk ve mükemmeliyetçilik inançlarının eklenmesiyle bağlanmanın kaygı boyutunun açıkladığı beta değeri 0.30 dan (p<0.01) 0.16 ya (p<0.001) düşmüştür. Ayrıca betadaki azalmanın aşamalı olmasından kaynaklı olarak her iki obsesif inanç için ayrı ayrı Sobel hesaplamaları ve kontrol belirtileri ile sorumluluk algısı arasında mükemmelliyetçiliğin aracı rolüne bakılmıştır. Sonuçlara göre sorumluluk inancının eklenmesiyle bağlan-
160 Bağlanma ve obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkisinde obsesif inançların manın kaygı boyutunun açıkladığı beta değeri 0.30 dan (p<0.01) 0.17 ye (p<0.001) düşmüştür. Sobel z=260.78 değerine göre bu düşüş anlamlıdır. Analizlere göre bağlanmanın kaygı boyutu ile kontrol belirtileri arasında sorumluluk/tehdit inancının aracı rolü olduğu görülmektedir. Mükemmeliyetçilik inancının kontrol belirtilerini yordadığı (F(1,215)=48.68, p<0.001) ve varyansın %19 unu (β=0.43, t=6.97, p<0.001) görülmektedir. Sonrasında yapılan hiyerarşik regresyon analiz sonuçlarına göre ilk aşamada cinsiyet ve yaş değişkenlerinden hiçbiri ölçüt değişkenini yordamamıştır. İkinci basamakta bağlanmanın kaygı boyutu kontrol etme obsesyonları ve kompulsiyonlarını yordamış (F(1,215)=21.16, p<0.001) ve varyansın %9 unu (β=0.30, t=4.60, p<0.001) açıklamıştır. Son aşamada ise obsesif inançlardan mükemmeliyetçilik/kesinlik inancı denkleme girmiştir (Fdeğişim(1,214)=30.31, p<0.001) ve açıklanan varyans %21 e (β=0.38, t=6.01, p<0.001) ulaşmıştır. Mükemmeliyetçilik inancının eklenmesiyle bağlanmanın kaygı boyutunun açıkladığı beta değeri 0.30 dan (p<0.01) 0.19 a (p<0.001) düşmüştür. Sobel z=228.66 sonucuna göre bu düşüş anlamlıdır. Analizlere göre bağlanmanın kaygı boyutu ile kontrol belirtileri arasında mükemmeliyetçilik/kesinlik inancının aracı rolü olduğu görülmektedir. Düzenleme belirtilerini ikinci basamakta bağlanmanın kaygı boyutu yordamış ve varyansın %4 ünü açıklamıştır (F(1,215)=7.64, p<0.01). Son aşamada ise obsesif inançlardan sorumluluk/ tehdit algısı açıklanan varyansı %12 ye yükseltmiştir (Fdeğişim(1,214)=14.36, p<0.001). Tablo 2, 3, 4 e göre ilk üç ölçütün de desteklendiği görülmektedir. Dördüncü ölçüte göre üçüncü aşamada denkleme sorumluluk inancının eklenmesiyle bağlanmanın kaygı boyutunun açıkladığı beta değeri 0.18 den (p<0.01) 0.08 e (p<0.01) düşmüştür. Bu azalma Sobel z=233.02 değerine göre anlamlı düzeydedir. Analizlere göre bağlanmanın kaygı boyutu ile düzenleme belirtileri arasında sorumluluk/tehdit inancının aracı rolü olduğu görülmektedir. Tablo 5. Obsesif kompulsif belirtilerin yordayıcıları: Regresyon analizi sonuçları Yordanan obsesif kompulsif belirti Basamaklar Yordayan F değişim sd t Beta Model değişken için R² Zarar vermeye yönelik obsesyonel düşünceler 2. Basamak Bağlanma-kaygı 26.30*** 1.215 5.12*** 0.33 0.11 3. Basamak Sorumluluk/tehdit 3.09** 0.20 3. Basamak Sorumluluk/tehdit 35.47*** 1.214 6.31*** 0.40 0.25 Kirlenme obsesyonları ve temizleme kompuls. 1.Basamak Cinsiyet 8.81** 1.215-2.93** -0.20 0.04 Cinsiyet -3.17** -0.21 Yaş 6.89*** 1.214 2.17* 0.15 0.06 2. Basamak Cinsiyet -2.91** -0.19 Yaş 2.89 0.19 Bağlanma-kaygı 8.06*** 1.213 3.13** 0.21 0.11 3. Basamak Cinsiyet -3.41** -0.22 Yaş 2.20 0.15 Bağlanma-kaygı 1.54 0.11 Sorumluluk/tehdit 10.29*** 1.212 3.92*** 0.27 0.16 Kontrol etme obsesyon ve kompulsiyonları 2. Basamak Bağlanma-kaygı 21.16*** 1.215 4.60*** 0.30 0.09 3. Basamak Bağlanma-kaygı 2.61** 0.17 Sorumluluk/tehdit 35.47*** 1.214 6.31*** 0.40 0.23 Bağlanma-kaygı 2.54* 0.16 Sorumluluk/tehdit 2.68** 0.24 Mükemmeliyetçilik/ kesinlik 23.14*** 1.213 2.32* 0.21 0.25 Düzenleme obsesyon ve kompulsiyonları 2. Basamak Bağlanma-kaygı 7.64** 1.215 2.76** 0.19 0.04 3. Basamak Sorumluluk/tehdit 1.27** 0.09 3. Basamak Sorumluluk/tehdit 14.37*** 1.214 4.51*** 0.31 0.12 * p<0.05, ** p<0.01, *** p<0.001, Beta ve t için set içi değerler verilmiştir. TARTIŞMA Obsesif inançların obsesif kompulsif belirtilerin ortaya çıkmasında ve sürdürülmesinde önemli katkılarının olduğu belirtilmiştir. 7 Bu çalışmada Anatolian Journal of Psychiatry 2015; 16:155-163 da obsesif inançlar ile obsesif-kompulsif belirtiler arasındaki ilişkiler açısından elde edilen sonuçlara göre, sorumluluk/tehdit algısı kendine/başkalarına zarar vermeye yönelik obsesyonel dürtüler dışındaki tüm obsesif kompulsif belirti-
Vatan 161 lerinin yordayıcıları arasında yer almaktadır. Düşüncenin ve kontrolün önemi ise sadece zarar ile ilişkili dürtüleri yordamıştır. Mükemmeliyetçilik/kesinlik obsesif inanç alanı ise sadece kontrol ile ilişkili belirtileri yordamıştır. Dolayısı ile bu bulguların obsesif inançların obsesif kompulsif belirtiler ile olan genel ilişkisini vurgulayan çalışmalarla paralellik gösterdiği söylenebilir. Belirtilerin ayrı ayrı değerlendirildiği çalışmalar ele alındığında, söz konusu inanç alanları hangi belirtilerle ilişkili olduğu veya daha güçlü ilişkilere sahip olduğu henüz netleşmemiş bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alandaki çalışmaların henüz başlangıç aşamasında olduğu ve birbirinden farklı bulgulara sahip olduğu görülmektedir. 9,10 Olumsuz sonuçlara kişinin kendisinin neden olduğuna veya bunları önleyebileceğine ilişkin inancının ve abartılı tehdit öngörüsünün genel olarak obsesif kompulsif belirtilerin ortaya çıkmasında ve sürdürülmesinde önemli olduğu belirtilmiştir. 5,14 Bu çalışmada da zarar vermeye yönelik dürtüler dışındaki tüm obsesif kompulsif belirtilerin açıklanmasına önemli katkılarının olduğu görülmektedir. Bu bulgular literatürdeki az sayıdaki çalışmada abartılı sorumluluk ve tehdit algılarının özellikle zarar ile ilişkili düşünceler ve kirlenme/temizleme belirtileri ile ilişkili ortaya koyduğu sonuçlarla 9,10 benzerlik göstermektedir. Ayrıca bu çalışmanın bulgularına göre kişinin olumsuz olayların ortaya çıkmasından veya engellenememesinden kendisini sorumlu tutması, bununla birlikte içsel veya dışsal tehditlere yönelik algısının abartılı olması kontrol ve düzen ile ilişkili belirtilerin düzeyinin artmasına da katkıda bulunmaktadır. Dolayısı ile çalışma bulgularının obsesif kompulsif belirtilerde ve özellikle özgül olarak belirtilerin heterojenliğinin de sorumluluk algısının ve tehdit öngörüsünün rolünün anlaşılmasına katkı sağladıkları düşünülmektedir. Mükemmeliyetçilik/kesinlik inanç alanının da obsesif kompulsif belirtiler için önemli olduğu belirtilmiştir. 7 Özellikle bu inançların kontrol obsesyon ve kompulsiyonlardaki rolüne dikkat çekilmektedir. Mükemmeliyetçilik ve kesinlik gereksinmelerinin ancak tam kontrol kurulabilirse sağlanabileceğine yönelik işlevsel olmayan düşünceler aracılığı ile kontrol ile ilgili obsesif kompulsif belirtilerin ortaya çıkmasını etkiliyor olabilecekleri belirtilmiştir. 21 Kişinin belirsizliği önlemek ve mükemmele ulaşmak için tekrar tekrar kontrol davranışlarını gösteriyor olabileceği düşünülmektedir. Literatürde mükemmeliyetçiliğin obsesif kompulsif belirtilerdeki doğrudan etkisinin yanında sorumluluk algısı ile olan etkileşimsel etkisine de yer verilmektedir. Türkiye de yapılmış bir çalışmada hem kendine, hem de diğerlerine yönelik mükemmeliyetçiliğin sorumluluk inancı ile birlikte kontrol belirtileri üzerinde; sadece diğerlerine yönelik mükemmeliyetçiliğin ise sorumluluk inancı ile birlikte temizleme belirtileri üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. 22 Bu çalışmada mükemmeliyetçilik alt boyutlar şeklinde ele alınmamakla birlikte, mükemmeliyetçiliği değerlendirmek için kullanılan ölçeğin daha çok kendine yönelik mükemmeliyetçilik ile ilişkili olduğu görülmektedir. Dolayısı ile bulgular arasında paralellikten söz edilebilir. Olumsuz girici düşüncelerin ve bunların kontrol edilmesinin aşırı önemsenmesiyle ilgili inançlar sadece zarar vermeye yönelik obsesyonel dürtülerin açıklanmasına katkıda bulunmuştur. Söz konusu inanç alanı ve zarar ile ilişkili dürtüler arasındaki ilişkinin obsesif kompulsif belirtilerin bilişsel modelleri ile tutarlılık gösterdiği düşünülmektedir. Zarar ile ilişkili herhangi bir dürtünün varlığı kişinin kendisi ile ilgili anormal, kötü, tuhaf olduğu gibi önemli bazı şeyleri belirtmekte, girici düşüncelere sahip olmak kötü şeylerin gerçekleşme riskini artırmakta ve girici düşünceler gerçekleşmese bile, önemli olmalılar; aksi halde var olmazlardı, şeklindeki üç yorumlama biçimi ile düşünceler aşırı önemsenmektedir 23. Dolayısı ile kişi bunlarla baş edebilmek için kontrolün aşırı önemsenmesi ile bunlar üzerinde tam kontrol kurulmaya çalışılmaktadır, ancak tam kontrol olası olmadığından belirtiler daha da artmaktadır. Diğer bir deyişle düşünceler kabul edilmediğinden, dürtünün gelip geçmesine izin verilmediğinden akla gelen dürtüyü kontrol etmeye yönelik aşırı bir çaba içine girdiğinden dolayı döngü sürmektedir. Söz konusu inanç alanın diğer Padua alt boyutlarında etkisi görülmezken, özellikle zararla ilişkili dürtülerde etkin olmasında bu belirtilerin kabulünün daha zor olabileceği şeklinde açıklanabilir. Kabul etmesi zorlaştıkça herhangi bir düşüncenin daha çok önemsenmesi ve daha çok kontrol edilmesi söz konusu olabilir. Bağlanmanın kaygı boyutu, kişinin kendisine veya bir başkasına zarar vermeye yönelik dürtüler dışındaki tüm belirtileri yordamıştır. Zarar vermeye yönelik dürtüler ise, bağlanmanın kaçınma boyutu tarafından yordanmıştır. Bulgular genel olarak düşünüldüğünde güvensiz bağlanmanın obsesif kompulsif belirtiler için risk oluşturduğu söylenebilir. Ayrıca bağlanmanın kaygı boyutu ile zarar vermeye yönelik düşünceler, kirlenme/temizleme belirtileri, düzen ile ilişkili belirtiler arasındaki ilişkide sorumluluk inancının aracı rolü olduğu görülmektedir. Kontrol belirtileri ile bağlanmanın kaygı boyutu arasındaki ilişkide
162 Bağlanma ve obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkisinde obsesif inançların hem sorumluluk/tehdit algısı, hem de mükemmeliyetçilik/kesinlik inançlarının etkisi bulunmuştur. Güvensiz bağlanmanın psikolojik belirtiler için önemli bir risk etkeni olduğu düşünülmektedir. Özellikle obsesif kompulsif belirtilerle bağlanma arasındaki ilişki çalışılmamış olmasına rağmen, kaygı ile ilişkili belirtilerin ortaya çıkmasında ve sürdürülmesinde güvensiz bağlanma özelliklerinin önemli olduğu belirtilmiştir. 13,24,25 Bu doğrultuda bu çalışmadaki bağlanma boyutları, obsesif inançlar ve obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkiler dikkate alındığında, bağlanmanın kaygı boyutunun obsesif inançları artırıyor olabileceği düşünülmektedir. Bulgular dikkate alındığında özellikle bağlanmanın kaygı boyutunun obsesif inançlar aracılığı ile obsesif kompulsif belirtilere yol açabileceği düşünülebilir. Güvensiz bağlanmada bağlanma sistemi birincil görevlerinden olan koruma işlevini yerine getirmemektedir. 26 Dolayısı ile kişide dünyanın tehlikeli bir yer olduğu, beklenmeyen ve öngörülmeyen tehlikeler içerdiği, tehlikeler karşısında güvenli bir sığınaktan yoksun olduğu ile ilgili inançlar oluşabilmektedir. Bu inançların aşırı tehdit öngörüsünün altında yatabileceği düşünülmektedir. Bununla birlikte bağlanmanın kaygı boyutu olumsuz benlik algıları ile birlikte kişinin tehditlerin ortaya çıkmasında ve önlenmesinde kendisine daha fazla yüklenmesini, bu konularda kendisini daha fazla sorumlu algılamasını, bunlarla baş etmek için belirsizlikten uzak olması ve en iyisi olması gerektiği gibi inançların gelişmesini de etkileyebilir. Dolayısı ile bağlanmanın kaygı boyutunda birincil görevler yerine getirilemediğinden, kişi sistemi sürdürmek için ikincil stratejilerden yüksek aktivasyonu gösterebilmektedir. 13 Böylece yüksek aktivasyonun sürekli tetikte olmayı beraberinde getirmesi ve obsesif inançları artırması aracılığı ile obsesif-kompulsif belirtileri artırdığı söylenebilir. Yüksek sorumluluk, tehdit algısı ve standartlar, ayrıca düşüncelerin ve kontrolün aşırı önemsenmesi gibi inançların bağlanma sistemindeki yüksek aktiyasyonla yakından ilişkili oldukları düşünülmektedir. Söz konusu yüksek aktivasyon özelliğinin ayrıca sürekli bir çaba ve uğraş içermesi özelliğinin girici düşüncelerin obseyona dönüşmesinde ve kompulsiyonların ortaya çıkmasında da etkin olabilecekleri akla gelmektedir. Sonuç olarak farklı obsesif kompulsif belirtilerin farklı obsesif inançlar tarafından yordandığı görülmektedir. Bağlanma boyutlarının obsesif kompulsif belirtileri yordadığı, bununla birlikte bağlanma boyutları ile bu belirtiler arasında obsesif inançların aracı role sahip oldukları görülmektedir. Dolayısı ile bu bulguların obsesif kompulsif belirtilerin anlaşılması yönünde katkıları olduğu söylenebilir. Bu ilişkilerin OKB deki klinik görünümlere veya belirtilerdeki heterojenliğin açıklanmasına yönelik katkıları olabileceği düşünülmektedir. Ancak bulguları ele alırken, çalışmanın klinik olmayan bir örneklemde, öz bildirim ölçümleri ile korelatif bir desende gerçekleştirilmesi gibi sınırlılıkların göz önünde bulundurulmasının önemli olduğu düşünülmektedir. Dolayısı ile bu değişkenlerin söz konusu sınırlılıkları da olabildiğince giderecek şekilde özellikle klinik örneklemlerde ele alınması önerilmektedir. KAYNAKLAR 1. Beck AT, Emery G, Greenburg R. Anxiety Disorders and Phobias: A Cognitive Perspective. New York: Basic Books, 1985. 2. Carr AT. Compulsive neurosis: A review of the literatüre. Psychol Bull 1974; 81:311-318. 3. McFall ME, Wollersheim JP. Obsessive-compulsive neurosis: a cognitive-behavioral formulation and approach to treatment. Cogn Ther Res 1979; 3:333-348. 4. Clark DM. Cognitive-Behavioral Therapy for OCD. New York: the Guilt Press, 2004. 5. Salkovskis PM. Obsessional-compulsive problems: a cognitive behavioural analysis. Behav Res Ther 1985; 23:571-583. 6. Rachman SJ. A cognitive theory of obsessions: elaborations. Behav Res Ther 1997; 40:793-802. 7. Obsessive-Compulsive Cognitions Working Group. Development and initial validation of the obsessive beliefs questionnaire and the interpretation of instrusions inventory. Behav Res Ther 2001; 39:987-1006. 8. Obsessive-Compulsive Cognitions Working Group. Cognitive assessment of obsessivecompulsive disorder. Behav Res Ther 1997; 35:667-681. 9. Smith AH, Wetterneck CT, Hart JM, Short, MB, Björgvinsson T. Differences in obsessional beliefs and emotion appraisal in obsessive compulsive symptom presentation. Journal of Obsessive- Compulsive and Related Disorders 2012; 1:54-61. 10. Wheaton MG, Abramowitz JS, Berman NC, Riemann BC, Hale LR. The relationship between obsessive beliefs and symptom dimensions in obsessive-compulsive disorder. Behav Res Ther 2010; 48:949-954. Anatolian Journal of Psychiatry 2015; 16:155-163
Vatan 163 11. Belloch A, Morillo C, Garcia-Soriano G. Obsession subtypes: A relationships with obssesivecompulsive symptoms, dysfunctional beliefs and thought control stratejies. Revista de Psicopatologia y Psicologia Clinica 2006; 11:65-78. 12. Altın M, Karancı N. How does locus of control and inflated sense of responsibility related to obsessive-compulsive symptoms in Turkish adolescents? J Anx Dis 2008; 22:1303-1315. 13. Mikulincer M, Shaver PR. Attachment in Adulthood: Structure, Dynamics and Change. New York: Guilford Press, 2007. 14. Obsessive-Compulsive Cognitions Working Group. Psychometric validation of the Obsessive Beliefs Questionnaire and the Interpretation of Intrusions Inventory: Part II. Factor analyses and testing a brief version. Behav Res Ther 2005; 43:291-307. 15. Yorulmaz O, Gençöz T. Obsesif-kompulsif bozukluk semptomların değerlendirilmesinde kullanılan istem dışı düşünceleri yorumlama envanteri, obsesif inanışlar ölçeği ve düşünceleri kontrol etme ölçeği nin Türk örnekleminde incelenmesi. Türk Psikoloji Yazıları 2008; 11:1-13. 16. Fraley RC, Waller, NG, Brennan, KA. An item response theory analysis of self-report measures of adult attachment. J Pers Soc Psychol 2000; 78:350-365. 17. Sümer N, Güngör D. Yetişkin bağlanma stilleri ölçeklerinin Türk örneklemi üzerinde psikometrik değerlendirmesi ve kültürlerarası bir karşılaştırma. Türk Psikoloji Derg 1999; 14:71-106. 18. Burns GL, Keortge SG, Formea GM, Sternberger LG. Revision of the Padua Inventory of obsessive compulsive symptoms: distinctions between worry, obsessions, and compulsions. Behav Res Ther 1996; 34:163-173. 19. Yorulmaz O, Karancı AN, Dirik G, Baştuğ B, Kısa C, Göka E, ve ark. Padua Envanteri-Washington Eyalet Üniversitesi revizyonu: Türkçe versiyonunun psikometrik özellikleri. Türk Psikoloji Yazıları 2007; 10:75-85. 20. Baron RM, Kenny DA. The moderator-mediator variable distinction social psychological research: Conceptual, strategic and statistical considerations. J Pers Soc Psychol 1986; 51:1173-1182. 21. Antony MM, Purdon CL, Huta V, Swinson RP. Dimensions of perfectionism across the anxiety disorders. Behav Res Ther 1998; 36:1143-1154. 22. Yorulmaz O, Karancı N, Tekok-Kılıç A. What are the roles of perfectionism and responsibility in checking and cleaning compulsions. J Anx Dis 2006; 20:312-327. 23. Thordarson DS, Shafran R. Importance of thought. RO Frost, G Steketee (Eds.), Cognitive Approaches to Obsessions and Compulsions: Theory, Assessment and Treatment. Amsterdam: Pergamon Press, 2002 24. Enns MW, Cox BJ, Calara I. Parental bonding and adult psychopathology results from the US national survey. Psychol Med 2002; 32:997-1008. 25. Lopez FG, Mauricio AM, Gormley B, Simko T, Berger E. Adult attachment orientations and college student distress: The mediating role of problem coping styles. J Couns Develop 2001; 79:459-464. 26. Bowbly J. Attachment and Loss. Vol. 1. Attachment. New York: Basic Books, 1969.