HAFTANIN VİDEOSU Avukat Ezgi Hafta Sonunu Kiminle Duman: Kadınlara özgü ceza infaz sistemi oluşturulmalı GÜNDEME TAKILANLAR 14 MART 2016 EDİTOR RELATED ITEMS 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü haftasında CİSST/Ceza İnfaz Sistemi Sivil Toplum Derneği çalışanı Av. Ezgi Duman ile mahpus kadınlar hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşi: Ergül Aktaş Türkiye mahpushanelerinde kaç kadın bulunmaktadır? CTE nin 30.11.2015 tarihli verilerine göre Türkiye deki
176.116 mahpustan, 5.226 sı hükümlü, 1.150 si tutuklu olmak üzere toplam 6.376 kadın bulunmaktadır. Bunların kaç tanesi çocuğuyla birlikte kalıyor? Adalet Bakanlığı verilerine göre 21.05.2015 itibariyle, mahpus annelerle birlikte kalan 510 çocuk bulunmaktadır. Bu aslında çocuğuyla birlikte kalan kadın sayısını vermiyor. Baktığımızda bazıları iki ya da daha fazla çocukla birlikte kalıyor. Kaç yıldır kadın mahpuslarla ilgili çalışmalarınız var? Hapishanelerle ilgili 5 yıla yakın bir zamandır zaman zaman çalışmam oldu. CİSST de yoğun olarak kadın mahpuslarla ilgili 4/5 aydır çalışıyorum. Maddi imkânı olmayan mahpus kadınların davalarına bakıyor musunuz? Biz CİSST olarak dava almıyoruz. Öyle bir hukuki hizmet vermiyoruz. O zaten yasal olarak da
doğru değil. Avukatlık Kanunu na göre ücretsiz avukatlık yapamazsın. Kadın bir suç işlediği zaman suç işlediği iddia edildiği zaman eğer avukat isterse baronun CMK servislerinden ve adli yardım bürolarından avukatlar atanabiliyor. Ancak, birçok mahpus kadın şu anda avukatlarının onları gelip görmediğini, adalete erişimlerde sıkıntılar yaşadıklarını, davalarının takip edilmediğini, avukatlardan yana bir takım mağduriyetler yaşadıklarını söylüyorlar. Bende avukatım ve sorun avukatların bireysel eksikliği değil. Burada baroların ve adli yardım büroların daha denetleyici, aktif ve avukatları destekleyici bir rol oynaması gerekiyor. Kadınlar ve erkekler açısından mağduriyetler aynı mı? Değil. Kadın toplum içinde ikinci cins olarak görülüyor. Toplumsal cinsiyet rolleri çerçevesinde özel alan dediğimiz ev ve aile içine hapsedilen durumda. Bu hapishanelerde de çok
değişmiyor. suç işlemiş kadın toplum içindeki genel kabul gören kadın rolünün dışına çıkmış oluyor. Hapishaneye girmesi ile birlikte birçok kadın, toplum ve ailesi tarafından damgalanmakta, ailesinin namusuna halel getiren kişi olarak görülmektedir. Çünkü yargılamanın konusu ne olursa olsun, toplum tarafından genel kabul gören kadın rolünün dışına çıkılmış ve aykırı bir durum ortaya koymuş oluyor. Özellikle toplum tarafından ahlaka aykırı kabul edilen suçlardan yargılanmış ya da yargılanmakta olan kadınlar bakımından bu durumun gerçekleşme ihtimali yükselmektedir. Bunun sonucu olarak aile ve yakınlar tarafından ziyaret edilmeme, aranmama, mektup yazılmaması durumları karşımıza çıkabilmektedir. Söz konusu damgalama ve yalnızlaştırma hapishaneden çıktıktan sonra da kadınlar için devam etmektedir. AİHM ne Türkiye deki mahpus kadınlarla ilgili
intikal etmiş davalar var mı? Var ise ne tür hak ihlalleri bulunmaktadır? AİHM ne kadınlarla ilgili intikal etmiş davalar hakkında henüz bir çalışmamız yok. Ama aslında bununla ilgili çalışma yapılabilir. Çünkü AİHS yanında kadınlarla ilgili uluslararası sözleşmeler CEDAW İstanbul Sözleşmesi vb. bulunmaktadır. Kadınların en çok ne gibi istekleri ve sorunları oluyor? Kadınların çok fazla istekleri ve sorunları var. Çünkü Türkiye de hapishane sistemi, ceza infaz mevzuatı ne yazık ki kadınlara özgü bir düzenleme içermiyor. Bu mevzuat kadının ihtiyaçlarını, kadın olmaktan kaynaklı özgünlüklerini göz önünde bulunduran bir ceza infaz mevzuatı değil. Bundan dolayı kadınların en temel ihtiyaçlarından birisi de kendi ihtiyaçlarına özgü bir infaz sistemi oluşturulması. Kadınların ihtiyaç ve istekleriyle ilgili somut konuşmak gerekirse aslında bunlar
çok. Bunları madde madde sıralamak gerekir: CTE bünyesinde, kadın mahpuslara özgü, kadınlardan oluşan uzman bir birim kurulmalı ve infaz süreçleri bu birim tarafından koordine edilmeli, kadınların kaldığı hapishaneler bu birime bağlı idarelerce idare edilmeli, Kadınlar için daha az otoriter yönetim şekilleri oluşturulmalı, asgari güvenlik anlayışı ile hareket edilmeli, sivil personelle muhatap olunması anlayışı esas olmalı, güvenlik personeli istisnai durumlarda devreye girmeli, Kadınların erkekler için dizayn edilmiş hapishanelerde tutulması uygulamasına son verilmeli, Kadınların kaldığı yerlerde yeterli kadın personel görevlendirmesi yapılmalı, İhtiyaçlara uygun sayıda kadın personel görevlendirmesi yapılmalı, Mahpusların kullanımına açık alanlar kadınlar için de
inşa edilmeli, tüm mahpusların eşit şekilde yararlanması sağlanmalı, Talep halinde kadınlar ring aracının içerisinde sadece kadın personelle yolculuk yapabilmeli, yine talep halinde sosyal çalışmacı bulundurulmalı, Kadınların kaldığı hapishanelerde erkek personelin kadınların yaşam alanlarına (banyolar, koğuşlar, havalandırma alanları vs.) girişi yasaklanmalı, Tüm hapishaneler içerisinde mahpuslar arası sosyalleşme olanakları arttırılmalı, bu olanaklara ağırlaştırılmış müebbetler de eşit şekilde ulaşabilmeli, Kadınların hapishane dışarısındaki sosyal çevresi ile iletişimini kuvvetlendirici uygulamalar geliştirilmeli, görüş, telefon hakkı gibi konularda sınırlamalar kaldırılmalı, buna ağırlaştırılmış müebbetler de dâhil edilmeli, tüm görüşler açık olmalı, Kadınlar aile ve sosyal çevrelerine yakın yerlerde
tutulmalı, bu amaçla yapılacak sevk talepleri karşılanmalı, görüşler için yapılacak yol masrafları en aza indirilmeli, uzun yoldan gelinecekse görüş saatleri uzatılmalı, Kapalı hapishanelerde de kadınların dışarıya çıkma koşulları sağlanmalı, Koğuş ya da hücre içerisinde çiçek yetiştirme konusundaki yasaklamalar kaldırılmalı, Kadınların organize edilmesine aktif olarak katıldığı etkinlikler, atölyeler düzenlenmeli Telefon ve yazışma hakkı üzerindeki denetim tali olmalı, istisnai durumlar mevzuatta açıkça belirtilmeli, Mahpuslara günlerini planlamaları için gereken ortam ve olanaklar sağlanmalı, Sayım, arama, disiplin cezası gibi kontrol hissini arttıran uygulamalar istisnai olmalı, mahpusların arkadaşlarına zarar vermesi gibi durumlarda disiplin cezası yerine akran desteği, terapi
gibi alternatifler denenmeli, Eril şiddete karşı güçlendirici atölyeler yapılmalı, bu çalışmalara zaman zaman kadın güvenlik personeli de dâhil edilmeli, Şiddet vakalarının şikayeti için etkili, gizli mekanizmalar oluşturulmalı, soruşturma sürecinde kadın beyanı esastır, aksini ispat yükü erkeğe aittir ilkesi çerçevesinde hareket edilmeli, şikayetçilerin herhangi bir yaptırım ya da izolasyon yaşamayacağı garanti edilmeli, 6284 Sayılı Yasa etkin olarak uygulanmalı, Çıplak arama ve iç beden araması tamamen kaldırılmalı, tarama cihazı gibi araçlar kullanılarak, takip edilerek, bulundurulması yasak madde veya eşya bulundurup bulundurulmadığı tespit edilmeli, cihazla dahi olsa beden araması mahpusun kaldığı yerde görevli olmayan bir tabip tarafından yapılmalı ve kadınlar doktorun cinsiyetini belirleyebilmeli,
Tüm arama uygulamaları sıkı şartlara bağlanmalı bu şartlar yasalarda açıkça düzenlenmeli, aramalar erkek infaz koruma ve jandarma görevlilerinin gözetim alanının tamamen dışında gerçekleştirilmeli, STK lar ile de işbirliği yapılarak, bir takım programlar aracılığı ile kadınlar tahliye sonrası sürece hazırlanmalı, barınma, iş bulma, tahliye sonrası şiddetten korunma gibi konularda danışmanlık hizmetleri verilmeli, özel psikolojik destek programları geliştirilmeli Şiddet tehlikesi olan kadınlara 6284 Sayılı Yasa kapsamında tahliye öncesi hukuki destek verilmeye başlanmalı, gerekli mahkeme kararları alınmalı, ŞÖNİM ve diğer ilgili kurumlarla iletişime geçilmeli, Temel ihtiyaçlar idarelerce karşılanmalı, televizyon, radyo, telefon kartı, pul vs. de ücretsiz olarak temin edilmeli, Tüm mahpusların çalışma hakkı sağlanmalı, kadınlar yetenek, ihtiyaç ve yönelimlere uygun,
meslekler edinmeye yönelik çalışma alanlarına yönlendirilmeli, bu süreçte cinsiyetçi bakış açısı terk edilmeli, çalışamayan ve ekonomik desteği olmayanlar tespit edilmeli ve kendilerine ihtiyaçlara bağlı ücret ödenmeli, İşçi mahpuslar en az asgari ücretle çalıştırılmalı, zam, prim, fazla mesai ücreti gibi iş yasasından kaynaklanan haklar geçerli olmalı, çalışma saatleri düzenlenmeli, Okuma-yazma bilmeyenler tespit edilmeli, kendi istekleri doğrultusunda, düzenli okuma- yazma dersleri verilmeli, Atölye ve broşür gibi araçlarla, barolarla işbirliği yapılarak infaz hukuku, insan hakları, özelde kadın hakları, CMK ve adli yardım büroları ile ilgili bilgilendirilme sağlanmalı, Barolar hapishanelerdeki hak ihlalleri ve tahliye sonrası danışmanlık hizmetleri konusunda daha etkin olmalı ayrıca avukatlar ziyaretler konusunda teşvik edilmeli ve desteklenmeli,
STK larla, insan hakları kurumları ile yapılan yazışmaların okuma komisyonunca denetlenmesi uygulaması kaldırılmalı, Koğuşlar ve beslenme koşulları kadın sağlığına uygun şekilde düzenlenmeli, ceza infaz mevzuatında kılık- kıyafet konusunda değişikliğe gidilmeli ve cinsiyet, iklim gibi faktörlere göre esneklik sağlanmalı, Başta ped olmak üzere hijyen ve temizlik malzemeleri ihtiyaca uygun çeşitlilik ve nitelikte, ücretsiz olarak verilmeli, İlk girişte etik kurallara uygun şekilde, gizlilik esasına dayanarak, mahpusun rızasıyla ayrıntılı muayene yapılmalı, hastalık tespiti halinde en hızlı ve nitelikli şekilde tedavi sürecine başlanmalı, bu muayene ve tedavi sürecine ruh sağlığı sorunları da dâhil edilmeli, Sürekli doktor bulunması sağlanmalı, mümkünse kadınların kaldığı yerlerde kadın doğum uzmanları da istihdam edilmeli, düzenli
kontrol gerektiren konularda tetkikleri yapılabilmeli, hem mahpuslara hem personele yönelik önleyici sağlık ve özelde kadın sağlığına ilişkin bilgilendirmeler yapılmalı, Muayene sırasında İstanbul Protokolü ne uygun hareket edilmeli, somut delillerle ortaya konulmuş açık bir güvenlik tehlikesi söz konusu olmadığı sürece hasta kelepçesiz ve askerin dışarda olacağı şekilde muayene edilmeli, İhtiyaca uygun sayıda ve nitelikte sosyal çalışmacı, psikolog ve psikiyatrist istihdam edilmeli, Hapishane öncesi hikâyeler değerlendirilmeli ve infaz planlama sürecine dâhil edilmeli, İstisnai durumlar dışında anti-depresan, uyku ilacı gibi ilaçlar verilmemeli, bireysel ya da toplu terapi gibi yöntemler esasa alınmalı, ciddi ruh sağlığı problemleri yaşadığı için tedavi koşulları yaratılamayan hastaların dışarda tedavisi sağlanmalı.
! CLİCK TO ADD A COMMENT Quis autem vel eum iure reprehenderit qui in ea voluptate velit esse quam nihil molestiae consequatur, vel illum qui dolorem? Temporibus autem quibusdam et aut officiis debitis aut rerum necessitatibus saepe eveniet. Copyright 2014 Top News Theme. Theme by MVP Themes, powered by Wordpress. "