Marmara lletisim Dergisi, Sayt:8, Ekim 1994 Marmara Joumal of Conuru.nications, Nutnber:8, October Ig4 TF,LEV izyonun e ocuklar tizbninoeri Brxisi Eleanor E. Maccoby Qev. Filiz Aydofan MARMARA TINIVCNSITESI iletigim Faktiltesi Televizyonun hemen hemen her Amerikan evinin bt pargasl haline geliginden yalnrzca on yrl gegti. Avrupa ailelerinin biiyiik bir boliimiine ulagmasr ise, son bir kag yrl iginde gergeklegti. Bu krsa stirede, televizyon, gocuklann ya$amrna gok biiyiik defigiklikler gerirdi. Televizyon yayrna bagladrlrnda, etkileri konusunda biiytik umutlar ve gok biiytik korkular vardr. iyimser g0ru$re olanlara gore, televizyon gocuklan miimkiin olan en genig dlgtide elitecek; onlara bilim ve diler iilkelerde yagayan insanlar hakkrnda biiyiileyici bir yolla Olrenme frrsatr verecek, b0ylece de gocuklar gahqma yerine ellenceyle dlrenecekti. Kdtiimserler ise, gok fazlatelevizyon izlemenin gocuklann glzlenne zaru verip vermeyecefi, salhkh hareketli oyunlardan ahkoyup koyrnayacafr, qok fazla sug ve giddet gdsterilmesinin gocuklarr bunlara y6neltip ydneltmeyeceli ve televizyonun gocuklann gahgmasrna ve okulda Olrendili konulara zuar verip vermeyece[i konulannda endigeliydiler. Televizyonun gok krsa bir si.irede genig kullanrm alanrna agrlmasrna rafmen, yagamlannrn gok biiytik bir bdliimiinii bagtan sona televizyona agarak biiytiyen yeni bir nesil yarattrk. B0ylece bugiin, relevizyonun etkilerini de[erlendirmek igin yeterli deneyime sahip oldufumuzdan, bu deperlendirmeyi yapabiliriz. Bu, kolay bir g0rev olmayacak ama gene de goguklann bu nesli televizyonun erkilerinden baeka pek gok yeni etkileri de ortaya glkarmrqtrr: Bu gocuklar, toplumun biiytik bir sava$tn etkilerinden yeni yeni kendine geldipi bir orramda ama bagka birinin golgesinde yagayarak biiyiidiiler, niifus hrzla artufrndan ev ve okullar artlyor ve banliyo yagamr yayrhyor, gelir ve yagama standartlan yiikseliyordu. Eler bugiiniin gocuklan, daha Onceki nesillerden farkhlarsa ve fark daha iyi ve daha k6rii 143
arasrndaysa; karqr kargrya olduklart difer qartlart da diiqiiniirsek' televizyonun bu deligimdeki giinahrnrn ya da sevabrntn ne olacaltnt bilmek zordur. Oyleyse, televizyonun etkilerini ayrtnttlart ile nasrl ortaya koyabiliriz? Bu etkileri, gocuklan da etkileyen diper 0nemli toplumsal gartlardan nasrl ayrrabiliriz? Bir yaklagrm, televizyonla biiyiiyen gocuklan buluyor ve onlan aynr nesildeki ve benzer kogullardaki televizyon izlemeyen gocuklarla kargrlagtrrryor. Bu tiirden bir "dofal deney" imkant bulmak miimki.in olmug ve yaprlmr$tr. Bu ti.ir gahgmalardan, Dr. Hilde Himmelweit ve meslektaglan tarafindan Ingiltere'de gergekleetirilen Nuffreld gahqmalan, Japonya'daki Takeo Furu'nun Ealtqmast, Amerika ve Kanada'da Komitelerinde Wilbur Schramm ve arkadaglan tarafindan yapilan galtgmalar en goze garpan drneklerdir. Televizyonun etkilerini deferlendirmek igin kullanrlan bir bagka metod, belli program ya da program gruplannt izlemeden Once ya da sonra gocuklar iizerinde galqmak, onlann bilgilerinde, tutumlarrnda ortaya grkan ya da programlan izlemeyen gocuklarda bulunmayan davrantg deligikliklerinin olup olmadtltnt gormeye dayanr. Bu yaklaqrm Avusturalya'da F. E. Emery ve R. V. Thomson taraftndan, Birlegik Devletler'de, Fransa ve Almanya'da oldukqa geligmiq bir galtgmalar dizisi halinde kullanrlmrgtr. Bu 6zet gahgmada ben, tabii ki buttin bu gahqmalan anlatrp, tartl$amam. Bu nedenle, gahgmalartn butiiniini.i gdstermek agrsmdan yapabilecelim en iyi ve en basit 6zeti yapaca$m. Once gunu soraltm: Qocuklar televizyon izlemek igin snrlandnlmamt$sa, zamanlanmn ne kadannt televizyon izleyerek gegirirler ve ne gegit programlan izleder? Bir gocuk zamanlnln gofunu yalntzca televizyonla gegirecefini diiqiinilyorsa, televizyonun gocuklann yaqamtnda gok Onemli bir unsur olduluna giiphe yoktur. Birlegik Devletler'de gocuklann ortalama televizyon izleme siiresi, beq yag igin giinde iki saatten, on iki yagtan on dort yaga kadar - on dort yag televizyon izlemenin en yo[un oldulu yag- gtinde iig saate yi.ikselir. ingiltere'de ve Japonya'da bu ortalama biraz daha dii$iikti.ir; ingiltere'de Nuffield'in bir kag yrl 6nce yaptrll gahgmalara gore, on yag igin ortalama siire, iki saatti. Ama ortalama izleme si.iresi, giinde iki saat de olsa, tig saat de olsa, bu siire zamantn dnemli bir pargasrdrr - gocuklartn serbest zaman faaliyetlerinden daha fazla bir zamandrr. Bu siire boyunce neler izlerler? Qocuklar karqt konulmaz bir bigimde, kendilerini eliten programlardansa, onlart ellendiren programlan izlemeyi segeder. Onlann 144
gdzde programlan gizgi fllmler, Western'ler, hayvanlar ve sug igeren dramalar ve aile durumu komedileddir. Qocuklafln gok geniq bir krsrnrmn televizyon izleme siiresi, ashnda yetiqkinler igin hazrrlanan programlarla gegirilir. qahfmalardan birine gdre, bi nci srnrftakiler, zamanlarmn 9a 40!nr gofunlulun yetilkin programlarr olarak adlandrrdr!r programlafi izleyerek gegiriyorlardl, gocuklar altrncr srnlfa geldiklerinde izledikleri progamlafl n begte dordii yetiekin programlydl. Qocuklann programlan izlemesiyle ortaya grkabilecek olan etkileri diiliinmek istiyorsak, sadece gocuk programlafl olarak adlandrnlan programlafln igerigini diiqunemeyecegimiz, bunun yanrnda, yetigkinlerin drama programlannln tiim tayflnl da diiliinmemiz gerektiei agrktrr. Ama belki, gocuklann segdgi programlarla ilgili en Onemli noka, onlann da uplo buyukleri gibi, televizyonu oncelikle ellence igin kullandrklafldlr. Egirsel progranfara ula$ldtgrnda bile, gok az gocuk bunlan ellence programlafina rcrcih eder. Bir konuda ciddi bir bigimde birbirlerini bilgilendirmek isteyen gocuklar, bu amag igin genellikle, kitaplafl, dergileri ve gazeteleri kullanrrlar. Ben gocuklann televizyondan higbir qey dgrenmedigini kastemiyorum, ama dgrendiklerinde bile bunun genellikle bir programn eglence deged nedeniyle oldufundan, rastlantlsal oldugunu soyliiyorum. Televizyon, "giizler iein Eildet" olarak adlandrrrlmretrr, bu da onun igin uygun bir deyimdir. Ama nbii ki qocuklann zamanlannln ne kadannr televizyon izleyerek gegirdiklerini ve genellikle izledikleri program tiirlerini bilmek, bize bu izlemenin etkileri ile ilgili gok qey sdylemez. Televizyon uzun sureli etkiler Uretir mi? Yoksa televizyon, bir gocueun diisiincesinin ve delerlerinin geli$iminde higiik bir dayanak nokasrna sahip, anhk bir haz kaynagl rxdr? Ben gocuklafln zamanlannln ne kadaflnl televizyonla gegirdiklerini ve segtikleri programlann ne tiirden oldukla.nnl tartlgmaktaydlm. $imdi bu giiriiqiin etkileri hakkrnda bilinen bazr Seyleri ozetleyecegim. Once, televizyonun zararh oldugu yolundaki ilk endi$elerin asrlsu oldubu ortaya grktl. Televizyon gocuklafln gorme dulularlna zarar vermedi. Bunu dogdayan en iyi kanrt, onlann okul yafmlndaki performanslannda bir farkhhk yaratmamasrydl. Yani, evlerinde televizyon olan gocuklarla, olmayanlar kryaslandr!rnda, srnrftaki gahfmalanlyla ilgili alanda gok az farkhhk bulundu; iki gruptaki olrenciler, ev odevlerini esit derecede iyi yapular ve tes erde eqit ba$an gdsterdiler. Bu sonuca, Japonya'dan gelen tek istisna, evlerinde televizyon olan 7. srnrftaki gocuklar, evlerinde televizyon 145
olmayan Eocuklarla kryaslandr!rnda, ev ijdevlerine daha az zaman aylrdlla.r ye okuma tes erinde zorlandllar. Televizyonun ev 6devi ve okuma yetenegi iizerindeki bu etkisine Japonya'daki daha kiigtik gocuklarda ve diger iilkelerdeki EaLlmala.rda rastlanmadi Televizyonun Eok kuguk gocuklar tesvik edici bir deneyim oldueu yolunda bazr kanrtlar var, giinki.i okul dncesi yrllar bo''unca televizyon izleyen qocuklar, televizyon deneyimi olmayan gocuklardan daha geniq bir kelime bilgisine sahip oluyo ar. Ama bu kelime bilgisi farkhher, okul eeitiminin etkisi altmda Qok geqmeden ortadan kalklyor, boylece televizyonun verdili bu erken dil obrenme giidiisiiniin genig alanda bir avantaj oluqturmadrlr da ortaya grkryor. $agrrtrcr olarak, televizyon kitap okumaya engel olmuyor gibi go.iniiyor: Qocuklar evde televizyon olup olmadrglna bakmadan okumalaflnr aynr diizende stirdiiriiyorlar. Aynca televizyonun bt klasik oykii ya da oyunu orjinalinden okumaya yonelttigini, kiittiphanelerde bu kitaplara olan talebin arttlernr belgeleyen ornekler Yar. Ama televizyonun, radyo dinlemede ve komik kitaplar okumada agrk bir etkisi yok: Bu ellence formlan ve televizyon birbirlerinin yerine gegebilir gibi goriiniiyor, boylece bir gocuk televizyonla da}la gok zaman gegirmeye ba$ladrgrnda, radyo ve komiklere daha az zaman aytnyor. Daha once pek gok insanln gocuklann televizyonda gordiikleri suq ve liddet miktan ve bunla izleyen Eocuklartn gergek yalamlnda saldrrganllglnln artrp artmadler konusunda endiqelendiklerini belirtmiltim. Ortalama bir Eocugun bir haftada, @levizyonda pek gok yumnk sava$afl, silah sava$lan ve suglar gdrdiilii kesinlikle dogrudur. Hatta gocuklann gok sevdili gizgi filmlerde bile ddviis, oykiilerin heyecanln saelayan gok dnemli bir temadlr. Hig kimse bu televizyon dizilerinin gocuklara, saldrgan davranrllar dfetrne olanagr vermedieini kolayca reddedemez. Ama bunun dogru olup olmadrfrnr belirlemek zordur. Zamantntn goeunu televizyon izleyerek gegiren bir qocueun, diilmanllk duygularlnl olgmek iqin hazlrlanmle bir kilisel testte, saldlrgan gudulerini ifade etnesine gok daha ya*m oldueu bulunmugtur. Ama televizyonda gordiikleri pek gok savalln, bu srk izleyicileri daha fada saldfgan hissetmelerine yol agrp agmadtftnt, ya da temine onlar zaten saldrrgan oldugundan bu gi.idiilerini tatmin etmek igin televizyonu daha gok izleyip izlemediklerini bilmiyoruz. Suglu gocuklann sug gdsterileri ya da saval sahnelerinden
hoglandrfrnt kabul ettilimizde, gene aynl yorum sorunuyla karqrlagryoruz. Geng bir suglunun televizyonda izledili suglan taklit euiei olaylann gok sayrda belgelendigi dolrudur. Ama gocupun sosyal olmayan davranrglanndan tamamiyle izledili programlarr sorumlu tutmak kesin olarak saptanamamrqtrr. Aynr programlarr izl.eyen gocuklarrn biiytik golunlulu g6sterilen suglan taklit etmemigtir. Gene geng bir suglunun gerisindeki d{er kogullann da onu sug iglemeye y0neltebiecefini biliyoruz. Bir goculun iyi ya da kdtii vatandag olmasr, bazt televizyon programlannr izlemesinden gok, ev efitiminden yoksun oluguna, k6ge bagr gangsterlerine balhdrr. Ama televizyon programlannrn kendi baqrna bazr defigiklikler yaptrgrnl soyleyebilir miyiz? Son zamanlarda bu noktayla ilgili gahgmalar yaprldr. Bunlardan biri, gocuklann, dovtigii vurgulayan gizgi filmeleri izledikten sonra daha gok mu saldrgan yoksa, daha az mr saldrrgan olacalrnr ortaya g*armayr uman Ivar L0was'rn yaptlgl aragtlrmaydl. L0was, gocuklann bir grubuna saldrrganhk igeren programlar, bazrlanna da saldrrganhk igermeyen malzemeler izlettirdi. izledikten hemen sonra, gocuklann herbirine oynamak iein iki oyuncaktan birini segmeleri istendi, oyuncaklardan biri saldrrgan bir oyuncaktr. Qocuk, bir manivelayr harekete gegirerek, saldrrgan oyunca[r d6ndiirdtpiinde, oyuncafr digerlerinden birinin bagtna vuracaku. Diler oyuncak ise, birinin di[erine vuramayacalr kukla figtirleriydi. Saldrrgan olmayan gizgi frlmleri izleyen gocuklar, saldrrgan olmayan oyuncaklarr tercih ederken, saldrgan gizgi hlmler izleyen gocuklar, bu filmlerin hemen sonrasrnda, saldrrgan oyuncaklada oynamaya egilimliydiler. Bu bulgular, gocuklann saldrrgan programlar izlemesinin bazr derecelerde, onlarrn saldrrganhk gtidiilerini uyandrmaya yaradr[rnr ortaya koyar. Buna benzer bir sonug, Alber Bandura ve arkadaqlan tarafrndan da saptanml$tlr. B u aragtrma c/.u, b azr gocuklara yeti$kinler igin hazrrlanmrg bir ddviig filmi ve bir - "bobodoll"; alt krsmrnda afrrhk olan genig bir balon qeklinde, boksdrlerin antreman yapmasl igin yaprlmrq torba olarak da kullanrlabiien- tekmeleme oyunca[r g0sterdiler. Deney yaprian grupla kargrlaqtrmak iizere normal haline brakrlmrg gocuklar bu filmi g0rmediler. Bu film, gocuklan tahrik ettilinde ve sinirlendirdifinde bir sonraki adrm olarak, gocuklar bir bobo-doll ve difer oyuncaklardan oluqan odaya ahndrlar. Filmi izleyen gocuklar, g0rdtikleri davranrglan tamamiyle taklit ederek, bobo-doll'a vurup, onu tekmelerken, izlemeyenler, bunlann higbirini yapmamrg, testlerin tiim ge$itlerinde g0zoni.ine ahmayacak derecede az saldrrganhk gostermi glerdir. 141
Paul Mussen ve Eldred Ru*Ierford tarafindan yap an iigijncti gah$ila ise, saldrrgan hayvanlarla ilgili bir gizgi filmi yeni izlemig olan gocuklann, balon padaffnayla ilgili tahdp edici bir oyunu oynamada, bu gizgi filnleri izlemeyenlerden daha gdnullii olduklarlnl gosrcrdi. Bu gahqmalafln, sald[gan programlan izleyen gocuklarm dieerledne gore daha saldrrgan hale geldieini ispat ettigini soylememeliyiz. Olaylarm her biri goculun, bit oyuncak lle d^h^ saldrganla$rp, saldrganlaqmadlglnt gormeyi igeriyordu, ama bu, drnegin bagka bir gocula wrmaktan farkh bir qeydir. Gene de bu gahqmalar bize bir kag gey onerdi. Birinci noktada' televizyonda saldrrgan diziler izlemek, izleyicideki saldlrgan duygulart harekete gegirir. Bizim olaylarlmlzln bazrlannda, zararslz bir Eekilde saldrgan giidiiled onaya grkaran, bir giivenlik siibabr geqidi olarak saldrgan fantazya duliincesi var, bizim gdriisumiiz bu gahlmalardan gok az destek alacaktr, giinkii iginde doviig olan dizileri izlemek, izleyicilerin saldrrgan duygulannr boqalttrernl "ortaya glkarmadl". Gerqekte, goculun sonraki davranrgrna gdre hiiktim veririken, bunun tersi ortaya 9kt1. Ikinci olarak, gocuklar izlerken ogrenir, giinkii daha soffa uygun kogullarla kar$ ae[glnd4 ekanda gordiieii eylemlerin aynlstnt uygulayacaktu. Eler durum boyleyse, neden gocuklafl televizyon kahlamanlarlnl daha s1k taklit ederkel gormiiyoruz? Bandura sorurun ddniim noktaslnrn, gocuklann ellerinde aynl aletlere sahip olup olmadlklarlna bagll olduluna iearet ediyor. Bir gocuk, daha dnce hi9 boyle bir duumda kalmadlndan' bir kasa ve yamnda hrrsrhk a.letteriyle baqbaqa kalsa, kasayr knp, aglp hr$zhk yapmayacaktrr. Ama bunu bir televizyon dizisinde gordugtinde, bunugizll davranrg deposuna koyar. Bunu ortaya glkarmasl, benzer bir durumla karqrlalmaslna baghdrr. lzledili davranrelar, tilrendili davrantqlafln ahlaki standardryla uygun olup olmadlema ve onun ahlaki egitiminin bir parga yoldan glkarma numaraslnln iistesinden gelebilecek yetedilikte etkili olup olmadrerna bagh olacakff. Boyle e, gddiyoruz ki, gocuklar nadiren eeitim programlafl izleseler de, belli bir oranda izledikleri eelence programlarl sayesinde, egitimli olurlar. Yani, bu programlardan insanlafln gegitli gartluda ve uygun kolullar altmda nasrl davrandlklatl hakklnda bir$eyler iigrenirler ve bu eylerleri kendilerinde deneder. Qocuklafln eylemler kadar tunlmlan ya da inanglafl da iierendikleri siiylenebilir mi? Qabalafln bir krsmt, qocuklann tutumlaflnlr izledikleri programladan etkilenme derecesini degerlendirmek igin yaplldl. 1930'larda yaprlan gahqmalardan bid, (Peterson ve Thurstone tarafindan) 148
Chicago'daki filmlerin etkileri iizerine yapllmetl, ve bu gahlma, azlnhk lrklar hakklndaki tutumla n, azlnhk grubun bir tiyesinin filmde gosterilmesiyle degiqebileceeini aerkqa gdstermiqti. Daha yaklnlarda, Alberta Siegel gocuklarlr bir taksi loftiriiniin belidi bir rolde oynadtlt bir filmi izlemesiyle, bir grup olarak taksi qofairleri hakknda kahpla$mr$ bir yargl olulturabildiklerini gosterdi. Aynca, daha bilinen bir meslekten olan bidnin eylemlerinin gosterildiei bir oyhi, bu meslekteki insanlann niteliklen hakkrndaki bilgileri iizerinde gok fazla etkili olmayacakttr. Daha dnce, Peterson ve Thurstone gahgmastnrn bulgulannda lu ortaya atrlmlgff: Azlnhk gruplafln iiyeleri ile ilgili olarak gdstedlen bu ftlrnler, bu konuda daha once gok az deneyimleri olan gocuklann tutumlafl tizerinde gok buytik etkisi olmulhrl. Televizyon programlanntn, gocuklarln inanglart ve tutumlarr lj.zerindekj toplam etkilerini deeerlendirmek giigtiir. Bid t t bir Fogram ya da filmde, bunlan giisterebilir ve bu tek deneyim ile sonradan gocuklafln tutumlarl uzerindeki etkilerini bulma sorusunu sorabilir. Ama bir programdar kazafllan bii tutum, bir soffaki programda sunulan zlt bir tutum ile gocuklafln gdzi.inde tesirsiz hale getirilebilir. Tutumlar iizedndeki en biiyuk etki, aym temayr, Onemsiz deligmelerle sunan televizyon Fograr an alanrnda ortaya grkmaktadlt. Kimi kahplasmtl malafl diigiinebiliriz - yalnlzca kiittiliik edeni cezalandrmak igin vuran Western kahramant, Ogleden sonraki kadln programlannda, zor giinlerin alrltltnt baqkalartntn mutlulugunu bozmamak igin gizlilikle ve yalntz baqrna tagtyan, act geken kadm, bir adam ya da gocugu kendi aphll danndan kunaran, efendisinden gok daha akllh bir kdpek ya da at, bir diizenbazr akh kan$lk polise teslim eden, guglu ve atak dedektif. Bu gibi tekrarlanan konulartn endiqe uyandrracak go!alan etki yaratacak nedenleri var rnldr? Gergekten tek bir yoldan gitmek igin elimizde gok az kanltrmrz var. lngitterede Dr. Himmelweit ve arkadaqlan; yetilkinlerin yaeam problemleri ile ilgili programlafl izleyen geng klzlarln, evliligin neye benzeyecegi konusunda endigelendiklerini ve yeti$kin yalamlnl ihanet eden kocalar, nankdr gocuklar ve hastahk vb gibi birbirini izleyen kizlerle dolu bir yafm olarak gdrdiiklerini buldular. Gi.indiizleri bu olun dizilerini izlemeyen krlar daha iyimserdiler ve yetilkin ya$amlnln eelenceli ve ijdiillede dolu oldufunu diiqiinmeye daha yatkrnlardl. Bizlerden her biri, kendi diigtncesini modern ya$amln gergeklerine daha uygun gdrebilir, ama asll nokta televizyonun bir dilgiinceyi dilerinden daha besler gdrtindueiidiir' 149
Simdiye kadar, televizyonun durum uygun oldugunda taklit edebilecekleri eylem modelleri saglayarak, insanlar ve olaylar hakklndaki belli tuum ve duygulan dijniigtiirerek, geng izleyiciler iizerinde bazt etkileri oldulunu belirttik. Arusturalya'daki bazr araetrmalarda vurgulanan bir etki geeidi daha va.r. Bu, duygusal salunmalann uyanlmasrdr. Su9 progamlannl siiresiz olarak gok izleyen qocuklar, programlafln herbidnde sitekli olarak gergin bir duygusal duruma krekrrulmayr, bu stireg duygusal olarak gok fazla yorucu olabileceginden siirdiiremezler. Bu nedenle, onlar, bu programlan izledikten sonra, bastrllma ve ilgisizlikle sonuglanan duygusal tepkileriri bastrrlar, guqluk iqindeki insanlara karfl anlayl$l olma yetenekleri de gok fazla sug programl izlemeyen gocuklardan daha da az gibi gdrulmeyle sonuglanlr. Bazl kolullai altrndaki, bazl gocuklarda televizyonun etkiledni ortaya koyan araetrrmalan toparladrm. Ben Flevizyonun tek baelna etkili olmadrlrna ve gok biiyiik olmasa bile gocuklann yagamrnrn bir gok alanrndaki tutum ve degerlerini etkiledigine dikkatinizi qekmek istedim. Televizyonun ailelerin gocuklannr da igine alan deeerleriyle u)'umlu olmayan degerler ve dawanr$ modelleri sundueunda, etkisinin gok yiiksek olacagma inanmak igin bir sebep yoktur. Eocuklann bir konu iizerinde bilgi ya da delerler kazandrgr dururnlarda, televizyonun qok Kigiik bir etkisi var gibi gdriinebilir. Anne babanln kendi gdrultinii hala agrk bt bigimde oluqturmadler ve gocugun kural olarak gergek yagam deneyimlerinin 9ok az oldugu, az bilinen alanlarda televizyon, inanelan ve tutumlan etkileyecek ve kahplar olulturacaktlr. Buraya dek, sanki, televizyonun etkilerinin gocuklann tiimii igin hemen hemen aynlymg gibiydi, ama bu her duumda aynl deeildir. Schramm ve arkadaqlarr, gocugun televizyondan elkilenecek kadar edilgen bir varhk olmadrernda lsrar ettiler, giinkii gocuk kendi ilgiledne uyan ve ihtiyacr olan en iyi televizyon malzemesini segtiginden etkin bir kisidir. Bazl gocuklarln digerlerinden daha gok televizyon izledili ve onlafl bunu yapmaya iten gudulerin gok gelitli oldugx kesinlikle dofudur. Ortalama televizyon izleme siiresinin iizerinde televizyon izleyen gocuklann bunu gerilimden kunulmak igin yaplll yaygln olarak kabul edilmi$tir. fukadaelk kurmada zoduk geken ya da aileleriyle gatrgma halindeki Eocuklar, zamanlannr televizyon izlemekle gegirmektedir. Bir gocugun akd diizeyi sadece ne kadar program izleycegi ile degil; hangi programlan izleyecegi ile ilgili oldugu hig de qagrrtrcr delildir. Qocugun segimleri, egitimine ve ailesinin zevk diizeyine giire belirlenir. Daha da fazlasr, verili bir prograrn izlemek igin segilmi! bir 150
gocuk grubu araslndan bazrlafl bu programlardan etkilenmekte oldukga Eiipheliler, gocuklar onlafln en gok ilgisini Ceken bir programrn temel dgesini ve detaylaflnr hatrrlamada birbirlerinden farkhlar, Yani, belli bir konuda, televizyonun etkisi her gocuk igin tektir. Ama ben gene de, televizyonun bir grup olarak Eocuklar iizerindeki etkisini diiltinmenin geterli olduguna inanlyorum. Bu etkilerle ilgili kanltlafl ozetlemeye gahltlm. Ortada qok da tatmin edici gahlmalar yok. Yapllan qalqmalar televizyonun, belli etkilerine oldukga uygun olarak yaprlmr$tr: Qocuklafln tutumlannln ve inanglaflnrn televizyonda izledikleri ile gekillendirilebileceeine ve duygulannln ve gtidiilednin, televizyondaki karakterler tarafrndan gosterilen duygu ve gi.idiilere uygun olarak krgkrrtrldrlrna inanmak igin pek gok sebep vardr; bir gocugun ekanda gosterilen krzgrnhk, cinsel duygular, ellence ya da kendini kurban etme fedakarllel gibi duygusal durumlara uygun yanltlar vermesi kabul edilebilir. Bunlann hepsi fazla la$rtlcr degildir. Uzun zamandlr, dramatik sanatrn basit eglenceden bagka i$levleri oldueunu kabul ettik - qiinkii, diberleri aslnda btiyiik oyunlarln siiregiden bir anlamr vardrr, buyiik oyunlar, hayat deneyimlerini izlemenin ve anlamanrn yeni yollaflnr vermek igin gereekliein yorumlanmasrna eah$[lar. Cocuklar televizyonu bu agldan kullanlr gibi goriinuyorlar- deneyimlerini duzenlemek ve yorumlamak igin hazlrlayacagl malzeme kaynaklarrndan biri olarak. Cocuklar kendilerini gelecekteki yaqamlannda oprenciler olarak, evli Eif er olarak, bir meslek grubu ya da megguliyet grubu tiyesi olarak hazlriamak igin televizyonu kullaltrlar. Butiin bunlafln basit olank anlamr, televizyon, yetilkinlerden olusan bir toplum olarak bizim gocula sa$adrlrmrz gevremizin bir pargasldlr. Bu gevrede televizyon oldukga yeni bir iige olmaslna karern, gocuklafln diiqiinceleri ve eylemlerini qekillendiren onemli bir etkendir. Bunun anlamrnrn ilgili vatandaglann gocuklan etkileyen dieer onemli geyler, kimi okullar ya da gocuklann saehk ve guvenlieini etkileyen lartlar haklqnda endi$elendikleri gibi bu konuda da endigelenmelerini, bu bakrmdan bazt sorumluluklar almalannl ve bunu degerlendirecek standartlarl uygulamalannr sdyleyebilirim. Bu konuda kartqtk bir politika var. Cocuklann izlemelerini yiinlendirme ve izleyicilere dnerilen programlann zevk ve nitelik standartlan konulannda sorunlululun kimde oldugu ile ilgili diiqiince farkhllklan igin elbette blr tartlgma vardtr. Ama televizyonun gocuklar iizerinde onemli bir etki kaynalt oldupu ve bu nedenle kamunun endiqesini ve kamu eylemini gerektirdiei konusunda ise hiq $iiphe yoktur. 151
Bu yazr, The Science of Human Communication (Yay. Wilbur Schramm, Basic Books Inc., 1963, A.B.D.) adlt kitabrn Eleanor E. Maccoby'nin The EffecB of Television on Children yazrsnln Ingilizce ozgiin metninden yapllml! Eevirisidir. 152