Organik Tavuk Eti Üretimi, Modern Üretimden Farklılıkları, Besin Değeri ve Kanatlı Besleme Açısından Yasal Düzenlemeler



Benzer belgeler
1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi. Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Organik Tavuk Etine Dair Yanlışlar ve Bilinmesi Gerekenler

Araştırma Notu 15/177

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Broiler Diyetlerinde Enerji : Protein Oranları. Prof. Julian Wiseman Hayvansal Üretim Profesörü Nottingham, Birleşik Krallık

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

Otizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır?

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

Neden Demiryolu M E T E T I R M A N K O N S P E D L T D Ş T I

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HAYVAN BESLEME VE YEM BİLGİSİ TEKNOLOJİSİ

TEŞVİK SİSTEMİNDE TARIM YATIRIMLARI VE KONYA

AB Mevzuatının Uygulanmasına Yönelik Teknik Desteğin Müzakere Edilmesi

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

Almanya dan Bir Örnek WESER-EMS UNION

ELEKTRİK ÜRETİM SANTRALLERİNDE KAPASİTE ARTIRIMI VE LİSANS TADİLİ

TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

KURUYEMİŞ SEKTÖR RAPORU

Öğr. Gör. Süleyman GÖKMEN

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ

POMPA ve KOMPRESÖRLER

Trans yağ nedir? Trans Yağ ğ bir yağ ğ asidi türüdür. Birçok gıda maddesinde doğal olarak. Trans yağ asitleri, trans

İnşaat Sanayi KSO da buluştu

ULUSLARARASI BİLGİ TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

LABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi

ÇUKUROVA'DA OKALİPTÜS YETİŞTİRİCİLİĞİ VE İDARE SÜRELERİNİN HESAPLANMASI

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

PROJE. Proje faaliyetlerinin teknik olarak uygulanması, Sanayi Genel Müdürlüğü Sanayi Politikaları Daire Başkanlığınca yürütülmüştür.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

DEMİRYOLUNUN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YENİ YAPILANMA SERBESTLEŞME TÜRKİYE DEMİRYOLU ALTYAPISI VE ARAÇLARI ZİRVESİ EKİM 2013 İSTANBUL TÜRKİYE

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

2015 OCAK ÖZEL SEKTÖR DI BORCU

GTİP 9401: Ağaç, Mantar, Kemik, Sert Kauçuk, Plastik vb. İşleme Makineleri

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

1 OCAK - 31 ARALIK 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU (Tüm tutarlar, aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) cinsinden ifade edilmiştir.

3201 Debagatte Kullanılan Bitkisel Menşeli Hülasalar Ve Türevleri Debagatte Kullanılan Sentetik Organik, Anorganik Maddeler Müstahzarlar

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

TOBB ETÜ LİSANSÜSTÜ BURSLU ÖĞRENCİ YÖNERGESİ* (*) Tarih ve S sayılı Senato oturumunun 4 nolu Kararı ile Kabul edilmiştir.

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan:

ELEKTRİK PİYASALARI 2015 YILI VERİLERİ PİYASA OPERASYONLARI DİREKTÖRLÜĞÜ

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

BEBEK FORMÜLLERİ TEBLİĞİ

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

KOBİGEL KOBİ GELİŞİM DESTEK PROGRAMI

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME İDARESİ BAŞKANLIĞI (KOSGEB) KOBİ VE GİRİŞİMCİLİK ÖDÜLLERİ UYGULAMA ESASLARI

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

MADENCĠLĠK SEKTÖRÜNDE SU KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ YÖNETMELĠĞĠ UYGULAMALARI

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ

Banvit Bandırma Vitaminli Yem San. A.Ş. 01 Ocak - 30 Eylül 2009 Dönemi. Faaliyet Raporu

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

TÜRK SİLÂHLI KUVVETLERİ HASTA BESLEME KANUNU

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Toplantısı DEVLET YARDIMLARI. Abdulgani GÜNGÖRDÜ Rekabet Uzmanı

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI

YÜKSEKÖĞRETİM KANUNU

YABANCI İŞÇİLERİN ÜÇ AYDAN SONRA SİGORTALI OLMALARI ZORUNLU MU? I- GİRİŞ :

BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar

T.C. KAFKAS ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ LİSANS EĞİTİM-ÖĞRETİM VE SINAV UYGULAMA ESASLARI

Bölüm 11. Yönetim Stratejilerinin Uygulanmasında Kullanılan Teknikler İŞLETME BİRLEŞMELERİ. (Mergers)

SÜRDÜRÜLEBİLİR ALABALIK YETİŞTİRİCİLİĞİ ÇALIŞTAY SONUÇ RAPORU

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Özet şeklinde bilgiler

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

B E Y K E N T Ü N İ V E R S İ T E S İ S O S Y A L B İ L İ M L E R E N S T İ T Ü S Ü İ Ş L E T M E Y Ö N E T İ M İ D O K T O R A P R O G R A M I

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları

Transkript:

Organik Tavuk Eti Üretimi, Modern Üretimden Farklılıkları, Besin Değeri ve Kanatlı Besleme Açısından Yasal Düzenlemeler Prof. Dr. Necmettin CEYLAN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı ceylan@agri.ankara.edu.tr 1) Organik Tavukçuluk, Türkiye ve Avrupa Birliği ndeki Durum Uluslararası Organik Tarım Hareketleri Federasyonu(IFOAM) tarafından, ekolojik tarımın kapsamı içerisinde belirtilen Tüm hayvanlara doğal davranışlarının tüm hallerini göstermelerine müsaade eden hayat şartlarını vermek ifadesinden de anlaşılacağı gibi, insanoğlunun entansif olarak yaptığı hayvansal üretim içerisinde kullandığı bazı zorlayıcı ve kısıtlayıcı teknik ve yöntemlere ekonomik koşulların elverdiği ölçüde bir takım kolaylıklar getiren üretim biçimi olarak tarif edilebilir. Yani tavukların beslenme, sağlık ve koruma uygulamalarında sentetik ve kimyasal bileşikler kullanımının minimuma indirildiği, hayvan hakları ve refahının daha fazla ön plana çıkarıldığı bir üretim modeli denilebilir. Organik tarım bitkisel üretimde iyi bir ürün rotasyonu öneren ve mineral gübreler ile pestisitlerin kullanımını mümkün olduğunca sınırlandıran bir yaklaşım olarak gündeme gelmiştir. Hayvansal üretimde ise hayvan refahını ön plana çıkaran, hayvanların doğasına uygun bir ortamda kalıntısız gıda üretimini hedefleyen bir üretim modelidir. Bu üretim çeşidi ile modern üretim modelini birbirinin alternatifi gibi göstermek ve karşılaştırmak doğru bir yaklaşım değildir. İkisi de olmalıdır. Günümüzde ve gelecekte ortaya çıkacak zorluklar değişik şekillerde bu ürünlerin üretim ve tüketiminde belirleyici olabilir. Ancak modern üretim, ya da endüstriyel ya da geleneksel tavuk üretiminin, mevcut koşullarda ihtiyaç duyulan gıda talebinin karşılanmasında bir seçenek değil bir gereklilik olduğu apaçıktır. Kaldı ki organik tavuk eti için tüketicinin ödeyeceği yüksek maliyete karşılık sağladığı faydanın da iyi etüt edilmesi gerekir. Özellikle 20. yüzyılın başlarında toprakta mineral gübreleme ve kirlilik üzerine yapılan araştırma sonuçları ile gündeme gelen organik tarım modeli 1950 li yıllarda İsviçre de kendini göstermiştir. Bu dönemde toplam üretim içinde organik üretimin payı % 1 civarında pay sahibi olmuştur. 1970 li yıllarda başlayan hayvan hakları ve üretim stratejileri ile ilgili endişeler gittikçe artmaya başlamıştır. 1978 yılında İsviçre de ve sonraki yıllarda Avrupa Birliğinde yeni hayvan hakları yasasının uygulamaya konulması organik tarıma geçiş sürecini hızlandırmıştır. 1993 yılında İsviçre hükümetinin organik tarımı destekleme kararı bu ülkede pazar payı % 60 olan büyük marketlerin daha doğal gıda üretmek üzere organik tarıma yönelmelerini sağlamıştır. Organik üretimin en yaygın olduğu Avrupa Birliği Ülkelerinde çoğu üründe organik üretimin, toplam içindeki payı % 5 in altındadır. İtalya Avrupa Birliği nde organik tarıma ayrılan toplam alanın % 16 sını, Almanya ise % 12 sini kullanmaktadır (Magdelaine ve ark., 2010). Avusturya sahip olduğu toplam kullanılabilir tarım alanlarının % 13 ünü organik üretime ayırarak ilk sırada yer almaktadır. Organik olarak üretilen hayvansal ürünlerde ise en fazla üretim süt ve kuzu eti şeklinde olup bu alanda önde gelen ülke yine Avusturya dır. Avusturya yı Danimarka ve İsviçre takip etmektedir. 2007 yılında toplam 5,4 milyar Euro değerinde organik pazar büyüklüğüne sahip Avrupa Birliği nde Almanya 1/3 pay ile ilk sıradadır. Fransa, İtalya ve İngiltere diğer büyük pazar alanları olarak % 40 paya sahiptirler. Tavukçuluk üretiminde ise daha düşük miktarlarda bir üretim söz konusudur. Beyaz ette organik ürünlerin toplam ürün içindeki pazar payı % 1 kadardır. Avrupa Birliği nde organik piliç eti üretiminde Fransa organik yumurta üretiminde ise Fransa ve Almanya 1.sırada yer almaktadır. Fransa da 2008 yılı toplam organik piliç üretimi 5,33 milyon ve yumurta tavuğu sayısı ise 1,7 milyon adet olarak gerçekleşmiştir (Magdelaine ve ark., 2010). En yüksek organik tavuk üretimine sahip bu ülkelerde organik piliç eti üretiminin toplam içindeki payı %1, yumurta da ise % 4 dür. Buradan anlaşılacağı üzere organik üretime ilgi vardır ve bu ilgi artmaya devam etmektedir. Ancak aşağıda ülkemiz için değinilecek kurallardan ve üretim biçiminden de anlaşılacağı üzere daha geniş alanlara,

daha fazla zamana ve daha pahalı hammaddeye ihtiyaç göstermesi nedeni ile maliyeti geleneksel üretime göre oldukça yüksektir ve hitap ettiği kitle de sınırlı kalmaktadır. En son 2009 yılında yürürlüğe giren Avrupa Birliği yasalarına göre (967/2008) 2012 yılına kadar maksimum %5 oranında izin verilen geleneksel hammadde kullanım oranı, bu tarihten sonra sıfırlanmakta ve hammaddelerin tamamının (%100) organik sertifikalı ürün olması istenmektedir. Bu bilhassa tavukların esansiyel amino asitler ihtiyacının karşılanması yönünden engel olarak görülmekte ve performansın kötüleşeceği düşünülmektedir. Organik tavuk üreticileri % 5 sınırının devamlılığını istemektedirler. Bazı diğer kurallara kısaca değinmek gerekirse; kesim yaşı 81 gün ile sınırlandırılmıştır, fakat yeterli organik üretim tarzı civciv bulunmazsa işletmede yavaş gelişme özelliğine sahip geleneksel damızlıklardan da 3 günlük yaşı geçmemek kaydıyla civciv kullanılabilmekte ve bu piliçler 70 günlük yaşta kesilebilmektedir. Ülkemizde organik hayvansal üretim uzun yıllar sadece arıcılık ve bal üretimi olarak gerçekleşmiştir. Tavukçulukta ise bir firma tarafından 1999 yayla tavuğu olarak (tam organik olmasa da) başlatılan üretim yeterince ilgi bulamamış ve bir süre sonra piyasadan kalkmıştır. Günümüzde Organik kanatlı üretimi Türkiye de toplam 7 ilde yapılmaktadır. 9570 adet tavuk ile Samsun da bir üretici 2.000.000 adet yumurta üreterek ilk sırayı almaktadır. Et tavukçuluğu sadece Aydın ilinde yapılmakta ve 1 ton et üretimi gerçekleştirmekte, ayni yerde ayrıca 24.000 adet organik yumurta üretimi gerçekleştirilmekte ve bu yumurta üretimi ile Aydın son sırada yer almaktadır. Türkiye de 2008 verilerine göre organik kanatlı üretimi 7 üretici tarafından gerçekleştirilmekte, 21.928 adet tavuk ile toplam 4.424.000 adet organik yumurta üretilmektedir (Altındişli ve Aksoy, 2010). Türkiye de organik hayvansal üretim bitkisel üretime göre küçük paya sahip olmakla birlikte bir gelişme içerisindedir. Ancak burada sıkıntı organik üretimle köy tipi üretimin karıştırılması ve buna bağlı olarak halkın algısındaki karmaşıklığın yarattığı pazara sunum şeklidir. Pek çok semt pazarında normal yumurtalar organik gibi satılabilmekte, çıkma yumurta tavukları köy tavuğu olarak kesilmekte ve yine organik üretimde ise yasal mevzuatlara ne derece uyulduğu bilinmemektedir. Aşağıda açıklanacağı gibi konunun iyi bilinmesi ve yeterli beslenme hakkı kutsal olan insanlarımızın yanlış algılama ve bilgilenme yüzünden eksik beslenmelerine mahal verilmemesi önemlidir. Organik üretim modelinde de çeşitli istenmeyen bileşik ve mikroorganizmaların bulaşma riski bulunmaktadır ve yapılan araştırmalar bunu göstermektedir. Yine lezzet ve besin değeri ise toplumsal algı ve yapılan bazı haberlerle yönlendirilebilen ve beklentileri değiştiren bir olgudur. Aşağıda organik ve normal tavukları pek çok yönüyle karşılaştıran bir araştırmanın sonuçlarına da yer verilerek konu aydınlatılmıştır. 2) Organik Tavuk Eti ve Geleneksel Metotla Yetiştirilen Broyler Etinin Özellikleri Organik ve geleneksel üretim ile ilgili olarak bazı çevrelerce çoğunluğu spekülatif, doğru olmayan ya da eksik pek çok bilgi ortaya atılmakta ve tartışılmaktadır. Her iki üretim modelinde elde edilen tavuk etinin mutlaka bazı farklılıkları olacaktır. Ancak bu farklılığı ne derece büyütmek gerekir. Hangisini ön plana çıkarmak gerekir. Maliyet dışında besin değeri ve lezzet yönünden ya da istenmeyen maddeler yönünden kalıntı, bulaşma riski nedir, üstünlükleri ve dezavantajları nelerdir? Bunların bilimsel boyutta ortaya konulması ve irdelenmesi gerekir. Her iki üretim modelinde kesim yaşı ve kullanılan genotip temel farklılıktır. Ancak içerde ya da dışarıda yetiştirilmelerine göre değişen şeyler nelerdir? Organik ve free range üretim çeşitleri ile elde edilen tavuk etlerinin daha lezzetli olduğu yönünde genel bir algı bulunmaktadır. Bu algı yapılan pek çok araştırma sonuçları ile de doğrulanmaktadır. Genellikle gevreklik, tekstür ve sululuk bakımından organik üretimle elde edilen etlerin daha üstün olduğu, daha koyu renkte ve pişirme su kaybının ise düşük olduğu yapılan araştırmalarda belirtilmektedir. Tavuk eti lezzetindeki farklılık temelde genotip, yaş, besleme ve yetiştirme şeklinden kaynaklanmaktadır. Bu yönde yapılan çalışmalar lezzet yönünden genellikle organik üretimin daha iyi olduğu yönünde olmasına rağmen tüketici tercihleri farklı da olabilmektedir. Aşağıda bu bakımdan 2 farklı örneğe yer verilmiştir. Grashorn ve Serini tarafından (2006) Almanya da organik ve geleneksel üretilmiş tavuk etleri üzerinde yapılmış araştırmada üzerinde araştırma yapılan tavuk karkaslarının ağırlığının organik olanlarda ve geleneksel üretilenlerde sırası ile 1100-1500 g ve 1100-3300 g arasında değiştiğini, kg fiyatlarının ise

yine sırası ile 7-11 ve 2.49-3.99 Euro arasında pazarlandığını bildirmişlerdir. Avrupa Birliği mevzuatı ve karkasın pazarlama kurallarına göre organik tavuklarda karkas kalitesinin daha düşük olduğu, göğüs eti miktarının daha düşük olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte deri ve et renginin daha sarımtırak olduğu, pişirme kayıplarının geleneksel olan etlere göre daha az olduğu ve tekstür değerinin ise daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Yağ asitleri kompozisyonu bakımından organik ile geleneksel arasında önemli bir farklılık tespit edilmemiştir. Etin su tutma oranının organik tavukta daha yüksek olduğu ve panelistler tarafından yapılan değerlendirmede organik tavuk etinin biraz daha sert ve lezzetli olduğu sonucuna varıldığı bununla birlikte her 2 üretim modeli ile elde edilen tavuk etlerindeki kalite farkının çok küçük olarak değerlendirildiği sonucuna varılmıştır. Dolayısı ile bu araştırma sonucunda çarpıcı olarak ortaya çıkan sonuç bu fiyata, bu denli küçük bir kalite farklılığına değer midir? Bu denli yüksek fiyata fakat benzer besin değerine sahip 2 farklı üretim modelinden gelen etin hangisini tüketmelidir? Bu elbette tüketicinin vereceği karardır. Ancak beklenti ile gerçeğin farklı olduğunun bilinmesi gereklidir. Smith ve ark.(2012) tarafından yapılan çalışmada elde edilen değerlendirme ve sonuçlar ise genel algıların aksini belirtmektedir. Araştırmada Label Rouge tipinde piliçlerle geleneksel broyler piliçler market veya üretim tesislerinden alınarak çeşitli özellikler bakımından incelemeye alınmışlardır. Kemiksiz etlerde tekstür, renk, lezzet profili ve besin maddesi içerikleri üzerinde araştırma ve değerlendirmeler yapıldığı bildirilmiştir. Yapılan laboratuar analizleri sonucunda yetiştirme tipine ve broyler hattına göre göğüs ve but etlerinin protein, nem, yağ ve kül içeriklerinde önemli bir farklılık bulunmamıştır (P>0.05). Geleneksel üretimden alınan piliç etlerinde çiğ ve pişmiş göğüs eti ağırlıklarının daha fazla olduğu ancak pişirme verimlerinde farklılık olmadığı, her iki et tipinde de but eti ağırlık ve pişirme verimlerinde bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Geleneksel üretimden elde edilen but ve göğüs etlerinin organik olanlara göre daha gevrek olduğu, pişirilmiş göğüs etinin geleneksel üretimden elde edildiğinde organik tipte olana göre daha koyu ve sarımsı bir renge sahipken, but etinin daha açık renkte, daha az kırmızımsı ve daha sarımsı olduğu belirlenmiştir. Tat analizleri sonucu göğüs etlerinde farklılık bulunmazken, geleneksel üretimden alınan piliçlerin but etlerinin görünüş, sululuk ve gevreklik bakımından panelistlerden daha yüksek puan almış ancak toplam beğeni bakımından gruplar arasında önemli bir farklılık oluşmamıştır. Amerika Birleşik Devletlerinde organik tavukçuluk durumunun ele alındığı bir makalede (Fanatico ve ark., 2011) organik ve geleneksel üretimden elde edilen piliç etleri pek çok yönüyle ele alınmıştır. İlgili makalede etlerinin lezzetliliği hakkında verilen bir araştırma sonucuna göre; geleneksel ve organik üretimlerin her ikisinin de kapalı ve açık alanda yapılmasına bağlı olarak panelistlerin etleri lezzet, görünüş ve tekstür yönünden değerlendirmelerinde farklılık oluşmaması oldukça önemli bir sonuçtur (Tablo 1). Yani geleneksel yöntemle üretilen tavukları gerçekte lezzetsiz olarak nitelemek doğru değildir ve bu durum çoğunlukla yanlış bir yönlendirmenin getirdiği algıdan kaynaklanmaktadır. İlgili araştırmada geleneksel üretilen piliçler 7 haftalık, organik üretilenler ise 12 haftalık yaşta kesilmişlerdir. Organik piliçlerde canlı ağırlığın (1,65 kg canlı ağırlık;%18,9 göğüs eti) yüzdesi olarak göğüs eti oranının ve göğüs etinde yağ miktarının geleneksel olana göre (2,63 kg canlı ağırlık; %30,5 göğüs eti) önemli düzeyde daha düşük olduğu da aynı makalede bildirilmektedir. Farklı yetiştirme tipi ve tavuk hattına bağlı olarak göğüs etinin besin maddesi içeriğinde belirli değişiklikler olması doğaldır. Zira yaş, gelişme özellikleri ve genotipleri farklı olan piliçlerin et özelliklerinde de bazı değişiklikler olması doğaldır. Fanatico (2011) tarafından yapılan çalışmanın sonucunda yavaş gelişen hatlardan elde edilen göğüs etinin yağ ve de enerji içeriğinin daha düşük olduğu, toplam kuru madde ve kül miktarının ise değişmediği tespit edilmiştir (Tablo 2). Bununla birlikte besin kompozisyonu yönünden yapılan pek çok araştırmanın sonuçları dikkate alındığında genel olarak organik ile geleneksel üretimden elde edilen etlerin özelliklerinin birbirine benzer olduğu ortaya çıkmaktadır (Tablo 3). Tablo 3 incelendiğinde organik ve geleneksel üretimle elde edilen etlerin doymuş, doymamış yağ asitleri, omega 3 yağ asidi içeriği, kül ve protein miktarlarının birbirine benzer olduğu, aralarında farklılık gözlenmediği görülmektedir. Dolayısı ile toplam besin katkısı yönünden etler arasında insana sağladığı katkı bakımından önemli bir farklılık oluşacağını düşünmemek gerekir. Organik tavuk üretimine dair olumsuz bazı etkenlerin de olduğunun bilinmesi gerekir. Bunlardan birincisi aynı bölgede yapılan organik ve geleneksel üretimden elde edilen ürünlerin ağır metal, aromatik hidrokarbonlar ve dioksin gibi kimyasal toksik bileşikler açısından riskinin ve kalıntı

düzeyinin benzer olduğudur (Rembialkowska, 2004). Bir başka bilinmesi gereken husus ise yine organik tavuk modelinde üründeki salmonella ve campylobacter gibi patojen kökenli mikrobiyal bulaşma riskinin geleneksel üretime göre daha yüksek olmasıdır. Dolayısı ile organik üretimde gıda güvenilirliği açısından risksiz değildir. Burada temel olan nokta hayvan hakları ve refahı yönünden geleneksel üretime göre koşulların daha iyi olmasıdır. Onun dışında kullanılan bileşiklerin ve maddelerin yasal düzenlemeler doğrultusunda (3.bölüm) belirli bir kontrole tabi olması ve sertifikalandırılması da bir diğer olumlu yönüdür. Ancak bu koşullara bağlı olarak geleneksel üretime göre 4 kat pahalı satılan bonfile etinin kg fiyatı markette 36 TL yi (Ceylan, 2012) bulan bir üretimin kimlerin beslenmesine nasıl katkı sağlayabileceğini de iyi algılamak gerekir. Tablo 1. Organik ve Geleneksel Yöntemle Üretilen Broyler Piliç Etlerinin Tat, Görünüş ve Tekstür Değerlendirmesi Panel Sonuçları (Fanatico ve ark., 2011)1 Parametre Yavaş Gelişen Piliç(Açık Alanda Geleneksel Hızlı Gelişen Piliç (Kapalı RMSE 2 P 3 Gezinmeli) Alanda Yetiştirme) Göğüs Eti Genel 6.68 6.67 1.67 0.96 Görünüş 7.05 7.30 1.11 0.15 Tekstür 6.52 6.68 1.74 0.55 Lezzet 6.48 6.73 1.49 0.29 But Eti Genel 6.05 6.41 1.62 0.17 Görünüş 5.67 5.95 1.79 0.33 Tekstür 6.22 6.60 1.72 0.18 Lezzet 6.22 6.32 1.50 0.67 1-9 kriterli hedonik ıskala kullanılarak uygulanmıştır(1:çok kötü, 5:orta, 9:çok iyi), 2-Standart Hata Ortalaması; 3-Önemlilik Düzeyi (P<0.05 ortalamalar arasındaki farklılığın istatistiki olarak önemli olduğunu gösterir) Tablo 2. Organik ve Geleneksel Yöntemle Üretilen Broyler Göğüs Etlerinin Besin Maddesi Özellikleri (Fanatico ve ark., 2011) Üretim Modeli Kuru Madde,% Kül,% Protein,% Yağ,% ph Enerji Yavaş- Dışarıda Gezinmeli 26.37 4.0 13.90 a 4.47 b 5.53 c 111.16 b Yavaş- İçeride 25.99 4.1 13.56 b 5.25 b 5.60 b 102.57 b Hızlı- Dışarıda Gezinmeli 25.56 4.1 13.45 b 7.90 a 5.72 a 140.11 a Hızlı- İçeride 25.50 4.0 13.00 c 8.86 a 5.69 a 149.88 a a-c: Aynı sütunda farklı harfleri taşıyan ortalamalar arasındaki farklılıklar önemlidir(p<0.05). Tablo 3. Organik ve Geleneksel Üretilen Piliç Etlerinin Besin Maddesi Özellikleri Yönünden Karşılaştırılması (Dangour ve ark., 2009) Değerlendirilen Tüm Araştırmalar Üst Düzey Dergilerdeki Araştırmalar Besin Maddesi İncelenen İstatistiki Olarak İncelenen İstatistiki Olarak Araştırma Daha Yüksek Araştırma Daha Yüksek Olan Sayısı Olan Sayısı Doymuş yağ asitleri 13 Fark Yok 3 Fark Yok Tekli doymamış yağ asitleri 13 Fark Yok 3 Fark Yok n- 6 çoklu doymamış yağ asitleri 12 Fark Yok 2 Fark Yok Yağ 12 Fark Yok 6 Fark Yok n- 3 çoklu doymamış yağ asitleri 9 Fark Yok 2 Fark Yok Çoklu doymamış yağ asitleri 8 Organik 2 Fark Yok Trans yağ asitleri 6 Organik 0 Fark Yok Nitrojen (protein) 6 Fark Yok 3 Organik Kül 5 Fark Yok 4 Fark Yok

3) Yasal Mevzuat Ülkemizde 2004 yılında 3 Aralık 2004 tarih ve 25659 sayılı resmi gazetede yayınlanan 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu Yürürlüktedir. Kanun 10.06.2005 tarih ve 25841 sayılı Organik tarımın esasları ve uygulamasına ilişkin yönetmelikle açıklanmıştır. Organik hayvansal üretim modeli özellikle hayvan refahını ön planda tutmakta ve bu konuda önemli düzenlemeler getirmektedir. Bu düzenlemeler etlik piliçlerin en az 1 saat süreyle karanlıkta bırakılmalarını zorunlu hale getirmektedir. Yerleşim sıklığı azaltılmakta ve metre kareye konulacak hayvan sayısı veya üretilecek et miktarı düşürülmektedir Organik kanatlı üretiminde kümes içinde tavukların gübresinin toplandığı alanı içine alacak şekilde toplam alanın üçte birinin saman, odun talaşı, kum veya otlarla kaplanması gerekmektedir. Bu tipte barındırma sisteminde m2 de hayvan sayısı 7 yi geçmemelidir. Üretim modelinde gaga kesimi gibi işlemlere izin verilmemektedir. Ayrıca hayvanlara folluk ve tünek sağlanması ve yine dışarıda gezinme ve otlama alanı ayrılması istenmektedir. Her kanatlı barınağında 4800 adet broiler, 3000 adet yumurta tavuğu, 5200 adet afrika tavuğu, 4000 adet dişi muscovy veya pekin ördeği, 3200 adet erkek muscovy veya pekin ördeği veya diğer ördekler, 2500 adet et horozu, kaz veya hindiden fazla hayvan barındırılmamalıdır. Kesim yaşı sınırlandırılmış olup; Broiler 81 günlük, et horozları 150 günlük, pekin ördeği 49 günlük, dişi muscovy ördeği 70 günlük, erkek muscovy ördeği 84 günlük, yaban ördeği 92 günlük, afrika tavuğu 94 günlük, hindi ve kaz 140 günlük yaşta kesilebilmektedir Bu üretim tarzında besleme ile ilgili olarak yapılan düzenlemelerde; ruminantlar için kullanılan yemlerin en az % 90 ının organik olarak üretilmiş olması gerekmektedir. Tek midelilerde ise toplam yemin % 20 sinin organik olmamasına müsaade edilmektedir. Ancak genetik modifiye yemler ve et, et-kemik ve kan unu gibi hayvansal ürünlerin kullanımı yasaktır. Solvent ekstraksiyon yöntemi ile elde edilen küspelerde kullanılamaz. Domuz ve kanatlı rasyonlarına kaba yem, taze veya kuru ot veya silaj eklenmesi gerekmektedir. Hasta hayvanların tedavisine izin verilmektedir. Mümkün olduğunca doğal ilaçlar seçilmesi istenmektedir. Ancak terapötik ilaçlar kullanılırsa normal geri çekme periyodu 2 katına çıkarılmaktadır. Genel olarak antimikrobiyaller gibi performans artırıcıların, hormonların ve beta-agonistlerin kullanımı yasaktır. Renk pigmentleri de yasaktır. Kimyasal olarak üretilmiş vitamin ve provitaminlerin kullanımına da izin verilmemektedir. Yine sentetik olarak veya mikrobiyal olarak üretilip saflaştırılmış amino asitlerin yemlere katılması da yasaktır. İz element karışımlarının kullanımı da yasaklanmıştır. Probiyotiklerin kullanımı GMO olmadıkları sürece serbest bırakılmıştır. Yine enzimler ve koksidiyoza ve histomonasa karşı mücadele ilaçları da yasaktır. Vitamin C ve E bakımından zenginleştirilmiş doğal antioksidanların kullanımı serbesttir. Antibiyotikler, koksidiyostatlar, tıbbi maddeler ile büyümeyi veya üretimi artırıcı diğer maddeler hayvan beslenmesinde kullanılamaz. Organik yem hazırlamada kullanılan her türlü donanımın, konvansiyonel yem hazırlamada kullanılan her türlü donanımdan bütünüyle ayrılması gerekmektedir. Hayvan Besleme ile ilgili olarak organik üretimde kullanılmasına izin verilmeyen maddelerin listesi tablo 4 de verilmiştir. Tablo 4. Organik Hayvansal Üretim Modelinde İsviçre Mevzuatı Yem Katkı Maddesi Yasal Durum Büyütme faktörleri Antioksidan etkili maddeler Aromatik ve lezzet verici maddeler Emülsifiye edici ve stabilize edici maddeler Renk maddeleri Koruyucular Kimyasal olarak tanımlanan vitamin, provitamin ve benzerleri İz elementler Amino asitler Sadece doğal olanları serbest Sadece doğal olanları Sadece doğal olanları Kanatlılarda sadece organik asitler Doğal olanlar tercih edilecek (üst limit sınırı var) İz element karışımları yasak

Bağlayıcılar Probiyotikler Enzimler Koksidiyoz ve Histomonasa karşı ilaçlar Sepiolit, vermikulit, steatite serbest GMO olmayanlar serbest 4) Sonuç ve Değerlendirme Organik tavuk eti üretimi farklı bir ürün çeşidi olarak piyasada talep bulacaktır. Üretimi çok önemli boyutlara ulaşmasa da ülkelerin gelir ve refah seviyelerine bağlı olarak artarak devam edecektir. Ancak organik üretimi modern veya geleneksel broyler üretimine bir rakip ya da alternatif gibi düşünmemek gerekir. Bu tip vurgulamalar tüketiciyi yanlış yönlendirebileceği gibi, kısıtlı bütçeler için sağlıklı ve yeterli beslenme hakkı açısından riskler de yaratabilir. 2012 Temmuz başında organik tavuk olarak satılan 1 kg bütün tavuğun Ankara da bir zincir marketteki fiyatı 21 TL iken, geleneksel tavuk 5 TL dir. 4 kattan daha fazla bir fiyatla satılan organik tavuğu kaç kişi tüketebilir? Böyle bir üretimle insanlarımızın sağlıklı ve dengeli beslenme hakkı karşılanabilir mi? Dolayısı ile üretici, tüketici ve medyanın her iki üretimi de tarafsız bir şekilde pek çok açıdan irdelemesi önemli bir zaruriyettir. Bilhassa medyanın konuyu çok dikkatli ele alması ve beslenme alışkanlıklarını değiştirmeye yönelik yanlış algılamaları vurgulamaktan kaçınması gerekir. Modern broyler üretiminin organik üretime göre temel olumsuzluğu hayvan refahı ve hakları ile ilgilidir. Bu yönde yasal mevzuatların belirttiği uygulamalar her iki modelde birbirinden farklıdır. Hayvanların yaşam alanı ve ortamı bakımından daha konforlu olmaları, daha az sıkışık ortamlarda barınmaları ve kalıntı yönünden en az riske sahip maddelerle beslenmeleri uygun ve doğru bir yaklaşımdır. Ancak bu üretim modelinin et maliyeti açısından modern üretimle rekabet etmesi mümkün değildir. Geleneksel ya da modern üretimde de birinci hedef sağlıklı ve güvenilir gıda üretmektir. Nitekim ülkemizde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının her yıl broyler etlerinden düzenli olarak uyguladığı kalıntı izleme programı çerçevesinde alınan örneklerde riskli ve izlenen bileşikler bakımından kalıntı çıkmaması bu felsefenin uygulandığını göstermektedir. Zira en sık eleştiri antibiyotik kullanımına yönelik olmaktadır. Ancak burada eksik bilgi ve kulaktan dolma bilgilerle yorum yapılmaktadır. Kısaca bilgi vermek gerekirse; Antibiyotikler çeşitli mantar tipleri veya bazı bakterilerden mikrobiyal sentez yolu ile elde edilen düşük molekül ağırlıklı organik bileşiklerdir. Antibiyotikler tavukların beslenmesinde tedavi edici ve büyümeyi düzenleyici olmak üzere 2 amaçla kullanılmaktadır. Avrupa Birliğinde ve ülkemizde büyütme faktörü olarak kullanımı 2006 yılından itibaren yasaklanmıştır. Antibiyotik kullanımı tavukların hastalanması durumunda veteriner onayına bağlı olarak izin verilen bir uygulama olup kesimden önceki 1 haftalık süre içinde de kullanılması yasaktır. Organik üretimde de aynı kural geçerlidir. Hastalık durumunda antibiyotik kullanılmaktadır. Organik üretimde modern üretim boyutunda yoğun ve milyon tonlar mertebesinde bir üretime ulaşmış olsa antibiyotik kullanımının modern üretimden farklı olmayacağını hesaba katmak gerekir. Bununla birlikte tavukçuluk sektörünün ürün kalitesini yükseltecek, kalıntı bırakmayacak hayvan refahını daha çok gözetecek uygulamalar konusunda daha ileri adımlar atması faydalı olacaktır. Kanatlı üretimi mevcut hali ve dinamik yapısı ile üretimini daha sağlıklı yapabilecek yolları bulma potansiyeline sahiptir. Nitekim antibiyotik büyütme faktörleri Avrupa Birliğinde olduğu gibi ülkemizde de 2006 Ocak başından itibaren yasaklanmıştır ve antibiyotik kullanmadan başarılı bir şekilde üretimimiz (1.73 milyon ton) ve ihracatımız artarak devam etmektedir. Sağlıklı ve dengeli beslenmede son derece önemli bir yer tutan tavuk etinin kalıntı, hijyen ve lezzet özelliklerinin iyileştirilmesi yönündeki taleplerimizin devam etmesi gerekir. Hedef daha sağlıklı, besleyici ve kalıntı riski her bakımdan daha az olan tavuk eti olmalıdır. Kaynaklar Makalede yer alan 7 adet kaynak istendiğinde yazarından temin edilebilir.