YERLEŞĐM YERLERĐNĐN SEÇĐMĐNDE YERBĐLĐMLERĐNĐN ÖNEMĐ VE KONYA NIN AFET RĐSKĐ



Benzer belgeler
1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

BETONARME BĠR OKULUN DEPREM GÜÇLENDĠRMESĠNĠN STA4-CAD PROGRAMI ĠLE ARAġTIRILMASI: ISPARTA-SELAHATTĠN SEÇKĠN ĠLKÖĞRETĠM OKULU ÖRNEĞĠ

YIĞMA TİPİ YAPILARIN DEPREM ETKİSİ ALTINDA ALETSEL VERİ ve HESAPLAMALARA GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

Yapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

TUĞLA VE KİREMİT RAPORU

Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları

AFET YÖNETİMİ. Harita 13 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası. Kaynak: AFAD, Deprem Dairesi Başkanlığı. AFYONKARAHİSAR 2015

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

25 OCAK 2005 HAKKARİ DEPREMİ HAKKINDA ÖN DEĞERLENDİRME

SİRKÜLER 2009 / İşsizlik Ödeneği Almakta Olan İşsizleri İşe Alan İşverenlere Yönelik Sigorta Primi Desteği

STATİK-BETONARME PROJE KONTROL FORMU Evet Hayır

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

İçindekiler Şekiller Listesi

BÖLÜM ON TÜRKİYE DE DEPREMSELLİK

G Ü N D E M. 2. Geçen birleģime ait tutanak özetinin okunması ve oylanması.

1 MAYIS BİNGÖL DEPREMİNDE MEYDANA GELEN YIĞMA YAPI HASARLARI

EĞİRDİR VE BEYŞEHİR GÖLLERİNİN UYDU VERİLERİ VE TOPOĞRAFİK HARİTA YARDIMIYLA KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMLERİ

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

Ürün Kataloğu 01/2007 Conergy Montaj Sistemleri

VAKIF MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. (ESKİ UNVANI İLE VAKIF B TİPİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. )

DELTA ÇÖKELLERİNDE ŞEV DURAYLILIĞINI BELİRLEMEK İÇİN BİR YAKLAŞIM: İZMİR KÖRFEZİ UYGULAMASI

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

DEVLET DESTEKL SERA S GORTASI TEKN K ARTLAR, TAR FE VE TAL MATLAR

Bu konuda cevap verilecek sorular?

MAK 4026 SES ve GÜRÜLTÜ KONTROLÜ. 6. Hafta Oda Akustiği

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

Son yıllarda Türkiye de artan enerji talebiyle birlikte

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

Tablo 45 - Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Konaklama ve Belediye Sayıları

KAMU İHALE KURULU KARARI. Toplantıya Katılan Üye Sayısı : 7 : Elektrik ihtiyacının temini.

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ

T.C. DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ RODİ ÇOCUK VE GENÇLİK MERKEZİ HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar, Kuruluş

İNŞAAT PROJELERİNİN YAPIM SÜRECİNDE KEŞİF VE METRAJ. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan yöntemdir.

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

EGE DENİZİ DEPREMİ

Betonarme ve Prefabrik Yapılarda Risk Değerlendirmesi

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Bu çal mada var lan sonuçlar ve konuyla ili kin önerilerimiz a da özetlenmi tir.

İMAR VE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

2. Söz konusu koruma amaçlı imar planı üst ölçek plana aykırı hususlar içermektedir.

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

2.4. ELASTĠK DEPREM YÜKLERĠNĠN TANIMLANMASI : SPEKTRAL ĠVME KATSAYISI

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

MİKRO İKTİSAT ÇALIŞMA SORULARI-10 TAM REKABET PİYASASI

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

3 ŞUBAT 2002 EBER VE ÇAY DEPREMLERİ ÖN RAPORU

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

AYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

Araştırma Notu 15/177

K.K.T.C. LEFKOŞA İLÇESİNDE YAPILAN MİKROTREMOR ÇALIŞMALARI

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

Türkiye de Dış Ticaret ve Dış Ticaret Finansmanı: İhracattaki Düşüşte Finansman Sıkıntısı Ne Kadar Etkili?

YAŞLI ve ENGELLİLERİ DE TAŞIYAN ASANSÖRLERİN ÖZELLİKLERİ

Proje Tasarım Esasları Prof. Dr. Akgün ALSARAN. Temel bilgiler TÜBİTAK Üniversite Öğrenci Projesi Hazırlama

Doç. Dr. Eyüp DEBİK

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

Basın Açıklamaları 30 AĞUSTOS 1922 İŞGALDEN ZAFERE YÜREKLERİMİZİ DAĞLAYAN HAİN PUSU

İnşaat Sanayi KSO da buluştu

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI

HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ *

ANIT PARK SİTESİ FAALİYET RAPORU

VAN-TUŞBA BELEDİYE MECLİSİNİN HAZİRAN 2016 TARİHLİ KARAR ÖZETLERİ

JET MOTORLARININ YARI-DĐNAMĐK BENZETĐŞĐMĐ ve UÇUŞ ŞARTLARINA UYGULANMASI

RİSK ANALİZİ VE. İşletme Doktorası

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar

TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI

SU YAPILARI. Su Alma Yapıları. 5.Hafta. Doç.Dr.N.Nur ÖZYURT

2) Global piyasada Alman otomobillerine olan talep artarsa, di er bütün faktörler sabit tutuldu unda euro dolara kar.

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MEKATRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MEKATRONİK LABORATUVARI 1. BASINÇ, AKIŞ ve SEVİYE KONTROL DENEYLERİ

OYAK ATAKENT SİTESİ 46538/2 ADA TOPLU YAPI YÖNETİMİ DENETLEME KURULU BAŞKANLIĞI ERYAMAN ANKARA SAYI : 2015/04 17 EKİM 2015

BAŞLICA ÇATI ŞEKİLLERİ


Faliyet Raporları. Toplu İş Sözleşmesi Çalışanlarımızın özlük haklarını düzenleyen Toplu İş Sözleşmesinin geliştirilerek uygulanmasına devam edilecek.

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu

Binalarda Enerji Verimliliği ve AB Ülkelerinde Yapılan Yeni Çalışmalar

FOTOGRAMETRİK DEĞERLENDİRME - ÇİFT FOT. DEĞ. Analog ve Analitik Stereodeğerlendirme. Yrd. Doç. Dr. Aycan M. MARANGOZ

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Transkript:

Konya Đl Koordinasyon Kurulu 26-27 Kasım 2011 YERLEŞĐM YERLERĐNĐN SEÇĐMĐNDE YERBĐLĐMLERĐNĐN ÖNEMĐ VE KONYA NIN AFET RĐSKĐ Doç. Dr. Şakir ŞAHĐN 1, Jeofizik Yük. Müh. Mehmet Latif ÇAĞIR 2 1 Süleyman Demirel Üniversitesi, Müh.-Mim. Fak., Jeofizik Mühendisliği Bölümü, Isparta 2 Jeofizik Mühendisleri Odası Konya Đl Temsilcisi Özet: Ülkemiz topraklarının büyük bir kısmı sismotektonik açıdan aktif bölge niteliğindedir. 1900-2011 yılları arasında hasara yol açan 136 adet depremde 100.000 den daha fazla vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Dördüncü derece deprem bölgesinde yer alan Konya da ise büyüklüğü 4.9 ye varan depremler olmakla birlikte ağır hasar yapan deprem meydana gelmemiştir. Ancak alüvyonal bir zemin üzerine kurulu Konya kent merkezinde zeminden kaynaklanan sorunların yaşandığı bilinmektedir. Ayrıca Konya ve çevresinde aktif faylar yer almaktadır. Daha önce çöken binalar olduğu göz önüne alındığında Konya da zemin incelemelerin yapılmasının zorunlu olduğunu söylemek mümkündür. Đl merkezinde oturma ve taşıma gücünde zayıflama, zemin büyütmesi, ivmenin yüksek oluşu gibi zemin sorunları mevcuttur. Konya ve çevresinde bu sorunlardan kaynaklanan afet zararlarının azaltılması için zemin etütlerinin jeoloji ve jeofizik yöntemler kullanılarak yapılması gerekmektedir. Giriş Türkiye nin yüzde 42 sinin birinci derece deprem kuşağında yer almaktadır. Konya nın da içinde bulunduğu dördüncü derece kuşak ise yüzde 12 lik kısmı oluşturmaktadır. Konya da son yaşanan 4.5 ve 4.9 luk depremlere benzer 1706 ve 1871 yıllarında iki deprem yaşanmıştır. 1900 yılından sonraki (aletsel) dönemde ise Konya merkezde büyük bir deprem meydana gelmemiştir. Konya nın 1996 yılında hazırlanan deprem haritasında dördüncü derecede gösterildiğini; ancak önceki dönemlerde hazırlanan haritalarda deprem riski olmayan bölgede olarak gösterilmiş olmasından dolayı, son yaşanan depremlerin halk üzerinde panik oluşturmaktadır. (Pampal, 2009). Konya Eskişehir fay zonu, Tuz gölü fay zonu ve Akşehir fay zonu ile çevrilmiş olup, şehir alüvyonal zemin üzerinde kurulmuştur. Konya nın üzerine kurulduğu alüvyal zemin

90 muhtemel bir depremde hasarı artırabilecek niteliktedir. Bir deprem ülkesi olarak Türkiye nin depremle yaşamayı alışması gerektiği hepimizce kabul edilmektedir. Bundan dolayı her şehirde afet yönetmeliğinin uygulaması gerekmektedir. Bununla birlikte ilgili tüm kurumlar depremle ilgili eğitim çalışmaları yapması, ilgili yönetmeliklerin uygulanması risklerin azaltılması açısından önemlidir. Bölgenin Tektoniği ve Depremselliği Kuzey Güney Şekil 1.1900 yılından günümüze Konya ve çevresinde oluşan depremlerin merkez üs dağılımı (Koeri).

91 Konya il merkezinin de içinde yer aldığı Konya ovası ortalama 1000 m kotuna sahip, batıda Konya fay zonu (Özcan ve diğ., 1990), kuzeyde Karaömerler fayı (Eren, 1996), ve doğuda Divanlar fayı (Özcan ve dig., 1990) ve Göçü fayı ile sınırlı bir çöküntü havzasıdır (Şekil 2). Yaklaşık K-G gidişli olan Konya ovası, söz konusu faylar ile göreli olarak çökerken, çevresi ise yükselmiştir (Şekil 3). Yöredeki ana fay sistemlerini K-G ve D-B batı gidişli faylar oluşturur. Bunların yanı sıra yörede KD-GB ve KB-GD gidişli faylar da bulunur. Söz konusu fayların büyük bir bölümü az da olsa doğrultu atım bileşeni de gösteren, ancak egemen olarak düşey atım bileşenine sahip normal faylardır. Konya ya en yakın olan Konya fay zonu (KOFZ), Konya nın hemen batısında 500 evler ile Dikmeli arasından geçmekte ve ova içinde yaklaşık 50 km lik bir uzunlukta izlenmektedir (Sekil 2). KOFZ, Konya nın kuzeyinde Elmaagaç Tepe ile Yazır Mahallesi arasında en az 5 km lik bir genislige sahiptir (Eren, 2004). 10-11/09/2009 tarihlerinde meydana gelen depremler bu fay zonu üzerinde oluşmuştur. Şekil 2. Konya çöküntüsü (grabeni) ve çevresinin basitleştirilmiş jeoloji ve genç fay haritası (Eren, 2004)

92 Şekil 3. Konya ve çevresinin genel tektonik yapısını gösteren şematik blok diyagram (Eren 2004) Konyanın afet riski 10-11/09/2009 tarihlerinde Konya'da meydana gelen 4.9 (Mw) büyüklüğündeki iki deprem paniğe neden olmuştur (Şekil 4). Bu depremlerin merkez üssünün, her ne kadar Sille Mahallesi yakın olduğu görülse de Yazır mahallesinde daha fazla hissedildiği gözlemlenmiştir. Konya'da art arda yaşanan depremlerin pek çok kişinin yaralanmasına, bazı binalarda çatlaklar oluşmasına yol açtığı tespit edilmiştir. Konya fay zonu (KOFZ), yerleşim yerinin hemen batısında 500 Evler ile Dikmeli arasından (batıdaki dağların yamacından kuzey-güney yönünde) geçmektedir. Konya il merkezinin bulunduğu kesimde de tarihsel dönem içinde yıkıcı bir deprem kaydedilmemiş olamasına rağmen, yörenin tektonik özellikleri, şehrin bundan sonraki yapılanmasında, oluşma ihtimali az da olsa 6-6.5 büyüklüğündeki bir depremin göz önünde bulundurulmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır (Selçuk Üniversitesi, Jeoloji Bölümü, Hürriyet 12 Eylül 2009).

93 Şekil 4. 10-11/09/2009 tarihlerinde Konya'da meydana depremlerin merkez üsleri ve parametreleri (A: 10.09.2009, to=18:29:52.86, 37.95 K enlem, 32.48 D boylam, h=5.0 km, Mw=4.9, B: 11.09.2009, to=01.58:30.00, 37.94 K enlem, 32.44 D boylam, h=5.0 km, Mw=4.9). Türkiye nin en risksiz bölgesi Konya nın Ilgın ilçesi yakınlarında 27.07.2001 tarihinde 5.2 (mb) büyüklüğünde (to=09:58:15.18, 38.32 K enlem, 31.96 D boylam, h=10 km) bir deprem meydana gelmiştir (Şekil 5). Depremde 15 kişi yaralanmıştır. Bu da Konya dahil Türkiye nin tüm bölgelerinin deprem riski altında olduğunu, risk haritasının yenilenmesi gerektiğini göstermektedir. Birinci derece deprem bölgesinde yer alan Ilgın da 1946 da da 5.7 büyüklüğünde deprem olmuş, bu depremde 12 kişi hayatını kaybederken 114 binada da ağır hasar meydana gelmiştir (Prof. Dr. Okan Tüysüz Vatan-27.07.2011).

94 Şekil 5. Konya nın Ilgın ilçesi yakınlarında 27.07.2001 tarihinde 5.2 (mb) lik deprem sonrası Ilgın şehir merkezinde meydana gelen panik durumu (Vatan-27.07.2011) Yerbilimlerinin önemi Bir araştırmanın bilimsel veriler ve yöntemler doğurabilmesi için sonuçlarının güvenilirliği birinci derecede önem taşır. Deprem bir dalga hareketidir. Bu dalga hareketini inceleyen bilim dalı ise sismolojidir. Deprem anında zeminin nasıl davranış göstereceği sismolojik esaslara balı belirlemek mümkündür. Deprem güvenli binaların yapımı için zeminin özelliklerinin belirlenmesi zorunludur. Ülkemizde yaşanan depremler sonrası hep yaşadığımız can ve mal kayıplarının sismolojik çalışmaların yapılmadığı bölgelerde yoğunlaştığı görülmektedir. Sismolojik esaslara göre yayılan sismik ışınları kullanarak uygulanan Refraksiyon (Kırılmalı) Sismik yöntemi Mühendislik Sismolojisi adını alır. Bu yöntemde, hem P dalgası hızı, hem de S dalgası hızı kullanılarak, katman tavan ve taban eğimleri, katman kalınlıkları, jeofon altı derinliklerinden yararlanılarak arakesit ondülasyonları, her türlü mühendislik yapısının temelinde en güvenilir şekilde belirlenebilir. Sismotektonik aktivitenin yüksek olduğu bölgelerde, yer altı suyu varlığı, yapı öz periyodu ile Zemin hakim periyodunun %90 dan fazla örtüşmesi, zemin sıvılaşması, yeterince kısa Rayleigh dalga boyunun varlığında, depremin büyüklüğüne bağlı olarak yıkım kaçınılmaz olmaktadır. Hasar ve can kaybının en aza indirilmesinde yerbilimleri çalışmaları hayati önem taşımaktadır. Yapılması gerekenler Yer altı su seviyesinin yüksek olduğu bölgelerde Vs hızının 0.5 Vp den küçük değerler aldığı bölgelerde özel önlemler alınmalıdır. Özellikle üstü örtülü arsalarda bu yer altı

95 suyu varlığının Jeofizikten başka yöntemlerle saptanması çok pahalı aramalar yapılmasını gerektirir (u.kaynak@superonline.com). Yapılacak yapının taban alanı ve çatı saçağı yüksekliği belli ise güvenilir bir bağıntıdan, ya da deprem yönetmeliğindeki bir bağıntıdan hesaplanan Yapı Öz Periyodu ile, Sismikle bulunacak Zemin Hakim Periyodunun karşılaştırılması mümkün olmaktadır. Hatta parsel bazında yapılan çalışmadan Zemin Hakim Periyodu deyimi yerine Mutlak Zemin Periyodu deyimine uygun bir periyod bile ölçülebilir. Bu zemin periyodunu katman kalınlıklarının kontrolunda her katman için ayrı ayrı ölçmek mümkün olduğu gibi, hafredilen katmanların periyod katkısının yok sayıldığı, ince katmanların taban kaya tarafından omuzlanarak taban kayanın periyodunda zoruna titreşime tabi tutulduğu gibi ayrıntılı çözümler de üretilebilmektedir. Ancak bu zemin periyodunun Jeofizikten başka bir yöntemle bulunması olanaksızdır (u.kaynak@superonline.com). Bazan jeofiziksiz yapılan yerleşime uygunluk projelerinde öngörülen maksimum kat adedi, ne yazık ki bu tür bir araştırmaya dayandırılmadığı için zemin hakim periyodu ile otomatikman çakışacak bir değerde olmaktadır. Yani örneğin altere kiltaşı gibi elastoplastik bir taban kaya üzerine maksimum üç kat yükseklik verilerek (yapılar korunulacağı yerde) bilinmeden yıkıma zorlanmaktadır. Örneğin, Jeofizikle üretilen özel katman parametrelerinin haritalanması sonucunda Körfez Beldesinde yıkım sınırı ile neredeyse adres bazında çakışma sağlayan bir Yıkım sınırı öngörü haritası elde edilmiştir. Böylece deprem riski altındaki bir beldede bu tür bir yerleşime uygunluk çalışması yapıldığında olası yıkım alanının sınırları büyük bir güvenilirlikle tespit edilmiştir. Bu sayede yapı envanter çalışmaları daha dar alanlara odaklandırılacağından hız ve ekonomi sağlanacaktır (u.kaynak@superonline.com). Özellikle plastik zeminlerde Yüzeyde veya yüzeye yakın bir (LVL) Düşük Hız Katmanı nın varlığında, Rayleigh Dalga boyunun yarısının yapı temelinin dalga doğrultusundaki açıklığına yaklaşması durumunda, kural gereği rijit bile olsa, (yani deprem güvenli inşa edilmiş bile olsa) camlarının bile kırılmadan yapının devrilmesi olasılığı vardır. Dolayısı ile uzak ve sığ bir deprem odağından çıkarak yüzeydeki bir düşük hız kanalında tuzaklanan yüzey dalgaları, yeryüzünde (ground roll) zemin yuvarlanması biçiminde ilerlediğinde, yarım dalga boyu olasılıkla yapıların rijit olarak devrilmelerine neden olabilecek bir uzunlukta olabilmektedir. Diğer taraftan sert formasyonun frekansının yüksek, genliğinin küçük olması dolayısı ile yatırma açısı ve dalga boyu çok küçük değerlerde gerçekleşeceğinden, sert formasyonlarda rijit devrilme riski yoktur. Bu durumda ilgili katman

96 hakim periyodunun ve Rayleigh dalga hızının yardımı ile λ/2 mesafesinin Jeofizikten başka yöntemlerle bulunması olasılığı yoktur. Buna ilaveten zemin büyütmesi, içsel sürtünme açısı, yatak katsayısı, etkin yer ivmesi gibi parametrelerde de son zamanlarda daha güvenilir sonuçlar alınmaktadır. En çok tartışılan Poisson oranı ise Vp/Vs düzgünlemesi yapıldığında sorun olmaktan çıkmaktadır (u.kaynak@superonline.com). Bilindiği gibi Yerbilimi; Jeoloji, Jeofizik ve Jeomorfoloji Bilim dallarını kapsar. Depremsellik çalışmaları yönetmelik gereği Jeoloji, Jeofizik, jeomorfoloji, Đnşaat mühendislerince yürütülmektedir. Sonuçlar Konya ve çevresinde her ne kadar büyük depremler oluşmamış olsa da aktif veya aktivite potansiyeli olan yerli uzunlukta faylar yer almaktadır. Konya yı etkileyen faylar çoğunlukla eğim atımlı faylar olmakla birlikte az da olsa doğrultu atımlı faylar yer almaktadır. Mevcut sismotektonik yapıya göre Konya nın bundan sonraki yapılanması ortalama 6-6.5 büyüklüğündeki depremlere göre gerçekleştirilmelidir. En hızlı büyüyen kentlerimizden olan Konya da başta deprem olmak üzere doğal afet zararlarının azaltılması için zemin araştırmalarının yapılması ve daha önce yapılanların da yeniden gözden geçirilmesinde fayda vardır. Buna ilişkin yönetmelik hükümlerinin kesinlikle uygulaması gerekmektedir. Konya dahil Türkiye nin tüm bölgelerinin deprem riski altında olduğunu, risk haritasının yenilenmesi gerektiğini göstermektedir. Kaynaklar Eren, Y. (1996). Konya ovası kuzeyinde Bozdağların jeolojisi, SÜAF Proje No:92-019, Konya, (yayınlanmamıs). Eren, Y. (2004). Konya da Deprem Riski, S.Ü. Müh.-Mim. Fakültesi Jeoloji Müh. Bölümü, Konya. Koeri, B.Ü. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Çengelköy, Đstanbul. Özcan, A., Göncüoğlu, M.C., Turhan, N., Şentürk, K., Uysal, S. ve Işık, A. (1990). Konya- Kadınhanı-Ilgın dolayının temel jeolojisi, M.T.A. Rapor No: 9535 (yayınlanmamıs). Pampal, S. (2009). Konya nın depremselliği, Deprem tehlikesi ve riski konferansı, Konya USGS- National Earthquake Information Center, USA. E-Posta: u.kaynak@superonline.com - u.kaynak@lycos.com - ugurkaynak@msn.com