SİNİR SİSTEMİ SİGARA, ALKOL VE UYUŞTURUCUNUN SİNİR SİSTEMİNE ETKİLERİ



Benzer belgeler
ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI

Fizyoloji ve Davranış

SİNİR SİSTEMİ 3(İNSANDA SİNİR SİSTEMİ) SELİN HOCAYLA BİYOLOJİ DERSLERİ

TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 9 a

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

Kazanım Merkezli Çalışma Kağıdı 1. Ünite Vücudumuzda Sistemler Boşaltım Sistemi


Merkez s n r s stem, s n r s stem n n bey n ve omur l ğ çeren bölümüdür. Bu bölgelerde bütün mpulslar değerlend r l r ve yönlend r l r.

SİNİR SİSTEMİ DERS NOTU TÜM DERS NOTLARI: UNIVERSITEHAZIRLIK. ORG DA

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

FEN VE TEKNOLOJİ. İskeletin Görevleri İskeletin Kısımları 4. SINIF. Soru 1: Vücuda şekil veren ve harekete yardımcı olan sert yapılar nelerdir?

11. SINIF KONU ANLATIMI 42 SİNDİRİM SİSTEMİ 1 SİNDİRİM SİSTEMİ ORGANLARI

OTONOM SİNİR SİSTEMİ (Fonksiyonel Anatomi)

YGS ANAHTAR SORULAR #4

MADDE BAĞIMLILIĞI SEMİNERİ (SİGARA, ALKOL KULLANIMI VE KORUNMA YOLLARI) SELÇUK ÖZTÜRK PSİKOLOJİK DANIŞMAN ve REHBER ÖĞRETMEN

Beynin Anatomik Açıdan İncelenmesi ve Beyin Sisteminin İşleyişi

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır.

Arka Beyin Medulla Omuriliğin beyne bağlandığı bölge kalp atışı, nefes, kan basıncı Serebellum (beyincik) Kan faaliyetleri, denge Pons (köprü)

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar


ZARARLI ALIŞKANLIKLAR

Kazanım Merkezli Çalışma Kağıdı 1. Ünite Vücudumuzda Sistemler Sindirim Sistemi

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR

BOŞALTIM SİSTEMİ ORGANLARI

Mikroskobun Yapımı ve Hücrenin Keşfi Mikroskop: Robert Hooke görmüş ve bu odacıklara hücre demiştir.

SİNİR SİSTEMİ. Duyusal olarak elde edilen bilgiler beyne (yada tam tersi) nasıl gider?

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Dönem T+U Saat Kredi AKTS. Sinir Sistemi TIP Kurul Dersleri Teorik Pratik Toplam

SİNDİRİM SİSTEMİ. Besinlerin kimyasal sindirimi. Ağızda başlar değişimi. Karbonhidratların sindirimi. Enzimler sayesinde gerçekleşti.

YGS ANAHTAR SORULAR #3

Sinir sistemi organizmayı çevresinden haberdar eder ve uygun tepkileri vermesini sağlar.

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı REFLEKSLER. Dr. Sinan CANAN

İnsan beyni, birbiri ile karmaşık ilişkiler içinde bulunan nöron hücreleri kitlesidir. Tüm aktivitelerimizi kontrol eder, yaradılışın en görkemli ve

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

Besin Glikoz Zeytin Yağ. Parçalanma Yağ Ceviz Karbonhidrat. Mide Enerji Gliserol Yapıcı Onarıcı. Yemek Ekmek Deri Et, Süt, Yumurta

Santral (merkezi) sinir sistemi

GÖRSEL OLMAYAN DUYU SİSTEMLERİ

3- Destek ve Hareket Sisteminin (Kasların) Çalışması :

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

HAYVANLARDA SİNİR SİSTEMLERİ ASLI SADE MEMİŞOĞLU

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

KAN VE KAN HÜCRELERİ İNSAN VÜCUDU KONUSUNDA BİLİNMESİ GEREKENLER 33

Ý nsanda iletiþimin en önemli araçlarýndan biri olan ses,

ilkokul Yeşilcan la Temiz Hava

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1

Sigaranın Vücudumuza Zararları

Beynin Temelleri BEYNİN TEMELLERİ 1: BEYNİN İÇİNDE NE VAR?

HİSTOLOJİ. DrYasemin Sezgin

İşyerinde oluşan hastalığa neden olan, sağlık ve

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Ses dalgaları. Dış kulağın işitme kanalından geçer. Kulak zarına çarparak titreşir.

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor.

Vücudumuzda oluşan tümör hücrelerini yok etmek için uygulanan ilaç tedavisine kemoterapi denir.

VÜCUDUMUZDAKİ SİSTEMLER. Boşaltım Sistemi

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

SİNİR SİSTEMİ TOKSİSİTESİ

Özofagus Mide Histolojisi

FEN BİLİMLERİ TESTİ 6. SINIF

AİLE HAYATI, PLANLAMASI VE ANA ÇOCUK SAĞLIĞI

Tütün Kullanımını ve Zararlarını Nasıl Önleyelim?

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI. Dönem II. TIP 2010 KAS, SİNİR ve DUYU SİSTEMLERİ DERS KURULU

1.ÜNİTE: VÜCUDUMUZ BİLMECESİNİ ÇÖZELİM. Fen ve Teknoloji-4.sınıf

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA

İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNAPSLARDA İMPULS İLETİMİ HALİT ÇOBAN

Yeşilcan la. Temiz Hava. İlkokul

Beyin Omurlik Damarlarının Cerrahi Tedavisi

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

SİNİR SİSTEMLERİ. SANTRAL SİNİR SİSTEMİ Beyin. Anatomik Olarak PERİFERİK SİNİR SİSTEMİ His Motor

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

SİGARANIN ZARARLARI FEYZANUR SENA ÇİM 133 BİLGE BAĞCI 141 SINIF: 9ANESTEZİ

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler

Beyin ve Sinir Cerrahisi. (Nöroşirürji)

1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

A. TOHUMLU BİTKİLERİN TEMEL KISIMLARI

SİNDİRİM SİSTEMİ. Sindirim işlemi 4 aşamadan meydana gelir;1 - çiğneme ve yutma, 2-sindirim,3 -emilim,4 atılım

SİNİR SİSTEMİ (GİRİŞ) Prof.Dr.E.Savaş HATİPOĞLU

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

ADI SOYADI : OKUL NO : SINIFI : 4/ NOTU : FEVZİ ÖZBEY İLKOKULU FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 1. DÖNEM 1. YAZILISI

KEM K OLU UMU ki çe it kemik olu umu vardır. 1)Ba dokusu aracılı ıyla süngerimsi kemik olu umu 2)Kıkırdak doku aracılı ıyla sıkı kemik olu umu

TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ

BEYİN Ve SİNİR SİSTEMİ. Prof.Dr.S.Naz Yeni slaytları hazırlayan: Dr Ufuk Ergün

SİNİR DOKUSU ve SİNİR SİSTEMİ. Prof Dr. Faruk ALKAN

Fen ve Teknoloji 7. BOŞALTIM SİSTEMİ. Hazırlayan: NİHAT BAHÇE HAYAL BİLİMDEN DAHA ÖNEMLİDİR. ÇÜNKÜ BİLİM SINIRLIDIR.

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM

Solunum, genel anlamda canlı organizmada gaz değişimini ifade etmek için kullanılır.

Transkript:

Özel Ege İlköğretim Okulu Nisan/2001 SİNİR SİSTEMİ SİGARA, ALKOL VE UYUŞTURUCUNUN SİNİR SİSTEMİNE ETKİLERİ DANIŞMAN ÖĞRETMEN : Münire Savranoğlu HAZIRLAYANLAR : Aybüke Ünlü (7/C) Deniz Oral (7/C) Umay Kuralay (7/C) Sevda Göncü (7/C) Ezgi Gümüş (7/C) İpek Ergenç (7/C) 1

İÇİNDEKİLER Sayfa TEŞEKKÜR... 1 GİRİŞ... 2 1. BEYİN... 3 2. BEYİNCİK... 4 2.1. Makroskopik Anatomi... 4 2.2. Mikroskobik Anatomi... 4 2.3. Görevleri... 4 3. OMURİLİK... 6 3.1. Makroskopik Anatomi... 6 3.2. Mikroskobik Anatomi... 6 3.3. Omurilik Sinirlerinin Kökleri... 7 3.4. Fizyoloji ve Patoloji... 7 4. OMURİLİK SOĞANI... 8 5. SİNİRLER... 9 5.1. Çevrel Sinir Sistemi... 10 5.2. Refleks Hareketler... 11 5.3. İstemli Hareket... 11 5.4. Otonom Sinir Sistemi... 11 6. SİNİR SİSTEMİNİ ETKİLEYEN MADDELER... 12 6.1. Alkol ve Sinir Sistemine Etkileri... 12 6.2. Sigara ve Sinir Sistemine Etkileri... 12 6.3. Afyon, Kokain, LSD ve Sinir Sistemine Etkileri... 13 6.4. Tedavi Yolları... 13 SONUÇ... 14 KAYNAKÇA... 15 2

TEŞEKKÜR Bu projeyi hazırlamamızda bize yardımcı olan Fen Bilgisi Dersi öğretmenimiz Münire Savranoğlu na, resimleri hazırlamamızda yardımcı olan Olcay Nalbantoğlu'na, bilgisayar laboratuarlarını kullanmamızda yardımcı olan okulumuz Lise Bölümü Müdür Yardımcısı Hayriye Akgül e ve Bilgisayar öğretmenlerimiz İlknur Özdemir ve Selvinaz Gökalp e, konferans salonunu kullanmamıza yardımcı olan Yılmaz Karabulut a, ayrıca bize proje sunma olanağı sağlayan kurucu temsilcimiz Yansı Eraslan a teşekkür ederiz. 3

GİRİŞ Şimdi sizlerle bir yolculuğa çıkacağız. Bu yolculuğun adı Sinir Sistemi. Çevredeki değişikliklere ve dış uyarılara tepki göstermek, canlıları cansız varlıklardan ayıran temel özelliklerden biridir. Her canlı, dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı kendisini korumak ve çevresindeki değişikliklere uyum sağlayabilmek için dış dünyada olup bitenleri algılamak zorundadır. Örneğin hava sıcaklığının değiştiğini fark edemezse, soğuktan ya da sıcaktan korunmak için gerekli önlemleri alamaz. İnsanın ve bütün gelişmiş hayvanların sinir sistemi bu tür değişiklikleri duygularıyla algılar ve vücudun o anki koşullara uygun bir yanıt vermesini sağlar. Duyumsama denen bu sürecin yanı sıra, bütün organların çalışmasını denetlemek, yaşamsal etkinliklerin uyum ve eşgüdüm içinde sürmesini sağlamak da sinir sisteminin temel görevidir. Sinir sistemi bir yandan vücudun dış dünyayla ilişkisini yönlendirirken, bir yandan da bu kapalı sistemin iç işleyişini denetler. Örneğin kalp atımlarının hızını, soluk alıp verme ritmini, bağırsakların ya da idrar kesesinin çalışmasını düzenleyen beyindir. Ne var ki dışarıdan gelen uyarıları ve sinir sistemimizin bunlara verdiği yanıtları, örneğin havanın soğuduğunu ve üşümeye başladığımızı fark ettiğimiz halde bu iç işleyişin nasıl yönetildiğini fark edemeyiz. Çünkü bu denetim özel bir sinir sistemi sorumluluğunda, tümüyle istenç dışı olarak gerçekleşir. İnsan dışındaki öbür memelilerde de sinir sisteminin çalışması aynı temele dayanır. Aradaki tek fark insan beyninde düşünme, akıl yürütme, bellek, duygular gibi insan kişiliğini ve zekasını oluşturan bütün özelliklerin yönetildiği özel merkezlerin çok gelişmiş olmasıdır. En basit canlılarda, örneğin amip gibi tekhücrelilerde bile dış uyarılara yanıt verme özelliği vardır. Ama sinir sistemi denebilecek özelleşmiş bir yapıya yalnızca çokhücreli hayvanlarda, süngerlerden daha üst basamaklardaki gruplarda rastlanır. Bu gruplar da memeliler ve insanlardır. Size bu bahsettiklerimiz hakkında biraz daha ayrıntılı bilgi vermeye çalışacağız. Bize bu yolculuğumuzda eşlik edeceğiniz için teşekkür ederiz. 4

1.BEYİN Beyin sinir sisteminin en önemli organıdır. Yaklaşık 1250-1300g arasındadır. Yapışkan peltemsi bir yapıya sahiptir. İnsan vücudu beynin emri altındadır. Güvenli bir yer olan kafatasımızın içinde bulunan beyin, neredeyse bütün etkinliklerimizi yönetir. Örneğin düşünmemizi konuşmamızı, duygularımızı, hareketlerimizi yönetir; kısacası yaşamımızı sürdürmemizi sağlar. Pek çok organımızın olduğu gibi beynimizin de bölümleri vardır. Bunlar sağ beyin ve sol beyindir. Bu iki yarımkürenin de görevleri farklıdır: Sol Beyin: Konuşma ve lisandan sorumludur. Ayrıca belirli bir düzende yapılması gereken işlerde kullanılır. Toplama, çıkarma, ayakkabı bağlama gibi işleri de sol yarımküre yönetir. Sağ Beyin: Resimlerle düşünürken bir yeri canlandırmakta, müzik çalmakta ve insan yüzlerini tanıma işlerinde devreye girer. Bu iki yarımküre arasında bir bağ vardır. Bu bağa göre; eğer beynin sağ yarımküresinde bir sorun ortaya çıkarsa, bu sorun sol beyini de etkiler. Vücudun solunda meydana gelen problemler sağ beyine, vücudun sağında meydana gelen problemler ise sol beyine gider. Beyin yaklaşık olarak 100 milyar nörondan ve bunların bağlantıları ve destekçilerinden oluşmuştur. Her organımızın olduğu gibi beyin hastalıkları da vardır. Bunlar doğumsal ve edinsel olarak ikiye ayrılır. Diğer beyin hastalıklarından bazıları şunlardır: Beyin kisti, beyin iltihapları, beyin tümörleri, beyin damarı hastalıkları, beyin zarı iltihabı ve beyin kanamalarıdır. Bu karmaşık sistem birçok etkiye karşı açık ve zarar görebilecek durumdadır. Beyine giden kan miktarındaki azalma felçlere yol açar. 5

2. BEYİNCİK Beyincik (Cerebellum), beynin dördüncü karıncığın orta kısmını arkadan kapatan bir plaktan oluşur. Vücudumuzda dengeyi sağlayan, en az beyin kadar önemli olan bir iç organımızdır. 2.1. MAKROSKOPİK ANATOMİ Beyincik, beyin alt loblarının alt yüzleri ile omurilik soğanı arasında kalan bölümdür. Beyinciğin üst yüzü az eğimli, alt yüzü biraz daha fazla eğimli olup, kafatasının arka kısmında bir çukura yerleşmiştir. Beyinciğin ortasında her iki yüzde, önden arkaya doğru uzanan dar bir kabartı görülür. Bunun her iki tarafındaki simetrik, geniş parçalara beyincik yarım küreleri denir. Beyinciğin dış yüzleri (ön-arka) birçok yarıkla, birçok ince dilim tarzında ayrılmıştır. 2.2. MİKROSKOBİK ANATOMİ Beyinciğin dış yüzü her tarafta ortalama bir milimetre kalınlığında boz madde ile örtülmüştür. Dış tabakanın altında miyelinli sinir liflerinden meydana gelmiş ak madde bulunur (beyin yapısının tam tersi). Beyinciğin ortasında her iki tarafta simetrik dört çift beyincik çekirdeği bulunur. Bunlar dışı ak madde ile çevrili çeşitli büyüklükte boz maddeden oluşmuştur. Beyinciğe uyarıları getiren ve götüren sinir yolları bulunur. 2.3. GÖREVİ Beyincik gövde dengesinin ve çeşitli hareketlerin uyumlu, amaca uygun bir şekilde seyrinin sağlanmasında çok önemli rol oynayan bir merkezdir. (İnsanlarda kulak içinde dengeyi sağlayan sistem az gelişmiştir. Bu yüzden beyincik çok önemlidir.) Aynı zamanda beyincik isteğimize göre yapılan hareketlerin de düzenini de sağlayan bir merkezdir. Beyincik hasar gördüğünde kişinin ayakta durması, yürümesi, oturup kalkması, yürümesi zorlaşır (kulaktaki denge sistemi sağlam olduğu halde). Çünkü harekete katılacak kasların katılma zamanı ve sırası bozulur. Örneğin hasta elini ağzına götürmek ister fakat kolunu kaldıramaz veya çömelmek ister ama dizlerini bükemez, öne eğilir. Ardışık ve zıt yönlerdeki hareketleri çabuk yapamazlar. (Örn: elin içe dışa çevrilmesi, piyano çalmak vs...) Konuşurken kelimelerin telâffuzu bozulur. Hareketlerin erken kesilmesi ve titremeler olur. Hareketlerin yön ve genişlik ayarı bozulur. (Örn: sarhoş yürüyüşü). 6

Beyinciği hasar görmüş bir kişi, gözlerini kapatarak işaret parmağını burnunun ucuna hızlı bir şekilde arka arkaya değdirilmesi istendiğinde, bu hareketi yapamaz. Bütün kasların gerginliği azalır ve elle yokladığımız zaman kasların çok gevşek olduğunu hissederiz. 7

3.OMURİLİK Birinci boyun omurundan ikinci bel omuruna kadar omurga kanalını dolduran, uzun sinir dokusu kordonu. 3.1.MAKROSKOPİK ANATOMİ Omurilik, beyin-omurilik ekseninin soğancığı izleyen bölümüdür. Tüm uzunluğu boyunca omurga kanalını, omurganın kıvrımlarını izleyerek aşar. 2.bel omuru düzeyinde bir koni biçiminde son bulur, bunu da filum terminale denen bir lif demeti izler. Öne arkaya doğru hafifçe yassılaşmış 45cm. boyunda ve 1cm. çapında uzun bir silindir biçimindedir. Çapı her yerinde aynı değildir: Biri yukarıda (boyun bölgesi şişkinliği), öbürü aşağıda (bel bölgesi şişkinliği) olmak üzere iki yerde kalınlaşır. Üsttekinden kollara, alttakinden bacaklara giden sinirler çıkar. Beyin-omurilik zarlarıyla sarılı olan omurilik, omurga kanalının orta kesiminde yer alır. Kanalın geri kalan bölümü koruyucu bir yağ dokusu ve bir toplardamar ağıyla doludur. Ön ve arka yan oluklar olarak adlandırılan iki uzunlamasına oluk, omuriliği bakışımlı iki yarı-silindire böler. Bu yarı silindirlerden omurilik sinirlerinin ön ve arka kökleri çıkar. Bu kökler bitişik bir olukla belirginleşmişlerdir. Yan ve bitişik oluklar her iki tarafta, ön, yan ve arka olmak üzere 3 omurilik şeridini ya da kordonu sınırlarlar. Son olarak her arka kordon, orta oluk denen hafif bir yarık tarafından biri iç, biri dış olmak üzere iki demete bölünür. İçtekine Goll demeti, dıştakine Burdach demeti denir. Enine kesitte, omurilikte, kabataslak, ortada H harfi biçiminde bir bozmadde görülür. Bu H hafinin kolları ya da boynuzları, omurilik sinirlerinin getirici ve götürücü kökleriyle birleşirler. Sağ ve sol yarıları, gri birleşek adı verilen bir köprü aracılığıyla bağlantı kurarlar. Köprünün ortasında içinde beyin-omurilik sıvısı bulunan ince bir kanal (ependim kanalı) yer alır. Bu gri H harfini kordonlardan oluşan akmadde çevreler. 3.2.MİKROSKOBİK ANATOMİ BOZMADDE. Grimsi rengini, kapsadığı miyelinsiz hücre cisimlerinden ve sinir liflerinden alır. Bu hücre cisimleri tüm bozmaddede bulunmakla birlikte, eşit olarak dağılmamıştır. Çekirdek adı verilen kümeler biçiminde gruplanmışlardır ve bütün omurilik boyunca az ya da çok süreklilik gösteren sütunlar halinde uzanırlar. Bu çekirdekler duyu, hareket ya da özerk sinir sistemine ilişkindirler. Bozmaddenin ön boynuzları, hareket hücrelerini içerirler. Boynuzun tabanı iç organların hareketliliğini, başıysa bedenin bütün geri kalan bölümlerinin hareketliliğini yönetir. Hareket hücrelerinin silindireksenleri omurilik sinirlerinin ön köklerini oluştururlar. Merkezcil hücreler, merkezdeki bozmaddeyle bağlantılıdırlar. Arka boynuzlarda, üç tür duyarlığa denk düşen merkezleri içeren üç bölge ayırt 8

edilir. Bu üç bölgede iki çeşit hücre, sinir iletisini sağlar. Bunlar, bir sinir kökü şişkinliğinde (omurilik sinir düğümü) yerleşmiş olan, duyusal hücreler tarafından uyarılan iletici hücreler ve orta-arka bölümdeki bozmaddeyle ilişkide olan merkezcil hücrelerdir. Arka boynuzun tabanında, bozmadde akmaddeye, birbirleriyle bağlantılı ince uzantılar gönderir. AKMADDE. Çıkan, inen ve birleştirici sinir demetlerinden oluşur. Birçok demet arasında Goll ve Burdach arka demetleri dışında, piramit demetler (düz ve çapraz) ve iki beyincik demeti (düz: Flechsig demeti; çapraz: Gowers demeti) sayılabilir. 3.3.OMURİLİK SİNİRLERİNİN KÖKLERİ Omurilikten 31 çift omurilik siniri çıkar. Bunların 8 i boyun, 12 si sırt, 5 i bel, 5 i kuyruksokumu ve 1 i kuyruk bölgesindedir. Her kök birçok kökçükten oluşur. Her sinir 2 kökten meydana gelir: Ön kök, omuriliğin ön boynuzunda yerleşmiş iki çeşit hareket hücresinin silindireksenlerinden; arka kökse omurilik sinir düğümündeki T biçimli duyusal hücrelerin merkezcil uzantılarından oluşur. Aynı sinirin iki kökü, omurga kanalında birleşir ve daha sonra birleşme deliği denen omur deliğinden çıkar. 3.4.FİZYOLOJİ VE PATOLOJİ Omurilik, duyarlığın, hareket emrinin iletilmesi işlevinin yanı sıra reflekslerin varlığıyla kanıtlanan sinir merkezi olma işlevini de yerine getirir. Ayrıca, kendi özerk sinir merkezleri vardır. Omuriliğin, kendine özgü hastalıkları vardır. Bunların en sık görünenlerinden biri basıdır. Nedeni bir omur kırık ya da çıkığı, bir omur tüberkülozu (Pott hastalığı), iyicil ya da kötücül bir ur olabilir. Bazı enfeksiyon hastalıkları, omurilik yangıları ya da omurilik iltihaplarına (miyelit) yol açabilir. Gerçekte, sinir dokusunun her hastalığı omuriliği de tutabilir. Bunların arasında, mültipl skleroz (ya da plaklı skleroz) ve sirengomiyeli sayılabilir. Sirengomiyelide omuriliğin ortasında, uzunlamasına az ya da çok yaygın bir boşluk oluşur ve bedenin bu omurilik bölümüne denk düşen bölgelerinde duyu ve hareket bozukluklarına rastlanır. 9

4.OMURİLİK SOĞANI Bu kısım omuriliğin kafatası içerisindeki devamı gibidir ve varol köprüsünün altında, beyinciğin ön kısmında bulunur. Uzunluğu 3cm, ağırlığı 8-10g kadardır. Beyin yarım kürelerinden çıkıp vücut kısımlarına giden sinirler, buradan çaprazlamasına geçerler. Omurilik soğanı omuriliğin devamı olduğundan; dışta akmadde, içte ise bozmadde bulunur. Akmadde, beyinden omuriliğe, omurilikten beyne giden miyelinli duyu ve motor aksonlarından yapılmıştır. Bozmadde ise sinirlerin girip çıktığı yerdir ve hayatsal faaliyetleri kontrol eder. Bu yapı, beyin ve omurilik zarları ile çevrilmiştir. Omurilik soğanı içerisinde 4.karıncık bulunur. Karıncık duvarlarında ayrı ayrı isimleri olan bozmadde çekirdekleri yerleştirilmiştir. Bozmadde içerisinde sinir merkezleri bulunur. Bu merkezler; solunum, dolaşım, boşaltım, metabolizma, karaciğerlerde şeker ayarlanması, yutma, çiğneme, öksürme, hapşırma, kusma, kan damarlarının gevşemesi veya büzülmesi gibi refleksleri kontrol eden yerlerdir. Omurilik soğanının hayati öneminden dolayı bu kısma hayat düğümü de denir. Buraya indirilen çeşitli darbeler sonucu, kalp ve solunum faaliyetleri durabilir, sonuçta canlı ölür. 10

5.SİNİRLER Sinir sisteminin temel birimi nöron denen sinir hücresidir. Sinir dokusunu oluşturan özel yapılı sinir hücrelerine nöron denir. Bir sinir hücresi, yaşamı ve işlevi ile ilgili bütün kimyasal tepkimelerin denetlendiği bir gövde bölümü ile bu gövdeden çıkan ipliksi uzantılardan oluşur. Dendrit denen kısa ve dallanmış uzantılar dışarıdan gelen uyaranları hücre gövdesine iletir. Akson denen tek ve uzun bir sinir lifi de hücre gövdesinden aldığı uyaranı dışarıya, örneğin başka bir sinir hücresine ya da doğrudan kas, salgı bezi gibi ilgili organlara taşır. Vücudumuzun her yanı sinirlerle örülü olduğu halde, sinir hücrelerinin gövdeleri yalnızca beyinde ve omurilikte bulunur. Başka bir deyişle, kol ve bacaklarımızdaki, parmak uçlarımızdaki ya da iç organlarımızdaki bütün sinirlerin ana gövdeleri mutlaka sinir merkezlerinden birindedir. Ortasında bir çekirdek bulunan ve rengi griye çalan hücre gövdeleri bir araya kümelenerek, beyindeki ve omurilikteki bozmadde yi oluşturur. Sinir liflerinin oluşturduğu dokuya ise beyazımsı rengi nedeniyle akmadde denir. Bu dokunun beyaz gözükmesinin nedeni, her lifin miyelin denen beyaz ve yalıtkan bir kılıfla sarılı olmasıdır. Beyinde ve omurilikte sinir hücrelerinin hem gövdeleri, hem uzantıları bulunduğu için bozmadde ile akmadde bir aradadır. Ama bu merkezlerden vücuda dağılan sinirler yalnızca akmaddeden oluşur. Şekil 1. Merkezi Sinir Sistemi 11

5.1.ÇEVREL SİNİR SİSTEMİ Beyin ve omurilikteki milyonlarca sinir hücresinin aksonları, işlevlerine göre bir araya toplanarak, sinir dediğimiz beyazımsı kordonları oluşturur. Kısacası, vücuttaki en ince sinir bile tek bir akson değil, özel bir bağdokuyla bir arada tutulan sinir lifleri demetidir. Sinirlerin bu yapısı, her biri yalıtkan bir kılıfla sarılı binlerce iletken telden oluşan telefon kablolarına çok benzer. Getirici olan duyu siniri lifleri, iç organlardan gelen bilgileri ve duyu organlarından gelen duyumları beyne ya da omuriliğe getirir; Götürücü olan hareket siniri lifleri ise bu merkezlerden aldıkları yanıtı ilgili organa götürür. Hemen hemen bütün sinirlerde hem duyu, hem hareket siniri lifleri vardır. Bütün vücuda dağılmış milyonlarca sinire karşılık beyinden ve omurilikten yalnızca 43 çift sinir çıkar. Yani bu merkezlerdeki her çekirdekten (aynı özellikteki sinir hücresi gövdelerinin kümelendiği bozmadde öbeklerinden) aynı işlevi gören iki sinir birden doğar; bunlardan biri sağa öbürü sola yönelerek vücudun o yanına ilişkin mesajları taşır. Hücre gövdeleri beyinde olan sinirlere kafatası sinirleri, omurilikte olanlara da omurilik sinirleri denir. Bunlar merkezden ayrıldıktan sonra gitgide dallanarak vücudun her yanına yayılır ve çevrel sinir sistemini oluşturur. Beynin alt yüzünden ve beyin sapından doğan 12 çift kafatası siniri özellikle baştaki duyu organları ile baş ve boyun bölgesindeki kasların çalışmasını denetler. Bunların bir çifti görme, bir çifti koku, bir çifti işitme siniridir; öbürleri de göz kaslarının, yüzün, çenenin ve dilin hareketlerini yönetir. İşlevi baş ve boyun bölgesiyle sınırlı kalmayan tek kafatası siniri ise, yutak, gırtlak, yemek borusu, kalp, akciğerler ve mide gibi iç organlara ilişkin bilgileri taşıyan 10.kafa çifti ya da özel adıyla vagus siniridir. Vagus dışındaki kafatası sinirlerinin kısa olmasına karşılık, omurilikten çıkan bazı sinirlerin uzunluğu 1 metreyi aşar. Çünkü bu sinirler vücudun en uzak noktalarına kadar ulaşır. Omurilik sinirlerinden her çiftin kökü ayrı bir omurun içindedir; bu sinirler omurlar arasındaki yarıklardan çıkar ve omurganın iki yanından aşağıya doğru uzanır. Sinir hücreleri her mesajı, sinir lifi boyunca ilerleyen zayıf bir elektrik akımıyla iletir. Mesajlar, elektronik aygıtların çoğunda olduğu gibi vurular ya da elektrik darbeleri halinde kodlanmıştır; başka bir deyişle, elektrik akımındaki ani ve kısa süreli değişiklikler, hücrenin yorumlayabileceği özel anlamlar taşır. Liflerin üzerindeki miyelin kılıfı elektrik akımının yavaşlamasını engellediğinden, miyelinli kalın liflerde ilerleyen her vuru saniyede 50 metre yol alırken, bazı miyelinsiz liflerin ileti hızı saniyede ancak 1 metreyi bulur. Elektrik vuruları sinir lifinin sonuna vardığında başka bir hücreye atlamak zorundadır. Bunu sağlamak için, bütün sinir hücreleri arasında sinaps denen özel bağlantılar vardır. Bu bağlantıya ulaşan elektrik vurusu sinir lifinin ucundaki kimyasal iletici yi açığa çıkarır; bu madde de iletim zincirindeki başka bir sinir hücresini uyararak mesajın hücreden hücreye atlamasını sağlar. İletici işlevini gören kimyasal madde bazı sinir hücrelerinde asetilkolin, bazılarında noradrenalindir. Böylece bir dizi nöron mesajların uzun bir yol boyunca taşınmasını sağlar. Üstelik sinapslarda bazen çok 12

sayıda sinir hücresi birbiriyle bağlantı kurduğu için, sistem sanıldığından daha da karmaşıktır. 5.2.REFLEKS HAREKETLER Çevrel sinir sistemi, sinir hücrelerinden oluşan karmaşık sinir ağı aracılığıyla merkez sinir sistemine sürekli bir bilgi akışı sağlar. Böylece beyin ya da omurilik kaslara komutlar göndererek vücudun hareketlerini denetler. Parmağınıza bir diken battığında, derideki duyu sinirleri bunu saptayarak omuriliğe ve ağrı duyumunun algılanacağı beyne gönderir. Daha siz parmağınızdaki ağrıyı duymadan, omurilik hemen elinizi çekmeniz için gerekli komutu kol kasına göndermiş ve vücudun daha fazla zarar görmesini önlemiştir. Sinirlerin iletim hızı çok yüksek olduğu için bütün bunlar saniyeden daha kısa bir sürede olup biter. Bir sandalyeye rahatça oturup bacak bacak üstüne atar ve diz kapağının hemen altına sertçe vurursanız bacağınız ileriye doğru fırlar. Bu reflekste de baldır kaslarındaki duyu sinirleri kaslara hafif bir basınç uygulandığını omuriliğe iletir; omurilik ise bu basınca dayanabilmesi için kasların kasılması gerektiğini bildirir. Beynin denetiminden geçmeksizin doğrudan omuriliğin komutlarıyla gerçekleşen bu tip reflekslere omurilik refleksi denir. 5.3.İSTEMLİ HAREKET Bizim bilgimiz ve isteğimiz dışında gelişen bu refleks hareketlerin yanı sıra beynimiz, istediğimiz her hareketi yapmamız için gereken sinir iletisini de düzenler. Örneğin, yere düşen bir kalemi almak istediğimizde ya da odanın öbür ucuna yürümeyi düşündüğümüzde, bu hareketleri yapmak için gereken bütün kas hareketlerini beyin yönetir. 5.4.OTONOM SİNİR SİSTEMİ Otonom sinir sistemi beynin tabanındaki özel bir bölgenin yönetimindedir. Hipotalamus denen bu bölge, kalbe, akciğerlere, böbreklere, bağırsaklara ve öbür iç organlara gönderdiği komutlarla vücuttaki bütün yaşamsal işlevlerin aksamadan sürmesini sağlar. Otonom sinir sistemi bu denetimi, birbirine karşıt etki yaratan sempatik ve parasempatik sinirler aracılığıyla yürütür. Genel olarak sempatik sinirler organların çalışmasını hızlandırır; parasempatik sinirler ise yavaşlatır. Hemen her organa bu iki sinir grubundan birer kol ayrıldığı için bunların karşıt etkileri dengelenir ve organın düzenli çalışması sağlanmış olur. Hipotalamus ayrıca birçok önemli hormonun yapımını da denetler. 13

6.ZARARLI MADDELER 6.1.ALKOL VE SİNİR SİSTEMİNE ETKİLERİ Son yıllarda hızlı bir artış görülen alkol tüketimi giderek bir sosyal sorun olma özelliği kazanmaktadır. Alkol, insanlarda fiziksel ve psikolojik bağımlılık yapar. Alkol bir çok maddeyi içeren genel bir ifadedir. Oldukça fazla çeşit gösteren alkollü içeceklerin dünyada yaklaşık 800 çeşidi bulunmaktadır. Tıpta ve sanayide kullanılan alkoller zehirli olduğundan içilmez. İnsanların içki olarak kullandıkları alkol, etil alkoldür. Alkollü içecekler arasında şarap, rakı, bira, votka,viski, cin gibi içkiler vardır. Alkol, vücuttaki vitamin kaynaklarının tükenmesine neden olduğundan vücudun diğer fonksiyonları için gerekli olan vitamin kalmaz. Sinirlerin azalmasına neden olduğundan reflekslerde azalma görülür. Alkolden etkilenen sinir sistemi organlarından biri de beyinciktir. Beyincik vücudun dengesinden sorumlu olduğundan alkol alanlarda bu görevi yeterince yapamaz. Dolayısıyla alkollü kişiler dengesiz şekilde yürürler. Alkolden etkilenen diğer bir sinir sistemi organı da beyindir. Alkol beyni etkilediğinden karar verme yeteneği azalır. Dolayısıyla kişi kendini kontrol edemez duruma gelir. Alkol alındıktan hemen sonra hiçbir sindirime uğramadan mideden emilerek kana geçer. Kana geçen alkol öncelikle beyin, karaciğer ve kaslar olmak üzere vücuttaki bütün organlara ulaşır. Bu doku ve organlara gelen alkolün buralarda işlenmesi sonucu çok fazla miktarda ısı oluşur. Oluşan bu ısı biyolojik olaylarda kullanılmaz. Diğer bir ifadeyle alkolün vücutta işlenmesiyle oluşan ısı yararlı ısı değildir. Yine alkol kılcal kan damarlarının genişlemesine neden olarak kanın buralara hücum etmesine yol açar. Böylece alkolün işlenmesiyle oluşan yararsız ısı dışarıya verilir. Bu sırada vücut fazla ısıyla birlikte kendi ısısını da kaybeder. Dolayısıyla soğukta alkol alınarak ısınılmaya çalışılması oldukça yanlış bir davranıştır. Soğukta sıcak hissi kazanmak için alınan alkol aldatıcı olup donmayı hızlandırır. 6.2.SİGARA VE SİNİR SİSTEMİNE ETKİLERİ Tütün ve sigaranın kullanılması kişide alışkanlık, daha sonra da bağımlılık yapar. Tütün ve sigaranın yaptığı bağımlılık fiziksel bağımlılıktan çok psikolojik bağımlılığa neden olur. Tütün ve sigaranın içinde çok sayıda sağlığa zararlı zehirli maddeler bulunmaktadır. Yapılan araştırmalarda sigaralarda iki binden fazla zararlı madde 14

bulunduğu tespit edilmiştir. Sigarada bulunan bu zararlı maddeler arasında en önemlileri nikotin, karbonmonoksit, amonyak, katran, fenol vb.dir. Bu zararlı maddeler vücuttaki doku, organ ve sistemleri etkileyerek çeşitli hastalıklara neden olurlar. Sigarada bulunan nikotin çok zehirli bir maddedir. Örneğin nikotinin bir damlası bir tavşanı rahat öldürebilir. Sigara içen kişi, sigaranın dumanıyla birlikte nikotini alır. Nikotin, beyindeki dolaşım ve solunum merkezlerini doğrudan etkileyerek, ilgili organların çalışmasını bozar. Sigara birçok hastalığın nedeni olduğundan, insanların zamanından önce ölümüne neden olur. Sigara içmek insanın ömrünü kısaltan ağır çekimli bir intihardır. Sigaranın zararlarından korunmanın tek yolu sigarayı içmemektir. Pasif içicilik de sigarayı içmek kadar zararlıdır. Kişi, sigara içmediği halde sigara içilen ortamda bulunursa pasif içici durumuna düşer. Pasif içici durumundaki kişiler En aza sigara içenler kadar zarara maruz kalır. Bu durumda sigara içilen kapalı ortamlardan uzak durmak gerekir. Aynı odada çalışan kişilerden sigara içmeyenler, sigara içenleri kendi sağlığını korumak için sigara içmemesi konusunda uyarmalıdır. Kısaca kapalı ortamlarda ve çocukların odalarında kesinlikle sigara içilmemeli, içenler de uyarılmalıdır. 6.3.AFYON, KOKAİN, LSD VE SİNİR SİSTEMİNE ETKİLERİ Kokain, toz halinde burundan koklanarak alınan kokain, bitkisinin yapraklarında elde edilir. Esrar, hint keneviri denilen bitkinin dişi çiçeklerin ince dallarıyla birlikte kurutulmasıyla elde edilir. Burada açıkladığımız maddeler merkezi sinir sistemi üzerine yatıştırıcı olarak etki eder. Yüksek dozlarda alındığında bilinç kaybı olur. Bu grup maddeleri alanların düşünceleri karışır, dikkatleri, bellekleri ve iradeleri zayıflar. 6.4.TEDAVİ YOLLARI Alkol ve sigara gibi zararlı maddelerin bağımlılığından kurtulmak için uygulanan tedavi iki aşamada gerçekleşir. Bunlar; Tıbbi tedavi, Rehabilitasyondur. Tıbbi tedavi kısmında önce alkol bağımlısına alkolden arındırma programı uygulanır. Rehabilitasyon tedavisinde ise bu dönemde hastalığın neden olduğu sorunlar ve ne hissedildiği tartışılır. Kısacası, kişinin psikolojik yapısı iyileştirmeye çalışılır. 15

SONUÇ Sinir sistemi, organlarımızın hem dış alemle, hem de birbirleriyle olan ilişkilerini sağlar. Biz bu projede sinir sisteminin ve sinir sistemine zarar veren maddelerin özelliklerini inceledik. Sinir sistemine zarar veren alkol, sigara, afyon, kokain,... gibi maddelerin fazla bulunduğu ülkemizde, bu maddelere yaklaşmamak çok güzel bir irade örneğidir. Ayrıca sinir sistemi organlarının hassasiyetini bilip, bu organlara zarar verebilecek davranışlarda bulunmamak da insanın sağlıklı bir birey olarak yaşamasını sağlar. Sinir sistemi; beyin beyincik, omurilik, omurilik soğanı ve sinirlerden oluşur. İşte biz bu projede, bu organların yapılarını ve görevlerini, zararlı maddelerin bunların üzerine etkilerini açıkladık. Sinir sistemini korumak için gürültü ve stresten uzak kalınmalı, baş bölgesi ağır ve ani darbelerden çok iyi korunmalıdır. Ayrıca sigara, alkol ve uyuşturucu maddeler kesinlikle kullanılmamalıdır. 16

KAYNAKÇA 1. Beyin, ANA BRITANNICA 2. Beyincik, (1994), BÜYÜK LAROUSSE 3. Beyincik, İNSAN ANATOMİSİ(TIP BİLİMİ) 4. İnsanın Biyolojik Sistemleri, (Nisan2000-Sayı28), BİLİM ÇOCUK DERGİSİ 5. Omurilik, (1993), GELİŞİM HACHETTE 6. Sigara, Alkol ve Uyuşturucunun Sinir Sistemi Üzerine Etkisi, (1997), LİSE SAĞLIK KİTABI 7. Sinir Sistemi, (1993), TEMEL BRITANNICA 8. Tütün-Alkol, GELİŞİM HACHETTE 17