MAL AYRILIGI VE MAL PAYLASIMI 1. GENEL HÜKÜMLER 1-A. MAL REJİMİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ Hakim Kararıyla(m.206) 1-Şartları; *haklı sebep olmalı, *işlerden birinin talebi olmalı Kanun bazı haklı sebep hallerini örnek olarak saymıştır. Buna göre; diğer eşin malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olmalı diğer eşin istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatini tehlikeye düşürmüş olması diğer eşin ortaklığa ait malvarlığı üzerinde tasarruf işlemi yapılması için gerekli rızasını haklı sebep olmaksızın vermekten kaçınması diğer eşin istemde bulunan eşe malvarlığı,geliri,borçları ve ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması diğer eşin sürekli olarak temyiz kudretini kaybetmesihallerinde haklı sebebin var olup olmadığı araştırılamaz. Hakim kararıyla değiştirilen mal rejiminden eski rejime dönme olanağı;haklı sebebin ortadan kalkması halinde eşlerden birinin talebi üzerine hakim eski mal rejimine dönülmesine karar verebilir. 2-Mal ortaklığını kabul eden eşlerden biri aleyhine icra takibi yapan alacaklı, haczin uygulanmasından zarara uğrarsa, hakimden mal ayrılığına karar verilmesini talep edebilir. Mal Rejiminin Kendiliğinden Değişmesi Eşlerden birinin iflas etmesi halinde mal ortaklığı kendiliğinden mal ayrılığına dönüşür. Eşlerin Mal Rejimi Sözleşmesi Eşler mal rejimi sözleşmesini evlenmeden önce yapabilecekleri gibi evlendikten sonra da mal rejimi sözleşmesi yaparak tabi oldukları rejimi değiştirebilirler. Bunun için eşlerin noterde düzenleme veya onay şeklinde mal rejimi sözleşmesi yapmaları yeterli olacaktır. 1-B. İSPAT sırasında mallar üzerindeki hakların ispatını kolaylaştırmak açısından genel bir hüküm kabul edilmiştir. Buna göre eşler mallarının listesinin tutulmasını talep edebilirler. Eğer bu liste malların evlilik birliğine getirilmesinden itibaren bir yıl içinde yapılırsa doğru olduğu kabul edilecektir. Bu karinenin aksi ispatlanabilir. Ancak bu ifadeden bir yıl geçtikten sonra tutulan listenin kural olarak doğru kabul edilmeyeceği anlamı da çıkmaktadır. Yani ikinci fıkrada ispata ilişkin olarak getirilen karine birinci fıkrada eşlere tanınmış olan liste tutulmasını talep hakkını daraltmaktadır. Dolayısıyla bu maddeden iki tane karine çıkmaktadır. Birincisi, malların evlilik birliğine getirilmesinden itibaren bir sene içinde yapılan listenin doğru kabul edileceğidir ki, bu durumda listenin gerçeğe aykırı olduğunu iddia eden bu iddiasını ispatla yükümlü olacaktır. İkincisi ise bir senelik zaman diliminden sonra
yapılan listenin doğru kabul edilmeyeceğidir ki, bu halde de listenin doğru olduğunu iddia eden bu iddiasını ispatla yükümlü olacaktır. 1-C. EVLİLİK BİRLİĞİNİN KORUNMASI Eşler arasında bir borcun ifasının evlilik birliğini tehlikeye düşürmesi olasılığının bulunması halinde eşlerin borcun ifası için hakimden süre isteyebileceği öngörülmüştür. Hatırlanacağı üzere eski MK döneminde eşler arasında cebri icra yasağı olup eşler arasındaki borçların ifası dolaylı olarak evlilik birliğinin sonuna ertelenmekte ve hatta evlilik birliğinin devamı süresince eşler arasındaki borçlar açısından zamanaşımı işlememekteydi. Böyle bir hükme ihtiyaç duyulmadığı gerekçesiyle cebri icra yasağı yeni Medeni Kanuna alınmamıştır. İşte eşlerden birinin borcun ifası için süre isteyebilmesine ilişkin hak cebri icra yasağının kalkması sonucunda evlilik birliliğinin zarara uğrayabileceği düşüncesi ile yeni MK ya alınmıştır. 2. EDİNİLMİŞ MALLARA KATILMA m.218-241 Bu rejim edinilmiş malları ve kişisel malları kapsar. Kanun edinilmiş malları eşlerin evlilik birliğinin devamı süresince karşılığını vererek elde ettikleri malvarlığı olarak tanımlamış ve özellik arzeden bazı durumları açıklayıcı olarak saymıştır, yani kanun 219.maddesinde belirtilen fıkralar tahdidi olmayıp birinci fıkradaki tanımın kapsamına giren her mal edinilmiş mal sayılacaktır. *çalışmanın karşılığı olan edimler *sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacıyla kurulan sandık veya benzerlerinin yaptığı ödemeler *çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar *kişisel malların gelirleri *edinilmiş malların yerine geçen değerler Kanuna göre kişisel mallar ise ; *eşlerden yalnız birinin kişisel kullanımına yarayan eşya *mal rejiminden önce eşlerden birine ait olan yada sonradan mirasla veya bağışla elde edilen malvarlığı*manevi tazminat alacakları *kişisel mallar yerine geçen değerler Malların Niteliği; kanun malların niteliğini ispat yükümlülüğü açısından bir kural öngörmüş, bir malın kişisel mal olduğunu iddia edenin iddiasını ispatla yükümlü olduğunu belirtmiştir. Hükümlerin Emrediciliği; 221.maddeye göre bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan edinilmiş malların eşler arasında yapılacak mal rejimi sözleşmesiyle kişisel olarak kabul edilebilir, kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dahil olmayacağı kabul edilebilir. Burada aksi kararlaştırılabilecek kısımlar numerus clauses olarak belirtilmek suretiyle diğer kısımların emredici olduğu dolaylı olarak açıklanmış bulunmaktadır. Yönetim, Yararlanma ve Tasarruf
Kural olarak eşlerin evlilik birliğinin devamı süresince gerek kişisel gerekse edinilmiş mallar üzerinde yönetim yararlanma ve tasarruf hakları vardır. Kuralın istisnası ise eşlerin paylı mülkiyetine konu olan mallardır. Paylı mülkiyet konusu mallar üzerinde diğer eşin rızası bulunmadıkça tasarrufta bulunulamaz, bu hükümle evlilik birliğine ilişkin mallar üzerinde tasarruf hakkına bir sınırlama getirilmekle beraber, paylı mülkiyete ilişkin kaideden de (m.688) sapma vardır. Zira paylı mülkiyette her paydaş payı üzerinde diğer paydaşın rızası aranmaksızın tasarrufta bulunabilir. eşlerden birinin ölümü, evlilik birliğinin sona ermesi, edinilmiş mallara katılma rejiminin hakim kararıyla değiştirilmesi yada eşlerce başka bir mal rejiminin seçimi ile başlar. Kanun tasfiyede malların tasfiye anındaki değerinin göz önüne alınacağını belirtmiştir. Bu suretle eşlerden birinin davayı gereksiz yere uzatarak diğer eşin malvarlığındaki artıştan faydalanmasını engellemek istenmiştir. Gerçekten hüküm anındaki değeri dikkate alınmış olsaydı, tasfiyenin başlamasından tasfiyeye ilişkin mahkeme kararına kadar geçen sürede diğer eşin malvarlığında meydana gelen artış tasfiyede dikkate alınacak, bu da davayı uzatmak gibi hakkaniyete aykırı bir amaç peşinde koşan eş lehine olacaktı. de genel olarak her bir eşin malları ayrılır, bu malların kişisel mal mı edinilmiş mal mı olduğu saptanır, her eşin kişisel malı kendisinde kalır. Edinilmiş mallar ise evvela denkleştirme suretiyle eşler arasında ½ oranında paylaştırılır. 3. MAL AYRILIĞI m.242-243 Ya sözleşmeyle yada haklı nedenin varlığı halinde hakim kararıyla (m.206) mal ayrılığı rejimi tesis edilebilir. Bu rejimde eşlerden her biri kendi malları üzerinde yönetim,yararlanma ve tasarruf hakkına sahiptir. eşler kendi borçlarından bütün malvarlığı ile sorumludur. Evlilik birliği sona erdiğinde ise hiçbir paylaşım yapılmaz, her eş kendi malını alır. 4. PAYLAŞMALI MAL AYRILIĞI m.244-255 Eşlerin evlilik birliği süresince elde ettiği malların evlilik birliği sona erdiğinde eşit olarak paylaşımı esasına dayanır. Bu rejim temelde edinilmiş mallara benzerlik göstermektedir. Farklı yönü ise malların niteliği ile ilgili sınıflandırma ve tasfiye usulüdür. Aslında 84 tarihli tasarıda yasal mal rejimi olarak paylaşmalı mal ayrılığı rejimi kabul edilmiştir, ancak İsviçre de meydana gelen değişiklikten etkilenilmesi tasarının bu kısmının Medeni Kanuna intikal ettirilmemesi sonucunu doğurmuştur. Paylaşmaya Tabi Mallar *evlilik süresince edinilmiş olup ailenin ortak kullanım ve yararlanmasına özgülenmiş mallar *ailenin ekonomik geleceğini güvence altına almaya yönelik yatırımlar *bunların yerine geçen değerler Paylaşmaya Tabi Olmayan Mallar *eşlerin bu mal rejiminin kurulmasından önce sahip oldukları mallar *miras yoluyla edinilen mallar *manevi tazminat alacakları *bağış veya vasiyet yoluyla geçen karşılıksız kazandırmalar
Kanun paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde de ispat açısından bir karine kabul etmiş, bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia edenin iddiasını ispatla yükümlü olacağını belirtmiştir(m.245). Devamında, ispatın gerçekleştirilememesi halinde; ispat konusu malın eşlerin paylı mülkiyetinde sayılacağı şeklinde bir karine ikame edilmiştir. Bu mal rejiminde de eşlerin kendi malvarlıkları üzerinde yararlanma, idare ve tasarruf hakları mevcuttur. Eşler kendi borçlarından bütün malvarlıkları ile sorumludur. *her diğer eşte bulunan malını geri alır. *paylaşmaya tabi olan mallar eşler arasında eşit olarak paylaştırılır. Ayrıca kanun paylaştırmaya ilişkin bazı özel hükümler öngörmüştür. *tasfiye anında üstün yararını ispat eden eş diğer eşin payını ödeyerek paylaşmaya konu malın mülkiyetinin kendisine intikalini talep edebilir. *eşlerden biri, diğerinin paylaştırılmaya tabi olmayan malının iktisap edinilmesine iyileştirilmesine veya korunmasına hiç yada uygun karşılık almaksızın katkıda bulunmuşsa katkısı oranında hakkaniyete uygun bir tazminata hak kazanır. Aşağıdaki hallerde hakim diğer eş lehine denkleştirme bedeline hükmeder;(m.251) *eşlerden biri diğerinin payını azaltmak kastıyla bir malı karşılıksız olarak elden çıkarmışsa *mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmaksızın olağandışı karşılıksız kazandırmada bulunmuşsa Bu hükümle, paylaşmaya tabi olan mallardan olmasına rağmen eşlerden birinin mülkiyetinde gibi görünen (taşınmazlarda tapuda eşlerden birinin malik olarak görünmesi, taşınırlarda zilyed olması) malların paylaşmadan kaçırılması suretiyle diğer eşin mağdur olması engellenmeye çalışılmıştır. Öte yandan zina yada cana kast nedeniyle boşanma halinde hakim diğer eşin payının azaltılmasına yada kaldırılmasına karar verebilir(m.252). Ortak Konut Evliliğin iptal yada boşanma yoluyla sona ermesi halinde hakim, boşanma yada iptale hükmederken hakkaniyete uygun olarak ve eşleri ekonomik durumlarını, sosyal menfaatlerini gözönüne alarak evlilik birliği süresince kullanılan ortak konutun kimin tarafından, ne kadar süre için kullanılacağına karar verebilir. Lehine karar verilen eş bu kararın tapuya şerhini talep edebilir. 5. MAL ORTAKLIĞI m.267-281 Türleri Genel Mal Ortaklıkları; bu halde eşlerin kişisel malları ile gelirlerinin tümü ortaklık mallarını oluşturur. Edinilmiş Mallarda Ortaklık; eşler mal rejimi sözleşmesi ile sadece edinilmiş mallardan oluşan bir ortaklık kabul ederlerse bu türden bahsedilebilir. Diğer Mal Ortaklıkları; eşler belirli bir taşınmazı yada belirli bir geliri ortaklık malları dışında tutarlarsa diğer mal ortaklıkları türünü kabul ettikleri söylenebilir.
Kanun mal ortaklığında da ispata ilişkin bir karine kabul etmiş, kişisel mal olduğu İspatlamayan malların ortaklık malı sayılacağını belirtmiştir. Yönetim, Tasarruf m.262,263 Eşlerin ortaklık malları üzerinde yönetim hakları mevcuttur. Olağan yönetim sınırları içinde kalmak koşulu ile her eş ortaklığı yükümlülük altına sokabilir, tasarrufta bulunabilir. Olağan yönetim dışında kalan konularda diğer eşin rızası aranır. Eşlerden biri ortaklık mallarına girecek bir mirası diğer eşin rızası olmadan reddedemeyeceği gibi, ortaklığı zarara uğratacak bir mirası da kabul edemez. Mal rejimi eşlerden birinin ölümü, evlilik birliğinin sona ermesi, farklı mal rejimi sözleşmesi yapılmasıyla veya eşlerden birinin iflasıyla sona erer. Kişisel mallar ile ortaklık malları ayrılır, ortaklı malları eşit olarak paylaştırılır. 6. YÜRÜRLÜK Mal rejimleri ile ilgili bir diğer önemli konu da yürürlüktür. Türk Medeni Kanunun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 10.maddesinde mal rejimi ile ilgili hükümlerin uygulama anı belirlenmiştir. Kanunun yürürlük tarihi 01.01.2002 dir. Buna göre yeni Medeni Kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Yürürlük tarihinden 1 yıl içinde eşler başka bir mal rejimi seçmediği takdirde, yürürlük tarihinden geçerli olmak üzere yasal mal rejimi uygulanır. Örnek vermek gerekirse 01.10.1998 tarihinde evlenmiş olan A ve B 01.10.2003 tarihinde boşanmışsa yada ölüm gibi diğer bir nedenle evlilik sona ermişse ve yeni aralarında herhangi bir mal rejimi sözleşmesi yapmamışlarsa; 01.10.1998 ile 01.01.2002 tarihleri arasındaki evliliklerine eski yasal mal rejimi olan mal ayrılığı rejimi uygulanacak, 01.01.2002 tarihi ile 01.10.2003 tarihleri arasındaki evliliklerine eni yasal rejim olan edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanacaktır. Aslında kanunun yürürlüğünün bu şekilde saptanmış olması bir çelişki teşkil etmektedir. Zira kanun koyucu mal ayrılığı yerine edinilmiş mallara katılma rejimini tercih ederken gerekçe olarak geçmiş 75 yıllık uygulamada mal ayrılığı rejiminin haksızlıklara yol açtığını belirtmiş, öte yandan haksızlık olarak nitelendirdiği bu zaman dilim için haksızlığı giderme çaresi olarak öngördüğü edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanmayacağını, yeni yasal rejimin yürürlükten sonraki zaman dilimine uygulanacağını belirtmiştir. Bu da haklı olarak kamuoyunda; kanun koyucunun geçmişteki haksızlığa göz yumduğu şeklinde yorumlanmıştır. Son olarak şunu belirtmek gerekir ki edinilmiş mallara katılma rejiminin yürürlükten önceki döneme izafe edilmesi eşler arasında noterde düzenleme veya onay şeklinde yapılacak bir sözleşme ile sağlanabilecektir.