TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı. Cansen Başaran-Symes ın. "Küresel Ekonomik Beklentiler 2015: Mali. Hareket Alanı Yaratmak ve Kullanmak" Konferansı



Benzer belgeler
TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN SYMES IN " TÜRKİYE DE ENFLASYON DİNAMİKLERİ: FIRSATLAR VE RİSKLER KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Ö Z E L B Ü L T E N. Dünya Ekonomisindeki Gelişmeler. Sayı : 2017/229 9 Tarih : YARARLANILAN KAYNAKLAR

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? USDTRY GBPUSD EURUSD BRENT PETROL ALTIN

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ TEMMUZ 2018

TÜRKİYE DE ENFLASYON VE PARA POLİTİKASI

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FİNANSAL TREND RAPORU MART - NİSAN 2017

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

Bu yıl 2.si düzenlenen Euromoney Türkiye Finans ve Yatırım Forumu nda Akbank adına sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI BİRİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomik Göstergeler Neyi Gösteriyor? 2013 e Bakış ve 2014 Beklentileri

Sayın Kazakistan Uluslararası Ticaret Odası ve Türkiye Kazakistan İş Konseyi Kazak Tarafı Başkanı

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

7. Orta Vadeli Öngörüler

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Güne Başlarken. 21 Ocak 2019 Pazartesi

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ÜLKELERİN 2015 YILI BÜYÜME ORANLARI (%)

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

Dünya Ekonomik Görünüm Raporu (WEO) Yüksek Borç ve Yavaş Büyüme ile Başa Çıkmak Ekim 2012

6 Mart Bu Haftaya Damgasını ABD Başkanı Trump ın Açıklamaları Vurdu. Haftalık Ekonomik Takvim

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

FED FAİZ KARARINDA SÜRPRİZ YAPABİLİR Mİ?...

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

Kasım. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

Güne Başlarken. 22 Kasım 2018 Perşembe

7 Kasım Yoğun Veri Akışının Olduğu Bir Haftayı Geride Bırakıyoruz. Haftalık Ekonomik Takvim

Ekonomi Bülteni. 28 Aralık 2015, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No: 20

Gündem Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,25% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10%

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:5

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

GSYH büyümesi 3. çeyrekte %1.6 ile beklentilerin altında kaldı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 2 Ocak 2015

SABAH BÜLTENİ. Destek FX Piyasa Gözlemi. 4 Eylül :00 GENEL GÜN ÖZETİ. AMB politika faizini açıkladı

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN " YAPISAL SORUNLAR PERSPEKTİFİNDEN VERİMLİLİK VE GIDA ENFLASYONU KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ FAALİYET RAPORU (AEI)

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

FON BÜLTENİ Eylül 2012 Sayı 2

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

Politika Faizi: %7,50 (Önceki: %7,50) Borçlanma Faizi: %7,25 (Önceki: %7,25) Marjinal Fonlama Faizi: %8,75 (Önceki: %9,00)

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA VE TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN 2015 BEKLENTİLERİ EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 2015 OCAK

AVİVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI ESNEK PERFORMANS ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ FAALİYET RAPORU (AVP)

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

Günlük Forex Bülteni. Piyasa Gündemi G E D İ K Y A T I R I M K A L D I R A Ç L I İ Ş L E M L E R. 30 Nisan 2015 Perşembe

Büyüme Değerlendirmesi: Çeyrek

Ekonomi Bülteni. 9 Mayıs 2016, Sayı: 19. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

Türkiye, bu oranla araştırmaya katılan 24 ülke arasında 5. sırada yer alıyor.

PARA POLİTİKASI KURULU DEĞERLENDİRMELERİ ÖZETİ

DAX Haftalık Temel/Teknik Görünüm

ULUSLAR ARASI GELİŞMELER

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

7. Orta Vadeli Öngörüler

TÜRKONFED KOBİ PERSPEKTİFİ MAYIS 2016

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Enflasyon Gelişmeleri ve Para Politikası

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Global Piyasalar. XTB Günlük Bülteni

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Aralık 2013

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

KÜRESEL EKONOMİ VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BEKLENTİLER

Güne Başlarken. 14 Ocak 2019 Pazartesi

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. DENGELİ EYF

Teknik Bülten 31 Mayıs 2017 Çarşamba

Günlük Bülten. Günlük Bülten. Gedik Forex Günlük Bülten. Piyasa Gündemi. 16 Mayıs 2016 Pazartesi

Teknik Bülten. 02 Şubat 2016 Salı

Transkript:

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes ın "Küresel Ekonomik Beklentiler 2015: Mali Hareket Alanı Yaratmak ve Kullanmak" Konferansı Açılış Konuşması 6 Şubat 2015 Conrad Otel, Junior Balo Salonu

Sayın Konuklar, TÜSİAD ile Dünya Bankası tarafından düzenlenen Küresel Ekonomik Beklentiler 2015: Mali Hareket Alanı Yaratmak ve Kullanmak başlıklı Konferansımıza hoş geldiniz. Hepinizi TÜSİAD Yönetim Kurulu adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı olarak katıldığım bu ilk programım. Dünya Bankası nın küresel boyutta bu değerli raporunun tanıtılması nedeniyle burada sizlerle olmaktan memnuniyet duyuyorum. Hiç şüphem yok ki, bugün tanıtımı yapılacak rapor ve etrafında gerçekleştirilecek tüm tartışmalar, hemen hepimizin 2015 yılı değerlendirmelerine ve orta vadeli ekonomik görünüme kritik bir çerçeve kazandıracak. Sevgili Konuklar, TÜSİAD ın hem küresel ekonomik gelişmelere, hem de Türkiye ekonomisine yönelik tespit ve öngörülerini mümkün olduğunca rapor ile ilişkilendirerek sizlerle paylaşacağım. Ancak, değerlendirmelerime geçmeden önce bir tespitte bulunmak isterim. Son dönemlerde TÜSİAD olarak küresel koordinasyon eksikliğini sıklıkla vurguladık. Bu anlamda, Dünya Bankası, 2007 küresel krizinin yönetiminde önemli bir rehber görevi görmüştür. Bunu çok takdirle karşılıyoruz. Özellikle, krizle mücadelede kapsayıcı büyüme ve orta gelir tuzağı kavramlarını, küresel karar süreçlerine kazandırmış olmasını çok önemli buluyoruz. Türkiye özelinde ise, AB Gümrük Birliği sürecini ve Türkiye nin geçiş dönemi kalkınma başlıklarını analiz eden yakın dönem Dünya Bankası çalışmalarından iş dünyası olarak çok yararlandık, bu nedenle, Martin e ve ekibine katkılarından dolayı iş dünyamız adına çok teşekkür ediyorum. Sevgili Konuklar, Dünya ekonomisi 2014 yılında beklentilerin altında bir performans sergilemiştir. ABD ve İngiltere ekonomilerinde nispi bir canlanmadan bahsetmek mümkündür. Ancak AB ve Japonya ekonomilerindeki daralma ile gelişmekte olan ekonomilerdeki yavaşlama geçtiğimiz yıl daha belirleyici gelişmeler olmuş ve 2014 yılında dünya ekonomisinin büyümesini oldukça sınırlamıştır. 2014 yılını özel kılan bazı gelişmeler aslında büyüme tahminlerindeki yanılmayı da açıklıyor. Elbette Ukrayna krizi başta olmak üzere, bir dizi jeo-politik risk küresel düzlemde ciddi bir güven sorunu yarattı ve bu gelişmelerin yarattığı belirsizlik ortamı halen de devam etmektedir. Daha önemli bir gelişme ise beklenmedik bir şekilde ve olağanüstü oranlarda düşen petrol fiyatları Aslında petrol fiyatlarındaki bu gelişme yılın son çeyreğinde başladı, ancak, düşüş o kadar hızlı ve yüksek orandaydı ki, etkilerini çok hızlı gördük.

Diğer yandan; Avro bölgesinde, enflasyonda beklenen artışın gerçekleşmemesi ve yatırım talebinin kaybolması, Japon ekonomisinde Abenomics tedbirleri sonrasında, tüketim talebinin çok düşük seviyelerde seyretmesi ve son olarak ve belki de en önemli unsur olarak Çin ekonomisinin büyümesinin yavaşlaması, 2014 yılı büyümesini sınırlayan sürpriz unsurlar olarak karşımıza çıktı. Petrol fiyatlarındaki düşüş, üzerinde daha kapsamlı değerlendirme yapmamız gereken önemli bir husustur. Çünkü bu düşüşün yarattığı ve yaratacağı etkiler karmaşık bir tablo ortaya koyuyor ve aslında 2015 yılına yönelik değerlendirmeleri de oldukça etkiliyor. Öncelikle, bu düşüş elbette arz yönlü olarak üretim maliyetlerini düşürmekte ve potansiyel üretim hacmini artırmaktadır. Bu çok açık bir tespit Ancak talep ile ilgili öngörüler o kadar zayıf ki, petrol fiyatlarındaki düşüşün, talebi tetikleme etkisi son derece sınırlı kalabilir. İkinci bir husus, petrol ihraç eden ülkelerde ortaya çıkan sorun Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Orta Asya ülkeleri ve bazı sanayileşmiş ülkeler, petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle önemli gelir kayıplarına uğradılar. Bu ülkelerdeki gelir kayıplarının petrol fiyatlarındaki düşüşün yaratacağı rahatlamayı ortadan kaldırması önemli bir ihtimal dahilinde. Peki, 2015 yılını şekillendiren beklentiler nelerdir? Biraz da bunlara değinelim. Öncelikle ABD faiz oranı hikayesi önümüzde önemli bir hikaye olarak duruyor Bu konu etrafında fazlaca spekülasyon var; gündemleri de önemli şekilde işgal ediyor. Bugünlerde, FED İN faizi artırabilirim, artırmaya yakınım, artırma ihtimalim güçlü gibi olasılıklar ekseninde dolaşan açıklamaları bile oynaklığın kendiliğinden önemli bir nedeni gibi gözüküyor. Hepimiz sürekli, neredeyse işimizi gücümüzü bırakıp FED in ne gün ne oranda faiz artıracağını bekler olduk İşin açıkçası, bu muhtemel artışın da sınırlı bir oranda gerçekleşeceği noktasından hareketle, etkisinin de olağanüstü bir sonuç doğurmayacağını düşünüyorum. Öte yandan, Avrupa Merkez Bankası nın, FED inkine benzer bir parasal genişleme programı bu sene içinde tecrübe edilecek önemli bir politika tercihi ve esasen ABD faiz artışı ile ters yönde çalışacak bir araç Üstelik bu aracın, yani Avro bölgesinde parasal genişlemenin, ABD deki gibi etkili çalışıp çalışmayacağı konusunda da tartışmalar mevcut. Malum Avro bölgesinde tek merkez bankası ve çok sayıda kamu maliye bakanı var Japonya ekonomisinde de, 2015 yılında, iç talebi destekleyecek bazı tedbirlerin alınması söz konusu ancak başarısı henüz tartışmalı. Yani sanayileşmiş ülke grubunda 2015 performansını olağanüstü etkileyecek bir temel senaryodan bahsetmek henüz mümkün değil. Gelişmekte olan ülkelerde ise, 2014 yılında başlayan yavaşlamanın devam edeceğini tahmin etmek mümkün ve bu gelişmelerin 2015 yılı için çok daha önemli bir boyut olduğunu görmemiz gerekir. Bugün aşağı yukarı tüm gelişmekte olan ülkeler için durum back to basics. Yani, bu ülkeler, büyümenin temel şartları olan mikro reform, yapısal katılıkların temizlenmesine ve kalkınma

başlıklarına tekrar geri döndüler, ya da kısa süre içinde dönmek zorunda kalacaklar. Şahsen başka bir çareleri olduğunu da düşünemiyorum. Sonuç olarak, 2015 yılı 2014 yılından çok farklı bir yıl olmayacak ve dünya ekonomisi yine 2014 te olduğu gibi yüzde 3,5 civarında büyüyebilir. Ancak arka planda, TÜSİAD ın da çeşitli çalışmalarla dile getirdiği bir olguyu tam olarak görmemiz gerekiyor. Artık ülkeler veya bölgeler bazında büyümeler, kalıcı olarak daha düşük seyredecek ve bu büyümeler birbirlerine daha çok yaklaşacak. Yani dünya ekonomisi, teknik tabiri ile bir alt optimalde dengeye geliyor. Bunun en iyi örneğini Çin de görmek mümkün; Çin yönetimi hızlı ve kontrolsüz bir büyüme yerine, yüzde 6-7 lerde seyreden ancak kontrollü ve kapsayıcı bir büyüme politikasına doğru kaymakta Diğer tüm gelişmekte olan ülkelerde, büyüme kayıpları belirgin ve kalıcı bir yapı arz ediyor maalesef. Yani düşük büyümeyi en azından makul bir süre kabullenip, bu düşük büyümeyi yönetmek, sanıyorum dünya ekonomilerinin en önemli meselesi olarak önümüzde duruyor. İş dünyası olarak dünya ekonomisinin daha fazla teknik analizini yapmak ve uzmanlık alanımız dışına çıkmaya niyetim yok. Ancak raporun özel olarak işaret ettiği kamu maliyesibüyüme ilişkisi, düşük büyümeyi yönetmek sorunu ile çok yakından ilgili. İşte bu nedenden dolayı konuşmamım bu aşamasında Türkiye ekonomisi ile ilgili tespit ve beklentilerimizi bu alandan başlayarak sizlerle paylaşmak isterim. Öncelikle şunu kaydetmek gerekiyor; iş dünyası olarak büyümenin temelinde istisnasız olarak üretkenliği görüyoruz. Ne para politikasının, ne maliye politikasının orta-uzun dönemli büyümeye katkısı söz konusu olamaz Bu politika araçları, yani makro ekonomik politika alanı, iş yapmanın, yatırım yapmanın, istihdam yaratmanın, inovasyonun sadece ortamını yaratabiliyor. Yani makro politikalar büyüme için gerekli koşullar, ancak kesinlikle yeterli koşullar değildir. Dolayısıyla, bu alanlarda en doğru politika seçimi bile ancak sıradan, vasati bir büyümeyi bize sağlayabiliyor. Hoş, kriz esnasında, bu klasik politika setinin dışına çıkıp, makro ihtiyati tedbirler de uygulamaya konuldu. Merkez Bankaları geleneksel olmayan bir seri hedef ve aracı kullanmaya başladı. Türkiye örneğinde de bunu hep birlikte tecrübe ettik. TÜSİAD olarak daha önce de vurguladık; Merkez Bankaları refah yaratamazlar. Merkez Bankaları nın ana görevi fiyat istikrarıdır. Burada belki gündemle ilgili bir tespit yapmak lazım. Bağımsız kurumlarımızın bağımsızlığını TÜSİAD olarak önemsiyoruz. Bu kurumların bağımsızlığının Türkiye ekonomisi için önemini burada bir kez daha altını çiziyorum. Bu konuda TÜSİAD ın görüşü hiçbir şartta değişmeyecektir. Dolayısıyla ülkemizde son dönemde bu yöndeki, kamuoyunun, iş dünyasının kafasını karıştıran gelişmelerin de bir an önce sonlandırılmasını şahsen ve TÜSİAD olarak diliyorum.

Büyümenin, -elbette nitelikli ve sürdürülebilir bir büyümeden bahsediyorum-, günün sonunda üretkenliğe, yani Toplam Faktör Verimliliği ne, ve üretkenliği artırabileceğimiz politika araçlarına da sıkı sıkıya bağlı olduğunu bir kez daha belirtmek isterim. Bugün ele alınan Dünya Bankası raporu, çok yerinde ve zamanlı olarak, düşük büyümenin yönetiminde veya potansiyel büyümeye ulaşmada, kamu maliyesi politikalarının hangi koşullarda ve ne derecede etkili olabileceği üzerinde önemli bir analizi gerçekleştirmiş durumda. Rapor, mali politikaların kullanışlı olabilmesi için iki ana koşulu işaret ediyor. İlki, bu politikaları uygulayabilmek için yeterli manevra alanına, yani mali alana sahip olmak, ikincisi ise bu politikaların ekonomik aktiviteyi canlandırma yeteneği Değerli misafirler, Mali alan yaratmak, yani kamu harcaması yapabilme yeteneği elbette çok önemli, hatta bir ön şart, ancak TÜSİAD olarak üzerinde durduğumuz konu, mali alanın yaratılması veya varlığından öte, bu alanın nasıl kullanıldığı ile de ilgilidir, yani Rapor un ikinci tespiti Türkiye ekonomisi için çok daha önemlidir. Hemen geriye doğru süratli bir bakış ile bu tespitimi güçlendirmek isterim. Türkiye, 2001 krizi sonrası başta finansal sistem ve kamu maliyesi alanlarında olmak üzere iktisat politikalarında önemli bir reform sürecine girdi. Türkiye nin 2002 yılından beri uyguladığı sıkı maliye politikası, hiç şüphesiz ki, çok başarılı oldu. Hem iç, hem de dış piyasalarda takdirle karşılandı; hepimiz de bundan gurur duyduk. Hep birlikte alkışladık biliyorsunuz. 2002 yılında borç stokunun gayri safi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 74 iken, 2014 yılı itibariyle bu oran yüzde 34 civarına geriledi. Bu bir başarıdır. Bunu da tespit etmek lazım. Bugünkü toplantıda muhtemelen tartışılacak olan ve raporda olumlu anlamda dikkatimizi çeken bir konuyu da bu noktada sizlerle paylaşmak isterim. Raporda her bir ülke için sürdürülebilirlik açığı - yani İngilizce açılımıyla sustainability gap hesaplamalarına yer verilmiştir. Rapor, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında Türkiye nin; Almanya, Norveç, Brezilya ve Çin le birlikte sürdürülebilirlik açığı azalan dünyadaki birkaç ülkeden biri olduğunu gösteriyor. Yani Türkiye açısından kamu maliyesi alanı güvenli bir alandır. Aynı zamanda kamu maliyesi alanı düşük büyümenin yönetiminde, gerektiğinde başvurulabilecek bir alandır. Nitekim, sıkı maliye politikasının yıllar içinde oluşturduğu mali alan, 2008 küresel finansal krizinde Türkiye nin krizden süratle çıkmasını sağlayan en önemli unsurların başında geldi. Bunu hep birlikte yaşadık.

TÜSİAD olarak üzerinde durduğumuz konu, bu mali alanın önümüzdeki dönemde, ne oranda kullanılacağı değil, hangi kompozisyonda kullanılacağıdır. Evet, Türkiye nin sürdürülebilir ve emniyetli bir mali alanı vardır. Ancak bu mali alanın en önemli bileşeni olan kamu harcamalarının kompozisyonu sürdürülebilir büyüme açısından gözden geçirilebilir mi? Acaba kamu harcama kompozisyonumuzda katılık var mıdır? Kamu harcamaları daha fazla toplam faktör verimliliğini, daha fazla AR-GE ve inovasyon kapasitesini destekleyebilecek şekilde geliştirilebilir mi? Yani, aynı düzeyde kamu harcaması, bir kamu harcama reformu marifeti ile daha yüksek çarpan etkisine ulaşabilir mi? Bunlar son derece önemli sorular. Bu alanın önümüzdeki dönemde çalışılmasının, düşük büyümenin yönetilmesi açısından kritik önemde olduğunu ve TÜSİAD olarak bu alandaki çalışmalara tüm desteğimizle hazır olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Değerli konuklar, Türkiye, genç ve dinamik nüfusuyla, olağanüstü durumlarda, değişime hızlı tepki veren çok güçlü bir ülke. Potansiyelimizin farkında olarak ve kendimize güvenle, bir an evvel hız kaybeden yapısal reform sürecini yeniden başlatmalıyız. Bu son derece önemli bir çağrıdır. Ardarda açıklanan dönüşüm paketlerini, hükümetin ortaya koyduğu reform iradesini ve Türkiye nin başlıca yapısal sorunlarını tespit açısından çok önemli bir adım olarak görüyoruz ve takdir ediyoruz. Kalkınma, rekabet ve makro istikrar reform alanlarında eylem planları içeren dönüşüm paketlerinin bir an önce en etkili yöntemlerle hayata geçmesini destekliyoruz. Paketler kadar, bu paketlerin en etkili yöntemlerle hayata geçmesi de son derece önemli. İnanıyoruz ki, Türkiye, kamuoyu ile paylaşılmış olan dönüşüm paketlerinin, doğru önceliklendirilmesi ve etkili uygulamasıyla, içinde bulunduğu ülke grubundan kendini ayrıştırıp, yeniden yüzde 5-6 düzeyinde bir büyüme bandına ulaşabilir. Tüm yapısal reform alanlarında, önümüzdeki günlerde Siyasi Parti yetkilileriyle görüşerek, iş dünyasının reform sürecine bakış açısını ve beklentilerini kendileriyle paylaşmayı planlamaktayız. Mart ayının hemen başında TÜSİAD Yönetim Kurulu nun, iş dünyasının değişen önceliklerini titizlikle tespit etmiş olduğu 2015-2016 çalışma programını kamuoyuna sunacağız. Seçildiğimde de söyledim, şahane yönetim kurulu ile birlikte çalışıyorum. Şahane bir program da ortaya çıkaracağımıza inanıyorum. Başta bu değerli raporu hazırlayan Dünya Bankası uzmanlarına ve beni dinlediğiniz için tüm katılımcılara teşekkür ediyorum.