Binalar Sektörü Mevcut Durum Değerlendirmesi Raporu



Benzer belgeler
ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

TÜRKĠYE DE ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ

Bina Sektörü. Teknik Uzmanlar Dr. Özge Yılmaz Emre Yöntem ve Duygu Başoğlu

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

TEKNİK ELEMANLARA YÖNELİK BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ SEMİNERİ

SANAYİDE VE KOBİ LERDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTIRILMASI PROJESİ HAZIRLIK ÇALIŞTAYI. Dr. Mehmet DUYAR

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MEVZUATI KAPSAM TEMİZ ÜRETİM İLE BAĞLANTISI NOTLAR VE AÇIKLAMALAR ENERJİ VERİMLİLİĞİ KANUNU

ENERJİ KANUNU. İ.Yenal CEYLAN Makina Mühendisi. Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü

ARTIK VERİMLİLİK DE GÜVENLİK KADAR ÖNEMLİ!

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı

TEMİZ ENERJİ GÜNLERİ. Binalarda Enerji Verimliliği

Enerji Sektörüne Genel Bakış. Niçin Enerji Verimliliği. Gelişim ve Potansiyel. Zorunlu Uygulamalar. Destekler

ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE DURUM

Okullardaki Elektrik Sistemlerinde Enerji Verimliliği Sağlamanın Yolları

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

ISI SU SES YANGIN YALITIMI ÜRETİCİLERİ, SATICI VE UYGULAYICILARI

ULUSAL ENERJİ VERİMLİLİĞİ EYLEM PLANI (Bina Sektörüne Yönelik Eylemler)

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

Enerji Verimliliği : Tanımlar ve Kavramlar

Sanayi Bakanlığınca hazırlanan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi 7 Aralık 2010 tarihinde YPK kararıyla onaylanmıştır.

Şirketin kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği evreler ve yurtdışı ve yurtiçinde gerçekleştirilen yatırımlar

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ULUSAL BİLDİRİMLERİNİN HAZIRLANMASI PROJESİ 6. ULUSAL BİLDİRİM ENERJİ BÖLÜMÜ

BEP-TR YAZILIMI İLE KONUTLARDA ENERJİ KİMLİK BELGESİ UYGULAMASI VE AYDINLATMAYA YÖNELİK TÜKETİLEN ENERJİNİN TASARRUF POTANSİYELİNİN BELİRLENMESİ

TÜRKİYEDEKİ ENERJİ VERİMLİLİĞİ MEVZUATI. Ekim İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Fen İşleri Daire Başkanlığı. Şehir Aydınlatma ve Enerji Müdürlüğü

TTGV Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Destekleri

ENERJİ VERİMLİLİĞİ KANUNU KAPSAMINDA BAYINDIRLIK VE İSKÂN BAKANLIĞI TARAFINDAN YAYINLANAN YÖNETMELİKLER

İSTİHDAMA KATKISI. Tülin Keskin TMMOBMakine Mühendisleri Odası

Tablo No Yürürlükteki AB mevzuatı Taslak Türk mevzuatı Kapsam Sorumlu kurum Yayım tarihi /55/AT ve 2004/67/AT sayılı Direktifler

ENERJİ VERİMLİLİĞİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT

Binaların Enerji Etkinliğinin Teşviki Erzurum İlinde Uygulama Projesi

BAYINDIRLIK VE ĠSKAN BAKANLIĞI VE ENERJĠ VERĠMLĠLĠĞĠ. Sefer AKKAYA. Genel Müdür Yapı ĠĢleri Genel Müdürlüğü

SANAYİDE & KOBİLERDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTIRILMASI PROJESİ HAZIRLIK ÇALIŞTAYI

BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÖN ETÜDÜ

Binalarda Enerji Verimliliği Konusundaki Yönetmelikler (BEP) ve BEP Yönetmeliği Kapsamında Yetkilendirme ve Denetleme

Karbon Piyasasına Hazırlık Teklifi Market Readiness Proposal (MRP)

Minamata Sözleşmesi Türkiye de Ön Değerlendirme Projesi. Bursev DOĞAN ARTUKOĞLU Ankara

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MEVZUATI VE KOJENERASYONUN YERİ

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme

2001 yılında Marakeş te gerçekleştirilen 7.Taraflar Konferansında (COP.7),

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı ve Enerji Verimliliğinin Arttırılması Projesi

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

MLİLİĞİİĞİ Bina Enerji Kimlik Belgesi- EKB

TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİYET EDİLEN ULUSAL OLARAK BELİRLENMİŞ KATKI

KONUTLARDA VE SANAYİDE ISI YALITIMI İLE ENERJİ TASARRUFU - SU YALITIMI EĞİTİMİ VE GAP ÇALIŞTAYI

BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTIRILMASINDAKİ MEVCUT DAR BOĞAZLAR

TTGV ÇEVRE PROJE FAALİYETLERİ VE İŞBİRLİĞİ AĞLARI OLUŞTURULMASI PROJESİ

En Ucuz Enerji, Tasarruf Edilen Ve Verimli Kullanılan Enerjidir.

Proje Faaliyetleri ve Beklenen Çıktılar

MLİLİĞİİĞİ ISI YALITIMI-ENERJ

KAMU BİNALARINDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ ETÜDLERİ YAPILMASI EKB ÇIKARTILMASI (OCAK 2015)

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

ENERJİ VERİMLİLİĞİ POLİTİKALARIMIZ & UYGULAMALARIMIZ

BĠREYLER VE ENERJĠ TÜKETĠMĠ

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

Enerji ve İklim Haritası

SERA GAZI SALIMLARININ DEĞERLEND

Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler

Enerji Verimliliği ve Enerji Kimlik Belgesi (EKB)

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNDE ÖNCÜLERİN EĞİTİMİ -II

EKB- ENERJİ KİMLİK BELGESİ ALMA ZORUNLULUĞU HAKKINDA BİLGİLENDİRME

GAP BÖLGESİ NDE TARIM VE TARIMA DAYALI SANAYİDE ENTEGRE KAYNAK VERİMLİLİĞİ PROJESİ

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

TÜRKİYE DE KOBİLERDE ENERJİ VERİMLİLİĞİ PROJESİ

ENERJİ. KÜTAHYA

Tesisatlarda Enerji Verimliliği & Isı Yalıtımı

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz

Dünyada Enerji Görünümü

ENERJİDE SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. Özgür Gürbüz 20. Pratisyen Hekimlik Kongresi 4 Kasım 2016-Antalya

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Enerji Kimlik Belgesi düzenlenmesi hususunda yetkilendirilmiş bir kuruluş olan OLUŞUM PROJE, yeni ve mevcut

Mehmet ÇAĞLAR Genel Müdür Yardımcısı Tel:

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü. ENOFİS 05 Şubat 2009

ENVER Projesi Birimizin israfı hepimize yüktür

SANAYİDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNE YÖNELİK DESTEKLER

Temiz Üretim Süreçlerine Geçişte Hibe Programlarının KOBİ lere Katkısı. Ertuğrul Ayrancı Doğu Marmara Kalkınma Ajansı

ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE FIRSATLAR

ENERJİ VERİMLİLİĞİ İMRAN KILIÇ DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FEN FAKÜLTESİ FİZİK BÖLÜMÜ

Enerji Verimliliği Çalışmalarında Aydınlatmanın Yeri

BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ. Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler

Enerji Verimliliği ve İklim Değişikliği

Daha Yaşanabilir, Sağlıklı, Sürdürülebilir Kentler için Binalarda Enerji Verimliliği. Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü

ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ

Enerji Verimliliğinde Finans ve İnşaat Sektörü İşbirliği

Dünyada Enerji Görünümü

Dr. Aslı Sezer Özçelik, Bileşen 1 Teknik Lideri 30 Ocak 2018, Bilkent Hotel- Ankara

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MEVZUATINDA ODAMIZIN YERİ VE GÖREVLERİ

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

TTMD 2013 ÇALIŞTAYI. Naci Şahin İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı

ÜNİVERSİTEMİZDE YÜRÜTÜLEN TS EN ISO 50001:2011 (ENERJİ YÖNETİM SİSTEMİ) ÇALIŞMALARI KAPSAMINDA SIKÇA SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

ENERJİ VERİMLİLİĞİ. Etüt Çalışmaları ve Yasal Durum. Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü

Transkript:

Binalar Sektörü Mevcut Durum Değerlendirmesi Raporu (2. Taslak Web, Ağustos 2010) Hazırlayan: Tülin Keskin

İÇİNDEKİLER YÖNETİCİ ÖZETİ... 1 1. GİRİŞ... 4 2. Sektörün Kısa Tanıtımı... 6 2.1. Binalar ve Emisyonlar... 6 2.2. Türkiye de Bina Stokunun Yapısı... 7 2.3. Binalar Sektörünün Enerji Tüketimi ve Enerji Verimliliği... 10 3. Mevcut Durum... 19 3.1.Politikalar... 19 3.2. Yasal Düzenlemeler... 21 3.3. Kurumsal Yapılanma... 26 3.4. Finansman ve Ekonomik Araçlar... 27 3.5. Eylemler/Projeler... 28 3.6. Bilimsel ve Teknolojik Ar Ge... 29 3.7. Bilgi Sistemleri, İzleme/Raporlama... 30 3.8. Eğitim/Kapasite Geliştirme... 30 4. SONUÇ VE ÖNERİLER... 32 KAYNAKLAR... 36 EKLER... 37 EK 1 BİNALAR SEKTÖRÜ PAYDAŞ ANALİZİ... 38 EK 2: BİNALAR SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ ÇALIŞTAYLARI KATILIMCI LİSTESİ... 55 EK 3: BİNALAR SEKTÖRÜ MEVCUT DURUM DEĞERLENDİRMESİ KATILIMCI SÜREÇ VE ÇIKTILARI... 60 EK 4: BİNALAR SEKTÖRÜ KAYNAK LİSTESİ... 68 EK 5: AVRUPA BİRLİĞİ NDE BİNALAR SEKTÖRÜNE YÖNELİK POLİTİKALAR... 73 Ağustos 2010 i

TABLOLAR Tablo 1: Bina Sayısının Gelişmesi... 8 Tablo 2: Elektrikli Ev Cihazları Üretimi, İthalatı ve İç Pazara Satışı. 15 Tablo 3: AB Nihai Enerji Tüketim Sektörlerinde Tahmin Edilen Enerji Tasarruf Potansiyelleri ve Oranları. 73 ŞEKİLLER Şekil 1: AB de Sektörlere Göre Enerji Tüketimi 6 Şekil 2: Sektörlere Göre CO₂ Emisyonu (1000 ton) 7 Şekil 3: Kullanım Amacına Göre Bina Tiplerinin Bina Stoku İçindeki Oranı.. 8 Şekil 4: Bina Alt Sektörlerine göre Yeni Yapılardaki Eğilim 9 Şekil 5: Bina Sayıları ve Alanlarına Göre Binalar Sektörü Gelişimi 9 Şekil 6: Nihai Enerji Tüketiminin Sektörel Dağılımı, 2008..10 Şekil 7: Enerji Türlerine Göre Binalar Sektörü Enerji Tüketimi 2008. 11 Şekil 8: Konutlarda Elektrik Tüketiminin Dağılımı 13 Şekil 9: AB nin 15 Ülkesinde Binalarda Enerji Tüketim İndeksinin Isıtmada ve Elektrikli Ev Aletlerinde Gösterdiği Azalma Eğilimi.. 14 Şekil 10: Enerji Talebinin Aylar Bazında Dağılımı. 16 Şekil 11: Konut Enerji Tüketimleri ve Fiyatları.. 17 Ağustos 2010 ii

KISALTMALAR AB AR GE AVM BESD BEP BİB BMİDÇS BOTAŞ ÇEDBİK DB EBYM EİE ETKB EVD GEF GSMH MSAD IPCC İZODER kep MMO ÖTV ppp Avrupa Birliği Araştırma Geliştirme Alışveriş Merkezi Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği Bayındırlık İskân Bakanlığı Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği Dünya Bankası Enerji Bilgi Yönetim Merkezi Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji Verimliliği Danışmanlık Şirketi Küresel Çevre Fonu Gayri Safi Milli Hâsıla İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli Isı Su ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği Kilogram eşdeğer petrol Makina Mühendisleri Odası Özel Tüketim Vergisi Satına Alma Gücü Ağustos 2010 iii

PV TBB TEP TOKİ TTMD VAP Fotovoltaik pil Türkiye Belediyeler Birliği Ton Eşdeğer Petrol Toplu Konut İdaresi Başkanlığı Türk Tesisat Mühendisleri Derneği Verimlilik Artırıcı Proje Ağustos 2010 iv

YÖNETİCİ ÖZETİ Binalar, ekonomi sektöründeki en uzun ömürlü ve önemli boyutta enerji tüketen ürünler olması ve çok geniş ürün ve hizmet aralığını kapsaması nedeniyle enerji verimliliğinin artırılması ve iklim değişikliğine yönelik politika ve programlarda öncelikli çalışma alanı olarak değerlendirilmektedir. AB ve tüm gelişmiş ülkelerde iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik eylemlerin başında binalarda enerji verimliliğinin arttırılması gelmektedir. Ülkemizde 2007 yılında sektör 34 milyon ton CO₂ emisyonuna sebep olan sektörün enerji tüketimi 2008 de 28,3 milyon TEP den 2020 yılında 47,5 milyon TEP e ulaşacağı tahmin edilmektedir, bu da CO₂ emisyonunun iki misli olacağını göstermektedir. TÜİK in 2000 yılı bina sayımına göre; bina sayısı 1984 yılında 4,3 milyon iken %78 artışla 2000 yılında 7,8 milyona, konut sayısı ise aynı yılın verilerine göre %129 artışla 16,2 milyona ulaşmıştır. 2000 2008 yılları arasında alınan inşaat izinlerine göre konut, ticari ve kamu binalarının alan bakımından %56 oranında artarak 1.524 milyon m ₂ ye ulaşırken, sayı bakımından ise %7 oranında arttığı görülmektedir. Daha geniş kullanım alanlarına doğru talep artışı, binalarda enerji verimliliği önlemlerinin ivedilikle alınması gerektiğini göstermektedir. Türkiye de son 5 yıldır binalar sektöründe en önemli gelişmeler Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı nın toplu konut alanındaki yurt çapındaki yatırımları ve hızla büyüyen perakende sektörünün alışveriş merkezleridir. Yıllık cirosu 200 milyar dolar civarında olan (AVM ler 60 milyar dolar) perakende sektörü sadece satış alanı olarak 17,5 milyon m 2 ye ulaşmıştır. Ülkemizde ısınma amacıyla kömür kullanımı yaklaşık yıllık 14 milyon ton civarındadır. 2009 yılı sonu itibarıyla, doğal gaz arzı sağlanan il sayısı 66 ya ulaşmıştır. 2012 yılından itibaren hemen hemen bütün illerimizde doğal gaz kullanımının başlayacağı göz önüne alındığında; fiyatı uygun olması halinde ısınmada doğal gazın yaygınlaşması beklenebilecektir. 2008 yılı verilerine göre binalar sektöründe doğal gaz tüketimi %26 ile en yüksek paya sahip olmuş, elektrik tüketimi %24, güneş, jeotermal, odun, bitki hayvan artıklarından oluşan yenilenebilir enerji ise %21 olarak tüketimde pay almıştır. Türkiye de kullanılan enerjinin üçte birinden fazlası ısıtma ve soğutma amacıyla harcanmaktadır Binalardaki en önemli önlem binanın ısı kayıplarına karşı, sıcak bölgelerde de ısı kazançlarına karşı güçlendirilmesi; ısı yalıtımıdır. Özellikle 1.derece gün bölgesinde yer alan şehirlerimizde yaz aylarında dış sıcaklıklar 40~45 ºC mertebelerine ulaşmaktadır. Soğutma işlemi ısıtma işlemine kıyasla 3~6 kat daha fazla maliyete sahiptir. Bunun azaltılması için en etkin önlem olan ısı yalıtımı açısından yeni inşa edilecek yada ve büyük ölçüde tadilat yapılacak konut ve ticari binalarda uygulanacak ısı yalıtımı kurallarını düzenleyen TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları standardı Binalarda Isı Yalıtım Yönetmeliği ile 14.06.2000 tarihinden sonra yapılacak tüm yeni binalarda mecburi standart olarak uygulanması Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından sağlanmıştır. Isı yalıtımının uygulanması için ülkemizde etkin bir ısı yalıtım pazarı ve hizmet sektörü bulunmaktadır. TÜİK in 1998 hane halkı enerji tüketim araştırmasına göre mevcut binaların Ağustos 2010 1

%84 ü tek camlı ve yalnızca %16 sı çatı yalıtımına sahiptir. Yine İZODER Algılama Araştırması verilerine göre; tüketicilerin ikamet ettikleri binalara yalıtım uygulaması yaptırması ele alındığında, yalnızca %9 luk bir kesim yalıtım uygulamasına girmiştir. Avrupa nın onda biri kadar kişi başına yalıtım malzemesi tüketimi binalarımızdaki enerji kaybının nedenini daha iyi açıklamaktadır. Mevzuatın olması ısı yalıtımının sağlandığı anlamına gelmemektedir. Mevcut mevzuat gerçek anlamda uygulamasının %20 ler civarında olduğuna dair sektörde genel bir kanı mevcuttur. Türkiye de ısı yalıtımının uygulanmasındaki en önemli sorun bilgi ve eğitim eksikliği (özellikle uygulayıcı olan ara elemanlarda) ve uygulamanın etkin denetimdir Tüketicilerin özellikle konutlara yönelik kalite bilincinin yeterli seviyede olmaması ile yapı denetim kuruluşlarının beklenen denetim standardını yakalayamayan uygulamaları bu sonuçta etkili olmuştur. Ülkemizde 2000 öncesi yapılmış bina stoku sadece geçerli inşaat standartları açısından karşılaştırıldığında bile bugünkü yönetmeliğe göre en az iki misli enerji harcamaktadır. EİE binalardaki enerji verimliliği potansiyelini %35 olarak açıklarken, 2023 yılına kadar 10 milyon konuta ısı yalıtımı ile 2.400 GWh soğutma ve 2,3 milyon TEP yakıt tasarrufu tahmini yapmaktadır. Binalardaki ısı enerji kayıplarını düzenlemek üzere 5 Aralık 2008 de yayınlanan, 5 Aralık 2009 de yürürlüğe giren ve 1 Nisan 2010 da esaslı revizyon gören Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği getirdiği yeni düzenlemelerle binalarda enerji verimliliğinin arttırılması için ciddi bir adım olmuştur. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği ile yeni yapılan binalarda toplam kullanım alanının 2.000 m² den büyük olması halinde merkezi ısıtma sisteminin kullanılması zorunlu hale getirilmiş, merkezi sistem ısıtması olan binaların münferit sisteme geçirilmesi Kat Mülkiyeti Kanunun 42. Maddesi çerçevesinde zorlaştırılmıştır. Türkiye de yılda 4 milyar dolar değerinde elektrikli eşya satılmaktadır. Ülkemiz beyaz eşya üreticileri Avrupa daki ikinci büyük üretici konumundadır. Ülkemiz beyaz eşya piyasasının A ve üzerindeki etiketli cihazlara dönüşümü sağlanmak üzeredir. Yaz sıcaklıklarının son yıllarda artmaya başlaması ile özellikle güney bölgelerde pencere tipi klima satışlarında büyük artış olmuştur. 2006 yılında klima satışı 1,2 milyon adet olmuştur. Bu satışların sadece %25 i A sınıfıdır. A sınıfı klimalar Standart D sınıfı klimalara göre %23 daha az enerji harcamaktadır. Türkiye de Yüksek Planlama Kurulunun 2009 yılı kararı ile yürürlüğe giren Elektrik Enerjisi Piyasası ve Arz Güvenliği Strateji Belgesi 2023 yılı öngörüleri iddialı hedefler vermektedir ve bugünkü üretim yapısının da önemli oranda değişiklik göstereceğine işaret ederken enerji yoğunluğunun hedef belirtilmeden azaltılacağı belirtilmektedir. 2010 Nisan ayında açıklanan Enerji Stratejisi (2010 2014) ile enerji sektöründeki stratejik hedefler ve amaçlar ortaya konmuştur. Bu stratejide enerji verimliliğinin arttırılması için yine enerji yoğunluğunun hedef belirtilmeden azaltılması öngörülmektedir. Ayrıca, Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi (2010 2020) Nisan 2010 tarihinde Yüksek Planlama Kurulunda onaylanmıştır. Ağustos 2010 2

Enerji Verimliliği Kanunun uygulanması ile ilgili ana kuruluş olarak Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü (EİE) görevlendirilmiştir. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği nin uygulanmasından sorumlu kuruluş Bayındırlık ve İskan Bakanlığı dır. Halihazırda binalar sektöründe enerji verimliliğinin teşvik edilmesine yönelik teşvik mekanizmaları bulunmamaktadır. Mevcut bina stokuna yönelik yalıtım uygulamasını özendirmek ve yaygınlaştırmak amacıyla, teşvik ve yaptırım unsurlarını içerecek mevzuat altyapısının oluşturulmasından bilgi ve bilinç düzeyinin geliştirilmesine kadar çok yönlü eylemleri içine alacak bir hareketin başlatılması gerekmektedir. Ağustos 2010 3

1. GİRİŞ Bu rapor, Çevre ve Orman Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ortaklığında yürütülen Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi ne yönelik önceliklerin belirlenmesi için, 2010 yılı ilk yarısı itibariyle iklim değişikliği ile mücadele bağlamında sera gazlarının azaltılmasına ilişkin mevcut politikalar, bunların uygulama araçları ve tamamlanmış ya da devam eden uygulamalar çerçevesinde olumlu gelişmeleri, varsa iyileştirilmesi, geliştirilmesi gereken yönleri, devam eden faaliyetleri bir stok sayımı yaklaşımıyla saptayarak mevcut durumu değerlendirmektedir. Projenin yürütücü kuruluşu Çevre ve Orman Bakanlığı, uygulayıcı kuruluşu ise Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı dır. Dokuzuncu Kalkınma Planı nda ülkemiz şartları çerçevesinde ilgili tarafların katılımıyla sera gazı azaltımı politika ve tedbirlerini ortaya koyan bir Ulusal Eylem Planı hazırlanarak, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ne ilişkin yükümlülüklerin yerine getirileceği belirtilmiştir. Bu mevcut durum değerlendirmesi, hazırlanacak İklim Değişikliği Eylem Planı nın zeminini oluşturacak ve önceliklerini belirleyecektir. Bu anlamda, değerlendirme kapsamına, sera gazı azaltımına ilişkin mevcut politikalar ve bunların uygulamaları ile konu hakkında halen devam eden çalışmalar alınmıştır. Sera gazı emisyonlarının miktarının hesaplanması İkinci Ulusal Bildirim çalışmaları, iklim değişikliğine uyumla ilgili konular da Türkiye nin İklim Değişikliğine Uyum Kapasitesinin Geliştirilmesi Birleşmiş Milletler Ortak Programı nın Ulusal İklim Değişikliğine Uyum Stratejisi bileşeni kapsamında Türk Hükümeti ve UNDP ortaklığında yürütülen paralel süreçlerde ele alındığından, bu rapor çerçevesinde incelenmemiştir. Türkiye nin Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi, 3 Mayıs 2010 tarihinde Yüksek Planlama Kurulu tarafından onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Eylem Planı nın oluşturulması aşamasında Strateji Belgesi, göz önünde bulundurulacak en önemli çerçeve belgedir. İklim Değişikliği Eylem Planı na yönelik mevcut durum değerlendirmesi çalışmaları sırasında henüz taslak aşamasında olduğundan Strateji den genel çerçeve anlamında yararlanılabilmiştir. Bununla birlikte, Strateji nin aşağıda belirtilen temel ilkeleri değerlendirmelere temel teşkil etmiştir: Türkiye nin iklim değişikliğiyle küresel mücadele kapsamında temel amacı, insanlığın ortak kaygısı olan iklim değişikliğini önlemeye yönelik uluslararası taraflarla işbirliği içerisinde, tarafsız ve bilimsel bulgular ışığında ortak akılla belirlenmiş küresel çabalara, sürdürülebilir kalkınma politikalarına uygun olarak, ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar prensibi ve Türkiye nin özel şartları çerçevesinde katılmaktır. Mevcut Durum Değerlendirilmesi Raporu, sektör uzmanının literatür çalışmalarına, ilgili paydaşlarla yüz yüze görüşmelere ve paydaşlarla yürütülen katılımcı sürece dayanılarak hazırlanmıştır. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında sera gazı azaltımı konusunda alınacak politika ve tedbirleri etkileyebilecek ve bunlardan etkilenebilecek taraflar (paydaşlar), Ek 1 de yer alan paydaş analizi ile belirlenmiş; belirlenen paydaşların sürece aktif katılımları sağlanmaya çalışılmıştır. Çalıştaya davet edilen kurum/kuruluşlar ile katılımcıların listesi Ek 2 dedir. Ağustos 2010 4

12 Mart 2010 ve 13 Nisan 2010 tarihlerinde yapılan çalıştaylara katılan katılımcılar tarafından binalar sektörüne ilişkin olumlu gelişmeler belirlenmiş; var olan politikalar ve uygulamalardaki eksiklikler ve aksaklıklar tespit edilmiş; sürmekte olan projeler ve faaliyetler kayda geçirilmiştir. Katılımcılarca belirlenen eksiklikler ve aksaklıklar ile boşluklar, sektör uzmanı tarafından sektöre özgü bir sorunlar listesi haline getirilmiştir. Daha sonra bu sorunlar, katılımcılar tarafından sorunların iklim değişikliği ile ilgili Türkiye nin taraf olduğu uluslararası yükümlülükleri ile ilişkisi; AB ye uyum süreciyle ilişkisi; Türkiye nin Dokuzuncu Kalkınma Planı nda benimsenen gelişme eksenleriyle ilişkisi; ulusal mevzuattaki yükümlülüklerle ilişkisi; çevresel etkileri ve dışsal maliyetleri 1 ; ve son olarak ülke ekonomisine etkisi olarak belirlenen altı kriter çerçevesinde değerlendirilmiş ve bir öncelik sırasına konmuştur. Katılımcı sürecin detayları, katılımcılar tarafından önceliklendirme kriterlerine verilen ağırlıklar ve çalıştay sonuçlarına göre sorunların öncelik sıralaması, Ek 3 de yer almaktadır. Proje çerçevesinde enerji sektörü içinde ısıtma/soğutma; aydınlatma; elektrikli ev ve ofis aletlerindeki enerji tüketimi ile, nihai enerji tüketimi içinde daima bir baz yük oluşturan ve bu nedenle de emisyonları açısından etkili olan binalar sektörünün mevcut durumu incelenmiştir. Enerji sektörü birincil enerji tüketim verilerinin, binaları tek bir kategoride, konut ve diğer hizmet binaları olarak, bir arada değerlendirmesi nedeniyle emisyon açısından değerlendirmeler de aynı şekilde binalar sektörü olarak yapılmaktadır. Ancak elektrik tüketimi ile ilgili bilgiler binalar ve diğer sektörlerin değişik segmentleri için mevcut olduğundan elektrik değerlendirmeleri daha detaylı olarak yapılabilmiştir. Raporda ilk olarak binalar sektörü kısaca tanıtılmakta ve sektörün iklim değişikliği üzerindeki etkileri açıklanmaktadır. Ardından, raporun asıl amacı olan mevcut durum değerlendirmesi yer almaktadır. Bu kapsamda binalar sektörüne ilişkin olarak sırasıyla temel politikalar, yasal düzenlemeler, kurumsal yapı, finansman kaynakları, ekonomik araçlar, fiziki yatırım projeleri, bilgi sistemleri ile izleme/raporlama sistemleri, bilimsel ve teknolojik Ar Ge ve son olarak eğitim ve kapasite geliştirme konuları ele alınmaktadır. Anılan her alt başlık altında Türkiye de binalar sektöründe mevcut durumun sera gazı emisyonu kontrolü ve azaltım politikalarını uygulamak için yeterli olup olmadığı, bu çerçevede sektördeki olumlu gelişmeler, eksiklikler, geliştirilmesi, iyileştirilmesi veya değiştirilmesi gereken konular ortaya konmaktadır. 1 Bir malın üretiminin ve tüketiminin o malın satıcıları ve alıcıları dışındaki üçüncü kişilere bir maliyet yüklemesine dışsal maliyet denir. Örneğin bir çimento üreticisinin çevrede yarattığı kirlilik sonucu, o çevrede yaşayan insanların sağlık sorunları yaşamaları ve bunlar için ödedikleri maliyetler, dışsal maliyetlerdir. Ağustos 2010 5

2. SEKTÖRÜN KISA TANITIMI Binalar, ekonomi sektöründeki en uzun ömürlü ve önemli boyutta enerji tüketen ürünler olması ve çok geniş ürün ve hizmet aralığını kapsaması nedeniyle enerji verimliliğinin artırılması ve iklim değişikliğine yönelik politika ve programlarda öncelikli çalışma alanı olarak değerlendirilmektedir. AB ve tüm gelişmiş ülkelerde iklim değişikliği etkilerinin azaltılması ile ilgili eylemlerin başında binalarda enerji verimliliğinin arttırılması gelmektedir. Şekil 1: AB de Sektörlere Göre Enerji Tüketimi 2 Kyoto yükümlülükleri dolayısıyla 2020 yılına kadar sera gazı emisyonlarını %20 oranında azaltmayı ve yenilenebilir enerji payını %20 lere çıkarmayı hedefleyen AB ülkelerinde de, konut ve hizmetler, 2007 yılındaki toplam enerji tüketiminde yaklaşık %37 ile en yüksek paya sahiptir. Maliyet etkin tasarruf önlemlerinin uygulanması ile 2020 yılına kadar konutlardan %27, ticari binalardan ise %30 oranında tasarruf potansiyelinin geri kazanılması yönünde politikalar geliştirilmekte ve uygulanmaktadır. 2.1. Binalar ve Emisyonlar Türkiye nin seragazı emisyonları önemli oranda artmaktadır. 1990 yılında 170 milyon ton CO 2 eşdeğeri seragazı emisyonu, 2008 yılında 366,5 milyon ton CO 2 e (arazi kullanımı, arazi kullanım değişikliği ve ormancılık etkisi hariç) yükselmiştir. Kişi başına düşen sera gazı emisyonu halen düşük olmasına rağmen (5,5 kg CO 2 /kişi), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi nin (UNFCCC) EK I ülkeleri arasında, Türkiye toplam sera gazı emisyonu artış oranı en yüksek olan ülkedir. CO₂ eşdeğeri olarak 2008 yılı toplam seragazı emisyonu 1990 yılına göre %96 artış göstermiştir. 2Eurostat Pocket Books Energy, transport and environment indicators, 2009 Editions Ağustos 2010 6

Şekil 2: Sektörlere Göre CO₂ Emisyonu (1000 ton) 2008 yılı Sera Gazı Ulusal Envanterine göre; ulusal CO 2 emisyonunun (270 milyon ton) %16 sı ve enerji sektörünün %18 i konut sektöründen (48 milyon ton) kaynaklanmaktadır. Mevcut Durum (BAU) Senaryosuna göre; binalar sektörünün 28,3 milyon TEP olan enerji tüketiminin 2020 yılına kadar 47,5 milyon TEP e ulaşacağı tahmin edilmektedir, bu da CO 2 emisyonunun iki misli olacağını göstermektedir. Diğer yandan binalar sektörü, maliyet etkin emisyon ve enerji tasarrufu potansiyeli açısından önemli olanaklar sunmaktadır. UNFCCC e sunulan ilk Ulusal Bildirim de Hükümet, emisyonların azaltımında enerji verimliliğine yatırımın, yenilenebilir enerji kullanımından daha maliyet etkin olduğunu belirtmiştir. 2.2. Türkiye de Bina Stokunun Yapısı Türkiye nüfusu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) istatistiklerine göre 1990 da 56.5 milyondan, 2009 sonunda (bir önceki yıla göre yıllık binde 14,5 yıllık nüfus artış hızı ile) 72.5 milyon kişiye ulaşmıştır. Şehir nüfusu ise 1990 da %52,9 dan 2009 sonunda %75,5 e yükselmiştir. Nüfus artışı ve hızlı şehirleşme özellikle büyük şehirlerde konut ihtiyacını arttırmaktadır. TÜİK in 2000 yılı bina sayımına göre, bina sayısı 1984 yılında 4,3 milyon iken, %78 artışla 2000 yılında 7,8 milyona, konut sayısı ise aynı yılın verilerine göre %129 artışla 16,2 milyona ulaşmıştır. 2000 yılı bina sayımına göre, konut, ticari ve kamu binalarının alanı 913 milyon m 2 ye karşılık gelmekte olup, bunun yaklaşık 400 milyon m 2 sinin ısıtıldığı tahmin edilmektedir. 2000 ile 2008 yılları arasında 550.000 bina inşaat izni ve 470.000 bina oturma izni almış, böylece kayıt dışı veya yasa dışı binalar hariç olmak üzere bina stoku 8,6 milyona ulaşmıştır. Ağustos 2010 7

Tablo 1: Bina Sayısının Gelişmesi 2000 Bina Sayımı 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Toplam bina sayısı 7.838. 675 7.917. 824 7.995. 254 8.042. 496 8.096. 339 8.171. 834 8.286. 088 8.400. 292 8.506. 948 8.602. 141 Konut olarak kullanıl an binalar 6.735. 813 6.806. 105 6.874. 619 6.915. 403 6.961. 390 7.026. 676 7.126. 133 7.225. 955 7.317. 888 7.400. 265 Kaynak: TÜİK Şekil 3 te konut ve konutla birlikte yer alan hizmet binalarının diğer bina tiplerine oranla önemli bir ağırlığa sahip olduğu görülmektedir. Konu ve Ticari hizmet birlikte binalar 11% Ticari 6% Eğitim 1% Endüstriyel 2% Diğer amaçlı binalar 5% Konut 75% Şekil 3: Kullanım Amacına Göre Bina Tiplerinin Bina Stoku İçindeki Oranı Kaynak: TÜİK, 2000 Bina Sayımı Şekil 4 te, 2002 2007 yılları arasında konut inşaatında hafif bir düşüş olduğu, fakat hastane ve okul gibi kamu binaları ve ticari binalarda artış olduğu görülmektedir. Ağustos 2010 8

Spor Merkezleri 160000 140000 120000 100000 80000 60000 40000 20000 0 Hastane ve Sağlık Birim Binaları Okul, Üniversite vb Binalar Endüstriyel Binalar Toptan ve Parakende Satış Binaları Ofisler Otel ve Benzeri KONUT DIŞI BİNALAR Sayı Alan(*1000 M2) Sayı Alan(*1000 M2) Sayı Alan(*1000 M2) Sayı Alan(*1000 M2) Sayı Alan(*1000 M2) KONUTLAR 2002 2003 2004 2006 2007 Şekil 4: Bina Alt Sektörlerine göre Yeni Yapılardaki Eğilim Kaynak: TÜİK Şekil 5 te, 2000 2008 yılları arasında alınan inşaat izinlerine göre konut, ticari ve kamu binalarının alan bakımından %56 oranında artarak 1.524 milyon m 2 ye ulaştığı, sayısal olarak ise %7 oranında arttığı görülmektedir. Daha geniş kullanım alanına doğru talep artışı, binalarda enerji verimliliği önlemlerinin ivedilikle alınması gerektiğini göstermektedir. 8.60 8.40 8.20 8.00 7.80 7.60 7.40 7.20 1,524 1,427 1,313 1,198 1,100 913 964 997 1,038 7.70 7.77 7.81 7.86 7.93 8.04 8.16 8.26 8.35 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 1,800 1,600 1,400 1,200 1,000 800 600 400 200 0 No Bina of Sayısı Buildings (milyon) (mn) Area Bina (mn alanı sqm) (milyon m 2 ) Şekil 5: Bina Sayıları ve Alanlarına Göre Binalar Sektörü Gelişimi Kaynak: TÜİK Ağustos 2010 9

Türkiye de son 5 yıldır binalar sektöründe en önemli gelişmeler; Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) nin yurt çapında toplu konut alanındaki yatırımları ve hızla büyüyen perakende sektörünün alışveriş merkezleri (AVM ler)dir. Kentlerde görülen konut açığı talebini ulusal seviyede karşılamak üzere TOKİ tarafından özellikle düşük gelirli kişilere yönelik konutlar inşa edilmiştir. TOKİ nin faaliyet raporuna göre 2003 2009 yılları arasında 81 ilde 341.796 sı 80 m 2 den daha düşük sosyal konutlar olmak üzere 394.804 konut inşa edilmiştir. Yıllık cirosu 200 milyar ABD Doları (60 milyar ABD Doları AVM lerden olmak üzere) civarında olan perakende sektörü sadece satış alanı olarak 17,5 milyon m 2 ye ulaşmıştır. 3 Son birkaç yıldır %20 25 büyüyen bu sektör, özellikle soğutma ve aydınlatma yükleri ile enerji tüketimi açısından dikkat çeker hale gelmiş olup, yaz aylarında pik yük talebini etkilemektedir. 2.3. Binalar Sektörünün Enerji Tüketimi ve Enerji Verimliliği 2008 yılında ülkemizin toplam birincil enerji tüketimi yaklaşık 108 milyon ton eşdeğeri petrol (TEP), üretimi ise 29 milyon TEP olarak gerçekleşmiştir. Küresel ölçekte yaşanan ekonomik krizin etkisi nedeniyle sanayi sektörü enerji tüketimi daha önceki yıllara göre azalma göstermiş, konut ve hizmetler sektörü enerji tüketimi artarak 28,3 milyon TEP ile nihai enerji tüketiminde %36 ile en yüksek paya sahip olmuştur (Şekil 6). Tarım 7% Enerji Dışı 5% Sanayi Tüketimi 32% Konut ve Hizmetler 36% Ulaştırma 20% Şekil 6: Nihai Enerji Tüketiminin Sektörel Dağılımı, 2008 Kaynak: ETKB 2008 Yılı Genel Enerji Dengesi Tablosu 3 Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği (AMPD) Ağustos 2010 10

Ülkemizde nüfus artışı ve göç nedeniyle konut ihtiyacının plansız şekilde karşılanmasını esas alan bir yapılaşma politikası izlenmiştir. Bina üretimleri ilk yatırım maliyetlerinin düşük olması yaklaşımı ile yapılmış, binaların kullanım ömürleri boyunca enerji ve bakım maliyetleri dikkate alınmamıştır. Bu nedenle ısıtma ve soğutma amaçlı enerji giderleri, ticari binaların ve kamu kurumlarının işletme giderlerinde ve ailelerin bütçesinde her geçen gün artan enerji fiyatları ile bir yük oluşturmaktadır. Binalar sektöründe güneş, jeotermal, odun, bitki ve hayvan artıklarından oluşan yenilenebilir enerji, tüketimde %21 pay almaktadır. Geleneksel olarak daha çok kırsal kesimde ısınma amacıyla kullanılan bitki hayvan artıkları yavaş yavaş yerini doğal gaz ve kömüre bırakmaktadır. Binalar sektöründe ısınma yakıtlar ile sağlanırken, elektrik, soğutma ve elektrikli cihazlarda, aydınlatma ve diğer hizmetlerde kullanılmaktadır. Elektrik tüketimi %24 ile doğal gazdan (%26) sonra en yüksek paya sahiptir (Şekil 7). Jeo Isı ve Diğer Isı 3% Güneş 1% Elektrik 24% Odun 13% Petrol 6% Hay.ve Bit.Art. 4% D.Gaz 26% T.Köm. 15% Linyit 8% Şekil 7: Enerji Türlerine Göre Binalar Sektörü Enerji Tüketimi 2008 Kaynak: ETKB 2008 yılı Genel Enerji Dengesi Tablosu Isıtma Soğutma Sistemleri Türkiye nin yaygın ısıtma sistemi sobanın ağırlıklı olduğu bireysel ısıtma sistemleridir. Bu ısıtma verimsiz bir ısıtmadır. Ayrıca soba ve küçük kazanların enerji verimliliği konusunda kapsamlı bir araştırma olmamakla birlikte piyasada, alım gücü düşük halkın satın aldığı enerji verimliliği çok düşük ürünler bulunmaktadır. Son yıllarda doğal gazın yaygınlaşması ile merkezi siteme göre kayıpları daha yüksek olan kombi sistemi bir çok evin ısıtılmasında kullanılmaktadır. Ülkemizde ısınma amacıyla kömür kullanımı yaklaşık 14 milyon ton civarındadır. İlk olarak 1989 yılından başlayan ve günümüze kadar hızla artan ithal kömür kullanımı ve son yıllarda kullanım ve yayılım alanı artan doğal gaz nedeniyle, ısınma sektöründeki linyitin payı gerilemiştir. 2009 yılı sonu itibariyle, doğal gaz sağlanan il sayısı 66 ya ulaşmıştır. 2008 yılı verilerine göre konut ve hizmet sektöründe doğal gaz kullanımı %26 (7,9 milyar Sm 3 ) olmuştur. 2012 yılından itibaren hemen hemen bütün illerimizde doğal gaz kullanımının başlayacağı göz önüne alındığında; fiyatı uygun olması halinde ısınmada doğal gazın yaygınlaşması beklenebilir. Ağustos 2010 11

Binalar sektöründe tüketilen yüksek orandaki enerji talebinde Türkiye nin iklim şartları etkilidir. Yaz aylarında iklim sıcak ve kuru, kış aylarında ise nemli ve yağışlıdır. Bununla birlikte iç bölgelerde, iklim şartları nedeniyle yaklaşık altı ay süresince ısıtma ihtiyacı ve güney bölgelerinde ağırlıklı olmak üzere yaz aylarında soğutma ihtiyacı olmaktadır. Bu nedenle binalardaki en önemli önlem binanın ısı kayıplarına karşı, sıcak bölgelerde de ısı kazançlarına karşı güçlendirilmesi; yani ısı yalıtımıdır. Isı yalıtımı en genel anlamı ile sıcak ortamlarda ısı kaybını, soğuk ortamlarda ısı kazancını önleyen direnç olarak tanımlanabilir. Dünya literatüründe ısı iletkenlik katsayısı 0,065W/mK nin altında olan malzemeler ısı yalıtım malzemesi, ısı iletkenlik katsayısı bu değer üzerinde kalan malzemeler ise yapı malzemesi olarak kabul edilmektedirler. Isı yalıtımı ile ısıtma tesisatı ilk yatırım ve işletme maliyetleri düşürülürken yazın soğutma giderleri de azalmaktadır. Özellikle 1. derece gün bölgesinde yer alan şehirlerimizde yaz aylarında dış sıcaklıklar 40~45 ºC mertebelerine ulaşmaktadır. Soğutma işlemi ısıtma işlemine kıyasla 3~6 kat daha fazla maliyete sahiptir. Isı yalıtımının uygulanması için ülkemizde etkin bir ısı yalıtım pazarı ve hizmet sektörü bulunmaktadır. 2009 yılı itibarı ile yalıtım malzemeleri üretim, satış ve uygulama sektörünün 225 üretici, 62 ithalatçı, 1.100 ü aşkın satıcı uygulamacı firmayla (belirli bir cironun üzerinde kurumsallaşmış firmalar) 3,0 milyar ABD Doları nın üzerinde iç pazar hacmine ulaştığı görülmektedir. Sektörde yalıtım malzemesi olarak ithalat ve ihracat oldukça düşük boyutta olup, hammadde, yardımcı madde ve katkı maddelerinin önemli bir bölümü (yaklaşık %60 ı) yurtdışından ithal edilmektedir. TÜİK in 1998 hane halkı enerji tüketim araştırmasına göre, mevcut binaların %84 ü tek camlıdır ve yalnızca %16 sı çatı yalıtımına sahiptir. İZODER Algılama Araştırması verilerine göre ise, tüketicilerin ikamet ettikleri binalara yalıtım uygulaması yaptırması ele alındığında, yalnızca %9 luk bir kesim yalıtım uygulamasına girmiştir. Uygulama yaptıranlar yüksek sosyo ekonomik statüde bulunmaktadır ve çoğunlukla Marmara Bölgesi nde yaşamaktadır. Yalıtım sektörünün Marmara Bölgesi nde yoğunlaşmış olması bunun bir kanıtıdır. Evine yalıtım uygulaması yaptırmış %9 luk kesimin en fazla tercih ettiği yalıtım uygulaması %82,1 ile ısı yalıtımı olmuştur 4. Avrupa da, bizde 10 cm civarında olan çatı yalıtımında, bazı soğuk ülkelerde 45 cm e varan kalınlıklar uygulanmaktadır. AB ülkelerinde çift cam kullanımı en az %50 oranındadır (örneğin, Finlandiya ve İsveç te %100, Danimarka ve İrlanda da %80 dir.). Amerika da kişi başına yalıtım malzemesi miktarı 1 m 3 /kişi iken, Avrupa da 0,6 ve Türkiye de 0,06 m 3 /kişidir. Avrupa ya göre 10 kat daha az bir yalıtım malzemesi tüketimi binalarımızdaki enerji kaybının nedenini daha iyi açıklamaktadır. Ayrıca diğer bir gerçek de hızlı kentleşme süreci içerisinde yeni yerleşim alanlarının büyük bir kısmı ruhsatsız ve enerji verimliliği standartlarına uygun olmadan inşa edilmiş olmasıdır. Ülkemizde 2000 yılı öncesi yapılmış bina stoku sadece geçerli inşaat standartları açısından karşılaştırıldığında bile bugünkü mevzuata göre en az iki misli enerji harcamaktadır. Elektrik 4 İzoder Yalıtım Sektörü,Envanter Araştırması, Mayıs 2009 Ağustos 2010 12

İşleri Etüt İdaresi (EİE) binalardaki enerji verimliliği potansiyelini %35 olarak açıklarken, 2023 yılına kadar 10 milyon konuta yapılacak ısı yalıtımı ile soğutma için 2400 GWh elektrik enerjisi ve ısınma için 2,3 milyon TEP yakıt tasarrufu sağlanabileceğini tahmin etmektedir. 5 Elektrikli Ev Aletleri Ülkemizin konutlarda elektrik enerjisi tüketim yapısı, konuttan konuta, ailenin geçim seviyesi ve cihaz altyapısına göre büyük değişiklikler göstermekle birlikte Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği nin verilerine göre; evlerde kullanılan elektriğin %85 i elektrikli ve elektronik eşyalar tarafından tüketilmektedir ve ev içi elektrik tüketimdeki en yüksek pay %32 ile buzdolaplarına aittir. Diğer 26% Buzdolabı 32% Aydınlatma 12% TV 7% Isıtıcı 9% Bulaşık Kurutucu Makinası 3% 3% Çamaşır Makinası 8% Şekil 8: Konutlarda Elektrik Tüketiminin Dağılımı Kaynak: TBESD Avrupa çapında yapılan çalışmalar sonucunda elektrikli ev cihazlarının enerji tüketiminde ciddi düşüşler gerçekleştirilmiştir. Bugünün en iyi buzdolabı 1990 yılına göre %75, çamaşır makinesi 1985 lerde çıkan modellere göre enerjide %44 ve suda %62 tasarruf sağlamaktadır. Aynı şekilde bulaşık makinesi 60 0 C çevrimde 1980 yılında 2 kwh harcarken 2004 te tüketim 1 kwh a ve su tüketimi üçte bire düşmüştür. AB tarafından yapılan bir başka çalışmada tespit edildiğine göre, bu gelişmelerin sonucunda, 2000 yılında 7 değişik ev aletinin tükettiği elektrik enerjisi miktarı 250 TWh olmuştur ve bu 1990 yılı değerinin 30 TWh altındadır. 5 EİE, TÜRKİYE DE ENERJİ VERİMLİLİĞİ, Durum ve Gelecek Planlaması, Kasım 2009 Ağustos 2010 13

toplam Isınma Büyük Elektrikli Cihazlar Şekil 9: AB nin 15 Ülkesinde Binalarda Enerji Tüketim İndeksinin Isıtmada ve Elektrikli Ev Aletlerinde Gösterdiği Azalma Eğilimi Elektrikli ev aletlerinin etiketlenmesine ilişkin mevzuatlara ilaveten, 9 Temmuz 2005 tarih ve 2005/32/EC sayılı Enerji Kullanan Ürünlerin Çevreye Duyarlı Tasarımı Direktifi ile taşıt araçları dışında enerji ile çalışan ürünlerin tasarım aşamasından bertaraf aşamasına kadar kullanılan malzemelerin geri dönüşümü, enerji verimliliği, kullanım sırasında çevreye yaydıkları CO₂ ve diğer sera gazı emisyonları gibi her türlü çevresel koşulların dikkate alınması yaklaşımı getirilmiştir. Ancak 2005/32/EC sayılı Direktifin kapsamının genişletilmesine ihtiyaç duyulması nedeniyle enerji kullanan ürünlere ek olarak enerji ile ilgili ürünler de kapsam dahiline alınmış ve 2009 tarihli AB Resmi Gazetesinde 21 Ekim 2009 tarih ve 2009/125/EC sayılı Enerji ile ilgili Ürünlerin Çevreye Duyarlı Tasarımı ile ilgili Direktif yayımlanmıştır. 2005/32/EC ve sonrasında yayımlanan 2009/125/EC Direktifinin ürün grupları bazında uygulanmasına yönelik olarak şimdiye kadar AB de yayımlanan Uygulama Tedbirleri şunlardır: 17 Aralık 2008 tarih ve 1275/2008 sayılı Komisyon Tüzüğü: Ev ve büro tipi elektrikli ve elektronik cihazların hazır bekleme ve kapalı mod enerji tüketimi 4 Şubat 2009 tarih ve 107/2009 sayılı Komisyon Tüzüğü: Basit set üstü sinyal dönüştürücü üniteler 18 Mart 2009 tarih ve 244/2009 sayılı Komisyon Tüzüğü: Doğrusal olmayan ev tipi lambalar (Tadil: 18 Eylül 2009 tarih ve 8592009 sayılı Komisyon Regülasyonu) 18 Mart 2009 tarih ve 245/2009 sayılı Komisyon Tüzüğü: Entegre balastsız flüoresan lambalar, yüksek yoğunluklu boşalmalı lambalar ve bu lambaları çalıştırabilen balastlar ve aydınlatma armatürleri 6 Nisan 2009 tarih ve 278/2009 sayılı Komisyon Tüzüğü: Harici güç kaynakları Ağustos 2010 14

22 Temmuz 2009 tarih ve 640/2009 sayılı Komisyon Tüzüğü: Elektrik motorları 22 Temmuz 2009 tarih ve 641/2009 sayılı Komisyon Tüzüğü: Sirkülatörler 22 Temmuz 2009 tarih ve 642/2009 sayılı Komisyon Tüzüğü: Televizyonlar 22 Temmuz 2009 tarih ve 643/2009 sayılı Komisyon Tüzüğü: Ev tipi buzdolapları Ayrıca, verimsiz ürünler sınıfında yer alan akkor flamanlı lambalar ile ilgili olarak 18 Mart 2009 tarihinde 2005/32/EC of the European Parliament and of the Council with regard to ecodesign requirements for non directional household lamps adlı düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile bu ürünlerin 1 Eylül 2016 tarihine kadar altı aşamada piyasadan kaldırılmasına ilişkin uygulamanın ilk aşaması 1 Eylül 2009 tarihinde başlatılmıştır. Ülkemizde de 2005/32/EC sayılı Direktifin uyumlaştırma çalışmaları tamamlanmış, ancak 2009/125/EC sayılı direktifin yayımlanmasıyla 2005/32/EC sayılı Direktifi uyumlaştıran yönetmelik Başbakanlıktan geri çekilmiştir. 2010 yılı içinde 2009/125/EC sayılı çerçeve direktif Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından uyumlaştırılarak görüşe açılmış ve nihai hale getirilen yönetmelik Bakanlar Kurulu kararı ile yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir. Ülkemizde de son 10 yılda geliştirilen teknolojilerle, ürünlerin enerji tüketimlerinde %60 a varan iyileşmeler sağlamıştır. Bugün Türk üreticisi; gerek teknoloji, gerek kapasite, gerekse bilgi birikimi olarak en az enerji harcayan ürünleri üretebilir durumdadır. Ülkemiz beyaz eşya üreticileri Avrupa daki ikinci büyük üretici konumundadır ve AB nin elektrikli ev cihazları pazarını yönlendirmektedir. AB nin 92/75/EEC Elektrikli Ev Aletlerinin Enerji ve Diğer Kaynak Tüketimlerinin Etiketleme ve Standart Ürün Bilgileri Yoluyla Gösterilmesi Hakkında 22 Eylül 1992 Tarihli Konsey Direktifi ne ve ilgili tüm mevzuata uyum ülkemizce sağlanmıştır. Tablo 2: Elektrikli Ev Cihazları Üretimi, İthalatı ve İç Pazara Satışı Kaynak: TURKBESD Mart 2010 Bülteni Ağustos 2010 15