M L L Î F O L K L O R



Benzer belgeler
SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL M RAS: TÜRK YE DE NEVRUZ/YEN GÜN

4 yöntemleri bak m ndan folklor alan na girmeyen bu tür yaz lar da de erlendirmemiz

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Fransızca-Hintçe

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

1. A lot of; lots of; plenty of

DE fi M. Do ada her fley de iflime u rar. A açlar de iflir. Hayvanlar de iflir. Eflyalar de iflir.

Kamuran Özlem Sarnıç (Sanatta Yeterlik Tezi)

bab.la Phrases: Personnel Meilleurs Vœux français-turc

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. 27 KASIM 2014 Saat: 11.20

AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition)

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

We realise productions in our workshop while continuing to work on large projects based on site.

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Temel Kaynak 4. Ülkeler


TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

ENGiN GÜNEYSU / enginguneysu@gmail.com. enginguneysu@gmail.com mobile

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

TÜRK YE N N DO U KARADEN Z KIYISINDA MAYIS YED S BAYRAMI*

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Süleyman Demirel Üniv. Tarih -Ortaçağ / (El-Melik El-Mansur Bilimler Enstitüsü Tarih ABD

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi

Cases in the Turkish Language

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Siyasal Bilgiler Fakültesi İstanbul Üniversitesi 1996

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

KİM OLDUĞUMUZ. Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal sağlık, aileleri,

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

DİCLE ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ cilt XV, sayı 2, 2013/2

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

Argumentative Essay Nasıl Yazılır?

SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

My Year Manager is Sınıf Müdürüm. P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

Bilimsel Giriş. Giriş - Başlangıç

Cilt: 2 Sayı: 1 Yıl: 2015 ISSN:

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

OKULUN BULUNDUGU SEMT

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

Tema Sonu De erlendirme. erlendirme. A.3.1, B.3.13, B.3.31, C.3.5 kazan mlar. Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, 11 ders saati EL ELE, HEP B RL KTE

Prof. Haberal dan Uluslararas Bilimsel Etkinlik Rekoru

KADİR HAS ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ ÖĞRENCİLERİNİN BURSLARDAN YARARLANDIRILMALARINA İLİŞKİN BAŞVURU VE KAYIT KABUL YÖNERGESİ

ÖLÜMÜNÜN B R NC YILDÖNÜMÜNDE BAHT YAR VAHAPZADE SEMPOZYUMU

MUSTAFA ASLIER ĠN SANATI VE ÖZGÜN BASKIRESME KATKILARI Gülşah Dokuzlar Canpolat Yüksek Lisans Tezi

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. SIMPLE PAST (to be)

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

MÜDÜR YARDIMCILARI HİZMET İÇİ EĞİTİMİ

Osmancık İsmail Karataş Sağlık Meslek Lisesi

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

Karar No : 405 Karar Tarihi : 18/04/2011

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

U.D.E.K. Üniversite Düzeyinde Etkisi. M Hëna e Plotë Bedër Universitesi. ÖZET

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü şu that (something relatively nearby) şu ekmek o that (something further away) o dondurma

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIMI DESTEKLEME USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Afrodisyas Ek Müzesi. Yap Tan t m. Mimari Tasar m. : Cengiz BEKTAfi, Yük. Müh. Mimar Bektafl Mimarl k flli i Yard mc Mimarlar

CO RAFYA AKARSULAR. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir.

Lesson 19: What. Ders 19: Ne

2. STANBUL ULUSLARARASI. R VA DÜfi KÖYÜ 28 TEMMUZ -1 A USTOS TFF R VA TES SLER

YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yüksel Baykara ACAR Minhaç ÇEL K Bülent Ç ÇEKL Muharrem EKfi


Genel Yay n S ra No: /14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

Yarışma Sınavı A ) 60 B ) 80 C ) 90 D ) 110 E ) 120. A ) 4(x + 2) B ) 2(x + 4) C ) 2 + ( x + 4) D ) 2 x + 4 E ) x + 4

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

25 Nisan 2016 (Saat 17:00 a kadar) Pazartesi de, postaya veya kargoya o gün verilmiş olan ya da online yapılan başvurular kabul edilecektir.

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

PROF. DR. MAHMUT KAPLAN HAYATI VE ESERLERİ

HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU

İÇİNDEKİLER. 1. Projenin Amacı Proje Yönetimi Projenin Değerlendirilmesi Projenin Süresi Projenin Kapsamı...

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

7. LİSELER ARASI SALİH ZEKİ MATEMATİK ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASININ ARDINDAN

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

ZM T ENDPOLIONOW. ROTARY KULÜBÜ BAfiKANIN MEKTUBU Toplant No: Tarih: UR BÖLGE

Türkiye Cumhuriyeti ne YAHUD SOYKIRIMI SUÇLAMASI

JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

Sokak Hayvanları yararına olan bu takvim, Ara Güler tarafından bağışlanan fotoğraflardan oluşmaktadır. Ara Güler

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Transkript:

M L L Î F O L K L O R Üç Ayl k Uluslar Aras Halkbilimi Dergisi International and Quarterly Journal of Folklore Revue Internationale et Trimestrielle des Arts et Traditions Populaires Türkiye de ilk halkbilimi enstitüsü 1966 y l nda bu adla kuruldu. Cilt/Volume/Tome: 9 Y l/year/année: 17 Say /Number/Nombre: 65 Bahar/Spring/Printemps: 2005 ISSN 1300-3984 Ç NDEK LER / Contents / Sommaire Hakem Kurulu /Editorial Board / Comité d'experts...3 Birkaç Söz/Foreword/ Par l'éditeur...4 M. Öcal O UZ Somut Olmayan Kültürel Miras: Türkiye de Nevruz/Yenigün/Intangible Cultural Heritage: Nauruz/New Day in Turkey/Patrimoine Culturel Immatériel: Nevrouz/Nouveau Jour en Turquie.5 Prof. Dr. M. Öcal O UZ/Frans zca Metnin Redaktörü: Dr. Odile MOREAU ngilizceye Çeviren: Yeliz ÖZAY Karanl ktan Ayd nl a, K fltan Bahara Geçifl: H d rellez/from Darkness to Light, From Winter to Spring: H d rellez/h d rellez: Des ténèbres à la lumière, de l hiver au printemps...17 Sema DEM R Türkiye ve Azerbaycan Sahalar nda Uygulanan Saya Gelene inin Karfl laflt rmal Tahlili/ A Comparative Analysis On the Saya Tradition In Turkey And Azerba jan/etude comparée de la tradition du Saya en Turquie et en Azerbaidjan...24 Yrd. Doç. Dr. Dilaver DÜZGÜN Festival Kavram Üzerine Düflünceler/Thoughts on the Concept of Festival /Pensées sur le concept de festival...29 Aysun M RG Do umunun Yüzüncü Y l nda K r m Tatar Folklorcusu Kerim Camanakl /Concerning the 100th anniversary of Crimean Tatar Folklorist Kerim Camanakl s Birth/Anniversaire centième du Folkloriste K r m Tatar Kerim Camanakl...37 Prof. Dr. Elfine S BGATULL NA Kan Olgusunun Soyun Devaml l Ba lam ndaki Dönüfltürücülü ü/the Transformative Force of Blood In Terms of the Bloodline...40 Evrim ÖLÇER ÖZÜNEL Gelibolulu Mustafa Âlî nin Dölek Redifli Gazeli ve Dölek Kelimesi Üzerine/On a gazel with the redif Dölek by Mustafa Âlî of Gallipoli and the word Dölek /A propos du Gazel rimant en dölek de Mustafa Ali de Gelibolu et du mot dölek...46 Doç. Dr.. Hakk AKSOYAK 16. Yüzy l Divan fiairlerinden Tatavlal Mahremî ve fiütür-nâmesi/mahremî of Tatavla, a Sixteenth-Century Divan Poet, and his fiütür-nâme/mahremî de Tatavla, Poète de Seizième Siècle et Son fiütür-nâme...49 Yard. Doç. Dr. fiener DEM REL Alkar s nanmalar ve Bilim/The Alkar s Beliefs and Science/Les croyances concernant Alkar s et la science...67 Yard. Doç. Dr. Hülya ÇEV RME Yard. Doç. Dr. Ayfle SAYAN http://www.millifolklor.com 1

Türk Dünyas nda K z Kalesi Adland rmalar n n Kayna ve Bunlara Dair Anlat lan Efsanelerin Teflekkülü Üzerine/On the Origin of the Girl Castle Phenomenon Among Turks and the Formation of the Legends Surrounding It/Au sujet de l origine du nom Forteresse de la fille et de la formation de légendes le concernant...73 Yard. Doç. Dr. Mehmet EROL Barak Türkmenleri nin Sözlü ve Yaz l (Resmi) Tarihlerine Mukayeseli Bir Yaklafl m Denemesi/ The Oral and Recorded History of the Barak Turkmens: A comparative Approach/Tentative d étude comparée des histoires orale et écrite (officielle) des Turcomans Barak...84 Yrd. Doç. Dr. Ruhi ERSOY Kemal Tahir in Sa rdere ve Kör Duman Romanlar nda Halkbilimi Ö eleri/folklore elements in Kemal Tahir s novels Sa rdere (The Deaf Stream) and Körduman (The Blind Smoke)/Eléments folkloriques dans les romans Sa rdere et Körduman de Kemal Tahir...94 Dr. Kamuran ERONAT Hilmi Ziya Ülken de Türk Rönesans Aray fl ve Destan/Hilmi Ziya Ülken s search for the Turkish Renaissance and the Epic/La recherche de la renaissance turque et l épopée dans l œuvre de Hilmi ZiyaÜlken...102 Dr. Ümmühan B LG N TOPÇU Uluda Üniversitesi ndeki Ö renci Adlar Üzerine Yap lan Bir Araflt rma/a Research on the Names of the Students at Uluda University/Etude sur les noms d étudiants de l université Uluda...106 Yard.Doç.Dr. Hülya TAfi Osmanl Müzi inde Zühre/Zühre (Venus, Aphrodite) in Ottoman Music/ Zühre dans la musique ottomane...119 Dr. Nefle CAN ÇEV R LER / TRANSLATIONS /TRADUCTIONS Folklor Nedir?...127 Yazan: Alan DUNDES/Çeviren: Gülay AYDIN/Yay ma Haz rlayan: Sezgin KARAGÜL Folklorun Tan m...130 Yazan: Francis LE UTLEY/Çeviren: Tuba SALTIK ÖZKAN Redaktör: Evrim ÖLÇER ÖZÜNEL Folklor ve Popüler Kültür...137 Yazan: M.Trefor OWEN/Çeviren: Selcan GÜRÇAYIR Dizilefltirme Mant : Folklor ve Çok Kültürlü Kendini yi Hisset Dönemindeki Farkl l klar...142 Yazan: Kimberly J. LAU/Çev: Günefl YILMAZ/Redaksiyon: Evrim ÖLÇER ÖZÜNEL Halkbilimi nin Farkl Kimli i ve Sosyal Taban...152 Yazan: Richard BAUMAN/Çeviren: Feridun ÇOTRA Redaksiyon: Evrim ÖLÇER ÖZÜNEL TANITMALAR / BOOK REVIEWS / COMPTES RENDUS Karacao lan ve Sâim Sakao lu...160 Prof. Dr. Umay TÜRKEfi-GÜNAY Türk Âfl klar...162 Yard. Doç. Dr. fiahin KÖKTÜRK Somut Olmayan Kültürel Miras n Korunmas Sözleflmesi/The Convention for the Safeguarding of the Intangible Cultural Heritage/La Convention pour la sauvegarde du patrimoine culturel immatériel...163 Millî Folklor-Uluslararas Halkbilimi Dergisi Yay n lkeleri /The Publication Principles/ Principes de publication...172 2 http://www.millifolklor.com

HAKEM KURULU Editorial Board/Comité d'experts Prof. Dr. Ziyad AKKOYUNLU Prof. Dr. Ali Berat ALPTEK N Prof. Dr. Erman ARTUN Prof. Dr. Ensar ASLAN Prof. Dr. Sarah G. Moment ATIS Prof. Dr. Pakize AYTAÇ Prof. Dr. Muhan BAL Prof. Dr. lhan BAfiGÖZ Prof. Dr. Hendrik BOESCHOTEN Prof. Dr. Mustafa CEM LO LU Prof. Dr. Ali ÇEL K Prof. Dr. Ahmet DO AN Prof. Dr. Ali DUYMAZ Prof. Dr. Metin EK C Prof. Dr. fiükrü ELÇ N Prof. Dr. Gürbüz ERG NER Prof. Dr. Henry GLASSIE Prof. Dr. smail GÖRKEM Prof. Dr. Nevzat GÖZAYDIN Prof. Dr. Umay GÜNAY Prof. Dr. Abdurrahman GÜZEL Prof. Dr. Abdulhamid HÉN A Prof. Dr. fiakir BRAYEV Prof. Dr. Metin KARADA Prof. Dr. Muharrem KASIMLI Prof. Dr. Töre M RZAYEV Prof. Dr. Kamil V. NER MANO LU Prof. Dr. James P. LEARY Prof. Dr. Hasan ÖZDEM R Prof. Dr. Karl REICHL Prof. Dr. Saim SAKAO LU Prof. Dr. Uli SCHAMILOGLU Prof. Dr. Bilge SEY DO LU Prof. Dr. Esma fi MfiEK Prof. Dr. Abdeljelil TEM M Prof. Dr. Ali TORUN Prof. Dr. Fikret TÜRKMEN Prof. Dr. Dursun YILDIRIM Prof. Dr. Kemal YÜCE Doç. Dr. Mehmet AÇA Doç. Dr. smet ÇET N Doç. Dr. Ayfle YÜCEL ÇET N Doç. Dr. Metin ERGUN Doç. Dr. fieyma GÜNGÖR Doç. Dr. Aynur KOÇAK Doç. Dr. Nerin KÖSE Doç. Dr. Nebi ÖZDEM R Doç. Dr. Hayrettin RAYMAN Doç. Dr. Naciye YILDIZ Bu say ya ek Prof. Dr. smet CEM LO LU Doç. Dr. smail Hakk AKSOYAK Doç. Dr. Filiz KILIÇ Doç. Dr. Çetin PEKACAR Hacettepe Üniversitesi (Türkiye) Selçuk Üniversitesi (Türkiye) Çukurova Üniversitesi (Türkiye) Dicle Üniversitesi (Türkiye) University of Madison-Wisconsin (ABD) Gazi Üniversitesi (Türkiye) stanbul Kültür Üniversitesi (Türkiye) Indiana Üniv. (ABD) 100. Y l Üniv. (Türkiye) Johannes Gutenberg Üniversitesi (Almanya) Uluda Üniversitesi (Türkiye) Karadeniz Teknik Üniversitesi (Türkiye) Karadeniz Teknik Üniversitesi (Türkiye) Bal kesir Üniversitesi (Türkiye) Ege Üniversitesi (Türkiye) Hacettepe Üniversitesi (Türkiye) Ankara Üniversitesi (Türkiye) Indiana Üniversitesi (ABD) Erciyes Üniversitesi (Türkiye) Ankara Üniversitesi (Türkiye) Hacettepe Üniversitesi (Türkiye) Baflkent Üniversitesi (Türkiye) Tunus Bir Üniversitesi (Tunuseli) Ahmet Yesevî Türk-Kazak Üniv. (Kazakistan) Dokuz Eylül Üniversitesi (Türkiye) Azerbaycan Devlet Üniversitesi (Azerbaycan) Bilimler Akademisi (Özbekistan) Azerbaycan Devlet Üniversitesi (Azerbaycan) University of Madison-Wisconsin (ABD) Ankara Üniversitesi (Türkiye) University of Bonn (Almanya) Selçuk Üniversitesi (Türkiye) University of Madison-Wisconsin (ABD) Atatürk Üniversitesi (Türkiye) F rat Üniversitesi (Türkiye) Temimi Vakf (Tunuseli) K. Dumlup nar Üniversitesi (Türkiye) Ege Üniversitesi (Türkiye) Hacettepe Üniversitesi (Türkiye) Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi (Türkiye) Bal kesir Üniversitesi (Türkiye) Gazi Üniversitesi (Türkiye) Gazi Üniversitesi (Türkiye) Gazi Üniversitesi (Türkiye) stanbul Üniversitesi (Türkiye) Kocaeli Üniversitesi (Türkiye) Ege Üniversitesi (Türkiye) Hacettepe Üniversitesi (Türkiye) Erciyes Üniversitesi (Türkiye) Gazi Üniversitesi (Türkiye) Gazi Üniversitesi (Türkiye) Gazi Üniversitesi (Türkiye) Gazi Üniversitesi (Türkiye) Gazi Üniversitesi (Türkiye) http://www.millifolklor.com 3

B RKAÇ SÖZ Merhaba Sevgili Okur, Geçen say da duyurdu umuz gibi, elinizdeki 65. say ile 9. cildin ve 17. y l n ilk say s n yay ml yoruz. Yaklafl k 8000 sayfal k bir uluslar aras Türk halkbilimi koleksiyonuna ulaflm fl olman n ve bunu sizlerle paylaflman n mutlulu unu yafl yoruz. B R NDEKS DAHA... Millî Folklor, Türk halkbilimi çal flmalar n n uluslar aras standartlara ulaflmas ve halkbilimi alan nda tan nmas yönündeki çabalar n sürdürürken yeni indeksler taraf ndan da kaydedilmektedir. Bugüne kadar CSA, IBSS, MLA, TA ve UPD taraf ndan taranan Millî Folklor, Turkologischer Anzeiger içinde yer alan The History Journals Guide (HJG) içinde de kaydedilmeye bafllanm flt r. Millî Folklor a uluslar aras indeks kurulufllar ndan gösterilen bu ilginin SSCI, AHCI gibi di er indekslerce de yak n gelecekte gösterilece ine inan yoruz. ÖZETLER Gönderilen kimi yaz lar n özetleri çok k sa olmakta ve bu nedenle yay mlanan Türkçe yaz lar n uluslar aras alanda kullan m güçleflmektedir. Dergi yönetimi olarak Türkçe bilmeyen okurlardan ve kimi indekslerden bu yönde elefltiriler al yoruz. Bu nedenle 2006 y l nda yay mlanacak olan 69. say dan itibaren Türkçe ve ikinci dildeki özetlerin 200 kelimeden az olmamas yönünde bir karar alm fl bulunuyoruz. Yazarlar m z n bu konuya özen göstermelerini özellikle bekliyoruz. FARKLI D S PL NLERDEN GELEN YAZILAR Millî Folklor uluslar aras camiadan gördü ü ilginin yan nda ülke içinde çeflitli meslek ve disiplinlerden araflt rmac lar taraf ndan da yaz yay mlat lacak önemli bir uluslar aras dergi olarak görülmektedir. Bu nedenle dergiye say s z yaz gönderilmektedir. Ne yaz k ki bu yaz lar n bir bölümünü dergimizin içeri i ve format aç s ndan uygun olmad ndan de erlendiremiyoruz. Öte yandan kimi halkbilimi konular da kimi disiplinlerce farkl paradigmalar ve çal flma yöntemlerine göre de erlendirilmektedir. Dergimizin bir folklor dergisi oldu u dikkate al nd nda araflt rma ve inceleme yöntemleri bak m ndan folklor alan na girmeyen bu tür yaz lar da de erlendirmemiz mümkün olamamaktad r. Yazarlar m z n bu konuda gerekli duyarl l göstermelerini bekliyoruz. ABDURRAHMAN GÜZEL ARMA ANI Dergimizin 60. say s nda 64. say m z Abdurrahman Güzel, 68. say m z Muhan Bali arma an olarak yay mlayaca m z duyurmufltuk. A. Güzel in ö rencilerinin hocalar için bir arma an kitap haz rl içinde oldu unu ö renince Güzel arma n ile Bali arma an n yer de ifltirmifl ve bunu 61. say da duyurmufltuk. Dolay s yla 68. say m z önceden duyurdu umuz gibi Abdurrahman Güzel e arma an olarak yay mlanacakt r. Bu duyuru, Güzel Arma an na kat lmak isteyenler için ça r niteli- indedir. Dergimiz hiçbir meslektafl m zdan baflka bir yöntemle yaz talep etmemektedir. YAZILARIN SONUÇLANDIRILMASI Millî Folklor editörlü ünün bütün çabas na ve derginin sayfa say s n art rmas na ra men, bir yaz n n yay mlanmas ortalama 1-1.5 y l alabilmektedir. Dergiye yaz gönderen araflt r c lar n bu durumu dikkate almalar gerekti ini bir kez daha hat rlat yoruz. SOMUT OLMAYAN M RAS 17 Ekim 2003 tarihinde 32. UNESCO Genel Kurulu nda kabul edilen Somut Olmayan Kültürel Miras n Korunmas Sözleflmesi nin Türkçe metnini dergimizin bu say s nda bulacaks n z. Çeviriye sa lad klar katk için Say n Pulat TACAR ve Yeliz ÖZAY a teflekkür ederim. NEVRUZ FOTO RAFLARI Dergimizin ön ve arka kapa nda yer alan ve Anadolu da yetiflen nevruz çiçe i foto raflar Gazi Üniversitesi Ö retim Üyesi Prof. Dr. Hayri DUMAN n özel koleksiyonundan al nm flt r. Millî Folklor dergisi olarak kendisine teflekkür ederiz. 66. say da buluflmak dile iyle... M. Öcal O UZ Yay n Yönetmeni 4 http://www.millifolklor.com

SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL M RAS: TÜRK YE DE NEVRUZ/YEN GÜN Intangible Cultural Heritage: Nauruz/New Day in Turkey Patrimoine Culturel Immatériel: Nevrouz/Nouveau Jour en Turquie Prof. Dr. M. Öcal O UZ Frans zca Metnin Redaktörü: Dr. Odile MOREAU ngilizceye Çeviren: Yeliz ÖZAY Türkçe de yeni gün anlam na gelen ve Türkiye folklorunda Sultan Navr z, Y ls rt, Mart Bozumu, Mart Dokuzu, Mereke, Ergenekon, Yörük Bayram gibi adlarla da an lan Nevruz, kuzey yar mkürenin Altaylardan Balkanlara uzanan genifl co rafyas nda bir çok ba ms z veya özerk devlet, halk ve topluluk taraf ndan çok farkl mitolojik anlamlar yüklenerek ve ritüellerle zenginlefltirilerek y lbafl olarak kutlanmaktad r. Çok eski dönemlerden beri insanl - n gözleyip anlamland rd büyük bir do a olay olan ekinoks un gerçekleflti- i, gece ile gündüzün eflitlendi i, güneflin koç burcuna girdi i ve yaz günlerinin bafllad bu gün, bu genifl co rafyada önemli bir do a olay olarak, bir çok kültürel uygulaman n temelini oluflturmufltur. Çok eski tarih belgelerinden anlafl ld üzere, Türkler aras nda da bu gün yeni y l n bafllang c olarak kabul edilmifltir. Tamamen iklim ve co rafyaya ba l olan bu günün ilk defa nerede kimler taraf ndan kutland bilinmemektedir. Ancak, nevruzu kutlayan her topluluk veya ülke kendi kültüründen ve mitolojisinden yola ç karak, bir köken aç klamas getirmektedir. Bu aç klamalar n tamam kültürlerin kendilerini tan mlamalar aç s ndan sayg de er olsa da, uluslar aras bilgi oluflturma ve bilimsel veri de erlendirme ölçütleri bak m ndan do ruyu yans tmamaktad r. Nevruz, sözlü kültürlerin egemen oldu u, mitolojik inanmalar n ve ritüellerin toplum üzerinde derin etkisinin bulundu u yaz s z dönemlerde ortaya ç km flt r. Bu nedenle, sözlü kültür ça n n ne kadar geriye gitti i ve hangi kültür ürününün nerede ortaya ç kt merak edilen bir soru olmakla birlikte, bugüne kadar cevaplanamam fl bir sorudur. Özellikle, folklor ürünlerinin kökeni ve yay lma yollar üzerine çal flan Tarihi-Co rafi Fin Yöntemi gibi göç ve yay lma konular n araflt ran çal flmalar bilim dünyas - na flunu göstermifltir ki, urform veya urtip olarak tan mlanan çok uluslu bir sözlü kültür ürününün ilk biçimini bulmak bir ütopyad r. Dolay s yla nevruzun kökeninin ilk önce hangi kültürde yer ald n bilim dünyas n n kabul edebilece- i veriler veya belgeler bularak kan tlamak çok zordur. Bu durumda nevruzun kayna üzerine yap lacak çal flmalar bilim adamlar na b rakarak, geçmiflte ve günümüzde nevruzu benimseyen, kutlayan ve gelece e aktarmak durumunda http://www.millifolklor.com 5

olan kültürlerin kabulleri olgu olarak benimsenmeli ve çal flmalar da bu çerçevede yürütülmelidir. Türk mitolojisinde ve Türklerle ilgili kimi tarihsel kaynaklarda nevruzun ortaya ç k fl flu flekilde tan mlanmaktad r: 1) Türklerin eski dini olan fiamanizm e göre, yaz ve k fl mevsimleri, iyilik ve kötülük tanr lar n n birbirleriyle mücadelelerinden do maktad r. Yaz n gelifli, iyilik tanr s n n kötülük tanr s n yendi i anlam na gelmektedir. Nevruz, iyilik tanr s n n kötülük tanr s n yendi- i gündür. Açan çiçekler, dönen göçmen kufllar ve tutsakl ktan kurtulan güneflin s tt hava, iyilik tanr s n n kazand zaferi insanlara müjdelemektedir. 2) M.Ö. Hunlar döneminde bahar n ilk günlerinde bayram yeri olarak nitelenen yerlerde toplan larak çeflitli törenler yap lmaktad r: Ata mezarlar ziyaret edilmekte, kurban kesilmekte ve çeflitli e lenceler düzenlenmektedir. Bu anma ve kutlamalar, Göktürkler döneminde de sürdürülmüfltür. Mitolojiye göre bunun birbiriyle iliflkili oldu u anlafl lan iki aç klamas bulunmaktad r: Türklerin kaybettikleri ve düflmanlar taraf ndan büyük bir katliama u rad klar bir savafl olur. Bozkurt mitolojisine göre bu savafl n sonunda Türk taraf nda elleri ve ayaklar kesilen bir çocuk sa kal r. Bir difli kurt taraf ndan kurtar lan ve bir ma arada saklanan bu çocuk kurtla evlenerek soyunu ço alt r. Onun soyundan gelenler bir müddet sonra buradan ç karlar ve eski yurtlar na dönerler. Onlar n inanc na göre bugün nevruzdur. Ergenekon mitolojisine göre ise, yapt klar bir savafl hile sonucu kaybeden Türkler, düflmanlar taraf ndan katliama u rar bu katliamdan sadece iki aile kurtulur. Onlar da korunmak için Ergenekon denilen yere s n rlar. K yan ve Nüküz aileleri burada 400 y l kal rlar ve ço al rlar. Sonra bir demircinin yard m yla da lar eriterek buradan ç karlar ve eski yurtlar na dönerler. Onlar n inanc na göre de bugün nevruzdur. Gerek Bozkurt gerekse Ergenekon mitlerine göre Türkler, atalar n n ma aradan veya Ergenekon dan ç kt klar bugünü hiç unutmam fllar her y l ata mezarlar n ziyaret ederek, kurbanlar keserek ve e lenceler düzenleyerek anm fllard r. Bu inanca dair tarih kay tlar Hun ve Göktürk kültürüne yönelik notlar tutan eski Çin y ll klar ndan bafllayarak 17. yüzy ldaki Ebul Gazi Bahad r Han a kadar uzanmaktad r. 3) Bat ve Do u kaynaklar n n birbiriyle örtüflen tarih kay tlar na ve Türk sözlü kültürüne göre, Türkler, en eski sözlü gelenek dönemlerinden beri 12 Hayvanl Türk Takvimi olarak adland - r lan ve bahar mevsiminde geceyle gündüzün eflitlendi i 21 Mart gününü y lbafl sayan ve bu ilk günü törenlerle kutlayan bir takvim kullanm fllard r. 4) Türklerin Önasya ya gelifli ve bu co rafyan n din ve kültürleriyle temasa geçifli ile de flu tarih bilgileri ve inan fllar nevruzun kayna olarak yayg nlaflm flt r: a) Eski 12 Hayvanl Türk Takvimi, Selçuklu Sultan Melikflah taraf ndan yeniden düzenlenerek 21 Mart y l n ilk günü sayan Celali takvim yap lm fl ve bu gün törenlerle kutlanm flt r. b) Anadolu halk inançlar na göre Nevruz, ilk insan olan Adem in yarat ld - ve/veya Havva ile slam n kutsal topraklar nda karfl laflt gündür. c) Yunus Peygamber in bal n karn ndan ç kt gündür. d) Yusuf Peygamber, nevruz günü zindandan ç km flt r. e) Musa Peygamber, nevruz günü asas yla K z ldeniz i yararak karfl k y - ya ç km flt r. f) Nevruz, Hz. Muhammed in peygamberlikle müjdelendi i, Hicaz a gitti- 6 http://www.millifolklor.com

i, at n n otlamak için çay ra ç kt gündür. g) Dördüncü Halife Hz. Ali nin do- um günüdür.hz. Ali ile Hz. Fat ma n n evlendikleri gündür. Hz. Ali nin halife oldu u gündür. Gerek mitolojik ö elerin gerekse dini ve bölgesel kültürlerin etkisiyle zengin bir ritüel dünyas oluflturan Nevruz, 11. yüzy lda Kaflgarl Mahmud un Divanu Lugat it-türk ünden bafllayarak, Türklerin kutlad bir gün olarak kaynaklarda yer alm flt r. Melikflah n Nevruz u y l n birinci günü sayan Celali Takvimi, mali y l uygulamas yla Türkiye de resmi olarak 1985 y l na kadar kullan lm fl, bu tarihte mali y l marttan al narak miladi y l n birinci gününe aktar lm flt r. Belirtti imiz mitolojik ve dini gerekçelerle Nevruz, Selçuklu, Osmanl ve Türkiye devletleri dönemlerinde Anadolu co rafyas nda kesintisiz olarak çok zengin kültür ve sanat yaratmalar yla günümüze ulaflm flt r. XIV. yüzy lda Sivas ta kendi ad yla bir devlet kuran ve ayn zamanda bir flair olan Kad Burhaneddin bir fliirinde nevruzdan flöyle söz ediyor: Nevruz olal cihan görsen Bu kevnile bu mekan görsen Osmanl Devleti döneminde, sultanlar n düzenli olarak nevruz kutlad klar, devlet erkan n n birbirlerine nevruz tebrikleri yollad klar, flairlerin nevruziyye ad verilen fliirler söyledikleri ve sultanlar n bu fliirleri ödüllendirdikleri tarih kay tlar nda yer almaktad r. Halk flairleri de nevruz konulu fliirler söylemifltir. XVI. Yüzy l halk flairlerinden Pir Sultan Abdal: Pir Sultan m eydür erenler cemde Erenle çeflmim yafl her dem bu demde Muhabbet atefli yanar sinemde Himmeti erince Nevruz Sultan n Çocuklar n nevruz günü düzenledikleri e lencelerde söyledikleri bir oyun tekerlemesi: Bu gece nevruz gecesi Bu baca devlet bacas Verenin o lu olsun Vermeyenin k z olsun Folklor çal flmalar n n önem kazand dönemlerde nevruz, Türklerin Ergenekon dan ç k fl mitleriyle ba lant l olarak yorumlanm fl ve kimilerine Atatürk ün de kat ld Ergenekon Bayram törenleri yap lm flt r. Osmanl dan Cumhuriyet e devlet erkan n n da kat ld resmi nevruz kutlamalar n n yan nda halk da kendi gelenekleri etraf nda geçmiflten günümüze nevruzu kutlam flt r. Kars civar nda akflam bir evde toplanan genç k zlar ve erkekler, küçük bir çocu u su almaya gönderirler. Çocuk hiç konuflmadan ve arkas na bakmadan bir kova su getirir. Kovan n içine orada bulunanlar temsilen renkli iplik ve i neler at l r. Birbiriyle birleflen iplik ve i nelerin sahiplerinin birbiriyle evlenece ine inan l r. I d r ve çevresinde 19 Mart 20 Mart a ba layan gece genç k z ve erkekler tanr dan bir dilek dileyerek akarsuda y kan rlar ve en az üç defa suya girip ç - karlar. Sabah erken kalk larak taze su içilir, hayvanlara da taze su verilir. Evinden yeni cenaze ç kanlar bile bayrama kat lmak zorundad r. O gün yas tutmak günah say l r. A r ve çevresinde o gece gençler bir dilek tutarak kap lar dinleyip içerideki konuflmalar yorumlayarak niyetlerinin tutup tutmayaca n anlamaya çal fl rlar. Tunceli çevresinde bu gün erkekler al nlar na kara sürerek su kaynaklar na giderler. Bu karalar orada temizleyerek dua ve niyazda bulunurlar. Bunun ya- http://www.millifolklor.com 7

n nda kötülük ve s k nt lardan kurtulma dile i tafl yan farkl uygulamalara da rastlanmaktad r. Diyarbak r ve Gaziantep çevresinde nevruzun, güzel bir k z veya nur yüzlü bir veli olarak geldi ine inan l r. Malatya n n Arguvan lçesi nin baz köylerinde halk Nevruz u K fl Bitti Bayram olarak kutlar. Kahramanmarafl çevresinde nevruz günü su bafllar na gidilir ve k r e lenceleri düzenlenir. Sivas ta Harman Çay r denilen yerde toplan l r ve toplu e lenceler yap - l r. Y ld zeli de Nevruz Yaylas na ç k l r, Al navruz çal navruz Eflini buldum, gel navruz diye fliirler söylenerek nevruz çiçe i toplan r. Bu bölgede Fadimana Pekmezi, Yel Hedi i, Yel Ekme i gibi nevruz yemekleri yap l r. Yozgat ta nevruz günü niflanl o lan taraf, k z taraf na çeflitli hediyeler götürür, birlikte dere veya göl k y s na gidilerek e lence düzenlerler. Burada besmele ile dilek dilenir ve suya dokuz tafl at l rsa kabul olaca na inan l r. Giresun bölgesinde nevruza Mart Bozumu denmektedir. Bu bölgede yedi s ile bafllayan yiyecekler yenmesi gelene i vard r. Amasya da nevruz günü gün bat - m na do ru atefl yak l r ve herkes atefl üzerinden atlar. Mersin de nevruz günü yüksek da lara ç k l r, flölenler yap l r. Nevruz da kald r lan tafl n alt ndan böcek ç karsa y l n verimli geçe ine inan l r. Mersin- Silifke bölgesindeki Toros Türkmenlerinde Mart pli i ad yla bilinen Nevruz da, a açlara bez ba lan r. Nevruz günü yaylalara ç k l r. Yayla evlerinde bulunanlar gelen misafirleri evlerinde a rlarlar. Herkes birbirine Nevruz unuz kutlu, dölünüz hay rl ve bereketli olsun temennisinde bulunur. O y l 20 kuzu veya o la olan sürü sahibi bir kurban keser ve kesilen kurban törenlerle piflirilerek yenir. zmir de nevruz Mart Dokuzu veya Sultan Nevruz fienlikleri olarak kutlan r. Nevruz e lencelerinden bir gün sonra kad nlar topluca çamafl rhaneye giderek törenlerle eski elbiselerini y karlar. Uflak ta nevruz, Y l Yenilendi ad yla kutlanmaktad r. Edirne de 22 Mart günü yap lan Sultan Nevruz e lencelerinde eski has rlar yak l p Mart içeri pire d flar diyerek üzerinden atlan r. K rklareli nde Nevruz Mart 9 u ad yla kutlanmakta olup, o gün halk boyal yumurtalar, börekler, lokma gibi yiyeceklerle k rlara giderek e lenirler. K rklareli nin kimi yörelerinde ise, nevruz yeflil Perflembe ad yla kutlan r. Bugün k ra ç k l r, büyük bafl hayvan kurban kesilir ve çomat ad verilen bir yöntemle toplu yemekler haz rlan r. Bu örnekler sadece, Türkiye nin de- iflik bölgelerinden seçilen birkaç uygulamay göstermektedir. Bunlardan anlafl laca üzere Türkiye de çok zengin ve köklü bir nevruz gelene i yaflamaktad r. Halk aras nda kendili inden yaflay p giden bu gelenekler, folklor çal flmalar n n önem kazand XX. yüzy lda derlenmeye ve de erlendirilmeye bafllanm flt r. Türkiye de son y llarda sayamayaca m z kadar nevruz konulu flölenler yap lm fl, kitap ve makaleler yaz lm fl, sempozyumlar düzenlenmifltir. Bunlar n d fl nda nevruz kutlamalar yaz l ve görsel bas nda ilgi çekmifl, Medyan n elinde büyük bir nevruz arflivi oluflmufltur. Bütün bu çal flmalardan sonra Türkiye de halk bilinçlenmifl, nevruzun korunmas, yaflat lmas ve gelecek kuflaklara aktar lmas gereken bir somut olmayan kültürel miras oldu u düflüncesi yayg nlaflm flt r. 8 http://www.millifolklor.com

PATRIMOINE CULTUREL IMMATERIEL: NEVROUZ/ NOUVEAU JOUR EN TURQUIE Le Nevrouz est une fête transnationale qui signifie le nouveau jour en langue turque et qui s appelle également: Sultan Navr z, Y ls rt, Mart Bozumu, Mart Dokuzu, Mereke, Ergenekon, Yörük Bayram dans le folklore anatolien. Elle est aussi célébrée comme fête du nouvel an enrichie de différentes significations mythologiques et de rituels par de nombreaux Etats et communautés dans le vaste secteur de l hémisphère nordique, de l Altay aux Balkans. Ce jour: quand l équinoxe, le grand événement normal, observé et expliqué par l humanité, a lieu et quand jour et nuit sont de durée égale et le soleil se trouve en Bélier. L été où les jours commencent est l occasion de nombreuses manifestations culturelles importantes dans ce vaste secteur. Selon des sources historiques très anciennes, ce jour a aussi été accepté comme début de nouvelle année par les Turcs. Ce jour est totalement lié au climat et aux conditions géographiques et on ne sait ni qui l a célébré en premier ni où. Mais chaque communauté ou pays célébrant le nevrouz a une explication basée sur sa propre culture et mythologie. Bien que toutes ces explications soient estimables, car les cultures se définissant, elles ne reflètent pas la vérité en termes de critères d évaluation scientifique. Quand le nevrouz est apparu, là n y avait pas encore de langue écrite. Les cultures orales dominaient et les explications mythologiques avec des rituels ont profondément influencé la communauté. Par conséquent, les questions concernant l âge de cette culture orale et sur le lieu d apparition de ces manifestations culturelles restent sans réponse jusqu à ce jour. En particulier, les études suivant la théorie comparative de la méthode finlandaise Historique-Géographique, travaillant aux origines des travaux de folklore et des voies de leur diffusion, ont indiqué au monde scientifique qu il serait utopique de découvrir la première forme d un travail oral transculturel, défini en tant que l urform ou urtip (forme originale). Ainsi, il est impossible de savoir dans quelle culture l origine du nevrouz a eu lieu avec des preuvees et des données acceptables par le monde scientifique. C est pourquoi les études sur l origine du nevrouz devraient être laissées aux scientifiques tandis que les explications des cultures qui ont célébré le nevrouz dans le passé et aujourd hui et doivent le transformer au futur devraient être acceptées comme des faits et les études devraient être maintenues dans cette armature. Dans la mythologie turque et dans les sources historiques, l aspect du nevrouz est expliqué comme ceci: 1) selon la vieille religion chez les Turcs, le chamanisme, les saisons de l été et l hiver ont résulté du combat entre les dieux de la qualité et le mal. Quand l été vient, il signifie que le dieu de la qualité surmonte le dieu du mal. Nevrouz est le jour où le dieu de la qualité surmonte le dieu du mal. Les oiseaux de fleuraison et volants et le temps chauffé par le soleil sauvé de la captivité donnent aux gens les nouvelles du dieu de la victoire des qualités. 2) Pendant la période des «Hun»s avant Jésus Christ, en les premiers jours du ressort, les diverses cérémonies ont eu lieu aux endroits appelés «Le lieu de fête». Les tombes des ancêtres ont été visitées, les animaux ont été tués pendant que des sacrifices et les divers divertissements étaient préparés. Ces commémorations et célébrations ont été continuées pendant la période de «Göktürk». Selon http://www.millifolklor.com 9

la mythologie, il y a deux explications indiquant qu il y a un rapport : il y avait une guerre pendant laquelle des Turcs ont été défaits et massacrés par leurs ennemis. Selon la mythologie de Bozkurt, les bras et les pieds d un enfant turc ont été coupés par les ennemis. L enfant, qui a été sauvé et maintenu dans une caverne par une louve, se marie avec elle et agrandit sa lignée. Après, ceux de son lignage sont partis de cet endroit et sont allés de nouveau à leur ancienne patrie. Selon leur croyance que le jour était nevrouz. Selon la mythologie d Ergenekon, des Turcs ont été défaits dans une guerre en raison des tours de leurs ennemis. Ils massacrent et après que ce massacre seulement deux familles survécurent. Ils se sont l abrités dans un endroit appelé «Ergenekon». Les familles de K yan et de Nüküz restées là pendant 400 années se sont multipliées. Après, elles sont sorties de cet endroit en faisant fondre les montagnes à l aide d un forgeron et sont revenues à leur patrie. Selon leur croyance que le jour était nevrouz. Selon des mythes de Bozkurt et d Ergenekon, les Turcs n ont jamais oublié le jour où leurs ancêtres sont sortis de la caverne d Ergenekon et ils l ont commémoré tous les ans en visitant les tombes des ancêtres, en sacrifiant des animaux et en organisant divers divertissements. Les sources historiques au sujet de cette croyance remontent aux annuaires chinois antiques ayant des notes au sujet des cultures des «Hun» et du «Göktürk» et l extension à la période d Ebul Gazi Bahad r Khan qui a vécu au 17ème siècle. 3) Selon les enregistrements historiques de recouvrement de l Est et de la culture orale occidentale et turque, de la période des anciens Turcs de tradition orale, on a employé le calendrier appelé «Le calendrier turc avec 12 animaux» acceptant le 21 mars, quand la nuit et le jour sont de la durée égale, comme nouvel an et célébration de fêtes en ce premier jour. 4) Avec les Turcs venant en Asie et entrant en contact avec la religion et la culture de ce secteur, cette information historique est devenue commune comme source de nevrouz : a) Le calendrier turc antique avec 12 animaux a été réarrangé par le Sultan Seldjukide, Melikflah, en calendrier de «Celali» en acceptant le 21 mars pendant que le premier jour de l année était préparé et ce jour était célébré avec des cérémonies. b) Les Turc anatoliens croient que Nevrouz est le jour où le premier homme Adam a été créé ou le jour où il a rencontré sa femme sur les terres saintes de l Islam. c) C est le jour où le prophète Yunus est sorti du ventre de poisson. d) Le prophète Yusuf est sorti du cachot le jour du nevrouz. e) Le prophète Moïse a dédoublé la mer rouge avec son sceptre et est allé à terre le jour du nevrouz. f) Nevrouz est le jour quand Hz.Mohammed est allé bien au prophète, est allé à Hicaz et son cheval est allé pâturer. e) C est l anniversaire du quatrième calife, Hz. Ali. C est le jour de mariage d Hz. Ali et d Hz. Fat ma. C est le jour où Hz. Ali est devenu le calife. Nevrouz, créant un monde rituel riche avec l influence des éléments mythologiques et des cultures religieuses et régionales, eut lieu comme jour à célébrer par les Turcs dans les sources à commencer par le «Divanu Lugat it Türk» du 11ème siècle de Kaflgarl Mahmud. Le calendrier de Celali de Melikflah acceptant Nevrouz comme premier jour d année a été employé officiellement avec l application de l exercice budgétaire jusqu à 1985, du fait l année exercice budgétaire a été supprimé et transféré au premier jour de l année grégorienne. Nevrouz, avec les raisons mythologiques et religieuses que nous avons indiquées, a atteint aujourd hui des manifestations continues et très riches de la culture et l art pendant des périodes Seldjukide, de tabouret et de Turquie dans le secteur anatolien. Kad Burhaneddin qui a étab- 10 http://www.millifolklor.com

li un Etat dans la ville de Sivas au 14ème siècle et qui était un poète, mentionne au sujet du nevrouz dans une de ses poésies: Nevruz olal cihan görsen Bu kevnile bu mekan görsen D après les sources historiques, pendant la période ottomane, le nevrouz a été régulièrement célébré par les sultans et les hauts fonctionnaires. Ils s envoyaient mutuellement des cartes de salutation et les poètes écrivaient des poésies appelées le nevruzziye auxquels les sultans ont attribué des prix. Les poètes populaires écrivaient également des poésies au sujet de nevrouz. Pir Sultan Abdal, un des poètes populaires du siècle de 16ème indique: Pir Sultan m eydür erenler cemde Erenle çeflmim yafl her dem bu demde Muhabbet atefli yanar sinemde Himmeti erince Nevruz Sultan n C est une formule espiègle que les enfants chantent pendant les divertissements du jour de nevrouz: Bu gece nevruz gecesi Bu baca devlet bacas Verinin o lu olsun Vermeyenin k z olsun Alors que les études du folklore ont gagné en importance, la fête d Ergenekon était interprétée en relation avec la célébration de la sortie des Turcs d Ergenekon. Atatürk a participé à certaines de ces cérémonies. En plus des célébrations officielles de nevrouz dans lesquelles les hommes d État ont participé de la période ottomane à la République, les gens du commun ont célébré le nevrouz selon leurs propres traditions du passé jusqu à aujourd hui. Les jeunes filles et garçons qui viennent ensemble dans un endroit autour de Kars en soirée envoient un petit garçon pour apporter l eau. Le garçon apporte un seau d eau sans dire n importe quoi et regarder. Les fils et les aiguilles colorés représentant ces gens sont jetés dans le seau. On croit que les propriétaires des fils et des aiguilles qui s unissent dans l eau vont se marier l un avec l autre. La nuit qui relie le 19 mars au 20 mars, les jeunes filles et les garçons vivant autour d I d r font un souhait à un dieu et prennent un bain dans un jet alors qu ils boivent l eau au moins trois fois avant de laisser le jet. Ils se réveillent tôt le matin, boivent du lait frais et des boissons, puis ils donnent l eau douce aux animaux. Les gens qui ont juste eu un enterrement doivent participer au «bairam», car le deuil ce jour est considéré comme un péché. Autour D A r, les jeunes font un souhait que la nuit et eux essayent d entendre et d interpréter la conversation faite à l intérieur. De cette façon ils essayent de comprendre dehors si leurs souhaits vont être acceptés. Autour de Tunceli, les hommes peignent leur front de la couleur noire et visitent le ressort (?). Ils nettoient leurs fronts, prient et parlent en faveur là. En plus de ceci, il y a quelques autres pratiques d être sauvées des choses et des ennuis mauvais. Autour Diyarbak r et Gaziantep, on croit que le nevrouz vient sous la forme d une belle fille ou d un jeune homme. Dans certains des villages de la zone de Malatya, les personnes d Arguvan célèbrent Nevrouz comme la fête de la fin de l hiver. Autour de Kahramanmarafl, ils peuplent les fontaines pour célébrer le nevrouz. Les gens viennent autour de la crique de «Harman» et ils préparent les divertissements à Sivas. Le peuple de Y ld zeli va au plateau de Nevrouz, ils y recitent la poésie, http://www.millifolklor.com 11

Al navruz çal navruz Eflini buldum gel navruz et ils sélectionnent des fleurs de nevrouz. Dans cette région, quelques spécialités de nevrouz comme «Fadimana Pekmezi, Yel Hedi i, Yel Ekme i sont préparées. ÀYozgat, la famille de l homme promis fait quelques présents à la famille de sa fiancée. Ils vont au rivage d un fleuve ou d un lac pour prendre du bon temps. Ils formulent des souhaits après avoir prononcé l bismillahirrahmanirrahim et ils croient que leurs souhaits deviendront vrai s ils jettent neuf pierres dedans au fleuve. Dans la région de Giresun le nevrouz s appelle «Mart Bozumu». Dans cette région se perpétue la tradition de manger sept plats dont le nom commencent par des «s». À Amasya, un feu est allumé et tout le monde saute au-dessus du feu le jour de nevrouz. À Mersin, les gens vont dans les hautes montagnes pour le régal du jour. On croit que lors de nevrouz, si un insecte sort d une roche, l année suivante sera fructueuse. Chez les Türkmenes du «Toros», dans la région de Mersin-Silifke, ils accrochent un morceau de tissu appelé fil de mars aux arbres sur Nevrouz. Ils vont aux pâturages de montagne. Les gens vivant là font un festin avec leurs invités avec respect dans leurs maisons. Tout le monde se souhaite Nevrouz heureux et progéniture salutaire et productive. Le propriétaire d un troupeau de plus de 20 agneaux ou chèvres en sacrifie un qu ils mangeront lors des célébrations. Nevrouz est célébré comme les exploits de le neuvième mars ou le Sultan Nevrouz dans la région d Izmir. Pendant un jour après les divertissements de Nevrouz, les femmes vont à la blanchisserie et lavent leurs vieux vêtements en faisant des cérémonies. À Uflak le nevrouz est célébré sous le nom de l année nommée remplacée. À Edirne, pendant les cérémonies de Sultan Nevrouz, en 22 Mars, les gens brûlent leurs vieux (quoi?) en disant, Entrez le mois de mars sortez les puces. À K rklareli, le nevrouz est célébré avec le nom le neuvième mars. Les gens s amusent en allant à la campagne avec les nourritures traditionnelles comme les oeufs peints, «börek», «lokma». Dans quelques secteurs de K rklareli, le nevrouz est célébré en tant que jeudi vert. Ce jour, les gens vont à la campagne avec les animaux à sacrificer et préparent la nourriture rassemblée avec une méthode appelée le çomat. Ces exemples indiquent seulement quelques pratiques choisies dans différentes régions de la Turquie. Il y a une tradition très riche et complète de nevrouz en Turquie. Les traditions, qui ont continué spontanément parmi des personnes, ont commencé à être rassemblées et évaluées depuis le 20ème siècle, quand les études du folklore ont gagné l importance. Ces dernières années, des livres et des articles ont été édités et des colloques ont été préparés en Turquie au sujet des régals innombrables de nevrouz. En plus de ces derniers, les célébrations de nevrouz ont retenu l attention des médias et de la pression (?), ainsi les médias ont constitué de grandes archives d un nevrouz. Après que toutes ces études, les gens en Turquie sont devenus plus conscients de la sauvegarde d un nevrouz vivant et à transmettre aux futures générations comme patrimoine culturel et spirituel. 12 http://www.millifolklor.com

INTANGIBLE CULTURAL HERITAGE: NAURUZ/NEW DAY IN TURKEY Nauruz, which means new day in Turkish and which is also called as Sultan Navr z, Y ls rt, March Harvest, The ninth of March, Mereke, Ergenekon, The Bairam of Yuruk in Turkish folklore, is celebrated as New Year s being enriched by the different mythological meanings and the rituals by many independent and autonomous states and the communities in the vast area of the Northern Hemisphere, from Altays to the Balkans. This day; when the equinox, the great natural event, observed and explained by the mankind for ages, takes place and when day and night are of equal duration, the sun is in the period of Aries, the summer days begin is the basis for many cultural applications as an important natural event in this vast area. According to very old historical records, this day has been accepted as the beginning of New Year among Turkish people too. This day is totally related to climate and geographical conditions, and it is not known who firstly celebrated it and where they did it. But each community or country celebrating nauruz has an explanation based on its own culture and mythology. Although all of these explanations are estimable considering that cultures defining themselves, they do not reflect the truth in terms of the criterions of scientific data evaluation and forming international information.. When nauruz appeared, there wasn t written language yet; oral cultures had the dominance and the mythological explanations with rituals had deep influence on the community. Therefore, the questions of How far the age of oral culture does go back? and Where did these cultural works appear? are the ones being interested in but couldn t be answered till today. Especially, the studies following the comparative theory as Historical-Geographical Finnish Method, working on the origins of folklore works and the ways of their spreading, indicated to scientific world that it is an utopia to find out the first form of a multicultural oral work which is defined as urform or urtip (originalform). So it is too difficult to prove in which culture the origin of nauruz took place with the evidences and data that can be accepted by the scientific world. In this case, the studies on the origin of nauruz should be left to scientists while the explanations of the cultures which have celebrated nauruz in the past and today and are to transform it to the future should be accepted as fact and the studies should be kept in this frame. In Turkish mythology and in the historical records, the appearance of nauruz is explained like this: 1) According to Turkish people s old religion, shamanism, the seasons of summer and winter arose from the fight between the gods of goodness and evil. When the summer comes it means that the god of goodness overcomes the god of evil. Nauruz is the day when the god of goodness overcomes the god of evil. Flowering, flying birds and the weather warmed by the sun saved from the captivity are giving people the news of the god of goodness victory. 2) During the period of Huns BC, in the first days of spring, various ceremonies took place at the places called fair grounds. The graves of the ancestors were visited, the animals were killed as http://www.millifolklor.com 13

sacrifices and various entertainments were prepared. These commemorations and celebrations were carried on during the Gökturk period. According to mythology there are two explanations indicating that there is a relationship: There was a war during which Turks were defeated and massacred by their enemies. According to Bozkurt mythology, at the end of this war one child whose arms and feet were cut could survive. The child, who was saved and kept in a cave by a female wolf, got married with this wolf and enlarged his lineage. Afterwards, the ones from his line left this place and went back to their former homeland. According to their belief that day was nauruz. According to Ergenekon mythology, Turks were defeated in a war because of the tricks of their enemies. They were massacred and after this massacre only two families could survive. They took shelter in a place called Ergenekon. The families of K yan and Nüküz stayed there for 400 years and grew in number. Afterwards, they went out of this place by melting the mountains by the help of a blacksmith and returned to their homeland. According to their belief that day was nauruz. According to both Bozkurt and Ergenekon myths, Turks never forgot the day when their ancestors went out of the cave or Ergenekon and each year they commemorated it by visiting the graves of the ancestors, killing animals as sacrifices and arranging various entertainments. The historical records about this belief begins taking place in the ancient Chinese annuals having notes about the cultures of Hun and Gökturk and reach to Ebul Gazi Bahad r Khan period who lived in the 17 th Century. 3) According to the overlapping history records of the East and the West and Turkish oral culture, from the period of ancient oral tradition Turks used the calendar called Turkish Calendar with 12 Animals accepting March 21 st, when the night and the day are of equal duration, as the New Year s and celebrating this first day with the feasts. 4) With Turks coming to Asia and contacting with the religion and the culture of this area, these historical information and believes became common as the source of nauruz: a) The ancient Turkish Calendar with 12 Animals was rearranged by the Sultan of Selçuklu, Melikflah, Celali Calendar accepting March 21 st as the first day of year was prepared and this day was celebrated with ceremonies. b) According to Anatolian folk believes, Nauruz is either the day when the first man Adam was created or the day when he met with Eve on the holy lands of Islam. c) It is the day when the Prophet Yunus came out of the belly of the fish. d) The Prophet Yusuf got out of the dungeon on the day of nauruz. e) The Prophet Moses split the Red Sea with his scepter and went ashore on the day of nauruz. f) Nauruz is the day when Hz.Mohammed became the Prophet, went to Hicaz and his horse went pasturing. e) It is the birthday of the fourth caliph, Hz. Ali. It is the marriage day of Hz. Ali and Hz. Fat ma. It is the day when Hz. Ali became the caliph. Nauruz, creating a rich ritual world with the influence of both mythological elements and religious, regional cultures, has taken place as a day celebrated by Turks in the sources beginning from the 11 th century s Divanu Lugat it Türk by Kaflgarl Mahmud. Melikflah s Celali Calendar accepting Nauruz as the first day of year was used officially with the application of fiscal year till 1985, in 14 http://www.millifolklor.com

that year fiscal year was taken from march and transferred to the first day of Gregorian year. Nauruz, with the mythological and religious grounds we indicated, has reached today with continuous, very rich creations of culture and art during Selcuklu, Ottoman and Turkiye periods in the area of Anatolia. Kad Burhaneddin who established a state in Sivas in 14 th century and who was a poet, mentions about naurus in one of his poems: Nevruz olal cihan görsen Bu kevnile bu mekan görsen It is written in historical records that during Ottoman period, the sultans regularly celebrated nauruz, high officials sent greeting cards to each other, the poets recited poems called nevruzziye and the sultans awarded them prizes. The bards also recited poems about nauruz. Pir Sultan Abdal, one of the bards of the16 th century says: Pir Sultan m eydür erenler cemde Erenle çeflmim yafl her dem bu demde Muhabbet atefli yanar sinemde Himmeti erince Nevruz Sultan n This is a playful formula that children sing during the entertainments of nauruz day: Bu gece nevruz gecesi Bu baca devlet bacas Verenin o lu olsun Vermeyenin k z olsun During the periods that the studies of folklore gained importance, Ergenekon Bairams interpreted in relation with Turks going out of Ergenekon, were celebrated. Atatürk participated in some of those ceremonies. In addition to the official nauruz celebrations in which statesmen participated from Ottoman period to the Republic, the common people have celebrated nauruz according to their own traditions from the past till today. The young girls and boys who come together in a place around Kars in the evening send a little boy to bring water. The boy brings a bucket of water without saying anything and looking back. The colorful threads and needles representing those people are dropped in the bucket. It is believed that the owners of the threads and needles that unite in the water are going to get married with each other. On the night which connects March 19 th to March 20 th the young girls and boys living around I d r ask a wish to god and take a bath in a stream then they drink the water at least three times before leaving the stream. They wake up early in the morning, drink fresh milk and they give fresh water to animals. The people even who just had funeral have to participate in the bairam. Mourning on that day is accepted as sinful. Around A r, young people ask a wish that night and they try to hear and interpret the conversation made indoors. In this way they try to figure out if their wishes are going to be accepted. Around Tunceli, men paint their forehead with black color and visit the spring. They clean their foreheads, pray and plead there. In addition to this, there are some other practices to be saved from the evil things and troubles. Around Diyarbak r and Gaziantep, it is believed that nauruz comes in a shape of a beautiful girl or a holy man having a saintly face. In some of the villages of Malatya s district, Arguvan people celebrate Nauruz as The End of Winter Bairam. Around Kahramanmarafl, people come together at the fountains and arrange country entertainment. http://www.millifolklor.com 15

In Sivas, people come together around Harman Creek and prepare entertainments. In Y ld zeli, they go to Nevruz Mountain Pasture, they recite the poem, Al navruz çal navruz Eflini buldum, gel navruz and they pick nauruz flowers. In this region, some particular kinds of nauruz food as Fadimana Pekmei, Yel Hedi i, Yel Ekme i are cooked. In Yozgat, the engaged man s family give some presents to his fiancé s family and they go to the shore of a stream or lake to have a good time altogether. They ask wishes after pronouncing bismillahirrahmanirrahim and they believe that their wishes will come true if they throw nine stones in to the stream. In Giresun region nauruz is called as March Harvest. In this region there is a tradition of eating seven kinds of foods the name of which begin with s. In Amasya, a fire is lighted and everybody jump over the fire on nauruz day. In Mersin, people go to the high mountains and they have feast that day. It is believed that on nauruz, if an insect comes out of a rock when it is raised, the next year will be fruitful. The Turkmen of the Taurus around Mersin-Silifke region tie a piece of cloth known as March Thread to trees on Nauruz. They go to mountain pastures. People living there treat their guests with respect in their houses. Everybody wish each other Happy Nauruz and beneficial and productive offspring. The owner of the herd who has more than 20 lambs or goats that year kill an animal as a sacrifice and the meat of that animal is cooked with celebrations and it is eaten altogether. Nauruz is celebrated as The feats of the Ninth of March or Sultan Nauruz in zmir. One day after Nauruz entertainment, woman go to washhouse altogether and wash their old clothes with ceremonies. In Uflak nauruz is celebrated with the name Year Renewed. In Edirne, during Sultan Nauruz ceremonies on March 22 nd people burn old mats they jumped over the fire by saying, March inside plea outside. In K rklareli, nauruz is celebrated with the name the ninth of March, people enjoy themselves by going to the countryside with the traditional foods like painted eggs, börek, lokma. In some areas of K rklareli, nauruz is celebrated as Green Thursday. On this day, people go to countryside, kill animals as sacrifice and prepare collected food in a method called çomat. These examples indicate only a few practices chosen from different regions of Turkey. As it is made clear by them, there is a very affluent and thoroughgoing nauruz tradition in Turkey. The traditions, which have gone on spontaneously among people, have begun to be collected and evaluated since the 20 th century, when the studies of folklore gained importance. In the last few years, about nauruz innumerable feasts were prepared, books and articles were published and symposiums were arranged in Turkey. In addition to these, nauruz celebrations took the attention of the media and the press, so the media has a large nauruz archives. After all these studies, people in Turkey became more conscious about protecting, keeping nauruz alive and transferring it to the next generations as an intangible cultural heritage. 16 http://www.millifolklor.com

KARANLIKTAN AYDINLI A, KIfiTAN BAHARA GEÇ fi: HIDIRELLEZ From Darkness to Light, From Winter to Spring: H d rellez H d rellez: Des ténèbres à la lumière, de l hiver au printemps Sema DEM R* ÖZET Yeni y l kutlamalar bir çok kültürde gözlemlenen bir ritüeldir. H d rellez, yeniy l/bahar kutlamalar içinde yer alan beyaz motifi, karfl t olan siyahla birlikte bu çal flman n konusunu oluflturmaktad r. Makalede, bu iki renk, arketipsel yöntemle incelenmeye çal fl lm flt r. Anahtar Kelimeler H z r, H d rellez, karanl k, ayd nl k, arketip. ABSTRACT New year celebrations are a comman ritual found in many cultures. H d rellez, as well as the opposed motifs of black and white found in new year / spring celebrations form the subject of this study. This article endeavours to examine these two colors in an archetypical context. Key Words H z r, H d rellez, darkness, light, archeype. Yeni y l törenlerinden biri olan H - d rellez ritüellerinin ve mitlerinin araflt rma konusu yap l yor olmas demek her fleyden önce tüm insanl k taraf ndan kutlanan yeni y l ve bahar mevsimi törenlerine bak fllar m z çevirmek anlam n da tafl r. Bu alan görmek, tahlil etmek zannedildi i kadar kolay de ildir. Çünkü, yönünüzü nereye çevirseniz benzer ritüeller ve inançlar aras nda insan flaflk na çeviren bir durumla karfl karfl - ya kal rs n z. ran da ve Türkî Cumhuriyetlerde Nevruz, H d rellez, Ergenekon, Sümer de A-ki-til, Akadlarda Akitu, Babil de Zakmu, Romanlarda Kakava, Ortodokslarda Aya Yorgi, Katolikler aras nda St. Georges, Yahudilikte Pesah olarak bilinen bahar bayramlar ritüellerdir. Burada hemen L. Raglan benzer ritüeller benzer mitleri yarat r tezini hat rlamal y z ( Mit ve Ritüel 194). Bu teze göre, dünyan n pek çok yerinde mitrit mutlaka bir ikili oluflturur. Benzer ritüellere sahip olan kültürlerin mitolojileri de benzerlik gösterir. Bunun yan s - ra, Mitoloji neden her yerde kostüm çeflitlili inin alt nda ayn d r? sorusunu soran Campbell mitlerin ola anüstü bir biçimde ayn oldu unun fark ndad r (Kahraman n Sonsuz Yolculu u 14). H d rellez y lbafl ve/veya bahar bayram d r. Bir dönüflüm ritüelidir. Jung da t pk Campbell, Raglan ve Franz Boas n insan zihninin özelliklerinin dünya üzerinde hep ayn oldu una hiç flüphe duymamas ya da Frazer n farkl gökler alt nda insan akl n n benzer yap lar oluflturdu unu ifade etmesi gibi (Kahraman n Sonsuz Yolculu u 29) bu araflt rmac larla ayn do rultuda düflünür. Bu düflüncesini flöyle anlat r: Yeniden do ufl ifadesi insanl n ilk ifadelerinden biridir. Bu ilk ifadelerin temelinde benim arketip diye tan mlad m * Bilkent Üniversitesi MSSF Müzik Haz rl k Lisesi Türk Dili ve Edebiyat ö retmeni ve Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü Türk Halk Edebiyat Anabilim Dal Doktara Ö rencisi. http://www.millifolklor.com 17

fleyler yer al r. Duyuötesiyle ilgili tüm ifadeler mutlaka arketipler taraf ndan belirlenmifltir, bu nedenle de çok farkl halklar n yeniden do ufl hakk nda ayn ifadeleri kullanmalar na flaflmamak gerekir. (Dört Arketip 49). Bu çal flmada, ciddî benzerlikler göstermekte olan bu konunun Türkiye de birden çok bayramla beraber kutlanan yeni y l n/bahar n (Nevruz, Cemre, Çi dem E lencesi, Göçmen Kufllar Karfl lama Bayram, K rklar Bayram ) sadece H d rellez ritüeli ile ilgili k sm ele al nacakt r. Bu ritüellerden ve çevresinde meydana gelen mitlerden H z r n bu ritüeller içinde çeflitli biçimlerde ak ya da beyaz renkle iliflkilendirilmesi Jung terminolojisi ve psikanalitik kuram do rultusunda incelenmeye çal fl lacakt r. H d rellez inançlar n n kökleri ile ilgili de iflik varsay mlar mevcuttur. Bu inanc n Mezapotamya dan ve/veya Türklük öncesi Anadolu medeniyetlerinden kaynakland n ileri sürenler vard r. Türkiye deki H d rellez kutlamalar n n kayna hakk nda ise, bu âdetin slamî oldu unu savunanlar ya da Kaml k izleri tafl d n öngörenler bulunmaktad r. Türklerin slâm diniyle tan flma sürecini Ahmet Yaflar Ocak flöyle anlat r: Türklerin slamiyet le tan flmalar 900 lü y llarda bafllam flt r. 960 ta Karahanl lar n toplu olarak bu dini benimsemeleri ile ivme kazanarak slâm kabul eden y nlar halinde Anadolu topraklar na yerleflmifllerdir. Bu mekân de iflimi yeni benimsemifl say labilecekleri dinlerinde ve bu dini alg lay fl ve yaflay fl biçimlerine bir yeni bir soluk daha eklemifltir. fiöyle ki, slamiyet i zaten Orta Asya kültürü çevresinde Göktürk dini inançlar çerçevesinde alg larken bu sürece Anadolu kültür kal nt lar, Yunanl - lar n kültür izleri, H ristiyanl n ö retileri de kat larak tamamen karmafl k bir yap olarak karfl m za ç kmaktad r ( slâm-türk nançlar nda H z r 21-41). Türk kültüründe H d rellez ritleri pek çok öykü ile bütünleflmifltir. Bu öykülerin bir k sm yukar da da belirtildi i üzere bazen Kuran a, hadislere; bazen Makedonyal skender in ölümsüzlük suyunu bulmak için Karanl klar Ülkesine yapt yolculu a ya da eski bir do u efsanesi olan G lgamefl e ve Tevrat ta ad geçen lya Peygambere dayand r lmaktad r (Ocak, slâm-türk nançlar nda H z r 47-59). Ancak Türk halk aras nda yaflayan ritler bu ismi say lan kaynaklardan da beslenerek farkl inan fllar ortaya koymufltur. H d rellez ritüeli için bir geçifl töreni mahiyeti tafl maz, demek ne kadar do ru olabilir? Kiflisel anlamda yaflanan geçifl ayinlerinin (do um, ad verme, sünnet, evlenme, ölüm ) kifliyi bir durumdan baflka bir duruma tafl d n biliyoruz. Eliade nin de belirtti i gibi, geçifl törenlerinde sadece s nanan kiflinin erginledi i gibi bir düflünceye kap lmak yersizdir; çünkü çevresindeki kifliler de bir erginleme geçirir (Mitlerin Özellikleri 133-134). Ayn flekilde, kolektif olarak kutlanan törenlerin, bayramlar n da toplumu bir bütün olarak ve birey birey bir de iflime u ratt n rahatl kla söyleyebiliriz. H d rellez y lbafl / bahar kutlamas d r. Her fleyden önce mevsimsel bir ritüeldir. Bu yönüyle k fl n öldü ü varsay lan do an n, yeniden canlanmas, dirilmesi kutlanmaktad r. Yeniden do ufl bizi Jung un gelifltirdi i sürekli yarat fl (creatio continua) kavram na götürür. Evren ve insan dahil tüm içindekiler yeniden yarat lmaktad r (Analitik Psikoloji ve Jung 2). Bahar, yarat l fl akla getirir. H d rellez ritüeli, yarat l fl tekrar edifltir. Bu tekrar ediflle, dünden bugüne, bugünden yar na ak p giden çizgisel seri zaman ortadan kalkar ve yerine bir yöne 18 http://www.millifolklor.com

ak fl olmayan sonsuz zaman kavram gelir. Eliade nin deyifli ile sonsuz zaman belki de mitsel zamand r. Çünki o da mitoslar ça ndan bahsederken dünya zaman n n d fl na ç k ld na de inir (Edebî Dönüfl Mitosu 36). Her ritüel bir arketipsel (sözcüklerle tan mlanamayan kutsal) hareketi taklit eder ya da mitsel bir ân hat rlat r (Ebedî Dönüfl Mitosu 42). Her bireyde kendi kiflisel an lar ndan baflka arketipler (ilksel simgeler) vard r. Bunlar kalubeladan beri insan muhayyilesinden kal t m yolu ile edinilen kuvvetlerdir. Jung, Analitik Psikoloji adl çal flmas nda, bilinçd fl nda iki kat bulundu unu belirtir. Bilinçd fl n oluflturan bu katlardan ilki, kiflisel bilinçd fl di eri, rksal bilinçd fl d r (144). H d rellez ve çevresinde geliflen ritüeller için bir yan yla kiflisel, bir yan ylaysa rksal arketipleri içeren bir okuma yap labilir. H d rellez kutlamalar n n arkas nda hangi ilksel görüntü vard r? Kimi inan fla göre H d rellez günü, H z r ile lyas n bir araya geldikleri gündür. Bu iki kahramandan özellikle H z r, H d rellez günü ya da sair zamanlarda insan n yard m na koflan, onlara yol gösteren bilge bir kiflidir. Bu kifli kimi zaman bir peygamber olarak görülür. H z r yetiflmez, kul düflmezse dara deyimi H z r n yard mc kiflili ini ortaya koyan bir deyimdir. Bu özelli i tafl yan kahramanlar n Türk kültür hayat nda daima yer ald - n biliyoruz. Öncelikle, Göktürk yaz tlar nda Türk ün yer-suyu sahipsiz (idhsiz) olmas n. (Ergin, Orhun Âbideleri 36-37) cümlesi, bizi yard mc ruhlar inanc n n varl na götürür. Bahaddin Ögel in Türk Mitolojisi II de verdi i bilgiler do rultusunda H z r n, Ak Sakall Koca dan H z r a ya da kut iyesi K d r dan H z r a do ru geçirmifl oldu u de iflimi takip edebiliyoruz (90-99). Ayr ca Öcal O uz un, H z r için, Gök Tanr n n Türk milleti yok olmas n, ac ve s k nt çekmesin diye, yaratt na inan lan ve Türklerin hizmetine verdi ine inan lan Koruyucu Ruhlar n biçim de ifltirmifl hâlidir, ifadesi önemlidir (Türk Dünyas Halk Biliminde 121-122). Yard mc, koruyucu ruh olarak görülen kocalar n ak s fat ile nitelenmeleri ile H z r n ak-boz atl oluflu, ak giysiler içinde ya da beyaz bir fl k olarak görünmesi, nur yüzlü oluflu, H d rellez günü beyaz elbiselerin giyilifli, Tatar Türklerinin H d rellez i Beyaz olarak adland rmalar (Nevruz Türk Ergenekon Bayram 363) dikkat çekicidir. H d rellez törenleri ba lam nda ele ald m z beyaz renk, karfl t olan siyah da hemen akla getirmektedir. Beyaz ve siyah, simgesel bir çözümleme gerektirir. Bu renkler, Türk ve dünya mitolojisinde pek çok kez kullan lm flt r, kullan lmaktad r. Yakutlarda ürüng yani ak renk kutsall n ifadesidir. Bunun için destan Er-Sogotoh a Ak-O lan der. Çünki o, Tanr taraf ndan yarat lm fl ilk ve kutsal insand r. Verbitskiy in derlemifl oldu u Altay yarat l fl destan nda gökten gelen sesin sahibi ve denizin içinde yaflayan Ak Ene, Bay Ülgen in de üstünde yer alan bir güçtür (Ögel, Türk Mitolojisi I 101,433). Türk masallar nda, mitlerinde beyaz, ak, k r ya da boz renkle birlikte an lan atlar, kurtlar, tavflanlar, kufllar bulundu unu biliyoruz. Beyaz rengin kutsal olmas, olumlu bir anlam tafl mas birçok mitolojide mevcuttur. Türk mitolojine göre dünyan n oluflumu örne in, Göktürk kitabelerinde çok yal n olarak anlat l r. Burada kozmolojinin yarat lmas üçlü ö eyle ifade edilir. Gök, yer, kifli ayn anda m yarat lm flt r? Buna yan t mitin kendisinden gelir. Göktürk devleti var olma sürecinde birçok kargafla, savafl, gerilim yaflam flt r. Bu kargafla ve savafl ortam n n, http://www.millifolklor.com 19

yarat l fl an ndan önceki kaosu anlatt - n düflünen araflt rmac lar vard r (Ocak, slâm Öncesi Türk Düflüncesinde 33). Kaos asl nda içinde tüm renkleri bar nd ran ama bu renklerin henüz ayr flmad bir devreyi ça r flt r r. Kaos s ras nda ortada birbirinden henüz ayr flmam fl tüm renkler toplulu u olarak, siyah bulunmaktad r. Bu bak mdan siyah için bir bafllang ç rengidir, diyebiliriz. Daha sonra di er renkler kendilerini göstermeye bafllarlar. Bunun içindir ki bilinen bütün renkler kar flt r l rsa ortaya yine siyah renk ç kar. Altay yarat l fl mitlerinde yer ve gök yarat lmadan önce ortada sadece su vard r. Tanr Kayra Kan kendisine benzeyen kifli ile iki kara kaz gibi yüzmektedir. Burada Kayra Kan ve kiflinin kara renkle an lmalar ve mitin bu bölümünün kaosu anlat yor olmas bir tesadüf de ildir. Jung a göre, bu iki varl n su içinde bulunmalar da karanl simgelemektedir. Çünkü suyun içi karanl kt r ve karanl k diflil ö edir ve do umu simgeler (Dört Arketip 70). Beyaz, bazen yoklu u bazen, tüm renklerin toplam n ifade eder. Altay yarat l fl mitinde karanl k içinde ç kan Ak Anad r. Ak s fat onun tanr l n, kutsall n, ölümsüzlü ünü anlatabilecek olan en iyi sözcüktür. Karanl k, bir do- um gerçeklefltirmifltir demek zaten suyun içinde yaflad belirtilen Ak Ana için do ru bir yorum de ildir. Ak Ana zaten vard r. Siyah n içinde beyaz yok mudur? Siyah bütün renklerin toplam n ifade etmez mi? Bu durumda onlar n dönüflmekte olduklar düflünülebilir. Karanl kla, siyahla iliflkilendirilen fleytan, ak sakall kocalar n karfl t gibi görünse de Jung, fieytan simgesi, Tanr kavram n n en afla düzeydeki, en eski aflamalar ndan biridir. demektedir. fieytan, gölge arketipinden ay rt etmek zordur. Gölge, kiflinin karanl kta kalan taraf d r. Gölge, kiflili in kabul edilmeyen, hayvanî taraf olsa da fleytan n yafll bilge kifli gibi son derece önemli bir yan da olabilir. (Analitik Psikoloji 71, 169; Geçtan, Psikanaliz ve Sonras 126; Psikanaliz Sözlü ü 61). Dolay s yla karanl ktaki ayd nl bir kez daha gözlemlemifl oluruz. Siyah ve beyaz aras ndaki iliflki ve bunlar n simgesel ifadelerinin H d rellez ritüelleriyle iliflkisi düflündürücüdür. Bu iki simge, bizi ölüm ve ölümsüzlü e; çile ve rahatl a; ebedî yaflama, hayata, yeniden dirilifle götürür. Beyaz, insan ruhu üzerinde mutlak bir sessizlik fleklinde etki yapmaktad r. Ancak bu sessizlik ölüm de ildir. Aksine canl olanaklar yarat r. Beyaz, bütün do- umlardan, bafllang çlardan önce vard r. (Ersoy, Semboller ve Yorumlarla Görünenden 50-53). sa, Pierre, Jacues ve Jean yan na alarak yüksek bir tepenin üstüne ç kt. Ve onlar n gözünün önünde flekil de ifltirdi(transfigürasyon) ve giysileri beyaz bir renk ald. Musa peygamberin rengi de beyazd (Campbell, Kahraman n Sonsuz Yolculu u 263). H z r kelime anlam itibar yla her ne kadar yeflillendiren anlam na gelse de -t pk biraz önce örnekte gösterildi i gibi pek çok ulu kifli gibi, beyaz elbiseler içinde ve nur yüzüyle zihinlerde belirir. Beyaz, yeniden dirilifli ve ölümsüzlü ü simgeler. Yeniden dirilebilmek için, ölümü tatmak, yaflamak gereklidir. sa, ölümü yenmek için ölümü yaflam flt r (Eliade, Demirciler ve Simyac lar 172). H z r n da slâmî rivayette ve skender rivayetinde, bal kla özdefllefltirildi i hat rlan rsa H z r da ölümü deneyimlemifltir. H d rellez günü sabaha kadar uyumamak, geceyi yaflamak bir anlamda, simgesel olarak ölümü tecrübe etmek ve/veya ölümü göze alabilmek olarak dü- 20 http://www.millifolklor.com