VAG,INAL AMELiYATLARDA ANTlıBl,OTi1K PRO,FILAKSJSI ÖZET. G 1 EBEUKTE VAJEN PH'SININ VE FLORASl NIN TRIMESTERLERE VE ÇEŞİTLi ETıKENLERE G1ÖRE DEGIŞIMI



Benzer belgeler
1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

TERTİPLEME KURULU BAŞKAN. Dr. Burhanettin ÜSTÜNEL. Yönetim Kurulu. Dr. Fahri ATABEY. Dr. Fikri ERGENÇ. Ünal GÖKYAYLA. Kemal LAKAY

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

kontraseptif yöntemler, yaş Yöntemin 10 haftalık ve daha altındaki gebeliklerin sonlandırılmasında güvenilir olduğu kanısına varıldı.

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI

06 Şubat Nisan SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a. Primer Glomerüler Hastalıklar 1

109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir?

4. S I N I F - 1. G R U P 2. D E R S K U R U L U (Nefroloji, Endokrin, Üroloji, Jinekoloji, Obstetrik)

DÖNEM VI GRUP B-1 DERS PROGRAMI

4. S I N I F - 2. G R U P 2. D E R S K U R U L U (Nefroloji, Endokrin, Üroloji, Jinekoloji, Obstetrik)

DÖNEM VI GRUP A1 DERS PROGRAMI

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri

DÖNEM IV GRUP B DERS PROGRAMI

ÜNİTE II- KADIN GENİTAL ORGANLARININ ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ

DÖNEM VI GRUP A-2 DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP C DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP D 1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP B2 DERS PROGRAMI

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B-2 DERS PROGRAMI

16 KASIM 2015 ÇARŞAMBA

Gebelik ve Trombositopeni

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

DÖNEM VI GRUP D1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F-1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F-2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP C 1 DERS PROGRAMI

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

DÖNEM IV GRUP A DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP C1 DERS PROGRAMI

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

DÖNEM VI GRUP E-1 DERS PROGRAMI

ÖZET SÜLEYMANİYE KADIN HASTALIKLARI VE DOGUM HASTANESİNDE

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Prof.Dr. İlkkan DÜNDER

3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA

31 AĞUSTOS 2016 ÇARŞAMBA

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP E1 DERS PROGRAMI

AKADEMİK TAKVİM Ders Kurulu Başkanı: Prof.Dr. G. Serdar Günalp (Kadın Hastalıkları ve Doğum) Ders Kurulu 306 Akademik Yılın 24.

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B1 DERS PROGRAMI

Jinekolojide teşhis ve muayene yöntemleri Esra Gür. Öğle tatili. Gebelikte sık karşılaşılan problemler Serkan Güçlü

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD)

IYE'D -' """ A 1 IGI. Pror. Hr. İlhan Ti ~( ~R. Editörler. Dr. Ediz F~ ( 'f lşa R. lh>\'- i>r. ~afi1 8()ZDl-:\1İR. Uo~. Ur. Rl"fik Rl 'Rt;l'T.

DÖNEM VI GRUP C 2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP A2 DERS PROGRAMI

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Salı İzmir Basın Gündemi

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

DÖNEM VI GRUP C2 DERS PROGRAMI

Genellikle 50 yaş üstünde görülür ancak seyrekte olsa gençler de de görülme olasılığı vardır.

DÖNEM VI GRUP D 2 DERS PROGRAMI

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Aşırı doğurganlığın anne ve çocuk sağlığına etkileri İstenmeyen gebelikler ve isteyerek düşükler

DÖNEM VI GRUP A-1 DERS PROGRAMI

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

MENOPOZ. Menopoz nedir?

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ TOKAT EĞİTİM-ÖĞRETİM REHBERİ DÖNEM IV

Dekan: Prof. Dr. Demir Budak Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten. 110 saat 10 saat

Kadın Hastalıklarında Uygulanan Muayene Metotları. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. 16.Hafta (

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI

Op.Dr. Meryem Hocaoğlu Prof. Dr. Atıl Yüksel Prof. Dr. Cem Batukan 10/11/2013

DİSİPLİN/BÖLÜM Teorik Pratik TOPLAM AKTS Patoloji Kadın Hast. Ve Doğum Üroloji İç Hastalıkları (Nefroloji)

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem III 7. Ders Kurulu ÜROGENİTAL SİSTEM. Eğitim Programı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

GEBELİKTE SİFİLİZ. Dr. Mustafa Özgür AKÇA Bursa Yüksek İhtisas E.A.H. Enfeksiyon Hastalıkları Kliniği

Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Dr. Zeynep Özsaran. E.Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi AD

:30 BİYOKİMYA-MİKROBİYOLOJİ-FARMAKOLOJİ 10:30 HALK SAĞLIĞI 11:30 PATOLOJİ 13:30 İYİ HEKİMLİK UYG. 6 Hafta. Kurul Süresi: 10 saat 10 saat

SINIF 4 3.grup (Kadın doğum, uroloji ve çocuk cerrahisi)

İSTANBUL YENİ YÜZYIL ÜNİVERSİTESİ

LOKAL ORGANİZASYON KOMİTESİ

Endometriozis. (Çikolata kisti)

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Şişli Med Kadın Sağlığı Akademik Yayınlar

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı

DÖNEM III DERS KURULU 6 ÜROGENİTAL SİSTEM. DÖNEM III KOORDİNATÖRÜ Prof. Dr. Kamil Hakan DOĞAN. KOORDİNATÖR YRD. Doç. Dr.

Hasta başı pratik Y Doç Dr.Nur Şahin. Öğle Arası Öğle Arası Öğle Arası Öğle Arası Öğle Arası

GEBELİK VE MEME KANSERİ

Transkript:

SERBEST TEBLİGLER

VAG,INAL AMELiYATLARDA ANTlıBl,OTi1K PRO,FILAKSJSI Op. Dr. B. TURHANOCLU ( 0 *) Op. Dr. H. YILDIRIM ( * * *) Op. Dr. E. ALPAY(*) Op. Dr. T. KOÇOKÖZKAN (* 0 ) Kliniğimizde 1984 Mayıs - 1985 Ağustos aylan arasında yapılan vagina! hysterektomi ve ön-arka onarımlarda preoperatif damar yolu ile üç gram Sefalosporin yine diğer bir grupta ameliyat esnasında üç gram Sefalosporin damar yolu ile tatbik edilmiştir. Ayrıca değişik gruplarda beşer gün operasyon sonu Sefalosporin, Bactrim, Biteral tatbik edilmiş ve tüm gruplar arasında bir karşılaştırma yapılarak vagina! ameliyatlardaki preoperatif, operasyon esnasında ve postopera tif verilen antibiotiklerin profilaktik etkileri araştırılmıştır. Neticede preoperatif tek doz verilen antibiotiğin operasyon esnasında ve postoperatif uzun süre verilen antibiotiklerden etkili olarak ateş yükselmesinde ve enfeksiyonda daha etkili olduğu görülmüştür. ( ) Ankara Numune Hastanesi Kadın.Doğum Kl. Şefi ( **) Ankara Numune Hastanesi Kadın-Doğum Kl. Şef Mv. ( ) Anıkara Numune Hastanesi Kadın-Doğum Kl. Uzmanı G 1 EBEUKTE VAJEN PH'SININ VE FLORASl NIN TRIMESTERLERE VE ÇEŞİTLi ETıKENLERE G1ÖRE DEGIŞIMI Op. Dr. Erol ALPAY(*) Op. Dr. Bedri TURHANOGLU (**} Dr. Neslihan SEÇKİN ( "**) Ankara Numune Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği ile Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsünce ortak yürütülen çalışmada, 100 gebe kadında çeşitli trimesterlerde vajen PH'sı ölçül- - - 27

müş, flora tespit edilmiştir. PH ölçümünde Chemtrix type 400 marka bir PHmetre kullanılmıştır. Flora incelenmesi ve antibiyotik hassasiyet testi için Enstitü tarafından temin edilen kanlı agar, Diamond besiyeri, EMB besiyeri kullanılmıştır. Çalışmamıza katılan hastaların yaşlan 17 ~ 38 arasında değişiyordu. Tahsili olmayanların sayısı 15 olup, 50'sinin tahsili ilkokul, 32'sinin tahsiil orta öğretim ve 3'ünün ise yüksek okul düzeyinde idi. Gebelik sayısı 1-9, doğum sayısı 0-5, abortus sayısı ise 0-4 arasında değişiyordu. Kadınlardan 37'si gecekonduda, 22'si müstakil ev ve 41'i apartman dairesinde oturuyorlardı. 20'sinin evinin içinde hela olmayıp dışarıda idi. 76'sının helası ev içinde alaturka, 4'ünün ise ev içinde alafranga idi. 74 kadın cinsel aktivitelerine devam ediyorlar, 26 kadın ise cinsel aktivitelerini kesmişlerdi. 16 kadın birinci trimesterde, 35 kadın ikinci ve 49 kadın ise üçüncü trimesterde bulunuyordu. Hemogram değerleri 8.3 gr./dlt. ile 14 gr./dlt. arasında de~ ğişiyordu. Kan albumin değerleri 25.8-51.4 gr.;ıt. arasında, kan globulin değerleri ise 16.8-62.1 gr.jlt. arasında değişiyordu. idi. Ölçülen vajen PH'lan 3. 7 - '1.0 arasında değişip ortalama 4.2 En fazla üreyen mikroorganizmalar ve bunların PH ile ilişkileri şöyleydi : Stafilokoküs epidermiditis (PH 4.68), E. coli (PH 4.7), Streptokoküs fekalis {PH 4.9), Corynobacterium species (PH 4.9) idi. Bakterilerin hassas oldukları antibiyotikler tespit edildi. Kandida için ortalama PH 6.1 ve Trikomonas için ise 5.4 olarak bulundu. ( *) Ankara Numune Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Şefi ( **) Ankara NumUBe Hastanesi Kadın Hastalı:ldan ve Doğum Kliniği Şef Mv. ( * ) Anıkara Numune Hastanesi Kıııdm Hastalıklam ve Doğum Kliniği- Asistanı 28

TRAVAYDAKI GEBE VE LOHUSALAR'DA VAGiNAL FLORA Dr. Ertuğrul BAYIRLI(*) Dr. Ülkü TAŞKIN(**) Dr. Ü. SOHTORİK ("'*) Dr. Ramazan DANSUK ( ** *) Zeynep-Kamil Hastanesi'rıe ağrılı olarak müracaat eden gebelerden ve bu gebeler doğurduktan sonra fornikslerden kültür alın~ dı. Çeşitli besi yerlerine ekildi, üreyen bakteri ve mantarlar ince~ lendi. Antibiogran1 yapıldı. Ve frotileri incelendi. ( ) Zeynep-Kftmil Hastanesi Kadın Hastalıklan ve Doğınn Kliniği Şef Muavini ( * ) Zeynep-KAımil Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğwnı Kliniği Baş Asistanı ( * ) Zeynep-Kı1mdl Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Asistanı REKÜRREN HERPES GENITALİSTE ACVCLOVİR UYGULAMASI Dr. A. Füsun AKSU ( ) Dr. Ülkü TAŞKIN(**) Dr. Sedat KARAOSMANoGLU ( **"' )ı Dr. Burhanettiıı ÜSTÜNEL { * * * ) Rekürren genital Herpesli 8 hastaya Acyclovir kullanılmış ve bu hastalar bir buçuk yıl izlenmiştir. (8) hastadan (5) 'inde siste~ mik, (3) hastada ise lokal antiviral ajan kullanılmıştır. İzleme süresi içinde hiç rekürrens göstermeyen (6) ve (I) rekürrens gösteren (2) olgu saptanmıştır. Antiviral ajan olarak kullanılan ACY CLOVİR'in çalışmamızda, tablet ve krem formu uygulanmış, ilaca bağlı mühim yan etki saptanmamıştır. ( ) Zeynep-Kamil Hastanesi Kadın-Doğum Şef Muavini ( ) Zeynep-KA.mil Hastane;;i Kadın-Doğum Baş Asistanı ( **) Zeynep-Kamil Hastanesi Kadın-Doğum Asistan ( ** ) Zeynep-KAIDil Hastanesi Baş Heıkiımi ve Klinik Şefi 29

VAGINAL AKl NTILARDA TANI VE TEDAVi Arş. Gör. Dr. Ilyas ACAR Moç. Dr. İsmet KÖKER Yard. Doç. Dr. Turan ÇETİN Prof. DT. Niluııt ARIDOGAN Arş. Gör. Dr. Ufuk Bı!ŞAK (* Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine vagina! akıntı nedeniyle başvuran 700 hastada rutin akıntı kültürü yapıldl.. Hastaların ekserisinde etken; Candida, Gardneralla ve Clamidiye bulundu. Alınan akıntı örnekleri çeşitli vasatlara (Stuart, Endo, kanlı STA ve çikolata) ekildi. Clamidiyalar ELİSA'da Abott-Chlanydia zym SANDVİÇ tekniği ile araştırıldı. Gerekli görülenlerden antibiyogram yapıldı. Spesifik tedaviden sonra, bir hafta ara verilerek kültürler tekrarlandı. Normal vagen fizyolojisini yeniden oluşturulmasına çalışıldı. Sonuçlar istatistik olarak değerlendirildi. ( ) Çuk-.ırova Tıp F;ıkültesi Kadın-Doğum Ana.bilim Dalı 30

BiR VAK'A S E.BıEB IYLE BEHÇET HASTALIGI Dr. Saniye GtRtT ( ) Dr. irfan SERİN ( "') Behçet Sendromu, 1937 yılında Dermatolog Ord. Prof. Dr. Hulusi Behçet tarafından «viral olması muhtemel bir trisemptom kompleks» olarak tarif edilmiştir. Bu tanımlamada trisemptom kompleksin semptomları şu şekilde belirtilmişti : ı) ağızda aft, 2) genital bölgede ülserasyon, 3) gözde hipopiyonlu irldosiklit. Ancak sonradan bu tablonun bu bölgelere sınırlı kalmayan, hemen hemen tüm sistemleri tutabilen bir hastalık olduğu anlaşılmıştır. Behçet Sendromunda dünyanın değişik yörelerinde farklı tanı kriterleri uygulanmaktadır. Tanı için O'Duffy kriterleri kullanılabilir. 1) aft, 2) genital ülserasyon, 3) Uveitis, 4) dermal vaskülit, 5) artrit. Aft ve genital ülserasyonlardan en az bir tanesinin bulunması koşuluyla yukardaki beş belirtiden en az üç tanesinin varlığında Behçet Sendromu tanısı konur. Zeynep-Kamil Hastanesi'nde teşhis ettiğimiz bir vak'ayı bu münasebetle takdim ediyoruz. ( ) Zeynep-KA:mil Hasbınesi Kadın-Doğum Şef Muavlni ( "' ) Zeyııep-KAmil H~tanesi Kadın-Doğum Baş Asisıtanı 31

HEMOPHIW S VAGINALIS VAGIN1ITIS'ININ TEDAViSi Doç. Dr. A. GOLKILIK Dr. E. ERDİŞ Dr. M. BENHABİB Dr. ö. ULUCAXLI Dr. Naci BUCUKOÖLU (*) OZET S.S.K. Bakırköy Doğumevi Polikliniklerine leukorrhea şiklyeti ile başvuran hastalardan alınan vagina! akıntı örneklerinde tri chomonas vaginalis ve candida albicans elimine edildikten sonra geriye kalan 142 olgunun % 52'sinde Hemophilus vaginalis'in etken olduğu saptanmıştır. Bu olgular tedavi gayesi ile üç gruba aynlmış olup, bunlara eritromisin, doksosiklin, ornidazol uygulanmış; tedaviyi takiben 7 hafta sonra tekrarlanan vaginal kültürlerde ornidazol ile % 86,7 oranında negatifleşme bulunduğu gözlenmiştir. Diğer iki ajanda etkinlik % 34.8 - % 59.2 arasında değişmekteydi. Bu sonuçlara göre Hedophllus vaginalis vaginitisinin tedavisinde ornidazol'ün en etkin ajan olduğu sonucuna varılmıştır. ( ) &Jcırköy S.S.K. Hastanesi ORN IDAZOLIN HEM10FILU:S VAG inalis SAGITIMIN:DAKI YERi Doç. Dr. Sedat TOLGAY Doç. Dr. Ata önvural (*) OZET Dokuz Eylül tiniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine başvuran hastalardan yaş grubuna bakılmaksızın 1000 hastada fazkontrast mikroskop ile vagina! akıntı incelemesi yapıldı. 77 olguda hemofilus vaginalis tespit edildi. Bu olgular ornidazol ile sağıtıldıktan sonra kontrole gelen 24 hastanın hiçbirinin yakınması kalmamıştı. Yapılan vital sitolojik tetkikte hemofilis vaginalis görülmedi. ( ): Dokuz Eylül "ltniv. Tıp Fak. Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim.Dalı 32 ~

CANDi:DA VAGINITiS,fN,D1E TiOKONAZOL UYGULAMASI Dr. A. Füsun AKSU ( ) Dr. Ülkü TAŞKIN (*"' ) Dr. Sedat KARAOSMANOGLU (***) Dr. Burhanettin OSTÜNEL ( *"') Vagina! Candidiyazı bulunan reproduktif çağdakı 52 hasta çalışma grubuna alınmış, yapılan vagina! yaymalarda % 85 saf Candida albicans, % 15 mikst enfeksiyon saptanmı.ştır. Vaginal TİOCONAZOL a.. 9 günlük uygulanmış ve 2 ay süre ile izlenen hastaların 48'inde rekürrens görülmemiş, rekürrens gösteren 4 has.. tanın l'i, diyabetik bulunmuş, diğerleri kontrole gelmemişlerdir. İlacın uygulanması sırasında yan etki saptanmımıştır. ( ) Zeynep-Kamil Hastanesi Kadın-Doğum Şef Muavini ( ) Zeynep-Kamil Hastanesi KadıDFDoığum Baş Asistanı ( ) Zeynep-ıKhnil Hastanesi Kadın-Doğum Asistanı ( 0.,,. ) Zeynep KA.mU Hastanesi Baş Hekimi ve Klinik Şefi INF,ERTILiTE VE ABORTUSTA MYCO PLASMA IN 1 f\eks,iyonunun ROLÜ Dr. Y. EGECI Dr. E. BENGİıSU Dr. A. TURFANDA Dr. S. BERKMAN Dr. T. ABAGIOGLU Dr. C. ORHON ( *) Habitual abortus ve infertiliteye yol a.çan mycoplasma'nın insidensini araştırmak için infertil 48 hasta'da, tekrarlayan duşükleri olan 37 hastada ve kontrol amacı ile 22 normal gebe kadında Serviko.-vaginal kültürler yapılmıştır. T-Mycoplasma infertil vak'aların % 25'inde, habituel abortus yapan kadınlann % 24,3'ünde, M. Hominls infertil hastalann % 6,2'sinde pozitif bulunurken; T-Mycoplasma normal gebe kadın ların % 4,5'inde, M. Hominis ise % 9'unda isole edilmiştir. Doxocyclin ile tedaviden sonra başarı or-anının infertil vak'a~ larda % 16,6, habitual abortuslarda % 22,2 olduğu bulunmuştur. ( ) lstanıhul ÜniverSıitesi, lstaınıhul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıklan ve Doğuın Anahilim Dalı 33

KADINLARıDA VAGINAL AKINTILAR VE ETIOPATOGEN'EZI ÜZERİNE ÇALIŞıMA Op. Dr. Erol ALPAY(*) Op. Dr. Bedri TURHANOGLU ('.. ) Dr. Enzar TÖRE(***) Ankara Numune Hastanesi Kadın-Do~um Kliniği ile Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü'nün beraberce yüürttüğü çalışmada, toplam 100 kadında vagen ph'sı ve florası tespit edilmiş ve bunlann çeşitli etkenlerle değişiklik gösterip göstermediği araştırılmıştır. Araştırmaya dahil olan 100 kadın normal poliklinik hastaları 95'i evli 5'i dul olup, en genç hasta 18, en hasta 65 yaşındadır. arasından seçilmiştir. yaşlı tahsil durumu, evlilik süreleri, gebe Araştırmada hastaların lik sayılan, doğuın ve düşüklerinin sayı ve özelliklerinin yanısıra, oturulan konutun tipi ile kullanılan tuvaletin tipi, aktif cinsel ilişkinin mevcudiyeti, def ekasyon ve cinsel temas sonrası temizli~ ğin nasıl yapıldığı, olağan ya da olağandışı bir konraseptif yön.. temin kullanılıp kullanılmadığı sorulmuştur. Hastalann muayenesine geçilmeden önce ağrı, akıntı, kaşıntı, koku, kanama veya başka bir şikayetinin olup olmadığı sorulmuştur. Daha sonra hastalardan CHEMTRİX Type 400 marka phmetre ile vagen arka duvarından ve introitusa 4 cm. uzaklıktan tek ölçüm yapılarak vagen ph'sı ölçülmüştür. Refik Saydam Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü'nde hazırlanan materyal kullanılarak vagen derinliklerinden örnek alınmış ve hemen Trikomonas vaginalis ve Candida albicans için Diamond, adi mikroorganizmalar için ise Kanlı Agar ve Eozin Metilen Blue besiyerine ekim yapılmıştır. Materyaller adı geçen Enstitü'de Laföoratuvar Müdürü Bakteriyoloğ Tülin TUNCER, Laboratuvar Şefi Bakteriyoloğ Engin.GÜVENER ve Asistan Şendi! SAVRAN'dan oluşan bir ekip tarafından değerlendirllmiştir. 34

Kültür alındıktan sonra yapılan muayenede genital organla.. rın durumu He hastada mevcut olan akıntının rengi, kokusu, kabarcık: ihtiva edip etmediği, mukus ve kan mevcudiyeti tespit edilmiştir. 100 kadında Candida ve tıikomonas oranlan tespit edilmiş olup kültür ve antibiogram neticeleri ile, hangi mikroorganizmanın hangi ph'larda üreyebildiği ve ne tür bir akıntıya sebep olabildiği araştınlmış, bu arada antibiogram neticelerine göre en sık hangi anti:biotiklerin etkili olabildikleri tespit edilmiştir. ( )ı Ankara Numune Ha'Stanesi Kadm Hastalıklan ve Doğum Kliniği Şefi ( *) Ankara Nr.ımune Uıastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Şef Muavim ( ) Ankara Numune Hastanesi Kadm Hastalıklan ve. Doğum Kliniği Asistaııı 35

VULVA VE VAGİNA S;ELIM TOM'ÖRLERI Dr. R. ilhan (*) Dr. A. İPLiKÇİ (*) Dr. O. TOZ(*) Dr. S. TUZLALI ( *) Dr. F. HANKAN ( ) dir. Vulva ve vagina selim tümörleri ender görülebilen tümörler~ Vulva lokalizasyonlu selim tümörler, papillom, fibrom, lipom, hemangiom, uretral karankül, nevüs, papiller hidroadenom ile Abrikossoff tümörü denilen granüllü hücreleri miyoblastom'lardır. Bunlara ek olarak subepitelyal alandan çıkan diğer selim tümörleri de saymak mümkündür. Ancak tümöral oluşum olmamakla birlikte, tümöre benzeyen vulvanın dejeneratif değişikliklerini de belirtmek gerekmektedir. Bunlardan kraurosis vulva ve lökoplakiya prekanseröz olarak kabul edilen lezyonlardır. Vaginada ise selim tümörler vulvada görülenlere nazaran daha seyrektir. Vaginanın selim tümörleri içinde sıkça görülebilenler; fi'bromyom, skuamöz polip ve hemangiom'lardır. Bu yönlerden Patoloji Anabilinı Dalı'nın biopsi arşivi incelenmiş ve sağlanan bulgular kaynak bilgileriyle karşılaştırılarak değerlendirilmeye çalışılmıştır. ( ) İstanıbul t.l4ılversiteısi, fstanıbul Tıp Fakültesi Patoloji Anaıhilim Dalı ( ) Şişli Etfal Hastanesi, Kıadın Doğum Kliniği 36

VULVA VE VAGiNA KiSTLERi Dr. A. lplikqt Dr. R. İLHAN Dr. S. TUZLALI Dr. O. TOZ DT. B. ARZUMAN(*) Vulvanın en sık görülen kisti Bartholin kistleridir. Genel olarak menapozdan önce görülen bu kistler Bartholin bezi kanalının infeksiyonlara bağlı olarak tıkanması sonucu görülür. Değişik çapta olabilen bu kistler bazen 5 cm.'ye kadar büyüme gösterebilirler. Bunun dışında vulva kökenli inklüzyon ve Gartner kistleri de vardır. Vaginanın ise Gartner ve inklüzyon kistleri mevcuttur. Bu kistler ise birkaç santimetre çapında olabilirler. İnklüzyon kistleri vaginada sık görülür. Bugüne değin arşivimizdeki vakaları inceleyerek, bunlar yaş, sıklık, lokalizasyon ve morfolojik yönlerden tetkik edilerek takdim edilmiştir.,._ ( ) İstanıbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Patoloji Ana:bilim Dalı 37

VULVA VE VAGiNA HABiS TOıMÖRLl!RI Dr. A. lpllkçt Dr. R. İLHAN Dr. M. AÔAN Dr. S. TUZLALI Dr. O. TÜZ ( *) Vulva habis tümörleri içersinde insitu ve invaziv yassı epitel hücreli karsinomlar en sık görülen habis tümörlerdir. insitu yassı epitel hücreli karsinomıar aynı zamanda Bowen hastalığı olarak da tanımlanmaktadır. Vulvanm lökoplakiyası olarak tanımlanan selim oluşumlar da prekanseröz lezyon olarak ka:bul edilir ve bun.. lardan da insitu ve invaziv yassı epitel hücreli karsinomlar gelişebilir. Vulvanın yassı epitel hücreli ka.rsinonilan değişik lokalizas.. yon gösterebilirler. Kraurosis vulva ve lökoplakiya bu karsinomların gelişmesinde önemli lezyonlar kabul edildiği gibi diğer bazı predispozan faktörler de karsinomun gelişmesinde rol oynayabilir. Vulvada bu türde sık görülen habis tümörler dışında, vulvada bazal hücreli karsinomlar, Paget hastalığı, Bartholin bezi ve uretra karsinomlan ile habis melanomlar, sarkomlar, teratomlar da görülebilir. Vaginada görülebilen habis tümörlerin çoğunluğunu yassı epitel hücreli karsinomlar oluşturur. Müller ve Gartner kanallarından köken alan vagina adenokarsinomlan ise daha enderdir. Vaginada görülebilen bir sarkom türü de sarcoma botroides' - ler<ur. Bu tür tümörlere mesooermal mikst tümör de denilmek tedir. Vulva ve vagina habis tümöreri arasında meta.statik tümörleri de belirtmek gerekmektedir. Her iki kısma da herhangi bir organdan metastaz oluşabilmektedir. Fakat endometriyal karsinomlar ile koryokarsinomalar sık olarak vaginaya metastaz yapabilmektedirler. Anabilim Dalı biopsi arşivimiz bu yönden taranarak, elde edilen veriler kaynak bilgileri ışığında değerlendirilerek takdim edilmeye çalışılmıştır., 1 1 [ ( * ), lstmbul Üniversitesi, Istanbul Tıp Fakültesi Patoloji Anaıbilim Dalı 38

KLINIGIM IZDE T 1 EDAVI EDiLEN 5 VULVA KANSERi VAKASININ DEG ERLEN'DIRiLMESI Op. DT. Erol ALPAY(*) Dr. Hilmi YILDIRIM ( * * *) Op. Dr. Bedri TURHANOCLU ( ) Bu çalışmayla Ankara Numune Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde cerrahi metodla tedavi ettiğimiz 5 vulva kanseri vakasını sunuyoruz. Vulva karsinoması major jinekolojik maugnansiler içinde en az görüleni olup, serviks, over ve endometrium kanserinden sonra 4. sıradadır. Jinekolojik kanserlerin yaklaşık % 4'ünü oluştururlar. Günümüzde invaziv vulva karsinoması için seçilecek tedavi metodu olarak radikal vulvektomi ve bilateral ingüinal-femoral lenfadenektomi önerilmektedir. Bu hastalığa yakalanmış hastaların çoğu yaşlı ve kötü tıbbi koşullara sahiptirler. Bu nedenle bu tedavinin seçilmesi zor bazen de uygun suz olabilmektedir. Vakalarımız: Vaka No. Yaş Stage (FİGO'üa göre (GA) 1 26 I (TNM'ye göre Tl) (ME) 2 48 I (TNM' - - ye göre Tl) (SE) 3 66 I (TNM'ye göre Tl) (PT) 4 65 I (TNM'ye göre Tl) (ED) 5 64 II (TNM'ye göre T2) Tablodan da görüleceği üzere, 4 vakamız stage I, 1 vakamız stage II idi. İnvaziv vulva kanserinde yüz~yel ganglionlara metastaz ın.. sidensi % 29, derin ganglionlara metastaz insidensi % 4.3 olarak bildirilmiştir. (Way'e göre) Biz tedaviyi bu temel bilgi doğrultusunda, radikal VJllvektomi - -yüzeye! inguinal ve yüzeye! femoral lenf ganglion diseksiyonu yapmayı planladık. Aynı operasyonu 5 39

hastada da gerçekleştirdik. Bu vakaların birincisinde primer sütür ile cildi kapattık. Kalan 4 vakaya primer sütür koymadan persekundum iyileşmeye bıraktık. Yara iyileşmesi ve doku nekrozu problemleri dolayısıyle, bir vakada uyguladığımız primer sütür uygulamasının persekundum iyileşmeye üstünlüğü olmadığını, hatta daha uzun sürede iyileşme olduğunu tespit ettik. Persekundum iyileşmeye bıraktığımız 4 vakada (sadece bir tanesinde inguinal bölgede cilde yaklaştırma koyduk) hergün en az bir defa olmak üzere yara pansumanı yaptık ve her pansumandan sonra steril vazelinli gazla yara yüzeyini kapattık. Hastanede kalma süresi 60-80 gün arasında oldu. Primer sütür koyduğumuz vakada da doku nekrozu ve yara iyileşmesi problemleri nedeniyle hastanede kalış süresi 80 gün civarında oldu. Stage I olan ilk 2 vakamız 5 yılını doldurdu. 1 vakamız 4, 1 vakamız da 3 yılını doldurdu. 5 yıllık ve 3 yıllık vakalanmız tamamen iyileşmiş durumdadır. Herhangi bir lokal nüks veya metastaz bulgusu yoktur. 4 yıllık olan vakamızdan haber alamadık. Bu vakada 1 adet yüzeye! inguinal lenf nodu metastazı vardı. (Patoloji raporu) Aynı vakada lokal nüks görülmesi üzerine ı kür radyoterapi ve beraberinde 1 kür Bleomycin uygulanmıştır. Tek Stage II olan son vakamızda, lenfadenopati tespit edilememesine rağmen, sağda 2, solda 3 adet lenf nodu metastazı vardı. (Patoloji raporu) Yara iyileşmesini takiben radyoterapi uygulamayı planladık. CSon vakamızın histopatolojik tanısı Epidermoid karsinom, diğer 4 vaka ise Yassı hücreli karsinom idi. 5 yıllarını dolduran ilk iki vakamız ile 3 yılını dolduran bir vakamızda lenf nodu attake değildi. Biz Stage I ve II vulva kanserinde radikal vulvektomiye ilaveten yüzeye! ingüinal-femoral lenf nodu diseksiyonunun yeterli olacağım, şayet, lenf nodu metastazı veya lokal nüks varsa, sitosta~ tik ve/veya radyoterapiyi adjuvant değiştirmeyeceğine inanıyoruz. Genellikle hastalann yaşlı olması nedeniyle böyle ağır bir müdahaleyi uygulamak tıbbi ve cerrahi bazır zorlukları getirmektedir. Ancak, bizim tatbik ettiğimiz nıetod, fazla agressif olmaması nedeniyle bu riski azaltmaktadır. Sekonder komplikasyon çok az olmakta, iyileşme daha hızlı gelişmektedir. ( ): Anık.ara Numune Hastanesi Kadın Hastalıklan ve Doğrun Klinik Şefi ( **) Ankara Nuımıwı::ıt Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Klinik Şef Muavini ( * *") Ankara Numune Hastanesi Kadın Hastahklan ve Doğum Asistanı 40

INVASIVE VULVA KANS.ERLERININ KLiNiK D,EGERLEN,DIRILMESI A. AYHAN S. PEKIN T. DURUKAN B. MEMİŞ (*) Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde tedavi edilen 33 vulva kanserli olgu sunuldu. En sık gözlenen semptom ve bulgu kaşıntı ve ülserasyondu, lezyonların çoğunluğu Labium majusda idi. 21 olguya radikal vulvektomi + inguinal femoral pelvik lenfadonektomi yapıldı. Olguların çoğunluğu squamöz hücreli karsinomdu. Operatif mortalite 2 olguda saptandı. ( "') Hacettepe Tıp Fakültesi Kadın-Doğ'.ıın Anahilin:r Dalı VAGEN,IN PRİMER VE S:EKON 1 DER invaziv LEZYONLARI A.AYHAN K. YÜCE S. PEKİN B. MEMİŞ T. KÜÇÜKALl G. GEDİKoGLU ( ) Kliniğimizde tedavi edilen primer ve sekonder vagen karslnomlan klinik ve patolojik olarak değerlendirildi. İlgi literatür gözden geçirilerek gerekli bilgiler verildi. ( ) Hacettepe Tıp Fakültesi Kadın.Doğum Anaıbilim Dalı 41

VAGINAL INTRAEPITELYAL NEOPLAZILERDE UYGULANAN 'TE 1DAVİ VE SONUÇLARI H. ÇAÔLAR ("') A. AYHAN(**) M. M. HRESHOHYSHYN ( ) Vain'U 69 olgu sunuldu, başta 5 FU olmak üzere çeşitli tedavi şekilleri sunulup sonuçlar tartışıldı. ( )ı Department of Obstetries and Gynecology. School of medicine State Umversity of N ew York at Buffalo ( "' ) Aynı üniversitede "iziting Proff., Haceıttepe Üniversitesi Kadın Hastalıldan ve Doğum Anabilim Dalı VULVA VAGENI,KfSTİK LEZYONLARI A.AYHAN H. KİŞNİŞÇt K.YUCE B. MEMıİŞ F. özyn..maz T. KÜÇÜKALİ ( ) Kliniğimizde tedavi edilen vulva vagenin kistik lezyonları kli nik ve patolojik olarak değerlendirildi. İlgili literatür gözden ge~ çirilerek sunuldu. ( ) Hacettepe Tıp Fakültesi Kadın.Doğum Anahilim Dalı 42

MODIFIYE FOTH MAYO ıı~n IGI REPARASYOıNU ile VAZIKO-VAJINAL FISTOL Prof Dr. Şevket TUNÇER( ) önceleri genellikle doğuma bağlı bir komplikasyon olarak görülen Veziko-Vajinal fistüller bugün daha çok jinekolojik operasyonlardan ve en sık olarak da histerektomilerden sonra meydana gelmektedir. Bu fistüllerin tamiri de bazen önemli derecede problemler arzetmektedir. Vajinal yoldan yaptığımız basit bir operasyon tekniği ile, A.tt. Tıp Fakültesi üroloji Anabilim Dalında 9 ve Taksim Hastanesi üroloji Servisinde 3 olmak üzere Veziko-vajinal flstüllü toplam 12 hastanın hepsinde (başarı oram % 100) fistül reparasyonu sağ Iannuş olup bunlardan ll'i primer, sadece bir vak:a sekonder cerrahi girişimden sonra kapanmıştır. ( ) Taksim Hastanesi 1. Üroloji Servis Şefi 43

STRESS incontinens OLGULARINA UYGULADIGIMIZ YENi BiR YÖNTEM (MERMUT YÖNTEMi ile VAGİNAL FLAPLI URETHRA SUS1PANSiYONU) Prof. Dr. Salın MERMUT Prof. Dr. İnal ÜLGENALP Doç. Dr. Atilla KÖKSAL Doç. Dr. Remzi SAGLAM Yrd. Doç. Dr. Cemalettin AKYÜREK Yrd. Doç. Dr. Recai PABUÇCU ( ) Stress incontinens; kann içi basıncında meydana gelen ani bir artış sonucunda, idrarın irade dışı kaçırılmasıdır. Stress incontinensi hazırlayıcı sebepler arasında; - Urethra ve vezikayı yerinde tutan ve fonksiyonlarına yar~ dımcı olan dokuların gevşemesi, ~ Urethranın proksimal kısmı desensus, prolapsus gibi se.. beplerle hunileşmiş ve urethranın kısalmış olması, ~ Urethra ve zikal açı bozulması, ~ Postmena.pozda östrojen yetmezliğinin neden olduğu atrofi, - Mesaneye bası yapan kitlelerin varlığı sayılabilir. Stabil ve unstabil mesaneyi ürodinamik tetkiklerle ve diğer özel tanı yöntemleri ile ayırıp ürodinami yanında urethrosistografi de yapılarak veziko urethral açı, mesane boynu yeterliliği ve urethral aksın değerlendirilmesi yapıldı. Olgulann tiplendirilmesi yapıldıktan sonra cerrahi tedaviye ihtiyaç gösteren olgulardan gerek vagina! gerek abdominal yaklaşımı gerektiren her iki olgu grubuna da kliniğimizce geliştirilen Vagina! Flaplı Urethra Suspansiyonu + Colporraphie Anterior uygulandı. Pre ve postoperatuar ürodinami çalışmaları ile operasyonun başarılı olduğu gözlendi. Postoperatif komplikasyon olmadı. ( ) Gülhane Tıp Ak-ademisi, Kadın-Doğum Anabilim Dalı 44

HOFBAUER HÜCRELERi Or. A. ÖNVURAL ( *) Ö2ET ( ) 9 Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi Kadın-Doğum Am:bilim Dalı 1976.. 1985 YILLARI ARASINDA ZEYNEP-KAMiL HASTANESi'NDE UYGULANAN POSTPARTUM HISTEREKTOMiLERl,N ANALİZi Dr. Doğan CANTEKİN ( *) Dr. 01kü TAŞKIN ( 0 ) Genellikle postpartum histerektomiler, doğum eylemi esnasında veya doğum sonrası devresinde ortaya çıkan ve anne hayatını tehlikeye sokart komplikasyonların acil tedavisi için başvurulan.45

bir prosedürdür. Bu acil endikasyonları 4 grupta toplamak mfunkündür: - Uterus rüptürü, - Kanama, - Enfeksiyon, - Plasenta akreta. ve perkreta. Postpartum Histerektomiler daha seyrek olarak da elektif nedenlerle yapılmaktadır. Elektif endikasyonlar 3 grup altında toplanır: - Sterilizasyon, - Uterus korpusunun organik hastalıklan ve tümörleri, - Serviks kanseri. Bizim 10 senelik postpartum histerektomi olgularımızın endikasyonlarını da acil ve elektif olmak üzere 2 grup altında topladık. Acil olgular: (52 olgu) - Uterus rüptürü - Plasenta akreta ve perkreta - Postpartum Atoni - Ablasyo plasenta Elektif olanlar: (1 olgu) 36 olgu 6 olgu 5 olgu 5 olgu - Uterus myoınatozus 1 olgu Toplam 53 olguda uygulanan postpartum histerektomilerin, 50 tanesi subtotal % 94.43 ve 3 tanesi de totaldir % 5. 7. Hastalarımızın yaş oltalaması 32.S'dir. Bu 10 sene içersindeki doğum sayımız 192.938 olup, postpartum histerektomi ensidansımız 3.640 doğumda l'dir. Bu oran gelişmiş Avrupa ülkelerinden İngiltere'de 2.905 doğumda 1 ve Al.. manya'da 3.000 doğumda 1 olarak verilmektedir. ( ) Zeynep-KAmil H.ıstanesi Kadm Hastalıkları ve Doğum Servisi Şef Yardımcısı ( ) ~KAırıail Hastanesi Kadın HastalıkJ.an ve Doğum Servisi Uzman Hekimi 46.

E.KSTRAAıMN IOTIK HIPERTONIK SOLUSYON YÖNTEMi ile DOŞOK INDDKSIYONU : % 30 DEXTRO SıE VE RIVANOL SOLUSYONLARININ EııKINLIGINl N KARŞILAŞTIR l LMASI Prof. Dr. Nihat ARIDOÔAN Doç. Dr. İsmet KÖKER Dr. Aytekin ALTINTAŞ Dr. Bekir GOMORDOLO Dr. Hamdi KARANFİL ( *) OZET Ç.Ü.T.F. Kadın Hastalıklan ve Doğum.cmabilim Dalı Klini ğinde ocak 1983 ocak 1985 tarihleri aarsında terapötik abortus amacıyla ikinci trimesterde bulunan 30 olguya % 30 dextrose ve 80 olguya da % O.Ol rivanoı solusyonu ekstraamniotik olarak ve. rildi. ilk solusyon infüzyonundan 16 saat sonra ı miü. hızla oksitosin infüzyonu yapıldı. İki saat sonra hala uterus kontraksi yonları başlamamışsa ilk verilen solusyon miktannın yarısı yine ekstraamniotik olarak tekrarlandı. Toplam % 93.4 olgu düşükle sonuçlandı. Her iki grup arasın.. da etkinlik ve komplikasyon açısından fark yoktu. Sonuçlar lite sunuldu. ratürle karşılaştınlarak 47

!RZURUM NUMUNE HASTAN:ESİ NÜFUS PLANLAMASI KLINIGIN,DE GEB,ELIKLERI SıONLAN;DIRILAN 158 OLGUNUN DEGERLENDIRU.-MESI Dr. Mütı5ser Nergis YANMAZ( ) Numune Hastanesi Nüfus Planlaması Kliniği 1984 Mart ayından beri çalışmalarını sürdürmektedir. Bir sene içersinde 272 olgunun gebeliği sonlandınlmıştır. Bu çalışmada 1984 yılı içersinde gebeliği sonlandırılan 158 olgunun değerlendirilmesi yapılmıştır. - - Olguların % 95.6'sına menstrüel regulasyon uygulanmıştır. Uygulama sonrası sorunlu olgu sayımız 12, toplam komplikasyon oranımız % 7.9'dur. MR sonu perforasyon, inkomplet abortus, gebelik devamı, pelvik enfeksiyon gibi major komplikasyon oranımız % 2.6'dır. İnkomplet aspirasyon, gebelik devamı gibi başarısız olgular % O.G'dır. MR öncesi olguların % 77.8'i etkili doğum kontrol yöntemi kullanmamaktaydı. Uygulama sonrası etkili doğum kontrol yöntemi kullanma oranı % 96.B'e çıkmıştır. ( "") Erzurum N~mune Hastanesi Nüfus Planlaması Klinik Tabibi.48

IZMIR DEVL!T HASTANESi AiLE PLANLAMASI KLINIGINDE YAPILAN 2000 MR VAKASININ D 1EGERLEN~DiRILMESI Op. Dr. Hüsnü.ÇAGLAR ( ) Dr. A,rif Ali ALBAYRA.IC ( ) İzmir Devlet Hastanesi Aile Planlaması Kliniği'ne Ocak 1984 ~ Aralık 1984 tarihleri arasında başvuran ve MR uygulanan 2.002 olgudan 2.000'1 değerlendirilmeye alınmıştır. Müracaat eden hastaların aylara göre dağılımı yapıldığında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. En çok 26-30 yaş grubunda olan hastalar müracaat etmiştir (% 33.9). 21~35 yaş arasında olan.. lar toplam olguların yaklaşık % 80'ini oluşturmuştur. 748 olgu (% 37.4) 2, 498 olgu (% 24.9) 3 ve 312 olgu (% 16.1) 1 çocuk sar hibi idiler. 5'in üzerinde çocuğa sahip olgulann toplam oranı % 9.3 bulundu. 970 hasta önceden hiç kürtaj geçirmemiş olup (% 48.5), 1 kürtaj geçiren 494 hasta (% 24.7) ve 2 kürtaj ge.. çiren 804 hasta (% 15.2) bulundu. Bu arada 15'inci kürtajım yaptıran 2 olgu tespit edildi. İşlem öncesinde 714 olgunun herhangi bir kontrasepti! yön.. tem kullanmadığı (% 35. 7), sonra sırası ile C. interruptus (% 32.3), POC (% 11.6) ve IUD-Vaginal ovül (% 6'şar) tercih edlldiği görüldü. İşlem sırasında % 98 olguda herhangi bir analjezi-anestezi sağlanmadı. MR en fazla 6 hf'lık olan gebelerde uygulandı (% 40.5). Bunu 4 hf'lık (% 29.5) ve 5 hf'lıklar (% 13.5) takip etti. Olgulann % 4.5'1- ne post-mr IUD takılırken, % 0.5 olguda da laparoskopık tuba! ligasyon yapıldı. En sık görülen komplikasyon post-küratif bulantı-kusma oldu (% 50'ye yakın). Major komplikasyonlardan plasenta retan.. siyonu % 2, 150 cc üzerinde kanama % 1 ve perforasyon % 01.5 olarak bulundu. Gebeliğin devamı ise % 0.4 olguda gözlendi. Olgularda post-küratif kontrol çok düşük oranlarda olup ancak şikayeti olan hastalar görülebum.iştir. İşlemin basitliği hos.. 49

pitalizasyonu gerektirmemesi ve komplikasyon riskinin az oluşu nedeniyle, istenmeyen erken gebeliklerin sonlandırılmasında yay~ gın olarak kullanılabileceği kanısına varıldı. ( ) İzmir Devlet Hastanesi Kadın-Doğum Kliniği 5ef Muavini ( ) İzmir Devlet Hastanesi Kadın-Doğum Kliniği Asistanı UYGUN GEBEUKLERiN MENSTROEL REGOLASYON (MR) YÖNTEMi ile SONLANDIRILMASI Dr. Bülent KIRAÇ ("') Dr. Serpil BİLGİN ( 0 ) Dr. Hasan ÜNSALAN (**) Adana Doğumevi Nüfus Planlaması Kliniğine 1984 Ocak - 1986 Şubat tarihleri arasında istenmeyen gebeliklerin sonlandırıl.. ması için gelen hastalardan durumları uygun olan 3.630 hastaya MR uygulandı. Olgular gebelik süresi, kullandıkları kontraseptif yöntemler - yaş grupları, eğitim düzeyleri, gebelik sayıları, mükerrer başvuru açılarından değerlendirildi. Elde edilen sonuçlar benzer çalışmalarla karşılaştırıldı. Yöntemin 10 haftalık ve daha altındaki gebeliklerin sonlan.. dınlmasında güvenilir olduğu kanısına varıldı. SUıM 1 MARY In this retrospective research MR Methoci had been applied to2-3630 unwanted pregnancy cases who were available, between January 1984 and February 1986, in population planning clinic.s of Adana-maternaty hospital. Those cases had been searched comparing their- age groups, educationaı level, and the reapplica.. tions. The results had been compared with similar researchs. After all, it had been decided MR method is a sife and potent, methoci, for terminating the pregnaancies which are ıo Weeks or smaller. ( ) Adana Doğuııuwi Baştabipliği ( ) Adana Doğumevi Nüfus Planlaması Kliniği Doktorlan 50