Türkiye nin Sağlık Turizmi Potansiyeli ve Güçlükler Türkiye nin Sağlık Turizmi Potansiyeli ve Güçlükler* Dr. Hasan Hüseyin Yıldırım Ümran Altunkaya



Benzer belgeler
Hizmet Sektörü Olarak Sağlık Turizminin Ülke Ekonomisindeki Rolü. Dr. Seyit KARACA TOBB Türkiye Sağlık Kurumları Meclis Başkanı

Türkiye, Sağlığı Açısından Ne Kadar Avrupalı? Dr. Hasan Hüseyin YILDIRIM Öğretim Elemanı, Hacettepe Üniversitesi Ziyaretçi Araştırmacı, LSE Health

SAĞLIK TURİZMİNİN YENİ YILDIZI; TÜRKİYE. Dünyada sağlık turizminin gelişmesine sebep olan faktörler şu şekilde sıralanabilir;

Yrd. Doç. Dr. İlkay TAŞ GÜRSOY Dokuz Eylül Üniversitesi

Dr. Dursun AYDIN KAMU HASTANELERİ AÇISINDAN ÖNEM NEMİ. Sağlık Turizmini Geliştirme Derneği Başkanı 2. SAGLIK KURULTAYI 12/04/2008 ANTALYA

Servisinin Sağlık k Turizmindeki Yeri

PAZAR ANALİZ SÜRECİ 3 AŞAMA DA YAPILIR. 1. Masa başı araştırması 2. Alan araştırması 3. Hedef pazar bölümünün seçimi

TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

SAĞLIK TURİZMİNİN GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI VE POLİTİKALAR. Dr. H. Ömer Tontuş Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü

TUR İ ST SA Ğ LI Ğ I & SA Ğ LIK TUR İ ZM İ 1

Dünyada yılda bir milyar kişi ülke değiştiriyor ve bu sayı her yıl %7 artıyor.

DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMETLERİN DESTEKLENMESİ. Berrak BİLGEN BEŞERGİL Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü D.T.

SAĞLIK TURİZMİNDE ÖZEL HASTANELERİN ROLÜ FIRAT UZER

Göç ve Serbest Dolaşım Eğilimler ve Engeller. Ayşegül Yeşildağlar Ankara, Turkey

SAĞLIK TURİZMİNDE KAMU HASTANELERİNİN ROLÜ DR. OSMAN KÜRŞAT ARIKAN

1.ULUSLARARASI SAĞLIK ZMĐ KONGRESĐ

Turizm Ekim Özge YALÇIN - Mali Analiz. TSKB Araştırma

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü GENELGE 2011/41

Kurumumuz Sağlık Turizmi Politikaları ve Organizasyon Yapısı

2012/4 SAYILI DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMET TİCARETİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ (SAĞLIK TURİZMİ SEKTÖRÜ)

Turizm sektörü, Türkiye için önemli bir gelir kaynağı oluşturmaktadır.

ABD DE SAĞLIK TURİZMİ

Çok tatil yapan ülke imajı yanlış!

Global Pazar ve Rekabet

KONAKLAMA TESİSLERİNDE KURULACAK SAĞLIK TESİSLERİ

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

BİR BAKIŞTA SAĞLIK -AVRUPA

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER

SAĞLIK TURİZMİNDE BAŞARMAK İÇİN EĞİTİM

İZMİR TİCARET ODASI TÜRKİYE VE DÜNYADA ALACAK SİGORTASI

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

Türkiye nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Araştırması Sağlık Hizmetleri Sektör Kılavuzu 2018

TR41 Bursa Eskişehir Bilecik Bölge Planı Hazırlık Çalışmaları. Bilecik Turizm Sektörü Bilgi Notu

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Yuanli Liu, Yusuf Çelik, Bayram Şahin Ankara, 23 Eylül 2005

OECD Ticaretin Kolaylaştırılması Göstergeleri - Türkiye

TUROB - Selanik Philoxenia 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

Grup 3 EGE BÖLGESİ. İzmir-Kütahya

AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRKİYE DE JENERİK İLAÇ ENDÜSTRİSİ 2 HAZİRAN 2005 ANKARA

Türkiye ve Avrupa Birliği

YATIRIMDAN İŞLETMEYE TERMAL TURİZM

TAMAMLAYICI VE DESTEKLEYİCİ SAĞLIK SİGORTALARI

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Dünya Halı Pazarları ve Türkiye nin Durum Tespiti. Fazıl ALKAN Ar-Ge ve Mevzuat Şubesi 2008

Medikal Turizmde Tanıtım, Pazarlama Stratejileri ve Hedef Ülkeler

A.G.D GRUP TEKNİK-TEMİZLİK-PEYZAJ GÜVENLİK DANIŞMANLIK HİZMETLERİ

DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMETLER

2014 YILI NİSAN AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği AİFD Türkiye 2006 Yılı İlaç Harcamaları Değerlendirmesi. bilgilendirme notu. Sayfa 1

TÜRKİYE TURİZMİ Değerlendirme Raporu

TURİZM İSTATİSTİKLERİ RAPORU OCAK-ARALIK DÖNEMİ

AVRUPA TOPLULUKLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ

TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ

SKY 329 KARŞILAŞTIRMALI SAĞLIK SİSTEMLERİ. 14. Hafta

Elektronik ticaret e-ticaret

Sayfa 1 Kasım 2016 ULUSLARARASI SIRALAMALARINDA BELARUS UN YERİ

1) Düzenleyen kimsenin imzası (Taşıyan veya onun yetkili kıldığı kişi)

T.C. ADALET BAKANLIĞI Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü TOPLANTI RAPORU

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı Anadolu Üniversitesi

ETKİN YÖNETİM BECERİLERİ - FERDİN HOYİ 10 MART ÇARŞAMBA İNSAN ODAKLI YÖNETİM - FERDİN HOYİ 24 MART ÇARŞAMBA

ERASMUS PERSONEL EĞİTİM ALMA HAREKETLİLİĞİ. Avrupa Birliği Birimi 31 Ocak 1 Şubat 2013

BIT MİLANO 2014 TURİZM FUARI SONUÇ RAPORU

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... TABLOLAR LİSTESİ... BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ NİN GELİŞİM SÜRECİ VE TÜRKİYE

TÜRKİYE AÇISINDAN EURO NUN ROLÜ

Türkiye de Kanser Taramalarında Yeni Stratejiler

18 20 EYLÜL 2015 BAKÜ / AZERBAYCAN

SAĞLIK TURİZMİNDE ARACILIK ve ASİSTAN KURULUŞLAR. Ahmet Genç, MSc, MBA

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

Sağlıkta Maliyet. B.Burcu TANER Mayıs.2015

Garanti Bankası. İstanbul, Nişantaşı Şubesi, Şube Kodu: 132 TR

Türkiye Pazar Payı % 3,7 % 4,4 % 4,5 % 4,25 % 4,1

İKTİSADİ ve İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ

ÖZEL HASTANE İLE VAKIF ÜNİVERSİTE HASTANELERİNİN PUANLANDIRILMASI HAKKINDA DUYURU

25 ŞUBAT2015 MESAİ SAATİ BİTİMİNE KADAR

PLATFORMUMUZUN YURTDIŞI TANITIM HİZMETLERİ

2012/4 SAYILI DÖVİZ KAZANDIRICI HİZMET TİCARETİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞ

1) 3.Yaş turizmi nedir? 2)3.Yaş turizmi nasıl yapılır? 3)Türkiye 3.Yaş turist sayıları (Vasco Turizm) 4) 3.Yaş Turizmi davranışsal özellikleri

5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101]

14-22 MAYIS 2014 İRAN SAĞLIK TURİZMİ GEZİSİ RAPORU

Eğitimde en pahalı ülke ABD en ucuz Kazakistan

Büyüme Rakamları Üzerine Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Tablo 1. En hızlı daralan ve büyüyen ekonomiler 'da En Hızlı Daralan İlk 10 Ekonomi

Rekabet Kongresi Özel Sektörde Büyüme Dinamikleri Üzerine Bir Tartışma. Cüneyt Türktan

ERASMUS PLUS ÖĞRENCİ HAREKETLİLİĞİ PROGRAMI (STUDENT MOBILITY) AKADEMİK DÖNEMİ 1 Haziran Eylül 2015

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

Sağlık Turizmi nde Asistans ve Önemi. Dr. Murat Keçik

TRAVEL TURKEY İZMİR ARALIK 2015 TURİZM FUAR RAPORU

SAĞLIK KOMİTESİ SUNUM

Türkiye de Uluslararası Koruma Arayan Kişiler İçin SAĞLIK HİZMETLERİ

SAĞLIK HİZMETLERİNİN FİNANSMANI

Anket`e katılan KOBİ lerin ait olduğu branş 10,02% 9,07% 5,25% 3,10% Enerji sanayi. Oto sanayi. Gıda sanayi. Ağaç sanayi. İnformasyon teknolojisi

Dış Ticaretin Gelişimi Bölgesel Yaklaşımlar Anket Sonuçları AVRUPA

Bernard Brunhes International AB Sosyal Güvenlik Koordinasyonu

Dünya Kupası Futbol Organizasyon Teklifi. Fayda-Maliyet Analizi & ilgili analiz yöntemleri Birgit ten Cate & Dirk Roelofsen

T.C. LONDRA BÜYÜKELÇİLİĞİ Kültür ve Tanıtma Müşavirliği İNGİLTERE 2006 YAZ REZERVASYONLARI. Dönem: 1 Mayı s Mayı s 2006

SAĞLIK TURİZMİ TÜRKİYEDE EN HIZLI GELİŞEN HİZMET SEKTÖRÜDÜR

TIP TURİZMİNDE ARACI KURUMLAR. Ahmet Genç, MSc, MBA

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2006

Türkiye de Özel Sağlık Sigortası

Marina Web Siteleri Etkin Kullanılıyor Mu? Bulgular ve Değerlendirmeler

SKY 329 KARŞILAŞTIRMALI SAĞLIK SİSTEMLERİ. 10. Hafta

Transkript:

Türkiye nin Sağlık Turizmi Potansiyeli ve Güçlükler* 24 Mayıs 2006 Dr. Hasan Hüseyin Yıldırım Ziyaretçi Araştırmacı, LSE Health, London School of Economics and Political Science, London, UK Öğretim Görevlisi, Sağlık İdaresi Bölümü, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Hacettepe Universitesi, Ankara, Türkiye Kurucu Başkan, AB Sağlık Araştırmaları Merkezi Derneği, Ankara, TÜRKİYE Web: www.absaglik.com e-mail: hhy@hacettepe.edu.tr Ümran Altunkaya General Manager, Travel To Cure, London, UK ------------------------------------------------------------------------------------------------------- *Buradaki görüşler yazarların kisisel gorusleri olup ilişkili olduğu kurumları bağlamaz. ------------------------------------------------------------------------------------------------------- Mayıs ayının ortalarında İngiltere basınında geniş bir yer bulan Avrupa Adalet Divanı (European Court of Justice) karari, AB de hastaların serbest dolaşımını (doğal olarak sağlık turizmini de) bir kez daha gündeme getirmiş oldu. Bu kararla Fransa da tedavisini yaptırmış olan 74 yaşındaki Yvonne Watts ın tedavi masraflarının NHS tarafından odenmesi kararlaştırılmıştır. Bu karar 1998 yılında Divan ın vermiş olduğu Kohll ve Decker yargı kararlarının bir devamı niteliğinde olup AB de serbest dolasimin istisnalar haric sinirlandirilamayacagi temeline dayanmaktadır. Dünyada yaşanan küreselleşme süreci, ülke sağlik sistemlerinde yaşanan problemler (örneğin uzun bekleme listeleri, yükselen maliyetler ve hizmetlerde kalite problemleri gibi), tüketicilerin bilinçlenmesi ve Avrupa Birliği (AB) gibi dinamiklerin bir sonucu olarak hızla büyüyen bir sektor olan sağlık turizmi çok genel anlamda hem tatil hem tedavi unsurlarını içeren bir kavram. Bu iki unsuru bir arada barındırma açısından Türkiye eşsiz bir konuma sahiptir. Ancak bu eşsiz konumunu etkili biçimde kullanma konusunda şu ana kadar başarılı olduğu söylenemez. Günümüzde dünya saglik turizminden en büyük payı alan ülkelerin başında Hindistan gelmektedir. Her yıl yaklaşık olarak Hindistan a 150.000 medikal turist gitmektedir. Hindistan sağlık sektöründe her yıl %30 luk bir büyüme olduğu kaydedilmekte ve 2012 yılında yıllık sağlık turizm gelirinin 1.2 milyar pound olması beklenmektedir. Bu popülaritenin temel nedeni bu turizm potansiyelini önce görmeleri, düşük maliyetle çalışmaları ve iyi tanıtım yapmalarıdır. Ayirca Hindistan ın son yıllarda genel olarak ekonomik anlamda göstermiş olduğu kayda değer gelişmeyi de göz ardı etmemek gerekir. Kapitalist dünyaya hızla uyum sağlamaya çalışan doğu Avrupa ülkeleri de özellikle düşük işçilik maliyetleri ve AB üyeliği avantajını kullanarak sağlık turizmi pastasından önemli bir pay almaya başlamışlardır. Özellikle, Türklerin bile ilk aklına gelen ülke olan Macaristan sadece diş tedavisinden elde ettiği yıllık 2 milyon dolarlık girdi ile yıldızı parlayan ülkeler arasında yer almaktadır. Bunun yanisira, Belçika da 1

2 özellikle estetik cerrahi ve obezite tedavisi konularında çok ciddi bir sektör payı elde etmiş durumdadır. Başta da belirttiğimiz gibi Türkiye sahip olduğu sağlık turizmi potansiyelini iyi değerlendir(e)memektedir. Çok genel olarak belirtmek gerekirse, sağlık turizmi işini etkili ve verimli bir biçimde gerçekleştirebilmek için temelde üç unsurun varlığına ihtiyac duyulmaktadir. Bu üç unsurun varlığı, uyumu ve işletilmesi var olan potansiyelin etkili kullanımını da beraberinde getirmektedir. Bu unsurlardan birisi turizm olanakları (iklim, doğa, tarih, vs), diğeri sağlık hizmetleri olanakları (hastaneler, personel, teknolojik imkanlar, uzmanlıklar, uygun fiyatlar, şifalı sular vs) ve üçüncüsü de tüketici ile sağlık turizmi sektörünü buluşturacak profesyonel organizasyonların varlığı. Son aylarda özellikle de AB adaylığı ve 3 Ekim 2005 tarihinde de müzakere tarihinin alınması ile birlikte AB ülkelerindeki hasta potansiyelini değerlendirmek isteyen Türk sağlık turizm sektöründe bir kıpırdanma yaşanmaya başlamıştır. Ancak sektörün var olan potansiyelini iyi bir şekilde değerlendirmek için henüz organize olmadığı belirtilebilir. Bunun temel nedeni de bize göre yukarıda belirttiğimiz üçüncü unsurun, yani müşteri ile sektörü buluşturacak profesyonel organizasyonların yeterli sayida olmamasidir. Bu organizasyon sektörünün yetersizliği Türkiye deki kimi hastanelerin işin turizm ve organizasyon kısmını da üstlenmeye girişmelerine yol açmıştır. Ancak bu organizasyon ayrı bir profesyonellik gerektirdiğinden şu ana kadar tam anlamı ile başarılı oldukları söylenemez. Diğer ilk iki unsur bakimindan Türkiye nin iyi konumda olduğu belirtilebilir. 1.000 nin üzerinde kaplıcası, önemli bir seviyeye ulaşmış turizm yatak kapasitesi ve en önemlisi de dünya standartlarında ve hatta bazı durumlarda dünya standartlarının da üzerinde sağlık hizmetleri olanakları ile çok iyi bir potansiyele sahiptir. Türkiye nin katılım müzakereleri yürüttüğü (henüz fiili olarak başlamasa da, çünkü şu aşamada tarama süreci devam etmektedir) ve sağlık turizmi açısından önemli bir potansiyel müşteri olarak gördüğü AB de görülen sağlık turizmi pratiğini üç ana başlıkta vermek mümkün. 1) AB mevzuatı kapsamında ortaya çıkan serbest dolaşım, 2) ülkeler arası ikili anlaşmalar kapsamındaki hasta akışı ve 3) ülkelerin sosyal güvenlik sistemlerinin karşılamadığı ancak özel sigorta veya kendi ceplerinden odeyerek sağlık turizminden faydalanmak isteyen bireylerin girişimleri. Burada bir hususu belirtmek gerekirse AB de hastaların serbest dolaşım hakkı olmasına karşılık bu hakkın çok yaygın bir şekilde kullanıldığı da söylenemez. Bunun temelinde lisan engeli, dışarıda sunulan sağlık hizmetleri hakkında bilgi eksikliği, sağlık sistemlerinin farklılığı, bürokrasi, kültür farklılığı, seyahat ve zamanın maliyeti, profesyonel aracı kurumlardan hizmet alın(a)maması, vb gerekçeler olduğu belirtilebilir. Kısacası hasta ile hizmet sunucularını bir araya getirecek profesyonel kurum eksikliği ve var olanların da etkili bir şekilde kullanılmaması sözkonusudur. Bir önceki paragrafta belirtilen AB mevzuatı (Roma Antlaşması) kapsamında ortaya çıkan serbest dolaşım pratiğini biraz açmak gerekirse öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, AB serbest dolaşım üzerine kurulmuş bir oluşumdur. Bu serbest dolaşımın dört ayağı bulunmaktadir: Malların, kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımı. Bu dört serbest dolaşım hakkı ancak kamu güvenliği ve sağlığı gerekçesi ile

3 sınırlandırılabilmektedir. Bu çerçevede ele alındığında kişilerin serbest dolaşımı hakkının uygulama alanlarından birisi de hastaların serbest dolaşımıdir. AB de hastaların serbest dolaşımı hakkı başlangıçta Roma Antlaşması na dayalı olarak çıkarılan 1408/71 ve 574/72 sayılı Tüzüklerce düzenlenmekte olup temelde üç programdan oluşmaktaydı: E111 seri numaralı program, AB vatandaşlarının başka AB üyesi ülkeyi ziyaretleri sırasında acil bakımı gerektiren durumlarda kullanmaları gereken programdır. E112 programı başka üye ülkelerden planlanmış sağlık hizmetleri almak için kullanılır (önceden izin almak koşulu vardır). E106 programı ise sınırlar arasında seyahat ederek çalışanların yararlanıp kullanabilecekleri bir programdır. Ancak 1 Haziran 2004 tarihi itbariyle E111 formunun yerini Avrupa Sağlık Sigortası Kartı almıştır. Bu kart Avrupa Ekonomik Alanı (AB, Norveç, İzlanda ve Liechtenstein) ve İsviçre ye yapılan turistik ve iş amaçlı gezilerde bu gruba giren ülke vatandaşlarınca yanlarında bulundurmaları, herhangi bir sağlık ihtiyacı durumunda bulundukları ülkenin sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için gereklidir. Ancak AB de sınırötesi sağlık hizmetlerine erişmede tüzüklerle sağlanan yasal çerçeveye ek olarak ilki 1998 yılında olmak üzere daha sonraki yıllarda AAD nin aldığı kararlarla (AAD içtihatları) birlikte yeni bir durum ortaya çıkmıştır. Bu durum AAD nin aldığı kararlar sonucu oluşan fiili durum çerçevesi olarak ele alınabilir ve temel gerekçesini de daha önce de sozunu ettigimiz gibi AB nin temel unsurlarından birisi olan serbest dolaşımın engellenemeyeceğinden almaktadır. AAD nin Kohll ve Decker kararları, Lüksemburg sosyal güvenlik sistemi kapsamında sigortalı olan Lüksemburg vatandaşı iki kişi ile ilgilidir. Raymond Kohll Almanya dan diş tedavisi almış, Lüksemburg da gözlük reçetesi verilen Decker ise gözlüğünü Belçika dan satın almıştır. Adı geçen mal ve hizmetleri dışarıdan almak için önceden Lüksemburg sigorta fonundan (Caisse de Maladie) izin almamalarına rağmen Kohll ve Decker aldıkları bu mal ve hizmetlerin bedellerinin Lüksemburg sağlık sigortası fonu tarafından geri ödenmesini talep etmişlerdir. Decker, Belçika dan gözlük almak için, Lüksemburg yasalarının / düzenlemelerinin gerektirdiği üzere önceden izin almamıştır. Kohll ise önceden izin almak için başvuruda bulunmuş ancak bu talebi, Almanya dan alacak diş(çilik) tedavisinin acil olmadığı gerekçesiyle reddedilmiş ve bu yüzden Lüksemburg dan diş tedavisini alması gerektiğini bildirmiştir. Kohll önceden izin alma prosedürü nün başka bir AB üyesi ülkeden hizmet satınalınmasını sınırladığını ve bundan dolayı da AT Anlaşmasının 49. ve 50. maddelerini ihlal ettiğini iddia etmiştir. Decker ise, önceden izin alma prosedürünün AB içerisinde malların serbest dolaşımını sınırlandırdığını ve bundan dolayı AT Anlaşmasının 28. maddesini ihlal ettiğini belirtmiştir. Her iki durumda da AAD, bireylerin (Kohll ve Decker) taleplerini, mal ve hizmetlerin serbest dolaşımını düzenleyen AB Antlaşma hükümleri çerçevesinde değerlendirmiş ve haklı bulmuş ve kişiler lehinde karar vermiştir. AAD, üye ülkelerin sosyal güvenlik sistemlerini organize etmekten sorumlu olduğunu ancak malların (Decker davası) ve hizmetlerin (Kohll davası) serbest dolaşım olanaklarını da oluşturmak durumunda olduklarını karara bağlamıştır (Yıldırım, 2004).

4 Bu açıdan bakıldığında, mevcut durumda Türkiye nin AB mevzuatının gerektirdiği hastaların serbest dolaşımı hakkı ile doğan sağlık turizmi potansiyelinden faydalanması mümkün görünmemektedir. Bunun temelde iki nedeni var: Birincisi Türkiye henüz AB üyesi bir ülke değil. İkincisi de AB mevzuatı çerçevesinde doğan hastaların serbest dolaşımı hakkı çok yaygın bir biçimde kullanılmamaktadır. Ancak diğer iki sağlık turizmi pratiğinden yüksek düzeyde pay alabilmek için Türkiye yüksek bir potansiyele sahiptir. Bu payı alabilmesi de birkaç koşulu yerine getirmesine bağlı olacaktır: Devletin kolaylıklar getirmesi ve destek sağlaması gerekir (özel sektöre yatırım teşviki, tanıtım, vize kolaylıkları vs). Başta özel sektör olmak üzere sektörün birlikte tanıtım kapmanyaları organize etmesi gerekir. Üçüncüsü ve belki de en önemlisi profesyonel aracı kurumlarla işbirliği yapılması gerekliliğidir. Mevcut durumda Türkiye dünya sağlık turizmi pastasından çok az da olsa (kaplıca, estetik ve göz alanları başta olmak uzere) pay almaktadır. Ancak bu payın rakamsal büyüklüğü konusunda elimizde sağlıklı bir veri maalesef bulunmamakta. Kaynak ülkeler arasında Türk nüfusunun yoğun olarak yaşadığı Almanya ve Hollanda başı çekmektedir. Son bir yılda Hollanda, Almanya ve İsviçre den sağlık kuruluşlarının ve doktorların Türkiye deki özel hastanelerle işbirliği yaptıkları bilinmektedir. Türkiye nin sağlık turizmi konusunda rekabetçi üstünlüğünün unsurları olarak; hastanelerin altyapıları ve donanımlarının yüksek kalitesi, başta hekimler olmak üzere sağlık hizmet sunucularının eğitim ve deneyim seviyesinin Avrupa standartlarında olması, diğer ülkelere nazaran sunduğu fiyat avantajları, ozellikle bulunduğu coğrafi konum itibariyle sahip olduğu eşsiz doğal ve tarihi zenginlikleri ve uygun iklim koşulları ile birleşen kaliteli turizm işletmeciliği ve dünyaca bilinen Türk konukseverliği verilebilir. Buna karşılık yukarıda satır aralarında da belirtildiği gibi Türkiye nin bazı zayıf tarafları da var: Sektör kendi içinde organize değil. Hastanelerde sağlık turizmi ile ilgilenen doğru kişiye ulaşmak oldukça zor. Sağlık turizminden sorumlu olarak belirtilen kişiler de ne yazık ki potansiyeli hesaplama ve karşısındaki kurumu tartma yetisine sahip olmadığından aracı kurumlar hastanelerden zamanında ve doyurucu cevap alamamakta ve müşteri kaçırabilmektedirler. Yine lider konumdaki hastanelerimizin ingilizce web sayfaları profesyonel tercümanlara yaptırılmadığından amatör bir hava yansıtmaktadır. Anyı şekilde hasta veya aracı kurumun karşısına çıkan kişilerin ingilizce seviyesi de medikal standardı yüksek olan hastanelerimizin bu imajına gölge düşürecek seviyededir. Bunların yanında profesyonel aracı kurumların yetersiz sayıda olması da Türkiye nin uluslararası sağlık turizminden hak ettiği payı almasını engellemektedir. Türkiye nin sahip olduğu kaynaklar ve avantajlar etkili olarak tanıtil(a)miyor. Özellikle İngiltere, Belçika ve Fransa gibi ülkelerde Türkiye imajının negatif oluşu önemli bir engel teskil etmektedir. Türkiye ye sağlık turizmi için yoğunlukla Almanya ve Hollanda gibi Türk nüfusun yoğun olduğu Avrupa ülkelerinden müsteri gelmektedir ve var olan bir kaç aracı kurum bu ülkelerde konuşlanmıştır. Özellikle iyi bir pazar olduğu düşünülen İngiltere de bu hizmeti vermek üzere kurulmuş bir tane şirket vardır (Travel to Cure) ve henüz Türk sağlık kuruluşlarının bu pazar girmek için bir girisimleri de mevcut

5 değildir. Bunda da en önemli etken buradaki Türk nüfusun sayı olarak daha az olması ve bu işi üstlenecek niteliğe sahip yeterli sayıda girişimcinin bulunmamasıdır. Kaplıca kaynakları açısından dünyadaki en zengin 3 ülke arasında yer alan Türkiye ne yazık ki bu kaynağını yine profesyonel olmayan işletmeler nedeni ile iyi değerlendirememektedir. Dünyaca bilinen bazı kaplıcalarımızın peofesyonel web siteleri yok, fiyat almak çok zor, karşınıza çıkan kişiler müşteri odaklı değil ve çoğu yabancı dil bilmiyor. İşin uzmanı olmayan kişilerin bu işi yapmaya devam etmesi ve teknik alanda uzman olan kişilerin işletmeyi de üstlenmeye kalkması en önemli olumsuz unsurlardır. Kaplıca potansiyelini keşfetmiş olan bazı yabancılar amatör işletmelerle uğraşmak yerine kendi işletmelerini kurmaya başlamıştır. Örneğin bir İngiliz grup Pamukkale de kaplıca satın almıştir. Almanya dan her yıl yaklaşık olarak 4 milyon, İngiltere den de her yıl 1 milyon turistin Türkiye ye tatile gittiğini ve son yıllarda bu ülke vatandaşlarının Türkiye de yoğun olarak emlak aldığını göz önüne alırsak potansiyel daha iyi ortaya cıkar. Bu veriler bize aynı zamanda bu kadar ziyaretçiye rağmen neden Türkiye hala bu kadar olumsuz bir imaja sahip? sorusunu da sordurmalıdır. Gurbetçi vatandaşlarımızın bu tanıtımda ne kadar etkili olduklarını tekrar hatırlatmakta fayda var. Olumsuz bir etki de bu işi amatörce yapmaya çalışanların mutsuz ettiği müşterler. Profesyonel olmayan kişi ve kurumların henüz gelişmekte olan bu sektöre verdiği ve vereceği zarar tamiri pahalı ve çok zaman alan bir zarar olacaktır. Hali hazırda olumlu olmayan Türkiye imajına vurulacak her darbe büyük bir sektörü yaralayacak nitelikte olacaktır. Buradan da net olarak anlaşılacağı üzere Turkiye Cumhuriyeti Devleti nin, ilgili kurumların ve yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkiye deki modern saglık kurum ve hizmetlerinin tanıtımını yapmaları büyük önem taşımaktadır. Özetle belirtmek gerekirse, Türkiye genelde dünya ve özelde de Avrupa sağlık turizmi pastasından (giderek büyüyen) pay almak konusunda önemli bir potansiyele sahiptir. Ancak bu potansiyeli efektif talebe dönüştürmek için de sağlık sektörüne, turizm sektörüne, profesyonel aracı kurumlara, devlete ve tabiki her Türk vatandaşına çok büyük görevler düşmektedir. İşin püf noktası ise el ele verip sinerji yaratmak tir. Zaman rekabet değil, işbirliği zamanıdır. Kaynaklar Yıldırım, H.H. Avrupa Birliği Sağlık Politikaları ve Avrupa Birliği ne Üye ve Aday Ülke Sağlık Sistemlerinin Karşılaştırmalı Teknik Verimlilik Analizi: Veri Zarflama Analizine Dayalı Bir Uygulama. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitütü (Yayımlanmamış Doktora Tezi), 2004.