Ekonominin Sürükleyici Etkisi



Benzer belgeler
Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI. Genel ve Sanayi İhracatında Tekstil ve Hammaddeleri Sektörünün Payı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

CARİ AÇIK NEREYE KADAR?

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:4

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM AVRO BÖLGESİNDE BORÇ KRİZİNİN GELİŞİMİ VE NEDENLERİ III. AVRO BÖLGESİNDEKİ BORÇ KRİZİNİN SİSTEMİK NEDENLERİ 10

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

tepav Mart2011 N POLİTİKANOTU Cari Açığın Sebebini Merak Eden Bütçeye Baksın Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU

Mart Emeklilik Fon Bülteni. bnpparibascardif.com.tr /

FİNANS VE MAKROEKONOMİ. Finansal Sistem ve Ekonomik Büyüme. Finansal Krizler ve Ekonomi

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE İŞ ve İNŞAAT MAKİNALARI ALT SEKTÖRÜ

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

KÜRESEL KRİZ VE TÜRKİYE EKONOMİSİ K. ÖNDER ERGÜN MALİYE UZMANI

İSPANYA ÜLKE RAPORU AĞUSTOS 2017 ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ

tepav Küresel Kriz e Karşı ş TEPAV Politika Önerileri TBB İstanbul , 28 Nisan 2009

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

Fon Bülteni Ocak Önce Sen

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar


Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

1-Ekonominin Genel durumu

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

2014 ARALIK ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI OCAK AYI İHRACAT PERFORMANSI. Genel ve Sanayi İhracatında Tekstil ve Hammaddeleri Sektörünün Payı

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Büyüme, Tasarruf-Yatırım ve Finansal Sektörün Rolü. Hüseyin Aydın Yönetim Kurulu Başkanı

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No: 20

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU(EURO) YILLIK RAPOR

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

31/12/ /03/2012 tarihleri arasında fon getirisi %2,11 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi %2,49 olarak gerçekleşmiştir.

FON BÜLTENİ Aralık 2012 Sayı 5

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

Lojistik. Lojistik Sektörü

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar Kasım 2014

Ekonomide Değişim. 15. ÇözümOrtaklığı Platformu. 15 Aralık

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

TCMB O/N Faiz Oranları (% ) 70.0% 60.0% 50.0% 40.0% 30.0% 20.0% 10.0% 0.0%

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 3 Ekim 2016, Sayı: 38. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomik Rapor 2011 I. MAKRO BÜYÜKLÜKLER AÇISINDAN DÜNYA EKONOMİSİNE GENEL BAKIŞ 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

Mayıs. Sanayi sektörünün. Reel Kesimin Beklentileri İyileşti Tüketici Güveni Haziran da Zayıfladı. Kapasite Kullanımı Güçlenmeyi Sürdürdü

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Enflasyon çift haneye yaklaştı, cari açık daralıyor

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

internet adreslerinden

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Transkript:

Neslihan VURAL* Kriz kelimesi hemen hemen her Türk vatandaşının en sık kullandığı kelimelerden biridir. Birçok aileyi aç ve büyük kitleleri de işsiz bırakan, toplumsal bunalımlara neden olan kriz bu defa tüm dünyayı etkisi altına almış ve yalnızca krizin müsebbibi olanları değil, göreceli olarak her ülkeyi derinden etkilemiştir. Örneğin, krizin olumsuz etkileri ile 2009 da AB % 4.1 ile tarihindeki en büyük daralmayı yaşamış; kamu açıkları 2009 sonunda 8.6 trilyon Euro ya ulaşmıştır. Bu noktada önce ortak para birimi Euro nun ardından AB nin tartışılmaya açılması kimi çevrelerce siyaset anlamında ütopik bulunabilir; ancak unutulmamalıdır ki ekonomik gelişmeler daima siyaseti peşinden sürüklemektedir. Alman vatandaşlarının Euro nun tartışılamayan dogmatik bir para birimi olmadığına inanmaları da bu görüşü destekler niteliktedir. Almanya, AB nin sürdürülebilir rekabet avantajı ve istikrarlı Euro nun devamı için ortak para politikasına ve ayrıca bu politikalar ile eşgüdümlü çalışacak ortak bir maliye politikasına ihtiyacı vurgulamaktadır. Ek olarak dile getirdikleri Rekabet Paktı nın kurulması istemi Avrupa nın ağırlıklı yükünü omuzlarında hisseden Almanya için haklı bir taleptir. Üretim maliyetleri yüksek AB nin Çin ile rekabete girmesi aksi takdirde imkansızdır. Bu pakta göre üye ülkelerin sürdürülebilir rekabet gücü için atılması planlanan adımlar da bu vizyon çerçevesinde gerçekleştirilecektir. Ancak üye ülkeler paktın hükümlerini katı ve uygulanamaz buldukları için henüz anlaşma sağlanamamıştır. Nedir Yunanistan ı Sarsan Kriz? Hükümetin kamu harcamalarını kısmak için hazırladığı yapısal reformları hayata geçirememesi, devletin sürekli borçlanmasına karşın bu borçlarla sağlanan fonların doğru kullanılamaması, borcun yine borçlar kapatılmaya çalışılması ilk akla gelen nedenlerdir. Ayrıca, döviz ihtiyaçlarının karşılandığı turizmin 2008 krizi ile birlikte % 15 oranında azalması ve dünyada ki tüm yük gemilerinin %20 sine sahip olmalarına karşın kriz sebebiyle dünya ticaretinde yaşanan durgunluktan dolayı toplam taşımacılık gelirlerinin üçte bir oranında azalması ciddi bir gelir kaybına yol açmıştır. Yunanistan ın kriz ertesi ilk yıl olan 2009 da açıklamış olduğu bütçe açığı rakamı %12,9 dur. Ancak daha sonra Yunanistan itiraf et ve yardım iste prensibiyle bu ora- * Yeni Yüzyıl Üniversitesi Öğretim Görevlisi [82] 21. YÜZYIL Kasım 11 Sayı: 35

nın gerçeği yansıtmadığını asıl rakamın %15,4 olduğunu dünyaya duyurmuştur. Bu rakamsal değerler AB ortalamasının çok üzerinde olmakla kalmamış, tavır ve tarz olarak da disipline olmayan, diğer AB ülkelerinin üzerinde, onların taşımak zorunda olduğu yük ülke profili çizmiştir. Kriz Mağduru mu Suçlusu mu? Bu soruya cevap vermek oldukça güç ancak Yunanistan ın toplumsal ve ekonomik yapısı incelendiğinde aslında cevabın her ikisi de olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Euro bölgesinin entegrasyonu yalnızca üye ülkelerin parasal hareketlerini değil, tüm para ve sermaye piyasalarının hareketlerini kapsar. Bu nedenle Yunanistan ın borç krizi, hali hazırda borç düzeyi yüksek ve bankacılık sektöründe sorunlar barındıran birçok AB ülkesini büyük bir kriz tehdidi ile karşı karşıya getirmiştir. Bu süreçte Almanya nın Yunanistan a karşı çekimser davranması piyasalarda tedirgin bir bekleyişe neden olmuştur. Finans sektörünün temel direği, insanların paralarını yastık altından çıkarabilmesinin yegane nedeni olan güven duygusu bu dönemde yara almıştır. Almanya nın sonunda Yunanistan a yardım eli uzatacağı bilinse de ilk başta bu adımı atmaması, sorumluluk sahibi bir ebeveyn davranışı gibidir. Çok şımarmış olan, yeri geldiğinde finansal karnesinde rakamları değiştirmeye kadar varan haylazlıkları ile Yunanistan ın dizginlenmesi için Almanya nın bu tavrı tüm AB nin selameti açısından şart olmuştur. Avrupa Birlik Duygusuna Sarıldı AB, birliğin devamı için Yunanistan a yardım eli uzatmak durumunda kaldı. IMF ile birlikte Yunanistan a yapılan yardım planı toplamda 110 Milyar Euro yu bulmuştu (Mayıs 2010- Mart 2011 arasında yapılan yardım 48.9 milyar Euro). Yunanistan a yapı- Kasım 11 Sayı: 35 21. YÜZYIL [83]

Neslihan Vural lan yardımın tutarı bizler için büyük acaba Yunanistan için de öyle mi? Bu sorunun cevabı ne yazık ki hayır. Çünkü 2000 de 150 milyar Euro olan Yunanistan ın kamu borçları 2010 başında 300 milyar Euro ya ve nihayet 2011 Mayıs ında ise 327 milyar Euro ya yükselmiştir. Yunanistan a aktarılan bu kaynak AB de suların durulmasına yetmemiştir. Yalancının mumu yatsıda sönmüş olsa da isyankar toplumsal yapısı ile Yunanistan tutamayacağı sözler vermeye devam etmektedir. Son olarak 2012 de bütçe açığını Maastricht kriterleri seviyesine (%3 ün altına) çekeceğine söz vermiştir. Halkın önlemleri baskı olarak görmesi ve ülke çapında grevler düzenlemesi hükümetin bu konuda yaptırım uygulamasını imkansız kılmaktadır. 2011 in Ekonomik kriz, ortak para birimi Euro nun ardından AB nin tartışılmaya açılmasını doğurdu. Nitekim ekonomik gelişmeler daima siyaseti de peşinden sürüklemektedir son çeyreğinde Yunanistan ın bütçe açığının azalmayacağı belli olmuştur. Yunanistan ın ardı ardına neden olduğu güven bunalımları, faiz oranlarının artmasına, finansman maliyetlerinde korkunç bir artışa ve AB devlet tahvillerinin fiyatlarının düşmesine neden olmuştur. Yunanistan a ek olarak İrlanda nın bankacılık sistemine Kasım 2010 da kademeli olarak 85 milyar Euro, Nisan 2011 de Portekiz ekonomisine aynı şekilde 78 milyar Euro yardım yapılmasına karar verilmiştir. Portekiz Bekleniyordu Portekiz in son beş yılda üst üste durgunluk yaşaması ekonomik dengelerini altüst etmiştir. AB yardımı almamakta direnen Portekiz, 2008 krizinin ve durgunluğun etkilerini bertaraf etmek için istikrar planı hazırlamıştır. Ancak plan tahmin edildiği üzere ağır bir kemer sıkma politikası içermekteydi ve dolayısıyla harcamalarını kısmak istemeyen Portekiz meclisinden geçemedi. Bu sonuç üzerine dönemin Başbakanı Jose Socrates istifa etti. Ekonomik istikrarsızlığın yanında siyasal istikrarsızlık da kendini gösterince Portekiz, IMF ve AB ile 3 yıllık 78 milyar Euro luk bir anlaşma yapmak zorunda kaldı. Portekiz in Yunanistan ile kıyaslandığında içimizi burkan gururlu bir tavrı olsa da Portekiz in Euro bölgesinde istikrarlı büyüme paktını ihlal eden ilk ülke olduğu ve bu ünvanı krizden çok önce 2001 de kazandığı belirtilmelidir. Avrupa Birliği Kefil Olunca Kim Borç Vermez ki? Bu üç ülke aslında Euro bölgesinin en küçük ekonomileri arasındadır. İçlerinden en büyüğü olan Yunanistan bile AB, GSMH nın %2,5 unu oluşturmaktadır. AB nin daha büyük bir ülkesinin başına bu olanlar gelseydi finansmanı ve bunun yükü kaldırılamayacak boyutlara ulaşabilirdi. Kredi notu düşen ve borçlanma maliyetleri artan Yunanistan ve diğer ihtiyaç sahibi ülkelere daha uygun koşullarda fon sağlamak amacıyla Kredi Havuzu (Greek Loan Facility) oluşturuldu. Bu havuzda biriken fon tüm AB ülkelerinin borcu sayıldı ve ödenmesi de yine AB üzerinden garanti edildi. Bu nedenle de düşük maliyetli fon kolaylıkla sağlanabildi. [84] 21. YÜZYIL Kasım 11 Sayı: 35

Bu havuzun dayanak noktası olan Avrupa Finansal İstikrar Mekanizması piyasalardan kredi temin edip bu krediyi ihtiyacı olan üye ülkelere kullandırmak amacıyla oluşturulmuştur. Elbette kredi kullanımı keyfi koşullara bağlı değildir. Bir ülkeyi kendine muhtaç etmek istiyorsan ona borç vermelisin temel prensibinden hareketle borç alan ülke sıkı bir gözetim ve denetim altına girmektedir. Ekonomik Krizler Yalnızca Para Bularak Atlatabilir mi? Sorumsuz aileler çocuklarının yalnızca maddi ihtiyaçlarını hatta ihtiyaç fazlalarını karşılayarak büyütürler; bu çocukların sonu masalın bilinen kısmıdır. Bilinmeyen kısmı ise bu yapının bir ülkeye uyarlanmasıdır. Yunanistan bu masaldaki çocuk rolüne bürünmeye dünden razı görünse de Almanya sorumlu ebeveyn olmayı seçmiştir. Bu nedenle Rekabet Paktı konusunda ki ısrarını ve çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Bu pakt AB nin küresel piyasalarda güçlü olması için akıllı sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme stratejilerini içermektedir. Buna göre, fiyat rekabeti, kamu maliyelerinin istikrarı, araştırma geliştirme, eğitim ve altyapı yatırımları şarttır. Finansal karnesinde rakamları değiştirmeye kadar varan haylazlıklar yapan Yunanistan ın dizginlenmesi için Almanya nın sert ve uzlaşmaz görünen tüm AB nin selameti açısından şart olmuştur. Paktın ciddi stratejik hedeflerine ilk tepki güney Avrupa ülkelerinden gelmiştir. Balkan ülkeleri emeklilik yaşının yükseltilmesine, İrlanda kurumsal vergilerdeki düzenlemeye ve diğer ülkeler de maliye politikasının serbestliğinin sonu anlamına gelen kamu açığının azaltılması önlemlerine itiraz etmişlerdir. Özellikle kriz dönemlerinde piyasaya nakit sağlamak için esnek maliye politikaları kaçınılmazdır. Ancak bu ilacın yan etkileri ciddi tehditler içerdiğinden, dikkatli, gerektiğinde ve gerektiği kadar kullanılmalıdır. Üye ülkeler ekonomilerinin kriz sonrası kırılgan yapıda bulunduğunu, bu pakt ile iyileşmenin zorlaşacağı; büyümenin Almanya ve Fransa nın tekelinde kalacağını belirterek, paktın koşullarında revize istemişlerdir. Bu nedenle pakt ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Komşudaki Yangın Bize de Sıçrar mı? Bir konudaki rakamsal veriler ve içinde matematik olan her şey bir çoğumuz için sunulan bilgiyi tartışmasız kabul etme sebebidir. Ancak matematiğin arada sırada yanıldığını ispat etmek hiç de o kadar zor değildir. Örneğin 2008 de 100 günün 99 unda kriz çıkmayacak deyip 1 gününde kriz çıkacak tahmininde bulunduysanız, matematik açısından 99 gün haksız 1 gün haklı oluyorsunuz. Ama o gün tüm günlere bedeldir aslında; o yüzden ekonomi anlatırken yalnızca rakamlardan faydalanmak yetersiz ve hatalı sonuçlara götürür. Son günlerde herkes TÜİK in (Türkiye İstatistik Kurumu) açıklamış olduğu 2011-1. Çeyrek büyüme rakamlarını konuşuyor ve bu rakamlara göre Türk ekonomisi %11 oranında büyümüştür. Yalnızca bu rakamlara baktığımız zaman kendimizi krizin gölgesindeki dünyada bir güneş gibi hissedebiliriz. Ama hislerimiz ne yazık ki büyük resme Kasım 11 Sayı: 35 21. YÜZYIL [85]

Neslihan Vural baktığımızda bizi yanıltmaktadır. Zira ülkemizin dış ticaret açığı Mayıs 2011 de kendi rekorunu kırarak 10 milyar Doların üzerine çıkmıştır. Büyümede iç tüketimin payı %76,6 olarak gerçekleşmiştir. Küresel durgunlukta ithalattaki %2.4 gerilemeye karşın ihracatımızda %7 gerileme yaşanmıştır. Bu sonuçla ihracatın ithalatı karşılama oranı ise %52 ye düşmüştür. Son dönemde değer kaybeden TL nin sağladığı kur avantajı ihracata yardımcı olsa da küresel ekonomik gelişmeler dış talebin belli bir seviyenin üzerine çıkmasına izin vermemektedir. İthalata dayalı büyüme gösteren ülkemizin, gerçekten güçlü bir ekonomiye sahip olması için üretmesi şarttır. Bu nedenle süratle üretimin teşvik edilmesi, ara maddede dışa bağımlılıktan kurtulabilmek için gerekli Rekabet Paktı kurulmadan üretim maliyetleri yüksek AB nin Çin ile rekabete girmesi imkansızdır. Zayıf TL Ne Kazandırır, Ne Kaybettirir? vergisel avantajların üreticilere sağlanması ve yeni pazarlara girilmesi için ihracatta devlet desteğinin arttırılması gerekmektedir. Üretimde pembe tablo çizenlerin yanıldığını göstermek için son 5 ay üst üste düşüş kaydeden sanayi üretim rakamlarına bakmaları önerilebilir. Son dönemde kurların yukarı yönlü hareketi ile zayıflayan Türk Lirası nın özellikle ithal otomobil satışlarında yavaşlamaya neden olması bekleniyor. Dolayısıyla iç talepteki artış hızı bir parça yavaşlayacaktır. Kur ile birlikte en dikkat çekici yavaşlama tüketici kredilerinde yaşanmıştır. Kurun etkisi ile bizi şaşırtacak olan veri enflasyonun beklentilerin üzerinde seyretmesi olacaktır. Ancak yıllarca enflasyon ile yaşamış-savaşmış bir nesil olarak, hem kişisel olarak hem de makro boyutta acil tedbirler alınmasının şu anda bir gerekliliği yoktur. Aksine erken verilmiş bir tepki piyasalarda bir ürkmeye neden olabilir. Bireylerin yatırım kararları açısından zayıf TL döneminde, TL de durmamak mantıklı görünmektedir. Yabancı para yatırım araçlarına baktığımız zaman ise Euro bölgesinin yaşadığı sıkıntılara karşın güçlü Dolar çekici gözükmektedir. Ancak uzun vadeli yatırım amaçlayanlar henüz spekülatif etkilere maruz kalmayan ve para birimlerindeki güven kaybı ortamında her zaman kar sağlayan altına yatırım yapabilirler. Ama altını çizmekte fayda var; altın kısa vadeli, günlük al-sat lar ile yatırımcısına kar sağlayan bir yatırım aracı değildir. Türkiye Güvenli Bir Liman mı? Son yıllarda ülkemize doğrudan yabancı sermaye akışı görülmektedir. Bu konuda yine iki farklı görüş çarpışmaktadır. Biri yalnızca bazı seçilmiş rakamsal verilere bakıp yorum yapanlar ki bu kişiler yabancı sermayenin ülkemizde finansal istikrar olduğu için geldiğini söylemektedir. Diğeri ise yalnızca kısa vadeli kur ve faiz avantajını kullanarak kar edip gitme hedefi ile geldiğini söylemektedir. Ne yazık ki yine vahim olan seçenek bizim sorumuza doğru yanıtı veriyor. Bu paranın neden ülkemize geldiğini bilmek aslında bir bakıma iyi; çünkü bu bilgi [86] 21. YÜZYIL Kasım 11 Sayı: 35

bizim ne zaman ve hangi koşullarda bu sermayenin ülkemizden çıkacağını tahmin etmemize olanak sağlıyor. Euro bölgesindeki kriz endişesinin artçı şoklarla piyasaları yokladığı düşünülürse Türkiye nin dış dinamiklere karşı artan bağımlılığı ile olası bir krizin çarpan etkisi ülkemizde ne yazık ki deprem etkisi yapabilir. Zira ülkemizin 2000 da 118.602 milyon Dolar olan dış borcu 2010 da 290.350 milyon Dolar a ulaşmıştır. 2010 borçlanma rakamlarının detayına baktığımızda Yunanistan a ek olarak İrlanda nın bankacılık sistemine Kasım 2010 da 85 milyar Euro, Nisan 2011 de Portekiz ekonomisine 78 milyar Euro yardım yapılmasına karar verilmiştir. 189.601 milyon Dolarlık tutarı özel sektör yaratmıştır. Özel sektörün borçlanmadaki vade yapılarına baktığımızda ise kısa vade borçlanmasında 2010 da, bir önceki yıla oranla %100 e yakın bir artış göze çarpmaktadır (2009=49.577 milyon Dolar / 2010=78.641 milyon Dolar). Kısa vadeyle alınan borçların geri ödenmesinde yaşanacak herhangi bir sorun ülkemizde tüm dengeleri altüst edebilir. Ülkemizin dış borç resmine baktığımız zaman eğer özel sektör kısa vadeli borçlanma oranında aynı hızla artışa devam ederse özel sektörün mali durumunda ciddi bozulmalar meydana gelecek ve cari işlem açıklarının finansmanı sorunu ciddi bir boyut kazanacaktır. 2011 in son çeyreğinde ve 2012 de bu kalem dikkatle izlenmelidir. Rakamlara 3 boyutlu bir görüntü vermemiz gerekirse; 2001-2010 arası cari işlemler açığı 216.282 milyon Dolar, 10 yıl arasında ki dış borç artışı 171.748 milyon Dolar dır. Bu durumda henüz finanse edilmemiş açığımız 44.534 milyon Dolar. İşte bu rakamlarla içimiz kararmışken imdadımıza yetişen yabancı sermayedir. 2001-2010 arasında doğrudan gelen yabancı sermaye tutarı 76.672 milyon Dolar, gayrimenkul alımı yoluyla gelen yabancı sermaye ise 17.743 milyon Dolar dır. Yani toplamda ülkemizde bulunan toplam yabancı sermaye 93.915 milyon Dolardır. Bu durumda 44.534 milyon Dolarlık açık finanse edildikten sonra 49.381 milyon Dolar kaynak fazlası vardır. Bu da demek oluyor ki 49.381 milyon Doları özgürce harcayabiliriz. Kasım 11 Sayı: 35 21. YÜZYIL [87]

Neslihan Vural Türkiye nin dış ticaret açığı Mayıs 2011 de kendi rekorunu kırarak 10 milyar Doların üzerine çıkmıştır; ihracatın ithalatı karşılama oranı ise % 52 ye düşmüştür. Bu özgür paranın yarattığı nakit para bolluğu bize yurtiçi talep artışı, ekonomide %11 lere varan büyüme, kredilerin hızla genişlemesi ve cari açığın şiddetinin artması şeklinde yansımıştır. Elbette bu bir pembe tablo olarak önümüze sunulduğu için toplum olarak cebimizde bu zenginleşmeyi hissetmesek de ekonomiyi yönetenlere koşulsuz şartsız inanan bir çok vatandaşımız durumdan memnun gözükmektedir. Ancak gerçekte aşırı borçlanmanın etkisi, kapasite kullanımının düşük seyri, üretim hacminin gerileyen dış taleple birlikte zayıflaması, iç ve dış talebin farklı büyüme hızlarına sahip olması ve ülkemize gelen sermayenin kısa vadeli yapısı istikrar kaygılarını ön plana çıkarmakta ve bizi rüyadan uyandırmaktadır. Peki ya hükümet bu konuda ne yapıyor? Bizim gördüklerimizi göremiyor mu? diye soracak olursanız, hükümet üstüne basa basa söylediğimiz gibi üretime ve sanayiye dayalı büyümeden ziyade sermaye akışlarına dayalı başkasının parasıyla sefa sürme konusunda ısrarcı görünüyor. Bunun için son dönemde yabancılara gayrimenkul satışını kolaylaştıran yasa tasarısına bir göz atmak bile yeterlidir. Adalet ve Kalkınma Partisi nin planladığı nakit akışı gerçekleşirse yabancılara satılacak topraklarımız karşılığında cari açık kapanacaktır. Yani işin Türkçesi; yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı nesli, yerini kendi markası, malı ve toprağı olmayan bir nesle bırakacaktır. Sayıların Yatırım Tercihimize Etkileri İşin siyasi ve makro boyutu ülkemizin geleceği için büyük önem arz etse de birçoğumuzun günlük hayatına kısa vadede bir etki yapmamaktadır. Bu nedenle yukarıda anlatılanların bireylerin yatırım ve tüketim tercihlerine etkisi şu şekilde özetlenebilir: 2008 krizinin ABD merkezli olması ve krizin etkilerinin henüz ortadan kalkmamış olması Dolar a karşı; Yunanistan ın borç krizi ise Euro ya karşı güvensizliği beraberinde getirmiştir. Para birimlerine karşı duyulan güvensizlik altına olan talebi arttırmış ve bu da fiyatlara yansımıştır. Kısa vadede beklenmedik bir durum olmaması halinde bu dengenin bozulmayacağını söyleyebiliriz. Bu nedenle altın uzun vadede en çok getiri sağlayan yatırım aracı olma özelliğini koruyacak görünmektedir. Diğer yandan özel sektörün ve kamunun dış kaynaklarla borçlanması ve bu borçların önemli bir kısmının kısa vadede ödenecek olması ve ek olarak Doların Euro karşısındaki güçlü duruşu Doların yukarı yönlü hareketini devam ettirecek olup kısa vadede getiri için olumlu bir yatırım aracıdır. Bu dönemde borçlanma niyeti olanlar için ise TL cinsinden ve uzun vadede borçlanmaları lehlerine olacaktır. Ancak elbette en önemli tavsiye, ihtiyaç fazlası harcamaların kısılması ve aşırı borçlanmaya dikkat edilmesidir. Son Söz Son dönemde yaşananlar, yeni bir uluslararası kriz anına bizi hazırlamaktadır. Eğer Avrupa ülkeleri, para politikaları ile eş güdümlü ortak bir maliye politikası oluşturamaz- [88] 21. YÜZYIL Kasım 11 Sayı: 35

larsa zor günlerin yaşanacağını bilmeliyiz. Yunanistan, Portekiz, İrlanda, İtalya ve İspanya nın borç krizleri ile Yunanistan, Portekiz ve İrlanda nın Euro bölgesinden ayrılabileceği varsayımı kulak ardı edilmemelidir. Her ne kadar Almanya Başbakanı Angela Merkel Yunanistan ın kontrol altında tutulacağını ve temerrüde düşmelerine izin vermeyeceklerini beyan etse de, durum bundan çok farklı tezahür edebilir. Bu nedenle gelecek dönemde açık Eğer Avrupa ülkeleri, para politikaları ile eş güdümlü ortak bir maliye politikası oluşturamazlarsa zor günler yaşanacaktır. vermesi muhtemel olan ülkelerin tahvillerine ve banka mevduatlarına devlet garantisi getirilmelidir. Aksi halde olası bir güven kaybında Euro bölgesinde faaliyet gösteren bankaların durumu dramatik sonuçlar doğurur. Ülkelerin çökmesini önlemek amacıyla finans sisteminin direği olan bankalar muhakkak ayakta tutulmalıdır. Ancak saymış olduğumuz çözümlerin maddi çıkmazda olan AB için ek bir külfet oluşturması bu önlemlerin hayata geçirilmesini şimdilik imkansız kılmaktadır. Bu da demek oluyor ki Euro bölgesine dayalı risk düzeyi uzunca bir süre daha üst seviyede bizleri tedirgin etmeye devam edecek. 21. YÜZ YIL Kasım 11 Sayı: 35 21. YÜZYIL [89]