05 Ekim 2012 Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar' da Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar da geçici hayvan barınağının açılıģını yaparak Kedi Evleri projesini baģlattı. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Tanıtım ve Sergileme Tesisi nin de temelini atan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi nin (AKÜ) yeni akademik yılı açılıģına da katıldı. Temel gayemiz hayvanları yaşatmak Afyonkarahisar Belediyesi tarafından 900 bin liraya yapımı tamamlanan geçici hayvan barınağının açılıģını yapan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Türkiye genelinde 190 adet olan sokak hayvanı geçici tesisinden birinin Afyonkarahisar a kazandırılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek Ģöyle konuģtu: ġu anda 54 bin kapasiteye sahibiz, ancak bu konuda belediyelerin daha duyarlı davranması gerekiyor. Hayvanları korumak bizim kültürümüzde, adetlerimizde vardır. Biz de bakanlık olarak bu konuda üzerimize düģeni yapmaya çalıģıyoruz. Anadolu koyunu, yılkı atları, Anadolu parsı, geyik, ceylan bütün hayvanları koruma altına alıyoruz. Nesli yok olmaya baģlayan kelaynakları, yılkı atlarını kurtardık. 2004 yılında ilk hayvanları koruma kanununu biz çıkardık. Ama bu yeterli değil. dedi. Sokak havyaları için belediyelere 5 milyon liralık ödenek aktarıldığını belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bununla kısırlaģtırma ve küpeleme yapıldığını kaydetti. KısırlaĢtırmanın, hijyenik bir ortamda yapılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Biz, ilk defa köpek barınaklarını kurduk. Bunları geliģtiriyoruz. BaĢbakanımızın talebi ile Hayvanları Koruma Kanunu'nda değiģiklik yapılması teklifi geldi. Bu da iģkence edenlere, tecavüz edenlere 2 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngörüyordu. Bunun dıģında doğal yaģam alanları yapılması gündeme geldi. Kanun tasarısı Meclis te bekliyor, bir takım tenkitler var, olabilir. Pek çok kurum ve kuruluģla, sivil toplum kuruluģları ile birlikte ortak bir tasarı oluģturuldu. Bizim gayemiz hayvanları yaģatmaktır. diye konuģtu. Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, sadece kedi ve köpeklerin koruma altında olmadığını, önümüzdeki yıl bütçeden önemli bir miktar ayırarak, kısırlaģtırma ve barındırma faaliyetlerine devam edileceğini anlattı. Türkiye genelinde uygulanacak olan Kedi Evleri projesini de baģlatarak, yapılan ilk evleri vatandaģlara dağıtan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Ģunları söyledi: Sitelerde, apartmanlarda bulunan kedilerin kıģın üģümeden, ıslanmadan korunabilecekleri evler yaptık. Toplumumuz, bunu kabul eder, talep olursa 2013 yılından itibaren yaygınlaģtırmayı düģünüyoruz. Afyonkarahisar' da 97 evi vereceğiz, ancak yılsonuna kadar Türkiye genelinde bunların sayısını bine çıkaracağız. 3 Milyon Liralık Tesis Sayesinde Şifalı Bitki İhraç Edilecek Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 3 milyon liraya mal olacak olan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Tanıtım ve Sergileme Tesisi nin temelini attı. Afyonkarahisar'a, Türkiye'nin en büyük aromatik bitkiler merkezinin kurulacağını belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar'ın Ģifalı bitkileri burada üretildikten sonra paketlenerek bütün dünyaya ihraç edilecek. Tıbbi aromatik bitki pazarında 100 milyar dolarlık ürün ihraç eden ülkeler var. Bizdeki tıbbi aromatik bitkiler bütün Avrupa dan daha fazla, bunlara önem veriyoruz. dedi. Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 3 milyon liraya mal olacak tesiste, tıbbi ve aromatik bitkilerin tanıtımının yanı sıra üretim ve pazarlanmasının da yapılacağını kaydetti. Afyon Konağı ile mezarlık civarında belediyeye ait 45 bin metrekarelik alanda hayata geçirilecek tesiste; süs havuzları, sera, konferans salonu, laboratuvar, teģhir merkezleri, yemek salonlarının bulunacağını ve ayrıca gezi alanlarıyla birlikte hayvanat bahçesi de bulunduğunu aktardı.
Gelecek yıl bitirilmesi planlanan Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Tanıtım ve Sergileme Tesisi nde eğitim merkezleri, saklama odaları, paketleme tesisleri, kurutma odaları, hayvanat bahçesi bulunuyor. Aralık 2013 de hizmete girecek olan tıbbi ve aromatik bitkilerin tanıtımı ve bilgi paylaģımını sağlayacak olan tesis; bitkileri araģtırmak, üretmek, tanıtmak, böylece bitki çeģitliliğinin korunup geliģtirilmesine katkıda bulunacak. Ayrıca, eğitim programları için çalıģma alanı ve materyal sağlanması ve bu bitkilerin etkin ve güvenli kullanımları da teģvik edilecek. Bitki arģivinde, bitkiler çiçekli haldeyken toplanmıģ, pres yapılarak kurutulmuģ Ģekilde, kartonlara yapıģtırılarak, dondurucuda bekletilecek ve etiketlenerek muhafaza edilecek. Tesis içindeki büyük sera, dünyanın sıcak ve ılıman iklime sahip bölgelerinden gelen bitkilere en uygun Ģartları sağlayacak. Sera içinde küçük bir de yetiģtirme serası ve kurutma odası olacak. Laboratuvarda bitkiler incelenirken, uçucu ve sabit yağ elde edilecek, tentür, merhem, krem, parfüm, kolonya, sabun denemeleri yapılacak. Bitki zararlılarına karģı da yine bitki özleri hazırlanacak. Tesis; özel kütüphanesi, yayınları, seminerleri, atölye çalıģmaları ile bir referans ve danıģma merkezi olacak. Tesiste, ekili ve etiketli 124 adet tıbbi bitkinin atıkları, doğal gübre olarak değerlendirilecek, sentetik gübre ve ilaçlardan kaçınılacak. Atık sular ve yağmur suyu toplanacak, biyolojik yöntemlerle arıtılarak damlama ve yağmurlama yöntemleri ile kullanılacak. Arka bahçesinde köpek, kedi, tavģan, ördek, kaz, tavus kuģu, hindi, horoz, tavuk, kaplumbağa, arı, kuģ ve böceklere ev sahipliği yapılacak olan tesis, özellikle çocukların tabiatı bir bütün olarak görmeleri sağlanacak. GüneĢ panellerini çatısında taģıyan bölüm, tamamen öğrencilere yönelik eğitim alanı olarak kullanılacak. Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi nin (AKÜ) yeni akademik yılı açılıģ merasimine de iģtirak etti. 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü... Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Prof. Dr. Veysel EROĞLU, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü münasebetiyle bir mesaj yayımlayarak, Bakanlık olarak yabani ya da evcil ayrımı yapmaksızın bütün hayvanların yaģama haklarının korunması için çalıģmaktayız. Gayemiz; el ele vererek, hayvanların hayat hakkına destek vermek ve sürdürülebilir bir çevre ve geleceği hep birlikte tesis edebilmektir dedi. Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Prof. Dr. Veysel EROĞLU nun mesajı Ģöyle: Bakanlığımızca; bütün hayvanların korunması ve güvence altına alınması maksadıyla, 1978 yılında yayımlanan Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi ve ülkemiz tarafından 2003 yılında imzalanan Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa SözleĢmesi kapsamında 2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve bu Kanuna dayalı hazırlanan Yönetmelik kapsamında gerekli çalıģmalar yürütülmektedir. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu nun uygulanmasında, hayvanseverlerden de gelen talepler doğrultusunda gerekli görülen iyileģtirmelerin yapılması maksadıyla bir değiģiklik teklifi hazırlanmıģ olup, tasarı TBMM ye gönderilmiģtir. Söz konusu tasarıda hayvanların iģkence ile öldürülmesi, cinsel istismarı ve tehlikeli köpek ırklarının izinsiz sahiplenilmesi üretilmesi gibi hayvan hakları ihlallerinin caydırıcı olması maksadıyla kabahat kapsamından çıkarılarak hayvanlara karģı yapılacak kötü muamelelerin önlenmesi maksadıyla caydırıcı olarak Ceza
Kanunu kapsamına sokularak hapis cezası uygulanması ile alakalı bazı düzenleme de yapılmıģtır. Hayvan haklarının güçlendirilmesini hedefleyen 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu nda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, ilgili komisyonlarda görüģülüp değerlendirildikten sonra nihai karar, TBMM tarafından verilecektir. Bugüne kadar Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği kapsamında; Belediyelerce ve Bakanlığımız desteğiyle toplam 308.783 adet sokak hayvanı kısırlaģtırılarak, aģılanmıģtır. Bakanlığımızca sokak hayvanlarının bakımı ve rehabilitasyonu için belediyelere 2009-2011 yılları arasında 4.311.000 TL kaynak aktarılmıģtır. 250 hayvan kapasiteli geçici hayvan bakımevi tip projesi hazırlanmıģtır. Söz konusu proje kapsamında bakımevi yapımı ile alakalı olarak bugüne kadar Afyonkarahisar, Kırıkkale, Yozgat ġefaatli, Kars, Ardahan, Niğde, Kütahya, Mardin, Erzincan, Ankara Elmadağ olmak üzere 10 belediyeye bakımevi yapımı için ödenek desteği verilmiģtir. Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı olarak hayvan haklarının korunmasında temel ilkemiz Koru ve YaĢat olup bu anlayıģıyla yürütülen çalıģmalar kapsamında, 2011 yılında 24.000 adet sokak hayvanının rehabilitasyonu sağlanmıģtır. Susuyorum ama konuģamıyorum sloganıyla 81 ile dağıtılmak üzere sokak hayvanları için oluģturulan 40.000 adet su kabı dağıtılmıģtır. Ev ve süs hayvanları satıģ yeri sahiplerinin eğitiminin sağlanması maksadıyla, 2006-2011 yılları arasında illerde eğitim programları düzenlenerek 3829 kiģiye eğitim sertifikası verilmiģtir. Sahipsiz ve güçten düģmüģ hayvanlar ile alakalı problemlerin çözümlenebilmesi maksadıyla 81 ilimizde Ġl Hayvan Koruma Kurulları oluģturulmuģtur. Hayvanat Bahçelerinin KuruluĢu ile ÇalıĢma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenli olarak denetimleri yapılmaktadır. Hayvan Deneyleri Etik Kurullarının ÇalıĢma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik çerçevesinde deney hayvanı kullanan, 95 adet kurum ve kuruluģların hayvan deneyleri yerel etik kurulları oluģturulmuģtur. Bakanlık olarak faaliyetlerimiz sokak hayvanları ile sınırlı kalmayıp, kıģın zor Ģartlarında açlıktan telef olmamaları için yabani hayvanlara da helikopterler ile yiyecek bırakılması iģlemini de yürütmekteyiz. Bu maksatla 2012 yılı içinde 330 ton yiyecek bırakılmıģtır. Bireyleri azalan türleri koruma altına alarak nesillerinin devamını sağlamak maksadıyla üretilerek yaban hayat sahalarına yerleģtirmekteyiz. Bunlara misal olarak kelaynak, alageyik, ceylan, kırmızı benekli alabalık, Anadolu yaban koyununu sayabiliriz. Hayvanların tabii Ģartlar altında yaģayabilmelerini temin etmek için Bakanlık olarak büyük bir gayret içinde bulunmaktayız. 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü vesilesiyle; hayvan haklarının korunması konusunda özveri ile çalıģma yapan sivil toplum kuruluģları ve belediyelerin bu konuda yapmıģ oldukları faaliyetleri destekliyor, kendilerini can-ı gönülden kutluyor, baģlattıkları baģarılı çalıģmalarının artarak sürdürülmesini ve Dünya Hayvanları Koruma Günü nün hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı tarafından hazırlanan 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, TBMM ye sunulmuģtur. Kanun tasarısı; sivil toplum kuruluģlarının talepleri, mevcut kanundaki eksiklikler ve uygulamadan kaynaklanan ihtiyaçlar dikkate alınarak hazırlanmıģtır. Evcil Hayvanların Korunması ile ilgili mevcut mevzuat; 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve bu Kanun kapsamında hazırlanan yönetmelikler olup, 5199 sayılı Kanun 1 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe girmiģtir. Hazırlanan kanun tasarısının temel hedefleri; hayvanlara kötü muamelenin önlenmesi, kurumsal sorumlulukların belirginleģtirilmesi ve sahiplendirme mekanizmasının güçlendirilmesidir. İşkence ve Tecavüze Hapis Cezası Halen yürürlükte olan kanunda hayvanlara iģkence yapmak ve cinsel istismarda bulunmak fiillerine idari para cezası uygulanmakta olup, yeni kanun taslağında hayvanlara iģkence yaparak ölümüne sebebiyet vermek suç kapsamına alınarak iki yıla kadar hapis cezası, hayvanlara cinsel istismarda bulunanlara da bir yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Söz konusu cezalar Adalet Bakanlığı nın görüģü doğrultusunda düzenlenmiģtir. Tasarı ile sokak hayvanları ile ilgili kurumsal sorumluluklar belirlenmiģtir. Sahipsiz hayvanları kısırlaģtırma hizmetinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılacağı veya yaptırılacağı, Belediyeler ve diğer kurum ve kuruluģlar tarafından yapılan kısırlaģtırma hizmetlerinin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının koordinasyonu ve denetiminde yürütüleceği hükmü yer almaktadır. Geçici hayvan bakımevi, hayvan hastanesi ve doğal hayat parkı kurma, iģletme, sahipsiz hayvanlara her türlü sağlık hizmeti sunma, aģılama, küpeleme, kayıt altına alma, kısırlaģtırma ve sahiplendirme gibi hizmetler konusunda belediyelere açık ve net bir görev tanımlaması yapılmıģtır. Tasarı Kanunun Temel İlkesi: Yaşamak Haktır, Yaşamak Bütün Canlıların Hakkıdır Avrupa ülkelerinin birçoğunda (Ġspanya, Finlandiya, Belçika, Portekiz, Ġsveç, Romanya, Ġrlanda gibi) hayvan hakları yasalarında, toplatılarak bakımevlerine alınan sokak hayvanlarından 15-30 gün süre içerisinde sahiplenilmeyenlerin uyutulması uygulamasına yer verilmektedir. Uyutma (ötenazi); hayvanların acı çektirilmeden öldürülmesidir. Mevcut kanunda ve tasarıda sahipsiz hayvanların uyutulmasına dair direkt ya da dolaylı herhangi bir hüküm yoktur. Bu, Bakanlık olarak tamamen karģı olduğumuz bir uygulamadır. Mevcut kanun ve değiģiklik tasarısı yaģatma yı hedeflemektedir. Bakanlığımızca, 5199 sayılı Kanun DeğiĢikliği çalıģmalarında her canlının hayatta kalma hakkı olduğu fikri ile hareket edilerek, Avrupa ülkelerindeki uygulamanın aksine, sokak hayvanlarının sahiplendirilmesi mekanizmasının güçlendirmesi hedeflenmiģtir. Ancak sistem iyi iģlemediği ve geçici hayvan bakımevlerinin kapasitesi yeterli olmadığı için tasarı ile sahipsiz hayvanların sahiplendirilinceye kadar yaģayacakları daha geniģ alanlara sahip doğal hayat parkı mekanizması eklenmiģtir. Sahipsiz hayvanlar, belediyeler tarafından kısırlaģtırılıp, aģılanarak iģaretlenseler de tekrar alındıkları ortama bırakıldıklarında; sokakta oldukları süre içinde trafik kazası, açlık, susuzluk, hastalık, darp vb. olaylara maruz kalıp yaralanmakta veya ölmektedirler. Doğal Hayat Parklarında Hayvan Refahı Gözetilecek Kanun tasarısı ile öngörülen doğal hayat parkları, hayvan bakımevlerinde yeterli yer olmadığı takdirde, hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakılacağı, beslenme, barınma gibi ihtiyaçlarının karģılanacağı, mahalli idareler doğal ortamda oluģturulacak geniģ alanlara sahip, rekreasyonel imkanların da yer aldığı bakımevleridir.
Doğal hayat parkı izinleri Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı nca verilecektir. Kanun taslağı, 6831 sayılı Orman Kanunu na tabi alanların, doğal hayat parkı kurulması maksadıyla bedelsiz olarak tahsisine imkan vermekte olup, bu maksatla Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı belediyelere ve büyükģehir belediyelerine yer tahsisinde bulunabilecektir. Mahalli idareler veya sivil toplum kuruluģlarına ait hayvan bakımevlerinde kısırlaģtırılıp aģılanan sahipsiz hayvanlar, sahiplendirilinceye kadar sahipsiz hayvan doğal hayat parklarında barındırılacaktır. Bu parklar illerdeki sokak hayvanı ihtiyacına göre belediyelerce yeterli büyüklükte ve hayvan refahı gözetilerek inģa edilecektir. Hayvan bakımevleri, sahipsiz hayvanlar doğal hayat parkları ve hastanelerin kurulması ve iģletilmesi; büyükģehirlerde büyükģehir belediyeleri, diğer yerlerde ise mahalli idareler tarafından gerçekleģtirilecektir. Doğal hayat parkları ile ilgili planlama çalıģmalarına baģlanmıģ olup, doğal hayat parkları büyükģehirlerde büyükģehir belediyelerinin sorumluluğunda olacaktır. Diğer yerel yönetimlere de bu maksatla bakanlık tarafından destek verilebilecektir. Orman ve Su ĠĢleri Bakanlığı olarak hayvan haklarının korunmasında temel ilkemiz Koru ve YaĢat olup bu anlayıģıyla yürütülen çalıģmalar kapsamında, 2011 yılında 24.000 adet sokak hayvanının rehabilitasyonu sağlanmıģtır. Susuyorum ama konuşamıyorum sloganıyla 81 ile dağıtılmak üzere sokak hayvanları için oluģturulan 40.000 adet su kabı dağıtılmıģtır. 2009-2011 yılları arasında belediyelere 4.311.000 TL aktarılmıģtır. Tasarı, Komisyonlarda Görüşülecek Hayvan haklarının güçlendirilmesini hedefleyen 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ilgili komisyonlarda görüģülüp değerlendirildikten sonra nihai karar, yüce Meclisimiz tarafından verilecektir. Taşkın Direktifinin Uygulanması için Kapasitenin Geliştirilmesi Projesi Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye'de taģkınların en önemli sebeplerinden birinin yanlıģ imar uygulamaları olduğunu belirterek, Türkiye'de maalesef dere yatağının üzerini kapatarak, buradan birtakım otopark alanı, yol vesaire geçirmek suretiyle bu alanı kullanmak Ģeklinde bir hastalık var. TaĢkınların temel sebebi de bu oluyor dedi. Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Türkiye, Fransa ve Romanya'nın iģbirliğiyle gerçekleģtirilecek TaĢkın Direktifinin Uygulanması için Kapasitenin GeliĢtirilmesi Projesi'nin baģlangıç toplantısına iģtirak etti. Toplantıda konuģan Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Türkiye'de 25 havza bulunduğunu ve bunlardan ilk olarak Batı Karadeniz Havzası'nda taģkın eylem risk haritasının hazırlanacağını belirtti. Bu çalıģmaların diğer havzaları da kapsayacağını bildiren Bakan Prof. Dr. Eroğlu, küresel iklim değiģikliği nedeniyle bazı bölgelerde yağıģların arttığına, yağıģ rejiminin değiģtiğine ve bu nedenlerle taģkın konusunun giderek önem kazandığına dikkati çekti. Dünyanın belli bölgelerinde, belki 3-4 ayda yağması beklenen yağıģların, 48 saatte düģtüğünü ifade eden Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Prof. Dr. Eroğlu, bunun taģkınlara sebep olduğunu anlattı. Türkiye'de de bazı bölgelerdeki yağıģlarda yüzde 15-20 civarında artıģ gözlendiğini vurgulayan Bakan Eroğlu, Türkiye ile Rusya ve Arnavutluk'un da gelecekte taģkınlar konusunda risk taģıdığını kaydetti.
Dere Yataklarının İşgal Edilmesi Taşkınların En Önemli Sebeplerinde Biri Türkiye'de, dere yataklarının iģgal edilmesinin taģkınların en önemli sebeplerinde biri olduğunu vurgulayan Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Prof. Dr. Eroğlu, birtakım konut ve sanayi tesisi ile altyapı tesislerinin dere yataklarına kurulduğunu, buralara moloz ve hafriyat döküldüğünü, buraların bazen de çöp depolama yerleri olarak kullanıldığını ifade etti. Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, konuģmasına Ģöyle sürdürdü: Türkiye'de maalesef geçmiģte bir hastalık var. Dere yatağının üzerini kapatarak, buradan birtakım otopark alanı, yol vesaire geçirmek suretiyle bu alanı kullanmak Ģeklinde bir hastalık vardır. Hakikaten temel sebebi de bu oluyor. Her belediye baģkanının arzusu Ģudur Türkiye'de; 'Efendim dere yataklarını kapatayım, oradan yolu rahatlatayım veya burada yeni imkanlar sağlayayım' Ģeklinde birtakım imar uygulamaları da maalesef yapılmıģtır. Yamaçlarda plansız yapılaģma, tekniğine aykırı yol açma çalıģmaları, dere yataklarından kaçak kum, çakıl alınma gibi pek çok sebeplerle dere yataklarının kapasitesinin azalması ve bunların aģırı yağıģlarda sel baskınlarına sebep olması gibi durum meydana geliyor. DSĠ nin en önemli görevlerinden birinin de taģkın ve taģkın önleme faaliyetleri olduğunu anlatan Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 2003 yılından bu yana 643 taģkın koruma tesisi ve dere ıslahı çalıģması yapıldığını ve 2012 yılı sonuna kadar da 400 taģkın koruma tesisinin tamamlanacağını aktardı. Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nde geliģtirilen teknolojik imkanlarla birlikte artık hava durumuna iliģkin yüzde 90'ın üzerinde tahmin oranını yakaladığını belirterek, erozyon kontrolü ve ağaçlandırma çalıģmaları kapsamında da Türkiye'nin dünyada ilk üç ülke arasına girdiğini, bunun taģkınların önlenmesi açısından da önemli olduğunu söyledi. Ağaçlandırma Çalışmaları Afrika'dan Başlamalı Türkiye'de son yıllarda 600'e yakın taģkın meydana geldiğini ve 500'den fazla kiģinin yaģamını yitirdiğini kaydeden Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, can ve mal kaybını önlemek için taģkınların önlenmesine iliģkin projelerin yaģama geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Dünya genelinde bir fon oluģturulması ve zengin ülkeler tarafından fakir ülkelere ağaçlandırma konusunda yardımda bulunulması önerisini dile getiren Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Veysel Eroğlu, bu çalıģmaların Afrika'dan baģlaması durumunda insanlığa faydalı olunacağını ifade etti. Fransa'da bir nehirde bulunan asker heykelinin su seviyesinin belirlenmesinde kullanıldığını anımsatan Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Kanuni Sultan Süleyman'ın, Fransa Kralı Fransçois'a yazdığı mektubun bir sayfasının, Türkiye'de bir köprünün yanına konularak, bunun su seviyesinin görülmesi için kullanılabileceğini kaydetti. Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Veysel Eroğlu, gerçekleģtirilecek proje ile Türkiye, Fransa ve Romanya'nın tecrübe ve birikimlerini ortaya koyacağını belirtti. Toplantıya Orman ve Su ĠĢleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu nun yanı sıra Fransa Ekoloji, Sürdürülebilir Kalkınma ve Enerji Bakanlığı yetkilisi ve aynı zamanda Avrupa Birliği ve DıĢ ĠliĢkiler Genel Müdürlüğü Uluslararası ĠliĢkiler Dairesi BaĢkan Yardımcısı Herve Boisguillaume, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Bölümü BaĢkanı Javier Menendez Bonilla, Romanya'nın Ankara Büyükelçisi Radu Onefrei ile Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili de katıldı.