ÇELİK KALELERİN DOĞUŞU



Benzer belgeler
SOUCHON UN OLDUBİTTİSİ

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

1 AĞUSTOS 1914, CUMARTESİ

2 AĞUSTOS 1914, PAZAR

Çanakkale Geçilmez! Şehitler Haykırdı:

K. Sarıöz Goeben den Yavuz a

ÇANAKKALE DENİZ MUHAREBELERİNİN DENİZDE DÖNEMİN ŞARTLARINA GÖRE TASARLANMIŞ SAVAŞ GEMİSİNDE KRİTİK OLAYLARIN YAŞANDIĞI YER VE SIRAYA GÖRE TANITILMASI

775QSU& b T Ü R K İY E C U M H U R İY E T İN İN H E D E F İ; BİR A Ç IK D E N İZ D E V L E T İ O LM AK TIR. Fahri S. K O R UTÜRK

Osmanlı tarihinde çok dikkat. Çanakkale Savaşlarından 110 yıl önce yaşanan Çanakkale Savaşı. Evrensel Bakış Açısı Gürbüz Evren

AKDENİZ DE BİR ALMAN ZIRHLISI

K. Sarıöz Goeben den Yavuz a

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

10 AĞUSTOS 1914, PAZARTESİ

İÇİNDEKİLER... SUNUŞ III

GÜNAH KEÇİSİ ARANIYOR

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

3 AĞUSTOS 1914, PAZARTESİ

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR

I.DÜNYA SAVAŞI'NDA OSMANLI DEVLETİ SAVAŞIN ÇIKMASI

K. Sarıöz Goeben den Yavuz a

MODERNLEŞME DÖNEMİNDE OSMANLI DENİZ TEKNOLOJİSİ VE TERSANE-İ AMİRE

İşte Osmanlı'nın çökmesine neden olan anlaşma!

OSMANLI İMPARATORLUĞUNU SARSAN SON SAVAŞLAR HANGİLERİDİR?

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

K. Sarıöz Goeben den Yavuz a

BALKAN HARBİNDE OSMANLI DONANMASI

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

TERSANELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Lozan Barış Antlaşması

5 AĞUSTOS 1914, ÇARŞAMBA

Çanakkale Savaşı'nda Neler Yaşandı?

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

MİLLİ GURURU. Türkiye nin. YILMAZ: 2023 TE HEDEFİMİZ 25 MİlYAr DOlAr İHrAcAT YAPMAK

Ege Adaları Lozan da Değil Osmanlı Döneminde Verildi Mustafa Kemal Atatürk ve

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

BD MART Yeni Zelanda Kaynaklarında Çanakkale Deniz Muharebeleri

Edirne Tarihi - Edirne nin Yaşadığı İşgaller. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

ÇANAKKALE SAVAŞLARI NDA MUSTAFA KEMAL İN ROLÜ. Bayram Akça *

6 AĞUSTOS 1914, PERŞEMBE

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

TERSÂNE-İ ÂMİRE NİN TARİHÇESİ, İDARİ YAPISI ve PERSONELİ

OSMANLI ALMAN İTTİFAK ANTLAŞMASI

İÇİNDEKİLER. 16 Mayıs Amiral Souchon Padişah V. Mehmed Reşad ın huzurunda. Amiral şerefine Bomonti Bira Fabrikasında düzenlenen ziyafet.

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Türkiye ile İngiltere savaşın eşiğinden dönmüş!

BİRİNCİ D NYA SAVAŞI

TESALYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI ( )

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

NAVARİN OLAYI 20 Ekim 1827

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Dunkirk'ün gerçek tarihi

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü

SAYFA BELGELER NUMARASI

ÜÇLÜ İTTİFAK VE İTİLAF:

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI

Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 4

Mondros ateşkes antlaşması

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

Adalar, Lozan Antlaşması ndan 10 yıl önce kaybedildi

K. Sarıöz Goeben den Yavuz a

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları,

İKİNCİ ÜNİTE: MİLLİ UYANIŞ: YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER. ARİF ÖZBEYLİ TARİH ÖĞRETMENİ Youtube kanalı: tariheglencesi

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz.

Ertuğ YAŞAR ANADOLU Tersanesi / ADĐK

İÇİNDEKİLER... ÖN SÖZ... BİRİNCİ BÖLÜM SİYASİ, COĞRAFİ DURUM VE ASKERÎ GÜÇLER

Osmanlı Donanması Seyir Halinde

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

. Yüzyıl.1m1zda. .. Bir lnsa.n1m1z. Osmanlidan. .. Cumhuriyete. Hüseyin Rauf Orbay. ..., h.. ll :.., ;. ~~~ ~.. L=-ı. r (1881~1964)..

d-italya nın Akdeniz de hakimiyet kurma isteği

EFSANE GEMİ GAZİ HAMİDİYE NİN AKIN HAREKÂTI

TASNİF DIŞI A. DONANMA KOMUTANLIĞI S.NU.: FAALİYETİN ADI : TARİHİ/SAATİ : FAALİYETİN İCRA YERİ :

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

İSTEYİNCE BU ÜLKEDE GÜZEL ŞEYLER OLABİLİYOR

TAHLİSİYE SANDALI İNCELEME ve ARAŞTIRMA PROJESİ

Hitler ABD'ye hiç savaş ilan etmeseydi ne olurdu?

Sarıkamış. Dersleri. Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı

Çanakkale Zaferi nin kahramanları!

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Tarih: 13 Temmuz 2012 Daha fazla bilgi için Nurgül Usta Genel Md. Yardımcısı Tel: E mail:nurgul.usta@dorinsight.

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Doğu Akdeniz de, Türk Kıta Sahanlığı Ve Münhasır Ekonomik Bölgesi Derhal İlan Edilmelidir!

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

ENSTİTÜ/FAKÜLTE/YÜKSEKOKUL ve PROGRAM: MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ-ELEKTRIK-ELEKTRONIK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DERS BİLGİLERİ. Adı Kodu Dili Türü Yarıyıl

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

ATATÜRK ÜN 21 EYLÜL 1925 TE YAVUZ ZIRHLISINI ZİYARETİ VE SONUÇLARI

Transkript:

ÇELİK KALELERİN DOĞUŞU 1900 lerin başında tüm gelişmiş ülke donanmalarının vurucu gücünü zırhlı muharebe gemileri oluşturmakta idi. Gövdeleri kalın çelik zırh ile korunan bu gemiler kömürle beslenen kazanlardan elde edilen buhar ile çalışan makineleri ile 15-17 knot arasında hız yapabiliyordu. Savaş durumunda ortaya çıkacak değişik menzillerde etkin vurucu güç sağlamak üzere zırhlı muharebe gemileri 150 mm (6 inch), 203 mm (8 inch), 254 mm (10 inch) ve 305 mm (12 inch) çapında toplar ile donatılıyordu. Böylece düşman gemilerin menziline göre en etkin çapta toplar ile ateş açılabiliyordu. 20. yüzyılın ilk büyük deniz savaşı 1905 yılında Rusya ve Japonya arasında gerçekleşti. 1904 yılında Rusya ile Japonya arasında Uzakdoğu da başlayan savaşta Japon donanmasının başarıları üzerine Rusya Baltık filosunu Vladivostok a gönderme kararı aldı. 11 zırhlı muharebe gemisi ve bunları destekleyen kruvazör ve destroyerlerden oluşan Rus Baltık filosunun 15 Ekim 1904 günü başlayan 18000 millik uzun yolculuğu 26 Mayıs günü Japonya ve Kore arasındaki Tsushima boğazında sona erdi. Burada Amiral Togo komutasındaki Japon donanması tarafından saldırıya uğrayan Rus filosu iki gün içinde tamamen yok edildi. Bu savaş sırasında Japon muharebe gemileri uzun menzilli toplarını kullanarak o günler için oldukça uzun sayılabilecek 5-6000 metre menzilden Rus filosunu savaş dışı bırakmayı başarmıştı. Tsushima boğazında yaşanan deniz savaşını çok dikkatli etüt eden İngiliz Kraliyet Donanması Birinci Deniz Lordu Amiral Fisher artık deniz savaşlarının uzun menzillerden yapılacağını bu yüzden de orta çapta toplar yerine olabildiğince fazla birbirine eş büyük çaplı ve uzun menzilli topların avantaj sağlayacağını öngörmüştü. Amiral Fisher Alman tehdidine karşı koyabilmek için ateş gücü yüksek hızlı muharebe gemilerine gerek duyulacağını düşünerek yepyeni bir muharebe gemisi dizaynı geliştirdi. Bu dizaynın ilk uygulaması HMS Dreadnought muharebe gemisi oldu ve bu isim daha sonra tüm gelişmiş donanmalar tarafından yeni bir sınıf gemiyi tanımlamakta kullanıldı. Dreadnought u diğer muharebe gemilerinden ayıran üç temel özellik vardı; Buhar makinası yerine buhar türbini kullanılarak elde edilen yüksek hız ve manevra kabiliyeti Çok sayıda farklı çapta top yerine daha az sayıda, birbirine eş fakat çap ve menzili yüksek vurucu gücü fazla toplar Borda ve güvertede eski tip düşman muharebe gemilerinin toplarının etkisini en aza indiren bir zırh sistemi HMS Dreadnought Aralık 1906 da hizmete girdi. 18420 ton ağırlığındaki bu gemi 10 adet 12 pusluk (305 mm) ve 27 adet 4 pusluk (102 mm) toplarıyla o zamana kadar görülmemiş bir ateş gücüne sahipti. Dreadnought öncesi savaş gemilerinde genellikle 4 adet 10-12 pusluk top bulunuyor ve bu toplar daha küçük çapta toplar ile destekleniyordu. Böylece geminin değişik menzillerdeki hedeflere ateş açabilmesi sağlanıyordu. Ancak değişik çap ve menzile sahip toplarla yapılan atışta suya düşen 7

veya hedefe isabet eden merminin hangi toptan atıldığını belirlemek zor olduğundan geminin hedefi bulması da zorlaşıyordu. Dreadnought 10 adet 12 pusluk toplarından sekiz tanesini aynı hedefe odaklayabiliyor ve herbir salvo atışta 10 mil uzaktaki bir hedefe 3 ton mermi yağdırabiliyordu. Böylesine müthiş bir ateş gücüne sahip Dreadnought un gövdesi ve top taretleri 28 cm kalınlıkta zırh ile korunuyor ve gemideki toplam zırh ağırlığı 5000 tonu buluyordu. Tüm bu ağırlığa rağmen 22000 beygir gücündeki buhar türbinleri sayesinde 21 knot hız yapabilen Dreadnought savaş gemisi teknolojisinin bir anda değişmesine neden oldu. 1907 yılından itibaren tüm gelişmiş donanmalar ve özellikle Almanya kendi dreadnought programlarını başlattılar. Yaratıcı bir beyine sahip olan Amiral Fisher Dreadnought ile birlikte daha hızlı ve ateş gücü yüksek bir gemi tasarlamaktaydı. Yüksek hızın zırha eşdeğer bir savaş kabiliyeti olduğunu düşünen Fisher yeni tasarladığı ve muharebe kruvazörü adı verilen savaş gemisinde zırhı azaltarak gemiyi hafifletiyor ve aynı zamanda makina gücünü arttırarak dönemin muharebe gemilerine ve zırhlı kruvazörlerine göre çok daha hızlı ve ateş gücü yüksek bir gemi elde ediyordu. Fisher bu gemilerin yüksek hızları nedeniyle savaş yer ve menzilini kendilerinin belirleyeceğini bu nedenle ciddi bir zırh korumasına gerek olmadığını düşünüyordu. Bu sınıfın ilk gemisi olan HMS Invincible 2 Nisan 1906 da kızağa kondu, 13 Nisan 1907 de denize indirildi ve Mayıs 1908 de hizmete girdi. Invincible o zamana kadar görülmüş en güçlü sevk sistemine sahipti ve 41000 hp gücünde 4 adet buhar türbini sayesinde 26 knot hız yapabilmekteydi. Gemideki 8 adet 12 pusluk top muharebe gemilerine eş bir ateş gücü sağlamaktaydı. Dreadnought ve Invincible ile başlayan modern savaş gemileri Almanların ilgisini çekti ve Almanya kendi dizaynlarını üretmeye başladı. İlk Alman dreadnoughtu olan SMS Nassau 1909 da, ilk Alman muharebe kruvazörü SMS Von der Tann 1910 yılında hizmete girdi. 1911 yılına gelindiğinde Almanya İngiltere den daha hızlı bir şekilde modern muharebe gemisi ve kruvazörü inşa ediyordu. 1912 yılında Moltke sınıfının ikinci gemisi olan Goeben muharebe kruvazörü Alman donanmasına katıldı. Bu gemi 2 yıl sonra çıkacak dünya savaşında savaşın kaderini değiştirecekti. Alman muharebe gemisi dizaynlarında İngiliz dizaynlarına göre zırh koruması daha kuvvetliydi ve gemilerin hızları daha yüksekti. 1916 yılındaki Jutland deniz savaşında Alman muharebe gemilerinin İngiliz emsallerine karşı üstünlüğü ortaya çıkacaktı. Bu savaşta İngiliz Amiral Beatty komutasındaki Lion, Princess Royal, Queen Mary, Tiger, New Zealand ve Indefatigable muharebe kruvazörleri Alman Amiral Hipper komutasındaki Lutzow, Derfflinger, Seydlitz, Moltke ve Von der Tann muharebe kruvazörleri ile savaşacak ve İngiliz gemilerinin sayı, tonaj ve ateş gücü açısından avantajına rağmen Indefatigable ve Queen Mary infilak sonucu batacaktı. Savaşın sonunda Amiral Beatty yenilgiden İngiliz gemilerinin zırh korumasının ve ateş gücünün yetersizliğini sorumlu tutacaktı. 1898 yılında İngiltere den sonra dünyanın ikinci büyük deniz gücüne sahip olan Fransa 20. yüzyılın başlarında Almanya, ABD ve Japonya tarafından geride bırakılmıştı. Bu çaresizlik içinde 1904 yılında İngiltere ile bir saldırmazlık paktı 8

imzalayan Fransa, deniz kuvvetlerinin büyük kısmını Akdeniz e yöneltti. 1909 yılında Amiral Lapeyrere nin Deniz Bakanı olması ile donanmayı güçlendirme çalışmaları hız kazandı. İlk Fransız drednotu Courbet nin omurgası Eylül 1910 da kızağa kondu ve 1914 yılına kadar bu sınıftan dört gemi hizmete sokuldu. 1914 yazında Akdeniz deki en büyük filoya sahip olan Fransız Donanması kendisine muhtemel rakip olarak Avusturya-Macaristan ve İtalyan donanmalarını görmekte ve bu filolara karşı harekat planları geliştirmekteydi. Amiral Lapeyrere komutasındaki Fransız Akdeniz filosunda 25 muharebe gemisi, 31 kruvazör, 43 destroyer ve 15 denizaltı bulunmaktaydı. Muharebe gemilerinden dört tanesi hizmete yeni girmiş modern drednot tipi gemilerdi. 1914 yazında Akdeniz de Fransa dan sonra en güçlü filolar Avusturya-Macaristan ve İtalya ya aitti. Avusturya-Macaristan 1879 yılında Almanya ile imzaladığı ittifak anlaşması sonrasında Almanya nın en güvenilir müttefiki olmuştu. Bu ittifaka 1882 yılında Fransa dan çekinen İtalya da katıldı. Böylece Rusya veya Fransa dan gelecek saldırılara karşı ortak savunma kararı alan bir üçlü ittifak oluştu. İtalya Akdeniz de Fransız donanmasından sonra ikinci büyük donanmaya sahipti. Avusturya-Macaristan filosu da oldukça güçlü ve yeni gemilerden oluşuyordu. Özellikle Viribus Unitis sınıfı muharebe gemileri birçok yeniliğe imza atmıştı. Örneğin üçlü top taretleri ilk defa bu sınıf gemilerde uygulanmıştı.1914 yazında Akdeniz deki İngiliz filosu çok zayıflamış olduğundan Fransız donanmasının birleşik İtalyan ve Avusturya-Macaristan donanmaları ile baş edebilmesi zor görünüyordu. 1914 yazına gelindiğinde bir tarafta İngiltere-Fransa diğer tarafta Almanya- Avusturya-İtalya donanmaları Akdeniz de hakimiyet kurmaya çalışıyordu. Oysa 1875 yılında Sultan Abdülaziz zamanında 21 zırhlı ve 173 yardımcı gemi ile İngiltere ve Fransa dan sonra dünyanın üçüncü güçlü filosuna sahip olan Osmanlı donanması Marmara dan dışarı çıkamaz durumdaydı. Donanmayı güçlendirmek üzere İngiltere den misyonlar getirtilmesine ve büyük ölçüde halktan toplanan paralarla Avrupa ülkelerine çok sayıda yeni gemi sipariş edilmiş olmasına rağmen Osmanlı donanması ancak Yunan donanması ile baş edebilmeyi hedefliyordu. Birinci Dünya Savaşı na girildiğinde Osmanlı donanmasının sancak gemisi olan Mesudiye 1871 yılında İngiltere nin Thames Iron Works tersanesine sipariş edilmişti. 1872 yılında kızağa konan Mesudiye 1875 yılında donanmaya katılmıştı. 1876 yılında içinde Mesudiye nin de olduğu donanma, Şeyhülislam dan alınan fetva sonrasında Dolmabahçe sarayının önüne dizilmiş ve Sultan Abdülaziz bir kayıkla saraydan alınıp aralarından Sarayburnu na götürülürken gemiler yeni Padişah V. Murad ı top ateşiyle selamlamıştı. 9

Savaş öncesi İngiltere ve Almanya nın hizmete soktuğu savaş gemileri (Deplasman tonajı, top sayısı x inch olarak çapı) İngiltere Almanya Muharebe gemisi Muharebe kruvazörü Muharebe gemisi Muharebe kruvazörü 1906 Dreadnought - - - 17900 t, 10x12 1907 - - - - 1908 1909 1910 1911 1912 1913 1914 - Invincible - - 17250 t, 8x12 - Inflexible - - 17250 t, 8x12 - Indomitable 17250 t, 8x12 - - Bellerophon - Nassau Blücher 18600 t, 10x12 18873 t, 12x11 15842 t, 12x8.2 Superb - Westfalen - 18600 t, 10x12 18873 t, 12x11 Temeraire - - - 18600 t, 10x12 St Vincent - - - 19250 t, 10x12 Vanguard - Rheinland Von der Tann 19250 t, 10x12 18873 t, 12x11 19370 t, 8x11 Collingwood - Posen - 19250 t, 10x12 18873 t, 12x11 Neptune Indefatigable Helgoland Moltke 19900 t, 10x12 18700 t, 8x12 22800 t, 12x12 22980 t, 10x11 Colossus - Ostfriesland 20000 t, 10x12 22800 t, 12x12 Hercules - Thuringen 20000 t, 10x12 22800 t, 12x12 Orion New Zealand Oldenburg Goeben 22500 t, 10x13.5 18800 t, 8x12 22800 t, 12x12 22980 t, 10x11 Conquerer Lion Kaiser - 22500 t, 10x13.5 26350 t, 8x13.5 24700 t, 10x12 Monarch Princess Royal Friedrich der Grosse - 22500 t, 10x13.5 26350 t, 8x13.5 24700 t, 10x12 Thunderer - - - 22500 t, 10x13.5 King George V - - - 23000 t, 10x13.5 Ajax Australia Kaiserin Seydlitz 23000 t, 10x13.5 18800 t, 8x12 24700 t, 10x12 25000 t, 10x11 Centurion Queen Mary Prinzregent Luitpold - 23000 t, 10x13.5 27000 t, 8x13.5 24700 t, 10x12 Audacious - Konig Albert - 23000 t, 10x13.5 24700 t, 10x12 Benbow Tiger Konig Derfflinger 25000 t, 10x13.5 28500 t, 8x13.5 25800 t, 10x12 26600 t, 8x12 Emperor of India Grosser Kurfurst 25000 t, 10x13.5 25800 t, 10x12 Iron Duke Markgraf 25000 t, 10x13.5 25800 t, 10x12 Marlborogh Kronprinz Wilhelm 25000 t, 10x13.5 25800 t, 10x12 10

V. Murad ı takiben tahta çıkan Sultan II. Abdülhamit donanmanın Abdülaziz e karşı vefasızlığını hiç affetmedi ve kendisine karşı da olası bir ihtilalden çekindiği için donanmayı Haliç'te çürümeye terk etti. Ancak 1897 yılında Yunanistan ın Girit'e asker çıkarması üzerine Ege ye çıkarak Yunan donanması ile savaşması gereken Osmanlı donanması zorlukla Haliç ten çıkabilmiş ve bin bir zorlukla Çanakkale ye varabilmişti. Burada yapılan denetlemede donanmanın mevcut haliyle Ege ye çıkarak harekat gerçekleştirmesinin olanaksız olduğu tespit edilmişti. Bu acı durum karşısında halkın da tepki göstermesiyle II. Abdülhamit Bahriye Nazırı Hasan Rami Paşa başkanlığında bir komisyon kurdurdu. Bu komisyon Mayıs 1897 de sunduğu raporunda eski zırhlıların modernize edilmesi ve 6 yeni savaş gemisi yaptırılması yönünde tavsiyelerde bulundu. Bu raporun Sultan a sunulmasından sonra İngiliz ve Alman tersaneleri arasında sipariş kapabilmek için rekabet başladı. Bu rekabete İtalyan ve Fransız tersaneleri de katıldı. Sonuçta Osmanlı donanmasını güçlendirmek amacıyla bir dizi yenileştirme ve yeni inşa sözleşmesi imzalandı. İlk sözleşmeler Kasım 1898 de Mesudiye ve Asar-ı Tevfik zırhlılarının modernizasyonu için imzalandı. Mesudiye Genova daki Ansaldo tersanesinde, Asarı Tevfik ise Kiel deki Germania Werft tersanesinde modernize edildi. Mesudiye 13.12.1914 günü Erenköy de İngiliz denizaltısı B 11 tarafından batırıldı. Asar-ı Tevfik ise Balkan savaşı sırasında 11.02.1913 günü Karadeniz kıyılarında karaya oturdu. Mayıs 1900 de Amerikan William Cramp&Sons tersanesi ile Mecidiye kruvazörünün inşası için sözleşme imzalandı. Mecidiye Aralık 1903 te Osmanlı donanmasına katıldı. 1900 ilkbaharında İngiliz Armstrong tersanesine sipariş edilen Hamidiye kruvazörü de Nisan 1904 te donanmaya katıldı. Hamidiye ve Mecidiye adeta kardeş gemi özelliklerine sahip olmakla birlikte Mecidiye stabilitesi ve denizciliği kötü bir gemi olarak ün yapmıştır. Diğer taraftan Hamidiye çok daha başarılı bir gemi olmuştur. 1. Dünya savaşında çeşitli harekatlara katılan Hamidiye ve Mecidiye kruvazörleri 1947 yılına kadar hizmette kalmışlardır. 1901 yılında Genova daki Ansolda tersanesine Hamidiye, Abdülmecit, Antalya, Urfa, Ankara, Tokat, Drac, Kütahya ve Musul torpidobotları sipariş edildi. Bu gemilerden Hamidiye ve Abdülmecit 1902 de hizmete girdi. Hamidiye torpidobotu 30.09.1911 günü Reşadiye limanında İtalyan destroyerleri tarafından batırıldı. 1908 yılında adı Yunus olarak değiştirilen Abdülmecit torpidobotu 1. Dünya savaşında hizmet gördü ve 1929 yılına kadar serviste kaldı. 1902 yılında Ansaldo tersanesine Akhisar ve Alpagot torpidobotları sipariş edildi. 1904 yılında hizmete giren bu gemilerden Alpagot 30.09.1911 günü Reşadiye limanında İtalyan destroyerleri tarafından batırıldı. Akhisar ise 1. Dünya savaşında hizmet gördü ve 1930 a kadar hizmette kaldı. 1906-1907 yıllarında hizmete giren diğer torpidobotlardan Ankara 11.12.1908 günü Selanik açıklarında fırtınada battı. İtalyan gemileri tarafından sıkıştırılan Antalya ve Tokat 05.11.1911 günü Preveze limanında mürettebatı tarafından batırıldı. Ankara 11

24.02.1912 günü Beyrut limanında İtalyan savaş gemileri tarafından batırıldı. Kütahya 14.09.1916 günü Karaburun açıklarında mayına çarparak battı. Drac ve Musul 1. Dünya savaşından sonra Cumhuriyet donanmasında da hizmet gördüler. 1903 yılında Avnillah, Muin-i Zafer ve Feth-i Bülend korvetlerinin Tersane-i Amire de modernizasyonuna başlandı. Bu gemilerden Avnillah 24.02.1912 günü Beyrut limanında İtalyan kruvazörü Garibaldi tarafından batırıldı. Feth-i Bülend Balkan savaşı sırasında 31.10.1913 günü Selanik limanında bir Yunan torpidobotu tarafından batırıldı. Muin-i Zafer 1. Dünya savaşında eğitim gemisi olarak hizmet gördü ve 1932 yılına kadar hizmet gördü. 1903 yılında Almanya da Germania tersanesi ile Peyk-i Şevket ve Berk-i Satvet torpido kruvazörlerinin inşası için sözleşme imzalandı. 1907 yılında donanmaya katılan bu gemiler 1. Dünya savaşında hasar gördüler ancak 2. Dünya Savaşının sonuna kadar Cumhuriyet donanmasında hizmet gördüler. 1906 yılında Fransa ya Demirhisar, Sultanhisar, Sivrihisar ve Hamidabad torpidobotları sipariş edildi. Bu gemilerden Demirhisar 16.04.1915 günü İngilizler tarafından batırıldı. Hamidabad ise 31.10.1917 günü İğneada açıklarında Rus destroyerler tarafından batırıldı. Sultanhisar ve Sivrihisar 1. Dünya Savaşından yara almadan çıktılar ve 1928 yılına kadar Cumhuriyet donanmasında görev yaptılar. Yine 1906 yılında Fransa ya Samsun, Yarhisar, Taşoz ve Basra destroyerleri sipariş edildi. 1907 yılında hizmete giren bu gemilerden Yarhisar 03.12.1915 günü Yalova açıklarında İngiliz denizatlısı E-11 tarafından batırıldı. Diğer gemiler 1. Dünya savaşını hasar görmeden atlattı ve 1932 yılına kadar Cumhuriyet donanmasında hizmet gördü. Osmanlı donanmasını yenileme çalışmaları 1908 yılında ilan edilen İkinci Meşrutiyet ile hızlandı. İktidarı el altından idare eden İttihat ve Terakki büyük ve güçlü bir donanma kurmak azmindeydi. Halkın da bu yönde büyük bir beklentisi olduğu görülüyordu. Hatta Tanin gazetesi tarafından Hürriyet kahramanları olarak bilinen Enver ve Niyazi Beylerin isimleri verilecek iki kruvazör inşa ettirilmesi yönünde bir kampanya başlatılmış ve ilgi görmüştü. 6 Ağustos 1908 tarihinde kurulan Hüseyin Hilmi Paşa kabinesinde Bahriye Nazırı olan Arif Hikmet Paşa tarafından 25 Ağustos günü toplanan Bahriye Şurası dönemin en güçlü donanmasına sahip İngiltere den ıslah heyeti getirtme kararı aldı ve karşılıklı görüşmeler sonucu İngiliz donanması tarafından görevlendirilen Amiral Douglas Gamble komutasındaki ilk ıslah heyeti 3 Şubat 1909 tarihinde İstanbul a gelerek göreve başladı. Bu günlerde Osmanlı donanmasının yaşadığı teknik ve mali sorunların yanı sıra istikrarlı bir yönetimin bulunmayışı modernleşme çalışmalarını büyük ölçüde önlemekteydi. Amiral Gamble (Gambel Paşa) tarafından yürütülen reform çalışmalarının ilk denemesi Mayıs 1909 da Marmara da yapılan bir tatbikat ile gerçekleşti. 4 Temmuz 1909 günü 21 parça gemiden oluşan Osmanlı filosu Sarayburnu nda birikmiş İstanbul halkını selamlayarak Marmara ya açıldı ve bu başarıdan dolayı Amiral Gamble Sultan tarafından Mecidiye nişanı ile onurlandırıldı. Ancak İstanbul halkı donanmanın yetersizliğini görmüştü. 10 Temmuz 1909 günü Belediye de görevli üç doktor (Hafız İbrahim, İsmail Hakkı, Papadapulo) ve başmühendis Haşim Bey bir bağış hareketi başlatma kararı aldılar ve Tercüman-ı 12

Hakikat gazetesi başyazarı Hüseyin Kazım Bey i de ikna ederek bu hareketi yaydılar. Bu kampanya sonucunda 19 Temmuz 1909 günü Yağcızade Şefik Bey başkanlığında Donanmayı Osmani Muaveneti Milliye Cemiyeti kurulmuş oldu. Arif Hikmet Paşa dan sonra Bahriye Nazırı olan Halil Paşa Amiral Gamble ı istifaya mecbur bıraktı ve İstanbul un politik iklimine uyum sağlayamayan Gamble hastalığını bahane göstererek 8 Şubat 1910 tarihinde İstanbul dan ayrıldı. Donanmayı Osmani Muaveneti Milliye Cemiyeti nin başlattığı hareket kısa sürede halk tarafından benimsendi ve umulanın üstünde bağışlar toplandı. Bu bağışlar ile ilk olarak 1910 yılı başlarında Schichau tersanesinde Alman donanması için inşa edilmiş ancak henüz hizmete girmemiş dört destroyer satın alındı ve 1910 yazında Muavenet-i Milliye, Yadigar-i Millet, Numune-i Hamiyet ve Gayret-i Vataniye isimleriyle donanmaya katıldılar. Birinci Dünya Savaşı sırasında büyük yararları görülen bu gemilerden Gayret-i Vataniye 27.08.1916 günü Varna açıklarında karaya oturdu ve mürettebatı tarafından batırıldı. Yadigar-i Millet 10.07.1917 günü İstinye de İngiliz uçakları tarafından batırıldı. Çanakkale savaşı sırasında İngiliz Goliath muharebe gemisini batıran Muavenet-i Milliye ile Numune-i Hamiyet ise 1. Dünya savaşından sonra Cumhuriyet donanmasında da hizmet verdiler. Osmanlı hükümeti yeni gemiler almak üzere 28 Şubat 1910 tarihinde yayınlanan Bahriye Olağanüstü Bütçe kanunu ile 10 yılda 5 milyon lira kaynak ayırdı ve 1910 ilkbaharında İngiliz donanması için inşa edilmiş ve henüz hizmete girmiş olan Swiftsure ve Triumph muharebe gemilerine talip oldu. Ancak İngiltere bu modern ve güçlü gemileri satmaya yanaşmadı ve bunlar yerine Royal Sovereign sınıfı iki eski muharebe gemisi önerdi. İngiliz hükümetinin satmak istemediği Swiftsure ve Triumph beş yıl sonra Çanakkale savaşları sırasında İngiliz filosunda yer aldılar. Kaderin tecellisi olarak Triumph, 25 Mayıs 1915 günü Kabatepe açıklarında Alman denizaltısı U21 tarafından atılan torpidolar ile batırıldı. İngiltere den istediği gemileri alamayacağını anlayan Osmanlı hükümeti Almanya ya yöneldi ve Ağustos 1910 da Brandenburg sınıfı iki eski muharebe gemisi satın aldı. Barbaros ve Turgut Reis ismiyle donanmaya katılan bu gemilerin parası tamamıyla Donanma Cemiyeti tarafından karşılandı. Barbaros ve Turgut Reis 1894 yılında hizmete girmişti ve yeterli hız, manevra gücü ve ateş kuvvetine sahip değildi. Gemilerin 11 pusluk topları ancak dört dakikada bir mermi atabiliyordu. Zırhları ise 6 pusluk modern bir topun delebileceği kadar zayıftı. Bu gemilerin modern bir muharebe gemisi karşısında hiçbir şansı olamayacaktı. Amiral Gamble ın istifasından sonra İngiltere den yeni bir islah heyeti talep edildi ve uygun bulunan Amiral Hugh Pigot Williams 3 Mayıs 1910 tarihinde İstanbul da göreve başladı. Osmanlı donanmasının yenilenmeye çalışıldığı bu dönemde Yunanistan da iktidara gelen Mavromikalis hükümeti de aynı yönde çaba içine girmiş ve 1908 yılında İngiltere ve Almanya dan dörder adet modern destroyer satın alınmıştı. Bu sırada İtalya da Orlando tersanesinde İtalya donanması için inşasına başlanmış bir ağır kruvazör İtalyan donanmasının vazgeçmesi üzerine satışa çıkarılmıştı. Osmanlı hükümetinin de ilgi gösterdiği bu gemiyi Yorgo Averoff isimli bir milyonerin bağışından yararlanarak Yunan hükümeti satın aldı. 27 Şubat 1910 13

günü denize indirilen bu modern ve güçlü gemi 1 Eylül 1911 tarihinde Averoff ismi ile Yunan donanmasına katıldı ve Balkan savaşları döneminde Osmanlı donanmasının büyük belası oldu. Amiral Williams donanmanın gerçek ihtiyacının Ege ve Akdeniz gibi kısıtlı denizlerde daha etkili olabilecek hızlı ve küçük gemiler olduğu fikrini savunuyordu. Oysa Osmanlı donanması kendisine rakip gördüğü Yunan donanması ile büyük bir prestij yarışına girmişti. Bu yarışta öne geçmek üzere Osmanlı hükümeti drednot tipi muharebe gemileri alınması gerektiğini düşünüyordu. Bu dönemde Bahriye nezaretinin çok sık el değiştirmesi ve Bahriye nazırlarının deniz deneyimi olmayan paşalardan seçilmesi gibi nedenlerle Amiral Williams yararlı olamadı ve 1911 başında kendisine danışılmadan donanma komutanlığına Tahir Bey in getirilmesi üzerine 3 Şubat 1911 tarihinde görevinden istifa etti. Osmanlı donanması iki eski muharebe gemisi ile güçlendirilmekle birlikte bu gemiler Ege de kesin hakimiyet sağlayacak kadar güçlü değildi. Osmanlı hükümeti dünyanın en modern ve güçlü savaş gemilerinden birini veya birkaçını satın alarak işi garantiye almak istiyordu. Bu sırada İngiltere süper drednot olarak bilinen çok güçlü muharebe gemileri inşa etmekteydi. Mayıs 1911 de İngiltere de Vickers tersanesine 23000 tonluk süper drednot tipi muharebe gemisi siparişi verildi. Mehmet Reşat V ismi verilen bu gemide 10 adet 13.5 pusluk top bulunacaktı. 1911 yazında İtalya Osmanlı toprağı olan Trablusgarp ta (bugünkü Libya) İtalyan azınlığın güvenliğinin sağlanamadığı gerekçesiyle Osmanlı hükümetine baskı yapıyordu. 26 Eylül günü İtalya Osmanlı hükümetine bir ültimatom verdi ve Osmanlı hükümetinin karşı cevabını kabul etmeyerek 29 Eylül 1911 Cuma günü Osmanlı devletine savaş ilan etti. Ertesi gün İtalyan gemileri Adriyatik kıyılarında yakaladıkları Hamidiye ve Alpagot torpidobotlarını batırdılar. 1 Ekim günü Amiral Faravelli komutasındaki İtalyan filosu Trabslusgarp açıklarında belirdi ve Osmanlı valisinden kentin teslim edilmesini istedi. Olumsuz yanıt üzerine 3 Ekim günü İtalyan gemileri bombardımana başladılar. 4 Ekim de Tobruk a, 5 Ekim de Trablusgarp a asker çıkarmaya başladılar. Nihayet 6 Kasım da İtalya Osmanlı devletine bağlı Trablusgarp vilayetini ilhak ettiğini açıkladı. İtalya nın Libya yı işgali karşısında Osmanlı donanmasının Ege ye dahi çıkamaması donanmanın islah edilmesi gerektiği gerçeğini bir kez daha gözler önüne sermişti. 23 Ocak 1912 tarihinde Vasıf Ahmet Bey İngiltere de inşası süren Reşadiye muharebe gemisinin kontrol heyeti başkanlığın atandı ve İngiltere ye gitti. Bu arada Amiral Williams ın istifası ile boşalan İngiliz misyonu için Bahriye Nezareti 3 Şubat 1912 tarihinde Sadarete yazı yazarak Amiral Gamble ın tekrar islah heyeti başkanı olarak çağrılmasını talep etti. Osmanlı hükümeti İngiliz hükümetine başvurarak yeni bir misyon talep etti ve ilk misyonu yöneten Amiral Gamble ı tercih edeceklerini bildirdi. Ancak Osmanlı Bahriyesine kırgın olan Gamble İngiliz donanmasında üslenmiş olduğu görevi bahane ederek bu teklifi kabul etmedi. Bunun üzerine Amiral Arthur Limpus komutasındaki yeni misyon atandı ve 3 Mayıs 1912 günü Amiral Limpus İstanbul da göreve başladı. 14

Güçlü İtalyan donanması karşısında Osmanlı donanması Ege ye çıkmaya cesaret edemediği için İtalyan gemileri Akdeniz, Kızıldeniz ve Adriyatik teki limanlarda bulunan zayıf Osmanlı gemilerini rahatlıkla saf dışı bıraktılar. 1912 yılının Nisan ayında Pisa, Amalfi ve San Marco kruvazörlerinden oluşan güçlü bir İtalyan filosu Ege ye girdi ve 18 Nisan günü Çanakkale açıklarında belirdi. Bu filo ile sahil bataryaları arasında şiddetli bir düello yaşandı ancak Nara da yatan Osmanlı filosu boğazdan çıkmadı. Bunun üzerine amacına ulaşamayan İtalyan filosu geri çekildi. Osmanlı hükümeti İtalyan filosunun tehditini öne sürerek Çanakkale boğazını deniz trafiğine kapadı. İtalyan filosu ise 4 Mayıs gününden itibaren Rodos tan başlayarak oniki adaları işgal etti. İtalya ile Osmanlı devleti arasındaki savaş kilitlenmişti. İtalya Libya yı ve Oniki adaları işgal etmişti. Ancak daha büyük bir saldırıya cesaret edemiyordu. Diğer taraftan Osmanlı donanması Marmara dan çıkmadığı için İtalyan donanması karşısında rakip bulamıyordu. İngiltere ve Rusya Çanakkale boğazının deniz trafiğine açılması için İtalya ya baskı yapıyordu. Haziran 1912 de bir İtalyan heyeti barış görüşmeleri için İstanbul a geldi. Barış görüşmeleri sürerken düşmanca eylemler de sürüyordu. 18/19 Temmuz 1912 gecesi 5 İtalyan torpidobotu gizlice Nara koyuna girerek Osmanlı filosuna saldırmayı denedi ancak gemilerin görülmesi üzerine saldırıyı gerçekleştiremeden kaçmak zorunda kaldılar. Bu arada İtalya da Osmanlı donanması hesabına inşa edilmekte olan Drama kruvazörüne Eylül 1912 de el kondu ve gemiye Libya adı verildi. 15 Ekim 1912 günü Osmanlı ve İtalyan heyetleri Ouchy de yapılan görüşmelerde uzlaşmaya vardılar. Resmi anlaşma 18 Ekim günü Lausanne da imzalandı. Buna göre Libya İtalya ya bırakılıyor, İtalya ise Oniki adalardan çekilmeyi taahhüt ediyordu. İtalya ile savaş sürerken Balkan ülkeleri arasında Osmanlı devletine karşı ittifaklar kuruluyordu. 13 Mart 1912 de Bulgaristan ve Sırbistan ittifak anlaşması imzalayarak Makedonya yı paylaşma konusunda anlaştılar. Bunu 29 Mayıs ta Bulgaristan ve Yunanistan arasında imzalanan anlaşma izledi. 6 Eylül de Sırbistan ve Karadağ arasında imzalanan ittifak anlaşması ile Balkan ittifakı tamamlanmış oldu. 30 Eylül 1912 günü Bulgaristan ve Sırbistan seferberlik ilan etti. Ertesi gün Yunanistan ve Karadağ bunlara katıldı. 8 Ekim günü Karadağ Osmanlı devletine savaş ilan etti. Bunu 17 Ekim de Sırbistan, Bulgaristan ve Yunanistan izledi. Savaşın ilk günlerinde Osmanlı ordusunun Bulgar ordusu karşısında aldığı yenilgiler üzerine Osmanlı gemileri Karadeniz'e açılarak Bulgar limanlarını bombaladı ve deniz ulaştırmasını engelledi. Ege de rakipsiz kalan Yunan donanması 22 Ekimde Limni'yi, bundan sonra 7 Kasıma kadar geçen iki hafta gibi kısa bir sürede de diğer belli başlı Ege adalarını işgal etti. Çanakkale boğazının tam ağzındaki İmroz (Gökçeada) ve Bozcaada da Yunanlılar tarafından işgal edildiğinden Osmanlı donanması Marmara'ya hapsedilmiş gibiydi. 3 Aralık günü Bulgaristan ve Sırbistan ile ateşkes anlaşması imzalanması üzerine Osmanlı donanması Yunan donanması ile karşılaşma imkanı buldu. 12 Aralık 1912 günü Osmanlı donanması Çanakkale boğazından çıkarak Boğaz açıklarında kendisini bekleyen Yunan donanması ile savaşa girdi. İmroz Savaşı adını alan 1.5 15

saat süren bu savaşta Averof yara aldı ancak Osmanlı filosu bu durumdan yararlanamadı. 1913 Ocak ayında Hamidiye'nin Ege'ye açılarak Averof u üzerine çekmesi ve bu fırsattan yararlanarak Osmanlı donanmasının Ege ye çıkması planlandı. Hamidiye 14 Ocak 1913'de Çanakkale boğazından çıkarak Ege denizine açıldı. Ancak Yunan Amirali Kondriotis bu oyuna gelmemiş ve Hamidiye'nin peşine sadece 3 destroyer göndermişti. Hamidiye'den 4 gün sonra 18 Ocak 1913'de Osmanlı donanması 3 muharebe gemisi, 1 kruvazör, 1 torpido kruvazörü, 6 destroyer ile boğazdan çıktı. Mondros Savaşı adını alan deniz çarpışmasında Barbaros ve Turgut Reis muharebe gemileri ağır yaralar aldı. Kaybedilen bu savaştan sonra, yaralı gemilerin de onarıma alınmış olması nedeniyle Osmanlı donanması artık bir daha Ege ye çıkamadı. Balkan savaşında Osmanlı donanması için tek başarı ve moral kaynağı Hamidiye'nin 7 ay 24 gün süreyle Ege ve Akdeniz'de bayrak gezdirmesi ve çok sayıda Yunan gemisini batırması ve yaralaması olmuştur. 1913 yılının ilk aylarında Almanya daha önceden sattığı ve Turgut Reis ve Barbaros adı ile Osmanlı donanmasında görev yapan Brandenburg sınıfı gemilerden elindeki diğer ikisini de makul fiyata satabileceğini bildirdiyse de bu gemilerin Balkan savaşındaki kötü performansı yüzünden Osmanlı hükümeti bu teklifi kabul etmedi. İstanbul daki İngiliz amirali Limpus Churchill e yazdığı 12 Mart 1913 tarihli mektubunda Osmanlı hükümetinin muharebe gemileri satın almaya kararlı olduğunu bu nedenle iki eski tip İngiliz muharebe gemisinin uygun fiyata satılmasını öneriyordu. Limpus aksi takdirde Osmanlı hükümetinin Almanya ya yöneleceğini ve bu durumda İngiliz deniz misyonunun görevinin devam edemeyeceğini bildiriyordu. Trablusgarp ve Balkan savaşlarında Osmanlı donanmasının acıklı durumu İttihat ve Terakki yönetimini acilen güçlü savaş gemileri satın almaya yöneltmişti. İngiltere de 1911 Aralık ayında kızağa konmuş olan Mehmet Reşat V muharebe gemisinin inşası araya giren Balkan savaşı nedeniyle durdurulmuştu. 23 Nisan 1913 tarihinde Mehmet Reşat V gemisinin ismi Reşadiye olarak değiştirildi, komutanlığına Vasıf Ahmet bey atandı ve Burrow-in-Furness teki Vickers tersanesinde inşa yeniden başladı. Tersane 3 Eylül 1913 günü Osmanlı büyükelçisi Tevfik Paşa nın kızının gülsuyu şişesi kırarak denize indirdiği gemiyi 1914 yazında teslim etmeyi taahhüt etmişti. 1911 yılı baharında Osmanlı devleti ile Yunanistan arasındaki çekişmeye benzer bir durum Güney Amerika da Brezilya ve Arjantin arasında yaşanıyordu. Kahve ve kauçuk ihracatından zenginleşen Brezilyalılar dünyanın en büyük savaş gemisine sahip olmak istiyorlardı. Bu amaçla Brezilya; İngiltere, Newcastle daki Armstrong Whitmore şirketine bir süper drednot siparişinde bulundu ve adını Rio de Janerio koydu. Rio de Janerio 21 Ocak 1913 te denize indirildi ancak bu arada Brezilya ile Arjantin arasındaki sorunlar giderilmişti. Ayrıca düşen kahve ve kauçuk fiyatları nedeniyle Rio de Janerio için yapılan ödemeler Brezilya bütçesini sarsmaktaydı. Bütçenin neredeyse %25 i bu ödemelere ayrılmıştı. 1913 Temmuz ayında Brezilya hükümeti yaptığı ödemeleri kesti ve 4 Eylül 1913 günü gemiyi satışa çıkardığını 16

açıkladı. Talep edilen fiyat 2,750,000 sterlin olarak belirlendi. Gemi için açılan ihaleye Osmanlı devletinin yanı sıra İtalya ve Yunanistan da katıldı. 28 Aralık 1913 te Rio de Janerio Osmanlı devletine satıldı ve Sultan Osman-ı Evvel adını aldı. Geminin inşasına yeniden başlandı ve Osmanlı devletinin talep ettiği dizayn değişiklikleri yapıldı. Osmanlı hükümeti Ege de hakimiyeti ele geçirmek ve Ege adalarını geri alabilmek için umudunu İngiltere de inşa edilmekte olan Sultan Osman-ı Evvel ve Reşadiye muharebe gemilerine bağlamıştı. Sultan Osman-ı Evvel ve Reşadiye muharebe gemilerinin inşası sürerken İngiltere ile Almanya arasındaki silahlanma yarışı son hızla sürmekteydi. 1914 yılına gelindiğinde Almanya nın yeni savaş gemisi inşa hızı İngiltere ninkini geçmişti. İngiliz politikası Alman deniz gücünün İngiliz deniz gücünün %60 ını geçmemesi esasına dayanıyordu. Oysa 1914 yazında Alman deniz gücünün 13 drednot ve 4 muharebe kruvazörü ile %60 sınırını zorlayacağı görülüyordu. İngiliz donanması tüm inşa olanaklarını kullandığı halde 1914 yazında ancak 20 drednot ve 8 muharebe kruvazöründen oluşan bir güce olaşabilecekti. Bu durum İngiliz kabinesinde kaygı ile izleniyordu. Bu sırada İngiltere de yabancı ülkeler için 6 muharebe gemisi inşa ediliyordu ve Churchill bir savaş durumunda bu gemilerin ilgili ülkelerden satın alınarak İngiliz donanmasına katılabileceğini düşünüyordu. 10 Şubat 1914 tarihinde Bahriye Nazırı olan Cemal Paşa Sultan Osman-ı Evvel ve Reşadiye gemilerinin inşasının çok yavaş gittiğini düşünüyor ve rahatsızlık duyuyordu. Haziran 1914 te Fransa da inşa edilen destroyerleri görmek ve Fransız donanmasının Akdeniz deki tatbikatına katılmak üzere Fransa ya giden Cemal Paşa durumu ilk elden öğrenmek üzere gemilerin atanmış komutanları olan Rauf ve Vasıf beyleri Fransa ya çağırdı. Osmanlı Bahriye nezaretini temsilen gemilerin inşasını denetleyen Rauf ve Vasıf beylerin gemilerin tefrişatı ile ilgili çok fazla değişiklik talep ettiği bu yüzden de teslimin gecikebileceği haberleri yayılmıştı. Cemal Paşa, Rauf ve Vasıf beylerden teslimi geciktirecek taleplerden kaçınmalarını istedi. Sultan Osman-ı Evvel iki 12 pusluk top dışında neredeyse tamamlanmıştı. Artık Portekizce olan etiketlerin Osmanlıca olanlarla değiştirilmesi gibi detaylarla uğraşılıyordu. Bu sırada yayılan bir dedikoduya göre bu etiketlerin arkasında İngilizce karşılıkları vardı. Bu dedikodu gemilerin Osmanlı hükümetine teslim edilmeyeceğinin bir işareti sayılıyordu. Teslim planına göre önce Sultan Osman-ı Evvel gemisi teslim edilecekti. Ancak bu gemi uzun süre suda beklediğinden teslimden önce havuzlanması gerekiyordu. Bu amaçla geminin İngiltere nin diğer ucundaki Devonport tersanesine gitmesi uygun görülmüştü. 7 Temmuz da Newcastle dan hareket eden gemi havuzlama işleminden sonra ancak 22 Temmuz da geri dönebildi. Yapılan seyir tecrübelerinde gemi 22.42 knot ile dizayn hızı olan 22 knotun üzerine çıkmıştı. Gemiyi İstanbul a götürecek mürettebatı taşıyan Reşit Paşa gemisi 500 denizci ile 27 Temmuz da Newcastle a vardı. Bahriye Nazırı Cemal Paşa gemilerin Ağustos başında tesliminde ısrar ediyordu. Bu sırada Inflexible muharebe kruvazörü ile İstanbul u ziyaret eden İngiliz Akdeniz filosu komutanı Amiral Milne, Cemal Paşa ya Yunanlıların Sultan Osman ı 17

batırmaya kararlı olduklarını bu amaçla İngiltere de sabotaj deneyeceklerini, bu olmazsa Cebelitarık a bir denizaltı göndereceklerini, bu da olmazsa tüm Yunan filosunun Akdeniz de gemiye saldıracaklarını bildirdi. Bu tehdide karşılık Osmanlı donanmasının Ağustos başında Ege ye açılması ve Sultan Osman ı Girit açıklarında karşılaması kararlaştırıldı. Ancak bu sırada Avrupa bir dünya savaşına yaklaşmıştı. 28 Haziran günü Saraybosna da Avusturya-Macaristan veliahdının öldürülmesi ile başlayan gelişmeler 28 Temmuz da Avusturya-Macaristan ın Sırbistan a savaş ilan etmesine yol açmıştı. Bunu izleyen birkaç günde tüm Avrupa bir dünya savaşının içine sürüklenmişti. Bu süreç içinde İngiltere teslime hazır hale gelmiş olan Sultan Osman ve Reşadiye muharebe gemilerine el koyacak ancak Osmanlı devleti başka bir yoldan iki modern savaş gemisi sahibi olacaktı. 1 Ağustos 1914 günü itibari ile Osmanlı donanmasının vurucu gücü üç eski muharebe gemisi, 2 kruvazör, 2 torpido kruvazörü, 8 destroyer ve 9 torpidobottan oluşuyordu. 1914 yazında Osmanlı donanması Muharebe gemisi (3) Hafif Kruvazör (2) Torpido Kruvazörü (2) Destroyer (8) Torpidobot (9) Ganbot (11) Mayın Dökücü (4) Mesudiye, Turgut Reis, Barbaros Hamidiye, Mecidiye Berk-i Satvet, Peyk-i Şevket Muavenet-i Milliye, Gayret-i Vataniye, Numune-i Hamiyet, Yadigar-i Millet, Taşoz, Samsun, Yarhisar, Basra Yunus, Demirhisar, Sultanhisar, Sivrihisar, Hamidabad, Berkefşan, Kütahya, Musul, Akhisar Taşköprü, Nevşehir, Malatya, Marmaris, İsa Reis, Kemal Reis, Hızır Reis, Aydın Reis, Preveze, Sakız, Burak Reis Nilüfer, Yunus, Nusret, İntibah 18

Dreadnought ve Invincible dizaynlarının fikir babası Amiral Fisher HMS Dreadnought muharebe gemisi HMS Invincible muharebe kruvazörü 19

Mesudiye zırhlısı orijinal konfigürasyonu Hasan Rami Paşa ve modernizasyon sonrası Mesudiye zırhlısı Averof zırhlı kruvazörü 20

Brandenburg sınıfı muharabe gemisi (Barbaros ve Turgut Reis) Sadrazam Said Halim Paşa, Harbiye Nazırı Enver Paşa ve Dahiliye Nazırı Talat Bey Almanya nın İstanbul daki büyükelçisi Baron von Wangenheim ve Islah Heyeti Başkanı General Liman von Sanders 21