ÇOCUĞA SORUMLULUK VE ÖZGÜVEN KAZANDIRMA SEMİNERİNE HOŞGELDİNİZ
Özgüven nedir
Özgüven;yani kendine güven kavramı bir şeyi yaparken bireyin kendine inanması, bu işi yapabilirim diyebilmesidir
Özgüven doğuştan gelen bir duygu değildir zamanla etkisi artacak ya da azalacak bir duygudur. Başardığımız işler kendimize olan güvenimizi arttırırken başaramadığımız işlerin sayısı arttıkça zamanla özgüven yitirilebilir.o yüzden özgüven değişmez bir kalıp değildir.
Doğan Cüceloğlu Amerika'daki eğitimi sırasında Amerikalı bir asistan ile aynı odayı paylaşmak zorunda kalmış. Bir gün Amerikalı asistan çocuğunu getirmiş. Çocuk 1 5 ' 2 yaşlarındaymış. Çocuk koltuğa çıkmaya çalışıyormuş hocamız da iyilik olsun diye çocuğa yardımcı olup onun koltukta rahat oturmasını sağlamak istemiş. Birden neye uğradığını şaşırmış. Amerikalı asistan arkadaşı:' Sen ne yapıyorsun? O koltuğa çıkabilir! Böyle yaparak ona iyilik yaptığını mı sanıyorsun? Onun yapacağı işleri yaparak onun kendine güvenini zedeliyorsun.' demiş.
Biz de öyle yapmıyor muyuz? 'Aman o bilmez o yapamaz.' demiyor muyuz? ' Aman çevreyi kirletir üstüne döker karnını tam doyuramaz' vb. Bunun gibi yüzlerce mazeret içeren cümle söyleyip dururuz. Bazen bir su getirmesini isteriz getirmeyince: 'Artık büyüdün bir su bile getiremiyorsun'. Başka bir şey olunca:'sen küçüksün sen bunu yapamazsın'. Çocuklara karşı çelişkili ifadeler kullanmamız çocuğun çevresine ve kendisine olan güven duygusunu ne kadar etkiler?
Sorumluluk verirken dikkat edilmesi gereken noktalar: - Çocuğun yaşına, bulunduğu gelişim dönemine uygun sorumluluklar vermek gerekir. - Çocuğun yerine getiremeyeceği sorumluluklar vermek kadar, çocuğun çok kolay yapacağı ve bulunduğu gelişim düzeyine oranla çok kolay olan sorumluluklar vermek gelişimi olumsuz etkileyebilir.
Sorumluluk verirken olanak buldukça seçim yapmasına fırsat vermek gerekir. Emredici olmamaya ve uygun sosyal sözcükleri kullanmaya dikkat etmek gerekir. Uzun ve anlaşılmaz cümleler kurmamaya ve çocuğun gelişim düzeyine uygun yönergeler vermeye özen göstermek gerekir.
Çocuğun sorumluluk almak istediği durumları iyi değerlendirip hevesini kırmadan sorumluluğu yerine getirmesine yardımcı olmak gerekir. Çocuğun üzerine aldığı sorumluluğu yerine getirebilmesi için cesaretlendirmek gerekir. Sorumlu şekilde davrandığı durumlarda desteklemek ve ödüllendirmek gerekir. Çocuğun yaşıyla doğru orantılı olarak sorumlulukları arttırılmalıdır.
ÇOCUKLARıN 2 VE 4 YAŞ ARASı ALABILECEKLERI SORUMLULUKLAR Sofrada tek başına yemeğini yemek, Tek başına uyumak, El yüz temizliğini yapabilmek, Dişlerini fırçalamak, Yardımla giyinmek ve soyunmak, Kirli kıyafetlerini sepete atmak, Kıyafet seçimi, hazırlanacak yemek, gezmeye gidilecek yer gibi konularda karar sürecine katılmak, Oyun oynarken nerede olacağını anne babasına söylemek, Oyuncaklarını toplamak,
ÇOCUKLARıN 2 VE 4 YAŞ ARASı ALABILECEKLERI SORUMLULUKLAR Oyuncaklarını korumak, Kitap, dergi ve gazeteleri yerine kaldırmak, Anne babaların basit getir götür işlerini yapmak, TV, radyo gibi basit elektronik eşyaları açıp kapamak, Alışveriş dönüşü malzemelerin yerleştirilmesine yardımcı olmak, Alçak raflara hafif ve kırılmayacak malzemeleri yerleştirmek, Yemek masasına peçete ve kırılmayacak malzemeleri koymak, Çöpü dışarı çıkarmak, Varsa evdeki hayvanları beslemek, Varsa arabayı yıkamaya yardım etmek
BIR ŞEYLERI BAŞARDıĞıNı GÖRMEK ONLARı DA MUTLU EDECEKTIR
Çocukların 5 yaşında alabilecekleri sorumluluklar Eşyalarına iyi bakmak, Temiz kıyafetlerini çekmeceye yada dolaba yerleştirmek, Üzerinden çıkardığı kıyafetleri katlayabilmek ve dolabına kaldırmak, Telefona gerektiği şekilde cevap vermek, Saçlarını taramak, Yemeğini yedikten sonra tabağını kaldırmak, Basit yiyeceklerin hazırlanmasına yardım etmek, Oyuncaklarını toplamak
Yüzlerinde ki bu gülümseme her şeye değmez mi??? BıRAKıN YEMEĞINI KENDISI YESIN, ÜSTÜNÜ BAŞıNı KIRLETMESIN DIYE HEP KORKARAK BAŞARıLı OLUNMAZ!DENEMESI,UYGULAYARAK ÖĞRENMESI GEREKIR BAZEN.
Çocukların 6 yaşında alabilecekleri sorumluluklar Tek başına giyinip soyunmak, Sofranın hazırlanmasına ve toplanmasına yardım etmek, Yanlışlıkla döktüklerini toplamak, Evin toplanmasına yardım etmek, Çiçekleri sulamak, Sebzeleri yıkamak, Kendi ayakkabılarını bağlamak, Kendi ayakkabılarının temizliğini yapmak, Evden çıkarken muslukları ve ışıkları kontrol etmek, açıksa kapatmak.
Önemli olan çocuğumuza yardımcı olmak değil; onun yapabileceği işleri ona bırakmak yapamadığıı işlerde ona yardımcı olmaktır.
Yapabileceği işlerin altından kalkabiliyorsa çocuk böyle bir rahatlık sağlamışsa ona ebeveyn çocuk kendine güvenecektir.
Gelişimdeki sırayı incelersek en son gelişen kas grubu ince motor kaslardır. Ayakkabı bağcıklarını bağlamak için ince motor kasların gelişmesi gerekir. Çocuk 5-6 yaşlarına gelince ayakkabı bağlarını kendisinin bağlaması için ona izin verin.
Eğer çocuk zorluk çekiyorsa ona biraz zaman tanıyın halen yapmak istediğini yapamıyorsa destekleyici ifadeler kullanarak yardımcı olmaya çalışın gerekiyorsa ayakkabısının bağlarını birlikte bağlayın. Sizin için önemsiz görünen bir şey olarak görülse de unutmayın çocuğunuz için çok önemli olabilir.
Unutmayalım ki çocuğunuz kişiliğinin temellerini 0-6 yaş arasında kazanır. Eğer bu dönemde onu bir birey olarak kabul ederseniz ilerleyen yıllarda sağlam bir karaktere sahip olacaktır. İlerleyen yaşantısında çocuğunuz kendine güveni olan özgürce karar verebilen ve sorumluluk alabilen bir birey olabilir.
Özgüveni eksik olan insanlar özgür ve gerçekçi kararlar veremezler ancak bir grubun etkisinde olarak karar verebilirler. Sorumluluktan mümkün olduğu kadar kaçınırlar, aldıkları sorumlulukta ise insanları memnun etmek için yine yakın çevre grubunun etkisinden çıkamadan almış oldukları sorumlulukları yerine getirirler.
Özgüveni yüksek olan insanlar özgür ve gerçekçi karar verme yeteneğine sahiplerdir. Kimsenin etkisinde kalmadan kararlarını verebilirler. Sorumluktan kaçmaz ve yaratıcı fikirler ile o sorumluluğu yerine getirirler.
Unutmayalım ne ekersek onu biçeriz. Buğday ektiğiniz yerden nohut yetişmesini beklemeniz ne kadar gerçekçi? Çocuğunuza ne verirseniz ileride çocuğunuz onu sizlere ve topluma verir. Çocuğunuza güven tohumları ekmemişseniz çocuğunuzun kendine güvenebilen bir insan olmasını bekleyemezsiniz. Bu güven duygusunu sadece kendine değil çevresindeki insanlara karşı da geliştiremez.
Çocuğumuzu tüm tehlikelerden tehditlerden koruyamaya çalışmak tam olarak anne - babalık sayılmaz. Çocuğunuzu bir birey olarak görün ve ona öyle davranın.
Çocuğa yapabileceği işleri yaptırmalıyız: elbise giyinmesine, yemek yemesine, oyuncaklarını toplamasına izin vermeliyiz. Yanlış yaparsa öncelikle bizlerde kabul etmeliyiz ki; bundan daha normal bir durum yok.
Yanlış yaptığında: kızmadan, sabırla bak anneciğim, ablacığım.. vs.. bunu böyle yapsak daha iyi olur deyip soruna değil çocuğun bilincini, çözüme odaklamış oluyoruz.
Eğitim verirken ( ki çocuk için herşey eğitim, çocukluk döneminde çünkü) beraber yapın. -Gel oyuncakları toplayalım, -Elbiselerimizi değiştirelim, -Yemek yapalım, -Alışveriş yapalım, -Sofrayı hazırlayalım böyle yaparsak çocuk ister istemez (çünkü insan böyle öğrenir) önce davranışları kopyalar ve bir süre sonra da kendi tarzını ortaya koyar.
Yaramazlık yaparsa: bu çocuğun gelişimi için önemlidir; koşmalı, zıplamalı, atlamalı çünkü çocukların kasları gelişim halindedir ve içgüdüsel olarak kasların gelişmesi için hareket etmek zorundadırlar. Çalışmadan kaslarını geliştiren halterci gördünüz mü???çocuk ağırlık kaldırmayacağı için, ya da spor yapmayacağı için bu yolla çalışıyor. Gelişmiş ebeveynlerde böyle bir durum oluyor mu? Çünkü gelişeceği kadar gelişmiş, hoplamak, zıplamak,koşmak,tırmanmak içinden gelmez.
Sevgiden yoksun olanın kendine güveni de olmaz.çocuklarımıza karşı sevgimizi olabildiğince her fırsatta dile getirelim ve gösterelim.değerli olduğunu hissetmek çocuğa güven hissini artıracaktır.
En önemlisi İNSAN yerine koymalıyız. teşekkür etmeliyiz özür dilemeliyiz saygı duymalıyız uyuduğunda sessiz olmalıyız saymalıyız,sevmeliyiz. Bu durumda çocuk Ben bir bireyim bilincinde yetişir. Değersizim adlı kötü düşünce tohumları bilinçaltı tarlasına ekilmemiş olur.
Çocuklar kendilerine biraz güvenildiği duygusunu taşırlarsa ancak yaptıklarının daha iyisini yapabilirler.
KAYNAKLAR Çocuğa Sorumluluk Bilincini Kazandırmak, Civelek, B. (2006) Kendine Güven, Lauster, P. (2000) Çocuk Ruh Sağlığı, Yörükoğlu, A. (2008)