Miyastenia Gravis ve Sugammadeks Kullanımı



Benzer belgeler
Miyastenia Gravisli Bir Olguda Sugammadeks Kullanımı

Myastenia Gravis Olgularında Deksmedetomidin-Propofol ile Kas Gevşetici Kullanılmaksızın Anestezik Yaklaşım (Olgu Serisi)

S Bulun, T Kudsioğlu, N Yapıcı, A Aygün, Z Tuncel, I Doğusoy, T Okay, Z Aykaç

DEĞİŞİK TAZE GAZ AKIM HIZLARININ PEROPERATİF KAS GEVŞETİCİ TÜKETİMİ ÜZERİNE ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

KAS GEVŞETİCİ İLAÇLAR. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Miyastenia Gravisli Olgularda Timektomi Uygulamasında Peroperatif Anestezi Yönetiminin Retrospektif Değerlendirilmesi

Myastenia Gravisli Bir Olguda Spinal Anestezi Uygulaması

NÖROMÜSKÜLER KAVŞAK HASTALIKLARINDA TEDAVİ ALGORİTMALARI. Feza Deymeer Nöroloji A.B.D. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi

Göğüs Cerrahisi Hakan Işık. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

NOROMUSKÜLER BLOKÖRLER

Kas Gevşeticiler ve Etki Mekanizmaları. Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O.

Pediatrik Havayolu Yönetimi

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

Dr. F.Bulutcu Florence Nightingale Hastanesi Anesteziyoloji Kliniği

TANIM. Nöromüsküler kavşağın post-sinaptik membrandaki AChR e karşı oluşan antikorlar ile karakterize oto-immün bir hastalıktır.

Çalışmaya dahil edilme kriterleri

Miyastenia Gravis. Nöromüsküler iletideki bozukluğun sonucu görülen heterojen bir sendrom

UFUK ÜNİVERSİTESİ ANESTEZİ TEKNİKERLİĞİ PROGRAMI UYGULAMA DOSYASI

13/05/15 OBEZİTE CERRAHİSİNDE ANESTEZİ YÖNETİMİ SUNU PLANI HASTA TRANSFERİ VE POZİSYON

Steroid Yapılı Nondepolarizan Nöromüsküler Blokerlere Bağlı Allerjik Reaksiyonlar ve Tedavide Sugammadeksin Rolü

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

İKİ YAŞINDAKİ BİR ÇOCUKTA KONJENİTAL PSÖDOKOLİNESTERAZ ENZİM EKSİKLİĞİNE BAĞLI UZAMIŞ APNE

Taner KÜÇÜKCERİT, Atakan ERKILINÇ. Halide OĞUŞ, Füsun GÜZELMERİÇ, Tuncer KOÇAK Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul

SDÜ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON AD TIP FAKÜLTESİ DÖNEM V Grup 1 DERS PROGRAMI

Hazırlayan Oya SAĞIR Bahçelievler Aile Hastanesi Eğitim Gelişim Hemşiresi 2014

TEK DOZ METİLPREDNİZOLON UYGULAMASININ NÖROMUSKÜLER BLOKAJIN SUGAMMADEKS İLE GERİ ÇEVRİLMESİNE ETKİSİ

Çocuklarda Sugammadeks ve Neostigmin Kullanımının Ekstübasyon Süreleri Açısından Karşılaştırılması

Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel, Füsun Güzelmeriç, Tuncer Koçak

EKSTRAOKÜLER ADELE İNNERVASYON BOZUKLUKLARI Dr. Harun Yüksel

En sık ortaya çıkış yaşı kadınlarda arası ve 50 nin üstü olmak üzere bimodal.

Funda GÜMÜŞ*, S. Nadir Şinikoğlu*, Mevlüt Çömlekçi*, Ayşin Alagöl**, Berk Özkaynak***

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

ANESTEZİ PROSEDÜRÜ. Doküman No: İlk Yayın Tarihi: Revizyon Tarihi: Revizyon No: Toplam Sayfa Sayısı: ACB_P

Ağrısız Doğumda Sezaryen Endikasyonu Gelişirse! Tülay ÖZKAN SEYHAN

Roküronyum ve Atraküryum Sonrası Postoperatif Rezidüel Kürarizasyon

Hastalığın kimde ortaya çıkacağı bilinmez ancak aşağıdaki faktörler Myastenia şansını arttırır:

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU ANESTEZİ PROGRAMI DÖNEM İÇİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME FORMU

Sezaryen Yapılacak Multipl Sklerozlu Gebede Anestezi Uygulaması

TEK DOZ ORTA ETKİLİ KAS GEVŞETİCİLERE BAĞLI POSTOPERATİF REZİDÜEL NÖROMUSKÜLER BLOK İNSİDANSI VE ETKİ EDEN FAKTÖRLER

TİROİD CERRAHİSİNDE İNTRAOPERATİF SİNİR MONİTÖRİZASYONU PRENSİPLERİ

ANESTEZİ PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

IV-V. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

ERİŞKİNDE HAVA YOLU YÖNETİMİ

KAS SİNİR KAVŞAĞI. Oğuz Gözen

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye 2

TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON DERNEĞİ (TARD) ANESTEZİ UYGULAMA KILAVUZLARI POSTANESTEZİK BAKIM

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Tiroid Cerrahisinde Anestezi Uygulamasında Magnezyum Sülfat Kullanımı

SDÜ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON AD TIP FAKÜLTESİ DÖNEM V Grup I DERS PROGRAMI

GEBELİK VE PULSATİL AKIM EŞLİĞİNDE KARDİYOPULMONER BAYPAS

MEKANİK VENTİLASYON - 2

Sugammadex. Sugammadeks Tayfun ET1 ABSTRACT. Kocatepe Tıp Dergisi Kocatepe Medical Journal 16: /Ekim/2015 DERLEME / REVIEW

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

EŞ ZAMANLI KALP VE BÖBREK TRANSPLANTASYONU YAPILAN BİR OLGU

Anesteziden Uyanmanın Gecikmesi

Tarih Konunun Adı Öğretim Üyesi

GİRİŞ. Serebral Oksimetre (NIRS) kardiyak cerrahide beyin oksijen sunumunun monitörizasyonunda sıklıkla kullanılmaktadır

KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ UYGULANAN HASTALARDA POSTOPERATİF TRAMADOLE DEKSMEDETOMİDİN EKLENMESİNİN ETKİLERİ

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

YOĞUN BAKIMDA NONİNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON. Dr. Aynur Akın Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi

MULTIPL SKLEROZLU BİR HASTADA ANESTEZİ UYGULAMASI Anesthetic Management for a Patient with Multiple Sclerosis

Karaciğer transplantasyonu sırasında sisatrakuryumun farmakodinamik etkileri Pharmacodynamic effects of cisatracurium during liver transplantation

Postanestezik ajitasyon

ORGANOFOSFAT İNTOKSİKASYONLARI UZM.DR. YUSUF MISTIK MARDİN DEVLET HASTANESİ 2017 MART

İZOFLURAN, SEVOFLURAN VE DESFLURAN ANESTEZİSİNİN DERLENME HIZI VE MALİYET ÜZERİNE ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Nöromüsküler Hastalıklarda Anestezi

Cukurova Medical Journal

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Anestezi Teknikerlği Ders Programı. Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma

Azot Protoksite Alternatif Bir Ajan Remifentanil *

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

KULLANMA TALİMATI. Etkin Madde: 100 mg sugammadeks Yardımcı Maddeler: Hidroklorik asit, sodyum hidroksit, enjeksiyonluk su

Anestezi Programı Ders İçeriği

HIZLI SERİ ENTÜBASYON. Yrd. Doç. Dr. Fırat BEKTAŞ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

AKUT AĞRI UYGULAMALARINDA TÜRKİYE DEN VERİLER

İskelet kası gevşeticileri

Saray Devlet Hastanesi Anesteziyoloji Kliniği, Saray, Tekirdağ 2. Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji Anabilim Dalı, İstanbul, Türkiye

Çocuklarda mivakuryum ve rokuronyumun nöromusküler blok ve entübasyon koşullarına etkisi*

U.Topuz, T.Akbulak, T.Altunok, G.Uçar, K.Erkanlı, İ.Bakır İstanbul Mehmet Akif Ersoy GKDC Eğ. Ar. Hastanesi

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM

PULS-OKSİMETRİ. Dr. Necmiye HADİMİOĞLU. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı

TRAVMA HASTASINDA SEDOANALJEZİ. Prof. Dr. Mehtap BULUT İstanbul Medipol Üniversitesi Acil Tıp AD

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER***

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 12 Nisan 2017 Çarşamba İntörn Dr.

TOKSİDROMLAR. Dr. Hasan KILIÇ Malatya Devlet Hastanesi. 18. Acil Tıp Sempozyumu, Klinik Toksikoloji Kahramanmaraş, 2015

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

Olgu Sunumu. Acute Airway Obstruction Due To Dissection Of The Endotracheal Tube. J Turk Anaesth Int Care 2012; 40(3): ÖZET

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta

YENİDOĞANDA MEKANİK VENTİLASYON KURSU OLGU SUNUMU-1

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Nöroloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 5 Ocak 2016 Perşembe

Tarihçe. Epidemiyoloji Methamidofos, Diazinon, Diklorvos En sık özkıyım Genç erişkin yaş gurubunda daha sık Mortalite hala yüksek

Nöromusküler Sistem Monitorizasyonu

NÖROMUSKÜLER BLOK DERLENME DÖNEMİ MONİTÖRİZASYONUNDA AKSELEROMİYOGRAFİ VE KİNEMİYOGRAFİ YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Elektrokonvulsif Tedavi Anestezisinde Rokuronyum-Sugammadeks

Moyamoya hastalığı ve anestezi: TİVA & VİMA

İNHALASYON ANESTEZİKLERİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

Transkript:

doi:10.5222/gkdad.2013.136 Olgu Sunumu Miyastenia Gravis ve Sugammadeks Kullanımı Mehmet SARGIN *, Hale BORAZAN *, Tuba Berra SARITAŞ *, Şeref OTELCİOĞLU * ÖZET Myastenia gravis, nikotinik asetilkolin reseptörlerinin otoimmün yıkımı sonucu gelişen bir kas hastalığıdır. Myastenik hastalarda depolarizan kas gevşeticilere genellikte direnç ve nondepolarizan kas gevşeticilere ise duyarlılıkta artış söz konusudur. Yeni bir ajan olan sugammadeks steroid yapıdaki roküronyum ve veküronyumu bağlayarak etkilerini ortadan kaldırır. Bu makalede roküronyum kullanılan biri erişkin diğeri pediatrik timektomi planlanan iki myastenik hastada kas gücünün geri dönüşümünü sağlamak için sugammadeks kullanımı sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Myastenia gravis, sugammadeks, roküronyum SUMMARY Myasthenia Gravis and Sugammadex Use Myasthenia gravis is a muscle disease which results from autoimmune destruction of the nicotinic acetylcholine receptors. Patients with myasthenic has resistance to depolarizing muscle relaxants and usually increased sensitivity to nondepolarizing relaxants. A new agent sugammadex binds to steroid structured rocuronium and vecuronium and vanishes their affects.in this article presented usage of sugammadex for patients who are planned;one adult and one pediatric, timectomy. Key words: Myasthenia gravis, sugammadex, rocuronium GİRİŞ Miyastenia gravis (MG) 1/20-40000 sıklıkta görülen, istemli kasların yineleyen aktivitesi ile artan, dinlenmekle ve antikolinesterazlarla tamamen ya da kısmen düzelen anormal kas yorgunluğu ile karakterize, otoimmün kökenli nöromusküler bir hastalıktır (1). Bu hastalık Ig G antikorlarının neden olduğu nikotinik asetil kolin reseptörlerine karşı nöromusküler sistemde parsiyel ya da destüriktif bir bozukluktur. En önemli klinik bulgu iskelet kaslarında zayıflık ve yorgunluktur. Hastalık çoğu zaman oküler belirtilerle, en sık olarak da pitozis ile başlar ve buna diplopi eşlik eder. Miyastenia gravisli hastaların % 10 unda timoma, % 70 kadarında timus hiperplazisi bulunur. Bu tür hastaların büyük çoğunluğu timektomiden yarar görürler (2). MG tedavisine genellikle anti-kolinesteraz ilaçlarla başlanır, fakat orta şiddetli ve ciddi olgularda Alındığı tarih: 03.04.2013 Kabul tarihi: 24.06.2013 * Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Yazışma adresi: Ass. Mehmet Sargın, Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Akyokuş / Konya e-mail: mehmet21sargin@yahoo.com steroid ve timektomi tedavisi uygulanır. Konservatif tedavi başarısız olursa immunsupresif ilaçlar ve plazmaferez uygulanır (3). Miyastenia gravisin anestezik yönetimi zordur. Olabildiğince rejyonel ve lokal anestezi tercih edilmelidir, ancak birçok cerrahi işlem için nöromusküler blokaj gerekli olmaktadır. MG hastalarında; tedavi için kullanılan antikolinesteraz ilaçlar ve hastalığın patogenezi nedeniyle kas gevşeticilere karşı değişmiş yanıt anestezi yönetimindeki zorluğun nedenini oluşturmaktadır. MG hastalarında süksinilkoline rezistans ve nondepolarizan kas gevşeticilere karşı artmış duyarlılık mevcuttur (4). MG hastalarının nondepolarizan kas gevşeticilere karşı duyarlılıkta büyük değişkenlik göstermesi nedeniyle ek dozlar titre edilerek dikkatlice kullanılmalıdır. Nöromusküler iletimin anesteziden çıkmadan önce nöromüsküler bloğun tam olarak tersine çevrilmesini sağlamak amacı ile nöromusküler ileti monitörizasyonu sağlayan cihazlar tarafından sürekli izlenmesi gerekir (5). Bu sayede nöromüsküler blokta uzama ve rezidüel bloktan kaçınılarak mekanik ventilatör gereksiniminde azalma sağlanabilir. Sugammadeks, roküronyum ve veküronyum gibi steroid yapılı nondepolarizan kas gevşelticilerin etkisini geri çevirmede kullanılan modifiye γ-siklodekstrin 136

M. Sargın ve ark., MG ve Sugammadeks Kullanımı yapıda bir ilaçtır. Dolaşımdaki ve sinir kas kavşağındaki steroid yapılı kas gevşeticileri bağlayarak bir kompleks oluşturur ve metabolize olmadan böbrek yolu ile atılımını sağlar (6). Bu olgu sunumunda, timektomi nedeniyle ameliyat edilen MG li iki olgudaki anestezi yönetimimizi literatür eşliğinde sunmayı amaçladık. OLGU SUNUMLARI İlk olgumuz 56 yaşında erkek hasta (vücut ağırlığı; 84 kg, boyu; 170 cm) ve 2. olgumuz 14 yaşında kadın hasta (vücut ağırlığı; 56 kg, boyu; 158 cm) olup, ilk olgumuzda 7 ay ve 2. olgumuzda 6-7 ay önce göz kapaklarında düşme, güçsüzlük ve genel vücut güçsüzlüğü yakınmaları sonucu MG tanısı konularak medikal tedavi başlandı. Birinci olgumuz tanı aldıktan yaklaşık 5,5 ay sonra miyastenik krizle yoğun bakımda mekanik ventilatöre bağlı olarak takip edildi ve yoğun bakımdan taburculuk sonrası timektomi planlandı, 2. olgumuza ise medikal tedavi başlandığı andan itibaren cerrahi tedavi planlandı. Her 2 olgumuzda da preoperatif değerlendirmede fizik muayene, biyokimya, hemogram ve solunum fonksiyon testleri normal bulundu. Preoperatif bakılan asetilkolin reseptör antikor değerleri sırasıyla 1. ve 2. olgumuzda şu şekildeydi; 100.00 nmol L -1, >150.00 nmol L -1 (negatif < 0.25, sınırda 0.25-0.40, pozitif > 0.40). Birinci olgumuz nörolojinin önerisiyle preoperatif 5 gün IVIG tedavisi aldı, pridostigmin 300 mg gün -1, prednol 16 mg gün -1 kullanıyordu. İkinci olgumuz ise çocuk nörolojinin önerisiyle pridostigmin 300 mg gün -1 kullanıyordu. Her 2 olgumuzunda preoperatif Leventhal skoru 0 olarak hesaplandı ve postoperatif ventilatör gereksinim riski düşük olarak değerlendirildi. Her 2 olgumuzunda başka bir ek hastalığı yoktu ve Genişletilmiş Transsternal Timektomi planlanan hastalara, gerekli bilgiler verildikten sonra 1. olgu için hastadan ve 2. pediatrik olgumuz için babasından aydınlatılmış anestezi onamı alındı. Hastalar preoperatif 8 saat açlık süresi ile premedikasyon uygulanmadan ve MG tedavisi için kullandıkları medikal tedavilerinin sabah dozları verilerek ameliyata alındılar. Anestezi indüksiyonu öncesinde noninvaziv arteryel kan basıncı, EKG, kalp atım hızı (KAH) ve periferik oksijen saturasyonu (SpO 2 ) monitörize edildi. Nöromüsküler ileti monitörizasyonu için TOF- Watch -S (Organon, Dublin, İrlanda) cihazı kullanıldı. Ulnar sinir stimülasyonu için 2 adet yüzey elektrodu sağ el bileğine ulnar sinir trasesi üzerine yerleştirildi. Başparmak serbest kalacak şekilde el sabitlendi. Başparmağın ulnar sinir uyarısına olan addüksiyon yanıtını değerlendirecek olan akselerasyon transdüseri başparmağın geniş yüzeyine yerleştirildi. Anestezi indüksiyonunda propofol (2 mg kg -1 ) ve fentanil (1,5 μg kg -1 ) kullanıldı. İndüksiyon sonrası kas gevşetici kullanılmadan önce TOF-Watch -S cihazının kalibrasyonu yapıldı. Kalibrasyon sonrası nöromüsküler monitörizasyona başlandı. Her 2 olguda da buraya kadarki monitorizasyon ve anestezi indüksiyonu aynı şekilde planlandı, ancak kas gevşetici dozu her 2 hastada farklı şekilde uygulandı. İlk olgumuzda hastanın vücut ağırlığına göre hesaplanıp, roküronyumun % 95 blok sağlayan dozu olan 25 mg (0,3 mg kg -1 ) uygulandı. İkinci olgumuzda ise hastanın vücut ağırlığına göre 0.2 mg kg -1 dozu olan 17 mg roküronyum uygulandı. Birinci olguda roküronyum uygulamasından 1 dk. 40 sn sonra, ikinci olgumuzda ise 18 sn sonra ek doz gerekmeksizin T1 normal kalibrasyon değerine göre % 0 olarak ölçüldü. Entübasyon 1. olguda 8 numara, 2. olguda ise 7,5 numara endotrakeal tüp ile videolaringoskop kullanılarak gerçekleştiridikten sonra her 2 hastada da anestezi idamesi % 50 oksijen+% 50 hava, sevofluran % 2 ve remifentanil (0,1-0,2 μg kg -1 sa -1 ) infüzyonu ile sağlandı. Entübasyon sonrası özefagiyal ısı probu yerleştirilip ameliyat boyunca vücut ısısı monitörize edildi ve her 2 olguda da vücut ısısı ameliyat boyunca stabil seyretti. Aynı zamanda ameliyat boyunca invaziv arter monitörizasyonu ile kalp atım hızı, arter basınçları; TOF-Watch -S cihazı ile TOF takibi (Tablo 1, 2) ve kan gazı takibi yapıldı. Hastaların hemodinamik parametreleri ameliyat boyunca stabil seyretti. Analjezik olarak tramadol (1,5 mg kg -1 ) ve parasetamol (1 mg kg -1 ) kullanıldı. Ameliyat sonunda sevofluran ve remifentanil infüzyonu kesilip % 100 oksijen ile ventile edildi. İndüksiyonda yapılan roküronyum dozlarından sonra her 2 olguda da ek doz roküronyum yapılmadı ve 1. olguda 240 dk. geçmesine rağmen, TOF T4/T1 oranı % 51, ikinci olguda ise 120 dk. geçmesine rağmen TOF T4/T1 oranı % 47 idi. Birinci olgumuza 168 mg sugammadeks iv uygulandı (2 mg kg -1 ), 4 dk 49 sn sonra TOF T4/T1 oranı % 95 olduğunda hasta ekstübe edildi. İkinci olgumuza ise 112 mg sugammadeks (2 mg kg -1 ) iv uygulandı ve 4 dk. 23 sn sonra TOF T4/T1 oranı % 95 olduğunda hasta ekstübe edildi. Ekstübasyon sonrası her 2 hasta- 137

Tablo 1. Anestezi süresince nöromusküler blok monitörizasyonu (Olgu I). Roküronyum 25 mg Sugammadeks 168 mg 1 dk. 40 sn. TOF % 100 olma zamanı 4 dk. 49 sn Tablo 2. Anestezi süresince nöromusküler blok monitörizasyonu (Olgu II). Roküronyum 17 mg T Sugammadeks 112 mg O F (T 4 /T 1 ) 18 sn. TOF % 100 olma zamanı 4 dk. 23 sn da başını 5 sn den fazla yukarıda tutabiliyor, spontan gözlerini açabiliyor ve kooperasyon kurabiliyordu. Hastalar postoperatif takip için yoğun bakıma devredildi. Servisteki takiplerinde de sorun yaşanmadı. TARTIŞMA MG iskelet kaslarında gün boyunca veya egzersiz sonrası artan güçsüzlükle karakterize otoimmün sinir kas kavşağı hastalığı olup, kadınlarda 3. dekatta, erkeklerde ise 6. dekatta artış göstermektedir (7). MG li hastalar çeşitli cerrahi nedenler nedeniyle ve tedavi amaçlı timektomi ameliyatı için anestezi almak zorunda kalabilirler. Hem peroperatif yönetim için hem de postoperatif mekanik venitlatör ihtiyacını tespit etmek ve azaltmak için preoperatif hazırlık bu hastalarda en uygun şartlarda yapılmalıdır. Preoperatif değerlendirmenin bir parçası olarak MG de semptomların kontrolünde ilk tercih olarak kullanılan antikolinesterazların ameliyat sabahına kadar devam ettirilmesi gerekmektedir. Olgularımızda detaylı bir bir preoperatif değerlendirme ve hazırlık sonucu ameliyat sabahı antikolinesteraz dozu devam edildi. Ayrıca bu hastalarda sıkça görülen timoma varlığının trakeal kompresyona ve hava yolu kollapsına neden olabileceği unutulmamalıdır ve bu tür hastalarda indüksiyon ve entübasyon sırasında gerekli tedbirler alınmalıdır. Biz de olgularımızın başlangıcında videolaringoskop hazırlığımızı yaptık ve videolaringos- 138

M. Sargın ve ark., MG ve Sugammadeks Kullanımı kop eşliğinde entübasyonu gerçekleştirdik. MG de temel patoloji nöromüsküler iletimde olduğundan dolayı her koşulda nöromusküler iletimin objektif monitörizasyonu zorunludur. Volatil ajanlar presinaptik Ach salınımı inhibe ederek ve postsinaptik yanıtı etkileyerek nöromüsküler iletimi deprese ederler (8). Ayrıca volatil ajanlar nöromüsküler iletimin düzelmesini ve neostigminin antagonist etkisini geciktirerek postoperatif derlenmeyi geciktirebilirler. MG de fonksiyonel asetilkolin reseptör (AchR) sayısındaki azalmaya bağlı olarak hem depolarizan hem de nondepolarizan kas gevşeticilere anormal yanıt görülebilir. Bu anormal yanıt depolarizan ajanlarda yanıtta genellikle azalma, daha ender olarak da uzamış etki ve anormal yanıt (Faz II blok) olarak, nondepolarizan ajanlarda ise duyarlılıkta artma olarak kendini göstermektedir (9). Nondepolarizan kas gevşeticilerin etkilerinin geri döndürülmesinde klasik olarak asetilkolinesteraz inhibitörleri kullanılmaktadır. Kolinesteraz inhinitörleri indirekt olarak sinir kas kavşağındaki sinaptik aralıkta bulunan asetilkolinesteraz enzimini inaktive eder ve asetilkolin konsantrasyonu dramatik olarak artar, postsinaptik nikotinik reseptörlerde nondepolarizan kas gevşeticilerle yarışırlar (10). Yaygın olarak sinir kas bloğu antagonisti olarak neostigmin, pridostigmin ve edrofonyum kullanılır. Kolinesteraz inhibitörleri aynı transmitteri kullanan diğer sinapslarda da; özellikle muskarinik reseptörlerde etki gösterir. Bunun sonucu olarak, antikolinesterazlara bağlı bradikardi, hipersalivasyon ve bronkospazm gibi yan etkiler görülebilmektedir. Ayrıca derin bloklarda yeterli süre antagonistik etki gösteremediklerinden dolayı rekürarizasyona neden olabilmeleri kullanımlarını sınırlamakatadır. MG li hastalarda antikolinesterazlar tedavide kullanılmalarına rağmen, yüksek dozda kullanımı, artmış kas güçsüzlüğü, hipersalivasyon, diyare, miyozis ve bradikardi gibi muskarinik etkilerle karakterize kolinerjik krizi tetikleyebilir. Modifiye bir siklodekstrin olan sugammadeks yüksek affinite ile steroid yapıdaki nondepolarizan kas gevşeticilere bağlanır, kas gevşeticileri inaktif hâle getirir (11). Roküronyumun steroid yapıda 4 halkası sugammadeksin lipofilik kavitesi içinde enkapsüle edilir. Sugammadeksin yüksek suda çözünürlüğü vardır. Vücutta metabolize olmaz ve böbreklerden atılır. Kan beyin bariyerini ve plasentayı geçişi minimaldir. Sugammadeks steroid yapıdaki kas gevşeticilerle inklüzyon kompleksi oluşturarak etkilerini sonlandırır. İntravenöz uygulama sonrası roküronyum ile birleşir, serbest formun konsantrasyonunu azaltır. Bu yolla sinir kas kavşağı ve santral kompartman arasında konsantrasyon farkı oluşur ve bu sayede roküronyum sinir kas kavşağından plazmaya hareket eder, sinir bloğu hızla sonlandırılır. Özellikle miyastenik hastalarda sorun olan kas gevşetici kullanımı, sugammadeks kullanımından sonra daha kolay aşılabilir hale gelmiştir. Sungur Ülke ve ark. nın (12) timektomi ameliyatı geçiren miyastenik hastalarda yaptığı çalışmada, kas gevşeltici zorunluluğu olan ameliyatlarda sugammadeks kullanımının rasyonel bir alternatif olabileceği belirtilmiştir. MG de nondepolarizan ajanlara duyarlılıkta artma söz konusu olduğundan daha güvenli ve objektif bir nöromusküler iletim monitörizasyonu için TOF-Watch -S cihazı peroperatif 15 dk. aralıkla sürekli kullanıldı. Olgumuzda kas gevşemesi intraoperatif kesinlikle gerekli olmasa da kas gevşemesinin kesin gerekli olduğu batın ameliyatları gibi diğer ameliyatlarda özellikle kas gevşetici ajan eklenmesi ve takibi için nöromusküler iletim monitörizasyonu çok önemlidir. İndüksiyon dozu dışında ek roküronyum yapılmamasına ve indüksiyonda 1. olguda ED95 dozu ve 2. olguda bu dozdan daha düşük bir doz kullanılmasına rağmen, olgu I de 4 saat süren ameliyat sonunda halen TOF T4/T1 oranı % 51 ve olgu II de 2 saat süren ameliyat sonunda TOF T4/T1 oranı % 47 olmasından dolayı hastaya sugammadeks uygulandı. Birinci olgumuzda ED95 dozu olan 0.3 mg kg -1 roküronyum, 2. olgumuzda ise 0.2 mg kg -1 dozunda roküronyum kullandık. Ameliyatlar intraoperatif kas gevşetici gereksinimi olmayan ameliyatlar olduğu için ikinci olgumuzda dozu 0.2 mg kg -1 vermeyi ve 0.3 mg kg -1 ile kıyaslamayı düşündük. Buna göre 1. olguda 0.3 mg kg -1 dozunda 1 dk. 40 sn sonra ED95 dozuna ek doz gerekmeksizin T1 normal kalibrasyon değerine göre % 0 olarak ölçüldü ve 2. olguda 0.2 mg kg -1 dozunda 18 sn sonra ek doz gerekmeksizin T1 normal kalibrasyon değerine göre % 0 olarak ölçüldü. Uygulamamıza benzer şekilde Takeda ve ark. (13) timektomi ameliyatı olan miyastenik bir olguda 0.2 mg kg -1 dozunda roküronyum kullanmış ve cerrahi sonunda TOF % 32 iken 2 mg kg -1 dozunda sugam- 139

madeks uygulamasından 120 sn sonra % 100 TOF değeri elde etmişlerdir. Timektomi ameliyatı dışında bildirilen olgular arasında; Garcia ve ark. nın (14) sezaryen planlanan bir miyastenik hastada uzamış paraliziden kaçınmak amaçlı süksinilkolin uygulaması yerine roküronyum kullanımı ve ameliyat sonunda sugammadeks kullanımı ile Rudzka-Nowak ve ark. nın (15) abdominal cerrahi geçirecek 1 olguda sugammadeks deneyimi dikkati çekmektedir. Uygulamamıza benzer şekilde Rudzka-Nowak ve ark. (15) da kas gevşetici kullanımında rutin indüksiyon dozu dışına çıkmış; indüksiyonda veküronyumu tercih edip, TOF ile kontrol ederek kas gevşemesi sağlanana kadar 1 mg veküronyum aralıklı dozlarla eklenerek indüksiyonu tamamlamışlar ve cerrahi sonunda 3 mg kg -1 dozunda sugammadeks uygulamasının ardından 5. dk. da hasta etkin bir şekilde solumaya başlamış ve 6. dk. da ekstübe edilmiştir. Sonuç olarak, MG gibi nöromusküler kavşağı etkileyen hastalıklarda sugammadeks tarafından etkileri sonlandırılan roküronyumun ve veküronyum gibi steroid yapıdaki nondepolarizan kas gevşeticilerin kullanılmasının uygun olacağı düşüncesindeyiz. Ayrıca bu tür hastalarda roküronyumun etkin dozunun altında olan ED95 dozundan daha da az kullanılabileceği ve etkilerinin geri çevrilmesinde sugammadeksin etkili ve güvenli bir ajan olduğunu düşünüyoruz. KAYNAKLAR 1. Ropper AH, Brown RH, Phil D. Principles of Neurology, eight edition. McGraw-Hill, New York, 2005;1250-1263. 2. Baykan B, Gürses C, Gökyiğit A, Öge AE. Nöroloji. Nobel Tıp Kitabevi, İstanbul, 2004;664-674. 3. Roizen MF. Anesthetic implications of concurrent diseases. Ed: Miller RD, 5th edition, Phildelphia, 2000;25:973-974. 4. Savarase JJ, Caldwell EJ, Lien AC, Miller RD. Pharmacology of muscle releaxants and their antagonists. Anesthesia. Ed: Miller RD, 5th edition, Phildelphia, 2000;12:447-471. 5. Unterbuchner C, Fink H, Blobner M. The use of sugammadex in a patient with myasthenia gravis. Anesthesia 2012;65:302-305. http://dx.doi.org/10.1111/j.1365-2044.2009.06236.x PMid:20105151 6. de Boer HD, van Egmond J, van de Pol F, Bom A, Booij LH. Chemical encapsulation of rocuronium by synthetic cyclodextrin derivatives: reversal of neuromuscular block in anaesthetized Rhesus monkeys. Br J Anaesth 2006;96:201-206. http://dx.doi.org/10.1093/bja/aei306 PMid:16377646 7. Miller JD, Rosenbaum H. Muscle Diseases. In: Benumof JL, ed. Anesthesia and uncommon disease. 4th ed. Philadelphia: WB. Saunders; 1998.p. 316-97. 8. Nitahara K, Sugi Y, Higa K, Shono S, Hamada T. Neuromuscular effects of sevoflurane in myasthenia gravis patients. Br J Anaesth 2007;98(3):337-341. http://dx.doi.org/10.1093/bja/ael368 PMid:17251207 9. Baraka A. Anaesthhesia and myasthenia gravis. Can J Anaesth 1992;39(5):476-486. http://dx.doi.org/10.1007/bf03008713 PMid:1596973 10. Booij LH, de Boer HD, van Egmond J. Reversal agents for nondepolarizing neuromuscular blockade: reasons for and development of a new concept. Semin Anesth Perioperative Med Pain 2002;21:92-8. http://dx.doi.org/10.1053/sane.2002.34114 11. Miller RD, Eriksson LI, Fleisher LA, Wiener- Kronish JP, Young WL, eds. Martyn JAJ. Neuromuscular physiology and pharmacology. Miller s Anesthesia. 7th ed. Philadelphia: Churchill Livingstone Elsevier; 2010;341-60. 12. Sungur Ulke Z, Yavru A, Camci E, Ozkan B, Toker A, Senturk M. Rocuronium and sugammadex in patients with myasthenia gravis undergoing thymectomy. Acta Anaesthesiol Scand 2013 May 16. http://dx.doi.org/10.1111/aas.12123 13. Takeda A, Kawamura M, Hamaya I, Kitamura H, Muto R, Mitono H. Case of anesthesia for thoracoscopic thymectomy in a pediatric patient with myasthenia gravis: reversal of rocuronium-induced neuromuscular blockade with sugammadex. Masui 2012;61(8):855-858. PMid:22991811 14. Garcia V, Diemunsch P, Boet S. Use of rocuronium and sugammadex for caesarean delivery in a patient with myasthenia gravis. Int J Obstet Anesth 2012;21(3):286-287. http://dx.doi.org/10.1016/j.ijoa.2012.02.006 PMid:22622006 15. Rudzka-Nowak A, Piechota M. Anaesthetic management of a patient with myasthenia gravis for abdominal surgery using sugammadex. Arch Med Sci 2011;7(2):361-364. http://dx.doi.org/10.5114/aoms.2011.22094 PMid:22291783 PMCid:PMC3258733 140