TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM Mesut Uyanık 1*, Ş. Metin Kara 2, Bilal Gürbüz 1, Yasin Özgen 1 1 Ankara Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü, Dışkapı-Ankara 2 Ordu Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü Sorumlu Yazar: mesut.uyanikk@gmail.com Özet Toplumların hem kültürel hem de ekonomik gelişim süreci içinde çeşitlilik, insan yaşamında her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. Dolayısıyla, gerek kültürel, gerek ekonomik ve gerekse ekolojik boyutuyla olsun çeşitlilik, bir sisteme direnç ve istikrar sağlayan, renk ve güzellik veren dinamik bir özelliktir. Biyolojik çeşitlilik ve bunu içinde de bitki çeşitliliği, ekolojik sistemlere ve çevre sağlığına aynı olumlu değerleri kazandırmaktadır. Bitki çeşitliliği, başta gıda ve giyim olmak üzere temel ihtiyaçlarımızın karşılanmasında vazgeçilemez olan doğal kaynakların temelidir. Bunun yanında bitki çeşitliliği, geleceğin tıp, endüstri ve biyoteknolojisi için en değerli kaynakları oluşturmakta ve dolayısıyla insanlığın gelecekteki sigortası durumundadır. Ayrıca, temel bilimler için model olması yanında kültür, sanat ve uygarlık açısından da önemli bir yeri olan bitki çeşitliliği, bir ülkenin sahip olabileceği en önemli avantajlar arasındadır. Türkiye, iklim ve toprak özellikleri bakımından farklılıklar gösteren coğrafi bölgelere sahip olması, Asya-Avrupa kıtalarının kesişme noktasında bulunması ve üç önemli fitocoğrafik bölgeyi barındırması gibi nedenlerden dolayı yaklaşık 12000 bitki taksonu ile bitki çeşitliliği bakımından dünyada önemli bir yere sahiptir. Türkiye, bitki çeşitliliğinde olduğu gibi yaklaşık % 34 olan endemizm oranı ile de dünyada önemli bir yere sahiptir. Diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında ülkemizin sahip olduğu bu zenginlik daha iyi anlaşılır. Nitekim, Avrupa da en fazla endemik türe sahip olan Yunanistan da 800 endemik tür bulunurken, bu rakam ülkemizde 3000 den fazladır. Sahip olduğumuz bu yüksek çeşitlilik düzeyi, ülkemize bir taraftan önemli imkânlar sunarken, diğer taraftan büyük sorumluluklar da yüklemektedir. Dolayısıyla, çeşitli tehditler altında bulunan bu zenginliğimizin korunmasının yaşamsal kaynakların korunması ile eş anlamda olduğu bilinmeli ve bu ekolojik zenginliğimizi ekonomik çıkarlara dönüştürmek için bu konuya gereken önem verilmelidir. Anahtar Kelimeler: Bitki çeşitliliği, endemik tür, endemizm, fitocoğrafik bölge 1. GİRİŞ 18.yüzyıldan itibaren devam eden sanayileşme ve küreselleşme, çevre ve genetik kaynak tahribatını da beraberinde getirmiştir. Ayrıca 20.yüzyıl, birçok dünya devletinin katıldığı ve sonucunda gerek insan ve gerekse bitki ve hayvan yaşam alanlarının zarar gördüğü iki ayrı dünya savaşına da sahne olmuştur. Bütün bu gelişmelerin sonucunda, dünyada bir çevre bilinci oluşmuş ve buna bağlı olarak bitki çeşitliliği ve genetik kaynaklar konuları gündeme gelmiştir.
Son yıllarda çok kullanılmaya başlanan bitki çeşitliliği kavramı, tarım, endüstri, tıp ve biyoteknoloji konularında en değerli kaynakları oluşturmakta ve gelecekte insanlığın sigortası durumundadır. Dünya nüfusunun % 90 ı 15 farklı bitki türü ile beslenmektedir. Dolayısıyla bitki çeşitliliği, başta gıda olmak üzere temel ihtiyaçların karşılanmasında vazgeçilmez bir yeri olan doğal kaynakların temelini oluşturmaktadır. Yabani türler tıp alanına da önemli katkıda bulunmaktadır. Tıpta kullanılan ilaçların yarısının kökenini yabani bitkiler oluşturmakta ve dünya nüfusunun yaklaşık % 80 i ilaçların ilk kaynağı olarak bitkileri kullanmaktadır. Yine, eczanelerde bulunan ilaçların % 30 una yakın bir kısmı bitkilerden geliştirilmiştir (Uysal, 2004; Anonim, 2009). Tarımsal üretimin arttırılabilmesi için çeşitli hastalık ve zararlılara dayanıklı, adaptasyonu geniş türlerin yetiştirilmesi gerekmektedir. Bunun için gerekli kalıtsal bilgiler, yetiştirilen yerel bitkiler ve bunların akrabası olan yabani türlerde bulunabilir. Dolaysıyla bitki çeşitliliği, ileride tarımsal amaçlı biyoteknoloji uygulamalarında gerekli olacak genetik kaynakları oluşturmaktadır (Kence, 1992). Dolayısıyla bu açıdan büyük önem taşıyan kaynaklar, bir ülkenin sahip olabileceği önemli avantajlar arasında sayılmaktadır. 2. TÜRKİYE DE BİTKİ ÇEŞİTLİLİĞİ VE ENDEMİZM İklim ve toprak özellikleri farklılıklar gösteren coğrafi bölgelere sahip olması, Asya ve Avrupa kıtalarının kesişiminde bulunması, iki önemli Vavilov gen merkezinin (Akdeniz ve Yakın Doğu) kesişiminde bulunması üç tarafının denizlerle çevrili olması, üç önemli fitocoğrafik bölgeyi (Avrupa-Sibirya, İran-Turan ve Akdeniz) barındırması nedeniyle bitki çeşitliliği bakımından dünyada önemli bir yere sahiptir. Son yapılan teşhislerle birlikte ülkemizde 12000 in üzerinde bitki taksonu bulunmaktadır (Avcı, 2005, Karagöz ve ark., 2010). Türkiye bitki çeşitliliğinde olduğu gibi endemizm oranı (%34) bakımından da dünyada önemli bir yere sahiptir. Türkiye den 15 kat büyük olan Avrupa kıtasıyla karşılaştırıldığında, bu zenginliğimiz daha iyi anlaşılacaktır. Nitekim Avrupa da Yunanistan 800 ile en fazla endemik türe sahip iken bu rakam ülkemizde 3000 den fazladır.
Şekil 2.1. Ülkemizdeki fitocoğrafik bölgeler Şekil 2.2. Ülkelere göre endemik tür sayıları (Yoğunoğlu, 2011) Şekil 2.2 de Türkiye ve bazı ülkelerin endemik tür sayıları verilmiştir. Görüldüğü gibi, ülkemizin endemik tür sayısı diğer ülkelere göre önemli oranda yüksektir. Ayrıca, ülkemizde 100 den fazla bitki türünün geniş değişim gösterdiği 5 mikro gen merkezi bulunmaktadır. Bu merkezler dünyada kültüre alınan çok sayıda bitki türünün gelecekteki sürdürülebilirliği açısından çok önemli genetik kaynaklardır (Atik vd., 2010).
Çizelge 2.1.Türkiye deki mikro gen merkezleri ve bulundurdukları yaygın türler Mikrogen Merkezi Trakya-Ege Güney Doğu Anadolu Samsun-Tokat-Amasya Kayseri ve civarı Ağrı ve civarı Yaygın Türler Ekmeklik buğday, makarnalık buğday, topbaşı buğday, kaplıca buğdayı, kavuzlu buğday, kaba tahıl, kavun, mercimek, nohut, fiğ, lüpen, üçgül Kaplıca buğdayı, makarnalık buğday, sakız kabağı, karpuz, salatalık, asma, fasulye, mercimek, nohut, bakla Meyve cins ve türleri, fasulye, mercimek, bakla, baklagil yem bitkileri Elma, badem, armut, meyve türleri, asma, mecimek, nohut, yonca, korunga Elma, kayısı, vişne, kiraz, kavun, baklagil yem bitkileri Çizelge 2.2. Ülkemizde en fazla taksona sahip familyalar Familya Takson Sayısı Asteraceae 1348 Fabaceae 1145 Lamiaceae 725 Poaceae 623 Barssicaceae 591 Caryophyllaceae 548 Scrophulariaceae 544 Liliaceae 480 Apiaceae 455 Boraginaceae 342 Rosaceae 316
Çizelge 2.2 de ülkemizde en fazla taksona sahip ilk 10 familya verilmiştir. Çizelgeden de görüleceği gibi, Asteraceae familyası birinci sırada yer alırken, bunu Fabaceae ve Lamiaceae izlemiştir. Çizelge 3.3 te de ülkemizdeki bazı cinslerin takson sayıları ve endemizm oranları verilmiştir. Çizelgeye göre, Astragalus ve Verbascum ülkemizde en fazla takson sayısına sahip olan cinslerdir. Endemizm oranı bakımından ise, Sideritis cinsi ilk sırada yer alırken, bunu yine Verbascum izlemektedir. Çizelge 3.3. Ülkemizdeki bazı cinslerin takson sayıları ve endemizm durumları Cins Familya Takson sayısı Endemik Takson sayısı Endemizm Oranı (%) Astragalus Fabaceae 447 274 61 Verbascum Scrophulariaceae 255 186 73 Centaurea Asteraceae 209 132 63 Campanula Campanulaceae 118 63 53 Salvia Lamiaceae 96 52 54 Thymus Lamiaceae 58 27 47 Sideritis Lamiaceae 52 39 75 Şekil 2.3, ülkemizdeki coğrafi bölgelerin endemik tür sayısı bakımından durumunu göstermektedir. Görüldüğü gibi, en fazla endemik tür Akdeniz Bölgesi nde bulunurken bunu Doğu Anadolu Bölgesi izlemektedir. En az endemik tür ise Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde bulunmaktadır. Şekil 2.3. Ülkemizdeki coğrafi bölgelerin endemik tür sayısı bakımından durumu
Sonuç olarak, sahip olduğumuz bu yüksek çeşitlilik, ülkemize önemli imkânlar sunarken büyük sorumluluklar da yüklemektedir. Dolayısıyla, çeşitli tehditler altında bulunan bu zenginliğimizin korunmasının yaşamsal kaynakların korunması ile eş anlamda olduğu bilinmeli ve bu ekolojik zenginliğimizi ekonomik çıkarlara dönüştürmek için bu konuya gereken önem verilmelidir. 3. KAYNAKLAR Anonim, 2009. Dünya biyoçeşitlilik günü. Çevre ve İnsan Dergisi, Sayı 76. Atik, A. D., Öztekin, M., Erkoç, F., 2010. Biyoçeşitlilik ve Türkiye deki endemik bitkilere örnekler. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 30 (1). Avcı, M. 2005. Çeşitlilik ve endemizm açısından Türkiye nin bitki örtüsü. Coğrafya Dergisi, Sayı 13. Karagöz, A., Zencirci, N., Tan, A., Taşkın, T., Köksel, H., Sürek, M., Toker, C. ve Özbek, K. 2010. Bitki genetik kaynaklarının korunması ve kullanımı. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisliği VII. Teknik Kongresi, s: 155-177, 11-15 Ocak 2010, Ankara. Kence, A. 1992. Biyolojik Zenginlikler: Sorunlar ve Öneriler. Tarım ve Köyişleri Dergisi, Sayı 74. Uysal, İ. 2004. Canlı doğal kaynaklarımız: Türkiye de Biyoçeşitlilik. Türktarım Dergisi, Sayı 155. Yoğunoğlu, A. 2011. Tunceli endemik değeri olan bitkiler raporu. Fırat Kalkınma Ajansı.