Borderline (Sınır) Kişilik Bozukluğu



Benzer belgeler
Borderline (Sınır) Kişilik Bozukluğu

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Bilgilendirme Toplantısı Boşanma ve Çocuk

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Aile sistemleri eğitiminde filmler. Uz.Dr.Verda Tüzer

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

Kısa Süreli Dinamik Psikoterapi (TLDP) Eğitimi Modül-I Ağustos 2016 İbrahim Sarı MD, MSc

Kayıp, Ölüm ve Yas Süreci. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir??

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

UZ. DR. GÖNÜL ERDAL DAĞISTANLI

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

Bir İlişkide Çözülmenin Evreleri

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

ERGENLİK=ADOLESAN=GENÇLİK DÖNEMİ VE ANNE-BABALAR

NESNE İLİŞKİLERİNİN PUANLANMASI HASTA GÖRÜŞMECİ TARİH LÜTFEN HASTA İÇİN KARAKTERİSTİK OLAN UYGUN ÖLÇÜTÜ DAİRE İÇİNE ALINIZ. İlkel örgütlenme düzeyi

DANIŞANLAR İÇİN DEĞERLENDİRME ANKETİ:

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ

BAYILAN ÇOCUK. 3.BAHAR PEDĠATRĠ GÜNLERĠ BAġKENT ÜNĠVERSĠTESĠ ADANA UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ MART 2016

Çocuk Psikiyatrisi Uygulamalarında İstismar Olgularının Tanınması. Prof. Dr. Elvan İŞERİ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri A.D.

Dinamik Formülasyon Üzerine Bir Olgu Sunumu. Dr. Abdullah AKGÜN Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

Travmaya Maruz Kalmɩş Çocuklarda Saldɩrganlɩk. Victoria Condon and Panos Vostanis

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Depresyonda Metakognisyon Çalışması (D-MCT) depresif evredeki hastaları hedefleyen bir grup çalışmasıdır.

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

Psikanaliz Sigmund Freud

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

Duygu Düzenleme sorununun bir çok psikolojik belirtinin arka planında yer aldığı tespit edilmiştir.

Stressiz Yaşam Mümkün mü?

KANSER VE CİNSEL YAŞAM

EFT ile POZİTİF HAYAT EĞİTİMİ EFT NEDİR?

BAĞLANMA ve TERAPİ DE BAĞLANMA YRD.DOÇ.DR.ESRA PORGALI ZAYMAN İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ AD

Beraberliğimizin ne kadar süreceğini bilmediğimizin farkına vararak, birbirimizin değerini bilelim. - Joshua Loth Liebman

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

Kanserli Hasta Yönetiminde Danışman Hemşirenin Rolü

2014

Akut dönemde psikososyal müdahaleler CEYDA YILMAZÇETİN UZMAN PSİKOLOG

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

ÇÖZÜM ODAKLI TERAPİLER & KİŞİLERARASI İLİŞKİLER TERAPİSİ PSİKOTERAPİ KURAMLARI II

HASTALIK VE HASTANEYE YATMANIN ÇOCUK VE AİLEYE ETKİSİ

Kişilerarası İlişkiler

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU

daha önceki gelişim dönemlerine gerileme eğilimleri ve çoğu kez sanrılar ve hezeyanlarla belirlenir.

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Okul fobisi nasıl gelişir?

Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız?

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur.

Fark edilir bir kilo kaybı. Gün geçtikçe içe kapanma eğilimi. Aşırı derecede spor yapmak. Kilo almaktan şiddetle korkmak

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

Duygusal ilk yardım travmatik sonuçlara sebep olan polis (ve diğer) şiddet şekilleri ve bunlardan kurtulmak için

T.C. ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi

Rehberlik Bilgi Bülteni. Mart 2014 IŞIK LI ANNE BABA REHBERİ ÇOCUĞUM YARAMAZ MI? ÇOCUKLUK DÖNEMİ ÖFKE YÖNETİMİ

Çocuklarda Dikkat Eksikliği

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

ÇOCUKLARIMIZI İHMAL VE İSTİSMARDAN NASIL KORUYABİLİRİZ?

DOÇ DR TEZAN BİLDİK EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ ANABİLİM DALI

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

Hiçbir zaman yaşamıyoruz, sadece yaşamayı umuyoruz. Hep mutlu olmayı bekliyoruz dört gözle ve olamıyoruz, hiçbir zaman, ne çare...

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG KAHRAMAN GÜLER DEPRESYON

KANSER VE AİLE. Dr. Hayriye Elbi Ege üniversitesi Psikiyatri A. D. Konsültasyon Liyezon Bilim Dalı

Anksiyete Bozukluklarına eşlik eden alkol madde kullanım bozukluğu tedavi yaklaşımları

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

ANKSİYETE NOTLARI. Anksiyete, tehlikede olma karşısında bedenin verdiği tepkidir. Kan damarlarımıza adrenalin

DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

AİLENİN ÖZÜRE UYUM SÜRECİ

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

Nedensellik. BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi

Gelişim Sürecinde İstismarın Ruhsal Etkileri. Prof. Dr. Runa İdil Uslu Ankara Üniv. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi A.D.

Cinsel Terapi: Cinsel Terapi Nedir? Ne değildir? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

A1 : Alanya da yaşayan her bireyin daha sağlıklı ve daha huzurlu yaşaması.

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

EVLİLİK ÇATIŞMASI VE ÇOCUK

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I: GERONTOLOJİ: YAŞLILIK BİLİMİ...1

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

Kişilik İnanç Ölçeği -Kısa Form- V.1

Transkript:

Borderline (Sınır) Kişilik Bozukluğu Borderline Kişilik Bozukluğu (BKB)nda kişilerarası ilişkilerde, kendilik algısında ve duygulanımlarda tutarsızlık ve belirgin dürtüselliğin olduğu sürekli bir örüntü vardır. BKB nin DSM-IV tanı ölçütleri şunlardır: A-Aşağıdakilerden beşinin olması ile belirli, genç erişkinlik dönemimde başlayan ve değişik koşullar altında ortaya çıkan, kişilerarası ilişkilerde, algısında ve duygulanımda tutarsızlık ve belirgin dürtüselliğin olduğu sürekli bir örüntüdür. 1-Gerçek veya hayali bir terk edilmeden kaçınmak için çılgınca çabalar gösterme. 2-Gözünde aşırı büyütme ve yerin dibine sokma uçları arasında gidip gelme, gergin ve tutarsız kişilerarası ilişkilerin olması. 3-Kimlik karmaşası: belirgin olarak ve sürekli bir biçimde tutarsız algısı veya kimlik duyumu. 4-Kendine zarar verme olasılığı yüksek en az iki alanda dürtüsellik. 5-Yineleyen intiharla ilgili davranışlar, girişimler, göz korkutmalar. 6-Duygu durumda belirgin tepkiselliğe bağlı instabilite (tutarsızlık, sabit olmama durumu) 7-Kendini sürekli boşlukta hissetme. 8-Uygunsuz, yoğun öfke ya da öfkesini kontrol edememe. 9-Stresle ilişkili geçici paranoid düşünce veya ağır dissosiyatif belirtiler. Dissosiasyon, bilincin kişiye zor ve katlanılamaz gelen bölümlerinin bilinçten uzaklaştırılarak zaman zaman ayrı bir şekilde faaliyete geçmesi durumudur. Sözcük olarak ayrılma, bölünme, kopma, çözülme gibi anlamlar taşır. Psikolojik açıdan ise kişinin zihninde yer alan duygu, düşünce, anı ve benzeri içerikleri geçici olarak kompartmanlaştırması, bir kenara koyması anlamına gelen bir mekanizmadır. Örnek olarak işkence görenlerin ya da ağır duygusal, fiziksel ve cinsel taciz yaşayanların kendisine yapılanları sanki başkasına yapılıyor gibi algılaması verilebilir. Bu anlara ait hatıralar normalde hatırlanmazken, ansızın o anlar tekrar yaşanıyor gibi meydana çıkması görülmektedir. Borderline kişilik bozukluğu ve borderline yapı aynı şey değildir Borderline kişilik bozukluğunu yukarıda tarif ettikten sonra şimdi borderline yapıyı biraz daha açalım. Borderline yapıdaki hastalarda asıl önemli olan tanı koymaktır. Çünkü hastalar terapisti bu tanıdan uzaklaştıran fobi, konversiyon (dönüştürme) atakları, paranoya, kendine zarar verme (kendini kesme, jiletleme vb.) OKB (obsesif kompulsif bozukluk), paranoid düşünceler, depresyon veya anksiyete ile terapiye başvurabilirler. Çünkü bu hastalarda gerçekliği algılamak ve gerçekliği hissetmek arasında çok ciddi bir fark vardır. Hem iç dünyalarında hem de dış dünyalarında gerçekliği algılamakta sıkıntı çekerler. Borderline yapıdaki hastalar, devamlı olarak kendilerini boşlukta hissettikleri için uğraşıp oyalanacak bir şeyler arıyor gibidirler. Karşı taraftan beklediklerini bulamadıklarında öfkelerini sergiler, sonrasında bundan dolayı suçluluk, pişmanlık, utanç duyguları yaşar ve kendilerini değersiz, zayıf, kötü hissederler. Bu kişiler için insanın kendi kendine ettiğini mahalleli etmez sözü çok uygun düşer. Yani nesneyi kaybetmeme uğruna kendiliklerini kaybedebilirler. Çünkü 1 / 6

süperegoları ilkel, olgunlaşmamış ve eksik-gedik bir yapıdadır. Süperego bütünleşmeleri zarar görmüştür. Dürtüsel saldırgan yapılarının yanında aşırı eleştirel ve duyguları yıpratıcı tepkileri vardır. Gerilemeye yatkın olmalarından ötürü egoları zayıftır. Tedavide yüzleştirmelerle ego güçlendirilir ve ego gücüyle süreç tam tersine çevrilebilir. Borderline yapıdaki hastalar kendilerine maddi ve manevi açıdan zarar verirler. Yüzüp kuyruğuna gelseler bile başladıklarını bitiremezler. Yoğun stresli dönemlerde halüsinasyon dediğimiz var olmayan ses, görüntü vs. gibi algıları olur, kendi vücuduna ve çevreye yabancılaştıkları gözlenir. Kişisel ilişkilerinden ziyade kendilerini terk etmeyeceklerini ve gerekli karşılığı alabileceklerini düşündükleri sanal şeyler, cansız nesneler ya da hayvanlar üzerinden doyum sağlamaya çalışıp, kendilerine güvenli bir liman oluşturabilirler. Borderline yapıdaki hastaların eğitim ve evlilik hayatları fırtınalı bir denizde filikayla yolculuk gibidir. Ayrılık, boşanma ve tekrar bir araya gelmeler görülebilir. Ayrılma stresleri çok önemli olan nesne ya da kişiye yönelik yapışmacı ilişkiye bir tehdit olduğunda ortaya çıkar. Borderline yapıdaki hasta, ilişkisine zarar verebilecek şeylere karşı çok hassastır. Hasta nesneye sanki radar benzeri duygusal dürtülerle bağlıdır. Ayrılma stresi nesnenin hastaya karşı az da olsa bir ilgisizlik içinde olmasından terk edip gitmesine kadar uzanan bir yelpazede yaşanabilir. Duygularda, insan ilişkilerinde, davranışlarda dengesizlik ve aşırı kaybetme korkusuyla kendini gösteren borderline yapıdaki hastalar, genelde çocuklukta yaşanan önemli bir kayıp, annebaba ile olan bağın dengesiz olması, incinme, kötü muamele ya da duygusal olarak yoksun kalmak gibi tecrübeler yaşamışlardır. Sürekli olarak terk edilme duygusunun yarattığı panik ile mücadele eden borderline yapıdaki hastaların duyguları sürekli değişir, insanlarla olan ilişkileri ise yoğun ve fırtınalıdır. Değer verdikleri insanlara tutunmak için çılgınca bir çaba sarf ederken bir yandan da kaybetme korkusundan kaçınmak için önemsizleştirmeye çalışırlar. Yalnızlık duygularını uzaklaştırmak için çevresini insanlarla dolduran hatta sevmediği ya da anlaşamadığı insanları bile kabul eden borderline yapıdaki hastaların kendine güven duyguları çok kırılgan olduğu için insanlar tarafından kabul edilmeye karşı aşırı derecede hassastırlar. Borderline yapıdaki hastaların sevme ve üretme kapasiteleri, yapışarak veya uzaklaşarak

eşin ailesiyle bir araya gelinmesi,

fobik kaçınmalar, konversiyon (dönüştürme) atakları, kendine zarar verme (kendini kesme, jiletleme vb.), obsesif kompulsif davranışlar, paranoid düşünceler, depresyon veya anksiyete, önceden düşünülmeyen uygunsuz cinsel davranışlar şeklinde kendini gösterebilir. Borderline yapıdaki hastaların genel tedavi stratejileri, hastanın sorununa odaklı olarak, birçok tedavi yöntemini içerecek ve hastanın bireysel ihtiyacını karşılayacak şekilde düzenlenmelidir. Belirtiler önem sırasına göre ele alınmalıdır. Tüm müdahalelerin en başında gelecek olan, tabii ki hastanın ve terapistin güvenliği konusudur. Borderline yapıdaki hasta bilinçdışı olarak kendisini annesinin bir uzantısı gibi hissettiği için yine kendisini yetersiz ve değersiz bir kişi olarak görme eğilimde olacaktır. Kişinin annesinden sorunlu bir ayrılık yaşaması, onun ileriki hayatında yaşayacağı bütün yakın ve mahrem ilişkileri önceden yaşadığı sorunlu ilişkinin bir tekrarı olarak görmesine neden olur ve korkuları yeniden canlanır. Kişi yetişkinlikte kendini yakın ilişkilere karşı bağlanma korkusundan dolayı savunmak zorunda kalır. Normal hayat döngüsünde belirleyici işlevleri olan aşağıdaki psikososyal olaylar borderline yapıdaki hastaların kolayca zarar görebileceği dönemeçlerdir: Okula gitmeye başlama Okul değiştirme Okuldan mezun olma Herhangi bir kampa katılma İş hayatında kariyer yapmaya başlama Nişanlanma Evlenme Boşanma Bir yakının ölümü Anne ya da baba olma Kendi işini kurma İşinde terfi etme, vb. İşte terfi etmek veya bir şeyin üstesinden gelmek, bilinçdışı özerk bir davranış olarak algılandığı için çok yoğun bir şekilde anksiyete yaratabilir ve hastalık tablosunu ortaya çıkarabilir. 4 / 6

Borderline yapıdaki hastalar, gelişimin ayrılma bireyleşme evresinin (18 36 ay) yeniden yakınlaşma alt evresinde gerçekleşen bir gelişimsel duraklama sıkıntısı (ego saplanması) çekerler. Gelişimsel duraklama, kişiyi, kendi iç dünyasına ve dış dünyasına hâkim olabilmesi için ihtiyaç duyduğu tekniklerden ve yeteneklerden mahrum bırakır. Gelişimsel duraklama nesne sürekliliği evresinin tamamlanmasına da engel olur. Hasta, bu durumda, nesneleri ve insanları bir bütün olarak değil, parçalar halinde algılar, nesne ilişkisi engellenme boyunca sürekliliğini korumaz, fakat ihtiyaç durumuna bağlı olarak büyük dalgalanmalar gösterir, bulunduğu yerde bir kişi yoksa kafasında o kişiye dair bir imge uyanmaz; kişi fiziksel olarak ortamda değilse o kişinin tamamen ortadan kaybolduğunu ve bir daha geri gelmeyeceğini düşünür, hasta asla yas tutamaz; herhangi bir nesne kaybı ya da yaşanan herhangi bir ayrılık bir felaket halini alır; örneğin olarak terapist tatildeyken terapistinin bir daha geri gelmeyeceğini düşünür ve kendini korumak için savunmaya geçer. Borderline yapıdaki hastaların yukarıdaki durumlarda kullandıkları genel savunma stratejileri şunlardır: Kendini görüşmelerden duygusal olarak geri çekme. Terapistin onu terk edeceğini düşünerek ondan önce onu terk etmek. Kendini gerçek olaylardan duygusal olarak tamamen koparmak. Evlilik dışı bir ilişkiye başlayarak bu sayede eyleme vurmak. Önceden olasılık olarak düşündüğü bir evliliği gerçekleştirmek. Görüşmelere geç gelerek terapisti kızdırmaya çalışmak. Borderline yapıdaki bir kişi kalıcı bir ilişkiyi sürdüremez, çünkü sevgilisini bir yandan ödüllendirici ve tatmin edici, diğer yandan geriye çekilen ve hayal kırıklığına uğratan olarak iki yönlü görmektedir. Yani sevgilisini hataları ve meziyetleri aynı anda barındıran birisi olarak göremez. Diğer insanları da bir bütün ve devamlılığı olan nesneler olarak göremeyen borderline yapıdaki kişi, nesnenin fiziksel olarak bulunmadığı durumlarda o kişinin imajını canlandırmakta çok zorlanabilir. Hatta sevgiliden mahrum edilmiş duygusunu yaşayan borderline yapıdaki kişi, terk edilme, sevgilinin gerçekten yok olduğu veya bir daha hiç gelmeyeceği korkularını yaşayabilir. Tam olarak anneden ayrılmamış borderline kişi gerçekte ilişkinin bittiği durumlarda ise, kaybın veya ayrılığın yasını sağlıklı bir şekilde yaşayamaz, yas tutamaz ve arkasına atamaz. Gerçek kendiliği ciddi olarak örselenmiş borderline yapıdaki kişide yakınlaşma veya uzaklaşma, yutulma veya terk edilme korkularını harekete geçirebilir. Bu durum klinikte ilişkiden kaçma veya bahaneler bularak kavga çıkarma şeklinde kendini gösterir. Çok yakınlaşırsa simbiyotik girdaba çekilme duyguları yoğunlaşır, çok uzaklaşırsa bu kez terk edilme korkunç bir hayal gibi karşısına dikilir. Yayınlanma tarihi: 20.12.2011

Powered by TCPDF (www.tcpdf.org) Psikoterapist CEM KECE Youtube: http://youtube.com/user/cisedorgtr RSS: http://feeds.feedburner.com/drcemkece 6 / 6