TÜRKİYE-İRAN SINIRINDA AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI VE ETKİLERİ*

Benzer belgeler
Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ. NÜFUS ve KENTLEŞME

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

Turkısh-Iran Border: Geographical Condition of the Border and Socio-Economic Structure of Our Border Villages

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: km2 NÜFUSU: RESMİ DİLİ: İngilizce

3. TÜRKİYE ULAŞTIRMA SİSTEMİNE GENEL BAKIŞ

GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFİ KONUM ÖZEL KONUM TÜRKİYE'NİN ÖZEL KONUMU VE SONUÇLARI

ÜLKELER NEDEN FARKLI GELİŞMİŞLERDİR

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

T. C. KARACADAĞ KALKINMA AJANSI Diyarbakır Yatırım Destek Ofisi

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

DİYARAKIR DIŞ TİCARETİ 2014

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

KARAYOLU SINIFLANDIRMASI

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

önce biz sorduk KPSS Soruda 92 soru GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR COĞRAFYA 30 DENEME Önder Cengiz - Mustafa Mervan Demir Eğitimde

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

ÇALIŞMA EKONOMİSİ II

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

BATI AFRİKA ÜLKELERİ RAPORU

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

Türkiye İstatistik Kurumu ndan (TÜİK) alınan verilere göre, Sinop ilinin Ocak-Temmuz ayı dış ticaret

COĞRAFYA YEREL COĞRAFYA GENEL COĞRAFYA

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

KENTLI, YOĞUN, HIZLA YAŞLANAN BIR NÜFUS

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

EFA 2008 Küresel İzleme Raporu e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ SAĞLIK SEKTÖRÜ

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR

TR62 ADANA-MERSİN BÖLGESİ TEMEL SOSYAL VE EKONOMİK GÖSTERGELER BÜLTENİ-2

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Türkiye nin Nüfus Özellikleri ve Dağılışı

İklim---S I C A K L I K

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

İzmir Bölge Planı. İlçe Toplantıları Kınık Özet Raporu

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

Terör Olayları ve Enerji Zinciri : İstatistiksel bir İnceleme

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

İdari Durum. İklim ve Bitki Örtüsü. Ulaşım

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

2006 Yılı Ocak Eylül Dönemi Sektör Raporu. Ocak- Eylül Dönemi. Sektör Raporu. Petder, 13/12/2006 Sayfa: 1/27

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

Gayri Safi Katma Değer

MURADİYE Nüfus Erkek Kadın Toplam Gürpınar Oran %52 % Kaynak: Tüik

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

KUZEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ SINIR KAPILARI SORUNLARI

Enerji ve İklim Haritası

RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

BURSA DA İLK 250 ŞİRKET VE İSTİHDAM

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Suç ekonomisinin yıllık cirosu 8 milyar lira

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler

ULAŞIM. MANİSA

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

Sinop ilinin Ocak-Ağustos dönemi dış ticareti Türkiye İstatistik Kurumu ndan (TÜİK) alınan veriler

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ EĞİTİM YAPISI

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ GÖÇ

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir?

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

1. Ulaştırma. TR82 Bölgesi Kastamonu Çankırı Sinop

EKİM AYI VAN İLİ EKONOMİK. Hazırlayan: HÜSEYİN ABİ İSTATİSTİLER 2018

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

Aylık Dış Ticaret Analizi

ÇİMENTO SEKTÖRÜ

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (MAYIS 2015)

KAYACIK KÖYÜ HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kayacık Köyü nün isminin kaynağı hakkında iki rivayet bulunmaktadır. Bunlar şöyle açıklanabilir.

Uludere Gülyazı hudut kapısı oluyor

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

Transkript:

TÜRKİYE-İRAN SINIRINDA AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI VE ETKİLERİ* Doç. Dr. Orhan Deniz ** Özet 454 km uzunluğundaki Türkiye- İran sınırı, çoğu yerde yükseltisi 2500 3000 metreyi aşan dağlık bir alandan geçmektedir. Buradaki dağlar, yüzyıllardır sınırın siyasi istikrarında önemli rol oynasa da sınır güvenliği noktasında ciddi riskler içermektedir. Sınırının dağlık ve kontrolünün zor olması, doğal olarak beraberinde bir takım yasadışı faaliyetlere de zemin hazırlamaktadır. Bunlar arasında en dikkat çekici olanı ise akaryakıt kaçakçılığıdır. Her yıl İran dan Türkiye ye onbinlerce ton akaryakıt geçirilmektedir. Genellikle at ve katır sırtından 70 litrelik bidonlarla Türkiye ye dağlık alanlardan sokulan akaryakıt, satılmak üzere önce sınır köy ve kasabalarına oradan da iç kesimlerdeki pazar niteliğindeki şehirlere taşınmaktadır. Genellikle araçların yakıt depolarında kasaba ve kentlere getirilen akaryakıt, bazen gizli bazen de açıktan sokak aralarındaki perakendeciler ve petrol istasyonları aracılığıyla tüketicilere ulaştırılmaktadır. Sınır üzerinde yer alan 60 köy ve 9 ilçe merkezinde yapılan gözlem ve mülakatlara dayalı olarak hazırlanan bu çalışmada, kaçakçılığın boyutları, yapılış tarzı, kaçakçılığın yöre ve Türkiye üzerindeki etkileri incelenmiştir. Ayrıca, Türkiye-İran sınırının coğrafi yapısı, coğrafi yapının kaçakçılığa etkisi, kaçakçılığın arka planı ve yöre halkının bu olaya bakış açısı irdelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Sınıraşan Suçlar, Akaryakıt Kaçakçılığı, Türkiye-İran Sınırı, Türkiye * Bu çalışma, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Başkanlığı nın desteği ile gerçekleştirilmiştir. ** Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi, odeniz70@hotmail.com 97

ÖRGÜTLÜ SUÇLAR ve YENİ TRENDLER Giriş Sınıraşan suçlar, bugün dünyanın karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlardan birisidir. Son yıllarda dünyanın bazı alanlarda sınırlar eski önemini yitirirken ( Avrupa Birliği nin iç sınırlarında olduğu gibi), bazı alanlarda daha fazla önem kazanmaya ve korunmaya muhtaç hale gelmektedir. Özellikle, ülkeler ve bölgeler arasındaki gelişmişlik, gelir dağılımı ve eşitsizliğin derinleştiği yerlerde sınırların kontrolü daha fazla önem kazanmaktadır. Sınır güvenliğinin sağlanamadığı yerlerde doğal olarak illegal olaylar artmakta ve ulusal çıkarlar bundan ciddi ölçüde zarar görebilmektedir. Sınıraşan suçların çeşitli türleri bulunmakta olup, etki ve maliyetleri bakımından bazıları ön plana çıkmaktadır. Bunlar; uyuşturucu kaçakçılığı, silah kaçakçılığı, insan ticareti, göçmen kaçakçılığı, bilişim suçları, kara para aklama, nükleer madde kaçakçılığı ve tarihi eser kaçakçılığıdır (Özeren, Sözer ve Demir, 2010: s.2). Son yıllarda dünya genelinde akaryakıt fiyatlarının artmasıyla birlikte akaryakıt kaçakçılığı da hızla artmaya başlayan bir başka kaçakçılık türünü oluşturmaktadır (Garuba, 2010: s.6, Opara, 2010. IRIN, 2008, Bozcali, 2008: s.6-7). İnsan ve her türlü eşyanın sınırlar arasında illegal olarak el değiştirmesiyle ortaya çıkan ranttan başta terör örgütleri olmak üzere pek çok organize suç örgütünün gelir elde ettiği bilinmektedir. Bu durum, hem uluslararası toplumu birlikte hareket etmeye, hem de ülkeleri sınır güvenliği noktasında daha etkili önlemler olmaya zorlamaktadır (Garuba, 2010: s.6). Bu anlamda Türkiye nin İran la olan sınırı, büyük önem taşımaktadır. Türkiye-İran sınırı 1639 yılından bu yana yaklaşık 370 yıldır, küçük değişiklikler dışında hemen hemen aynı şeklini korumaktadır. Osmanlı Devleti dağılıp yerine Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulduktan sonra, sınır üzerinde güvenlik nedeniyle sadece Küçük Ağrı Dağı ve Kotum çevresinde küçük çaplı düzenlemeler yapılmıştır (Erim, 1952: s.1-26; Günel 1994: s.122) Her yıl onbinlerce insan ve tonlarca uyuşturucu madde, ülkemize bu sınırdan sokularak Avrupa ülkelerine taşınmaktadır. Ayrıca, sınır 98

TÜRKİYE-İRAN SINIRINDA AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI VE ETKİLERİ hem İran, hem de Türkiye nin iç piyasasında tüketilen başta akaryakıt olmak üzere tekstil, elektronik eşya, tarımsal ilaç, gıda ve tekstil ürünleri gibi çeşitli malların yasadışı ticaretine sahne olmaktadır. Bu ürünler arasında özellikle akaryakıt, miktarca en fazla kaçakçılığı yapılan üründür. Uzun yıllardan beri İran dan Türkiye ye sınırın dağlık ve kontrolünün zor olduğu yerlerinden at ve katır sırtından akaryakıt getirildiği bilinmektedir. Türkiye de akaryakıt kaçakçılığı sadece İran sınırından da yapılmamaktadır. 2005 yılında TBMM araştırma komisyonunun hazırladığı bir raporda Türkiye de bir yılda yapılan akaryakıt kaçakçılığı miktarının 4.5 milyon ton olduğu ve bunun 150 bin tonunun Van da yapıldığı ifade edilmektedir (TBMM, 2005). Aynı raporda akaryakıt kaçakçılığı yöntemleri; denizcilik sektöründe tahsis edilen ÖTV siz akaryakıtta yapılan kaçakçılık, çeşitli şekillerde deniz taşıtlarıyla yapılan kaçakçılık, transit olarak ülkemize giren TIR ve kamyonlarla yapılan kaçakçılık, sınır ticareti kapsamında yapılan kaçakçılık, ithal edilen akaryakıtta kaçakçılık, boru hatlarından yapılan kaçakçılık ve sınır köylerinde katır sırtından yapılan kaçakçılık şeklinde sıralanmaktadır. İran sınırında yapılan akaryakıt kaçakçılığı, ya sınır kapılarında ülkeye giriş yapan araçların depolarındaki yakıtın kaçak satılması suretiyle veya dağlık alanlardan katır sırtında getirilen akaryakıtın sınır köy ve kentlerinde satılması şeklinde yapılmaktadır. Bu tür kaçakçılığın Türkiye-İran sınırında uzun yıllardan beri yapıla geldiği ve hatta bölgede babadan oğla geçen bir meslek gibi sürdürüldüğü görülmektedir. İran sınırında gerçekleştirilen kaçakçılık nedeniyle Türkiye nin, uğradığı zararların tahmin edilenden çok daha fazla olduğu düşünülmektedir. Özellikle uluslararası suç örgütleri ve terör örgütlerinin finansman sağlamaları, haksız kazanç elde edilmesi, kaçakçılık nedeniyle yörede tarım ve hayvancılığın sekteye uğraması, kaçakçılığın kolay para kazanma yolu olarak görülmesi nedeniyle insanların üretimden uzaklaşarak tembelliğe alışması, Türkiye nin uğradığı vergi kaybı ve en önemlisi her yıl onlarca insanımızın sınır geçişleri esnasında hayatını kaybetmesi dikkate alındığında, Türkiye nin kayıpları daha iyi anlaşılmış olacaktır. 99

ÖRGÜTLÜ SUÇLAR ve YENİ TRENDLER Bölgede cereyan eden kaçakçılık sorununa karşı, alternatif olarak yasal sınır ticareti yeterince geliştirilememiştir. Oysa bu alternatif zaman zaman Çin-Vietnam arasında (Womack, 1994), ve Çad -Nijer-Nijerya-Kamerun-Orta Afrika Cumhuriyeti arasında (Servais Afouda, 1996: s.22-23) başarıyla uygulanmıştır. Türkiye nin Doğu ve Güney komsularıyla 1970 lerden buyana zaman zaman kesintiye uğrasa da hala ağır aksak devam eden, genellikle petrol, tarım ve tekstil ürünlerine yönelik bir sınır ticareti söz konusudur. Türkiye nin İran la sınır ticareti 1978 79 yıllarında dünyadaki petrol fiyatlarının hızla yükselmesi, artan döviz talebi ve petrol ihtiyacını karşılamak için İran a petrol karşılığında mal satma kararıyla başlamıştır (Orhan, 2000: 18). Daha sonraki dönemlerde (1980, 1982, 1985, 1989, 1990, 1996, 1997, 1998, 2000 ve 2003 yıllarında) Bakanlar Kurulu kararlarıyla sınır ticaretinin kapsamı ve kurallarını belirleyen çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Ancak, her dönemde sınır ticareti kapsamındaki mutad petrol ithalatı (araçların ilave depolarında getirilen petrol) diğer ürünleri gölgede bırakmıştır. Dolayısıyla bu şekilde getirilen petrolün büyük bir kısmı kayıt altına alınamamıştır. Öyle ki Türkiye de 1995 2002 yılları arasında araç sayısı 4.895.000 den 7.435.000 e yükselerek yaklaşık % 49 oranında artarken, aynı dönemde petrol tüketimi neredeyse hiç artmayarak 26 milyon ton civarında kalmıştır (Öztürk, 2005: 117). Aradaki fark, Türkiye deki sınır ticareti veya kaçak yollardan yurda giren petrol miktarının boyutlarını göstermesi açısından dikkate değerdir. 1. Metot Bu çalışma, gözlem ve görüşme tekniklerinin kullanıldığı bir nitel araştırmadır. Çalışmada öncelikle sınır üzerinde ve gerisinde kalan geniş bir alanda arazi çalışmalarına başlanmıştır. Arazi çalışmaları esnasında sınır bölgesinin doğal ortam özellikleri ile sınır geçiş noktaları arasındaki ilişkiyi ortaya koymak ve kaçakçılığın etkilerini belirlemek amacıyla, Türkiye-İran sınır hattı üzerinde coğrafi gözlemler yapılmıştır. Sınır üzerinde yer alan yaklaşık 60 köy ve mezranın yanı sıra 10 ilçe merkezine gidilerek kaçakçılığın yoğun olarak yapıldığı alanların, sınır geçiş noktalarının ve kaçakçılığın etkilerinin belirlenmesine çalışılmıştır. 100

TÜRKİYE-İRAN SINIRINDA AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI VE ETKİLERİ Konuya ilişkin bilgi toplamak için sınır köylerinde yaşayan yerel halkın yanı sıra, tamamen geçimini kaçakçılıkla sağlayan kimseler, bu konuda ceza almış kişiler ve sınır bölgesinde görev yapan güvenlik kuvvetleriyle yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Yapılan alan çalışmalarında klasik bilimsel araştırma yöntemlerinin, bu tür konuların araştırılmasında bir sonuç veremeyeceği kanaatiyle, az veya çok yasadışı işlere bulaşan kişilerden doğru bilgiye ulaşmanın en kestirme yolunun; doğru kişilerle, doğru zamanda, doğru iletişim kurmaktan ve söz konusu kişilerin güvenini kazanmaktan geçtiği de düşünülerek, her bir grupla yapılan görüşmede farklı yöntemler ve taktikler izlenmiştir. Örneğin kaçakçılar ve sınır köylüleriyle yapılan görüşmelerde kaçak mazot alıcısı veya hayvan pazarlayıcısı gibi mazeretlerle temas kurulurken, güvenlik kuvvetleriyle doğrudan araştırmacı kimliğimizle temas kurulmuştur. İlgili kesimlerle yapılan mülakatlar ve arazi gözlemlerinde tutulan notlar, daha sonra büyük ölçüde çalışmanın içeriğine yansıtılmıştır. Bu çalışmada kullanılan sayısal verilerin bir kısmı, daha önce yapılan akademik çalışmalardan, bir kısmı ise arazi çalışmaları esnasında tarafımızca temin edilmiştir. Ayrıca, farklı zamanlarda konuya ilişkin Türkiye nin ulusal ve yerel basınında çıkan medya haberleri de gözden geçirilerek farklı bir veri kaynağı olarak çalışmada değerlendirilmiştir. 2. Kaçakçılığa Zemin Hazırlayan Koşullar 2.1. Coğrafi Koşullar Yaklaşık 1070 km uzunluğundaki Türkiye nin doğu sınırının, en dağlık ve dolayısıyla kontrolünün en zor olduğu yer, şüphesiz Türkiye- İran sınırıdır. Kontrolün zor olması nedeniyle yasadışı geçişlerin en fazla yaşandığı sınır da doğal olarak burasıdır. Yaklaşık 454 km uzunluğundaki Türkiye-İran sınırı, çoğu yerde yükseltisi 2500 3000 metreyi aşan dağlık alanlardan geçmektedir. Buradaki dağlar, Küçük Ağrı hariç, genellikle kütlevi ve birbirinden eşik ve vadilerle ayrılan sıradağlar şeklinde uzanmaktadır. Sınır bölgesinde yer alan en yüksek noktaya, kuzeyde 3896 m. ile Küçük Ağrı 101

ÖRGÜTLÜ SUÇLAR ve YENİ TRENDLER Dağı nda ulaşılır. Sınırın hemen batı kenarında, sönmüş bir volkan olan K. Ağrı; kuzeyde Iğdır ile güneyde Doğubayazıt ovaları arasında yer alır. Doğubayazıt ın güneyinde Tendürek Dağı na kadar uzanan alanda Akyayla Dağı (2503 m) bulunur. 3533 m yüksekliğe sahip Tendürek Dağı nın doğusundan itibaren güneye doğru, kuzey-güney yönlü ve güneye doğru gittikçe yükseltisi artan dağ sıraları bulunur ve sınır, genellikle bu dağların su bölümü çizgilerini takip eder. Sınırın güneyinde, özellikle Kotur vadisinden İran, Irak ve Türkiye üçgenindeki Kandil Dağı na kadar uzanan kısmı, son derece sarp ve dağlık arazilerden geçmektedir (Deniz ve Doğu, 2008: 52). Bütün bu dağlık alanlar Türkiye nin doğu sınırında güvenlik zafiyetinin en üst düzeye çıkmasına ve dolayısıyla kaçakçılık olaylarına zemin hazırlamaktadır. Türkiye-İran sınırı, genel olarak dağların zirvelerini takip etse de, yer yer doğu batı doğrultulu akarsu vadilerine ve ovalara karşılık geldiği alanlar da bulunmaktadır. Bu tip alanların başında, kuzeyde Iğdır (800 m) ve Doğubayazıt Ovası (1450 m) ile sınırın orta ve güney kesimindeki Kotur ve Esendere vadileri gelmektedir. Sınırın Iğdır ve Doğubayazıt Ovası ndan geçtiği alanlar, Türkiye-İran sınırının en alçak noktalarını oluşturmaktadır. Doğal bir geçit olmaları nedeniyle Türkiye nin doğuya açılan en önemli sınır kapılarından Gürbulak ve Dilucu sınır kapısı ile bugün kapalı olan Borualan Sınır Kapısı da bu alanda yer almaktadır. Aynı şekilde, Esendere vadisi üzerinde Esendere sınır kapısı, Kotur vadisi üzerinde ise Türkiye-İran demiryolu ulaşımını sağlayan Kapıköy sınır kapısı bulunmaktadır. Sınır kapıları ve onların yakın çevreleri kaçakçılığın yoğunlaştığı alanlar olmaları nedeniyle dikkat çekmektedir. Türkiye-İran sınırı üzerindeki Esendere ve Gürbulak sınır kapılarının çevresi buna örnek gösterilebilir. İklim bakımından Türkiye-İran sınır bölgesinde, genel olarak karasal iklim özellikleri görülür. Sınırın Aralık ve Doğubayazıt ovasına karşılık gelen kısımlarında ise iklim, yükseltinin az olması nedeniyle diğer kısımlara oranla biraz daha ılıman geçer. Ancak yükseltinin fazla olduğu yerlerde, sıcaklıklar bir hayli düşmekte ve iklim sertleşmektedir. Yıllık sıcaklık ortalaması 800 m yükseltideki Aralık ta 12,1 ºC iken, 1725 m yükseltideki Doğubayazıt ta 9,2 ºC, 2000 m yükseltideki Çaldıran da 4,4 ºC, 2100 m yükseltideki Özalp ta 6 ºC, 2400 m yükseltideki Başkale de 6,2 ºC, 1900 m yükseltideki Yüksekova da 102

TÜRKİYE-İRAN SINIRINDA AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI VE ETKİLERİ 6,5 ºC ve 1350 m yükseltideki Şemdinli de ise 11,8 ºC olarak gerçekleşmektedir. 1 Sınırın, bu istasyonların bulunduğu yerin daha yüksekte geçtiği dikkate alındığında, sınır çizgisi üzerindeki sıcaklıkların çok daha düşük olduğu söylenebilir. Kışın sınırın geçtiği yüksek kesimlere düşen kar, en az altı ay yerde kalmaktadır. Bu alanlarda kar kalınlığı yer yer 1,5-2 metreyi bulmaktadır. Bu şartlarda sınır kontrolünün tam olarak sağlandığından bahsetmek mümkün değildir. Güvenlik kuvvetleri için sorun teşkil eden bu şartların, yöreyi iyi tanıyan kaçakçılar açısından çok da sorun oluşturmadığı, hatta onlar için bir avantaja dahi dönüştüğü söylenebilir. Bu zor coğrafi şartlara rağmen, Türkiye nin en fazla yasadışı geçişlere sahne olan sınırı, Türkiye- İran sınırıdır. Her yıl gerek mal kaçakçılarının gerekse yasadışı göçmenlerin büyük bir kısmının, ülkeye girişte bu sınırı kullandıkları bilinmektedir. Dolayısıyla kaçakçılar ve göçmenler, sınır geçişleri esnasında sınır boylarına döşenen mayın ve güvenlik kuvvetlerinin kurşunlarına hedef olma ihtimali yanında, ağır coğrafi şartlarla da mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar. Özellikle kış ayları onlar için tam bir işkenceye dönüşebilmektedir. Çünkü yüksek dağlık alanlardan sınırı geçip uzun mesafeler boyunca yürümek zorunda kalmaları, kaçakçılar ve göçmenlerin kar fırtınasına yakalanarak yollarını kaybetmelerine, soğuktan donarak ölmelerine ve kurtlar tarafından parçalanarak hayatlarını kaybetmelerine neden olabilmektedir. Türkiye-İran sınır bölgesindeki doğal ortamın, beşeri hayatı da büyük ölçüde şekillendirdiği görülmektedir. Sınır bölgesindeki arazinin yüksek ve dağlık olması bölgenin ikliminin yanı sıra yerleşmelerin dağılış düzenini, yerleşmelerin nüfus büyüklüğünü ve ekonomik faaliyetlerini de etkilemiş durumdadır. Türkiye-İran sınırında yer alan yerleşmelerin ve nüfusun yükselti basamaklarına göre dağılışına bakıldığında, nüfus ve yerleşmelerin çoğunlukla 2000 m.nin üzerinde yoğunlaştığı görülür. Burada dikkat çekici olan bir husus da, sınır üzerindeki köylerin sayıca az olması- 1 İklim verileri Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü kayıtlarından temin edilmiştir. 103

ÖRGÜTLÜ SUÇLAR ve YENİ TRENDLER na karşın nüfuslarının fazla olmasıdır. Türkiye- İran sınır köylerinde 2000 yılı nüfus sayım sonuçlarına göre yaklaşık 76450 kişi yaşamaktadır. Bu nüfusun % 79 u 2000 metren üzerinde, % 96 sı ise 1500 metrenin üzerinde yaşamaktadır. Bu durum, bölgenin topografik yapısının doğal bir sonucudur. İran sınırına komşu köylerdeki nüfus büyüklüğü, gerek Türkiye gerekse bölge ortalamasının çok üzerindedir. Türkiye de köylerin ortalama nüfus büyüklüğü 637, İran a komşu sınır illerinde (Van, Hakkâri, Ağrı ve Iğdır) 618 kişi iken, sınır köylerinde bu değer 869 kişidir. Buradaki köylerin nüfus büyüklüğü de dikkat çekmektedir. 2000 yılı genel nüfus sayım sonuçlarına göre Türkiye-İran sınır köylerinde 500 kişinin altında nüfusa sahip köylerin oranı % 28, 500 kişinin üzerinde nüfusa sahip köylerin oranı ise % 72 dir (Tablo 1). Oysa aynı dönemde, Türkiye de 500 kişinin altında nüfusa sahip köylerin oranı % 70 civarında, 500 kişinin üzerinde nüfusa sahip köylerin oranı ise sadece % 30 civarında idi (DPT, 2006). Buradaki her bir ilçenin sınır köylerindeki nüfus büyüklüğü birbirinden farklılıklar göstermektedir. Örneğin, kaçakçılığın yoğunluk kazandığı Başkale nin sınır köylerinde ortalama nüfus büyüklüğü 907, Özalp in sınır köylerinde 861, Saray ın sınır köylerinde 855, Çaldıran ın sınır köylerinde 861, Yüksekova nın sınır köylerinde 890, Şemdinli nin sınır köylerinde ise 1162 kişidir (DİE, 2001). Sınır köylerinin fazla nüfuslanmasında, bölgedeki güvenlik sorunu nedeniyle küçük köylerin boşaltılmış olmasının yanı sıra kaçakçılıktan elde edilen gelirin yüksek olmasının, dolayısıyla da fazla göç olayının yaşanmamasının etkili olduğu düşünülmektedir. 2.2. Sosyo-Ekonomik Koşullar Sınır bölgesindeki doğal ortam koşulları dışında başka faktörlerinde kaçakçılık üzerinde etkisi bulunmaktadır. Özellikle sosyo-kültürel ve ekonomik yapının önemli etkisinin olduğu düşünülmektedir. Yani, eğitim seviyesinin düşük ve istihdam olanaklarının sınırlı olması, sınır bölgesinde insanların kaçakçılığa yönelmesinde etkili olmaktadır. Özellikle bölgedeki geleneksel ekonomik yapıyı oluşturan tarım ve hayvancılığın sekteye uğraması ve ayrıca kaçakçılığın kolay para kazanma yolu olarak görülmesi bu durumda önemli rol oynamaktadır. 104

TÜRKİYE-İRAN SINIRINDA AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI VE ETKİLERİ Türkiye-İran sınırına komşu sınır köylerinde ve ilçelerinde göze çarpan en önemli husus, kız ve erkek öğrencilerinin okullaşma oranları arasında belirgin bir farkın ortaya çıkması ve genel olarak okuma yazma oranının düşük olmasıdır. Türkiye de 2004 yılı verilerine göre okuma yazma oranı % 87 iken bu oran buradaki sınır ilçelerinde % 65 de kalmaktadır. En düşük okuma yazma oranı Başkale de (% 55), en yüksek okuma yazma oranı ise Aralık ta (% 81) görülmektedir. Başkale, Türkiye deki ilçelerin okuma yazma oranlarına göre yapılan sırlamada 872 ilçe içerisinden 866, Aralık ilçesi ise 638.nci sırada yer almaktadır (DPT, 2004). Türkiye-İran sınırında yer alan 88 köy ve 3 mezrada ilköğretim okulu bulunmakta ve bu okulların tamamı açık durumdadır. Ancak, kış aylarında yolların kar nedeniyle kapanması sonucu eğitime sık sık ara verilmektedir. Sınır bölgesindeki coğrafi koşullar taşımalı eğitime pek uygun olmasa da öğrenciler, ilköğretimin ikinci kısmına (6, 7 ve 8. sınıflar) sınır bölgesindeki nispeten büyük ve toplama merke zi olarak planlanan köylerde devam etmektedirler. Türkiye-İran sınırının Türkiye tarafında Türkçe ve Kürtçe, İran tarafında ise Türkçe Farsça ve Kürtçe en çok kullanılan dillerdir. Ayrıca, sınırın her iki tarafındaki sınır köylerinin kültürel yapı ve sosyal yaşantıları da büyük ölçüde birbirlerine benzerlik göstermektedir. İletişim kolaylığıyla birlikte sınırın her iki tarafındaki halklar arasındaki yakın ilişkinin, sınır kaçakçılığının yaygınlaşmasında etkili olduğu görülmektedir. Çünkü kaçakçılıkta akrabalık ilişkisi, onlar için önemli bir güven unsuru olmaktadır. İran sınırına komşu köylerde yaşayan halkın temel geçim kaynaklarını tarım ve hayvancılık oluşturmaktadır. Ancak, bölgenin iklim şartları ve topografik yapısı göz önüne alındığında hayvancılığın biraz daha ön plana çıkması beklenirdi. Ancak 1990 sonrasında bölgede artan terör saldırıları ve ardından uygulamaya konulan yayla yasağının, hayvancılığı büyük ölçüde sekteye uğrattığı görülmektedir. Ekonomik uğraş açısından bir ölçüde alternatifsiz kalan sınır köylüleri çareyi kaçakçılığa yönelmede bulmuş görünmektedir. Yani tarım ve hayvancılığın yanı sıra kaçakçılık da artık sınır köylerinin önemli geçim kaynaklarından birisi haline gelmiştir. Sınırın büyük bir kısmında 105

ÖRGÜTLÜ SUÇLAR ve YENİ TRENDLER illegal olarak yapılan bu olay, yöre insanı tarafından artık hayatın olağan bir parçası haline gelmiş ve kaçakçılık normal bir ticaret olarak algılanmaya başlanmıştır. Ağır coğrafi şartlar ve güvenlik riskine rağmen, kaçakçılık olaylarının, özellikle de akaryakıt kaçakçılığının burada yaygınlaşmasının pek çok nedeni bulunmaktadır ki bu nedenleri şu şekilde sıralamak mümkündür: 1. İki ülke arasında akaryakıt ürünlerinin alım satımında ortaya çıkan büyük fiyat farkının kaçakçılığı cazip hale getirmesi ve kaçakçılara verilen cezaların yeterince caydırıcı olmaması. Türkiye ve İran dünyanın en pahalı ve en ucuz akaryakıtını kullanan iki komşu ülkedir. Kanaatimizce Türkiye-İran sınırındaki akaryakıt kaçakçılığının temel nedeni de bu fiyat farkıdır. 2. Kaçakçılıkla birlikte ortaya çıkan zenginliğin, işsiz ve yoksullar için çekici hale gelmesi, 3. Yörede gelir düzeyinin son derece düşük, istihdam olanaklarının sınırlı ve geleneksel olarak sürdürülen tarım ve hayvancılığın son yıllarda eski önemini kaybetmesi, 4. Sınırın dağlık yapısı ve iklim şartlarının olumsuz etkisi nedeniyle kontrolünün zor olması ve bu durumun kaçakçıların geçişlerini kolaylaştırması, 5. Sınırın her iki tarafında kültürel olarak birbirine yakın ve akrabalık ilişkisi bulunan insanların bulunması ve bu durumun kaçakçılıkta bir güven unsuru olarak görülmesi, 6. Sınırın her iki tarafında aynı dili konuşan ve sınır üzerindeki güvenli geçiş noktalarını adeta ezberleyen ve aynı zamanda kaçakçılıkla geçimini sağlayan grupların bulunması, 7. Türkiye ve İran tarafındaki köy ve mezralar vasıtasıyla yolların sınıra çok yaklaşması, dolayısıyla alım-satımı yapılacak malların sınıra taşıma kolaylığının bulunması. Bazı yerlerde köylerimizin sınıra uzaklığı 1 km.ye kadar düşmekte ve bu köylerden İran ın sınıra yakın köylerine gidiş-geliş süresi yaya olarak sadece bir saat zaman almaktadır. 106

TÜRKİYE-İRAN SINIRINDA AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI VE ETKİLERİ 2.3. Sınır Üzerindeki Akaryakıt Kaçakçılığı ve Kaçakçılığın İşleyiş Mekanizması Türkiye- İran sınırı üzerindeki akaryakıt kaçakçılığı uzun yıllardan beri yapılmaktadır. Akaryakıtın büyük bir kısmı, sınırın dağlık ve kontrolünün zor olduğu alanlarda at ve katır sırtından, az bir kısmı ise sınır kapılarından geçen araçların gizli bölmelerinden saklanarak veya depolarından geçirilmektedir. Akaryakıtın sınırdan at ve katır sırtından geçirilmesi genellikle gece vakti yapılmaktadır. At ve katırlardan oluşan kervanlarla gece saatlerinde sınır geçilirken, ya akarsuyun mayınları temizlediği vadi içleri takip edilmekte veya önceden adeta yerleri ezberlenen mayınlı sahadan katırlar önden sürülerek geçilmektedir. Kaçakçılar tarafından sınır geçişinde, genellikle sınırın her iki tarafında yolların sınıra çok yaklaştığı yerler tercih edilmektedir. Bu tip alanlarda sınırın diğer tarafına gidiş dönüş-süresi kat edilecek mesafeye ve mevsime göre değişmekle birlikte, genelde 3 ila 6 saatlik bir zaman almaktadır. Sınırda akaryakıtın geçirilmesini genellikle İranlılar üstlenmektedir. En çok getirilen akaryakıt türünü ise mazot ve benzin oluşturmaktadır. Türkiye-İran sınırının pek çok yerinde akaryakıt kaçakçılığı yapılmakla birlikte kaçakçılığın en fazla yoğunlaştığı yerler arasında Başkale ve Yüksekova nın sınır köyleri bulunmaktadır (Şekil 1). Buralarda yolların karla kapandığı kış ayları hariç, sınır köylerinde her gece yüzlerce at ve katırdan oluşan kervanlar İran köylerine geçerek oradan 70 er litrelik, (yörede celikan olarak adlandırılan) benzin ve mazot bidonlarını alarak Türkiye tarafındaki sınır köylerine geri dönmektedirler. Köylerde toplanan akaryakıtın yakalanma riski nedeniyle, hızlı bir şekilde elden çıkarılması gerekmektedir. Bu nedenle sınır köylerinde toplanan akaryakıt, perakende satılmak üzere kamyon ve otomobillerin depolarına doldurularak en yakın şehir ve kasabalara taşınmaktadır. Şehirlere taşınan kaçak akaryakıt, sokak aralarında veya akaryakıt istasyonlarında perakende satılarak tüketilmektedir. Son yıllarda gerek akaryakıt istasyonlarına getirilen sıkı denetimler gerekse kaçak akaryakıt miktarındaki azalmalar artık perakende satışları büyük ölçüde sokak aralarına kaydırmış durumdadır. 107

ÖRGÜTLÜ SUÇLAR ve YENİ TRENDLER Araçların depolarının büyüklüğü ve bir deponun bıraktığı kar marjına göre akaryakıt Hakkâri, Van, Bitlis, Muş, Ağrı, Iğdır ve kısmen de Erzurum a kadar götürülebilmektedir. Öyle ki son iki yıla kadar kaçak akaryakıt taşıyan araçlar, özellikle Van-Başkale arasındaki jandarma arama noktalarında, bazen 10 km.yi bulan kuyruklar oluşturabiliyordu. Ancak 2008 yılından itibaren, özellikle İran ın katı sınır güvenlik politikası, sınırda geçirilen akaryakıt miktarında ciddi oranda azalmalara neden olmuştur. Şekil 1: Türkiye-İran sınırının coğrafi durumu ve akaryakıt kaçakçılığının yoğunlaştığı alanlar 108

TÜRKİYE-İRAN SINIRINDA AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI VE ETKİLERİ Kaçak benzin veya mazotun fiyatı sınırdan uzaklaştıkça yükselmektedir. Haziran 2007 den itibaren İran da benzin kullanımına getirilen kısıtlamadan önce, bir litre Türk benzininin fiyatı 3 TL iken, sınır köylerimizdeki kaçak İran benzininin litresi 25 30 Kuruş, Başkale de 60 kuruş, Van da ise 1-1,4 TL arasında değişmekte idi. Türk benzinine göre kaçak benzinin fiyatının 1/3 ile % 50 oranında daha ucuz olması, araç sahiplerini doğal olarak kaçak benzin kullanmaya yöneltmiştir. Bugün Türkiye de benzininin litresi 4 TL ye satılırken, komşu ülkelerden İran da 50 kuruş, Irak ta 80 kuruş, Suriye de ise 1,4 TL ye satılmaktadır. Bu rakamlar, bir ölçüde buradaki akaryakıt kaçakçılığının nedenini özetlemektedir. Yani, dünyanın en ucuz benzinini kullanan ülke ile dünyanın en pahalı benzinini kullanan iki ülke yan yana bulunmaktadır. Bu durum, buradaki akaryakıt kaçakçılığını adeta bir akarsuyun kendi mecrasında akması kadar doğal hale getirmiş gözükmektedir. İran sınırından Türkiye ye getirilen kaçak akaryakıt miktarı ve toplam ekonomik değeri konusunda elimizde sağlıklı bir veri yoktur. Sadece Van da, Van Emniyet Müdürlüğü kayıtlarına göre 1997 2003 yılları arasında 1.280.000 litre kaçak akaryakıt ele geçirilmiştir. 2000-2010 yılları arasındaki kayıtlarına göre ise 2.137.568 litre kaçak akaryakıt ele geçirilmiştir (Tablo 1, Şekil 2). Yapılan bir çalışmaya göre ise sadece 2006 yılında Van-Başkale arasında çalışan araçların depolarında taşınan kaçak akaryakıt miktarının yaklaşık 130 bin ton olduğu tahmin edilmektedir (Deniz ve Doğa, 2008: s. 66). 109

ÖRGÜTLÜ SUÇLAR ve YENİ TRENDLER Tablo 1: Yıllara göre Van da yakalanan kaçak akaryakıt miktarı AKARYAKIT YIL CİNSİ MOTORİN (LT) BENZİN (LT) BAZYAĞI (LT) DİĞER (LT) TOPLAM (LT) 2000 226358 169817 396175 2001 129543 66947 196490 2002 322336 10863 333199 2003 112906 3435 2740 119081 2004 164289 9148 173437 2005 342960 38612 381572 2006 227457 12837 1750 242044 2007 114549 12206 126755 2008 66783 8475 75258 2009 28183 2070 16000 46253 2010 46314 990 47304 Toplam 1781678 335400 1750 18740 2137568 Kaynak: Van İl Emniyet Müdürlüğü, KOM Şube Müdürlüğü 2005 yılındaki bir TBMM araştırma komisyonunun raporunda ise İran sınırından Türkiye ye katır sırtında geçirilen kaçak akaryakıt miktarı 150 bin ton olduğu ifade edilmektedir (TBMM, 2005: s. 201). Aynı komisyonun raporunda Türkiye deki yıllık kaçak akaryakıt miktarının (4,5 milyon ton), yaklaşık %5 i Türkiye-İran sınırında gerçekleşmektedir. Dolayısıyla güvenlik güçleri tarafından yakalanan akaryakıt miktarının, tahmin edilen gerçek akaryakıt kaçakçılığının çok az bir kısmına karşılık geldiği ve yakalanan akaryakıtın en az 20 katının yakalanmadan iç piyasaya sürüldüğü tahmin edilmektedir. 110

TÜRKİYE-İRAN SINIRINDA AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI VE ETKİLERİ Şekil 2: Van da yakalanan akaryakıt miktarının yıllara göre dağılımı. 3. Akaryakıt Kaçakçılığın Etkileri Türkiye- İran sınırında gerçekleştirilen akaryakıt kaçakçılığın gerek bölge, gerekse Türkiye üzerinde çeşitli etkileri olmaktadır. Bu etkiler genellikle; tarım ve hayvancılık üzerinde, ekonomi üzerinde, istihdam üzerinde, haksız kazanç ve vergi kaybı üzerinde, araçlar ve çevre kirliliği üzerinde, karayolu trafik yoğunluğu üzerinde, insan hayatı üzerinde ve terörün finansmanı üzerinde olmaktadır. Bölgedeki geleneksel ekonomik yapıyı tarım ve hayvancılık oluşturmaktadır. Bu durum büyük ölçüde bölgedeki hâkim coğrafi koşulların; yani yükselti, topografya ve iklim şartlarının sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak son yıllarda, özellikle 1995 sonrasında, bölgede yaşanan terör olayları ve yayla yasağının yanı sıra kolay para kazanma yolu olarak kaçakçılığın ön plana çıkması, özellikle sınır köylerinde yaşayan halkın tarım ve hayvancılıktan uzaklaşmasına neden olmuştur. Bu durum, bir tarafta kırsal kaynaklarımızın atıl kalmasına ve insanların üretimden uzaklaşılmasına neden olurken, diğer tarafta yukarıda sıralanan olumsuz gelişmelerin yaşanmasına neden olmaktadır. İran sınırına komşu ilçelerimizde toplam arazinin % 67 sini mera arazisi oluşturmasına rağmen, bu gün bu alanlarda tarım ve hayvancılık eskiye oranla büyük ölçüde gerilemiş durumdadır. 111

ÖRGÜTLÜ SUÇLAR ve YENİ TRENDLER Yörede gerek tarım, gerekse sanayi sektöründe kayda değer bir üretim faaliyeti olmaması ve dolayısıyla fazla ulaşım kapasitesi olmamasına rağmen, yöredeki kamyon sayısındaki artışlar dikkat çekicidir. Örneğin Van Emniyet Müdürlüğü verilerine göre 2004 yılında Van da 10303 adet kamyon ve kamyonet bulunurken, bu sayı iki yıl sonra (2006 da) % 50 oranında artarak 15786 ya yükselmiştir. Kamyon ve kamyonet sayısındaki bu artışın kaçak akaryakıt taşımacılığıyla doğrudan ilgisi olduğu değerlendirilmektedir. Çünkü çok sayıda kamyon ve deposu büyütülen taksilerin, sınır köyleri ile bölgedeki kentler arasında boş gidip geldiği ve bu araçların kaçak akaryakıt taşıdığı yöredeki bütün kesimlerce bilinmektedir. Bu durum, bölgedeki karayollarının trafik yoğunluğuna da yansımış durumdadır. Normalde bölgedeki karayolları içinde en az trafik yoğunluğuna sahip olması beklenen Van-Başkale arasındaki yol, akaryakıt kaçakçılığı nedeniyle bölgenin en yoğun trafik hacmine sahip yollarından birisi haline gelmiştir. Kaçakçılığın yoğun olarak yapıldığı yıllarda, (örneğin 2006 yılında) Van Başkale arasındaki yolda geçen günlük ortalama araç sayısı yaklaşık 6000 adet iken, bu sayı son yıllardaki kaçakçılığın 1/4 oranında azalması nedeniyle 2800 lere kadar gerilemiştir. Bu gün sınır köylerindeki katırcılar, kamyoncular ve kent merkezindeki perakende satıcılar dâhil bu sektörde yaklaşık 20 bin civarında insanın istihdam edildiğini tahmin etmekteyiz. Ancak, bu durum bir takım sorunları da beraberinde getirmiştir. Bunların başında tarım ve hayvancılığın gerilemesi ve insanların tembelliğe alışması gelmektedir. Daha önce tarım ve hayvancılıkla uğraşan binlerce aile, hayvanlarını, tarlalarını ve hatta evlerini satarak elde edilen parayı kamyon alımına yatırmışlardır. Ancak son iki yıl içinde akaryakıt kaçakçılığındaki azalma, özellikle banka kredisiyle kamyon alan aileleri ciddi bir dar boğaza sokmuş gözükmektedir. Araç kredilerini ödemede zorlanan bazı insanlar araçlarını çok düşük fiyatlarla satmak zorunda kalmışlardır. Türkiye, akaryakıt kaçakçılığı nedeniyle ciddi anlamda vergi kaybına uğramaktadır. TBMM araştırma komisyonunun raporuna göre İran sınırındaki akaryakıt kaçakçılığı nedeniyle Türkiye nin yıllık vergi kaybı yaklaşık 120 milyon ABD doları olarak tahmin edilmektedir (TBMM, 2005: s.201). Akaryakıt kaçakçılığında devletin yanı sıra direkt zarar gören bir başka kesim de, bölgede akaryakıt sektö- 112