5 Aralık 200 - YENİ BAŞMÜZAKERECİ EGEMEN BAĞIŞ OLDU AKP Genel Başkan Yardımcısı Egemen Bağış, AB ile yapılan tam üyelik görüşmelerinde Başmüzakereci görevini Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın yerine yürütmek üzere Devlet Bakanlığı na atandı. Dışişleri Bakanlığı görevine devam edecek olan Babacan ın, dış siyasi gelişmeler nedeniyle gündeminin yoğun olması yüzünden görev değişikliğine gidildiği belirtiliyor. Egemen Bağış ın Başmüzakereci görevini yürütmekle görevlendirilmesine ilişkin karar 0 Ocak 2009 tarihli ve 206 sayılı Resmi Gazete de yayınlandı. Avrupa Birliği Genel Sekreterliği de Başbakanlık altında Devlet Bakanı Egemen Bağış'a bağlandı. İlgili karar 0 Ocak 2009 tarihli ve 206 sayılı Resmi Gazete de yayınlandı. Başbakan Tayyip Erdoğan, Egemen Bağış ile birlikte -9 Ocak tarihlerinde Brüksel e giderek başta Avrupa Komisyonu başkanı Jose Manuel Barroso, AB`nin Dış Politika ve Savunma Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Avrupa Komisyonu nun Genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Hans Gert Pöttering olmak üzere yetkililerle temaslarda bulundu. Egemen Bağış ın başmüzakereci sıfatıyla Brüksel e ilk ziyareti oldu. YENİ AB DÖNEM BAŞKANI ÇEK CUMHURİYETİ, ÇALIŞMA PROGRAMI VE ÖNCELİKLERİNİ SUNDU 6 Ocak tarihinde düzenlenen basın toplantısında, Çek Cumhuriyeti Başbakanı Mirek Topolanek ve Avrupa İşleri nden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Alexandr Vondra, AB Dönem Başkanlığı görevini Ocak 2009 da Fransa dan devralan Çek Cumhuriyeti nin dönem başkanlığı çalışma programı ve önceliklerini sundu. Mirek Topolanek yaptığı açıklamada, dönem başkanlığı için Engelsiz Avrupa sloganının seçilmesinde, 2009 yılının sembolik açıdan önemini vurgulayarak; 2009 yılının, Berlin Duvarı nın yıkılışının 20. yıldönümü, Avrupa Parlamentosu nun ilk doğrudan seçimlerinin 0. yıldönümü, Avro nun yürürlüğe girmesinin 0. yıldönümü ile 2004 yılında gerçekleşen ve aralarında Çek Cumhuriyeti nin de bulunduğu on yeni ülkenin Birliğe katılımının 5. yıldönümü olması nedeniyle tarihi önem taşıdığının altını çizdi. Topolanek ve Vondra, Çek Dönem Başkanlığı nın sektörel önceliklerinin Ekonomi, Enerji ve dünyada Avrupa olmak üzere üç E (Economy, Energy, Europe in the world) üzerinde yoğunlaşacağını belirtti. Ekonomi: Küresel mali krizin yönetilmesinde Dönem Başkanlığını üç büyük zorluk bekliyor. Bunlar; mali piyasaların reformu ve düzenlenmesi, Avrupa ekonomik iyileşme planının uygulanması ile 2 Nisan da Londra da düzenlenecek olan G20 Zirvesi için ortak AB pozisyonunun hazırlanmasından oluşuyor. Çek Cumhuriyeti Başbakanı, söz konusu AB pozisyonunun, Mart ta gerçekleştirilecek AB Konsey Zirvesi nde kararlaştırılacağını belirtti. Dönem Başkanlığı, ayrıca, Lizbon Stratejisi ni daha iyi uygulayarak, AB nin rekabet etme gücünün artırılmasını hedefliyor. Bu çerçevede, başta KOBİ ler olmak üzere, şirketlere yönelik bürokrasinin azaltılması ve Avrupa daki ekonomik büyümede iyileşme sağlanmasında temel araç olarak görülen AB iç pazarının potansiyelinden tam olarak yararlanılması amaçlanıyor. Topolanek ve Vondra, ayrıca, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nezdinde yürütülen Doha Turu görüşmelerinin hızlı bir şekilde sonuçlandırılması için çaba gösterileceğinin altını çizdiler. Enerji: Çek Dönem Başkanlığı nın öncelikleri arasında en üst sıralarda yer alan AB enerji güvenliğine ilişkin olarak, Topolanek, gaz arzı hususunda Rusya ve Ukrayna arasında son dönemde yaşanan gelişmelerin, bunun ne kadar doğru bir karar olduğunu gösterdiğini vurguladı. Bunun yanı sıra, Topolanek, öncelikle bir ticaret sorunu olarak nitelendirdikleri bu konuda, AB nin Rusya ve Ukrayna arasında hakemlik rolü üstlenmek istemediğini yineledi. Bununla birlikte, dönem başkanlığı süresince, AB genelindeki enerji ağlarının daha iyi birleştirilmesine, gaz ve elektrikteki iç pazarın güçlendirilmesine ve sürekli arzın garanti altına alınmasına yönelik olarak diğer bölge ve ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi konularına özel önem verileceğini vurguladı. Dış enerji ilişkileri hakkında ise, Çek Dönem Başkanlığı, Rusya, Ukrayna ve Hazar Denizi Bölgesi ne yoğunlaşacağını ve Mayıs ayı içerisinde, AB-Rusya Zirvesi düzenleneceğini açıkladı. Dönem Başkanlığı için Dünyada Avrupa: Topolanek, seçilen Engelsiz AB nin Doğu Avrupa ile Güney Kafkasya daki komşu Avrupa sloganı ile 2009 ülkelerinin, en az Akdeniz için yılının tarihi açıdan Birlik projesi ile hedeflenen sembolik önemi güney komşuları kadar önemli vurgulanıyor. 2009, olduğunu kaydetti. Bu Berlin Duvarı nın çerçevede, Ukrayna, Gürcistan, yıkılışının 20. yıldönümü Moldovya, Belarus, Ermenistan Avrupa ve Azerbaycan ile komşuluk Parlamentosu nun ilk ilişkilerinin güçlendirilmesinin doğrudan seçimlerinin Çek Cumhuriyeti Dönem Başkanlığı nın çok önemli bir 0. yıldönümü, Avro nun önceliği olduğunu vurgulayarak, yürürlüğe girmesinin 0. Mayıs ayının ilk haftasında yıldönümü ve 2004 te Prag da söz konusu ülkelerin Çek Cumhuriyeti yle katılımıyla düzenlenecek 2+6 birlikte 0 yeni ülkenin Zirvesi nde yeni bir Doğu AB ye üyeliğinin 5. İşbirliği nin başlatılmasını yıldönümü oluyor. hedeflediklerini açıkladı. Topolanek, ayrıca, dönem başkanlığının Hırvatistan ve Türkiye ile yürütülen katılım müzakerelerinde ilerleme kaydedilmesine ve Batı Balkan ülkeleri ile daha yakın ilişkiler geliştirilmesine çalışacağını belirtti. Bunun yanı sıra, Topolanek, Rusya ile müzakere edilen güçlendirilmiş işbirliği anlaşmasına ilişkin olarak 2 Üye Devletin ortak bir pozisyon belirlemesi gereğine dikkat çekti. Çek Cumhuriyeti Dönem Başkanlığı, ayrıca, ABD ile transatlantik ilişkilerinin güçlendirilmesini ve bu kapsamda, Nisan ayı başında, Prag ya da Brüksel de, ABD nin yeni Başkanı Barack Obama nın da katılacağı AB-ABD Zirvesi nin düzenlenmesini öngörüyor. Çek Cumhuriyeti Dönem Başkanlığı nın çalışma programı ve öncelikleri hakkında ayrıntılı bilgiye www.eu2009.cz adresinden ulaşılabilir. ÇEK DÖNEM BAŞKANLIĞI ORTAK TARIM POLİTİKASI (OTP) REFORMLARINA ÖNEM VERİYOR Çek Cumhuriyeti Tarım Bakanı Petr Gadalovic 6 Ocak ta yaptığı açıklamada OTP üzerine yapılan tartışmaların Çek Dönem Başkanlığı nın öncelikleri arasında yer almaya devam ettiğini belirtti. OTP nin yeni ve eski üye devletler arasında daha adil bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Gadalovic 20 de düzenlenecek yeni bütçeden sonra OTP nin daha ucuz, daha esnek ve daha adil olması gerektiğini dile getirdi. OTP ye ilişkin öncelikler Çek Dönem Başkanlığı nın genel hedeflerini içeren Engelsiz Avrupa belgesinde de yer alıyor. Belgede, gelecekteki OTP araçlarının ayrımcı olmayan ve daha etkin şekilde tasarlanması; çiftçilerinin rekabet gücünün artırılması ve küresel pazarda uzun vadede AB tarım ve gıda işleme sanayilerinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Çek Dönem Başkanlığı nın OTP ye ilişkin görüşleri 0 Mayıs tarihinde Brno kentinde gerçekleştirilecek gayri resmi Tarım Konseyi toplantısında tartışılacak.

5 Aralık 200-2009, AVRUPA YARATICILIK VE YENİLİKÇİLİK YILI İLAN EDİLDİ 2009 yılı, Ocak ta Çek Başbakanı Mirek Topolanek ve Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso tarafından düzenlenen törenle Avrupa Yaratıcılık ve Yenilikçilik Yılı ilan edildi. Yılın sloganı, Hayal et. Yarat. Yenilik yap oldu. Yıl nedeniyle Prag da aynı gün bir konferans düzenlendi. Söz konusu konferansa üye ülkeler ve Komisyon dan üst düzey temsilciler, Çek Hükümet temsilcileri ve çeşitli ülkelerin büyükelçileri katıldı. Konferanstan önce gerçekleştirilen, büyükelçiler, araştırmacı ve bilim adamlarıyla, sanatçı ve tasarımcıların katıldığı yuvarlak masa toplantısında AB hükümetleri ve kurumlarına yönelik çeşitli tavsiyeler kabul edildi. Avrupa Yaratıcılık ve Yenilikçilik Yılı 2009, yaratıcılık ve yenilikçiliğin kişisel, sosyal ve ekonomik gelişme açısından önemi konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Yaratıcılık ve yenilikçilik, mevcut ekonomik kriz kapsamında daha da önem kazandı. Avrupa Yaratıcılık ve Yenilikçilik Yılı 2009, yaratıcılık ve yenilikçiliğin kişisel, sosyal ve ekonomik gelişme açısından önemi konusunda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Yaratıcılık ve yenilikçilik, mevcut ekonomik kriz kapsamında daha da önem kazandı. Yıl boyunca çeşitli konferanslar, bilgilendirme kampanyaları ve üye ülkeler tarafından gerçekleştirilecek diğer faaliyetlerle topluma iletilecek mesaj, Avrupa nın kriz nedeniyle beceri ve yaratıcılığa yatırımı kısmayarak dünyanın diğer ülkeleriyle eşit şekilde rekabet edebilme gücünü koruması gerektiği olacak. Yenilikçilik ve yaratıcılık Avrupa nın Bilgi toplumu, nüfus, globalleşme ve iklim değişikliği gibi sorunlarla mücadelede temel aracı olarak görülüyor. Etkinlikler kapsamında Mart ayında Brüksel de AB nin yaratıcılık ve yenilikçiliğe sağladığı fon programlarına ilişkin bir konferans gerçekleştirilecek. Yine Brüksel de Şubat ayından itibaren yaratıcılık ve yenilikçilikle ilgili temel konularda altı açık oturum düzenlenecek. Avrupa Komisyonu nun Eğitim, Kültür ve Gençlikten sorumlu üyesi Jan Figel de birçok kişi ve kurumun açılış etkinliğine ilgi gösterdiğini ve çok sayıda şirket, dernek ve organizasyonun etkinliklere ortak olmak istediklerini bildirdiklerini belirtti. Etkinliklerin tam listesine http: //www.create2009.europa.eu adresinden ulaşılabilir. AVRUPA BİRLİĞİ İSRAİL İN GAZZE YE DÜZENLEDİĞİ ASKERİ SALDIRIYA İLİŞKİN BAZI ADIMLAR ATTI AB Dönem Başkanlığı görevini Ocak 2009 tarihinde Çek Cumhuriyeti ne devreden Fransa tarafından, Gazze saldırılarına ilişkin olarak 0 Aralık 200 tarihinde Paris te AB üye devletlerinin Dışişleri Bakanlarının katılımıyla bir toplantı düzenlendi. Toplantı sonucunda kabul edilen bildirgede şu noktalara yer verildi: Çabuk ve kalıcı ateşkes: Hamas tarafından İsrail e yönelik füze saldırıları koşulsuz olarak durdurulmalı ve İsrail in askeri operasyonu sona ermelidir. Ateşkes, sınırların süresiz ve normal bir şekilde açılmasına olanak tanımalıdır. AB; Mısır, Filistin Yönetimi ve İsrail ile işbirliği içerisinde AB Sınır Yardım Misyonu nu (EUBAM) Refah bölgesine yeniden göndermeye hazırdır. Acil insani eylem: Gıda, tıbbi malzeme ve yakıt Gazze ye ulaştırılmalı ve insani yardım görevlilerinin geçiş noktalarından sorunsuz geçişi sağlanmalıdır. AB, Filistin e yapılacak yardımların eşgüdümü görevini üstlenecektir. Barış sürecinin, 50 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Kararı uyarınca hızlandırılması: İsrail- Filistin çatışmasına, Gazze de veya herhangi başka bir yerde askeri çözüm bulunamaz. AB, Filistin içi barışın Başkan Mahmut Abbas yönetiminde sağlanmasını desteklemektedir. AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti sözcüsü tarafından Ocak tarihinde yapılan açıklamada, İsrail tarafından düzenlenen operasyonun saldırıdan çok savunmaya yönelik olduğu öne sürüldü. Arap dünyası ve AB üye devletleri tarafından tepkiyle karşılanan söz konusu girişimin ardından, 4 Ocak ta Dönem Başkanlığı tarafından yayımlanan yazılı bildiride, bir önceki günkü açıklamada yer verilen, İsrail tarafından düzenlenen operasyonun saldırıdan çok savunmaya yönelik olduğu ifadesinin yanlış anlaşılmalara yol açtığı ve bu yüzden kamuoylarından özür dilendiği belirtildi. Aynı zamanda, devletlerin tartışılmaz hakkı olan meşru müdafaa hakkının, sivillerin etkilenmesine yol açacak eylemler yapılmasını kapsamayacağı belirtildi. Diğer taraftan da, ateşkesin en kısa zamanda yapılması ve Gazze ye uluslararası insani yardım sağlanması çağrısında bulunuldu. Yukarıda bahsedilen bildirilerde yer verilen hedeflere ulaşılması amacıyla AB delegasyonu 4 Ocak tarihinde bölgeye gitti. AB delegasyonu; Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg, AB Ortak Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Avrupa Komisyonu nun Komşuluk Politikası ve Dış İlişkilerden Sorumlu Üyesi Benita Ferrero- Waldner, İsveç ve Fransa Dışişleri Bakanları Carl Bildt ile Bernard Kouchner den oluşuyor. Delegasyon, aynı tarihte, Mısır Devlet Başkanı ve Dışişleri Bakanı, İsrail Başkanı, Başbakanı, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı ile görüşmelerde bulundu. 5 Ocak tarihinde ise, Filistin Yönetimi temsilcileri ile bir toplantı yapıldı. 6 Ocak ta Umman a geçen delegasyon, burada da Dışişleri Bakanı ile bir araya geldi. 4 Ocak tarihli görüşmenin ardından bir açıklama yapan İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, İsrail tarafından yürütülen askeri operasyonların Hamas ın füze saldırıları sona erene kadar süreceğini ifade etti. Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg ise, Livni ye katılmadığını ve ateşkesin en kısa zamanda sağlanması gerektiğine inandığını vurguladı. Bilindiği gibi, Tzipi Livni 29 Aralık tarihinde, İsrail in operasyonlarının hedefinin, bölgedeki gerçekliğin değiştirilmesi olduğunu belirtmişti. Avrupa Komisyonu nun Kalkınma ve İnsani Yardımdan Sorumlu Üyesi Louis Michel tarafından 5 Ocak tarihinde yapılan açıklamada, AB tarafından Gazze ye sağlanacak milyon Avro tutarında insani yardımın önündeki engellerin kaldırılması çağrısında bulunuldu. Louis Michel, Belçika nın % inden daha küçük bir bölgeye sıkışan,5 milyon insanın bu yardıma ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek arasında 6 Ocak ta gerçekleştirilen görüşmenin ertesi günü yapılan açıklamada, ateşkes planı üzerinde anlaşmaya varıldığı ifade edildi. İsrail, Fransa-Mısır Planı nın ilkelerini paylaştıklarını, uygulama konusunda atılacak adımların üzerinde durulması gerektiğini belirtti. Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu tarafından Ocak tarihinde yayımlanan basın bildirisinde, kısmi ateşkesin yetersiz olduğu ve AB önderliğinde bir uluslararası barış gücünün Gazze ye gönderilmesi gerektiği vurgulandı. Müzakerelerin en kısa sürede başlaması çağrısı yapılırken en

5 Aralık 200 - acil konular şu şekilde sıralandı: su, gıda, tıbbi yardım ve insani yardım görevlilerinin sınırdan geçişi. Avrupa Birleşik Sol Grubu Başkanı Francis Wurtz ise, yazılı açıklamasında, 2 günde 600 den fazla insanın öldüğüne dikkat çekerek, uluslararası toplumun ve Bush yönetiminin, yaşanan korkulara seyirci kalmaları nedeniyle büyük bir sorumluluk altına girdiklerini vurguladı. Son olarak, İsrail e ayrıcalıklı ortaklık statüsü veren AB nin, İsrail in eylemlerinde suç ortağı konumuna geldiğini öne sürdü. Sosyalist Grup tarafından ise, Ocak tarihinde, İsrail ordusunun orantısız güç kullanımı nedeniyle çoğu sivil ve çocuk yüzlerce insanın ölmesi sonucunda duyulan en derin üzüntü dile getirildi. Aynı zamanda, İsrail e, uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerini yerine getirme çağrısı yapıldı. Hamas ın da koşulsuz olarak roket saldırılarını durdurması gerektiği ifade edildi. Öte yandan, İsrail ile AB arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin, başta uluslararası insani hukuka bağlılık, kapsamlı barışın sağlanması ve Gazze ile İşgal Edilmiş Filistin Topraklarındaki insani krizin sona erdirilmesi gibi koşullara bağlanması çağrısı yapıldı. Durumun ciddiyetini sürdürmesi halinde, İsrail in Topluluk programlarına katılımına ilişkin oylamalarda Grubun tavrının olumsuz yönde olacağı vurgulandı. İSRAİL İN GAZZE SALDIRILARINA İLİŞKİN OLARAK AVRUPA BİRLİĞİ NDEN TEPKİLER DEVAM ETTİ Avrupa Komisyonu nun İnsani Yardımdan Sorumlu Üyesi Louis Michel tarafından 9 Ocak tarihinde yapılan yazılı basın açıklamasında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi nin Ocak 2009 tarihli kararının en kısa sürede uygulanması ve insani yardım sağlanmasının önündeki engellerin kaldırılması çağrısında bulunuldu. Bilindiği üzere, Gazze de yaşayan ve savaştan etkilenen Filistinliler için yardım sağlayan Birleşmiş Milletler Yardım ve İş Ajansı (UNRWA) konvoyları İsrail saldırıları nedeniyle çalışamaz hale gelmişti. Avrupa Komisyonu, UNRWA çalışmalarına 200 yılında milyon Avro yardımda bulunmuştu. AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti, Gazze de yaşanan insanlık dramının ortadan kaldırılması amacıyla Uluslararası Donörler Konferansı toplanacağını açıkladı. Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg, şu an için en önemli önceliğin ateşkes olduğunu göz önünde bulundurarak, ateşkes sonrası dönem için çalışmalara başlamanın faydalı olacağına inandıklarını belirtti. 2 Ocak tarihinde Avrupa Parlamentosu nda açış konuşmasını gerçekleştiren AP Başkanı Hans-Gert Pöttering, güvenlik anlayışının yalnızca askeri anlamda ele alınmasının başarısızlıkla sonuçlanmaya mahkum olduğunu ifade etti. Öte yandan, Ocak tarihli ve 60 sayılı Güvenlik Konseyi kararının yasal bağlayıcılığı bulunmasına rağmen uygulanmayışını üzüntüyle karşıladıklarını sözlerine ekledi. AP Dışişleri ve Kalkınma Komitelerinin Ocak tarihinde düzenlenen ortak toplantısında, İsrail in uluslararası hukuku ihlal etmesi ve iki tarafın da ateşkese yanaşmaması üzerinde duruldu. Söz konusu toplantıda Gazze saldırıları dramatik, kabul edilemez ve üzücü olarak nitelendirildi. Toplantıda konuşan Avrupa Komisyonu nun Dış İlişkiler ve Avrupa Komşuluk Politikasından Sorumlu Üyesi Benita Ferrero-Waldner, mevcut sorunun aşılması amacıyla, ateşkesin sağlanması; insani yardım için geçişlerin açılması ve İsrail-Filistin sorununun ortadan kaldırılması için siyasi sürecin başlatılması olmak üzere üç aşamanın gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı. Aynı toplantıda Parlamenterler uluslararası hukuk ve AB nin güçsüzlüğü konuları üzerinde durdular. Belçikalı AP Üyesi Véronique de Keyser, insanların katlanılamaz bir durumda olduklarını vurgulayarak Gazze de yaşananların tanımlanamaz gelişmeler olduğunun altını çizdi. Tam anlamıyla bir hukuk dışılık içinde olunduğunu belirten de Keyser, AB nin, ortağı olan İsrail den uluslararası hukuka uymasını talep etmesi gerektiğini öne sürdü. İtalyan Parlamenter Luisa Morgantini ise, AB nin sorunları çözemediğinin üzerinde durarak İsrail in yaptığı eylemler nedeniyle sorumlu tutulması gerektiğini ve bu bakımdan AB nin kendi değerleri ile çeliştiğini ifade etti. MALTA, ABD NİN VİZE MUAFİYETİ PROGRAMINA KATILIYOR ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Malta nın 0 Haziran 2009 dan itibaren Vize Muafiyeti Programı (VMP) kapsamına alınacağını açıkladı. Bu kararla birlikte Malta vatandaşları, 90 güne kadarki turistik ve ticari amaçlı girişlerde vize alma mecburiyetinde olmayacak. Malta böylece ABD nin VMP sine katılan yirmi ikinci AB üyesi oldu. ABD İç Güvenlik Bakanlığı ndan Stewart Baker, basına yaptığı açıklamada, Malta nın söz konusu programa katılmak için gerekli olan güvenlik kriterlerini karşılama yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiğini belirtirken; Avrupa Komisyonu nun Adalet ve Güvenlik ve Özgürlük ten Sorumlu Üyesi Jacques Barrot da, böyle bir şeyin yıl sonundan önce gerçekleşmiş olmasından dolayı mutlu olduğunu belirtti. Komiser ayrıca, bunun söz konusu ülkeler ile Komisyon un yıllar süren çabalarının bir sonucu olduğunu ve AB ile ABD arasında vize(sizlik) konusunda tam mütekabiliyetin sağlanmasında da önemli bir adım olduğunu ifade etti. Kasım 200 de programa katılan altı AB üyesi (Çek Cumhuriyeti, Estonya, Litvanya, Slovakya, Litvanya ve Macaristan) gibi, Malta da, ABD ile terör ve büyük suçlarla mücadele kapsamında bilgi paylaşımına ilişkin bir işbirliği anlaşması imzalamakla yükümlüydü. Söz konusu program kapsamında Program a dahil olan AB ülkesi vatandaşları, bir e-pasaport a ve Elektronik Seyahat İzin Sistemi ne (ESİS) sahip olacaklar ve pasaport numaraları, ikamet ettikleri ülke, varsa ciddi bulaşıcı hastalıklar ve sabıka kaydı gibi bilgi ve ayrıntıları, internet üzerinden söz konusu sisteme girecekler. Bu arada Avrupa Komisyonu nun da, ESİS in Schengen sistemi uyarınca bir vize olarak değerlendirip değerlendirilemeyeceği konusundaki kararını da yakında açıklaması bekleniyor. Eğer Komisyon bu sistemi, bir vize olarak yorumlarsa, mütekabiliyet esası uyarınca AB nin de ABD vatandaşlarına vize uygulamaktan başka alternatifi kalmayacak. Ancak Jacgues Barrot, geçtiğimiz Kasım ayında Avrupa Ajansı na yaptığı açıklamada, ESİS in, yolculardan zaten kâğıt üstünde toplanan bilgi ve belgelerin internet üzerinden talep edilmesi olarak kaldığı sürece, klasik anlamda bir vizeyle kıyaslanamayacağını belirtmişti. Şimdiye karar 2.000 ESİS formu dağıtılırken, bunların %99, si, çoğu bir dakikadan da az bir sürede, onaylandı. Bu arada, ABD ile programa katılmak için başvuran 5 AB üyesi ülke arasındaki ikili görüşmeler devam ederken, Avrupa Komisyonu da, Toplulukla müzakerelerin olası etkileri konusunda ABD ile bir mektup teatisinin gerçekleştirilmesini bekliyor. AB geçtiğimiz Mart ayında, konuya ilişkin olarak müzakerelerin en hızlı biçimde ilerlemesi için, bir yandan üye devletler tarafından ikili olarak, diğer yandan da Topluluk bazında ABD ile müzakerelerim yürütülmesine olanak tanıyan İkiz-Yol denilen bir yaklaşım benimsemişti. AB tarafı, tüm üye devletlerin ABD den sınırdışı edilen kişiler hakkında gereken önlemleri uyguladığını kanıtladığını belirtmiş ve geçen Haziran ayında basit bir mektup teatisi yoluyla konuya ilişkin bir

5 Aralık 200 - anlaşmanın yapılmasını önermişti. ABD li yetkililer ise, 2 Aralık 200 de yapılan ABD-AB Bakanlar Troykası nda, göçle ilgili sorunlar halledildiğinde bu mektuba cevap verileceğini belirtmişti. ABD, ilgisini büyük ölçüde AB de gözaltına alınan göçmenlere ilişkin bir veritabanı üzerinde yoğunlaştırıyor. SLOVAKYA AVRO YA GEÇTİ Slovakya, Avrupa Tek para birimine geçişin onuncu yıldönümü olan Ocak 2009 da Avro yu kabul etti. Böylelikle AB de Avro yu kullanan ülkelerin sayısı 5 ten 6 ya çıktı. Toplam 499, milyon nüfuslu AB de 6 milyon kişi aynı para birimini kullanıyor. Avrupa Merkez Bankası da 2 Ocak ta yaptığı açıklamada Slovakya nın başarıyla Avro ya geçtiğini söyledi. Slovakya, önceki liberal hükümet sayesinde komşusu eski komünist ülkelerden önce Maastricht kriterlerini karşılar duruma geldi. 200 deki %0,4 lük rekor büyümeden sonra otomobil ve elektronik sanayine güvenen ekonomisiyle Avrupa nın en başarılı büyümesini gerçekleştiren ülkelerden biri olma özeliğini sürdürüyor. Ülkenin 200 deki büyüme oranının %,4 düzeyinde olduğu tahmin ediliyor. Bilindiği üzere, 999 da AB ülkesi para birimlerini geri dönülemez biçimde Avro ya sabitleyerek tek para politikası ve tek para birimine geçmişlerdi. Avrupa Merkez Bankası da Avro ya geçişten altı ay önce kuruldu. Avro banknot ve bozuk paraları 2002 de tedavüle çıkarıldı. Avro, yeni üye devletler arasında, Slovakya dan önce Slovenya, Güney Kıbrıs ve Malta tarafından kabul edilmişti. ÇEK CUMHURİYETİ EN ERKEN 20 TE AVRO YA GEÇECEK Çek Maliye Bakanı Miroslav Kalusek, Hükümetin Kasım 2009 da Çek Cumhuriyeti nin Avro Alanı na dahil olacağı tarihi bildireceğini belirtti. Yapılan açıklamalara göre Bakan söz konusu tarihin en erken Ocak 20 olacağını belirtti. Kalusek ayrıca Yakınlaşma kriterlerini karşılama konusunda bir endişelerinin bulunmadığını, kamu açığı düzeyinin 200 de GSYİH nın %,2 si kadar olmasının memnuniyet verici olduğunu ekledi. Avrupa Komisyonu nun son ekonomik tahminlerine göre, Çek Cumhuriyeti kamu açığı 2009 da GSYİH nın %, ü ve 200 da %,4 ü düzeyinde. Kamu borç stokunun da GSYİH nın %26 sı dolayında olması bekleniyor. Kamu açığı ve borç stoku kriterlerinin yanı sıra Çek Cumhuriyeti nin enflasyon ve uzun vadeli faiz oranları kriterlerini de karşılaması bekleniyor. Çek Cumhuriyeti nin Döviz Kuru Mekanizması na iki yıl içinde girmesi bekleniyor. Bu zaman zarfında Çek Kronu nun Avro ya sabitlenmiş merkez döviz kurlarının %5 i dolayında dalgalanacağı tahmin ediliyor. AB DE SANAYİ MALLARI FİYATLARI DÜŞÜYOR AB İstatistik Kurumu Eurostat ın Ocak ta açıkladığı verilere göre, sanayi malları fiyatları, 200 Kasım ayında bir önceki aya göre, toplamda Avro Alanı nda %,,9 ve AB-2 de % azaldı. Ekim ayında ise bir önceki aya göre fiyatlar Avro Alanı nda %0, ve AB-2 de %, düşmüştü. 200 Kasım ayında 200 nin aynı ayına kıyasla sanayi malları fiyatları Avro Alanı nda %, ve AB- 2 de %4, artış gösterdi. Enerji sektörü dışındaki sanayi malları fiyatları, Kasım ayında bir önceki aya göre, Avro Alanı nda %0, ve AB-2 de %0,6 azaldı. Aynı dönemde enerji sektöründe ise fiyatlar her iki bölgede sırasıyla %5, ve %5, düştü. Yatırım malları fiyatları Avro Alanı nda %0, ve AB-2 de %0,2 artış gösterdi. Dayanıklı tüketim malları fiyatları değişmezken, dayanıklı olmayan tüketim malları fiyatları Avro Alanı nda %0,4 ve AB-2 de %0, düştü. Ara malları fiyatları ise sırasıyla %,6 ve %, azaldı. Sanayide fiyatlar genel olarak bütün üye ülkelerde düşüş gösterdi. En fazla düşüşler %5, ile Danimarka, %, ile Yunanistan ve Hollanda da gerçekleşti. En az düşüşler ise Slovakya ve İsveç in (%0,) yanı sıra Lüksemburg ta (%0,2) kaydedildi. 200 Kasım ayında 200 nin Kasım ayına göre enerji sektörü dışındaki sanayi malları fiyatları Avro Alanı nda % ve AB- 2 de %, arttı. Enerji sektöründe ise fiyatlar sırasıyla %6, ve %6,6 yükseldi. Ara malları fiyatları Avro Alanı nda % ve AB-2 de %,6 arttı. Dayanıklı tüketim malları sırasıyla %5 ve % artış gösterdi. Yatırım malları fiyatları sırasıyla %2 ve %9; dayanıklı olmayan tüketim malları fiyatları sırasıyla %,9 ve %9 arttı. Toplam sanayi malları üretiminde en yüksek artışlar Lüksemburg (%20,9), Romanya (%,) ve Macaristan da (%0,) görüldü. En az düşüşler ise Danimarka (%0,9), Çek Cumhuriyeti (%,), ve Fransa da (%,6) yaşandı. Yunanistan da ise sanayi malları fiyatları sabit kaldı. AVRUPA BİRLİĞİ NDE EKONOMİK DURGUNLUK DEVAM EDİYOR AB İstatistik Kurumu Eurostat tarafından Ocak 2009 tarihinde açıklanan veriler ekonomik durgunluğun devam ettiğini gösteriyor. Eurostat tarafından açıklanan 200 yılı üçüncü çeyreğine ait büyüme oranlarına göre AB-2 nin GSYİH sı bir önceki çeyreğe kıyasla %0,2 oranında düştü. 200 yılının aynı dönemi ile kıyaslandığında GSYİH, AB-2 de %0,, Avro Alanı nda ise %0,6 oranında arttı. Üçüncü çeyrekte, bir önceki çeyreğe kıyasla hane halkı tüketimi Avro Alanı nda sabit kalırken AB-2 de %0, arttı. Buna karşılık yatırımlar Avro Alanı nda %0,6, AB-2 de %0, oranında azaldı. Avro Alanı ve AB-2 de ihracat oranı değişmezken, ithalat sırasıyla %,4 ve %, oranında arttı. 200 yılı üçüncü çeyreğine ait büyüme oranlarına göre AB- 2 nin GSYİH sı bir önceki çeyreğe kıyasla %0,2 oranında düştü. 200 yılının aynı dönemi ile kıyaslandığında GSYİH, AB-2 de %0,, Avro Alanı nda ise %0,6 oranında arttı. Eurostat tarafından açıklanan diğer önemli gösterge ise işsizlik oranı. Buna göre 200 yılı Kasım ayında Avro Alanı nda işsizlik oranı %,, AB-2 de ise %,2 olarak gerçekleşti. Kasım ayında bir önceki aya kıyasla işsizlerin sayısı 24 bin kişi arttı. 200 yılının Kasım ayı ile kıyaslandığında ise işsizlerin sayısının AB-2 de. milyon kişi, Avro Alanı nda ise milyon kişi arttığı görülüyor. Eurostat verilerine göre Kasım 200 de işsizlik oranının en düşük olduğu AB ülkesi % ile Hollanda. Hollanda yı %, ile Avusturya ve %,9 ile GKRY takip ediyor. İşsizlik oranının en yüksek olduğu AB ülkeleri ise İspanya (%,4), Slovakya (%9,) ve Litvanya (%9) olarak sıralandı. Aynı dönemde ABD deki işsizlik oranı %6,, Japonya daki %,9 olarak açıklandı. Ocak 2009 tarihinde açıklanan veriler içerisinde ekonomik güven göstergelerinin son 20 yılın en düşük seviyesine inmesi Avrupa Komisyonu tarafından endişe verici olarak değerlendirildi. Konuyla ilgili açıklama yapan Avrupa Komisyonu nun Ekonomik ve Parasal İşlerden Sorumlu Üyesi Joaquin Almunia nın sözcüsü bu durumun Ekonomik Kurtarma Planı ile hafifletileceğini umduklarını ifade etti.

5 Aralık 200 - Kasım 200 işsizlik oranı verilerine http://epp.eurostat.ec.europa.eu/pls/portal/docs/page/pgp_pr D_CAT_PREREL/PGE_CAT_PREREL_YEAR_2009/PGE_CAT_ PREREL_YEAR_2009_MONTH_0/-002009-EN-AP.PDF 200 yılı üçüncü çeyreğine ilişkin GSYİH verilerine http://epp.eurostat.ec.europa.eu/pls/portal/docs/page/pgp_pr D_CAT_PREREL/PGE_CAT_PREREL_YEAR_2009/PGE_CAT_ PREREL_YEAR_2009_MONTH_0/2-002009-EN-BP.PDF adreslerinden ulaşılabilir. TÜRKİYE NİN ARALIK AYI VE 200 YILI İTHALAT-İHRACAT RAKAMLARI AÇIKLANDI Türkiye İhracatçılar Meclisi nin (TİM) açıkladığı verilere göre, Türkiye'nin Aralık ayında toplam ihracatı %25 azalarak, milyar Dolar olarak gerçekleşirken, 200 yılında toplam ihracat da geçen yıla kıyasla % 20,2'lik artışla 5 milyar Dolara ulaştı. Aralık ayında ihracatta en fazla düşüş gösteren sektörler taşıt araçları ve yan sanayi, kimyevi maddeler, hazır giyim ve elektrikelektronik oldu. Aralık ayında yaşanan düşüşe rağmen en fazla ihracat gerçekleştiren sektörler otomotiv ve yan sanayi, demirçelik, hazır giyim oldu. Özellikle demir-çelikte yaşanan artış dikkat çekti. TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ RAKAMLARI AÇIKLANDI Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, 200 yılı Aralık ayında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) bir 200 yılı enflasyonu TÜFE bazında %0,06 oldu. Aralık ayında tüketici fiyatları %0,4 geriledi önceki aya göre %0,4 düşüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre ise %0,06 artış gösterdi. Aralık ayında endekste yer alan gruplardan ev eşyasında %0,59, eğlence ve kültürde %0,59, haberleşmede %0,5, gıda ve alkolsüz içeceklerde %0,4, lokanta ve otellerde %0,2 artış; eğitimde %0,0, sağlıkta %0,, konutta %0,5, ulaştırmada %5, giyim ve ayakkabıda %,92 düşüş gerçekleşti. Alkollü içecekler ve tütünde değişim olmadı. Bir önceki yılın aynı ayına göre TÜFE de en yüksek artış %2 ile konut grubunda gerçekleşti. Lokanta ve oteller (%,44), gıda ve alkolsüz içecekler (%,90) artışın yüksek olduğu diğer harcama grupları oldu. 200 yılı Aralık ayında endekste kapsanan 454 maddeden; maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 2 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 45 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti. Tüketici Fiyatları Endeksi Yıllık Değişim Oranları (%) ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ RAKAMLARI AÇIKLANDI 200 yılı Aralık ayında Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) bir önceki aya göre %,54 düşüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre ise %, artış gösterdi. Aylık değişim tarım sektöründe %, sanayi sektöründe %,69 düşüş olarak gerçekleşti. ÜFE sonuçları sanayinin alt sektörleri bazında değerlendirildiğinde en yüksek aylık artış %4,96 ile maden kömürü ve linyit alt sektöründe gerçekleşti. Sanayinin üç sektöründen elektrik, gaz, su sektöründe %6, madencilik ve taşocakçılığında %,05, imalat sanayinde %, düşüş gerçekleşti. 200 yılı Aralık ayında endekste kapsanan 56 maddeden; 20 maddenin ortalama fiyatlarında değişim olmazken, 26 maddenin ortalama fiyatlarında artış, 2 maddenin ortalama fiyatlarında ise düşüş gerçekleşti.,00 4,00 0,00 6,00 00 Üretici Fiyatları Endeksi Yıllık Değişim Oranları (%) 0,92,4,0 6,5 4,56 4,6 49,29 25 0, 0,50 9,6 9,,,5,4 6,44 5,94 5,65 5,02 9,2 4,4 0 0 02 0 04 05 06 0 0 09 0 2 Aylar 200 200 AB DE TEK PARA BİRİMİNİN 0. YILDÖNÜMÜ KUTLANDI AB de tek para birimine geçişin 0. yıldönümü Avrupa Parlamentosu nda Ocak 2009 tarihinde düzenlenen törenle kutlandı. AB de bütünleşmenin somut örneklerinden biri olan Avro, 6 üye ülkede yaklaşık 0 milyon kişi tarafından kullanılıyor. Ocak 999 da AB ülkesiyle oluşturulan Avro Alanı na, 200 de Yunanistan 200 de Slovenya, 200 de Malta ve Güney Kıbrıs ın dahil olmasıyla üye ülke sayısı 5 oldu. Son olarak Slovakya nın Ocak 2009 itibariyle Avro Alanı na katılmasıyla Avro Alanı üye sayısı 6 ya yükseldi. Küresel ekonomik krizle birlikte AB üye ülkeleri arasında tek para birimi Avro ya geçme fikri de daha çekici hale gelmeye başladı. 00 0,00,00 6,00 9,9, 0,6 9,0 0,6 9,5 0,2 0,4 0,6 9,66 9,2,60 06 6,90,,9,,2,99,0 0,6 0,06,40,9 0 02 0 04 05 06 0 0 09 0 2 Aylar 200 200 Parlamento da düzenlenen törenin açış konuşmasını yapan Avrupa Parlamentosu Başkanı Hans Gert Pöttering, Avro Alanı nın istikrarlı bir bölge haline geldiğini belirterek, Avro nun, söz konusu para birimini kullanan ülkelerin gittikçe daha fazla güvenini kazanarak, yaşanan son krizde ekonomik istikrarın temel direği olduğunu vurguladı. Ekonomik ve Parasal Birlik (EPB) ile AB de ekonomik ve siyasal bütünleşmeye doğru geri dönülmez bir adım atıldığını belirten Pöttering, Avro nun kabulünün aynı zamanda AB nin geleceğe yönelik politikalar geliştirebilmesinin önemli bir göstergesi olduğuna işaret etti. Para biriminin ödeme aracı olmasının yanında bir kültür kimliği niteliğinde olduğunu, Avro nun AB

5 Aralık 200 - bütünleşmesinin en olumlu sonucu ve aynı zamanda ortak ve barışçı bir geleceğin de ifadesi anlamına geldiğinin altını çizdi. AB de tek para biriminin 0. yıldönümünde yapılan açıklamalarda, Avrupa nın iddialı planlar gerçekleştirebileceğini tek para birimiyle ortaya koyduğu belirtilerek tek para biriminin AB ye istikrar ve dinamizm getirdiği, Avro nun AB bütünleşmesinin somut örneği olduğu ifade edildi Avrupa Merkez Bankası Başkanı Jean Claude Trichet de, tek para biriminin AB ye istikrar ve dinamizm getirerek, gelir ve tasarrufların korunmasına, yatırımların artmasına, istihdam ve refah artışına katkıda bulunduğunu belirtti. Tek para biriminin aynı zamanda Avro Alanı nda şeffaflığı teşvik ettiği, ticareti arttırdığı ve ekonomik ve finansal bütünleşmeyi geliştirdiğini söyleyen Trichet, aynı zamanda bölge dışındaki ülkelerle ekonomik ilişkileri de güçlendirdiğini ifade etti. Son yaşanan finansal ve ekonomik krizde AB nin etkili ve çabuk hareket etmesinin ortak para birimi Avro sayesinde olduğuna dikkat çeken Trichet, fırtınalı dönemlerde, küçük bir gemide olmaktansa, büyük bir şilepte olmanın daha iyi olduğu benzetmesini yaptı. Trichet diğer yandan, dünya finans sistemini düzeltmenin yanı sıra EPB ekonomik sütununu güçlendirmek ve Avro Alanı nın gelecekte yeni katılımlarla başarılı bir şekilde genişlemesini sağlamak için önlerinde daha yapacak çok şey bulunduğunu da ekledi. Ekonomik ve Mali İşlerden sorumlu Komisyon üyesi Joaquin Almunia tek para biriminin avantajlarını vurguladığı konuşmasında Avro Alanı nın istikrar ve güç simgesi olduğunu ve geçmiş yıllarda üye ülkelerin en düşük oranda bütçe açığı verdiklerini belirtti. Avro Alanı nda Avrupa Merkez Bankası nın (AMB) da oynadığı role işaret eden Almunia, AMB nin desteğiyle finansal krizin korkunç boyutlara ulaşmasının engellendiğini söyledi. Avro Grubu Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker de Avrupa nın iddialı planlar gerçekleştirebileceğini tek para birimiyle ortaya koyduğunu belirtti. Juncker, Avro nun istikrar çapası olarak, tek para birimini kullanan ülkeleri ve vatandaşlarını ekonomik krizin olumsuz etkilerinden koruduğuna işaret etti. Ancak 2009 yılının Avro Alanı ülkeleri için oldukça zor bir yıl olacağını, hükümetlerin krizle mücadelede birlikte çalışması gerektiğini ekledi. AVRUPA KOMİSYONU, MEDIA MUNDUS PROGRAMINI KABUL ETTİ Avrupa Komisyonu 9 Ocak tarihinde, görsel işitsel sektörün gelişimini desteklemek üzere uluslararası bir işbirliği programını kabul etti. Bu çerçevede, MEDIA MUNDUS olarak adlandırılan yeni programın, Avrupa sinema endüstrisi ile üçüncü ülkelerdeki sinema yapımcıları arasındaki kültürel ve ticari ilişkileri güçlendirmesi hedefleniyor. 20-20 dönemini kapsaması öngörülen söz konusu programın bütçesi 5 milyon Avro olarak belirlendi. Avrupa Komisyonu, geçen yılın başında, sektörden de gelen talepler doğrultusunda, Avrupa ile üçüncü ülkeler arasında görsel-işitsel alandaki işbirliğinin artırılmasına yönelik yeni bir girişimde bulunulacağını açıklamıştı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Avrupa Komisyonu nun Bilgi Toplumu ve Medya dan Sorumlu Üyesi Viviane Reding, MEDIA MUNDUS un, küresel düzeydeki teknolojik değişikliklere verilecek en doğru kültürel cevap olduğunu belirterek, halihazırda yürürlükte bulunan MEDIA ve MEDIA International programları ile kaydedilen başarıların bu alanda yeni bir açılıma ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyduğunu vurguladı. Reding, ayrıca, AB vatandaşlarının, bu girişimin sonuçlarını en kısa sürede sinemalarda göreceklerinin altını çizdi. MEDIA MUNDUS programı; eğitim faaliyetleri ve burs imkanları aracılığıyla, hem Avrupa da hem de üçüncü ülkelerde görsel işitsel sektörde çalışan profesyoneller arasındaki bilgi değişiminin artırılarak, Avrupa dışındaki piyasalara erişimin kolaylaştırılmasını ve uzun vadede bu sektördeki ticari ilişkilerin geliştirilmesini amaçlıyor. Bunun yanı sıra, yeni kurulan işbirlikleri ile uluslararası ortak yapımların yaygınlaştırılarak, dünyada görsel işitsel eserlere ilişkin rekabet ortamının geliştirilmesine ve bu eserlerin uluslararası dağıtımının iyileştirilmesine katkı sağlaması bekleniyor. Ayrıca, başta genç izleyiciler olmak üzere, kültürel çeşitlilik arzeden görsel işitsel eserlere yönelik kamuoyunda talep yaratılması hedefleniyor. Bilindiği gibi, yürürlükte bulunan ve 200-20 yıllarını kapsayan MEDIA 200 Programı, Avrupa da görsel işitsel sektörün desteklenmesine 55 milyon Avro luk bir katkı sağlıyor. Mayıs 200 de MEDIA programı tarafından desteklenen dört film Cannes Film Festivali nde ödül kazanmıştı. Aday ülkelerin de dahil olduğu programdan, Türkiye, görsel işitsel mevzuatının, AB ile bütünüyle uyumlu olmadığı gerekçesiyle yararlanamıyor. AVRUPA PARLAMENTOSU BİYOMETRİK PASAPORT UYGULAMASINA YÖNELİK DÜZENLEMEYİ KABUL ETTİ Avrupa Parlamentosu biyometrik pasaportların kullanılmasına dair düzenlemeye ilişkin tasarıyı 4 Ocak 2009 tarihinde kabul etti. Yeni düzenlemeyle, pasaportlarda belge güvenliğinin ve kimlik tespitinin etkinliğinin artırılması amacıyla kişilerin fotoğrafının yanı sıra daha etkin olan, biyometrik yöntemle parmak izinin kullanılması hedefleniyor. Ancak alınan karar doğrultusunda parmak izleri zamanla değiştiği gerekçesiyle 2 yaşın altındakiler ile parmak izi veremeyen çeşitli engelliler bu uygulamadan muaf tutulacak. Diğer yandan, halen 2 yaş altındaki çocuklardan da parmak izi isteyen ülkeler söz konusu uygulamalarını dört yıl daha Yeni düzenlemeyle, pasaportlarda belge güvenliğinin ve kimlik tespitinin etkinliğinin artırılması amacıyla kişilerin fotoğrafının yanı sıra parmak izinin de kullanılması hedefleniyor. sürdürebilecekler. Yeni düzenlemeyle çocukların da, ebeveynlerinin pasaportlarından ayrı olarak kendilerine ait pasaportları olacak. Yeni düzenlemeler İzlanda, İsviçre ve Norveç i de kapsayacak şekilde 29 Haziran 2009 tarihinden itibaren AB genelinde hayata geçirilecek. 202 yılına kadar sistemin geçiş sürecinin tamamlanması öngörülürken, bu tarihe kadar mevcut pasaportlar geçerliliğini koruyacak. Almanya, Fransa ve Hollanda ise Haziran 2009 tarihinden önce söz konusu pasaportların kullanımına başladı. Bununla birlikte biyometrik pasaport kullanımına yönelik endişeler de bulunuyor. Letonya dan Yeşiller Partisi milletvekili Tatjana Zdanok bu uygulamanın kişisel bilgi güvenliği ve temel haklar açısından sorun teşkil edeceğini dile getirirken, Kıbrıs Rum Kesimi nden Adamos Adamou ise düzenlemenin sürekli

5 Aralık 200 - bir gözetim ve özel yaşamın gizliliğinin ortadan kalkmasına yol açacağı fikrini savundu. RUSYA İLE UKRAYNA ARASINDAKİ DOĞALGAZ KRİZİ AVRUPA BİRLİĞİ Nİ DE ETKİLEDİ Rusya ile Ukrayna arasında Ocak 2009 tarihinde başlayan ve Ocak ta Rusya dan Ukrayna ya doğalgaz akışının kesilmesiyle devam eden enerji krizi başta Bulgaristan, Romanya ve Slovakya olmak üzere AB ülkelerini etkiledi. Slovakya, Aralık 200 tarihinde kapatılan Jaslovke Bohunice nükleer santralini yeniden devreye sokulacağını açıkladı. 2 Ocak tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü Enerji Konseyi toplantısında, Rusya ve Ukrayna ya doğalgaz akışının en kısa sürede yeniden başlatılması çağrısında bulunuldu. Aynı zamanda, Kasım ayında kabul edilen ikinci stratejik enerji paketindeki hükümler doğrultusunda, doğalgazın depolanması ve doğalgaz boru hattı bağlantılarının güçlendirilmesi amacıyla orta ve uzun vadeli önlemler alınması gerektiği konusunda uzlaşmaya varıldı. Son olarak Konsey, enerji alanında dört öncelik belirledi: Uzun vadeli enerji sözleşmelerinin önemi göz önünde bulundurularak doğalgaz akışlarında şeffaflığın geliştirilmesi ve Komisyon un, erken uyarı mekanizmasını da kapsayan raporunu Mart ayındaki AB Konseyi ne sunması, Komisyon un, arzın kesilmesi halinde çift taraflı ve bölgesel dayanışma düzenlemeleri yapmaya davet edilmesi; ayrıca Komisyon un, 2004 tarihli Doğalgaz Arzının Güvenliği Direktifi nin gözden geçirilmesini hızlandırmaya çağırılması, Komisyon un, bağlantı ağlarını değerlendirecek, açıkları belirleyecek ve TEN-E ağının (Trans-Avrupa Ağları-enerji) gözden geçirilmesini hızlandıracak çalışmalar yürütmesi, Kaynakların ve ulaştırma hatlarının çeşitlendirilmesi amacıyla, enerji altyapısına yapılacak yatırımların artırılması için mali kaynak sağlanması. 2 Ocak tarihinde, Ukrayna, Rusya ve AB arasında, gözlemcilerin görevlendirilmesine ilişkin koşulların belirlenmesini kapsayan bir anlaşma imzalandı. Gözlemciler, Rusya dan AB ye Ukrayna üzerinden sağlanan doğalgaz akışını izleyecek. Söz konusu izleme, gaz akışının yeniden başlaması için bir ön koşul olarak görülüyordu. Bahse konu anlaşma sonucunda Rusya dan Ukrayna ya gaz akışı başlamasına rağmen, Ukrayna tarafından çok ağır olduğu ifade edilen geçiş şartları dolayısıyla AB ye gaz sağlanması yeterli düzeyde gerçekleşmedi. 4 Ocak tarihinde Avrupa Parlamentosu na seslenen Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso, taraflar arasında en yüksek düzeyde anlaşma sağlanmasına rağmen enerji krizinin sürüyor olmasının kabul edilemez bulunduğunu vurguladı. 2 Ocak ta ayrıca, gaz krizinden en fazla etkilenen ülkelerden biri olan Moldova Cumhuriyeti ne AB yardımı sağlanması kararlaştırıldı. Bu kapsamda, Avusturya makamları tarafından yüksek kapasiteli ısıtıcılar ve elektrik jeneratörleri Moldova ya gönderildi. Rusya ile Ukrayna Arasında Uzlaşı Sağlandı Ocak tarihinde Moskova da Rusya Başbakanı Vladimir Putin ve Ukrayna Başbakanı Yulia Tymoshenko arasında gerçekleştirilen toplantının sonucunda, gaz krizinin çözülmesine ilişkin mali konularda uzlaşmaya varıldığı açıklandı. Bu kapsamda, Gazprom ve Naftogaz arasında imzalanacak anlaşma doğrultusunda, gaz akışının yeniden düzenli olarak başlayacağı ifade edildi. Toplantının ardından Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, Çek Cumhuriyeti Sanayi Bakanı Martin Riman ve Avrupa Komisyonu nun Enerjiden Sorumlu Üyesi Andris Piebalgs Putin ile Tymoshenko arasındaki toplantının sonuçlarını görüşmek üzere Moskova da bir araya geldiler. OECD NİN AVRO ALANI NA İLİŞKİN RAPORU YAYINLANDI Merkezi Paris'te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) 4 Ocak 2009 tarihinde Avro Alanı 2009 Araştırması başlıklı bir rapor yayınladı. Söz konusu raporda Avro Alanı nın resesyona doğru gittiği ve enflasyonun hızla düştüğü belirtiliyor. Avro Bölgesi ekonomisinin 200 yılının ikinci yarısına kadar durağan kalacağı, ekonomik büyümenin ancak 200 yılının sonunda başlayabileceği belirtiliyor. Raporda Avro Bölgesi ekonomisinin 200 yılının ikinci yarısına kadar durağan kalacağı, ekonomik büyümenin ancak 200 yılının sonunda başlayabileceği belirtiliyor. Para politikasının orta vadeli fiyat istikrarını sağlaması gerektiği ifade edilen raporda Avrupa Merkez Bankası nın finansal krize karşı hızlı hareket etmiş ve üye ülke hükümetlerinin piyasalarda güven sağlamak üzere acil destek önlemleri almış olmasına rağmen finansal piyasalardaki sorunların devam ettiği ifade ediliyor. Avrupa finans piyasalarının bütünleşmesinde son on yılda önemli ilerlemeler kaydedildiği, bunun piyasaların ve kurumların birbiriyle bağlantısını artırmakla birlikte para politikasının uygulanması ve iletilmesinin aynı hızla gelişmediğine işaret ediliyor. Entegre finansal piyasalarda finansal istikrarın sağlanmasında riskler bulunduğu, son finansal krizle de düzenleyici ve denetleyici yapıdan kaynaklanan boşlukların ortaya çıktığı, söz konusu yapıların düzenlenmesi ve iyileştirilmesine dair çalışmalar yapılmakta olmakla birlikte daha belirtiliyor Raporun özetine şu linkten ulaşılabilir: http://www.oecd.org/eco/surveys/euroarea yapılması gerekenler bulunduğu AVRUPA MERKEZ BANKASI FAİZ İNDİRİMİNE GİTTİ Avrupa Merkez Bankası (AMB) da faiz oranını Avro Alanı nda %0,5 oranında düşürerek % 2 ye indirdi. Söz konusu faiz oranı AB nin 0 yıllık parasal birlik tarihinde en düşük seviyesi oldu. AMB başkanı Jean Claude Trichet, faiz indiriminin büyük ölçüde global ekonomik yavaşlama ve mal fiyatlarının düşmesi nedeniyle enflasyondaki azalış baskısından kaynaklandığını belirtti. Faiz indirim kararına AMB yönetim kurulunun ortak görüşüyle varıldığını ve önümüzdeki aylarda Avro Alanı ndaki ekonomik yavaşlamanın da hesaba katıldığına işaret eden Trichet, enflasyon oranının 2009 yılının ortasına kadar çok daha fazla aşağı inmeye devam edeceğini, bundan sonra artmaya başlayacağını tahmin ettiklerini açıkladı. TÜRKİYE DE İŞSİZLİK ORANI % 0,9 OLDU Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK in tarihinde açıkladığı işgücü verilerine göre, 200 yılı Ekim döneminde Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 5 bin kişi artarak 2 milyon 6 bin kişiye yükseldi. İşsizlik oranı ise,2 puanlık artış ile %0,9 seviyesinde gerçekleşti.

5 Aralık 200 - Kentsel yerlerde işsizlik oranı puanlık artışla %, kırsal yerlerde ise,2 puanlık artışla %, oldu. Türkiye'de tarım dışı işsizlik oranı 200 yılı aynı dönemine göre, puanlık artışla 200 yılı Ekim döneminde Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 5 bin kişi artarak 2 milyon 6 bin kişiye yükseldi. İşsizlik oranı ise,2 puanlık artış ile %0,9 oldu. %4 seviyesinde gerçekleşti. Bu oran erkeklerde geçen yılın aynı dönemine göre, puanlık artışla %4, kadınlarda ise, puanlık artışla % 9,9 oldu. 200 yılı Ekim döneminde istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 65 bin kişi artarak, 2 milyon 945 bin kişiye yükseldi. Bu dönemde tarım sektöründe çalışan sayısı 4 bin kişi, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı ise 25 bin kişi arttı. Ekim 200 döneminde istihdam edilenlerin %26,9'u tarım, %9, i sanayi, %6 sı inşaat, % 4,'ü ise hizmetler sektöründe. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı puan arttı, buna karşılık sanayi ve hizmetler sektörlerinin payları 0,4 puan, inşaat sektörünün payı ise 0,2 puan azaldı. 200 yılı Ekim döneminde, Türkiye genelinde işgücüne katılma oranı, geçen yılın aynı dönemine göre,4 puanlık artışla %49, olarak gerçekleşti. Erkeklerde işgücüne katılma oranı geçen yılın aynı dönemine göre 0, puanlık artışla %2.4, kadınlarda ise, puanlık artışla %26,2 oldu. Kentsel yerlerde işgücüne katılma oranı, puanlık artışla % 46,6, kırsal yerlerde ise, puanlık artışla %5,5 seviyesinde gerçekleşti. İşgücü durumu (Ekim) TÜRKİYE KENT KIR 200 200 200 200 200 200 Kurumsal olmayan sivil nüfus (000) 69 2 69 0 4 4 44 65 25 25 22 5 ve daha yukarı yaştaki nüfus (000) 49 454 50 2 65 2 420 0 9 İşgücü (000) 2 62 24 62 4 406 5 9 9 20 9 5 İstihdam (000) 2 0 2 945 2 09 602 6 İşsiz (000) 2 02 2 6 696 94 606 46 İşgücüne katılma oranı (%) 4. 49. 45.5 46.6 5. 5.5 İstihdam oranı (%) 4. 4. 40. 40.6 4.4 49. İşsizlik oranı (%) 9. 0.9. 2. 6.6. Tarım dışı işsizlik oranı (%) 2. 4.0 2.. 2. 6.0 Genç nüfusta işsizlik oranı () (%) 9. 2.5 22.2 2.9 5.6.4 Eksik istihdam oranı (%) 2..4 2.4 2..6 4.4 Genç nüfusta eksik istihdam oranı () (%).. 2.6 2. 4.0 5.5 İşgücüne dahil olmayanlar (000) 25 42 25 55 20 0 5 24 () 5-24 yaş grubundaki nüfus KAPASİTE KULLANIM ORANI DÜŞTÜ Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK in 2 Ocak 2009 tarihinde açıkladığı verilere göre 200 yılı Aralık ayında %, olan kapasite kullanım oranı, 200 yılı Aralık ayında 6,4 puan azalarak %64, seviyesinde gerçekleşti. Üretim miktarı da, 200 Aralık ayında aynı yılın bir önceki ayına göre %2 azaldı. TÜİK in Aylık İmalat Sanayi Eğilim Anketi'ne göre 200 Aralık ayında, işyerlerinin, tam kapasite ile çalışmamasının nedenleri arasında talep yetersizliği ilk sırada. Hammadde yetersizliği, mali imkânsızlıklar, işçilerle ilgili meseleler ve enerji yetersizliği diğer nedenler arasında. İç pazarda talep yetersizliği %45, ve dış pazarda talep yetersizliği % oranında etkili oldu. Mali imkânsızlıklar %4,0, yerli mallarda hammadde yetersizliği %,2 ve ithal mallarda hammadde yetersizliği %,, işçilerle ilgili meseleler ise %,5 oranında etkili oldu. Kapasite kullanım oranı Yıl /A y 20 0 20 0 2 4 5 6 9, 0, 0, 9, 0, 2,,, 4, 5, 9 0, 0 0, 6, 2, 2 9, 0, 6, 6 9 2, 6 4, 00 95 90 5 0 5 0 65 60 İmalat Sanayi Aylık Kapasite Kullanım Oranı 2 4 5 6 9 0 2 200 200