2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN HAZIRLIK BİLGİ NOTU



Benzer belgeler
Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Ekim Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

2012 YILI OCAK-EYLÜL DÖNEMİ BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİ 2012 YIL SONU BÜTÇE TAHMİNLERİ 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI MEHMET ŞİMŞEK MALİYE BAKANI

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mart Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7.36% 7.0% 15.8% 9.6% % Haziran 18 Mayıs 18 Haziran 18 Temmuz 18

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

SANAYİDE GELİŞMELER VE İSTİHDAM EĞİLİMLERİ. Pınar KAYNAK, Araştırmacı. Yönetici Özeti

5.21% 4.6% 21.6% 11.1% % Ekim 18 Eylül 18 Ekim 18 Kasım 18

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Haziran 2015)

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mayıs Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

Ekonomi. Dünya Ekonomisi. FED varlık alımlarını durdururken, Avrupa Merkez Bankası negatif faiz uygulamaya. başlamıştır.

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AYDIN TİCARET BORSASI

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

Dünya ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler ve Orta Vadeli Program. 22 Kasım 2013

Ekonomi Bülteni. 06 Temmuz 2015, Sayı: 18. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Toplantı Tarihi: 17 Temmuz 2014

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 23 Aralık 2015 Ankara

%7.26 Aralık

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN SON MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ DEĞERLENDİRMEK ÜZERE

2010 ŞUBAT AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%)

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Tablo 7.1: Merkezi Yönetim Bütçe Büyüklükleri

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

EKONOMİK GÖSTERGELER

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BASIN DUYURUSU 1 Ekim 2015

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Büyüme Değerlendirmesi: Çeyrek

Dış Ticaret Verileri Bülteni

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI BİRİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

MESLEK KOMİTELERİ DURUM TESPİT ANKETİ

SANAYİDE GELİŞMELER VE İSTİHDAM EĞİLİMLERİ. Pınar KAYNAK, Araştırmacı. Ozan Acar, Misafir Araştırmacı. Yönetici Özeti

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Aralık Toplantı Tarihi: 24 Kasım 2015

TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER - BÜYÜME

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Ekonomik ve Mali Politikalar Başkanlığı

Ekonomi Bülteni. 16 Mayıs 2016, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji. Haftalık Veri Akışı

İDARE MERKEZİ ANKARA, 27 Ocak 2015

Sayı: Ocak 2014 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Toplantı Tarihi: 21 Ocak 2014

İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

SANAYİDE GELİŞMELER VE İSTİHDAM EĞİLİMLERİ. Pınar KAYNAK, Araştırmacı. Ozan Acar, Misafir Araştırmacı. Yönetici Özeti

TÜRKİYE EKONOMİSİ DÜNYA EKONOMİSİ

-2.98% -10.0% 19.7% 13.5% % Ocak 19 Ocak 19 Şubat 19 Şubat 19 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER.

Ekonomi Bülteni. 5 Aralık 2016, Sayı: 47. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Ekonomik ve Mali Politikalar Başkanlığı

MAKROEKONOMİK TAHMİN ÇALIŞMA SONUÇLARI

NUROLBANK 2011 YILI ÜÇÜNCÜ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

1960 ile 2012 arasında ortalama yıllık büyüme oranı yüzde 4,5 olarak gerçekleşmiştir.

Transkript:

2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN HAZIRLIK BİLGİ NOTU Halkla İlişkiler Başkanlığı

Takdim Değerli Milletvekilimiz,MKYK Üyemiz,İl Başkanımız ve Belediye Başkanımız; AK Parti Genel Merkez Halkla İlişkiler Başkanlığımız bünyesinde faaliyet gösteren AKOFİS Asistan Programı, iktidarımızın devrim niteliğindeki çalışmalarını bilgi notu formatına dönüştürerek sizlere gönderen bir programdır. Halkla ilişkiler çalışmalarınızda sizlere yardımcı olacağı düşüncesiyle bugüne kadar sizlere çeşitli konularda dokümanlar gönderen AKOFİS, 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN HAZIRLIK BİLGİ NOTU konusunda hazırladığımız bilgi notunu da bilgi ve dikkatinize sunmaktadır. AKOFİS in bilgi ve hatırlatma şeklindeki hizmetleri bundan sonra da devam edecektir. Sizlere daha iyi hizmet vermek amacıyla kendisini süreklilik ilkesi içinde geliştirmeyi ilke edinen AKOFİS le ilgili soru, görüş ve değerlendirmeleriniz bizlere yol gösterecektir. Bu düşüncelerle son çalışmamızı bilgi ve dikkatlerinize sunar, başarılı çalışmalarınızın devamını dilerim. Salih KAPUSUZ Ankara Milletvekili Genel Başkan Yardımcısı Halkla İlişkiler Başkanı

GİRİŞ 2013 Yılı Bütçesinin rakamlarına girmeden önce bütçenin ve Orta Vadeli Plan (O.V.P) makro ekonomik hedefleri ile ilgili kısa açıklamalar yapmak yerinde olacaktır.

BÜYÜME-1 Küresel krizin üzerinden yaklaşık beş yıl geçmiş olmasına rağmen; başta gelişmiş ekonomiler ve Avro Bölgesi olmak üzere birçok ülke, temel makroekonomik ve finansal sorunlarını halen çözememiştir.

BÜYÜME-2 Kriz sonrası gelişmiş ülkelerde büyüme performansının düşük seyretmesi sonucu, söz konusu ekonomilerin hala kriz öncesi seviyelerini yakalayamadıkları görülmektedir. Avro Bölgesi ekonomilerinde daralma halen devam ederken ABD de ise henüz işsizliği azaltacak bir büyüme seviyesine ulaşılamamıştır. Son dönemde küresel büyümenin motoru olan gelişmekte olan ekonomilerin de ivme kaybettiği görülmektedir. 2012yılında Avro Bölgesi nin yüzde 0,4 oranında daralması beklenirken, ABD nin yüzde 2,2oranında, gelişmekte olan ekonomilerin ise yüzde 5,3 oranında büyümesi öngörülmektedir.2011 yılında yüzde 1,6 büyüyen gelişmiş ekonomilerin 2012 ve 2013 yıllarında, potansiyelin altında kalarak, yüzde 1,3 ve yüzde 1,5 büyümesi beklenmektedir.

BÜYÜME-3 Küresel krizin etkilerinden hükümetlerimizin istikrarlı politikaları ile hızla kurtulan ekonomimiz kriz döneminde ertelenmiş iç talebin de etkisiyle, 2010-11 yıllarında özel sektör öncülüğünde güçlü ve iç talep kaynaklı bir büyüme süreci yaşamıştır. 2010 ve 2011 yıllarında ortalama yüzde 8,8 büyüyen ekonomimiz, bu performansı ile dünyada kriz sonrası en hızlı büyüyen ekonomiler arasında yer almıştır. 2011 yılında cari açığın GSYH nın % 10 una çıkması ve ekonominin çok ısınması nedeniyle, ekonomiyi dengeleme tedbirleri uygulamaya kondu. Bu tedbirlerin sonucu olarak ekonomimizin 2012 yılında yüzde 3,2 büyümesi tahmin edilmektedir.

BÜYÜME-4 Son 10 yıllık dönemde yılda ortalama yüzde 5,3 büyüyerek milli gelirimizi 230,5 milyar dolardan 774,2 milyar dolara yükselttik; ülkemizi dolar bazında 3 kattan fazla zenginleştirdik. Aynı dönemde kişi başına düşen milli gelirimizi 3 bin492 dolardan 10 bin 469 dolara çıkardık, gelişmiş ülkelerle olan gelir makasını hızla daralttık.

GRAFİK 1 KÜRESEL BÜYÜME TAHMİNLERİ

GRAFİK 2 TÜRKİYE BÜYÜME TAHMİNLERİ

CARİ AÇIK-1 Ekonomimizde 2011 yılının ikinci yarısından itibaren yaşanan yumuşak iniş sürecine paralel olarak cari açıkta da önemli bir daralma görülmektedir. Kriz sonrası dönemde ekonomimizin iç talep eksenli büyümesi, Arap Baharı nedeniyle dış ticaret fazlası verdiğimiz bazı ülkelerde yaşanan sıkıntılar, en büyük ticaret ortağımız olan AB deki iç talebin zayıf seyri ve yüksek emtia fiyatları nedeniyle cari açığın GSYH ye oranı2011 yılında yüzde 10 lara kadar yükselmişti. Ancak 2010 yılının sonundan itibaren alınan önlemler ve ekonomide yaşanan dengelenmeye paralel olarak cari açık, özellikle2011 yılının son çeyreğinden itibaren düşüşe geçmiştir. Bu eğilimin yılın geri kalanında da ddevam ederek cari işlemler açığının GSYH ye ooranının, 2012 yılı sonunda yüzde 7,3 eineceği tahmin edilmektedir.

CARİ AÇIK-2 2011 yılı Ekim ayında zirve yaparak 78,6 milyar dolara kadar yükselen 12 aylık cari açık bu yılın Ağustos ayında 59 milyar dolara gerilemiştir. Cari açığın yıl sonunda 58,7 milyar dolar, milli gelire oranının da yüzde 7,3 e gerilemesi beklenmektedir. Cari açıktaki bu gerileme, yüksek seviyelerde seyreden petrol fiyatları ile en büyük ticari ortağımız AB nin resesyonda olmasına rağmen gerçekleşmiştir. Bu yıl ham petrol fiyatları ortalama 112 dolar gibi yüksek bir seviyede seyretmiştir. Dolayısıyla Ağustos ayı itibarıyla 12 aylık enerji ithalatımız 58,8 milyar dolara yükselmiştir. Nitekim enerji dışı cari açıktaki daralma daha belirgin olmuştur. 2011 yılı Ekim ayında 33 milyar dolara yükselerek zirve yapan 12 aylık net enerji dışı cari açık, 2012 yılı Ağustos ayında 7,3 milyar dolara gerilemiştir.

DIŞ TİCARET-1 Dış ticaretteki pazar ve ürün çeşitliliği AB borç krizinin Türkiye üzerindeki etkisini azaltmaktadır. AB ye yaptığımız ihracat bu yılın ilk sekiz ayında yüzde 9,4 azalarak toplam ihracatımızın yüzde 38,2 sine gerilemiştir. Kriz öncesi bu oran yüzde 56 lardaydı. Buna karşılık, özellikle Kuzey Afrika ve Orta Doğu ülkelerine yönelik ihracatta yaşanan artışla birlikte toplam ihracat kriz öncesi seviyenin yüzde 10,5 üzerine çıkmıştır. Cari açıktaki iyileşmenin yanı sıra uyguladığımız politikalar sayesinde döviz rezervlerimizi de güçlendirdik. 2007 yıl sonunda 74 milyar dolar civarında olan altın dahil brüt döviz rezervlerimizi Ekim 2012 itibarıyla114,6 milyar dolara yükselttik.

DIŞ TİCARET-2 Hükümetlerimizin uygulamaları sayesinde küresel krizden güçlü bir şekilde çıkan ülkemizde ithalat, 2011 yılında yükselen enerji fiyatları, iç talep ve kredi imkanlarının genişlemesiyle yüzde 29,8 oranında artarak 240,8 milyar dolara yükselmiştir. Ancak 2012 yılı şubat ayından itibaren azalma eğilimine giren ithalat, 2012 Ocak-Ağustos döneminde bir önceki yıla göre yüzde 2,4 azalarak 156,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ekonomik sıkıntılarını hala aşamayan AB ülkelerinden kaynaklanan talep daralmasına rağmen ihracat Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Asya ülkelerine yönelerek artışına devam etmiştir. AB ülkelerindeki darboğazdan kaynaklanan dezavantajın dış ticareti olumsuz etkilememesi ve yine Türkiye nin rekabet ortamında avantajlı konuma gelebilmesi açısından dış ticarette çeşitlilik çok önemlidir.

İSTİHDAM-1 Küresel krizden çıkış sürecinde ülkemiz, güçlü büyüme performansı ve alınan tedbirler sayesinde istihdam yaratma konusunda dünyada en fazla mesafe kaydeden ülkelerden birisi olmuştur. İstihdamda ciddi oranda artışlar meydana gelmiştir. 2011 yılının ikinci yarısından itibaren ekonomide yaşanan yumuşak iniş süreci, 2012 yılında işgücü piyasasına yansımıştır. 2011 yılının ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,4milyon kişi işe başlamışken, 2012 yılının ilk yarısında bir önceki yılın aynı dönemine göre 676 bin kişilik ilave istihdam yaratılmıştır.

İSTİHDAM-2 Gelişmiş birçok ülkede istihdam kayıplarının telafi edilemediği bir ortamda Türkiye de, 2007 den Haziran 2012 dönemine kadar 4,8 milyon kişi iş bulmuş ve çalışmaya başlamıştır. Aynı dönemde Avro Bölgesi nde yaklaşık 2,5 milyon, ABD de ise 2,8 milyon kişi işini kaybetmiş, işsiz kalmıştır. Bu rakamlardan da görülebileceği üzere, Türkiye ekonomisi istihdam artışı açısından gelişmiş ülkelerden olumlu yönde ayrışmıştır.

GRAFİK 3 KRİZ SONRASI DÖNEMDE YARATILAN İSTİHDAM

İŞSİZLİK ORANLARI-1 İstihdam piyasasının canlanması ile birlikte işsizlik oranları da hızlı bir şekilde gerilemiştir. Böylece 2009 yılı sonunda yüzde 14 e yükselen manşet işsizlik oranı 2011 yılı sonunda tek haneye düşerek yüzde 9,8 olarak gerçeklemiştir. Bu oran, Haziran 2012 itibarıyla yüzde 8 e düşmüştür. Böylece, işsizlik oranı son on yılın en düşük seviyesine gelmiştir.2011 yılında işsiz sayısı bir önceki yıla göre 431 bin kişi azalarak 2 milyon 615 bin kişiye düşmüştür.

İŞSİZLİK ORANLARI-2 Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranlarının ılımlı büyüme döneminin yansıması olarak yüzde 9 seviyesinde yatay bir seyir izlediği görülmektedir. Ancak kriz sırasında yüzde 15düzeyine sıçrayan işsizlik oranı, Haziran 2012 de yüzde 8,9 a gerileyerek serinin tutulmaya başlandığı 2005 den bu yana görülen en düşük işsizlik oranı olmuştur. ABD ve Avro Bölgesi nde ise işsizlik oranı hala kriz öncesi seviyenin üstündedir.

İŞSİZLİK ORANLARI-3 Türkiye yi diğer ülkelerle karşılaştırdığımızda bunun yadsınamayacak bir başarı olduğu ortadadır. Türkiye, Uluslararası Çalışma Örgütünün verilerine göre krizden çıkış sürecinde işsizliği en hızlı düşüren ülke olmuştur. Ülkemizde önemli bir sorun olan kayıt dışı istihdam, 2003 yılından itibaren düşüş eğilimine girmiştir. Yaptığı işten ötürü herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, 2011 yılında önceki yıla göre 1,2 puanlık azalışla yüzde 42,1 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde, geçen yıla göre tarım sektöründe sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı yüzde 85,5 ten yüzde 83,9'a, tarım dışı sektörlerde yüzde 29,1 den yüzde 27,8 e düşmüştür.

İŞSİZLİK ORANLARI-4 Haziran 2012 de ise kayıt dışı istihdam bir önceki yılın aynı dönemine göre 3,1 puanlık azalışla yüzde 40,4 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemde, geçen yılın aynı dönemine göre tarım sektöründe sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı herhangi bir değişim göstermeyerek yüzde 84,3 olarak gerçekleşirken, tarım dışı sektörlerde yüzde 28,9 dan yüzde 25,2 ye düşmüştür. İşsizlik ödeneği alan işsiz sayısı 2011 yılı Aralık ayında 174 bin 363 kişiyken 2012 yılı Ağustos ayı itibarıyla 188 bin 959 kişiye yükselmiştir. Bu kapsamda 2011 yılında 791 milyon 51 bin TL olan toplam ödeme tutarı, 2012 yılı Ocak- Ağustos döneminde 629 milyon 537 bin TL ye düşmüştür.

GRAFİK 4 KRİZ SONRASI DÖNEMDE İŞSİZLİK ORANINDAKİ DEĞİŞİM

ENFLASYON 2012 yılının ilk çeyreği itibarıyla belirginleşen iç talepteki yavaşlama ve geçici fiyat hareketlerinin yıllık enflasyon üzerindeki etkilerinin kademeli olarak ortadan kalkması sonucu enflasyon düşüş eğilimine girmiştir. İç ve dış talep arasındaki dengelenme öngörüldüğü şekilde devam ederken enflasyondaki düşüşün de yılın son çeyreğinde belirginleşeceği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte dünya enerji fiyatlarının yüksek seyri ve enflasyonun bir süre daha hedefin üzerinde seyredecek olması temkinli bir duruş gerektirmektedir. 2012 yılı Ağustos ayı itibarıyla yüzde 8,9 olarak gerçekleşen enflasyonun OVP ye göre yılsonunda yüzde 7,4 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Geçen yıl sonunda yüzde 10,5 e yükselen enflasyonun bu yılsonunda kurdaki istikrar ve iç talepteki zayıflamayla birlikte yüzde 7,4 e,önümüzdeki yıl ise yüzde 5,3 e gerilemesini bekliyoruz.

GRAFİK 5 ENFLASYON TAHMİNLERİ

BÜTÇE AÇIĞI VE BORÇ STOKU-1 Bütçe açığının GSYH ye oranı, zirve yaptığı 2009 yılından bu yana ABD de 4,6, Avro Bölgesinde ise 3,1 puan düşmesine rağmen hala kriz öncesi seviyelerin 3-6 puan üzerindedir. Bundan 10 yıl önce, genel devlet bütçe açığının GSYH ye oranı yüzde 11 civarındaydı. Piyasalarda, Türkiye de kamu borçlarının sürdürülebilir olmadığı kanısı hakimdi. 2012 gibi nispeten sıkıntılı bir yılda dahi genel devlet bütçe açığının GSYH ye oranının yüzde 1,6 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu oran, yıl sonu için tahmin edilen yüzde 5,3 lük OECD ortalamasının da üçte birinden azdır. Ayrıca, bütçe açığının GSYH ye oranını önümüzdeki dönemde azaltmaya devam ederek 2015 yılında yüzde 0,9 a indirmeyi hedefliyoruz.

BÜTÇE AÇIĞI VE BORÇ STOKU-2 Küresel kriz sonrası yaşanan ekonomik daralma ve kamunun üstlendiği yükümlülüklerle birlikte gelişmiş ekonomilerde mali dengeler bozulmuş, kamu borçları rekor seviyelere çıkmıştır. Ayrıca, kamu borcunun önemli bir kısmının bu ülkelerin bankacılık sistemi tarafından tutulmasıyla da sistem bir kısır döngü içine girmiştir. Bu durum zaman zaman finansal istikrarı tehdit etmektedir. Benzer şekilde borçluluk oranları da artmaya devam etmektedir. 2012yılında borcun GSYH ye oranı, 2007 yılına göre, ABD de 40 puan artarak yüzde 107,2 ye, Avro Bölgesi nde ise 27,2 puan yükselerek yüzde 93,6 yaçıkmıştır

BÜTÇE AÇIĞI VE BORÇ STOKU-3 Hükümet olarak her zaman mali disipline önem verdik; çünkü sürdürülebilir yüksek büyüme için ekonomik istikrar ve güven ortamının rolü aşikardır. Bugün birçok gelişmiş ülkede borç krizi yaşanırken Türkiye de kamu borçlarının sürdürülebilirliğine ilişkin hiçbir tereddüt kalmamıştır. Ülkemizde kamu borç stokunu bir sorun olmaktan çıkardık. 2002yılında yüzde 74 olan kamu borç stokunun GSYH ye oranını 2011 yılında yüzde 39,2 ye düşürdük. Bu oran yüzde 60 lık Maastricht Kriterinin yaklaşık21 puan altında, OECD ülkeleri ortalamasının ise yarısından azdır. Kamu borç stoku oranını, 2012 de yüzde 36,5 e, 2015 te de yüzde 31 e indirmeyi hedefliyoruz.

BÜTÇE AÇIĞI VE BORÇ STOKU-4 2002 yılında yüzde 61,5 olan kamu net borç stokunun GSYH ye oranı2012 yıl sonunda yaklaşık yüzde 20 ye düşecektir. Diğer yandan, uluslar arası piyasalarda borç alan ülke olmaktan çıkıp net borç veren ülke haline geldik. Haziran 2012 itibarıyla kamu net dış borç stoku -3,5 milyar TL dir. AK Parti Hükümetleri öncesinde hem borcun faizi hem de faiz ödemelerinin bütçe içindeki payı çok yüksekti. 2002 yılında reel faiz oranları yüzde 25,4, faiz giderlerinin toplam bütçe gelirlerine oranı ise yüzde 65seviyesindeydi. Mali disiplin sayesinde reel faizi sıfıra yaklaştırırken bütçeden faiz harcamalarına ayrılan payı yüzde 14,9 a düşürdük.

BÜTÇE AÇIĞI VE BORÇ STOKU-5 Bu rakamlar, Türkiye ye küresel arenada önemli ölçüde kredibilite sağlamaktadır. Bu kredibilitede 2002 den bu yana uyguladığımız ihtiyatlı maliye politikalarının büyük rolü olmuştur. Sağladığımız siyasi istikrar ve güven ortamı sayesinde küresel kriz yılı olan 2009 hariç son 10 yıldır kamu mali dengelerinde önemli iyileşmeler sağladık.

GRAFİK 6 TÜRKİYE BÜTÇE AÇIĞI VE BORÇ STOKU

BANKACILIK Ekonomimizin temel güç ve dayanıklılık alanlarından biri de sağlam bankacılık sektörüdür. 1994 ve 2001 krizlerinin merkezinde yer alan bankacılık sektörü, AK Parti Hükümetleri dönemindeki başarılı uygulamalar sayesinde küresel kriz ve sonrası dönemde Türkiye nin güçlü çıkışını destekleyen önemli unsurlardan biri olmuştur. Türk bankacılık sistemi kriz sonrası dönemde de hızla büyümeye devam etmiştir. Ağustos 2012 de bankacılık sektöründe bilanço büyüklüğü1,3 trilyon TL ye, krediler ise 749 milyar TL ye yükselmiştir. Bu rakamlar 10yıl öncesine göre bilanço büyüklüğü için 5 kat, krediler için ise yaklaşık 15katlık bir büyümeyi ifade etmektedir. Bu dönemde krediler yıllık ortalama yüzde 30 civarında artmış; ancak kredilerin takibe dönüşüm oranı, Ağustos 2012 itibarıyla yüzde 2,8 ile düşük bir seviyede kalmıştır. Oysa 2011 yıl sonunda bu oran AB de yüzde 6,1, ABD de yüzde 4,7, OECD de ise yüzde 3,2 olarak gerçekleşmiştir.

KÜRESEL REKABET GÜCÜ VE İŞ YAPMA KOLAYLIĞI ENDEKSLERİ-1 Dünya Ekonomik Forumunun yaptığı Küresel Rekabet Gücü Endeksinde Türkiye, 2005 yılında 117 ülke arasında 71. sıradaydı. Rekabet halinde olduğumuz Brezilya, Arjantin, Meksika, Rusya, Hindistan ve Endonezya gibi birçok ülke bizden çok daha iyi konumdaydı. 2012 yılında ise 144 ülke arasında 43. sıraya yükseldik. Ayrıca bir önceki yıla göre 16 basamak birden yükselerek küresel rekabet sıralamasında en hızlı yol alan ikinci ülke olduk. Bu başarıda, Türkiye nin yakaladığı makroekonomik istikrar, bankacılık ve finans sektörünün sağlam yapısı ve özellikle mal piyasasında ulaştığı rekabet düzeyi ile sağlık, eğitim ve inovasyon alanındaki ilerlemeler olumlu yönde etkili olmuştur.

KÜRESEL REKABET GÜCÜ VE İŞ YAPMA KOLAYLIĞI ENDEKSLERİ-2 Benzer şekilde Dünya Bankasının İş Yapma Kolaylığı Endeksinde, Türkiye 2006 yılında 175 ülke arasında 84. sırada iken 2012 yılında 183 ülke arasında 71. sıraya yükselmiştir. Yapısal dönüşüm sayesinde Türkiye nin küresel ekonomideki rolü giderek artmakta ve küresel yatırımlardan daha büyük pay almaktadır. 1980-2002 döneminde sadece 14,8 milyar dolar doğrudan yatırım çekebilen Türkiye, son 10 yılda 119,3 milyar dolar doğrudan uluslar arası yatırım girişi sağlamıştır.

GRAFİK 7 KÜRESEL REKABET GÜCÜ (2005)

GRAFİK 8 KÜRESEL REKABET GÜCÜ (2012)

GRAFİK 9 DOĞRUDAN YATIRIM GİRİŞLERİ

EĞİTİM-1 İşsizlik sorununun uzun vadede çözümü için eğitimin hem yaygınlığını hem de niteliğini artırmaya yönelik önemli adımlar atıyoruz. Bu çerçevede Hükümetlerimiz döneminde bütçeden en büyük payı eğitime ayırdık. 2002yılında bütçeden eğitime 11,3 milyar TL ayrılmış iken bu payı 2012 yılında yaklaşık 5 katına yükselterek 56,4 milyar TL ye çıkardık. Böylece bütçeden eğitime ayrılan payı yüzde 9,4 ten yüzde 15,5 e yükselttik. Ülkemizde 25 yaş üstü nüfusun okulda geçirdiği süre ortalama 6,5yıldır. Bu süre OECD ülkelerinde ortalama 11 yıldır. Bu yıl uygulamaya koyduğumuz yeni sistemle zorunlu eğitim süresini 8 yıldan 12 yıla çıkardık. Böylece Türkiye de ortalama okula devam süresini uluslararası seviyelere yükseltmiş olacağız. Hükümetlerimiz döneminde okullaşma oranlarında önemli iyileşmeler kaydettik. 2002-03 eğitim-öğretim döneminde okul öncesi için yüzde 11,2,ilköğretim için yüzde 96,5, ortaöğretim için yüzde 80,8 ve yüksek öğretim için yüzde 35,8 olan brüt okullaşma oranlarını; 2011-12 döneminde sırasıyla yüzde 46,4, yüzde 108,4, yüzde 92,6 ve yüzde 81,6 ya yükselttik.

EĞİTİM-2 Hükümet olarak eğitimde kaliteyi artırmaya büyük önem veriyoruz. Bu amaçla başlattığımız FATİH Projesi ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarımızı internet, akıllı tahta gibi birçok bilişim ekipmanıyla donatıyoruz. Ayrıca, öğretmen ve öğrencilerin kullanacağı e-kitaplar için tablet PC çalışmasını yürütüyoruz. Bu yıl getirdiğimiz yeni bir uygulamayla üniversite birinci ve açıköğretim öğrencilerinden alınan harçları kaldırdık. Artık 2 milyon 184 bin öğrencimize yükseköğretim hizmetlerini harçsız sunuyoruz. Söz konusu öğrenciler için 498 Milyon TL lik katkı payı devlet tarafından karşılanacaktır. Bu yıl da bütçeden en büyük payı yine eğitime ayırıyoruz. 2013 yılında eğitime ayırdığımız kaynağı yüzde 20,7 oranında artırarak 68,1 milyar TL ye çıkarıyoruz. Bu rakam, toplam bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 17 sine tekabül etmektedir.

SAĞLIK 2013 yılında kamu sağlık harcamaları için Sosyal Güvenlik Kurumu ve merkezi yönetim bütçesinde 67,9 milyar TL kaynak öngörüyoruz. Bu rakam,2012 yılına göre yüzde 11,1 oranında bir artışı ifade etmektedir. Bütçeden sağlığa ayırdığımız kaynak ile sağlık göstergelerinde ciddi iyileşmeler elde ettik. Doğumda beklenen yaşam süresinde Dünya Sağlık Örgütü nün 2025 yılı tahmini olan 75 yıla şu an itibarıyla ulaşmış durumdayız. Erişilebilir, etkin ve kaliteli sağlık hizmetleriyle son 10 yılda bebek ölüm hızını binde 31,5 ten binde 7,7 ye; anne ölüm oranını ise on binde 6,4 ten on binde 1,6 ya düşürdük. Tüm bunlara paralel olarak, sağlık hizmetlerinden memnuniyet, 2003 yılında yüzde 39,5 iken, 2011 yılında yüzde 75,9 a yükselmiştir.

ULAŞIM Hükümetlerimiz döneminde altyapıda gerçekleştirdiğimiz yatırımlar sayesinde kara, hava ve demiryollarında büyük mesafeler kat ettik.10 yıl önce, 6 bin 101 km uzunluğundaki bölünmüş yol ağımızla sadece6 ilimiz birbirine bağlıydı. Bugün bölünmüş yol ağımızı 21 bin 801 km ye ulaştırdık ve 74 ilimizi bölünmüş yollarla birbirine bağladık. 2002 yılında tarifeli sefer düzenleyen 26 havalimanı varken 2012yılında bunu 48 e çıkardık. Aynı dönemde toplam uçak yolcu trafiğini yaklaşık34,5 milyondan 118,3 milyona çıkararak yüzde 243 lük bir artış elde ettik. 1951 den 2003 yılına kadar sadece 945 km lik demiryolu ana hattı çalışması yapılmıştı. Son 10 yıllık dönemde ise 1.076 km ana hat çalışması yaptık. 2 bin 47 km lik ana hat çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ülkemize hızlı treni kazandırdık. Yaptığımız yoğun çalışmalarla önce Ankara- Eskişehir, ardından da Ankara-Konya hızlı tren hatlarını halkımızın hizmetine sunduk.

ENERJİ Enerji ithalatı cari açık üzerinde dolayısıyla ekonomimiz büyümesi üzerinde önemli bir baskı unsurudur. Hükümetlerimiz döneminde enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak amacıyla yerli ve yenilenebilir enerjiye yönelik yatırımlar yapıyoruz. Bu kapsamda yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik veriyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarına verilen teşvik ve desteklerle, 2011yıl sonu itibarıyla toplam kurulu gücümüzün yüzde 36,1 i yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmektedir. İnşa halindeki santrallerden elde edilecek kaynakları da ekleyince, ülkemizde yenilenebilir enerjinin toplam kurulu gücün içindeki payı yüzde 46,6 ya yükselecektir. Bunun yanı sıra yerli enerji kaynaklarına sağladığımız teşviklerle son10 yılda tespit edilen kömür rezervlerinde yüzde 43,4 oranında artış sağladık. 8,3 milyar ton olarak tespit edilen linyit rezervlerimiz 2011 yılsonu itibarıyla 12 milyar tona ulaştı. Bu kaynakların daha yoğun kullanılmasıyla enerjide dışa bağımlılığımızı daha da azaltacağız.

TARIM 2013 yılında tarımsal destek ödemelerine ayrılan kaynağı yüzde 25artırıyoruz. Bu sene 7,2 milyar TL olan başlangıç ödeneğini 2013 yılında 9milyar TL ye çıkarıyoruz. Tarıma ayrılan toplam tutarı ise yüzde 17,8artırıyoruz. 2012 yılı ödeneği 11,1 milyar TL iken 2013 yılında 13,1 milyar TL ödenek öngörüyoruz. Her ne kadar bütçeden tarım için ayrılan ödeneklerin GSYH ye oranı yüzde 0,9 ile yüzde 1 in altında görünse de OECD tarafından son yayınlanan Tarım Politikasını İzleme ve Değerlendirme Raporuna göre ülkemizde toplam tarımsal desteğin GSYH ye oranı yüzde 3,2 dir.sağladığımız doğrudan ve dolaylı desteklerle 2002 de 23,7 milyar dolar olan tarımsal GSYH, 2011 yılında 61,8 milyar dolara ulaşmıştır. Böylece tarımsal büyüklük itibarıyla dünyanın yedinci, Avrupa nın ise birinci ülkesi olduk. Bunun yanı sıra tarımda kişi başına milli geliri 1.000 dolardan 3 bin602 dolara çıkardık.

YATIRIMLARA AYRILAN PAY 2013 yılında merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kurumların yatırım ödeneklerini 2012 başlangıç ödeneğine göre yaklaşık yüzde 20 artırarak 39,2milyar TL ye çıkartılmıştır. Sektörel bazda ise; Eğitim yatırımlarına yüzde 34 lük artışla 8 milyar TL, TCDD ulaştırma yatırımlarına yüzde 14 lük artışla 4,7 milyar TL, Enerji yatırımlarına yüzde 23 lük artışla 2,4 milyar TL, Sağlık yatırımlarına yüzde 30 luk artışla 2,2 milyar TL, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının demiryolu yatırımlarına yüzde 54 lik artışla 2,2 milyar TL, Adalet yatırımlarına yüzde 51 lik artışla 1,1 milyar TL, Havayolu ulaştırma yatırımlarına yüzde 366 lık artışla 646 milyon TL kaynak tahsis edilmiştir. Ayrıca Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca Ankara ve İstanbul metro inşaatlarının yapımı devam ettirilmektedir. Bu projelerin toplam tutarı 7,3 milyar TL olup bu projeler için 2013 yılında 1,2 milyar TL ödenek ayırılmıştır.

2013 Yılı Bütçesini hazırlarken baz alınan temel makroekonomik veriler şunlardır: GSYH Büyüklüğü 1 trilyon 571 milyar TL İthalat (CIF) 253 milyar dolar İhracat (FOB) 158 milyar dolar Büyüme Oranı yüzde 4 Deflatör yüzde 5,3 TÜFE Yıl Sonu yüzde 5,3

2012 yıl sonu bütçe gerçekleşme tahminleri ile yukarıda açıkladığımız hedefler doğrultusunda 2013 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesinin büyüklükleri şu şekildedir; 2012 Yılı Bütçe Tahmini ve 2013 Yılı Bütçe Büyüklükleri 2012 Yılı Gerçekleşme Tahminleri Tutarlar(Milyar TL) GSYH ye Oranı (%) 2013 Yılı Bütçesi Tutarlar(Milyar TL) GSYH ye Oranı (%) Bütçe Giderleri 362,7 25,3 404 25,7 Faiz Hariç Giderler 313,6 21,9 351 22,3 Bütçe Gelirleri 329,2 22,9 370,1 23,6 Vergi Gelirleri 278,8 19,4 317,9 20,2 Bütçe Açığı 33,5 2,3 33,9 2,2 Faiz Dışı Fazla 15,5 1,1 19,1 1,2

GRAFİK 10 2013 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ TASARISI

2013 YILI BÜTÇESİ GİDERLERİ VE GELİRLERİ DETAY TABLOSU

GENEL BÜTÇE KAPSAMINDAKİ KAMU İDARELERİNİN ÖDENEKLERİ

ÖZEL BÜTÇE KAPSAMINDAKİ KAMU İDARELERİNİN ÖDENEKLERİ -1

ÖZEL BÜTÇE KAPSAMINDAKİ KAMU İDARELERİNİN ÖDENEKLERİ -2

SONUÇ Ülkemiz Kamu ve Özel sektör yatırımları ile büyümeye ve insanına iş ve aş üretmeye devam edecektir. 2013 yılı bütçemiz, ülkemizin dört bir tarafına ihtiyaç duyduğu yatırımı götüren, eğitim ve sağlığı önceliklendiren, reel ekonomiyi destekleyen, ekonomik ve sosyal kalkınmaya odaklanmış, toplumsal refahı artırmayı amaçlayan, ekonomik ve mali istikrarı gözeten, aynı zamanda hem dünyanın içinden geçtiği ekonomik ve siyasi krizlere karşı ekonomik gücümüzü ve direncimizi arttıracak, hem de orta vadeli programda öngörülen büyüme hedeflerini destekleyecek gerçekçi ve tutarlı bir bütçedir. Bu bütçe her kesimi gözeten bir bütçedir, vatandaşımızın bütçesidir. 2013 yılı bütçesi ülkemize, milletimize ve ilgili kurumlarımıza hayırlı uğurlu olsun.

Görüş ve Önerileriniz için: akofis@akparti.org.tr (0312)204 50 00/2115 Halkla İlişkiler Başkanlığı