T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

Benzer belgeler
Ergenekon'da 19 tahliye, işte tahliye olan isimler

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) Pbx Fax: 0 (212)

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

Hüseyin Yıldırım Danıştay şemasına Aslı gibidir' imzası atmıştı.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir.

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

Bir süre Emniyet İstihbarat Daire Başkanvekilliği yapan Bülent Orakoğlu, tanıklık yaptığı duruşmada Ergenekon u duymamıştık dedi.

DAVALI: Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Bilkent Plaza, B2 Blok VEKİLİ: Av. Oya PELİT / Aynı yerde

Cumhuriyet Halk Partisi

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

İstanbul 13. Müebbet çıktı

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA

FETÖ elebaşının ByLock'taki 'yeğen' grubu

AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni:

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

Meclis'te sık sık. Babası yoksa

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Tecavüz veya diğer cinsel saldırıya uğramış 18 yaşından küçük gençler için

Sanayicilerden destek

Bodrum a gönül veren ünlüler Trafo da buluştu

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos :42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos :20

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım.

U T A N A K. Dönem : 2015 Toplantı : Nisan Birleşim : 5 Oturum : 1 Birleşim Tarihi : Birleşim Saati : 17.30

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Sanık olarak tutuklandınız ve (polis) büro(sun)(y)a veya başka bir sorgulama yerine götürüldünüz. Haklarınız nelerdir?

İSTANBUL 10. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

Akademik anlamda düşünceye sevk ederken,aynı zamanda analitik olarak yorumlama kabiliyetinizi artıyor.

İstanbul 13 ncü Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı na

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

Gülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

İSTANBUL NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİ NE

Başkan Kocadon basına yemek verdi; tarafsızlığınızdan taviz vermeyin

Biz yeni anayasa diyoruz

"medya benim ayağımın altına muz kabuğunu biraz zor koyar" vari açıklamalarda bulunuyordu ki Olanlar oldu

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

Başbakan Sayın Binali YILDIRIM KANAAT ÖNDERLERİ VE STK İLE BULUŞMASI KAYSERİ

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

T.C. ĐSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESĐ ( CMK 250 MADDESĐ ĐLE YETKĐLĐ ) DURUŞMA TUTANAĞI

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ. Human Rights Association. Komeleya Mafén Mirovan MARDİN ŞUBESİ. 13.Mart Mah.karaman Apt. Kat1/2 Yenişehir MARDİN

Emekli Albay Ümit Yalım : Gizli mutabakat yapıldı AKP döneminde 17 ada, Yunanistan a geçti

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

SAVUNMA: Ben sizin sanığınız değilim AHMET ALTAN

Aslında bugün İbrahim in Mihrac Ural ın kıçındaki ihanet kılıçları yazısının ikinci bölümü sitede yer alacaktı, ama ne yapayım!

BİLİRKİŞİNİN DİNLENİLMESİ (Karşılaştırmalı Ara Kararı Eleştirisi)

AĞUSTOS 2015 GÜNDEM ARAŞTIRMASI NA DAİR

2012 AĞUSTOS DÖNEMİ İTİBARİYLE KISTAS AYLIĞI %83 ORANINA YÜKSELTİLEN CUMHURİYET BAŞSAVCI VE SAVCILARINA AİT LİSTE Sicil No Adı Soyadı Görev Yeri

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ GENEL KURUL KARAR N.B.B. BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2014/17143) R.G. Tarih ve Sayı: 22/3/

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

Orhan benim için şarkı yazardı

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

Esas Sayısı : 2009/1 (Değişik İşler) Karar Sayısı : 2009/1 Karar Günü : KARAR

FETÖ cü polisler onlar hakkında da istihbarat toplamış

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

ÖĞRENCİ DİSİPLİN SORUŞTURMASI ÖRNEKLERİ

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi.

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

AYŞEGÜL ARSLAN IN KATİL ZANLISI MÜEBBET YEDİ

CMK Asistan Atama Sistemi Kullanım Kılavuzu (AVUKAT)

ÖZET- İsviçre, ADD, İmaj, Tiyatro T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

Necdet Özel: Milletten Özür Dilememiz Gerekiyor

O KOLTUĞA GALİP HOCA YAKIŞIR!

Sarraf konuşuyor : Çağlayan a en az 40 ila 50 milyon avro rüşvet verdim

Eyalet Adalet ve Tüketiciyi Koruma Bakanlığı nın verdiği maddi destek sayesinde

CHP'lilerin telefonlarının izlenme skandalında kritik bilgiler

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Bu araştırma, 24 Haziran 2018 de yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde seçmenin oy tercihlerini tahmin etmenin yanı sıra seçmenin

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

LOGO. Özel Dedektiflik Eğitimi Kocaeli Üniversitesi Hereke Ö.İ.U. MYO İsmail Yetimoğlu w w w. d e d e k t i f. o r g. t r

Bu vaka nın (akademik dille) eski bir muhasebeci olarak bana maliyetini çıkardım, paylaşayım:

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu

MÜŞTERİ TEMAS ANKETİ SORU FORMU

Oktay Ekşi Çetin Emeç'i anlattı : Suikast listesindeydi koruma istemedi

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

Transkript:

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( TMK 10 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI ESAS NO :2009/191 CELSE NO :226 CELSE TARİHİ :07.09.2012 BAŞKAN :HASAN HÜSEYİN ÖZESE 28298 ÜYE :SEDAT SAMİ HAŞILOĞLU 37266 ÜYE :NİHAT TOPAL 41981 C. SAVCISI :MEHMET ALİ PEKGÜZEL 33954 KATİP :ZAFER HAN 139152 Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ile Üye Hakimler Sedat Sami Haşıloğlu ve Nihat Topal dan oluşan mahkeme heyeti tarafından 07 Eylül 2012 günü saat 10:33 te Silivri Cezaevi bitişiğindeki büyük duruşma salonunda oturum açıldı. Tutuklu sanıklardan Mehmet Fikri Karadağ, Ergün Poyraz, Sedat Peker, Oğuz Bulut, Durmuş Ali Özoğlu, Serdar Öztürk, Okan İşgör, Hüseyin Yanç, Levent Ersöz, Mustafa Dönmez, Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Sevgi Erenerol, Mehmet Haberal, Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon, Özkan Kurt, Ulaş Özel, İsmail Hakkı Pekin, Mehmet Otuzbiroğlu ve Mehmet Eröz dışındaki tutuklu sanıklar ile başka tutuklu Sanık Yalçın Küçük ün cezaevinden getirildikleri görüldü. Bağsız olarak huzurdaki yerlerine alındı. Tutuksuz sanıklardan gelen Güler Kömürcü Öztürk ile Danıştay Başkan Vekili Perihan Özcan ile bir kısım sanıklar müdafilerinden Sanık Mustafa Abbas Yurtkuran müdafii Av. Şerafettin Yavuz, Stajyer Av. Elif Çelik, Sanık Mehmet Eröz müdafii Av. Doğan Subaşı, Sanıklar Sedat Peker, Oğuz Bulut müdafii Av. Mehmet Doğurğa, Sanıklar Mehmet Haberal, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Dilek Helvacı, Sanıklar Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon müdafii Av. Betül Ayberk, Sanıklar Ahmet Hurşit Tolon, Mehmet Haberal müdafii Av. Selen Karaçalı, Sanık Veli Küçük müdafii Av. Zeynep Küçük, Sanıklar Doğu Perinçek, Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Erkan Önsel, Mehmet Bora Perinçek, Hikmet Çiçek, Mehmet Deniz Yıldırım müdafii Av. İbrahim Erdoğan geldikleri görülmekle, Huzurdaki yerlerine alındı. Açık yargılamaya devam olundu. Tanık yoklaması yapıldı. Tanık İhsan Balabanlı ile Gizli Tanık Tepe nin hazır oldukları anlaşıldı. Tanık İhsan Balabanlı duruşma solonu dışında hazır bulundurulduğu, Gizli Tanık Tepe nin Gizli Tanık Odasında hazır olduğu anlaşıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tanık Aykut Öztürk ün de bugünkü duruşmada beyanının alınmasına hazır edilmesi konusunda gerekli işlemin yapılmasına oybirliği ile karar verildi, Açık yargılamaya devam olundu. Mahkeme Başkanı: Buyurun. Gizli Tanık Tepe nin sesi ve görüntüsü bozulmak suretiyle duruşma salonundaki monitörlere aktarılarak huzura alındı, Beyanın tespitine başlandı. Mahkeme Başkanı: "Hakim Hüsnü Bey şu anda Gizli Tanık Odasında kimler var?

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:2 Üye Hakim Hüsnü Çalmuk: Şu anda Başkanım Gizli Tanık Odasında Gizli Tanık Tepe var, Hakim Hüsnü Çalmuk ve Zabıt Katibi Mehmet Ali Altunkaynak bulunmaktadır başka kimse yoktur. Mahkeme Başkanı: Evet Gizli Tanık Tepe sesimi duyuyorsunuz değil mi? Gizli Tanık Tepe: Evet efendim. Mahkeme Başkanı: Biraz sesli mikrofona yakın konuşun. Gizli Tanık Tepe: Duyuyorum efendim. Mahkeme Başkanı: Biraz önce sizin açık kimlik bilgilerini Mahkeme Heyeti olarak tespit ettik. Gizli Tanık Tepe: Evet. Mahkeme Başkanı: Verdiğiniz kimlik bilgileri doğru mudur? Gizli Tanık Tepe: Doğrudur efendim. Mahkeme Başkanı: Bu dosyada var olan olduğu iddia edilen Ergenekon terör örgütü üyesi olmak iddiasıyla ve iddianamedeki diğer suçlardan dolayı sanıklar Dursun Çiçek, Hasan Iğsız, İsmail Hakkı Pekin, Mehmet İlker Başbuğ, Erol Manisalı, Arif Doğan, Yusuf Erikel, Levent Ersöz, Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Veli Küçük, Doğu Perinçek, Muzaffer Tekin, Semih Tufan Gülaltay ve diğer sanıklar yargılanmaktalar, bunlarla bir akrabalığınız, düşmanlığınız var mı? Gizli Tanık Tepe: Hayır efendim yok. Mahkeme Başkanı: Dava konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle suçları kayırmaktan veya delillerini yok etmekten dolayı hakkınızda açılmış soruşturma veya dava var mıdır? Gizli Tanık Tepe: Hayır yok efendim. Mahkeme Başkanı: Size sorulacak sorulardan sizi ve yakınlarınızı ceza soruşturmasına veya kovuşturmasına uğratabilecek sorulara cevap vermekten çekinebilirsiniz, ayrıca Gizli Tanık olarak dinlendiğinizden dolayı açık kimliğinizi açığa kavuşturacak sorulara cevap vermekten çekinebilirsiniz. Gizli Tanık Tepe: Anladım efendim. Mahkeme Başkanı: Sizin doğru söylemeniz bizim için çok önemli ancak maddi gerçeği sizin doğruyu söylemeniz halinde biz bulabiliriz bu nedenle sizden doğruyu söylemenizi bekliyoruz. Gizli Tanık Tepe: Anladım Efendim. Mahkeme Başkanı: Gerçeği söylememeniz halinde hakkınızda yalan tanıklıktan dolayı veya iftira etmekten dolayı soruşturma veya dava açılabilir. Birazdan da yemin edeceksiniz. Söylediklerimi anladınız değil mi? Gizli Tanık Tepe: Anladım efendim evet duyuyorum. Mahkeme Başkanı: Evet söylediğim yemin metnini aynen tekrar edin ayağa kalkarak yemin edin lütfen. Gizli Tanık Tepe: Evet efendim. Mahkeme Başkanı: Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime. Gizli Tanık Tepe: Anlayamadım. Mahkeme Başkanı: Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime. Gizli Tanık Tepe: Bildiğimi doğru söyleyeceğime. Mahkeme Başkanı: Aynen tekrar edin bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime. Gizli Tanık Tepe: Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime. Mahkeme Başkanı: Namusum ve vicdanım üzerine. Gizli Tanık Tepe: Namusum ve vicdanım üzerine. Mahkeme Başkanı: Yemin ederim. Gizli Tanık Tepe: Yemin ederim. 2

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:3 Mahkeme Başkanı: Biraz önce isimlerini söylediğim sanıklar ve dosyadaki sanıklar hakkında ve iddianamedeki olaylar hakkında bildiklerinizi anlatır mısınız, sizi dinliyoruz? Gizli Tanık Tepe: Şimdi tabi ben hem sanıkların hem de bu olaya karışmış şahısları birebir direkt tanıma gibi birebir ilişkide yakın ilişkide olan bir insan değilim. Ama çoğunu hem de çoğunu dolaylı yoldan tanıyorum, bu işlere bulaşmış olmalarına da zaten hayretle şey yapıyorum karşılıyorum ama tabi benim işim gereği ve bulunduğum ortamlar gereği şahit olduğum bazı konuları paylaşmak istedim. Burada da şunu belirtmek istiyorum bu sadece bir vatandaşlık görevimdir ülkenin ve milletin geleceğini düşünerek başıma gelen ve çevremde gelişen olayları paylaşmak istedim hiçbir baskı altında ya da yönlendirmeyle gelmedim, hiçbir isteğim olmadı bugüne kadar Mahkeme Başkanı olarak sizlerde de biliyorsunuz. Bundan sonrasında da olacağını zannetmiyorum sadece benim bildiklerimi paylaşmak derdindeyim ben 2 sene kadar önce yaşadığım bazı olayları dolaylı olarak paylaşmıştım zannediyorum bugün de burada olmamın sebebi budur, ifade metnim önünüzdedir. Karşı taraftakilerin önünde olup olmadığını tabi bilemiyorum. Şimdi tabi işim gereği ve işime yakın çalışmalardan dolayı bir araç içerisinde (bir kelime anlaşılmadı) işimizi daha nasıl geliştirebiliriz ya da daha başka nasıl işler yapabiliriz diye, şu anda orada sanık sıfatında olarak oturan kişiler o dönemlerde bu tür işlere bulaştıklarını bilmiyordum. Sosyal hayat içerisinde de çoğuyla yan yana bulunuyordum, fikir alışveriş oluyordu görüşlerine inanıyorduk saygı duyuyorduk. Hani belki daha yakın ilişkilerimiz olabilirdi ama olmadığına da şükrediyorum belki bugün onlarla beraber yan yana oturmaktan sanık koltuğunda belki de beraber olacaktık. Buna da şükrediyorum ayrıca. Paylaşmak istediğim tabi ifade metnindeki şudur; yani tam olarak nereden başlayacağımı aslında ifademden sorarsanız Sayın Başkanım. Konu hakkındaki bilgilerim işte ifademde söylediğim gibi. Mahkeme Başkanı: Peki efendim okudukça hatırladıklarınız olursa onu söylersiniz. Gizli Tanık Tepe: Tamam efendim. Mahkeme Başkanı: Savcılıktan gelen cevabi yazılar klasörünün PDF sayfası olarak 102, 103. sayfasında Gizli Tanık Tepe olarak 26.11.2009 tarihinde CMK 250. Maddesiyle Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ifade vermişsiniz. Gizli Tanık Tepe: Evet, evet. Mahkeme Başkanı: "Bu ifadenizin okunmasına geçiyorum. Tanığın 30 Mayıs 2012 tarihli oturumun 62 B nolu ara kararı gereği Cumhuriyet Başsavcılığından gelen yazılar içerisinde bulunan 11. nolu klasör içerisinde bulunan 26.11.2009 tarihinde alınan ifadesinin 1 sayfasının 1. paragrafının bir kısmı okundu, Gizli Tanık Tepe: O baş tarafı atlayabilir miyiz Sayın Başkanım. Tanığın 30 Mayıs 2012 tarihli oturumun 62 B nolu ara kararı gereği Cumhuriyet Başsavcılığından gelen yazılar içerisinde bulunan 11. nolu klasör içerisinde bulunan 26.11.2009 tarihinde alınan ifadesinin 1 sayfasının 1. paragrafının kalan kısmı ile 2 ve 3. paragrafları okundu, soruldu. Mahkeme Başkanı: İlave edeceğiniz değiştireceğiniz bir husus var mıdır? Gizli Tanık Tepe: Hayır yoktur efendim. Tanığın 30 Mayıs 2012 tarihli oturumun 62 B nolu ara kararı gereği Cumhuriyet Başsavcılığından gelen yazılar içerisinde bulunan 11. nolu klasör içerisinde bulunan 26.11.2009 tarihinde alınan ifadesinin 1 sayfasının 4. paragrafı okundu, soruldu. Mahkeme Başkanı: İlave edeceğiniz değiştireceğiniz bir şey var mıdır? Gizli Tanık Tepe: Yok efendim aynen o şekilde oldu. Tanığın 30 Mayıs 2012 tarihli oturumun 62 B nolu ara kararı gereği Cumhuriyet Başsavcılığından gelen yazılar içerisinde bulunan 11. nolu klasör içerisinde bulunan 26.11.2009 tarihinde alınan ifadesinin 2 sayfasının 1. paragrafı okundu, soruldu. Gizli Tanık Tepe: Şimdi orada şunu belirtmek istiyorum, tabi direkt yayınevi değil de ben basım işleriyle ilgili olduğum için yani yayınevlerine iş yapıyordum ben, editöryal ya da işte kitap 3

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:4 pazarlaması gibi yurtdışından getirme işler. Dolayısıyla o sektörü öyle biliyorum. Bunlar da yani yayınevini açıp bir yayınevi kurup, işte parasal kaynakta sağlarız gerekirse konuşmasını eklemek istiyorum sadece. Hayır, Cağaloğlu nun içerisinde o camiada tamam da, direkt bir yayınevi olarak değil, yayınevi kurma çalışması vardı. Çünkü diğer şahıslarla, Adem Sarıgöl denilen şahsı da zaten 3 5 kere şey yapmışımdır, muhatap olmuşumdur. Pek fazla da şeyini bilmem, bu kadar efendim. Tanığın 30 Mayıs 2012 tarihli oturumun 62 B nolu ara kararı gereği Cumhuriyet Başsavcılığından gelen yazılar içerisinde bulunan 11. nolu klasör içerisinde bulunan 26.11.2009 tarihinde alınan ifadesinin 2 sayfasının 2. paragrafı okundu, soruldu. Gizli Tanık Tepe: Yok efendim o şekilde oldu, o şekilde oldu efendim başka yok. Tanığın 30 Mayıs 2012 tarihli oturumun 62 B nolu ara kararı gereği Cumhuriyet Başsavcılığından gelen yazılar içerisinde bulunan 11. nolu klasör içerisinde bulunan 26.11.2009 tarihinde alınan ifadesinin 3 sayfasının 1. paragrafı okundu, soruldu. Gizli Tanık Tepe: Yok efendim. Mahkeme Başkanı: Burada bunun haricinde yayın ve basın konularından bahsettik diyorsunuz, biraz açar mısınız o konuyu? Gizli Tanık Tepe: He yayın ve basın konularından derken şu o dönemlerde bu şu anda Togan yayınları diye geçen şey vardır, yayınevi vardır. Bu Başbakan, Cumhurbaşkanı değişik kişilere ithafen içinde birtakım iftiralarla ve yanlış bilgilerle yazılan şeyler vardı, kitaplar, bunlarla ilgili başladı konuşmaya daha o zamanlarda ilk önce basımı bilmem ne için yayınevini çok aramışlardı, bulamamışlardı. İşte böyle bir mağduriyetlerin olup olmayacağı, işte Türkiye de ciddi bir şekilde yayıncılık sektörünün olmadığı, işte benim atılmamla ilgili falan fikirlerimi söyledim. Dedim böyle bir yer açma ve devam etme gibi bir şeyler olabilir diye. Yani işte açıldığı zaman işlerin açılabileceğini, gerekirse de maddi olarak değişik şekillerde de destek olunabileceği ile ilgili bir konuşmaydı. Bu ekleyeceğim. Mahkeme Başkanı: Yani maddi destek sağlayacakları söylediniz, nasıl destek olacaklarmış yani kim karşılayacakmış bu maddi? Gizli Tanık Tepe: Yani şimdi bazı yayınevleri şeyle çalışıyormuş sonradan benim öğrendiğim, yazardan para alarak kitabını basanlar var. Bir de tabi değişik birkaç tane işte toplumsal dönüşüm gibi ya da böyle sol içerisinde enstante olan yayınevleri var. Bunlar genelde finansörler tarafından desteklenerek yayın hayatında ayakta kalabiliyorlar, onu gördüm. Dolayısıyla da hani kitap basımı karşılığında da olabilir ya da bir bütçeden karşılanabilir. Yani tabi bütçe kelimesi kullanılmadı da yani işte bir krize girildiği zaman ya da bir destek olacağı zaman maddi destek sağlanır. Ama maddi desteğin nereden geleceği ile ilgili bir şeyimiz konuşulma olmadı. Tanığın 30 Mayıs 2012 tarihli oturumun 62 B nolu ara kararı gereği Cumhuriyet Başsavcılığından gelen yazılar içerisinde bulunan 11. nolu klasör içerisinde bulunan 26.11.2009 tarihinde alınan ifadesinin 3 sayfasının 2 ve 3. paragrafları okundu, soruldu. Gizli Tanık Tepe: Doğrudur efendim, yani ben dediğim gibi bir yayınevi kurma ya da bu sektör içerisine girme dışarıdan tabi o çevrem içerisinde bir yer edinmek zorundaydım iş alma açısından. Çünkü Erol Manisalı da tanınan bilinen bir insandı. Tabi bu İlhan Selçuk gibi birçok şey görünen yani toplumda değerli görünen kitapları olan insanlarla birlikteydi. İşte dergi çıkarmak, kitap çıkarmak bir basına yazı hazırlamak gibi bir şeyin projenin içerisinde de bulunduğumuz için değişik arkadaşlarla işte deminki ismi geçen arkadaşlar falan olmak kaydıyla bir şeyler düşündüğümüz için tabi o sosyal hayatın içerisinde beraberdik Havva Tunç la da öyle asistanlık şeyiyle ilgili bir yakınım vardı o vesilesiyle gelip giderken zaten ortamdaydı odasında oturulduğu zaman Erol Hoca sürekli hem hükümetten dert yanar hem işte değişmesi gereken bazı şeylerin olduğunu tabi konuların detayının da arkasında birtakım şeylerin olduğunu bilemiyorduk biz. Tabi sadece karşımızda devletin bir kamu görevlisi bir profesörü bilgisini 4

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:5 paylaşıyor diye bakıyorduk. Daha sonradan bu konularla ilgili yargılanmalarını gördüğüm zaman açıkçası bende çok şaşırdım. Bunlarla aynı yerde suçlu yapar mıydı, yapmaz mıydı bu da ayrı bir konu ama tabi tedirgin olduğumuz konular oldu ama bunu paylaşmamdaki sebep olayın belli bir noktaya geldiğini gördükten sonra açıkçası tedirgin olmamdan dolayı neticede toplumda da yaşıyoruz bunların bilenmesi açısından bilgileri paylaştım. Mahkeme Başkanı: Evet Erol Manisalı nın (bir kelime anlaşılmadı) yaptığından bahsediyorsunuz. Gizli Tanık Tepe: Zaten iş bulmaktan da Sayın Başkanım bir şey belirtmek istiyorum. Mahkeme Başkanı: Kimler katılıyordu bunlara? Gizli Tanık Tepe: Efendim. Mahkeme Başkanı: Bu toplantılara? Gizli Tanık Tepe: Bu toplantılara genelde akademisyenler, gazeteciler yani çoğunu simayen tanıyordum ama isim olarak şeyimde değildi hafızamda değildi ama (bir kelime anlaşılmadı) yani üniversitedeki odasında işte 8 10 kişinin olduğu bir ortam oluyordu. Sanki orası açık bir umuma açık bir yer gelenle gidenle çok rahatlıkla konuşulabiliyordu yani askerin göreve gelmesi sanki memleket elde gitmiş de askerin göreve ihtiyacı var ya da askeri birisi göreve çağırıyor ve sürekli bu tür şeyleri zaten 3 4 kere oldu bu. Sadece evlerinde değil ufak çaplı toplantılar gibi seminerler gibi şeyler olduğu zaman da böyle grup grup otururlardı orada da aynı benzeri şeyler konuşuldu bu sadece orada değil toplumun birçok yerinde konuşuldu halende konuşuluyor bunu toplumda görüyoruz duyuyoruz. Mahkeme Başkanı: Ne yapılması gerektiği konusunda Erol Manisalı bir şey söylüyor muydu? Gizli Tanık Tepe: Ya tabi ki şimdi hükümete karşı bir görüş içerisinde olduğu için yani hükümetin indirilmesi gerektiği bu hükümetin sıktığı ne bileyim başbakanın oraya yakışmadığı ya da etrafındakilerin aynı zihniyette olduğu işte memleketin elden gittiği şeriatın geldiği bu gibi şeyler vesveselerle sürekli konuşuluyordu. Yani her gittiğimde hemen hemen sadece o değil etrafındakiler de o şekilde konuşuyordu. Yani hiç bugün ismi aklıma kalmadı ama işte odasına gelenler genelde doçent, profesör seviyesinde insanlardı gazeteci olan insanlar vardı gazeteci diye şey yapıyordu. Birkaç tane toplantılar oldu o dönemlerde zaten hepimiz biliyoruz her yerde toplantılar yapılıyordu ve birileri geliyordu. Bizde çıkarımız için acaba hani bir şeyler kapabilir miyiz ne görüyoruz olayına geliyorduk yani memleketin elden gittiğine hiçbir zaman inanmadım inanmıyorum da öyle bir şey olamaz. Yani 50 kişiyle ya da 100 kişiyle, 500 kişiyle koskoca bir Atatürk ün kurduğu Cumhuriyet şehitler verilerek kurulmuş kanla elde edilmiş bir Cumhuriyet bir devlet kolay değil yok edilemez. Ama tabi ki bu yarın bir şey olmayacak anlamına da gelmez insanlar çünkü öyle bir derin çalışmaların içerisine girmişler ki, biz bunları sonradan duydukça tüylerim ürperti. Bu insanlarla beraber ne işlerimiz var diye burada sanık sandalyesinde oturan dediğim gibi birçok insanları da tanıyorum yani siyasi görüş olarak başka şey. Ben burada sanık sandalyelerinde oldukları için son derece şaşkın vaziyette diyorum ki hani biz bunları çok iyi görüyorduk. Yani vitrini çok güzel manav vitrinine elmalarını çok güzel dizmiş bakıyoruz çok güzel yenilecek ama altını açtığınız zaman çürük çıkar gibi örnekler. Alakası olmayan insanların bu olayların içerisinde çıkmaları açıkçası bir vatandaş olarak beni tedirgin etmedi değil. Oldum ama nedir son zamanlarda rahatız gerek işte hükümetin istikrarlı gitmesi, ana muhalefet partileriyle düzgün çalışmaları olsun artı aldıkları kararları devlet olarak hükümet ayrı bir konu yarın bu hükümet gidebilir devlet olarak çalışmaları izliyoruz görüyoruz, mahkemeler olarak izliyoruz görüyoruz bunlar takdir edilecek şeyler. Tabi ki bu kadar olumsuzluğun içerisinde olumlu şeyler ortaya tabi ki çıkacaktır bu yargının işidir. Ben bu konuda asla bir şey söyleyemem ama tabi bunca suçlu denilen insanların içerisinde bu suçlu gibi görünen insanların yüzünden suçluymuş gibi algılanan ve yargılanan belki ileride ceza alacak suçsuz insanlarda vardır mutlaka. Bunları da hayretle diyoruz ki yani bu insanlarla bunlar yan yana nasıl olabilir. Allah a 5

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:6 şükrediyorum ki bu kişilerle fazla haşır neşir olup istişareye girmemişiz, kenara çekilmişiz, o işe atılmaktan da geri durmuşum çok fazla yakınlaşmamış. Çünkü herkesin kendine göre bir aklı buluğu vardır ben biraz aklımı kullandım diye düşünüyorum bulaşmadım belki bulaşmış olsaydım onlarla beraber yan yana oturuyor olurduk. Ama gerçi diğer yayınevlerine baktığımız zaman o tarzda kitapları basanlara hiçte bir şey olmadı. Mahkeme Başkanı: Şimdi Gizli Tanık Tepe. Gizli Tanık Tepe: Buyurun efendim. Mahkeme Başkanı: Sizin görüşlerinizi, kanaatlerinizi değil de. Gizli Tanık Tepe: Anladım. Mahkeme Başkanı: Sizin yaşadığınız şahit olduğunuz şeyleri istiyoruz yani yorum katmadım. Gizli Tanık Tepe: Anladım tamam. Mahkeme Başkanı: Görüşünüzü kanaatinizi bildirmeden. Gizli Tanık Tepe: Tamam anladım efendim. Mahkeme Başkanı: Neler yaşamışsanız neler görmüşseniz. Gizli Tanık Tepe: Şimdi dediğim gibi işte ifademde zaten belirttim. Mahkeme Başkanı: Gerçeğe uygun olarak maddi gerçeğe uygun olarak onları söyleyin bize. Gizli Tanık Tepe: Nasıl anlayamadım efendim. Mahkeme Başkanı: Şimdi şunu söylüyorum yani Erol Manisalı bazı şeylerden hoşnut olmadığı işte beğenmediğini söylemiş yani özetle. Gizli Tanık Tepe: Tabi, tabi. Mahkeme Başkanı: İşte ne yapılması gerekiyor, ne yapılması gerekiyor yani bunlara karşı. Gizli Tanık Tepe: Yani şimdi şu vardı bu tip insanlar. Mahkeme Başkanı: Nasıl bir yöntem öneriyordu, öneriyor muydu her şeyden önce? Gizli Tanık Tepe: Sayın Başkanım yani ondan da içinde bulunduğum çevreden birçok kişiden de askerin göreve gelmesi yani hangi göreve gelmesini zaten aleni şekilde herkes biliyordu. Yani bir darbe çığırtkanlığı işte memleketin elden gittiğini düşünerek seçimde gelmiş bir hükümetin devrilerek yerine başka bir hükümetin kurulması ya da işte askeri vesayetin bu ülkeyi tekrar yine kontrol altına alması gibi düşüncelerini aktarırlardı. Mahkeme Başkanı: Şimdi o hükümet nasıl kurulacakmış yani seçim mi yapılacakmış? Gizli Tanık Tepe: O değil efendim anlatıyorum ben size askerin göreve gelmesi askerin göreve gelmesi seçimle bir ordu göreve gelmez asker göreve nasıl gelir darbeyle gelir. Mahkeme Başkanı: Evet. Gizli Tanık Tepe: Ona da gerekçeler uydurur ülke güvenliği can güvenliği diyerek bunu yapar bunun içinde ya sadece bu değil birçok çalışmaları bu doğrultuda yapılıyorlardı o tarihlerde. Mahkeme Başkanı: Evet. Gizli Tanık ın beyanı alınması sırasında tutuklu sanıklardan Mehmet Eröz, Mehmet Otuzbiroğlu ve İsmail Hakkı Pekin in cezaevinden getirildikleri görüldü, Bağsız olarak huzurdaki yerlerine ayrıldı. Ayrıca sanık Hıfzı Çubuklu müdafii Av. Nazlı Çubuklu ile sanık Hasan Atilla Uğur müdafii Av. Ünal Üstünsoy un geldikleri görüldü, Huzurdaki yerlerine alındı. Mahkeme Başkanı: Gizli Tanık Tepe ayrıca başka bir ifadeniz var 26.11.2009 tarihinde CMK 250. Maddesi ile Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğunuz bir ifade bunu da okumak istiyorum zaten kısa bir ifade. Gizli Tanık Tepe: Nasıl. 6

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:7 Tanığın 30 Mayıs 2012 tarihli oturumun 62 B nolu ara kararı gereği Cumhuriyet Başsavcılığından gelen yazılar içerisinde bulunan 11. nolu klasör içerisinde bulunan 26.11.2009 tarihinde Savcılıkta alınan ifadesi okundu, soruldu. Gizli Tanık Tepe: Yok efendim hepsi bu kadar. Mahkeme Başkanı: Savcı Bey sorunuz varsa alalım buyurun. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Sayın Başkan izninizle Tanık Tepe ye birkaç soru yöneltmek istiyorum. Mahkeme Başkanı: Buyurun. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Öncelikle şunu hatırlatmak isterim 5726 sayılı yasa gereği kimliğinizle ilişkin sorular sorulara kimliğinizi ortaya çıkarabilecek şekilde hatayende sorarsak bu tür sorulara cevap vermeme durumundanız. Ancak maddi gerçeğin ortaya çıkması açısından da sorduğumuz sorulara doğru ve yeterli cevap vermenizi bekliyoruz. Yaklaşık 10 yıldır İstanbul Fatih İlçesi Cağaloğlu bölgesinde yayın basın işleriyle uğraşıyorum diyorsunuz. Bu dava sanıklardan da o bölgede Cağaloğlu nda da yayıncılık yaptığını iddia eden sanıklar var bunları tanıyıp tanımadığınızı size soracağım Toplumsal Dönüşüm Yayınları isminde bir yayınevi var bu yayın evinde sanıklardan Durmuş Ali Özoğlu ve Hatice Bahtiyar dava sanıklarından bu kişileri tanıyor musunuz? Gizli Tanık Tepe: Birebir istişarem olmadı ama sektörden biliyorum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Birebir diyalogunuz oldu mu, ne tür kitaplar basarlar? Gizli Tanık Tepe: Yok kitap almak amacıyla kitap almak amacıyla şey yapmıştım hatırladığım kadarıyla bir yere gönderecektik öyle bir görüşme oldu birde bir araştırma yapan bir arkadaşımın istediği bir kitap vardı öyle görüştük ama Cağaloğlu sektörde de zaten şey olarak bilinen yani sektöre aykırı bir yayın evidir. Ya aykırılığı şu; değişik kitaplar basar yani normal bir yayınevi roman falan basarken Toplumsal Dönüşüm daha siyasi ağırlıklı farklı kitaplar basar öyle biliyorum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Genelde emekli askerlerin kitaplarını bastıklarını iddia ediyorlar sizde Deniz Kuvvetlerinde nizamiyeden girerek yüzbaşı ve albayla görüşmeler yaptığınızı ve kitap bastırmak istediklerini söylediklerini beyan ettiniz. Gizli Tanık Tepe: Evet. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Bu konularla ilgili Toplumsal Dönüşüm Yayınlarından herhangi bir kişiyle görüştünüz mü? Gizli Tanık Tepe: Hayır görüşmedim. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Onlar size bahsettiler mi? Gizli Tanık Tepe: Hayır bahsetmediler. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Toplumsalhaber.com isimli internet sitesi var bu siteden haberiniz var mı? Gizli Tanık Tepe: Hayır yok. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yine dava sanıklarından Ergün Poyraz. Gizli Tanık Tepe: Evet. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Birtakım kitaplar basan kişi sizin ifadenizde de geçiyor Musa nın gülleri vesaire şeklinde. Gizli Tanık Tepe: Evet. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Bu kişiyi tanır mısınız, size herhangi bir kitap bastırmak için geldi mi? Gizli Tanık Tepe: Dolaylı yoldan geldiler. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Nasıl geldiler? 7

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:8 Gizli Tanık Tepe: Yani kitap bastırmak amaçlı değil yayınevim yoktu o zaman benim yayınevi kurmamıştım zaten şimdi bunların bazı kitaplar basacağını benim çünkü sektöre yakın hani görüşmeler falan yaptığım için böyle bir işe atılma gereği bunları bir. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Kaç yılındaydı? Gizli Tanık Tepe: Zannediyorum 2004 2005 yılları falandı. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: 2004-2005 ti. Gizli Tanık Tepe: O yıllarda falan. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Kimler geldiler size hangi araçla? Gizli Tanık Tepe: Nasıl. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Nasıl ulaştılar (bir kelime anlaşılmadı). Gizli Tanık Tepe: Sadece bana değil yani birçok yere gittiler o arkadaşlar birçok yayınevine gittiler. Onlarla görüşüyorlar ama benim o dönemde öyle bir çalışma içerisinde olacağımı bildikleri için bir şekilde tam geçmişte nasıl hangi arkadaş vesilesiyle geldiklerini bilmiyorum bir 5, 6 kişilik grupla beraber bir araya geldik görüştük. Ben kitapları gördüğüm zaman müsvedde halindeydi baskılı CD var ben dedim böyle kitapların basımıyla ilgili bir işe girmem zaten yatırım yapmam şu anda geniş bir araştırma yapıyoruz. Benim asıl dedim işim basın ve dağıtımla ilgilidir dedim. Daha doğrusu basımla yakın olduğu için pek şey görmedim olumlu görmedim. Daha sonradan birkaç yerle de görüştüklerini zaten duyduk bunlar o sektörde ufak bir sektördü herkes birbirini de bilir dışarıdan gelen birbirini de tanımayabilir de. Yani çok iyi tanıdıkları insan birbirlerini tanımıyorlar aslında (bir kelime anlaşılmadı) gezdiklerini ama kimsenin kitap basmadığını sonradan da yayınevini kendilerinin kurduklarını öyle duydum kitaplar da piyasaya çıkınca zaten hakikaten basmadığımızda da ya da o işe bulaşmadığımıza yakın ilişki olmadığımıza şey yaptık şükrettik. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Hangi yayın evini kurdular? Kimler (birkaç kelime anlaşılamadı) Gizli Tanık Tepe: Togan yayınları. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Efendim. Gizli Tanık Tepe: Togan yayınları yanlış hatırlamıyorsam. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Togan yayınları kim kurdu sahibi kimdir bu yayınevinin? Gizli Tanık Tepe: Yani şu anda ismini şey yapamayacağım hatırlayamayacağım aklımda değil. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Anladım. Gizli Tanık Tepe: Ama onunla beraber olan şeydi arkadaşlarıydı o kişiyle birlikte hareket eden arkadaşlarıydı. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Ergün Poyraz la birebir görüştünüz mü? Gizli Tanık Tepe: Ergün Poyraz olduğunu yani sessiz duran kişinin ben sonradan öğrendiğimde kim bu niye öyle konuşmadı çok süzüldü dediğimde Ergün Poyraz dediler. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Ben çok net anlayamıyorum biraz yakın (bir kelime anlaşılmadı). Gizli Tanık Tepe: Ergün Poyraz direkt tanıtmadı fakat sonradan onun Ergün Poyraz olduğunu anladım grubun içerisindeki kişinin. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Siz ama konuştunuz kendisiyle değil mi? Gizli Tanık Tepe: Efendim. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Kendisiyle konuştunuz? Gizli Tanık Tepe: Tabi sohbet edildi. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Evet. Mustafa Hüseyin Buzoğlu yla tanıştınız mı avukat, Hüseyin Buzoğlu? Gizli Tanık Tepe: Mustafa Hüseyin efendim? 8

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:9 Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Hüseyin Buzoğlu aynı zamanda avukatlık yapıyor. Gizli Tanık Tepe: Avukatlık yapıyor belki tanışmış olabilirim yani isimler konusunda. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: (bir kelime anlaşılmadı). Gizli Tanık Tepe: İsimler konusunda aklımda kalıcı bir şey çünkü sektöre girmedim sonradan kendi özel başka işime devam ettim dolayısıyla yani zaman da geçtiği için direkt ismini bilemiyorum ama tabi avukat falan vardı orada oturulurken. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Togan yayınlarında avukat olan ortak var mıdır? Gizli Tanık Tepe: Bilemiyorum efendim onu. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Hasan Gürbüz ismini duydunuz mu? Gizli Tanık Tepe: Tanımıyorum onu. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yine dava sanıklarından Sevgi Erenerol bu ismi duydunuz mu? Gizli Tanık Tepe: Evet tanırım. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Nereden tanırsınız? Gizli Tanık Tepe: O ayrıntılara girmek istemiyorum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yani kimliğinizi ortaya çıkaracak bir konu varsa girmeyebilirsiniz. Gizli Tanık Tepe: Evet onu düşünerek girmek istemiyorum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: (bir kelime anlaşılmadı). Evet. Kemal Kerinçsiz ismini duydunuz mu? Gizli Tanık Tepe: Evet duydum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Bu kişiyle bir irtibatınız oldu mu? Gizli Tanık Tepe: Hayır tanırım ama irtibatım olmadı. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Oktay Yıldırım. Gizli Tanık Tepe: Oktay Yıldırım onu isim olarak ama nasıl bir şey olduğunu bilemiyorum ismi belki basından tanıdık geliyorduk ya da başka bir şekilde onu direkt tanımıyorum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Bekir Öztürk. Gizli Tanık Tepe: Bekir Öztürk tanımıyorum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Kuvayı Milliye Derneği diye bir dernek duydunuz mu? Gizli Tanık Tepe: Evet duydum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Nerede duydunuz? Gizli Tanık Tepe: Yine sosyal hayat içerisinde duydum bunları da aynı şeklide yine hükümete karşı yapılacak bir olayda ya da işte Cumhuriyet mitingleri gibi bilmem ne gibi şeylerin içerisindeki organizasyonlarında çalışmalarında gördüm. Hatta bir dolaylı yoldan bir arkadaşımla davete gelmişti davet etmişlerdi sen de gel falan dedi bende dedim yani bu gibi şeylerde bulunuyorum ben ülkeyi bir tehlikede görmüyorum onun içinde bulunmak istemiyorum diye gitmemiştim. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Evet. Nereye davet ettiler sizi? Gizli Tanık Tepe: Hatırlamıyorum geçmişi çok uzun zaman oldu. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: O bahsettiğim Ankara daki dernek (birkaç kelime anlaşılmadı). Gizli Tanık Tepe: Evet biliyorum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Ankara ya mı davet edildiniz? Gizli Tanık Tepe: Bakın bu konunun dışarısına çıktık ben bu tür sorulara cevap vermek istemiyorum. 9

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:10 Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Kuvayı Milliye Derneği var birde Kadıköy merkezde o dernekle ilgili bilginiz var mı? Gizli Tanık Tepe: Biliyoruz yani bu tür derneklerin hükümete karşı Cumhuriyet mitingleri ya da birtakım eylemlerin içerisinde olan dernekler bunlar. Şu anda da üyelerinden bazıları yargılanıyor benim direkt birisini tanıdığım ya da onların toplantılarına katıldığım gibi bir şey yok ama biliyorum ne olduklarını. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Mehmet Fikri Karadağ var tanıyor musunuz kendisini? Gizli Tanık Tepe: İsim olarak tanıyorum basından. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Basından. Hüseyin Görüm ü tanıyor musunuz? Gizli Tanık Tepe: Hayır tanımıyorum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yine siz yayıncı olarak Habip Ümit Sayın dava sanıklarından bu kişiyle herhangi bir görüşme yaptınız mı? Gizli Tanık Tepe: Şimdi bakın siz zannediyorum biraz da isterseniz de TC mi de vereyim yani size kimliğimi sanki sorgular gibi yani konuyla ilgili sorunuz varsa onları sorun bana bütün sanıkları sormayın ben sanıkların çoğunu tanımam bilmem, sanıkları niye soruyorsunuz bana. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Şimdi yayıncı olduğunuz için bu kişiler. Gizli Tanık Tepe: Hayır bakın yayıncı demedik sizi orada bir düzelteyim ben oradaki belki ifadede bir yanlışlık olabilir basın yayın sektöründeyim diyorum ben. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Sektördesiniz anladım. Gizli Tanık Tepe: Basın yayın. Mahkeme Başkanı: Gizli Tanık Tepe Savcı Bey gerek görmüş onu sormuş. Gizli Tanık Tepe: Ha özür dilerim efendim ben Savcı olduğunu düşünemedim ben zannettim ki Avukatlar birisi soruyor. Mahkeme Başkanı: Yok Savcı Bey soruyor. Gizli Tanık Tepe: Ha onu anlayamadım özür dilerim Sayın Savcım. Mahkeme Başkanı: Siz, siz ne biliyorsunuz onları anlatın. Gizli Tanık Tepe: Tamam Sayın Savcım özür dilerim ben anlamadım çünkü. Mahkeme Başkanı: Avukatlar bile, avukatlar bile sorsa onlara da cevap verin sizin soru sorma hakkınız yok. Gizli Tanık Tepe: Tamam anladım efendim. Mahkeme Başkanı: Savcı Bey başka sorunuz var mı? Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yine dava sanıklarından Erol Mütercimler var. Gizli Tanık Tepe: Erol Mütercimler tanırım Sayın Savcım. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Kendisiyle görüştünüz mü? Gizli Tanık Tepe: Erol Mütercimler le çok görüştüm. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Kitabını bastınız mı vesaire? Gizli Tanık Tepe: Hayır ben kitabını basmadım ama sektörde Cağaloğlu sektöründe ve basın sektöründe sürekli dolaşan birisi olarak biliyoruz. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Evet. Gizli Tanık Tepe: Herkesle de çok rahatlıkla bazı değişikliklerin yapılması gerektiğine inandığını konuşarak konuşmuştur. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Levent Temiz i tanır mısınız? Gizli Tanık Tepe: Levent Temiz i dolaylı yoldan tanırım. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Dolaylı dediğiniz? Gizli Tanık Tepe: Yani işte bu siyasi olarak bir iki kere şey yaptım öyle bir ayaküstü bir konuşmamız oldu o kadar. 10

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:11 Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Avukat Yusuf Erikel var yine bu Cağaloğlu nda zannedersem. Gizli Tanık Tepe: Evet o da Cağaloğlu nda. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Bu kişiyi tanır mısınız yine dava sanıklarından? Gizli Tanık Tepe: Onu evet sonradan öğrendim dava sanıklarından olduğunu ama zaten sektörde o civarda bunların bu işlerde ilgilendiğini hükümete karşı bir yapılanmanın içerisinde olduklarını zaten biliyorlar. Ama o normalinde bildiğim kadarıyla da pek şeyin içerisine gelmiyor diye biliyorum yani pek ortalıkta da görünmeyen bir kişiymiş. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Toplumsal Dönüşüm Yayınlarıyla bu kişinin herhangi bir irtibatı var mıydı o konuda bilginiz var mı? Gizli Tanık Tepe: Yok efendim onu bilemiyorum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Hayri Bildik ismini tanıyor musunuz? Gizli Tanık Tepe: Hayri Bildik hatırlayamadım efendim. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Toplumsal Dönüşümlerinde bir ara ortaklık yapmış. Gizli Tanık Tepe: Yani doğrudur da işte şimdi ben o sektörün içerisinde kalmadığım için şey yapamadım çıkartamadım. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Evet. Siz ifadenizde biraz önce Başkanım tarafından okunan ifadenizde Adem Sarıgöl le birlikte Şubat 2009 da Gizli Tanık Tepe: Evet. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Ankara ya gittiğinizi Yargıtay binasının ana giriş kapısında buluştuğunuzu ve daha sonra da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı nizamiyesinden geçtiğinizi beyan ettiniz. Gizli Tanık Tepe: Evet, evet, evet. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Bu geçme sırasında herhangi bir kimlik alındı mı? Gizli Tanık Tepe: Hayır alınmadı. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Sizin kaydınız kuydunuz tutuldu mu? Gizli Tanık Tepe: Alınmadı bende şaşırmıştım zaten. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: (bir kelime anlaşılmadı) Jandarma Genel Komutanlığında görüşmeler yapmışlar kayıtlar işte istiyoruz bazıları işte kayıtlarda yok deniliyor siz girerken kimliğiniz alındı mı, kayıtınız tutuldu mu o şekilde. Gizli Tanık Tepe: Hayır zaten ben de ben de şaşırmıştım. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: (bir kelime anlaşılmadı). Gizli Tanık Tepe: Kimlik alınmadan böyle bir yerden yani kuş olsan uçurtmazlar öyle kuvvet komutanlığın öyle bende şaşırmıştım nasıl girildiğini ben Adem. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Nasıl, hangi kapıdan soktular sizi böyle turnikeler dönmez, şey olmadan kart olmadan. Gizli Tanık Tepe: Turnikeli bir kapıdan girmedik. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Hangi kapıdan soktular sizi? Gizli Tanık Tepe: Şeyin kapısından Genelkurmayın o köprü var galiba köprünün hemen yanındakinde Genelkurmayla Deniz Kuvvetlerin arasında bir köprü geçidi var. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Evet köprülü yoldan evet. Gizli Tanık Tepe: Yanlış hatırlamıyorsam oradan girildi yan tarafından otopark olan bir kapıydı. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yani herkes kimliğini veriyordu ama siz vermediniz öyle mi? 11

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:12 Gizli Tanık Tepe: Evet yani zaten bende şaşırmıştım neden böyle oldu diye üstelemedim. Neticede girdiğimizdi bir kurumdu belki dedim yetkili kişiyle görüşmek istediğimizi şey yapmazlar diye bende şaşırmıştım. Zaten öbür şahıs zaten sürekli bütün kuvvet komutanlıkları da dahil her yere girip çıkabilen onlarla görüşebilen bir insandı. Burada düzeltmek istediğim bir şey var Adem Sarıgül ü ben birkaç kere şey yaptık arkadaşlar vesilesiyle tanımıştım düzgün bir yayıncı, işte akademik çalışmaları olan birisi olarak şey yapıyordum biliyordum öyle bir şeyimiz oldu yakınlaşmamız oldu 3, 5 kere görüştük. İnanmıştım ama daha sonradan hakkında bazı şeyler duyunca tanıştıran ve bir araya getiren arkadaşları da ikaz ettim dedim bir daha beni bu şahıslarla kişilerle dedim bir araya getirmeyin çünkü karanlık insanlar. Benim devletin adamıymış gibi etrafımda hava atan ahkam kesen şeyler dedim yani bunlarla bulunmak tehlikelidir diye uzak durmaya çalıştım Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yine orada görüştüğünüz kişilerden birisin Celal Yüzbaşı veya Cemal Yüzbaşı olduğunu. (birkaç kelime anlaşılamadı) söylediniz. Gizli Tanık Tepe: Celal veya Cemal di evet evet. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Gerçek ismi miydi Celal (bir kelime anlaşılamadı). Gizli Tanık Tepe: Valla efendim şimdi neticede takdir edersiniz ki biz polise bile kimliğini göreyim bir uygulamada falan diyemiyoruz orada çıkıldığı için yani Celal ya da Cemal işte aklımda o şekilde kaldı. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Daha sonra başka bir yerde gördünüz bu şahsı? Gizli Tanık Tepe: Daha sonradan bir kere daha görüştük. İstanbul a geldiklerinde aramışlardı. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Gerçek kimliği konusunda bilgi konusunda bilgi edinebildiniz mi? Gizli Tanık Tepe: Hayır edinmedi ben araştırma gereği duymadım çünkü neticede ben de asker çok şeylerim var akrabalarım yakınlarım var. Hani askerin yapısını bildiğim için neticede gördüğüm bir askeri üniformalı bir şahıs ben onun kimliğiyle ilgili bir soruşturma gibi aklımın ucundan bir şey geçmedi. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Size 8 tane kitap bastırmak istiyorlar bunların. Gizli Tanık Tepe: Ha 8 yani ilk etapta biz 8 tane kitap bastırırız böyle bir şeyi kurarsan diye söylediler. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Sorum sorumu biteriyim ondan sonra siz cevap verirseniz karşılıklı karışmasın. Gizli Tanık Tepe: Tamam efenim. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: 8 tane kitaptan bahsediyorsunuz bu kitapların Kıbrıs, Strateji. Gizli Tanık Tepe: Evet. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Terör ve genel ülke sorunlarıyla alakalı olduğunu söylüyorsunuz. Gizli Tanık Tepe: Evet, evet. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: İçerikli konusunda size bir taslak vesaire verdiler mi kitapların kimler tarafından yazıldığı konusunda (Birkaç kelime anlaşılamadı) bilgilendirdiler mi? Gizli Tanık Tepe: Yok onları vermediler, vermediler çünkü daha sonradan bazı olaylar başka boyutlara gidince ben görüşmek istemedim. Zaten o sektörde de bulunmak istemediğim için öyle bir yatırıma girmeyi düşünmedim çünkü arkasında başka şeylerin çıkabileceğini 12

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:13 düşündüm. Bazılarının gerçek kimliklerini kullanmayacaklarını falan söyleyince oradan midem bulanmıştı çünkü. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yani kendi kimlikleriyle yayınlamamaları sizi şüphelendirdi evet. Gizli Tanık Tepe: Şüphelendirdi zaten bu IQ Yayınları değil de başka yayın evlerinde birçok subayın müntesel isimde kitap bastırdıklarını zaten biliyoruz. Yani bu gerek kamu görevlisi sıfatıyla bulunmalarından olabilir. Gerekse yazdığı bilgilerin başka alana gideceğini düşünerek de o önemli almış olabilirler. Zannediyorum kamu görevlisi olduğu için kurumdan izin alması gerektiğini biliyorum öyle. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Albaydan bahsettiniz bu albayın kim olduğu konusunda (birkaç kelime anlaşılamadı) Gizli Tanık Tepe: Albayın yani simasını görsem bilirim. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Hangi birimde görev yaptığı konusunda (bir kelime anlaşılamadı). Gizli Tanık Tepe: Onlarla ilgili hiçbir şey konuşmadı çünkü çevrede birimlerine şey yapmadık zaten bir dışarıda buluştuk bir kere gittiğim zaman da yemekhaneye yemekhanenin karşısında da kafeteryaya bir yer vardı oraya gittik sigara dumanı falandı orası da öyle. Öyle oralarda görüşüldü yani makamı odası şeyi yok ama resmi üniformalı kişiydi. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Dursun Çiçek o görüşmelerde sizin yanınıza geldi mi görüştü mü nizamiyede. Gizli Tanık Tepe: Yoktu hayır yoktu. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yoksa ilk defa mesaj çektiği zaman mı haberdar oldunuz? Gizli Tanık Tepe: Mesaj çektiği zaman haberdar oldum. Bir de hani ben ismini de bilmiyordum hiçbir şeyini bilmiyordum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Nereden (bir kelime anlaşılamadı). Gizli Tanık Tepe: Zaten bunlar arka arkaya Sayın Savcım arka arkaya olan şeyler bunlar hani zaman içerisinde olan değil. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Anladım, Dursun Çiçek sizin telefonunuzu adınızı nereden aldığı konusunda bir açıklama getirdi mi? Gizli Tanık Tepe: Bu şeyden yüzbaşıdan aldığını söyledi. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Celal (birkaç kelime anlaşılamadı) Gizli Tanık Tepe: Albayla falan görüştüğünü söyledi. Böyle bir işe atılacağını görüşmek istediklerini falan belirttiler öyle devam etti. Neticede ben bir kuruma gittiğimi bildiğim için arkasında bu tür uğraşların olduğunu bilemiyordum tabi ki o zaman Dursun Çiçek in ismi ortaya çıkmamıştı hiçbir şekilde de bilinmiyordu. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Sizin ifadenizde Dursun Çiçek in kendi doktora teziyle ilgili kitabını bastırmak için görüştüğünü beyan ediyorsunuz. Gizli Tanık Tepe: Evet. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: 8 kitaptan söz etti mi Dursun Çiçek o konularda bilginiz var mı? Gizli Tanık Tepe: Şimdi kitaplarla ilgili yani destek vereceklerini daha çok kitap bastırabileceğini falan öyle konulara da girdik ondan sonra ülke geneliyle ilgili birtakım şeyler konuşuldu. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Ülke sorunlarıyla ilgili kitap basacağım vesaire dedi mi kendisi Dursun Çiçek size? Gizli Tanık Tepe: Yani tabi yani güncel konularla ilgili kitaplar da dedi olabilir. (bir kelime anlaşılamadı) müteser isim de basılacağını falan söyledi. Ben de dedim ki yani gizlilik şeyiydi çünkü diğerlerine de söyledim neden gizlilik yani bir ortaya izin alınsın üsten öyle basılsın diye 13

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:14 şey yaptım. Öyle düşünmüştüm. Ya ülke geneliyle ilgili şunu söylemedi yani işte asker şey yapacak göreve gelecek biz bunları indireceğiz asacağız keseceğiz öyle bir şey duymadım. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Anladım Dursun Çiçek le görüşmeniz sırasında yanınızda başka kimse var mıydı? Gizli Tanık Tepe: Gelip gidenler vardı selamlaşıyorlardı. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Siz girerken Dursun Çiçek le görüşeceğiniz zaman nizamiyeden girerken kayıt bıraktınız mı? Gizli Tanık Tepe: Nizamiyeden girerken zannediyorum o yüzbaşının adına girdik. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yani herhangi bir kayıt tuttular mı yoksa yine birisi gelip aldı mı sizi? Gizli Tanık Tepe: Savcım bir saniye. Buradan kimliğimin tespit edilme olasılığı olduğu için bu soruyu mazur görün efendim. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Tamam. Şimdi Erol Manisalı dan bahsediyorsunuz onun toplantılar yaptığından söz ediyorsunuz. Gizli Tanık Tepe: Hı, hı. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Evde yapılıyor diyorsunuz yani bu evi nerededir Erol Manisalı nın? Gizli Tanık Tepe: Şimdi onun bir asistanı tarafından şey yapıldı götürüldü. Fındıkzade de bir yerdi. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Evet. Gizli Tanık Tepe: Aynı zamanda orasının home ofis gibi bir şey olduğunu düşünüyorum çünkü salon böyle geniş çaplı düzenlemiş yan bir normal bildiğimiz salondur koltuk takımıdır gibi değildi. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Yerini tarif edebilir misiniz yakınında ne var (bir kelime anlaşılamadı). Gizli Tanık Tepe: Yakınında şeye yakın Haseki Hastanesine yakındı. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Haseki Hastanesine yakın. Gizli Tanık Tepe: Evet. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Kaçıncı kat? Gizli Tanık Tepe: Zannediyorum 4, 5. kat falan olması lazım. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: 4. 5. kat. Gizli Tanık Tepe: Çünkü zaman geçtikçe katı tam net hatırlayamıyorum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Evet. Gizli Tanık Tepe: Bir kere gittim zaten o da orada kalabalık bir toplantı olacak diye ama ondan sonra da değişik işte Etilerde bir belediyenin bir yeri var. Orada bir seminer gibi bir konuşmaları falan vardı orada. Bir keresinde Kanal Türk te Kanal Türk müydü Haber Türk te Yeni Bosna daki yerlerinde öyle bir şeyler vardı. Yine bir 20, 25 kişilik falan grubun olduğu bir şeyde öyle bir şey oldu. Bir de yanlış hatırlamıyorsam Levent te bir yere gidilmişti. O asistanı da hani böyle bedava kitap almayı seven bir arkadaş olduğu için ismi gelmiyor şu anda aklımda ya da işte gazeteyle ilgili birtakım şeylerle ilgili öyle bir istişare kurmaya çalışıyor hatta ben de farklı şekilde bir cinsel eğilimi olabilir düşüncesiyle uzak tuttum kendimden zaten ondan sonra da görüşmedim. Yani konuşulan konular da orada hükümetle ilgili devletle ilgili olduğu için insanları tahrik edici kırıcı çünkü ben bir siyasi görüşün peşinde olan ya da bir siyasi görüşün peşine düşmüş yapıda bir insan değilim. Ben ülkemin vatandaşıyım yani ülkemin gidişatı doğrultusunda yaşamaya çalışan bir insanım dolayısıyla da girmek istemediğim için bir siyasi angajenin arkasına bulaşmak istemedim. Bu arada şeyi belirtmek istiyorum demin atladık daha doğrusu ben Savcı olduğunuzu değil de sanık avukatlarından olduğunuzu düşünerek biraz farklı algıladım onu düzeltmek istiyorum. Yani Sevgi Erenerol un Milliyetçi Hareket Partisi içerisinde bir konumu vardı geçmişte. Bazı kişilerle beraber 95, 97 li yıllarda galiba o dönemlerde de 14

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:15 sonrasında zaten birtakım çalışmalar olduğu toplantılar düzenlendiği organizasyonlar yaptığı benim kulağıma geliyordu. Ama bu organizasyonların içerisinde ne tür konuşmalar yapılıyordu açıkçası onu şey yapamıyorum zaten MHP gibi bir partinin içerisinde de onun açıkçası o şekilde ne aradığını da bir türlü çözememiştim. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Evet. Merhum Alparslan Türkeş in danışmalığını mı yapıyordu o konuda. Gizli Tanık Tepe: Kim Sevgi Hanım mı? Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Sevgi Erenerol. Gizli Tanık Tepe: Yaptığını zannetmiyorum. O dolaylı yoldan belki bu Hıristiyanlık cemaatinden dolayı değerlendirilmiş bir yönetime bir yere alınmış olabilir ama ben Alparslan Türkeş in öyle bir hata ettiğini zannetmiyorum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Evet. Gizli Tanık Tepe: Yani orada yönlendirme yapmışlardır oy oranımız falan filan diye. Çünkü MHP nin içerisinde de sevilmediğini biliyordum yani. Bunlar nereden geldiler böyle falan diye bazı şahıslardan duyuyordum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Neriman Aydın Kemal Aydın ismini duydunuz mu? Gizli Tanık Tepe: Neriman Aydın Kemal Aydın yabancı gelmiyor ama hatırlayamadım. Direkt bir ilişkim olan kişiler değil ama. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Psikolojik savaş Psikolojik harekat şeklinde herhangi bir şey duydunuz mu? Gizli Tanık Tepe: Tabi ki onu tabi ki duyuyoruz her zaman şimdi de duyuyoruz. Psikolojik etkileme psikolojik yıldırma konularında birçok insanlar konuşuyorlar. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Söz ettiğiniz 8 kitabın maliyeti konusunda herhangi bir şey söylediler mi size? Gizli Tanık Tepe: Tabi içlerinde. Tabi tabi şimdi onların içerisinde. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: (birkaç kelime anlaşılamadı). Gizli Tanık Tepe: Psikolojik hareket ulusal bütünlüğü sağlayıcı birtakım şeyler yani sadece orada atıyorum bir Kıbrıs ın durumuyla konumuyla ilgili bir bilimsel harekat değil o birkaç tane öyle ama öbür türlü kitapların içerisinde o albayın söylediği şekilde öyle kitaplar vardı yani psikolojik harekat çünkü neticede o dönemlerde de insanlar yatırım yapmaya çalışıyordu. Bir yerlerden bir destek alsınlar bir şeylere açıkçası hani ben de o doğrultuda hareket etim ama yanlış bir hareket içerinse girmekten de kaçındığım için zaten uzak durdum. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel: Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım sorularım bu kadar. Gizli Tanık Tepe: Bir de şeyi sormuştunuz efendim onu da bir söyleyeyim. Avukat Kemal Kerinçsiz. Şimdi Kemal Kerinçsiz in de ben bu olayların içerisinde sonradan duydum. Hani tanıyorum dediğim konuyu düzeltmek istiyorum. İşte Sevgi Erenerol o şeylerle (bir kelime anlaşılamadı) yakın parti içersinden de hani dürüst saygın olarak bilinen bir insandı. Ama birtakım toplantılar yapıldığını biliyorum. O toplantıların içerisinde durumu nedir konumu nedir onu bilemiyorum ama o inanılan ülkücülük davası içerisinde bir yerinin olduğunu itibarının olduğunu biliyorum. Bu arada tabi burayla bağlantısı var mıdır yok mudur bilemiyorum. Dursun Çiçek in bu çalışmaları esnasında gerek resmi ya da özel izinde nasıl olduğunu bilmiyorum. Bana gelen bir bilgiyi paylaşıyorum şu anda. Özellikle ülkücü hareketin Ülkü Ocakları hareketini kullanılmak suretiyle bir şeylerin yapıldığı onlara daha yakın durduğu ve bununla ilgili de daha önce yargılanmış partinin içerisinde olan ya da dışarıda bulunan kişilerle dolaylı yoldan görüşüldüğü bazılarının görüşmek istemediğini terslediğini kulağıma geldi. Bunu da şununla birleştirebiliriz Dursun Çiçek in ilk tutuklanıp ben şaşırmıştım orada da tahliyesinde eski ülkücülerin nizamiyeden alıp bir araçla götürüldüğünde ben olayın hangi boyutta olabileceğini 15

CELSE TARİHİ 07.09.2012 ESAS NO: 2009/191 CELSE NO:226 Sayfa:16 tabi o zaman idrak edememiştim ama şimdi bakıldığı zaman da o bana gelen bilginin bu şekilde doğrulanabileceğini de kanaat getirdim. Bu zaten basına sızmış bir haberdi. Mahkeme Başkanı: Evet Dursun Çiçek i bir defa mı gördünüz? Gizli Tanık Tepe: Nasıl. Mahkeme Başkanı: Dursun Çiçek i bir defa mı gördünüz? Gizli Tanık Tepe: Dursun Çiçek i bir daha görmedim bir daha görmedim bir kere gördüm. Mahkeme Başkanı: Evet Kemal Kerinçsiz i bir defa mı gördünüz birkaç defa mı gördünüz? Gizli Tanık Tepe: Sayın Savcım kimliğimi ele verebilir bu. Mahkeme Başkanı: Nasıl? Gizli Tanık Tepe: Nasıl? Mahkeme Başkanı: Ben Mahkeme Başkanı olarak soruyorum. Gizli Tanık Tepe: Ha Sayın Başkanım kimliğimi ortaya çıkartabilecek bir bilgidir yani defalarca görüştüğüm ya da az görüştüğüm ama istişarem olan bir insan değil tanırım bilirim o kadar. Mahkeme Başkanı: Evet Sevgi Erenerol'u kaç defa gördünüz bir defa mı gördünüz birkaç defa mı gördünüz? Gizli Tanık Tepe: Onu da birkaç defa gördüm. Mahkeme Başkanı: Evet. Size bazı fotoğraflar göstermek istiyorum bunlardan tanıdıklarınız varsa bize söyleyin. Gizli Tanık Tepe: Dursun Çiçek. Mahkeme Başkanı: Evet ekranda gördünüz sanık Dursun Çiçek tanıdığınızı söylediniz. Gizli Tanık Tepe: Bu Şener paşa değil mi yani şeyi çıkartamadım ama basından yüz. Mahkeme Başkanı: Tanımıyorsanız tanımıyorum deyin. Gizli Tanık Tepe: Tanımıyorum yo tanımıyorum. Tanımıyorum birebir. Mahkeme Başkanı: Tanımıyor tamam. Gizli Tanık Tepe: Tanımıyorum. Tanımıyorum efendim basından biliyorum bu şahısları. (bir kelime anlaşılamadı). Mahkeme Başkanı: Basından mı tanıyorsunuz. Gizli Tanık Tepe: Basından tanıyorum. Mahkeme Başkanı: İsmi nedir? Gizli Tanık Tepe: İsmini bilemiyorum ama basından yani bunu, bunu tanımıyorum diğerlerini basından biliyorum. Mahkeme Başkanı: Evet. Gizli Tanık Tepe: Tanımıyorum, tanımıyorum efendim. Hayır tanımıyorum. Tanımıyorum. Resim bulanık tanımıyorum. Tanımıyorum, tanımıyorum, tanımıyorum. (bir kelime anlaşılamadı) tanımıyorum efendim. Tanımıyorum, tanımıyorum, hayır tanımıyorum, tanımıyorum, tanımıyorum, resim çok bulanık şey yapamadım. Mahkeme Başkanı: Evet ekranda gördüğünüz (birkaç kelime anlaşılamadı) Gizli Tanık Tepe: Yani biraz da yüksek dere yüksek dereceli gözlük kullandığım için şey yapamadım tanıyamadım. Mahkeme Başkanı: Evet. Gizli Tanık Tepe: Tanımıyorum, tanımıyorum, tanımıyorum, tanımıyorum, tanımıyorum, hayır tanımıyorum, tanımıyorum, ben yani şey yapamadım resim çok şey bir resim tanıyamadım. Tanımıyorum, tanımıyorum, İlker Başbuğ. Mahkeme Başkanı: Evet ekranda gördünüz sanık. Gizli Tanık Tepe: Evet, evet. Mahkeme Başkanı: Mehmet İlker Başbuğ. Nereden tanıyorsunuz basıdan mı tanıyorsunuz? 16