Bürokrasi ve Mizah. Ciddi şeyler, gülünesi şeyler olmadan anlaşılamaz; zıt şeyler de zıtları olmadan. Platon 1



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu

Prof. Dr. Turgut Göksu

MBA 507 (11) Örgüt Yapısının Temelleri

MEDYA EKONOMİSİ VE İŞLETMECİLİĞİ

KANUNEN OLMAYAN, AMA İLİMİZDE UYGULANAN HAYAT STANDARDI.? Yeni bir haftada yine beraberiz.geçen haftaki

Ekonomik Olarak Güçlü! Bir Çarpan Olarak Vazgeçilmez! Türkiye'nin Başarı Hikayesi!

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

LOGO. Özel Dedektiflik Eğitimi Kocaeli Üniversitesi Hereke Ö.İ.U. MYO İsmail Yetimoğlu w w w. d e d e k t i f. o r g. t r

KOBİ'lerde Sözleşme ve Risk Yönetimi. Almanca-Türkçe Anket. Marmara Üniversitesi İstanbul / SRH Hochschule Berlin

Okulda 98 eğitim çalışanı ve 100 civarında yardımcı personel görev yapmaktadır.

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

Eğitim sektöründe eleman ihtiyacı arttı

BALIKESİR TABİP ODASI AĞUSTOS 2016 ÇALIŞMA RAPORU

11. HAFTA 2.ARAŞTIRMA İNCELEME YAZILARI

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos :42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos :20

Duyurunun başlangıç tarihi: 25 Ağustos 2015 Son Başvuru Tarihi: 08 Eylül 2015

RAKAMLARLA KONYA İSTİHDAMI FEYZULLAH ALTAY

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ. (11 Mayıs -19 Haziran 2015 )

Geçen ay meslektaşım, eğitmen arkadaşım Gülgün Koç ne güzel hatırlattı Peter Drucker ın meşhur tespitini : Ölçemediğiniz hiçbir şeyi yönetemezsiniz

KAMU VE ÖZEL HASTANELERDE YÖNETİM LABİRENTİ ANKETİ

Burada yer alan bilgiler şirket çalışanlarını bilgilendirme amaçlıdır. Her hakkı saklıdır. Para ile satılamaz. İzinsiz çoğaltılamaz.

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

Gizli Duvarlar Ali Nesin

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

T.C. KONAK BELEDİYESİ SAĞLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM

Renkli Bir Yazarın Kitabı: Renkli Masallar. Bazı insanlar gezi yazısı okumanın sadece daha önce gitmedikleri ya da hayatlarının

Havacılık Emniyeti. 12. Hafta Emniyet Performansı / Kültürü / Teşviki. Öğr. Gör. Tevfik Uyar, Uçak Müh. & MBA

Pelinsu Pir OHBE. Eğitim Danışmanlık ve İK Çözümleri. OHBE Danışmanlık Eğitim ve

DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK, ÜRÜN ÜRETMEK, PARA KAZ

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Yaz l Bas n n Gelece i

NİTELİKLİ EĞİTİMİN TOPLUMUN REFAH SEVİYESİNE ETKİSİ. Prof.Dr. Muammer Kaya, ESOGÜ Rektör Adayı,

(DEÜ Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölümü Anayasa Hukuku Anabilim Dalı)

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

Sivil Toplum Geliştirme Merkezi KATILIMCI DEMOKRASİDE YEREL YÖNETİM-STK İŞBİRLİĞİ 1. TOPLANTI

Sayı : GMY.2012/ Konu : XI.KK Kongreleri GENELGE 2012/77

Program esaslı bütçeleme

BACADER e-bülten HAZİRAN 2015

DEĞİŞİKLİK KAYDI REV TARIH SAYFA DEĞİŞİKLİK TANIMI

7. dönem çalışma raporu SOSYAL ETKİNLİKLER. EMO Kocaeli Şubesi

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

Güncel BES Verileri. Toplam Fon Büyüklüğü (milyar TL) 43,75. Faizsiz Fon Büyüklüğü (milyar TL) 1,85 152,31

YEDİNCİ BÖLÜM MAKROEKONOMİ: TANIM, KAPSAM VE GELİŞİM

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İÇ KONTROL SİSTEMİ ÇALIŞMALARI SUNUCU AYDIN GÜZHAN MALİ HİZMETLER DAİRE BAŞKANI

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

1. LİDER 2. LİDERLİK 3. YÖNETİCİ LİDER FARKI

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

DOKÜMANTASYON VE ENFORMASYON ELEMANI

TASFİYE İŞLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

Bir Belediyede Yönetişim Yapılanması. Gürcan Banger

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

ORGANIZASYON TEORILERI

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Yaşama Hakkı Nerede?

SAĞLIK HİZMETLERİ YÖNETİMİ

3. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ. (30 Mart 15 Mayıs 2015)

GÖREV/İŞ TANIMI FORMU. Personel Daire Başkanlığı/Akademik Personel Birimi. Genel İdare Hizmetleri. Daire Başkanı, Genel Sekreter ve Rektör

Güney Kore Merkez Bankası, BOK, faiz oranını değiştirmeyerek %1.50 de sabit bıraktı.

ATILIM ÜNİVERSİTESİ. Prof. Dr. Hasan U. Akay Provost

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΑΝΩΤΕΡΗΣ ΚΑΙ ΑΝΩΤΑΤΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΥΠΗΡΕΣΙΑ ΕΞΕΤΑΣΕΩΝ ΠΑΓΚΥΠΡΙΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ 2013

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir.

Gençlerin Doğu Ekspresi keyfinde usulsüzlük iddiası

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

Birinci Medya Reklam. Markanıza Değer KATALIM. Yeni Nesil TV - GençTVExpress Apple Ipad Online SMS EXPRESS CEP ABONE 2399

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Beyin Gücünden Beyin Göçüne...

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

Bir Açık Kaynak Masalı Bölüm 1: Kasabanın Dışında Bir Meyve Ağacı

SAĞLIK KURUMLARI YÖNETİMİ

14. HAFTA YÖNETİMİN FONKSİYONLARI DENETİM. SKY108 Yönetim Bilimi-Yasemin AKBULUT

EKİM ÜNİTE II ÖĞRETİCİ METİNLER

Sponsor Ol Rengini Seç Kendini Göster

SEDAŞ lı çalışanlardan Afrin deki askerlere destek mesajı

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Transkript:

Cumhur ÇİLESİZ Mülkiye Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Bürokrasi ve Mizah Ciddi şeyler, gülünesi şeyler olmadan anlaşılamaz; zıt şeyler de zıtları olmadan. Platon 1 Mizah insan beyninin açık arayla en önemli etkinliğidir. Edward de Bono 2 Nüfus memuru, Kaydına bakalım. Bu defterde herbişey yazılıdır, hiç aksamaz, deyip deftere bakarak okudu: Bekir kızı Hacer. Doğum tarihi 1904. Bunun üzerine babam, Demek, bu sizin defterinizde, 1904 te karım Hacer doğmuş, 1896 da, yani kendi doğmazdan önce de Yaşar ı doğurmuş, öyle mi? Yahu etmeyin, ocağınıza düştüm, anasından sekiz yıl öne doğmuş olanı hiç görüp duydunuz mu? diye bağırdı. O zaman Müdür, Vallahi Biraz karışıkça bir iş dedi. Demek bu benim oğlum Yaşar, anasından sekiz, babasından bir yıl önce doğmuş! Cıgara yakan Müdür, Bir yanlışlık var ama nerde dedi. Memur da, Defterde yanlışlık olamaz! dedi. Yanlışlık sende mi ki baba? diye sordum. Bre oğlum, sen olsun sus be! Aylar, yıllar geçti, benim kur am terhis oldu, benimle askere gelenler tezkere aldı, askerlik sürem dolup geçti ama, ben terhis olmadım. Kimseye de gidip, benim terhisim ne zaman diye soramıyorum korkumdan; çünkü nüfus kağıdım olmadığı akıllarına gelecek Bu kez açıklamak zorunda kaldım: Askerlik şubesi Dersim de öldüğümü yazıyor ama, nüfus kütüğümde de Çanakkale de öldüğüm yazılı. Bu yüzden nüfus kağıdı da alamadım ya Bir de nüfus dairesine yazıp sorulsun O zaman Dersim de şehit düşmediğim anlaşılacak. Doğru cevap gelir ordan, Çanakkale de öldüm diye Yaşar Yaşamaz, çevresindeki koğuş arkadaşlarına, - İşte böyle ağbiler, dedi. Okula gitmek isterim, sen ölüsün derler, askere alacakları zaman, yaşıyorsun derler. Terhis olacağım, bu kez de yine ölüsün derler. - Peki, sonra nasıl terhis oldun? diye sordu biri. - Dediğim gibi yaptılar; bizim oranın nüfus memurluğuna yazıp sordular. 1915 te şehit düşmüştür diye cevap geldi. Her ne yaptımsa, yaşadığımı bitürlü ispat edemedim ki, terhis tezkeremi alayım. Sonunda, alay komutanı, Allah ondan razı olsun, askerliğimi yaptığımı bildirir elime mühürlü bir belge verip beni kışladan saldı. Yukarıdaki paragraflar, Aziz Nesin in yazdığı bir roman olan Yaşar ne yaşar ne yaşamaz dan alınmıştır. 3 Önce radyo oyunu olarak yazılmış, daha sonra sahne oyunu haline getirilmiş, ardından televizyona uyarlanıp dizi olarak yayınlanmış, en son roman olarak yazılmış olan bu eser de:gerçekte ölmediği ve hayatını sürdürdüğü halde,bürokratik bir hata sonucunda nüfus kütüğüne 1 Platon (MÖ 428-348). Öğretmeni Sokrates ve öğrencisi Aristoteles le birlikte Batı felsefesinin kurucularından Eski Yunan filozofu. 2 Edward de Bono (1933-). İngiliz hekim ve yazar. 3 Aziz Nesin, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Nesin Yayınevi, 29. Basım, İstanbul 2011 96 idarecinin sesi / eylül - ekim / 2011

ölüm kaydı düşülmüş, yani resmen ölü olan ve bu sebeple nüfus kağıdı alamayan Yaşar Yaşamaz ın başından geçenler anlatılmaktadır. Fiilen yaşayan fakat hukuken yaşamayan Yaşar Yaşamaz, okula gitmek, babasından alan malvarlığını almak vs. yurttaşlık haklarından yararlanmak istediği zaman ölü sayılmakta ve bu haklardan yararlanamamakta; askere gitmek, babasından miras kalan borçları ödemek vs. yükümlülükleri yerine getirmek gerektiğinde ise sağ kabul edilip bunları yerine getirmektedir Öyle ki Yaşar Yaşamaz sağ kabul edilmiş askere alınmış, ancak nüfus kağıdı olmadığı için uzunsüre terhis edilememiş, yüksek bir yetkilinin (alay komutanı) müdahalesi sonucu kışladan salınmış tır! Yaşar Yaşamaz ın öyküsünü anlatan bu roman, Türkiye de bürokrasinin işleyişini ve bürokratik zihniyeti en iyi hicveden eserlerden birisi olarak kabul edilir. Örgütsel İlişkilere Mizahi Bir Bakış: Parkinson ve Peter İlkeleri Yönetim kavramının bir bilim olarak incelendiği ve uygulanmaya çalışıldığıyirminci yüzyılda, gerek özel sektör işletmeleri gerekse kamu kesimindeki organizasyon ve yönetim sorunları üzerine çok sayıda araştırma yapılmış, makale ve kitap yazılmıştır. Kurumlar açısından en uygun yönetim ve örgütleme tarzını arayışla geçen bu dönemde yeni teoriler ve kavramlar ortaya atılmış, örgüt kuramcıları ve yöneticiler bu teori ve kavramlardan yararlanmaya çalışmışlardır. Örgütlerdeki mükemmeli arayış çabaları birçok araştırmacı tarafından ciddiyetle incelenmiştir. Ancak, bu arayış içindeki örgütlerde ortaya çıkan bireysel ve grup temelli ilişkilerin çoğu kez kara mizah tarzında uygulamaları beraberinde getirdiği açıktır. Gerek özel sektörgerekse kamu kesimi örgütlerinde görülen uygulamalar, olaylara mizahi bir gözle bakabilen kişiler için çok iyi bir malzeme oluşturmuştur. Özellikle de rasyonel olmayan geleneksel nitelikteki, liyakat ilkesinin değil ahbap-çavuş ilişkilerinin geçerli olduğu bürokratik yapıya sahip ülkelerde, doğal olarak, bu tür mizahi malzeme çok daha fazla bulunmaktadır. İşletmelerde ve kamu bürokrasisindeki örgütsel ilişki ve faaliyetlerden kaynaklanan mizahi durumları inceleyen eserler arasında en ünlü olanları 1957 yılında C.Northcote Parkinson tarafından kaleme alınan Parkinson Kanunu ve 1971 yılında yayımlanan Laurence J.Peter in Peter İlkesi isimli kitaplarıdır. 4 1- Parkinson Kanunu Parkinson kural olarak herhangi bir işin her zaman bitirilmesi için ayrılan zamanı dolduracak kadar uzun olduğunu ifade ederek, en boş kişilerin en fazla meşgul görünebileceğinden söz eder ve sonunda en meşhur kanunu olan iş hacmi ile memur sayısı arasındaki ilişki yi inceler. Buna göre, Yapılan iş ister artsın, ister azalsın, hatta ortada isterse hiç iş filan olmasın memur sayısı sürekli olarak artacaktır. Yani, memur sayısı başka değişkenlere değil kendi hareket kanunlarına göre seyreden bağımsız bir değişkendir. Buna örnek olarak da 1935-1957 yılları arasında sürekli artma, sonra azalma ve sonunda iyice azalma eğilimi gösteren, İngiltere sömürge Bakanlığının memur sayısındaki sürekli artış verilebilir. Yine Parkinson un kayda değer tespitlerinden birisi de komisyonların tabiatı itibariyle esasında cansız ve mekanik değil organik varlıklar olduğunu ortaya koymasıdır. 2- Peter İlkesi mizah LaurenceJ. Peter, kişisel yetmezlik düzeyi kavramını ortaya atarak hiyerarşideki her memurun kişisel yetmezlik (memurun kişisel olarak kendinden bekleneni verememesi durumu) düzeyine ulaşma eğiliminde olduğunu ileri sürmüştür. Aslında Peter İlkesi basit bir tespite dayanmaktadır: Bir işi iyi yapan insanın ille de her işi yapması gerekmez. İyi bir komutan olan Macbeth krallıkta, iyi bir öğretici olan Socrates de savunma avukatlığında yetmezlik düzeyine ulaşmışlardır. Hiyerarşi içinde yürütülen ve sonuca götürülen tüm çalışmalar henüz yetmezlik düzeyine ulaşmamış birkaç memurun eseridir. Peter ilkesi yetmezlik düzeyini niteleyen belirtileri şu şeklide sayar: - Tikler ve garip alışkanlıklar - Kalıplaşmış konuşma teknikleri - Kağıt düşmanlığı - Kağıt tutkusu - Resmi konuşmalar arasında fıkra anlatma ve nutuk atma Bu evrede başarılı olmak isteyenlere Peter in sunduğu reçete de şudur: - Somut iş yerine görüntü üretiniz - En ilgisiz işlerle uğraşmaya bakınız - Dar bir alanda yoğun şekilde uzmanlaşınız Murphy Kanunları Bürokrasi ve mizah konusuna eğilip de Murphy Kanunları na değinmemek olmaz.bir efsane olan Murphy kimdir?internet sitelerinden elde ettiğimiz bilgilere göre, 1917 doğumlu Edward A.Jr. ABD Hava Kuvvetlerinde 1949 da roketler üzerinedeney yapan mühendislerden biriydi. Ailesinde kitapyazarlarından, senatöre kadar birçok ünlü olan Murphy, Hava Kuvvetle- 4 Bu ilkelerin açıklanması ve bunların ışığında yönetim-mizah ilişkileri için bkz: H.Bahadır Akın, Yönetim ve Mizah, Çizgi Kitapevi Yayınları, Konya 2002. Makalemizin bu bölümünde, söz konusu eserden yararlanılmıştır. idarecinin sesi / eylül - ekim / 2011 97

rindeinsan üzerinde ivmelenmenin etkilerini inceliyordu (USAF proje MX981).Deneylerden birinde insan üzerinde 16 değişik noktaya akselometre takılmasıgerekiyordu. Bu sensörler ile uçucular üzerindeki Ji etkisi ve insanlarıntepkileri ölçülüp değerlendirilecekti. Sensör bir yapıştırıcı ile vücudamonte ediliyordu. Bu sensörlerin iki takılış şekli vardı ve bunlardan birisidoğru, diğeri yanlış takılış şekliydi. Sağlık görevlilerinden birisi,takılması gereken 16 sensörün tamamını da yanlış takmayı becermesi ilemurphy çok kızdı ve daha önceleri bu gibi durumlar için kullandığı sözleri derledi.daha sonra kanun olarak nitelendirileceksöylemlerini bir basıntoplantısında açıkladı. Bir kaç ay içinde Murphy nin Kanunları üretimsahasında çalışanlar arasında yayıldı ve 1958 de de nihayet Webster insözlüğüne girdi. Kendisine ait olmasa da daha sonra birçok söz O na maledildi. Teknik alanda çok sık kullanılan Murphy kelimesi artık bizleriçin emniyet, güvenlik ve az hata anlamına gelmektedir. Fakat Murphy Kanunlarında, yalnızca teknik mühendislikalanlarında faaliyet gösterenlerin değil, özel sektörün her alanında ve kamu bürokrasisinde çalışanlar ile bunların faaliyetlerinden etkilenenlerin, hatta gündelik yaşam içinde herkesin bulabileceği bir şeyler vardır. Şimdi Murphy Kanunlarından ve bu Kanunlardan esinlenerek ortaya atılmış anonim kanunlardan, konumuzla ilgili olan bazılarına göz atalım. 5 -Hiç bir şey göründüğü kadar kolay değildir. - Her şey tahmin ettiğinizden daha uzun sürer. -Ters gidebilecek her şey ters gider. - Bir şey ters gidecekse, ters gider. - Birkaç şeyin ters gitmesi olasılığı varsa, en fazla zarar verecekolan en önce ters gider. -Bir şeylerin ters gitmesi mümkün değilse, gene de ters gider. - Bir şeyin ters gidebileceği 4 durumu fark eder ve bunlarıönlerseniz, hazırlıksız olduğunuz 5 inci bir durum derhal ortaya çıkar. - Kendi hallerine bırakılırsa, işler kötüden berbata doğru gider. -Her şey iyi gidiyorsa mutlaka bir aksilik vardır. - Tabiat daima gizli kusurdan yanadır. - Gizli kusur asla gizli kalmaz. - Hata yapma olasılığınız her zaman aynıdır. - Yapılan hatalı bir işten birden fazla kişi sorumlu ise, hiçbiri hata yapmamıştır. - İyi bir yanlış yapmanın daima iyi bir yolu vardır. - Kestirme yol, iki nokta arasındaki en uzun mesafedir. - Aradığınız bir şeyi son baktığınız yerde bulursunuz. - Herkesi memnun etmeye çalışırsanız, kimse bundan hoşlanmaz. - Bir şeyi anlamıyorsanız, içgüdüsel olarak doğrudur. - İşten çıkarılan en son kişi bir sonraki çıkıncaya kadar yapılan bütün hataların sorumlusudur. - Telefonda yanlış numara çevirdiğinizde asla meşgul çalmaz. - Ne zaman birşey yapmaya kalkışırsanız, mutlaka öncelikle yapmanız gereken başka birşey vardır. - Bir işin ne kadar zamanda biteceği sorulduğunda tahmin ettiğiniz süreyi iki ile çarpıp bir üst zaman dilimine geçirin (dakika ise saat, saat ise gün) - Yeni sistemler yeni problemleri beraberinde getirir. - Her çözüm beraberinde yeni sorunlar getirir. - Ne kadar az iş yaparsanız işleriniz o kadar yolunda gider. - İstisnalar daima kaidelerden fazladır. - Tereddüt eden muhtemelen haklıdır. - Bir şey çok gizliyse fotokopi makinesinin yanında unutulur. - Düşünmekten bıkılınca varılan yere sonuç derler. - Başarı, yalnızca iyi becerdiğini yapmak; gerisini başkasının sırtına yüklemektir. - Telefona ilk çıkan sorunuzu yanıtlayamıyorsa, karşınızdaki bürokrasidir. - Çabaların ilk yüzde doksanı, zamanın yüzde onunu; son yüzde onu ise kalan yüzde doksanı götürür. - Bir karar almak zorundaysan ertele. Karardan kaçma yetkisini başkasına devredebiliyorsan, devret. Bir kurul toplayabiliyorsan, bırak onlar kaçınsınlar. Başka bir kaçınma yolu bulabiliyorsan, zaten unut gitsin. -Zaman, doğa nın her şeyin aynı anda olup bitmesini engellemesidir. - Toplanan bir kurulun temel amacı bir karara varmak değil, varılacak karardan kaçmaktır. - Uzun bir süreye yayılan uzun toplantılar yapılmışsa, toplantılar, çözümü aranan soruna baskın çıkacaktır. -Toplantı, gündemin tartışıldığı ve saatlerin boşa harcandığı bir faaliyettir. - Bütün kuruluşları gereğinden fazla yönetici yönetir. - Bir toplantının yararı, katılanların sayısıyla ters orantılıdır. - Bürokratik Tembellik Yasaları Hiçbir şeyi ilk yapan olma. Ücret, boş geçen zamanın bedelidir. Bekle de hesabı başkaları versin. 5 Bu bölümde, bazı internet sitelerinden ve BabayasalarıAnasözleri adlı kitaptan (Derleyenler: John Peers-Gordon Bennett,Çeviren:Tomris Uyar, Metis Yayınları, İstanbul 1989) yararlanılmıştır. 98 idarecinin sesi / eylül - ekim / 2011

Boşunaysa niye boş vermeyesin? Büyük hatadan şaşma. - Verimlilik, tembelliğin çok inceltilmiş biçimidir. - Hiyerarşik düzende çalışanlar, meslektaşlarıyla yarışamamaktan asla yakınmazlar. - Kağıda geçmemişse, yok demektir. - İşler sarpa sardığında gülümseyebilen kişi, suçu kime yükleyeceğini keşfetmiştir. - Uzman dediğin, senden daha fazla bilmiyordur. Ama bilgisini daha iyi pazarlıyordur. Ve nihayet Murphy Kanununun kanıtı: Murphy Kanunu kanıtlanamaz, ancak doğrudur. Çünkü Murphy Kanununu kanıtlamaya çalışırsanız kanıtın yanlış olduğunu görürsünüz. Bunun Murphy Kanunu nedeniyle olduğu aşikârdır, öyleyse Murphy Kanunu doğru ve kanıtlanmıştır! Bürokrasi Jargonu Ve Neoloji Neoloji, yeni sözcük ya da deyim oluşturma, yeni bulunmuş sözcük ya da deyim anlamına gelmektedir. Ülkemizde neoloji çalışmaları pek yaygın olmamakla beraber, Hakan Yaman tarafından yazılmış olan, derli-toplu ve konuya ilgi duyanlara arasında son derece popüler bir kitap bulunmaktadır: Kelimenü- Postmodern Yakıştırmalar. Bu eserde, sağlıktan bilime, ekonomiden siyasete, spordan Avrupa yla ilişkilere kadar, hemen hemen yaşamımızın her alanında kullandığımız sözcüklerden, yazar tarafından, son derece etkileyici bir yaratıcılıkla, mizahi nitelikte yeni sözcükler ve deyimler türetilmiştir. Söz konusu eserde yer alan ve bürokrasiyi ve bürokratları ilgilendiren bazı neoloji örneklerin aşağıda sunuyoruz. Kıdemokrasi: Aklın, bilimin veya hukukun değil, yaşça ve rütbece üstte olan kişilerin sözünün geçtiği yönetim biçimi. ( Kıdem+Demokra si Demokraşitizm: Emekleme döneminde, gerekli sistemleri yerleştiremediği için, iskeleti oluşturan sivil kurumları güçlenemeyen ve direnç kazanamayan ülkenin mustarip olduğu rahatsızlık. Raşitik süreç uygun tedavilerle durdurulamazsa, ülke büyümeye ve hareket etmeye başladığında büyük sorunlar yaşar. Demokratik rejim, yaşıtlarına kıyasla daha geç yürür, daha çabuk yorulur. Bünyesi hastalıklara daha çabuk yenik düşer. ( Demokrasi+R aşitizm Sevkreter: Bazı resmi kurumların giriş katında yer alan danışma bölümünde, küçücük bir pencerenin önünde oturan ve görevi, vatandaşı üstünkörü dinledikten sonra, onu ilgili bölümlere yönlendirmek olan bayan yetkili.sürekli sigara içerler. Kendilerine abla, bacım diye hitap eden garibanları haşlamaktan hoşlanırlar.( Sevk+ Sekreter mizah Yasa-lak: Çok çalışıp ekmeğini emeğinden, zekâsından, birikiminden çıkaracağına, hayatını, mevzuatın boşluklarından ve açıklarından yararlanarak kazanan toplum asalağı, parazit şahıs.herkesi saf, bir tek kendilerini akıllı, daha doğrusu kurnaz zanneden bu kişiler sürekli Resmi Gazete okurlar Hortum, zimmet veya hırsızlık gibi yapışkan-kirli işlerini hallettikten sonra da sızdıkları çatlaklardan dışarıya akıp sırra kadem basarlar. Devlet, kamuya taktıkları milyarlarca doları yurtdışındaki kasalarına zulalayan bu tilki arkadaşları er veya geç yakalar. Kaçarken geride kalan birkaç parça lüks malı satarak milyon dolar seviyesinde tahsilat yapar. Gören de adalet yerini buldu, burası bir hukuk devletidir, suç, yapanın yanına kalmaz zanneder. ( Yasa+Asalak Beterfi etmek: Bir kimsenin yeteneklerine, deneyimine ve birikimine uymayan bir pozisyona terfi ederek gerilemesi, kariyerinde daha köti bir konuma gelmesi. Kısa zaman sonra performansının düşmesi, mutsuz olması.bu terimi, ünlü Peter İlkesi nden yola çıkarak Peterfi İlkesi olarak da yorumlayabiliriz. Peter İlkesi: Hiyerarşik bir düzende, her çalışan kendi yetersizlik düzeyine kadar yükselir. Terfi eden kişi, bir çıkmaz sokakta olduğunu anladğında, gerekirse daha düşük bir pozisyonu kabul ederek, geri çekilmeli ve kariyerini doğru rotaya oturmaya çalışmalıdır.( Beter+Terfi etmek Zamorti: Yıllık enflasyon oranında yapıldığı için sadece fiyat artışlarını karşılayabilen, hayat standardınızı yükseltmeye yetmeyen zam. ( Zam+Amorti Geyik fırtınası: Ofis insanlarının bir odaya tıkılıp saatler boyunca akıllarına gelen her şeyi konuştukları, hazırlık yapılmadan gelindiği için de hiçbir sonuç veya karar alınmadan biten, litrelerce çay ve kahvenin tüketildiği plansız, programsız toplantılar. İş hayatının % 60 ını oluşturan akla ziyan seanslar. ( Beyin fırtınası Ofistike: Ofis ortamlarına özgü sofistike ve çetrefilli durum. ( Ofis+Sofistike Ofis Vole: Ofis kaynaklı magazin haberlerinden oluşan iş gündemi. Öğle yemeklerinin, kahve, sigara 6 Hakan Yaman, İstanbul da doğdu. Tarsus Amerikan Lisesi nden sonra Boğaziçi Üniversitesi nde ekonomi öğrenimi gördü. İş hayatına yiyecek-içecek ve otelcilik ile başladı. Müşteri ilişkileri, pazar araştırmaları, satış ve dağıtım ağı konularında çalıştı. İnternet siteleri ve dergilerde, ekonomi ve insan kaynakları yazıları yazdı. Hakan Yaman ın, Ahmet Şerif İzgören ile birlikte yazdığı Eyvah!İş Görüşmesi isimli ilk kitabı Nisan 2004 te, Hamili Kitap Yakınımdır!isimli ikinci kitabı ise Ağustos 2005 te yayımlandı. Kelimenü yazarın üçüncü kitabıdır. Hakan Yaman, 24 Ocak 2006 da aramızdan ayrıldı. 7 Hakan Yaman,Kelimenü-Postmodern Yakıştırmalar, Elma Yayınevi, 2. Basım, Ankara 2007 idarecinin sesi / eylül - ekim / 2011 99

molalarının hafif içerikli, ayaküstü seansları. ( Ofis+Tele Vole sözcüklerinden Aktif dinleme: Toplantıdan toplantıya seyirten klasik yöneticinin koridorda yolunu kesip kendisine bir şeyler anlatan elemanı yürümeye davet ederek dinlemesi. Hem arkasından koşup hem de derdini anlatmaya çalışan garibana, Bunu yazsana veya Akşam sekiz gibi bana gel diyerek yeniden kayıplara karışması. Aralitik yaklaşım: Yönetici pozisyonundaki profesyonelin önüne gelen sorunu ayrıntılarıyla inceleyerek ve tahlil ederek çözmek yerine, sadece problem yaşayan tarafları barıştırmaya ve aralarını bulmaya odaklanması. Böylece günü kurtarması. İki tarafı da memnun etmesi, ama bu arada başka ilke ve kuralları çiğnemesi. ( Arabuluculuk+Analitik İzinisiyatif: Yöneticinin iznine ve onayına tabi inisiyatif. Kendi kendisini yok eden, komik duruma düşen yetki bir gün müdürünüz, eğitimlerde duyduğu veya yönetim kitaplarında okuduğu yönetim kavramlarının gazına gelip delegasyondan ve yetki devrinden söz etmeye başlar. Elemanlara istedikleri zaman inisiyatifkullanbilecekleri talimatını verir. Siz de buna güvenip kendisine danışmadan karar alır ve uygularsınız. Ama o da ne? Yöneticiniz durumu öğrenince bozulur; Bana neden sormadın-danışmadın? Biz burada neciyiz? sitemlerine başlar. Anlarsınız ki iş hayatında söylemek başka, yapmak başkadır. ( İzin+İnisiyatif Ekip kertmesi: Bir grup çalışanın kendilerine sorulmadan, fikirleri alınmadan bir projeyle ilgili bir araya getirilmesi. Bu yöntemle, başarısızlığın daha işin başında garanti edilmesi. ( Beşik kertmesi sözcüklerinden Halef telef olmak: Hırslı ve tehlikeli çalışanın müdür arkadaşını ortadan kaldırarak onun makamını ele geçirmesi. (Halef: Pozisyonun yeni sahibi. Selef: Eski sahibi) Kulisuvar: Erkek çalışanın, tuvaletteyken yanındaki pisuvara gelen meslektaşına yönelik yaptığı ayak üstü kulis çalışması; önemli konularda onu etkileme çabası. ( Kulis+Pisuvar Meşgul müdafaa: İşini bilen profesyonellerin Bir konuda yardımına ihtiyacım var diyen arkadaşına Şu an yoğunum, istersen sonra konuşalım yanıtını vererek kendisini veya bölümünü angaryalara karşı savunması. Bir Çanakkale, bir de bu savunma geçilmez! ( Meşru müdafaa Kuraliçe: Kurallara ve ilkelere aşırı bağlı, katı, püritan, kuraldan çok kuralcı kadın yönetici. İnsanlar arasında, erkek yöneticilerin eyyamcı, popülist ve günü kurtaran, kadınların ise fazla katı ve kuralcı olduğuna dair bir önyargı vardır. ( Kural+Kraliçe sözcüklerinden Mobb-inson Crusoe: Mobbing kurbanı yapılıp ofiste bir başına bırakılan çalışan. (Mobbing: Ofiste, çoğunluğun bir kişiye karşı uyguladığı yalnız bırakma ve dışlama politikası.) Dikkat! Eğer siz de, Kimse benimle konuşmuyor, öğle yemeğine çağırmıyor, ofiste ben yokmuşum gibi davranılıyor diyorsanız, mobbing altına gidiyor olabilirsiniz. (Daniel Defoe nun yazmış olduğu RobinsonCrusoe adlı romanın aynı adlı kahramanından mülhem) Rotasyörük:Sürekli görev değiştiren, pozisyonlarda bir mevsimden fazla kalmayan, rotasyon olayını abartan göçebe eleman. ( Rotasyon+Yörük Son Söz Yarına bırakabileceğin işi bugün yapma ; bu, bürokrasinin temel işleyiş yasasıdır.eh ne de olsa,işleri ertelememiz istenmeseydi sonsuzluk yaratılmazdı! Aslında, bürokratlar için işlemin her şey olduğunu, sonuçların hiçbir şey olmadığını anlamadıkça bürokrasi asla anlaşılamaz. 8 Ama artık bürokrasinin bu evrensel (!) yasalarını bir yana bırakmak zamanıdır: Sorun olan sonuç değil, süreçtir tespitini doğrularcasına,mizah eserlerine konu olacak kadar eziyet haline gelmiş olan bürokratik mekanizma ve süreçler, bürokrasinin asıl varlık sebebi olan kamu görevlerinin ve hizmetlerinin, etkili, ekonomik ve verimli olarak yürütülmesi amacını gerçekleştirecek tarzda sil baştan yeniden düzenlenmedir. Esasen, yaşamı bilinçle izlemeye başladığımdan bu yana, ülkemizde kamu yönetiminde bürokrasi ve kırtasiyecilikle mücadele etmek bütün siyasi iktidarlar için her zaman bir hedef olmuş, ama hiçbir zaman bu hedef 12 den vurulamamıştır! Tüm toplum kesimlerince ittifakla benimsenen, iktidar-muhalefet bütün siyasi kadroların fikir birliği içinde olduğu, medyanın yüzde yüz desteklediği kamu yönetiminde reform, bürokrasi ve kırtasiyecilikle mücadele konusunda neden başarılı olunamadığı da başlı başına mizah konusudur!... Bu durum, herhalde, önemli bir kararı ve icraatı ertelemenin bir yolu varsa, bürokrasi yolunu bulacaktır özdeyişinin kanıtı olsa gerek. 8 Thomas Sowell. (1930-) ABD li iktisatçı, siyaset felsefecisi veyazar. Liberalizm ve serbest piyasa ekonomisi savunucudur. 100 idarecinin sesi / eylül - ekim / 2011