Arazi Yönetimi Sürecinde Denizsel Alanlarda Kadastro İhtiyacı Doç. Dr. Recep NİŞANCI AYÖP Deniz Kadastrosu Çalışma Grubu IV. ARAZİ YÖNETİMİ ÇALIŞTAYI 12 13 Mayıs 2014 TRABZON
Deniz ve kıyı alanları, birbirleriyle ilişkili insanlığın ortak yaşam alanlarının en önemlilerindendir. Denizler/Okyanuslar yaklaşık olarak yeryüzünün üçte ikisini kaplamaktadır. Dünyadaki nüfusun %50'sinden fazlası kıyıların 100 km uzağında yasamaktadır. Bu nüfusun 2025 yılında %35 oranında artacağı beklenmektedir. Günümüzde yaklaşık olarak 634 milyon kişi kıyısal bölgelerde yasamaktadır (FIG, 2008, CicinSain vd.,1998). BM verilerine göre gelecek 50 yıl içersinde 6.3 milyar kişi deniz kıyısında yasıyor olacaktır (BM Nüfus Raporu, 2000).
Yenilenebilir enerji Deniz koruma alanları Atık alanları Özel deniz türleri Avlanma alanları Petrol ve gaz Rekreasyon kaynakları Kablo ve boruhattı Kültürel mirasın korunması Gemicilik
3621 Sayılı Kıyı Kanunu, kıyı korunmasına yönelik yasal çerçeveyi ortaya koymaktadır. Ancak kanun karasal alanlara yönelik yapılmış, denizsel alanları düşünmemiştir. Oysaki yapılan deniz dolgusu ile kıyı çizgisi değişmektedir. Bunun sonucunda ortaya yeni sahipsiz alanlar çıkmaktadır. Bu alanlar kamusal kullanıma yönelik olarak kullanılacak olsa da özel kullanıma da konu olabilecektir. Aşağıda görülen Trabzon Akyazı Projesi, Ordu Giresun Havaalanı gibi yerler bir tür cins değişikliğine uğramıştır. Bu tür alanların ölçülüp kayıt altına alınması günümüzde gerekli olmuştur. Mart Mart 2006 2006 Aralık 2009 Nisan 2014 Xxxx 201X Proje Örneği Akyazı Projesi Deniz Dolgu Sahası Eski ve Yeni Durum Ordu-Giresun Havaalanı
YASAL MEVZUAT ANAYASA Madde 35, Madde 43, Kıyılar Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin kullanış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkan ve şartları kanunla düzenlenir. TMK Madde 715, Sahipsiz yerler ile yararı kamuya ait mallar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Aksi ispatlanmadıkça, yararı kamuya ait sular ile kayalar, tepeler, dağlar buzullar gibi tarıma elverişli olmayan yerler ve bunlardan çıkan kaynaklar, kimsenin mülkiyetinde değildir ve hiçbir şekilde özel mülkiyete konu olamaz. Kadastro Kanunu (3402), Kamu mallarını düzenleyen 16/C maddesinde de Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan...deniz, göl, nehir gibi sular tescil ve sınırlandırmaya tabii değildir. İstisnalar saklıdır Kıyı Kanunu (3621, değş. 3830) sayılı kanunu madde 5 kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu ve bu yerlerin kullanımında kamu yararı gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Tapu sicil tüzüğü'nün 7. maddesi ise tapu siciline yazımı gereken taşınmaz mal ve hakları tanımlamaktadır. Bu maddeye göre (Madde 7/c) "(Değişik bend: 08/11/2004-2004/8109 S.Tüz/2.mad) mevzuat çerçevesinde tescilleri zorunlu hale gelmedikçe Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerle, kamunun ortak kullanımına ayrılmış taşınmaz mallar kütüğe yazılamaz", kıyı ve deniz alanlarında zorunluluk olmadıkça tescil yapılamayacağı açıktır. Oysa uygulamada bunun değişik örneklerine rastlanmaktadır. Hopa Limanı İstanbul Kumkapı IDO Deniz Otobüs Durağı Trabzon Limanı Hazine tasınmazlarının idaresi hakkında yönetmeligin 12/c maddesi (RG, 2007) "Deniz turizmi araçlarına güvenli baglama, karaya çekme, bakım, onarım ve sosyal hizmetlerden birkaçını veya tamamını sunan deniz turizmi tesisleri yapılmak amacıyla, kullanma izni veya irtifak hakkı verilmesi talep edilen alanda projelendirilmis veya mendireklerle çevrilmis deniz yüzeyinin de bulunması hâlinde, deniz yüzeyinin kullanma izni metrekare birim bedeli ( )
Dolgu sahalarında ve liman, tersane gibi kıyı yapılarının bulunduğu yerlerde tapu tescillerinin bir tür yasal karşılığı olmasına karsın denizsel alandaki parseller için bir yasal dayanak mevcut değildir. Ancak uygulamada bu tür alanlara yönelik tescil işlemleri de yapılmıştır. Denizel alanda farklı cinslerde tescilli parseller Denizel alandaki kara parçalarının tescili (Antalya/Alanya Çakal adası)
Mevzuat eksikliği ya da uygulamanın yetersizliğinden denizsel alan üzerinde yapılan tescil işlemlerinde, farlı cinsi olan parsellere rastlanmaktadır. Voli ve Dalyan alanları mevzuatımızda tanımlanmış olmakla birlikte, diğer parsellerin cinslerinin (Deniz, yada cinsi olmayan) neye göre ve nasıl yapıldığı, bilinmezliği mevcuttur. İstanbul boğazında deniz alanında tescil edilen farklı cins parseller İstanbul Tarabya, deniz araçları park alanına isabet eden deniz parselleri
KADASTRO 2014 Kadastro, Arazi? FIG; Bir kadastro, vergileme (değerleme ve adil vergileme), hukuki amaçla (arazi piyasası), arazinin kullanımının yönetimine yardımcı olma (planlama ve diğer yönetim amaçları) ve sürdürülebilir gelişmeyi ve çevre korumayı mümkün kılmak amaçları için kurulur. 3402 Sayılı Kanun Amaç: Madde 1 (Değişik: 22/2/2005 5304/1 md.) Bu Kanunun amacı, ülke koordinat sistemine göre memleketin kadastral veya topoğrafik kadastral haritasına dayalı olarak taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukukî durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun öngördüğü tapu sicilini kurmak, mekânsal bilgi sisteminin alt yapısını oluşturmaktır
KADASTRO 2014 FIG, CADASTRE 2014 Arazi (land); su, toprak, kayalar, mineraller ve hidrokarbonlar altında veya üzerinde ve üstünde hava ile birlikte yer küre yüzeyinin bir alanı gibi tarif edilir. Arazi, su ile kaplı alanlar ve denizler de dahil olmak üzere, yer yüzeyinin sabit bir alanı veya noktası ile ilgili bütün şeyleri kapsar. 2014 kadastrosunda arazi nesnesi kavramı getirilmiş; Arazi nesnesi (land object), sınırları içinde aynı homojen duruma sahip olan arazinin bir parçasıdır. Bu durumlar normal olarak yasa tarafından belirlenir. Bütün toplumlar bireylerinin varlıklarının devamı için kurallar oluşturur. Bu kurallar, normalde yasalar biçiminde olup, toplumların yaşadıkları alandaki olguları nasıl anlayacağını tanımlarlar. Aynı biçimde, toplum bireylerinin hakları ve görevleri de tanımlanır. Bu görevler, çoğu kez, kişisel özgürlüklerin kısıtlanmasıyla tanımlanırlar. Irmaklar, göller, ormanlar ve dağlar gibi doğal nesneler bile yasalar tarafından bazı yollarla tanımlanmıştır. Eğer yeryüzündeki belirli bir alan veya noktaya bağlı olarak doğal olgular, haklar veya kısıtlamalar bir kanunla tanımlanmış ise, bir arazi nesnesi tanımlanmış olur.
Literatürde yapılan deniz kadastrosu tanımları şöyledir; "deniz yönetiminde mülkiyetle ilgili olarak mülkiyet haklarının ve yatırımların konumsal ve doğal boyutunu, çeşitli hakları ve sorumlulukları içine alan bir Deniz Bilgi Sistemi dir" (Sekil 2) (Nichols ve arkd, 2000)." "Denize ait haklar ve ilgilerin sınırlarını belirleyen bir sistemdir" (Srebro ve arkd., 2010) McLaughlin (1975) ise, deniz kadastrosunu parsel tabanlı bir kadastro sistemi olarak tanımlamaktadır. Yapmış olduğu tanımda, sadece kayıtların tutulması ile sınırlı kalınamayacağını, deniz ve çevresi ile ilgili özel ve kamusal tanımlamaların da (kamusal haklar, sorumluluklar, sınırlamalar ve idari sınırlar) içermesi gereğini vurgulamış ve bu tür bir sistemin çok amaçlı kadastronun da bir fonksiyonu olduğunu belirtmiştir. NEDEN DK
Deniz alanının planlanması ile yapılacak faaliyetlerin Ne? Nerede? Ne kadar? Nasıl? Soruları cevaplanmış olacaktır. AB 2007 yılı sonunda yayımlanan AB Bütünleştirilmiş Denizcilik Politikası nda, AB nin gelecekte üzerinde çalışacağı vurgulanan en önemli konulardan biri de Kıyı ve Deniz Alanı Planlaması olmuştur. 25 Kasım 2008 tarihinde AB, Deniz Alanı Planlamasının Hukuki Boyutları (Deniz Stratejisi Çerçeve Drektifi) dökümanı yayımlanmıştır. Deniz ve kıyı alanlarının kullanımında kullanıcı sektörler arasında yaşanan kıyasıya rekabet, AB üyesi ülkeler arasında uygulama farklılıkları ve sahildar ülkelerin denizde yetki kullanmalarında tabi olacakları uluslararası kuralların açık olmayışı, AB Komisyonu nun deniz alanları planlaması çalışmalarına önem kazandırmaktadır (URL 1, 2011) Planlama günümüzde gerçekleştirilecek bir balıkçılık yatırımı için ön koşul olmuştur (Ross ve diğ. 1993). Habitat uygunluk alanlarını gösteren haritaların oluşturulması kıyı alanlarının korunmasına yönelik yapılan planları ortaya koyarken kullanılabilir. Özellikle hassas bölgelerin ortaya konması ve bu bölgeler arasındaki bağlantı ve çeşitli istatistiklerin araştırılması biyoçeşitliliğin korunması açısından önemlidir (Mumby ve Harborne, 1999).
2002 2014 2009
Türkiye Denizel Alan Balık Çiftlikleri Kiralama Değer Dağılımı
SONUÇ VE ÖNERİLER Yasalarımızda uygun düzenlemeleri yapmak suretiyle özellikle tescil dışı alanlar kavramının düzenlenerek kıyı ve denizel alanların tescile konu hale dönüştürülmesi ve buna yönelik tapu sicillerinin düzenlenmesiyle deniz kadastrosu altyapısının bir an önce tesis edilmesi sürdürülebilir denizel alanların yönetimi açısından büyük önem arz etmektedir. Ölçülmeyen/ölçülemeyen alanların her zaman işgale ve haksız kullanıma açık olması gerçeğinden yola çıkarak, "devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler" de dâhil olmak üzere tüm alanlar ölçülerek kayıt altına alınmalıdır Hem ülkemizin doğal kaynaklarının daha verimli kullanılması, hem de Avrupa birliği kapsamındaki devletler ile ortak deniz alanı paylaşıldığı günümüzde deniz alanlarının planlanması kaçınılmaz olduğundan, planlama öncesi deniz kadastrosunun bir an önce başlatılması gerekmektedir. Özellikle Türkiye Ulusal CBS kapsamında denizel alanlara yönelik ihtiyaç duyulan veriler yeniden gözden geçirilerek, standart ve türleri belirlenmelidir. Deniz ve kıyı alanı yönetim ve planlanmasından sorumlu ve yetkili, ihtisaslaşmış bir kuruluş oluşturulmalıdır. Denizdeki mevcut faaliyetler (ulaştırma, turizm, madencilik, balıkçılık vb.) yeniden gözden geçirilerek, gelecekte izin verilebilecek faaliyet türleri için potansiyel alanlar belirlenmelidir. Ülkemizde mevcut veya oluşabilecek denizel alan kullanım sorunları, tespit edilmeli ve bunların çözümüne yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Deniz kadastrosu sorunların çözümünde Büyükşehirlerin deneyimi, bu anlayışı yönetme ve sürdürmede yeterli olup olmayacağı?
Yeni fikirlerden daima şüphelenilir ve genellikle de bu fikirlere karşı çıkılır, bunun nedeni bu fikirlerin henüz ortak kabul görmemiş olmasıdır. John Locke Son balık tükendiğinde, beyaz adam paranın yenmeyeceğini anlayacak Yoroz Limanı/Trabzon SABIRLA DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER..