KÖKSAV E-Bülten. Hassas Konular. Irak ta İnsan Hakları Adına Son Durum* KÖK SOSYAL VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI. Abdullah Buksur.



Benzer belgeler
2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

07 Mayıs 2015 BASINA VE KAMUOYUNA. Mayıs İsrail İnsan Hakları İhlalleri Raporu na İlişkin Basın Bildirisi. Değerli Basın Mensupları,

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Filistin'den özgürlüğe bedel çizimler

İnsanların, sadece insan olması nedeniyle sahip oldukları devredilemez ve vazgeçilemez haklardır.

SAVAŞ, GÖÇ VE SAĞLIK. 18 Mayıs 2015 İstanbul Şeyhmus GÖKALP

Özet Rapor. Kürt Öz Yönetim Güçleri Tarafından Gerçekleştirilen Tutuklama Sayıları ve Zorla Kaybolma Vakalarındaki Artış. Pazartesi, Şubat 18, 2019

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU ARALIK 2012

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

AKP HÜKÜMETİNİN 2014 İTİBARSIZLIK ENDEKSİ

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

BALYOZ ZULMÜ KARŞISINDA SUSUP SİNENLER UTANSIN

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

KÖKSAV E-Bülten. Hassas Konular KÖK SOSYAL VE STRATEJİK ARAŞTIRMALAR VAKFI. 2 Aralık 2007 Rusya Federasyonu DUMA seçimleri ve Kafkasya

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler Bildirgesi (Havana Kuralları)

İNSAN HAKLARI SORULARI

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1

PricewaterhouseCoopers CEO Araştõrmasõ

Adli Yardım Temsilini Geliştirmek: Küresel Standartların Uygulanması

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni:

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır:

Hak ihlalinin sosyal boyutları Prof. Dr. Ejder Okumuş Eskişehir Osmangazi Üniv. İlahiyat Fak. Hak-fedakârlık dengesi

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

OHAL Bilançosu, Hak İhlalleri Raporu

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

2 Kasım Sayın Bakan,

5 Dk. Ülke Ile Ilgili Giriş Konuşması. Değerli katılımcılar hepinizi ülkem adına saygıyla selamlıyorum,

18 Ocak 2002 de STK olarak kuruldu. 19 Ocak 2006 tarih ve no lu Bakanlar Kurulu kararı ile Kamu Yararına Çalışan Dernek statüsü kazandı.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

Cumhuriyet Halk Partisi

25. YILINDA HOCALI SOYKIRIMI ULUSLARARASI SEMPOZYUMU

ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no /00) KARAR STRAZBURG

Çarşamba İzmir Gündemi

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

Dünya Hekimler Birliği, Hasta Hakları Bildirgesi 1

15 Ekim 2014 Genel Merkez

Ceza veya Muamelenin Önlenmesi Komitesi (CPT)

10 Mart 2016 Perşembe Günü Saat 09:30'da Yapılan Mahkeme Toplantısında Görüşülen Dosyalar ve Sonuçları BİRİNCİ BÖLÜM

CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN DA BELİRLENEN İLKELER

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

YPG nin İnsan Hakları İhlalleri

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

2011 OCAK Cu Fri Cu Fri JANUARY. ARALIK DECEMBER Sa Tue. ŞUBAT FEBRUARY Sa Tue. Perşembe Thursday. Pazartesi Monday.

Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği Yayınları Araştırma Eserleri Serisi Nu: 7. Emeviler den Arap Baharı na HALEP TÜRKMENLERİ

2016 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

Batı Dünyasının 'Bireysel Silahlanma' İkilemi

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME

2006 Yılı Türkiye Đnsan Hakları Đhlalleri Bilançosu

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

Devrim Öncesinde Yemen

KADINLARA KARŞI ŞIDDETIN TASFIYE EDILMESINE DAIR BILDIRI. Genel Kurulunun 20 Aralık 1993 tarihli ve 44/104 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir.

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 8 ÇÖZÜM SÜRECİ ÖZEL ARAŞTIRMASI

SİNOP SPASTİK ÇOCUKLAR DERNEĞİ RESEARCH ON ETHICAL PROBLEMS ON EDUCATION IN TURKEY TÜRKİYE DE EĞİTİM SEKTÖRÜNDEKİ ETİK PROBLEMLER ARAŞTIRMASI

1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

GÖÇÜN GETİRDİĞİ SORUNLAR VE GÖÇ SONRASI TÜRKİYE

CEZA YARGILAMASI KAPSAMINDA İHAM UYGULAMASINDA KLON DAVA KAVRAMI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

İç Savaş Suriye Ekonomisini Nasıl Etkiledi?

Riksgränsen deki mültecilerin hepsi İsveç e sığınma başvurusu yapmış. Ancak çoğu,

Kadınların Ġstihdama Katılımı ve YaĢanan Sorunlar

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU

Transkript:

Hassas Konular Irak ta İnsan Hakları Adına Son Durum* Abdullah Buksur 27 Kasım 2008 İnsan hakları, İnsanın insan olmasından kaynaklanan ve kişiyi koruyan, özgürlük ve onurunu güvence altına alan hakların bütünüdür. Her türlü ayrımı reddeder. Bu hak ve özgürlükler öncelikle bireyin korunmasını, maddi ve manevi varlığının geliştirilmesini içermektedir. Hak ve özgürlük kavramları üzerine temellendirilen insan hakları olgusu, dinamik bir yapıyı öngörmektedir. İnsanlık tarihi kadar eski olan hak ve özgürlüklerin korunması, güvence altına alınması mücadelesinin ürünü, pek çok, hak ve özgürlük bildirgesi yayımlanmıştır. İnsan hak ve özgürlüklerini korumaya yönelik bilinen ilk yazılı metin olan Hammurabi Kanunlarıdır. Düzenlendiği tarihten bu yana yaklaşık dört bin yıl geçmiş. Öngördüğü yaptırımlar, çağımız evrensel hukuk ilkelerine uygun olmasa da, bu yazılı metinde yer alan pek çok ilke, insan haklarına önem vermesi bakımından değer taşımaktadır. Hak ve özgürlük mücadelesinin batıda bilinen ilk önemli ürünü, 19 Haziran 1215 tarihli Magna Charta Libertatum, yani Büyük Hürriyet Fermanıdır. Ferman ile kralın yetkileri sınırlandırılmış, kimi hak ve özgürlükler Kraldan alınarak dünyevi ve ruhani liderlere devredilmiştir. İnsanlık iki kanlı savaştan sonra, bunları bir daha tekrar yaşamamak için 10 Aralı 1948 Tarihinde İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ni, ortak değerler olarak kabul etmiştir. İnsanlık kabul ettiği bu değerler üzerine, geleceğini inşa etme kararı almıştır. Bu gün yaşadıklarımıza bakılırsa, insanlığın gelecek için ortaya koyduğu bu hedefe ulaşmasının kolay olmayacağı herkesin malumudur. Ben sizleri insan haklarının tarihi süreçte hangi evrelerden geçtiğini konuşmayacağım. Yanı başımızda insanlık adına kanayan yaramızı, Irak ı konuşacağım Irak İşgali ve İnsan Hakları Sizlere 5 yıl önce, 20 Mart 2003 günü, Irak a işgal harekâtı başladığı andan itibaren yaşananları anlatmadan önce, yanı başımız da ama bize çok ırakmış gibi davrandığımız Irak ı birazcık anlatmak isterim; Irak'ta 190 farklı tip mezhep ve etnik grup vardır. İşgalden sonra rejimin çözülmesiyle birlikte gruplar arasında çatışmalar ortaya çıkmıştır. Kabullenilmiş otoritenin olmaması nedeniyle her gurup kendi otoritesini kabul ettirme 1

yoluna gitmiştir. Ortaya çıkan çatışmalar sonucunda (işgal güçlerinin dışında guruplar arası) yüz binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. Kendisinden başkasını öte olarak gören bu yaşam biçimi; kendi emirlerini yerine getirenlere yaşama hakkı tanıyan işgal güçlerini anlayışı ile birleşince, Irak yaşanmaz bir ülke haline gelmiştir. O saten sonra Irak yaşanacak değil kaçılacak bir ülke olmuştur. Irak, işgal öncesi farklı etnik kimlik ve mezhepten kişilerin bir arada yaşadığı yer olma özelliğini kaybetmiş; işgal güçleri ve onun yerli işbirlikçileri sayesinde, baskı şiddet insanlık dışı vahşet kültürünün hakim olduğu bir ülke hâline gelmiştir. ABD nin başını çektiği işgal güçleri, Irak savaşında bir milyon Iraklıyı öldürdü. İki milyondan fazla Irak lı Irak ı terk etmek zorunda kaldı, İki milyon Irak lı da ülke içinde zorla yerinden edildi. Irak ın bütün alt yapısı, elektrik, su, yol, baraj, kanalizasyon sistemleri tahrip edildi. Doğal kaynaklarına, petrole ABD el koydu. ABD Irak halkına ait yer altı ve yerüstü kaynaklarını gasp etmeye devam etmektedir. ABD nin bu hukuk tanımaz tavrı karşısında Uluslar arası hukuk, baskı gurupları ve en önemlisi de BM sessiz kaldı. Devletlerarası mekanizmalar suskun kaldılar. İnsanlık suskun kaldı Dünya halkları savaşı önlemek için ellerinden geleni yaptılar; şimdi de işgalin sona erdirilmesini istiyorlar. Olup bitenler için, insanların insanlık onurunun hiçe sayıldığı, ağlayan yetimine ekmek götürmek için bedenini satan Iraklı kadının yarasına bu kadar tuz yeter mi! Bu kadar ses yeter mi? Ey susan insanlık; bu suskunluğunuz bedelini bir gün siz de yaşayarak ödersiniz. Türkiye halkı da hem yurtta barış istiyor, hem de bölgemizde ve dünyada barış! İstemek, evet istiyorum demek yetmiyor. Çünkü istediğiniz her şeyin karşılığında bir bedel ödediğiniz gibi, barışın da bir bedeli var. Eğer insanlık barış diyorsa, adalet diyorsa, insanca bir dünya talep ediyorsa bunun bedelini ödemek zorundadır. Tepkisini göstermelidir. Iraklılar ve de en çok Türkmenler Iraktan çıksalar da, Mülteci olsalar da, kendileri olamazlar. Neden? Çünkü onlar öyle bir korku tünelinden geliyorlar ki Mültecilik formuna bile Türkmen olarak kendilerini yazamazlar. Ya, bin bir çileyle ulaştıkları Almanya ve Avrupa'da uğradıkları haksızlıklar; Oturum izinleri ve G. harfli Pasaport, sorunlarını neden konuşan yok? Türkmenlerin Irak'ta her alanda insan hakları ihlal edilmektedir. Türkmenlerin eski rejim döneminde maruz kaldıkları maddi ve manevi ihlallerin, şimdiye kader bakanlık tarafından tazmin edilmemesi, Irak resmi ağızlarından Türkmenlere yapılan insan hakları ihlalleri konusunda hiçbir açıklama yapılmamasını, mal ve can güvenliği konusunda, iyileştirmeye yönelik hiçbir adım atılmamasını anlamak ve iyiye yormak mümkün değildir. İnsanlar yine sürgünler, yine gözaltılar, yine kaybolan insanlara ağıtlar yakıp, yine işkencelerde ölüyorlar. Buda yetmezmiş gibi 20 yıl önce, 16 Mart 1988 günü, Halepçe de çoğu Kürt, beşbinin üzerindeki insan kimyasal ve biyolojik silahlarla katleden Saddam ı yargılayıp idam ederken, silahları ona veren, temin eden uluslar arası güçler ve çeşitli devletlerin görevli ve yetkililerine ne yaptılar? Eğer insanlık bu gün bu sorumluluğunu yerine getirmezse sonraki dönemlerde de başka coğrafyalarda yaşayan halklara aynı nitelikli silahlar satılır ve onlar yeni katliamları yaşar. Yaşarda, katil kim olur? Kısacası insancıl hukukun ilkeleri son dönemde ihlal edildi / edilmeye devam ediliyor. Bağdat çevresinde uygulanmakta olan yeni güvenlik kapsamında tutuklanan 3 binden fazla kişinin temel insani hakları ihlal edilmiştir. BM raporuna göre, yetersiz beslenme ve açlık sorunuyla karşı karşıya kalan Iraklıların sayısı 4 milyonu aşmıştır. 1 1 www.unicef.org/turkey/sy6/_gm3.html - 30k 2

BM, Irak hükümetinden saldırılarda ölenlerin sayısına ilişkin verilere ulaşmasına olanak sağlaması çağrısını da tekrarlamıştır. Iraklı yetkililer de; BM'nin açıkladığı verilerin gerçekleri yeterince yansıtmadığını açıkça ilan etmişlerdir. 2 BM, 2006 yılı raporunda, 34 bin 452 sivilin öldüğünü, 36 bin sivilin de yaralandığını duyurmuştu. BM yetkilileri, verilerin Irak'ta bakanlıklardan elde edildiğini söylüyor. Fakat Bakanlık bunu yalanlıyor. 1 Ocak-31 Mart 2007 dönemini içeren BM'nin yeni raporu ise, Bağdat'ta uygulanmaya başlanan plan kapsamında yürütülen operasyonlarda 3 bin kişinin gözaltına alındığı açıklandı. Genel toplamda ise, Irak ve Amerikalıların yönetimindeki cezaevlerinde bulunan tutsakların sayısı ise 40 bin civarında olduğu kabul edilmektedir. BM raporunda Irak'taki durumu, ʹʹhızla kötüye giden bir insani krizʹʹ olarak tanımladı. Ülkede yeniden yapılanma çalışmaları için harcanan milyarlarca dolara karşın günlük yaşam koşullarının giderek zorlaştığına dikkat çeken BM; nüfusun yüzde 54'ten fazlasının günde bir doların altında bir gelirle yaşamaya çalıştığını tespit etmiştir. 2008 yılına gelindiğinde; işkence, dayak ve kötü muamele olaylarında artış gözlendiği vurgulanıyor. Güvenlik güçlerinin yasa dışı olarak adam öldürdüğü, bu tür olaylara karışan güvenlik güçleri mensuplarının yargılanması ve cezalandırılmasında yetersiz kalındığı, cezaevi koşullarının kötü olduğu, gözaltındaki kişilere hemen avukat sağlanmadığı bilinen bir gerçektir. Ülkede basın çalışanları ve ifade özgürlüğünün, etnik ve dini azınlıkların, sıklıkla silahlı gruplarca hedef alındıkları bilinen bir gerçektir. Irak'ta her geçen gün belirsizliğin artması, çatışmaları çatışmalarda belirsizliği, huzursuzluğu artırmaktadır. Bu süreç Irak'ın kardeşçe yaşanabilecek bir ülke olmasını imkansız kılmaktadır. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Iraklı yardım kuruluşu çalışanlarının, çatışmaların ortasında kalmış binlerce insana yardım etmekte zorlandıklarını belirtirken, Gözlemciler, kentin kuzey doğusundaki bölgenin, hükümet güçleri ve Milisler arasında şimdiye kadarki en şiddetli çatışmalara sahne olduğunu belirtiyor. UNICEF verilerine göre, kentte 150 bin kişi, temiz su, yiyecek ve diğer temel ihtiyaç maddelerine ulaşmakta büyük güçlük yaşıyor. Irak hükümetinin bildirdiklerine göre, son dönemlerde yaşanan çatışmalarda neredeyse bin kadar insan öldü. Ölenlerin büyük çoğunluğunun siviller olduğu belirtilirken, yardım kuruluşlarına göre, yaşamını yitirenler arasındaki kadın ve çocuk oranı da yüzde 60 civarında. BM çocuklara yardım kuruluşu (UNICEF) ayrıca, yolara patlayıcı maddeler döşendiğini ve keskin nişancıların bölgenin farklı yerlerinde mevzilendiklerini bildiriyor. Iraklı Çocuklar ve İnsan hakları UNICEF e göre ABD nin Irak ı işgal ettiği Mart 2003 ten bu yana Irak ta 6.5 milyon çocuk öksüz kaldı. Bebeklerin yüzde 30 u ise ölümle karşı karşıya. UNICEF ve Dünya Gıda Programı nın tahminine göre bu ülkedeki bebeklerin yüzde 30 u işgalle birlikte yetersiz beslenmeden dolayı açlık sınırında. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Irak taki çocukların içler açısı durumunu ortaya koyarken Ocak 2008 de Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü de hazırladığı raporda Amerika nın Irak ta başlattığı işgalin 5 yılı doldurduğuna dikkat çekmiş ve bu süre zarfında 1 milyondan fazla 2 www.bbc.co.uk/turkish/news/story/2007/01/070116_iraq_un.shtml - 28k - 3

sivilin öldürüldüğünü açıklamıştır. Raporda ayrıca öldürülen Amerikan askeri sayısının 4 bin 500 e ulaştığına dikkat çekmişti. Irak ve Afganistan da 5 yıldan fazla sürmekte olan işgalden en fazla çocuklar etkileniyor. İşgal gücü askerlerinin çocuklara yapmış olduğu işkenceler ise hafızalardaki yerini dramatik karelerle koruyor. İşgal altındaki Irak ta ilkokul çağındaki beş çocuktan en az biri, okula gidemiyor. Çocukların yüzde 60 ı ise temiz su içemiyor. 600 bin çocuk son iki yılda ülke içinde yerinden edilmiş durumda. Yaşanan İşgal süreci çocukların %50 sini sokağa itmiş durumda. 8 çocuk Guantanamo da esir tutuldu. ABD nin verilerine göre Guantanamo da tutulan çocuk sayısı 8.olarak belirtilmekle birlikte, (Bunların 2004-2006 arasında serbest bırakıldıkları kaydedildi.) ABD Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Komitesi'ne verdiği raporda, Nisan 2008 itibarıyla Irak'ta 500 çocuğu özgürlüğünden alıkoyduğunu bildirdi. Uluslararası Adalet Ağı ve Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği gibi sivil toplum kuruluşları, gözaltıları menfur olarak kınadı ve Amerika Birleşik Devletleri nin anlaşmaları ihlal ettiğini bildirdiler. Bölgesel Yönetim Tutuklulara Kötü Davranmaya ve Adil Yargılama Sürecini İhlal Etmeye Son Vermelidir İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu Direktörü Sarah Leah Whitson Kürdistan güvenlik güçlerinin tutuklulara sürekli olarak işkence yapmakta ve kötü muamele etmekte olduğunu belirtmektedir. Irak ın Kuzeyinde yer alan Tutuklama merkezlerinde yapılan incelemeler sırasında, tutuklular İnsan Hakları İzleme Örgütü ne, Kürt Asayiş güçlerinin kendilerini demir çubuklarla ve diğer araçlarla dövdüklerini, uzun süreler boyunca baskı altında tuttuklarını ve kendilerini birkaç gün boyunca gözü bağlı ve kelepçeli bir şekilde tuttuklarını belirtmişlerdir. İnsan Hakları İzleme Örgütü nün görüştüğü tutukluların çoğunluğu uzun süreler boyunca tecritte tutulduklarını belirtmiştir. Bazı istisnalar dışında, İnsan Hakları İzleme Örgütü Asayiş tutuklama merkezlerinin çok kalabalık olduğunu ve hijyen standartlarına uygun olmadığını saptamıştır. İnsan Hakları İzleme Örgütü ayrıca Asayiş güçlerinin yüzlerce tutukluyu yasal belirsizlik içinde tuttuğunu, tutuklanmaya itiraz etme hakkı dahil olmaka üzere, adil yargılanma hakkından yoksun bıraktığını da saptamıştır. Kürdistan yetkilileri tutuklulara yönelik herhangi bir suç isnadında bulunmamakta ve tutukluların yakınlarıyla veya avukatlarıyla görüşmesine izin vermemektedir. Tutuklular ne sorgu yargıcının önüne çıkarılmış ne de makul bir süre içinde yargılanmıştır. Tutukluların tutuklanmaya karşı itiraz edebilecekleri bir merci de bulunmamaktadır. Kürt yetkililerin terör eylemleri nedeniyle aranmakta olan kişilerin yerine akrabalarını rehin olarak tutmakta olduğunu da saptamıştır. Diğer bazı durumlarda cezası kesinleşmiş mahkûmların mahkûmiyet süresi bitmesine karşın hala cezaevinde tutuldukları saptanmıştır. Bunların çoğunluğunun yasal durumlarının ne olduğunu, daha ne kadar süre tutuklu kalacaklarını ve durumlarının ne olacağını bilmedikleri ortaya çıkmıştır. Biz buradan bütün dünyanın gözü önünde bölgesel Feodal Ağalara bir çağrı yaparak; Hiç olmazsa tutuklulara neyle suçlandıklarını belirtin. Tutuklular tutuklanmalarının yasal gerekçelerini bilmiyorlar. Bunun içinde, itiraz edebilmeleri ve kendilerine isnat edilen suçlarla ilgili olarak çabuk ve adil bir yargılamayı talep etmeleri mümkün değildir. Son olarak Irak ta Irak askeri üniforması giyen beş kişi, bir insan hakları savunucusunun evini basarak 2 kişiyi öldürdü, iki kişiyi de yaraladı. Dünya İnsan hakları savunucularının katliamına bile ses çıkarmadı. 4

Irakʹın Geleceği "Irak'ta sorunların çözümü için öncelikle bölge ülkeleri ve tüm uluslararası toplum, kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir. Irak'ın etnik ve mezhep esasına dayanan siyasi ve toprak bütünlüğü sağlanmış egemen çoğulcu demokratik hukuk devleti yapısına kavuşması ve Iraklıların insanca yaşamalarını büyük bir içtenlikle arzu ediyoruz. Ancak bu husususun kısa ve orta vadede gerçekleşme olasılığı konusunda iyimser değiliz. Bu durum böyle devam ederse Irak, her türlü istikrarsızlığın merkezi haline gelecektir. Irak istikrara kavuşmadığı sürece Orta Doğu istikrara kavuşmayacaktır. Irak ta bu kadar kan dökülerek barış ve kardeşliğe ulaşılamaz. Mezhepsel ve etnik çatışmaların bu denli yoğun hale getirilmiş olan Irak, barışa ve huzura ulaşılabilir mi?" İnsan hak ve özgürlüklerinin pratiğe aktarılması sorunu, sadece Ülkemiz için geçerli değil, kişi hak ve özgürlüklerinin elde edilmesi yolunda yukarıda anılan mücadeleleri veren ve bunun ürünü olarak kendi halklarına insan onuruna yakışır yaşam biçimi ve davranış kurallarını layık gören, bu konuda model olma iddiasını taşıyan devletler, bunu diğer dünya milletlerine de uygulamak mecburiyetindedirler. Özgürlük ve demokrasi ihraç ve ithal edilemez. İhraç etmek isteyenler bu insanlık değerlerine ve halklara karşı savaş açmış demektir. Bu değerler üzerinden sürdürülen müdahaleler sona erdirilmelidir. İnsanlığın gözü önünde yaşanmakta olan Irak ta, Hocalı da, Doğu Türkistan da, Filistin de, Bosna da ve dünyanın pek çok yerinde yaşanan ve yaşanmaya da devam eden hak ve özgürlük ihlalleri sona erdirilmelidir. Sonuç İnsan haklarını, demokrasi getiriyoruz! diye girdiler Irak a İnsan haklarının kavramını, koruyucu ve daha insanca bir yaşamı geliştirmemizi sağlayan değerler olarak biliyorduk, Irak ı görmeden önce İnsan Hakları, güçlülerin güçsüzlere oynadığı bir oyun mu? Bir mahkeme de insanlık mı kurmalı? Doğruyu yanlıştan ayırmak için. İnsanın haklarının temelinde, özünde yaşama hakkı vardır. Özgür yaşamak din, dil, ırk ve renk ayrımı yapmadan bütün insanların eşit olduğu bir dünya için ses vermeliyiz artık. Irak a özgürlük, barış, demokrasi diye girenler, neden masum insanları öldürüyorlar? Kim düşünebilirdi, demokrasi ve insan hakları diyenlerin, Saddam dan sonra, Iraklıları kendi bedenlerine hapsedeceğini (!) Neden insanlık bu vahşeti seyrediyor? Film izler gibi rahat koltuğunda. Çocuklar Bizim çocuklarımız, Ya onların hakları? Seyreltilmiş uranyum kullanılarak vurulmuş tankların üzerinde oynayan çocukların insan hakları nerede? Onlara kol kanat germek yerine neden onların kanatlarını kırıyorlar? İnsanlık, bu masum çocukların etrafındaki zebanileri neden kovmuyor? Bu soruları düşündükçe insanın içi acıyor değil mi? Onlar şeker alamdım, dondurma yiyemedim diye değil, kanayan yarasına tuz basamadığı için ağlıyor. Ya yetimhane penceresinden ölümü bekleyenleri size nasıl anlatayım Bizler fazla ekmek yememek için kendimizle savaşırken, Iraklı çocuklar bir parça ekmek için can pazarında, can satıyorlar. Iraklı bebekler hiç durmadan ağlıyor. Ama onlar bunu isteyerek yapmıyor. Onlar, korkuyorlar, geceleri evlerini basan asker potinin sesinden. Bir şarapnel sesi uykusundan uyandırıyor onu, namludan çıkan her kurşun onu vurmasa da sesi yankılanıyor kulağında Dünyamızda buzullar eriyor ama Irak ta can eriyor. İnsanlık, gerçekleri artık yavaş yavaş algılamaya ve sorgulamaya başladı. Irak ta insanların birbirlerini neden boğazladıklarını bilmeyen var mı? 5

Belki de insanlık gerçekten ürktüğü için sorgulamaktan korkuyor. Bunu dünyamıza kim yapıyor? Sorusunun cevabı insanlığı ürkütüyor. Şu yaşlı dünyamıza dönüp baktığımızda sahip olduğumuz her şeyi yavaş yavaş yitirdiğimizi görüyoruz. Şimdi de insanlık adına ürettiğimiz değerleri yiyoruz. Kısacası, Sözün bittiği yerdeyiz ama insanlık adına söz söyleme mecburiyetindeyiz. *KÖK Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Vakfı (KÖKSAV) tarafından 19 Temmuz 2008 tarihinde, İstanbul'da düzenlenen 'IRAK'TA ABD VARLIĞI VE SONRASI' toplantısında sunulan bildiri metnidir Abdullah Buksur, Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği Başkanı ve Uluslar arası Avrasya İnsan Hakları Federasyonu Kurucu Başkanıdır. KÖKSAV E Bülteni, KÖK Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Vakfı (KÖKSAV) tarafından çıkarılmaktadır. KÖKSAV bağımsız ve bağlantısız, günlük siyasî konumu olmayan bir kurumdur; merkezine Türkiye ve Türk dünyasını alarak araştırmalarını ulusal ve uluslar arası sosyal, siyasî ve stratejik konulara yoğunlaştırır, araştırma ve incelemeler yapar. Dolayısıyla, bu yayında ifade edilen bütün görüşler, değerlendirmeler ve varılan sonuçlar yalnızca yazarlarına aittir. 2008, KÖK Sosyal ve Stratejik Araştırmalar Vakfı. Bütün hakları saklıdır. 6