Akçaeniş Tahtacılarında Mürebbilik Kurumu Dr.İsmail Engin Akçaeniş, Akdeniz Bölgesi nde Antalya nın güneybatısında kalan Elmalı ilçesinin Akçay bucağına bağlı, bir ova köyüdür. Akçaeniş, genel olarak Tahtacı köyü olmasına karşın, kısmen Bektaşîlerin de bulunduğu; bu niteliğiyle, nüfusu yaklaşık l500 kişiden ibaret toplu bir yerleşim birimidir. Bu makale, Akçaeniş Tahtacılarının Alevîliğe dayalı dinî örgütlenme biçiminde yada Tahtacıların oluşturduğu dinî sistemde mürebbilik kurumunu, mürebbinin/ mürebbilerin yerine ve fonksiyonu, buna bağlı olarak da sosyal kültürel ilişkilerdeki konumunu ele almayı amaçlamaktadır. Mürebbi Kimdir? Akçaeniş Tahtacılarında mürebbi, ocaktan gelen dinî liderin yani dedenin olmadığı olmadığı zamanlarda cemaate dinî kuralları öğretecek ve törenleri yönetecek kişilere verilen bir addır; dinî liderdir. Aynı köyde, birden fazla dinî lider, yani mürebbi bulunabilmektedir. Mürebbilik, köy cemaatinin isteği gözetilerek, Yan(ın)yatır Ocağını temsil eden dede tarafından uygun görülen kişiye verilen bir unvandır, görevdir ve mürebbi, bir anlamda,dedenin yerine tayin ettiği kimsedir yada onun vekilidir. Kim, Nasıl Mürebbi Olabilir? Tahtacılarda mürebbilik, ocağa ya da soya bağlı değildir. Diğer bir anlatımla, onların çocukları, babaları mürebbi olduğu için mürebbi olmamaktadır. Dedenin çocukları, dede soyundan gelen birisiyle evlenir kuralı, mürebbinin çocukları için geçerli değildir. Dinî alanda yeterli olan / görülen her erkek gerekli koşulları yerine getirmemişse mürebbi olabilmektedir. Mürebbi olabilmek için kişinin; a)evli olması; b)bir musahibinin bulunması; c)köyde, herhangi bir küçük dinî gruba/cemaate üye olması ön koşulu vardır. Küçük dinî gruba/ cemaate üye olan kişi ya da talip, l)ikrar verme cemine katılmış; 2)görgü ceminden geçmiştir.
Bu koşulları yerine getirebilen her erkek, mürebbi olabilmeye adaydır. İkrar verme cemine katılarak herhangi bir dinî guruba/ cemaate üye olmuş,ancak görgü cemine katılmamış kişi, mürebbi olamamaktadır. Mürebbiliğe aday olan kişide aranan başka özellikler de vardır: Bunlar: a) a) a) Buyruk ve emirlerini çok iyi bir şekilde bilmek b) b) b) Köyde herhangi bir kimse ile dargın olmamak, ondan şikayetçi olabilecek kişinin bulunmamasıdır. Mürebbi adayını, bağlı bulunduğu dinî gurubun/ cemaatin mürebbisi, dedeye tanıtmakta ve adaylığını iletmektedir. Bunun için mürebbisinin ve cemaatin onu dinî alanda yeterli görmesi gerekmektedir. Aday, görgü ceminde dedenin önünde dinî sınavdan geçmektedir, bilgisi ona(yla)nırsa, dedenin duasını/ hayırlısını alarak ve sırtı dede tarafından sağ el ile sıvazlanarak- mürebbi olabilmekte, ilân edilebilmektedir. Marebbiliği hak kazanan aday, kendi dinî gurubunu/ cemaatini kurabilir/ oluşturabilir. Bu anlamda, öncelikle onun musahibi baş yardımcısıdır. Her mürebbinin, kendisine özgü küçük bir dinî gurubu/ cemaati bulunmaktadır. Her küçük dini grup/cemaat, değişim mürebbiler tarafından yönetilmektedir. Mürebbi, sadece dedenin bulunmadığı tüm dini törenleri yönetmekle (dedenin olduğu dinî törenleri yönetmez ) yükümlüdür. Mürebbiliğin devam ettirilebilmesi için her mürebbinin yılda bir kez dede huzurunda görgü cemine katılması ve görgüden geçirilmesi gerekmektedir. Mürebbiye/ Anabacı Özel olarak böyle bir kurum olmamakla birlikte, mürebbi olan erkeğin eşine mürebbiye/ anabacı denilmektedir. Kocası mürebbi olmayan kadın mürebbiye/ anabacı olamamaktadır. Mürebbi karısını da dinî anlamda eğitmelidir. Çünkü mürebbinin karısı törene gelen bacıların, erlerin/ erkeklerin eşlerinin lideridir. Onlara, dinî alanda yol göstermektedir. Ancak mürebbiye/anabacı, mürebbiye bağımlıdır ve dinî törende her hangi bir farklı fonksiyonu yoktur. Mürebbiliğin Fonksiyonları Tahtacılarda dinî sistem Mürebbiler sayesinde, dedenin bulunmadığı zamanlarda bir kontrol mekanizması kurarak/ oluşturarak kendisini sürdürmektedir. Diğer bir deyişle dinî sistemin sürekliliği ancak bu şekilde sağlanabilmektedir. Tahtacılarda gerek Yan(ın)yatır Ocağını ve gerekse Hacıemirli Ocağını içeren iki mürşit ocağında / evinde, dini sistemin sürekliliği için on(lar)a bağlı belirli kurumlar oluşturulmuştur. Bu bağlamda dedeler, adı geçen mürşit ocaklarına/evlerine; dedenin ulaşamadığı, kolay gidemediği yerlerde babalar(tahtacılarda babalık kurumu da vardır ve babalar dikme baba olarak adlandırılmaktadır) dedelere ve mürşit ocaklarına/evlerine; dedelerin ve babaların gidemediği,ulaşamadığı yerlerde mürebbiler (varsa) babalara, dedelere ve mürşit ocaklarına/evlerine bağ(ım)lıdır. Mürebbi, bu hiyerarşik dinî örgütlenme içinde en alttaki dinî lideri temsil etmektedir.
Genelde dedenin, babanın olmadığı (bulunmadığı) yerlerde mürebbilik kurumu inşa edilmiştir. Nitekim, birkaç aileden ibaret olan obalarda ve bir yada birkaç obanın bulunduğu orman maktalarında, köylerde ve mahallelerde dinî sistem ancak bu sayede kendini yaşatabilmiş, koruyabilmiş ve geliştirebilmiştir. Akçaeniş Tahtacılarında mürebbi, dinî sistemin işlemesi için şu belli fonksiyonları üstlenmiştir: a) a) a) Küçük dinî grupta/ cemaatte Genel olarak Gökçeli, Çaylak, Eseli ve Danabaş Aşiretlerinin bir arada yaşadığı Akçaeniş Tahtacılarında aşiret liderliği yoktur. Köy cemaati, sözü edilen aşiret üyelerinden her birisinin tek tek, ikisinin yada üçünün birden yer aldığı en az beş çiftten oluşan küçük dini gruplara / cemaatlere bölünmüştür. Her küçük dinî gurubun/ cemaatin (talipleri) başında mürebbiler vardır ve o dinî gruptan/ cemaatten (taliplerden) mürebbisi sorumludur. Bu anlamda mürebbi, farklı aşiretleri, ata ocaklarını (ki buradaki ocak kavramı, dede ocağını kapsamamaktadır, tam olarak karşılamasa da kutsallık yüklenilen hane anlamındadır; bu anlamda dinî bir kurumdur.) ocakları dinî ilişkiler ağıyla bir arada tutan dinî bir lider kimliğindedir. b) b) b) Grup/cemaat- içi çatışmalarda ya da grup/ cemaat değiştirmede Zaman zaman küçük dinî gruplarda/ cemaatlerde, grup/ cemaat içi çatışmaların yaşandığı bir gerçektir. Nitekim, Akçaeniş Tahtacılarında da küçük dini grup/ cemaat-içi çatışmalar nedeniyle ait olduğu gruptan/cemaatten ayrılmalar görülmektedir. Küçük dinî ğruptan/cemaatten ayrılmalar-ki onlar küçük dinî grubun/cemaatin çözülmesi olarak nitelenmemelidir- mürebbinin onayı-oluru alınarak olmaktadır. Eğer çatışma ve anlaşmazlık, mürebbi ile olursa, söz konusu gurubun/cemaatin üyesi olan kişinin, ait olduğu gruptan/cemaatten ayrılabilmesi için, o zaman dedenin onayını-olurunu alması gerekmektedir. Öte yandan, başka bir küçük dini grup/cemaate gitmet için mürebbinin ya da dedenin onayını olurunu almadan ait olduğu küçük dinî gruptan/cemaatten ayrılan çiftin, üyesi olmak istediği dini grupta/cemaatte hemen önkoşulsuz kabul görmesi söz konusu değildir. Diğer bir deyişle, küçük dinî gruplar/cemaatler arasındaki yatay hareketlilik, kurallara bağlanmıştır ve bu sayede, küçük dinî grubun/cemaatin çözülmesi rizikosunun önüne geçilmiştir. Küçük dinî grup/cemaat-içi çatışmalar, belirtilen tip yatay hareketliliğin temelini oluşturmaktadır. Musahiplik kurumunun yanı sıra akrabalık gibi etkenler, grup/cemaat-içi çatışmaları çözümleyemiyorsa, grup/cemaat-içinde daha fazla çatışmaların oluşmaması için, isteyen tarafa gruptan/cemaatten ayrılma izni verilmektedir. Çiftin başka bir küçük dinî gruba/cemaate girebilmesi için, bu iznin, ait olduğu küçük dinî grubunun/cemaatinin mürebbisi ya da dede- tarafından, girmek istediği küçük dinî grubun/cemaatin mürebbisine iletilmesi zorunludur. Bu durum, mürebbiler arasında konuşulmakta ve çift üzerine bilgi alış-verişinde bulunulmaktadır. Çiftin girmek istediği küçük dinî grubun/cemaatin mürebbisi, bu dileği kendi grubuna/cemaatine götürmekte; grubun/cemaatin de onayı-oluru alınarak, grup/cemaat değiştirme olayı gerçekleşmektedir. Çift, grup/cemaat-içi çatışmalar nedeniyle gruptan/cemaatten ayrılmak istediğinde başka bir
gruba/cemaate katılmayabilir de. Nitekim, Akçaeniş Tahtacılarında bu durum rastlanılmaktadır. c) c) c) Sosyal / kültürel ilişkilerde Akçaeniş Tahtacılarında, dedeliğin bir alt kurumu olan mürebbilik, kendisine bağlı olarak kurulan grubu/cemaate dayalı (taliplerin) sosyal-kültürel ilişkileri(ni) yönlendirmektedir. Grup/cemaat, bu anlamda evliliklerde belirleyici olabilmektedir. Herhangi bir küçük dinî gruba/cemaate ilk kez üye olabilme, musahiplikler aracılığıyla sanal akrabalıkları kan bağına dayalı olmayan akrabalıkları- oluşmasına yol açarak, belirli ilişkiler ağını beraberinde getirmektedir. Ancak, buna karşın, küçük dinî gruplar/cemaatler arasındaki sosyal-kültürel ilişkileri, mürebbiler yönlendirmektedir. Bu ilişkiler, daha çok ocak ve akrabalar sanal ya da gerçek- aracılığı ile yönlenmekle birlikte, yine de burada dinin önemli bir etkisinin olduğu söylenebilir. Çünkü, ocakla sanal akrabalıklar, dinî kurumlar olarak köyde varlığını sürdürmektedir. Mürebbiler Arasındaki Koordinasyonda Dede Akçaeniş Tahtacılarında dede, koordinasyonu sağlayan bir koordinatör gibidir. Bu anlamda: Sonuç Yerine a) a) a) Dinî lider bazında, küçük dinî gruplar/cemaatler arasındaki bütünleşmeyi ve birlikteliği dede(ler) sağlamaktadır. Dede(ler) köydeki küçük dinî gruplar/cemaatler arasındaki dinî ilişkileri oluşturmakta, kurmakta ve onların gelişmesine yol açmaktadır. b) b) b) Küçük gruplar/cemaatler, dedenin başkanlığında biraraya gelebilmektedir. Diğer bir deyişle, köy cemaatini oluşturan tüm küçük dinî grupların/cemaatlerin katılabileceği dinî tören, dede liderliğinde yapılabilmektedir. c) c) c) Mürebbiler arasındaki anlaşmazlıklar, dede(ler) aracılığıyla çözümlenmektedir. d) d) d) Zaman zaman, küçük grup/cemaat değiştirmelerde dede(ler) devreye girmektedir. Bu, ya grup/cemaat üyesinin mürebbisi ile sorunlarçatışmalar yaşadığı ya da ait olduğu ve ayrılmak istediği grubun/cemaatin mürebbisi ile girmek istediği grubun/cemaatin mürebbisi arasında sorunların-çatışmaların yaşanması-varlığı durumlarında söz konusudur. e) e) e) Dedenin önderliğinde yapılan bir dinî tören, küçük gruplar/cemaatler-üstü bir nitelik taşıyorsa, herkes buna katılmak zorundadır. Kişinin yılda bir kez görülmesi gerektiğinden, küçük dinî grup/cemaat-içi çatışmalar ve küçük dinî gruplar/cemaatler arasındaki çatışmalarla anlaşmazlıklar, dedenin önderliğinde yapılan görgü ceminde karara bağlanmaktadır. Herhangi bir küçük dinî grup/cemaat üyesi olmadığı için, grubun/cemaatin düzenlediği törenlere katılamayan çifft, bu törene katılarak, dinî fonksiyonunu sürdürmektedir.
Özetle, dinî yapı ve örgütlenme içerisinde yer alan mürebbilik kurumunun, Akçaeniş Tahtacılarında herkesin bir talibin- herkese diğer talib(ler)e- bir yönden sorumluluğunun, bağ(ım)lılığının bulunduğu günlük hayatın bir parçası olan dinî sistemin, işletilmesi ve sürekliliği; sosyal dengenin korunması için, vazgeçilmez bir önem ve fonksiyon yüklendiği söylenebilir.