JOHAN HUIZINGA (1872-1945) Johan Huizinga Hollanda n n en büyük tarihçilerinden biridir. Groningen ve Leipzig Üniversitelerindeki güçlü bir ö renimin ard ndan Do u üzerine yazd bir uzmanl k teziyle bilim doktoru olur. Haarlem de tarih, Amsterdam da da Hint Edebiyat dersleri verir. 1905-1915 aras nda Groningen de, ard ndan 1942 ye de in Leiden Üniversitesi nde Tarih profesörü olarak görev yapar. Ayr ca 1929-1945 y llar aras nda Den Haag Bilimler Akademisi Edebiyat Bölümü nün yöneticili ini üstlenir. 1942 de Nazilerce rehin al n r ve ölümüne de in gözalt nda tutulur. Önceleri Hint edebiyat ve Hindistan daki kültürler üzerine çal flmalar yapar. Ama as l ününü, 14.-15. yüzy llarda Fransa ve Felemenk teki yaflam biçimlerini ve düflünce yap s n ele alan Herfsttij der middeleeuwen [Ortaça n Günbat m, Çev. Mehmet Ali K l çbay, mge Kitabevi, 1997] adl eseriyle kazan r. Canl ve ak c üslubuyla yap t, tarih aç s ndan oldu u kadar edebi aç dan da önem tafl maktad r. 1919 y l nda Hollanda da yay mlanan bu temel kitap, ard ndan Frans zca ya ve birçok yabanc dile çevrilir. Tarihçi Huizinga n n, Amerika Birleflik Devletleri üzerine iki kitab n (1918 ve 1926), Erasmus biyografisini (1924) ve çeflitli inceleme eserlerini de önemli çal flmalar aras nda sayabiliriz. Tarihle ilgili eserleri k l k rk yaran kesinlikteki belgeleme çal flmas yla ve orijinal bak fl aç s ndan kaynaklanan üslupçu özelli iyle ay rt edilir. Fakat Huizinga n n, ayn zamanda, birinci s n f bir denemeci oldu u 1938 de yazd Homo Ludens okundu unda fark edilecektir. In de schaduwen van Morgen (1935) adl eseriyle de bütün dünyada ad ndan söz ettirir. Bu sonuncu eserde, zaman m z n özelli i olan endifle verici fenomenleri, sosyalist olmasa da demokratik bir bak fl aç s yla ustaca analiz etmekte ve yarg lamaktad r. Huizinga, tüm yap tlar nda tarihsel olgular aras ndaki toplumsal ve tinsel iliflkileri gerçekçi bir tutumla aç klamaya çal flm flt r. Kültürü, toplumun özdeksel, tinsel ve ahlâki alanlar n niteli i, do al durumdan daha yüksek bir varl k durumuna geçiflte ortaya ç kan olgu olarak tan mlam flt r. Güç kavram na karfl tarihsel deneyimden kaynaklanan bir güvensizlik duyan Huizinga, dengeli ve uyumlu bir hümanizman n savunucusu olmufltur. Ölüm bilinci kavram üzerinde de duran Huizinga, bunu bireycili e ba lam flt r. Ona göre ölüm bilinci toplumsal örgütsüzlük dönemlerinde belirir. Çünkü böyle zamanlarda bireysel seçim, toplumsal de erlere kendili inden gösterilen uyumun önüne geçer. Huizinga bu tür dönemlere örnek olarak flehir devletlerinin çözülmesinden sonraki klasik toplumu, feodalizmin çöküflünden sonraki erken Rönesans dönemini ve 20. yüzy l verir. Huizinga, Leiden Üniversitesi ndeki rektörlü ü s ras nda Yahudi karfl t propagandadan sorumlu gördü ü Alman bir okutman bu üniversiteden uzaklaflt rarak so ukkanl bir cesaret örne i sergilemifltir. Hitler in iktidara geliflinden sonra gerçekleflen bu olay ve Hollandal bilginin genel tav rlar, 1942 y l nda, Nazilerin elinde üç ay rehin kalmas na mal olur ve ölümüne kadar taflrada sürgün hayat yaflar.
Ayr nt : 123 nceleme Dizisi: 214 Homo Ludens Oyunun Toplumsal fllevi Üzerine Bir Deneme Johan Huizinga Frans zca dan Çeviren Mehmet Ali K l çbay Yay ma Haz rlayan Ifl k Ergüden Düzelti Ayten Koçal Çeviride Kullan lan Metinler Homo Ludens Essai sur la Fonction Sociale du Jeu Frans zca ya Çeviren: Cécile Seresia Gallimard/1951 Homo Ludens A Study of the play element in culture Beacon Press/1955 Huizinga Estate & Kooys and Von Gelderen Bu kitab n Türkçe yay m haklar Ayr nt Yay nlar na aittir. Kapak Resmi Bruegel, Çocuk Oyunlar ndan ayr nt Kapak Tasar m Arslan Kahraman Kapak Düzeni Gökçe Alper Dizgi Esin Tapan Bask Kayhan Matbaac l k San. ve Tic. Ltd. fiti Davutpafla Cad. Güven San. Sit. C Blok No.: 244 Topkap / st. Tel.: (0212) 612 31 85 Sertifika No.: 12156 Birinci Bas m 1995 Dördüncü Bas m 2013 Bask Adedi 2000 ISBN 978-975-539-099-4 Sertifika No.: 10704 AYRINTI YAYINLARI Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No: 3 Eminönü - stanbul Tel.: (0212) 512 15 00 Fax: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr
Johan Huizinga Homo Ludens Oyunun Toplumsal fllevi Üzerine Bir Deneme
N C E L E M E D Z S fienl KL TOPLUM/I. Illich Ë YEfi L POL T KA/J. Porritt Ë MARKS, FREUD VE GÜNLÜK HAYATIN ELEfiT R S /B. Brown Ë KA- DINLIK ARZULARI/R. Coward Ë FREUD DAN LACAN A PS KANAL Z/S. M. Tura Ë NASIL SOSYAL ZM? HANG YEfi L? N Ç N T NSELL K?/R. Bahro Ë ANTROPOLOJ K AÇIDAN fi DDET/Der: D. Riches Ë ELEfiT REL A LE KURAMI/M. Poster Ë K B N E DO RU/R. Williams Ë DEMOKRAS ARAYIfiINDA KENT/K. Bumin Ë YARIN/R. Havemann Ë DEVLETE KARfiI TOPLUM/P. Clastres Ë RUSYA DA SOVYETLER (1905-1921)/O. Anweiler Ë BOLfiEV KLER VE fiç DENET M /M. Brinton Ë EDEB YAT KU- RAMI/T. Eagleton Ë K FARKLI S YASET/L. Köker Ë ÖZGÜR E T M/J. Spring Ë EZ LENLER N PEDAGOJ S /P. Freire Ë SA- NAY SONRASI ÜTOPYALAR/B. Frankel Ë fikencey DURDURUN!/T. Akçam Ë ZORUNLU E T ME HAYIR!/C. Baker Ë SES- S Z YI INLARIN GÖLGES NDE YA DA TOPLUMSALIN SONU/J. Baudrillard Ë ÖZGÜR B R TOPLUMDA B L M/P. Feyerabend Ë VAHfi SAVAfiÇININ MUTSUZLU U/P. Clastres Ë CEHENNEME ÖVGÜ/G. Vassaf Ë GÖSTER TOPLUMU VE YORUMLAR/G. Debord Ë A IR ÇEK M/L. Segal Ë C NSEL fi DDET/A. Godenzi ALTERNAT F TEKNOLOJ /D. Dickson Ë ATEfi VE GÜNEfi/I. Murdoch Ë OTOR TE/R. Sennett Ë TOTAL TAR ZM/S. Tormey SLAM IN B L NÇALTINDA KADIN/F. Ayt Sabbah Ë MEDYA VE DEMOKRAS /J. Keane Ë ÇOCUK HAKLARI/Der: B. Franklin Ë ÇÖKÜfiTEN SONRA/Der: R. Blackburn Ë DÜNYANIN BATI- LILAfiMASI/S. Latouche Ë TÜRK YE N N BATILILAfiTIRILMASI/C. Aktar Ë SINIRLARI YIKMAK/M. Mellor Ë KAP TAL ZM, SOS- YAL ZM, EKOLOJ /A. Gorz Ë AVRUPAMERKEZC L K/S. Amin Ë AHLÂK VE MODERNL K/R. Poole Ë GÜNDEL K HAYAT KILA- VUZU/S. Willis Ë S V L TOPLUM VE DEVLET/Der: J. Keane Ë TELEV ZYON: ÖLDÜREN E LENCE/N. Postman Ë MODERNL - N SONUÇLARI/A. Giddens Ë DAHA AZ DEVLET DAHA ÇOK TOPLUM/R. Cantzen Ë GELECE E BAKMAK/M. Albert - R. Hahnel Ë MEDYA, DEVLET VE ULUS/P. Schlesinger Ë MAHREM YET N DÖNÜfiÜMÜ/A. Giddens Ë TAR H VE T N/J. Kovel ÖZ- GÜRLÜ ÜN EKOLOJ S /M. Bookchin Ë DEMOKRAS VE S V L TOPLUM/J. Keane Ë fiu HA N KALPLER M Z/R. Coward Ë AK- LA VEDA/P. Feyerabend Ë BEY N FAL fiebekes /A. Mattelart Ë KT SAD AKLIN ELEfiT R S /A. Gorz Ë MODERNL N SI- KINTILARI/C. Taylor Ë GÜÇLÜ DEMOKRAS /B. Barber Ë ÇEK RGE/B. Suits Ë KÖTÜLÜ ÜN fieffafli I/J. Baudrillard Ë ENTELEKTÜEL/E. Said Ë TUHAF HAVA/A.Ross Ë YEN ZAMANLAR/S. Hall-M. Jacques Ë TAHAKKÜM VE D REN fi SANAT- LARI/J.C. Scott Ë SA LI IN GASPI/I. Illich Ë SEVG N N B LGEL /A. Finkielkraut Ë K ML K VE FARKLILIK/W. Connolly Ë ANT POL T K ÇA DA POL T KA/G. Mulgan Ë YEN B R SOL ÜZER NE TARTIfiMALAR/H. Wainwright Ë DEMOKRAS VE KAP - TAL ZM/S. Bowles-H. Gintis Ë OLUMSALLIK, RON VE DAYANIfiMA/R. Rorty Ë OTOMOB L N EKOLOJ S /P. Freund-G. Martin Ë ÖPÜfiME, GIDIKLANMA VE SIKILMA ÜZER NE/A. Phillips Ë MKÂNSIZIN POL T KASI/J.M. Besnier Ë GENÇLER Ç N HA- YAT B LG S EL K TABI/R. Vaneigem Ë CENNET N D B /G. Vassaf Ë EKOLOJ K B R TOPLUMA DO RU/M. Bookchin Ë DE- OLOJ /T. Eagleton Ë DÜZEN VE KALKINMA KISKACINDA TÜRK YE/A. nsel Ë AMER KA/J. Baudrillard Ë POSTMODERN ZM VE TÜKET M KÜLTÜRÜ/M. Featherstone Ë ERKEK AKIL/G. Lloyd Ë BARBARLIK/M. Henry KAMUSAL NSANIN ÇÖKÜfiÜ/R. Sennett Ë POPÜLER KÜLTÜRLER/D. Rowe Ë BELLE N Y T REN TOPLUM/R.Jacoby Ë GÜLME/H. Bergson Ë ÖLÜME KARfiI HAYAT/N. O. Brown Ë S V L TAATS ZL K/Der.: Y. Coflar Ë AHLÂK ÜZER NE TARTIfiMALAR/J. Nuttall Ë TÜKET M TOP- LUMU/J. Baudrillard Ë EDEB YAT VE KÖTÜLÜK/G. Bataille Ë ÖLÜMCÜL HASTALIK UMUTSUZLUK/S. Kierkegaard ORTAK B R fieyler OLMAYANLARIN ORTAKLI I/A. Lingis Ë VAK T ÖLDÜRMEK/P. Feyerabend Ë VATAN AfiKI/M. Viroli Ë K ML K MEKÂNLARI/D. Morley-K. Robins Ë DOSTLUK ÜZER NE/S. Lynch Ë K fi SEL L fik LER/H. LaFollette Ë KADINLAR NEDEN YAZDIKLARI HER MEKTUBU GÖNDERMEZLER?/D. Leader Ë DOKUNMA/G. Josipovici Ë T RAF ED LEMEYEN CEMAAT/M. Blanchot Ë FLÖRT ÜZER NE/A. Phillips Ë FELSEFEY YAfiAMAK/R. Billington Ë POL T K KAMERA/M. Ryan-D. Kellner Ë CUMHUR YETÇ L K/P. Pettit Ë POSTMODERN TEOR /S. Best-D. Kellner Ë MARKS ZM VE AHLÂK/S. Lukes Ë VAHfiET KAV- RAMAK/J.P. Reemtsma Ë SOSYOLOJ K DÜfiÜNMEK/Z. Bauman Ë POSTMODERN ET K/Z. Bauman Ë TOPLUMSAL C NS - YET VE KT DAR/R.W. Connell Ë ÇOKKÜLTÜRLÜ YURTTAfiLIK/W. Kymlicka Ë KARfiIDEVR M VE SYAN/H. Marcuse Ë KU- SURSUZ C NAYET/J. Baudrillard Ë TOPLUMUN McDONALDLAfiTIRILMASI/G. Ritzer KUSURSUZ N H L ST/K.A. Pearson Ë HOfiGÖRÜ ÜZER NE/M. Walzer Ë 21. YÜZYIL ANARfi ZM /Der.: J. Purkis & J. Bowen Ë MARX IN ÖZGÜRLÜK ET /G. G. Brenkert Ë MEDYA VE GAZETEC L KTE ET K SORUNLAR/Der.: A. Belsey & R. Chadwick Ë HAYATIN DE ER /J. Harris Ë POST- MODERN ZM N YANILSAMALARI/T. Eagleton Ë DÜNYAYI DE fit RMEK ÜZER NE/M. Löwy Ë ÖKÜZÜN A SI/B. Sanders TAHAYYÜL GÜCÜNÜ YEN DEN DÜfiÜNMEK/Der.: G. Robinson & J. Rundell Ë TUTKULU SOSYOLOJ /A. Game & A. Netcalfe EDEPS ZL K, ANARfi VE GERÇEKL K/G. Sartwell Ë KENTS Z KENTLEfiME/M. Bookchin Ë YÖNTEME KARfiI/P. Feyerabend Ë HAK KAT OYUNLARI/J. Forrester Ë TOPLUMLAR NASIL ANIMSAR?/P. Connerton Ë ÖLME HAKKI/S. nceo lu Ë ANARfi Z- M N BUGÜNÜ/Der.: Hans-Jürgen Degen Ë MELANKOL KADINDIR/D. Binkert Ë S YAH AN LAR I-II/J. Baudrillard Ë MODER- N ZM, EVRENSELL K VE B REY/fi. Benhabib Ë KÜLTÜREL EMPERYAL ZM/J. Tomlinson Ë GÖZÜN V CDANI/R. Sennett Ë KÜ- RESELLEfiME/Z. Bauman Ë ET E G R fi/a. Pieper Ë DUYGUÖTES TOPLUM/S. Mestroviç Ë EDEB YAT OLARAK HAYAT/A. Nehamas Ë MAJ/K. Robins Ë MEKÂNLARI TÜKETMEK/J. Urry Ë YAfiAMA SANATI/G. Sartwell Ë ARZU ÇA I/J. Kovel Ë KOLONYAL ZM POSTKOLONYAL ZM/A. Loomba Ë KREfiTEK YABAN /A. Phillips Ë ZAMAN ÜZER NE/N. Elias Ë TAR H N YAPISÖKÜMÜ/A. Munslow Ë FREUD SAVAfiLARI/J. Forrester Ë ÖTEYE ADIM/M. Blanchot Ë POSTYAPISALCI ANARfi ZM N S YASET FELSEFES /T. May Ë ATE ZM/R. Le Poidevin ËAfiK L fik LER /O.F. Kernberg Ë POSTMODERNL K VE HOfiNUT- SUZLUKLARI/Z. Bauman Ë ÖLÜMLÜLÜK, ÖLÜMSÜZLÜK VE D ER HAYAT STRATEJ LER /Z. Bauman Ë TOPLUM VE B L NÇ- DIfiI/K. Leledakis Ë BÜYÜSÜ BOZULMUfi DÜNYAYI BÜYÜLEMEK/G. Ritzer Ë KAHKAHANIN ZAFER /B. Sanders ËEDEB YATIN YARATILIfiI/F. Dupont Ë PARÇALANMIfi HAYAT/Z. Bauman Ë KÜLTÜREL BELLEK/J. Assmann Ë MARKS ZM VE D L FELSEFES /V. N. Voloflinov Ë MARX IN HAYALETLER /J. Derrida Ë ERDEM PEfi NDE/A.MacIntyre Ë DEVLET N YEN DEN ÜRET M /J. Stevens Ë ÇA DAfi SOSYAL B L MLER FELSEFES /B. Fay Ë KARNAVALDAN ROMANA/M. Bakhtin Ë P YASA/J. O Neill Ë ANNE: MELEK M, YOSMA MI?/E.V. Welldon Ë KUTSAL NSAN/G. Agamben Ë B L NÇALTINDA DEVLET/R. LourauË YAfiADI IMIZ SEFALET/A. Gorz Ë YAfiAMA SANATI FELSEFES /A. Nehamas Ë KORKU KÜLTÜRÜ/F. Furedi Ë E T MDE ET K/F. Haynes Ë DUYGUSAL YAfiANTI/D. Lupton Ë ELEfiT REL TEOR /R. Geuss Ë AKT V ST N EL K TABI/R. Shaw Ë KARAKTER AfiINMASI/R. Sennett Ë MODERNL K VE MÜPHEML K/Z. Bauman Ë NIETZSCHE: B R AHLÂK KARfiITININ ET /P. Berkowitz Ë KÜLTÜR, K ML K VE S YASET/Nafiz Tok Ë AYDINLANMIfi ANARfi /M. Kaufmann Ë MODA VE GÜNDEMLER /D. Crane Ë B L M ET /D. Resnik Ë CEHENNEM N TAR H /A.K. Turner Ë ÖZGÜRLÜKLE KALKINMA/A. Sen Ë KÜRESELLEfiME VE KÜLTÜR/J. Tomlinson Ë S YASAL KT SADIN ABC si/r. Hahnel ERKEN ÇÖKEN KARANLIK/K.R. Jamison Ë MARX VE MAHDUMLARI/J. Derrida Ë ADALET TUTKUSU/R.C. Solomon Ë HACKER ET /P. Himanen Ë KÜLTÜR YORUMLARI/Terry Eagleton Ë HAYVAN ÖZGÜRLEfiMES /P. Singer Ë MODERNL N SOSYOLOJ S /P. Wagner Ë DO RUYU SÖYLEMEK/M. Foucault Ë SAYGI/R. Sennett Ë KURBANSAL SUNU/M. Baflaran Ë FOUCAULT NUN ÖZGÜRLÜK SERÜVEN /J. W. Bernauer Ë DELEUZE & GUATTARI/P. Goodchild Ë KT DARIN PS fi K YAfiAMI/J. Butler Ë Ç KOLATANIN GERÇEK TAR H /S.D. Coe & M.D. Coe Ë DEVR M N ZAMANI/A. Negri Ë GEZEGENGESEL ÜTOPYA TAR H /A. Mattelart Ë GÖÇ, KÜLTÜR, K ML K/I. Chambers Ë ATEfi ve SÖZ/G.M. Ramírez Ë M LLETLER VE M LL YETÇ L K/E.J. Hobsbawm Ë HOMO LUDENS/J. Huizinga
çindekiler SUNUfi/Mehmet Ali K l çbay............................7 ÖNSÖZ.............................................13 I. KÜLTÜR OLGUSU OLARAK OYUNUN DO ASI VE ANLAMI........................................16 II. OYUN KAVRAMININ D LDE KAVRANILIfiI VE FADE ED L fi...................................49 III. KÜLTÜR YARATICI filev OLARAK OYUN VE MÜSABAKA.....................................70 IV. OYUN VE HUKUK.................................106 V. OYUN VE SAVAfi..................................120
VI. OYUN VE B LGEL K...............................140 VII. OYUN VE fi R.....................................156 VIII. MYTHOPOIESIS N UNSURLARI (Hayal Gücünün fllevi).176 IX. FELSEFEN N OYUNSAL B Ç MLER..................188 X. SANATIN OYUNSAL B Ç MLER.....................201 XI. OYUN AÇISINDAN UYGARLIKLAR VE DÖNEMLER...219 XII. ÇA DAfi KÜLTÜRDE OYUNSAL UNSUR.............244 Dizin..............................................266
Sunufl nsan, ço u doktrin ve düflünür aç s ndan bir canl türünü belirlemeyi aflan bir anlam manzumesiyle yüklüdür. Bu yüklemlerin, meflrebe göre de iflmek üzere çok say da olmas, insan kavram - n en karmafl k, çözümlemeye en az yatk n anlamsal kürelerden biri haline getirmektedir; öylesine ki, kavram ço u zaman ve ço u kimsenin gözünde simgesel bir içerik kazanmakta, hatta ülküsel bir çerçevenin parças haline gelmektedir. Ancak kavram n veya simgenin bu içerik zenginli i, bizatihi nesnesinin de karmafl k olmas - n gerektirmemektedir. Hemen her kavram n bafl na geldi i gibi, burada da var olan ile olmas istenilen, umulan, beklenen, u runa kan ve gözyafl dökülen ayn ifade bütünü içinde bir araya getirilmifltir. Bu yüzden insan 7
ço u kimse aç s ndan, bir ondan beklenenler program olarak ortaya ç kmaktad r. nsan dan beklenenlerin bafl nda ise, ciddiyet gelmektedir. Çünkü, gene hemen her doktrin insan a flu veya bu misyonu yüklemektedir ve misyon kavram n n tamamlay c s ise, hemen her seferinde ciddiyet olmaktad r. Ciddiyetin z dd da, genel olarak oyun kavram n n içinde görülmektedir. Oysa Huizinga, iyi kumafltan bütün düflünürler gibi, bu yerleflik kabullerle hesaplaflmaya flafl rtarak bafllad eserinde, oyunun insan n temel özelliklerinden biri oldu unu ortaya koyarken, ayn oyunun kültür yarat c ifllevini gözler önüne sermekte ve as l önemlisi, oyun-ciddiyet z tl n gayet ikna edici bir flekilde reddetmektedir; çünkü oyun da son derece ciddi olabilir. Yüzy l m z n en büyük tarihçi ve düflünürlerinden biri olarak kabul edilen Johan Huizinga, bu eski tarihli ama eskimeyen kitab nda karfl m za bir oyuncu insan tablosu ç karmakta ve bu örnek tipin hukuktan, savafltan; fliir ve felsefeye varana kadar, kültürel hayat n halen her yerinde görülen varl k ve kimli ini ortaya koymaktad r. Bir sunufl yaz s nda kitab n içeri ini gündeme getirmenin anlam ve yarar yoktur, fakat bu çal flman n derinlemesine çözümlemelerinin, toplumsal bilim araflt rmalar na yapt yöntemsel katk lar vurgulaman n kesin zorunlulu u bulunmaktad r. Huizinga, oyunkültür karfl l kl iliflkisini dilsel kan tlardan itibaren sürdürüp, sonunda ça dafl uygarl a ulafl rken, hemen hemen bütün toplumsal bilim verilerini kullanmaktad r. Huizinga n n çal flmas n n en önemli özelli ini bu nokta oluflturmaktad r. Bu kitab n ilk yay nlanma y l olan 1938 de, her toplumsal bilim kendi küçük vatan n, çekildi i surlar n arkas ndan korumaktayd. Oysa, üstat büyük bir uzgörüfllülük ve bilimsel sezgiyle (buna bilgelik de demek mümkündür), toplumsal bilimlerin ancak bütünsellikleri içinde ve tek bir bilim olarak ele al nd klar nda yöntemsel bir tutarl l a sahip olabileceklerini görmüfltür. Bugün, henüz emekleme aflamas nda olsa bile, toplumsal bilimler birleflme ve bütünleflmeye do ru bir çaba, mesafe ve alan kazanmaktad rlar. Bu kitap ilk kez 1938 de yay nlanm flt r. lk önce, Aral k 8
1939 da Almanca bir çevirisi ç km flt r; yazar bu çeviriye katk ve önerilerini getirmifl, 1944 y l nda sviçre de baflka bir Almanca çeviri yay nlanm flt r. Eserini ngilizceye çeviren bizzat yazard r. Ancak, 1950 de baflka bir çevirmen taraf ndan kitap ngilizceye bir kez daha aktar lm flt r. Bizim Türkçe çeviriye esas ald m z metin ise, Felemenkçeden Frans zcaya aktar lan 1951 tarihli olan d r. Fakat, 1939 ve 1944 Almanca çeviriler kendi aralar nda tutarl de illerdir. Yazar n kendi yapt ngilizce çeviri ile 1950 tarihli olan di- eri aras nda da tutars zl klar ve farklar vard r. Öte yandan, bizim esas ald m z Frans zca metin ile 1950 tarihli ngilizce metin aras nda önemli üslup ve anlam farkl l klar bulunmaktad r. Traduttori trattori; bundan hiç kuflku yok. Bu nedenle, ben çeviri s ras nda ngilizce metni de karfl laflt rma unsuru olarak kulland m. Huizinga kitab n, Bat entelektüel gelene i içinde, çok say da yabanc kelime ve kavram kullanarak kaleme alm fl ve bunlar n ço- unu metin içinde veya dipnotla aç klama ihtiyac n duymam flt r. Ben bunlar n baz lar n (*) ile belirtilen dipnotlarla aç klamaya çal flt m, ak fl n bozulmayaca na inand m yerlerde ise, bu aç klamalar parantezlerle metin içinde yapt m. Ancak gene de, çevirmenin ö retmen olmad na ve yazar n bizzat aç klamad klar n aç klamak hakk n n bulunmad na inan yorum. Fakat ne var ki, giderek k tlaflan ve tembelleflen Türk okuyucusu yay nc y, yay nc da çevirmeni bu yönde zorluyor. Bunun geçici oldu unu umuyor ve çeviri kitaplar n minik birer sözlük ve ansiklopedi olmaktan ç kacaklar günü özlemle bekliyorum. Huizinga n n kitab okuyucuyu daha ilk sahifesinden itibaren k skac na alaca için, ben aradan çekiliyorum. Mehmet Ali K l çbay Mart 1993 9
Uxori Carissimae
Önsöz Ayd nlanma ça n n saf iyimserli i içinde hayal edildi i kadar ak ll olmad m z sonunda ortaya ç k nca Homo sapiens * ad n n türümüze eskiden san ld kadar uygun olmad aç kça belli oldu ve bu ilk tan ma bir de Homo faber in ** eklenmesinin uygun olaca - na inan ld. Oysa bu ikinci terim bizi tan mlamaya o kadar da uygun de ildi; çünkü faber birçok hayvan niteleyebilir. Ve imal etme konusunda do ru olan, oyun oynama konusunda da do rudur: Birçok hayvan oyun oynar. Buna karfl l k Homo ludens, yani oyun oynayan insan terimi bana, imal etmek kadar esasl bir ifllevi ifade ediyormufl ve buna ba l olarak da Homo faber teriminin yan nda yer almay hak ediyormufl gibi gelmektedir. * Ak ll insan. (ç.n.) ** malat yapan insan. (ç.n.) 13
Eylemlerimizin içeri i derinlemesine bir çözümlemeye tabi tutulacak olursa, insanlar n bütün yap p-etmelerinin yaln zca oyundan ibaret oldu u sonucuna da var labilir. Bu metafizik sonuçla yetinen bir kimse bu kitab okumasa iyi eder. Uyan k kuflkuculu un köhne tutumu, oyunu dünyada meydana gelen her fleyin temel faktörü olarak aç a ç kartma ifline kalk flan bir incelemeden vazgeçmek için yeterli bir neden olamaz. nsan uygarl n n, oyun olarak, oyunun içinde ortaya ç kt ve geliflti i fleklindeki kanaatim çok eskilerden bafllayarak, yavafl yavafl güçlendi. Daha 1903 te bile yaz lar mda bu bak fl aç s n n izlerini bulmak mümkündür. 1933 te Leiden Üniversitesi rektörü olarak verdi im aç l fl söylevinin temas bu olmufltur. Bu söylevin bafll Over de grenzen van spel et ernst in de cultur 1 idi. Daha sonra bu söylevi biri Zürih ve Viyana da (1934), di eri de Londra daki (1937) iki konferans vesilesiyle iki kez yeniden elden geçirdim ve Das spielelement der Kultur, The Play element of Culture ad n verdim. Dinleyicilerim beni iki keresinde in der Kultur-in Culture diye düzelttiler ve ben de her seferinde tamlamay sa lamak üzere of u korudum. * Çünkü benim için söz konusu olan, oyunun di er kültürel olgular aras ndaki yerini incelemek de il de, kültürün hangi ölçülerde oyunsal bir karakter gösterdi ini araflt rmakt. E er böyle ifade etmemde bir yanl fll k yoksa, oyun kavram n kültür kavram yla bütünlefltirmeye u rafl yordum; t pk daha gelifltirilmifl bu incelemede yapt m gibi. Oyun biyolojik bir ifllev olarak de il de, kültürel bir olgu olarak düflünülmüfl ve kültürün morfolojisine uygulanan bilimsel düflünce araçlar yla ele al nm flt r. Yararl olmas na ra men, oyunun psikolojik yorumundan mümkün oldu unca kaç nd m ve zaman zaman etnolojik olgular zikretmek zorunda kalmakla birlikte etnolojinin kavram ve aç klamalar n çok s n rl bir flekilde kulland m fark edilecektir. Örne in okuyucu sihirli terimine yaln zca bir kere rastlayacak, mana ** ve di- 1. Oyun ve ciddiyetin kültür içindeki s n rlar, Haarlem, Tjunk Willink, 1933. * Mant ksal olarak, kuflkusuz, Huizinga hakl d r; ama ngilizce edatlar mant k yönetimi alt nda olmad ndan bu kitab n altbafll nda kula a daha hofl gelen in ekini kulland m ( ngilizceye çevirenin notu). ** Mana, baz animist dinlerde do aüstü güç. (ç.n.) 14
er benzerlerine ise hiç rastlanmayacakt r. E er ispatlar m tez biçimi alt nda ortaya koysayd m, bu tezlerden biri etnoloji ile ona akraba olan bilimlerin oyun kavram n fazlas yla ihmal ettiklerini iddia etmek olurdu. Oyuna iliflkin mevcut terminoloji yetersiz kalmaktad r. Oyuna tekabül eden ve sadece oyuna ve oyunlara ait olan ifade eden bir s fata hep ihtiyaç duydum. Frans zcada psikoloji eserlerinde kullan lan ludique kelimesini, Latincede bu biçim alt nda yer alm yor olsa da, benimsememe izin verilsin. * Bu eser yay mlan rken, içerdi i bütün eme e ra men, onun çok kimse taraf ndan bir do açlama veya yeteri kadar belgeye dayand - r lmam fl bir inceleme olarak kabul edilece inden kayg duyuyorum. Tam anlam yla bilmedi i çeflitli alanlarda macera aramak yerine baz kültürel sorunlara e ilmek isteyen herkesi bekleyen kader budur. Bilgimdeki bütün boflluklar doldurarak ifle bafllamay düflünemezdim; dolay s yla her ayr nt ya bir at fla kefil olmay da kural haline getirmedim. Yürekten ba l oldu um bir konuda ya flimdi yazmak ya da asla yazmamak seçene i karfl s nda, ben birinci çözümü seçtim. Leiden, 15 Haziran 1938 K NC BASKIYA ÖNSÖZ 1939 da, Amsterdam daki Pantheon Akademische Verlaganstalt n gayretleriyle bu eserin Almancas yay mland. Çeviri faaliyetine katk da bulunurken, metni birçok yerde tamamlama veya daha aç k hale getirme f rsat m oldu ve ayn zamanda yanl fllar düzeltebilmek için baz dostane uyar lardan da yararland m. Leiden, Eylül 1940 * Ben ludique kelimesini, çeviride oyunsal ile karfl lad m. (ç.n.) 15
I Kültür olgusu olarak oyunun do as ve anlam Oyun kültürden daha eskidir. Nitekim, kültür kavram n ne kadar daraltsak da, bu kavram her halükârda bir insan toplumunun varl - n gerektirir ve hayvanlar kendilerine oyun oynamalar n ö retmesi için insan n gelmesini beklememifllerdir. Kuflkusuz, flunu hiç çekinmeden ifade edebiliriz: nsan uygarl genel oyun kavram na hiçbir temel özellik katmam flt r. Hayvanlar aynen insanlar gibi oyun oynarlar. Oyunun bütün temel çizgileri, hayvan oyunlar nda çoktan gerçeklefltirilmifl durumdad r. Bütün bu çizgileri gözlemek için, yavru köpeklerin nefleli oynaflmalar n dikkatlice izlemek yeterlidir. Bunlar, bir tür ayini and ran tav r ve jestlerle birbirlerini oyuna davet ederler. Yavru köpek, oyun oynad arkadafl n n kula n s rmay yasaklayan kurala uyar. Sanki korkunç öfkeliymifller gibi davran rlar, ama bütün bunlar n içinde, özellikle, afl r ölçü- 16