OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI HIZLI KİLO VERİMİNE KARŞI KADEMELİ KİLO KAYBI

Benzer belgeler
BARİATRİK CERRAHİ İLE BESLENME KOMPLİKASYONLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ

TÜRKİYE DE OBEZİTENİN GÖRÜLME SIKLIĞI: T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI VERİLERİ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASINDA EGZERSİZ ÖNERİLERİ (2)

BARİATRİK CERRAHİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA SAÇ DÖKÜLMESİ VE NEDENLERİ

GLİSEMİK İNDEKS (Gİ) NEDİR? AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTE ARTIK KADERİNİZ DEĞİL! DOÇ. DR. HALİL COŞKUN

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASINDA EGZERSİZ ÖNERİLERİ

OBEZİTEYİ ANLAMAK! AKŞAM GAZETESİ

DOÇ. DR. HALİL COŞKUN SHOW TV ANA HABER / VOLKAN AKYILDIZ DOÇ. DR. HALİL COŞKUN SHOW TV ANA HABER / KELEBEK BİRİCİK

GASTRİK BYPASS AMELİYATI BEYNİMİZİN BESİNLERE TEPKİ VERME YOLUNU DEĞİŞTİRİR!

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

SAĞLIKLI BESLENME VE ÖĞÜN KONTROLÜ - AKŞAM GAZETESİ

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

OBEZİTE VE METABOLİK CERRAHİ: PROF. DR. HALİL COŞKUN

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

TİP 2 DİYABETİN TEDAVİSİNDE MİNİMAL İNVAZİV CERRAHİ

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

OBEZİTEYE BAĞLI UYKU APNESİNE ÇÖZÜM CERRAHİ! AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTEYİ ANLAMAK! AKŞAM GAZETESİ

GASTRİK BYPASS AMELİYATI BEYNİMİZİN BESİNLERE TEPKİ VERME YOLUNU DEĞİŞTİRİR!

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI: KALSİYUM, B1 VE B2 VİTAMİNİ

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

MİDE BALONU UYGULAMASI NEDİR, NASIL UYGULANIR?

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI HIZLI KİLO VERİMİNE KARŞI KADEMELİ KİLO KAYBI

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Vitaminlerin yararları nedendir?

BARİATRİK CERRAHİ GEÇİRMİŞ HASTALARDA SAÇ DÖKÜLMESİ VE NEDENLERİ

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA GEBELİK VE SONUÇLARI

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

OBEZİTE NEDİR? Erkeklerde %20,5 Kadınlarda ise % 41,0 Toplamda % 30,3 olarak bulunmuştur. İstanbul 33,0 Orta Anadolu 32,9

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

OBEZİTEYİ ANLAMAK! FAZLA KİLO İLE OBEZİTE ARASINDAKİ FARK NEDİR?

OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI

TÜRKİYE DİYABET ÖNLEME & KONTROL PROGRAMI - UDAİS - Doç. Dr. Serdar GÜLER Türkiye Obezite ve Diyabet Koordinatörü 25/05/2012, 2.

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA

Bilindiği üzere beslenme; anne karnında başlayarak yaşamın sonlandığı ana kadar devam eden yaşamın vazgeçilmez bir ihtiyacıdır

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

METABOLİK CERRAHİ İLE TİP 2 DİYABET NASIL TEDAVİ EDİLİR? (VİDEO) OBEZİTE CERRAHİSİ TİP 2 DİYABETİ TEDAVİ EDEBİLİR!

KİLO KAYBI AMELİYATI VE ÇAPRAZ BAĞIMLILIK: AŞIRI YEME BOZUKLUĞUNA BİR BAKIŞ

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

OBEZİTE CERRAHİSİ VE RAMAZAN AYI ÖNERİLERİ

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

Kocaeli İlinde Obezite ve Bir Tedavi Alternatifi Olan Obezite Cerrahisi Farkındalığının Değerlendirilmesi

OBEZİTENİN FARKLI ALT-TİPLERİ VE YENİ TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

PROF. DR. ERDAL ZORBA

OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİREN KİŞİLERDE KİLO VERMEK BEYNİ İŞTE BÖYLE ETKİLİYOR!

EMZİREN ANNELERİN BESLENMESİ. Kendiniz ve bebeğiniz için sağlıklı olan gıdaları seçin

VAHŞİCE YİYORDUM, ŞİMDİ İŞTAH KALMADI! KAAN KURAL

AŞIRI ŞİŞMANLIK VE CERRAHİ TEDAVİSİ. Prof. Dr. Mustafa Taşkın Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilimdalı

Düzenleyen :Burcu GÜLBAHAR Okul Rehber Öğretmeni

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

OBEZİTE İLE MÜCADELE VE KONTROL PROGRAMI & TÜRKİYE DİYABET KONTROL PROGRAMI -TGDF-

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Çocukluk Çağı Obezitesi

Sporcu Beslenmesi Ve Makarna. Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU Beslenme ve Diyetetik Bölümü Bölüm Başkanı

Son yıllarda tüm dünyada mücadelesi yoğun bir şekilde devam eden, uzun süreli enerji dengesizliği sonucunda oluşan ve birçok hastalığın ortaya

Tiroid problemleri kemik yoğunluğunda azalmaya sebep olabilir, kalsiyum ve D vitamini içeren bir diyet emilimi kolaylaştırır.

Prof.Dr. Bike Kocaoğlu YEDİTEPE Üniversitesi 2011

TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ HAYAT PROGRAMI ( )

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİREN KİŞİLERDE KİLO VERMEK BEYNİ İŞTE BÖYLE ETKİLİYOR!

ESKİ ÇAĞLARDA OBEZİTE VE SANAT TARİHİ

Günde kaç saat, haftada kaç gün egzersiz yapılmalı?

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü

Bariatrik Metabolik Cerrahi Derneği nden BASIN AÇIKLAMASI

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT İLKÖĞRETİM OKULU Sağlık Bülteni-1. YETERLİ ve DENGELİ BESLENME. PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BÖLÜMÜ

Yeterli ve Dengeli Beslen!

Bu olumsuzluklar nedeni "günümüzün en fazla zihinleri ve bedeni meşgul eden rahatsızlığı olan "OBEZİTE" meydana gelmektedir.

Kilomdan ben mi memnun değilim çevremde ki kişiler mi?psikolojik olarak yaşam şeklimi değiştirmeye hazır mıyım?

MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU

VÜCUT KOMPOZİSYONU. Doç. Dr. Ferda GÜRSEL

Kalp Hastalıklarından Korunma

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?

KARACIGERINI KORU SIGORTAYI ATTIRMA!

Transkript:

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI HIZLI KİLO VERİMİNE KARŞI KADEMELİ KİLO KAYBI Yeni bir çalışma Obezite Cerrahi sonrasında hızlı kilo verimine karşın kademeli kilo veriminin etkilerine ışık tutuyor. Çalışma sonuçlarına göre gastrik bypass hastalarında, mide bandı hastalarına kıyasla daha hızlı ve daha genel bir kilo kaybı yaşandığı ancak yağsız vücut kitlesi ve bazal metabolizma hızında daha büyük kayıplar olduğu ortaya çıktı. Mide bandı hastaları daha yavaş bir hızla kilo kaybederken, daha fazla kas kütlesi muhafaza etmiş ve bazal metabolizma hızı daha yüksek derecede korunmuş. Araştırmacılar, vücut bileşimindeki bu farklılığın, mide bandı hastalarının vücutlarının zaman içinde kilo kaybını korumak için geliştirdiği bir yetenek olabileceğini düşünmekte. Ağırlık oranının vücut kompozisyonuna etkisini belirlemek için Ventura Advanced Surgical Associates tarafından 1 Ocak 2007 ve 31 Aralık 2009 tarihleri arasında Gastrik Bypass ameliyatı geçirmiş 188 kişi ve Mide Bandı uygulanmış 292 kişi değerlendirildi. Ölçümlerde ameliyat sonrasında 3.,6., 9. ve 12. aylarda yağsız vücut kitlesi, vücut yağ yüzdesi, bazal metabolizma hızı ve vücut kitle indeksi (VKİ) kaydedilerek baz alındı. Başlangıçtaki hasta ölçümleri: Gastrik bypass hastalarının VKİ ortalaması 46.7 kg/m 2 ve vücut yağı %52.5. Mide bandı hastalarının VKİ ortalaması 42.5 kg/m 2 ve vücut yağı %49.9.

Her iki grupta da benzer bir VKİ oranı ve benzer bazal metabolizma hızı oranı vardı. Ameliyattan bir yıl sonra hastalardaki VKİ ve kilo kaybı değişiklikleri: Gastrik bypass hastalarında VKİ de 17.10 kg/m 2 azalma ve %78.35 oranında fazla kilo kaybı. Mide bandı hastalarında VKİ de 7.69 kg/m 2 azalma ve %48.04 oranında fazla kilo kaybı. VKİ düşüş oranı her iki ameliyatın hasta grubunda da ilk üç ayda, diğer aylardan son derece fazla ve büyük oranda gelişti. Ameliyattan bir yıl sonra hastalardaki yağsız vücut kütlesi ve bazal metabolizma hızındaki değişiklikler şöyle gözlendi: Gastrik bypass hastalarında yağsız vücut kitlesi kaybı 19.62 lbs ve bazal metabolizma oranı günde ortalama 200.21 kcal düştü. Mide bandı hastalarında yağsız vücut kitlesi kaybı 12.41 lbs ve bazal metabolizma oranı günde ortalama 108.53 kcal. düştü. Yağsız vücut kitlesinde en büyük azalma ameliyattan sonraki ilk üç ay içinde gerçekleşti. Yağsız Vücut kitlesindeki azalma bazal metabolizma hızındaki değişiklikle korelasyon gösterdi. Çalışma; hem gastrik bypass, hem de mide bandı ameliyatlarının hem yağ, hem kilo, hem de yağsız vücut kitlesi kaybına neden olduğunu göstermiştir. Ancak araştırmacılar gastrik bypass hastalarının daha fazla yağsız vücut kitlesi kaybı olduğunu (%52 ilk üç ayda, %37 yılın geri kalanında) ve bunun klinik anlamlı kilo kaybı olarak zamanla kanıtlanacağını ekledi. Araştırmacılar mide bandı yoluyla daha yavaş kilo kaybının daha fazla kas koruması sağladığını ve bazal metabolizma hızı da korunduğu için bunun ileriki dönemlerde verilen kiloyu

korumaya yönelik avantaj olabileceğini ekledi. Kaynak: Amerikan Klinik Endokrinologlar Derneği American Association of Clinical Endocrinologists : Okerson T, Billy H Gastrik bypass ve Mide bandı sonrasında vücut kompozisyonu Değişiklikleri Changes in body composition following gastric bypass or gastric banding AACE 2012 Doç. Dr. Halil Coşkun Gastrik Bypass Ameliyatının Beslenme ile İlgili Geç Dönem Komplikasyonları Gastrik Bypass ameliyatı ile birlikte, beslenme ile ilgili olarak en çok oluşan problemler: Vitamin B12 eksikliği Demir eksikliği Kalsiyum eksikliği Tiamin (Vitamin B1) eksikliği Vitamin B12 kırmızı kan hücrelerinin (alyuvarlar) olgunlaşması için önemli olan bir vitamindir. Ayrıca sinir fonksiyonu ve DNA sentezinde de önemli etkileri vardır. En yaygın vitamin B12 kaynakları et, yumurta, karaciğer ve süt ürünleridir. Alınan vitamin B12 normal olarak, midede üretilerek daha sonra barsaklara geçen ve ince barsağın bitiminde tercihli olarak emilen intrensik faktöre bağlanır. Yetersiz vitamin B12 en çok anemiye (kansızlığa) neden olur. Ancak güçsüzlük, kararsızlık, hezeyan ve konfüzyon gibi nörolojik değişiklikler de

oluşabilir. Gastric Bypass ameliyatından sonra gıdalar, midenin intrensik faktörü yapan kısmından geçmezler, sonuç olarak vitamin B12 nin emilimi, normal anatomideki kadar etkili olmaz. Neyse ki vitamin B12 eksikliği semptomlarının gelişmesi aylar ya da yıllar alır. Vücudumuzda, eksik oluşmadan önce yaklaşık 6 ay sürecek kadar yeterli B12 depolanmaktadır. Vitamin B12 eksikliğiniz oluşursa, ağızdan alınan vitamin B12 ile eksikliği gidermeniz gerekebilir, ancak bazı hastalarda bunu başarılı bir şekilde tedavi etmek için aylık iğne olmak gerekmektedir. Demir eksikliği de anemiye yol açmaktadır. Temel bileşen olan alyuvarları üretmek için vücudun çok miktarda demire gereksinimi vardır. Diyetimizdeki başlıca demir kaynakları; sığır eti, böbrek, karaciğer, fasulye ve bezelyedir. Demir başlıca ince barsağın ilk bölümünde (duodenum) emilmektedir. Gastric Bypass dan sonra gıdalar duodenumdan geçmeyeceklerinden, barsağın geri kalanından yetersiz emilim olabilecektir. Demir yetmezliği anemisi birkaç ay boyunca yavaş yavaş gelişmekte olup, hastaların çoğunda ağızdan alınan takviyelerle kolayca giderilebilmektedir. Önleyici demir takviyesi dikkatli bir şekilde yapılmalıdır, çünkü fazla demir alımından kaynaklanan çeşitli tıbbi problemler (siroz, diyabet, cilt pigmentasyonu) gelişebilir. Kalsiyum temel bir eş-etken olup, vücudumuzdaki çoğu fonksiyon için gerekli olmaktadır. Kemik ve dişlerin güçlenmesi için kalsiyum gerekir. Kanın pıhtılaşması kalsiyuma bağlıdır. Ayrıca kaslarımızın kasılabilmesi ya da kalbimizin çarpabilmesi, kalsiyum olmaksızın mümkün olmazdı. Neyseki diyetlerimizde bol miktarda kalsiyum mevcuttur. Süt ürünleri, et, balık, yumurta, tahıl ürünleri, meyve ve sebzelerde bulunur. Ne yazık ki gastric bypass hastası için ameliyat öncesinde olduğu kadar kolay emilmezler. Emilimin başlıca kaynağı oniki parmak barsağındadır (duodenum). Tıpkı demir emiliminde olduğu gibi gastric bypass dan sonraki anatomi, sindirim sisteminin bu kısmında yeterli kalsiyum emilimini

sağlamaz. Bununla birlikte ince barcağın kalan kısmı kalsiyumun emiliminde oldukça etkili olduğundan, genellikle önlenmesi kolay bir problemdir. Akılda tutulması gereken başlıca şey hangi tür kalsiyuma gereksiniminiz olduğudur. Gastric Bypass ın bir sonucu olarak kalan küçük mide de artık asit bulunmamaktadır. Kalsiyum karbonatın, parçalanıp kolay emilebilmesi için asit gereklidir. Diğer taraftan Kalsiyum sitrat ise mide asidinin yardımı olmaksızın kolaylıkla emilmektedir. Bu nedenle ameliyatınızdan sonra kalsiyum sitrat ürünlerinin kullanılması tavsiye edilmektedir. Vitamin B1 (Tiamin) eksikliği genel olarak devamlı kusmadığınız sürece problem oluşturmaz. Vitamin B1 eksikliği semptomları nörolojik çeşitlilikte olup, dudakların ve parmak uçlarının uyuşması ve karıncalanmasını içerir. Ciddi olabilir ve alkoliklerdeki Wernicke-Korsakoff sendromu denilen, konfüzyon, hafıza kaybı ve yürürken dengesizliğe neden olan bir merkezi sinir sistemi hastalığını taklit edebilir. Aynı zamanda vücudun bir tarafının güçsüzlük ve uyuşmasına yol açan inmeyi de taklit edebilir. Yeterince erken tedavi edilmez ise kalıcı ve tamamen güçten düşürücü olabilir. Neyse ki bu durum nadir olup, genellikle ağızdan B vitamini (B1) alınmasına yanıt vermektedir. Bu yetmezliklerin tümü de ihmal edildiklerinde ciddi olabilmektedir. Neyse ki aynı zamanda uygun vitamin takviyeleri ile kolayca önlenebilmekte ve tedavi edilebilmektedir. Bu, yaşamınızın geri kalanında Obezite Cerrahınızı görmeye devam etmeniz için önemli birçok nedenden bir tanesidir. Doç. Dr. Halil Coşkun

TÜRKİYE DE OBEZİTENİN GÖRÜLME SIKLIĞI: T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI VERİLERİ Ülkemizde de diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi obezite görülme sıklığı gün geçtikçe artmaktadır. Bakanlığımız Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünce 7 coğrafik bölgede seçilen 7 ilde 14 sağlık ocağında 30 yaş üstü 15468 birey üzerinde yapılan Sağlıklı Beslenelim Kalbimizi Koruyalım çalışmasına göre; Obezite görülme sıklığı; Erkeklerde %21.2, Kadınlarda ise %41.5 olarak bulunmuştur. Bunun yanı sıra Vücut Kitle İndeksi (VKİ) değeri 40-69 yaş arasında doğrusal olarak artmakta, 70 yaşından sonra doğrusal olarak düşmektedir. Bölgesel dağılımlar göz önüne alındığında; * Obezite Doğu Anadoluda en düşük (%17.2) * İç Anadoluda en yüksektir (%25.0) * Güneyde %24 * Kuzeyde %23.5 * Batıda ise %21.6 olarak saptanmıştır. Tüm coğrafi bölgelerde ve yerleşim birimlerinde kadınlarda görülme sıklığı erkeklere kıyasla daha yüksek bulunmuştur. Genel olarak obezite sıklığının yaşlanmayla arttığı gözlenmiştir. 55-59 yaş grubunda çalışma kapsamındaki bireylerin %34.8 nün, 40-45 yaş grubunda çalışma kapsamındaki bireylerin %30 nun obez olduğu görülmüştür. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı-Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğünce yapılan beyana dayalı Ulusal Hanehalkı

Araştırması sonuçlarına göre; Ülkemizde 18 yaş ve üzeri bireylerde fazla kilolu olanların sıklığı %31.35, obezite sıklığı ise %12.02 olduğu bulunmuştur. Cinsiyete göre değerlendirildiğinde, Kadınların %28.93 ü fazla kilolu, %14.49 unun obez, erkeklerin %33.64 ünün fazla kilolu, % 9.70 nin ise obez olduğu bulunmuştur. Yetişkinlerde obezite görülme sıklığını geniş çapta araştıran 5 büyük çalışma tamamlanmış olup, aşağıda sıralanmıştır. Toplam 3681 kişiyi kapsayan Türkiye de Erişkinlerde Kalp Hastalığı ve Risk Faktörleri (TEKHARF) çalışmasında VKİ>30 kg/m² obezite olarak kabul edilmiştir; 1990 yılı değerlendirmesinde; obezite görülme sıklığı %16.4, Erkeklerde %9.0, Kadınlarda ise %24.0, 1997-1998 yılı değerlendirmesinde; bu rakamlar %28.6, Erkeklerde %18.7 ye, Kadınlarda ise %38.8 e yükselmiştir. Buna göre 8 yıl içinde obezite görülme sıklığı; Erkeklerde %65, Kadınlarda ise %50 artmıştır. 2000 yılı değerlendirmesinde ise obezite görülme sıklığının, Erkeklerde %21.1 e, Kadınlarda ise %43.0 e yükseldiği bildirilmiştir. 1999-2000 yılları arasında 23.888 erişkin kişi üzerinde yapılan Türkiye Obezite ve Hipertansiyon Araştırması (TOHTA) çalışmasının değerlendirilmesinde; Erkeklerin %40 ı, Kadınların %50 si ve genel erişkin nüfusun %44.4 nün normal vucut ağırlığının VKİ > 25 kg/ m² üzerinde olduğu saptanmıştır. 20 yaş üzeri 24.788 birey üzerinde yapılan Türkiye Diyabet, Obezite ve Hipertansiyon Epidomiyolojisi (TURDEP) çalışmasında obezite görülme sıklığı (VKİ>30 kg/m²), Erkeklerde %12.8, Kadınlarda %29.9 olarak belirlenmiştir. Çocuklarda ve Adölesanlarda: Ülkemizde çocuk ve adolesanlarda obezite sıklığını araştıran ulusal bazda yapılmış bir çalışma mevcut olmamakla birlikte lokal ve bölgesel düzeyde yapılan çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Çocuklarda ve gençlerdeki obezite profilinin

ortaya konulması açısından farklı bölgelerde yürütülen çalışmalardan bazıları aşağıda belirtilmiştir; Kayseri de 6-10 yaş grubunda 1032 ve 11-17 yaş grubunda 2671 olmak üzere 6-17 yaş grubu 3703 çocukta yürütülen bir çalışmada çocukların %10.6 sını kilolu (VKİ > 85-<95.yüzdelik) ve %1.6 sının obez (VKİ >95) olduğu belirtilmiştir. İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde 12-13 yaş grubu 1044 adolesan üzerinde yapılan bir çalışmada çocukların %12 si zayıf, %12 si kilolu ve %2 si obez olarak saptanmıştır. Yine bu üç büyük ilde 12-13 yaş grubunda 1014 adolesanda yapılan bir başka çalışmada toplam obezite prevalansı erkeklerde %15.1, kızlarda %13.3 olarak bulunmuştur. Yeditepe Üniversitesi tarafından yüksek sosyo-ekonomik bölgede 20 özel yuva, ilköğretim okulu ve lisede 1669 çocuk arasında yapılan beslenme araştırması sonuçlarına göre her altı çocuktan birinin obezite sınırında olduğu, kızlarda %16.7, erkeklerde ise %25 sıklıkla görüldüğü, 10-12 yaş grubu erkek çocukların %34.4 ünün obezite açısından yüksek risk altında olduğu görülmüştür. Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) tarafından İstanbul Şişli Bölgesinde 12-15 yaş grubunda 1821 çocukta yapılan bir çalışmada, VKİ 18-25 kg/m2 (85.-95. yüzdelik) olanların oranı %9.9, VKİ>30 kg/m2 (>95.yüzdelik) olanların oranı ise %6.2 bulunmuştur. Muğla da 6-15 yaş arasında 4260 çocuk obezite açısından değerlendirilmiş ve kızların %7,6 sının, erkeklerin %9,1 inin obez olduğu saptanmıştır. Bu yaş grubunda obezitenin nedenleri TV başında fazla süre kalma, TV başında atıştırma, annenin çalışması ve okulda en az 1 öğün tatlı tüketimi olduğu belirlenmiştir. Günümüzde obezite çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıklardan biri olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde çocukluk obezitesinin görülme sıklığının son 20 yılda %6-7 den %15-16 ya çıktığı bildirilmektedir. Çocukluk çağı obezitesinin

yetişkinlik obezitesine yol açtığı ve pek çok kronik hastalık için zemin oluşturduğu düşünüldüğünde obezite ile mücadeleye çocukluk çağında başlamanın ne kadar önemli olduğu açıkça görülmektedir. Türkiye Obezite Araştırma Derneği tarafından, 2000-2005 yılları arasında 6 ilde (İstanbul, Konya, Denizli, Gaziantep, Kastamonu ve Kırklareli) 20 yaş üstü 13.878 bireyde yapılan Türkiye Obezite Profili çalışmasında; VKİ>25 kg/m2 olan 4255 birey (%30.9) VKİ = 25-30 kg/m2 olan 5443 birey (%29.5) Kadın:%34.5 Erkek:%44.8 VKİ>30 kg/m2 olan 4056 birey (%29.5) Kadın:%34.5 Erkek:%21.8 bulunmuştur. 7306 birey bel çevresine (santral obezite) göre değerlendirildiğinde, bel çevresi ortalaması kadınlarda 96.83 cm, erkeklerde ise 97.33 cm. olarak tespit edilmiştir. Bu çalışma verileri T.C. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Beslenme ve Fiziksel Aktiviteler Daire Başkanlığı web sitesinden derlenmiştir. Doç. Dr. Halil Coşkun MİDE BALONU UYGULAMASI NEDİR, NASIL UYGULANIR? Obezite tedavisinde ilk defa endoskopik olarak yerleştirilecek bir cihaz fikri 1982 de ortaya çıkmıştır. O günden sonra bir

çok mide içi yer kaplayan cihaz, özellikle de balon hakkında kısa ve uzun dönem başarılarını ölçen bir çok araştırma yapılmıştır. Mide balonu yumuşak, pürüzsüz, silikon yapıdadır. ABD de 2015 yılında içi sıvı ile doldurulan ORBERA balonu FDA tarafından 6 ay lık süre kalmak koşuluyla onaylanmıştır. Balon endoskopik yolla ağızdan, yemek borusuna oradan da mideye geçirilir. Boş balon serum fizyolojik dediğimiz tuzlu suyla içine renklendirici (metilen mavisi) konularak 400-700 ml arasında doldurulur. Balon midenizde serbet halde kalarak mide hacminizi küçültür, daha erken tokluk hissi almanızı sağlar ve kilo kaybınıza yardımcı olur. Mide Balonu sistemi, teknik olarak uygulaması kolay (15-20 dk), efektif ve minimal risk içeren bir prodedürdür. Uygulama sonrasında 2-4 saat süreyle kişi gözetim altında tutulduktan sonra taburcu edilebilir. Altı aylık süre dolduğunda balonu çıkartmak gerekir, çıkartma işlemide endoskopik yöntemle özel aletler kullanılarak gerçekletirilir (15-20 dk) ve işlem bittikten sonra kişi taburcu edilir. Literatür sonuçları değerlendirildiğinde özellikle süper morbid obez hastalarda (VKİ >50 kg/m 2 ) obezite cerrahisi öncesi yandaş hastalık riskini azaltmak ve ameliyat morbiditesi ve mortalitesini düşürmek için kullanılmaktadır ayrıca VKİ 27-35 kg/m 2 arasında olan hastalarda obezitenin geçici tedavisinde kalori kısıtlayıcı diyet (1000-1200 Kcal/gün) ve davranış tedavisi ile kombine olarak uygulanması önerilmektedir. Mide balonu kilo vermenize yardımcıdır fakat kilo kaybının kalıcı olması için balon çıkarıldıktan sonra da sağlıklı beslenme kurallarına dikkat etmek gerekir. Doç. Dr. Halil Coşkun

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASINDA EGZERSİZ ÖNERİLERİ Egzersiz, bariatrik cerrahi geçirmiş hastalarımızın kilo vermelerinde anahtar rolü üstlenmektedir. Hem kilo kaybetme döneminde sonucun başarı ile sonuçlanmasında hem de verilen kiloların geri alınmamasında oldukça önemlidir! Egzersizlerinizi düzenli olarak ve tolere edebildiniz ölçüde yapmalısınız. Egzersiz planınız için uzmanından destek almanızı tavsiye ederiz. Yapmış olduğunuz egzersiz; Kaslarınızın güçlenmesine Enerji metabolizmanızın hızlanmasına Stresin azaltılmasına oldukça etkilidir Her egzersizden sonra kendinize olan güveniniz artacak ve daha da mutlu olacaksınız! Tercih edilen düşük kalorili diyetler veya ameliyat sonrasında alıyor olduğunuz düşük kalori kas yıkımını arttırır. O nedenle şok diyetlerin önerilmediği gibi ameliyat sonrasındaki beslenme kriterlerine mutlaka uymalısınız. Kas kayıplarını engellemek için yeterli proteini almalı ve mutlaka egzersiz yapmalısınız. Egzersiz ile metabolizmanızı çalışır halde tutarken kaslarınızın yerine yağlarınızı yaktığınızı unutmamalısınız. Rutin Egzersiz Planı: Ameliyat Öncesi:Mini aktiviteler ile başla! İşine yürüyerek git! Su aerobiğini tercih et! Düşük hızdaki aktiviteler senin için önerilenlerdir sakın unutma!

Hastanede : Hastane koridorlarında yürümek kendini iyi hissettirecektir. Yeni hayata başladın! Tebrikler! Ameliyat Sonrası 1-4. hafta: Yavaş yavaş yürümeye basla! Evin içinde, evin çevresinde eğer tolere ediliyorsan merdivenleri de deneyebilirsin! Başlangıç için düşük hızdaki aktiviteleri tercih etmelisin! Ameliyat Sonrası 5-6. hafta: Aktivite düzeyinin arttırılabilmesi senin için uygun mu? Doktoruna danış! Eğer her şey yolunda ise; düşük hızda bisiklete binebilir, koşu bandında yürüyebilir ve ev işi yapmaya başlayabilirsin! Yasam Tarzınız Nasıl Olmalı? Düzenli aralıklarla egzersizlerinin şiddetini ve sıklığını arttır! Kilo vermen durduğunda egzersiz programını değiştirmek iyi gelecektir! Rutin Kardio Egzersizi: 30 dk orta tempoda, haftada 5 kez veya 150 dk, haftada 1 kez veya 10.000 adım/gün Kas Güçlendirme Egzersizi: Rutin kardio egzersiz günleri dışında en az 2 gün! Uzm. Bariatrik Dyt. Nazlı Acar

NEDEN DİYET VE EGZERSİZ OBEZİTEYİ YENMEK İÇİN YETERLİ DEĞİL? Yeni bir araştırmaya göre çoğu kişi genetik yapısı yüzünden obez veya aşırı şişmanlık ile mücadele etmektedir. Okula giden çocuklarda obezite son yıllarda giderek artış gösterirken, Centers for Disease Control (CDC) ABD de %33 den fazla yetişkinin obez olduğunu bildirmektedir. Bu araştırmada yer alan bilim adamları, aşırı kilolu veya obez olan birinin sağlıklı vücut kitle indeksine dönmesinin gerçekten çok zor olduğunu, fazla miktarda kilo kaybetse dahi, uzun süreli koruma ihtimalinin düşük olduğunu bildiriyorlar. Başka bir deyişle, aşırı şişman bir kişi az kalorili, besin değeri yüksek bir diyetten oluşan bir yaşam tarzını benimsemeye karar verirse, vücut derhal kalori kullanımını en aza indirerek ve aynı zamanda açlığı artıran hormonları aktive ederek yeni bir aşamaya geçmekte ve böylece insanın yağ depolama kapasitesini artırarak beyni aşırı tüketmeye yönlendirmektedir. Başka bir deyişle, vücuda giren yiyecek aniden kesildiği zaman, vücut aç kaldığını düşünmeye başlar ve daha az kalori yakarak yağ depolamaya çabalar. Kıtlık sendromu da denilen bu durum diyet esnasında beynin yapısını değiştirir, kalorisi yüksek yiyecekleri istemeye başlar. Lancet Diabetes & Endocrinology dergisinde yayınlanan yeni bir araştırma, kilo verme programıyla ilk aylarda kilo veren hastaların daha sonra %80 ila %95 ihtimalle bu kiloları tekrar geri aldıklarını belirtiyor.

New York Mount Sinai Icahn Tıp Fakültesi Pediatri ve Psikiyatri Bölümünden Doç. Dr. Christopher Ochner şunları söylüyor; Yaşam tarzında yapılan değişimler, aşırı kilolu insanlarda kalıcı kilo vermeyi de beraberinde getirmesine rağmen, tekrarlanan obezitesi olan kişilerde vücut ağırlığı biyolojik olarak adeta damgalanmış ve korunmaktadır. Araştırmacılar, vücudun diyete gösterdiği biyolojik tepkilerin sadece diyet ve egzersize dayanmadan ele alınarak tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizmektedir. Dr. Ochner bu durumu şöyle açıklıyor: yaşam tarzı değişiklikleri hiç kuşkusuz kalıcı kilo verme için gerekli bir koşul olsa da, aynı zamanda doktorlar hastalarını obez olmaktan korumalı ve aşırı kilonun ilk işaretlerini görür görmez önlem almaya zorlamalıdırlar. Hiçbir durumda kişinin obez olmasını beklememelidirler. Vücudun şişmanlık ile ilgili kehanetini siz bir kez yerine getirirseniz, asla o şişmanlıktan kurtulamayız. Sonuç olarak gerek çocuklarımızda, gerekse kendimizde kilo kontrol ve takibinde hassas olmalı, önlem almak için başa çıkamayacağımız kadar kilo almayı asla beklememeliyiz. Birkaç kilo fazla ile mücadele etmek, obezite ile mücadeleden çok daha kolay ve etkilidir. Doç. Dr. Halil Coşkun