Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Vol/Cilt: 1, No/Sayı: 1, 2014 SLAV VE TÜRK DİLLERİNİN KARŞILIKLI ETKİLEŞİMİ

Benzer belgeler
Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR PROGRAMI

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

SEÇMELİ DERSLER (Öğrenci aşağıda belirtilen en az 2 (iki) dersten başarılı olmalıdır.)

TARİH BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ DERS KATALOĞU

Öğretim Üyesinin Adı: Yrd. Doç. Dr. Milena Yordanova

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Doç.Dr. ENGİN ÇETİN ÖZGEÇMİŞ DOSYASI

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI

ORTA DOĞU VE KAFKASYA UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

KAFKAS ÜNIVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESI SLAV DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DERSLERİN İÇERİĞİ I.

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

EDEBİYAT FAKÜLTESİ Öğretim Yılı : RUS DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI Dönem :GÜZ

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

ORTA ASYA (ANONİM) KURAN TERCÜMESİ ÜZERİNDE ÖZBEKİSTAN DA YAPILMIŞ BİR İNCELEME. ТУРКИЙ ТAФСИР (XII-XII acp) *

tamamı çözümlü tarih serkan aksoy

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

COURSES IN FOREIGN LANGUAGES for ERASMUS INCOMING STUDENTS. at Sofia University. 2018/2019 academic year FACULTY OF CLASSICAL AND MODERN PHILOLOGY

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ KATALOĞU

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Güvenevler Mahallesi Cinnah Caddesi No:16/A Çankaya-ANKARA

I.YIL HAFTALIK DERS AKTS

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

ÖZGEÇMİŞ. 5. Akademik Unvanlar: Yardımcı Doçentlik Tarihi : Yönetilen Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri: 6.1. Yüksek Lisans Tezleri:

Fırat Üniversitesi İNSANİ VE SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

SABARLAR Türk Milli Kültürü, Türk Milli Kültürü, Belleten, Belleten,

RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ PROGRAMI

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÜZ YARIYILI TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖRGÜN ÖĞRETİM ARA SINAV PROGRAMI (SEÇMELİ)

Aralık 2013 December 2013 Yıl 6, Sayı XVI, ss Year 6, Issue XVI, pp DOI No:

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü I. Öğretim Programı Müfredatı

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ PROGRAMI

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

Abdrasul İSAKOV. Tarih Kritik - Sayı 2, Ocak Dr.,

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri (Sumeroloji) Anabilim Dalı, 2001.

ÜNİTE TÜRK DİLİ - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKÇENİN KİMLİK BİLGİLERİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

GÜNLÜK (GÜNCE)

ÖĞRETİM YILI DERS İNTİBAKLARI. I.YY ARY 105 Tarih Araştırma Yöntemleri 2+0 4,5 Z I.YY ARY 105 Tarih Araştırma Yöntemleri MS

ÖZGEÇMİŞ. : Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. : :

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ. Vissarion Grigoryeviç Belinski'nin eleştirisinde Aleksandr Sergeyeviç Puşkin'in yeri (Ayşe Pamir Dietrich ) 1987

YD 101 İngilizce-I (A1) 4+0 English-I (A1) 4 YD 107 Almanca-I (A-1) 4+0 German-I (A-1) 4 I. Yarıyıl Toplam Kredi 17 I. Yarıyıl Toplam AKTS 30

1. Adı Soyadı : Gökçe Yükselen ABDURRAZAK PELER

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

Karahanlı Eserlerindeki Söz Varlığı Hakkında

ÖZ GEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş

/uzmankariyer /uzmankariyer /uzmankariyer

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

PROF. DR. AHMET BURAN IN TÜRKLÜK BİLİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ADLI ESERİ ÜZERİNE

ESKĠġEHĠR OSMANGAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ FEN EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ, TARĠH BÖLÜMÜ DERS ġablonu (ÖĞRETĠM PLANI / MÜFREDAT)

ÜNİTE:1. Dil Nedir? ÜNİTE:2. Dil Kültür İlişkisi ÜNİTE:3. Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri ÜNİTE:4. Ses Bilgisi ÜNİTE:5

Diyalog İçin Halk Bilimi Projesi Ankara Etkinlik Haftası Çerçevesinde BALKANLAR VE TÜRKİYEDE HALK KÜLTÜRÜ KONFERANSI

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

TURKISH LOANWORDS IN PERSIAN LANGUAGE

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

TDE 101 Türkiye Türkçesi I Turkey Turkish I TDE 102 Türkiye Türkçesi II Turkey Turkish II

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl

3. Yarıyıl. 4. Yarıyıl. Eski Türk Edebiyatı Programı Ders Listesi KODU DERSİN ADI Z/S T P K AKTS TDE ÖZEL KONULAR Z

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

PROF. DR. HÜLYA SAVRAN. 4. ÖĞRENİM DURUMU Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

(TÜRKÇE) I. (Ana sayfada görünecektir.)

Kitap Tanıtımı/ Book Review İlyas Kemaloğlu, Rusların Gözüyle Türkler, Kaknüs Yayınları, İstanbul 2015

1. DÜNYADAKİ BAŞLICA DİL AİLELERİ

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

İÇİNDEKİLER. Karşılaştırmalı Eğitim Nedir?... 1 Yabancı Ülkelerde Eğitim... 4 Uluslararası Eğitim... 5 Kaynakça... 12

ANKARA ÜNİVERSİTESİ A ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

Yrd. Doç. Dr., Gaziantep Üniversitesi Kilis Eğitim Fakültesi.

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Türkiye'nin En Çok Satan. TARİH ten

KİTÂBİYAT KARAHAN, AKARTÜRK (2013), DÎVÂNU LUGATİ T-TÜRK E GÖRE XI. YÜZYIL TÜRK LEHÇE BİLGİSİ, TDK YAY., ANKARA.

Yüksek Lisans Öğretim Programı Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı

ÖZGEÇMİŞ. Russian Foreign Policy in South Caucasus under Putin, Perceptions (Journal of International Affairs) 13, no.4 (Kış 2008), s

Danışman: Prof. Dr. H.Ömer KARPUZ

Türk Dili I El Kitabı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ TARİH BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI

ARAP DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM ÖĞRETİM ÖĞRETİM YILI GÜZ PROGRAMI

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ/YÜKSEKOKULU BATI DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ/PROGRAMI MÜTERCİM-TERCÜMANLIK ANABİLİM DALI

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

ÖZGEÇMİŞ : : cuneyt.akin@hotmail.com

Transkript:

SLAV VE TÜRK DİLLERİNİN KARŞILIKLI ETKİLEŞİMİ Naile AĞABABA Bozok Üniversitesi, Fen- Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü, Yozgat e-posta: naileaababa@yahoo.com ÖZET Farsçada Türk dilinden alıntı sözcükler konusunda çalışmamı bitirdikten sonra Slav ve Türk dillerinin karşılıklı etkileşimi konusunu çalışarak seriyi devam ettirmek istedim. Türk halklarının Doğu Avrupa da birçok halkın kültür ve dilinde izler bıraktığı aşikârdır. Bu izleri araştırmak ülkemizde var olan bilimsel düşünce üzerinde etki yaratacaktır. Doğu Avrupa ve Batı Asya halklarının tarihini, kültürünü ve eski edebiyatını araştırmak için halklar arasında eskiden var olan ilişkileri incelemek, onların dil ve kültürünün karşılıklı etkileşimini belirleyen şartları açıklamak büyük önem arz etmektedir. Türk boyları Doğu Slav dilleri- Rus, Ukrayna, Belarus dillerinin sözcük içeriğinde kayda değer izler bırakmış, gramer ve deyimlerine de belli etkide bulunmuşlar. Bu izleri ortaya çıkarmak için Türk sözcük ve ifadelerinin Slav dilleriyle karşılıklı tarihi metot çerçevesinde araştırılması gerekmektedir. Bilinen bir gerçektir ki, Türk boyları ve halklarının dilleri konusunda o dönem yazılı bir kaynak günümüze kadar ulaşmamıştır. Ama özel adlar, boy ve soyadları, unvan ve rütbeler gibi birçok önemli bilgi Bizans, Arap, Çin ve Rus yazıtlarında mevcuttur. Yazılı abideler içerisinde Rus İgor un Alayı Konusunda Söz destanı dikkati çekmektedir Türk unsurlarının Slav dillerine geçiş yollarını belirlerken etnografyayla beraber yazılı kaynakların ve arkeolojinin verileri çok önemlidir. Etimolojik veriler kendi başlarına açıklanamayan tarihi problemlerin hallinde yardımcı olmaktadır. Türkçe sözcüklerin geleneksel ünlü uyumu ve son hecenin vurgu alması eski dönem alıntı vakalarında değişik nedenlerle değişime uğrar. Etimolojik özellikler araştırıldığı zaman bu nedenleri göz önünde bulundurmak önemlidir. Anahtar Kelimeler: Türkçe, Slav Diller, Alıntı Sözcükler, Karşılıklı Etkileşim. 1

THE İNTERACTİON OF TURKİSH AND SLAVİC LANGUAGES ABSTRACT I want to continue working series on the interaction Slavic and Turkish languages after finishing my studies at the subject of Turkish loanwords in the Persian language. Turkish peoples in Eastern Europe has left many traces in people s culture and language is evident. İnvestigate these trasec have fish in our country will have an impact on scientific thinking. For the investigate of the history, culture and ancient literature of the peoples of Eastern Europe and Western Asia is of great importance to examine the relationship between people, to describe the conditişons that determine the interaction of their language and culture. Turkish tribes left appreciable traces in the context of the words of the East Slavic languages- Russian, Ukrainian, Belarusian languages, also have a certain effect to gramer and idioms. For reveal these traces should be investigated Turkish words and phrases with Slavic languages in the framework of mutual historical methods. İt s a known fact that any written source of that period about Turkish tribes and peoples languages didn t reach until today. But proper names, tribes and surnames, titles and many other important information such as rank are available in Byzantine, Arab, Chinese and Russian inscriptions. Among the written monuments Russian Say About İgor s Regiment is remarkable saga. Turkish elements in determining the passageway to the Slavic languages written sources and archeological data with etnography is veri important. Etimiligical data helps in solving historical problems unexplained on their own. Vowel harmony and the emphasis of last syllable of the Turkish words change in the case of the old era quote for various reasons. When etymologically properties investigated is important to consider this reasons. Keywords: Turkish and Slavic Languages, Loanwords, İnteraction. I yüzyıldan itibaren Türk boylarının doğudan batıya göç etmesiyle Doğu Avrupa onların son mesken edindiği topraklar oldu ve doğudan gelen tüm Türk boyları bu topraklarda oturak yaşamlarına devam ettiler. Türkler Avrupa da yaşamlarını sürdüren Slav, İran ve Fin- Ugor halklarının kültür ve dillerinde kalıcı izler bıraktılar. Çağdaş Doğu Avrupa halklarının kültür ve dillerinde korunan eski dil ve kültür katmanlarını incelerken, özellikle Türk dillerinin o dönemde Doğu Avrupa da yerleşmiş Hun, Hazar, Bulgar, Oğuz ve Kıpçak boylarının dillerinin araştırılması çağdaş dilciliğin önemli görevlerindendir. 2

Doğu Avrupa ve Batı Asya halklarının tarihini, kültürünü ve eski edebiyatını araştırmak için halklar arasında eskiden var olan ilişkileri incelemek, onların dil ve kültürünün karşılıklı etkileşimini belirleyen şartları açıklamak büyük önem arz etmektedir. I- II yüzyıllarda bu topraklara yerleşen Türk ve Slav topluluk ve halklarının dillerinin etkileşimi konusu büyük merak uyandırmaktadır. Türk ve Slav dillerinin karşılıklı etkileşimi çok eskilere dayanmaktadır. I yüzyıldan başlayarak Doğu Avrupa Slav toplulukları bu topraklara yerleşen Türk boyları Hun, Sabir, Hazar ve Bulgarlar, daha sonra Peçenek, Uz ve Kıpçaklarla sıkı komşuluk ilişkisi kurmuşlar. 1 Türk boyları Doğu Slav dilleri- Rus, Ukrayna, Belarus dillerinin sözcük içeriğinde kayda değer izler bırakmış, gramer ve deyimlerine de belli etkide bulunmuşlar. Bu izleri ortaya çıkarmak için Türk sözcük ve ifadelerinin Slav dilleriyle karşılıklı tarihi metot çerçevesinde araştırılması gerekmektedir. Slav dillerinin değişik gelişim şartları, özellikle Slav ve Türk dillerinin eşit olmayan yaygınlaşma alanının coğrafyası, Slav halklarının Türk halklarıyla temasının özellikleri, ağızların ve yazı dilinin değişik oranı, kendi iç gelişimleri Türk sözcük ve ifadelerinin fonetik değişimi, anlamı, fonksiyonu ve bileşiminde ifadesini bulmuştur. Söylediklerimizin belirlenip ortaya çıkması birçok etimolojik sorunun çözümünde gerekli olan kıt bilgi ve verilerin tamamlanmasına yardımcı olur. Bilinen bir gerçektir ki, Türk boyları ve halklarının dilleri konusunda o dönem yazılı bir kaynak günümüze kadar ulaşmamıştır. Ama birçok önemli bilgi özel adlar, boy ve soyadları, unvan ve rütbeler şeklinde Bizans, Arap, Çin ve Rus yazıtlarında mevcuttur. Yazılı abideler içerisinde Rus İgor un Alayı Konusunda Söz destanı dikkati çekmektedir. Bu destandaki Türk sözcükleri konusunda ünlü Türkolog N. A. Baskakov un, Kazakistan ın ünlü yazarı Oljas Süleymenov un, Erdman F. İ., Berezin İ. N., Melioranskiy P. M., Korş F. E., Prince, Rasonye, Menges in araştırmaları dikkate değerdir. Rus aristokratlarının ve Kıpçak hanlarının akrabalık ilişkileri, özellikle Rus prenslerinin Kıpçak ve Karakalpak prensesleriyle evlilikleri manevi kültürün kaynaşmasını beraberinde getiriyor, geleneklerin etkisiyle halk edebiyatı zenginleşiyordu. Rus destanlarında, özellikle İgor un Alayı Konusunda Söz destanında Kıpçak- Karakalpak sözlü edebiyatının hem içerik, hem de kullanılan sözcük bakımından etkisi büyüktür. Rus çarlarının yabancı ülkelerden gelen elçileri kabul etme töreni tam olarak Türk- Tatar törenlerinin özelliklerini taşırdı. Mesela çar IV İvan 6 yaşındayken Kazan hanı Şigaley in eşi 1 Baskakov N. A. Vvedeniye v izuçeniye tyurskix yazıkov, Moskva, 1969. 3

Fatma Sultanı sarayında selamlarken ona Tabugsalam diye seslenir. Tabug Türkçe eğilerek selamlamak anlamına gelir. Bu konuda 1536 tarihinde Çarlık Kitabı nda bir not vardır. Rus feodalleri kendi knyaz unvanlarıyla beraber Hazar hanlarının Hakan unvanını da taşırdılar. Bu olay ilk defa 839 yılında kayıta alınmıştır 2. Türk ve Slav dillerinin karşılıklı etkileşiminin beş dönem boyunca devam ettiği bilinmektedir. 3 Birinci dönem ( I- VIII yy.) Slav lehçelerinin bir taraftan Hun, İskit- Sarmat topluluklarına dahil olan İran ve Fin kabilelerinin lehçeleriyle, diğer taraftan Hun, Sabir, Hazar ve Bulgar topluluklarına dahil olan Türk boylarının ağızlarıyla karşılıklı etkileşimi, ikinci dönem ( IX- XII yy.) eski Rus dilinin Türk boylarından Peçenek, Oğuz, sonraları Kıpçakların etkisinde kaldığı ve bu etkinin Moğol işgalinden sonraki dönemde de Eski Rus dilinin kelime hazinesinde önemli iz bıraktığı bilinmektedir. Üçüncü dönem ( XIII- XV yy.) Eski Rus hanlıklarının Altın Ordu ya bağlı oldukları dönemdir ve bu dönem eski Rus dilinin Altın Ordu nun zapt ettiği geniş topraklarda meskûnlaşan Türklerin dillerinin etkisi altında kaldığı dönemdir. Türk dilleri aracılığıyla Arap ve Fars dillerinden, eski diller; Sanskrit, Çin, Tibet ve diğer dillerden alınan sözcükler Slav dillerinde kullanılırdı. Dördüncü ve beşinci dönemlerde ( XX yy.) Rus dilinin Türk dillerinin kelime hazinesine etkisi görülmektedir. Eski Rus edebiyatının güzel örneği olan İgor un Alayı Konusunda Söz destanının kaynağını, ortaya çıkış tarihini, kim veya kimler tarafından yazıldığını belirlemek için bu destanda yaygın şekilde var olan doğu unsurlarını araştırmak önem arz etmektedir. Destanın ortaya çıktığı dönemde Eski Rus ve Türk dillerinin sıkı ilişkisinin olduğu gözlemlenmektedir ve Eski Rusya ile Hun, Bulgar, Hazar boylarının, sonraları Oğuz ve Kıpçak boylarının tarihi bağlarıyla izah edilmektedir. Rusya da ve İtil nehri kıyılarında güçlü devlet yapılanmaları olan Doğu Avrupa Türk halklarının tarihi geçmişi uzun süreden beri araştırılmasına rağmen tam anlamıyla ortaya çıkarılmış değil. Bu konuda yazılan tüm kaynaklara ve araştırmalara dayanarak Hazar ve Bulgar devletlerinin var oldukları tespit edilmiş, bu devletlerin komşu halklarla olan ilişkileri araştırılmıştır. Hazar, Bulgar devletleri ve Doğu Avrupa nın diğer Türk devletleri konusunda bula bileceğimiz kaynaklar: 1. Kafkas ve İran, 2. Yunan, Bizans ve eski Rus yazıtları; 3.Yahudi kaynakları; 4. Arap coğrafyacılarının eserleri; 5. Çin kaynaklarıdır. Birinci grup kaynaklara İran şairleri Abu-l Kasım Tusi ve Firdevs inin ( 935-1020) mesnevileri dâhildir, özellikle ünlü Şahname mesnevisinde Hazarlar hakkında bilgiye yer 2 Artamonov M.İ. İstoriya xazar, L., 1962, s.366 3 Abayev V. İ., Baskakov N. A. Razvitiye i obogaşeniye russkogo yazıka za sçyot zaimstvovaniy iz yazıkov narodov Moskva, 1968 4

verilmiştir. Diğer bir kaynak Gürcü kralı IV Vahtang ın vakayinamesidir. Bu vakayinamenin el yazması Fransa dadır. Ermeni tarihçisi Moisey Horenli nin eserleri de birinci grup kaynaklar içerisindedir. 4 Abu-l Kasım Tusi ve Firdevsi nin mesnevileri ve Şahname eseri fantastik ve akla sığmaz olaylarla dolu olduğundan tarihi kaynak olarak kabul edilemez. Bu, Hazar ve Bulgarlar konusunda araştırma yapan tüm uzmanların ortak düşüncesidir. Gürcü kralı IV Vahtang ın vakayinamesi ise tarihe aykırılık, yanlışlık, kanıtlanması ve başka kaynaklarla karşılaştırılması zor bilgiler içermektedir. Moisey Horenli nin Tarih ve Zamanın Coğrafyası eserlerinde halk destanlarına atıfta bulunulur. Bu eserlerde de VII ve VIII yüzyıllara ait tarihe aykırılıklara rastlanır. Ama bu eserlerdeki bilgileri başka kaynaklardaki bilgilerle karşılaştırıp teyit ettikten ve aşağıda söyleyeceklerimizi dikkate aldıktan sonra kullanmak mümkündür: 1) bu eserler bir değil, birkaç yazarın eseridir, bu yazarlar sadece Ermeni yazarları değil, çoğunlukla Yunan yazarlarıdırlar. Çünkü Moisey Horenli uzun süre Yunanistan da ikamet etmiş, Yunancadan çeviriler yapmıştır. 2) sonraki eklemeler ve sonuçlar başka yazarlar tarafından yazılmıştır. 3) onun eserlerindeki halk destanlarından alınmış olaylar tarihi gerçekliktir. 5 İkinci grup kaynaklar 1) Yunan bilim adamı Priscos un eseri, 2) Bizans bilim adamı ve yazar imparator Konstantin in eseri 3) değişik manastırlarda korunan Rus el yazmalarıdır. Bu yazmaların çoğunun yazarı belli değildir. Priskos III- VI yüzyıllarda, yani Hunların saldırıları döneminde Hazarların toplum düzeni konusunda önemli bilgiler verir. Tüm Avrupa yazarları içerisinde Doğu Avrupa halkları hakkında en önemli bilgileri yazan imparator Konstantin olmuştur. O, 905 yılında doğmuş, 912-959 yıllarında iktidarda olmuştur. Onun 1829-1840 yıllarında Bonn şehrinde basılan ve tarih, tabiat bilimleri konusunda tüm eserlerini içeren Corpus historiae Byzantinae başlıklı kitabında Hazarların büyük ve güçlü bir devlet kurdukları, Bizans devleti dış politikasını belirlerken Hazar devletini dikkate alması gerektiğini yazmıştır. O, Hazarların Türk boylarından olduklarını yazmış ve Hazar devletinin sınırları, vilayetleri konusunda önemli bilgiler vermiştir. Rus el yazmaları sadece X yüzyılda baş veren olayları içeren kısa bilgiler içermektedir. Üçüncü grup kaynaklara Yahudi kaynakları dâhildir. Bu kaynaklar Hazarların geçmişine ışık tutan en önemli eserlerdir. Bunların içerisinde ilginç olan Hasdai İbn Şaprut un Hazar hakanı Yusuf a yazdığı mektup ve hakanın Hasdai ye cevab mektubudur. Birinci mektup 960 4 Baskakov N. A. Tyurkskaya leksika v Slove o polku İgoreve, Moskva, 1985, 206 s.,s 5 5 Baskakov N. A. Tyurkskaya leksika v Slove o polku İgoreve, Moskva, 1985, 206 s.,s 7 5

yılında Kurtube Emevi hükümdarı III Abdurahman (911-961) döneminde maliye bakanı olan Hasdai İbn Şaprut tarafından yazılmıştır. Bu mektupta Hazar devletinin güçlü bir devlet olduğu, Bizans devletiyle ticaret yaptığı, bununla kalmayıp Yahudi tüccarlar aracılığıyla Avrupa ile de sıkı ticaret ilişkisi içerisinde bulunduğu yazılmıştır. Hasdai nin Horasan ve Konstantinopolis ten gelen elçilerden Hazarlar hakkında bilgi aldığı da bilinen bir gerçektir. Hazar hakanı Yusuf un cevap mektubu X yüzyılın 60 yıllarında yazılmıştır. Bu çok değerli, paha biçilmez bir kaynaktır. Çünkü doğrudan doğruya Hazar hakanı tarafından yazılmıştır. Bu mektupta Hazarlar hakkında yazılanlar Arap kaynakları tarafından da doğrulanmaktadır. Mektupta Hazarların hakan Yusuf a kadar var olan son 10 kuşak soy ağacını, Hazarların yerleştikleri toprakları, onların yaşam tarzları ve şehirleri hakkında bilgiyi bula biliyoruz. Hazarlar hakkında dördüncü grup kaynaklar Arap yazarları ve coğrafyacılarına aittir. Onlardan aldığımız bilgiler Doğu Avrupa halklarının geçmişi, siyasi ve sosyal yaşamı konusunda bizi aydınlatmaktadır. Arap yazarlarından İbn Fadlan (X yy.), El -Mesudi ( X yy.) ve İbn Rusta nın eserleri çağdaş araştırmacılar için önemli kaynaklardır. Hazarlar, Bulgarlar ve diğer halklar hakkında aydınlatıcı bilgiye El- Ceyhani, El- Balazuri, El- Bekri ve diğer Arapça yazan bilim adamlarının eserlerinde de rastlanır. Beşinci grup kaynaklar Çin kaynaklarıdır. Bu kaynaklar Doğu Avrupa halklarının tarihi konusunda çok değerli bilgileri bizlere ulaştırmaktadır. Ama bu kaynaklar derinden incelenmeye, özellikle kaynaklarda sözü geçen halkların özel ve yer adlarının Çin transkripsiyonunun deşifre edilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. 6 ESKİ TÜRK DİLLERİNİN DOĞU AVRUPA DAKİ İZLERİ I yüzyılda Doğu Avrupa daki ulus ve boyların etnik içeriği Slav, İran ve Finlerden oluşuyordu. Doğudan gelen Türk kavimleri, ilk önce Hunlar, Hazarlar, Bulgarlar, daha sonra Peçenekler, Oğuzlar ve nihayetinde Kıpçaklar bu bölgeye yerleşmişlerdir. Tüm bu Türk boyları kültür ve dillerinin belli unsurlarını Slav, İran ve Fin dillerinde bırakmışlardır. Çağdaş Doğu Avrupa halklarının dil ve kültürlerinde korunan kültür ve dil katmanlarını araştırmak ve Hun, Hazar, Bulgar, Oğuz ve Kıpçak boylarının dillerinin belirtilerini bulmak çağdaş dilcilerin en önemli görevidir. 6 Baskakov N. A. Tyurkskaya leksika v Slove o polku İgoreve, Moskva, 1985, 206 s.,s 9 6

Türkler arasındaki gerçek bağ Hunlardan beri var olmuştur. Hunların döneminden başlayarak birleşik Türk boylarının ayrıldıklarını ve ogur ( ugur), onogur, sarıogur, hotur ogurları oluşturduklarını, bunların da Hazar, Avar, Bulgar ve Sabirlerin eski soyları oldukları bilinmektedir. Hazar, Avar, Bulgar ve Sabirler sonraları Çuvaş, Oğuz ve Uygurları oluşturmuşlar. 7 Türk boylarının Doğu Avrupa ya tarihsel göç dalgasını dikkate alarak Rus kaynaklarında ve el yazmalarında Türk dillerinin var olan unsurlarının araştırılması gerekmektedir. İlk önce Hun, Sabir, Hazar ve Bulgarlardan, sonra ise Peçenek, Uz ve Kıpçaklardan başlamak amaca uygundur. Bilindiği gibi bu boyların dilleri konusundaki temel bilgiler yalnız özel adlar, unvanlar, boy ve soyadlarıdır. Bu özel adlar, boy ve soyadları, unvanlar Bizans, Arap, Çin, kısmen de eski Rus kaynaklarında mevcuttur. Rus edebiyatının en eski destanı olan İgor un Alayı Konusunda Söz Türk boyları ve Slav, özellikle Rus halkları arasında kültürel tarihsel ilişkilerin kanıtıdır. Bu destanın yazarı ve ortaya çıkış tarihi konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ama yazarın Türk dünyasını çok iyi bildiği, Kara Kalpakların ve Kıpçakların dillerine vakıf olduğu anlaşılmaktadır. Bu da onun Türklerle akraba ola bileceğini göstermektedir. Bu bilgileri elde etmek için destanda bulunan Doğu veya Türk unsurlarını araştırmak çok önemlidir. Sözünü ettiğimiz unsurlar destanın kelime hazinesinde buluna bilir. Destanın kelime hazinesi birçok Türkolog un yazdığı gibi sadece Kıpçak dilinden değil, Oğuz dillerinden de alıntı yapılarak oluşturulmuştur. 8 İgor un Alayı Konusunda Söz destanı, yazarın yaşamını sürdürdüğü dönemin olaylarını, Rus ve Türklerin destanlarında betimlenen tarihsel olayları yansıtmaktadır. Doğanın güzelliklerini, yapılan savaş ve yürüyüşleri betimleyen yazar sadece kendi soydaşlarının değil, komşu Türk halklarının da dillerini, yaşam tarzları, gelenekleri ve sözlü edebiyatını çok iyi bildiğini kanıtlamaktadır. Bazı betimlemelerinde yazar, mesela İgor un esaretten kaçışını kartala, kurda dönüşerek yaptığını, Türk hanının bu kaçışı anlatmasını Türk destanlarından esinlenerek yazmıştır. Türk halklarının birçok destanında kahramanların bir eylemi yaparken kuğu kuşuna, şahine veya kurda dönüşerek gerçekleştirdiklerini bilmekteyiz. İgor un Alayı Konusunda Söz destanında eski Türk halklarının totemleri olan şahin, kurt, boğa, kuğu, karga sözcüklerine sık sık rastlanmakta, bu hayvanların Kıpçakların kahramanlık destanlarındaki betimlemesi kullanılmaktadır. Eski Rus ve Kıpçak sözlü edebiyat geleneklerinin etkileşiminin İgor un Alayı Konusunda Söz destanındaki yankısı Kıpçak ve diğer Türk dillerinde sıkça rastlanan 7 Baskakov N. A. Tyurkskaya leksika v Slove o polku İgoreve, Moskva, 1985, 206 s, s. 103 8 Baskakov N. A. Tyukskaya leksika v Slove o polku İgoreve, Moskva, 1985, 206 s, s. 105 7

yansıma sözcüklerin olmasıdır. Destanda hayvanların çıkardığı seslere uygun fiiller oluşturulmuş ve kullanılmıştır. İgor un Alayı Konusunda Söz destanının anlattığımız tüm özellikleri, Oğuz ve Kıpçak dillerinden alıntı sözcükler destanın yazarının Oğuz ve Kıpçak dillerini çok iyi bildiğini, Kıpçakların masalsı dünyalarına aşina olduğunu, hatta onlarla akraba ola bileceğini yansıtmaktadır. Tüm Türkologlar İgor un Alayı Konusunda Söz destanındaki Türk sözcüklerin Moğol döneminden öncesine ait olduğu düşüncesinde ortaktırlar. Bu sözcüklerin fonetik ve gramer içeriğine gelince Oğuz- Kıpçak fonetiğine yakındırlar. Bu durum Türk boylarının o dönemde Doğu Avrupa ya göç etmesiyle izah olunur. Araştırdığımız dönem Hazar ve Bulgarların hâkimiyetinin bitmesi, Oğuzların düşüşü, onları kısmen asimile etmeye çalışan Kıpçakların ise yükselişe geçmesiyle karakterize olunur. 9 XI- XII yüzyıllarda Rus aristokratlarının Kıpçaklarla değil, Oğuzlarla yakınlığından dolayı İgor un Alayı Konusunda Söz destanındaki Türkçe sözcükler fonetik ve gramer açısından daha çok Oğuz kökenli olduğu gözlemlenmektedir. Bu sözcüklerin XI- XII yüzyıllarda kullanıldığı konusunda Türkologlar arasında hiçbir fikir ayrılığı yoktur. Destanda Moğollardan sonraki döneme ait Türk sözcüklerinin olmayışı, yazarın eski Türk mitolojisini, Şamanizm i, Türk sözlü edebiyatındaki sıfat, istiare, psikolojik paralelleri iyi bilmesi, eski Rus ve Oğuz geleneğine, o dönemin savaş tekniklerine ve yürüyüşlerine aşina olması bu destanın XI- XII yüzyıllarda yazıldığına işaret ediyor. Eski Rus ve Oğuz- Kıpçak karma düşüncesinin Türk dillerinden alıntı sözcüklerle İgor un Alayı Konusunda Söz destanının kelime hazinesinde ifade edilmesi leksikografinin birçok alanına yansımıştır. Destanda Türkologlar tarafında tespit edilen Türkçe alıntı sözcüklerin sayısı çoktur ve anlamları değişiktir. Bu sözcüklere nehirlerin, kentlerin adlarında, rölyef, kuş, bitki, sıfat, halk ve kabile adları, özel adlar, mitolojide var olan yaratıklar, sosyal terminoloji, askeri terminolojide rastlamak mümkündür. Mesela yaruk ( yarık), kovıl (yeşil, mavi, ot), sula (sulak), Tmutorokan ( toponimik ad Temir Tarhan), Gogol ( kuştur- kök- gökgökül- mavi kuş), bosıy veya busıy ( boz), bagryanıy ( bakır renkli), xinova ( hun, hunlara ait) ve s. İgor un Alayı Konusunda Söz destanında o dönem yaşamın tüm alanlarının betimlenmesinde çok sayıda Türk sözcüklerinin kullanıldığı aşikârdır. Rusların ve onlarla komşu olan halkların çok asırlık beraberliği bu halkların kültürlerine ait sözcüklerin ve terimlerin dillerine nüfus etmesine neden olmuştur. Rus dilinde yabancı sözcüklerin çoğalması bu sözcüklerin açıklanmasını ve düzenlenmesini gerektirdi. Eski el 9 Baskakov N. A. Tyurkskaya leksika v Slove o polku İgoreve, Moskva, 1985, 206 s, s. 107 8

yazmalarda bazen yabancı sözcüklerin listesine, kısa ifadelere ve diyaloglara rastlamak mümkündür. Sözünü ettiğimiz bu sözcük ve ifadelerin Rusça çevirisi ve açıklaması beraberinde yapılmaktadır. Bu tür sözlük oluşturma denemeleri XI yüzyıldan önce başlatılmıştır. 10 Rusların Türk dilleriyle tanışmasının tarihi için çok önemli olan bu sözlük denemelerine iki örnek göstermek mümkündür: ilki, Bu Tatar Dili, ikincisi ise Kıpçak Diline Ait Açıklamalar. 11 Her iki sözlüğün kıyaslaması yapıldığında 12 makalenin aynı olduğu saptandı. Yalnız Bu Tatar Dili sözlüğünde 12 makaleye 16 Rusça makale daha eklenmiş, bunlardan on beşinin Türkçe karşılığı yazılmıştır. 12 Her hangi bir Türkçe sözcüğün Slav dillerinde kullanılmaya başlama tarihini belirlemek için bu sözcüğün yaygınlaşma coğrafyasını göz önünde bulundurmak çok önemlidir. Türkçe sözcüklerin alınmasının sürekliliği nedeniyle bu sözcüklerin Slav dillerinde yaygınlaşmasını tespit etmek ve bunu yaparken Türkçenin fonetik özelliklerini bilmek gereklidir. Türk dillerinin aracılığıyla başka dillerden alıntı sözcükleri belirlemek için de söylediklerimiz önem arz etmektedir. Türkçe sözcüğün Slav dilleri içerisinde hareket yollarını belirlemek çok önemlidir. Tekrarlanan alıntı vakalarını dikkate almak ve tek heceli sözcükleri önemsemek gerekmektedir. Türk unsurlarının Slav dillerine geçiş yollarını belirlerken etnografyayla beraber yazılı kaynakların ve arkeolojinin verilerini dikkate almak gerekmektedir. Etimolojik veriler kendi başlarına açıklanamayan tarihi problemlerin hallinde yardımcı olmaktadır. Türkçe sözcüklerin geleneksel ünlü uyumu ve son hecenin vurgu alması eski dönem alıntı vakalarında değişik nedenlerle değişime uğrar. Etimolojik özellikler araştırıldığı zaman bu nedenleri göz önünde bulundurmak önemlidir. Slav dillerinde Türkçeden alıntı sözcüklere ait dil olgularının doğasını ve özelliklerini belirlemek zordur, çelişkilidir. Nedeni, bir taraftan onların Slav dillerine geçme yollarının ve gerçek Türk leksik unsurlarının belirlenmesi zorluluğu, öte yandan Türk dillerine bağlı leksik oluşumların değişikliği. Türk leksik unsurlarının Slav dillerine alınması düzenli değildir ve değişik özgül etkenlerle şartlandırılır. Bu etkenlerin açıklanması hem Türkoloji nin, hem de Slav dillerinin problemlerinden biridir. Slav dillerinde Türkçe alıntı sözcüklerin etimolojisinin yöntembilim açısından araştırılması teorisi hala pratikten çok uzaktır. 10 Suxomlinov M. İ. O yazıkoznanii v drevney Rossii, Uçyonıye zapiski Vtorogo otdeleniya AN, kniga I, 1854, s. 24 11 Kononov A. N. İstoriya izuçeniya tyurskix yazıkov v Rossii, L, 1972, s.17 12 Kovtun L. S. Russkaya leksikografiya epoxi srednevekovya, M.-L. 1963, s.324 9

Alıntı sözcüklerin genel ve özel yaygınlaşma sınırı, tarihi kültürel ve sosyo- ekonomik belgelendirme ve alınma tarihinin belirlenmesiyle beraber Türkçe alıntı sözcükleri dilcilik bakımından araştırmanın zamanı gelmiştir. Bunu yaparken dil biliminin tüm bölümleri, özellikle Türk- Slav dillerinin fonetik özelliklerinin benzerliği teorisi, Türk ve Slav dillerinin tarihi gelişimi göz önünde bulundurulmalıdır. Birçok sözcük oluşturma ve fonetik yelpazeden Türkolojik uzman incelemesi acısından en çok şeffaf olan sözcük, sonra Slav dillerinin en yakın tarihi verileri, üçüncü sırada en yakın tarihi paraleller seçilir. Ülkemizde Türkçe sözcüklerin komşu ve diğer dillerde kullanılması konusu birçok bilim adamının dikkatini çekmiş ve bilimsel eserlerin yazılmasına neden olmuştur. Gelecekte de genç araştırmacılar birçok dilde yaygın şekilde kullanılan Türk sözcüklerini tespiti üzerine çalışmalı ve bu araştırılması zor konuya yönelmelidir KAYNAKÇA 1. ABAYEV V.İ., BASKAKOV N. A. Razvitiye i obogaşeniye russkogo yazıka za sçet narodov, Moskva, 1968 2. ARTAMONOV M.İ. İstoriya xazar, L., 1962 3. BASKAKOV N. A. Tyurskaya leksika v Slove o polku İgoreve, Moskva, 1985 4. İstoriya izuçeniya tyurskix yazıkov v Rossii, L., 1972 5. KONONOV A.N. Kovtun L.S. Russkaya leksikografiya epoxi srednevekovya, M- L., 1963 6. SUXOMLİNOV M.İ. O yazıkoznanii v drevney Rosii, Uçyonıye zapiski vtorogo otdeleniya AN, kniga I, 185 10