TÜRK TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRLERİNİN KATILIM MÜZAKERELERİNDEKİ DURUMU AB ye uyumda sosyal şartlardan, davranış kurallarından, çevre, fikri mülkiyete kadar bir dizi alanda sektörümüzün ve ülkemizin mevzuata uyumda daha çaba göstermesi gerektiğinin bilincindeyiz. Ancak, tüm bu mevzuata tam uyum sağlanması için en önemli etken sektörün rekabetliliğin sağlanmasıdır; rekabet unsurları temin edilmiş bir sanayi çevreye saygıdan, marka korumaya bir çok alanda yatırım yapacak yetiye sahip olur. Ancak, bugün sektörümüzün önündeki en büyük sorun rekabetçi olması için gerekli adımların atılmamaış olmasıdır; birincil engel maliyet unsurlarının yüksekliği, ikincil engel de haksız rekabettir. Haksız rekabet yaratan şartların oluşmasına sebebiyet veren en önemli müktesebat kalemi 30. Dış İlişkiler başlığı olduğundan bu seminer vasıtası ile sektörümüzün önüne bu alanda çıkan engelleri hem Türkiye, hem de Brüksel ortamında bir kez daha duyurmakta fayda görüyoruz. 1
AB MÜKTESEBATINA UYUMDA SEKTÖRÜMÜZ İÇİN EN ÖNCELİKLE ÖNEM TAŞIYAN MÜKTESEBAT ŞÜPHESİZ 30 NOLU DIŞ İLİŞKİLER BAŞLIĞIDIR. BU ALANDA 3. Ülkelerle Serbest Ticaret Anlaşması (STA) Akdedilmesi SEKTÖR AÇISINDAN BÜYÜK ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR. BU MÜKTESEBATA UYUMDA TÜRKİYE NİN DİĞER ADAY ÜLKELERDEN ÇOK FARKLI BİR KONUMDA OLDUĞUNUN ALTI BU VESİLE İLE BİR KEZ DAHA ÇİZİLMELİDİR. BU DA GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASINDAN KAYNAKLANMAKTADIR. Gümrük Birliği ile Serbest Ticaret Alanı arasında çok temel ve önemli bir farklılık bulunmaktadır: Bir STA sonucunda anlaşmaya taraf ülkelerin, aynı eşya için üçüncü ülkelere uyguladıkları vergi oranları farklılık arz edebilir. Oysaki Gümrük Birliği nde böyle bir durum sözkonusu değildir: Gümrük Birliği ne taraf ülkeler birbirlerine karşı tüm gümrük vergilerini sıfırlamakla kalmaz; aynı zamanda üçüncü ülkelere karşı da ortak bir gümrük tarifesi ve ortak ticaret politikası önlemleri uygular. Bu farklılık nedeniyle, STA lar menşe temeline dayanırken, Gümrük Birliği ortak gümrük tarifesi ve ortak ticaret politikası önlemlerine, dolayısıyla serbest dolaşım ilkesine dayanmaktadır. 2
TÜRKİYE GÜMRÜK BİRLİĞİ ANLAŞMASI GEREĞİNCE 16. MADDEDE YER ALDIĞI ÜZERE 5 YIL İÇERİSİNDE EK 10 DA YER ALAN ÜLKELER İLE SERBEST TİCARET ANLAŞMALARI (STA) İMZALADI. AMA BU YETERLİ OLAMADI ; TEMEL SORUN TÜRKİYE NİN 5 SENEDE TAM ÜYE OLAMAMASINDAN KAYNAKLANMAKTADIR. AB NİN STA MARATONUNU HIZLANDIRMIŞ OLMASI İLE İŞLER İYİCE ÇATALLAŞMIŞTIR. ASLINDA AB NİN TÜRKİYE NİN MENFAATLERİNİ GÖZETMEKSİZİN YAPTIĞI I STA LAR, BU KONU MÜZAKERELER BAŞLAMAMIŞ OLSA İDİ DAHİ, BİR SORUN TEŞKİL EDECEKTİ VE ETTİ DE. HER PLATFORMDA ANKARA VE BRÜKSEL E BU STA LARIN YARATTIĞI TRAFİK SAPMASI, GÜMRÜK BİRLİĞİNİ SIFIRLAYAN ETKİ, ASİMETRİK PAZARA GİRİŞ ENGELLERİ GİBİ TÜM HAKSIZ REKABET SORUNLARI BİLDİRİLDİ VE ÇÖZÜM İSTENDİ. AB NİN TERCİHLİ TİCARET ANLAŞMALARININ ÜSTLENİLMESİNDEKİ ZORLUKLAR Gümrük Birliği kapsamında AB nin üçüncü dünya ülkeleri ile yaptığı tek taraflı ticaret anlaşmaları, menşe kuralları ve gümrük vergi ayarlamaları Türkiye ye otomatik olarak uygulanmadığından söz konusu ülkeler ile Türkiye arasında asimetrik bir ticaret yaratmakta ve olumsuz etkilemektedir. 3
STA müzakerelerinin tamamlanmasında, ilgili üçüncü ülkelerin isteksiz tutumlarından kaynaklanan sorunlar öne çıktığından güçlükler yaşanmaktadır. DTÖ MÜZAKERELERİNİN ÇÖKMESİ İLE YEPYENİ BİR DURUM 1) DTÖ müzakereleri askıdadır ve çok taraflı ilişkilerin ne zaman nasıl bir şekil alacağı bilinmemektedir; Türkiye bu yeni ortamda yeni bir dış ticaret stratejisi geliştirmek istemekte AB gibi haklıdır. 2) AB, yeni bir ticaret ve rekabetlilik stratejisi geliştirdiğinden Gümrük Birliği nin müzakere edildiği 1995 e göre son derece farklı bir ortama gelinmiştir; Türkiye nin iradesi dışında gelişen bu durumda ülkemizin de AB nin bu yeni stratejisine ayak uyduracak Gümrük Birliği revizyonuna ve yeni bir Ortak Ticaret politikasını tartışmaya ihtiyacı vardır. Ucu açık ve hatta sonunun tam üyelikle biteceğinden büyük kuşku duyulacak açıklamalar artmaktadır. GB müzakere edildiği tarihlerdeki 5 yıl sürecinin aksine, 20-25 yıllar alacaktır söylemi Barrosso gibi yetkili ağızlardan duyulmaya başlamıştır; bu da STA larla ilgili 4
madde konusunda haklı olarak yeni bir strateji talep etmemiz gereğini haklı çıkarmaktadır. Bu olumsuz ortamda sorunların aşılması ve STA müzakerelerinde halihazırda sağlanmış olan gelişmenin daha da ileriye taşınması için özel sektör her fırsatta elindeki baskı imkanlarını kullanmaktadır. BUGÜNKÜ TOPLANTI DA BU SORUNUN ALTINI ÇİZMEK ADINA SON DERECE ÖNEMLİDİR. ÇÖZÜM VE SONUÇ OLARAK : AB NİN YENİ PAZARA GİRİŞ STRATEJİSİ BAĞLAMINDA G. KORE, HİNDİSTAN, ASEAN ÜLKELERİ ile YAPMAYI PLANLADIĞI STA lar KAYGI VERMEKTEDİR. 1-Bu ülkelerle yapılacak Anlaşmaların, tekstil ve konfeksiyonda gümrük vergisi indirimlerinin Akdeniz ülkeleriyle yapılan STA larda olduğu gibi asimetrik bazda değil simetrik ve karşılıklılık esasına göre tanzim edilmesi istenmektedir. Tarife indiriminde takvimin sektörel hassasiyetler gözetilerek yapılması gereği AB tarafına bildirmiştir. AB nin Akdeniz havzasında yaptığı STA larda sanayi ürünlerinde gümrük vergilerini bu anlaşmaların yürürlüğe girişi ile sıfırlanmaştır; STA yapılan ülke ise pazarını 5
açmayı çok uzun yıllara yaymıştır; bu tarz bir müzakerenin bugün Türkiye ve Akdeniz ülkeleri açısından kabul edilir bir tarafı yoktur. Türkiye, AB nin üçüncü dünya ülkeleri ile yaptığı Türkiye nin, ve Pan Avrupa Akdeniz ülkelerinin ekonomik ve sosyal çıkarlarına aykırı olan ve sadece AB nin çıkarlarına yarayan Serbest Kota ve Serbest Ticaret Anlaşmalarına tekstil, konfeksiyon ve benzeri emek yoğun ürünlerinin dahil edilmesine AB nezdinde engel olmalıdır. GÜMRÜK BİRLİĞİ İLGİLİ MADDESİ REVİZYONA GİTMELİDİR AB nin gelecekte yapacağı tüm tercihli ticaret anlaşmalarına Türkiye ile ilgili hükümler koyması, mevcut anlaşmalar bakımından daha ileri düzeyde siyasi destek sağlaması ve 1/95 sayılı OKK nın 16 ncı maddesinin geçiş dönemleri bakımından revizyonunu gündeme getirmesi bundan böyle hayati öneme sahiptir. Bu kapsamda, Türkiye nin tek taraflı gayretiyle bu sürecin bir ölçüye kadar izlenebileceği, dolayısıyla AB ile yapılan istişarelerde bu konunun öncelikli bir gündem maddesi olması gerekmektedir. 6
AB tarafından akdedilen STA lara Türkiye nin de doğrudan taraf olması hususunun değerlendirilmeye alınmalıdır. AB nin tercihli ticaret anlaşmalarının üstlenilmesi sürecinde AB desteği de son derece önemlidir. TÜRKİYE NİN STA LARLA İLGİLİ SÖZ SAHİBİ OLABİLMESİ İÇİN AB DANIŞMA VE KARAR MEKANİZMALARINDA YER ALMASI GEREKMEKTEDİR. 400 komitenin 30 unda yer almaktayız. En önemlisi, topluluk mevzuatının görüşüldüğü komitelerde bulunmamızdır. SON OLARAK, AB NİN SIRAYA KOYDUĞU U RUSYA, UKRAYNA, ENDONEZYA, MALEZYA GİBİ ÜLKELER İLE YAPACAĞI ANLAŞMALARI SEKTÖRÜMÜZE ETKİLERİ MUTLAKA ARAŞTIRLMALI VE TUTUM BELGESİ HAZIRLANMALIDIR. 7