Yoğun Bakımda İnfeksiyonlar Nasıl Önlenir?: Santral Venöz Kateter İlişkili İnfeksiyonlar: Tanı ve Önlem Metodlarında Yeni Yaklaşımlar

Benzer belgeler
İntravasküler Kateter İnfeksiyonları. Dr.Serkan Öncü

HİCKMAN KATETERLER. Uzm.Hemş.Hülya GÖR İ.Ü CTF Kemik İliği Transplant Ünitesi

KATETER İNFEKSİYONLARI TANI

Vasküler kateter infeksiyonlarının önlenmesi

Santral Venöz Kateter. Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi

AİBÜ. İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Bolu. Klimik Toplantısı

KOLONİZASYON. DR. EMİNE ALP Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

Dok.Kodu ENF-T-09 TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

Kateterle İlişkili Bakteremilerin Önlenmesi

SANTRAL VENÖZ KATETER İLİŞKİLİ ENFEKSİYONLARIN KONTROLÜ İÇİN YAPILAN ÇALIŞMALAR VE SONUÇLARI


Santral ve Periferik Venöz Kateter ile liflkili nfeksiyonlar n Önlenmesi

DAMAR İÇİ KATETER YRD. DOÇ. DR. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KLİNİK MİKROBİYOLOJİ VE İNFEKSİYON HASTALIKLARI AD

ÖNLEME PROSEDÜRÜ. Revizyon Tarihi: 00 Yayın Tarihi:

SANTRAL VENÖZ KATETER BAKIMI NERMİN ÇALGAN

Santral kateter ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonları önlenebilir mi? Hemato-Onkoloji Hastalarımızdaki tecrübelerimiz Doç.Dr.

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Doç. Dr. Çiğdem Ataman Hatipoğlu. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ADANA ERİŞKİN KEMİK İLİĞİ NAKİL MERKEZİ KATETERLERIN DEĞIŞTIRILMESINE YÖNELİK TALİMATLAR

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI

KATETER UYGULAMALARI. Doç. Dr. Fatih Erbey Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Atakent Hastanesi Pediatrik Hematoloji/Onkoloji & KIT Ünitesi

Hazırlayan

KATETER VE. Doç. Dr. Mehmet ERĐKOĞLU Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Genel Cerrahi

S.B. DIġKAPI YILDIRIM BEYAZIT EĞĠTĠM VE ARAġTIRMA HASTANESĠ

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

Günümüzde modern tıp uygulamalarının önemli

KATETERİ TAKMADAN ÖNCEKİ KURALLARA UYUMUN ETKİSİ. Dr. Yasemin Ersoy İnönü Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ

Damar Erişim Yolu Enfeksiyonları. Filiz Günseren Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları AD

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Febril Nötropenik Hastada Antimikrobiyal Direnç Sorunu : Kliniğe Yansımalar

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Kateter Enfeksiyonlarının Diyaliz Merkezinde Yönetimi. Dr. Faruk Turgut Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji BD

Dr. Nur Yapar 12 Mart 2016 ANTALYA

1. Hekim, hemşire ve diğer sağlık personelinin kontamine. elleri. 2. Hastalara bakım veren kişilerin giysilerinin kontamine

SANTRAL VENÖZ KATETER (SVK) UYGULANAN HASTALARDA UYGULAMA ÖNCESİ VE SONRASI ALINAN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ *

Prof. Dr. Özlem Tünger Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

HASTA GÜVENLİĞİNDE ENFEKSİYONLARIN KONTROLÜ VE İZOLASYON ÖNLEMLERİ. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Nozokomiyal SSS Enfeksiyonları

Febril Nötropenide kateter kullanımı: problemleri-çözümleri. Dr. Namık ÖZBEK Başkent Üniversitesi, Ankara

Dr. Aysun YALÇI Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi , ANKARA

Gerek yataklı birimlerdeki gerekse ayaktan tedavi

FEBRİL NÖTROPENİ TANI VE TEDAVİ

Hemodiyaliz Kateterlerinin Kullanımı ve Bakımı. Özlem Düzgün İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hemodiyaliz Ünitesi

Yoğun Bakımlarda İnfeksiyon Kontrolü: Haricen Klorheksidin Uygulanmalı mı?

İNTRAVENÖZ KATETER İNFEKSİYONLARI: SORUNLAR VE ÇÖZÜMLER*

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

EL HİJYENİ VE ELDİVEN KULLANIMI TALİMATI

Kan Dolaşım Enfeksiyonlarında Karar Verme Süreçleri. Prof. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

Hemodiyaliz Kateterleri: İyi, Kötü ve Çirkin

BEÜ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ

Periferik ve Santral Kateter İlişkili Kan Dolaşımı İnfeksiyonları. Dr.Denef Berzeg Deniz Dr.Siyami Ersek GKDC Hastanesi

Yoğun Bakım Ünitelerinde Santral Venöz Kateterlerin Özellikleri ve Gelişen Komplikasyonların İncelenmesi

Yoğun bakımda infeksiyon epidemiyolojisi

HİCKMAN KATETER HAZIRLAYAN : KIYMET YILMAZ ACIBADEM SAĞLIK GRUBU EĞİTİM VE GELİŞİM HEMŞİRESİ EKİM 2010

KAN DOLAŞIMI İNFEKSİYONLARI VE DAPTOMİSİN

Santral Venöz Kateter (SVK) Bakımı

İNTRAVASKÜLER KATETER İLİŞKİLİ KAN DOLAŞIMI ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİ İÇİN BAKIM HEDEFLERİ

Febril Nötropenik Hastalarda İnfeksiyon Kontrol Yönetimi

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

ÖZEL YALOVA HASTANESİ EL HİJYENİ TALİMATI

HASTANE ENFEKSİYONLARINDA SIFIR ENFEKSİYON MÜMKÜN DEĞİL.

1. AMAÇ: Eller aracılığıyla yayılan enfeksiyonların önlenmesi için uygun el temizliği yöntemlerini belirlemektir.

İNFEKSİYON ÖNLEM. Uzm.Dr. Yeliz Karakaya İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Medicabil Yalın Sağlık Enstitüsü

T.C ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANELERİ ENFEKSİYON KONTROL KURULU. Ameliyathane Organizasyonu ve Giriş Çıkışlarda Uyulması Gereken Kurallar

İnvazif Kandida İnfeksiyonları Tedavi. Prof. Dr. Nur YAPAR DEÜTF İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

DERLEME. Onkolojide Sık Kullanılan Santral Venöz Kateterleri ve Bakımı. F.Ü.Sağ.Bil.Tıp Derg. 2009: 23 (1):

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Kardiyovasküler Sistem İnfeksiyonları-2 Damariçi Kateter İnfeksiyonları

OLGULARLA PERİTONİTLER

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

DİYALİZ HASTALARINDA ENFEKSİYON. Dr. Alpay Azap Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Yoğun Bakımda Kateter İlişkili Kan Dolaşımı Enfeksiyonlarının Yöne;mi

PROFİLAKSI. Doç. Dr. Gönül Şengöz Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi 9 Mart 2014

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı

Pediatri servis ve polikliniklerinde görülen çocukların

Yoğun Bakım Hastalarında Santral Venöz Kateterle İlişkili İnfeksiyonlar #,##

Ulusal Hastane Enfeksiyonları Sürveyans Ağı (UHESA)

Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

OLGULARLA KATETER ENFEKSİYONLARI, KORUNMA VE TEDAVİ

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

EL YIKAMA VE ELDİVEN KULLANMA TALİMATI. Yönetim Temsilcisi

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu

HAZIRLAYAN HEMŞİRE: ESENGÜL ŞİŞMAN TÜRK BÖBREK VAKFI TEKİRDAĞ DİYALİZ MERKEZİ

Yoğun Bakım Ünitelerinde Gelişen Kateter ile İlişkili Kan Dolaşımı Enfeksiyonlarının Tanısında Kullanılan Yöntemlerin Değerlendirilmesi

Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde Yıllarında İzole Edilen Mikroorganizmalar ve Antibiyotik Duyarlılıkları

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

KAN KÜLTÜRÜ ALMA YÖNERGESİ

İnfektif Endokardit 2015 Rehberi nde neler değişti?

PERİFERİK & SANTRAL IV KANÜLASYON UYGULAMALARI

DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONUNDA AYAKTAN TEDAVİ EDİLECEK HASTALAR VE İZLEMİ

Günümüzde t p alan nda tan sal ve tedavi. Damar çi Kateter Sepsisi. Hastane nfeksiyonlar Dergisi 1998; 2:

Antibiyotik Direncini Önlemek! (Hastane Bakış Açısı) Dr Gökhan AYGÜN İÜC- CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Kesici Delici Alet Yaralanmaları ve Takibi

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI

Doç.Dr.Ayşegül Gözalan, İstanbul Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji

ÖZEL YALOVA HASTANESİ YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ ENFEKSİYON KONTROL TALİMATI

Transkript:

Yoğun Bakımda İnfeksiyonlar Nasıl Önlenir?: Santral Venöz Kateter İlişkili İnfeksiyonlar: Tanı ve Önlem Metodlarında Yeni Yaklaşımlar Hakan LEBLEBİCİOĞLU*, Recep ÖZTÜRK** * Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, SAMSUN ** İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, İSTANBUL İntravasküler kateterler özellikle sıvı replasmanı, parenteral beslenme, kan ve kan ürünleri transfüzyonu, ilaç uygulamaları ve hemodinamik izlem amacıyla başta yoğun bakım üniteleri olmak üzere yaygın kullanım alanı bulmaktadır. Bununla birlikte kateter kullanımı infeksiyöz ve infeksiyöz olmayan komplikasyonlara neden olur. Kateter infeksiyonu riski 1-2/1.000 kateter günüdür. İntravasküler kateter infeksiyonları önemli morbidite ve mortalite nedenidir. Koagülaz-negatif stafilokoklar, Staphylococcus aureus, enterokoklar, aerobik gram-negatif basiller ve Candida albicans kateter infeksiyonuna en sık neden olan mikroorganizmalardır [1]. Kateter infeksiyonunun tedavisi kullanılan katetere, gelişen infeksiyonun tipine, etken mikroorganizmaya göre değişiklik gösterir [2]. Bu nedenle tanımlamanın iyi yapılması gerekir (Tablo 1) [1-4]. TANI Klinik Tanı Kateter infeksiyonunda klinik bulguların duyarlılığı ve özgüllüğü düşüktür. Kateter infeksiyonları, klinikte deri infeksiyonu, subkütan tünel infeksiyonu, tromboflebit, bakteriyemi, sepsis, infektif endokardit, metastatik infeksiyonlar (yaygın apseler, osteomiyelit, septik artrit) şeklinde görülür [3,5,6]. Kateter infeksiyonu lokal ve/veya sistemik belirtilerle seyredebilir. Lokal infeksiyon bulguları: Kateter giriş yerinde inflamasyon, infeksiyonun en sık bulgularındandır. Kateter çıkış yeri çevresinde kızarıklık, ısı artışı, ağrı, eksüda varlığı ile karşılaşılır. Periferik venöz kateteri olan hastaların %30 kadarında flebit gelişir, ama %10 kadar olguda katetere bağlı infeksiyon görülür [3,6]. Hickman-Broviac kateterleri gibi tünelli, uzun süre uygulanan kateterlerde çıkış yeri infeksiyonu kateter boyunca yayılıp (2 cm den daha büyük bir alanda) selülite neden olabilmektedir [3,4]. İmplante port etrafında inflamasyon, fluktüasyon ve selülit, bazen portu kaplayan deri kısmında nekroz saptanır [1,3-5]. Sistemik bulgular: Ateş, üşüme, titreme gibi bakteriyemi bulguları yanında septik şoka ka- Yazışma Adresi: Prof. Dr. Hakan LEBLEBİCİOĞLU Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, SAMSUN 97

Tablo 1. Kateterle ilişkili infeksiyon tanımları. Tanım Özellik Kolonize kateter Kanüllü venin inflamasyonu (infüzyon flebiti) Çıkış yeri infeksiyonu Cep (pocket) infeksiyonu Tünel infeksiyonu Kateter ilişkili kan dolaşımı (akımı) infeksiyonu veya kateter ilişkili bakteriyemi /fungemi İnfüzyon sıvısı ilişkili bakteriyemi Septik tromboflebit Endarterit Eşlik eden klinik semptomlar yokken semikantitatif veya kantitatif yöntemle kateter ucu, subkütan kateter segmenti veya kateter hubından önemli miktarda (semi-kantitatif kültürde 15 veya daha fazla koloni, kantitatif kültürde ise 10 3 veya daha fazla koloni) bakteri üremesi durumudur Kateter takılı venin inflamasyonu olup, infeksiyon ve infeksiyon dışı nedenlerle (daha sıklıkla) oluşur Kateter çıkış yerindeki deri kısmının 2 cm etrafındaki kısımda kızarıklık, hassasiyet, şişlik veya pürülan akıntı varlığını veya kateter çıkış yeri eksüdasında mikroorganizma üremesini (mikrobiyolojik tanım) ifade eder Tamamen implante edilebilen kateterin rezervuarı üzerindeki deride hassasiyet, eritem, endürasyon, bazen nekroz varlığı veya rezervuarı içeren deri altı cepte pürülan eksüda varlığıdır Tünelli bir kateterin (Hickman, Broviac gibi) giriş yerinden 2 cm den daha uzaktaki bölgelerde, deri altındaki tünel boyunca kızarıklık, ağrı ve şişkinlik belirtileri yani selülit olması durumudur Bakteriyemi bulguları olan kateterli bir hastada, kateter parçasından (yarı veya tam kantitatif kültürle) veya kan örneğinden ve periferik venden alınan kandan benzer biyotip ve direnç profiline sahip bir bakteri veya mantar üremesi (kantitatif kateter kan kültürü/kantitatif periferik venöz kan kültürü: Koloni/mL: 5-10/1) veya otomatize kültür sistemlerinde santral venöz kanda, periferik kan örneğinden 2 saat önce üreme olması ve bakteriyemi için belirgin başka bir odağın olmaması durumudur. Periferik kanda üreme olmadığında, kateter kanında 10 2-3 koloni/ml (Candida spp. için 25 koloni/ml) üreme olması halinde de kateter ilişkili kan dolaşımı infeksiyonu sözkonusudur. Kan dolaşımı infeksiyonu bulguları olan ama laboratuvar doğrulanması yapılamayan olguda, infeksiyon odağı kabul edilen kateterin çıkarılmasından sonra düzelme olması kateter ilişkili kan dolaşımı infeksiyonunun dolaylı bir bulgusu olarak kabul edilmektedir İnfüzyon sıvısı ve kan kültüründen aynı bakterinin üremesi (diğer saptanan bir infeksiyon odağı olmaması koşuluyla) durumudur Venöz kateter (periferik veya merkezi) yerinde infekte pıhtı varlığı durumunu ifade eder Arteryel kateter distalinde doku iskemisi veya emboli bulguları ile beliren durumdur dar götüren tablo gelişebilir. Şoka doğru giden hastalarda hipotansiyon, hiperventilasyon, solunum yetmezliği, karın ağrısı, kusma, diyare, konfüzyon, konvülziyonlar olabilir [3,5-7]. Periferik veya santral septik tromboflebite üşüme, titreme, ateş yükselmesi ve şok eşlik edebilir; bu durum özellikle gram-negatif basil infeksiyonlarında görülür [3,5,6]. Kateter ilişkili sepsis düşündüren durumlar Tablo 2 de özetlenmiştir [1-6,8]. İnfüzatın kontamine olduğu durumlarda şok daha sık olarak oluşur ve bu fulminan seyirlidir; bununla birlikte bu bulgular kateter ilişkili infeksiyonlarda sık görülmez [3,5,6]. Embolik olaylar veya metastatik infeksiyonun diğer bulguları oluşabilir (Candida endoftalmiti gibi) [5,6,9]. Laboratuvar Tanı Klinik bulgular (kateteri olanlarda lokal ve sistemik bulguların değerlendirilmesi) ve mikrobiyolojik çalışmalar tanımın iki önemli ayağını oluşturur. Bazı durumlarda radyolojik araştırmalara da başvurulur (trombotik/embolik olayları araştırma: Radyolojik grafiler, ultrasonografi (USG), bilgisayarlı tomografi (BT); venöz kateter aracılığı ile radioopak madde verilmesi sonrası yapılan radyolojik değerlendirme veya venöz Doppler USG araştırması fibrin oluşumu 98

Tablo 2. Kateter ilişkili sepsisi düşündüren durumlar. Sepsisli bir hastada damar içi kateter (özellikle santral venöz kateter) varlığı Sepsis için uygun aday olmayan ve altta yatan hastalığı olmayanlar Kateter çıkış yerinde pürülan akıntı veya inflamasyon olması Ani başlangıçlı sepsis (hızla fulminan şok gelişirse infüzyon sıvısının yoğun kontaminasyonu düşünülür) Kateter sepsisi ilişkili veya olağan dışı mikroorganizmaların üretilmesi: Stafilokoklar, Corynebacterium spp., Pseudomonas spp., Candida spp., Malassezia furfur Kateter ucunda semikantitatif yöntemle 15 veya daha fazla bakteri kolonisi üremesi Total parenteral beslenen hastalarda hematojen Candida spp. endoftalimiti varlığı Yoğun kandidemi (> 25 koloni/ml) Antimikrobik tedaviye yanıtsızlık veya lümen içi daralmayı gösterip kateter infeksiyonu tanısına katkı sağlayabilir [9-11]. Gram Boyaması Kateter giriş yerindeki akıntıdan yapılan Gram ve akridin oranj boyaması hızlı tanıda yardımcıdır, fakat duyarlılığı kantitatif metodlara göre düşüktür [12,13]. Kateter Çıkış Yeri Kültürü Kateter çıkış yerinden yapılan sürüntü kültürü kateter ilişkili infeksiyonu %66 oranında tahmin ettirir; kültürde üreme olmaması ise, kateter kültürünün %97 negatif olacağını gösterir [6,11,14]. Kateter Kültürü Kateterden yarı kantitatif (Maki yöntemi) veya kantitatif (sonikasyon metodu) kültür yapılabilir; bunlar kalitatif kültürlere göre daha spesifiktir. Kantitatif ve yarı kantitatif kültürlerin prediktif değeri, kateterin tipi, lokalizasyonu, kültürün tipi ve kolonizasyonun kaynağına göre değişkenlik gösterir. Yarı kantitatif kültürde kateter ucu besiyeri yüzeyine yuvarlanarak sürülür, 24-48 saatlik inkübasyon süresi sonunda kültürde 15 koloni bakteri üremesi anlamlıdır [1,4,6,11,15,16]. Kateter lümenindeki bakterileri de değerlendirmek için, kateterin içinden 1 ml triptik soy buyyon geçirilir veya buyyon içerisinde sonikasyon yapılır, daha sonra 100 katlık ardışık dilüsyonlar sonrası ekim yapılır. 35 C de 48-72 saatlik inkübasyon sonunda 10 2 veya daha fazla koloni üremesi kateter infeksiyonu göstergesidir. Bu yöntemle, sadece kateter dış yüzeyinde olan mikroorganizmalara değil, lümen içi ve biyofilme yapışık mikroorganizmalara da ulaşma imkanı vardır ve yapılan çalışmalarda duyarlılık ve özgüllük genellikle %80-90 bulunmuştur ve özellikle yerinde 1 haftadan daha uzun süre kalan kateterler için duyarlı bir yöntemdir ve plakta Maki yöntemine göre %20 daha duyarlıdır [1,5,7,14,17]. Kateter ucundan basitçe bir sıvı besiyerine atıldıktan 18-24 saat sonra bakteri üremesi, çıkarma esnasında kontaminasyon olasılığı nedeniyle özgül sonuçlar vermez ve bu ekim yöntemi tercih edilmez [1,14,15]. Kateter çıkarılmazsa kateter çıkış yeri sürüntüsünün Gram boyaması veya kantitatif kültürü ile birlikte kateter hub kültürleri yapılarak tanıya yardımcı olunabilir. Kateter çıkarılmasına gerek bıraktırmayan bir diğer yöntem, kateter içinden fırçalama tekniği ile örnek alınmasıdır, bu sayede kateter lümenindeki biyofilm ve uç kısımdaki organize fibrin ve trombusa yapışmış mikroorganizmaların alınıp kültürde üretilmelerine imkan sağlanmıştır; ama bu metodun %6 oranında geçici bakteriyemi riski vardır [5,18]. Kan Kültürleri Katetere bağlı infeksiyon düşünülen olgulardan en az iki set kan kültürü alınmalıdır. Kateter infeksiyonu kuşkusunda ilgili kateter lümeni ile birlikte, periferik bir venden alınan kandan kantitatif kültür yapılır veya otomatize sistemlerde alınan kan kültürlerin üreme zamanı takip edilir. Kan kültürü alırken deri antisepsisine dikkat edilmelidir, kontaminasyon yanıltıcı sonuçlara neden olabilir. Kateter ve periferik venöz kan kültürünün kateter infeksiyonu için pozitif prediktif değeri sırasıyla %63 ve %73; negatif prediktif değeri ise sırasıyla %99 ve %98 dir [19]. 99

Kateter kanından yapılan kültürde saptanan koloni sayısının periferik venöz kandan yapılan kültüre göre 5-10 kat fazlaysa kateter infeksiyonu tanısı konur. Üremeyi sinyalle saptayan otomatize sistemlerde ise kateter kan örneğinin periferik ven kan örneğinden 2 saat daha önce üremesi de kateter infeksiyonuna işaret eder; bu yöntemin duyarlılığı %91, özgüllüğü %94 olarak bildirilmiştir [1,4,7,8,11,14,20]. Kateterden ve periferik kandan eşzamanlı kan kültürü alınması Hickman Broviac veya subkütan santral venöz kateterlerde kateter çıkartılmadan tanı konulmasına ve uygun tedavinin seçilmesine olanak tanımaktadır. Tek bir pozitif kan kültürü kandidemi tanısı için önemlidir [2]. İnfüzyon sıvısına bağlı bakteriyemi nadirdir. Aynı mikroorganizmanın infüzyon sıvısında ve kan kültüründe üremesi tanı koydurucudur. İnfüzyondan hemen sonra klinik bulgularının ortaya çıkması infüzyon sıvısına bağlı bakteriyemiyi düşündürür. KORUNMA Kateter takılırken ve yerindeyken alınan önlemler sayesinde kateter ile ilişkili infeksiyon ve bakteriyemi önemli oranda azaltılabilir. Kateter infeksiyonları ile ilişkili risk faktörleri korunma noktasında dikkate alınmalıdır (Tablo 3) [4,6,21]. Kateter Endikasyonu Kateter takılması için öncelikle endikasyon olmalıdır. 1. Venöz giriş yetersizliği, 2. Uzun süreli total parenteral beslenme (TPB) veya kemoterapi gereksinimi olması, 3. Venöz sklerozan madde uygulaması, 4. Acil durumlarda kateter takılma endikasyonu vardır. Gereksiz kateter uygulamasından kaçınılmalı ve endikasyon sona erdiğinde kateter çıkartılmalıdır [4]. İnfüzyon Tedavi Ekibi İnfüzyon tedavisi ve kateter kullanımı ile ilgili yazılı kurallar oluşturulmalı ve düzenli olarak güncelleştirilmelidir. Farmakolog, infeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı, intravenöz (İV) girişim yapan hemşire Tablo 3. Kateter infeksiyonları ile ilişkili risk faktörleri. Risk faktörleri Konakla ilgili Yaş (< 1, > 60), Bağışıklık durumu (granülositopeni, immünsüpresif tedavi, deri bütünlüğü kaybı: Yanıklar, psoriasis) Altta yatan hastalık (diabetes mellitus) Farklı bir yerde infeksiyon varlığı Cilt altı dokusunun ince ve ödemli olması Hastanın deri florasının değişimi Kateterle ilgili Kateter tipi (plastik > çelik; teflon ve poliüretan < polivinil klorür) Uzun, kalın, sert, çok lümenli kateter > kısa, ince, fleksibl, tek lümenli kateter Kateter yerleşim yeri (santral > periferik; femoral > juguler > subklaviyan) Kalış süresi (72 saatten sonra risk artar) Yerleşme şekli (cut down > perkütan; perkütan yerleşmiş santral venöz > implante santral venöz) Ekiple ilgili Acil yerleştirme > planlı yerleştirme Tecrübesiz personel > eğitimli ekip El yıkama ve steril eldiven kullanma ( ) Pansuman şekli (steril gazlı bez < semipermeabl transparan örtü) 100

ve hekimlerden oluşturulacak bir ekip kuralların ve rehberlerin hazırlanmasında görev alabilir. İV girişimler için özel İV tedavi ekipleri oluşturulabilir. Deneyimli infüzyon tedavi ekiplerinin oluşturulması katetere bağlı infeksiyon oranını 8-10 kat azaltabilir. Özellikle kateter infeksiyon sıklığı yüksek olan merkezlerde infüzyon tedavi ekibinin görevlendirilmesi daha ekonomiktir. Her kademede olayı takip edecek bir ekip yokluğunda ise ilgili sağlık personeli düzenli aralıklarla eğitilmelidir [4,22,23]. Kateter Tipinin ve Uygulama Yerinin Seçimi İnfeksiyon gelişim riski üzerine kateter tipi ve yerleşim yeri etkilidir (Tablo 3). Örneğin, santral venöz kateterlerde infeksiyon oranı periferik venöz kateterlerdekinden yüksektir; bunun gibi erişkinlerde alt ekstremiteye (femoral) uygulanan venöz kateter, üst ekstremiteden (subklavian < juguler) daha risklidir [21]. Üst ekstremitede ise el üstü venlerinde, üst kol ve dirseğe göre infeksiyon riski daha azdır. Çocuklarda el ve ayak üzeri veya baş derisi tercih edilebilir. Periferik venöz kateterlerde infeksiyon, santral venöz kateterlerden daha düşüktür. Santral venöz kateter takılması için subklavian venin, juguler ve femoral vene göre infeksiyon riski daha düşüktür. Eğer bir kontrendikasyon yoksa juguler ve femoral ven yerine subklavian ven kullanılmalıdır [24]. Cutdown yapılmasının infeksiyon riskini arttırdığı dikkate alınmalıdır. İnfekte olmaları daha yüksek olduğundan, çok lümenli kateterler özel endikasyon olmadıkça kullanılmamalıdır. Uzun süreli yüksek doz kemoterapi, kan ürünleri, total parenteral beslenme (TPB) gibi farklı sıvıların verilmesi gerektiği durumlarda çok lümenli kateterlerin kullanılması yararlıdır. Eğer çok lümenli kateter kullanılıyor ise bir lümen hiperalimentasyon için ayrılmalıdır [24]. Çok lümenli ve çok amaçlı kateterlerde infeksiyon gelişim riski yüksek olduğundan bu tiplerde elden geldiğince kaçınılmalıdır [4,22,23]. Verilmesi düşünülen tedaviye göre infeksiyon riski en düşük ve en ekonomik kateter seçilmelidir, endikasyon ortadan kalktıktan sonra kateter hemen çıkartılmalıdır. Kateterin seçiminde yapı maddesi de önemlidir. Polivinil klorid ve polietilen kateterlerde tromboz ve infeksiyon gelişme riski, teflon, silikon ve çelik titanyum kateterlere göre daha fazladır [4,23]. Birçok mikroorganizma (stafilokok, kandida) polivinil klorid kateterlere, poliüretan ve teflon kateterlere göre daha fazla adezyon gösterir. Polivinil klorid kateterlerle mekanik komplikasyon (tıkanma, tromboz, kaçak, yer değiştirme) gelişme riski de daha fazladır. Çelik iğne kullanımında infeksiyon riski teflon kateterler ile benzerdir. Bununla birlikte çelik iğnelerden kullanılan irritan İV sıvılar subkütan dokulara kaçarak komplikasyona neden olabilir. Bu tür sıvıların verilmesi gereken durumlarda çelik iğne kullanılmamalıdır [4]. İmplante olmayan kateterlerde bulunan dakron cuff inflamatuvar reaksiyon ve fibrozise neden olur. Dakron cuff infeksiyon gelişmesini önlemez [22]. Dört yaşından büyüklerde 30 günden uzun süreli tedavi gerekiyor ise santral venöz kateter (SVK) veya periferik olarak takılan SVK (PSVK) kullanılmalıdır. Daha uzun süreli tedavi gereken durumlarda ise tünelli veya implante kateterler kullanılmalıdır [24]. Kateter Takılması Kateter takma esnasında maksimum bariyer ve asepsi önlemleri alınmalıdır. Özellikle santral venöz kateter takarken asepsi kurallarına (el yıkama, uzun kollu steril gömlek, maske, kep, büyük steril örtü, steril eldiven...) ileri düzeyde dikkat edilmelidir [6,23,25,26]. Lokal antimikrobikleri (mupirosin, klorhekzidin) kullanmak, kateter lümenini antibiyotikle yıkamak, antiseptikli veya antibiyotikli kateter kullanmak, tünelleme bu önlemler arasındadır [2,4-6,22,23,27-29]. Kateter takılması veya çıkarılması, kateter giriş yerinin günlük muayenesi, pansuman öncesi ve sonrası gibi durumlarda eller mutlaka yıkanmalıdır. El yıkamada su, sabun, antiseptikli sabunlar veya alkol bazlı jeller kullanılabilir [30,31]. Kateter takılması/çıkarılması esnasında eller yıkandıktan sonra steril eldiven giyilmelidir [4,22]. Kateter takılması sırasında en önemli nokta deri temizliğidir; bu amaçla %2 lik klorhekzidin, %10 povidon iyod ve %70 alkole göre daha etkilidir [25]. Klorhekzidin allerjisi olanlarda povidon iyod kullanılabilir. Povidon iyod kullanılacak ise 3 dakika süre ile uygulanmalı ve iyod kurumaya bırakılmalıdır. Povidon iyod sonrası alkol kullanılması tahrişi önler. Kateter takılmadan önce aseton gibi organik çözücüler deriye uygulanmamalıdır. Ayrıca, kateter giriş yerine antibiyotikli pomadların rutin olarak uygulanması önerilmez [24]. 101

Kateter giriş yerindeki kıllar temizlenebilir, fakat traş edilmemelidir. Kateter takılmadan önce hastaların dezenfektanla banyo yapmaları yararlıdır. Deri temizliği yapıldıktan sonra giriş yeri palpe edilmemelidir (steril alanda çalışılıyor ise palpe edilebilir). Kateter Bakımı Düzenli sürveyans yapılarak, kateter infeksiyon oranları (1.000 kateter günü başına infeksiyon) takip edilir. Bu bağlamda, kateteri takan kişi (ler), kateter takılma zamanı, kateter giriş yeri, kateter tipi, uygulanan tedavi, kateter çıkarılma zamanı gibi değişkenler sürveyans formlarına işlenip değerlendirilmelidir. Kateter infeksiyonlarıyla ilgili yakınma ve bulgular her gün değerlendirilmeli, kateter infeksiyonu kuşkusunda gerekli tanı ve tedavi işlemleri yapılmalıdır [4,6,22,23,29]. Damar içi kateter uygulanmış hasta her gün muayene edilmelidir. Kateter takılması sonrasında yara pansumanı yapılmalıdır. Okluzif pansuman yerine poroziv adeziv pansumanlar kullanılmalıdır. Pansuman için iyi kalite steril gazlı bez kullanılır; son yıllarda transparan, yarı geçirgen ve poliüretan pansumanla kapatılma da uygulamada giderek artmaktadır [4,22]. Periferik kateterlerde pansuman 72 saatte bir değiştirilebilir. Bu sürenin 7 güne kadar uzatılabileceği bildirilmektedir [31]. Kateter değiştirildiği, çıkartıldığı veya pansuman kirlendiği, ıslandığı kapatma özelliğini kaybettiği zaman ve kanama olduğunda pansuman değiştirilmelidir [22,24,31]. Pansuman değişiminden önce ve sonra eller yıkanmalıdır. Pansuman değişiminde steril veya temiz eldiven kullanılmalıdır [30]. Kateter Takma Süresi ve Değiştirilmesi Periferik venöz kateterler 72-96 saat sonra değiştirilmelidir, kateter acil durumda takılmış ise 48 saatte değiştirilmelidir [30]. Çocuklarda inflamasyon belirtisi olmadığı ve kateter çalıştığı müddetçe kateter yerinde bırakılabilir. Arter kateterleri 6 gün pulmoner arter kateteri 5 gün yerinde bırakılabilir; çocuklarda daha uzun süre uygundur. Kateterlerin belirtilen sürelerden daha uzun müddet yerinde bırakılması infeksiyon riskini arttırmaktadır. Total parenteral besleme kateteri 30 gün kadar yerinde durabilir [4,22]. Santral venöz kateterlerin rutin olarak değiştirilmesinin kateter infeksiyonun önlemede rolü yoktur. Başka bir endikasyon olmadıkça İV uygulama setleri 72 saatten önce değiştirilmesine gerek yoktur. Periferik kateterlerin 72 saatte değiştirilmesi ile 96 saatte değiştirilmesi arasında infeksiyon riski açısından fark saptanmamıştır [30]. Kan, kan ürünleri, lipid solüsyonları uygulanmışsa infüzyonun sonunda veya 24 saatte İV uygulama setleri değiştirilmelidir. Kateter hubı ve giriş yerleri ilaç uygulamalarından önce alkol, klorhekzidin veya povidon iyod ile temizlenmelidir [21]. Her girişimde mutlaka steril enjektör kullanılmalıdır. Yıkama Solüsyonları ve Antikoagülan Kullanımı Uzun süreli kateterlerde, yıkama solüsyonları, antikoagülan maddelerle lümenin yıkanması konusunda değişik öneriler vardır. Bu amaçla heparin kullanılması tromboflebit gelişmesini önler, ancak kateterlerde koagülaznegatif stafilokok üremesini kolaylaştırır. ED- TA kullanılması koagülaz-negatif stafilokoklara bağlı infeksiyon riskini azaltır. Yüksek riskli hastalarda EDTA ve minosiklin ile yıkama yapılması rekürrens kateter infeksiyonunu önleyebilmektedir [4,22]. Uzun süreli intravasküler kateter kullanılacak kişilerde düşük doz warfarin profilaksisi trombozu önlemede yararlıdır [21]. Hastalar kateter bakımı, el yıkama konusunda sözlü ve yazılı olarak eğitilmelidir. Filtreler Filtreler kontamine sıvıların geçişini önler. İnfüzyona bağlı flebit oluşma riskini azaltır. Gram-negatif mikroorganizma endotoksinlerinin geçişini engeller. Bununla birlikte dekstran, lipid ve mannitol gibi sıvılar filtrelerin tıkanmasına yol açabilir ve ilaçların etkinliğini azaltabilir bu nedenle infeksiyon kontrolü için filtrelerin rutin olarak kullanılması önerilmemektedir [30]. Antibiyotik Profilaksisi ve Antibiyotikli Kateterler Kateter takılması esnasında ve sonrasında uygulanan antibiyotikli pomatlar infeksiyon gelişimini önleyebilirse de Candida kolonizasyon riskini arttırırlar; örneğin mupirosin uygulaması internal juguler kateter kolonizasyonunu 5 kat azaltmıştır; ama aynı etki periferik ven ve arter kateterlerinde gözlemlenmemiştir; ayrıca profilaktik mupirosin kullanımı dirençli kökenlerin seleksiyonuna neden olmuştur. Ek 102

Tablo 4. Tünelli veya implante edilebilen kateterlerin çıkarılma endikasyonları. Uygun antimikrobiyal tedaviye rağmen infeksiyon bulgularının 48 saat içinde azalmaya başlamaması, kan kültürü pozitifliğinin devam etmesi (> 72 saat) Tünel infeksiyonu (etken Mycobacterium spp. ise kateter çıkarıldıktan sonra tünele cerrahi eksizyon uygulanır) Septik tromboflebit, port cebi apsesi, tıkalı kateter, endokardit gelişmiş olması Hipotansiyon varlığı Virülan veya yapışkan özelliği belirgin mikroorganizmalarla infeksiyon: S. aureus, C. jeikeium, Bacillus spp., vankomisine dirençli Enterococcus spp., Lactobacillus casei, P. aeruginosa, Acinetobacter spp., Stenotrophomonas maltophilia, Mycobacterium spp., Candida spp., Fusarium spp., Malassezia furfur Polimikrobik bakteriyemi Sıklıkla nükseden çıkış yeri infeksiyonu Periferik emboli varlığı Tablo 5. Kateterin yerinde bırakılabileceği durumlar. KNS, difteroidler (Corynebacterium JK dışı), α-hemolitik streptokokların etken olduğu kateter infeksiyonları Çıkış yeri infeksiyonu Nötropenik hastalarda antimikrobik maddelerle ateş düşmezse kateter çıkarılması gereksiz* (bakteriyemi/fungemi kaynağı genellikle gastrointestinal sistemdir ve tedaviye genellikle 3 günde yanıt verir) Hickman-Broviac tip kateterlerde tünel infeksiyonu veya tedaviye direnen giriş yeri infeksiyonu yoksa** Port üzerinde selülit (fluktuasyon veya bakteriyemi yoksa)*** * Febril nötropenik epizotlarda %94, bakteremi ve fungemilerde %89, kanserli nötropenik çocuktaki nedeni bilinemeyen ateş durumunda %97, kateteri çıkarmadan antimikrobik uygulamayla sonuç alınmaktadır. ** SVK lerde %25 kadar infeksiyöz komplikasyonlar gelişir. Bir tünel infeksiyonu olmadıkça veya uygun antibiyotik tedavisinden 48 saat sonra kan kültürü pozitifliği devam etmedikçe kateterin çıkarılması gerekli değildir. *** Port cebi infeksiyonlarında etken çoğunlukla S. aureus olup, genellikle portun çıkarılmasını gerektirir. maliyetleri de düşünüldüğünde antibiyotikli pomatlar kateter pansuman uygulamalarında önerilmemektedir [6,22,23,27,29]. Sistemik antibiyotik profilaksisi de gerekli değildir. Profilaktik glikopeptit kullanımı dirençli mikroorganizmaların seleksiyonuna neden olabilir [21]. Antibiyotik (vankomisin/teikoplanin, minosiklin + rifampin), antiseptik (klorhekzidin, klorhekzidin + gümüş sulfadiazin) kaplı kateterlerin, antiseptikli hub uygulanmasının infeksiyon riskini azalttığı gösterilmiştir [23,28,29]. Antimikrobiyal içeren kateter kullanımı, kullanılan antibiyotiklere karşı direnç gelişimine neden olabilir [32]. Antimikrobiyal kateterlerde koruma süresinin 14 gün kadar olduğu bildirilmiştir. Bu bağlamda bu tip kateterlerin infeksiyon oranları ve sepsis riskinin yüksek olduğu durumlarla kullanımının sınırlandırılması önerilmektedir. Antibiyotikli kateterler kısa süreli (< 10 gün) kateter takılması gereken durumlarda ve katetere bağlı bakteriyemi riski olan durumlarda (total parenteral beslenme, immünyetmezlik, yoğun bakımda yatış) ve kateter 4 günden fazla kalacak ise kullanılmalıdır [24,30,31]. Antibiyotik lock profilaksisi kateter lümeninin antibiyotikli solüsyonlarla yıkanması ve daha sonra kateter lümeninde antibiyotiğin bırakılmasıdır. Bu amaçla vankomisin, siprofloksasin kullanılmıştır. Vankomisin kullanımının vankomisin dirençli enterokok infeksiyon riskine neden olabileceği için rutin kullanımı önerilememektedir [30]. Kateter Çıkarılma Endikasyonları Katetere bağlı infeksiyon düşünülen fakat kateter giriş yerinde, kızarıklık, hassasiyet, pürülan akıntı bulunmayan olgularda kateter çıkartılıp, ucundan kültür yapılmalıdır. Kılavuz tel aracılığı ile aynı yerden yeni kateter takılır. Kültür negatif sonuçlanırsa kateter yerinde bırakılır, kültür pozitifliği mevcut ise kateter yerinden çıkartılmalı ve farklı bir alandan yeni 103

Tablo 6. Katetere bağlı infeksiyonların önlenmesinde genel kurallar. Gerekmedikçe çok lümenli kateter kullanımından kaçınılmalıdır Parenteral beslenme gereken hastalarda çok lümenli kateterin bir lümeni bu amaçla kullanılmalıdır 30 günden uzun süreli kateter kullanımı gereken hastalarda tünelli veya implante kateter kullanılması önerilir Katetere bağlı bakteriyemi riski olan ve kısa süreli kateter kullanılacak (< 10 gün) olan hastalarda antibiyotik içeren kateterler kullanılabilir Kateter yeri seçiminde infeksiyon ve mekanik komplikasyon riski ölçülmelidir Kontrendikasyon olmadıkça kateter juguler veya femoral bölge yerine subklavian bölgeye takılmalıdır Subklavian kateter yerine periferik yerleştirilmiş kateterler alternatifdir Santral kateter yerleştirilmesi sırasında steril gömlek, eldiven ve örtü kullanılmalıdır Kateter yerleştirilmesinden önce klorheksidin glukonat ile deri temizliği yapılmalıdır. Klorheksidin allerjisi olanlarda povidon iyod kullanılabilir Kateter takılmasından önce deriye aseton gibi organik çözücüler uygulanmamalıdır Kateter takılmasından önce ve kateter bakımı sırasında kateter giriş yerine antibiyotikli kremler sürülmemelidir Sisteme giriş yapılmadan önce giriş yeri klorheksidin glukonat veya povidon iyod ile temizlenmelidir Steril gazlı bez veya trasparan örtü ile pansuman yapılmalıdır Kateter değiştirildiği, çıkartıldığı veya pansuman kirlendiği, ıslandığı kapatma özelliğini kaybettiği zaman ve kanama olduğunda pansuman değiştirilmelidir Santral venöz kateterler düzenli olarak antikoagülan uygulanmalıdır İnfeksiyon kontrolü amacıyla tünelli kateterlerin rutin değiştirilmesi önerilmez Çalışmayan kateterler kılavuz tel aracılığı ile değiştirilebilir Katetere bağlı infeksiyon düşünülüyor ama kateter giriş yerinde infeksiyon bulgusu yoksa yeni kateter kılavuz tel aracılığı ile takılabilir. Eğer katetere bağlı infeksiyon tanısı kesinleşirse yeni takılan kateter çıkartılmalıdır Katetere bağlı infeksiyonu kesinleşmiş olan olgularda kılavuz tel aracılığıyla kateter değiştirilmesi önerilmez. Kateter çıkartılmalı ve başka bir bölgeden yenisi takılmalıdır Başka bir endikasyon olmadıkça İV uygulama setleri 72 saatten önce değiştirilmesine gerek yoktur İV uygulama setleri kan, kan ürünleri, lipid solüsyonlar uygulanmışsa infüzyonun sonunda veya 24 saatte değiştirilmelidir Kateter takılmasından önce veya bakımı sırasında sistemik antibiyotik profilaksisi rutin olarak önerilmez kateter takılmalıdır. Kateter infeksiyonu sonucu kateter çıkarılma endikasyonları Tablo 4 te ve yerinde bırakılabileceği durumlar Tablo 5 te verilmiştir [1,3-6,8-11]. Sonuç olarak; uygun kateter ve kateter takılacak yer seçimi, kateterin aseptik şartlarda takılması, uygun kateter bakımı, gerektiğinde kateterin değiştirilmesi, antibiyotik profilaksisinden kaçınılması kateter infeksiyonlarının önlenmesinde uyulması gereken temel kurallardır (Tablo 6) [1,2,22,30-33]. KAYNAKLAR 1. Mermel LA, Farr BM, Sherertz RJ, et al. Guidelines for the management of intravascular catheter-related infections. Clin Infect Dis 2001;32:1249-72. 2. Öztürk R. Damar içi kateter infeksiyonları. Günaydın M, Esen Ş (editörler). II. Sterilizasyon, Dezenfeksiyon. Hastane İnfeksiyonları Kongre Kitabı. Samsun, 2001:133-52. 3. Raad II, Bodey GP. Infectious complications of indwelling vascular catheters. Clin Infect Dis 1992;15: 197-208. 4. Pearson ML. Guideline for prevention of intravascular device-related infections. Part I. Intravascular device-related infections: An overview. The Hospital Infection Control Practices Advisory Committee. Am J Infect Control 1996;24:262-77. 5. Afif C, Raad I. Intravascular catheter-related infections. In: Schlossberg D (ed). Current Therapy of Infectious Disease. 2 nd ed. St. Louis, 2001:416. 6. Henderson DK. Infections due to percutaneous intravascular devices. In: Mandell GL, Bennett JE, Dolin R (eds). Principles and Practice of Infectious Diseases. 5 th ed. Philadelphia: Churchill-Livingstone Inc, 2000:3005-20. 7. Reimer LG. Catheter-related infections and blood cultures. Clin Lab Med 1994;14:51-8. 104

8. Hughes NE, Alcid DV. Bacteremia and sepsis. In: Reese RE, Reese RF (eds). A Practical Approach to Infectious Diseases. 4 th ed. Boston: Little, Brown and Company, 1996:25-65. 9. Goldmann DA, Pier GB. Pathogenesis of infections related to intravascular catheterization. Clin Microbiol Rev 1993;6:176-92. 10. Hampton AA, Sherertz RJ. Vascular-access infections in hospitalized patients. Surg Clin North Am 1988;68:57-71. 11. Bradley SF, KCA. Infections associated with vascular catheters. In: Rippe JM, Irwin RS, Fink MP, Cera FB (eds). Intensive Care Medicine. 3 rd ed. Boston: Little, Brown and Company, 1996:1141. 12. Cooper GL, Hopkins CC. Rapid diagnosis of intravascular catheter-associated infection by direct gram staining of catheter segments. N Engl J Med 1985;312:1142-7. 13. Kite P, Dobbins BM, Wilcox MH, Mc Mahon MJ. Rapid diagnosis of central-venous-catheter-related bloodstream infection without catheter removal. Lancet 1999;354:1504-7. 14. Jordan JH, Stolz SM. Culture of intravascular devices. In: Isenberg HD (ed). Microbiology Procedures Handbook. Washington DC: American Society for Microbiology, 1992:11.7.1. 15. Maki DG, Weise CE, Sarafin HW,. A semiquantitative culture method for identifying intravenouscatheter-related infection. N Engl J Med 1977;296: 1305-9. 16. Cercenado E, Ena J, Rodriguez-Creixems M, Romero I, Bouza E. A conservative procedure for the diagnosis of catheter-related infections. Arch Intern Med 1990;150:1417-20. 17. Sherertz RJ, Raad II, Belani A, et al. Three-year experience with sonicated vascular catheter cultures in a clinical microbiology laboratory. J Clin Microbiol 1990;28:76-82. 18. Tighe MJ, Kite P, Fawley WN, Thomas D, Mc Mahon MJ. An endoluminal brush to detect the infected central venous catheter in situ: A pilot study. BMJ 1996;313:1528-9. 19. DesJardin J. Clinical utility of blood cultures drawn from indwellingcentral venous catheters in hospitalized patients with cancer. Ann Intern Med 1999;131:641-7. 20. Blot F, Nitenberg G, Brun-Buisson C. New tools in diagnosing catheter-related infections. Support Care Cancer 2000;8:287-92. 21. Mermel LA. Prevention of intravascular catheterrelated infections. Ann Intern Med 2000;132:391-402. 22. Leblebicioğlu H. Katetere bağlı infeksiyonlardan korunma. ANKEM Derg 2000;14:468-72. 23. Sitges-Serra A. Strategies for prevention of catheter-related bloodstream infections. Support Care Cancer 1999;7:391-5. 24. Panknin HT, Althaus P. Guidelines for preventing infections associated with the insertion and maintenance of short-term indwelling urethral catheters in acute care. J Hosp Infect 2001;49:146-7. 25. Farr BM. Preventing vascular catheter-related infections: Current controversies. Clin Infect Dis 2001; 33:1733-8. 26. Raad II, Hohn DC, Gilbreath BJ, et al. Prevention of central venous catheter-related infections by using maximal sterile barrier precautions during insertion. Infect Control Hosp Epidemiol 1994;15 (4Pt 1):231-8. 27. Elliott TS. Intravascular catheter-related sepsisnovel methods of prevention. Intensive Care Med 2000;26(Suppl 1):45-50. 28. Raad I, Hanna H. Intravascular catheters impregnated with antimicrobial agents: A milestone in the prevention of bloodstream infections. Support Care Cancer 1999;7:386-90. 29. Spencer RC. Novel methods for the prevention of infection of intravascular devices. J Hosp Infect 1999;43(Suppl):127-35. 30. O'Grady N, Alexander M, Dellinger EP, et al. Guideline for the prevention of intravascular catheterrelated infections. Am J Infect Control 2001;In Press 31. Brun-Buisson C. New technologies and infection control practices to prevent intravascular catheterrelated infections. Am J Respir Crit Care Med 2001; 164:1557-8. 32. Mermel LA. New technologies to prevent intravascular catheter-related bloodstream infections. Emerg Infect Dis 2001;7:197-9. 33. Guidelines for preventing infections associated with the insertion and maintenance of central venous catheters. Journal of Hospital Infection 2001;47 (Suppl):47-67. 105