ULUSLARARASI İLİŞKİLER KURAMLARI

Benzer belgeler
ULUSLAR ARASI İLİŞKİLER KURAMLARI II Vize

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1 I. BÖLÜM İKTİSADİ BÜTÜNLEŞME OLGUSU: KAVRAM VE BÜTÜNLEŞME BİÇİMLERİ

NAZİLLİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ(TÜRKÇE) 2016/2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Uluslararası Siyasi İktisat (IR211) Ders Detayları

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI

İktisat Anabilim Dalı- Tezsiz Yüksek Lisans (Uzaktan Eğitim) Programı Ders İçerikleri

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

Uluslararası Ekonomi Politik (IR502) Ders Detayları

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ İKTİSDİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİŞLER BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI

ULUSLARARASI EKONOMİK KURULUŞLAR (İKT206U)

YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla; resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır.

Medya ve Siyaset (KAM 429) Ders Detayları

VİZYON BELGESİ (TASLAK)

DENEME SINAVI A GRUBU / İŞLETME

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Siyaset Bilimine Giriş II (KAM 102) Ders Detayları

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

AB KRİTERLERİ IŞIĞINDA TÜRKİYE NİN UYUM SÜRECİ VE BEKLENTİLER

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

İSTANBUL GÜVENLİK KONFERANSI 2016 Devlet Doğasının Değişimi: Güvenliğin Sınırları

Oyun Teorisi (KAM 425) Ders Detayları

ULUSLARARASI L fik LER KURAMLARI-II

5. Hafta: Farklı Devlet Oluşumu Yaklaşımları-1

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER BÖLÜMÜ STRATEJİK PLANI

Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları

Sosyal Bilimler Enstitüsü Avrupa Çalýþmalarý Yüksek Lisans Programý (Tezli)

Demokrasi Teorisi (KAM 311) Ders Detayları

ÜNİTE:1. Sanayi Sonrası Toplum: Daniel Bell ÜNİTE:2. Alain Touraine: Modernlik ve Demokrasi ÜNİTE:3. Postmodern Sosyal Teori ÜNİTE:4

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

Siyasal Partiler ve Seçim Sistemleri (KAM 314) Ders Detayları

TÜRKİYE NİN TOPLUMSAL YAPISI

KAMU YÖNETİMİNDE ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR

Tedarik Zincirinde Satın Alma ve Örgütsel İlişkiler

INTL 101 / SİYASET BİLİMİNE GİRİŞ

Türk Yönetim Tarihi (KAM 315) Ders Detayları

3. HAFTA-Grup Çalışması

Bürokrasi ve Türkiye Bürokrasisi (KAM 302) Ders Detayları

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...i GİRİŞ...1. Birinci Bölüm MİLLETLERARASI ÖRGÜT TEORİSİ

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

TOPLAM 30 TOPLAM 30 TOPLAM 30

NEOKLASİK YÖNETİM KURAMLARI III (Takas ve Uyum Kuramlarının Eğitim Yönetimine Yansımaları)

Salih Uygar KILINÇ Avrupa Birliği - EUROCONTROL Sivil Havacılık Düzenlemeleri ve Türkiye

EĞİTİMİN SOSYAL TEMELLERİ TEMEL KAVRAMLAR. Doç. Dr. Adnan BOYACI

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

Küreselleşme ve Demokrasi (KAM 421) Ders Detayları

Türkiye nin Siyasi Yapısı I (KAM 205) Ders Detayları

CAL 2302 ENDÜSTRİ SOSYOLOJİSİ. 9. Hafta: Post-Endüstriyel Toplumlarda Emek

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS ULUSLARARASI POLİTİK İKTİSAT ECON

Yerli ve / veya yabancı şirket evlilikleri ve beraberinde farklı kültürlere uyum süreci,

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Kamu Politikası (KAM 402) Ders Detayları

KÜRESEL PAZARLAMA Pzl-402u

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DİASPORA - 13 Mayıs

Çağdaş Türkiye nin Düşünce Tarihi (KAM 417) Ders Detayları

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

1 YÖNETİM VE ORGANİZASYONLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

ÇALIŞMA YAŞAMININ DENETİMİ

1: YÖNETİM-YERİNDEN YÖNETİME İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE...1

Toplum, İktisat ve Çevre Üçgeninde Karar Vermek

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Makro İktisat SPRI

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Türkiye- Amerika İlişkileri SPRI

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Uluslararası Siyaset SPRI

UNESCO MİLLÎ KOMİSYONLAR TÜZÜĞÜ

Gençlerin Katılımına ilişkin Bildirgenin tanıtımı Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Gözden Geçirilmiş Avrupa Bildirgesi

Çalışma Hayatında Psikolojik Sorunlar. Doç. Dr. Ersin KAVİ

Uluslararası İlişkiler Teorisi (UI501) Ders Detayları

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

GELENEKSEL TOPLUMDAN MODERN TOPLUMA ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜMÜ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I: GERONTOLOJİ: YAŞLILIK BİLİMİ...1

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS MİKROEKONOMİNİN TEMELLERİ MAN

E-Devlet ve Uygulamaları (KAM 411) Ders Detayları

İÇİNDEKİLER ULUSLARARASI SİVİL HAVACILIK REJİMİ

Lion Leo İletişiminde Yetişkin Boyutu

Zorunlu Dersler Dersin Dersin Adı AKTS Teori Uygulama. SBE501 Bilimsel Araştırma Yöntemleri Seçmeli Dersler. Kodu

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU KARARLARI Toplantı Sayısı Karar Sayısı Karar Tarihi 2014/ /05/2014

LİDERLİK (11) DOÇ.DR.HAKAN SUNAY A.Ü.SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Yerel Yönetimler ve Kentsel Politikalar (KAM 403) Ders Detayları

İktisat Anabilim Dalı-(Tezli) Yük.Lis. Ders İçerikleri

ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations

Toplumsal Hareketler (KAM 418) Ders Detayları

İKTİSAT ANABİLİM DALI ORTAK DOKTORA DERS İÇERİKLERİ. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS. Dersin Adı Kod Yarıyıl T+U AKTS

Kalkınma Politikaları (KAM 413) Ders Detayları

Doç. Dr. LEYLA ATEŞ Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı YATIRIM VERGİ TEŞVİK POLİTİKASININ HUKUKİ ÇERÇEVESİ

Sosyal Bilimlerde İstatistik ve Araştırma Yöntemleri I (KAM 209) Ders Detayları

2015 YILI GİRİŞİMCİLİK SERTİFİKA PROGRAMI EĞİTİM MODÜLLERİ KATALOĞU

EKİP ÇALIŞMALARI VİZE SORU VE CEVAPLARI

ORGANİZASYONLARDA ÇEVREYE UYUM ve DEĞİŞİMLE İLGİLİ YAKLAŞIMLAR

ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI UZAKTAN EĞİTİM TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Transkript:

ULUSLARARASI İLİŞKİLER KURAMLARI ULİ 406U KISA ÖZET

İÇİNDEKİLER SAYFA Ünite 1: Entegrasyon Teorileri 2 Ünite 2: Uluslararası Rejim Kuramları 7 Ünite 3: Savunmacı ve Saldırgan Realizm 10 Ünite 4: Sosyal İnşacılık (Konstrüktivizm) 14 Ünite 5: Feminizm 18 Ünite 6: İngiliz Okulu 21 Ünite 7: Kopenhag Okulu ve Güvenlikleştirme Teorisi 24 Ünite 8: Uluslararası İlişkilerde Ekonomi Politik Teoriler 26 1

Ünite 1-Entegrasyon Teorileri Uluslararası ilişkilerde aktörler arasında işbirliğine sıklıkla rastlandığı anlayışını savunan liberal teori ve yaklaşımlar, realist görüşlerle karşılaştırıldığında işbirliğinin özellikleri, hangi alanlarda mümkün olabildiği ve aktörlerin işbirliğine gitme nedenler üzerine farklı argümanlar dikkatimizi çeker. Uluslararası sistemin temel aktörleri olan devletler arasındaki ilişkiler ve işbirlikleri, onları politikalarını ve siyasi arenadaki davranışlarını daha fazla uyumlaştırma tercihine yönlendirebilir. Entegrasyon (bütünleşme) politikalarıyla uluslararası ilişkilerde devletler dışındaki uluslararası aktörlerin sayısı artmış, pek çok bölgesel ve küresel örgüt oluşmuştur. Tek bir teorik çerçevede tüm süreci açıklamanın zorlukları bu ünite okunduğunda anlaşılacaktır. Avrupa özelinde entegrasyon kavramı, federal düşüncelerle doğmuştur. ikinci Dünya Savaşı sonrasında savaşın engellenmesi ve barışın sürdürülebilirliği için kurulacak bir federal düzenin, Avrupa nın geleceği için sağlam temeller oluşturacağı düşünülmüştür. Bu dönemde gelişen bir diğer teori ise fonksiyonalizmdir (işlevselcilik). Entegrasyon kavramı bütünleşme ve uyum anlamında kullanılmaktadır. Uluslararası ilişkilerde entegrasyon, birimlerin birbiriyle uyumu, bütünleşmesi, ortak siyasi otorite ve idare altında ortak politikaların geliştirilerek uygulanması olarak tanımlanabilir. Aktörler arasında iktisadi ilişkilerin artması ve karşılıklı bağımlılığın yoğunlaşması sonucunda, devletlerin ulusal ekonomileri bölgesel ekonomik bütünleşmeye daha açık hâle gelmektedir. Bu ilişkilerin kurumsallaşması ise bazı yazarlara göre önüne geçilemez şekilde devletleri siyasi bütünleşmeye yönlendirmektedir. 2 FONKSiYONALiZM (İŞLEVSELCiLiK) Uluslararası ilişkilerde devletler arası işbirliği ve entegrasyon, özellikle ikinci Dünya Savaşı sonrasında, barışın sağlanabilmesi ve korunabilmesi düşüncesi ile entelektüellerin üzerinde çalıştıkları ve teoriler geliştirdikleri bir konu olmuştur. Bireyin ihtiyaçlarına öncelik tanıyan bu yaklaşım, uluslararası ilinkilerde devletleri temel aktörler olarak kabul etmek yerine, kendilerine verilen fonksiyonlar yerine getirmeleri beklenen kurumlar temel almakta ve incelemektedir (Rosamond, 2000: 31-32). Bu varsaymandan dolay, Mitrany nin Yaklaşımı nda teknokrat bir özellik bulunmaktadır. Fonksiyonalizmin varsayım ve öngörülerine göre, uluslararası örgütlerin kurulması ile bireylerin bağlılıkları devletler yerine bu kurumlara yönelecek ve uluslararası sorunların yaşanması olasılığı da bu şekilde azalacaktı. Dolayısıyla yönetim konusuna rasyonel ve teknokrat bir yaklaşımla eğilinmesi, çalışan bir barış sisteminin temelini oluşturacaktı. Devletlerin temel amacının, insanların ihtiyaçlarını gidermek ve refah seviyelerini yükseltmek olduğuna inanan Mitrany, politikaları ideolojilerin değil, rasyonel ve teknokrat bakış açılarının şekillendirmesi gerektiğini savunuyordu.

Fonksiyonalist görüşün şekillendiği bu dönem, aynı zamanda kapitalist ve komünist ideolojilerin çatışmasına dayalı olan Soğuk Savaş ortamının oluştuğu yıllardı. Fonksiyonalizmin Temel Kavramları David Mitrany e göre, çeşitli fonksiyonlar (işlevler) için teşkilatlanmış olan uluslararası örgütler, insanların ihtiyaçlarının önceliklerine göre yapılanmalıydı. Fonksiyonalizmin varsayımları, ulusal çıkarlardan arınmış ve ortak amacı entegrasyonu sağlamak olan teknokratların çalışma prensiplerinin (Avrupa Birliğinde Komisyon un oluşumu gibi) şekillenmesinde etkili olmuştur. Topluluklar ve sonrasında Birlik çerçevesinde uzun vadede bir siyasi birliğin oluşumu, ekonomik entegrasyon hedeflerinin sonrasına bırakılmıştır. NEOFONKSiYONALiZM (YENi İŞLEVSELCiLiK) Avrupa Toplulukları nın örgütlenmesine özellikle 1950 ve 1960 lı yıllarda en iyi açıklamaları getiren neofonksiyonalist teori olmuştur. Uzmanların, siyasi olmayan teknik konularda işbirliği amacıyla kurdukları fonksiyonel örgütlerin, farklı alanlarda da işbirliğini tetiklemeleri olarak özetlenebilecek spill-over kavramı, teorinin temeli olup, mantığını fonksiyonalizmden almıştır. Neofonksiyonalizme göre entegrasyon, yayılarak genişleyen ve üç adım ile tanımlanan dinamik bir süreçtir. Bu adımlar sırasıyla fonksiyonel (teknik) spill-over, siyasi spill-over ve işlenmiş (cultivated) spill-over dır. 3 Fonksiyonel spill-over a göre, modern endüstriyel ekonominin değişik sektörleri karşılıklı birbirine bağımlı olup, alanların birindeki entegrasyona yönelik aktivitelerin başarılı olabilmesi için diğer alanlarda da benzer ortaklıklar gerekmektedir. Neofonksiyonalizmin temel konusu, ulus devletlerin neden ve nasıl tamamen egemen (sovereign) olmaktan vazgeçerek, kendi iradeleriyle komşularıyla bütünleşme tercihinde bulunduklarıdır. Neofonksiyonalizmin açıkladığı bu süreçte, siyasi aktörler beklentilerini ulusal otoriteler yerine, kurumları ulus devletlerin de üzerinde olan yeni merkezlere yöneltmektedirler. Neofonksiyonalizmin Temel Varsayımları Neofonksiyonalizm, Avrupa Toplulukları nın temel stratejisi olan, işbirliğinin ulusal çıkarlarla daha az çeliştiği düşünülen ekonomi alanında teşvik edilmesi, yaratılan idari organlar aracılığı ile entegrasyonun ilerletilmesi ve ulusal çıkarların buna engel olmasının önlenmesi şeklindeki yaklaşımı taşır.

ikinci bir varsayıma göre, ulusüstü siyasi yapılar kurabilmenin yolu, Mitrany nin önerdiği gibi teknokrasinin otomatik işleyişiyle mümkün olmayıp; kendi amaçlarını gerçekleştirmeye çalışan bilinçli aktörlerin davranışlarında saklıdır. Neofonksiyonalizm, özellikle Avrupa Birliği (AB) çalışmalarına temel oluşturan bir yaklaşımdır. Ernst Haas ve Leon Lindberg bu kuramın öncülerindendir. Spill-over kavramının isim babası Haas tır. Haas, Mitrany i güç kavramını yeterince ele almamış olmakla eleştirmiştir. Haas ın 1958 yılında yaptığı siyasi entegrasyon tanımı: Siyasi entegrasyon, ulusal siyasi aktörlerin bağlılık, beklenti ve siyasi aktivitelerini yeni bir merkeze yönlendirmeye/kaydırmaya ikna oldukları bir süreçtir. Bu yeni merkezin kurumlarının ulusüstü yetkiye sahip olmaları veya bunu talep etmeleri gerekir. Siyasi entegrasyon sürecinin sonucunda, ulusüstü yeni bir siyasi topluluk oluşur Entegrasyon kavramının pluralist (çoğulcu) özellik taşıması, sürecin aktörlerin (birey ve grupların) davranışlarına bağlı olmasından kaynaklanmaktadır. Haas entegrasyonun dinamiğini meşhur spillover kavramı ile anlatmıştır. Türkçede; taşma, taşınma veya yayılma diyebileceğimiz spill-over etkisi, ekonomik sektörlerden birindeki entegrasyonun derinleşmesiyle, başka sektörlere de bu etkinin yansıması sonucunda daha fazla bütünleşmeye yol açması demektir. Avrupa Birliği nin tarihi incelendiğinde, 1960 lı yılların özellikle Fransız lider de Gaulle nedeniyle milliyetçiliğin etkisinde kaldığı ve 1950 li yıllardaki entegrasyon hızının kaybedildiği görülür. 4 Bu durumu açıklayamayan neofonksiyonalist kuram, entegrasyonu supranasyonel (ulusüstü) dinamiklerle değil, hükümetlere bağlı bir işbirliği süreci olarak gören hükûmetlerarası entegrasyon yaklaşımı karşısında arayışlara girmiştir. Neofonksiyonalist teori, bölgesel temellere dayalıdır. Haas, AT nin dünyanın başka bölgelerinde de uygulanıp, model alınıp alınamayacağını incelerken, entegrasyonun gerçekleşebilmesi için şu temel koşulları ortaya koymuştur: Pluralist sosyal yapıların varlığı (çıkar grupları; siyasi partiler; ticaret odaları; birbirleriyle rekabet içerisinde olan elit grupların varlığı gibi) Yeterli ekonomik ve endüstriyel gelişmişlik seviyesinde olunması (uluslararası ticaret ve şnansta önemli yer sahibi olmak) Katılımcılar arasında ortak ideolojik yaklaşımların bulunması Parlamenter demokrasinin varlığı

NEOFONKSiYONALiZMi izleyen NEOLiBERAL TEORiLER Neofonksiyonalizm, Haas tarafından karşılıklı bağımlılık teorisine miras bırakılmıştır. Karşılıklı bağımlılık yaklaşımının öncülerinden olan neoliberal kurumsalcılar arasında anılan Robert Keohane ve Joseph Nye ise inceledikleri örgütsel yapılarda artan ilişkiler, koalisyonlar, elit sosyalizasyonu ve etkileşimi sonucunda, bölgesel grupların oluştuğunu ve bunların da uluslararası sistemde tanınarak etkilerini yaydıklarını belirtmişlerdir. Nye, neofonksiyonalist teoriyi gözden geçiren yedi süreç mekanizmasının üzerinde durarak aşağıdaki kavramları geliştirmiştir: 1. Kurumların görevlerinin, fonksiyonel bağlantılarının veya spill-over kavramının otomatik olmadığı ve sürecin faydalar azaldığı takdirde, geriye dönükde işleyebileceği bir mekanizma (spill-back kavramı), 2. Artan karşılıklı ilişkilerin, iletişimin siyasi aktörleri söz konusu ilişkileri ulusal zeminde yönetmeye de yönlendirebileceği bir mekanizma, 3. Koalisyonların daha çok birbiriyle ilgili konular üzerinde kurulabildiği ve kamu desteği alındığı takdirde entegrasyonun geliştirilebileceği bir mekanizma, 4. Elit sosyalizasyonunun, özellikle de hükûmet yetkililerinin sürece katılımlarının, kendi ülkelerindeki ulusal politikalara yabancılaşmalarına yol açabileceği bir mekanizma, 5. Bölgesel grup oluşumunun, ulusal çıkar gruplarına göre daha zayıf kalarak entegrasyonu zayıflatabileceği bir mekanizma, 5 6. ideolojik yakınlığın, entegrasyonu güçlendirebildiği gibi karşıt ulusal lider ve özel sektör gruplarını da güçlendirebileceği bir mekanizma, 7. Dış aktörlerin sürece katılımlarının, üye olmayan devletler ve diğer uluslararası örgütlerin entegrasyonu ivmelendirdikleri bir mekanizma. 1970 li yıllarda Uluslararası ilişkilerde çoğulcu (pluralist) liberal yaklaşımlar artmıştır. Transnasyonalizm, dünya toplumu yaklaşımı, karşılıklı bağımlılık teorileri bunlardan bazı larıdır. Geleneksel devlet merkezli anlayışlar da sorgulanmaya başlamıştır. Bu yaklaşımlarla, uluslararası sistemin çok merkezli bir hâl aldığı ve farklı seviyelerde/düzlemde aktörlerin otonom/bağımsız hareket edebildikleri ortaya konmuştur. Ayrıca AB için yeni operasyonel kavramlar formüle edilmiştir. Karşılıklı bağımlılık çalışmalarında belirleyici bir diğer özellik de devletler dışında gelişen toplumlar arası ilişkilerin dikkate alınmasıdır.

NEOFONKSiYONALiZM VE HÜKÛMETLERARASI İŞBiRLiĞi TEORiLERi ARASIN- DAKi TARTIŞMA Avrupa Topluluklarının kurumsal yapısında, entegrasyonun derinleşme ve genişlemesi arasındaki gel-git daima etkisini göstermiştir. Üye devletler arasındaki uyumu artırmaya yönelik politika ve çalışmaların arttırılması gerektiği üzerinde duran derinleşme yaklaşımı karşısında, yeni üyelerin Avrupa Topluluklarına (daha sonraki ismiyle Avrupa Birliğine) katılması anlamına gelen genişleme dinamiği arasındaki tercihler kurumsal yapıyı da etkilemiştir. Entegrasyonun derinleşmesi ve ulusüstü karakter kazanmasında etkili olan Komisyon ile devletlerin kendi çıkar ve tercihlerinin daha etkili olduğu Konsey arasında kurulmaya çalışılan denge, neofonksiyonalizm ve hükûmetlerarası işbirliği yaklaşımları arasındaki tartışmayı da yansıtmaktadır. 1990 lı yıllarda, neofonksiyonalizm ve hükûmetlerarası işbirliği teorisi arasındaki tartışma; sosyal inşacılık ve liberal rasyonel yaklaşım zeminine taşınmıştır. İnşacı yaklaşım AB ye üyeliğin kendisinin, üyelerin tercihlerini ve elitlerin bağlılıklarını etkilediğini savunarak liberal hükûmetlerarası işbirliğini savunan Moravcsik in devlet merkezli yaklaşımını eleştirmektedir. Moravcsik, büyük kurumsal pazarlıklar olarak adlandırdığı Roma Anlaşması, Tek Avrupa Senedi ve Maastricht Anlaşmasını, üç adımdan meydana gelen bir süreç şeklinde açıklamaktadır: 6 Üye devletler içindeki aktörlerin, grupların işbirliği ile AB seviyesinde politikalar için tercihlerin oluşması, Oluşan tercihler ışığında devlet temsilcilerinin AB arenasında pazarlık yapmaları, Devletlerin işbirliğine bağlılıkları konusunda güvenilirliklerini en yüksek tutan kurumsal düzenlemeleri tercih etmeleri Ulusüstü yönetişime (supranational governance) yol açan kurumsalcılık, Sandholtz a göre, üyelerin siyasi davranışlarını ve bunların sonuçlarını en az üç şekilde etkiler: 1. Otonom siyasi aktörler hâline gelerek, 2. Ulusal aktörlere ortak ve hedef seçiminde tercih yaratarak ve çok düzlemli yönetişimde söz sahibi olarak, 3. Ulusal politika ve kurumlara değişiklikler getirerek. Kurumsalcı yaklaşımlara göre, bağımsız güçleri olan uluslararası örgütler ve onların kurumları, bilgiye erişimi ve dolayısıyla koalisyonları, politikaları etkileyebildikleri için siyasi aktörler hâline gelebilir ve çok düzlemli yönetişim anlayışını geliştiren siyasi ortama da katkıda bulunabilirler. SİPARİŞ İÇİN.. http://www.kolayaof.com/