Anahtar Kelimeler : Henoch Schönlein purpurası, vaskülit, gastrointestinal system, renal tutulum.

Benzer belgeler
mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Klinik Araştırma ÖZET

Çocukluk Dönemi Henoch-Schönlein Purpurası: 42 Olgunun Retrospektif Analizi

Çocuklarda Henoch-Schönlein purpurası: 214 hastanın değerlendirilmesi

Henoch-Schönlein purpurası nedeniyle izlenen 91 çocuk hastanın epidemiyolojik, klinik ve laboratuvar özellikleri

HENOCH-SCHONLEIN PURPURALI HASTALARIN ANALİZİ. Maşallah CANDEMİR, Hülya HALİS, Aziz POLAT, Hacer ERGİN,İlknur KILIÇ, Serap SEMİZ, Mine CİNBİŞ

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 05 Temmuz 2017 Salı

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

HENOCH SCHÖNLEİN PURPURALI ÇOCUKLARDA KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Nilgün Çakar, Z.Birsin Özçakar, Fatih Özaltın, Mustafa Koyun, Banu Çelikel Acar, Elif Bahat, Bora Gülhan, Emine Korkmaz, Ayşe Yurt, Songül Yılmaz,

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Henoch-Schöenlein Purpurası

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

Evaluation of Follow-up Results in Children with Henoch-Schönlein Purpura

HENOCH SCHÖNLEİN PURPURASI

ERİŞKİN YAŞ GRUBUNDA NATİV BÖBREK BİYOPSİ SONUÇLARININ ANALİZİ 10 Yıllık Tek Merkez Deneyimi

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu. 27 Mayıs 2016 Cuma. Ar. Gör. Dr.

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013

Severe Rhabdomyolysis Due to Henoch - Schonlein Purpura: A Case Report

Birincil IgA Nefropatisinde C4d Varlığının ve Yoğunluğunun Böbrek Hasarlanma Derecesi ve Sağkalımı ile Birlikteliği

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu. 30 Mart 2016 Çarşamba

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK NEFROLOJİ VE ROMATOLOJİ B.D. ÇOCUK NEFROLOJİ DERNEĞİ PATOLOJİ KURSU KASIM, 2016

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ

JÜVENİL SPONDİLOARTROPATİLER. Özgür KASAPÇOPUR İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

ÇOCUKLARDA KRONİK BÖBREK HASTALIĞI Küçük yaş grubunda doğumda başlayabilen Kronik böbrek yetersizliği Son evre böbrek yetmezliği gelişimine neden olan

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

Romatizma BR.HLİ.066

T.C. İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

NEFROTİK SENDROMLU ÇOCUKLARDA MDR 1 CEVABIN BELİRLENMESİNDE ROLÜ

İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

Yeliz Çağan Appak¹, Hörü Gazi², Semin Ayhan³, Beyhan Cengiz Özyurt⁴, Semra Kurutepe², Erhun Kasırga ⁵

NEFROPATOLOJİ KURSU RENAL TRANSPLANTASYON PATOLOJİSİ OLGU SUNUMU

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

ADCK-4 Mutasyonu Saptanan Hastaların Klinik Özelliklerinin ve Koenzim Q10 Tedavisine Yanıtlarının Değerlendirilmesi

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3


Çocuklarda Henoch Schönlein Purpurası: 46 Olgunun Geriye Dönük Analizi ve Literatürün İncelenmesi

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

Topaloğlu R, ÖzaltınF, Gülhan B, Bodur İ, İnözü M, Beşbaş N

Bruselloz tanılı hastalarda komplikasyonları öngörmede nötrofil/lenfosit oranı, trombosit/lenfosit oranı ve lenfosit/monosit oranının değeri

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

Nefrolojik Bakış Açısı İle

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

ÇOCUKLUK ÇAĞI HENOCH SCHÖNLEİN PURPURASINDA BÖBREK TUTULUMU VE PROGNOZA ETKİLİ FAKTÖRLER

Nefrolojide Ekulizumab Kullanımı:Olgu Sunumları

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 23 Mayıs 2017 Perşembe

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Henoch-Schönlein purpuras (HSP) etyolojisi tam olarak

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

NADİR Mİ, YOKSA?! Doç. Dr.Hülya KAŞIKÇIOĞLU. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi HAZİRAN 2010

Henoch Schönlein Purpural 101 Olgunun Retrospektif De erlendirilmesi

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

Fatma Burcu BELEN BEYANI

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJ PROGRAMI

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

OCUK HEMATOLOJI BILIM

Toplum başlangıçlı Escherichia coli

Böbrekte AA Amiloidozis in Histopatolojik Bulguları ve Klinik Korelasyon

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 15 Mart 2017 Çarşamba


Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

DÖNEM 4 PEDİATRİ STAJI DERS PROGRAMI B GRUBU (12/11/ /01/2019) 14/11/2018 Çarşamba

MERKEZİMİZDE SİSTİNÜRİ TANISIYLA İZLENEN ÇOCUK HASTALARIN UZUN DÖNEM RENAL SONUÇLARI

The Importance of the History and Laboratory Tests in the Differential Diagnosis of Acute Abdominal Pain Cases in the Pediatric Emergency Department

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR

TOPLUM KÖKENLİ DERİ VE YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLARINDA RİSK FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ VE TEDAVİDE SIK KULLANILAN ANTİBİYOTİKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

Kan Kültürlerinde Üreyen Koagülaz Negatif Stafilokoklarda Kontaminasyonun Değerlendirilmesi

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

OKUL ÖNCESİ CHECK-UP PROGRAMI

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Transkript:

Araştırma Makalesi / Research Paper Ege Tıp Dergisi / Ege Journal of Medicine 49 (1): 7-12, 2010 Çocukluk çağında henoch schönlein purpurası tanısı ile izlenen 168 olgunun sistem tutulumlarının değerlendirilmesi System involvement evaluation of 168 case which is observed with henoch schönlein vasculitis in childhood Acar B Ç Arıkan Y Arıkan F Đ Dallar Y Sağlık Bakanlığı Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pediatri Kliniği, Ankara-Türkiye Özet Amaç: Henoch Schönlein Purpurası (HSP) çocukluk çağında sık karşılaşılan sistemik vaskülittir. Çalışmamızda HSP tanısıyla takip edilen hastaların demografik özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlandı. Yöntem ve Gereç: 1 Mart 2004/31 Aralık 2007 tarihleri arasında S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğine başvuran HSP tanısı ile izlenen en az 6 ay düzenli izlemlerine devam edilmiş 168 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen hastaların 102 si erkek (%61), 66 sı kızdı (%39). Yaş ortalaması 8.8± 3.1 yıl olarak bulundu. Đzlem süresi 6-66 aydı (29±17,6 ay). Hastaların 168 inde (%100) purpurik döküntü, 59 unda (%35) artrit/artralji, 34 ünde (%20) gastrointestinal sistem (GĐS), 33 ünde (%20) renal, 2 sinde (%1) testiküler tutulum saptandı. GĐS tutulumu olan çocukların %80 i erkekti. GĐS dışında diğer sistem tutulumları ile cinsiyet arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p>0,05). GĐS tutulumu olan hastaların ultrasonografi incelemesinde 5 hastada (%35) barsak duvarında ödem, 3 hastada (%22) barsak ansları arasında serbest sıvı, 1 hastada ise sağ alt kadranda kanamaya bağlı kalınlaşma saptandı. Böbrek tutulumu olan hastaların 12 sinde (% 35) 40 mg/m 2 /saate ulaşmayan düzeyde proteinüri, 2 sinde (%6) nefrotik düzeyde proteinüri saptandı. 20 hastada izole hematüri bulundu. En sık ayak bileği (%73) eklemi tutulumu tespit edildi. Yüzkırksekiz hastada hastalık tekrarlamazken, 12 hastada bir, 5 hastada iki, 3 hastada ise üç kez hastalık tekrarladı. Sonuç: Çalışmamızda HSP tanısıyla izlenen hastalarda en sık rastlanan semptom purpurik döküntü iken ikinci sıklıkla artrit/artralji bulunmuştur. Hastaların % 20 sinde GĐS ve renal tutulum saptanmıştır. Özellikle renal tutulum olan hastaların uzun dönemde idrar tetkiki ile proteinüri açısından düzenli takiplerinin yapılması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler : Henoch Schönlein purpurası, vaskülit, gastrointestinal system, renal tutulum. Summary Aim: Henoch Schönlein purpura (HSP) is the most common systemic vasculitis in children. Characterized by small vessel vasculitis. The aim of this study was to determine demoraphic characteristics of HSP patients. Material and Methods: The medical records of 168 children with HSP revieved retrospectiveley. They were administered to Turkish Ministry of Health Ankara Training and Research Hospital Pediatric Clinic between March 2004- December 2007 and followed up at least 6 months. Yazışma Adresi: Yasemin ARIKAN TC Sağlık Bakanlığı Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Pediatri Anabilim Dalı Ankara, TÜRKĐYE Makalenin Geliş Tarihi : 24.01.2009 Kabul Tarihi : 09.08.2009 7

Results: Among the 168 patients enrolled to the study 102 were male (%61) and 66 were female (%39). Mean age was 8.8±3.1 years. Follow up period was 6-66 months (29±17,6). All patients had purpuric skin lesions (%100), 59 had arthritis/ artralgia, 34 had GIS, 33 had renal and 2 had testicular involvement. Patients were % 80 male who had GIS involvement. Except GIS involvement there is no relationship between sex and other system involvement (p>0,05. Patients who had GIS involvement assessed with USG and found that 5 had intestinal edema (%35), 3 had asit (%22) and 1 had right upper quadrant thickness due to hemorrhage. Among the patients who had renal involvement 12 had (%35) proteinuria less than 40 mg/m 2 /hour, 2 had nephrotic proteinuria and 20 patients had isolated hematuria. The most common affected joint was found to be as ankle (%73). The illness didn t relapse in 148 of all patients, 12 had one, 5 had two, 3 patients had three reccurrences. Conclusion: In our study purpuric skin lesions are the most common symptom,secondly arthrit and arthralgia found at patients who were following for HSP. Renal and GIS involvement found %20 of patients. Long term follow up had to be made for the patients especially who had renal involvement with routine ürinalysis for proteinuria Key Words: Purpura, Schoenlein-Henoch, vasculitis, gastrointestinal tract, renal involvement. Giriş Henoch Schönlein purpurası (HSP) çocukluk çağında en sık karşılaşılan sistemik vaskülittir (1,2). Küçük damarları tutan ve damarda zedelenmeye yol açan bu hastalığın etiyolojisi tam olarak bilinmemektedir. Hastalık çoğu kez kendi kendini sınırlar. Başta cilt olmak üzere gastrointestinal sistem (GĐS), eklemler, böbrekler ve daha seyrek olarak diğer organları etkiler. Nontrombositopenik palpabl purpura, GĐS kanaması, karın ağrısı, artrit ve nefrit şeklinde ortaya çıkabilir. Nadiren testiküler tutulum, nefrotik sendroma kadar ilerleyen böbrek tutulumu olabilir (1,4). Tanı klinikle konur, nadiren cilt veya böbrek biyopsisi yapılması gerekebilir. Bu çalışmada HSP tanısıyla takip edilen hastaların demografik özellikleri ve uzun dönem izlem sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Gereç ve Yöntem 1 Mart 2004/31 Aralık 2007 tarihleri arasında S.B. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğine başvuran HSP tanısı ile izlenen, en az 6 ay düzenli izlemlerine devam edilmiş, 168 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Çalışma kesitsel, tanımlayıcı bir çalışma olarak yapıldı. Hastalığın tanısı tipik klinik bulgular ve cilt biyopsisinde lökositoklastik vaskülitin gösterilmesiyle konuldu. EULAR/PRES (European League against Rheumatism/Paediatric Rheumatology European Society) tarafından 2005 yılında belirlenen kriterler tanıda esas alındı (5).Hastaların yaşı, cinsiyeti, hastalığı tetikleyen faktörler ve başvuru günündeki sistem tutulumları yönünden fizik muayeneleri kaydedildi. Tam kan sayımı, sedimentasyon hızı, C-reaktif protein (CRP), kompleman 3 (C3), Antistreptolizin O (ASO) düzeyi ve antinükleer antikor (ANA), tam idrar incelemesi, dışkıda gizli kan tetkiki başvuru anında ve takiplerinde kaydedildi. Karın ağrısı 8 olan, fizik muayenesinde hassasiyet saptanan, gaitada gizli kan pozitifliği ve melena olan hastalarda GĐS tutulumu olduğu düşünülerek abdominal ultrasonografi (US) yapıldı. Hastaların idrar incelemesinde hematüri ve/ veya proteinüri saptanması renal tutulum, testiste akut ağrılı şişme olması skrotal tutulum olarak kabul edildi. Bu çalışmada elde edilen veriler SPSS 15.0 paket programı yardımı ile değerlendirilmiştir. Değişkenlere ait frekans ve yüzdesel değerler hesaplanmıştır. Oransal düzeyde elde edilen değişkenlere ait normallik varsayımları Shapiro-Wilk testi ile test edilmiştir. Normallik testi sonucunda normal dağılım gösteren değişkenlere ait verilerin istatistiksel analizleri, bağımsız iki grupta student t testi ile, normal dağılım göstermeyen değişkenlere ait verilerin istatistiksel analizleri ise gene bağımsız iki grupta Mann-Whitney U testi ile yapılmıştır. Sınıflama düzeyinde ölçülmüş değişkenlere ait istatistiksel değerlendirmeler Ki-Kare Bağımlılık testleri ile değerlendirilmiştir. Anlamlılık seviyesi olarak 0,05 kullanılmış olup, p<0,05 olması durumunda anlamlı farklılığın olduğu, p>0,05 olması durumunda ise anlamlı farklılığın olmadığı belirtilmiştir. Bulgular Çalışmaya dahil edilen hastaların 102 si erkek (%61), 66 sı kızdı (%39). Erkek/ kız oranı 3/2 olarak saptandı. Yaşları 3-17 yıl arasında değişmekte olup yaş ortalaması 8.8±3.1 yıl olarak bulundu. Yüzdört hasta (%62) 7 yaş üstündeydi. Đzlem süresi 6-66 aydı (29±17,6 ay). Hastalığın başlamasını 72 hastada enfeksiyonun, iki hastada aşı uygulamasının tetiklediği belirlendi. Doksandört hastada hastalığı tetikleyen herhangi bir neden saptanmadı. Ege Tıp Dergisi / Ege Journal of Medicine

Hastaların 168 inde (%100) purpurik döküntü, 59 unda (%35) artrit/artralji, 34 ünde (%20) GĐS, 33 ünde (%20) renal, 2 sinde (%1) testiküler tutulum saptandı (Şekil 1). testiküler 2% Gastrointestinal sistem tutulumu olan hastaların tümünde karın ağrısı mevcuttu. Bunların tamamında gaitada gizli kan pozitifliği, %5 inde melena ortaya çıktı. Gastrointestinal sistemde tutulum olan hastaların US incelemesinde 5 hastada (%35) barsak duvarında ödem, 3 hastada (%22) barsak ansları arasında serbest sıvı, 1 hastada ise sağ alt kadranda kanamaya bağlı kalınlaşma saptandı. renal 26% GİS 27% artrit/artralji 45% Böbrek tutulumu olan hastaların 12 sinde (%35) 40 mg/m 2 /saate ulaşmayan düzeyde proteinüri, 2 sinde (%6) nefrotik düzeyde proteinüri saptandı. 19 hastada (%59) izole hematüri bulundu. Hiçbir hastada hipertansiyon ve böbrek fonksiyon testlerinde bozulma saptanmadı. Nefrotik düzeyde proteinürisi olan 8 ve 13 yaşındaki iki hastaya böbrek biyopsisi yapıldı. Mezengioproliferatif glomerülonefritle uyumlu bulundu. Her iki hastada da biyopside görülen glomerüllerin %6 sında kresent gelişimi saptandı. Resim 1: Hastaların sistem tutulumlarının dağılımı. Gastrointestinal sistem dışındaki diğer sistem tutulumları ile cinsiyet arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p>0,05). Gastrointestinal sistem tutulumu ile cinsiyet arasında anlamlı bir bağımlılık görüldü (p<0,05). Erkeklerde GĐS tutulum oranı (%26,5) kızlara göre (%10,6) anlamlı derecede yüksek saptandı. Renal tutulumu olanlarda yaş anlamlı derecede yüksek olarak bulundu (p=0,016). Hastalığın başlama yaşı ile diğer sistem tutulumlarının olup olmaması arasında anlamlı bir farklılık saptanmadı (p>0,05). Artriti olan hastaların 49 unda (%83) tek eklem tutulumu, bunların içinde de en sık ayak bileği (%73) eklemi tutulumu tespit edildi. Đkinci sıklıkla tutulan eklem diz eklemi iken (%20), hastaların %15 inde 2 eklem tutulumu saptandı. Laboratuvar incelemesinde hastaların lökosit sayısı 3900-32500/mm 3 (11635±4497/mm 3 ), sedimentasyon hızı 2-90 mm/saat (28±19 mm/saat), CRP değeri 0,1-45 mg/dl (3,5±6,8 mg/dl), ASO düzeyi 24-1800 U/ml bulundu. Akut faz reaktanlarındaki yükseklik ile sistem tutulumu arasında ilişki tespit edilmedi (p>0,05). Đstatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte, sedimentasyon değerleri GĐS tutulumu olanlarda daha düşük saptandı. Đki hastada ağrılı şişlik şeklinde testiküler tutulum saptandı. Çalışma grubundaki hastaların 112 sine cilt biyopsisi yapılmıştır. Cilt biyopsisi yapılan tüm hastaların ışık mikroskobi incelemesinde lökositoklastik vaskülit saptanmıştır. Doksanyedi hastanın (%86) immünfloresan incelemesinde IgA depolanması gösterilmiştir. Steroid tedavisi ciddi GĐS, testis tutulumu, nefrotik düzeyde proteinürisi ve ciddi nekrotizan döküntüsü olan olgulara başlandı. Ailevi Akdeniz ateşini (AAA) düşündürecek kliniği olan hastaların 10 unda MEFV gen mutasyonları çalışılmıştır. Yalnızca 3 hastada M694V/-, V726A/- ve E148Q/- mutasyonu saptanmıştır. Heterozigot mutasyon saptanan üç hastanın ikisinde diz ve ayak bileğinde olmak üzere artrit ve ayak sırtında ödem bir diğerinde 9 mg/m 2 /saat proteinüri olduğu görülmüştür. Şiddetli ve tekrarlayan GĐS tutulumu olan bir hastada steroid tedavisine ek olarak intravenöz immunglobulin ve takiben siklofosfamid tedavisi uygulandı. Klinik düzelme olmaması üzerine plazmaferez tedavisi uygulandı ve dört seans plazmaferez uygulaması sonrasında klinik düzelme sağlandı. Yüzkırksekiz hastada hastalık tekrarlamazken 12 hastada bir, 5 hastada iki, 3 hastada da üç kez hastalık tekrarladı. Hastalığı tekrarlayan ve tekrarlamayan hastaların sistem tutulum sıklığı arasında ilişki saptanmadı (Tablo I) Hastaların tümünde C3 düzeyleri normal sınırlardaydı ve ANA negatifti. Cilt / Volume : 49 Sayı / Issue:1 Nisan / April 2010 9

Tablo 1. Sistem tutulumları ile hastalığın tekrarlaması arasındaki ilişki. Tekrarlama yok Tekrarlama var Total n % n % n % Gastrointestinal sistem tutulum Var 29,0 19,1 5,0 31,3 34,0 20,2 Yok 123,0 80,9 11,0 68,8 134,0 79,8 Fisher's Exact Testi, p=0,323>0,05 Var 55,0 36,2 4,0 25,0 59,0 35,1 Artrit/Artralji Yok 97,0 63,8 12,0 75,0 109,0 64,9 Ki-Kare=0,380, p=0,538>0,05 Var 25,0 16,4 8,0 50,0 33,0 19,6 Renal tutulum Yok 127,0 83,6 8,0 50,0 135,0 80,4 Fisher's Exact Testi, p=0,004<0,05 Tartışma Henoch Schönlein purpurasının etiyolojisi kesin olarak bilinmemektedir, ancak hastalığın immün kompleksler ile ilişkisi olduğu kabul edilmektedir. Birçok yayında enfeksiyöz ajanların, özellikle hemolitik streptokokların, hastalığı tetiklediği bildirilmektedir (6,8). Çalışmamızdaki 168 hastanın %44 ünde ASO düzeyinde yükseklik saptanmış, bu durum yakın zamanda geçirilen streptokok enfeksiyonunun hastalığı tetiklemiş olabileceğini düşündürmüştür. Ercan ve arkadaşlarının çalışmasında HSP li çocuklardaki streptokoksik göstergeler sağlıklı çocuklara göre yüksek, akut romatizmal ateş gibi streptokok ilişkili hastalığı olan çocuklara göre daha düşük bulunmuştur. Bu sonuçla HSP etiyolojisinde streptokoklar dışında başka ajanlarında sorumlu olabileceği düşünülmüştür (9). Varisella, mikoplazmalar, parvovirüs, adenovirüs, Ebstein-Barr virüsü ve diğer birçok enfeksiyöz ajan suçlanan tetikleyici faktörlerdendir. Çalışma grubumuzda hastalığı tetikleyen faktör olarak %6 hastada gastroenterit, %2 hastada aşı uygulaması saptanmıştır. Hastalarımızda tespit edilmemesine rağmen bazı hastalarda hastalığı başlatan faktör olarak alerji veya ilaç duyarlılığı sorumlu tutulabilmektedir (6,8). Gastrointestinal sistem tutulumu çocukların yaklaşık üçte ikisinde görülür. Barsak duvarında vaskülite bağlı gelişen ödem ve kanama; invajinasyon, gangren ya da perforasyona sebep olabilir (1,2,7). Karın ağrısı olan hastaların değerlendirilmesinde ilk başvurulacak yöntem ultrasonografidir. Ultrasonografide en sık saptanan bulgu barsak duvarında kalınlaşmadır. Çalışma grubumuzun %20 sinde GĐS tutulumu gözlenmiştir ve yapılan US incelemelerinde 5 hastada barsak duvar ödemi (%35), 3 10 hastada barsak ansları arasında serbest mayi (%22), 1 hastada ise sağ alt kadranda kanamaya bağlı kalınlaşma saptanmıştır. Chao ve arkadaşlarının GĐS tutulumu olan 158 HSP tanılı hastayı kapsayan çalışmalarında %71 hastada barsak duvarında ödem saptanmış ve beş hastada intestinal obstruksiyona yol açacak kadar şiddetli jejunal ödem olduğu tespit edilmiş ve altı hastaya cerrahi müdahele yapılması gerekmiştir (10). Ağır GĐS komplikasyonları olguların yaklaşık %5 inde görülür ve çoğunlukla da döküntüden sonra ortaya çıkarlar. Çalışmamıza dahil olan GĐS tutulum olan 34 hastanın sadece birinde ciddi GĐS tutulumu saptandı. Kortikosteroid ve alkilleyici ajanlara cevap vermeyen hastada dört seans uygulanan plazmaferez tedavisi ile tam klinik düzelme sağlanabilmiştir. Henoch Schönlein purpurasında böbrek tutulumu çalışmamızdakine benzer şekilde yaklaşık %25-50 hastada görülmektedir. Hastanın 7 yaşından büyük olması, purpurik döküntülerin bir ayın üzerinde devam etmesi ve ciddi GĐS ataklarının gelişmesi nefrit gelişimi ile ilişkili bulunmuştur (11). Renal tutulum ve diğer sistem tutulumlarına hasta yaşının etkisini değerlendiren yakın zamanlı çalışmalar yayınlanmıştır. Altmış sekiz HSP tanılı hastanın sistem tutulumları üzerine yaş dağılımının etkisinin incelendiği bir çalışmada nefrit gelişen hastaların %19 unun 5 yaştan küçük, %67 sinin 10 yaşından büyük olduğu gösterilmiştir. Benzer şekilde artrit dağılımı da yaş bağımlı olarak saptanmıştır. Artrit olan hastaların %56 sı 5 yaşın altındayken, %89 u 10 yaşın üzerinde olarak bulunmuştur. Sonuç olarak artrit ve nefrit gelişiminin yaş bağımlı olduğu ve yaşı büyük olan çocuklarda görülme sıklığının arttığı vurgulanmıştır (12). Çalışmamızda sistem tutulumları ve yaş dağılımı Ege Tıp Dergisi / Ege Journal of Medicine

arasındaki ilişki incelendiğinde, renal tutulumun yaşı 7 den büyük olan çocuklarda daha sık görüldüğü saptanmıştır. Hastalığın prognozunu önemli ölçüde etkileyen renal tutulum açısından özellikle yaşı büyük olan çocukların dikkatle izlenmesi gerekmektedir. Henoch Schönlein purpurasında renal tutulum olsun ya da olmasın hipertansiyon, hafif düzeyden hipertansif ensefalopatiye kadar geniş bir tabloda karşımıza çıkabilmektedir (13). Çalışma grubumuzdaki hastalarda renal tutulum dahil olmak üzere tüm sistem tutulumu olanlar incelendiğinde hiçbir hastada kan basıncı yüksekliği saptanmamıştır. Henoch Schönlein purpurasında prognozu etkileyen en önemli etkenlerden birinin de başlangıçta renal tutulumun saptanması olduğu düşünülmektedir. Başlangıçta renal tutulumu olan ve 20 yıllık izlemi devam ettirilen olguların %20 sinde kronik böbrek yetmezliğinin (KBY) geliştiği gösterilmiştir. Mikroskobik hematüri olan hastaların %5 inde, 40 mg/m 2 /saate ulaşmayan düzeyde proteinüri saptanan olguların %15 inde, nefrotik sendromu olan hastaların %40 ında son dönem böbrek yetmezliği saptanmıştır. 14 Avrupa da renal replasman tedavisi uygulanan hastaların %1,7 sinde nedenin HSP olduğu gösterilmiştir. 15 Nefrotik düzeyde proteinüri saptanan iki olgumuzda yapılan böbrek biyopsi sonucunda ISDKC sınıflamasına göre Class II ile uyumlu glomerülonefrit bulunmuştur. Beş yıllık izlemi tamamlanan bu iki hastamızda böbrek fonksiyon testlerinde bozukluk saptanmamıştır. Bayrakçı ve arkadaşlarının yapmış olduğu çalışmada başlangıç idrar incelemesi normal olan 157 hastanın da dahil olduğu 216 HSP tanılı hasta retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Đdrar incelemesi normal olan hastaların 61 ine artrit ve/ veya GĐS tutulumu nedeni ile kısa süreli kortikosteroid tedavisi verilmiş ve bu grupta %27,8 oranında renal tutulum geliştiği gösterilmiş. Yine başlangıç idrar incelemesi normal olan ve herhangi bir nedenle kortikosteroid tedavisi almayan 96 hastanın %18,7 sinde renal tutulum olduğu görülmüş (16). Bu çalışma Huber ve arkadaşlarının çalışmalarını destekler şekilde erken dönemde renal tutulumun gelişmesini önlemek için kortikosteroid başlanmasının etkin olmadığı göstermiştir (17). Çalışma grubumuzda 39 hastaya GĐS, testiküler tutulum veya ciddi nekrotizan döküntü nedeni ile kısa süreli steroid tedavisi verilmiştir. Bu hastalardan 9 unda (%27) steroid kullanmasına rağmen renal tutulum gelişmiştir. Özçakar ve arkadaşları AAA tanısı ve kliniği olmayan 80 HSP li hastada MEFV gen mutasyonlarını incelemiştir. %34 hastanın heterozigot olarak mutasyon taşıdığı ve bu hastaların yaşlarının daha küçük olduğu, ödem ve artritin daha sık görüldüğü saptanmıştır. MEFV gen mutasyonlarının HSP kliniği üzerine etkisinin olabileceği düşünülmüştür. 18 Çalışma grubumuzda HSP ve AAA birlikteliği göz önüne alınarak AAA ni düşündürecek kliniği olan hastaların 10 unda MEFV gen mutasyonları çalışılmıştır. Yalnızca 3 hastada M694V/-, V726A/- ve E148Q/- olacak şekilde heterozigot mutasyon saptanmıştır. Heterozigot mutasyon saptanan üç hastanın ikisinde diz ve ayak bileğinde olmak üzere artrit ve ayak sırtında ödem bir diğerinde 9 mg/m 2 /saat proteinüri olduğu görülmüştür. Bununla birlikte mutasyon saptanmayan 7 hastanın da 4 ünde ayak sırtında ödem saptanmıştır. Türkiye gibi AAA hastalığının sık olarak görüldüğü ülkelerde vaskülitin prezentasyonunu belirleyebilecek mutasyonların saptanması önemli olabilir. Ayrıca AAA tanısı alan çocuklarda HSP gibi vaskülitlerin birlikteliğinin arttığının göz önünde bulundurulması uzun dönem izlemler için faydalı olacaktır. Bu üç hasta da AAA ön tanısıyla izleme alınmıştır. Sonuç olarak, çalışmamızda HSP tanısıyla izlenen hastalarda en sık rastlanan semptom purpurik döküntü iken ikinci sıklıkla artrit/artralji bulunmuştur. Hastaların % 20 sinde GĐS ve renal tutulum saptanmıştır. Renal tutulumun özellikle büyük yaş grubundaki çocuklarda görüldüğü saptanmıştır. Hastalığın prognozunu önemli ölçüde etkileyen renal tutulum açısından özellikle yaşı büyük olan çocukların dikkatle izlenmesi gerekmektedir. Kaynaklar 1. Bagga A, Dillon MJ. Leukocytoclastic vasculitis. In: Cassidy JT, Petty RE, eds. Textbook of Pediatric Rheumatology. Philadelphia: W.B. Saunders; 2001 : 569-579. 2. Miller ML, Pachman LM. Vasculitis syndromes: Henoch-Schönlein purpura. In: Behrman RE, Kliegman RB, Jensen HB, eds. Nelson Textbook of Pediatrics. 16th ed. Philadelphia: W.B. Saunders; 2000: 729. 3. Saulsbury FT. Henoch-Schönlein purpura in children report of 100 patients and review of the literature. Medicine 1999; 78: 395-409. Cilt / Volume : 49 Sayı / Issue:1 Nisan / April 2010 11

4. Nielsen HE. Epidemiology of Schönlein Henoch purpura. Acta Pediatr Scand 1988;77:125-131. 5. Ozen S, Ruperto N, Dillon MJ, et al. EULAR/PRES endorsed consensus criteria for the classification of childhood vasculitides. Ann Rheum Dis 2006;65:936-941. 6. Robson WLM, Leung AKC. Henoch- Schönlein purpura.adv Pediatr 1994; 41:163-194. 7. Szer IS. Henoch-Schönlein purpura: When and how to treat. J Rheumatol 1996; 23:1661-1665. 8. Al-Sheyyab M, El-Shanti H, Ailouni S The clinical spectrum of Henoch-Schönlein purpura in infants and young children. Eur J Pediatr 1995;154: 569-572. 9. Ercan G, Kasapçopur Ö, Akdenizli E, et al. The role of streptococcal infection in Henoch-Schönlein purpura. J Pediatr 2004;50:187-188. 10. Chao HC, Kong MS, Lin SJ, et al. Gastrointestinal manifestation and outcome of Henoch-Schonlein purpura in children. Chang Gung Med J. 2000;23:135-141. 11. Sano H, Izumida M, Shizmizu H, et al. Risk factors of renal involvement and significant proteinuria in Henoch-Schönlein purpura. Eur J Pediatr. 2002; 161:196-201. 12. Hamdan JM, Barqauri MA. Henoch-Schonlein purpura in children. Influence of age on the incidence of nephritis and arthritis. Saudi Med J. 2008; 29:549-552. 13. Whyte DA, Van Why SK, Siegel NJ. Severe hypertension without urinary abnormalities in a patient with Henoch-Schönlein purpura. Pediatr Nephrol 1997;11:750-751. 14. Scharer K, Krmar R, Qerfeld. Clinical outcome of Schönlein Henoch purpura nephritis in children. Pediatr Nephrol 1999;13:816-823. 15. Davin JC, Weening JJ. Henoch-Schönlein purpura nephritis: an update. Eur J Pediatr 2001;160:689-695. 16. Bayrakçı US, Topaloğlu R, Söylemezoğlu O, et al. Effect of early corticosteroid therapy on development of Henoch-Schönlein nephritis. J Nephrol 2007;20:406-409. 17. Huber AM, King J, McLaine P, et al. A randomized, placebo-controlled trial of prednisone in early Henoch Schönlein Purpura. BMC Med 2004; 2;2-7. 18. Ozçakar ZB, Yalçinkaya F, Cakar N, et al. MEFV mutations modify the clinical presentation of Henoch-Schönlein purpura. J Rheumatol 2008;35:2427-2429. 12 Ege Tıp Dergisi / Ege Journal of Medicine