Erdem Bayazıt ın Bulmak Şiiri Bağlamında Yeni Bir Dünyaya Kapı Aralamak

Benzer belgeler
istiklâl Aylık siyaset, ekonomi, toplum dergisi BİR GARİP HAL! Ithal Fikirlerle Milli Menfaatler Korunamaz...

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

Zikir hareketleri, 1 li, 2 li, 3 lü ve 4 lü ritmlerden kuruludur. Bu ritmler, kendi içlerinde değişik hızlarda uygulanır.

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

Ferit Edgü nün Eserlerinde Kafkaesk Dünya

Yedi Güzel Adam'dan Biri: CAHİT ZARİFOĞLU

Ben yazabilirim! DÜNYA ÇOCUKLARI HAİKU YARIŞMASI - TÜRKİYE

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

NİYAZİ FIRAT ERES

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YEDİ KANDİLLİ SÜREYYÂ PROJESİ

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

SEVGİ. Doğduğumuz gün içgüdüsel olarak annemize babamıza sarılır onların yanında olmak

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ALPER DURU ANAOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ PROJESİ ARALIK AYI DEĞER KONUSU SEVGİ

Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası

GOOD BYE EGO ERDAL AKDOGAN. Copyright 2017 Erdal Akdogan

Doğumunun 80. Yılında Sezai Karakoç un Şiiri ÇEŞMELER II.

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

Dua edelim: I.Korintliler 1:30, Efesliler 2:10

Metin Edebi Metin nedir?

Woyzeck: Öğleyin güneş tepeye çıkıp da dünya ateşe düşmüş gibi yanmaya başlayınca, işte o zaman korkunç bir ses bir şeyler diyor bana.

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

CUMHURIYET DÖNEMINDE COŞKU VE HEYECANI DILE GETIREN METINLER (ŞIIR) Cumhuriyet Edebiyatında Şiir ve Soru Çözümü

ALGI VE ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI

Soyut Zekâsı Gelişmemiş Çocuklarda Allah Korkusu Perşembe, 13 Ocak :55

DR. MUHAMMED HÜKÜM ÜN ŞAİR - SOSYOLOG: KEMAL TAHİR ADLI ESERİ ÜZERİNE


EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Takvimdeki Deniz (Şiir İncelemesi)

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir.

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

1. Soru. Aşağıdakilerden hangisi bu paragrafın sonuç cümlesi olabilir? olaylara farklı bakış açılarıyla bakalım. insanlarla iyi ilişkiler kuralım.

Ana başa taç imiş. Her derde ilâç imiş. Bir evlât pîr olsa da. Anaya muhtaç imiş. seyin Nail Kubalı

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

/elaresort /elaresort

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

Aşık olduğumuz kişiyi neden unutamayız?

EFT ile POZİTİF HAYAT EĞİTİMİ EFT NEDİR?

PEK OKULLARI 2A KASIM. İzimden gelin gençler! Bocalamadan, yorulmadan, sıkılmadan Tek çıkış yolunuz budur!

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde!


Ön yargılar, eski yanlış bilgiler yıkılıyor. Yeni bir anlayış geliyor. Kendinizi ifade edebileceğiniz yeni yaratıcı alanlar geliyor.

BİZ, MELEKLER - DRUNVALO

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Her Başarının Bir Hikayesi Vardır...

DİNİ GELİŞİM. Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi

GARİP AKIMI (I. YENİ)

VERITAS FOCUS. İş Yerinde Ruh Sağlığı Programları

ANAOKULU BİRİMİ AY: ŞUBAT YIL: 2017

İnsanlara hiçbirş ey öğ retemezsiniz, sadece keş fetmesine yardımcı olabilirsiniz. Galileo Galilei. Keş fetme serüvenine hazır mısınız?

Liderlikte Güncel Eğilimler. Konuşan Değil, Dinleyen Lider. Şeffaf Dünyada Otantik Lider. Bahçevan İlkesi. Anlam Duygusu Veren Liderlik

Hiçbir şey olmamış gibi çekip giden, kalpleri hunharca katlederek bırakanların bu hayatta mutlu olacağına inanmıyordum. Zamanla bu inanç alev aldı;

Artık başkalarının mali başarılarımı desteklemelerine izin veriyorum. Benim refahımın, mali başarımla bir ilişkisi yok.

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

MEHMET AKİF ERSOY UN EDEBÎ KİŞİLİĞİ 1

Oyunun Adı: BARIS TOPU. Plastik top, Ek 1

Korku. İzleginin İncelenmesi. Sevde Kaldıroglu 12 IB-F

" Elimizde bulunan Kadim Bilgelik sırlarına ve ezoterik bilgilere göre; özellikle son 3500 yıldan beri dünya insanına, kapasitelerine

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

İSTANBUL UN PENÇ HALLERİ. TA NER A L A KU Ş ve Ö Ğ R E NC İ L E R İ Mİ N YATÜR S E RG İ Sİ

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

Kişilerarası İlişkiler

OKULUMUZDA DEĞERLER EĞİTİMİ ÇALIŞMALARI. Sevgi Etkinlikleri Sunum Planı

AŞKIN BULMACA BAROK KENT

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 :

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures

SAHİP OLDUKLARIMIZI KORUMANIN 4 RUHSAL ADIMI

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Doç. Dr. Rıza BAĞCI

OHIO DOĞAÇLAMASI (OHIO IMPROMPTU)

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

BİZ MUTLU OLALIM DİYE

Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve

TEOG 1. Dönem Türkçe Denemesi (3) 1

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

PLANLAMA VE TASARIM SAFHASI. Hazırlayan: Raci SELÇUK (Peyzaj Y. Mimarı)

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

SÖZCÜKTE ANLAM (MECAZ-SOYUT- SOMUT)


KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Transkript:

Osman ALAGÖZ Erdem Beyazıt ın Bulmak Şiiri Erdem Bayazıt ın Bulmak Şiiri Bağlamında Yeni Bir Dünyaya Kapı Aralamak Osman ALAGÖZ Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi,Fen-Edebiyat Fakültesi Yüksek Lisans Öğrencisi/Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni osmanalagoz@yahoo.com Öz: Erdem Bayazıt, şiirlerini mistik bir dünya görüşü ekseninde şekillendirir. Yer yer sosyal perspektife dayalı şiirler yazmış olsa da onda sosyal bakış açısı mistik bir evrene doğru evrilir. Bulmak şiiri, sosyal bakış açısına girmeden doğrudan mistik bir hayat anlayışının evrenine yönelişin şiiridir. Bu çalışmada kaybetmek ve bulmak duyguları arasında örgülenen ve sonrasında da yeni bir dünyanın kapılarını aralayan Bulmak şiiri ele alınmıştır. Yapısıyla, ahenk unsurlarıyla, hissettirmek istedikleriyle lirizmin coşkunluğunu taşıyan şiirde Erdem Bayazıt, bir sözden hareketle yeni bir dünyaya geçişi anlatır. Bu geçiş, Leyla ile Mecnun hikâyesinde anlatılan geçişi anımsatır mahiyettedir. Sevdiğinin kendisine hissettirdiği ve yönlendirdiği bir bakışla yeni bir dünya ya yönelmenin anlatıldığı şiir, ölüm karşısında şairin pervasız ve kendinden emin tavrını da ortaya koyar. Anahtar Kelimeler: Erdem Bayazıt, kaybolmak, bulmak, ölümsüzlük, yeni bir dünya. Opening The Doors of The New Worlds in The Connext of Erdem Bayazit s Poem To Find Abstract: Erdem Bayazit embodies his poetry on a mystical worldview axis. Though he writes social perspective based poems, his social point of view evolves into a mystical universe. The poem "Find" is directly a work of orientation to a mystical understanding of life, without entering social point of view. In this study, the poem "Find" is discussed in which 'find' and 'lose' emotions interwoven and opening the door to a new world. In this poem, with its structure, elements of harmony and lyrism carrying that what it wants to Makale türü: Derleme Geliş tarihi: 08.02.2016 Kabul tarihi: 30.03.2016

KSÜ Sosyal Bilimler Dergisi Cilt:13 Sayı:1 (2016) make us feel enthuasism, Erdem Bayazit, moving from a word, describes the motion of a so-called transition to a new world. This transition resembles a nature that is described in Leyla and Majnun story. The poem, with a view that one's lover making him/his feel and leading, in which "the directing to a new world idea" told, reveals the poet's reckless and self-confident attitude towards "death". Keywords: Erdem Bayazit, lose, find, immortality, a new World. GİRİŞ Erdem Bayazıt, mistik bir dünya görüşünü benimsediği şiirlerinde sosyal problemlere değinmenin yanında insanın mukaddes olanı arayış serüvenini de ele alır. Bayazıt ın şiirinde bu arayış sürecinde, yaşanan sıkıntılardan ziyade aranan şeyin bulunmasının sevinci öne çıkar. Aramak düşüncesi ve onun ortaya çıkardığı huzursuzluk ve kaygı uzun uzadıya anlatılmaz fakat bulmanın sevinci, çok yönlü olarak ele alınır. Şair bunu yaparken de lirizmin imkânlarından yararlanır. Bayazıt, Bulmak şiirini kaybetmek ve bulmak ikileminde oluşturur. Kaybetmeye kıyamet bağlamında bir yakıştırmada bulunurken bulmayı da cennet hayatını anımsatan bahar günlerini yaşamak gibi ifade eder. Bulmanın cennet ve bahar gibi, mutluluğu ve yaşama sevincini çağrıştıran kelimelerle ifade edilmesi, ne denli önemli görülen bir şeyin bulunduğunun bir yansımasıdır. Dini bir duyarlılıkla şiirlerini oluşturan Erdem Bayazıt, Bulmak şiirinde de peygamber sözünden hareketle yeni bir dünyanın kapısını aralar. Ölümün, ölmeden önce duygusal planda yaşanmasıyla birlikte içinde bulunulan zamanı ve sonrasını yeni bir dünya bağlamında şekillendiren bir düşünce ortaya çıkar. Ortaya çıkan bu düşünce, Bayazıt ın mistik şiir evrenini oluşturan düşüncedir. Bulmak şiiri de bu mistik düşüncenin yansıtıldığı bir şiirdir. KAYBETME KORKUSU Bulmak şiirinde kaybedildiği sanılan fakat sonrasında, kutsiyet verilen şeyin bulunmasının şairindeki değişim ve dönüşümleri anlatılır. Aranan şey, mahiyeti itibariyle belirtilmemiş olsa da kaybolmasıyla kıyameti yaşatacak kadar önemli bir özelliğe sahiptir. Salt bir kaybetme endişesiyle önemsiz bir şeyin kaybedilişi değil de kıyamet havasını hissettirecek denli önemli olanın 70

Osman ALAGÖZ Erdem Beyazıt ın Bulmak Şiiri kaybı ve bulunması şiirin ana izleğini oluşturur. Şiir, kaybetmenin şairde uyandırdığı duyguların ifade edilişiyle başlar. Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti Kıyametin dehşeti kaybetmeyle yaşanırken bunun zıddı olan bulmayla da bir bahar ve bir cennet atmosferi yaşanmaktadır. Şair, iki yoğun duyguyu şiirde iç içe aktarır. Kıyameti çağrıştıracak denli yaşanan emaneti kaybetme korkusu ve sonrasında da o emanetin bulunması için gösterilen çaba ve ortaya çıkan yorgunluk, bulmayla önemsiz bir hal alır. Bu yoğunluğu yaşatan da şairin, duyguları zorlayan sınırlarda dolaşmasıdır. Şair, ey kalbim hitabıyla kalbe seslenerek his ve heyecanlarını ifade eder. Erdem Bayazıt şiirinin halesidir ey. Şiirin kapıları ve gözleridir. Ey, okuru şiire hazırlar, yani mesaja. Algı ve bilincin kıvama gelmesinin ön şartı olan bir dikkat çekme, bir çizgi belirleme, bir düzey oluşturma durumudur. Bir algı ve bilinç nidasıdır çünkü ey! Bu şiirin neyi nasıl anlattığının izdüşümü, ince çizgisidir. Sanki bu şiirin toplamı ey nidasıdır. Her şey onda saklanmış, onda sırlanmıştır. (Alver, 2008: 124) Bu hitap şekli bazen bir karşı koyuşu ifade ettiği gibi bazen de bir acizliği ifade eder. Her iki durumda da dikkatlerin hazır hale getirilmesi vardır. Bayazıt, kalbe yaptığı ey seslenişiyle kendini bir otokritiğe tabi tutar. Vuslat ve bulma, beraberinde değişimi getirmektedir. Kaybetmeyle kıyamet yaşanırken bulmayla da bahar yaşanmaktadır. Bu baharın mahiyeti, şiirde insanın ekseni etrafında ele alınır. İnsan, ruhsal yapısı itibariyle mevsimleri andırır. İniş ve çıkışlarıyla, gelgitleriyle, ruh dünyasında oluşan atmosferlerle baharda yaşanabilecek şeyleri kendi dünyasında yaşamaktadır. Tabiatla kurulan ilişki düzleminde baharın özellikleri insana aktarılmaktadır. Bayazıt, şiirini oluştururken kendine has bir dünya kurar. Onun muhafazakâr duruşu, şiirinin şekillenmesinde bir kriterdir. Özdenören e göre, denemek istediği şiir, bir Müslüman şairin içinde yaşadığı teknolojik hengâmeye karşı bir protesto sesi olmaya yönelmiştir. Behçet Necatigil, Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü adlı kitabında Barbar güçlerin, teknolojinin yıktığı, Tanrı dan kopardığı insanın manevi kurtuluşunu arayan bir şiir olarak değerlendiriyor. (Özdenören, 71: 2009) Bulmak şiirinde de insanın manevi kurtuluşunu arayan bir şairin izleri görülür. Erdem Bayazıt ın şiirine ilham veren kaynaklar arasında korku da vardır. Yaratıcı, insan, tabiat, aşk, ölüm ve sonrasında korkuyu bir ilham kaynağı olarak kabul eden Bayazıt a göre, günümüz Müslüman şairlerinin ilham kaynağı diğer insanların ilham kaynağından ayrı düşünülmemelidir. Yaratıcı, Makale türü: Derleme Geliş tarihi: 08.02.2016 Kabul tarihi: 30.03.2016

KSÜ Sosyal Bilimler Dergisi Cilt:13 Sayı:1 (2016) insan, tabiat, aşk, ölüm, korku, vesaire vesaire Müslüman şairin şiir damarları elbette inandığı kutsal metinlere, öz tarihe, öz toprağına (vatan), milli hasletlerine (millet) ve inanç dünyasına (din) uzanmalıdır. Müslüman şairlerin şiir rezervi diğerlerinden daha fazladır, yani sonsuzdur. Çünkü ebediyeti kucaklayanlar ancak Müslümanlardır. (Bayazıt, 184: 2009) BULMA SEVİNCİ Kaybedildiği düşünülen ve ne olduğuna dair somut bir bilgi verilmeyen emanetin bulunması, şaire bahar atmosferiyle ifade edilen bir duygu yaşatır. Bir anlık yaşanan korku, yerini kavuşmaya, sevdaya ve yaşama sevincine bırakır. Kaybolmayı bir imge olarak ele alan şair, Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti diyerek kaybolmakla kıyamet arasında bir benzerlik ilişkisi kurar. Kendini, baharı yaşamaya yeni başlayan bir ağaca benzeterek Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma der. Yine kendini, kurumuş toprağa benzetir ve bu kurumuş toprak yağmur damlalarıyla baharı yaşayan tabiat gibi canlanıverir. Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından Bir bakışın kurumuş toprağa can vermesi, kaybedilen ve sonrasında da bulunan şeyin mahiyeti hakkında bilgi vermektedir. Bunu yapan da öteki olamayacak kadar çok yakın olandır. Öteki, yeniden bir canlanmayı tetiklemez, bilakis ölümcül bir yalnızlığa iter. Candan, içten, kalpten bir bağ ile birliktelik sağlanan, kurtulmayı da beraberinde getirir. Öteki, kişinin kendisini sonsuza dek yinelemesini engelleyen unsurdur. (Baudrillard, 2012:164) Bu durum, öteki olanla can veren arasındaki farkı ortaya koyar. Şiirde bakışla canlanıveren kurumuş bir gönülden bahsedilir. Bu kurumuş gönül toprağı, bulunanla ve onun bakışlarıyla yeniden baharı yaşamaya başlar. Gözden kalbe işleyen o bakış, bir aşkı ve bir sevgiyi anlatmaktadır. O bakış sayesinde sevda kaynaklarına ulaşılmış olur. Burada şairin, göz çeşmem suya erdi ifadesiyle çeşmeyle ilişkilendirdiği göz, sevda kaynağına ulaşmak için bir köprü vazifesi görür. Bulunanla birlikte şair, yaşadığı ruh yoğunluğunu, yine tabiat bağlamında yansıtır. İlk beyitte değinilen kaybetmeye mukabil, şiirin geneline hâkim olan 72

Osman ALAGÖZ Erdem Beyazıt ın Bulmak Şiiri bulmanın sevinci ele alınır. Her beyitte ayrı bir yönü verilen bulmanın hissettirdikleri tekrar edilerek ve farklı yönleriyle anlatılır. Yeniden suyun dala ve yaprağa yürümesiyle bir canlanma ve bir diriliş söz konusudur. Kurumuş toprağa gelen canlanma, yeniden doğuşun işaretidir. Bu durum, insanın sürekli bir yenilenmeye olan ihtiyacına da karşılık gelir. Bu yeniden doğuş Jung a göre, insanın inanmasıyla alakalıdır. İnsan yeniden doğuştan söz eder, yeniden doğuşa inanır ve yeniden doğuşla doludur. Bu gerçeklik insan için yeterlidir. (Jung, 2013: 49) Bayazıt ın insanla tabiat arasında kurduğu ilişki, şiirin vermek istediği mesajlardan birini oluşturur. Kalp bir ağaç gibi canlanmaya, çiçeklenmeye başlar. Bunu da Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından diyerek ifade eder. Parmaklardan içilmesi, olağanüstü bir halin bir kere daha hatırlanmasıdır. Göndergesel bağlamda Hazret-i Muhammet in bir mucize olarak parmaklarından su akıtması bu mısra ile hatırlatılır. Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde Şiire, büyülü bir halin içinde bulunma hâkimdir. Coşkun bir lirizm olarak mısralarda akseden bu hal, yine mısralarda benzerlik ilişkisiyle somutlaştırılarak verilir. Tabiatın kendine has dilinden istifade eden şair, duygularını o bağlamda yansıtır. Bir aydınlık denizin sonsuz derinliğinde ve hemen onun sonrasında gelen Yüzüyorum gözünün yeşil serinliğinde mısraları sonsuza uzanan bir kendinden geçme atmosferinin yaşandığını ifade eder. Tabiatın bahar hali; ışık, kelebek, çiçek ve kuş ile yeni bir boyut kazanır. Her bir isim, ruhun dinginliğini destekler mahiyettedir. Işık ferahlığı, kelebek naifliği, çiçek sevgiyi ve kuş da cıvıltılarıyla canlılığı yansıtır. Sonrasında ortaya çıkan tablo ise yeni bir dünya ve yeni bir ülkedir. Bir ışık bir kelebek biraz çiçek biraz kuş Yeni bir ülke yüzün ellerimde kaybolmuş Bahar tasviriyle verilen yüzde yeni bir ülkenin saltanatı başlar. Aşk bağlamında kurulan saltanat, bir kaybın bulunmasının sevincini taşır. Burada da şiirin geneline hâkim olan kaybolma sonrası bulma sevincinin, farklı dokudaki güzelliklerle örülmesine devam edilir. Bayazıt ın varoluş merkezli şiirlerinde aşk ve ölüm teması önemli bir yer tutar. Bu şiirlerinde aşk kuşatıcı bir duygu olarak ifade bulur. Aşk, bir bütün olarak varlığı sevmektir. Çiçeği, toprağı, Makale türü: Derleme Geliş tarihi: 08.02.2016 Kabul tarihi: 30.03.2016

KSÜ Sosyal Bilimler Dergisi Cilt:13 Sayı:1 (2016) insanı sevmektir. Tanrı yı sevmektir. Ancak aşkın merdiveni ile insan bu dünya duvarının ötesine geçebilir, ancak aşk deneyimiyle inancın saflığına ulaşabilir. Aşkta öncelikle güzellik vardır. Sonra da uyanış, arınma, bereket, coşku, umut, canlılık, sonsuzluk. Ölüme aşkla direnebilir insan, dünyaya aşkla katlanabilir. Aşktan yüz çevirdiğinde insan olmanın gücünden ve imkânlarından da yüz çevirir. (Taşdelen, 2008: 104-105) Bahar yeniden canlanıyorsa, şair canlanan baharla birlikte bir yaşama sevincini çiçekle, kelebekle, kuşla anlatıyorsa ölüm karşısında ve kaybolma karşısında bir direnç oluşuyor demektir. Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine Kapılıp gidiyorum saçının sellerine Gözlerinden göğüme sayısız yıldız akar Bir gülüşün içimde binlerce lamba yakar İnsan ve özelde de sevilen, baharın özelliklerini taşıyan bir ülkeye dönüşünce bütün güzellikler de o ülkede yaşanır. Yüz, baharın bin bir güzelliğini barındıran bir mahiyettedir. Gözler, sayısız yıldız ların kaynağıdır. Gülüşler, sevenin gönlünde binlerce lamba yakar. Bütün bu güzellikler yaşanırken sevilenin isminin anılması bir kurtuluşa vesile olabilecek özelliktedir. Şair, ne olduğunu belirtmediği ismin anılmasını kurtuluş kelimesiyle verir. Kurtuluş, içinde bulunulan olumsuz bir durumdan kurtulmak, şeklinde ele alınabilir. İlk beyitte de kaybolmak yer aldığına göre çağrılan isimle zor zamanlardan kurtulmak düşünülmüştür. Şair; insan ve tabiat arasında kurduğu ilişkiyi, şirine bir metafor olarak yansıtır. Şair, Soluğum bir kuş gibi uçuyor ellerine derken soluk ve kuşun uçuşu arasında bir benzerlik kurar. Kapılıp gidiyorum saçının sellerine derken de saçın dalgalanışı ile sel arasında bir bağlantı kurar. Şiirin imkânlarını ve etkisini geniş bir yelpazede mısralara aktarmak isteyen şair, edebi sanatlarla bunu yapmaya çalışır. Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın Sesin ne kadar sıcak sesin ne kadar yakın Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi 74

Osman ALAGÖZ Erdem Beyazıt ın Bulmak Şiiri Şairin, baharın güzelliklerini anlatırken Bir kurtuluştur o an çağrılsa senin adın dizesiyle ifade ettiği duygu, kaybetme korkusunun şuuraltında sürekli durduğunun bir göstergesidir. Sadece ilk beyitte bahsedildikten sonra güzelliklerin anlatıldığı mısraların yer aldığı kısımlarda geçmesi, şuuraltında sürekli kendini hissettiren kaybetme ve kazanma ya da kurtulma düşüncelerinin diri olduğunu gösterir. Karların yağdığı tabiat, bembeyaz gelinlik giymiş gibi dir. Tabiatla sürekli ilişkilendirilen sevilenin özellikleri burada da ortaya çıkar. Eller, şefkat ve sevgiyle sevenin yüzüne dokunduğunda Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi mısraını şaire söyletir. Sensiz geçen zamanı belli yaşamamışım Sensizlik bir kuyuymuş onu aşamamışım Bayazıt ın anlattığı aşk ve bu aşkın muhatabı olan sevgili, sıradan bir aşkın mekân tuttuğu bir gönlün sahibi değildir. Yüceltilmiş aşk ın filizlendiği bir sendir. Çetin e göre yüceltilmiş aşk, aşkın bir boyutudur. Sevilen şeye kavuşmak, onu elde etmek, sevgiliye bizzat sahip olmak söz konusu olabildiği gibi tam tersi de vakidir. Aşkın bu boyutuna yüceltilmiş aşk denir. (Çetin, 2014: 66) Sen diye hitap edilen ve mistik bir özelliğe sahip olan sevgili, kendisini sevene yokluğuyla kıyameti yaşatmanın yanında zamanı yaşamıyor gibi yaşatır. Onu tanımadan yaşanan zaman, gerçek anlamda yaşanmamış bir zamandır. Şair o zaman dilimlerini baharın güzelliklerini taşıyan mısralarında uzun uzun anlatır. Aksay a göre, bunu yaparken İslami duyarlılıktan ve mistik motiflerden yararlanır. Garipçilerin ve kendinden menkul toplumsal gerçekçilerin getirdiği statik dilsel yapıda bozunumu, İslami duyarlılıkla, mistik motiflerle, taşıdığı bildiriyi soyut bir kıvama büründürerek uyguladı. (Aksay, 2008: 91) Sensizliği; kıyamet, zamansızlık ve sonrasında da bir kuyu ile birlikte ele alınır. Kuyunun her ne kadar mahiyeti hakkında bir şey söylenmemiş olsa da dipsizlik ve körlük kuyuların mahiyetini ifade için kullanılan sıfatlardır. Kuyu, kaybolmanın ilişkilendirildiği imgelerdendir. Hazreti Yusuf un kardeşleri tarafından atıldığı kuyu, kaybolmanın imgesi olarak kullanılır. Şiirde de kaybetmenin bir başka şekli olan sensizlik ile ilişkilendirilir. YENİ BİR DÜNYAYA KAPI ARALAMAK İçeriği hakkında kesin bir şey söylenmeyen ve kaybedildiği düşünülen emanetin bulunmasıyla değişen duygular ve düşünceler, şaire baharla resmedilen bir dünya yaşattıktan sonra yeni bir dünyanın kapılarının aralanmasına da vesile olur. Bulunan emanet, mistik bir özelliğe sahip olduğu için, peygamber sözünün etkisiyle şairde hissedilen anlamın boyutunu Makale türü: Derleme Geliş tarihi: 08.02.2016 Kabul tarihi: 30.03.2016

KSÜ Sosyal Bilimler Dergisi Cilt:13 Sayı:1 (2016) derinleştirir. Üç boyutlu bir dünyadan öte olarak ifade edilen metafizik boyutlu bir dünyaya geçiş, peygamber sözünün şairde bulduğu karşılıkla olur. Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden İşte yeni bir dünya peygamber sözlerinden İslami duyarlık, son dönem Türk edebiyatında Necip Fazıl ve Sezai Karakoç gibi şairlerin şiirlerinde dile getirildiği formun dışında, Erdem Bayazıt ta yeni bir sese kavuşur. Bu ses, doğal olarak önceki iki büyük şairden izler taşır. Bu ses, onda kabarıp coşan imanın ve merhametin de tezahürüdür. (Karataş, 2010:111-112) Sevdiğine vuslat yaşayan kişi, kalbin aynası olan gözlerle iletişim kurar. Bakış, içinde yeni bir dünyanın ışıltısını taşırken kalpten kalbe var olan yollar için gözler de birer büyülü kapı hükmünde olur. Girilen o kapıdan yeni bir dünyaya uzanılır. O dünya peygamber sözlerinden örülen bir dünyadır. Ölüm bize ne uzak bize ne yakın ölüm Ölümsüzlüğü tattık bize ne yapsın ölüm Bayazıt, ölümle birlikte yeni bir dünyanın da başladığına işaret eder. Yeni bir dünyanın kapısını aralayan ölüm, şair için bir korku kaynağı olmaz. Aksine, yaşarken ölümü tatmış olmak, ölümün dahi o korku damarını tetikleyemeyeceği bir hale dönüşür. Biten bir yaşam bir bitiş, bir son olarak görülse de, aslında yeni bir hayatın başlangıcından başka bir şey değildir. Bunun için yaşamak, aslında sadece bir kimlik belgesinden ibarettir. Ölüm ise basit bir kimlikten ötedir. Ahirete yani ebediyete açılan tek kapıdır. Dolayısıyla şaire göre gerçek yaşamın anlamı ölümün eşiğinde başlar. (Öz, 2008:115) Ölümle barışık yaşayan şair, ölümden sonrasını da yeni bir dünya olarak kabul eder. Yaşarken ölümü tatmış olmak, ölümün korkulacak bir durum olmadığı kanaatini oluşturur. Peygamber sözünün çizgisinde şekillenen ölüm düşüncesi, şair için yeni bir dünyanın kapısının aralanmasını sağlar. Yeni bir dünyanın kapısını aralayan Erdem Bayazıt, birçok şair gibi, ölümün kıyılarında dolaştı çokça ama ondan hiç korkmadan. Önce siyah bir at olup uçan gece imgesiyle özdeşleştirdi ölümü. Oğullarının ardından yankılanan sesleri, içimizde savrula savrula bir bahar yağmuruna dönüşen anneler ve ölümü dengede tutan babalar, bu bağlamda şiire konuk olur. (Karataş, 2010:112) Bulmak şiirinde de korkuya yer vermeyen şair, ölüm hakikatini yeni bir dünyanın başlangıcı olarak görür. 76

Osman ALAGÖZ Erdem Beyazıt ın Bulmak Şiiri Mehmet Kaplan, Bayazıt ın Birazdan Gün Doğacak adlı şiirini yorumlarken, ondaki yeniden diriliş kavramına değinir. Erdem Bayazıt ın şiirinde kullandığı tohum, yeniden açan çiçek, kutsal ağaç imajları bütün şairlerde rastlanan yeniden diriliş in sembolleridir. Yıkıntılar sonrası sarındığım şefkat anası mısraı, yeniden diriliş temayülünün anneye dönüş ile ilgisini göstermesi bakımından dikkati çeker. Erdem Bayazıt ın şiirlerinde sık sık geçen mezar motifi de yeniden doğuş ve anne ile ilgilidir. Yeniden doğmak için ölmek lazımdır. (Kaplan, 1990: 563) Bayazıt, bir ölüm hali olarak kabul edilen tabiatın baharla birlikte yeniden dirilmesini, ölmeden önce ölmek ifadeleriyle de içselleştirerek anlatır. İçselleştirilen bu hal sonrası, gelecek olan ölümün de kendisine bir şey yapamayacağını söyler. İlk beyitte yer alan Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti mısralarıyla ifade edilen kaybolmak ve onun sonrasında yaşanan kıyamet hali, şiirin bütününde kendini hissettirir ve sonunda yeni bir anlama bürünür. Kaybedilen basit bir şey değil, aksine büyük bir kıymet verilen, uzun uğraşlar sonunda bulunan ve elde edilen bir emanettir. Şair, Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti derken yorulmanın ve aramanın yorgunluğunu, emaneti bulmakla bir huzura dönüştürür. Bulmak, gönlün bir arayışının hikâyesi şeklinde örgülenmiştir. Şair bir yolculuğa çıkar ve çıktığı bu yolculuk bir arayış yolculuğudur. Kaybedilen ya da kaybedildiği sanılan emanetin arayış yolculuğu ve sonrasında bulmanın verdiği sevinç, şiire hâkim kılınır. Aranan şeyin mahiyeti, peygamber sözüyle kurulan dünya ifadesinde saklıdır. Yaşanan zamanı yeniden anlamlandıran, yokluğuyla zamanı anlamsızlaştırıp varlığıyla cennet misali bahar yaşatan bir emanettir. Bu emanette metafizik bir durum söz konusudur. Erdem Bayazıt ın şiirinde metafizik kavrayışı da yakından hissedebiliriz. Ancak onun metafizik yönelişi Karakoç un şiirinde olduğu gibi hayatın neredeyse bütün alanlarını kuşatan bir kavrayıcılıktan uzaktır. Ondaki metafizik tutum bir duyuş tarzı olarak şiirinin önemli özelliklerinden biridir. (Korkmaz, 2009: 53) Erdem Bayazıt ın duyuştaki yaklaşımı, şiirine bir söyleyiş olarak yansır. Duyuştan söyleyişe geçişin temel izleği, metafizik algının etkisinde var olan bir şiirdir. Erdem Bayazıt, şiirini iki temel kavram olan kaybolmak ve bulmak üzerine şekillendirir. Kaybedilen şeyin mahiyeti mısralarda sürekli diri tutulur. Yine kaybetmenin sonunda yaşanan bulmak ise yeni bir dünyanın kapılarını açar. Bunu yaparken de kelimelerin çağrışım gücünden yararlanır. İyi bir imge, okurun zihninde çağrışım zincirleri kuran imgedir. Yapılan bütün çağrışımlar, birbiriyle ilişkilidir, bir coşku bütünlüğü yaratacak şekilde birbirine bağlanmıştır. Bütün bunlardan dolayı iyi bir şiir coşkulardan ve düşüncelerden yola çıkıp nesnel gerçeklere varmaz, aksine nesnel gerçeklerden yola çıkarak Makale türü: Derleme Geliş tarihi: 08.02.2016 Kabul tarihi: 30.03.2016

KSÜ Sosyal Bilimler Dergisi Cilt:13 Sayı:1 (2016) duyu, coşku ve düşünce yaratır. (İnce, 2011: 35) Şiirde öne çıkan bulmak imgesi, İnce nin de belirttiği gibi yeni duyu, coşku ve düşünce yaratır. Her beyitte yeni coşku ve imgelere yer verilir. Kullanılan her kavram zihinde bir çağrışım oluşturur. Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma ve Çiçeğe durdu kalbim derken baharın gelişi ifade edilir. Tabiat, baharın coşkusuyla anlatılmış olsa da kışın varlığı pozitif bir anlama döner. Kar imgesi şiirde yeni bir anlam kazanır. Şair bunu da Tabiat bir bembeyaz gelinlik giymiş gibi / Yüzüme kar yağıyor sanki elinmiş gibi mısralarıyla ifade eder. Bayazıt, Bulmak şiirinde tabiatla insan arasında benzerlik kurarak oluşturmanın yanında insanda iletişim bağlamında öne çıkan organlara şiirinde yer verir. İnsana ait detaylarla şiirdeki duyguyu hissettirmeye çalışır. Şiirde dört kere kullanılan göz, şiirde öne çıkan imgelerden biri olur. Şair, yeni bir dünyaya da Bir yol buldum öteye geçerek gözlerinden diyerek yine göz den ulaşır. SONUÇ İnsan varoluşu, bir yolculuğun yaşamın her alanında hissedilip hissedilmemesiyle alakalı olarak anlaşılır. Bir çıkmazın içinde devinilebileceği gibi bu çıkmazın dışına çıkabilme de söz konusudur. Varoluşsal problemler, yaşanan zamanın bir adım ötesine geçebilmeyle ilgilidir. Bir adım ötesi, yeni bir dünyaya kapı aralamak olduğu için aynı zamanda bir huzurun kaynağıdır. Bu kaynağa da mistik yönü kuvvetli şairler ulaşabilir. Erdem Bayazıt, Müslüman kimliği ile oluşturduğu şiirinde, bir emanetin sorumluluğunu yansıtır. Bu emanet, yaşamın gayesini oluşturacak emanettir. Onu kaybetmek, yaşamı kaybetmek ve onun ötesinde de cenneti kaybetmektir. Emanete sahip çıkmak ise ölmeden önce ölmek ve henüz gitmeden cenneti yaşamak gibidir. İnsan, problemleriyle doğumundan itibaren vardır ve zaman ilerledikçe de o problemlerle yüzleşir. Arayışlar ve sorular çoğaldıkça cevabını bulmak ya da bulamamak arasında gelgitler yaşar. Her arayış beraberinde bir korkuyu ve kaygıyı getirir. Kaybettiğini aramanın kaygısı, insanın ruh dünyasını etkiler. Onda bir kıyamet in dehşetini yaşatır. Bulmak ise bir duygusallığı kendi bünyesinde taşıyarak cennet atmosferini yaşatır. Erdem Bayazıt, Bulmak şiirinde kaybedildiği zannedilen bir emanetin izini sürer. Aradığı şeyi bulur, bulduğuyla ruh bir huzura erer. Bu süreçte yaşananlar, şair için baharın dirilişini andırır bir özelliğe sahiptir. Dıştaki diriliş gibi içte de 78

Osman ALAGÖZ Erdem Beyazıt ın Bulmak Şiiri bir diriliş gerçekleşir. Bayazıt, dıştaki bahardan örnekler verirken içteki değişimi anlatır. Bu bağlamda bakıldığında Bulmak şiiri, insanın arayışının ve bu arayış neticesinde bulmanın, vuslata ermenin serüveni olarak ortaya çıkar. Aranan şey bir emanet tir ve o emanet bulunduğunda ölümün de ürkütücülüğü ortadan kalkar. Makale türü: Derleme Geliş tarihi: 08.02.2016 Kabul tarihi: 30.03.2016

KSÜ Sosyal Bilimler Dergisi Cilt:13 Sayı:1 (2016) KAYNAKÇA AKSAY, Ömer (2008), Şair, Derviş, Militan, Hece Dergisi, 142. Sayı, Ankara. ALVER, Köksal (2008), Ey!, Hece Dergisi, 142. Sayı, Ankara. BAUDRİLLARD, Jean (2012), Kötülüğün Şeffaflığı, Ayrıntı Yayınları, 5. Basım, İstanbul. BAYAZIT, Erdem (1993), Şiirler, İz Yayıncılık, 2. Basım, İstanbul. BAYAZIT, Erdem (2009), Müslüman Şairin Şiir Rezervi Sonsuzdur, Erdem Bayazıt Kitabı -Türkiye Yazarlar Birliği Kahramanmaraş Belediyesi- 1. Basım, Ankara. ÇETİN, Nurullah (2014), Şiir Çözümleme Yöntemi, Öncü Kitap Yayıncılık, 14. Basım, Ankara. İNCE, Özdemir (2011), Şiir ve Gerçeklik, İmge Yayınları, 4. Basım, Ankara JUNG, Carl Gustav (2013), Dört Arketip, Metis Yayınları, 4. Basım, İstanbul. KAPLAN, Mehmet (1990), Cumhuriyet Devri Türk Şiiri, 2. Basım, İstanbul. KARATAŞ, Turan (2010), Şiirin Ardında, Sütun Yayınları, 1. Basım, İstanbul. KORKMAZ, Prof. Dr. Ramazan (2009), Hatıralar Işığında Erdem Bayazıt Şiirinin Duyargaları, Erdem Bayazıt Kitabı -Türkiye Yazarlar Birliği Kahramanmaraş Belediyesi- 1. Basım, Ankara. ÖZ, Asım (2008), Erdem Bayazıt Şiirinde Ölüm, Hece Dergisi, 142. Sayı, Ankara. ÖZDENÖREN, Rasim (2009), Celadetle Lirizmin Buluştuğu Şiir, Erdem Bayazıt Kitabı -Türkiye Yazarlar Birliği Kahramanmaraş Belediyesi- 1. Basım, Ankara. TAŞDELEN, Vefa (2008) Erdem Bayazıt ın Şiiri, Hece Dergisi, 142. Sayı, Ankara. 80