ĐKTĐSADĐ KALKINMA VAKFI E Bülteni

ĐKTĐSADĐ KALKINMA VAKFI E Bülteni İKV DEN HAFTAYA BAKIŞ... 2 AVRUPA PARLAMENTOSU NDA TÜRKİYE YE YÖNELİK VİZE KONUSU ELE ALINDI... 3 AVRUPA FİNANSAL İSTİKRAR FONU İÇİN ÖNGÖRÜLEN DEĞİŞİKLİKLER BAŞTA ALMANYA OLMAK ÜZERE BİRÇOK ÜLKEDE ONAYLANDI... 4 AB DOĞU ORTAKLIĞI ZİRVESİ VARŞOVA DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ... 4 KIBRIS MÜZAKERELERİNDE BİR ÜST AŞAMAYA GEÇİLİYOR... 5 AVRUPA PARLAMENTOSU NDAN FİLİSTİN E DESTEK... 6 FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI TOBB VE ICC TARAFINDAN GÜNDEME TAŞINDI... 6 AB FONLARI NIN KULLANIMI VE KOBİ TANIMI AB DE TARTIŞILIYOR... 7 BULGARİSTAN ETNİK GERGİNLİKLE MÜCADELE EDİYOR... 8 AVRUPA KOMİSYONU VOLKSWAGEN-MAN BİRLEŞMESİNİ ONAYLADI... 9 ÇİFT KULLANIMLI ÜRÜNLERİN İHRACATI KARARI DEĞİŞTİRİLDİ... 9 AVRUPA KOMİSYONU NDA TÜRK UZMANLARIN GÖREVLENDİRİLMESİNE DAİR MUTABAKAT ZAPTI İMZALANDI... 10

İKV DEN HAFTAYA BAKIŞ Geçtiğimiz hafta, Türkiye AB ilişkilerinde günümüzdeki en önemli gündem maddelerinden biri olan AB ülkelerine seyahat eden Türk vatandaşlarının vize muafiyeti konusunda AB de önemli bir gelişme yaşandı. Strazburg da toplanan Avrupa Parlamentosu nda, ilk defa AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ın da katıldığı, Türk vatandaşlarının vize sorununa ilişkin özel bir oturum gerçekleştirildi. Türkiye AB ilişkilerine dair bir diğer önemli gelişme ise geçen hafta Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Avrupa Komisyonu'nun Kurumlararası Đlişkiler ve Đdari Đşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Maroš Šefčovič tarafından imzalanan, Türkiye de bürokrat olarak çalışan AB Uzmanlarının Avrupa Komisyonu nda çalışabilmesine imkan veren mutabakat zaptı oldu. Avrupa Birliği nin gündemine bakacak olursak, AB de ekonomik mali krize ilişkin çalışmaların ve Yunanistan ın iflasının geciktirilmesi için sağlanacak olan yardım paketlerinin onaylanmasının devam ettiği görülüyor. Finlandiya, Slovenya, Avusturya ve Kıbrıs Rum Kesimi nin ardından Almanya nın da Avrupa Finansal İstikrar Fonu na yönelik değişiklikleri onaylaması Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso tarafından olumlu ve umut verici bir gelişme olarak karşılandı. Bunun yanında, geçtiğimiz hafta AB ile Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Ukrayna ve Moldova temsilcileri arasında Doğu Ortaklığı Zirvesi gerçekleştirildi. AB li yetkililer, AB nin dış politikası kapsamında doğu komşuları ile her türlü ekonomik ve siyasi ilişkileri güçlü tutmak istediklerini bir kez daha belirtirken, ilgili ülke temsilcileri de AB ile işbirliğinde olmaktan memnuniyet duyduklarını belirttiler. Son olarak, geçtiğimiz hafta AB gündemini üye ülke Bulgaristan daki, başta Roman vatandaşlara karşı olan, etnik kökenli gerginlik, protesto ve eylemler meşgul etti. Geçtiğimiz hafta Türkiye deki önemli gelişmelere de değinecek olursak, hafta boyunca Barış ve Demokrasi Partisi milletvekillerinin yeni yasama yılının başlaması ile TBMM ye gelip yemin krizini bitirme kararları tartışıldı. TBMM nin 24 üncü yasama yılı, 1 Ekim 2011 Cumartesi günü başladı. TBMM tarihinde ilke kez seçilen 8 milletvekili tutuklu bulundukları için Genel Kurul eksik üye ile yasama yılına başladı. Son olarak, Türkiye geçtiğimiz hafta, Batman da bir ailenin yok olmasına neden olan terör saldırısı ile bir kez daha yasa boğuldu. Saldırı sonucu hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Yeni yasama yılının başlangıcı ile hem Türkiye AB ilişkilerindeki birçok açmazın hem de Türkiye deki çeşitli iç meselelerin çözülmesini temenni ediyoruz. Tüm okuyucularımıza iyi bir hafta dileriz. 2

AVRUPA PARLAMENTOSU NDA TÜRKİYE YE YÖNELİK VİZE KONUSU ELE ALINDI 28 Eylül 2011 tarihinde Avrupa Parlamentosu nda (Strazburg) Avrupa Komisyonu nun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ın katılımıyla ilk defa vize konulu özel bir oturum gerçekleştirildi. Avrupa Parlamentosu ile Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinden oluşan ve Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin siyasi organı olan Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu nun Strazburg da düzenlediği toplantıda, ilişkilerin en önemli ve sorunlu konularından biri haline gelen vize meselesinin tüm boyutlarıyla değerlendirilmesi amaçlandı. Bu değerlendirmelerin ışığında birçok ülkeye vize muafiyeti uygulamaya başlayan AB nin, tam üyelik müzakerelerini sürdüren Türkiye ile vize muafiyetine yönelik süreci başlatmaktan dahi kaçınmasının yanlışlığına dikkat çekilmesi de hedeflendi. Toplantıda, Cecilia Malmström, AB nin vizeleri kaldırılması konusunda yeni bir perspektif sunduğunu, bunun alt yapısını hazırlamak için de bir yol haritası ortaya koyulacağını belirterek, ilk adım olarak ise vize alımını kolaylaştırmak için muhtemelen gelecek ay yeni bir uygulamaya geçileceğini söyledi. Cecilia Malmström, Schengen vizesi için talep edilen belgelerin basitleştirilmesi, standart vize ücretinin düşürülmesi, belirli kategorilerdeki başvuranlar (iş çevreleri, öğrenci, bilim insanı, sanatçı, sporcu, araştırmacı gibi) için vize ücretlerinin azaltılması ya da muafiyet sağlanması, çok girişli ve daha uzun süreli vize almanın kolaylaştırılması ve Türkiye genelinde yeni konsoloslukların açılması gibi somut adımların en kısa sürede hayata geçirileceğini açıkladı. Bakan Bağış ise, bu yaklaşımı, Tünelin ucunda görülen ışık olarak niteledi ve Türkiye nin AB ile üyelik müzakeresi eden ve vize muafiyetinden yararlanamayan tek ülke olduğunu kaydetti. Kapılarını kendi aile fertlerine kapatan bir AB evinde aile sıcaklığı hissedilemeyeceğini kaydeden Bağış, Vize deyince Visa kartı anlaşılıyorsa da artık karşılarında kredi kartı patlamış değil, limitsiz Visa kartına sahip bir Türkiye var dedi. 3

Vize konulu AP oturumuna ve bundan sonra atılacak adımlara ilişkin İKV Kıdemli Uzmanı Zeynep Özler tarafından hazırlanan Vize Konusu AP de Ele Alındı: Tünelin Sonunda Işık Var Mı? başlıklı değerlendirmeye aşağıdaki adresten ulaşılabilir. http://www.ikv.org.tr/icerik.asp?konu=basindaikv&baslik=basinda%20%ddkv AVRUPA FİNANSAL İSTİKRAR FONU İÇİN ÖNGÖRÜLEN DEĞİŞİKLİKLER BAŞTA ALMANYA OLMAK ÜZERE BİRÇOK ÜLKEDE ONAYLANDI Almanya Parlamentosu, 29 Eylül 2011 tarihinde, Avro Alanı'ndaki borç krizi için oluşturulan 440 milyar Avro tutarındaki Avrupa Finansal İstikrar Fonu nun (EFSF) yetkilerinin artırılması ve güçlendirilmesine ilişkin değişiklikleri oy çokluğuyla onayladı. Avrupa Komisyonu EFSF'deki değişikliklerin Avro Alanı na üye 17 ülkenin parlamentolarının onayından geçmesi gerektiğini ve onay sürecinin Ekim ortasında tamamlanmasının beklendiğini açıkladı. Ulusal onay süreci tamamlandıktan sonra, EFSF ile kırılgan ülkelere destek verilebilecek ve ikincil piyasalardan devlet tahvilleri satın alınabilecek. Onay sürecinde geri kalan ülkelerden, 27 Eylül de Slovenya, 28 Eylül de Finlandiya EFSF de yapılması öngörülen değişiklikleri onaylarken, Slovenya, Avusturya ve Kıbrıs Rum Kesimi nde parlamento onayı 30 Eylül de gerçekleşti. Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso yaptığı konuşmada AB'nin yol ayrımında olduğunu belirterek, ekonomik karar mekanizmalarının birleşmesi gerektiğini dile getirdi. Kriz borçları ile ilgili bankaları yükümlülük almaya çağıran Barroso, Avro Alanı nın ortak tahvil Eurobond çıkarmasına da destek vererek bunun Avrupa Birliği için faydalı olacağını söyledi. Barroso, ortak tahvillerin 'istikrar tahvilleri' olduğunu ifade ederek Yunanistan'ın Euro'da kalması gerektiğini, aksi takdirde AB ve Euro bölgesinin bölüneceğini öne sürdü. AB DOĞU ORTAKLIĞI ZİRVESİ VARŞOVA DA GERÇEKLEŞTİRİLDİ Doğu Ortaklığı Zirvesi AB ye üye ülkeler ve ortak üyelerin temsilcilerinin katılımıyla 29-30 Eylül 2011 tarihlerinde AB Dönem Başkanlığı nı yürüten Polonya nın başkenti Varşova da gerçekleştirildi. Zirveye 27 AB üyesiyle birlikte Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova ve Ukrayna temsilcileri katıldı. Belarus ise Doğu Ortaklığı Zirvesi ne katılmamaya karar vermişti. 4

İki gün süren Zirve ortak açıklamanın kabulüyle son buldu. Açıklamada Doğu Ortaklığı ülkelerine AB nin daha sıkı bir işbirliği kapsamında destek olacağı mesajı verildi. Ortak açıklamada üzerinde durulan konular siyasi ortaklık, sosyo-ekonomik bütünleşme ve hareketlilik alanlarında daha derin bir karşılıklı yükümlülük, AB programlarına ve ajanslara katılım ve güçlendirilmiş sektör işbirliği ve çok taraflı işbirliğinin güçlendirilmesi oldu. Zirveye katılan temsilciler, AB nin şu anda ekonomik krizle mücadele etmesi ve kendini Güney ülkeleriyle yeni bir strateji oluşturmaya adamış olmasına rağmen Doğu Ortaklığı nın güçlendirilmesinin önemine dikkat çektiler. Polonya Başbakanı Donald Tusk Zirve sonrasında yaptığı açıklamada Doğu Ortaklığı ndaki bütün katılımcılar için vizesiz bir sistem vizyonu belirlediklerinin altını çizdi. AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy da konuyla ilgili yaptığı açıklamada ortaklık ülkelerinin AB için öncelikli olmaya devam ettiklerini vurgularken bu bağlamda önümüzdeki yıllar için yeni hedefler belirlediklerinin altını çizdi. Ayrıca, AB ye üye devlet temsilcileri tarafından kabul edilen bildirgede, Hükümet ve Devlet Başkanları, Belarus ta oluşagelmiş, insan haklarına, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne zarar veren mevcut durumdan dolayı derin endişe duyduklarını belirttiler. Açıklamada Belarus a ilişkin, basın özgürlüğü ve siyasi tutuklularla ilgili kaygıya da yer verildi. Zirve sonrasında yapılan ortak açıklamanın tam metnine http://www.consilium.europa.eu//uedocs/cms_data/docs/pressdata/en/ec/124843.p df adresinden ulaşılabilir. KIBRIS MÜZAKERELERİNDE BİR ÜST AŞAMAYA GEÇİLİYOR Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas arasında, Kıbrıs sorununa Birleşmiş Milletler çerçevesinde kapsamlı çözüm bulunması amacıyla gerçekleştirilen yoğunlaştırılmış müzakereler devam ediyor. Liderler, 27 ve 30 Eylül tarihlerinde bir araya gelerek yoğunlaştırılmış müzakerelerin ilk aşamasını bitirdiler. 27 Eylül de yapılan görüşmede Avrupa Birliği başlığı ele alındı. Bu başlık, müzakereler kapsamında en çok yakınlaşma sağlanan alanlardan biri. 30 Eylül tarihinde ise, Güvenlik başlığına geçildi ve iç güvenlik konusu masaya yatırıldı. Böylece, liderler tüm müzakere başlıkları üzerindeki görüşmelerini 14 toplantı sonucunda tamamlamış oldu. Bilindiği gibi, liderlerin görüşmelerini takiben uzmanlar düzeyinde teknik ayrıntılar üzerinde müzakereler devam ediyor. 5

4 Ekim tarihindeki görüşme ile Kıbrıs müzakerelerinde bir üst aşamaya geçiliyor. Bu kapsamda, Ekim ayı sonuna kadar üzerinde müzakere yürütülen tüm başlıklarda yakınlaşma sağlanması ve bir çözüm planının ortaya çıkarılması hedefleniyor. BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer, Doğu Akdeniz de yaşanan petrol arama krizinin müzakereleri etkilememesi için iki tarafın da çaba sarf ettiğini belirtti. Öte yandan, kapsamlı müzakerelerin başarılı bir sonuca ulaşması halinde, doğal kaynaklar ve su konularında Federal Kıbrıs Hükümeti nin sorumlu olacağını ifade etti. Downer, bu konu üzerinde uzlaşma sağlandığını ve söz konusu uzlaşmanın sürdürülebilir olması için çalışıldığını da sözlerine ekledi. AVRUPA PARLAMENTOSU NDAN FİLİSTİN E DESTEK Avrupa Parlamentosu 29 Eylül 2011 tarihinde oy çokluğuyla kabul ettiği kararla Filistin in Birleşmiş Milletler e yaptığı üyelik başvurusunu haklı olarak nitelendirdi. Avrupa Parlamentosu kararında, Üye Devletlerden Filistin in tanınma başvurusu ile ilgili ortak bir tavır almaları istenerek ancak bu şekilde Avrupa Birliği nin inandırıcılığının korunabileceği vurgulandı. Kararda, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ın devlet kurma çabaları takdirle karşılanırken İsrail e de Batı Şeria ve Doğu Kudüs teki Yahudi yerleşim inşaatlarını derhal durdurma çağrısı yapıldı. Kararı yorumlayan Avrupa Parlamentosu nun Türk kökenli Hollandalı Üyesi Emine Bozkurt, Arap Baharı devam ederken Filistinliler e bu sizin baharınız değil denilemeyeceğini ifade ederek, Filistin in haklı başvurusunu desteklemek zorunda olduklarını belirtti. Avrupa Birliği nin Filistin e toplu destek vermesinin ülkesi Hollanda tarafından engellenmesini ağır bir dille eleştiren Emine Bozkurt, AB nin daha aktif bir dış politika rolü oynama şansının Hollanda tarafından engellendiğini ifade etti. İsrail in Avrupa Birliği nin kararsızlığından ve güçsüzlüğünden de istifade ederek Doğu Kudüs te yeni yerleşim yerleri kurma kararı aldığını hatırlatan Bozkurt, bu yaklaşımıyla İsrail in Filistin ile eşit koşullarda müzakere etmeyeceğinin ortaya çıktığını vurguladı. Müzakerelerde Filistin aleyhine büyük bir dengesizlik olduğu sürece İsrail ile asla uzlaşılamayacağının altını çizen Bozkurt, Avrupa Parlamentosu olarak bu gerçeği görmenin zamanı geldiğini ifade etti. FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI TOBB VE ICC TARAFINDAN GÜNDEME TAŞINDI Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nin (TOBB) ev sahipliğinde 29 Eylül tarihinde Ankara da gerçekleştirilen Türkiye de Fikri Hak Değerlerinin En Üst Düzeye Çıkarılması başlıklı konferans kapsamında TEPAV, Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) ve Korsanlığın Durdurulması için İş Dünyası Eylemi nin (BASCAP) katılımıyla fikri mülkiyet hakları gündeme taşındı. 6

Açış konuşmasını yapan TOBB Yönetim Kurulu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, ekonomik büyüme, yatırım ve yenilikçilik alanlarında ilerleme sağlanması için fikri hakların korunmasının çok önemli olduğunu ifade etti. Ayrıca, AB ile yürütülen müzakereler kapsamında fikri mülkiyet hukuku alanında iş dünyası bakımından faydalı adımlar atıldığını vurguladı. Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ise, Türkiye nin fikri mülkiyet alanında AB müktesebatına tam uyum sağladığını belirterek, 2012 yılı içerisinde AB mali yardımı ile gümrük idarelerinin kapasitelerinin artırılması için kapsamlı bir proje başlatılacağını hatırlattı. Ayrıca, Türkiye nin AR-GE ye ayırdığı payın gayri safi milli hâsılanın yüzde 2 sine çıkarılması için çalıştıklarının altını çizdi. Türkiye de fikri mülkiyet haklarının korunmasına ilişkin yaşanan aksaklıklar ekonomik ve toplumsal anlamda ciddi sorunları beraberinde getiriyor. Konferans kapsamında sunulan rapora göre, sahte ve kaçak ürünler, yarattıkları vergi kayıpları ve sosyal hizmetler ödemeleri dolayısıyla yaklaşık 2,4 Milyar Dolar maliyet yaratıyor. Bu aynı zamanda 135 bin iş kaybına neden oluyor. Dijital korsanlık da benzer şekilde ekonomi üzerinde önemli bir yük yaratıyor ve toplam mali kayıplar yaklaşık 1 Milyar Dolar ı buluyor. Konferans kapsamında, Türkiye de fikri mülkiyet haklarının uygulanmasına ilişkin sorunların azaltılması için getirilen mevzuat önerileri şu şekilde sıralanabilir: Re sen alınan kararların sayısının artırılması ve kararların basitleştirilmesi, İnternet ihlalleriyle mücadelede başvurulan eylemlerin iyileştirilmesi, Uluslararası anlaşmalara ve mevzuata tam olarak uyum sağlanması, Yasal usullerin iyileştirilmesi ve hızlandırılması, Sınır yaptırımlarının iyileştirilmesi. Bahsedilen önerilerin hayata geçirilmesi amacıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından birçok çalışma gerçekleştiriliyor. Aynı zamanda, yeni yasama döneminde gerek Türk Ticaret Kanunu nda yapılacak değişikliklerin, gerekse fikri mülkiyet hukuku mevzuatında yapılacak düzenlemelerin fikri hakların korunmasına ilişkin ortamı iyileştirmesi bekleniyor. AB FONLARI NIN KULLANIMI VE KOBİ TANIMI AB DE TARTIŞILIYOR Avrupa Komisyonu'nun Bölgesel Politika dan Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, AB nin Bölgesel Kalkınma Fonları nın nasıl kullanılması gerektiği ile ilgili Komisyon un önerilerini önümüzdeki hafta içinde açıklayacaklarını belirtti. Daha önce konuya ilişkin AB deki KOBİ lerle (Küçük ve Orta Boy İşletmeler) ilgili bir tanım sorunu ortaya çıkmıştı. Bu doğrultuda, hangi sayıda çalışanı olan işletmenin KOBİ olarak ifade edilmesi ve buna göre hangi yapısal fondan faydalanma imkanına sahip olabileceği tartışılıyordu. 7

Konuya ilişkin Avrupalı İşadamları Derneği BusinessEurope un olumsuz tepkilerinden çekinilerek taslak metinden çıkarılan ancak, derneğin isteğiyle öncelikle hangi ebattaki KOBİ lere fon sağlanacağına ilişkin önerideki öncelikli kelimesinin tekrar taslağa eklenmesi, Avrupa Birliği Yapısal Fonları nın Küçük ve Orta Boy İşletmeler için nasıl kullanılacağıyla ilgili soru işaretlerini ve tartışmaları da beraberinde getirdi. Küçük ve Ortaboy İşletmelerin şu anda AB de kullanılan genel tanımlamasına göre en fazla 250 işçi çalıştıran orta ölçekli işletmeler KOBİ sıfatını alıyor ancak, Almanya ve Fransa da bu tanımlama içerisine 400 işçi çalıştıran orta ölçekli işletmeler de giriyor. Almanya ve Fransa nın 400 kişiye kadar çalışanı bulunan şirketleri de tasarıya dahil etme çabalarına Avrupa Esnaf Sanatkarlar, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği nin (UEAPME) Ekonomi ve Mali Politika Direktörü Gerhard Huemer karşı çıktı. Huemer, yaptığı açıklamada, söz konusu girişim ile büyük ölçekli şirketlerin KOBİ tanımını değiştirerek küçük yan şirketlerini KOBİ fonlarından ve muafiyetlerinden yaralandırmak istediklerini ve bu isteklerin sağlanması halinde fonların kullanımında suistimaller olabileceğini belirtti. BULGARİSTAN ETNİK GERGİNLİKLE MÜCADELE EDİYOR Bulgaristan da 23 Eylül 2011 tarihinde bir Bulgar gencin trafik kazasında hayatını yitirmesi sonucunda başlayan olaylar devam ediyor. Çar Kiro lakabıyla tanınan Kiril Raşkov adındaki Roman liderin bu gencin ölümüne karıştığı iddiaları Bulgarlarla bölgedeki Romanlar arasında bir çatışmaya yol açtı. Olayın bir kaza sonucu değil kasten olduğuna inanan Bulgar bir grup Roman liderinin evine bir baskın düzenledi. İki grup arasındaki çatışmalar sürdü; 200 kadar kişinin gözaltına alındığı olaylar sonrasında ölü ve yaralıların da olduğu belirtildi. Filibe kenti yakınlarındaki Katunitsa köyünde başlayan olaylar kısa zaman içerisinde ülkenin önemli bir bölümünü de kapsayan etnik bir gerginliğe dönüştü. Kiril Raşkov ölüm tehdidinde bulunduğu iddiasıyla Bulgar polisi tarafından tutuklandı. Sofya, Filibe, Varna, Vratsa, Eski Zağara, Blagoevgrad ve Plevne gibi birçok büyük kentte protestolar sürdü. Aşırı milliyetçi ATAKA partisi taraftarlarının Cumhurbaşkanlığı önünde toplanması ve Romanlar, Türkler ve Müslümanlara yönelik ırkçı sloganlar atması da gerginliğin artmasına yol açtı. Milliyetçilik ve ırkçılık hareketleri, Cumhurbaşkanı liderliğinde toplanan Milli Güvenlik Kurulu nda da değerlendirildi. Nüfusu 8 milyonda biraz az olan Bulgaristan ın nüfusunun yaklaşık yüzde 10 luk bir bölümü Türklerden, yüzde 5 lik bir kısmı da Romanlardan oluşuyor. 8

AVRUPA KOMİSYONU VOLKSWAGEN-MAN BİRLEŞMESİNİ ONAYLADI Avrupa Komisyonu 26 Eylül tarihinde her ikisi de Alman şirketi olan MAN SE nin Volkswagen AG tarafından satın alınmasına onay verdi. Komisyon yaptığı inceleme sonunda birleşecek bu şirketlerin Avrupa da ağır yük kamyonları pazarında lider konuma geleceğini belirtti. Otobüs pazarında ise Avrupa nın ikinci büyük tedarikçisi durumuna gelecek olan şirketin her iki pazarda da Daimler, Volvo, Iveco, Daf Solaris ve VDL gibi köklü ve büyük firmaların rekabetiyle karşı karşıya kalacağı ifade edildi. Dizel motorları ile elektrik motorları pazarlarında da durumun benzer olduğunu belirten Komisyon, bu pazarlarda da birleşme sonrası ortaya çıkacak şirketin, Caterpillar, Tognum, Volvo ve Cummins gibi şirketlerle rekabet halinde olacağına işaret etti. ÇİFT KULLANIMLI ÜRÜNLERİN İHRACATI KARARI DEĞİŞTİRİLDİ Avusturya Sosyal Demokrat Partisi nin Milletvekili ve Avrupa Parlamentosu Üyesi Jörg Leichtfried tarafından hazırlanan ve Avrupa Parlamentosu na sunulan çift kullanımlı kimyasal, telekomünikasyon ve yazılım ürünleri hakkındaki teklif 89 a karşı 567 oyla kabul edildi. Bu sektörlerdeki Çift kullanımlı ürünler, hem barış zamanında, hem de herhangi bir askeri veya terör eylemi amacıyla kullanılabilecek teknolojiyi içeren ürünleri kapsıyor. Avrupa Parlamentosu nda kabul edilen teklife göre, Çin, Hindistan, Rusya ve Türkiye nin de dâhil olduğu bazı ülkelere insan haklarının ve basın özgürlüğünün ihlalinde kullanılabilecek telekomünikasyon teknolojilerinin ihracatına Avrupa Birliği tarafından gerekli izinlerin verilmesi engellendi. Alınan diğer bir kararda da, AB Konseyi, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı tarafından silah ambargosuna uğrayan ülkelere de çift kullanımlı ürünlerin ihracatı yasaklandı. Kararla ilgili daha fazla ayrıntıya http://www.europarl.europa.eu/en/pressroom/content/20110927ipr27586/html/co ntrolling-dual-use-exports adresinden ulaşılabilir. 9

AVRUPA KOMİSYONU NDA TÜRK UZMANLARIN GÖREVLENDİRİLMESİNE DAİR MUTABAKAT ZAPTI İMZALANDI Avrupa Komisyonu nda Türk uzmanların görevlendirilmesine dair mutabakat zaptı, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Avrupa Komisyonu'nun Kurumlararası İlişkiler ve İdari İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Maroš Šefčovič tarafından, 28 Eylül 2011 tarihinde, Strasburg'da imzalandı. Bu uygulama çerçevesinde Türk bürokratların da Avrupa Birliği politika yapım sürecine katkı sağlaması bekleniyor. Ayrıca karşılıklı öğrenme sürecinin müzakerelerde oluşan sorunların aşılmasında önemli bir rol oynayacağı öngörülüyor. 10