İSVİÇRE FEDERAL MAHKEMESİ NİN GÜVEN SORUMLULUĞUNUN TÂBİ OLDUĞU ZAMANAŞIMI SÜRESİNE İLİŞKİN TARİHLİ (BGE 134 III 390) KARARI

Benzer belgeler
İsviçre Federal Temyiz Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi nin Tarihli Kararı

Çev. Leyla Müjde KURT **

ŞİRKETLER TOPLULUĞUNA GÜVENDEN DOĞAN SORUMLULUK

ÖNSÖZ... vii KISALTMALAR LİSTESİ... xv GİRİŞ...1

TÜRK SÖZLEŞME HUKUKUNDA KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

TÜRK SÖZLEŞME HUKUKUNDA KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI

TÜRK SÖZLEŞME HUKUKUNDA KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI

Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi,

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

ANONİM İLE LİMİTED ŞİRKETLERDE İBRA KARARI NEDEN VE NASIL ALINMALIDIR?

İNŞAAT SÖZLEŞMESİNDE İŞİ ZAMANINDA TESLİM ETMEYEN YÜKLENİCİNİN ÖDEMESİ KARARLAŞTIRILAN MEBLAĞ CEZAİ ŞART MI YOKSA GÖTÜRÜ TAZMİNAT MIDIR?

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Savunmanın Genişletilmesi ve Değiştirilmesi Yasağı Kapsamında Zamanaşımı Def inin İncelenmesi. Stj. Av. Müge BOSTAN ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

ALMANYA DA 2012 ŞUBAT AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

ESER SÖZLEŞMESİNE İLİŞKİN İSVİÇRE FEDERAL MAHKEMESİ KARARI

TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI

BELİRSİZ ALACAK DAVASI

SİGORTACININ SÖZLEŞME ÖNCESİ AYDINLATMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ BİRİNCİ BÖLÜM SİGORTA KAVRAMI, SİGORTA SÖZLEŞMESİ VE SİGORTA ARACILIĞI FAALİYETİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

ALMANYA DA 2013 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

Alman Federal Mahkeme Kararları

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

Alman Federal Mahkeme Kararları. Belirli süreli bir hizmet sözleşmesinin fiilen başlamasından önce yazılı olarak düzenlenmesi gerekir.

İNŞAATÇI İPOTEĞİNE İLİŞKİN GÜNCEL GELİŞMELER

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İSVİÇRE FEDER AL TEMYİZ MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRE SİNİN TARİHLİ KARARI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

Geçici Hukukî Korumanın Temelleri ve İhtiyatî Tedbir Türleri

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

KİŞİLİK HAKKI İHLÂLİNDEN DOĞAN VEKÂLETSİZ İŞGÖRME

MEDENÎ USÛL HUKUKUNDA BELGELERİN İBRAZI MECBURİYETİ

28 KARAR İNCELEME KÖŞESİ. Karar İnceleme. Yrd. Doç. Dr. Haluk N. Nomer. İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi, Öğretim Üyesi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /17

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

İlgili Kanun / Madde BK/66

Federal İdare İş Mahkemesi

Dr. TANER EMRE YARDIMCI HUKUK YARGILAMASINDA SOMUTLAŞTIRMA YÜKÜ

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

LİMİTED ŞİRKETLERDE İMTİYAZLI PAYLAR

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

SİNOP (1.) ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ NE -BİLİRKİŞİ RAPORU- :İşçi Alacağı Davası (Yıllık Ücretli İzin Alacağı)

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

Çev.: Alpay HEKİMLER *

MURAT ORUÇ Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi HAKSIZ REKABETTE MADDİ TAZMİNAT DAVASI

Alman Federal Mahkeme Kararları

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /6, S. İşK/14 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/1888 Karar No. 2015/6201 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT EDİLDİĞİ TARİH OLDUĞU

ĐKĐNCĐ DAĐRE. (Başvuru No /07) KARAR STRAZBURG. 24 Eylül 2013

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

VEKÂLETSİZ İŞ GÖRMENİN TEMSİL HUKUKUNDA UYGULAMA ALANI BULDUĞU HALLER

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

HUKUKA ve AHLÂKA AYKIRILIK UNSURLARI ÇERÇEVESİNDE SALT MALVARLIĞI ZARARLARININ TAZMİNİ

HAZIRLAYAN: Av. Ümit Hürrem BÜLBÜL ÜMİT HUKUK BÜROSU

Y. Doç. Dr. Vural SEVEN. İzmir Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku ABD Başkanı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. MEHMET MÜBAREK KÜÇÜK - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no:7035/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRASBOURG.

DAVRANIŞ VE KORUMA YAN YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN SÖZLEŞME DIŞI ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE ETKİSİ

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

ADİ VE TİCARİ İŞLERDE FAİZE İLİŞKİN YENİLİKLER

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STK/25

İlgili Kanun / Madde 6098 S. TBK/ S. İşK/14

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

ALMANYA DA 2012 MAYIS AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ĐKĐNCĐ DAĐRE KARAR. Başvuru n o 43627/09 Misak HAÇĐKOĞLU/TÜRKĐYE STRAZBURG

S İ R K Ü L E R. KONU : İkale Sözleşmesi Kapsamında 27 Mart 2018 den Önce Ödenen Tazminatlardan Kesilen Vergilerin İade Usulü Açıklandı.

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi. KONU Davalı idarenin yanıt dilekçesine yanıtlarımızın sunulmasıdır.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. / S.STSK/25

Alman Federal Mahkeme Kararları

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR

Taşıyanın Zıya, Hasar ve Geç Teslimden Sorumluluğu

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S. BİşK/ek-1

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T

BİLGİ VERMEDEN DOLAYI ÜÇÜNCÜ KİŞİYE KARŞI GÜVEN SORUMLULUĞUNA İLİŞKİN BGE 130 III 345 NO.LU FEDERAL MAHKEME KARARININ İNCELENMESİ

Dr. Mükerrem Onur BAŞAR

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /81

Sorumluluk Sigortalarının Yeni TTK Uyarınca Değerlendirilmesi 6 Mart 2013, İzmir. Prof. Dr. Didem Algantürk Light

Arş. Gör. ORKUN TAT Çağ Üniversitesi Huku Fakültesi TÜRK MEDENİ KANUNU NDA YASAL DANIŞMANLIK

A V R U P A K O N S E Y Đ

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1

ANONİM İLE LİMİTED ŞİRKET YÖNETİCİLERİ HAKKINDA SORUMLULUK DAVASI AÇABİLMEK İÇİN GENEL KURUL ONAYI GEREKİR Mİ?

Transkript:

İSVİÇRE FEDERAL MAHKEMESİ NİN GÜVEN SORUMLULUĞUNUN TÂBİ OLDUĞU ZAMANAŞIMI SÜRESİNE İLİŞKİN 13.5.2008 TARİHLİ (BGE 134 III 390) KARARI THE DECISION OF THE SWISS FEDERAL COURT (BGE 134 III 390) DATED 13.5.2008 REGARDING THE LIMITATION OF TRUST RESPONSIBILITY Fahri Erdem KAŞAK * Karar Başlığı 134 III 390 İsviçre Federal Mahkemesi Birinci Hukuk Dairesi nin X. A.Ş. nin Y. A.Ş. ve A. ya karşı olan davasında verdiği karardan çıkarılmıştır. (13 Mayıs 2008 tarih ve 4A_499/2007) ÖZET Güven Sorumluluğu; Zamanaşımı. Güven sorumluluğuna ilişkin talepler OR Art. 60 daki zamanaşımı süresine tâbidir. (E.4) BGE 134 III 390 s. 390 A. 1. davalı Y. A.Ş., inceleme, danışmanlık ve yediemin ile bununla doğrudan veya dolaylı olarak bağlantılı olan görevleri ve faaliyetleri devralmayı ve yerine getirmeyi amaçlayan bir anonim şirkettir. BGE 134 III 390 s. 391 Y. A.Ş., Z A.Ş. ile birleşmiş, bu husus D. Spor Kulübü nün denetim kurulunca da ana tüzüğe uygun görülmüştür. 2. davalı A. ise D. Spor Kulübü nün daha önce finans müdürlüğünü yürütmüştür. X. A.Ş. (davacı), 2000 li yılların ortalarından beri D. Spor Kulübü nün ana sponsorudur. 2001 yılında D. Spor Kulübü için yeni bir kulüp başkanı aranmış ve davacının yegâne yönetim kurulu üyesi olan E., resmi olarak bu * Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medenî Hukuk Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVII, Y. 2013, Sa. 1-2 1803

Fahri Erdem KAŞAK göreve gelmiştir. 11 Eylül 2001 de E., başkan seçilmiştir. 2002 İlkbaharında D. Spor Kulübü, yaşadığı büyük finansal sorunlara ve başarısızlığa uğrayan konkordato işlemlerine rağmen 2002/2003 sezonunda Challenge Lig e katılım için gerekli lisansı almayı başarmıştır. Şubat 2003 te konkordato işlemi yeniden denenmiş, bunun sonucunda bir konkordato sözleşmesi yapılmış, sözleşme yetkili tek hâkim tarafından Temmuz 2003 te onaylanmış ve sözleşmenin bağlayıcı olduğu ilân edilmiştir. X. A.Ş., sonuç olarak, D. Spor Kulübü nün başkanı olması sebebiyle E. den kulübün finansal durumu hakkında ayrıntılı bilgi talep etmiştir. 1. ve 2. davalı (bundan böyle davalılar olarak anılmıştır) tarafından özellikle yeniden gözden geçirilen 30 Temmuz 2001 tarihli bilanço ve gelir gider tablosu sebebiyle kulübün borçlarının 200.000 İsviçre Frangı tutarında fakat maksimum 500.000 İsviçre Frangı olduğu başkana garanti edildiğinden başkan, kulübün başkanlığına seçilmesinden önce ya da sonra doğrudan doğruya davacı adına davacının D. Spor Kulübü nün borçlarını en azından 2002/2003 sezonuna kadar ödeyeceğini ve Challenge Lig Lisansı nın alınabilmesi için çaba göstereceğini vaat etmiştir. Bununla beraber Şubat 2002 sonunda D. Spor Kulübü nün yaklaşık 1.800.000 İsviçre Frangı tutarında borcunun bulunduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak ödeme sözüyle bağlı olan davacının, çeşitli masrafları karşılaması gerekmiştir. Davacı, yaptığı ödemeleri D. Spor Kulübü nün kötü finansal durumu hakkında kendisini yanılttıkları için davalılardan geri talep etmiştir. Eğer finansal durum doğru bir şekilde tespit edilmiş olsaydı E. hiçbir şekilde başkanlığa seçilmesini istemez ve davacı da hiçbir ödeme taahhüdünde bulunmazdı. Her iki davalı da her türlü sorumluluğa itiraz etmiş ve zamanaşımı def ini ileri sürmüşlerdir. BGE 134 III 390 s. 392 B. Davacı tarafından davalılar aleyhine 1.200.000 İsviçre Frangı nın 7 Temmuz 2003 tarihinden itibaren işleyecek %5 oranındaki faiziyle birlikte ödenmesi talebine ilişkin dava, Zürih Kantonu Ticaret Mahkemesi tarafından 12 Ekim 2007 tarihli kararla reddedilmiştir. C. Ticaret mahkemesinin kararına karşı davacı, Federal Mahkeme Hukuk Dairesi ne başvurmuştur. Davacı, Ticaret Mahkemesi kararının bozulmasını ve davasının kabul edilmesini talep etmiştir. Davalılar, dilekçelerinde davanın reddedilmesini ve masrafların davacı tarafından karşılanmasını talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesi, bu hususta görüş belirtmemiştir. Federal Mahkeme, aşağıda açıklandığı üzere davayı reddetmiştir. 1804 Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVII, Y. 2013, Sa. 1-2

İsviçre Federal Mahkemesi nin Güven Sorumluluğunun Tâbi Olduğu... Gerekçeler Gerekçelerden Alıntılar: 4. Davacı tarafından ileri sürülen ve güven sorumluluğuna (Art. 2 ZGB) veya haksız fiile (Art. 41 OR) dayanan talepler, davalılarca kabul görmemiştir. Ayrıca davalılar zamanaşımı def inde bulunmuşlardır. İlk derece mahkemesi, bu nedenle somut olayda esasen güven sorumluluğundan yola çıkılıp çıkılmadığına değinmeksizin her şeyden önce zamanaşımı sorununu incelemiş ve güven sorumluluğuna ilişkin taleplerin Art. 60 OR hükmüne tâbi olduğunu zikretmiştir. Buna uygun olarak ilk derece mahkemesi, davacı tarafından ileri sürülen bütün taleplerin bunların güven sorumluluğundan ya da haksız fiilden doğduğuna değinmeksizin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. 4.1 Davacı buna karşı ilk olarak güven sorumluluğuna Art. 127 OR hükmündeki on yıllık zamanaşımı süresi uygulanmayacaksa Art. 760/2 OR hükmündeki beş yıllık sürenin kıyasen uygulanması gerektiğini belirterek itiraz etmiştir. Güven sorumluluğunun bir sözleşme ilişkisine hukukî açıdan ne kadar yakın olduğunun belirtildiği özgün bir karardan yola çıkan davacı, güven sorumluluğunun sözleşme sorumluluğu ile eş tutulmasının gerekli olduğunu ileri sürmüştür. Sözleşme hukukuna olan hukukî yakınlık bakımından haksız fiil hükümlerinin uygulanması yasaya aykırı olacaktır. İlk derece mahkemesi, Art. 127 OR hükmünü somut olaya uygulanamaz olarak değerlendirerek federal hukuka aykırı hareket etmiştir. Anılan hükmün uygulanabilirliği, esasen hükmün lafzından da çıkarılabilir. Art. 60 OR hükmü, güven sorumluluğunu kapsamadığı ve federal medenî hukuk da buna hiçbir istisna getirmediği için, Art. 127 OR hükmündeki on yıllık süre kuralın ve genel hükmün unsurları bakımından uygulama alanı bulur. BGE 134 III 390 s. 393 Diğer yandan güven sorumluluğu, Art. 41 vd. OR hükümlerine değil, Art. 60 OR hükmüne tâbidir. 4.2 1. davalı, bu iddialara karşı ilk derece mahkemesinin ayrıntılı ve ikna edici bir gerekçe ile sonuca ulaştığını, buna göre güven sorumluluğunun bir sözleşme ilişkisinde olduğu gibi iki kişinin amaçlanmış bir şekilde bir araya gelmesinden kaynaklanmadığını, aksine hukukî açıdan haksız fiile yakın olarak yerleştirilmesinin gerektiğini ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesinin gerekçesi, Federal Mahkeme nin uyandırılan ve boşa çıkarılan güven nedeniyle sorumluluğun katı şartlara bağlandığı içtihatları ile de örtüşmektedir. Buna Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVII, Y. 2013, Sa. 1-2 1805

Fahri Erdem KAŞAK uygun olarak sözleşme öncesi ilişkiye benzeyen ve güven sorumluluğunun temelinde bulunan hukukî değer, zamanaşımı bakımından da bir sözleşme ilişkisi gibi koruma görmemelidir. Aynı şekilde 2. davalı da güven sorumluluğunda Art. 60 OR hükmüne göre haksız fiil zamanaşımı süresinin uygulanmasının gerektiğini belirtmiş ve diğer hususlarda ilk derece mahkemesinin açıklamalarına yollama yapmıştır. 4.3 Federal Mahkeme, güven sorumluluğundan doğan taleplerin on yıllık zamanaşımı süresine mi (Art. 127 OR), yoksa bir yıllık haksız fiil zamanaşımı süresine mi (Art. 60 OR) tâbi olacağına bugüne kadar karar vermemiştir. Buna rağmen, ilk derece mahkemesi güven sorumluluğunun fiilen mevcut olduğu bir somut olaydan yola çıkılıp çıkılmadığının ancak zamanaşımı meselesinin incelenmesinden sonra dikkate alınabileceği gerekçesiyle davayı reddettiği için, davacının güven sorumluluğundan veya haksız fiilden doğup doğmadığı önem taşımaksızın bütün taleplerinin Art. 60 OR hükmüne göre zamanaşımına uğrayacağı müphemdir. 4.3.1 Güven sorumluluğunun tâbi olacağı zamanaşımı süresi hakkında öğretide farklı görüşler ileri sürülmüştür. Bir görüş, Art. 127 OR hükmündeki zamanaşımı süresini sorunun özüne uygun görmektedir (GAUCH/SCHLUEP/ SCHMID/REY, Schweizerisches Obligationenrecht, Allgemeiner Teil, Bd. I, 8. Aufl., Zürich 2003, Rz. 982l; PETER LOSER, Die Vertrauenshaftung im schweizerischen Schuldrecht, Bern 2006, Rz. 1124 vd.; DÄPPEN, Basler Kommentar, N. 4a zu Art. 60 OR; EUGEN BUCHER, Vertrauenshaftung: Was? BGE 134 III 390 s. 394 Woher? Wohin?, in: Richterliche Rechtsfortbildung in Theorie und Praxis, Festschrift für Hans Peter Walter, Bern 2005, S. 259; HANS PETER WALTER, Vertrauenshaftung: Unkraut oder Blume im Garten des Rechts-, in: ZSR 20/2001 I S. 99; PICHONNAZ, Commentaire romand, N. 22 zu Art. 127 OR; THÉVENOZ, Commentaire romand, N. 29 zu Art. 97-109 OR; JÖRG SCHMID, Vertrauenshaftung bei Formungültigkeit, in: Richterliche Rechtsfortbildung [...], a.g.e., S. 423; MOSER/BERGER, Vertrauenshaftung auch im Bankgeschäft - zur Haftungsgrundlage und zu den Grenzen von Aufklärungspfl ichten, in: AJP 1999 S. 545). Diğer görüş ise Art. 60 OR hükmündeki haksız fiil zamanaşımı süresini savunmaktadır (BAUMANN, Zürcher Kommentar, N. 191 und 229 zu Art. 2 ZGB; PIERRE TERCIER, Abus de confiance?, in: La responsabilité fondée sur la confiance/ 1806 Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVII, Y. 2013, Sa. 1-2

İsviçre Federal Mahkemesi nin Güven Sorumluluğunun Tâbi Olduğu... Vertrauenshaftung, Journée de la responsabilité civile 2000, Zürich 2001, S. 75; WERRO, Commentaire romand, N. 6 zu Art. 60 OR; SYLVAIN MARCHAND, Un ornithorynque juridique, in: La responsabilité [...], a.g.e., Zürich 2001, S. 174; VITO ROBERTO, Schweizerisches Haftpfl ichtrecht, Zürich 2002, Rz. 289 f.). On yıllık zamanaşımı süresini savunanlar, görüşlerinin uygulanabilirliğini diğer hususların yanında Art. 127 OR hükmünün lafzına dayandırmaktadır, zira özel yasal hükümlerin bulunmaması hâlinde on yıllık zamanaşımı süresi yasal kural olarak uygulama alanı bulur. Ayrıca zamanaşımı ya da hak düşürücü süre yoluyla hak kaybının yalnızca açık pozitif hukukî temellere dayanabileceği de dikkate alınmalıdır (BUCHER, a.g.e., S. 259). Pozitif hukuka göre yalnızca bir yıllık süre (Art. 60 OR) ve on yıllık süre (Art. 127 OR) hususunda bir seçim yapılması söz konusu olduğunda uzun sürenin tercih edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. Bu çözüm için özel hukuk bakımından zamanaşımının, bir defa meydana gelmiş hukukî ilişkilerin karakteristik istikrarını ve devamlılığını akamete uğrattığı ve en geniş anlamda zamanaşımının hakkı kaybettirici bir etki doğurmaya yakın olduğu da ifade edilmelidir. Zamanaşımı kurumunun istisnaî karakteri bakımından kısa bir zamanaşımı süresi ancak zorunlu olduğu hâllerde uygulama alanı bulmalıdır. Bu gereklilik, tipik tesadüfî ilişkilerde tarihî kanunkoyucunun dikkatini çekmiş görünmektedir; hukukî işlemdekine benzer özel bir bağlantının söz konusu olduğu güven nedeniyle sorumlulukta ise böyle bir zorunluluk yoktur (LOSER, a.g.e., S. 1125). Art. 60 OR kapsamında kısa zamanaşımı süresini savunanlar ise buna karşın güven sorumluluğunun ne genel davranış yükümlülüklerinin ihlâline ne de akdî yükümlülüklere dayandığına işaret etmektedir. BGE 134 III 390 s. 395 Bu tazminat yükümlülüğünün hangi sorumluluk sebebine girdiğine ilişkin sorun, kendine özgüdür ve her türlü sorumluluk sebebinden ayrı tutularak çözülebilir, bununla birlikte zamanaşımı bakımından Art. 60 OR uyarınca bir yıllık süre uygundur (TERCIER, a.g.e., S. 75; BAUMANN, a.g.e., N. 191 ve 229 zu Art. 2 ZGB). Buna karşılık öğretideki diğer görüşler, sorumluluk sebebi bakımından somut olaya göre farklı bir değerlendirme yapılabileceğini (REY, Ausservertragliches Haftpfl ichtrecht, 4. Aufl., Zürich 2008, Rz. 37a; HAUSHEER/JAUN, Die Einleitungsartikel des ZGB, Bern 2003, N. 86 zu Art. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVII, Y. 2013, Sa. 1-2 1807

Fahri Erdem KAŞAK 2 ZGB) veya ihlâl edilen koruma yükümlülüğünün çok sayıda bilinmeyen kişiyi kapsadığı hâllerde genel ya da belirli bir kişi çevresiyle sınırlanabilecek hâllerde ise özel olup olmamasına göre yeknesak şekilde haksız fiile veya akdî ilkelere tâbi tutulabileceğini öne sürmektedir (CHRISTINE CHAPPUIS, Les règles de la bonne foi entre contrat et délit, in: Pacte, convention, contrat, Festschrift für Bruno Schmidlin, Basel/Frankfurt a.m. 1998, S. 242). 4.3.2 Uyandırılan güven nedeniyle sorumluluk, sözleşme ile haksız fiil arasında bir yere yerleştirilebilir. Bu sorumluluk, culpa in contrahendo sorumluluğu üst kavramı altında ve diğer makul menfaatlerle eş tutulan yanlış bilgi verilmesi nedeniyle sorumluluk gibi tipik gruplarla birlikte değerlendirilir (BGE 130 III 345 E. 2.1; BGE 121 III 350E. 6c S. 355; BGE 120 II 331 E. 5a S. 336-337). Federal Mahkeme içtihatlarına göre güven sorumluluğu, taraflar arasında dürüstlük kuralından (Art. 2 ZGB) doğan koruma ve aydınlatma yükümlülüğünden çıkarılan hukukî özel bir bağlantı nın varlığı hâlinde söz konusu olabilir (BGE 130 III 345 E. 2.2 S. 349; BGE 120 II 331 E. 5a S. 336). Güven sorumluluğunda sözleşme ile haksız fiil arasında yer alan bağımsız bir sorumluluk sebebi söz konusu olduğundan kanunda düzenlenmemiş bu kurumun hukukî niteliği sorunu uygulanacak zamanaşımı süresi bakımından hedefe ulaştırıcı değildir (BUCHER, a.g.e., S. 244; karşılaştırınız SCHÖNENBERGER/JÄGGI, Zürcher Kommentar, N. 595 zu Art. 1 OR). Yeni içtihatlarda (BGE 130 III 345 E. 2.1; BGE 121 III 350 E. 6c S. 355; BGE 120 II 331 E. 5a S. 336) güven sorumluluğunun görünüm şekli olarak değerlendirilen culpa sorumluluğu çerçevesinde de Federal Mahkeme, bir zamandan beri hukukî nitelik bakımından herhangi bir tespit yapmamaktadır (BGE 121 III 350 E. 6c S. 354-355; BGE 108 II 419 E. 5 S. 422; BGE 101 II 266 E. 4c S. 269). BGE 134 III 390 s. 396 Bununla birlikte istikrarlı içtihatlar da culpa in contrahendodan doğan taleplerin zamanaşımına Art. 60 OR hükmünün uygulanabileceğinden hareket etmektedir (BGE 121 III 350E. 6c S. 354-355; BGE 108 II 419 E. 5 S. 422; BGE 101 II 266 E. 4c S. 269-270). Bu görüş esasen, sözleşme görüşmeleri yürüten bir tarafın Art. 127 OR çerçevesinde on yıllık süre boyunca tazminat taleplerine maruz bırakılmasının hukukî güvenlik düşüncesine aykırı düşeceği gerekçesine dayandırılmaktadır. Bununla birlikte culpa in contrahendodan doğan talepler için uygun bir süre düzenlenmelidir. Art. 60 OR deki zamanaşımı hükmü, tarafların menfaatleri bakımından adil olur. Böylelikle 1808 Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVII, Y. 2013, Sa. 1-2

İsviçre Federal Mahkemesi nin Güven Sorumluluğunun Tâbi Olduğu... zarara uğrayanın bir taraftan Art. 60 OR hükmündeki bir yıllık süre içerisinde dava açması ya da diğer bir şekilde özellikle icra takibinde zamanaşımı süresini kesmesi beklenebilir. Buna karşın zarara uğrayanın zararı ve zarar veren kişiyi bilmesi hâlinde, diğer tarafın aşırı uzun bir süre boyunca taleplerle karşı karşıya kalması ise beklenemezdir (BGE 101 II 266 E. 4c S. 269). Bu içtihat, öğretinin önemli bir kısmı tarafından şu an için de eleştirilmektedir (BUCHER, Basler Kommentar, N. 94 zu Art. 1 OR; BUCHER, Schweizerisches Obligationenrecht, Allgemeiner Teil, 2. Aufl., Zürich 1988, S. 287-288; GAUCH/SCHLUEP/SCHMID/REY, a.g.e., Rz. 971-972; ENGEL, Traité des obligations en droit suisse, 2. Aufl., Bern 1997, S. 753; KRAMER, Berner Kommentar, N. 141 der Allg. Einleitung in das Schweizerische OR; BERTI, Zürcher Kommentar, N. 38 vd. zu Art. 127 OR; WIEGAND, Basler Kommentar, N. 11 der Einleitung zu Art. 97-109 OR; DÄPPEN, Basler Kommentar, N. 4 zu Art. 60 OR; PICHONNAZ, a.g.e., N. 22 zu Art. 127 OR; THÉVENOZ, a.g.e., N. 29 zu Art. 97-109 OR; NIKLAUS LÜCHINGER, Die Verjährung von Ansprüchen aus culpa in contrahendo, SJZ 102/2006 S. 197 vd.; HANS-ULRICH BRUNNER, Die Anwendung deliktsrechtlicher Regeln auf die Vertragshaftung, Diss. Freiburg 1991, Rz. 625 vd.; GUHL/KOLLER/ SCHNYDER/DRUEY, Das Schweizerische Obligationenrecht, 9. Aufl., Zürich 2000, 13 N. 6). Art. 127 OR hükmünün uygulanabilirliğini culpa in contrahendonun (akdî kabul edilen) hukukî niteliği ile bağdaştıramayan görüşler, esasen bununla ilgili olarak hukukî menfaatlerin zamanaşımı yoluyla yitirilmesinin ancak açık, bariz ve hakkı kullanacak kişiler tarafından tereddütsüz olarak bilinebilen hukukî temellere dayanması gerektiğini ileri sürmektedir. Art. 127 OR hükmünün lafzına binaen culpa in contrahendodan doğan talep, açıkça haksız fiil sorumluluğu kapsamında değerlendirilemeyeceği için, on yıllık genel zamanaşımı süresine tâbi olmalıdır. BGE 134 III 390 s. 397 Bu nedenle Art. 60 OR hükmündeki bir yıllık süre çok kısa görülmektedir (çok sayıdaki eserin yerine: BUCHER, Basler Kommentar, N. 94 zu Art. 1 OR; BUCHER, Schweizerisches Obligationenrecht, Allgemeiner Teil, S. 287-288). Öğretide ileri sürülen eleştirileri bilmesine rağmen Federal Mahkeme, içtihadını şu an için de devam ettirmektedir (BGE 121 III 350 E. 6c S. 354-355; Urteile 4C.409/2005 vom 21. März 2006, E. 3.1, SJ 2006 I S. 437; 4C.354/2004 vom 9. November 2005, E. 2.3). Art. 60 OR hükmündeki bir yıllık Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVII, Y. 2013, Sa. 1-2 1809

Fahri Erdem KAŞAK zamanaşımı süresini savunanların bu hususa ilişkin olarak ileri sürdükleri gibi culpa in contrahendoda kendine özgü bir sorumluluk hâli söz konusudur ve bu sorumluluk hâli, barındırdığı özel ilişkiye zamanaşımı sorununu da içerecek uygun yasal bir düzenlemeye, yani isabetli bir şekilde kendi hukukî durumuna tâbi olmalıdır (BAUMANN, a.g.e., N. 189-190 zu Art. 2 ZGB). Federal Mahkeme içtihadı, culpa in contrahendo sorumluluğunun hukukî işlem güvenliğinin korunmasına hizmet etmesine yardımcı olmuş; ancak bu korumanın aşırı bir zaman dilimine genişletilmesi suretiyle hukukî işlem güvenliğinin zarara uğratılmasına da izin vermemiştir. Hukukî işlem güvenliği bu nedenle büyük önem arz etmektedir, zira mevcut içtihattan sapmayı gerektirecek hiçbir neden bulunmamaktadır (sonuç itibariyle BAUMANN, a.g.e., N. 190-191 zu Art. 2 ZGB; WERRO, a.g.e., N. 6 zu Art. 60 OR; TERCIER, a.g.e., S. 75; MARCHAND, a.g.e., S. 174; STEPHAN HARTMANN, Die vorvertraglichen Informationspfl ichten und ihre Verletzung, Diss. Freiburg 2001, Rz. 314; NICOLAS KUONEN, La responsabilité précontractuelle, Diss. Freiburg, Zürich 2007, Rz. 1709-1710; BREHM, Berner Kommentar, N. 12c zu Art. 60 OR; VITO ROBERTO, a.g.e., Rz. 569; karşılaştırınız SPIRO, Die Begrenzung privater Rechte durch Verjährungs-, Verwirkungs- und Fatalfristen, Bern 1975, S. 706; SPIRO, Die Haftung für Abschluss- und Verhandlungsgehilfen, in: ZSR 105/1986 I S. 645; HANS MERZ, Vertrag und Vertragsschluss, 2. Aufl., Freiburg 1992, Rz. 153; MERZ, Die privatrechtliche Rechtsprechung des Bundesgerichts im Jahre 1975, in: ZBJV 113/1977 S. 183-184; PAUL PIOTET, La culpa in contrahendo aujourd hui, in: SJZ 77/1981 S. 242; PIOTET, Culpa in contrahendo, Bern 1963, S. 63; KELLER/SCHÖBI, Das Schweizerische Schuldrecht, Bd. I, Basel/Frankfurt a.m. 1988, S. 44; SCHÖNENBERGER/ JÄGGI, a.g.e., N. 595 zu Art. 1 OR). 4.3.3 Bu ilkeler, yalnızca culpa in contrahendo sorumluluğu için değil, aynı zamanda genel olarak güven sorumluluğu için de geçerlidir. BGE 134 III 390 s. 398 Bu sorumluluk sebebinde yasayla düzenlenmiş değil, içtihat yoluyla geliştirilmiş ve kanunkoyucu tarafından Art. 127 OR de öngörülen genel zamanaşımı hükmünün incelenmeden uygulanamayacağı bir hukukî kurum söz konusudur. Federal Mahkeme her defasında güven sorumluluğunun hiçbir şekilde herkese karşı yöneltilebilecek bir sorumluluk olmadığını ve bu sorumluluk sebebinin kabul edilmesinin sözleşme kurumunun içinin boşaltılmasına yol 1810 Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVII, Y. 2013, Sa. 1-2

İsviçre Federal Mahkemesi nin Güven Sorumluluğunun Tâbi Olduğu... açmaması gerektiğini vurgulamıştır (BGE 133 III 449 E. 4.1; BGE 130 III 345 E. 3.2 S. 353). Bu nedenle Federal Mahkeme, uyandırılan güven nedeniyle sorumluluğu sıkı şartlara bağlamıştır (BGE 133 III 449 E. 4.1 S. 451; BGE 124 III 297 E. 6a S. 303; BGE 121 III 350 E. 6c S. 355; BGE 120 II 331 E. 5a S. 336). Hukukî güvenlik, güven sorumluluğunun ne bir sözleşme yükümlülüğünün ihlâline ne de genel yasak ve emirlere karşı bir ihlâl teşkil etmesine haksız bir şekilde genişletilmesinden zaman bakımından da kaçınmayı gerektirir. Bu bakış açısı altında, ayrıca zamanaşımı sorununun münferit olaya özgün bir şekilde karara bağlanması somut olayda bir sözleşme ilişkisine hukukî bir yakınlığın söz konusu olup olmamasından yola çıkılmasına göre davacı ve öğretideki çeşitli görüşler tarafından ileri sürüldüğü gibi haklı görülemez. Somut olayın tüm şartlarına göre (BGE 130 III 345 E. 2.2 S. 350 f.; BGE 120 II 331 E. 5a S. 337) dürüstlük kuralından (Art. 2 ZGB) çıkarılan davranış yükümlülüklerinin şekline ve kapsamına göre karar verilmesi talebi, sürenin dolmasından dolayı bununla bağlantılı ispat zorlukları göz önünde tutularak bu tip taleplerin kısa bir zaman içerisinde açıklığa kavuşturulmasını gerekli kılar. Hukukî güvenlik nedeniyle tarafların, güven sorumluluğundan doğan olası sorumluluk taleplerine karşı on yıl boyunca maruz bırakılması kabul edilemez. Bununla birlikte güven sorumluluğundan doğan talepler, zarara uğrayanın zararın meydana geldiğini ve tazminatla yükümlü kişiyi öğrendiği andan itibaren uygun bir süre içerisinde ileri sürülmelidir. Güven sorumluluğundan doğan talepler Art. 60 OR hükmüne göre zamanaşımına uğrar. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. XVII, Y. 2013, Sa. 1-2 1811

BOŞ