6 Sen yoksan bir eksiğiz... 2 Ana Baba Okulu 2 başlıyor... 2 Sizin fazlanız onların eksiği olabilir Meram Belediye Başkanı Dr. Serdar Kalaycı Konyasporlu taraftarlarca unutulmadı. Başkan Kalaycı ya övgü dolu afiş Konyaspor-Gaziantepspor maçı öncesi stada asıldı. Meram Belediyesi nin spor sever başkanı Serdar Kalaycı nın dev afişi, Konyaspor Gaziantepspor maçında stada asıldı. Maç sonuna kadar asılı duran dev afişi gören taraftarlar, Konyaspor a hizmet eden kimse unutulmaz. İşte bunlardan biri de sporsever Meram Belediye Başkanımız Serdar Kalaycı şeklinde konuştu. Meram Belediyesi ile Meram Rehberlik ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle organize edilen Ana Baba Okulu nun ikincisine kayıtlar devam ediyor. Son başvuru tarihi 25 Şubat. Meram Belediyesi Konevi Kültür Merkezi nde ücretsiz olarak verilecek kursların sonunda katılımcılara sertifika verilecek. Konusunda uzman akademisyen ve eğitimcilerin katılımıyla başlayacak Ana Baba Okulu-2 nin ilk oturumu 25 Şubat 2011 Cuma günü saat 19.00 da yapılacak. Meram Belediyesi ekipleri, bir telefonla kullanım fazlası eşyalarınızı evinizden alarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Zenginle fakir arasında köprü vazifesi gören belediye, 2010 yılında 130 aileye yardım eli uzattı. Mahalle muhtarları ve duyarlı vatandaşların beyanlarıyla tespit edilen ailelerin başta gıda olmak üzere çeşitli ihtiyaçlarını karşılayan Meram Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, kullanım fazlası olan eşyaları ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. ŞUBAT 2011 YIL: 2 SAYI: 11 www.meram.bel.tr MERAM BELEDİYESİ NİN AYLIK ÜCRETSİZ HABER BÜLTENİDİR Meram Belediyesi ve Özel Akademi Hastanesi işbirliğiyle organize edilen Kemik Okulu Projesi nin ilk eğitimi gerçekleştirildi. 6 ay sürecek proje ile Konya daki 5 bin kadınımız bilgilendirilecek ve ücretsiz kemik ölçümleri yapılacak. Meram ın fidanları hazır... 5 BİN KADININ KEMİK ÖLÇÜMÜ YAPILACAK Çiftçiler havuç ekimine Mart ayında başlıyor. Sebzeler her mevsim taze yenilsin diye ekim işlemleri kademeleri olarak Haziran ayına kadar sürüyor. Mart ayında ekilenler, Ekim ayında sökülmeye başlıyor. Söküm işlemleri bir sonraki yılın Ocak ayına kadar sürüyor. Sökülen havuçlar traktör römorklarıyla fabrikalara taşınıyor. Burada yıkama ünitesinde temizlenen turuncu sebzeler, iriliğine göre sınıflandırılarak kadın işçiler tarafından paketleniyor. Mahalle, her mevsim Konya merkezden, çevre il ve ilçelerden işçi göçü Kitaplıklarımızda başköşeleri ayırdığımız birçok edebiyatçı yaşamları boyunca yokluklarla boğuşurken bir taraftan da çeşitli hastalıklarla kıvrandılar. Bu yazıda ünlü birçok yazarın eserlerinden çok ağrılı yanlarına tanıklık edeceksiniz. Kelimelere hükmedip, hastalıklara yenildiler. Kitaplıklarımızda başköşeleri ayırdığımız birçok edebiyatçı yaşamları boyunca yokluklarla boğuşurken bir taraftan da çeşitli hastalıklarla kıvrandılar. Bu yazıda ünlü birçok yazarın eserlerinden çok ağrılı yanlarına tanıklık edeceksiniz. Edebiyatın da bir hastalık tarihçesi var. Birçok yazar ve şair başyapıtlarını kaleme alırken amansız hastalıklarla boğuşuyordu. Onlar kelimelerle mucizeler yaratırlarken, şiirleriyle gönüller fethederken hastalıkları da boş durmuyor, ömürlerinden çalıyordu. Sayfa 4 Konevi Kültür Merkezi nde düzenlenen programın başında bir konuşma yapan Meram Belediyesi Başkan Vekili Übeyit Aça, böylesine önemli bir organizasyonun içinde bulunmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, Bu proje Türkiye nin havuç ihtiyacını karşılıyorlar Onlar kelimelere hükmettiler ama... alıyor. Kaşınhanı na yıl boyunca yaklaşık 10 bin işçinin geldiği belirtiliyor. Hatay- Mersin gibi illerden gelen işçiler ise işletmelerde kendilerine ayrılan yatakhanelerde kalıyor. Havuç sökümünde ve paketlenmesinde çalışan işçiler, yaptıkların işin zorluk derecesine göre günlük 15 ila 30 TL arasında para kazanıyor. Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı, daha önce belde olan Kaşınhanı nın 2008 yılında çıkarılan yasayla mahalle olduğunu ve Meram ilçesine bağlandığını hatırlatıyor. Sayfa 7 kapsamında, sadece Türkiye de değil tüm dünyada her 3 kadından birinin korkulu rüyası olan kemik erimesi hastalığı ile ilgili 5 bin kadınımız detaylı olarak bilgilendirilecek ve uzman doktorlar tarafından da kemik ölçümleri yapılacak. Sessiz Hırsız olarak tanımlanan bu sinsi hastalıkla ilgili bilgilendirme ve kemik ölçüm programları 6 ay boyunca her Perşembe günü saat 14 de Konevi Kültür Merkezi nde gerçekleştirilecektir. Bu projenin hayata geçmesinde emeği olan hastanelerimizin yöneticilerine, doktorlarımıza ve sponsor firmalarımıza teşekkür ediyorum dedi. Sayfa 5 Mutluluk ülkesinde mutsuz insanlar Burkine Faso Afrika nın batısında, batının gözlerini yumduğu bir ülke. Yerel dillerinde mutluluk anlamına gelen Burkine Faso da kimse mutlu değil. Konyalı hayırsever iş adamlarımızdan Mehmet Karagöz Büyük Selçuklu Vakfı nın düzenlediği organizasyonlarla sık sık bu ülkeye gidenler arasında. Birçoğumuzun adını ilk kez duyacağımız ülkenin dram dolu, tenleri gibi karanlık kaderlerini Mehmet Karagöz den dinliyoruz. Sayfa 3 Meram Belediyesi tarafından 2011 yılı içerisinde yapılacak parklarda ve diğer yeşil alan çalışmalarında kullanılacak fidanlar Park ve Bahçeler Müdürlüğü ne getirildi. Uygun fiyata alınan yaklaşık 2 bin 500 fidan Meram Belediyesi nin fidanlığında bakıma alındı. Sayfa 2 3 bin yıllık şifa metodu... Bilimsel diye bildiğimiz birçok metot uydurma çıkarken, hurafe olduğunu düşündüğümüz bazı tedavi yöntemleri de bilimsel çıkabiliyor. İşte İbn-i Sina dan Hipokrat a, Mısır rahiplerinden Tibet Üstatlarına kadar uygulanan halk arasında bardak çekme ya da tıbbi adıyla cupping therapy olarak bilinen 3 bin yıllık şifa kaynağı. Sayfa 5 Fen İşleri 2011 e hızlı girdi... Geçen yıl yeni yol açma ve yol genişletme çalışmalarında büyük başarı sağlayan Meram Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, 2011 yılına da hızlı girdi. Hatunsaray yolu ile Çayırbağı ve Mavigök caddelerini birbirine bağlayan Dalgıç Sokak ın genişliği 8 metreden 20 metreye çıkarılıyor. Son 2 yılda 150 kilometrenin üzerinde yeni yol açan Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, 2011 yılında da çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Sayfa 2 Güvenpark ta kura çekimi yapıldı Kalp hastalarına yün çorap tavsiyesi Neden unuturuz, nasıl unuturuz? Emine Erdoğan sporcularla birarada Meram Belediyesi öncülüğünde Küçük Kovanağzı Mahallesi nde kurulan 620 dairelik Güven Park Konutları nın üyeleri noter huzurunda çekilen kurayla belirlendi. Üyelik için toplam 2 bin 143 kişi ön müracaatta bulundu. S.5 Genellikle kalp krizi riskinin yaz aylarında arttığına inanılsa da araştırmalar bunun tam tersini söylüyor. Yapılan araştırmalar kalp krizi vakalarının kış aylarında artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Sayfa 8 Yaşam kalitemizi etkileyen faktörlerden biri de unutkanlık. Gündelik yaşamda sık sık karşılaştığımız bu hastalık neden kaynaklanıyor ve en önemlisi bir tedavisi var mı? İşte uzmanlardan sizler için derlediğimiz unutkanlığa karşı işinize çok yarayacak bilgiler. Sayfa 4 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın eşi Emine Erdoğan, 2010 yılında dünya ve Avrupa şampiyonalarında altın madalya kazanan bayan milli sporcular ve anneleriyle bir araya geldi. Toplantıya Meram Belediyespor un dünya rekortmeni engelli haltercisi Nazmiye Muslu da katıldı. Sayfa 6
2 ŞUBAT 2011 Fen İşleri 2011 e hızlı girdi Meram ın fidanları hazır Geçen yıl yeni yol açma ve yol genişletme çalışmalarında büyük başarı sağlayan Meram Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü, 2011 yılına da hızlı girdi. Hatunsaray yolu ile Çayırbağı ve Mavigök caddelerini birbirine bağlayan Dalgıç Sokak ın genişliği 8 metreden 20 metreye çıkarılıyor. Son 2 yılda 150 kilometrenin üzerinde yeni yol açan Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, 2011 yılında da çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. YOL GENİŞLİĞİ 2,5 KAT ARTTIRILIYOR Hatunsaray Caddesi ile Çayırbağı ve Mavigök caddeleri arasında bağlantıyı sağlayan; Çayırbağı, Karadiğin ve Gödene mahallelerinde ulaşımda kullanılan Dalgıç Sokak ta yol genişletme çalışmalarına başlandı. Yaklaşık 3 kilometre uzunluğundaki yolun genişliği 8 metreden 20 metreye çıkarılıyor. Daha önce Çayırbağı ve Karadiğin mahallelerinin ulaşımının Hatıp Mahallesi nin içinden geçen dar yoldan(hatıp Caddesi) sağlandığını ve zaman zaman trafik kazalarının yaşandığını belirten Meram Belediye Başkanı Dr. Serdar Kalaycı, Dalgıç Sokak taki yol genişletme çalışmaları tamamlandığında bu mahallerimizin ulaşımı daha rahat olacak. Fen İşleri Müdürlüğü ekiplerimiz yolun altyapı ve stabilize çalışmalarını sürdürüyor. Yaz aylarında da asfaltını dökerek yolu hizmete açacaklar. Bu yol tamamlandığında söz konusu mahallelerimizin ulaşımı Dalgıç Sokak üzerinden sağlanacak. dedi. Hatıp-Gödene istikametinde gerek TOKİ tarafından gerekse belediye öncülüğünde kurulan kooperatifler vasıtasıyla binlerce konutun yükseldiğini belirten Başkan Kalaycı, Hızlı bir şehirleşmenin yaşandığı bu bölgede trafik akışının rahat bir şekilde sürdürülebilmesi için belediye olarak gerekli tedbirleri alıyoruz. Bir taraftan yeni yollar açarken bir yandan da mevcut yolların genişletilmesini sağlıyoruz diye konuştu. Meram Belediyesi tarafından 2011 yılı içerisinde yapılacak parklarda ve diğer yeşil alan çalışmalarında kullanılacak fidanlar Park ve Bahçeler Müdürlüğü ne getirildi. 2 BİN 500 FİDAN GETİRİLDİ Eskişehir Orman Fidanlığı ndan piyasa fiyatlarına göre ortalama yüzde 80 daha uygun fiyata alınan yaklaşık 2 bin 500 fidan Meram Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü nün Hasanköydeki fidanlığına getirilerek bakıma alındı. Yaşları 5 ile 10 arasında değişen fidanların türleri şöyle: Ladin, mavi sedir, asya, şimşir, mavi göknar, kalem ardıç, kırmızı çiçekli katalpa. Ana Baba Okulu 2 başlıyor! Meram Belediyesi ile Meram Rehberlik ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle organize edilen Ana Baba Okulu nun ikincisine kayıtlar devam ediyor. Son başvuru tarihi 25 Şubat 2011. Meram Belediyesi Konevi Kültür Merkezi nde ücretsiz olarak verilecek kursların sonunda katılımcılara sertifika verilecek. Konusunda uzman akademisyen ve eğitimcilerin katılımıyla başlayacak Ana Baba Okulu-2 nin ilk oturumu 25 Şubat 2011 Cuma günü saat 19.00 da yapılacak. Uzman Psikolojik Danışman Dilek Zekiye Kaşık ın konuşmacı olarak katılacağı oturumun konusu Evlilikte İletişim. ANA BABA TUTUMLARI 4 Mart 2011 Cuma günü saat 19.00 da yapılacak ikinci oturuma ise Uzman Psikolog Arzu Çiçekçi katılıyor. Bu oturumun konu başlığı ise; Ana Baba Tutumları, Çocukla İletişim, Gelişim Dönemi Özellikleri ve Davranış Sorunları. Çocukta Yaramazlık ve Başetme Yolları başlıklı 3. ve son oturuma ise Prof. Dr. Ramazan Arı konuşmacı olarak katılacak. 9 Mart 2011 Çarşamba günü saat 19.00 da başlayacak bu oturum yine Konevi Kültür Merkezi nde gerçekleştirilecek. ANA BABA OKULUMUZUN İKİNCİSİNİ AÇIYORUZ Meram Belediye Başkanı Dr. Serdar Kalaycı, ilkini geçen yıl yaptıkları Ana Baba Oku na yoğun talep olduğunu hatırlatarak, Vatandaşlarımızın yoğun isteği üzerine Ana Baba Okulu nun ikincisini bu yıl açıyoruz. Maalesef toplumumuzda aile içindeki uyumsuzluklar gittikçe daha fazla artmaktadır. Bu problemlerin asgariye indirilmesi için eğitimin önemi büyüktür. Bu nedenle Meram Rehberlik ve Araştırma Merkezi ile birlikte organize ettiğimiz Ana Baba Okulu nun ikincisine bütün hemşehrilerimiz davetlidir dedi. 25 Şubat 2011 tarihine kadar devam edecek başvurular, Mümtaz Koru İ.Ö.O. yanı Öğretmenevi karşısında bulunan Meram Rehberlik ve Araştırma Merkezi ne yapılıyor. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak isteyenler 351 35 44 (dahili 14) numaralı telefonu arayabilirler. Meram Belediyesi ile Meram Rehberlik ve Araştırma Merkezi işbirliğiyle geçen yıl ilki yapılan Ana Baba Okulu na yoğun talep olmuştu. BELEDİYE FİDANLIĞINDA BAKIMA ALINDILAR Bu fidanların fileli olarak alındığını belirten Park ve Bahçeler Müdürlüğü yetkilileri, Uygun fiyatlara alınan fidanlar 2011 yılı içerisinde yapılacak park ve yeşil alan çalışmalarında kullanılacaktır. Belediyemize ait fidanlıkta toprağa dikilerek bakıma alınmıştır dedi. ESTETİK PARKLAR 2010 yılı içinde yaklaşık 100 bin metrekarelik yeşil alan çalışması yapan Meram Belediyesi, Melikşah Parkı, Eğitim Fakültesi Parkı ve Şelale Park başta olmak üzere ilçemizin farklı mahallelerine çok güzel, fonksiyonel ve estetik parklar kazandırdı. Sizin fazlanız onların eksiği olabilir! Talha Sarı yine şampiyon Meram Belediyesi ekipleri, bir telefonla kullanım fazlası eşyalarınızı evinizden alarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Zenginle fakir arasında köprü vazifesi gören belediye, 2010 yılında 130 aileye yardım eli uzattı. DUYARLI VATANDAŞLAR F AZLA EŞYALARINI İHTİYAÇ SAHİPLERİNE ULAŞTIRIYOR Mahalle muhtarları ve duyarlı vatandaşların beyanlarıyla tespit edilen ailelerin başta gıda olmak üzere çeşitli ihtiyaçlarını karşılayan Meram Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü, kullanım fazlası olan eşyaları ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Alo 153 hattını arayıp bağışta bulunan vatandaşların kullanmadıkları eşyaları evlerinden alınıyor ve tespit edilen ailelere ulaştırıyor. BAĞIŞLANAN EŞYALAR İÇERİSİNDE BİRÇOK EV EŞYASI BULUNUYOR Bağışlanan eşyaların toplandığı depoda beyaz eşyadan mobilyaya kadar birçok ev eşyası bulunuyor. EVDE ATIL DURAN EŞYALARI DEĞERLENDİRME İMKANI Evlerde atıl duran eşyaların birçok ailenin evinin başköşesini kaplayacağını belirten Meram Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü yetkilileri, Beyaz eşya, mobilya vb. ev eşyalarını yenileyen vatandaşlarımızın kullanmadığı eşyalarını ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırmak için belediyemiz köprü vazifesi görüyoruz. ekiplerimiz ALO 153 hattını arayan vatandaşlarımızın evinden beyaz eşya, mobilya ve diğer ev eşyalarını alarak belediyemize ait Yaylapınar Kaş Mahallesi ndeki depoda topluyor. İhtiyacı tespit edilen aileye de depodan sevk ediliyor. Bazen de depoya bırakılmadan doğrudan ihtiyaç sahiplerine teslim ediliyor. Hayırseverlerden ricamız kullanılabilir durumda olan ev eşyaları olduğunda Alo 153 hattını aramalarıdır. dedi. ALO 153 numaralı telefonlara eşya bildiriminde bulunabilirsiniz Meram Belediyesporlu tekvandocu Muhammed Talha Sarı, Çorum da yapılan Liseler Arası Türkiye Tekvando Şampiyonası nda altın madalya kazandı. Okullar Arası Türkiye Tekvando Şampiyonası 11-15 Ocak 2011 tarihleri arasında Çorum Kapalı Spor Salonu nda yapıldı. Şampiyonaya 839 sporcu katıldı. türkiye şampiyonu oldu 73 kiloda mücadele eden Meram Belediyespor lu Muhammet Talha Sarı, final müsabakasında İstanbul bölgesinden Sadi Saygılar ı yenerek Türkiye şampiyonu oldu. Muhammed Talha Sarı, geçen yıl yapılan Gençler Türkiye Tekvando Şampiyonası nda da 68 kiloda altın madalya kazanmıştı.
ŞUBAT 2011 3 Mutluluk ülkesindeki Röportaj: Ömer Faruk Lekesiz mutsuz insanlar Burkine Faso Afrika nın batısında, batının gözlerini yumduğu bir ülke. Yerel dillerinde mutluluk anlamına gelen Burkine Faso da kimse mutlu değil. Konyalı hayırsever iş adamlarımızdan Mehmet Karagöz Büyük Selçuklu Vakfı nın düzenlediği organizasyonlarla sık sık bu ülkeye gidenler arasında. Birçoğumuzun adını ilk kez duyacağımız ülkenin dram dolu, tenleri gibi karanlık kaderlerini Mehmet Karagöz den dinliyoruz. lüman ailelerinin çocuklarından meydana geliyor. Bu okula gidiş nedenleri ise, misyonerlerin onlara her öğlen sıcak yemek vermesi. Mehmet Bey, öncelikle yoğun iş gündeminizden çalıp, bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz. Sizin sık sık Burkine Faso ya gittiğinizi biliyoruz. Türkiye de İHH gibi, Kimse Yok gibi, birçok gönüllü vakıf son yıllarda bu ülkeye yardım için seferber olmuş durumda, bölgeyi çok iyi bilen biri olduğunuzu bildiğim için soruyorum, Burkine Faso da ne var? Ömer Bey bende size Meram Gazetesi vesilesiyle oradaki mazlum kardeşlerimizin sesini duyurmamıza vesile olduğunuz için teşekkür etmek istiyorum. Sayın Başbakanımızın çok güzel bir ifadesi var; Gazze nin kaderiyle Ankara nın kaderi birdir. diyor ya işte bizim de tüm çabamız bu. Bu gönül birlikteliğini insanlarımıza yeniden hatırlatabilmek. Burkine Faso da ne var diye sordunuz? Ömer Bey, Burkine Faso da gözyaşı var, açlık var, ölüm var ve derin bir yalnızlık var. Burkine Faso kendi dillerinde mutluluk anlamına geliyor. Bırakın mutsuz olmaları şurada dursun, inanın orada çocuklar açlıkla oyun oynuyorlar, anneler çaresiz, babalar ümitsiz. Röportaja başlamadan önce Burkine Faso ile öyle rakamlar verdiniz ki yüreğimiz sızladı. Burkine Faso dünyanın en fakir ülkelerinden. Yaşam standartlarından bahsetmek neredeyse imkânsız. BM Kalkınma Programı raporlarına göre yüzde 12 lik oranıyla dünyanın en az okuma yazma bilen insanlarına sahip bir ülke. 15 milyonluk bir nüfusu var. Ortalama yaşam süresi 50 yaşın çok çok altında. Ülke nüfusunun yarısı Müslüman, yüzde 30 u Hıristiyan, yüzde 20 si ise yerel dinlere inanıyorlar. Ülkenin ekonomik durumu nasıl peki? Ülkede ekonomik bir varlıktan bahsetmek çok zor. Az önce de dediğim gibi her anlamda çok fakirler. Türkiye deki aylık asgari ücret gelirinden çok daha az bir rakamla 1 yıl geçinmek zorundalar. Avrupa ve Amerika daki çocuklar obezite (aşırı şişmanlık) ile mücadele ederken oradaki yavrular açlıktan ölüyor diyorsunuz. Afrika zayıfladıkça obur dünya şişmanlıyor. Peki, Türkiye dışında bu ülkeye hiç giden yok mu? Beyaz adamlar geldiklerinde bizim elimizde topraklarımız, onların elinde ise İncil vardı. Bizden gözlerimizi kapatıp dua etmemizi istediler. Gözlerimizi açtığımızda bizim elimizde İncil, onların elinde ise topraklarımız vardı. diye Afrika yerlilerinin müthiş bir sözü vardır. Burada da böyle olmuş, Hıristiyan misyonerlerin tüm Afrika da olduğu gibi burada da ciddi çalışmaları var. Burkine Faso ya ilk gittiğimizde uçağın yarısından fazlası misyonerdi. Ama Müslüman hayırsever kardeşlerimizin gönderdiği yardımlar orada birçok şeyi değiştirdi. Bu yıl ise uçağın tamamına yakını beyaz Müslümanlardan oluşuyordu. Sizden anladığımız kadarıyla unutulmuş bir ülke Burkine Faso, buradaki Müslüman halkla ilk karşılaşma anınızı anlatır mısınız bize? Ünlü bir şairimiz; ömür dediğiniz, aldığımız nefeslerin toplamı değildir, nefesimizin kesildiği anlardır. diyor. İnanın o an heyetteki herkesin nefesi kesildi. Müthiş bir insan seli vardı. Gittiğimiz her yerde büyük bir coşkuyla karşılandık. Bu sevinç, götürdüğümüz yardımlardan kaynaklanmıyordu, hayatlarında ilk kez beyaz Müslüman görmenin sevinci, ilk kez hatırlanmanın heyecanını yaşıyorlardı. Bir çocuğun Hıristiyan komşularına; bakın bizimde beyaz dindaşlarımız var diye haykırması hala kulaklarımda. Bildiğim kadarıyla Burkine Faso ya en çok yardım Konya dan gidiyormuş. Konyalı kardeşlerimizin bu konuda inanılmaz bir hassasiyeti var. Her yıl binlerce kardeş kurbanlarını buraya gönderiyor. Susuzluk çok büyük bir sıkıntı. Yılın yarısından fazla su bulunmuyor. Ancak çamur suyunu tüketebiliyorlar, bu da beraberinde birçok ölümcül hastalığa yakalanmalarına neden oluyor. Bunu tespit eder etmez toplanan yardımlarla 26 tane kuyu açtırdık. Eğitim yine başlı başına bir sorun. Okuma yazma oranı yüzde 12 lerde. Başkentlerinde bir İmam Hatip Lisesi vakfımız tarafından eğitime açıldı. En büyük sorunları ise açlık. Açlıklarını hissetmemek için tüm günü uyuyorlar. Ağırlıklı olarak gıda ve temiz su için çalışmalar yürütüyoruz. Kısa vade de 3 sağlık ocağı yaptırmayı hedefliyoruz. Konyalı kardeşlerimizin Burkine Faso ya olan ilgisi her geçen gün artıyor. İlk yıl 930 kurban kesilirken bu yıl 2000 e yakın kurban kestik. Bizimle ve okuyucularımızla paylaşacağınız sizleri derinden sarsan bir hatıranız varsa dinlemek isteriz? Keşke zaman ve imkân olsa da orada gördüklerimizi, işittiklerimizi anlatabilsek. Ama bir tanesi var ki bizleri derin bir üzüntünün içinde bıraktı, yüreklerimizi dağladı. Vakfımızın yaptırmış olduğu kuyunun açılışını gerçekleştirmek için gittiğimiz kasabada Müslüman çocukların eğitim gördükleri daha doğrusu görmeye çalıştıkları bir okulu ziyaret ettik. İçler acısı bir manzarayla karşılaştık. Duvarlar delik deşik, sınıflarda üç beş sıra ya var ya yok, olanlara da oturmak çok zor. Uygun tabirle tam bir harabe tam bir metruk yer. Hemen bu okulu yenileme kararı aldık. Bu manzaranın hüznüyle oradan ayrılırken misyonerlerin yaptırdığı okulu fark ettik. Gerekli izinleri aldıktan sonra bu Hıristiyan okuluna girdik. Bizdekinin tam tersine her şey muntazam, okulda her şey düşünülmüş. Az sonra duyacaklarımız ise bir ok gibi yüreklerimize saplanacaktı. Öğrendik ki bu Hiristiyan okulun öğrencilerinin yüzde 90 nı Müs- Mehmet Bey, bize vakit ayırma nezaketinde bulunduğunuz için teşekkür ediyorum, röportajı bitirmeden önce son olarak neler söylemek istersiniz? Burkine Faso, yardım eli bekliyor. Şu an bile yolumuzu gözlediklerini biliyoruz. Bu mazlum ve mahzun ülkeye birçok gönüllü kuruluşumuz yardım götürmekte. Konyalı hemşehrilerimiz bu konuda gerçekten çok hassas davranıyorlar. Ama şunu da söylemekte fayda olduğu düşüncesindeyim, oradaki yangın çok büyük.
4 dostoyevski ŞUBAT 2011 Kelimelere hükmedip hastalıklara yenilenler Edebiyatçıların ağrılı yanları Kelimelere hükmedip, hastalıklara yenildiler. Kitaplıklarımızda başköşeleri ayırdığımız birçok edebiyatçı yaşamları boyunca yokluklarla boğuşurken bir taraftan da çeşitli hastalıklarla kıvrandılar. Bu yazıda ünlü birçok yazarın eserlerinden çok ağrılı yanlarına tanıklık edeceksiniz. AMANSIZ HASTALIKLAR Edebiyatın da bir hastalık tarihçesi var. Birçok yazar ve şair başyapıtlarını kaleme alırken amansız hastalıklarla boğuşuyordu. Onlar kelimelerle mucizeler yaratırlarken, şiirleriyle gönüller fethederken hastalıkları da boş durmuyor, ömürlerinden çalıyordu. İşte dünya edebiyat tarihine damga vuranların hastalıklarla imtihanları. Bronte Kardeşler veremle ya da bizdeki bildik adıyla ince hastalığın pençesine düşer. Bu ağır hastalık 3 kız kardeşinin yakasını, onlar yaşama veda edinceye kadar bırakmaz. dostoyevski Rus Yazar Dostoyevski yi okumayan yoktur herhalde. Kumarbaz dan Suç ve Ceza ya, Karamazov Kardeşlerden Budala ya kadar kaleme aldığı her eseri bir başyapıt olan Dostoyevski yaşamı boyunca sara (epilepsi) nöbetlerinden çok çekti. Romanlarında saralı kahramanlara yer vermesinin de nedeni bundandır. Dostayevski nin ölümü Kitaplıklarımızda başköşeleri ayırdığımız birçok edebiyatçı yaşamları boyunca yokluklarla boğuşurken bir taraftan da çeşitli hastalıklarla kıvrandılar. Bu yazıda ünlü birçok yazarın eserlerinden çok ağrılı yanlarına tanıklık edeceksiniz. tihar mektubu yazmıştır, birini eşine diğerini ise kız kardeşine bırakır. İşte Woolf un son sözleri; Sevgilim yine çıldırmak üzere olduğumu hissediyorum. Ve ben bu kez iyileşemeyeceğim. Sesler duymaya başladım. Bu yüzden yapılacak en iyi şey olarak gördüğüm şeyi yapıyorum Sadece sana bir iyilik yapabilirim. Hayatını daha fazla mahvedemem. Bizim kadar mutlu olabilecek iki insan daha düşünemiyorum. nurullah ataç Nurullah Ataç deyince hemen akla ilk gelen eleştiri yazıları ve denemeleri oluyor. Ama birçoğumuz onun şiddetli bir romatizma hastası olduğunu bilmeliyiz. Ataç ın romatizması vardı ve bunu söylemekten de çok utanırdı. Bakın Ataç hastalığını nasıl anlatıyor; Aman ne gülünç hastalık o!... Üç beş güne kadar, belki de daha çabuk geçecek bir kol, bacak ağrısını gözlerinde büyültüyor, büyültüyor, etraflarına tabiatın, insanların en büyük zulmüne uğramış gibi bakıyorlar. Hastanedeki günlerimi, en manasız şeyler için zile basıp adam çağırdığımı, ağrılarım belki pek o kadar artmadan da şikâyet ettiğimi, inlediğimi hatırladıkça kendi kendimden utanıyorum. 21 Mayıs, Salı gecesi: Ateşim 101.2. Ciğerimde korkunç bir ağrı var. Uzun bir öksürük nöbetine tutuldum; kan tükürmedim. Öksürük yüzünden çok az uyudum; kanla karışık balgam çıkardım. Bu sözler 35 yaşında veremden ölen Katherine Mansfield e ait. çehov Veremin pençesine düşen başka bir ünlü yazarda Çehov dur. Yazar tuttuğu güncelerde muntazam hastalığından notlara da yer verir. Çehov komşusu bir prensle yürüyüş yaparken, göğsünde müthiş bir ağrı hisseder ve aklına ilk gelen yabacıların önünde düşüp ölmenin ne kadar yakışıksız olduğudur. oğuz atay Oğuz Atay ise beyin tümörüne yenik düşenlerden. Hastalığının son zamanlarını kendi kaleminden okuyalım; İçim karışık -düşüncelerle değil, bulanık. Yalnız, vaktim ve kafam gücüm olursa Eylembilim ve Geleceği Elinden Alınan Adam adlı hikâyelerimi bitirmek istiyorum. İkisinin de ana hatlarını bu deftere yazmıştım, ama yazacak kuvveti ve düşünme çabasını kendimde bulamıyorum. ( ) Artık kafamın bulanıklaştığını ve saçmaladığımı düşünsünler istemiyorum. ise romanesktir. Masasında yazı yazarken kalemi yere düşer, kalemini almak için eğildiğinde ağzından kan gelmeye başlar, bir akciğer hastasının son anlarıdır bu. virginia woolf Virginia Woolf, Victoria devrinin tanınmış yazarlarından Sir Leslie Stephen ın kızı olarak dünyaya gelir. Woollf, parçalanmış bir ailenin üyesi olarak büyür. Genç yaşta annesini kaybeder. Edebiyata düşkündür. İlk romanı olan Perde Arası ndan sonra hem savaşın verdiği kaygılar hem de yeteneğini yitirdiği düşüncesiyle ruhsal bulanıma girer. Girdiği bunalım sonunda ceplerine taşlar doldurarak evlerinin yakınındaki nehre atlayarak intihar eder. Ölmeden önce bir de inahmet haşim Ahmet Haşim de birçok hastalıkla aynı anda boğuşmuştur. 47 gibi genç bir yaşta vefat eden Haşim in doktorlarına göre ölüm nedeni, hastalığını uzun süre saklamasıdır. peyami safa Peyami Safa nın narin ve zayıf bedeni de uzun süren hastalıkların ve tedavilerin yorgunluğundan bitap düşer. 1908 yılında başlayan bir hastalık yüzünden kendini birden doktorların, hastabakıcıların, ilaç kokularının, psikoloji ve tıp kitaplarının ortasında bulur. Peyami Safa, romanlarındaki hastalıklar, hastane ve ilaçlar konusundaki derin bilgisini, acıyla geçen bu uzun hastalık yıllarına borçludur. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ndaki çocuk, odur bir bakıma... Son Söz: Uzun yıllar insanlığa ve yazarlara musallat olan verem karanlık tahtını bu yüzyılda kansere bırakmış durumda. Kansere yenilen edebiyatçılarımız ise; Can Yücel, Sabri Altıel, Zihni Anadol, Fakir Baykurt, Necati Cumalı, Aziz Çalışlar, Reşat Nuri Güntekin, Hakkı Süha Gezgin, Halikarnas Balıkçısı, Mustafa Irgat, Bilge Karasu, Mithat Cemal Kuntay,? Tezer Özlü, Sevgi Soysal, Füsun Akatlı Neden unuturuz, nasıl unutmayız Yaşam kalitemizi etkileyen faktörlerden biri de unutkanlık. Gündelik yaşamda sık sık karşılaştığımız bu hastalık neden kaynaklanıyor ve en önemlisi bir tedavisi var mı? İşte uzmanlardan sizler için derlediğimiz unutkanlığa karşı işinize çok yarayacak bilgiler Uzman Dr. Abdullah Özkardeş Unutkanlığa karşı; beyin egzersizi Unutkanlığa karşı önce neden unutkan olmaya başladığınızı araştırın. Kullandığınız bazı ilaçlar neden olabilir. Bu konuyu doktorunuza da danışın. Beslenme düzeninizde değişiklik yapın. Az yağlı yiyeceklere ağırlık verin. Bol meyve ve sebze yiyin. Zihinsel faaliyetinizi artırın. Bilim adamları beyinin sürekli egzersiz yapması gerektiğini vurgulayarak hobiler edinin, zihni sürekli yeni konularla meşgul edin, bulmaca çözmek hatta video oyunları bile belleği güçlendirebilir uyarısında bulunuyor. Sık sık temiz havada, yürüyüş yapmak, sosyal ilişkileri artırmak da önemlidir. Prof. Dr. Nevzat Tarhan Unutkanlık Her Zaman Hastalık Değildir Unutkanlığın iyi ve kötü huylu olmak üzere iki türü var. Günlük yaşantıyı, kişinin performansını, sosyal uyumu bozmadıkça unutkanlık hastalık olarak kabul edilmez. Aksi durum sorunun başladığını gösterir ve tedavi gerektirir. Unutkanlığın temelini ise ben strese bağlıyorum. Stres hormonlarına bağlı olarak beyinde bilgi akışı zayıflıyor. Anlama, kavrama, karar verme, plan yapma, strateji üretmeyle ilgili hücrelerin faaliyeti bozuluyor. Kişi yeni bilgileri akılda tutmakta güçlük çekiyor. 1-2 dakikada öğreneceği şeyi 3-4 dakikada öğrenmeye başlıyor. Eski bildiklerini zor hatırlıyor. Zihinsel yavaşlama oluşuyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl Hafıza Nasıl Güçlenir? Sağlıklı beslenmek ve bol su içmek, vücut açısından bazı maddelerin ve vücut sağlığının korunması beyin için gerekli olduğundan, ağır diyetler ve uzun süren açlıklardan kaçınmak, spor yapmak, özellikle yürüyüş, bulmaca çözmek (Ama sürekli olarak değil), kitap okuma, müzik dinleme gibi uğraşlara konsantre olmak, sosyal ilişkileri geliştirmek. Unutkanlığı Unutturacaklar Unutkanlığın önlenmesi çalışmalarında fareler üzerinde yapılan deneylerde başarı sağlayan bilim adamları, insanlarda yaşlılıkta da öğrenme ve hafıza fonksiyonlarını canlı tutacak bir ilaç geliştirmeye çalışıyor. İngiltere Wolfson Biyomedikal Araştırmalar Enstitsü nde, College Üniversitesi bilim adamlarından Karl Peter Giese başkanlığında çalışan ekip, genleriyle oynadığı farelerin, ilerleyen yaşlarına rağmen genç oldukları dönemlerdeki kadar hızlı öğrenmelerini sağladı. Öğrenme ve hatırlama yeteneğinde kilit önemi bulunan, beynin hippokampus bölümündeki sinir hücrelerinin hareketi, yaşlılıkta hafıza zayıflamasının nedeni olarak görülüyor. Bu sinir hücrelerinin, aldıkları bir sinyali ilettikten sonra yeniden bir sinyal iletecek konuma gelebilmeleri için zamana ihtiyacı oluyor. İnsan yaşlandıkça, bu süre uzuyor. Bilim adamları genetik değişime uğrattıkları farelerde, bu süreyi ilerleyen yaşa rağmen kısaltmayı başardı. En Çok Neleri Unutuyoruz Tam olarak anlayamadığımız konular Dikkatsizce öğrendiğimiz rakamlar, isimler,... Bilinçsizce, rast gele öğrendiklerimiz Aralıksız uzun süre çalışma ile öğrendiklerimiz Tekrarlamadığımız bilgiler Mutsuz olduğumuz bir anda öğrendiklerimiz Düşünce ve inançlarımıza ters düşen bilgiler Değişken zaman ve yerde öğrendiklerimiz Olumsuzluk ve mutsuzluk veren bilgiler Soyut, anlamakta güçlük çektiğimiz bilgiler Uykusuz ve yorgunken öğrendiklerimiz Başarısızlığı çağrıştıran bilgiler İlgi ve bilgi alanımıza girmeyen bilgiler Stresli bir durumda, dikkatimiz dağınıkken öğrendiklerimiz Bir işimize yaramayacağına inandığımız bilgiler Yaşantımızda kullanım değeri olmayan bilgiler Pasif dinleme ile öğrendiklerimizi Nasıl Unutuyoruz? Beyin kendisinden tam, net ve kesin olarak ne istendiğini bilmek ister. İçinizdeki beyin gücünün (devin) istediğinizi tam olarak yapabilmesi için siparişinizi tam ve kesin olarak bilmesi gerekir. Beyin hep bir konu ile ilgilenince gücü zayıflar. Sıradan, monoton, tek düze bir işe konsantre bir şekilde uzun süre kalırsa beyin inanılmaz derecede sıkılır ve çok çabuk yorulur. Ve bu esnada öğrenilenler kalıcılığı çabuk yitiriyor.