KILIÇ KUfiANMA TÖRENLER N N EYÜP SULTAN KÜLL YES LE YAKIN ÇEVRES NE YANSIMASI (*)



Benzer belgeler
OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

EYÜP SULTAN HAKKINDA B R B BL YOGRAFYA DENEMES -ARAPÇA VE OSMANLICA-

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU II Mart 2004 B LD R LER C LT 2. Editörler

EYUPSULTAN SEMPOZYUMU

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

KONYA İL MERKEZİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARI ENVANTERİ MEZARLIKLAR

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

Umman Tarihinin Dönüm Noktalar

ÇINAR KOLEJ Ö RENC LER Ç N RENKL B R DÜNYA

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

/ ---' ::) i ;- EVU LTAN SEMP T E B L E R. EYÜPSULTAN BELEDiYESi

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

AKADEM K MAKALELER. M. Esad Coflan

EYÜP/KUYUBAfiI, EM N BABA TEKKES RESTORASYON DE ERLEND RMES

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yüksel Baykara ACAR Minhaç ÇEL K Bülent Ç ÇEKL Muharrem EKfi

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45)

NTERNET ÇA I D NAM KLER

ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA. M. Esad Coflan

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

Çocuk dergilerinin flaflmaz sorusudur: Afla daki karenin

Belgeselcinin Gözüyle

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

KULLANILMIfi B NEK OTOMOB L TESL MLER N N KDV KANUNU KARfiISINDAK DURUMU

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

M i m e d ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

Casuslukla Suçlanan Yirmisekiz Mehmet Çelebi...ve Fransa Ziyaretinin Bilinmeyen Yanlar

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Planetaryum: üç boyutlu bir dünya

3. SALON - PARALEL OTURUM VI

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

Afrodisyas Ek Müzesi. Yap Tan t m. Mimari Tasar m. : Cengiz BEKTAfi, Yük. Müh. Mimar Bektafl Mimarl k flli i Yard mc Mimarlar

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

DEFTERDAR NAZLI MAHMUD CÂM N N M NARES NDEK KAYBOLAN HOKKA VE KALEM

IV. BÖLÜM. Hac Bektafl Velî /

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

3. İnşaat Mühendisliği eğitimi : İnşaat mühendisliği veya genelde mühendislik eğitimi için başlangıç noktası olarak 1747 yılı kabul edilmektedir.

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

A " Cami Yalanlar na Yan t (III) Atatürk ün yapt rd camiler

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ TEZ YAZIM KURALLARI

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

: TRE Investment-TRE II Proje Tarihi : nflaat Tarihi : Ana Strüktür. : Betonarme Karkas Ana fllev

İ.Caner GENÇ İLYAS AĞAOĞLU S.T.C. İ.G HACI HALİL PAŞA

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Tablo 45 - Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Konaklama ve Belediye Sayıları

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

SUR RAPORU 2 ARALIK 2017

EYÜP/fiEYH MURAD EFEND TEKKES AVLU KAPISI, ÇEfiME VE fiadirvan REST TÜSYONU

Şıvgın, H. (2000). "19. Yüzyılın İlk Yarısında Ayıntap". Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, (11), ,

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

Belgeselcinin Gözüyle Çetin mir

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

LE LG L YÖNETMEL KLER N DE ERLEND R LMES TOPLANTISI YAPILDI

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

EYÜP VAKIF AB DELER NDEN TÜRK VAKIF HAT SANATLARI MÜZES NE GET R LEN ESERLER

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

Erol ALTINSAPAN 1 Mehmet Mahur TULUM 2 ESKİŞEHİR KURŞUNLU CAMİ KİTABESİNİN TARİHLENDİRİLMESİ ÜZERİNE SON TESPİT

ÜSKÜDAR SEMPOZYUMU II Mart 2004 B LD R LER C LT 2. Editörler

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Araştırma Notu 15/177

mekan YÜK. MİMAR BEYZA ŞENER Mekteb-i Tıbbiye-i SONBAHAR 2013 SAYI: 301 Bakıp da görmediklerimiz, görüp de bilmediklerimiz

BİT ini Kullanarak Bilgiye Ulaşma ve Biçimlendirme (web tarayıcıları, eklentiler, arama motorları, ansiklopediler, çevrimiçi kütüphaneler ve sanal

ÖNSÖZ Bu kitap, muhtelif dinlere mensup baz insanlar n, slam dini hakk ndaki eksik ve yanl fl düflünceleri nedeniyle kaleme al nm flt r. Muhtelif zama

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

ALBARAKA TÜRK. Faizsiz Kazanç

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

6 MADDE VE ÖZELL KLER

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Müsteşarlığı. Sayı : B.O8.0.MÜB.O / /06/2007

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

DR.KADİR DEMİRCİ NİN ÖZGEÇMİŞİ VE BİLİMSEL ETKİNLİKLERİ (CV)

Bâlî Paþa Camii. Âbideler Þehri Ýstanbul

Transkript:

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A KILIÇ KUfiANMA TÖRENLER N N EYÜP SULTAN KÜLL YES LE YAKIN ÇEVRES NE YANSIMASI (*) Z Prof. Dr. BAHA TANMAN stanbul da 11.12.1952 de do du 1967 de Saint Michel Frans z Ortaokulu ndan, 1970 te Saint Joseph Frans z Lisesi nden, 1975 te Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarl k Yüksek Okulu ndan mezun oldu. Eylül 1975 te doktora yapmaya bafllad stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk ve slam Sanat Kürsüsü nde (Anabilim Dal nda) 1976 da asistan (araflt rma görevlisi) oldu. Prof. Dr. Oktay Aslanapa n n dan flmanl nda bafllad, Prof. Dr. Semavi Eyice nin dan flmanl nda sürdürdü ü stanbul Tekkelerinin Mimari ve Süsleme Özellikleri bafll kl teziyle 1990 da doktor payesini ald, 1991 de doçent, 1996 da profesör oldu. Halen stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü, Türk ve slam Sanat Anabilim Dal nda ö retim üyesi olarak görev yapan M. Baha Tanman ayn üniversitenin Türkiyat Enstitüsü nde Türk ve slam Sanat Anabilim Dal baflkan d r. Birçok uluslararas ve ulusal kongre, sempozyum ve seminere kat lm fl, mimarl k tarihine iliflkin tebli ler sunmufltur. 76

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I I Osmanl saltanat gelenekleri içinde, padiflahlar n tahta oturduktan sonra Eyüp Sultan Türbesi nde k l ç kuflanmas ve bu vesileyle düzenlenen k l ç alay önemli bir yer tutar. Osmanl kaynaklar nda taklîd-i seyf olarak an lan k l ç kuflanma uygulamas n n, stanbul un fethini müteakip Fatih Sultan Mehmed taraf ndan Eyüp Sultan Türbesi nin ve külliyesinin infla ettirilmesiyle (1453-1459) bafllat ld, Fatih e fieyh Akflemseddin (ö.1459) 1 taraf ndan bu türbede k l ç kuflat ld yayg n bir kanaattir. 2 Baz kaynaklar ise k l ç kuflanma adetinin II. Bayezid döneminden (1481-1512) sonra bafllad n ileri sürmektedir. 3 Ne var ki bu törenlerin tam olarak ne zaman resmî bir niteli e büründü ü henüz tesbit edilememifltir. 4 Muhakkak ki Fatih ten itibaren Osmanl padiflahlar çeflitli vesilelerle Eyüp Sultan ziyaret edegelmifllerdir. Özellikle sefere ç kmadan önce Eyüp Sultan n rûh- pür-fütûhlar ndan istimdad eylemek önemli bir vesile oluflturmaktayd. 5 Ancak bu ziyaretlerin, özellikle cülûsu izleyen günlerde yap lmaya bafllamas ve k l ç kuflanma töreniyle birleflerek devlet protokolüne girmesi için kesin bir tarih verilememektedir. 6 Ancak II. Selim, III. Murad ve III. Mehmed dönemlerini (1566-1603) yaflam fl olan Selânikî Mustafa Efendi söz konusu padiflahlar n, cülûslar ndan (1566, 1574, 1595) sonra kânûn-i kadîm-i Osmaniyân üzre, Eyüp Sultan dan bafllayarak türbeler ziyaretine ç kt klar n bildirir, ancak üçü için de -bir vak anüvisin aslâ görmezlikten gelemiyece i- k l ç kuflanmadan söz etmez. 7 fiu anda bilebildi imiz kadar yla, kendi dönemlerine ait bir k l ç kuflanma törenini nakleden en eski kaynaklar XVII. yüzy l n bafllar na aittir ve I. Ahmed taklîd-i seyf merasimi tesbit edilmifl ilk Osmanl padiflah d r. 8 Nitekim Zübtetü t-tevârîh te I. Ahmed in cülûsunu (1603) izleyen k l ç kuflanma töreni oldukça ayr nt l biçimde tasvir 77 edilmektedir: Padiflah Eyüpsultan a deniz yoluyla ulaflm fl, o tarihte mam skelesi olarak an lan Bostan skelesi nden karaya ç km fl, muhtemelen, bugünkü ad Bostan skelesi Soka olan soka izleyerek at üzerinde türbeye kadar gitmifl, hüsn-i edeble türbeye ziyaret ettikten sonra türbeyle cami aras ndaki avluya geçerek burada fieyhülislâm Ebû l-meyâmîn Mevlânâ Mustafa Efendi (ö.1606) 9 eliyle k l ç kuflanm flt r. Törenden sonra padiflah ata binerek Edirnekap dan flehre girmifl, ecdâd n n türbelerini ziyaret ettikten sonra saraya dönmüfltür 10. Tarih-i Selânikî ile Zübtetü t-tevârîh teki kay tlar, cülûsu izleyen ve muhakkak Eyüp Sultan Türbesi ile Fatih Sultan Mehmed Türbesi ni kapsayan, türbeler ziyaretinin en az ndan II. Selim e (1566) kadar geriye gitti ini 11, k - l ç kuflanma törenlerinde Topkap Saray -Eyüpsultan güzergâh n n ve Eyüp Sultan Küliyesi içindeki koreografinin de, hiç de ilse I. Ahmed den itibaren belirli bir çerçeveye oturdu unu kan tlar. Osmanl devlet protokolündeki bu de iflimlerin külliyenin yak n çevresiyle (R. 17 V. Mehmed Reflad n k l ç alay Bostan skelesi Soka nda (M.N. Haskan, Eyüpsultan Tarihi, stanbul 1996). (*) Görsel malzeme konusundaki k ymetli katk lar için Yar. Doç. Dr. A. Kâmil Gören e, restitüsyon çizimlerini gerçeklefltiren Yük. Mim. Kayahan Türkantoz a, düzeltmelere yard mc olan Ümit Çelik e teflekkürlerimi sunar m.

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A (R. 2) V. Mehmed Reflad n k l ç alay Bostan skelesi Soka nda (P. de Gigord Kolleksiyonu / P. Sar öz, Bir Zamanlar stanbul, stanbul 1996, 101) olan iliflkisine, yerleflim düzenine ve mimari bünyesindeki geliflmelere yans - d görülmektedir. Bu konudaki tesbitlerimizi ve varsay mlar m z, külliyenin d fl ndan içine do ru ilerleyerek gözden geçirelim: Bostan skelesi Soka n n çevresi: K l ç alay s ras nda deniz yoluyla Eyüpsultan a gelen veya buradan ayr - lan padiflahlar n kulland klar Bostan skelesi nden Eyüp Sultan Külliyesi ne uzanan soka n, bafl ndan beri önemli bir ulafl m ekseni oldu u, bu soka n iki yan nda gömülmenin -Hz. Halid bin Zeyd e komflu olmak flerefinden baflkadünyevî aç dan da itibarl telakki edildi i, bir tür prestij göstergesi oldu u söylenebilir (Res. 1, 2, 3). Nitekim günümüzde Bostan skelesi Soka, Haliç k y s ndan itibaren s rayla Âdile Sultan (ö.1899), Sadrazam Koca Hüsrev Pafla (ö.1855), Adliye Naz r Damad Mahmud Celâleddin Pafla (ö.1903), Kaptan- Derya ve Tophane Müfliri Damad Halil R f at Pafla (ö.1856), Mihriflah Valide Sultan (ö.1805) gibi hanedan mensubu veya devlet ricâlinden olan kiflilerin türbeleri ve hay r eserleriyle adeta kuflat lm fl gibidir 12 (Res. 4). Ancak flafl rt c olan söz konusu yap lardan hiçbirisinin XVIII. yüzy l sonlar ndan geriye gitmemesidir. Bunun sebebini topografyada aramak yerine olacakt r. Zemin kotu deniz seviyesinden pek az yüksekte olan bu bölgenin zaman içinde Haliç in doldurulmas sonucunda teflekkül etti i, Haliç k y s n n ve bu arada Bostan skelesi nin oldukça geç bir tarihte bugünkü konumuna kavufltu u düflünülebilir 13. Nitekim buradaki yap lar içinde en eski tarihli olan Mihriflah Valide Sultan Külliyesi Haliç e en uzak olan yap toplulu udur. Ayr ca Mihriflah Valide Sultan n türbesi de, külliyenin bat s n r na, k y ya en uzak yere, arazinin bir miktar yükseldi- i bir noktaya kondurulmufltur. Di er taraftan konumlar Haliç e yak n olan yap larda, ancak dolma arazilerde bulunan yo un nemin yaratt ciddî bir tahribat gözlenmektedir. (R. 3) Halil Pafla n n (1852-1939), VI. Mehmed Vahdeddin in k l ç alay n Bostan skelesi Soka nda gösteren tablosu (A. Cumal Koleksiyonu / S. Tansu, Halil Pafla, stanbul 1993, 116, res. 60). Türbe ile cami aras ndaki avluda girifllerin konumu: Osmanl mimarisinde, ilk revakl flad rvan avlusunun gözlendi i, klasik üslubun kap s n açan Edirne deki Üç fierefeli Cami den (1447) 14 bafllayarak, flad rvan avlusunun yan girifllerini camiyle avlunun birleflme çizgisi üzerine, baflka bir deyimle avlunun güney s n r - na yerlefltirmek bir gelenek halini alm flt r. Hattâ bu husus, Anadolu Türk mimarisinde Edirne Üç fierefeli Cami nin öncüsü olarak kabul edilegelen Selçuk (Ayaslu ) sa Bey Camii nde (1374) 15 bile gözlenmektedir. Durum böyleyken Eyüp Sultan Külliyesi nde, camiyle türbe aras nda bulu- 78

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I I nan, bafllang çta flad rvan avlusu iken 1798-1800 deki yenilemede bu özelli- ini yitiren avlunun yan giriflleri kuzey s n r ndad r (Çiz. 3; Res. 5) 16. Muhtemelen bu düzenleme, Eyüp Sultan Türbesi nin her dönemde çok kalabal k olan ziyaretçileri, ayr ca padiflahlar n ziyaretleri ve k l ç kuflanma törenlerinden dolay, avlunun kuzey kesimindeki türbenin önünde, güneydeki flad rvan n abdest trafi inden soyutlanm fl bir sirkülasyon alan yaratma amac na yöneliktir. Türbe ile cami aras ndaki avluda bulunan Sinan Pafla Kasr : Bu arada Fatih Sultan Mehmed taraf ndan yapt r lan ilk Eyüp Sultan Külliyesi nde, cami ile türbe aras nda bulunan avlunun merkezinde, II. Bayezid döneminin (1481-1512) bafllar nda Sadrazam Çandarl brahim Pafla n n (ö.1499) 17 yapt rd flad rvan n üzerine, yaklafl k yüz y l sonra Sadrazam Koca Sinan Pafla n n (ö.1596) 18 fevkânî bir kas r infla ettirmesi dikkat çekicidir 19 (Çiz. 2). Kaynaklarda Sinan Pafla Kasr olarak an lan, III. Selim taraf ndan caminin yenilenmesi 1798-1800) s ras nda ortadan kald r lan bu yap n n benzerine hiçbir Osmanl camiinde rastlamak mümkün de ildir 20. Esasen normal bir caminin fonksiyon flemas aç s ndan flad rvan avlusunda böyle bir kasr n hiçbir gereklili i yoktur 21. Eyüp Sultan Camii nde bu kasr n varl yaln z bu camiye mahsus özel bir fonksiyon olan k l ç kuflanma töreniyle aç klanabilir. Di er taraftan s rf Koca Sinan Pafla n n flahsî arzusu, selâtin camilerinin en önemlilerinden olan bu yap da böyle istisnaî bir kasr n yapt r lmas için yeterli de ildir. Kanaatimizce Sinan Pafla Kasr n n, II. Selim in cülûsundan (1566) sonra gerçeklefltirdi i Eyüp Sultan ziyareti ile, Osmanl kaynaklar nda aç kl kla anlat lan ilk k l ç alay n n (1603) aras ndaki zaman diliminde, muhtemelen Sinan Pafla n n befl sadâret döneminden 79 birisinde (1580-1596 aras nda) ihdas edilmifl olmas rastlant de ildir. Avlunun merkezinde yer alan ve fevkânî konumuyla çevresine egemen olan -Ayvansarayî nin tabiriyle- Sinan Pafla Kasr- Refî i, XVI. yüzy l n son çeyre- inde resmiyet kazanmaya bafllad tahmin edilebilen Eyüp Sultan ziyaretleri s ras nda padiflah n ve devletlûlar n kullan m için düflünülmüfl olsa gerektir. Bu arada padiflahlar n XVIII. yüzy l ortalar na kadar, k l ç alaylar na hareket veya dönüfllerinde ço u zaman, Topkap Saray n n Marmara sahilinde, yine Koca Sinan Pafla n n ikinci sadareti (R.4) Eski bir kartpostalda Bostan skelesi Soka Solda Mihriflah Valide Sultan mareti ve Sebili, sa da geride Halil R fat Pafla, Mahmud Celâleddin Pafla, Hüsrev Pafla ve Ådile Sultan türbeleri (A. Eken, Kartpostallarda stanbul, stanbul 1992, 108). (R. 5) Eyüp Sultan Külliyesi nde, caminin iç avlusunda, d fl avluya (bat ya) aç lan kap dan Bostan skelesi Soka na (do uya) aç lan kap ya bak fl, solda türbenin ziyaret bölümü ile önündeki sak f (M. B. Tanman).

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A (R. 6) flam Emeviyye Camii nin avlusunda bulunan flad rvan üzerindeki fevkâni mahfil (MMM. B. Tanman) (R. 7) Eyüp Sultan Külliyesi nde, caminin cümle kap s ndan türbeye bak fl: Ön planda ç nar kuflatan parmakl k üzerinde Mevlevî sikkeleri, arka planda ziyaret bölümünün önündeki sak f (M. B. Tanman). (R. 8) Eyüp Sultan Külliyesi nde caminin iç avlusunda, güneydo u köfleden türbeye bak fl: Solda ziyaret bölümünün önündeki sak f, sa da 1. Ahmed Sebili (M. B. Tanman). (1589-1591) s ras nda yapt r p III. Murad a sundu u köflkü (Sinan Pafla Köflkü / ncili Köflk) 22 kullanmalar dikkat çekicidir. 23 Belki de bu iki yap k l ç alay güzergâh n n ayn y llarda, ayn kifli taraf ndan yapt r lm fl bafllang ç ve bitim noktalar n teflkil etmekteydi. Bu arada Eyüpsultan daki kasr n da, Topkap Saray ndaki adafl ve Koca Sinan Pafla n n Çarfl kap daki külliyesi 24 gibi, Mimar Davud A a (ö.1598) 25 taraf ndan tasarlanm fl olmas kuvvetle muhtemeldir. Eyüp Sultan Camii avlusundaki Sinan Pafla Kasr n n ne flekilde kullan ld - hakk nda kesin bir fley söylemek mümkün de ildir. Ancak baz varsay mlar ileri sürülebilir: Camilerdeki hünkâr mahfilleriyle ba lant l hünkâr kas rlar nda oldu u gibi, ziyaretin sonras nda padiflahlar n burada dinlenmeleri, devlet ricâlini ve ulemân n ileri gelenlerini huzurlar na kabul etmeleri akla yak nd r. K l ç kuflanma törenlerinin resmî teflrifatta yerini almas ndan sonra kasr n öneminin daha da artm fl bulunmas, buras n n bir resm-i kabul mekân haline gelmifl olabilece ini düflündürmektedir 26. Di er bir varsay m da, Tanzimat tan önceki k l ç alaylar nda 27, deniz yoluyla gelecek padiflah karfl lamak üzere kara yoluyla Eyüpsultan a gelen devlet ricâli (sadrazam, kubbe vezirleri, reisülküttâb vs.), ileri gelen ulema (fleyhülislâm, kazaskerler, nakibüleflrâf, yüksek pâyeli kad lar vs.) ve meflâyih (tarikatlar temsil eden âsitâne fleyhleri ve di er nüfuzlu fleyhler) için düflünülmüfl olmas d r. Nitekim Vak anüvis Lütfi Efendi, Abdülmecid in k l ç kuflanma törenini (1839) anlat rken cümle vüke-lâ ve ümerâ ve âyan ve bendegân tür-be-i flerife civar nda bittecemmu teflrif-i padiflahîye muntaz r ifadesini kullanm flt r 28. Sinan Pafla Kasr n n y kt r ld 1798 y l na kadar bu zatlar n, halk n h ncah nç doldurdu u cami avlusunda padiflah beklediklerini hayal etmek biraz zordur. Büyük bir ihtimalle söz konusu kas r teflrif-i padiflahîye muntaz r olan ekâbire tahsis edilmekteydi. Bu 80

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I I zevât n k l ç kuflanmadan önceki/ sonraki vakit namazlar n kas rda k ld klar da düflünülebilir. Hiçbir iz b rakmadan ortadan kalkan ve flimdiye dek hakk nda herhangi bir görsel belgeye rastlanmayan Sinan Pafla Kasr n n mimari özellikleri karanl kta kalmaktad r. Ancak söz konusu yap n n fevkânî konumunu ve bir flad rvan n üzerinde bulunmas n dikkate alarak, XVI. yüzy l n ikinci yar s na ait sivil mimari eserleri aras nda, havuz içinde yer alan iki köflkü benzer örnekler olarak görebiliriz: Topkap Saray nda, Enderûn Meydan n n ortas nda, günümüzde III. Ahmed Kütüphanesi nin bulundu u yeri iflgal eden Havuzlu Köflk (II. Selim dönemi: 1566-1574) (Çiz. 4, 5) ile Küçükçekmece yolu üzerindeki Siyavufl Pafla Köflkü (III. Murad dönemi: 1574-1595) 29 (Çiz. 6, 7, 8). Söz konusu örneklerden birincisi çevreye aç lan kemerleriyle Eyüp Sultan Camii nin avlusu için daha uygun görünmekte ancak bu yap y fevkânî olarak düflünmek gerekmektedir. Ayr ca Sinan Pafla Kasr n n zemin kat n, Edirne Selimiye Camii nin, ortas nda bir havuz bar nd ran müezzin mahfilini (Çiz. 9) and rd n varsaymak, G. Ak n n söz konusu mahfilin gizli anlam na iliflkin gelifltirdi i ilginç yorumlar 30 bu yap ya da yans tmak mümkündür. Bu arada fiam Emeviyye Camii nin avlusunda, flad rvan n üzerinde bulunan geç tarihli fevkânî mahfil, varl k nedeni, dönemi ve üslubu çok farkl olsa da, hiç de ilse konumu aç s ndan benzer bir örnek teflkil eder (Res. 6). Ne var ki Sinan Pafla Kasr na iliflkin tutarl bir restitüsyon teklif edebilmek için elimizde henüz hiçbir somut ipucu bulunmamaktad r. Türbe ile cami aras ndaki avluda infla ettirilen mahfiller: Eski Eyüp Sultan Camii nin flad rvan avlusunda, Dârüssaade A as Hac Beflir A a (ö.1746) 31 taraf ndan 1732/33 te iki mahfil yapt r ld, bunlar n Sinan 81 Pafla Kasr n yanlardan (muhtemelen do u ve bat yönlerinden) kuflatt anlafl lmaktad r 32. T pk Sinan Pafla Kasr gibi, baflka hiçbir Osmanl camiinin flad rvan avlusunda görülmeyen bu mahfillerin de k l ç alaylar s ras nda özel bir kullan ma tahsis edildikleri, geri kalan zamanlarda, hava flartlar müsait oldu unda cemaat taraf ndan kullan ld k- (R. 9) Eyüp Sultan Külliyesi nde, ziyaret bölümünün önündeki sak f n sütun bafll (M. B. Tanman). (R. 10) Eyüp Sultan Külliyesi nde, ziyaret bölümünün güney (avlu) duvar ndaki hâcet penceresi (M. B. Tanman).

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A (R. 11) III. Selim in Topkap Saray ndaki Bâbüssaade önünde muayedesini gösteren anonim tablodan (Topkap Saray Müzesi / N Anafarta, Topkap Saray Padiflah Portreleri, stanbul 1966, res. VIII) ayr nt. Bâbüssade nin solundaki selsebil. (R. 12) Edirne Saray ndaki Bâbüssaade ( stanbul Üniversitesi Kütüphanesi / Y ld z Saray Albümleri). lar tahmin edilebilir. Fevkânî olduklar anlafl lan bu mahfiller güneyde caminin son cemaat revak ndan bafllamakta ve 1732/33 te avlunun yan taraflar nda s - ralanan befler medrese hücresinin kuzey bitimine kadar uzanmaktayd 33 (Çiz. 2). Türbe ile cami aras ndaki avluda, ç narlar n bulundu u kesimi kuflatan korkulu un babalar ndaki Mevlevî sikkeleri: Türbenin önündeki sak fl bölümün k ble taraf nda, içinde külliyeyle yafl t devâsâ bir ç nar n 34 bulundu u, zemini avluya göre yüksekte kalan, çepeçevre tafl duvarlarla tahkim edilmifl olan bir bölüm vard r. Burada Hz. Halid bin Zeyd in gasledildi i, ç narlar n da fieyh Akflemseddin (ö.1459) taraf ndan kabrin keflfedilmesi üzerine dikildi i rivayet olunmaktad r 35. Duvarlar n köflelerinde, III. Selim in tu ras n tafl yan, halk aras nda k smet çeflmeleri veya hacet çeflmeleri olarak an lan birer çeflme bulunur 36. Ancak duvarlar n üzerine yerlefltirilmifl olan demir parmakl klar XIX. yüzy l n son çeyre ine veya XX. yüzy l n bafllar na (muhtemelen II. Abdülhamid dönemine) aittir. Bu parmakl klar n babalar üzerinde görülen dökümden mamul Mevlevî sikkelerini (Res. 7) ise büyük bir ihtimalle, Mevlevî muhibbi olan ve Mevlânâ neslinden Konya Dergâh postniflini Abdülhalim Çelebi (ö.1926) elinden burada k l ç kuflanan 37 V. Mehmed Reflad koydurmufltur 38. Osmanl dünyas nda, Bektaflîler ile Mevlevîler aras nda, birçok hususta gözlenen rekabet, k l ç kuflanma gelene inin kökenine -dolay s yla saltanat makam üzerindeki manevî himayenin öncelikle hangi tarikataait oldu unailiflkin iddialara da yans m flt r: Sultan Alâeddin in Osman Gazi ye gönderdi i rivayet edilen ve bir anlamda Osmanl n n Selçuklu ya yasal varis oldu unu simgeleyen k l ç, Bektaflîlere göre Hac Bektafl- Velî (ö.1271) taraf ndan, Mevlevîlere göre ise Mevlânâ (ö.1273) veya o lu Sultan Veled (ö.1312) taraf ndan taraf ndan Osman Gazi ye (ö.1326) kuflat lm flt r 39. Muhakkak ki V. Mehmed Reflad n Abdülhalim Çelebi yi tercih ediflinde, Mevlevî muhibbi olmas n n yan s ra tarihî gerçekli i çok flüpheli olan bu sözlü geleneklerden ikincisi de rol oynam flt r. Söz konusu sikkeler bir yandan, geç dönem Osmanl mima-risinde ve süsleme sanatlar nda tarikat amblemi (alamet-i farikas ) olarak serpufllar n bolca kullan lmas na ilginç bir örnek teflkil etmekte, di er taraftan Konya Çelebileri elinden k l ç kuflanan ilk ve son padiflah olan V. Mehmed Reflad n hat ras n yaflatmaktad r. 82

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I I Türbenin önündeki ziyaret bölümü: Eyüp Sultan Türbesi nin önüne (k ble yönüne) I. Ahmed in 1612 y l nda ekletti i ziyaret bölümünün de k l ç kuflanma törenleriyle iliflkili oldu u tahmin edilebilir (Çiz. 2, 3; Res. 8). Ne var ki bu ba lamda önemli olan, k l ç kuflanma eyleminin tam olarak hangi mahalde (ziyaret bölümünün önündeki sak f / ziyaret bölümü / türbenin içi) gerçekleflti i hususu, ayr ca bu bu hususun -ayn törene iliflkin di er baz ayr nt lar (k l c kuflatan n kimli i ve kuflan lan k l c n aidiyeti) gibi- zaman içinde de iflime u ray p u ramad ayd nlat lamam flt r 40. Yine de ziyaret bölümünün k l ç kuflanmayla ba lant l olmas ihtimalini güçlendiren tesbitler yapmak mümkündür: Bunlar n bafl nda söz konusu mekân n, Osmanl kaynaklar nda, burada k l ç kufland aç kça tarif edilen ilk padiflah (I. Ahmed) taraf ndan eklenmifl olmas d r. Di er bir husus da bu bölümün Osmanl türbe tasar m aç s ndan al fl lmad k bir durum arz etmesidir. Oldukça genifl tutulmufl ve duvarlar bafltan bafla çinilerle bezenmifl olan bu bölümün varl s rf Eyüp Sultan Türbesi nin popülaritesi ve ziyaretçi kitlesinin kalabal yla aç klanamaz. Nitekim -Konya Mevlânâ Türbesi d - fl nda- stanbul da ve di er flehirlerde, hat ras Hz. Halid kadar ya da O na yak n derecede taziz edilen sahabî/velî türbelerinin hiçbirisinde bu de- kuflanmas na tan k olan M. Z. Pakal n Bu arada V. Mehmed Reflad n k l ç recede genifl ve süslü bir ziyaret bölümü bulunmamaktad r. vermekte, tören s ras nda ziyaret bölü- konumuz aç s ndan çok önemli bilgiler Di er taraftan söz konusu bölümünün k ble duvar nda, Hz. Muham- birer taht kuruldu unu, önce ziyaret münde ve türbenin içinde padiflah için med in ayak izinin muhafaza ve ziyaret bölümünde oturan padiflah n Fetih Sûresi nin k raat n dinledikten sonra as l edilmesi için I. Mahmud un 1732 de yapt rd nakfl- kadem-i peygamberî türbeye geçti ini, burada k l ç kufland ktan sonra ziyaret bölümünde iki pîfligâh 41 da bu ba lamda dikkati çekmekte, k l ç kuflanma gelene inin kökeninde yatan, padiflah n-halifenin Hz. Bütün ayr nt lar yla anlat lan bu tertibin rek at namaz k ld n nakletmektedir 42. Muhammed in ve Hulefâ-i Raflidîn in V. Mehmed Reflad döneminde ihdas varisi oldu una yönelik simgeci anlat mla örtüflmektedir. uygulama oldu u kolayca tahmin edileedilmedi i, yüzy llard r süregelen bir 83 (R. 13) Alay Köflkü ve Bâb- Äli (M. B. Tanman). (R. 14) W. H. Bartlett in (1809-1854) gravüründe Bâb- Seraskerî.

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A (R. 15) Merkez Efendi Tekkesi nde cümle kap s ndan Merkez Efendi Türbesi ne bak fl Hâcet penceresi önündeki sak f (M. B. Tanman). (R. 16) Merkez Efendi Türbesi ndeki sak f n n tavan göbe i (M. B. Tanman). bilir. Bu durumda söz konusu bölümün, k l ç kuflanma törenleri, hatta padiflahlar n Eyüp Sultan Türbesi ni ziyaretleri s ras nda da bir tür hünkâr mahfili gibi kullan ld söylenebilir. Bu mekân n zengin süslemesi ve mefruflat da bu flekilde anlam kazanmaktad r. (R. 17) Merkez Efendi Türbesi ndeki sak f n alemi (M. B. Tanman). Ziyaret bölümünün önündeki sak f ve sebil: III. Selim taraf ndan, caminin yeniden infla ettirilmesi (1798-1800) s ras nda ziyaret bölümünün önüne eklenen (veya yenilenen), büyük bir ihtimale üstyap s II. Mahmud un 1819 daki onar m nda yenilenmifl olan 43 sak f n da k l ç kuflanma töreniyle -en az ndan anlam aç s ndan- iliflkili oldu u ileri sürülebilir. Bir kere, volütlü bafll klarla donat lm fl dört adet mermer sütunla tafl nan, genifl saçaklar yla birlikte 15.00 x 5.00 m. boyutlar nda bir alan örten bu sak f, türbeyi d flar dan (ziyaret bölümünü avludan ay ran duvardaki hacet penceresinden ) ziyaret edenleri ya murdan koruma fonksiyonu için fazla büyük ve gösterifllidir (Çiz. 3; Res. 7, 8, 9,10, 11). Bu arada sak f n çad r biçiminde, kurflun kapl bir ça-t yla örtülü olmas konumuz aç s ndan en önemli mimari ayr nt d r. Büyük bir ihtimalle alt nda k l ç kuflanma eylemi cereyan etmese de, söz konusu törenin gerçekleflti i mekân n önünde ve ona aç lan hacet penceresinin 44 üzerinde bulunan bu iddial sak - f n benzerini hiçbir sahabî/velî türbesinde görmek mümkün de ildir. Buna karfl l k gerek tafl y c sistemi gerekse de ota hat rlatan üstyap s yla daha ziyade Topkap Saray ndaki Bâbüssaade (bugünkü yap : 1774) 46 ile Edirne Saray ndaki Bâbüssaade nin (bugünkü yap : muhtemelen III. Mustafa dönemi[1757-1774]) 47 önlerindeki sak flar hat rlat r (Res. 13, 14). Bu benzerli i ilk bak flta dönem üslubuyla (Osmanl baro u) aç klamak mümkün görünmektedir. Ancak Topkap Saray ile Edirne Saray ndaki Bâbüssaade lerle Eyüp Sultan Türbesi nin, saltanat de iflimlerine iliflkin teflrifatta birbirini izleyen ve tamamlayan iki önemli olay n - resm-i biat ile taklîd-i seyfin - sahnesi olmalar, yukar da de inilen benzerli in 84

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I I 85 tesadüfî olam yaca n gösterir. Her üç sak f n da ota - hümâyunlar hat rlatan 48 biçimde tasarlanmas da, kökleri Orta Asya step imparatorluklar na kadar giden bir hükümdarl k simgesinin 49 XVIII. yüzy l sonlar nda, Osmanl baro unun avrupaî görünümü alt nda canl tutuldu unu kan tlar 50. Ayr ca Topkap Saray Müzesi nde bulunan, III. Selim in Bâbüssaade önünde bir muayedesini tasvir eden tabloda 51, kap n n yanlar nda görülen selsebiller (Res. 13, 13a), Eyüp Sultan Türbesi nin önündeki (k ble yönündeki) ziyaret bölümüyle birlikte I. Ahmed taraf ndan 1613/14 te yapt r lan sebilin 52 (Res. 15) de bu aç dan de erlendirilebilece ini düflündürmektedir. Osmanl teflrifat nda çok ciddi bir olay n sahnelendi i Bâbüssaade de, taht n üzerindeki küresel ask gibi, selsebillerin varl n da, boflluk doldurmak veya hofl görüntü yaratmak gibi gayr -ciddi sebeplere ba lamak pek akla yak n de ildir. Bu selsebilleri, tahta oturan yeni padiflaha, saltanat nda kolayl k, bereket ve izzet dileyen cülûs duas n n mimari ifadeleri gibi görmek mümkündür 53. Ayn varsay m, saltanat de ifliminde cülûstan sonraki en önemli olay n sahnelendi i Eyüp Sultan Türbesi ndeki sebil için de düflünmek pek yanl fl olmasa gerek. Kald ki söz konusu sebil, burada k l ç kufland n kesin olarak bildi imiz ilk padiflah (I. Ah-med) taraf ndan, üstelik k l ç kuflanma töreniyle iliflkili oldu una inand m z ziyaret mekân yla birlikte yapt r lm flt r. Di er taraftan stanbul da, Mevlanakap d fl nda Halvetiyye-Sünbüliyye ye ba l Merkez Efendi Tekkesi nde bu ba lamda kayda de er bir sak f bulunmaktad r. XVI. yüzy l n büyük velîlerinden Merkez Efendi lakapl fieyh Musa Musliheddin Efendi nin (ö.1551/52) gömülü oldu u türbe II. Mahmud taraf ndan (muhtemelen 1836 da) yeniden infla ettirilmifltir. Türbenin bat cephesindeki k sa saçak, tekkenin cümle kap s n n karfl s na gelen ve Merkez Efendi nin sandukas na aç lan hacet penceresinin hizas nda geniflleyerek bir sak fa dönüflür (Res. 18). Bu sak f n alt nda 1925 e kadar, Merkez Efendi Tekkesi nin postniflini ve derviflleriyle yak ndaki Yenikap Mevlevîhanesi nin 54, bayram namazlar n burada edâ etmeyi gelenek haline getirmifl olan fleyhi ve dedegân aras nda bir muayede merasiminin icra edildi i bilinmektedir. Tarikatlar aras ndaki yak nl n güzel bir örne ini oluflturan bu gelenek sak f n ayr nt lar na yans m flt r: Tavan n ortas nda, Sünbüliyye yi simgeleyen sünbül çiçekleriyle bezeli bir göbek bulunmakta, bunu Merkez Efendi ye ithaf edilmifl bir beyit 55 kuflatmakta, sak f n tepesinde de Mevlevî tac biçiminde bir alem yükselmektedir 56 (Res. 19, 20). Ola ki Merkez Efendi Tekkesi ndeki bu muayede sak f, saraylarda ve Eyüp Sultan Türbesi nde görülen, dünyevî/zâhirî saltanata iliflkin anlamlarla yüklü sak flar n, bir manevî/bât nî saltanat sahibinin türbesine aksetmifl derviflâne bir yans mas d r. Ya da tam tersi... 57 Kim bilir belki de, Manisa da bulundu u gençlik y llar nda Yavuz Sultan Selim in k z fiah Sultan 58 ile evlenerek damad- flehriyârî olan 59, ancak daha sonra eflinden ayr ld anlafl lan ve bugün tekkesinin bulundu u yerde itikâfa çekilen Merkez Efendi ye kaderin bir latifesidir. Ç. 4) Havuzlu Köflk ün cephe restitüsyonu (S. H. Eldem, Köflkler ve Kas rlar, stanbul 1968, I, 105, res.70). Ç. 5) Siyavufl Pafla Köflkü nün kuzey cephesi (S. H. Eldem, Köflkler ve Kas rlar, stanbul 1968, I, 118, res.82). Ç. 6) Edirne Selimiye Camii müezzin mahfilinin cephesi (G. Ak n, "Mimarl k Tarihinde Pozitivizmi Aflma Sorunu ve Osmanl Merkezi Mekan konolojisi Ba lam nda Edirne Selimiye Camisi ndeki Müezzin Mahfili", Türk Kültüründe Sanat ve Mimari / Klasik Dönem Sanat ve Mimarl Üzerine Denemeler, stanbul 1993, 1-39[38], res. 5).

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A Ç. 1) Eyüp Sultan Külliyesi nde camimedrese-türbe manzumesinin 1459 daki (ilk) halini gösteren plan restitüsyonu (E. H. Ayverdi, Osmanl Mi mârisinde Fatih Devri, III, stanbul 1973, res. 563) 86

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I I Ç. 2) Eyüp Sultan Külliyesi nde camimedrese-türbe manzumesinin 1723/33-1798 aras ndaki halini gösteren restitüsyonu (E. H. Ayverdi, Osmanl Mi mârisinde Fatih Devri, III, stanbul 1973, res. 563 ten Yük. Mim. K. Türkantoz taraf ndan ifllenerek). 87

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A Ç. 3) Eyüp Sultan Külliyesi nde cami-medrese-türbe manzumesinin 1800 den sonraki (bugünkü) halini gösteren plan restitüsyonu (E.H.Ayverdi, Osmanl Mi mârisinde Fatih Devri, III, stanbul 1973, res. 564). 88

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I I 1. Bkz. E.Ifl n, "Akflemseddin", Dünden Bugüne stanbul Ansiklopedisi, I (1993), 171. 2. Bkz.. H. Uzunçarfl l, Osmanl Devletinin Saray Teflkilat, Ankara 1988 (3. bask ), 189-200 (189) (D Ohsson dan, V. Hasluck/R. Hulusi den ve Enderûn Tarihi nden naklen), M. Z. Pakal n, Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlü ü, stanbul 1971 (2. bask ), II. 259-266 (261) (Uzunçarfl l, age den al nt ), M.Serto lu, Osmanl Tarih Lûgat, stanbul 1986, 185, N. Sakao lu, "K l ç Alaylar ", Dünden Bugüne stanbul Ansiklopedisi, IV (1994), 555-557 (555), M. N. Haskan, Eyüpsultan Tarihi, stanbul 1996 (2.bask ), 159, G.Necipo lu, "Dynastic Imprints on the Citycape: The Collective Message of Imperial Funerary Mosque Complexes in stanbul", Cimetières et Traditions Funèraires dans le Monde Islamique slâm Dünyas nda Mezarl klar ve Defin Gelenekleri, Ankara 1996, II, 23-36 (25). 3. Bkz. R. Akakufl, Eyyüb Sultan ve Mukaddes Emanetler, stanbul 1973, 95, Hac C. Ö üt, Eyyûb Sultan, Hz. Hâlid Ebû Eyyûb el-ensârî, stanbul 1988, 236. 4. Uzunçarfl l, age, 189: "K l ç kuflanma âdetinin Osmanl larda resmî flekilde olarak baz indî mütelealar sarf- nazar edilecek olursa- hangi tarihde ihdas edilmifl oldu unu sarih surette bilemiyoruz". Ayr ca bkz. Pakal n, age, II, 261 (Uzunçarfl l, age den al nt ), C.Kafadar, "Eyüp te K l ç Kuflanma Törenleri", Eyüp: Dün/Bugün Sempozyum 11-12 Aral k 1993, stanbul 1994, 50-61 (54). 5. D. S. Brookes, "Of Swords and Tombs : Symbolism in the Ottoman Accession Ritual", The Turkish Studies Association Bulletin, XVII/2 (1993), 1-22, N. Vatin, "Aux origines du pèlerinage à Eyüp des sultans ottomans", Turcica, XXVII (1995), 91-99 (95-97), Necipo lu, agm, 34. Her iki kaynakta da 1589-1591 aras nda stanbul da bulunan Fas Elçisi Ebü l-hasan Ali bin Muhammed el-tamgrutî nin sefaretnamesine gönderme yap lmaktad r. (Bkz. Abou l-hasan Ali ben Mohammed et-tamgrouti, Ennafbat el-miskiya fi-s sifaret et-tourkiye. Relation d une ambassade marocaine en Turquie (1589-1591), çev. H. De Castries, Paris 1929, 56). 6. Kafadar agm, 57: "...II. Bayezid, I.Selim ve I.Süleyman n cüluslar nda (1481, 1512, 1520), kaynaklar âdet ve merasim olarak oturmufl bir Eyüpsultan ziyaretinden söz etmezler". 7. Vatin, agm, 94, Necipo lu, agm, 30, 32-33, Selânikî Mustafa Efendi, Tarih-i Selânikî, haz. M. pflirli, 2 cilt, stanbul 1989, I, 43, 105-106, II, 455. Ayr ca Latifî nin (1490/91civ.-1582) 931 (1524/25) de kalema ald, daha sonra 93 NOTLAR 89 (1575/76) te mukaddimesini de ifltirip III. Murad a sundu u Evsâf- stanbul adl eserinde, "Evsâf- Cânib-i Hazret-i Eyyûb-i Ensârî Aleyhi r-rahmetü l- Bârî" bafll kl k sm nda Eyüpsultan semti hakk nda bilgi verilmekte, ancak k l ç kuflanmadan söz edilmemektedir (Latifî, Evsâf- stanbul, haz. N. (Suner) Pekin, stanbul 1977, 61-65). Ayn flekilde XVI. Yüzy l n son çeyre i hakk nda bilgi veren Hasanbeyzade ile Solakzade de bu törene de inmemifllerdir (Bkz. Vatin, agm, 94). 8. I. Ahmed in cülûsunda sultan imam olarak görev yapan Mustafa Sâfi nin Zübtetü t-tevârîh i (TSK, R. 1304) ile G.Sandys in A Relation of a Journey befun An. Dom: 1610 bafll kl seyahatnamesi (Samuel Purchas, Purchas His Pilgrimages, Glasgow 1905). Bu arada N. Vatin, söz konusu kaynaklar zikretmeksizin, I. Ahmed in k l ç kuflanmas na iliflkin bilgi veren iki kayna n [[[B. Mehmed, Nubbetiü-t Tevârîh ve-l-ahbâr, stanbul 1277 (1860), 106, Müneccimbafl, Sahâ ifü-l-ahbâr, stanbul 1285 (1869/70), III, 521] daha sonraki tarihlere ait oldu unu kabul etmekte, Pecevî, Tâ rîh, stanbul 1283 (1866), I, 42 deki kayda dayanarak, tarihi gerçekli i tart fl lamayacak ilk k l ç kuflanman n I. Mustafa n nki (1617) oldu unu ileri sürmektedir. Di er taraftan F. W. Hasluck, Christianity and Islam under the Sultans, 2 cilt, Oxford 1929, II, 609, J. H. Kramers, "K l dj Alay ", Encyclopèdie de l Islam, II, Leyde-Paris 1927 (1.bask ), 1064-1065, A. Gölp narl, Mevlânâ dan Sonra Mevlevilik, stanbul 1953, 275 te de k l ç kuflanma törenlerinin XVII. Yüzy ldan geriye gitmedi i kabul edilmektedir. 9. Bkz. A. Altunsu, Osmanl fieyhülislamlar, Ankara 1972, 56-57. 10. Zübtetü t-tevârîh, TSK, R. 1304, 7b/8a, Kafadar, agm, 55. 11. Vatin, agm, 97-98 de, cülûsu izleyen k l ç kuflanma adetinin, II. Selim in tahta geçtikten hemen sonra, Rumeli serhaddindeki Osmanl ordusuna kat larak sefere ç kmak arzusunda oldu undan babas Kanunî Sultan Süleyman ve dedesi Yavuz Sultan Selim gibi- Eyüp Sultan ziyaret etmesiyle bafllad iddia edilmektedir. 12. Bkz. Y. Demiriz, "dile Sultan Türbesi", Dünden Bugüne stanbul Ansiklopedisi, I(1993), 84, ay.yaz, "Ayas Mehmed Pafla Türbesi", æ, I, 446, M.B. Tanman, "Hüsrev Pafla Külliyesi", æiv (1994), 109-110, ay.yaz, "Mahmud Celaleddin Efendi Türbesi", æ, V(1994), 266, G.Gültekin, "Mihriflah Valide Sultan Külliyesi", age, V, 459-461, Haskan, age, 132-134, 136, 172, 179-180, 188-192, 315-316, 333-334, 400, 423-424. Eyüp Sultan Külliyesi ni sur içindeki as l stanbul a-osmanl kaynaklar ndaki

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A tabirle"nefs-i stanbul a ba layan, ayn zamanda k l ç Külliyesi", æ, VII[1994], 173-176). Bu hususun alay n n karadaki güzergâh na dahil olan kesinleflmesi için üzerinde ayr ca çal flmak Eyüpsultan-Otakç lar-edirnekap s yolu üzerinde de gerekmektedir. benzer bir yap laflma gözlenmektedir. (Bkz. Necipo lu, 17. Bkz.. H. Uzunçarfl l, Osmanl Tarîhi, Ankara agm, 25). XV. Yüzy l sonlar nda bafllayan söz 1982(4. bask ), II, 537. konusu yap laflman n geliflimi ve niteli ini kapsayan 18. Bkz.. H. Uzunçarfl l, age III/2, Ankara 1977 bir çal flma, 1999. y l nda yap lacak 3. Eyüpsultan (2. bask ), II, 340-342. Sempozyumu nda bildiri olarak sunulmak üzere 19. Bkz. Evliya Çelebi, age, I, 396-397, Haf z taraf m zdan yürütülmektedir. Hüseyin Ayvansarayî, Hadikatü l-cevâmi, stanbul 13. K y hatt n n zaman içinde ne flekilde de iflmifl 1281, I, 245-246, 251, ; Ayverdi, age, III, 350-353, oldu unu tesbit etmek, ancak zemin sondajlariyle Akakufl, age, 139, 141, 145; M.B. Tanman, "Eyüp sa lam kan tlara kavuflabilecek, daha ziyade Sultan Külliyesi", Dünden Bugüne stanbul mühendisli in alan na giren ayr bir araflt rma Ansiklopedisi, III (1994), 237-243 (237); Haskan, konusudur. Ancak Bostan skelesi Soka n n age, 53 (Burada Sinan Pafla Kasr n n yeri olarak, güneyindeki mezarl kta, ayr ca soka n kuzey türbenin önünde, içinde ulu ç nar a ac n n bulundu u yakas ndaki Mihriflah Valide Sultan Külliyesi ve set gösterilmektedir ki yanl flt r. Krfl. Dipnotu 21 de yer Koca Hüsrev Pafla Kütüphenesi nin gerisinde bulunan alan Evliya Çelebi Seyahatnamesi nden al nt ). mezarl kta, mezarlar n tarihleriyle konumlar 20. Bu kasra-sanat tarihçilerinin adeti oldu u üzerearas ndaki ba lant y tesbite yönelik bir çal flma da Türk slâm mimarisi tarihinde illâ bir archètype epeyce ayd nlat c olabilir. aramak gerekiyorsa, önce baz Selçuklu 14. Bkz. E. H. Ayverdi, Osmanl Mi mârîsinde Çelebi kervansaraylar nda (Konya-Aksaray yolunda Sultan ve II. Sultan Murad Devri, II, stanbul 1972, 422- Han [1229], Kayseri-Sivas yolunda Sultan Han 461. [1232-1236]), sonra Osmanl dönemine ait birtak m 15. Bkz. O. Aslanapa, Türk Sanat, Ankara 1990, flehir hanlar nda (Bursa/Fidan Han [Fatih Dönemi], 348-350. Bursa / Koza Han [II.Bayezid Dönemi]) avlunun 16. E. H. Ayverdi nin teklif etti i restitüsyonda, 1459 merkezindeki flad rvan n üzerine oturtulmufl fevkânî tarihli ilk Eyüp Sultan Camii nin, do u ve bat mescitlerle (köflk-mescitlerle) aras nda uzak bir yönlerinden medrese hüsreleriyle kuflat lm fl olan akrabal n bulundu u söylenebilir. avlusunda, söz konusu hücreler aras nda, bugünkü 21. Evliya Çelebi Seyahatnamesi nde bu kas rdan yan girifllerle afla yukar çak flan girifller flöyle söz edilmektedir. "Haremin... ortas nda cemaat düflünülmüfltür (E. H. Ayverdi, Osmanl Mi mârîsinde maksûresi vard r. Bu maksûre ile kabr-i Ebâ Eyyûb Fâtih Devri, III, stanbul 1973, 350-353, R. 563) aras nda âsumâna ser çekmifl iki ç nar vard r..." (Çiz.1). Cami hariminin tasar m hususunda tamamen (Evliya Çelebi, age, I, 396-397). Kanaatimizce kat ld m z bu restitüsyon teklifinde, medrese burada geçen "cemaat maksûresi" tabiri, söz konusu hücrelerinin cami kitlesiyle olan ba lant s na ve avlu kasr n as l fonksiyonunu ifade etmemekte, ancak çevresindeki konumlar na iliflkin baz flüphelerimiz s radan günlerde cemaatin fazlas na tahsis bulunmaktad r. fiöyle ki: Evliya Çelebi, avlunun üç edilebildi ini göstermektedir. Aksi takdirde Eyüp yönden hücrelerle kuflat ld n bildirmektedir. (Evliya Sultan Camii nin yan s ra kalabal k cemaati olan Çelebi, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, stanbul 1314, bütün selâtin camilerinin flad rvan avlular nda bu tür I, 396-397). Nitekim Eyüp Sultan Külliyesi gibi XV. maksûreler tasarlan rd. Nitekim Hadikatü l- Yüzy l n 2. yar s na ait di er baz külliyelerde de, Cevâmi de, üç ayr yerde (I, 245, 246, 251) ayn ayn avluyu paylaflan cami-medrese ( negöl/ shak yap "Kasr- Refî i", "Kasr- lî" ve "Sinan Pafla Pafla Külliyesi) cami-tekke ( stanbul/koca Mustafa Kasr " olarak an lmaktad r. Ayr ca I. Mahmud Pafla ve Küçük Ayasofya Külliyeleri) veya camimedrese-tekke gruplar nda ( stanbul/fieyh Vefa (ö.1746) ayn avluya, muhtemelen bu kasr n döneminde Dârüssaade A as Hac Beflir A a n n Külliyesi) talebe/dervis hücreleri, cami kitlesinden yanlar na ekletti i mahfiller de baflka hiçbir Osmanl ba ms z olarak flad rvan avlusunu üç yönden (do u, camiinde rastlanmayan ayk r unsurlard r. Evliya kuzey ve bat ) kuflatmaktad r. (Ayverdi, age, III, 298- Çelebi nin söz konusu mahfillerden "cemaat maksûresi" 303 [ negöl/ shak Pafla Medresesi],.A. Yüksel, olarak söz etmifl olmas da ihtimal dahilindedir. Osmanl Mimârîsinde II. Bâyezid Yavuz Selim Devri, 22. Bkz. S. H. Eldem, Köflkler ve Kas rlar, stanbul V, stanbul 1983, 273-277 [ stanbul/koca Mustafa 1968, I, 143-171; G. Necipo lu, Architecture, Pafla Cami-Tekkesi], S. Eyice, "Küçük Ayasofya Ceremonial and Power, The Topkap Palace in the Camii", Dünden Bugüne stanbul Ansiklopedisi, V Fifteenth and Sixteenth Centuries, New York 1991, [1994], 146-149; M.B. Tanman, "Küçük Ayasofya 226-231; S. Eyice, "Sinan Pafla Köflkü", Dünden Tekkesi", æ, V, 149-150, ay.yaz., "fieyh Vefa Bugüne stanbul Ansiklopedisi, VII (1994), 1-2. 90

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I I 23. Pakal n, age, II, 262, Sakao lu, agm, 536, mahfiller flöyle tan mlanmaktad r: "...hâric-i câmide Haskan age, 159. Eyice, agm, 2 de XVIII. Yüzy l n olan iki mahfilleri...", "... ve flad rvan n üzerinde vâki 2. yar s nda köflkün ihmal edildi i III. Selim in kasr- âlî dâhî Sinan Pafla n n eser-i hayr d r ve saltanat n n bafllar nda Fransa dan devrim tarafeynde olan mahfiller taht nda ve kenarda befler hükümetinin gönderdi i elçinin, burada padiflah aded medrese odalar dahî vard r...", "...cami-i atîkin taraf ndan kabul edilece ini duydu unda "harap bir flad rvan avlusunda vâki Sinan Pafla Kasr ve güvercinlikte kabul edilmeyi istemiyorum" diyerek Dârüssaade A as Beflir A a n n âsâr olan tarafeyn yurduna döndü ü belirtilmektedir. Nitekim gözden cenahlar ve yine tarafeynde vâki befler added medrese geçirebildi imiz vekâyinamelerde III. Osman n ve III. odalar..." (Ayr ca bkz. Ayverdi, age, III, 351, 353; Mustafa n n k l ç alaylar nda (1754 ve 1757) bile Tanman, agm, 238). Sinan Pafla Köflkü yerine Haliç in giriflindeki Yal 33. 1732/33 tarihine gelinceye kadar Fatih in camiyle Köflkü nün (Bkz. Eldem, age, I, 172-207, D. Kuban, birlikte yapt rd, avluyu yanlardan kuflatan sekizer "Yal Köflkü", Dünden Bugüne stanbul Ansiklopedisi, medrese hücresinden geriye befler tane kalm fl VII[1994] 416-417) kullan ld dikkati çekmektedir. bulunmaktayd. Bir önceki dipnotunda 24. Bkz. D. Yavafl, "Sinan Pafla Külliyesi", Dünden Ayvansarayî nin kulland ifadeler ve Sinan Pafla Bugüne stanbul Ansiklopedisi, VII (1994), 4-5. Kasr için tahmin etti imiz boyutlar dikkate 25. Bkz. M. Erdo an, "Mimar Dâvud A a n n al nd nda söz konusu mahfiller ancak bu kas rla Hayat ve Eserleri", Türkiyat Mecmuas, XII (1995), hücrelerin önündeki revaklar aras na s k flabilmektedir. 179-204, S. Eyice, "Dâvud A a", Türkiye Diyanet Ayr ca avluda kuzey-güney do rultusundaki Vakf slâm Ansiklopedisi, IX (1994), 24-26, "Davud sirkülasyona engel olmamalar için bu mahfillerin A a", Dünden Bugüne stanbul Ansiklopedisi, III fevkânî olmalar gerekir. (1994), 6. 34. Evliya Çelebi, age, I, 397 de burada iki ç nar n 26. Bu meyanda III. Mustafa n n k l ç kuflanma varl ndan flöyle söz edilir: " Bu maksûre (Sinan töreninin anlat ld teflrifat defterinde flu ifade dikkate Pafla Kasr ) ile kabr-i Ebâ Eyyûb aras nda âsumâna de er: "... ve avdet-i hümâyun esnas nda fleyhülislâm ser çekmifl iki ç nar vard r ki cemaat sâyesinde efendi türbede ve sudûr-i kirâm cami-i flerif avlusu (gölgesinde) idadet ederler..." Bu ç narlardan birisinin vasat nda selâmlay p tavakkuf ve cami-i flerifin Bostan XX. Yüzy l n ilk çeyre inde yafll l sebebiyle skelesi taraf ndan olan kap dan rikâbe dek..." y k ld bilinmektedir. (Bkz. Akakufl, age, 147) (Uzunçarfl l, age, 197 / BOA, 676 mükerrer no.lu 35. Akakufl, age, 153, res. 42, Tanman, agm, 241, teflrifat defterinden). Akla flu soru geliyor: Padiflah Haskan, age, 53, 152. "avlunun vasat nda tavakkuf" ederken acaba Sinan 36. Akakufl, age, 147, Tanman, agm, 239, 241; Pafla Kasr nda m bulunmaktayd? Haskan age, 53. 27. Teflrifata ve k yafete iliflkin birçok baflka husus 37. Baz kaynaklarda, II. Abdülhamid in tahttan gibi, k l ç kuflanma törenlerinde de Tanzimat indirilmesi ve V. Mehmed Reflad n cülûsunu müteakip döneminde önemli bir de iflikli in meydana geldi i yeni padiflaha k l ç kuflatmak üzere Konya dan anlafl lmaktad r: Daha önce, mülkî, askerî ve ilmî stanbul a davet edilen Abdülhalim Çelebi nin, erkân padiflahdan ayr olarak Eyüpsultan a gitmekte padiflaha "Sen benim ecdâd m n takt k l c tafl maya ve kendisini orada karfl lamaktayd. Tanzimat tan lay k de ilsin" mealinde (!) bir telgraf çekti i, bunun itibaren tertib olunan ve eskisine göre daha sönük olan üzerine V. Mehmed Reflad a fieyhülislâm Pîrîzade k l ç alaylar nda ise devlet ricâli adiflahla birlikte Sahih Molla Beyefendi nin (ö.1910) k l ç kuflatt saraydan hareket etmekte, Eyüpsultan daki belirtilmektedir (Bkz. A.F. Türkgeldi, Görüp karfl lamayla selâamlama da asker ve zaptiya flittiklerim, Ankara 1951 [2.bask ], 145-146; H. taraf ndan ifâ edilmekteydi.(pakal n, age, II, 262). fiehsuvaro lu, As rlar Boyunca stanbul, stanbul 28. Pakal n, age, II, 262. [1953], 120). Ancak V. Mehmed Reflad n k l ç 29. Bkz. Eldem, age, I, 99-107,109-123. alay na bizzat tan k olanlar n naklettiklerinden bunun 30. Bkz. G. Ak n, "Mimarl k Tarihinde Pozitivizmi kesinlikle do ru olmad, padiflah n, Hz. Ömer e ait Aflma Sorunu ve Osmanl Merkezi Mekan konolojisi k l c Abdülhalim Çelebi nin elinden kufland Ba lam nda Edirne Selimiye Camisi ndeki Müezzin anlafl lmaktad r (Bkz. Mehmed Zeki [Pakal n], Mahfili", Türk Kültüründe Sanat ve Mimari / Klasik "Taklîd-i Seyf", Edebiyat- Umumiye Mecmuas, Dönem Sanat ve Mimarl Üzerine Denemeler, 76[13 Temmuz 1918], 848-853; Pakal n, age, II, stanbul 1993, 1-39, not 40. 263; Baflmabeyinci Lütfi Bey, Osmanl Saray n n 31. Bkz. Akakufl, age, 188-190; N. Sakao lu, "Beflir Son Günleri, stanbul [tarihsiz], 35) Esasen, de il A a (Hac )", Dünden Bugüne stanbul Ansiklopedisi, Mevlânâ torunlar ndan Abdülhalim Çelebi nin II (1994), 174-175. zerafetleri ve nezaketleriyle ünlü olan Mevleî 32. Ayvansarayî, age, I, 245-246, 25 de söz konusu camias ndan hiç kimsenin böyle bir küstahl yapmas 91

T A R H K Ü L T Ü R Ü V E S A N A T I Y L A mümkün de ildir. Çelebi Efendi nin Konya dan geliflinin gecikmesi ve di er baz siyasî spekülasyonlar bu tür bir dedikodunun stanbul da yay lmas na sebep olmufla benzer. 38. Akakufl, age, 147 de flöyle denmektedir: " Zaman m zdaki Eyüp Hz. Halid Camii nin iç avlusundaki ç nar etraf nda yer al n demir parmakl k Sultan III. Selim in eseridir. Müflarünileyh Mevlevî tarîkat na mensup oldu undan bu tarîkat n alâmet-i fârikas olarak parmakl k üzerine mevlevî sikkeleri konmufltur". Ayn bilgi Haskan, age, 53 te de verilmektedir. Ancak söz konusu parmakl klar n üslubu III. Selim dönemine ait olmad klar n gösterir. Ayr ca Eyüp Sultan n sandukas n, kendi türünün en güzel örneklerkinden olan som gümüfl bir flebekeyle kuflatan bu padiflah n alelade görünümlü dökümden sikkeleri yapt rm fl olmas akla yak n de ildir. Di er taraftan III. Selim in, mevlevîhane- ya da bir flekilde Mevlevîlikle iliflkili- olmayan bir hay r eserine s rf mensup oldu u tarikat hat rlatmak için sikkeler koydurtmas da Osmanl gelene inde hiç görülmemifl bir uygulamad r. Buradaki sikkeler ancak k l ç kuflanmayla ilgili bir anlam tafl yabilir. Kald ki III. Selim e k l ç kuflatan dönemin fleyhülislâm d r; Mevlânâ neslinden bir Konya çelebisinin k l ç kuflatt rd ilk ve son Osmanl padiflah ise V. Mehmed Reflad d r. Sonuçta, aksini kan tlayan bir belge bulunmad sürece bu sikkelerin V. Mehmed Reflad taraf ndan konmufl olduklar n kabul etmek e ilimindeyiz. 39. fiehsuvaro lu, age, 120; Uzunçarfl l, age, 189, dipnotu 1; Pakal n, age, II 259-260; Kafadar, agm, 59-60. 40. Bu hususun lay k yla ayd nlat labilmesi XVI. Yüzy l sonlar ndan Cumhuriyet dönemine kadar vekâyinameler baflta olmak üzere konuyla ilgili olmas muhtemel bütün Osmanl kaynaklar incelenmelidir ki bu da, ancak bir grup tarihçi taraf ndan gerçeklefltirilebilecek bafll bafl na bir araflt rmaya gerektirir. Do rudan veya dolayl olarak ulaflabildi imiz kaynaklardan Zübtetü t- Tevârih de I. Ahmed in türbeyi ziyaret ettikten sonra türbeyle cami aras ndaki avluya geçti i ve burada k l ç kufland ifade edilmektedir. Henüz (1603 te) ad geçen padiflah n 1612 de ekletti i ziyaret bölümü mevcut olmad na göre "taklîd-i seyf" türbenin önünde veya Sinan Pafla Kasr nda icra edilmifl olmal d r. Defterdar Sar Mehmed Pafla, Zübde-i Vekayiât (Olaylar n Özü), Tercüman 1001 Temel Eser, no. 115, II, stanbul 1977, 110 da II. Süleyman n (1687); fiem dânî-zâde F nd kl l Süleyman Efendi Târihi, Müri t-tevârih, yay. M. M. Aktepe, stanbul, 1976-1981, I, 12 de. I. Mahmud un (1730), I, 177-178 de III. Osman n (1754), IIA, 12 de III. Mustafa n n (1757), II.B, 117 de I. Abdülhamid in (1774); Vakai Cedid (Yayla mam Tarihi ve Yeni Olaylar). Haz. Y. Senemo lu, Tercüman 1001 temel eser, no. 70, stanbul [tarihsiz], 164 te III. Selim in (1789), 94 te II. Mahmud un (1808); H.Z. Uflakl gil, Saray ve Ötesi (Son Hat ralar), nk lâp ve Aka Kitabevleri, st. 1981, 231-232 de V. Mehmed Reflad n (1909); Baflmabeyinci Lütfi Bey, age, 35-36 da yine V. Mehmed Reflad n, 399-401 VI. Mehmed Vahdeddin in (1918) k l ç alaylar anlat lmakta, ancak k l ç kuflanma mahalli belirtilmemektedir. Daha önceki dipnotlar nda zikredilen ilgili kaynaklarda, ayr ca Ali Seydi Bey, Teflrifat ve Teflkilat m z (Teflrîfat ve Teflkilât- Kadîmemiz). Haz. N. A. Bano lu, Tercüman 1001 temel eser, no. 17, stanbul [tarihsiz], 174 te "padiflah n türbeye girdi i" ifade edilmekte ancak girilen mekân n ziyaret bölümümü yoksa türbenin "derûnu" mu oldu u kesin olarak belirtilmemektedir. Ayn flekilde fiehsuvaro lu, age, 120 de II. Abdülhamid in "yaya olarak türbe içinde tahsisi edilen yere geldi i " ifadesi kullan lm flt r. Pakal n, age, II, 263 te V. Mehmed Reflad n türbenin içinde k l ç kufland, Türkgeldi, age, 146 da ise VI. Mehmed Vahdeddin in "sandukan n arka cibetindeki pencere önünde Hazine-i Hümâyun kethüdas n n muaveneti ile fieyh ûsî taraf ndan k l ç ta lik edildi i" ifade edilmifltir. Ayr ca bkz. Akakufl, age, 95, res. 18. Sonuçta gözden geçirebildi imiz kaynaklarda ancak I. Ahmed (türbenin önü), V. Mehmed Reflad (türbenin içi) ve VI. Mehmed Vahdeddin in (türbenin içi, sandukan n arkas ) tam olarak nerede k l ç kufland klar n tesbit edebildik. 41. Ayvansarayî, age, I, 245; Akakufl, age, 119-121; M. B. Tanman, "Eyüb Sultan Külliyesi", Dünden Bugüne stanbul Ansiklopedisi, III (1994), 237-243 (238); Haskan, age, 154-155. 42. Pakal n age, II, 263: "... Türbenin içindeki sandukan n sa cihetine üzeri serâser denilen ve III. Ahmed den yadigâr kalan çok k ymetli kumaflla örtülü bir taht kurulmufl, karfl s ndaki ziynetli sehpa üzerinde Hazret-i Ömer in k l c konulmufltu. Türbenin d fl nda yine serâser kumaflla süslü bir yer haz rlanm fl, buraya da II. Mahmud dan kalma s rmal bir seccade gözler kamaflt ran bir bohça içinde oldu u halde, bir köfleye yerlefltirilmiflti... Sultan Reflad kendisini alk fllayan asker ve halka iltifat ederken bafltürbedar Haf z Cemil Efendi ile ikinci türbedâar Haf z Ahmed ve di er yedi türbedâr efendilen taraf ndan tutulan buhurdanlardan yay lan güzel kokular aras nda ilkin camiye, sonra hâced penceresi yan ndaki koltuk kap s ndan türbeye girmifl, haz rlanan yere oturmufltu. Bu s rada birinci imam Haf z Hayri Efendi taraf ndan Fetih Sûresi okunmakta idi... Haf z Hayri Efendi den so6nra ikinci ve üçüncü imam da Fetih Sûresi ni okuyup bitirince 92

E Y Ü P S U L T A N S E M P O Z Y U M U I I Sultan Reflad türbeye girdi... Sultan Reflad sehpa üzerinde bulunan Hazret-i Ömer in k l c n al p hürmetle öptükten sonra Abdülhalim Çelebi ye verdi, o da hürmetle ald k l c Fatiha ile duadan sonra padiflah n beline ba lad. Bunu müteakip Sultan Reflad iki rek at namaz k lm fl, namaz bitince de Meclis-i Meflâyih reisi Elifî Efendi taraf ndan sakal duas okunmufltur." 43. Ayvansarayî, age, I, 252 de II. Mahmud un 1252 y l nda (1819) 13 Muharrem-5 Rebiyülâhir aras nda, bina emini Ahmed Efendi eliyle türbeyi tamir ettirdi i belirtilmektedir. 44. "Dua penceresi", "muvacebe penceresi", "niyat penceresi" ve "ziyaret penceresi" olarak da adland r lan bu mimari unsur için bkz. M. B. Tanman, "Hâcet penceresi", Türkiye Diyanet Vakf slâm Ansiklopedisi, XIV (1996), 435-438. 45. Bkz. Not 40. 46. Bkz. E. H. Ayverdi, Osmanl Mi mârîsinde Fâtih Devri, IV, stanbul 1974, 714-715; D. Kuban, "Topkap Saray ", Dünden Bugüne stanbul Ansiklopedisi, VII (1994), 280-291 (286). 47. Bkz. E.H. Ayverdi, Osmanl Mi mârîsinde Fâtih Devri, III, stanbul 1973, 240-241. 48. G. Necipo lu, Architecture, Ceremonial and Power The Topkap Palace in the Fifteenth and Sixteenth Centuries, New York 1991, 53-54, 56 da yukar daki iddiay destekleyen ilginç tesbitler yer al r: Topkap Saray ndaki ve bu arada ikinci avludaki- yerleflim düzeninin biçimlendi i Fatih Sultan Mehmed döneminde, Bâbüssade nin önünde, resmî ziyafetler s ras nda pediflah n kendisini saray halk na gösterdi i bir "sâyeban" yer almaktayd. Padiflahlar XVI. Yüzy ldan itibaren, Fatih Kanunnamesi nde tesbit edilen teflrifat kurallar na uyarak ancak iki büyük dinî bayramda icra edilen muayedeler, cülûslar ve siyasi bunal mlar n gerektirdi i ayak divanlar d fl nda, sâyeban n yerini alan sak f n alt nda görünmemeye bafllad lar. kinci avlu bafl aktörün (padiflah n) pek seyrek sahneye ç kt görkemli bir tiyatro gibidir. Birkaç istisna d fl nda, burada cereyan eden törenlerde padiflah görsel olarak (cismen) mevcut de ildir. Bâbüssade nin ç k nt l kitlesi padiflah n simgesel varl n vurgular. 49. Necipo lu, age, 53-54 te Edirne Saray n n ve Topkap Saray n n ikinci avlular nda gözlenen yerleflim düzeninin, padiflahlar n kulland çad r saraylardan kaynakland belirtilmektedir. 50. Bu arada II. Mahmud ve Abdülmecid dönemlerine ait Alay Köflkü (bugünkü yap : 1819/20) (Res. 13), Bâb- Seraskerî nin Nizamiye Kap s (1827) (Res. 14) ve Bâb âlî (bugünkü yap : 1843/44) (Res.13) de üstyap lar yla bu simgeyi yaflatmaktad r. Bkz. S. Eyice, "Alay Köflkü", Dünden Bugüne stanbul Ansiklopedisi, I(1993), 177; C. Can, "Harbiye Nezareti Binas ", age, III(1994), 550-551; U. Tanyeli, "Bâb âlî/mimari",æ, I (1993), 520-523. 51. Bkz. N. Anafarta, Topkap Saray Padiflah Portreleri, stanbul 1966, res. VIII. Anonim olan söz konusu ya l boya tabloda (boyutlar : 2.06x1.52 m.), Bâbüssaade nin solunda, günümüzde ortadan kalkm fl bulunan bir selsebil dikkate çekmekte, kap n n sa nda da bunun bir simetri inin bulundu u gözlenmektedir. Söz konusu selsebiller muhtemelen II. Mahmud dönemindeki onar mda kald r lm fl, yerlerine, Cumhuriyet dönemi onar mlar nda iptal edilen manzara resimleri yap lm flt r. 52. Bkz.. Kumbarac lar, stanbul Sebilleri, stanbul 1938, 17; Z. Nay r, Osmanl Mimarl nda Sultan Ahmet Külliyesi ve Sonras, stanbul 1975, 39-44; A. Egemen, stanbul un Çeflme ve Sebilleri, stanbul 1993, 70; Ö. F. fierifo lu, Su Güzeli / stanbul Sebilleri, stanbul 1995, 126; Haskan, age, 424-425. 53. Osmanl döneminde gündelik hayat n hemen her boyutu, yolculu un kazas z geçmesi için yolcunun arkas ndan su dökülmesi, "bir için su" iltifat ve "su gibi aziz ol" hay r duas gibi, suyun olumlu niteliklerine yap lan göndermelerle doludur. Su her zaman "kolayl k, güzellik, bereket ve izzet" simgesidir ve bunlar teflrifattan su mimarisine kadar kültürün her alan nda karfl m za ç kar. Bu arada çeflme, sebil, selsebil, havuz gibi çeflitli su yap lar n n kitabelerinde suyun simgesel yönüne de inilmekte, ayr ca bunlar n bir k sm n n konumlar nda da ayn simgeci yaklafl m gözlenmektedir. Osmanl mimarisinde suyun simgesel kullan m na ilginç bir örnek için bkz. not 30 daki kaynak. 54. Bkz. E. Ifl n M. B. Tanman, "Yenikap Mevlevîhanesi", Dünden Bugüne stanbul Ansiklopedisi, VII(1994), 476-485. 55. Bes tevessül sana bu türbe-i iksîr-i turâb Bundad r sür yüzünü Merkez-i kutbü l-aktâb. 56. Bkz. M. B. Tanman, "Merkez Efendi Külliyesi", Dünden Bugüne stanbul Ansiklopedisi, V(1994), 396-400 (399). 57. Muhiddin bn-i Arabî, Fusûs ül-hikem de flöyle der: "Bilmelisin ki hiçbir fley baflka bir fleye nüfûz etmedi. Ancak o fleyle perdelenmifl olarak birleflti. fiu hale göre nüfuz ve sirayet eden fley kendisine nüfuz edilmifl olan fleyle perdelenmifltir. Burada sirayet eden fley bât n ve bu sirayete mahal olan fley de zâhirdir. Bât n zâhir için g dad r". 58. Bkz. M. Ç. Uluçay, Padiflahlar n Kad nlar ve K zlar, Ankara 1980, 32-33. 59. Bkz. E. Esin, "Merkez Efendi (H. 870/1465 S ralar -959/1551) ile fiah Sultan Hakk nda Bir Hâfliye", Türkiyat Mecmuas, XIX (1980), 65-92. 93