1957 Suriye Krizi ve Türkiye 1957 Crisis in Syria and Turkey Arda BAŞ

Benzer belgeler
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

ÖZGEÇMİŞ (YÖK FORMATINDA)

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Devrim Öncesinde Yemen

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

DEVRİM MUHAFIZLARI VE İRAN ELÇİLİKLERİ

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

Lozan Barış Antlaşması

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

Beyaz Saray'daki Trump-Erdoğan Zirvesinden Ne Çıktı?

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

Amerikan Stratejik Yazımından...

Türkiye küçük Millet Meclisleri Nisan 2011 Raporu Libya ya Uluslararası Müdahale ve Türkiye

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

CIA klonu. CIA ajanları, BAE istihbarat görevlilerine modern casusluk taktiklerini öğreterek burayı üs olarak kullanıyor.

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

TÜRKĠYE SOSYAL, EKONOMĠK VE POLĠTĠK ANALĠZ II

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

BASINDA KONDA seçimler

Hikayeye başlıyoruz...

BU PAZAR SEÇĠM OLSA! Faruk Acar ANDY-AR BĢk.

SAYFA BELGELER NUMARASI

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

DÜNDEN BUGÜNE TÜRKĠYE NĠN SURĠYE VE ORTADOĞU POLĠTĠKASI

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

DEMOKRATİKLEŞME VE TOPLUMSAL DAYANIŞMA AÇILIMI

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

Kerkük, Telafer, Kerkük...

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

Demokrat Parti Dönemi Türkiye nin Ortadoğu Politikası ( )

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

Cihatçıların silahları : Alıcı Suudiler, aracı Ürdün ve Türkiye, yüklenici Bulgaristan!

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

NATO'yu nasıl bir gelecek bekliyor?

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

ÜNĠVERSĠTE HASTANELERĠ BĠRLĠĞĠ DERNEĞĠ GENEL KURULU NĠSAN 2009 DAN BU GÜNE ÜNĠVERSĠTE HASTANELERĠ BĠRLĠĞĠ FAALĠYETLERĠ 2 EYLÜL 2010 ĠSTANBUL

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

İngiliz Belgelerinde Kurdistan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

BAĞDAT PAKTI ( )

İç Savaş Suriye Ekonomisini Nasıl Etkiledi?

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

USTAD Tahlil Nisan-2011

İsrailli casus Eli Cohen'in saati, Suriye'de idam edilmesinden yarım asır sonra ülkesine nasıl geri döndü?

Sayın Yönetim Kurulu Üyesi/ ve Meclis Üyesi Arkadaşlarım,/

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi

Türkiye 1991 den sonra İsrail ile ilişkilerinde genelde İsrail in en çok sorun yaşadığı Filistin

BLOG ADRESİ :

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları,

Olmak ya da Olmamak. Cumhuriyetin temel niteliklerine

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi

Araştırma Notu 15/179

"Obama'nın Suriye politikası utanç verici"

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE


Transkript:

1957 Suriye Krizi ve Türkiye 1957 Crisis in Syria and Turkey Arda BAŞ Özet II. Dünya Savaşı sonrası Sovyetler Birliği ile yaşanan gerilim Türkiye nin dış tehdit algısında bu ülkeyi ön plana çıkardı. Sovyet yayılmacılığının Ortadoğu ya yönelmesi, hem Türkiye nin hem de müttefiklerinin Ortadoğu ya olan ilgisini artırdı. Türkiye, zaten ilişkilerinin iyi olmadığı Suriye nin Sovyetler Birliği ile yakın ilişki içine girmesini kendisine karşı bir hareket olarak yorumladı. Türkiye nin yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri de (ABD) bu yakınlaşmadan rahatsızdı. Soğuk Savaş ın iki büyük tarafı ABD ve Sovyetler Birliği ni Ortadoğu da karşı karşıya getirecek olan bu yakınlaşma ve Türkiye nin buna tepkisi bu makalenin ana konusundur. Bu makalenin amacı Suriye ile Türkiye yi 1957 yılında karşı karşıya getiren krizin tarihsel ve siyasal nedenleri ile sonuçlarını ortaya koymaktır. Anahtar Kelimeler: Türk Dış Politikası, Ortadoğu, Suriye, Demokrat Parti, Türk-Arap İlişkileri, ABD. Abstract The tension between Turkey and the Soviet Union after World War II brought this country to the forefront of Turkey's perception of external threat. The Soviet Union's orientation towards the Middle East for expansionism increased Turkey's and her allies' interest in the Middle East. Turkey interpreted the beginning of good relations between the Soviet Union and Syria, with whom Turkey was not on good terms, as a counteraction against her. Along with Turkey, it was also known that the USA was discomforted by this convergence. This article focuses on the convergence which confronted the USA and the Soviet Union, the two big opponents in the Cold War, in the Middle East and Turkey's reaction to the events that occurred during this period. By focusing on the aforementioned events, this article aims to set forth the historical and political reasons and the results of the crisis that confronted Syria and Turkey in the year 1957. Key Words: Turkish Foreign Policy, Middle East, Syria, Democrat Party, Turkish-Arab Relations, USA. Giriş I. Dünya Savaşı'ndan Demokrat Parti İktidarına Kadar Türkiye-Suriye İlişkileri Suriye I. Dünya SavaĢı sırasında, Osmanlı Devleti ne karģı Mekke ġerifi Hüseyin önderliğinde çıkan ve Ġngilizler tarafından desteklenen Arap isyanlarının güçlü olduğu bölgelerden biridir. Ekim 1918 de Osmanlı Devleti nin Suriye den çekilmesiyle ġerif Hüseyin in oğlu Emir Faysal Arapların bağımsızlık amaçlarını gerçekleģtirmek için harekete Okt., Abant İzzet Baysal Üniversitesi- Bolu

1957 Suriye Krizi ve Türkiye 90 geçti. Emir Faysal önderliğinde toplanan ve Suriye nin çeģitli bölgelerinden gelen temsilcilerin oluģturduğu Suriye Ulusal Konseyi, 5 Ekim 1918 Suriye nin bağımsızlığını ilan etti ve kral olarak Faysal'ı devletin baģına geçirdi. Ancak Fransa Suriye nin bağımsızlığını Ġngiltere ile yaptığı Sykes-Picot AntlaĢmasına aykırı buluyordu. Kısa süre sonra Fransa güç kullanarak Suriye ve Lübnan da kontrolü ele geçirdi. 1920 de yapılan San Remo Konferansı nda Suriye nin ve Lübnan ın Fransız mandası altında kalmasına karar verildi. Suriye Kralı Faysal ın bu karara itirazı Fransızlar tarafından sert bir Ģekilde önlenince Arapların Fransa ya karģı tepkisi arttı. 1 Suriye Fransız hakimiyetine girerken Türkiye KurtuluĢ SavaĢı'nda önemli bir zafer kazandı. Sakarya Meydan Muharebesi iģgalcilere Anadolu'nun ele geçirilmesinin ne kadar zor olduğunu bir kez daha gösterdi. Bu muharebeden sonra Fransa, Ankara Hükümeti ile anlaģması gerektiğini anladı. Öte yandan Ankara Hükümeti'nin Batı Cephesi'nde nihayi zafer için Güney Cephesi'ndeki güçlere ihtiyacı vardı. 2 Fransız ve Türk makamları Sakarya Meydan Muharebesi'nden kısa süre sonra 20 Ekim 1921 tarihinde Ankara AntlaĢması'nı imzaladılar. Ġki taraf daha sonra bu antlaģmaya göre Türkiye-Suriye sınırının belirlenmesi için masaya oturdular. Ancak sınırın belirlenmesi için oluģturulacak komisyon Eylül 1926 ya kadar kurulamadı. 3 Fransa nın biran önce çözmek istediği bu mesele Türkiye nin Ġngilizlerle Musul için savaģın eģiğine geldiği bir dönemde yeniden gündeme geldi. 18 ġubat 1926 tarihinde Fransa nın Suriye deki Yüksek Komiseri Henri de Jouvenel in Ankara ya gelmesi ile iki taraf arasında varılan uzlaģma metni paraf edildi. Musul AntlaĢması nın imzalanmasından beģ gün önce 26 Mayıs 1926'da Türkiye-Fransa Dostluk ve Ġyi KomĢuluk AntlaĢması imzalandı. Ancak bu antlaģma da sınır anlaģmazlıklarını tam olarak çözemedi. Cizre ve Nusaybin arasındaki sınır hattının belirlenmesi 1930 a kadar devam eden görüģmeler ile sağlanabildi. 4 Türkiye-Suriye sınırının belirlenmesinde tek sorunlu bölge Cizre-Nusaybin arasındaki hat değildi. Misak-ı Milli sınırları içinde kabul edilen Hatay hem Türk nüfusu hemde stratejik önemi nedeniyle Türkiye için önemliydi. 5 Bu yüzden Türkiye, Fransa ile yürüttüğü müzakerelerde Hatay a ayrı bir önem verdi. Ankara AntlaĢması na göre Fransız mandası altındaki Hatay özel bir idareye sahipti. Lozan AntlaĢması da Hatay ın Ankara AntlaĢması ndaki statüsünü onaylıyordu. Fransızlar, Suriye yi ve Lübnan ı Halep, ġam, Lübnan, Lazkiye devletleri adı altında parçaladıktan sonra 1921 de Hatay'ı Halep e bağladı. 1926 ya gelindiğinde ise Hatay bu sefer ġam a bağlandı. Türkiye nin tepkisi üzerine ġam Meclisi 1928 de Hatay'ın özel bir statüsü olduğunu kabul etti. 6 Bu karar Milletler Cemiyeti nce (MC) de onaylanınca Hatay'ın özerkliği uluslararası bir belge haline geldi. Fransa, 9 Eylül 1936 da Suriye ye bağımsızlık verince Hatay meselesi tekrar gündeme geldi. Türkiye, Suriye ye verilen bağımsızlığın Hatay'a da verilmesini istiyordu. Fransız ve Türk makamları anlaģınca 14-16 Aralık 1936 da konu MC de görüģülmeye baģlandı. 20 Ocak 1937 de MC Ġngiltere nin de Türkiye yi desteklemesi ile Hatay ın iç iģlerinde bağımsız, dıģ iģlerinde Suriye ye bağlı resmi dili Türkçe olan yeni bir devlet olmasına karar verdi. 1 Tayyar Arı, GeçmiĢten Günümüze Orta Doğu Siyaset, SavaĢ ve Diplomasi, Alfa Yayınları, Ġstanbul, 2004, s. 161-162. 2 Mehmet Gönlübol-Cem Sar, Atatürk ve Türkiye'nin Dış Politikası (1919-1938), Atatürk AraĢtırma Merkezi Yayını, Ankara, 1997, s. 34-35. 3 DurmuĢ Yalçın vd, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi II, Atatürk AraĢtırma Merkezi Yayını, Ankara, 2002, s. 437. 4 Ġsmail Soysal, Türkiye nin Siyasal Antlaşmaları I (1920-1945), Ankara, 1989, s. 978. 5 Hatay Sorunu için ayrıntılı bilgi bknz. Yücel Güçlü, The Question Of The Sanjak Of Alexandretta A Studyin Turkish-French-Syrıan Relations, Tür Tarih Kurumu, 2001. 6 Rıfat Uçarol, Siyasi Tarih (1789 1994), Filiz Kitapevi, Ġstanbul, 1995, s.588.

91 Arda BAŞ Ancak bu karar Suriye baģta olmak üzere Arap dünyasının tepkisini çekti. Fransızların kıģkırtmalarının da etkili olduğu olaylar nedeniyle Hatay da yapılması planlanan seçimler yapılmadı. Olaylar devam ederken yaklaģan II. Dünya SavaĢı Fransa nın tavrının yumuģamasına neden oldu. Fransa, 3 Haziran 1938 de Türkiye ile yaptığı antlaģma ile Hatay ın yeni statüsünü tanıdı. Ağustos 1938 de yapılan seçimlerde 40 milletvekilliğinden 22 sini Türk toplumu kazandı. 2 Eylül 1938 de toplanan meclis sancağa Hatay Devleti adını verdi. 1939 da ise Hatay Meclisi Türkiye ye katılma kararı aldı. Bu karar Suriye de tepki ile karģılandı ve Türkiye-Suriye iliģkilerinde en çok konuģulan sorun haline geldi. 7 II. Dünya SavaĢı patlak verdiğinde Türkiye-Suriye iliģkilerinde en ciddi sorun Suriye'nin Hatay'ı Türk toprağı olarak kabul etmemesiydi. Ancak II. Dünya SavaĢı sonrasında yaģanan geliģmeler anlaģmazlıkların artmasına sebep oldu. II. Dünya SavaĢı sırasında Fransa nın içine düģtüğü askeri ve siyasi kriz baģta Suriye olmak üzere sömürgelerindeki durumunu sarstı. Suriye de her geçen gün artan Alman etkisi ve Arap milliyetçiliği karģısında Fransız Vichy yönetimi etkin önlemler alamadı. Suriye deki Alman nüfuzu General de Guaulle nin Kahire deki temsilcisi olan General Georges Catroux un giriģimleriyle son buldu. General Catroux, Suriye de manda idaresine son verileceğini ve bağımsızlığın tanınacağını duyurdu. Ardından bir kısım Fransız gücünün de içinde bulunduğu Ġngiliz askerleri 8 Haziran 1941 de Suriye yi iģgal etti ve Suriye 1941 de bağımsız bir devlet olarak tanındı. Ġngiltere nin baskısı ile Suriye de anayasa yürürlüğe girdi ve 26 Temmuz 1943 te yapılan seçimlerde milliyetçiler zafer kazandı. Ardından 17 Ağustos 1943 te toplanan meclis ġükrü Kuvvetli yi CumhurbaĢkanı seçti. Tüm bu geliģmelere rağmen Suriye üzerindeki Fransız askeri varlığı devam ediyordu. 8 Fransa hala bölgedeki etkin güçlerden biri olma isteğini koruyordu. Araplar ise I. Dünya SavaĢı sonrası yaģadıkları tecrübeleri yeniden yaģamak istemedikleri için Batı ile iliģkilerinde daha temkinli davranmaya çalıģıyorlardı. II. Dünya SavaĢı nın sona erdiği günler Türkiye ve Arap dünyası arasındaki iliģkilere yeni bir baģlangıç için önemli fırsatlar sunuyordu. 9 Arap dünyasına hakim olan Batılı güçler savaģtan yıpranarak çıkmıģlardı. Türkiye ise yüzünü Batıya dönmekle birlikte hala Batılı ittifaklar içinde yer alıp alamayacağı belli olmayan bir ülkeydi. Türkiye ile Arap dünyası arasında ilk yakınlaģma Irak ile yapılan dostluk antlaģması ile sağlandı. Türkiye, 6 Mart 1946 da Suriye ve Lübnan ın bağımsızlığını tanıdı. Irak, Lübnan ve Ürdünlü devlet adamlarının Türkiye yi ziyareti Türk-Arap iliģkilerindeki yeni dönemin ilk somut sonucuydu. Ancak tüm bunlara rağmen iliģkilerde istenilen yakınlık kurulamadı. Çünkü Suriye, Türkiye nin 1939 da Fransa ile anlaģarak Hatay ı kendi topraklarına katmasını tanımıyordu. Irak BaĢbakanı Nuri Said in araya girmesiyle taraflar birbirlerini bu konuda zorlamamakta anlaģtı. 10 Ancak 1947 de Suriye BirleĢmiĢ Milletlere (BM) giderek Hatay'ın tekrar kendisine geri verilmesini talep etti. ABD nin araya girerek dondurduğu süreç sonrası Suriye BaĢbakanı Jamil Mardam açık Ģekilde Suriye nin taleplerinden vazgeçmediğini uygun bir zamanda tekrar gündeme getireceğini söyledi. 11 Suriye ile Türkiye arasında yaģanan bu geliģmeler ve Suriye 7 Yalçın, a.g.e., s.440. 8 Sabahattin ġen, Ortadoğu da İdeolojik Bunalım Suriye Baas Partisi ve İdeolojisi, Birey Yayıncılık, Ġstanbul, 2004, s.100-101. 9 Ayrıntılı bilgi bknz. Melek Fırat - Ömer Kürkçüoğlu, "1945-1960 Arap Devletleriyle ĠliĢkiler", Türk Dış Politikası Kurtuluş Savaşından Bugüne Olaylar, Belgeler, Yorumlar I, Edt. Baskın Oran, Ġstanbul 2001,s. 617-620. 10 Ömer E. Kürkçüoğlu, Türkiye nin Arap Orta Doğusu na Karşı Politikası (1945 1970), Ankara Üniversitesi SBF Yayını, Ankara, 1972, s. 17-18. 11 Little, a.g.m., s. 53.

1957 Suriye Krizi ve Türkiye 92 basınının Türkiye aleyhinde yaptığı propaganda Batı ile iliģkilerine dikkat etmeye çalıģan Arap dünyası üzerinde etkili oluyordu. II. Dünya SavaĢı sonrası ortaya çıkan Filistin meselesi ve Türkiye nin konuya yaklaģımı Arap dünyası ile iliģkilerini etkiledi. Türkiye bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için Arap ülkeleri ile birlikte hareket etti. BM gündemine ABD ve Sovyetler Birliği tarafından desteklenen Filistin in Araplarla Yahudiler arasında paylaģılmasını içeren taksim kararı getirildiğinde Türkiye Arapların yanında yer alarak bu karara karģı çıktı. Türkiye böylece Arap dünyasının sempatisini kazandı. Bunun karģılığında Suriye CumhurbaĢkanı ġükrü Kuvvetli Türkiye ye bir teģekkür mesajı dahi yolladı. Ancak Türkiye ile Arap dünyasının yolları 12 Aralık 1948 de BM tarafından kurulan Filistin UzlaĢtırma Komisyonu ile ayrıldı. Türkiye, Fransa ve ABD ile birlikte komisyonda görev aldı. Arapların kurulmasına Ģiddetle karģı oldukları komisyonda Türkiye nin yer alması ve 28 Mart 1949 da Türkiye nin Ġsrail i tanımasıyla Türk-Arap iliģkilerinde II. Dünya SavaĢı sonrası baģlayan bahar dönemi sona erdi. Türkiye nin Batıyla yakınlaģma çabası içinde olduğu bir dönemde meydana gelen bu geliģmeler Türkiye ve Suriye iliģkilerini de olumsuz etkiledi. 12 Demokrat Parti Döneminde Türkiye-Suriye İlişkileri 1950 ye gelindiğinde Türkiye nin Suriye ile iliģkilerini olumsuz etkileyen dört temel faktör vardı: 1. Hatay sorunu: Suriye nin Hatay ı Türk toprağı olarak tanımaması. 2. Filistin meselesi: Türkiye nin Arap tezlerini destekleyen Filistin politikasından vazgeçmesi ve Ġsrail devletini tanıması. 3. Türkiye nin Batılı ülkeler ile kurduğu yakın iliģkiler ve Suriye nin Türkiye nin Batılı ülkelerle ortak yürüttüğü Ortadoğu siyasetinden duyduğu Ģüpheler. 4. Arap milliyetçilerinin Osmanlı Devleti nin devamı olarak gördüğü Türkiye Cumhuriyeti ne bakıģındaki imparatorluk mirası algısı. Bunlara ek olarak 1950 li yıllarda meydana gelen yeni hadiseler Türkiye-Suriye iliģkilerindeki gerilimi daha da arttırdı. Demokrat Parti iktidara geldiğinde güneyinde, Hatay ı hala Türk toprağı olarak tanımayan, Türkiye'nin Ġsrail arasındaki ekonomik iliģkilerden büyük rahatsızlık duyan ve Batılı ülkelerle yürüttüğü Ortadoğu siyasetini kuģku ile karģılayan bir Suriye ile karģı karģıyaydı. Batı dünyası önderliğinde Ortadoğu da Sovyet yayılmasını önlemek için Ortadoğu Komutanlığı projesi gündeme gelince Arapların Batı ya olan tepkisi arttı. Arap basınında kurulması düģünülen paktlara karģı güçlü bir kampanya baģladı. Suriye de yayınlanan El- Bina gazetesinde yer alan makalesinde Mısırlı yazar Salah Salim, paktların Araplar tarafından kabul edilmesinin hem Filistin meselesine zarar vereceği hem de Arapları muhtemel bir Sovyet saldırısına karģı korumayacağı ve Amerikalıların Arapları korumak için kendi adamlarını kurban etmeyecekleri gerekçeleriyle karģı çıkıyordu. 13 Araplar kurulması muhtemel paktlara soğuk bakarken, Batı nın Türkiye yi kurulacak komutanlığın anahtar ülkesi olarak görmesi, Mısır ın bu ittifak içinde yer almayı reddetmesi ve 1936 tarihli Mısır-Ġngiliz antlaģmasını tek taraflı olarak feshetmesi ile birlikte bölgedeki gerilim arttı. Mısır da 23 Temmuz 1952'de meydana gelen ihtilal ile Arap dünyasındaki Batı 12 Mim Kemal Öke, Siyonizm den Uygarlıklar Çatışmasına Filistin Sorunu, Ġstanbul, 2002, s. 425. 13 B.C.A.: 030.01./104.649.4-08/07/1954.

93 Arda BAŞ ve Türkiye karģıtı hava daha da güçlendi. Türkiye, Araplarca Batı emperyalizminin bölgeye giriģinde yardımcı ülke olarak görülmekteydi. 14 ABD DıĢiĢleri Bakanı John Foster Dulles ın Ortadoğu Savunma Organizasyonu nun kurulmasını hızlandırmak için çıktığı Ortadoğu gezisi, hem ABD nin Suriye ye bakıģını hem de Türkiye nin Suriye ile iliģkilerinde geldiği noktayı göstermesi açısından önemliydi. Dulles, 15-16 Mayıs 1953 tarihinde yaptığı ġam ziyaretinde CumhurbaĢkanı Edip Çiçekli ile görüģtü. Çiçekli, Dulles ile yaptığı görüģmede Ġsrail ve SüveyĢ sorunu çözülmeden böyle bir organizasyon içine girmeyeceğini belli etti. Ayrıca Çiçekli Türkiye yi, sınırda karıģıklıklar yaratarak Suriye yi tehdit ettiği gerekçesiyle Dulles a Ģikayet etti. 15 Dulles, ülkesine döndüğünde Ortadoğu Savunma Organizasyonu nun hemen gerçekleģmeyebileceğini çünkü Arap ülkelerinin Ġsrail, Ġngiltere ve Fransa ile olan sorunları nedeniyle komünizm tehlikesinin farkında olmadıklarını hükümetine iletti. Ancak Dulles a göre Suriye diğer Arap ülkelerine göre komünizmin tehlikesinin daha fazla farkında olan ve iģbirliği yapılabilir bir ülkeydi. 16 Suriye hükümeti bu süreçte Ortadoğu savunmasıyla ilgili ittifaklara katılmak konusunda karar vermek için Eylül 1954 te yapılacak seçimlerin sonucunu bekliyordu. Suriye nin yeni Ankara Elçisi Emir Kazım Cezayiri Ankara da verdiği demeçte Ortadoğu savunması ile ilgili meselenin Eylüldeki seçimlerden sonra kurulacak hükümetin iģi olduğunu belirtti ve Suriye nin iç siyasetteki belirsizliğin sona ermeden bu meselede adım atmaya niyetinin olmadığını açıkça ifade etti. 17 Bu yüzden Suriye siyasetinde meydana gelen geliģmeler Türkiye tarafından yakından takip ediliyordu. Ġki ülke arasındaki iliģkilerin gerildiği ve Suriye de Batı karģıtı havanın güçlendiği bu süreçte etkili olan isim 1949 da darbe sonucu iktidara gelen Edip Çiçekli ydi. Suriye de askeri bir diktatörlük kuran ve birçok siyasi harekete son veren Çiçekli, ġubat 1954 de iktidarını yine bir darbe ile kaybetti. Çiçekli nin devrilmesi sonrası Eylül 1954 te Suriye de yapılan seçimlerden Suriye Komünist Partisi ve Baas Partisi güçlenerek çıkınca ġam ile Moskova arasındaki yakınlık arttı. 18 Suriye Komünist Partisi lideri Halit BektaĢ Arap dünyasının ilk komünist milletvekili oldu. Ermeni, Kürt ve diğer azınlıkları da barındıran yapısı ile Suriye Komünist Partisi Arap dünyasının en fazla üyesi olan komünist partisi haline geldi. Seçimlerde güçlenen bir diğer parti olan Baas Partisi ise 1954 seçimlerinde 140 milletvekilinden 16 sını almayı baģardı. Haziran 1956 da Sabri Alasi baģkanlığında kurulan yeni hükümette Baas Partisi nden Salah Bitar DıĢiĢleri bakanlığına getirildi. Böylece Baas Partisi artık Suriye nin dıģ siyasetini yönlendiren ana güçlerden biri haline geldi. Baas Partisi nin her geçen gün güçleniyordu. Baas Partisi'de Suriye nin komģuları gibi Suriye ordusunda yaygınlaģan komünist faaliyetlerden rahatsızlık duyuyordu. 19 Türkiye nin Suriye deki geliģmelere yönelik ilgisi Suriye de kısa sürede rahatsızlık yarattı. Suriye basınında 1954 sonbaharında çıkan haberler 1957 sonbaharında patlak verecek krizin habercisi niteliğindeydi. El Alem gazetesinde 21 Ekim 1954 tarihinde yayınlanan habere göre, Suriye deki son seçimlerde bazı solcuların meclise girmesi, Türkiye tarafından Suriye ye ani bir müdahale için bahane olarak kullanılmak isteniyordu. 20 Bir diğer Suriye gazetesi El Eyyam ın 8 Eylül 1954 tarihli haberinde kuzey Suriye de meydana gelen komünist 14 Kürkçüoğlu, a.g.e., s. 50. 15 Ġsmail Soysal, 1955 Bağdat Paktı, TTK Basımevi, Ankara, 1991, s. 213. 16 Behçet Kemal YeĢilbursa, Orta Doğuda Soğuk Savaş ve Emperyalizm, IQ Yayıncılık, Ġstanbul, 2007, s.116. 17 B.C.A.: 030.01./104.650.1-07/09/1954. 18 Arı,a.g.e., s.282-283. 19 ġen, a.g.e., s.197-198. 20 B.C.A.: 030.01./104.650.3-13/11/1954.

1957 Suriye Krizi ve Türkiye 94 faaliyetlerden Türkiye nin rahatsızlık duyduğunu, ABD, Ġngiltere ve Türkiye nin Suriye deki komünist faaliyetlerin artmasını bahane ederek ilerde Suriye'nin baģını ağrıtacağını ve bir tuzağın hazırlanmakta olduğunu iddia ediyordu. Elif-Ba gazetesinde 20 Ekim 1954 tarihinde yayınlanan habere göre Suriye için üç büyük tehdit vardı. Bunlar Türkiye, komünistlik faaliyetleri ve Ġsrail di. Gazete Molla Mustafa Barzani gibi Kürt aģiret liderlerinin Arap petrollerine yönelik II. Dünya SavaĢı sırasında su yüzüne çıkan niyetlerinin devam ettiğini belirtiyordu. Aynı zamanda Musul un kendisinden koparılmasını kabullenmeyen Türkiye nin ise Sovyetler Birliği'nin Kürtleri destekleyerek bölgede hakim olma çabalarının önüne geçmek için elinden geleni yapacağını iddia ediyordu. Gazeteye göre Türkiye-Suriye sınırındaki hadiselerin bahane edilerek Türkiye nin Musul dahil olmak üzere Arap topraklarındaki amaçlarını gerçekleģtirmek için harekete geçebilirdi. Sawt El Arap gazetesi 14 Ekim 1954 tarihinde yarı resmi makamlara dayandırdığı haberinde Türkiye-Suriye sınırında meydana gelen hadiselerin Suriye makamlarında endiģe yarattığını belirtiyordu. Gazete bir Türk askerinin ölümüne sebep olan olaylar ve Türkiye nin hudut hatlarını değiģtirmesinin gerilimi daha da arttırdığını ve Türkiye nin güney sınırında artan komünistlik faaliyetlerinden duyduğu rahatsızlığı büyükelçisi aracılığı ile Suriye makamlarına bildirdiğini aktarıyordu. 21 Türkiye-Suriye iliģkilerinde bu gerilim yaģanırken 1955 yılının baģında iliģkileri etkileyen yeni geliģme Bağdat Paktı oldu. BaĢbakan Adnan Menderes Bağdat Paktı na Suriye nin de katılımını sağlamak için Ocak 1955 te ġam a gitti. Menderes, Suriye bağımsız olduktan sonra bu ülkeyi ilk ziyaret eden Türk BaĢbakanıydı. Suriye BaĢbakanı Faris El Khoury Menderes i gayet sıcak bir Ģekilde karģıladı. Ancak Menderes aynı sıcaklığı sokakta göremedi. ġam Büyükelçiliği önünde sonradan Mısırlı ajanlar tarafından düzenlendiği, komünistlerce desteklendiği ve Suudi Arabistan tarafından maddi destek gördüğü anlaģılan gösteriler düzenlendi. Mısır ve Suriye basın kuruluģları Türkiye aleyhine güçlü bir propaganda baģlattı. 22 ġam daki öğrenci gösterileri Halep e de sıçradı ve gösterilerde 50 öğrenci ve 32 polis yaralandı. 23 Suriye yönetimi bu görüģmede Arap-Ġsrail sorununa dikkat çekerken, Türk tarafı komünizm tehlikesine karģı ortak mücadeleden bahsediyordu. Zaten bu görüģmelerde Türkiye normal yollarla Suriye nin Bağdat Paktı na dahil edilemeyeceğini anladı. Suriye pakta sıcak bakmıyor ancak karģı da çıkmıyordu. Buna rağmen 1955 Martının ilk günlerinde, Suriye nin Mısır ile Bağdat Paktı na alternatif bir pakt kurmak istediği ortaya çıktı. Türkiye nin buna tepkisi sert oldu ve diplomatik baskı ile Suriye yi Bağdat Paktı içine çekmeye çalıģtı. Türkiye, 7 Mart 1955 te Suriye ye Mısır la kurmak istediği ittifak nedeniyle sert bir nota gönderdi. 24 Bu nota ile Suriye-Mısır antlaģmasının Türkiye ye karģı yapılmıģ bir anlaģma olarak değerlendirileceği belirtildi. Suriye ise verdiği cevapta bu iddialara karģı çıktı. Türkiye, 13 Mart 1955 te gönderdiği notada eğer anlaģma imzalanırsa Suriye ye karģı politikasını gözden geçireceği uyarısında bulundu. Suriye bu notayı diplomatik üslubu aģan havası nedeniyle kabul etmedi. 25 Bağdat Paktı na Ģiddetle karģı çıkan Mısır lideri Cemal Abdül Nasır bu paktı Arap Birliği için bir tehdit olarak gördü ve pakta Irak ın dıģında diğer Arap ülkelerinin katılımını 21 B.C.A.: 030.01./104.650.3-13/11/1954. 22 Soysal, a.g.e., s.205. 23 Hüseyin Bağcı, Türk Dış Politikasında 1950'li Yıllar, Metu Press Yayınları, Ankara, 2001,s.62. 24 Erol Mütercimler, Mim Kemal Öke, Düşler ve Entrikalar Demokrat Parti Dönemi Türk Dış Politikası, Alfa Yayınları, Ġstanbul, 2004, s. 181-182. 25 Behçet Kemal YeĢilbursa, The Baghdad Pact: Anglo-American Defence Policies in the Middle East, 1950-1959, Frank Cass, London, 2005, s.92.

95 Arda BAŞ engelledi. Suriye nin Bağdat Paktı na karģı tutumunda etkili olan Mısır, pakta karģı geniģ bir kampanya baģlattı. 26 Türkiye nin Suriye politikasındaki sertleģme Arap ülkelerindeki Türkiye karģıtlığını artırdı. Özellikle bölgedeki varlığını yeniden gösterme çabası içinde olan Fransa gibi Batılı ülkeler Türkiye nin tavrından rahatsızdı. 27 ABD nin Mısır büyükelçisi hükümetine Türkiye nin Araplara karģı saygı yoksunluğunu böylesine açığa çıkarmaması konusunda uyarılmasını tavsiye ediyordu. 28 Bu geliģmeler yaģanırken Mısır lideri Nasır SüveyĢ Kanalını millileģtirme kararı alınca yeni bir kriz patlak verdi. Ġngiltere ve Fransa nın Ģiddetle karģı çıktığı bu karar karģısında Türkiye nin izlediği politika Arap ülkelerinin tepkisini çekti. Kriz devam ederken Türkiye nin Tel Aviv elçisini geri çekme kararı bile Arap dünyasının Türkiye ye sempatisini artırmadı. 29 Türkiye-Suriye iliģkilerinde bu gerilimli siyasi sürece rağmen ikili iliģkilerde önemli adımlar da atılıyordu. Suriye ile Türkiye arasında antlaģmasız devam eden ticari münasebetlerin geliģmesi, düzenlenmesi ve iki ülke arasındaki dostluğun güçlenmesine katkı sağlaması amacıyla 1956 yılının son günlerinde, Türkiye ile Suriye arasında Modüs Vivendi ve Ticaret AntlaĢması Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından onaylandı. 30 Aynı günlerde TBMM de Suriye ile iliģkiler de konuģuluyordu. Milletvekilleri Suriye söz konusu olduğunda bazen ılımlı bazen de sert konuģmalarla görüģlerini bildirdiler. DıĢiĢleri Bakanlığı nın 1957 yılı bütçesi görüģülürken söz alan DıĢiĢleri Bakanı Fatin RüĢtü Zorlu ya göre, birçok ülkenin yaģadığı bir sorun olan sınır kaçakçılığı Suriye ile iliģkilerin kötüleģmesine sebep olmamalıydı. 31 DıĢiĢleri Bakanlığı na vekalet eden Etem Menderes ise 1956 yılı içinde Suriye ile iktisadi ve ticari iģbirliği için yürütülen müzakerelerden övgüyle söz edecekti. Aynı gün Etem Menderes, Mısır ın Arapları Türkiye ve Bağdat Paktı aleyhinde kıģkırtmasından ve Suriye yi bu konuda etkilemesinden ve nihayet Sovyetler Birliği nin Suriye yi silahlandırmasından Ģikayet ediyordu. Etem Menderes'e göre, artık Suriye nin yaptığı kara propaganda karģısında Türkiye nin sabrı taģmak üzereydi. 32 CHP Milletvekili Fethi ÇelikbaĢ ise hükümete güney sınırımızdaki Suriye ye ülkesindeki Sovyet yığınağına karģı tahammülümüzün bir sınırı olduğunun soğukkanlı ve ağırbaģlılıkla hatırlatılması gerektiğini söylüyordu. 33 Krizin Ortaya Çıkışı Zaten kötü olan Türkiye ve Suriye iliģkilerini kriz haline dönüģtüren olay Sovyetler Birliği nin Suriye yi kullanarak Ürdün üzerinde siyasi hakimiyet kurma çalıģmaları oldu. Ürdün bu dönemde siyasi olarak istikrarsız bir ülkeydi. Krizin patlak verdiği 1957 yılında Ürdün Kralı Hüseyin daha 23 yaģındaydı. 18 yaģında Ürdün tahtına geçen Kral Hüseyin in ülkesi fakir ve bütçesinin önemli bir kısmı dıģ yardımlardan oluģuyordu. Ürdün de tam manasıyla ABD ve Ġngiltere nin nüfuzu hakimdi. Kral Hüseyin, Ürdün nüfusunun en büyük 26 YeĢilbursa, Orta Doğu, s.180. 27 Türkiye-Irak Paktının Akisleri, Forum, Cilt No 3, No: 25, (1 Nisan 1955) s.7. 28 AyĢegül Sever, Soğuk Savaş Kuşatmasında Türkiye, Batı ve Orta Doğu, 1945 1958, Boyut Kitapları, Ġstanbul, 1997, s.139. 29 Ayın Tarihi, No: 276, Kasım 1936, s.39. 30 TBMM, ZC, C. 15, X/3, TBMM Matbaası, Ankara, 1957, s.226. 31 TBMM, ZC, C. 10, X/2, TBMM Matbaası, Ankara, 1957, s.739. 32 TBMM, ZC, C. 15, X/3, TBMM Matbaası, Ankara, 1957, s.328-329. 33 TBMM, ZC, C. 17, X/3, TBMM Matbaası, Ankara, 1957, s.806-812-816.

1957 Suriye Krizi ve Türkiye 96 kısmını oluģturan Filistinli göçmenlerden Ġsrail ve Ürdün topraklarını içine alacak bir Filistin devleti kurmak niyetleri nedeniyle rahatsızdı. Onların bu yönde Kahire ve ġam yönetimleri tarafından desteklendiğini biliyordu. 34 Ürdün Kralı Hüseyin 1957 nin baģlarından itibaren BaĢbakan Nablusi den Ürdün deki komünist faaliyetlerine karģı daha etkin tedbirler almasını istedi. BaĢbakan Nablusi gerekli tedbirleri almayınca Kral Hüseyin duruma doğrudan müdahale etti ve 10 Nisan 1957 de de Nablusi hükümetinin istifası istendi. Kral Hüseyin ile BaĢbakan Nablusi arasındaki mücadeleye askerler de katıldı. Kral Hüseyin taraftarı subaylar ve sol eğilimli subaylar arasında 13 Nisan 1957 de Silahlı Kuvvetler Genel Karargahı nda çatıģmalar yaģandı. Bunun Kral Hüseyin e karģı ani bir darbe giriģimi olduğu ortaya çıkınca Genelkurmay BaĢkanı Ali Abu Nuwar Suriye ye sığındı. Bu sırada Ürdün de yeni hükümet kuruldu. Ancak bu hükümet de ülkeye istikrar getirmedi. Ürdün ordusunun baģına getirilen Genelkurmay BaĢkanı Hayari resmi temaslar için gittiği Suriye de istifa ettiğini bildirdi. Ürdün ün iki eski Genelkurmay BaĢkanı Ali Abu Nuwar ile Hayari Suriye de verdikleri demeçlerde Kral Hüseyin rejimine muhalif olduklarını bildirdiler. 35 25 Nisan 1957 de Ürdün de sıkıyönetim ilan edildi ve tüm siyasi faaliyetler yasaklandı. Baas Partisi aleyhine yabancı devletlerle iģbirliği yaptığı gerekçesiyle soruģturma açıldı. Ürdün hükümetine göre bu yabancı devletler Mısır ve Sovyetler Birliği ydi. Suriye ile iliģkileri iyi olan Mısır da Ürdün e bundan sonra cephe aldı. Ürdün, Suriye ve Mısır ın Sovyetler Birliği ile beraber hareket ederek Arap krallıklarını yıkarak yerine cumhuriyetler kurmak niyetinde olduklarını ileri sürdü. 36 Ürdün ile Suriye arasındaki gerginlik Ağustos 1957 de daha da arttı. Suriye basınında, Ürdün deki ABD Büyükelçiliği mensuplarının Suriye de bir hükümet darbesi hazırladıkları iddiası ortaya atıldı. Ġddiaya göre Suriye nin eski lideri olan General Çiçekli Suriye de askeri bir darbe yapmak için Ürdün de temaslarda bulundu ve Ürdün hükümetinden destek aldı. Kral Hüseyin in amcası ġerif Nasır ise Beyrut a giderek Suriye de yapılması planlanan askeri darbe ile ilgili görüģmeler yaptı. Ürdün hükümeti tüm bu iddiaları yalanladı ve Suriye hükümetine bir nota vererek Suriye basınında Ürdün aleyhinde yapılan yayınların durdurulması istendi. Ürdün eğer bu kara propaganda sona ermez ise askeri tedbirler içinde olmak üzere her türlü yola baģvurarak gerekli cevabı vereceğini duyurdu. Suriye bu notayı reddederek Amman daki büyükelçisini bilgilendirmek üzere geri çağırdığını bildirdi. 37 ABD hem Suriye nin iç siyasetinde meydana gelen geliģmelerden hem de Suriye nin Ürdün üzerinde kurduğu baskıdan rahatsızdı. Üstelik ABD DıĢiĢleri Bakanı Dulles ında ifade ettiği gibi Suriye deki geliģmeler ABD için tamamen beklenmedikti. 38 Times a göre olaylar karģısında Washington da hakim olan tavır ĢaĢkınlık ve kararsızlıktı. ABD BaĢkanı Dwight David Eisenhower tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz diyordu. 39 ABD hazırlıksız yakalanmıģtı. Fakat II. Dünya SavaĢı bittikten hemen sonra daha Kasım 1945 te ġam daki ABD diplomatları Suriye Hükümetinin Sovyet yanlısı ve komünist faaliyetlerinden endiģe duyduklarını belirtmiģlerdi. 40 Geçen on yılda Suriye de Batı karģıtı ve sol grupların hakimiyetini artırdığı siyasi yapı her geçen gün daha da güçlendi. Bu yüzden Suriye deki geliģmeler beklenmedik değildi. Aslında ABD 1955 yılından itibaren Orta Doğu da kontrolü 34 Mahmut Dikerdem, Ortadoğu da Devrim Yıllıları, Ġstanbul Matbaası, Ġstanbul, 1972, s.172-173. 35 Kürkçüoğlu, a.g.e., s. 102. 36 Ürdün Kurtulacak mı?, Forum, Cilt No. VII, Sayı No. 75, (1 Mayıs 1957), s. 6. 37 Ayın Tarihi, No:285, Ağustos 1957, sf. 407. 38 Philip Anderson, "Summer Madness The Crisis in Syria, Agust-October 1957, British Journal of Middle Eastern Studies, Vol. 22, No.1/2, 1995, p.25. 39 Kirk, a.g.m., s. 60. 40 Little, a.g.m., s. 54.

97 Arda BAŞ kaybetmiģti. Bu süre zarfında Orta Doğu nun 16 egemen devletinden 4 ü Mısır, Suriye, Afganistan, Yemen, Sovyetler Birliği nden askeri yardım almayı baģardı. 41 Eisenhower Doktrini ile Orta Doğu da böyle bir Sovyet hareketi öngörülmesine rağmen geliģmelerin önü alınamadı. Dahası Eisenhower Doktrini hem Arap dünyasındaki bölünmeyi artırdı hem de Sovyetler Birliği nin bölgedeki konumunu güçlendirdi. 42 ABD ve müttefikleri Orta Doğu meselesinde iki noktada yanıldılar. Ġlk olarak Sovyetler Birliği nin komünist olmayan bir ülkeye silah satmayacağını düģünüyorlardı. Ġkincisi ise Sovyetler Birliği nin bölge ülkelerine silah satmaya kalksa bile bölge ülkelerinin siyasi riskler nedeniyle bu yardımı kabul etmeyecekleriydi. 43 Ancak Ortadoğu da ABD nin beklentilerinin tersine geliģmeler meydana geldi. Suriye, Bağdat Paktı na katılmayı reddettikten sonra Sovyetler Birliği, Suriye ye yüksek miktarda askeri ve ekonomik yardım önerilerinde bulunmaya baģladı. Sovyetler Birliği nin desteği Suriye yi daha çok cesaretlendiriyordu. 44 ABD, öncelikle Suriye nin komünist olmasından, ardından Suriye deki komünist akımın Ürdün ü de etkisi altına alarak Ortadoğu da komünizmin yayılmasından endiģe ediyordu. 45 Böylece Sovyetler Birliği Ortadoğu nun kalbine yerleģecekti. Bu hem askeri hem de ekonomik bir tehditti. Sovyetler Birliği nin bölgeye yerleģmesi aynı zamanda önemli petrol boru hatlarının kontrolünün kaybedilmesi demekti. ABD bu yüzden Suriye ve Mısır ın Sovyetler Birliği nin desteğiyle Ürdün deki rejime karģı giriģtikleri harekata duyarsız kalamazdı. 46 Sovyetler Birliği ile Suriye arasındaki yakınlaģma 1957 de daha da arttı. Suriye Savunma Bakanı Halid El Azm 6 Ağustos 1957 de askeri ve ekonomik yardımı görüģmek üzere yaptığı Moskova ziyareti sırasında iki ülke arasında teknik ve ekonomik iģbirliğini içeren bir antlaģma imzalandı. AntlaĢma batı basınında geniģ yer buldu. The New York Times antlaģma ile Sovyetler Birliği nin Ortadoğu da önemli bir zafer kazandığını Suriye nin ABD den asla alamayacağı yardımın daha fazlasını almayı baģardığı yolunda bir değerlendirme yaptı. Suriye, Sovyetler Birliği nden iki adet deniz altı ile dönemin üstün savaģ uçakları olan Mig-17 lerle çok sayıda askeri mühimmat almayı baģardı. 47 Halid El Azm dönüģte Prag a da masaya oturdu. Çekoslovakya ile Humus ta bir rafineli kurulması için anlaģmaya varıldı. Ardından Sovyetler Birliği 140 milyon dolar yardımı Suriye ye yolladı. 29 Ekim 1957 de iki hükümet daha spesifik bir anlaģma imzaladı. Toplam 19 proje için Sovyetler Birliği Suriye ye 579 milyon dolar gibi büyük bir yardım yapmayı kabul etti. Ġki devlet arasında yapılan kültür antlaģması ile Kasım ayında Sovyet parlamenterlerden oluģan bir heyet ġam ı ziyaret etti. Ertesi ay Suriye den bir heyet bu ziyarete cevap verdi. 1957 yılında bunun gibi kültürel, ekonomik, teknik ve sanat alanında yaklaģık 30 Sovyet heyeti ġam ı ziyaret etti. Sovyetler Birliği Suriye ye yaklaģırken iki taktik kullanıyordu. Hem Suriye deki komünizme yakın radikal güçleri destekliyor, hem de yoğun bir Ģekilde askeri yardım yapıyordu. 48 Suriye ile Sovyetler Birliği arasındaki yakınlaģmanın devam ettiği günlerde Suriye ordusuna bağlı kuvvetler ġam daki ABD Büyükelçiliğini kuģattı ve üç ABD li diplomatı sınır 41 J.C. Hurewitz, Middle East Politics: The Military Dimension, Frederick A. Praeger Publishers, New York, 1982, s. 88. 42 Campbell, s. 134-135. 43 Hurewitz, a.g.e., s. 88. 44 Türel Yılmaz-Mehmet ġahin, Ortadoğu Siyasetinde Suriye, Platin Yayınları, Ankara, 2004, s.245. 45 Sever, a.g.e., s. 184. 46 John C. Campbell, Defense of the Middle East Problems of American Policy, Haper Brothers, Newyork, 1960, s. 131. 47 B.C.A.: 30..1.0/68.431.6-29/10/1957., Ayın Tarihi, No:285, Ağustos 1957, sf. 299. 48 George Lenczowski, Soviet Advances in the Middle East, Washington 1971, 105-106.