BİR ZALİMİN KADDAFİ NİN ÖNCESİ VE SONRASI-LİBYA

Sayı 11 /Yedihilal /Yedihilal BİR ZALİMİN KADDAFİ NİN ÖNCESİ VE SONRASI-LİBYA Libya'nın devrik lideri Zalim Kaddafi'nin ölümünün üzerinden tam 3 yıl geçti. Kaddafi sonrası umut ve bayram havası çok uzun sürmedi, sürdürmediler de desek daha yerinde olur. Kaddafi sonrası kurulan ve kurulması planlanan hükümetin halkın çoğunluğunda istediği muhafazakar bir yönetim olmasıydı. Bu istek ve bu yönde ufakta olsa atılan adımlar batılı güçlerin ve bölgedeki iş birlikçilerinin hiç de hoşuna gitmedi. Kaddafi yi devirmek için her türlü desteği verdiler. Şimdi de aynı Batılı güçler tekrardan kendi istedikleri birisi olan emekli General Halife Hafter'i Libya nın başına getirmek için Mısır ve Birleşik Arap Emirliklerinin ve hatta Suudi Arabistan nın da içinde olduğu koalisyonun desteği ile Libya yı bir kaos ortamına sürüklediler ve Ekim 2014 itibari ile Libya her zamankinden daha da kötü durumda. Yeni kurulan hükümet Kaddafi sonrası ülkenin güvenliğini sağlayacak bir polis ve asker eğitiminde çok geç kaldılar ve devrim sonrası muhalefet için hızlı bir önlem almadılar. Kaddafi sonrası devrimde ellerinde silah olan kişilerden mücahitlerden silahlar toplanamadı ve bu kişilerin beklentileri karşılanamadı çünkü devrimin asıl sahipleri olarak kendilerini gören bu mücahitler maddi-manevi ihmal edildiler. Düzenli bir polis ve askeri birlik kurulamaması ve bunda hızlı bir yol kat edilememesi Libya nın güvenlik sorununu artırdı ve muhalif ayaklanmaları kolaylaştırdı. Kuzey Afrika'nın en büyük petrol üreticisi Libya'da tehlikeli bir bölünme yaşıyor. Ülke şu anda ayrı ordusu, başbakanı ve parlamentosu olan iki hükümete sahip. Bir tarafta, ülkenin batısında, başkent Trablus ve diğer şehirlerde kontrolü devralan Ömer el-hasi başkanlığındaki 'Ulusal Kurtuluş Hükümeti'. Diğer tarafta ise ülkenin doğusunda İslam karşıtı politikacılar tarafından desteklenen Abdullah es- Sini liderliğindeki Tobruk hükümeti. Uluslararası tanınırlığı olan hükümet Tobruk'ta bir otelden faaliyet gösteriyor. Ülkede büyüme ve petrol ihracatı istikrarsızlık sebebiyle durmuş durumda. Sonuç olarak Batılı güçler bazen mezhep, bazen meşrep, bazen millet,bazen enerji vb. nedenler ile Müslümanların arasına fitne tohumları ekiyor ve aynı sınırlar içindeki Müslümanların savaşmasına veya Müslüman ülkeler arasında ayrılıklara ve kavgalara sebep oluyorlar. Batıya karşı bu fitnelerin önüne geçmenin tek yolu ümmet bilincini tekrardan inşaat etmek ve İslam birliğini kurmaktır. Bunu başaramadığımız müddetçe, üretemedikçe kaybetmeye devam edeceğiz batılı güçler karşısında. Osman AKKOZ

OVERVİEW OF SYRIA When Syrian people rebelled against Baas regime in 2011 it wasn t easy to guess Arab spring will bring to the country the longest and the most severe clashes compare to other Arab spring countries. It took time to realize fragile international equilibrium which Syria stands on. As soon as world powers took step into the crisis in order to protect their own interests the problem had reached a deadlock. The civil war ongoing for four years is still a major topic in the world agenda. The actors behind the scene have developed new strategies by using ISIS to provide a proper environment for their political interests. US extended air operation of the coalition from Iraq to Syria with the support of Saudi Arabia and UAE. The air operation targeted strategic ISIS spots but also caused civilian casualties. Civilians living in regions under ISIS control, especially in Rakka-Syria have suffered from air bombard of both the coalition and Esad regime causing serious loss of life and property. While international public opinion focused on ISIS threat Free Syrian Army (FSA) has to fight against ISIS on one side and against Esad army on another side. Overall cost of the civil war is severe on Syrian people; according to up to date numbers released by UN, one out of each eight Syrian has been forced to leave the country. The number of refugees which is already over 3 million is expected to rise as no one expecting a solution to the problem in short term. In this process Turkey has to deal with two challenges; Within Turkey it has to deal with provocations to be able to remain ensar to the refugees and it has to struggle against powers who want to keep or substitute puppet regimes to help Syrian people to build a fair government. SURİYE DE SON DURUM Suriye halkı 2011 yılında Baas rejimine baş kaldırdığında Suriye nin Arap baharı kasırgasını en uzun ve en acı yaşıyacak ülkesi olacağını tahmin etmek kolay değildi. Çünkü Suriye nin uluslararası dengelerin üzerinde durduğu hassas bir fay hattı olduğunu anlamak zaman aldı. Dünyadaki hegemonik güçlerin de Suriye ve Ortadoğu üzerinde çıkarlarını korumak için harekete geçmesiyle Suriye meselesi bir çıkmaza girmiş oldu. 4 yıla yakın süredir devam eden sivil savaş dünya gündeminin en önemli başlıkları arasındaki yerini korumaya devam ediyor. Gün geçtikçe farklı stratejiler geliştiren sivil savaşın perde arkasındaki aktörler son dönemde IŞİD terör örgütü üzerinden bölgedeki nüfuzlarını artırarak siyasi ajandalarını uygulamak için kendilerine uygun ortam inşa etme çabası içine girmiş durumdalar. Amerika nın IŞİD e karşı hava harekât sahasını Irak tan Suriye ye genişletmesi üzerine kendi önderliğinde kurduğu koalisyona en büyük destek Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri nden geldi. Hava harekâtı dâhilinde hem Irak hem de Suriye de IŞİD örgütüne ait stratejik noktalar hedef alındı fakat sivil halkın mağduriyeti engellenemedi. Nitekim IŞİD in kontrolü altında bulunan Suriye nin Rakka bölgesinde ve diğer farklı bölgelerinde yaşayan sivil halk bir yandan Amerika nın ve koalisyon güçlerinin diğer yandan Esad rejimi askerlerinin bombardımanından büyük zarar görmüş, can ve mal kaybına uğramış durumdalar.

Bir yanda uluslararası toplum IŞİD tehlikesine odaklanmış durumdayken diğer yanda Suriye deki iç savaş hız kesmeden devam ediyor. Özgür Suriye Ordusu ve diğer muhalif askeri birlikler Suriye nin çeşitli bölgelerinde hem IŞİD cephesine hem de Esad ordusu cephesine karşı mücadelesini sürdürmeye devam ediyor. Öte yandan iç savaş sonucu sivil halkın mağduriyeti giderek artıyor. Birleşmiş Milletler in güncel rakamlarına göre her sekiz Suriyeli den birisi ülke sınırlarını terk etmiş durumda. Krizin yakın zamanda çözülmesi ihtimaller dışında gözüktüğü için 3 milyonu aşan mülteci sayısında artış bekleniyor. Bu süreçte her zaman Türkiye nin karşısında ulusal ve uluslararası olmak üzere iki meydan okuma olacaktır. Ulusal olarak mültecilere ensar olurken ülke içindeki provakatörlere karşı mücadele yürütmek, uluslararası açıdan ise Suriye de adalet üzerine kurulu bir yönetimin zeminini hazırlarken bölgeye kukla rejimler yerleştirmek isteyen güçlere karşı mücadele etmek. Muhammed Temim Hocaoğlu AFGANİSTAN DA SEÇİM KRİZİ Afganistan, senelerce savaş içinde yüzen ve neredeyse hiç huzur yüzü görmeyen bir ülke. Halkı SSCB işgaline karşı açlık ve susuzlukla gece gündüz demeden direnmiş ve onları hüsrana uğratmıştır. SSCB nin gelişmiş tankları, uçakları, helikopterleri ve son teknoloji ile donatılmış silahları Afgan mücahitlerinin mukavemet etmesine mani olamamıştır. Bu savaşta birinin babası bir diğerinin abisi ve başkasının dedesi, büyüdüğü ana toprağının zalim işgalcilerin eline geçmemesi ve kendisinden sonra gelecek nesillerin güvenli ve huzurlu bir hayat sürdürmesi için şehit düşmüştür. Rusların hüsrana uğramasından sonra maalesef Afganistan da başlayan iç savaşlar, Taliban iktidarının sona ermesiyle bitmiş ve yerine şimdiki hükümet kurulmuştur. Afgan halkı ilk defa demokrasi çerçevesinde kendi cumhurbaşkanını seçmek için 12 Eylül 2005 tarihinde sandık başına gitti. Yapılan seçimlerin sonucunda Karzai Afganistan ın ilk cumhurbaşkanı seçildi ve ikinci seçimlerde de koltuğunu başkasına bırakmadı. Afganistan da yapılan her seçim esnasında az çok da olsa seçim krizi yaşandı ve farklı sorunlar baş gösterdi. Seçimler sonucu ortaya çıkan krizler Afganlar ın güvenli ve sakin hayat sürdürme ümidini kıramamış ve her beş senede yapılan seçimlerin hepsinde sandık başına giderek kendi oylarını kullanmışlardır. Afganistan da yapılan son seçim krizi önceki senelerde yapılan seçim krizini özleyecek hale getirdi. İlk turu 6 Nisan 2014 te yapılan cumhurbaşkanlık seçimi sonucu 6 Haziran 2014 te açıklandı, herhangi bir aday yüzde %50 lik oranı tutturamadığı için ikinci tura gidildi. 14 Haziaran 2014 te yapılan seçimin ikinci turunda eski Dışişleri Bakanı Abdullah Abdullah ve eski Maliye Bakanı Eşref Gani Ahmetzai, cumhurbaşkanlık koltuğunu elde etmek için bir kez daha Afgan halkını sandık başına çektiler. Bütün tehditlere rağmen Afgan halkı yeni cumhurbaşkanını seçmek için seçim merkezlerine akın ettiler. Sandık başına gelen seçmenler yapılan bu seçimlerin dünyanın en uzun seçimi olacağını hiç zannetmiyorlardı.

Adayların koltuk ve iktidarı elde etme kavgası, ülke insanlarına ve devlete gerek iktisadi gerekse siyasi açıdan pek çok büyük sıkıntılar ve sorunlar yaşattı. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz. 1.Seçim krizi ülke ekonomisine çok büyük zararlar vermiştir. 2.Ülkede alışverişin düşmesi ve gümrük gelirinin azalması. 3.İş adamlarının yatırımlarını çekmesi. 4.İşsizlik oranının aşırı derece artması. 5.Devletin kendi elemanlarına maaş ödeme sıkıntısı. 6.Şehirler arası yollarda emniyet olmaması. 7.Hırsızlık ve adam öldürme olaylarının artması. Üç ayı aşkın devam eden seçim krizinin sonucu, 20 Eylül 2014 te adaylar ulusal birlik hükümetini kurma anlaşmasını imzaladıktan sonra belli oldu, başka bir deyişle iki adayın güç paylaşımı anlaşması neticesinde seçim defteri kapanmış oldu. Eski Maliye Bakanı Eşref Gani Ahmetzai cumhurbaşkanı ve eski Dışişleri Bakanı Abdullah Abdullah da yönetim kurulu başkanı oldular. Afgan halkı bu iki adayın seçim öncesi verdiği sözleri yerine getirmelerini bekliyor ve ümit ediyorlar. Bundan sonra ne olacağını artık zaman gösterecek. İnşallah huzur zili Afganistan ın kapısını bu zorlu seçimlerden sonra çalar. ELECTION CRISIS IN AFGHANISTAN Afghanistan is a country surrounded by wars has never seen peace for many years. The people of Afghanistan resisted against USSR invasion day and night despite the hunger and thirst. At the end they defeated them. USSR had advance tanks, warplanes, and helicopters. Their weapons were equipped with last technology however they failed to defeat Afghan mujahid`s resistance. In this war, everyone martyrized one of their family members to protect their homeland against the invaders to ensure the next generation to live in peace and prosperity. Unfortunately the civil war began after the defeat of Russians. After the civil war there has been a government that exists until the last election. Afghan people went to the polls to elect their president in the frame of democracy in 12 September 2005 first time in its history. After the election, Karzai was elected as the president and kept his position after the second election too. The result of the elections didn t satisfy the hopes of Afghans to spend their lives in safety and peace thus the crisis emerged. The last election has been held under the shadow of the previous election crises. The result of the presidency election in the first cycle in 6 April 2014 was announced in 6 June 2014. None of the nominees succeeded to pass the required threshold, which is 50 percent. Hence the elections has been held for the second time. In the second cycle of the election the former foreign minister Abdullah Abdullah and the former minister of finance Eşref Gani Ahmetzai drew Afghan people to the polls. Afghan people went to the election centers to vote for their new president despite the all the threats. The voters didn t imagine that this election was going to be the longest elections in the world.

The fight of the candidates for power created great problems and difficulties for the people. We can define those as follows. 1.The election crisis damaged state s economy heavily. 2.Decrease in interchange and revenue tariff of the nation. 3.Divestment of the businessmen 4.Dramatic increase in the rate of unemployment. 5.Difficulties of the state to pay the salaries of its own personel. 6.Lack of safety in interprovincial roads. 7.Increase of theft and murder incidents Abdullah ABDAL UKRAINE-RUSSIA AGENDA and THE RELATIONS The global adventure Ukraine that has lasted until today started at the end of February right after the overthrown of Ukrainian Prime minister and his escape to Russia. Russia planned this project, which is about the occupation of Crimea and East Ukraine many years ago. The port of Crimea is a dream of sailing to the warm seas with ease. Other attractive Ukrainian provinces build up the passion of establishment of Second Soviet Union or the Great Russian Empire again. Recently Russian Government is being imposed sanctions by U.S and E.U, Russia s big company GAZPROM is damaged due to the sanctions, the extent of the damage is about %41 percent in other words 6.19 billion dollars. Total economic loss of Russia since April until today reaches 65 billion dollars. As they are not satisfied with Crimea now Russia turned its face towards east Ukraine and dragging the two nations into a war. As a result of the conflicts between Ukrainian army and the separatists 2.600 people died and according to the data of United Nations (UN) more than one million people was obliged to leave their homes since April. At the first week of conflict, three Russian troops entered which consisted of conscripts. Ukraine remained weak against the threats of Russia for this reason NATO prepared to interfere to the crisis. Last week NATO was going to send ground forces to Ukraine to help against Russia. Russia responded to this by stating that NATO in the search for a new enemy. Russia Federation foreign minister Sergey Lavrov, in his statement not long ago, indicated that in order to make NATO s existence necessary it has to consider Moscow as a new threat. He continued his statement by expressing that main objective of Western countries is to yaw Russia, which is the balancing power in the World. He added, Russia would not lose any thing from its strength during this process. During the occupation of Crimea, the number of armed and armored soldiers having tanks was roughly 14000. An Armistice protocol has been signed between Russia and Ukraine. President of Ukraine, Petro Porosenko, claimed that 70 percentages of Russian soldiers have left the country. However, this Armistice has mostly being violated and the conflicts has been continuing between the two sides. The public is not happy with this war. When I was at Ukraine, I talked with Ukrainian people about these events and a Ukrainian told me that, the Russian and Ukrainian publics do not want this war! Order from Putin Get ready to war Russian president Vladimir Putin, gave an order of instant battle readiness to the troops in far east of the country on account of checking the preparation level of Russian army. Sanctions will not remain unanswered. Yedi Hilal Uluslararası İlişkiler birimi tarafından çıkarılmış dijital dergidir. Editör:Sadullah Yıldız Mizanpaj:Furkan Kaya İletişim:intrelations@yedihilal.org Hasan MUSTAFAYEV