12. HAFTA OSMANLI DĐPLOMASĐSĐNDE PAŞALAR DÖNEMĐ

Benzer belgeler
10. HAFTA YUNANĐSTAN IN BAĞIMSILIĞI VE MEHMED ALĐ PAŞA ĐSYANI

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

A. Sırp İsyanları B. Yunan İsyanları

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Napolyon un kendisini imparator ilan etmesi diğer Avrupa devletlerini kaygılandırdı (1804).İngiltere ve Rusya nın da dahil olduğu devletler Fransa ya

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

TESALYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI ( )

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Lozan Barış Antlaşması

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

9. HAFTA DOĞU SORUNU

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ Atatürk İlkeleri ve İnkilâp Tarihi 1 1.Ders

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

Yrd. Doç. Dr. Ercan KARAKOÇ Yıldız Teknik Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölümü

OSMANLI İMPARATORLUĞU GERİLEME DÖNEMİ ISLAHATLARI XVIII. YÜZYIL

Alemdar Mustafa Paşa nın desteği ile tahta oturdu.

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

II. MAHMUT ( ) DÖNEMİ TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

OSMANLI SİYASİ TARİH 100 Soru-Cevap

BALKAN AVASLARI. alkan Savaşları, I. Dünya. Harbinin ayak sesleri niteliğinde olan iki şiddetli silahlı çatışmadır. Birinci Balkan Savaşı nda

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

İNKILAP TARİHİ VİZE BÖLÜMÜ ALTIN SORULAR. 1- Osmanlı da ilk kez yabancı ülkeye seyahat eden padişah kimdir? CEVAP: Abdülaziz.

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

13. HAFTA II. ABDÜLHAMĐD ĐN DIŞ POLĐTĐKASI

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

MISIR MESELESİ---MISIR VALİSİ MEHMET ALİ PAŞA'NIN İSYANI

Fransız Devrimi (1789) ile 1830 ların sonu arasındaki dönem, Osmanlı da toprak, nüfus, ideoloji, yönetim, ekonomi ve uluslararası ilişkiler

Koca Mustafa Reşid Paşa

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

Sultan Abdülaziz in Avrupa gezisi, Osmanlı Tarihi nde istisna bir yere sahiptir. Son dönem Osmanlı devlet

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

100. YILINDA BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI VE BALKANLAR

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

SULTAN ABDÜLMECİD VE SULTAN ABDÜLAZİZ. İçindekiler Tablosu. Abdülmecid Döneminin Siyasi Olayları... 2

KIRIM SAVAŞI, ISLAHAT FERMANI VE PARİS BARIŞ ANTLAŞMASI. İçindekiler Tablosu. A. Kırım Savaşı Öncesinin Siyasi Olayları... 3

d-italya nın Akdeniz de hakimiyet kurma isteği

EN UZUN YÜZYIL ( ) II. Abdülhamit Dönemi Siyasi Olayları

OSMANLI İMPARATORLUĞUNU SARSAN SON SAVAŞLAR HANGİLERİDİR?

Osmanlı Diplomasi Tarihi Kurumları ve Tatbiki

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

BİRİNCİ D NYA SAVAŞI

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

OSMANLI TARİHİ II.ÜNİTE 8.KONU: REFORM

EN UZUN YÜZYIL ( )

3. 18.yy da Grek ve Dakya projesi ile Osmanlıyı paylaşmayı planlayan Avrupalı iki devlet aşağıdakilerden hangisidir? I. Rusya. II.

İstanbul u Fethinin Dahi Stratejisi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

SİYASİ TARİH KISA ÖZET KOLAYAOF

11. SINIF TARĠH DERSĠ. 3. ÜNĠTE ULUSLARARASI ĠLĠġKĠLERDE DENGE STRATEJĠSĠ ( ) 3.1. XVIII. YÜZYILDAN XX. YÜZYILA AVRUPA VE OSMANLI DEVLETĠ

UKRAYNA DA KİLİSE SAVAŞLARI

NAVARİN OLAYI 20 Ekim 1827

SELANİK ALMANYA VE FRANSA KONSOLOSLARININ ÖLDÜRÜLMESİ 1876

ULU HAKAN SULTAN II. ABDULHAMİD HAN (21 Eylül Şubat 1918) Muş Alparslan Üniversitesi. Tarih ve İnsan Dergisi, Yıl 1 (2017), Sayı 1 (Mayıs)

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Prof. Dr. İlhan F. AKIN SİYASÎ TARİH Beta

FOSSATİ'NİN "AYASOFYA" ALBÜMÜ

KARMA TESTLER 03. A) Yalnız l B) Yalnız II. C) Yalnızlll D) I ve II E) I, II ve III. 2. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine,

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ TARİH

KAY 388 BÜROKRASİ KURAMLARI METE YILDIZ DERS 3: OSMANLI DÖNEMİNDE BÜROKRASİ

Evrensel Bakış Açısı. 400 Yıllık Türk Egemenliğini. 4 Saatte Bitiren Savaş:

Ege Adaları Lozan da Değil Osmanlı Döneminde Verildi Mustafa Kemal Atatürk ve

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ Siyaset, Toplum, Ekonomi. Neslihan Erkan

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük KABOTAJ BAYRAMI, MUSTAFA KEMAL E SUİKAST GİRİŞİMİ, BİR DEVRİN ANALİZİ: NUTUK

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

I.DÜNYA SAVAŞI'NDA OSMANLI DEVLETİ SAVAŞIN ÇIKMASI

KAVALALI MEHMET ALİ PAŞA İSYANI

facebook.com/salthukuk twitter.com/salt_hukuk 1 İçindekiler Milletlerarası Hukuk Çift-İ.Ö. 2. Dönem - Part 5 Pratik

Doç. Dr. Tolga BOZKURT SAN CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK MİMARİSİ BATILILAŞMA DÖNEMİ OSMANLI MİMARİSİ

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

OSMANLI ALMAN İTTİFAK ANTLAŞMASI

Tarih: 13 Temmuz 2012 Daha fazla bilgi için Nurgül Usta Genel Md. Yardımcısı Tel: E mail:nurgul.usta@dorinsight.

Transkript:

12. HAFTA OSMANLI DĐPLOMASĐSĐNDE PAŞALAR DÖNEMĐ ÖNERĐLEN OKUMALAR: -Sander Maliyenin Zorlamaları Kırım Savaşı ve Sonrası başlığından Beşinci Bölüm e kadar. -Ülman, Haluk, Doğu Sorunu, TCTA, C.1, s. 273-278. BU HAFTA ÖĞRENECEKLERĐMĐZ: -Rusya nın Küçük Kaynarca Antlaşması ndan sonra Osmanlı devleti ne yaklaşımı irdelenecektir. -Filistin deki kutsal yerler üzerinde Rusya ve Fransa arasındaki rekabetin, Osmanlı dış politikasına nasıl yansıdığı değerlendirilecektir. -Avrupa güç sistematiği içinde Đngiltere ve Fransa nın Rusya ya bakışı yorumlanacaktır. -Kırım Savaşı nın nedenleri ve sonuçları üzerinde durulacaktır. -Paris Antlaşması ile Islahat Fermanı arasındaki bağlantı vurgulanacaktır. -Osmanlı diplomasisinin oluşturulmasında ve yürütülmesinde, Tercüme Odası çıkışlı paşaların giderek etkinlik kazanması süreci anlatılacaktır. Osmanlı Devleti, Mehmet Ali Paşa sorununun çözüldüğü 1841 den Kırım savaşının çıktığı 1853 e kadar 12 yıllık bir barış dönemi yaşadı. Suriye-Lübnan ve Balkanlar da bazı isyanlar yaşansa da bu barış ve istikrar ortamında Tanzimat döneminin en önemli reformları (ıslahatlar) yapıldı. Đdari, askeri, mali, adli ve eğitim alanlarında yapılan reformlarla devletin içinde bulunduğu durumdan kurtulmasına çalışıldı. Bu çerçevede özellikle Fransa ve Đngiltere deki sistemin örnek alınması söz konusu oldu. Bu dönem aynı zamanda, çoğu Tercüme Odası ndan yetişen Osmanlı devlet adamlarının, özellikle dış politikanın yürütülmesinde son derece etkili hale gelmelerine de sahne oldu. II. Abdülhamit in, dış politikayı kendi idaresine alacağı 1870lerin sonlarına kadar, Osmanlı diplomasisinde, Babıali Damgası ndan veya Paşalar Dönemi nden bahsetmek mümkündür. Fransa da başlayıp tüm Avrupa ya yayılan 1848 devrimleri sırasında Đngiltere ve Fransa da Osmanlı Devleti ne yönelik kamuoyu sempatisinde bir artış gözlendi. Zira, Macar 1

ayaklanmasının (1848) bastırılması sırasında Avusturya ordularının önünden kaçarak Osmanlı Devleti ne sığınan Kont Kossuth önderliğindeki Macar milliyetçilerinin, Avusturya ve Rusya nın tüm ısrarlarına rağmen iade edilmemesi bu sempatiyi pekiştirdi. Aynı durum Polonyalı milliyetçiler için de geçerliydi. Đngiltere ve Fransa da ortaya çıkan bu dönemsel Osmanlı sempatisi, Osmanlı devlet adamlarının, dış politikayı, bu iki ülke ekseninde oluşturma çabası içine girmelerine de yol açtı. Fakat, ulusal çıkarlar ve değişen Avrupa dengeleri çerçevesinde, kısa bir süre sonra bu iki devletin Osmanlı ya yaklaşımlarında da önemli sıkıntılar su yüzüne çıkacaktır. Rusya nın Osmanlı Devleti ne Bakışı Çar I. Nikola nın tahta çıktığı günden beri taşıdığı Osmanlı Devleti nin parçalanması gerektiği yönündeki düşünceleri değişmemişti. 1833 Hünkar Đskelesi Antlaşması ile iki devlet arasında kurulan zoraki işbirliği ortamı, 1841 Londra Sözleşmesi yle tamamen ortadan kalkmıştı. Rusya, Osmanlı Devleti nin Đngiltere ve Fransa yla yakınlaşmasından rahatsızlık duyuyordu. Bu arada Rusya, 1848 de Polonya da başlayan isyanı güç kullanarak bastırdı. Macar Đsyanı sırasında ise Avusturya ya destek verdi. Eflak ve Boğdan ın kuzey bölgelerini işgal ederek devrimci fikirlerin burada yayılmasına engel oldu. Bu başarılardan sonra, I. Nikola nın Osmanlı Devleti üzerindeki baskıları artmaya başladı. 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması ile Đstanbul da, Rusya Elçiliği nin koruyuculuğu altında (Antlaşma da sinayet etmek tabiri geçmektedir) bir Rus Ortodoks Kilisesi kurulması öngörülmüş; Eflak ve Boğdan daki Ortodoks mezhebine mensup Osmanlı tebaasının Rusya nın koruyuculuğu altında (sinayeti altında) olmasına imkan verilmişti. Söz konusu kilise, iki devlet arasında yaşanan gerginlikler sebebiyle hiçbir zaman inşa edilmedi. Ancak I. Nikola, Eflak ve Boğdan da geçerli olan Rusya nın Ortodoksların koruyucusu olması hükmünü geniş yorumlayarak, Osmanlı Devleti ndeki tüm Rum-Ortodoks tebaa üzerinde himaye hakkı olduğunu iddia etmeye başladı. Buradan hareketle Osmanlı Devletini de, Rusya nın himayesi altına almayı ve sonunda ortadan kaldırmayı amaçlıyordu. I. Nikola Rusya nın Osmanlı Devleti ne karşı girişeceği tek yanlı bir eyleme, Osmanlı toprak bütünlüğünden yana olan Đngiltere tarafından tepkiyle gösterileceğini biliyordu. Bu nedenle 2

Osmanlı Devleti nin mukadderatını Đngiltere ile birlikte tespit etmenin en doğru hareket olacağını düşünüyordu. 1844 de I. Nikola nın Đngiltere ye yaptığı ziyaret sırasında Rusya ile Đngiltere nin Osmanlı Devleti ndeki Hıristiyan tebaanın çıkarlarını ortaklaşa korumasını teklif etti. Fakat, Đngiltere Rusya nın Ortodoks tebaa ile ilgili emellerini bildiğinden bu isteğe olumlu ya da olumsuz herhangi bir cevap vermedi. Yine de, 1841 de Londra Boğazlar Sözleşmesi nin imzalanması sırasında, Rusya ile Đngiltere arasında başlayan bahar havası 1848 e kadar sürdü. 1848 de Rusya nın, Polonya ve Macaristan isyanlarına yönelik sert müdahalesi iki devletin arasının tekrar soğumasına yol açtı. Đngiltere de, Rusya nın güçlenmesinin ve genişlemesinin bu ülkenin çıkarlarına aykırı olduğu yönündeki görüşler ağırlık kazanmaya başladı. Rusya bu soğukluğa rağmen, 1853 te bizzat Çar ın ağzından, St. Petersburg taki Đngiltere büyükelçisine Osmanlı Devleti ni paylaşmayı önerdi. Đngiltere ise bu teklifi açıkça ret etti. Çünkü Osmanlı Devleti nin varlığı, Rusya nın önce Akdeniz e, ardından da Đngiltere nin sömürgelerine uzanan bölgelere yayılmasının önündeki en önemli engeldi. Bu görüşme yapılırken, Rusya ile Osmanlı Devleti arasında sıcak bir çatışmaya dönüşecek yeni bir gerginlik ortamı yavaş yavaş doğmaktaydı. Kutsal Yerler Sorunu Osmanlı Devleti nin Filistin topraklarında, özellikle Kudüs ve çevresinde tüm Hıristiyanlar tarafından kutsal sayılan mekanlar bulunmaktaydı. Bu yerler hem Ortodokslar hem de Katolikler için kutsal sayılıyordu. Yavuz Sultan Selim in Filistin i ele geçirmesinden sonra, Đmparatorluk içindeki Ortodoksların Katoliklerden sayıca çok olmalarından hareketle bu yerlerde Ortodokslara daha fazla ayrıcalıklar tanınmıştı. Hatta IV. Murad zamanında, kutsal mekanların yönetimi konusunda Katolik ve Ortodokslar arasındaki ortaya çıkan ihtilaf, Şeyhülislam başkanlığındaki bir komisyon tarafından, Ortodokslar lehine çözülmüştü. 1644 ve 1657 de de benzer şekilde kararlar alındığı bilinmektedir. Fransız Devrimi nden sonra laik bir devlet modelinin kurulmasıyla, Fransa bir süre için Katoliklerin savunuculuğundan uzaklaşmıştı. Ancak Louis Napolyon un, Katolik Kilisesi nin de desteğini de alarak imparator (III. Napolyon) olmasından sonra, Fransa nın Katolikler le ilgili tutumu değişti. III. Napolyon, Osmanlı Devleti nden Kudüs ve çevresinde Katoliklere daha fazla hak tanınmasını istedi. Bu istekleri Katolik Avusturya, Đspanya, Portekiz, Sicilyateyn (Đki Sicilya Devleti) de destekledi. Osmanlı Devleti önce Katolik ve 3

Ortodokslardan karma komisyon kurarak bu sorunu çözmeye çalıştı. Ama hem Fransa hem de Rusya komisyonun karma yapısına itiraz etti. Bunun üzerine karma komisyon dağıtıldı ve Müslümanlardan oluşan bir komisyon kuruldu. Bu komisyon Katoliklere bazı yeni haklar vermekle birlikte, genel olarak Katoliklerin isteklerini geri çevirdi. Bu durum, III. Napolyon ile I. Nikola yı karşı karşıya getirdi. Çar I. Nikola kutsal yerler sorununun, Ortodoksların lehine çözülmesinin de verdiği cesaretle, Osmanlı Devleti nden daha fazlasını elde etmek için, Prens Mençikof u (Finlandiya Valisi) olağanüstü elçi sıfatıyla, bir savaş gemisiyle Mart 1851 de Đstanbul a gönderdi. Prens Mençikof binlerce Rum-Ortodoks tarafından büyük bir törenle karşılandı. Đstanbul da bir dizi bir dizi diplomatik nezaketsizlik yapan Prens Mençikof, Babıali yi sivil elbise ile ziyaret etti. Sadrazamdan sonra Hariciye Nazırı nı ziyaret etmesi gerekirken, Fuad Efendi nin (Paşa) Rusya ya verilen sözleri tutmadığı gerekçesiyle onunla görüşmedi. Mençikof un bu tavrı Đstanbul da tepki doğurdu. Böyle bir gergin havada Prens Mençikof Osmanlı Devleti nden şu isteklerde bulundu: Beytüllahim Kilisesi ile Đsa nın doğduğu yerin anahtarının Ortodokslara bırakılması. Kamame kilisesinin tamiri hakkının Fener Rum Ortodoks Patriği ne bırakılması. Osmanlı topraklarındaki 12 milyon Ortodoks un Rus Çarı nın himayesi altına sokulması için gerekli düzenlemelerin yapılması. Prens Mençikof, Rusya nın bu taleplerinin, ikili bir antlaşmayla değil, Osmanlı Devleti nin tek taraflı olarak yayınlayacağı bir senetle yapılmasını istiyordu. Ayrıca, görüşmelerin içeriği ve Rus talepleri kesinlikle gizli tutulmalıydı. Babıali, Rusya nın gizlilik isteğine rağmen görüşmelerin içeriğini Đngiltere ve Fransa ya bildirdi. Babıali de kurulan 46 kişilik bir meclis Rus taleplerini 43 oyla 17 Mayıs 1853 te ret etti. Bunun üzerine Mençikof Rusya ile Osmanlı Devleti arasındaki ilişkilerin kesildiğini ilan ederek 21 Mayıs ta Đstanbul dan ayrıldı. Osmanlı Devleti, Rusya nın savaş açma ihtimaline karşı Đstanbul Boğazı nı tahkim etti. Donanmayı Büyükdere de topladı. Rumeli deki kaleleri tamir ettirdi ve güçlendirdi. Anadolu dan Balkanlar a asker taşındı. Rusya kısa süre sonra harekete geçti. 22 Haziran 1853 de General Gorçakof un birlikleri Eflak ve Boğdan a girdi. Rusya bunun bir savaş ilanı olmadığını bildirdi. Osmanlı Devleti de Đngiltere nin telkiniyle hareketsiz kaldı. Temmuz 4

1853 de Viyana da, Avusturya, Prusya, Đngiltere ve Fransa bir araya gelerek Osmanlı Devleti ile Rusya arasında arabuluculuk yapmaya karar verdiler. Fakat bundan olumlu bir sonuç alınamadı. Đstanbul da ise özellikle ilmiye talebeleri harp ilanı yönünde nümayişlere başlamıştı. 25 Eylül de Çırağan Sarayı nda 160 kişilik bir meclis toplantısı yapıldı ve Rusya ya savaş ilanı istendi. 29 Eylül de de Sultan Abdülmecid bir ferman yayınlayarak Rusya ya savaş ilan etti. Rusya dan, 15 gün içinde Eflak ve Boğdan dan çekilmesi istendi. Bu kabul edilmeyince savaş başladı. Savaşın başında Rumeli ve Anadolu da Osmanlı ordusu büyük başarılar elde etti. Abdülmecid e gazi unvanı verildi. Ancak 30 Kasım 1853 de fırtına nedeniyle Sinop a sığınan Osmanlı donanması Ruslar tarafından yakıldı. 7 Fırkateyn, 3 korvet, 2 buharlı gemi battı. Ruslar ayrıca Sinop un Müslüman mahallesini de top ateşiyle yaktılar. Sinop felaketi ile Osmanlı donanmasının büyük güç kaybetmesine neden olmuş, Đstanbul ve Boğazları tehdit altına sokmuştu. Đngiltere ve Fransa da Boğazlar ın Ruslara bırakılmaması için Osmanlı Devleti ne yardım edilmesi yönünde görüşler güç kazandı. Đngiliz ve Fransız donanmaları padişahı bir iç isyana karşı korumak bahanesiyle Đstanbul a geldi. Rusya, Đngiliz ve Fransız donanmalarının Çanakkale Boğazı nı geçmelerini protesto etti. III. Napolyon ve Đngiltere Kraliçesi Viktorya, I. Nikola ya Osmanlı Devleti ile anlaşmazlığı çözmek için arabuluculuk teklif etti. I. Nikola buna karşı çıktı. Bunun üzerine Đngiltere ve Fransa Rusya ya bir ultimatom vererek, Eflak ve Boğdan ı derhal boşaltmasını ve Ortodoks tebaa üzerindeki himaye iddiasından vazgeçmesini istedi. Osmanlı Devleti nin de tüm vatandaşları kanun önünde eşit kılacak düzenlemeler yapacağı Hıristiyan tebaadan alınan cizyenin kaldırılacağı açıklandı. Çar bu ultimatomu geri çevirdi. Bunun üzerine 12 Mart 1854 de Fransa ve Đngiltere Rusya ya savaş ilan ettiler. Rusya ya savaş ilan ederlerken, Đngiltere ve Fransa kendi aralarında bir anlaşma yaparak, Osmanlı Devleti nin toprak bütünlüğü için Rusya ile savaşmayı ve Osmanlı Devleti nin yeni reformlar yapmasını sağlamayı kararlaştırdılar. Yani aslında, Islahat Fermanı nın ilanına yol açacak Fransa ve Đngiltere politikası, daha savaşın başında şekillenmişti. 5

20 Eylül 1854 de Kırım a 89 savaş ve 267 nakliye gemisiyle 30.000 Đngiliz 21.000 Fransız ve 60.000 Osmanlı askeri çıkarıldı. Savaş Kırım da yoğunlaştı. Bu arada 1854 sonunda Piyemonte de savaşa girdi ve Kırım a 15.000 asker yolladı. Eylül 1855 de Sivastopol ele geçirildi. Rumeli de de Osmanlı ordusu zafer kazandı. Anadolu da ise Ruslar Kars ı ele geçirdiler. Bu arada I. Nikola ölmüş yerine II. Alexander geçmişti. Yeni Çar şerefli bir barış yapmaya hazır olduğunu bildirerek mağlubiyeti kabul etti. Paris Kongresi 1856 da Osmanlı Devleti, Rusya, Đngiltere, Fransa, Piyemonte, Avusturya ve Prusya nın katılımıyla toplandı. 30 Mart 1856 da Paris Antlaşması imzalandı. Đlginç olan, müttefiklerin savaş meydanında Ruslara karşı gösterdikleri işbirliğini diplomasi masasında kaybetmeleridir. Osmanlı Devleti ve Đngiltere Rusya ya ağır şartlar koşulmasını isterken Fransa, ileride Prusya ya karşı kendisine yardım edebileceğinden hareketle Rusya nın zayıflatılmasına karşı çıktı. Sonuçta barış antlaşmasının şartları hafifletildi. Osmanlı Devleti açısından Antlaşma nın en önemli maddesi yedinci maddedir. Bununla Osmanı Devleti nin Avrupa devletlerinin genel haklarından yararlanması kabul ediliyordu. Yani Avrupa devleti sayılarak, bir nevi Avrupa Uyumu içine alınıyordu. Fakat o döenmde Avrupa Uyumu büyük ölçüde yara almıştı. Antlaşma yla ayrıca Avrupa hükümdarlarının Osmanlı Devleti nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermeleri kabul edildi. Bu arada 28 Şubat 1856 da Đngiltere ve Fransa nın isteği üzerine hazırlanarak yayınlanan Islahat Fermanı na, Paris Antlaşması nın sekizinci maddesinde atıf yapılarak, Ferman dan duyulan memnuniyet ifade edildi. Paris Antlaşması yla, toprak açısından status quo ante bellum (savaş öncesi duruma dönüş) kabul edildi. Boğazlar rejiminin 1841 tarihli Londra Sözleşmesi ne göre olacağı teyid edildi. Karadeniz in tarafsızlığı kararlaştırıldı. Karadeniz tüm devletlerin ticaret gemilerine açık olacak ama savaş gemilerine kapalı tutulacaktı. Osmanlı Devleti ve Rusya, Karadeniz kıyılarında tersane ve donanma bulunduramayacaklardı. Tuna nehrinde seyahat serbestisi imzacı devletlerce kurulan bir komisyonca denetlenecekti. Eflak ve Boğdan üzerindeki Rus koruması kaldırılacak, bu bölgelerin iç işlerindeki özerkliği uluslararası bir komisyon tarafından denetlenecek 6

Kırım Savaşı nın ve Paris Antlaşması nın Osmanlı Devleti açısından çok önemli sonuçları oldu. Özellikle, Eflak ve Boğdan la ilgili düzenlemeler, ileride bu bölgenin bağımsız olmasının yolunu açtı. Nitekim, 1859 da Eflak ve Boğdan birleşecek, 1878 de de Romanya adıyla bağımsızlığını kazanacaktır. Diğer taraftan, Osmanlı Devleti nin Avrupa devletler sistemi içindeki yerinin tescil edilmesi elbette önemliydi. Fakat, bu statünün ne anlama geldiği çok açık olmadığı gibi, Osmanlı diplomasisi de, Avrupalı olmaktan yararlanmakta pek başarılı olamayacaktır. Boğazlar dan geçiş, uluslararası bir konu olmaya devam edecektir. Son olarak, Kırım Savaşı sırasında, savaş giderlerini karşılamak için Avrupa devletlerinden borç alan Osmanlı Devleti, bu borçlardan kurtulamayacak, borucn ve faizinin ağırlaşması 1881 de Osmanlı maliyesinin iflas etmesine sebep olacaktır. Abdülaziz Dönemi Sultan Abdülaziz 1861 de ağabeyi Sultan Abdülmecid in ölümü üzerine tahta geçti. Aynı yıl Sırbistan ve Karadağ isyanları çıktı. Osmanlı Devleti nin bu isyanı bastırmakta aciz kalması karşısında Rusya ve Fransa nın baskılarıyla Eylül 1862 de Đstanbul Protokolü imzalanarak Belgrad ve 3 kale dışında tüm Sırbistan toprakları Sırpların yönetimine bırakıldı. Bu bağımsız Sırbistan yolunda önemli bir kazanımdır. Belgrad ve diğer kaleler ise 1867 de özerk Sırbistan a bırakılmıştır. Sırbistan 1878 de bağımsız olacaktır. Mısır Gelişmeleri 1863 baharında Sultan Abdülziz, Yavuz Sultan Selim den 345 yıl sonra Mısır a giden ilk Osmanlı Sultanı oldu. Seyahat sırasında yanında yeğenleri, Abdülmecid in oğulları Murad, Abdülhamid ve Reşad da vardı. Sultan Abdülaziz Mısır ın Osmanlı Devleti nin hala bir vilayeti olduğu mesajını vermeye çalışmıştır. Bu arada, Fransız mühendisler Süveyş Kanalı nın inşa faaliyetlerini sürdürmekteydi. Mısır ın stratejik önemi artıyordu. Mısır Valisi Đsmail Paşa, bölgenin artan öneminin farkındaydı. Böylesine önemli bir bölgeye tek başına hakim olabilmenin hayallerini kuruyordu. 1841 düzenlemelerine göre Mısır ın valiliği Kavalalı ailesinin en yaşlı ferdine verilecekti. Halbuki Đsmail Paşa bunun babadan oğula geçen bir statüde olmasını istiyordu. Bu çerçevede Âli ve Fuad paşalar nezdinde yoğun girişimlerde bulundu. 7

Âli ve Fuad paşalar, Sultan Abdülaziz i yeni düzenlemenin Osmanlı Devleti nin çıkarlarına aykırı olmadığına ikna ettiler. Bunun üzerine 28 Mayıs 1866 da bir ferman yayınlayan Sultan Abdülaziz babadan oğula geçme prensibini kabul etti. Đsmail Paşa buna karşılık Đstanbul a gönderdiği yıllık 80.000 kese altın vergiyi 150.000 keseye çıkardı. Ardından 2 Haziran 1866 da yeni bir fermanla Mısır valilerine hidiv unvanı verildi. Hidiv, valilik ile sadrazamlık arasındaki bir makamdı. Aslında Hidivlik statüsüyle Mısır çok yönlü bir özerklik kazanmış oldu. Girit Sorunu Bavyera kökenli Yunan Kralı I. Otto 1862 de bir iç isyan sonucu tahttan düştü. Yerine Danimarka nın Schleswig-Holstein-Sondenburg hanedanından I. Georg (Yorgo) Yunan Kralı oldu. Kral Yorgo, Rus Romonov hanedanından Grandüşeş Olga ile 1867 de evlenince Rus Çarı ile de akraba olacaktır. (1913 e kadar 50 yıl tahtta kalacaktır). Đngiltere 1864 te, işgali altında tuttuğu Đyon denizindeki Yedi Ada yı Yunanistan a bıraktı. Bu, kültürel açıdan yabancı olduğu bir ülkede iktidarını sağlamlaştırmayı amaçlayan Yorgo nun Megali Đdea (Büyük Ülkü) fikrine büyük destek vermesine yol açtı. Yorgo, Büyük Yunanistan ı oluşturmak, böylece Yunan halkının kendine olan sadakatini güçlendirmek istiyordu. Osmanlı Devleti nin parçalanmasını isteyen Rusya da Megali Đdea için Yunanistan a destek veriyordu. Megali Đdea çerçevesinde Kral Yorgo, Akdeniz de 240.000 kişinin (Rum ve Müslüman) yaşadığı Girit e göz dikti. Ada ya subaylar gönderdi. Rusya Ada daki Rumlara silah yardımı yaparken, giderek kendisi için bir tehdide dönüşen Prusya karşısında Rusya nın desteğine ihtiyaç duyan III. Napolyon da Rus politikasına destek verdi. 2 Eylül 1866 da Hacimihalidis adlı bir Rum un önderliğinde Girit te ayaklanma başladı. Ancak ayaklanmayı asıl yönlendirenler Kral Yorgo nun Ada ya gönderdiği Yunanlı subaylardı. Đsyanla eş zamanlı olarak tüm Avrupa da ve ABD de, 1821 isyanı sırasında olana benzer bir biçimde Osmanlı karşıtı bir propaganda başlatıldı. Bu çerçevede oluşturulan Grekofil (Yunan sever) komitelerin topladığı yardımlar Girit e Đngiliz, Rus ve Fransız gemileri tarafından ulaştırıldı. Bu sırada Babıali, Ada ya 40.000 asker yığmasına rağmen dağlık bölgelere sığınan ve vur-kaç taktiği ile savaşan isyancıları yenilgiye uğratamadı. 8

Askeri operasyonla eş zamanlı olarak 30 yıl Girit valiliği yapan, bölgeyi ve halkı çok iyi tanıyan Mustafa Naili Paşa fevkalade vali sıfatıyla Ada ya gönderildi. Mustafa Naili Paşa Enosis (Yunanistan ın adayı ilhak etmesi) isteyen Rumları isyandan vazgeçiremedi. Bunun üzerine askeri operasyonlara ağırlık veren Osmanlı Devleti 1867 başında Serdar-ı Ekrem (başkomutan) Müşir Ömer Paşayı Ada ya gönderdi. Ömer Paşa isyanı bitme noktasına getirdi. Ancak bu kez, isyanın Osmanlı Devleti nin kesin üstünlüğü ile bastırılmasını istemeyen Fransa, Rusya, Prusya ve Đtalya Babıali ye müşterek bir nota vererek askeri operasyonların durdurulmasını istedi. Sadrazam Âli Paşa bu devletleri karşısına almamak için operasyonu durdurdu. Ardından da Sultan Aziz in Avrupa seyahatinden dönüşünden hemen sonra Ekim 1867 de Girit e gitti. Askeri harekatla iyice güç kaybeden isyancıları isyandan tamamen vazgeçirmek için Âli Paşa, 4 Ocak 1868 de Girit te genel af ilan etti. Đki yıl için tüm vergileri kaldırdı. 15 Şubat ta Girit e yeni bir statü verildi. Buna göre, Girit valisinin iki muavininden biri Rum olacak, beş mutasarrıf ve 19 kaymakamın yarısı Hıristiyanlardan atanacaktı. Vilayet, sancak ve kazaların üç Müslüman, üç Hıristiyan toplan altı üyeli meclisleri olacak, resmi işlemlerde Türkçenin yanında Rumca da kullanılacaktı. Böylece Girit e de kısmi özerklik verilmişti. Sultan Abdülaziz in Avrupa Seyahati Girit isyanını sırasında doğan Osmanlı karşıtı kamuoyunun en yoğun olduğu bir dönemde 1867 nin yaz aylarında Sultan Abdülaziz, 1 ay 16 gün sürecek Fransa ve Đngiltere seyahatine çıktı. Seyahat, Sadrazam Âli Paşa ve Hariciye Nazırı Fuad Paşa nın Đstanbul daki Đngiltere ve Fransa büyükelçileriyle yaptıkları görüşmeler sonucunda Kraliçe Victoria ve III. Napolyon un resmi davetleri üzerine gerçekleşti. Âli ve Fuad paşalar, padişahın bu iki ülkeyi ziyareti sırasında Rusya nın Balkanlardaki emellerine karşı Osmanlı Devleti ne destek sağlayabileceğini düşünüyorlardı. Yoğun Müslüman nüfuslu sömürgelere sahip Đngiltere ve Fransa da halifenin ülkelerini ziyaretten memnuniyet duyuyordu. Padişaha, veliaht Murad Efendi ve Abdülhamid Efendi de refakat ettiler. Ziyaret Girit sorunu dolayısıyla sıkıntılı bir siyasi atmosferde geçti. Prusya tehdidiyle meşgul olan Fransa, Rusya ya karşı destek isteyen Osmanlı Devleti ne olumlu yaklaşmadı. 9

Đngiltere den de beklenilen destek gelmedi. Avrupa nın yeni güç dengeleri, Osmanlı Devleti nin Rusya karşısında yalnız kalacağı dönemi yavaş yavaş getirmeye başlamıştı. 10