TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 1



Benzer belgeler
Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

SABAH BÜLTENİ. Destek FX Piyasa Gözlemi. 4 Eylül :00 GENEL GÜN ÖZETİ. AMB politika faizini açıkladı

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No: 20

DAX Haftalık Temel/Teknik Görünüm

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

Ekonomi Bülteni. 01 Aralık 2014, Sayı: 48. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

HAFTALIK BÜLTEN 7 EYLÜL EYLÜL 2015

HAFTALIK BÜLTEN 03 AĞUSTOS AĞUSTOS 2015

GÜNLÜK BÜLTEN 26 Kasım 2014

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

Ekonomi Bülteni. 11 Mayıs 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK BÜLTEN 15 HAZİRAN HAZİRAN 2015

HAFTALIK BÜLTEN 07 ARALIK ARALIK 2015

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Bugün, Yurtiçi Piyasalar Enflasyonla Topyekün Mücadele Programına Odaklandı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Günlük Bülten 10 Nisan 2012

Haftalık Ekonomi ve Dış Ticaret Görünümü

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

HAFTALIK EKONOMİ RAPORU

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 7 Kasım 2016, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK BÜLTEN 31 AĞUSTOS EYLÜL 2015

Günlük Bülten 29 Nisan 2013

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2012 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

Günlük Bülten 25 Temmuz 2013

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

Uluslararası Finans Enstitüsü (IFF), Yükselen. Türkiye İstatistik Kurumu nun

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Sabah RAPORU

Teknik Bülten. 17 Ekim 2016 Pazartesi

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

Teknik Bülten 13 Aralık 2016 Salı

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE YAŞANAN GELİŞMELER VE 2011 YILI EKONOMİK BEKLENTİLERİ. Dr.Süleyman Yaşar. 17 Nisan 2011

Marmara Üniversitesi Finans Sektöründe Yabancı Sermaye Sempozyumu

Türkiye ye doğrudan sermaye yatırımı Aralık 2016 da yaklaşık 2 milyar dolar ile son. Türkiye nin cari işlemler açığının. Merkezi yönetim bütçesinde,

HAFTALIK BÜLTEN 12 EKİM EKİM 2015

Bu sunum, borç stoku ve borçlanma ile ilgili güncel bilgileri. kamuoyuna kapsamlı olarak sunmak amacıyla hazırlanmıştır.

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? EURUSD USDTRY BRENT PETROL ALTIN GBPUSD

HAFTALIK BÜLTEN 5 EKİM EKİM 2015

DÜNYA DA BU HAFTA ARALIK 2015

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ekonomi Bülteni. 13 Nisan 2015, Sayı: 12. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

HAFTALIK BÜLTEN 01 HAZİRAN HAZİRAN 2015

İÇİNDEKİLER

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

HAFTALIK BÜLTEN OCAK 2016

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

Hüsnü Özyeğin; YİSAD da konuştu Türk yöneticiler her yerde başarılı

GÜVEN ENDEKSLERİ. Kaynak: TCMB & TÜİK SANAYİ SEKTÖRÜ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Kasım 2013, No: 76

Günlük Bülten 13 Nisan 2012

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

HAFTALIK BÜLTEN 30 HAZİRAN 4 TEMMUZ 2014 USD/TL

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAFTALIK BÜLTEN 9 ŞUBAT ŞUBAT 2015

EKONOMİK GÖRÜNÜM MEHMET ÖZÇELİK

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

HAFTALIK BÜLTEN 19 EKİM EKİM 2015

Abdi İpekçi Caddesi No : 57, Reasürans Han, E Blok 7.Kat Harbiye İstanbul Tel : +90 (212)

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Transkript:

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 1 HÜRRİYET GAZETESİ...1 Dış ticaret açığı Ağustos'ta beklentiyi aştı Elektrik 29.5 kuruşa çıktı, Rusya dan gaz için indirim istedik ABD gelişmekte olan ülke başarılarından ders alsın Yerli otomobilin fiyatını açıkladı Bankalar kredi sınırı için sorgulanmayacak Almanya da 211 milyar Euro ya onay çıktı Yunanistan sevindi Altyapı için 2023 e kadar 60 milyar Euro gerekiyor 9 ülkede çalıştım kredi notunu sadece Türk taksici sordu Büyük bankaların 3 aylık sigortası 227 milyona çıktı MİLLİYET GAZETESİ...11 Kamuda eşit işe eşit ücret verilecek Estonya ve Kıbrıs Rum Kesimi de EFSF'i onayladı Fitch ten yeni Fransa uyarısı ABD ye umut veren iki veri Alman Meclisi nden Merkel ve euro ya evet çıktı GÜNGÖR URAS Heybeliada 5 yılda inşa edildi SABAH GAZETESİ...14 Taşeron işçiye kadro müjdesi O zaman bu birlik neden var? Bankalar kredi musluğunu açabilir JP Morgan büyüme tahminlerini düşürdü Döviz notu artışını çoktan hak ettik SÜLEYMAN YAŞAR... Mali disiplin Kürt sorununu çözer ŞEREF OĞUZ... Babayiğit raporu RADİKAL GAZETESİ...21 Suriye'ye ihracat 'the end' UĞUR GÜRSES... 'Olmasa mektubun, kim inanır...' GÜVEN SAK... Eşkıyalığa prim veren katma değerini arttıramaz DÜNYA GAZETESİ...24 Yüzde 50 si devletin kalanı şirketlerin olsun Elektrik dağıtım ihalesinden 3 şirket çekildi, 2'si süre aldı Bankalar 227 milyon lira prim ödeyecek Yapı Kredi, yeni sendikasyon sağladı Demokrasi olsaydı şirketler çökerdi Osman AROLAT... Kriz artık niçin Avrupa'nın

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 2 HÜRRİYET GAZETESİ Dış ticaret açığı Ağustos'ta beklentiyi aştı Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, Türkiye'nin dış ticaret açığı Ağustos ayında 8.2 milyar dolar ile 7.1 milyar dolar olan beklentinin üzerinde gerçekleşti Ağustos ayında ithalat 19.5 milyar dolar, ihracat ise 11.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu verilerle, Ocak-Ağustos döneminde dış açık geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 69.5 artarak, 71.4 milyara dolara çıktı.yılın ilk sekiz ayında ihracat yüzde 21.9 artışla, 88.7 milyar dolara çıkarken aynı dönemde ithalat ise yüzde 39.3'lük artışla 160.1 milyar dolar oldu. Elektrik 29.5 kuruşa çıktı, Rusya dan gaz için indirim istedik Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun (EPDK) 1 Ekim tarihinden geçerli olmak üzere, toptan ve perakende elektrik satış tarife önerilerini değerlendirerek meskenlerde yüzde 9.57, sanayi orta gerilim seviyesinde yüzde 9.26, ticarethanelerde yüzde 0.55, TETAŞ toptan satış fiyatlarında ise yüzde 19.41 zam yapılmasına karar verdi EPDK dan yapılan açıklamada, 1 Ekim 2011 den geçerli olmak üzere, toptan ve perakende elektrik satış tarife önerilerini değerlendirerek karara bağladık. Buna göre 21 elektrik dağıtım şirketi tarafından, kilovatsaat bazında, vergi ve fonlar dahil olmak üzere tek zamanlı elektrik satış fiyatları; meskende yüzde 9.57 bir değişimle 29.578 kuruşa, sanayi orta gerilim seviyesinde yüzde 9.26 değişimle 24.479 kuruşa, ticarethanelerde yüzde 0.55 değişimle 30.816 kuruşa yükselmiştir. Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. nin toptan satış fiyatları yüzde 19.41 bir değişimle 16.55 kuruşa yükselmiştir denildi. Bugün perşembe! Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, dün Ankara da gerçekleştirilen Fosil Enerji ve Mineral Rezervleri ile Kaynakları İçin Birleşmiş Milletler Çerçeve Sınıflama Çalıştayı na katıldıktan sonra 1 Ekim itibariyle elektrik ve doğalgaza zam gelip gelmeyeceği yönündeki soruları üzerine Daha bugün perşembe dedi. Mali sürdürülebilirlik açısından Botaş ve Tetaş gibi kurumların petrol ve döviz fiyatlarının artışından etkilendiğini kaydeden Yıldız, bu kurumların sıhhatli çalıştırılmasının önemine dikkat çekerek, Vatandaşın lehine kullanabilecek yapıyla kurumlarımızın bütçelerinin bilançolarının mutlaka optimum bir noktada buluşması lazım. O yüzden özellikle döviz, hammadde, doğalgaz ve petrol fiyatlarının arttığı ortamda tabii ki bu manada zorlanıyoruz diye konuştu. İndirim istiyoruz Bakan Yıldız, Rusya ile batı hattı anlaşmasının bu yılın sonunda biteceğinin hatırlatılması üzerine de bu çerçevede batı hattından alınan doğalgaz konusunda Rusya dan indirim talep ettiklerini ifade ederek, şöyle konuştu: Son 29 ayda doğalgaz hammadde fiyatları yüzde 39 civarında arttı. Bu artışın kaldırabileceğimiz bir kısmının olması lazım. O yüzden hammadde girişlerimizin hepsini tek tek elden geçireceğiz. Daha doğrusu kontratı biten her anlaşmayı tek tek elden geçireceğiz. Bunların içinde Batı Hattı da var. Yeterli indirimi göremezsek anlaşmayı sonlandırırız.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 3 Boğaziçi ve Trakya için 30 Aralık a kadar ek süre verildi ÖZELLEŞTİRME İdaresi Başkanlığı (ÖİB), Boğaziçi ve Trakya Elektrik Dağıtım AŞ ihalesi için teklif sahiplerinden gelen ek süre talebine istinaden hisse satış sözleşmesinin imzalanması için 30 Aralık 2011 tarihine kadar ek süre verildiğini bildirdi. ÖİB den yapılan yazılı açıklamada, Boğaziçi, Gediz, Trakya, Toroslar ve İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım AŞ ihalelerinde; ilgili Teklif Sahiplerine Hisse Satış Sözleşmesi imzalanması için 29 Eylül e kadar süre verildiği hatırlatıldı. Boğaziçi ve Trakya Elektrik Dağıtım A.Ş. ihalesi için teklif sahiplerinden gelen ek süre talebine istinaden, İdarece teklif sahiplerine, hisse satış sözleşmesinin imzalanması için ek geçici teminatın 31 Ekim e kadar ÖİB ye teslim edilmesi kaydıyla, 30 Aralık tarihine kadar ek süre verildiği bildirildi. Teminatlar irat oldu Açıklamada, Gediz, Toroslar ve İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. ihalelerinde hisse satış sözleşmesi imzalanması için davette bulunulan teklif sahipleri tarafından 29 Eylül saat 18.00 itibariyle ek geçici teminat teslim edilmediği ve hisse satış sözleşmesi imzalanması için ek süre talebinde de bulunulmadığı belirtildi. Açıklamada, şunlar kaydedildi: Söz konusu teklif sahiplerinin geçici teminatları irat kaydedilerek ÖYK kararında yer alması halinde bir sonraki teklif sahiplerine hisse satış sözleşmesi imzalamak için çağrıda bulunulacaktır. ABD gelişmekte olan ülke başarılarından ders alsın ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke, ABD nin büyüme rakamlarının açıklanmasının ardından, ABD ye gelişmekte olan ülkelerin başarısından bir şeyler öğrenmesini tavsiye etti Çin, Hindistan ve diğer gelişmekte olan ülkelerin yakaladıkları yüksek büyüme oranlarında, disiplinli mali politikalar, açık ticaretin faydaları ve özel sektör sermaye yatırımının cesaretlendirilmesinin etkili olduğuna dikkat çeken Bernanke, ABD gibi gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin deneyimlerinden dersler çıkarmasının iyi olabilir. Gelişmekte olan ülkeler önümüzdeki dönemde ihracatta liderliği ele alarak büyümenin lokomotifi olacaklardır dedi. Enflasyonun ya da enflasyon beklentilerinin çok fazla düşmesi halinde FED in para politikasını daha da gevşetmesi gerekebileceğine de değinen Bernanke, şöyle konuştu: Enflasyon, çok dikkatli bir şekilde izlediğimiz bir konu. Eğer enflasyon veya enflasyon beklentileri ciddi bir şekilde düşerse, bu yanıt vermemiz gereken bir durum oluşturur. Çünkü deflasyon istemiyoruz. Hem ekonomik toparlanma hem de uzun vadeli büyüme anlamında çok fazla problemle karşı karşıyayız. Krizle karşı karşıya ABD nin, 2009 Nisan ayından bu yana yüzde 9 un üzerinde seyreden işsizlik oranı nedeniyle ulusal bir kriz ile karşı karşıya olduğunu söyleyebiliriz diyen Ben Bernanke, Uzun vadeli işsizlik sorunuyla mücadele etmek için Kongre gerekli adımları atmalı. İşsizlerin yüzde 45 i en az altı aydır çalışmıyor. Uzun vadeli işsizlik, mali disiplin ve konut politikaları Kongre nin önündeki en önemli sorunlar dedi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 4 Yüzde 1 büyüdü ABD Ticaret Bakanlığı nın dün açıkladığı verilere göre ABD ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 1.3 oranında büyüdü. Ülke ekonomisi, yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda yalnızca yüzde 0.4 büyümüştü. ABD Ticaret Bakanlığı nın verilerine göre, ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılası (GSYH) nisan-haziran dönemini kapsayan yılın ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 1.3, ilk altı ayında ise yıllık bazda yüzde 0.9 artış kaydetti. Ekonomik büyümeye ilişkin yılın ikinci çeyrek verisinin yukarı yönlü revize edilmesinde, hanehalkı tüketim harcamaları ile ihracattaki artış ve ithalattaki düşüş etkili oldu. Öte yandan, ABD de işsizlik maaşı başvuruları, geçen hafta 391 bine geriledi. İşsizlik maaşı başvurularının son dört haftalık ortalaması ise 417 bine geriledi. Obama: Avrupa daki kriz bizim için sıkıntı yaratıyor ABD Başkanı Barack Obama, Avrupa hükümetlerinin bölgedeki borç krizine müdahalesini eleştirerek, sorunların ABD için de sıkıntı haline geldiğini söyledi. Obama, Son birkaç aydır ABD ekonomisini toparlanmaya çabalarken, Avrupa nın finans sistemindeki sorunlara çözüm bulamadığını görüyoruz dedi. Yerli otomobilin fiyatını açıkladı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yerli otomobil için vergi ve teşvik öncesi satış fiyatının 20 ila 25 bin aralığında olduğunu söyledi. Ancak Ergün, Otomotiv Sanayicileri Derneği nin hazırladığı raporda belirlenen bu fiyatın, 2-2.5 milyar avroluk yatırım tutarı ile 900 milyon avroluk satış ve pazarlama yatırımına göre belirlendiğine dikkat çekti. Dolayısıyla Ergün, bu rakamların aşağı inmesi durumunda yerli otonun fiyatının da çok daha aşağı ineceğini vurguladı. Ergün, yerli otonun yapılabilirliği konusunda kuvvetli işareti aldığını da söyledi. Bakan Ergün, 8 aylık bir çalışma sonucu hazırlanan OSD raporunun ana hatlarını kamu oyuna açıkladı. Türkiye de 2010 yılında iç pazarda 510 bin otomobil satıldığın, 2011 yılı sonunda bu rakamın 600 bini geçeceğini anımsattı. Birkaç yıl içinde iç pazarda otomobil satışının 1 milyonu aşabileceğini belirten Ergün, bu satışlara karşın Türkiye de üretilen otomobil oranının sadece yüzde 30 olduğunu vurguladı. İşte bu nedenle Türkiye nin kendi otomobilini üretmesi gerektiğini tekrarlayan Ergün, bu hedefin hükümet programında da olduğunu söyledi. 4 yıl içinde Türkiye nin kendi otomobilini üretmesi için neler yapılması gerektiği konusunda OSD ye bir rapor hazırlattıklarını belirtti. 8 aylık bir çalışma sonunda hazırlanan raporun bugün kendilerine teslim edildiğini söyleyen Ergün, raporda 3 senaryo üzerinde durulduğunu ifade etti. Rapora göre otomobilin A dan Z ye Türkiye de üretilmesi ve sıfırdan bir yatırım yapılması durumunda, 2 ila 2.5 milyar avroluk bir yatırım gerektiğini; ayrıca 900 milyon avroluk bir satış ve pazarlama yatırıma ihtiyaç gerekiyor. Bu durumda otomobilin maliyeti firma karı dahil; vergi ve teşvik olmaksızın 20 ila 25 bin lira oluyor. Bakan Ergün, bu yatırımı Türkiye de üretim yapan bir otomobil firmasının yapması durumunda satış ve pazarlama yatırımının sıfıra ineceği; 2.5 milyar avroluk yatırımın ise beşte bir oranında azalacağına dikkat çekti. Bunun da otomobil fiyatını çok daha aşağılara çekeceğini vurguladı.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 5 İŞARETİ ALDIM Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ergün, OSD raporunda riskler ve fırsatların da olduğunu belirterek, Ancak ben yerli otonun yapılabileceğine dair kuvvetli işareti aldım dedi. Raporun 4 yılda 200 bin araçlık bir otomobil marka ve modeli senaryosuna göre hazırlandığını ifade eden Ergün; bundan sonra bakanlık ve hükümet olarak bir çalışma grubu oluşturulacağını açıkladı. OSD nin üzerine düşeni yaptığını artık bundan sonra bir babayiğidin çıkıp, ben de varım, raporu okudum demesini beklediklerini söyledi. Ergün, Türkiye de üretim yapan ya da Türkiye ye ithalat yapan firmalarla tek tek görüşmeler yapılacağını belirtti. ÖZEL YAPACAK, BİZ TEŞVİK EDECEĞİZ Bakan Ergün, yerli otoyu özel sektörün yapacağını, hükümet olarak kendilerinin teşvik edeceklerini söyledi. Ancak teşviklerin neler olacağını açıklamayan Ergün, bunun için ayrı bir çalışma gerektiğini vurguladı. Bankalar kredi sınırı için sorgulanmayacak Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kredilere getirilen yüzde 25 lik artış sınırı konusunda Bankaları tek tek sorgulamayacağız. Önemli olan sektör ortalaması dedi. Bu esnekliğin vatandaşa Harcamayın tavsiyesinin de esnemesi anlamına gelip gelmediği sorusuna ise Babacan, Tavsiyelerimiz hâla aynı, herkes ayağını yorganına göre uzatsın yanıtını verdi. İSTANBUL Finans Zirvesi ne katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kredi büyümesine banka bazında bakmadıklarını ve bankaları yıllık yüzde 25 olarak belirlenen kredi büyüme hedefini aştıkları için sorgulamayacaklarını açıkladı. Kredi büyümesinin yıl sonunda yüzde 25 civarında kalacağını belirterek, bu durumun makro dengeler açısından sorun oluşturmadığını söyledi. Tavsiyelerimiz hâlâ aynı Yüzde 25 konusunda getirilen esnekliğin bir genişleme anlamına gelip gelmediği, vatandaşın bunu harcayabilirsiniz mesajı olarak alıp almayacağına ilişkin bir soru üzerine de Babacan, şunları söyledi: Biz hep şunu söylüyoruz; herkes ayağını yorganına göre uzatsın. Herkes ödeyebileceği kadar borçlansın, aşırı borçlanmasın. Bunları biz söyledik, hâlâ tavsiyele-rimiz aynı dedi. OVP den sonra not artar mı Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Babacan, 17 Ekim den önce açıklanacağını belirttiği Orta Vadeli Program (OVP) ile ülke notunun artırılması arasında kurulan bağlantıları şöyle değerlendirdi: Kredi notu kararları kredi derecelendirme kuruluşlarının kendi bileceği iş. Onlar maalesef çok geriden geliyorlar. Normalde kredi derecelendirme kuruluşları, yatırımcılara yön vermesi, yol göstermesi ve bir ülkeyle ilgili önceden bilgi vermesi gereken kuruluşlar iken, olup biteni izah eden kuruluşlar durumuna düştüler şu anda. İş olup bittikten sonra, olanı biteni anlatmaya çalışıyorlar, geriden geliyorlar. Biz kendi işimize bakıyoruz Şu anda G-20 de kredi derecelendirme kuruluşlarına duyulan ihtiyaç nasıl azaltılabilir, alternatif mekanizmalar nasıl oluşturulabilir konusunda bir çalışma yapıldığını belirten Babacan, Biz kendi işimize bakıyoruz, yolumuza devam ediyoruz, onlar da bizi arkadan izliyor, takip ediyor. Olan bu diye konuştu.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 6 Ortadoğu ile TL nin bağı yok Bu arada Ortadoğu daki gelişmelerin TL nin değer kaybına etkisine ilişkin değerlendirmeler konusunda ise Babacan, Kendi iç piyasalarımızdaki gelişmelerle bölgedeki gelişmeler arasında böyle bir bağ görmüyorum açıkçası. Son dönemde Türkiye piyasasında hareketlenme varsa, bu diğer gelişmekte olan ülkelerle paralel hareketlerdir diye konuştu. Merkez gereğini yapar Merkez Bankası politikalarına ilişkin farklı görüşlerin anımsatılması üzerine de Babacan, şöyle konuştu: Merkez Bankamızın politikalarından sonuç aldığını düşünüyoruz. Zigzaglar yok, belli bir perspektifte yürüyor işler. Merkez Bankamız özgüvenle hareket ediyor. Eleştirilmekten korku içinde hareket etmiyor. Gerektiğinde gerekeni yapar, hatta hiç kimsenin beklemediği kararlar alır. 16 milyon lira küçük bir maliyet bankalara kısa vadede yeni bir şey yok BANKALARA getirilen ek yükle ilgili olarak çok küçük küçük farklar getiriyor getiriyor diyen Ali Babacan, 200 milyon gibi büyüklük içerisinde 16 milyon dolarlık maliyetin çok büyük olmayacağını vurguladı. Bunun G-20 Finansal İstikrar Kurulu çerçevesinde banka büyüklüklerine göre ayrı politikalar uygulamanın bir ilk küçük adımı olarak belki bunu görülebileceğini söyleyen Babacan, şöyle konuştu: Kısa vadede bunun ötesinde bir şeyler de olmayacak. Büyük bankalara bir şeyler mi geliyor diye soru işaretleri oluşabilir. Öyle bir şey yok. Bunun ötesinde bir şey yok şu an için programımızda. İlk etapta bankaların büyüklüklerini tanımlayıp, belki 2-3 gruba ayırıp, o gruplara da ayrı ayrı sigorta primi uygulama, ama küçük küçük farklılaştırmalar bunlar, büyük şeyler değil. Böyle bir ortamda bizim atacağımız adımlara çok dikkat etmemiz gerekiyor, itinalı, özenli tedbirler almamız gerekiyor. 50 bin liralık güvence için TMSF jimnastik yaptı, uygun görmedik TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Şakir Ercan Gül, mevduat sigortacılık sistemiyle ilgili 50 bin liralık güvence miktarının artırılması konusunda, Piyasalar biraz daha otursun, ondan sonra düşünülebilir. (En fazla) 100 bin lira olabilir sözlerine karşılık Ali Babacan, Herhangi bir değişiklik söz konusu değil dedi. Değişiklik yapma niyetimiz de şu an için yok diyen Babacan, TMSF bu hazırlığı, bir fikir jimnastiği olsun diye bize sundu. Ama biz bunu uygun görmedik. Biz derken diğer kurumlarımız da uygun görmedi. TMSF nin böyle bir adım atması söz konusu olmayacak diye konuştu. Akbank: Büyüklüğün sorumluluğu var, karşılığı ne ise öderiz AKBANK Genel Müdürü Ziya Akkurt, mevduatla ilgili ek sigorta primine ilişkin, TMSF nin veya Hükümetin bu tarz düzenlemeler yaptığını, büyük bankalar olarak belli sorumlulukları bulunduğunu belirterek, Onun da karşılığı ne ise onu da ödüyoruz dedi. Paris Boğaziçi Enstitüsü nün yıllık toplantısı sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Akkurt, TMSF nin son düzenlemesi için Herhalde ihtiyaç duydular ki yapıyorlar derken, bunun dışında başka düzenlemeler bekleyip beklemediklerine yönelik olarak da şunları söyledi: Olabilir. Konjonktürün gelişmelerine göre yeni düzenlemeler gelebilir. Doğaldır çünkü dünyada büyük bir çalkantı, belirsizlik var. Etkileri minimuma indirmek için ilgili organlar gerekli adımları atıyorlar, attılar, atmaya da devam edecekler. Finansal riske veya sosyal çalkantılara neden olabilecek etkileri minimuma indirmeye çalışıyorlar.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 7 Zorunlu da bir miktar azalma bekleriz HALKBANK Genel Müdürü Süleyman Aslan, Eğer küresel koşullar devam ederse biz bankalar olarak Merkez Bankası ndan zorunlu karşılık oranlarının bir miktar azaltılmasını bekleriz dedi. Aslan, Finans Zirvesi ndeki konuşmasında, şunları söyledi: Türkiye de herkesin gurur duyması gereken bir merkez bankacılığı sistemi var.mevcut Merkez Bankası yönetimimizin geçen 3-4 yıl içerisinde ortaya koyduğu başka bir anlayış var. Olaylar gelişmeden, sıkıntılar ortaya çıkmadan önleyici birtakım ilave kararlar almaları önemliydi. Geçen yıl sonlarında zorunlu karşılık oranlarında önemli artış yaşandı. Şu anda küresel sıkıntılar ve ikincil bir resesyon olasılığından bahsediliyor. Dolayısıyla eğer küresel koşullar devam ederse biz bankalar olarak Merkez Bankası ndan buradaki zorunlu karşılık oranlarının bir miktar azaltılmasını bekleriz. Almanya da 211 milyar Euro ya onay çıktı Yunanistan sevindi Almanya Parlamentosu, ülkenin EFSF nin 440 milyar Euro ya ulaşması öngörülen kaynağı içindeki payını 123 milyar Euro dan 211 milyar Euro ya çıkmasını öngören kararı onayladı. Bu, 8 milyar Euro luk dilimi bekleyen Yunanistan ı sevindirdi AVRUPA Birliği nin (AB) krizdeki ülkeleri kurtarmak için oluşturduğu Avrupa Finansal İstikrar Fonu nun (EFSF) genişletilmesini öngören yasa Alman Federal Meclisi tarafından onaylandı. Almanya Başbakanı Angela Merkel in muhalefetin desteğine gerek duymadan kabul ettirdiği yasa sayesinde, Almanya nın EFSF deki payı 123 milyar Euro dan 211 milyar Euro ya çıkacak. Böylece Almanya 440 milyar Euro luk EFSF nin 211 milyar Euro luk kısmını sırtlayacak. 85 hayır oyuna karşı 523 evet oyu ile kabul edilen kararın ardından AB Komisyonu, Almanya nın kararını memnuniyetle karşıladığını duyurdu. Karar, 8 milyar Euro luk kredi dilimini bekleyen Yunanistan da sevinç yarattı. Ekim ortasında hazır olur Euro Bölgesi ndeki borç kriziyle mücadelede kullanılacak EFSF deki değişikliklerin ekim ayı ortasında tamamlanacağını açıklayan AB Komisyonu Ekonomik ve parasal işlerden sorumlu AB Komiseri Olli Rehn in sözcüsü Amadeu Altafaj, İstikrar Fonu ndaki onay sürecinin ekim ortasına kadar tamamlanacağından eminiz. Alınan karar EFSF ye güç katacaktır. Çözüm konusunda hızla hareket ediyoruz diye konuştu. AB liderleri, 440 milyar Euro luk EFSF nin daimi hale getirilerek ülke tahvillerini satın alabilmesi ve zordaki hükümetlere ve bankalara kredi verebilmesi için yetkilendirilmesi kararı almıştı. Karar kolay verilmiyor Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble de, EFSF nin genişletilmesiyle ilgili kararı hiç kimsenin kolay vermediğini söyledi. Schaeuble, şöyle konuştu: Tüm dünyadaki insanlar büyük bir mali kriz olabileceği yönünde endişe duyuyor. Hiç kimse bu kararı kolay vermiyor. EFSF kurtarma şemsiyesi Federal Meclis ten geçtikten sonra gizli bir şekilde yükseltilmeyecek. Bu konuda hiç bir şey gizlenmiyor. Muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti nin (SPD) benim meclisi kandırdığım yönündeki söylemleri de çok ciddiyetsiz diye konuştu. Yunanistan iflas edebilir Schaeuble, gelecekte bu konuda bir değişiklik olması durumunda, buna Federal Meclis in karar vereceğini belirterek şunları söyledi: Yunanistan a yapılması öngürülen bir sonraki yardım konusunda Euro Grubu muhtemelen 13 Ekim de karar verecek. Bu konudaki karar açık. Yunanistan a 8 milyar Euro verilmemesi durumunda bu ülke yakında iflasa edebilir. Bu konuda Troika nın raporunun beklenmesi ve Atina nın uzun vadede yeniden rekabet edebilirliğine bakılması gerekiyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 8 8 milyar Euro yu alamazsa kasım maaşları ödenmeyecek ALMANYA nın EFSF deki payını 123 milyar Euro dan, 211 milyar Euro ya çıkarmaya izin vermesi Yunanistan ın 159 milyar Euro luk ikinci kurtarma paketi için önemli bir kapı aralandı. Yunanistan kredinin altıncı dilimi olan 8 milyar Euro yu alamazsa memur ve emeklilere kasım başında maaş ödeyemeyecek. Almanya dan yansıyan olumlu haberlere karşılık Yunanistan da sokaklar kaynamaya devam ediyor. Hükümetin, bu yıl emekli olacaklar ile performansı düşük 30 bin devlet memurunun maaşlarının yüzde 50-60 oranında indirme kararı memurları ayaklandırdı. Devlet memurları dün içişleri, sağlık, adalet, kalkınma, çevre ve tarım bakanlıklarının binalarını işgal ettiler. Ekonomi bakanlığını da basan memurlar 48 saatlik oturma eylemi başlattı.(yorgo KIRBAKİ/ATİNA) Fransa karardan memnun değişikliklerin hızla onaylanmasını istiyor FRANSA nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Jean Leonetti, Almanya Parlamentosu nun Avrupa Finansal İstikrar Fonu nda (EFSF) yapılması öngörülen değişiklikleri onaylamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Leonetti, Avrupa nın borç yükü altındaki ülkelerine kaynak sağlayan EFSF nin esnekliğinin artırılmasını ve güçlendirilmesini içeren değişikliklerin Almanya Parlamentosu nda büyük bir çoğunlukla kabul edilmesini memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti. Leonetti, Euro Bölgesi ne üye ülkelerin tamamının çok kısa bir süre içinde EFSF de yapılması öngörülen değişiklikleri onaylaması gerektiğini vurguladı. EFSF yapılması öngörülen değişiklikleri onaylamıştı. Yürürlüğe girebilmesi için Euro Bölgesi ne üye 17 ülkenin parlamentolarında onaylanması gereken değişiklikler, EFSF nin güçlendirilmesi ve yetkilerinin genişletilmesini öngörüyor. Baroin: İkinci yardım planının alternatifi yok FRANSA Ekonomi Bakanı François Baroin, Yunanistan a yapılması öngörülen ikinci yardım planının alternatifi olmadığını bildirdi. Baroin, Bir planımız var ve Fransa, Euro Bölgesi ndeki ortaklarını destekleme stratejisini savunmaya ve Yunanistan a ikinci kurtarma yardımı konusunda 21 Temmuz da varılan anlaşmayı hayata geçirmek için çalışmaya devam edecek dedi. Bunun tek stratejileri olduğunu vurgulayan Baroin, 21 Temmuz da AB liderler zirvesinde Yunanistan a yapılması öngörülen ikinci yardım planının alternatifi olmadığını belirtti. Altyapı için 2023 e kadar 60 milyar Euro gerekiyor Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı, kalkınmanın finansmanında kaynak ihtiyacının sınırsız, fakat kaynakların çok sınırlı olduğunu anlatırken, dünya genelinde 2008-2030 yılları arasında enerji yatırımlarının karşılanması için gerekli olan tutarın da 25.6 trilyon dolar olduğuna dikkat çekti Türkiye de de 2007-2023 yılları çevre stratejisine göre çevre altyapı yatırımları için ihtiyaç duyulan kaynağın 60 milyar Euro düzeyinde olduğunu belirten Çanakçı, kalkınmanın finansmanı konusunun sadece gelişmekte olan ekonomilerin sorunu olmadığını, gelişmiş ekonomilerin de bu sorunla karşı karşıya kaldığını söyledi. Gelişmiş ekonomilerin içinde bulundukları büyüme sorununu aşabilmek için gelişmekte olan ülkelerin kalkınma ve kalkınmanın finansmanıyla çok daha iyi bir şekilde ilgilenmeleri gerektiğine işaret eden Çanakcı, gelişmekte olan ülkelerin borç sorunu dikkate alındığında bu yatırımların bütçe kaynaklarıyla yapılmasının mümkün olmadığını dile getirdi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 9 9 ülkede çalıştım kredi notunu sadece Türk taksici sordu ING Bank Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı McCarthy, Türkiye de çalışmaktan çok memnun olduğunu anlatırken, Türkiye çok sofistike bir finansal pazar. 9 farklı ülkede çalıştım. Daha önce hiçbir taksi şöförü bana kredi notundan bahsetmedi diye konuştu Türkiye krizden izole İstanbul Finans Zirvesi kapsamında yapılan Bankacılar Forumu nda yaptığı konuşmada, Türkiye nin krizden izole kalmasında gelişmiş bir mortgage sisteminin olmaması ve BDDK nın önlemlerinin etkili olduğunu söyledi. John McCarthy, Türkiye deki şirketlerin proje finansmanında bankaları tedarikçi gibi gördüklerini belirterek, Oysa biz sonuçta bir ortağın riskini almış oluyoruz. O yüzden Türkiye de proje finansmanında risklerin ve ödüllerin daha çok değerlendirilmesi gerekiyor dedi. Kredi derecelendirme kuruluşlarının, not artırmaları durumunda Türkiye de enflasyon tehlikesinden endişe ettiklerini ifade ederek, hükümet enflasyonu yönetebildiği takdirde bu konunun yavaş yavaş gündemden kalkacağı görüşünü dile getirdi. Hayranlık uyandırıyor Zirvenin bir diğer konuşmacısı olan Citibank Türkiye Genel Müdürü Serra Akçaoğlu da, Türkiye deki bankacılık sektörünün son derece güçlü bir fonlama kaynağına ve sağlam bir sermaye yapısına sahip olduğunu, geçmişten alınan derslerle dünyada hayranlık uyandıran bir sektör haline geldiğini söyledi. Dünyada Batı dan Doğu ya ciddi bir dış ticaret ve yatırımın kanalize olduğunu, bu trendlerin iyi analiz edilmesi gerektiğini dile getiren Akçaoğlu, Bu iyi analiz edildiğinde Türkiye ve bankacılık sektörü için değişik bir dönem olacaktır. Bu trend değişimi ile bizim, dünya piyasalarından daha fazla pay almayı hedefliyor olmamız lazım. Türkiye, dünyanın radarında, bunu yapabileceğimize inanıyoruz. Citi Grup ta Türkiye yi öncelikli ülkelerin başına aldı diye konuştu Türkiye de banka satın alabiliriz ING nin Türkiye den çıkmak bir yana banka alarak büyümek istediğini de açıklayan John McCarthy, bu konuda şunları söyledi: Yüksek bir yatırımla Türkiye ye geldik ve çok başarılı olduk. ING, yaşadığı sorunlar nedeniyle Hollanda hüküme-tinden aldığı 10 milyar Euro luk mali desteğin 7 milyar Euro sunu geri ödedi. Kalan 3 milyar Euro luk ödemeyi de 2012 de yapacak. Amsterdam ın kalan 3 milyar Euro yu ödemesi için sabırsızlanıyorum. Böylece elimizdeki kelepçeler çıkacak ve yeni yatırım yapmaya, yeni bankalar almaya başlayacağız.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 10 Büyük bankaların 3 aylık sigortası 227 milyona çıktı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Şakir Ercan Gül ün söz ettiği büyük bankalara getirilecek prim artışı, dün Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre TMSF, küresel kriz sonrasında uluslararası alanda tartışmaya konu olan büyük bankaların ilave prim maliyet üstlenmesine paralel olarak Büyüklük Faktörü kriterini sigorta prim tarifesine ilave etti. 3 aylık yük yüzde 8 Büyüklük faktörüyle, bankaların prim yükümlülüklerini artırılırken; eşik değerlerde değişiklik yapmak suretiyle bankaların toplam maliyetinin daha az artması sağladı. Banka puanında 85 olan değerin 80 e, 70 olan değerin 65 e çekilmesi bu etkinin azaltılmasına neden oldu. Yapılan değişiklikler, bankacılık sektörünün 3 aylık prim yükümlülüğüne yaklaşık olarak yüzde 8 lik ilave maliyet getirdi. Bu yüzde 8 lik artış yaklaşık 16 milyon TL ilave bir maliyete neden oldu. Mart 2011 dönemi esas alındığında, bu bankaların ödediği prim tutarı 211 milyon liradan, 227 milyon liraya çıkıyor. Amaç etkinliği artırmak Mevcut uygulamada, kredi kuruluşları toplam puanlarına göre A, B, C, ve D şeklindeki 4 prim kategorisinden birisine dahil oluyor. Bu kategoriye göre onbinde 11 ile 19 arasında belirlenen oranlar üzerinden sigorta primi ödüyor. TMSF ye göre mevcut tarife modelinin etkinliğinin artırılmasına yönelik bir takım değişiklikler yapılması gerekiyordu. Bu kapsamda yapılan değişiklikler de şöyle oldu: İki faktör çıkarıldı Mevcut prim tarifesindeki Serbest Sermaye Oranı ve Halka Açıklık Oranı kriterleri risk ölçmedeki etkinliklerinin azaldığı düşünülerek, temel risk faktörleri arasından çıkartıldı. Kısa vadeli kaynak yapısının neden olduğu riskin dikkate alınması için Mevduatın-Katılım Fonunun Ortalama Vadesi (Gün) risk faktörü eklendi. Buna göre, banka mevduatının ortalama vadesi 70 gün ve üzeri ise 5 puan; 50 gün ve üzeri 3, diğerlerinde sıfır puan alacak. Kriz sonrasında uluslararası alanda tartışmaya konu olan büyük bankaların ek prim maliyet üstlenmesine paralel, büyüklük faktörü kriteri sigorta prim tarifesine ilave edildi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 11 MİLLİYET GAZETESİ Kamuda eşit işe eşit ücret verilecek Hükümet, bürokrasiyi yeniden şekillendirecek bir adım atıyor. Çalışma mayıs ayı başında hükümete bazı konularda kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarma yetkisi kapsamında yürütülüyor. İki aşamalı yürütülen ve henüz son şekli verilmeyen çalışmanın ilk ayağında kamuda çalışan tüm uzmanlar aynı kapsamda değerlendirilecek. Bazı kurumların özel durumları haricinde kamuda eşit işe eşit ücret sistemi devreye girecek. Çalışmanın ikinci ayağı ise üst düzey memurlara yönelik olacak. Daire başkanı ve üzerindeki bürokratlar için ise göstergelerinin eşitlenerek sözleşme yapılması gündemde. Daire başkanı, genel müdür yardımcısı, genel müdür ve müsteşar düzeyindeki üst düzey bürokratlara üç yıllık sözleşme getirilmesi üzerinde de duruluyor. Sözleşme bitiminde üst düzey yöneticilerin durumunun ne olacağı ise henüz netlik kazanmadı. Çalışma henüz taslak aşamasında olduğu için mevcut idarecilerin durumu da netlik kazanmış değil. Özellikle genç bürokratların sözleşmeli sisteme geçilmesi durumunda kamudaki geleceği de belirsiz görünüyor. 12 Haziran seçimlerinden sonra oluşturulan bakanlıkların yeniden yapılandırılmasına ilişkin yapılan atamaların durumu da henüz net değil. Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü ile Devlet Personel Başkanlığı bürokratlarının gece geç saatlere kadar bir araya geldiği çalışmanın kısa sürede tamamlanması hedefleniyor. Başbakanlık kaynaklarından edinilen bilgilere göre çalışma bazı konularda KHK çıkarma yetkisi veren ve 3 Mayıs'ta Resmî Gazete'de yayımlanan kanun kapsamında yürütülüyor. Üst düzey bir kaynak, yetki süresinin kasım ayı başında dolacağını belirterek kamuda uzman ve daire başkanı ve üst düzeydeki bürokratlara yönelik eşit işe eşit ücret ve sözleşmeli sistemin gündemde olduğu taslak çalışmanın kısa sürede tamamlanması gerektiğini kaydetti. Kanun hükmünde kararname kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar, işçiler, sözleşmeli personel ile diğer kamu görevlilerinin çalışmalarında etkinliği artırmak üzere, bunların atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ile emekliye sevk edilme usul ve esaslarına ilişkin konularda düzenleme yapılabilecek. Bakanlar Kurulu'na verilen yetki, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay süreyle geçerli olacak. Düzenleme Resmî Gazete'de 3 Mayıs'ta yayımlandığı için süre kasım ayı başında doluyor. Estonya ve Kıbrıs Rum Kesimi de EFSF'i onayladı Estonya ve Kıbrıs Rum Kesimi parlamentoları, Avrupa Finansal İstikrar Fonu nda (EFSF) yapılması öngörülen değişiklikleri onayladı. Estonya Parlamentosunda dün yapılan oylamada, EFSF nin güçlendirilmesi ve yetkilerinin genişletilmesini öngören değişiklikler, 18 "hayır" oyuna karşı 58 "evet"le kabul edildi.avro Bölgesi ne tam üyeliği Ocak ayında tamamlanan Estonya böylece, EFSF nin kırılgan ülkelerle destek verebilmesini ve ikincil piyasalardan devlet tahvilleri satın alabilmesini sağlayacak değişiklikleri kabul eden bölgeye üye 13 üncü ülke oldu.efsf deki değişikliklerin yürürlüğe girmesinin ardından Estonya nın fona katkısının 1 milyar 995 milyon avroya yükseleceği belirtiliyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 12 Fitch ten yeni Fransa uyarısı Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Fransız bankalarının piyasa değerinin karşı karşıya oldukları risklerle karşılaştırıldığında orantısız gerilediğini, ancak buna rağmen piyasadaki olumsuz seyir ve faktörlerin bankaların kredi notu üzerindeki aşağı yönlü baskıları artırdığını belirtti. Fitch, Fransız bankalarının ellerindeki Yunan tahvilleri nedeniyle yeni aktif silmesi halinde sermayelerini koruyabileceğini belirtti. ABD ye umut veren iki veri ABD den gelen iki olumlu veri durgunluk korkusu yaşayan piyasaları umutlandırdı. ABD de işsizlik maaşı başvuruları 24 Eylül de sona eren haftada 391 bine düştü ve beklentilerin altında açıklandı. İşsizlik maaşı başvurularının 420 bin olması bekleniyordu.ayrıca, ABD de gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) bu yılın ikinci çeyreğinde kaydettiği büyüme, daha önce açıklanan yüzde 1 den yüzde 1.3 e revize edildi ve beklentilerin üzerine çıktı. Alman Meclisi nden Merkel ve euro ya evet çıktı Alman Parlamentosu nda kriz yardım fonu EFSF nin yetkilerinin artırılmasına yönelik oylamada büyük oranda kabul çıktı. Oylama sonucu, hem euro ya hem de Merkel e önemli destek olarak algılandı. Almanya dan euro ya ve Yunanistan a önemli bir destek geldi. Alman Parlamentosu, Euro Bölgesi yardım fonu olarak da bilinen Avrupa Finansal İstikrar Fonu nun (EFSF) yetkilerinin artırılmasını 85 ret oyuna karşı 523 oyla kabul etti. Üç tane de çekimser oy kullanıldı. 440 milyar euro luk EFSF nin miktarının artırılmasını ve yetkilerinin genişletilmesi Euro Bölgesi ndeki krizin İtalya ve İspanya ya yayılmasının önüne geçilmesi için çok önemli görülüyor. EFSF nin krizi durdurmak için 2 trilyon dolara ihtiyacı olabileceği tahmininde bulunuluyor

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 13 GÜNGÖR URAS Heybeliada 5 yılda inşa edildi İlk milli savaş gemisi olduğu söylenen 99.5 m boyundaki, 14.4 m. genişliğindeki (Ada sınıfı korvet) Heybeliada nın Deniz Kuvvetleri hizmetine girmesi için tören yapıldı.bizim tersanelerimizde daha önce çok sayıda savaş gemisi, denizaltı inşa edildi. Anlaşıldığı kadarı ile daha önce inşa edilenlerin tasarımı Türk mühendislerce yapılmadığından onlar milli sayılmıyor. Heybeliada nın inşa edildiği Deniz Kuvvetleri nin İstanbul Tersane Kumandanlığı tesislerinde 2000 den bu güne 11 tekne inşa edildi. 3 ü mayın avlama gemisi 3 ü hücumbot tipi gemi. Pendik teki tersane daha önce Türkiye Gemi Sanayi ye aitti. Özelleştirilmesine karar verildi. İzmit depreminden sonra 1999 da Deniz Kuvvetleri ne devredildi. Türkiye nin en büyük tersanesidir. Yılda toplam 143 bin dwt. inşa kapasitesine, bir tezgâhta 300 m. boyunda 175 dwt büyüklüğünde gemi inşa imkânına sahiptir. İki yaş, bir kuru gemi havuzu vardır. Bu havuzlar da Türkiye nin en büyük havuzlarıdır.2004 yılında imkân ölçüsünde yerli savaş gemisi yapmak amacıyla Milli Gemi (Mİ- GEM) Projesi kapsamında çalışmalar başlatıldı. 12 savaş gemisinin yerli olarak tasarlandıktan sonra inşası için düğmeye basıldı. İstanbul Tersane si askeri bir tesis. Yönetim askerlere ait. Tasarımda ve üretimde kadrolu sivil personel ağırlıklı bir işletme yapısına sahip. Taşeron firmalar ile de çalışılıyor. İşte kritik sorular... Projenin ilk gemisi olan Heybeliada ya 2005 yılında kaynak atıldı. Kabuğu 2008 Eylül ayında denize indirildi. O tarihten bu tarihe 3 yıl boyunca donatıldı. Geçen gün teslim edildi. Proje kapsamında inşa edilen Büyükada nın da kabuğu tamamlandı. Denize indirildi. Donanımı yapılacak. Savunma Sanayi Müsteşarı na göre savaş gemilerindeki yerli katkı oranı yüzde 50 dolayında. Motorunu, pervanesini, kaptan köşkündeki donanımını, silah sistemlerini, açık anlatımıyla ileri teknolojiye dayalı tüm makine ve teçhizatı dışarıdan alıyoruz. Hedefimiz bunları imkân ölçüsünde içeride üretmek. Gemi inşa sanayinde olup biteni çok iyi izleyen gazeteci Murat Erdoğan dan öğrendiğime göre, Müsteşarlık 70 tersaneden bazılarına askeri gemi inşası konusunda yetki vermiş. Açık anlatımıyla Heybeliada ilk milli gemi değil. Daha öncesi var, devam edeni var.koç a ait RMK tersanesinde muhrip, Dearsan da karakol gemisi, Yonca Onuk ta askeri bot, Anadolu Tersanesi nde çıkarma gemisi yapılıyor.kendi gemimizi yapmaya mecburuz. Askeri, sivil... Ne var ki, bu konuda maliyet konusu öne çıkıyor. Maliyet konusu öne çıkınca da iş dışarıya kaçıyor.(merak ettiğim, Ada sınıfı korvetlerin bizde kaç günde, kaç dolara inşa edildiği, yurtdışındaki tersanelere göre durumumuzun ne olduğu? Kimsenin bilgi vermeyeceğini bile bile merak ediyorum. Acaba Sayın Gül ve Sayın Erdoğan a bu konuda bilgi verildi mi?) 12 öğretmen kaçırıldı Bir haftada kaçırılan öğretmen sayısı (Bu yazının yazıldığı saatlerde) 12 ye ulaşmıştı. Güvenlik görevlilerinin öldürülmesi artık haber olmuyor. Sivillerin öldürülmesi kanıksandı. Kadınların öldürülmesi biraz ilgi görür gibi. Şantiyelerdeki mühendisler, işçiler kaçırılıyordu. Şimdi öğretmenler kaçırılmaya başlandı.devletin en önemli görev ve sorumluluğu vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Devlet adamlarımız bu gelişmelere üzüldüklerini, içlerinin parçalandığını, yüreklerinin yandığını söylüyor ama terör giderek tırmanıyor. Ölenlere, kaçırılanlara, onların ailelerine yazık değil mi? Acımak ve üzülmekle soruna çözüm bulunamıyor.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 14 SABAH GAZETESİ Taşeron işçiye kadro müjdesi Ankara 6. İş Mahkemesi, kamuda istihdam edilen 175 bin taşeron işçiyi ilgilendiren önemli bir karara imza attı Mahkeme, Türk Patent Enstitüsü'nde (TPE) taşeron işçi olarak çalıştırılırken, sözleşmeleri yenilenmeyerek kapı önüne konulan 54 işçi adına açılan davada 8 işçinin durumunu karara bağladı. Mahkeme, taşeron uygulamasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle işçilerin taşeron şirketin değil asıl işveren TPE'nin işçileri olduğunu ve haksız bir şekilde işten çıkarıldıklarını tespit ederek, 8 işçinin işe iade edilmesi yönünde karar verdi. ANKA'nın edindiği bilgiye göre, Ankara 6. İş Mahkemesi önemli bir karara imza atarak, kamuda çalışan işçilerin, taşeron şirketlerin değil esas işveren olan çalıştıkları kurumların işçileri olduğunu ve bu şekilde taşeron işçilerin kamu kurumlarında kadroya geçmesinin önünü açacak bir kararı hükme bağladı. KURUM, TAŞERONU ÇIKARIP YERİNE SÖZLEŞMELİ ALMIŞTI Türk Patent Enstitüsü'nde yıllardır taşeron şirketler bünyesinde çalıştırılan 110 işçi, Türk Patent Enstitüsü'nün taşeron ihalesini yenilemeyeceğini açıklaması üzerine, 8 Mart 2011 tarihinde taşeron şirket tarafından işten çıkarılmıştı. Enstitü ise işten çıkarılan işçiler yerine 115 sözleşmeli personel almıştı. DİSK'e bağlı Sosyal-İş Sendikasının üyesi olan işçiler, işten çıkarma kararının gündeme gelmesi üzerine çeşitli eylem ve etkinlikler gerçekleştirmiş, işten çıkarmaların hukuka aykırı olduğunu duyurmuştu. Ancak çoğunluğu kadın 110 işçi, tam da Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde 8 Mart 2011 tarihinde işten çıkarılmıştı. Bunun üzerine Sosyal-İş Sendikası, işten çıkarılan üyeleri için işe iade davası açtı. Sendika, başından bu yana Türk Patent Enstitüsü'ndeki taşeron uygulamasının hukuka aykırı ve hileli olduğunu, bu nedenle de İş Yasası'nın 2. maddesi uyarınca, işçilerin aslında taşeron şirketin değil asıl işveren olan Türk Patent Enstitüsü'nün işçisi olduğunu iddia ediyordu. Bu nedenle sendika üyeleri adına sendika avukatı F. Serdar Erman tarafından 54 üye adına açılan "işe iade davaları"nda hukuka aykırı taşeron uygulaması olduğu öne sürüldü ve işe iadenin asıl, tek ve gerçek işveren olan Türk Patent Enstitüsü'ne yapılması talep edildi. 46 İŞÇİNİN DAVASI SÜRÜYOR Sendika tarafından açılan 54 işe iade davasının 8'i Ankara 6. İş Mahkemesi'nde, 46'sı ise Ankara 19. İş Mahkemesi'nde görülmeye başlandı. Ankara 6. İş Mahkemesi, 15 Eylül 2011 tarihinde 8 davayı sonuçlandırdı. Ankara 6. İş Mahkemesi, taşeron uygulamasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle işçilerin taşeron şirketin değil Türk Patent Enstitüsü'nün işçileri olduğunu ve haksız bir şekilde işten çıkarıldıklarını tespit ederek, 8 üyenin Türk Patent Enstitüsü'ne işe iade edilmesi yönünde karar verdi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 15 KARAR EMSAL TEŞKİL EDİYOR Sosyal-İş Sendikası Genel Başkanı Metin Ebetürk, ANKA'ya yaptığı açıklamada, Ankara 6. İş Mahkemesi'nin kararının kamuda taşeron şirketlerde çalışan yüz binlerce işçi açısından önemli bir emsal teşkil ettiğini, çünkü birçok kamu kurumunda benzer hukuka aykırı taşeron uygulamalarının bulunduğunu söyledi. Ebetürk, bu kararın taşeron şirketlerdeki sendikal örgütlenmeler için fiili ve hukuki açıdan önemli bir örnek oluşturacağını düşündüklerini ifade ederek, "Bu açıdan Mahkeme'nin bu kararını gerek Türk Patent Enstitüsü'nde çalışan üyelerimiz adına gerek tüm taşeron işçiler adına mutlulukla karşılıyoruz" dedi. Türk Patent Enstitüsü'nün kararı Yargıtay'a temyiz etmemesi halinde kararın kesinleşeceğini ve işçilerin işbaşı yapmak için Türk Patent Enstitüsü'ne başvuracaklarını söyleyen Ebetürk, "Kararın Yargıtay'a götürülmesi durumunda ise temyiz sürecinin sonucu beklenecek. Kararı temyiz edip etmemek elbette Türk Patent Enstitüsü'nün takdirindedir. Ancak sendika olarak, Türk Patent Enstitüsü'nün kararı temyiz etmemesini diliyoruz. Bununla birlikte temyiz süreci olsun ya da olmasın işe iade kararı kesinleştikten sonra üyelerimizin muhakkak işbaşı yaptırılmasını istiyoruz. Bu konuda son derece kararlıyız. Üyelerimiz de bir an önce işbaşı yapmak, yıllarını verdikleri ve severek çalıştıkları Türk Patent Enstitüsü'ne en kısa zamanda geri dönerek, görevlerinin başına geçmek istiyor" diye konuştu. O zaman bu birlik neden var? Schengen vizesi Türk işadamı için haksız rekabet yaratınca Gümrük Birliği Avrupa'nın cüzdanına çalışmaya başladı. Türkiye, ABD'den sonra AB'nin en fazla dış ticaret fazlası verdiği ülke oldu. Schengen sorunu, Gümrük Birliği Anlaşması'nı da tek taraflı bir kazanç sistemine dönüştürmeye başladı. Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ülkeleri arasında imzalanan anlaşma, birliğe üye ülkeler arasında malların serbest dolaşımı ve eşit koşullarda ticaretini sağlıyor. Ancak son yıllarda yükselen Schengen duvarı, bu ticareti tek taraflı olarak genişletmeye başladı. AB istatistik kurumu Eurostat'ın verilerine göre Türkiye AB'nin en fazla dış ticaret fazlası verdiği ülkeler listesinde ABD'den sonra ikinci sıraya yükseldi. Türkiye ile olan ticaretinden geçen 7.3 milyar euroluk fazla elde eden AB, bu yılın aynı döneminde bu rakamı 13.1 milyar euroya çıkarmış oldu. Yine aynı verilere göre, geçen yıl aynı dönemine göre AB Türkiye'ye olan ihracatını yüzde 35 artışla 37.7 milyar euroya çıkarırken, karşılığında gerçekleştirdiği ithalat yüzde 19 artışla 24,6 milyar euroda kaldı. "AB Schengen ile korumacılık yapıyor" iddialarının da gündeme gelmesine yol açan Türkiye'ye yönelik vize uygulamaları Türk işadamının AB'ye mal satmasını her geçen gün zorlaştırıyor. Avrupalı işadamı istediği saatte Türkiye'ye gelip malını pazarlarken, vize engeline takılan Türk işadamının Avrupa'ya gidebilmesi 20 günü buluyor. Bazı durumlarda vizesi reddedilen işadamı 1000 TL'ye yakın da harcama yapıyor. ZOELLICK UYARMIŞTI Korumacılık, Dünya Bankası Başkanı Robert Zoellick'in de gündemine girdi. Kriz nedeniyle gelişmekte olan ülkelerin korumacılık riski ile karşı karşıya olduğunu belirten Zoellick, IMF'nin yıllık toplantısında "Korumacılığa izin verilmemeli" uyarısı yapmıştı. 'Uygulama kabul edilemez' TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner ortadaki tablonun kabul edilemez olduğunu kaydetti. "Biz bu sorunu her platformda dile getiriyoruz" diyen Boyner, "Türkiye'ye uygulanan Schengen vizesi serbest ticaret rekabetinin önünde büyük bir engeldir ve kabul edilemez bir uygulamadır. Ayrıca Avrupa iş dünyası da aslında bu durumundan rahatsız. Bu güne kadar da tatmin edici bir adım atılmadı. Son günlerde kolaylaştırıcı düzenlemeler geleceği belirtiliyor. Ancak bu konuda daha somut adımlar hızla atılmalıdır. Biz TÜSİAD olarak konuya ililşkin çalışma yürütüyoruz. Çalışmalarımızı da ilgili yerlere iletiyoruz" şeklinde konuştu.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 16 Trakyalının vize boykotu TRAKYA Bölgesi'ndeki ticaret ve sanayi odaları ile ticaret borsaları yönetim kurulu üyeleri, Bulgaristan'ın vize uygulamalarını protesto etmek amacıyla Bulgaristan'a gitmeme ve vize talep etmeme kararı aldı. Edirne Ticaret Borsası (ETB) Başkanı Mustafa Yardımcı, "Bizden üstünlüğü olmayan bir ülkenin bize bu şekilde uygulama yapması gücümüze gidiyor" dedi. İspanya için devreye girdik TÜRK iş dünyasının yaşadığı vize sorununun takipçisi olduklarını söyleyen Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Benim pasaportum da mavi renkli. Yaşanan sıkıntıları iyi biliyorum. Türkiye'deki büyükelçileri bir araya toplayıp bu konuyu iletiyoruz" dedi. SABAH'ın gündeme getirdiği İspanya Konsolosluğu'nda pasaportların 2 ay rehin kalması skandalına da değinen Büyükekşi, "Hemen devreye girdik. Büyükelçiyi aradık. İşadamları için nota yazdırdık" şeklinde konuştu. Verilen sözler tutulsun Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği Komisyonu'nun Türk vatandaşlarına vize kolaylığı konusunda verdiği sözleri tutmasını beklediklerini söyledi. Bağış, Avrupa Parlamentosu'ndaki yoğun temaslarının ardından Türk gazetecilerle Strasbourg'da sohbet toplantısı düzenledi. AB Komisyonu'nun İçişlerinden Sorumlu Temsilcisi Cecilia Malsmtröm'ün önceki günkü toplantıda, Türk vatandaşları için vizelerin kolaylaştırılması konusunda 'yol haritası' hazırlanacağını duyurduğunu hatırlatan Bağış, "Türkiye'ye verilen sözlerin artık tutulmasını bekliyoruz ve neticeyi görmek istiyoruz. Türkiye'nin geri kabul anlaşması konusunda bir taahhüde girmeden AB Komisyonu'nun bu tür bir yaklaşımda bulunmasının Türkiye'nin ilkeli duruşuyla sağlandı" dedi. Bankalar kredi musluğunu açabilir Kredi hacmine getirilen % 25'lik sınırlamanın aşılmadığını dile getiren Başbakan Yardımcısı Babacan, "Hedeflediğimiz rakam gerçekleşeceği için her bankayı sen niye yüzde 25'i geçtin diye sorgulamayacağız" dedi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, kredi büyümesine banka bazında bakmadıklarını ve bankaları yıllık yüzde 25 olarak belirlenen kredi büyüme hedefini aştıkları için sorgulamayacaklarını belirtti. Babacan, ekonomide hiç bir alanda popülizm yapmadıklarını, genel seçime giderken bankaların kredi hacmine limit getirdiklerini dile getirerek, şunları kaydetti: "Şu anda bankaların bilançolarında takibe düşün alacak yüzde 2.6'ya gerilemiş durumda. Sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 17... Kredi hacmiyle ilgili geçen yıl açıklamıştık yüzde 25 demiştik. Kur etkisinden arındırdığımız zaman yüzde 25'e doğru gidiyoruz şu anda. Hedeflediğimiz rakam yıl sonunda gerçekleşecek gibi görünüyor. Artık biz banka banka da bakmıyoruz. Her bankaya sen niye yüzde 25'i geçtin diye sorgulamayacağız. Sektör ortalaması zaten yüzde 24'de kalacağı için bizim koymuş olduğumuz hedefe yıl sonunda ulaşacağımız için bir sorun teşkil etmiyor."

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 17 OVP 17 EKİM'DEN ÖNCE İstanbul Finans Zirvesi'nde konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, mevduat garantisinin yükseltilmesi konusunda herhangi bir değişiklik yapılmayacağını bildirerek "TMSF'nin böyle bir adım atması söz konusu olmayacak" dedi. Babacan, OVP'nin tarihini, '17 Ekim'den önce' olarak açıklayan Babacan, OVP açıklandıktan sonra not artışı bekleyip beklemediğine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: "Kredi notu kararları kredi derecelendirme kuruluşlarının kendi bileceği iş. Onlar maalesef çok geriden geliyorlar. Normalde kredi derecelendirme kuruluşları, yatırımcılara yön vermesi, yol göstermesi ve bir ülkeyle ilgili önceden bilgi vermesi gereken kuruluşlar iken, olup biteni izah eden kuruluşlar durumuna düştüler şu anda. İş olup bittikten sonra, olanı biteni anlatmaya çalışıyorlar, geriden geliyorlar. Şu anda G-20'de de 'kredi derecelendirme kuruluşlarına duyulan ihtiyaç nasıl azaltılabilir, alternatif mekanizmalar nasıl oluşturulabilir' konusunda bir çalışma var. Biz kendi işimize bakıyoruz, yolumuza devam ediyoruz, onlar da bizi arkadan izliyor, takip ediyor. Olan bu..." Vatandaş ayağını yorganına göre uzatsın Daha önce ekonomideki tüketimin hızını azaltma ile ilgili olarak değerlendirmeler yapan Bakan Babacan, "Biz hep şunu söylüyoruz; herkes ayağını yorganına göre uzatsın. Herkes ödeyebileceği kadar borçlansın, aşırı borçlanmasın. Bunları biz söyledik, hala tavsiyelerimiz aynı" dedi. Babacan, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) 'bankacılık sektöründe mevduat sigortasına ek yeni yüklerin getirileceğine' ilişkin açıklamasına yönelik bir soru üzerine, bu konuların Finansal İstikrar Komitesinde ele alındığını belirterek, şöyle devam etti: "Şu anda G-20 bünyesinde kurulan Finansal İstikrar Kurulu çerçevesinde bankaları büyüklüklerine göre farklılaştırıp, ayrı ayrı politikalar uygulanması yönümde bir eğilim var. Genel eğilim içerisinde de TMSF bankaların büyüklüklerine göre ayrı ayrı sigorta primi uygulamayla ilgili bir teknik hazırlık yaptı, bize de sundu. Biz de uygun gördük. Bunlar çok büyük farklar değil, çok küçük küçük farklar getiriyor. Toplamda da bu 16 milyon gibi... Yanılmıyorsam 200 milyon gibi büyüklük içerisinde falan 16 milyon gibi bir şey ekleniyor. Yani yüzde 7-8-10 mertebelerinde bir şey. Yeni, ciddi bir yük değil JP Morgan büyüme tahminlerini düşürdü JP Morgan yayınladığı "Kalkınmış ve Gelişmekte Olan Piyasalar Görünüm ve Zorluklar 2011 4. çeyrek ve 2012" raporunda kalkınmış ve gelişmekte olan ekonomiler için büyüme tahminlerini düşürdü.2010 yılında yüzde 3.9 büyüyen global ekonominin bu yıl yüzde 2.5 ve 2012'de yüzde 2.1 büyüyeceğini tahmin eden JP Morgan, gelişmiş ekonomiler için 2012 büyüme tahminini yüzde 2.6'dan 0.9'a indirdi. JP Morgan, gelişmekte olan ekonomiler için 2012 büyüme tahminini ise yüzde 6.0'dan 5.2'ye çekti.jp Morgan gelişmiş ekonomilerin yüzde bu yıl yüzde 1.3, gelişmekte olan ekonomilerin ise yüzde 5.7 büyümesini bekliyor. JP Morgan, Türkiye için 2011 büyüme tahminini yüzde 6.3. 2012tahminini ise yüzde 2.7 olarak belirledi.

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 18 Döviz notu artışını çoktan hak ettik Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin yerel para cinsinden notunu artıran ancak döviz cinsinden artırmayan kredi derecelendirme kuruluşlarını uyararak "Türkiye döviz cinsinden kredi notu artışını çoktan hak etti" dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, Ulusa Sesleniş konuşmasında vatandaşlara seslendi. Türkiye'nin TL cinsi kredi notunu 'yatırım yapılabilir' seviyeye çıkaran kredi derecelendirme kuruluşu Standart and Poors'u uyaran Erdoğan, "Türkiye yabancı para cinsinden kredi notu artışını da çoktan hak etti; Türk tahvillerinin uluslararası piyasalardaki risk primleri bunu açıkça ortaya koyuyor" dedi. 'ALMANYA VE FRANSA'DAN İYİYİZ' Türkiye'nin, 2010 sonu itibarıyla Avrupa Birliği üyesi ülkelerle karşılaştırıldığında, kamu dengesi en iyi durumda olan 4 ülkeden biri olduğunu ifade eden Erdoğan, "Almanya'dan, Fransa'dan, İngiltere'den çok daha iyi bir konumdayız. Bugün, gelişmiş ülkeler borç sorunlarıyla boğuşuyor, komşumuz Yunanistan'ın borçlarını ödeyemeyeceği konuşuluyor. Yunanistan'ın yanı sıra İrlanda gibi, Portekiz gibi ülkeler de IMF ve Avrupa Birliği destekli kurtarma paketlerine başvurdu ama bunlar da yeterli olmadı. Borç krizinin İspanya ve İtalya'ya yayılmasından endişe ediliyor" dedi. Dünya ekonomisinde sorunların aşılması için bütün ülke liderlerinin inisiyatif alması gerektiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "Sorunların çözüm yolu ana hatlarıyla bellidir, asıl mesele bunu uygulayabilecek siyasi iradeyi ortaya koyabilmektir Gelişmiş ülkelerin daha fazla gecikmeden koordineli biçimde harekete geçmelerini, cesur davranarak, siyasi baskılara boyun eğmeden gerekli tedbirleri hayata geçirmelerini bekliyoruz. Üzülerek ifade edeyim ki bu tedbirlerin gecikmekte olduğuna dair somut göstergeler ortaya çıkmaya başlamıştır." Başbakan Erdoğan, bu ağır kriz sürecinde dünya ekonomilerinin en büyük sıkıntılarından biri de işsizlik oranlarındaki artışlar olduğunu vurgulayarak, bu süreçte, gelişmiş ekonomilerin çoğunda işsizlik oranları çok yüksek artışlar gösterirken, Türkiye'deki işsizlik oranı artışının sınırlı seviyede kaldığını kaydetti. En olumsuz küresel şartlara rağmen Türkiye'nin ihracatını artırdığını kay- deden Erdoğan, "Geçmişte ağır ekonomik krizler- l e sarsılan Türkiye, bugün her alanda gerçekleştirdiği büyük atılımla örnek alınan bir dünya ülkesi haline geldi. 2023 yılında 25 bin dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. Enflasyonu tek haneli rakamlara indirdik" dedi

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 19 SÜLEYMAN YAŞAR... Mali disiplin Kürt sorununu çözer Türkiye ekonomisi dokuz yılda hızla değişti. 1990'larda yaşanan ahbap-çavuş kapitalizmine son verildi. Kamu bankaları soyulamıyor artık. Bu değişim sürecinde, Türkiye ekonomisinde her şeyden önemlisi devletin iki yakası bir araya geldi. Bütçe açığı kapandı, devletin borç yükü azaldı. Sağlık ve eğitime, silahtan daha fazla para harcanmaya başlandı. Böylece fert başına gelir dokuz yılda üç kat çoğaldı, insanların refahı arttı. Ama hâlâ bu yapılanları küçümseyenler var. Statükocu İstanbullu işadamlarının bir kısmı, "Ne yapıldı ki?" diye sorabiliyor. Oysa dokuz yılda bütçe açığı ve borç yükü küçültülmeseydi İstanbullu statükocu işadamlarının bırakın kâr etmeyi, şirketlerinin ayakta kalması mümkün olamazdı. Küresel ekonomik fırtınada savrulup giderlerdi. Dün International Herald Tribune'de, dünyada ekonomik durgunluk nedeniyle şirket evlilikleri azalırken Türkiye'de arttığını belirten, "Türkiye şirket evliliklerinin starı oldu" başlıklı bir haber yayımlandı. Haberde, Türkiye'de geçen yıl 24.9 milyar dolarlık 218 şirket evliliğinin yapıldığı, pek çok yabancı firmanın Türkiye'ye gelmek için sırada olduğu ve önümüzdeki yıllarda şirket evliliklerinin daha da çoğalacağı belirtiliyor. Daha önce aşırı milliyetçi bir imajı olan Türkiye'nin Başbakan Erdoğan döneminde liberal ekonomik politikalara adapte olduğuna dikkat çekilen haberde, pek çok yabancı yatırımcının Türkiye'ye geldiği duyuruluyor. Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmesi Türkiye'nin ekonomisini güçlendirdiği gibi, iç ve dış siyasetini de güçlendiriyor tabii.peki bizim statükocu işadamları Türkiye'nin kamu maliyesinde ve dolayısıyla ekonomideki başarısını küçümserken, buna halk ne diyor? Statükocu işadamlarının aksine dokuz yılda izlenen mali disiplini halk takdir ediyor. Sağlık ve eğitimle ilgili memnuniyetini dile getiriyor. Hastaneye gidiyor, eskisi gibi azarlanmıyor. Muayene olmak için sabahın saat beşinde hastane koridorunda tek kol hizaya girmiyor. Okulda çocuğuna kitapları bedelsiz veriliyor. Çocuğuna kendisinin alamadığı tablet bilgisayar bile okulda verilecek artık. Statükocu işadamlarının karşı durduğu anayasa değişikliğine de zaten bu nedenle vatandaş, 2010 Eylülünde yüzde 58 oy verdi ve vatandaşı yok sayan askeri vesayet sisteminin kalkmasını istedi. Halk daha çok özgürlük ve demokrasi talep ediyor. Darbecilerin yaptığı anayasayı çöpe atıp önüne özgürlükçü ve sivil bir anayasanın getirilmesini talep ediyor. Nitekim vatandaş mali disiplinin işlediğini, devletin iki yakasının bir araya geldiğini ve bunun da kendisine refah getirdiğini görünce AK Parti'yi üçüncü dönemde daha da güçlü bir biçimde destekledi. Çevresindeki ülkelerin durumuna bakıp hükümete güveni daha da arttı. Çünkü Türkiye'ye örnek gösterilen Yunanistan, İrlanda, Portekiz battı. İspanya ve İtalya battı batacak hale geldi. Niye derseniz, çünkü bu saydığımız ülkelerde kamu maliyesi bozuldu. Maliye bozulunca devlete ve politikacılara güven kalmadı. İşte Avrupa'nın geldiği bu noktada, dokuz yılda, Türkiye'nin kamu maliyesinde yapılanları küçümsemek, artık kasıtlı bir AK Parti düşmanlığından başka bir anlam taşımıyor. Peki bütün bunları niye anlattık? Şimdi Hükümetin önünde çözmesi gereken bir Kürt sorunu var. Sorunun çözülmesinde en güçlü siyasi merkez AK Parti oluyor. Başkası sorunu çözemez. Çünkü AK Parti hükümetlerine halk destek veriyor, çünkü ona güveniyor. Niye güveniyor? Sebebi son derece ekonomik. Çünkü AK Parti hükümetleri mali disiplinle devletin iki yakasını bir araya getirdi ve böylece devleti her türlü iç ve dış vesayete ve statükocu lobiye karşı güçlendirdi. Bu topraklarda ilk kez devletin parasını vatandaşa harcadılar ve devleti, vatandaşın hizmetine soktular. Öyle ki, Cumhuriyet tarihinde ilk defa sağlık ve eğitim harcamalarını askeri harcamaların üzerine çıkarttılar. Kısacası halkın AK Parti hükümetlerine olan güveninin altyapısını kamu maliyesindeki başarı sağladı. Eğer bu ülkede kamu maliyesi bozulursa, hükümet, vatandaşa bugünkü gibi hizmet edemez, refah dağıtamaz. Refahı artmayan vatandaş da hükümetin arkasında durmaz, onu desteklemez. Oysa halkın hükümete olan desteği ve güveni, bugün Kürt sorununun çözümü için olmazsa olmaz bir şart. Halkın güvenini ve desteğini kaybetmemek için, bu dönemde mali disiplinden asla uzaklaşmamak ve lobiler ne derse desin, devletin bütçesini bozmamak gerekiyor. Zira mali disiplin sürdüğü takdirde AK Parti arkasında toplumun desteğiyle birlikte yere ayağını sağlam basacak ve bu ülkede Kürt sorununun önündeki aşılmaz sanılan engeller teker teker aşılarak çözülecek

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 30.09.11 20 ŞEREF OĞUZ... Babayiğit raporu Öncelikle OSD raporu, "içeriği stratejik" diye basına dağıtılmadı. Ama Bakan'ın açıklamalarıyla sektör temsilcilerinden edindiğim izlenim, "gerçi burada yapılmışı var ama elimiz mahkûm, madem ısrar ediyor Başbakan; yapacağız, fakaaat..." duygusunda. Bakan Ergün de zaten, bunu okuyan bir babayiğidin çıkıp "ben bu işte varım" diyeceği umudunu taşıyor. Yılda 70 milyon otomobilin üretildiği dünyada Türkiye, başkasının otomobilini zaten üretiyor. Bu haliyle dahi dünya 17'ncisi.. Tıpkı GSMH sıralamasında olduğu gibi... Fakat ilk 10'a girecek bir ulusun kendi otomobil markası olmaması, kabul edilemez. Oysa OSD "bu fizibilite değil" dese de bu işin olabilirliği açık ve net ortada... Ki daha dün yeni bir Koreli kendi otomobilini üretmek için Türkiye'ye gelme gayretinde. Onların OSD'si fizibilite yapabilmiş... Bu işin "babayiğide" bağlanması, ne yazık ki mevcut "baba"ların, "yiğit" olmamasından kaynaklanıyor. Zira distribütör zihin yapısındaki mevcut aktörlerin yerli oto üretecek yiğitlik göstermesini beklemek, bana göre beyhude bir gayret ve zaman kaybı olacaktır. Baba'yı yiğit yapamazsınız ancak bir "yiğit" pekala baba olabilir. Eğer onun girişimci heyecanı, ülke tutkusu ve organizasyon becerisi ardına devlet desteğini koyarsan, pekala o yiğit, otomotivin babası haline gelir. Bundan 10 yıl sonra geriye dönüp; retrospektif bakışla şunu diyeceğiz; OSD gayret etti ama ipi hiç ummadığımız bir "baba" göğüsledi. Bunu da "yiğitliğiyle" başardı... Özetle ortalık "baba" dolu ama şimdi hükümet bir "yiğit" arıyor. OSD raporu sonrası benim önerim şu; Yerlide babayiğit çıkmıyorsa yiğidi destekle babayiğit yap!