Ekonomide cari açık dışında üzerinde durulması gereken diğer iki konu, Büyük Mağazalar Yasası ve kayıtdışı ekonomidir

ww.atsov w.atsoviz.atsoviz y atsoviz yo tsoviz yo soviz yon oviz yon. viz yon.o iz yon.org zyon.org org.tr ww on.org.tr n.org.tr w.org.tr w rg.tr ww g.tr www.tr www. r www.at www.ats www.ats ww.atsov w.atsoviz.atsoviz y atsoviz yo tsoviz yo soviz yon oviz yon. viz yon.o iz yon.org zyon.org org.tr ww on.org.tr n.org.tr w viz yon.o iz yon.org zyon.org yon.org.t n.org.tr w n.org.tr w rg.tr ww tr www.a

Ekonomide cari açık dışında üzerinde durulması gereken diğer iki konu, Büyük Mağazalar Yasası ve kayıtdışı ekonomidir Çok Değerli Üyelerimiz ve Okuyucularımız, Oda Meclisimizde ekonomik beklentileri saptamak üzere yaptığımız anket, sektörlerinin nabzını tutan Meclis üyelerimizin en az yarısının olumlu beklentiler içerisinde olduğunu, üyelerin üçte birinin olumsuz beklentilerine rağmen genel olarak ekonomiyle ilgili beklentilerde iyileşme olduğunu gösteriyor. Ekonomide büyümenin yüksek olması, turizmle ilgili olumlu haberler bu beklentileri destekliyor ve şimdilik cari açık gibi temel sorunlar geri planda kalıyor. Bununla birlikte dünyada giderek artan enflasyon ve Türkiye de cari açık finansman kalitesindeki bozulmaya dikkat etmek gerekiyor. Çetin Osman BUDAK ATSO Yönetim Kurulu Başkanı TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Anketimizde Antalya ekonomisinin canlanması için kısa-orta vadeli en öncelikli adım ne olmalıdır? şeklindeki soruya Meclis üyelerimiz birbirine yakın oranda kent merkezinin güzelleştirilmesi, kültürel etkinliklerle turistin kent merkezine çekilmesi, AVM lerin yasal düzenlemeye kavuşması, ihracatın desteklenmesi ve yabancılara konut satışının teşvik edilmesi yanıtını verdiler. İlk üç yanıt ticaret sektörünün, ihracatın desteklenmesi daha çok tarım ve sanayi sektörünün, yabancılara konut satışı ise büyümeden yeterince yararlanmayan inşaat sektörünün beklentilerini ortaya koyuyor. Antalya için en faydalı-önemli proje sizce hangisidir? sorusu karşılığında ise Meclis üyelerimizin yüzde 29 u kentsel dönüşüm, yüzde 29 u ulaşım projeleri, yüzde 16 sı EXPO 2016, yüzde 13 ü de toplu işyerleri konularını öne çıkardı. Sürekli olarak üzerinde durduğumuz ve dile getirdiğimiz bu önemli konuları ATSO Meclisi olarak bir kez daha hatırlatmış bulunuyoruz. 2011 yılında ekonomide cari açık dışında üzerinde durulması gereken diğer iki konu da bir süredir gündemden düşmüş gibi görünen Büyük Mağazalar Yasası ve kayıtdışı ekonomidir. Bu iki konu anketimizin işaret ettiği en önemli sorunlar olarak duruyor ve Meclis üyelerimizin % 68 i kayıtdışı ile mücadeleyi yeterli görmüyor. Perakende ticaretin düzenlenmesi ile ilgili yasanın Ticaret Yasası ve Torba Yasa ile aynı ilgiyi görmemesi büyük bir kayıp olmuştur. Konu geçenlerde bazı siyaset adamlarımız tarafından gündeme getirilmiş, ama ne hikmetse medyada da gereken ilgi gösterilmemiştir. Kayıtdışı ekonominin bir diğer boyutunu ise Ankara OSTİM deki can kaybına yol açan işyeri kazaları ile görmüş bulunuyoruz. Akaryakıt sektöründe 10 numaralı yağ denilen sorun, işyerlerinin gerekli standartlara sahip olması ve denetimi sürekli olarak üzerinde durduğumuz konulardır. Ama sorunların dile getirilmesi yeterli olmamakta, Türkiye de 2 ATSO Ocak 2011

her konu medya üzerinden değerlendirildiği için bu konuları medyanın gündeme getirmesi ve gündemde tutması da gereklidir. Özellikle ekonomide sorunlar olumsuz sonuçlar ortaya çıktıktan sonra değil, potansiyel risk aşamasında ele alınmalı ve önlemler üzerinde durulmalıdır. Değerli üyelerimiz, 2011 yılına Beceri 10 Mesleki Eğitim ve İstihdam projesini başlatarak girdik. Bir diğer güzel gelişme ise Kalkınma Ajansı proje desteklerinin başlaması oldu. Özel sektörün ve sivil toplumun bu proje çağrılarına ilgisi önemlidir ve böylece hem sektörel hem de yerel düzeyde proje kültürünün de gelişeceğine inanıyorum. Botanik temalı EXPO 2016 için çalışmalarımız devam ediyor. EXPO Fuar alanı için 2 alternatif yer belirlendi ve bu alanlar Dünya Bahçe Bitkileri Üreticileri Birliği (AIPH) heyetine gösterildi. EXPO organizasyonunu Antalya da bize yakışan şekilde gerçekleştirmek için konu ile ilgili tüm aktörlerin ellerini taşın altına koymalarının çok önemli olduğunu düşünüyorum. ATAV ile işbirliği sonucu aktif hale getirdiğimiz Antalya Kongre Bürosu çalışmalarının ilk olumlu sonuçlarını almaya başladık. Uluslararası Kongre Organizatörleri Birliğinin (ICCA) 2014 yılı Genel Kuruluna aday olduk ve Houston kenti ile yarışıyoruz. Ayrıca ICCA CEO sunu davet ederek, Antalya yı tanıttık. Amacımız küresel kongre pazarında Antalya nın payını hak ettiği düzeye çıkarmak ve böylece turizm ve ticaret sektörümüz önemli bir destek vermektir. Bu fırsatla kentimizin Kongre Merkezi ihtiyacını da bir kez daha gündeme getirmiş olalım. Antalya dünya çapında ün kazanacak bir kongre sarayını çoktan hak ediyor. Bildiğimiz kadarıyla kongre merkezi Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Antalya projeleri arasında yıllardan beri bekleyen bir konudur. Artık Bakanlık, Özel İdare ve Büyükşehir Belediyesi bu konuda ortak bir projeyi başlatmalıdır. Gerekirse kent merkezinde, örneğin Özel İdareye ait sorunlu bina yerinde böyle bir proje için harekete geçilmelidir. Kongre merkezi ve benzer yatırımlar giderek daha acil hale gelmektedir. Çünkü 2010 yılı son çeyreğinde ekonomik büyümenin özel sektör yatırımlarıyla ivme kazandığı görülmektedir. Teşvik belgelerine baktığımızda planlanan yatırımlarda son dönemde gerçekten büyük bir artış olduğu anlaşılmaktadır. 2008 yılında 27,7, 2009 yılında 19,7 milyar lira olan teşvikli yatırım hacmi 2010 yılında 57,4 milyara çıkmıştır. 14 milyarlık rafineri projesi çıkarıldığında da artış halen ciddi boyutta kalmaktadır. Turizm sektöründe de Türkiye genelinde ve Antalya da % 100 ü aşan oranda artış görülmektedir. Antalya da yeni kapasite artışının ancak ürün çeşitlendirmesi veya kalite artışı çerçevesinde olmasını arzu ediyoruz. Ancak her durumda bu kapasiteyi destekleyecek alt ve üst yapı yatırımlarının da acilen yapılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yeni yatırım ve büyümenin sektöre ve ilimiz ekonomisine getirisinin yüksek olması bu tür tamamlayıcı yatırımların yapılmasına bağlıdır. Tüm ilgili kurumların bu gerçeği de dikkate aldıklarını umuyorum. Sevgi ve saygılarımla. ATSO Ocak 2011 3

ANTALYA TİCARET VE SANAYİ ODASI YAYIN ORGANI YIL:24 / OCAK 2011 / SAYI:271 ATSO ADINA SAHİBİ: Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman BUDAK YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: Sevim KAYAHAN YAYIN KURULU: Çetin Osman BUDAK Kenan ÇELİK Faruk SAYIN Murat GÜLAYDIN Kürşat ACAR Halil ÖZTÜRK YAYINA HAZIRLIK: Mete TEKİN Orhan ÇAKMUR TASARIM: Kaan ESİNGÜNER BASKI: ÇAĞDAŞ YAŞATAN Reklam Matbaacılık Tanıtım Organizasyon A.Ş. Kızılsaray Mh. 63. Sk. No:4, Yaşatan İş Merkezi, ANTALYA Tel.:0.242.244 19 52 Faks:0.242.244 19 67 DAĞITIM: SERVET ÇOBAN - BARAN KURYE Kızılsaray Mah. 81. Sok. No:25/7, ANTALYA Tel.:0.242.244 41 64 ATSO: Çevreyolu Üzeri Göksu Mahallesi Gazi Bulvarı No: 531, 07310 - ANTALYA Tel.: 0.242.314 37 37 Faks: 0.242.314 37 38-39-40 URL: www.atso.org.tr e-mail: dergi@atso.org.tr www.atsovizyon.org.tr 6 Budak, Antalya siyaseti gecekondu adaletsizliğine karşı hep birlikte İlkelİ bir tavır almalıdır Antalya nın 2011 hedefi 11 milyon turist 12 Ayda bir yayınlanır. Dergimizdeki yazılar kaynak gösterilerek alınabilir. Dergimizde yayınlanan yazılardaki görüşler yazarlarına aittir. 24 BECERİ 10 (UMEM) PROJESİ 4 ATSO Ocak 2011

30 Prof. Alİ Atıf Bİr, ATSO da Markalaşma ve Marka İletİşİmİ ni anlattı 36 Türkİye, enerjisini savuruyor Konutların yüzde 91 İ havayı ısıtıyor 44 NOSTALJİ : Antalya nın İlk İmar Planı 19 ATSO dan mesleki eğitime destek 20 ATSO Meclİs Üyelerİ kahvaltıda buluştu 26 Kredİ Garantİ Fonu Antalya da 32 YABANCILARIN ÇALIŞMA İZİNLERİ 40 Sanayİ Stratejİ Belgesİ 50 SAĞLIK 52 AB DEN GÜNCEL HABERLER 58 VERGİ UYGULAMALARI ATSO Ocak 2011 5

Antalya siyaseti gecekondu adaletsizliğine karşı hep birlikte ilkeli bir tavır almalıdır Antalya siyasetinin gecekondu adaletsizliğine karşı hep birlikte ilkeli bir tavır alması gerektiğini belirten ATSO Başkanı Budak, Belediye meclislerinde gecekondu baskısının şiddete dönüştüğünü görüyoruz. Gecekondu ve imar konusu seçim malzemesi olursa Antalya yı kaybederiz. Bu şehrin geleceği siyaset üstü bir konu olmalıdır. Biz kentsel dönüşüm beklerken daha gecekondu konusunda böyle boğulursak aynı konuları 30 yıl daha konuşmaya devam ederiz dedi. HABER ATSO Basın ve Üye İlişkileri Müdürlüğü ATSO Ocak Ayı Meclis Toplantısı nda bir konuşma yapan ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Osman Budak, Oda nın faaliyetlerinin yanı sıra, kent ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 2011 yılında Türkiye ve Antalya ekonomisinde istikrarlı bir büyüme beklediklerini ifade eden Budak, Bildiğiniz gibi yıllardır dile getirdiğimiz ve çaba gösterdiğimiz Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu meclisten tüm partilerin uzlaşmasıyla geçti. Bu yılın Ticaret ve Borçlar Yasaları ile başlaması da beklentilerimiz doğrultusunda olumlu bir başlangıç oldu. Bu tür uzlaşmaların Büyük Mağazalar Yasası nda da sağlanabilmesini diliyoruz. Artık buna da zaman kalmadı. Mart ayında meclis tatile girecek. Önümüzdeki bir aylık dönemde çıkartılması için girişimlerimiz sürüyor dedi. Seçim yılı olması nedeniyle her konunun olur olmaz bir biçimde siyasetle ilişkilendirildiğine değinen Budak şöyle konuştu; Herkes için yok siyasete girecek, yok aday olacak gibi sözler çıkıyor. Sanki herkes mutlaka siyaset yapmak zorundaymış gibi, sanki herkes siyaset peşinde koşmak zorundaymış gibi bir hava estirilmek isteniyor. Oysa bizler işadamı olarak zaten yatırımla ve istihdamla bir sosyal hizmet de yürütüyoruz. Dolayısıyla işadamları şunun bunun peşinde koşuyormuş gibi bir izlenim yaratılması Türk iş dünyasına haksızlıktır. Bizler kendi firmalarında bir oda bütçesinin, bazen bir belediye bütçesinin üzerinde cirolar yapan insanlarız. Yaptığımız işlerle, çalışanlarımız kanalıyla, vergi ödeyerek hizmet üretiyoruz. Vergi olmazsa zaten ne kamu hizmetleri ne de devlet hizmetleri yürüyemez. Bu ve bunun gibi konularla zaman kaybetmeden çalışmalarımıza devam etmek zorundayız. Adaletin olmadığı yerde bir devlet ve millet ayakta kalamaz Geçtiğimiz günlerde bazı terör örgütü üyelerinin cezaevinden salıverilmesinin herkesi derinden sarstığını belirten Budak Ülkemizde herkesi derinden sarsan bir hukuk vakası yaşandı. Bildiğiniz gibi bazı tutukluların davaları sonuçlanmadığı halde cezaevlerinden salıverildiler. Burada bir kez daha görülen bir gerçek, bitmeyen dava süreçleri ve mahkemelerimizin durumudur. Yüksek yargıda 2 milyona yakın dava dosyası beklemektedir. Bu kadar dava dosyası olmasının bir sebebi de olur olmaz her konunun mahkemelere götürülmesidir. Bu yapı içerisinde haksızlığa uğrayan, mağdur edilen binlerce insan da olmaktadır. Bu nedenle toplumun her kesimi daha vicdanlı davranmaya, daha dürüst davranmaya, karşısındakine anlayış ve saygı göstermeye, insan onur ve haysiyetini her şeyin üzerinde tutmaya özen göstermelidir. Birbiriyle didişen, her yolun mubah görüldüğü bir toplumda yargı sistemi sürekli sorun yaşar ve adalet olmaz. Adaletin olmadığı yerde de bir devlet ve millet ayakta kalamaz. Bu nedenle yargıda sorunları azaltmak için sadece yeni mahkemeler ve istinaf mahkemeleri de yeterli olmayacaktır. Mutlaka hakemlik, tahkim, etik kurul gibi sorunları yargıya gerek duymadan çözecek yapıların da oluşması gerekir. Umarım ki, yargı reformu ile birlikte bu gerçekler de dikkate alınacak ve bu tür düzenlemeler hayata geçirilecektir diye konuştu. Merkez Bankası uygulamaları ATSO Başkanı Budak konuşmasında şunları kaydetti; Ekonomide de son 6 ATSO Ocak 2011

ATSO Başkanı Budak, Sadece Çevre Yolu değil, aynı zamanda kent içi ulaşım da tümden yeniden ele alınmalıdır. Kent merkezi trafiği tek cadde üzerinde yürümektedir. Bugün bulvar denilebilecek bir caddemiz bile yoktur. Mevcut tramvay hattının Şarampol de, Meydan bölgesinde yer altına alınması şimdiden planlanmalıdır. dönemde önemli gelişmeler olmaktadır. Bildiğiniz gibi Merkez Bankası değişik bir politika uygulaması başlattı. Bir çok ülke sıcak parayı kesmek için vergi koyarken biz de faiz indirimi ve bankaların karşılık oranlarının yükseltilmesi gibi bir yöntem deneniyor. Aslında bu kararlar hedef olarak gecikmiş, yöntem olarak da tartışmalı kararlardır. Burada bir risk kafa karışıklığının kurda aşırı dalgalanmalar yaratmasıdır. Diğer bir risk de cari açığın daha fazla artmasıdır. Ama biz elbette başarılı olunmasını, ekonomiyi çok daraltmadan sıcak paranın azaltılmasını temenni ederiz. Son dönemde birazda yılsonu nedeniyle belirli bir döviz çıkışı yaşanmıştır. Bankalar açık pozisyon kapamaya yönelmişlerdir. Böylece döviz kurları % 10 civarında değer kazanmıştır. Tahvil faizlerinde de yükselme olmuştur. TL nin bu oranda değer kaybetmesi olumludur. Bu politika sonucunda dalgalanmalar yaşansa da çok büyük bir döviz hareketi şu anda beklenmemektedir. Büyüme hızı zaten % 5 e yakın bir düzeye gerileyecektir. Enflasyonda gıda, petrol, metal ve pamuk gibi ürünler nedeniyle bir miktar artış mümkündür. Bununla birlikte henüz beklentilerdeki bozulma sınırlıdır. Kredi karşılıkları yükseltildiğinden ve dünyada artık emtia fiyatlarına bağlı olarak faiz artışları geleceği için, bizdeki faiz oranları da artabilir. Dolayısıyla sıcak para, cari açık, fiyatlarda dalgalanma gibi durumlara hazırlıklı olmak gerekir. İhtiyacı olanlar için kısa vadeli değil, uzun vadeli borçlanabilmenin şu dönemde tam zamanıdır diye düşünüyorum. Otelde tatil yapan vatandaşların oranı % 5 in altında Ekonomide asıl gerçekleri de unutmamalıyız. Sigaradan alınan verginin gelir vergisinin kurumlar vergisinin üzerinde olduğu bir ülkeyiz. Geçtiğimiz günlerde fuar açılışında söyledim. Otelde tatil yapan vatandaşların oranı % 5 in altındadır. Bir taraftan maliyetlerimiz yüksek, diğer taraftan işçi karnını doyuramıyor. Bugün biz toplu taşıma ücretlerinin ne olduğunu bile bilmeyiz. Ama bir ailede üç kişi her gün belediye otobüs bileti alsa aylık asgari ücretin yarısı ulaşıma gidebilmektedir. Türkiye de ne asgari ücretle ne 500-600 dolarla, bırakalım bir ailenin geçinmesini bir kişinin geçinmesi bile çok zordur. Bu konulara artık daha fazla dikkat etmek gerekiyor. Dış dünyada Tunus gibi ülkelerdeki bazı olaylara dikkat edilmelidir. Tunus yabancı sermaye çeken, % 4 büyüyen, işsizliğin bize yakın olduğu, istikrarlı bir ülke olarak gösteriliyordu. Ama işsizlik ve yoksulluk sosyal patlamaya yol açtı. Dolayısıyla başarılı firmaları ve iyi şeyleri öne çıkarmanın yanında, en alttaki kesimlerin sıkıntılarını paylaşmaya, halkın vicdanını rahatlatmaya da önem verilmelidir. İstanbul daki projeleri kıskanarak izliyoruz Bugün değinmeden geçemeyeceğim bir konu da İstanbul da yapılan stadyumlar meselesidir. Ali Sami Yen Stadı yeri karşılığında devletin desteğiyle 600 milyon doların üzerinde bir bütçeyle güzel bir stadyum yapıldı. Ülkemizin her yerinde bu tür eserlerden mutluluk duyuyoruz. Ama geçen gün Sayın Çevre ve Orman Bakanımızın yanında da söyledim. İstanbul daki bu projeleri kıskanarak izliyoruz. Daha önce İstanbul da Olimpiyat stadı yapıldı. Kaç tane maç yapıldı orada bilmiyorum. İstanbul gerçekten bugün hem kamu projeleri ile hem de özel sektör yatırımlarıyla, çok büyük konut projeleriyle hızla gelişmeye devam ediyor. Ama aynı gelişmeyi Türkiye nin geri kalanında göremiyoruz. Biz İstanbul a imreniyoruz. İzmir Antalya turizmine özeniyor. Oysa bu gelişmelerin dengeli olması gerekir. Ben Sayın Bakana da arz ettim. Turist vizelerinden alınan gelir, Hazine arazilerinden sağlanan gelir bir yılda Antalya yı değiştirecek düzeydedir. Bu durumun da dikkate alınacağını ümit ediyoruz. Seçim yılındayız, bu konuların ele alınması ve siyasetin bu konularda bir çözüm modeli ortaya koymasını bekliyoruz. Antalya siyaseti gecekondu adaletsizliğine karşı hep birlikte ilkeli bir tavır almalıdır Antalya nın yatırım ihtiyacını her fırsatta tekrarlıyoruz. Sadece çevre yolu değil, aynı zamanda kent içi ulaşım da tümden yeniden ele alınmalıdır. Kent merkezi trafiği tek cadde üzerinde yürümektedir. Bugün bulvar denilebilecek bir caddemiz bile yoktur. Mevcut tramvay hattının Şarampol de, Meydan bölgesinde yer altına alınması şimdiden planlanmalıdır. Güzel bir gelişme Kazım Özalp, Güllük gibi caddelerimizde yenileme çalışmalarının başlayacak olmasıdır. Kent merkezinin güzelleşmesi için yapılan bu çalışmalar turizm sezonu başlamadan bitmelidir. Bu arada Belediye meclislerinde gecekondu baskısının şiddete dönüştüğünü görüyoruz. Antalya siyaseti gecekondu adaletsizliğine karşı hep birlikte ilkeli bir tavır almalıdır. Gecekondu ve imar konusu seçim malzemesi olursa Antalya yı kaybederiz. Bu şehrin geleceği siyaset üstü bir konu olmalıdır. Biz kentsel dönüşüm beklerken daha gecekondu konusunda böyle boğulursak aynı konuları 30 yıl daha konuşmaya devam ederiz. Perge Tiyatrosu için Bakanlık ile görüşme başlatıyoruz Antalya Tanıtım A.Ş. projesine turizm sektörümüzün ve ilgili her kurumun katılımını ve desteğini sağladık. Çalışmalarımız artık son noktaya gelmiş durumdadır. Bu çerçevede bir başka konu da Perge Tiyatrosu ve stadyumunun işletilmesi hususunda Bakanlık ile görüşme başlatıyoruz. Böylece kent merkezine en yakın antik kenti Antalya turizmi için ATSO Ocak 2011 7

en iyi biçimde değerlendireceğimize inanıyoruz. Bugünkü durumda Perge hak ettiği biçimde değerlendirilen, gerekli önem verilen bir yer de değildir. Bu konudaki çalışmamıza gerekli desteğin verileceğini ümit ediyorum. Bu çalışmalar sonuçlanırsa sadece tanıtım gibi faaliyetler dışında Antalya nın çeşitli projelerine destek olacak duruma da gelebiliriz. Eğer bunu yapabilirsek bu Antalya adına önemli bir başlangıç olacaktır. Güncel ve önemli bir konu Kalkınma Ajansı sektörel desteklerinin başlamış olmasıdır. Bu konuda gerekli duyuruları yaptık. Şu anda turizm ve sanayi sektörü ile ilgili proje destek süreci başlamıştır. Biz oda olarak bu konuda üyelerimize her tür teknik desteği sağlamaya hazırız. Bu destekleri özellikle ortak sektörel projeler için de değerlendirmek gerekir. Firmalarımız biraya gelip ortak makine, ortak laboratuar kurmak gibi projeler başlatabilirler. Proje hazırlığına da destek oluruz. Örneğin akaryakıtta meslek komitemiz laboratuar konusunu gündeme getirmiş. Gerçekten artık bu şekilde çalışmak her sektör için tek çözümdür. Bu arada mesleki eğitim ve istihdam projesi olan BECERİ 10 projesini de Antalya da başlattık. Günde 15 TL ödemeli eğitimler için başvurular toplanacaktır. Böylece Antalya da gençlerimiz hem meslek kazanmış olacak hem de bir mali destek alacaklardır. Firmalarımız da bu gençlerin staj ve istihdamı için istihdam desteği alacaklardır. Ticaretimiz işporta ile shopping tur arasına sıkıştı Bu arada Türkiye de AVM sayısı 350 ye yaklaştı. Organize perakende cirosu 2006 yılında 48 milyar dolar cirodan 2010 yılında 76 milyar dolara çıktı. Türkiye de büyüme artık büyük firmalar, büyük markalar lehine bir büyümedir. Bugün Antalya uluslararası çapta bir alışveriş kenti olması gerekirken maalesef ticaretimiz işporta ile shopping tur arasına sıkışmış bir ticaret şeklinde gelişmeye devam etmektedir. Bu nedenle kent merkezinde belirli caddelerde temalı bir gelişme planlamalıyız. Konyaaltı, Işıklar, Güllük, Beach Park, Lara, Dokuma ve Kepez gibi her bölge farklı bir temada ilerlemelidir. Belirli noktalara mutlaka marka firmalar yerleşmelidir. Demirciler Çarşısı gibi yerlerde de ölmek üzere olan el sanatlarımızı icra eden ustalardan kira almadan, hatta ücret vererek, hem cazibe bölgeleri, hem el sanatlarımızın yaşamasını sağlayabiliriz. Bu konu kendi haline bırakılacak bir konu değildir. Ticareti böyle planlamazsak, bir bölge diğer bölgeyi de aşağı çeker ve her yer olumsuz etkilenir. Bir bölgede hangi tür restoranların, hangi tür mağazaların olacağı planlanmalı ve işyeri ruhsatları buna göre verilmelidir. Bu konuda hem Hükümetin hem de belediyelerimizin gerekli adımları atmasını bekliyoruz. Almanya da erken rezervasyonlarda % 20 nin üzerinde bir artış var Bu yıl Almanya da erken rezervasyonlarda % 20 nin üzerinde bir artış var. Son dönemde Tunus ve Mısır gibi ülkelerde olanlar da Türk turizminin bu yıl iyi bir sezon geçireceğini gösteriyor. Bu arada turizmle ilgili bir projemizden de bahsetmek istiyorum; Almanya daki seyahat acentası çalışanlarına yönelik eğitim projesi Antalya E-öğrenim Platformu adını verdiğimiz proje ile Antalya Destinasyonunu sadece sahil şeridi ile değil, iç bölgelerimizin de sunduğu zengin imkanları içerecek şekilde profesyonelce hazırlanmış kurslarla internet ortamında tanıtmayı amaçlıyoruz. 2011 yılında Almanya daki yaklaşık 15 bin seyahat acentası çalışanının minimum %10 una ulaşmayı hedefliyoruz. Bunun için Almanya nın önde gelen kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşu Turizm ve Kalkınma Enstitüsü ile işbirliğine gidiyoruz. Proje ile bölgemizdeki yenilikler, festivalleri, sergiler, alışveriş imkânları hazırlanacak web sitelerinde güncel olarak eğitim programına katılanların bilgisine sunulacak. Verilecek eğitimde şu konular yer alacak: 1. Antalya destinasyonuyla ilgili temel bilgiler: Alışılmış yaz tatili ürünleri sahil, oteller vs. 2. Keşfedilmemiş doğa: Milli parklar, mağaralar, sedir ormanları, endemik bitkiler. 3. Kültürel ve tarihsel zenginlikler: Antik kentler, höyükler, arkeolojik kazılar. 4. Bilinmeyen kent merkezi: Kaleiçi, Kalekapısı, Balbey, Selçuklu eserleri. 5. Toroslar ve yaylalar: Burdur, İsparta, Yalvaç, Elmalı, Göller Bölgesi vs. 6. Turizm çeşitlendirme imkânları: Spor (Futbol/Tenis/Golf/Ski), Kongre (Meetings/lncentives), Sağlık (Medikal/VVelIness) 7. Aktif tatil - Macera: Rafting, Trekking, Mountain Biking. 8. Günlük hayat: Köyler, yeme-içme, alışveriş. 9. Deniz ve kıyılar: Mavi yolculuk, tekne turları, dalış imkânları, balıkçılık, koruma altındaki plajlar (Patara, Kaputaş) 10. İnanç Merkezleri: Elmalı-Tekke Köyü (Abdal Musa). St. Nikolaus (Demre), St. Paulus (Yalvaç) ICCA CEO su Martin Sirk Antalya ya geliyor Söz turizmden açılmışken Antalya Kongre Bürosunun çalışmalarına da değinmek istiyorum. Kongre Bürosu olarak ICCA Genel Kurulunu Antalya ya getirme çalışmalarımız devam ediyor. Bu önemli organizasyonu Antalya ya kazandırma şansımız son derece yüksek. Kısa listeye kalanlar içerisinde Avrupa dan aday tek kent Antalya. ICCA nın CEO su Martin Sirk önümüzdeki günlerde Antalya ya gelecek. Kendisine kentimizde sunabileceğimiz olanakları göstereceğiz. Bu noktada birlik olmaya ihtiyacımız var. İstanbul ve İzmir in de bize destek vermesi çok önemli. Son olarak da EXPO ile ilgili kısa bir bilgilendirme yapmak istiyorum. EXPO konusunda güzel gelişmeler var. AIPH (International Organization of Horticultural Producers) yetkilileri 19-20-21 Şubat tarihleri arasında alan incelemesi yapmak üzere Antalya ya gelecekler. Kendilerine EXPO alanı olarak belirlediğimiz asıl yeri ve alternatifini göstereceğiz. Artık EXPO konusunda somut adımlarla ilerliyoruz. Ayrıca, bir güzel haber daha vermek istiyorum; Antalya AIPH Kongresinin 2012 takvimine de girdi. Bunlar, çalışmalarımızın karşılığını aldığımız gösteren, bizi motive eden gelişmeler. 8 ATSO Ocak 2011

ATSO temsilciliklerinin bulunduğu ilçelerin vergi rekortmenlerine ödül Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Ocak Ayı Meclis Toplantısı nda ATSO nun temsilciliklerinin bulunduğu Kemer, Serik, Korkuteli, Elmalı, Gazipaşa ve Akseki ilçelerinde 2009 yılı itibariyle Gelir ve Kurumlar Vergisi Birincileri ne sertifika ve plaket verildi. İlçelerin vergi rekortmenleri sertifika ve plaketlerini ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, ATSO Meclis Başkanı Ali Rıza Akıncı, Meclis Başkan Yardımcıları Yeliz Gül Ege ve Ali Bahar ile Meclis Katip Üyesi Rifat Çelik in elinden aldı. Sertifika ve plaket alan kişi ve firmalar şöyle; Akseki Temsilciliği; Gelir Vergisi birincisi Halis Küçük, Kurumlar Vergisi birincisi Ömer Duruk Tesisleri Petrol Ürünleri Oto Yedek Parça Gıda Turizm Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. adına Rifat Özkan, Kemer Temsilciliği; Gelir Vergisi birincisi Cafer Altın, Kurumlar Vergisi birincisi Kemer Yaşam Hastanesi Özel Sağlık Hizmetleri Limited Şirketi adına Cemal Özkan, Elmalı Temsilciliği; Gelir Vergisi birincisi Ekrem Ceyhan, Kurumlar Vergisi birincisi Sedir İnşaat Taahhüt Ticaret Ltd.Şti. adına Nuri Efeoğlu, Gazipaşa Temsilciliği; Gelir Vergisi birincisi Ali Oğuz, Kurumlar Vergisi birincisi Aşur Yıldırım Nakliyat Harfiyat İnşaat Turizm Ticaret İthalat İhracat Ltd.Şti. adına Aşur Ramazan, Korkuteli Temsilciliği; Gelir Vergisi birincisi Mehmet Tamer Yorgancıoğlu, Kurumlar Vergisi birincisi Nur Gıda İnşaat Turizm Unlu Mamuller ve Su Ürünleri Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti. adına Kemal Öge, Serik Temsilciliği; Gelir Vergisi birincisi Hüseyin Şekerkıran, Kurumlar Vergisi birincisi Nunhems Tohumculuk Ltd.Şti. adına Sibel Işıl Akgül Tosunoğlu. ATSO Ocak 2011 9

ATSO Meclis Üyelerine yönelik ekonomik beklenti anketi yapıldı ATSO Ocak Ayı Meclis Toplantısı nda Meclis Üyelerine elektronik anket gerçekleştirildi. Antalya için en faydalı-önemli proje sizce hangisidir? sorusuna Meclis Üyelerinin yüzde 29 u kentsel dönüşüm, yüzde 29 u ulaşım derken, yüzde 16 sı EXPO 2016, yüzde 13 ü de toplu işyerleri kurulması seçeneğini işaretledi. planlıyorum şeklinde yanıtladı. İşadamlarının yüzde 51 i 2011 yılında piyasa payının artacağını, yüzde 33 ü ise aynı kalacağını ifade etti. 2011 yıl sonu enflasyonunun ne düzeyde gerçekleşmesini bekliyorsunuz? sorusuna yüzde 45 i yüzde 7 8.99, yüzde 23 ü yüzde 5-6.99 arasında olmasını öngördüklerini belirtti. Sizce döviz kuru düzeyi ne olmalıdır? sorusuna ATSO Meclisi nin yüzde 50 si enflasyonu takip etmelidir yanıtı verdi. ATSO Meclis Toplantısı nda Meclis Üyelerinin beklentilerine yönelik elektronik anket gerçekleştirildi. Meclis Üyeleri ne 18 soru yöneltilirken, işadamları ellerindeki kumanda aracılığıyla sorulara yanıt verdi. Bunlardan bazıları şöyle; ATSO Meclis Üyeleri, 2010 yılında iş hayatınızda yaşadığınız en ciddi sorun ne oldu? sorusuna yüzde 26 oranında büyük mağaza ve AVM rekabeti ve işyeri enflasyonu yanıtını verdi. 2 nci sırada yüzde 22 ile haksız rekabet ve kayıt dışı, üçüncü olarak yüzde 20 ile vergi oranlarının yüksekliği gösterildi. 2011 yılında Türkiye nin genel ekonomik durumunun nasıl olacağını düşünüyorsunuz? sorusuna işadamlarının yüzde 44 ü 2010 dan daha iyi olacak, yüzde 31 i 2010 dan daha kötü olacak yanıtını verirken, yüzde 26 sı ise aynı kalacak dedi. İşadamları İstikrarlı ve yüksek ekonomik büyüme için en önemli konu hangisidir? sorusuna yüzde 40 oranında kayıt dışı ile mücadele yanıtı verdi. 2011 yılında işinizle ilgili planınız nedir? sorusunu işadamlarının yüzde 40 ı Yeni yatırımla mevcut işimi büyüterek, çalışan sayısını arttırmayı Meclis üyelerinin yüzde 44 ü girişim ve yatırım ortamını olumlu bulduğunu belirtirken, Önümüzdeki günlerde Türkiye yi en çok etkileyecek olumsuz gelişme sizce ne olabilir? sorusuna yüzde 36 sı uluslararası piyasalarda yaşanacak yeni bir ekonomik dalgalanma, yüzde 21 i seçim, yüzde 17 si sıcak para çıkışı ve dövizde sıçrama yanıtı verdi. Meclis üyelerinin yüzde 63 ü faiz oranlarının bugünkü düzeyde devam etmesini beklediğini ifade ederken, yüzde 68 i kayıt dışı ekonomiyle mücadeleyi yetersiz bulduklarını bildirdi. ATSO Meclis üyelerinin yüzde 77 si KOBİ teşviklerinden yararlanmadığını belirtti. Antalya ekonomisinin canlanması için kısa-orta vadeli en uygulanabilir hareket planı ne olmalıdır? şeklindeki soruya ATSO Meclis üyelerinin yüzde 17 si kent merkezinin güzelleştirilmesi, yüzde 15 i kültürel etkinliklerle turistin kent merkezine çekilmesi, yüzde 15 i AVM lerin yasal düzenlemeye kavuşması, yüzde 15 i ihracatın desteklenmesi, yüzde 14 ü yabancılara konut satışının teşvik edilmesi yanıtını verdi. Antalya için en faydalı-önemli proje sizce hangisidir? sorusuna ise yüzde 29 u kentsel dönüşüm, yüzde 29 u ulaşım seçeneğini tuşlarken, yüzde 16 sı EXPO 2016, yüzde 13 ü de toplu işyerleri kurulmasını belirtti. Markalaşma çalışması yürütüyor musunuz? sorusuna Meclis üyelerinin yüzde 25 i hayır derken, yüzde 48 i evet başlangıç düzeyinde, yüzde 26 sı da evet yoğun olarak sürdürülmekte yanıtını verdi. 10 ATSO Ocak 2011

HABERTURUHABERTURUHABERTURUHABERTURUHABER HABERTURUHABERTURUHABERTURUHABERTURUHABERTURUHABERTURUHABERTURUHABERTURU DÖSİAD Yönetimi, ATSO Başkanı Budak ı ziyaret etti Döşemealtı nın büyük bir potansiyele sahip olduğunu söyleyen Gencer, bölgede üretilen markaların tanınmasını sağlamayı ve işsizlik sorununa çözüm üretmeyi amaçladıklarını, bunun yanı sıra, eğitim, sağlık gibi sosyal konularla da yakından ilgileneceklerini bildirdi. ATSO Başkanı Budak ise DÖSİAD Yönetim Kuruluna hayırlı olsun temennisinde bulundu. DÖSİAD yönetiminde ATSO nun 4 meclis üyesinin yer aldığına dikkat çeken, kendisinin de OSB Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu hatırlatan Budak, Bölgeyi çok iyi tanıyorum. Her zaman işbirliği içinde olacağız dedi. Antalya da kısa bir süre önce kurulan ve ilk genel kurulunu yapan Döşemealtı Sanayici ve İşadamları Derneği (DÖSİAD) Yönetim Kurulu, ATSO Başkanı Çetin Osman Budak ve Meclis Başkanı Ali Rıza Akancı yı ziyaret etti. Ziyarette ATSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Levent Yiğiter ile Yönetim Kurulu Üyesi Ali Peker de bulundu. Derneğin kuruluş amacı ve faaliyetleri hakkında bilgi veren DÖ- SİAD Başkanı Gültekin Gencer, hedeflerinin Döşemealtı ndaki iş dünyasını tek çatı altında toplamak olduğunu belirtti. OSB çevresinde yeni bir alanın tahsise açılmasıyla, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler için 70 yeni parsel daha yaratılacağını belirten Budak, OSB deki fabrika sayısının 3-4 yıl içinde 250 ye ulaşacağını kaydetti. Buna karşın, Antalya kent merkezinde ticaretin tıkanma noktasına geldiğini ve acilen toplu işyerlerine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Budak, bunun için en uygun bölgelerden birinin Döşemealtı olduğunu söyledi. Budak, Toplu işyerleri için en az 6 bin dönüm yer gerekiyor. Döşemealtı nda ilk etapta galericiler ve kamyoncular için düşünülen bölgeler var. Eğer yeni ticari alanlar yaratmazsak, Antalya da kısa bir süre sonra ticaret tıkanma noktasına gelecek. ATSO olarak toplu işyerleri konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Bu konuda DÖSİAD a da büyük görev düşüyor diye konuştu. ATSO nun Kaleiçi Projesi ne Rehberler den destek Antalya Rehberler Odası (ARO) Başkanı Hasan Uysal ve Başkan Yardımcısı Oktay Tilki, ATSO Başkanı Çetin Osman Budak ı ziyaret etti. Uysal ve Tilki ye ATSO nun Kaleiçi Projesi hakkında bilgi veren Budak, Kaleiçi ni canlandırmayı ve cazibe merkezi haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Budak, Antalya ya turistlerin gelmesini gerektirecek nedenleri arttırmalıyız. Kaleiçi bunların başında geliyor. Kaleiçi, rehberlerimizin desteği ile güçlenecek bir yer. Oda olarak Kaleiçi nde Hıdırlık Kulesi, Kesik Minare, Üç Kapılar Burçları gibi dokuz nokta belirledik. Bu noktalarda konsept müzeler oluşturulacak. Bu proje tamamen Kaleiçi ni canlandırma ve cazibe merkezi yapma projesi. Sizlerin desteğini çok önemsiyoruz dedi. ARO Başkanı Hasan Uysal, ATSO nun Kaleiçi Projesi ni rehberler olarak desteklediklerini belirterek, Antalya kent merkezinde sunulacak en önemli değerlerin başında Kaleiçi geliyor. Kaleiçi nin canlanması için elimizden gelen desteği vermeye hazırız. Ancak bu konuda rehberlerin de bilgilendirilmesi lazım. Kaleiçi ndeki tarihi konaklar, kiliseler, bölgenin geçmişi konusunda rehberlere eğitim verilmesi gerekiyor. ATSO ile işbirliğine hazırız diye konuştu. Oda ya kayıtlı 750 rehber bulunduğunu belirten Uysal, Antalya bölgesinde özellikle İspanyolca ve Fransızca bilen rehber sıkıntısı yaşandığını, bu eksikliği gidermek için kurslar açtıklarını bildirdi. Bazı acentaların yurt dışından çalışma izni olmayan, kokartsız sözde rehberler çalıştırdığını belirten Uysal, En önemlisi, bu kişiler ülkemiz hakkında yalan yanlış bilgilere sahipler. Turistler sıklıkla politik konuları, tarihe ilişkin olayları soruyorlar. Kokartsız, kaçak bir yabancı rehber bu konularda ne kadar sağlıklı bilgi verebilir? dedi. Önümüzdeki aylarda Kemer ve Adrasan da Likya Yolu konusunda bir eğitim gerçekleştireceklerini de belirten Uysal, bölgede yürüyüş yaptıracak rehber bulmakta zorluk yaşadıklarını sözlerine ekledi. ATSO Ocak 2011 11

TURİZM SEKTÖRÜ ATSO Basın ve Üye İlişkileri Müdürlüğü Antalya nın 2011 hedefi 11 milyon turist 2010 yılında 10 milyon turist hedefini yakalayan Antalyalı turizmciler, çıtayı yükseltti. Başta İngiltere, İran, Suriye, Fransa ve İskandinav ülkeleri olmak üzere tüm pazarlarda artış öngören turizmciler, 2011 yılında 11 milyon turist hedefliyor. 12 ATSO Ocak 2011

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Sururi Çorabatır, bugüne kadar katıldıkları fuarlarda Antalya ya olan ilginin dikkat çekici düzeyde olduğunu söyledi. Pazarların genelinde çift haneli büyüme beklediklerini kaydeden AKTOB Başkanı Sururi Çorabatır, Bundaki etken hizmet, otellerimizin iyi olması, mesafelerin yakın oluşu, fiyat kalite dengesi ve her şey dahil. 2011 yılında hedefimiz Antalya ya 11 milyon turist getirmek. bu hedefe ulaşacağımıza inanıyorum dedi. Çorabatır, geçen yıl Antalya ya gelen turist sayısında bir yıl öncesine göre yaklaşık yüzde 11 büyüme görüldüğünü, İstanbul üzerinden transit geçenler ve gemilerle gelenler dikkate alındığında, Antalya yı ziyaret eden yabancı turist sayısının 10 milyon 300 bini bulduğunu söyledi. Geçen yıl Antalya ya gelen İngiliz turist sayısında yüzde 40 a yaklaşan artış olduğunu, bu yıl da bu artışın yine çift haneli olarak süreceğine ilişkin ilk işaretleri aldıklarını ifade etti. Çorabatır, bu yıl başta İran, Suriye, İngiltere, Fransa ve İskandinav ülkeleri olmak üzere bütün ülkelerden önemli artışlar beklediklerini belirtti. Çorabatır, Antalya nın yatak kapasitesinin de her yıl arttığına işaret ederek, Bu yıl sadece Antalya da 15 bin yeni yatak daha hizmete girecek. 2012 yılında da 15 bin yeni yatak yapılacak. Yatak kapasitemiz her geçen gün artıyor diye konuştu. Bugüne kadar sunduğumuz hizmet kalitesini korumamız gerekiyor diyen Çorabatır, Antalya olarak yurt dışında fuarlara geniş bir katılım sağlandığını, hem sektörün hem de yan sektörlerin rehavete kapılmaması gerektiğini kaydetti. Hedef turizmde geliri artırmak Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Adnan Özsoy ise turizmde ziyaretçi sayısının artmasından çok elde edilen gelirin nasıl arttırılabileceği üzerinde durulması gerektiğini vurguladı. 2011 turizminde hedef hem turist sayısını hem de turistin harcadığı para miktarını artırmak diyen Özsoy, bunun için özellikle insana yatırım yapılması gerektiğini, turizmde otomasyon olmadığını, hizmeti insanın ürettiğini ifade etti. Turizm gelirlerinin daha iyi hizmet ve kaliteli ürünle artırılabileceğinin altını çizen Özsoy şöyle devam etti: Turizm geliri daha iyi hizmet ve daha iyi bir ürün ile artırılabilir. Turist sayımız artıyor ama turistlerin kişi başına harcadığı para miktarı rakibimiz olan İspanya ve Yunanistan a göre düşük kalıyor. Turizm hep yenilik ister, ilk yeniliği bulan ülke kazanıyor. Türkiye ilk (her şey dahil) sistemini uyguladığı için bu konuda Türkiye ye yetişen yok. Sektör yenilikte durmaz. İlk yeniliği yapan hep öne geçiyor. Türkiye her şey dahilin ardından turizmde yeni bir yeniliğin daha öncülüğünü yapmalıdır. O zaman daha çok turist ve daha çok gelir olur ATSO Ocak 2011 13

Almanlar ve Ruslar Antalya dan vazgeçemiyor Antalya ya gelen Alman turist sayısı geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 10,4, Rus turist sayısı yüzde 16,6, İngiliz turist sayısı da yüzde 37,9 arttı. İsrailli, Litvanyalı, İtalyan, Ermeni ve İspanyol turistlerin sayısı azaldı. Turizmin başkenti Antalya ya geçen yıl gelen turistler arasında ilk sıraları yine Almanlar ve Ruslar aldı. Geçen yıl Antalya da tatil yapan Alman turist sayısı 2009 a göre yüzde 10,4, Rus turist sayısı yüzde 16,6 ve İngiliz turist sayısı da yüzde 37,9 arttı. Antalya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü verilerine göre, 2010 yılında havayoluyla 9 milyon 164 bin 324, Gazipaşa, Kaş, Antalya, Finike ve Kemer limanlarından da denizyoluyla 170 bin 918 olmak üzere 9 milyon 335 bin 242 yabancı, 424 bin 875 de gurbetçi olmak üzere toplam 9 milyon 760 bin 117 turist Antalya yı ziyaret etti. Avrupa da küresel krizin etkileri sürerken, Antalya yı tercih eden turistlerin başında ilk sırayı 2009 yılına göre yüzde 10,4 artış ile Alman, yüzde 16,6 artış ile Rus, yüzde 8,2 artışla Hollandalı, yüzde 37,9 artışla İngiliz, yüzde 3,4 artışla Ukraynalılar geldi. Bu dönemde 2 milyon 537 bin 765 Alman, 2 milyon 464 bin 269 Rus, 460 bin 990 Hollandalı, 441 bin 192 İngiliz, 356 bin 200 Ukraynalı turist tatil tercihlerini Türk turizmin başkenti Antalya dan yana kullandı. İsveçli turist sayısı yüzde 28,3 artarak 276 bin 810 a, Fransız turist sayısı yüzde 25,9 artış ile 275 bin 261 e, Avusturyalı turist sayısı da yüzde 4 artışla 256 bin 600 e ulaştı. Polonyalı turist sayısı yüzde 3,8, Norveçli turist sayısı yüzde 19,1, Danimarkalı turist sayısı da yüzde 20 arttı. Kazakistan, İsviçre, Çek, Belarus ve Romanyalı turist sayılarında da önemli oranlarda artış oldu. İranlı turist sayısı artıyor Türk turizm şirketlerinin İran da yaptıkları tanıtım çalışmaları sonucunda Antalya ya gelen İranlı turist sayısı 2007 yılından bu yana sürekli artış gösterdi. 2007 yılında 13 bin 791 İranlı turist Antalya ya gelirken, 2008 yılında 28 bin 167, 2009 da da 33 bin 666 İranlı Antalya yı tercih etti. 2010 yılında bölgeye gelen İranlı turist sayısı bir önceki yıla göre yüzde 133,2 artarak 78 bin 864 e ulaştı. Bu yıl özellikle nisan ayından itibaren Antalya ya gelecek İranlı turist sayısında önemli artış olacağı kaydedildi. İsrailli turist azaldı Antalya ya gelen İsrailli turist sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 65,2 azaldı. 2007 yılında 300 bine yakın İsrailli Antalya ya gelirken, 2008 yılında bu rakam 330 bin 153 e ulaştı. Ancak, Türkiye ile İsrail arasında yaşanan olumsuzluklar nedeniyle bu ülkeden Antalya ya gelen turist sayısı 2009 yılında 182 bin 177 ye, 2010 yılında ise 63 bin 284 e düştü. İsrailli turistlerle birlikte Litvanyalı, İtalyan, Ermeni ve İspanyol turist sayısında da azalma tespit edildi. 14 ATSO Ocak 2011

Devleri geride bıraktık Turizmde son 3 yılda Yunanistan, Fransa ve İspanya yı sollayan Türkiye yüzde 16 büyüdü. Turist sayısı 2010 da yüzde 5.23 arttı. Türkiye ye geçen yıl bir önceki yıla oranla yüzde 5,23 artışla 28 milyon 491 bin 931 turist geldi, İstanbul u ziyaret eden turist sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 7,31 azaldı. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜRO- FED) Başkanı Ahmet Barut, Dünya Turizm Örgütü nün bu yıl kişi sayısında yüzde 4, turizm harcamalarında da yüzde 5 artış öngördüğünü, dünya turizm hareket merkezinin Avrupa dan Asya ya kayma sürecinin hızla devam ettiğini belirttiğini anlattı. Türkiye de de bu yıl yüzde 5 civarında büyüme beklediklerini ifade eden Barut, Bu son derece gerçekçi, konservatif bir beklentidir. Son 3 yılki gelişmelere baktığımızda istatistiklerin bu beklentimizi teyit ettiğini görüyoruz dedi. Dünya Turizm Örgütü verilerine göre, Türkiye nin dünyanın ilk 10 ülkesi arasında ziyaretçi sayısında 7 inci, turizm geliri sıralamasında 9 uncu sırada yer aldığını belirten Barut, son 3 yılda Yunanistan, Fransa ve İspanya eksi büyümede kalırken, Türkiye nin her türlü olumsuzluğa rağmen yüzde 15,9 büyüme gerçekleştirdiğini bildirdi. Barut, Almanya da geçen yıl pazar payını en çok artıran ülkenin Türkiye olduğunu, ilk 10 aylık dönemde hava yoluyla çıkışlarda Türkiye ye çıkışın yüzde 16,7 artış gösterdiğini anlattı. Türkiye nin ikinci büyük pazarı olan Rusya da geçen yıl çıkışların yüzde 30 arttığını, bu yıl da artış beklentisi olduğunu ifade eden Barut, bu artışın Türkiye rakamlarını da etkilediğini dile getirdi. Türkiye ye geçen yıl bir önceki yıla oranla yüzde 5,23 artışla 28 milyon 491 bin 931 turist geldiğini belirten Barut, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü verilerine göre, 2010 yılında Türkiye genelindeki 46 havalimanından geçiş yapan yolcu sayısının bir önceki yıla göre yüzde 20,1 artışla 102,7 milyon olarak gerçekleştiğini belirterek, bu yıl da 125 milyonun üzerinde yolcu hedeflendiğini bildirdi. 25 milyar dolar eşiğini aşmak hayal değil TÜROFED Başkanı Barut, bu yıl gelirde, kişi başında ve toplamda artış beklediklerini ifade ederek, Bizim tahminimiz, turizm gelirlerinde bir artış olacağı yönündedir. 25 milyar dolar eşiğini aşmak hayal değil, son derece gerçekçi bir beklentidir dedi. Son 3 yılda Akdeniz de Yunanistan ve İspanya gerilerken Türkiye yükseldiğine dikkat çeken Barut, şu değerlendirmeyi yaptı: Küresel kriz kaynak pazarlarda tam ortadan kalkmasa da düzelme eğilimine girdi. En fazla turist ağırladığımız Almanya da pazar payını en çok artıran ülke Türkiye oldu. Rusya ile vizelerin kaldırılmasının gelen turist sayısında olumlu katkı sağlayacak. Son 10 yıldır çift haneli büyüyor. Bu yıl da Rusya da çift haneli büyüme yaşanabilir. İran pazarından umutluyum. İngiltere de olmamız gereken yerde olmadığımızı düşünüyorum. Ortadoğu, İran başta olmak üzere Rusya dan da en büyük rakamsal artış beklediğimiz bölgeler. Türkiye ye gelen turist profili değişiyor. Az gelirliler azalırken, yüksek gelirliler artıyor. Anadolu nun payı arttı Başbakan Tayyip Erdoğan ın yeterli bulmayarak turizmcileri eleştirmesine karşılık Ahmet Barut, Turizm yatırımları Anadolu ya çoktan açıldı dedi. Geçen yılın 11 aylık döneminde, teşvik bölgelerine bağlanan turizme yönelik toplam 178 projenin yüzde 68 inin Anadolu illerinde olduğuna dikkat çeken Barut, Son 3 yılda Anadolu nun teşvikli turizm yatırımında payı yüzde 68 e çıktı dedi. Barut, sektördeki yabancı yatırımların da arttığı geçen yılın ilk on ayında doğrudan yabancı yatırımların oranının 94 milyon dolara yükseldiğini kaydetti. İçki kısıtlaması her şey dahil sayısını artırır Alkollü içecekler sektöründe düzenleme sağlayan TAPDK yönetmeliği ile ilgili olarak Ahmet Barut, Yol kenarındaki, mücavir alanlardaki ve belediye tesislerindeki restoranlarda içkiye kısıtlama getirilmesi herkesin şikayet ettiği her şey dahil sayısını arttırabilir dedi. Bu arada yasak konusunun yurtdışına da yansıdığına değinen Barut, şunları söyledi: Şu anda turisti doğrudan etkileyecek bir durum yok ama benim şahsi kanaatim, son yasa değişikliğinde bazı muğlak noktalar olduğu yönünde. Gereksiz negatif gelişmeleri sebebiyet verebilir bunlar. ATSO Ocak 2011 15

Turizmcilere göre Türkiye en iyi sezonlarından birini yaşayacak Tunus ta başlayarak Mısır ve Yemen gibi ülkelere de yayılan olaylar nedeniyle bu ülkelere yapılan turlar iptal ediliyor. Turizmciler bu durumun Türkiye açısından avantaj yarattığı görüşünde. Tunus ta başlayarak Mısır, Yemen gibi ülkelere de yayılan olaylar, turizmi bu ülkelerde olumsuz etkiledi. Türkiye ve pek çok ülkeden bu bölgeye yapılan turlar, bölgedeki olaylar nedeniyle iptal edilirken, turizmciler Türkiye nin turizm açısından avantaj sağlayabileceği görüşünde. Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, söz konusu ülkelerde yaşanan kargaşa nedeniyle Türkiye ve diğer ülkelerden bölgeye yapılan turların iptal edildiğini ve bunun normal olduğunu söyledi. Turizmin böyle sertliklere tahammülü yoktur Turizmin eğlence, dinlenme, kültür alışverişini kapsayan bir olgu olduğunu ifade eden Bayındır, Turizmin böyle sertliklere, kavgalara tahammülü yoktur. Tunus ve Mısır ın bu olaylardan büyük kaybı olacak. Ama insanlar tatillerinden vazgeçmezler başka yerlerde tatillerini yaparlar. Burada da Kıbrıs ve Türkiye nin büyük şansı görülüyor. Aynı destinasyonda ve aynı iklim kuşağında yer alıyorlar. Türkiye fiyat konusunda da son derece uygun. Önümüzde Paskalya tatili var. Bu bayramlarda da oraya gidenler Türkiye ye akacaklar. Türkiye de büyük bir canlılık yaşanacak. Yaz aylarında da daha büyük canlılık olacağını düşünüyorum dedi. Jolly Tur Acentalar Departman Müdürü Murat Kuduzcu da, her yıl çok sayıda Türk turistin yarı tatil döneminde çocuklarıyla birlikte bu dönemi Mısır da geçirmeyi tercih ettiğini söyledi. Tur şirketlerinin özellikle sömestr tatilinde Mısır, Tunus, Cezayir gibi Akdeniz e kıyısı olan ülkelere turlar düzenlediklerine işaret eden Kuduzcu, bölgede yaşanan olaylar nedeniyle özellikle Mısır turlarını iptal ettiklerini belirterek, Mısır a genellikle sömestr tatilinde yoğun ilgi oluyordu. Sömestr tatili süresince bölgeye 5 turumuz vardı, şu anda bunların hepsi iptal edilmiş durumda dedi. Kuduzcu, Mısır turlarına katılmak için rezervasyon yapan kişileri, vize probleminin olmadığı ülkelere kaydırdıklarını dile getirerek, İstikrar sağlanana kadar bölgeye tur düzenlemeyi düşünmüyoruz. Olayların yaşandığı ülkeler Akdeniz e kıyısı olan ülkeler. Buralardaki olaylar turistlerin Türkiye ye kaymasını sağlayabilir. Tur operatörleri, özellikle Akdeniz ve Ege deki işletmelerle ek sözleşmeler yapıyorlar. Yaz aylarında otellerde yer bulunamayabilir. Bu da erken rezervasyonun önemini ortaya çıkarıyor diye konuştu. Anı Tur Yurtdışı Demartman Müdürü Ramela Avetyan da, sömestr tatili döneminde Türkiye deki pek çok tur şirketi gibi kendilerinin de Mısır a turlarının bulunduğunu, yaşanan olaylar nedeniyle bu turları iptal etmek zorunda kaldıklarını söyledi. Sömestrde Mısır da Nil Nehri, Kahire ve Kızıldeniz kıyısındaki Şarm-el Şeyh gibi bölgelere ayrı ayrı turlar yaptıklarını bu turları son güne kadar iptal etmediklerini dile getiren Avetyan, şu bilgileri verdi: Ancak 28 inde turlarımızı mecburen iptal etmek zorunda kaldık. Amacımız insanlarımızın seyahat özgürlüklerini 16 ATSO Ocak 2011

kısıtlamak değil. Onların can güvenlikleri için bu önlemi almak zorunda kaldık. Birkaç şirket de böyle yapmak zorunda kaldı. Mısır a sömestr dönemi için 8 turumuz vardı. Hepsini iptal ettik. Tunus a zaten yılbaşından beri hiç tur koymuyoruz. Kestik turlarımızı. İleride ortam düzeldiğinde turlarımıza devam edeceğiz. 6 ay kadar bu bölgeleri hiç düşünemeyeceğiz. Etstur Yurtdışı Turlar Müdürü Fatma Nilüfer Müstecaplıoğlu ise bölgede yaşanan olayların turizmi olumsuz etkilediğini ifade ederek, Yaşanan olaylar sonucunda Mısır ve Tunus turlarını iptal ettik. Lübnan turları şu anda devam ediyor. Önümüzdeki dönem için turlarımızı önceden planlamıştık ve havayoluyla gereken ön anlaşmaları yapmıştık. Şu anda beklemedeyiz. Özellikle Mısır ve Tunus daki gelişmeleri takip ediyoruz. Seyahat edilebilecek duruma gelirse anlaşmalarımızı devam ettireceğiz dedi. Mart, Nisan, Mayıs aylarında kapasite artışı olacak Bünyesinde Odeon Tur ve Coral Travel gibi iki büyük tur operatörünü barındıran OTI Holding in Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Bektaş ise Mısır daki olaylar nedeniyle Avrupa daki ülkelerle Rusya, Polonya ve Ukrayna da da Mısır a operasyonların geçici olarak durdurulduğunu bildirdi. Bektaş, Mısır da olayların devam etmesi halinde Mart, Nisan ve Mayıs ayları için Türkiye ye yönelik iyi bir kapasite artışı olacağına inandığını belirterek, Mart, Nisan ve Mayıs aylarında Rusya dan Türkiye ye gelen turistlerin bir kısmı Mısır a gitmişti. Olaylar devam ederse Mart, Nisan ve Mayıs aylarında Mısır a gidecek 120 bin civarındaki Rus turist Türkiye ye gelecek. Bu Türkiye için ek bir artış olacaktır diye konuştu. Ayhan Bektaş, Alman pazarında erken rezervasyonun çok iyi gittiğini, iç pazarda da erken rezervasyonların başladığını hatırlatarak, bu yıl iç pazar akışının da yoğun olacağını öngördüklerini, diğer pazarların da yoğun geçeceğinin görüldüğünü belirtti. Türkiye nin bu yıl çok iyi bir yıl geçireceği görülmektedir diyen Bektaş, şu bilgileri verdi: Başta Almanya olmak üzere Avrupa da erken rezervasyon satışları çok iyi gidiyor, Rusya da ise sorun yok. İç pazarda yoğunluk seçim nedeniyle Haziran yerine Temmuz ve Ağustos aylarına kayacaktır. Rusya ve Ukrayna turizm fuarlarında strateji değişikliğine gitmeyeceğiz. Tüm çalışmalarımız aynen devam ediyor. Şu anda planlamalarımızda sadece Mısır da değişiklik olabilir ancak Mısır 2011 yılını kaybetti demek için çok erken. Haksızlık yapmamak gerek. Bu şekilde devam ederse Mart, Nisan ve Mayıs ayları için her har halükarda Türkiye bir avantaj yakalayacaktır. Türkiye en iyi sezonu yaşayacak Rusya dan Türkiye ye ve Mısır a en fazla turist götüren tur operatörlerinden Tez Tur un Yönetim Kurulu Başkanı Levent Aydın da, Mısır ın Türkiye ile aynı ürünü sattığı için turizmde Türkiye nin rakibi olduğunu anımsattı. Mısır ın en fazla turisti Mart, Nisan ve Mayıs aylarında çektiğine işaret ederek, bu yıl yaşanan sorunlar nedeniyle bu aylarda Mısır a gidişlerin azalabileceğini, bu durumda Türkiye deki fiyatların çok daha rantabl olacağını vurgulayan Aydın, şunları kaydetti: Mısır daki olaylar nedeniyle başka ülkelere gidecek turistlerin onda biri Türkiye ye gelecek. Mısır a rezervasyon yaptıranların tercihi hangi ülkeye olursa oraya yönlendiriyoruz. Mısır a gidenler sezonluk gittiği için bir kısmı Tayland, Maldivler ve Türkiye ye yönelecek. Tez Tur olarak bizim orada otel yatırımlarımız var. Oradaki yatırımlarımız çok etkilenmez. Olaylar durulunca turist yine Mısır a gidecektir. Mısır uzun vadede toparlayacaktır. Türkiye turizmi bu yıl iyi bir sezon yaşayacaktır. Bu yıl turizm mükemmel görülüyor. Türkiye 2011 turizm yılında gelmiş geçmiş en iyi sezonu yaşayacak. Kaynak: Anadolu Ajansı ATSO Ocak 2011 17

Osman Ayık Fiyat istikrarımız bozulabilir uyarısı yaptı ATSO Meclis Üyesi ve Turizm Komisyonu Başkanı Osman Ayık, Mısır, Tunus, Cezayir gibi Afrika ülkelerindeki olayların Türk turizmine hem olumlu ve hem de olumsuz katkıları olacağını belirtti. Bu ülkelerdeki olayların Türk turizmine Mart, Nisan ve Mayıs aylarında kısa süreli artışlar sağlayabileceğini kaydeden Ayık, Ancak bu ülkeler, tekrar pazara döndüklerinde eski müşterilerini yeniden kazanmak için pazardaki fiyat istikrarını bozabilir. Bu ülkeler kaybettikleri müşterilerini kazanmak için fiyat kırabilir. O zaman bizim de fiyat istikrarımız bozulur dedi. Antalya bölgesindeki turistik tesislerin 2011 yılı beklentilerinin zaten çok yüksek olduğunu dile getiren Ayık, Mısır, Tunus ve Cezayir gibi ülkelerde olayların olmaması halinde de Türkiye genelinde bu artışın beklendiğini, özellikle başta Almanya olmak üzere, İngiltere, İskandinav ülkeleri ve diğer Avrupa ülkelerinde önemli artışların olacağının öngörüldüğünü ifade etti. Ayık, Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinde devam eden bir ivme bulunduğunu hatırlatarak, bu turizm sezonunda genel anlamda iyi bir yıl beklediklerini, bu olayların da artı yapabileceğini ancak ileride bu ülkelerin fiyatı bir silah gibi kullanabileceklerini kaydetti. Osman Ayık, turizmcilerin yoluna devam edeceğine vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü: Bizim var olan hizmet standardımız var. Bu hizmet kalitemizden ödün vermeden sezonu tamamlamak istiyoruz. Olaylardan kaçıp gelen, Türkiye tecrübesi olmayan misafirleri de geldiklerinde tecrübelerimizle kazanmış oluruz. Bu yıl Türkiye ye hiç gelmeyenler de gelecektir. Bu bizim için avantaj olabilir. Bunu iyi değerlendirmek lazım. 2011 yılında Türkiye 31 milyon, Antalya genelinde ise 11 milyon civarında turist bekleniyor. Genelde geçen yıla oranla yüzde 10 büyüme olur. Antalya, dünyada en çok ziyaret edilen 4 üncü şehir Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Demirel: Antalya, dünyada en çok ziyaret edilen 10 şehir arasında Paris, Londra, Singapur un ardından 4 üncü sırada yer alıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Levent Demirel, Antalya nın dünyanın en çok ziyaret edilen 10 şehri arasında Paris, Londra ve Singapur un ardından 4 üncü sırada yer aldığını bildirdi. ICF Airports un ev sahipliğinde Belek Gloria Golf Otel de düzenlenen Routes Turizm Akdeniz Forumu na katılan Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Levent Demirel, Türkiye nin dünya turizminde yüzde 3 lük büyüme gerçekleştirdiğini bildirdi. Türkiye nin dünya sıralamasında 6 ncı sırada yer aldığına dikkati çeken Demirel, Türkiye de ise Antalya nın ilk sırada bulunduğunu, Antalya yı İstanbul, Muğla ve Kapadokya nın izlediğini belirtti. Demirel, 2023 yılında 50 milyon turist ağırlamayı ve turizm gelirinde 50 milyar dolara ulaşarak dünyada ilk 5 te yer almayı hedeflediklerini kaydetti. Demirel, Antalya nın dünyanın en büyük 7 turizm destinasyonundan biri olduğunu belirterek, Antalya, dünyada en çok ziyaret edilen 10 şehir arasında Paris, Londra, Singapur un ardından 4 üncü sırada yer alıyor. Paris, Londra ve Singapur kendi vatandaşlarını da ziyaretçi sayılarına dahil etmiş ancak Antalya dahil etmemiş dedi. Dünyada Antalya yı tanıtmak için 37 ülkede kültür ve turizm ofisleri açtıklarını ifade eden Demirel, Toronto, Şangay ve Pekin gibi bazı şehirlerde ofis açmayı planladıklarını bildirdi. Dünya genelinde televizyon reklamlarına önem verdiklerini kaydeden Demirel, Benim Antalyam cennet gibi sloganıyla hazırladıkları reklamların BCC, CNN gibi uluslararası televizyon kanallarında yayımlandığını açıkladı. 18 ATSO Ocak 2011