İNŞAATÇILARIN DEPREM HASARLARINDAN DOĞAN SORUMLULUKLARI



Benzer belgeler
YAPILARIN ONARIM VE GÜÇLENDİRİLMESİ DERS NOTU

02 MART 2017 ADIYAMAN SAMSAT DEPREMİ ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU

BETONARME BİNALARDA DEPREM HASARLARININ NEDEN VE SONUÇLARI

Yapı Elemanlarının Davranışı

Kirişsiz Döşemelerin Uygulamada Tasarım ve Detaylandırılması

Yapı Elemanlarının Davranışı

DEPREME DAYANIKLI YAPI İNŞAATI SORULAR

ÇATI KONSTRÜKSİYONLARINDA GAZBETON UYGULAMALARI Doç.Dr.Oğuz Cem Çelik İTÜ Mimarlık Fakültesi Yapı Statiği ve Betonarme Birimi

BETONARME YAPI ELEMANLARINDA HASAR VE ÇATLAK. NEJAT BAYÜLKE İnş. Y. Müh.

YAPILARDA HASAR TESPĐTĐ-II

DEPREME DAVRANIŞI DEĞERLENDİRME İÇİN DOĞRUSAL OLMAYAN ANALİZ. NEJAT BAYÜLKE 19 OCAK 2017 İMO ANKARA ŞUBESİ

TAŞIYICI SİSTEM TASARIMI 1 Prof. Dr. Görün Arun

YAPI VE DEPREM. Prof.Dr. Zekai Celep

Geçmiş depremlerde gözlenen hasarlar Güncellenen deprem yönetmelikleri Tipik bir binada depremsellik incelemesi

RİSKLİ YAPILARIN TESPİT EDİLMESİNE İLİŞKİN ESASLAR. 4- Özel Konular

11/10/2013 İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ BETONARME YAPILAR BETONARME YAPILAR

10 - BETONARME TEMELLER ( TS 500)

İNM Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği

İNŞ 320- Betonarme 2 Ders Notları / Prof Dr. Cengiz DÜNDAR Arş. Gör. Duygu BAŞLI

teknik uygulama detayları

. TAŞIYICI SİSTEMLER Çerçeve Perde-çerçeve (boşluklu perde) Perde (boşluksuz perde) Tüp Iç içe tüp Kafes tüp Modüler tüp

KOLEKSİYON A.Ş. TEKİRDAĞ MOBİLYA FABRİKASI DEPREM GÜVENLİĞİ VE GÜÇLENDİRME ÇALIŞMASI

BETONARME. Çözüm 1.Adım

BETONARME-I 5. Hafta KİRİŞLER. Onur ONAT Munzur Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, Tunceli

Yapı Elemanlarının Davranışı

BETONARME YAPI ELEMANLARINDA DONATI DÜZENLEME İLKELERİ

YAPI İŞLETMESİ METRAJ

Taşıyıcı Sistem İlkeleri. Dr. Haluk Sesigür İ.T.Ü. Mimarlık Fakültesi Yapı ve Deprem Mühendisliği Çalışma Grubu

DEPREME DAYANIKLI YAPI TASARIMI

Temel sistemi seçimi;

HASAR TÜRLERİ, MÜDAHALEDE GÜVENLİK VE ÖNCELİKLER

YIĞMA YAPI TASARIMI ÖRNEK BİR YIĞMA SİSTEMİN İNCELENMESİ

.: ĠNġAAT MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ :. Yapıların Güçlendirme Prensipleri

BETONARME-II ONUR ONAT HAFTA-1 VE HAFTA-II

25 NİSAN 2015 NEPAL-KATMANDU DEPREMİ (M=7.8)

BÖLÜM 7 MEVCUT BİNALARIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GÜÇLENDİRİLMESİ. sorular

Çok Katlı Perdeli ve Tünel Kalıp Binaların Modellenmesi ve Tasarımı

BETONARME-II (KOLONLAR)

Yapı Elemanlarının Davranışı

YAPAN: ESKISEHIR G TIPI LOJMAN TARİH: REVİZYON: Hakan Şahin - ideyapi Bilgisayar Destekli Tasarım

Perdelerde Kesme Kuvveti Tasarımı ve Yatay Donatı Uygulaması

Yapıblok İle Akustik Duvar Uygulamaları: Digiturk & TV8

SARILMIŞ VE GELENEKSEL TİP YIĞMA YAPILARIN DEPREM DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ. Ali URAL 1

Öndökümlü (Prefabrik) Döşeme Sistemleri-4 Prefabrik Asmolen Döşeme Kirişleri

YIĞMA YAPI TASARIMI DEPREM BÖLGELERİNDE YAPILACAK BİNALAR HAKKINDA YÖNETMELİK

Teknik uygulama detayları.

08 Mart 2010 Elazığ-Kovancılar Deprem Raporu

23 HAZİRAN 2011 ELAZIĞ-MADEN DEPREMİNDE MEYDANA GELEN YAPISAL HASARLARIN NEDENLERİ

DEPREME DAYANIKLI YAPI TASARIMI

FAYLARDA YIRTILMA MODELİ - DEPREM DAVRANIŞI MARMARA DENİZİ NDEKİ DEPREM TEHLİKESİNE ve RİSKİNE FARKLI BİR YAKLAŞIM

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE.

d : Kirişin faydalı yüksekliği E : Deprem etkisi E : Mevcut beton elastisite modülü

Suat Yıldırım İnşaat Yük Müh. ODTÜ

İTÜ Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Yapı ve Deprem Mühendisliği Çalışma Grubu BETONARME YAPILAR MIM 232. Döşemeler

23 Ekim 2011 Van Depremi Ön Değerlendirme Raporu

RİSKLİ BİNALARIN TESPİT EDİLMESİ HAKKINDA ESASLAR 5-Özel Konular

BETONARME BĠR OKULUN DEPREM GÜÇLENDĠRMESĠNĠN ĠDE-CAD PROGRAMI ĠLE ARAġTIRILMASI: ISPARTA-KESME ĠLKÖĞRETĠM OKULU ÖRNEĞĠ

Bulanık Mantık ve DURTES Yönteminde Uygulanması İçin Bir Öneri

BÖLÜM II D. YENİ YIĞMA BİNALARIN TASARIM, DEĞERLENDİRME VE GÜÇLENDİRME ÖRNEKLERİ

ESKİŞEHİR İLİ BİNA ENVANTERİNİN YAPISAL KUSURLAR VE DÜZENSİZLİKLER BAKIMINDAN İRDELENMESİ

Taşıyıcı Sistem İlkeleri

Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

Kirişli Döşemeli Betonarme Yapılarda Döşeme Boşluklarının Kat Deplasmanlarına Etkisi. Giriş

Firmamız mühendislik hizmet sektöründe kurulduğu 1998 yılından bugüne 16 yılı aşkın sürede faaliyette bulunmaktadır.

BETONARME YAPILARDA BETON SINIFININ TAŞIYICI SİSTEM DAVRANIŞINA ETKİSİ

BETONARME YAPI ELEMANLARINDA DONATI DÜZENLEME İLKELERİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 25 MART 2019 YAĞCA-HEKİMHAN MALATYA DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

11 MART 2011 BÜYÜK TOHOKU (KUZEYDOĞU HONSHU, JAPONYA) DEPREMİ (Mw: 9,0) BİLGİ NOTU

ÇELİK YAPILAR 7 ÇELİK İSKELETTE DÖŞEMELER DÖŞEMELER DÖŞEMELER DÖŞEMELER. DÖŞEMELER Yerinde Dökme Betonarme Döşemeler

Bina Hikayeleri. Muharrem Aktaş (Y.Doç.Dr.)

Temeller. Onur ONAT Munzur Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, Tunceli

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Bala Deprem Raporu

ÇELİK PREFABRİK YAPILAR

Betonarme Çatı Çerçeve ve Kemerler

BETONARME YAPI TASARIMI DERSİ Kolon betonarme hesabı Güçlü kolon-zayıf kiriş prensibi Kolon-kiriş birleşim bölgelerinin kesme güvenliği M.S.

BÖLÜM 6 - TEMEL ZEMİNİ VE TEMELLER İÇİN DEPREME DAYANIKLI TASARIM KURALLARI 6.1. KAPSAM

Proje ile ilgili açıklamalar: Döşeme türleri belirlenir. Döşeme kalınlıkları belirlenir. Çatı döşemesi ve 1. kat normal döşemesinde döşeme yükleri

BETONARME-II ONUR ONAT HAFTA-4

Öğr. Gör. Cahit GÜRER. Betonarme Kirişler

YANGINDAN ETKİLENMİŞ BİR BETONARME GÜÇLENDİRMESİNİN PLANLANMASI ÜZERİNE. erdemli.

DEPREMLER - 2 İNM 102: İNŞAAT MÜHENDİSLERİ İÇİN JEOLOJİ. Deprem Nedir?

Tek bir sistemle ısı, yangın ve ses yalıtımı nasıl sağlanır?

Tünel kalıplar yardımıyla, yapının taşıyıcı elemanları bitirme işlemlerinin çoğunluğu geleneksel tekniklerle gerçekleştirilmektedir.

YAPIM HATALARI, YAPI DENETİMİ VE YAPILARIN ONARIMI

BETONARME-I 3. Hafta. Onur ONAT Munzur Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, Tunceli

DUVARLAR. İç mekan iç mekan İç mekan dış mekan Dış mekan dış mekan. arasında ayırıcı elemandır.

Doç. Dr. Halit YAZICI

TEMELLER. Celal Bayar Üniversitesi Turgutlu Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü. Öğretim Görevlisi Tekin TEZCAN İnşaat Yüksek Mühendisi

Doğal Afetler ve Kent Planlama

MESLEKTE UZMANLIK KURSLARI 2017 EKİM OCAK BETONARME TASARIM BETONARME İLERİ TASARIM ÇELİK TASARIM ÇELİK İLERİ TASARIM GEOTEKNİK TASARIM

ZENON PANEL YAPI TEKNOLOJİSİ ZENON PANEL MALZEME VE BİLEŞENLERİ

TÜRKİYE DEKİ ORTA KATLI BİNALARIN BİNA PERFORMANSINA ETKİ EDEN PARAMETRELER

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK MİMARLIK FAKÜLTESİ İnşaat Mühendisliği Bölümü DÖŞEMELER 1

DEPREME DAYANIKLI YAPI TASARIMI

Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

DEPREMDE HASAR GÖREN YAPILAR ve HASAR NEDENLERİ (DEPREME DAYANIKLI YAPI TASARIMI) Doç. Dr. Ali KOÇAK

Prefabrik yapıların tasarımı, temelde geleneksel betonarme yapıların tasarımı ile benzerdir.

TAŞIYICI SİSTEM DÜZENSİZLİKLERİ. DERSİN SORUMLUSU: Yrd.Doç.Dr.NURHAYAT DEĞİRMENCİ

BETONARME KESİTLERİN EĞİLME MUKAVEMETLERİNİN BELİRLENMESİNDE TEMEL İLKE VE VARSAYIMLAR

İZMİR İLİ BUCA İLÇESİ 8071 ADA 7 PARSEL RİSKLİ BİNA İNCELEME RAPORU

Transkript:

İSTANBUL TİCÂRET ODASI YAYIN NO: 2000-45 İNŞAATÇILARIN DEPREM HASARLARINDAN DOĞAN SORUMLULUKLARI ile HASARLI BİNALARI ONARMA ve GÜÇLENDİRME YOLLARI Hazırlayan Prof. Dr. Ing. V. Doğan SORGUÇ

Bu eserin tüm telif hakları İstanbul Ticaret Odası'na (İTO) aittir. İTO'nun ve yazarının ismi kaydedilmek koşuluyla yayından alıntı yapmak mümkündür. Ancak, İTO'nun yazılı izni olmadan yayının tamamı veya bir bölümü, kopyalanamaz, çoğaltılamaz, ticari amaçlarla kullanılamaz. Bu kitapta öne sürülen fikirler eserin yazarına aittir. İstanbul Ticaret Odasının görüşlerini yansıtmaz. Ekim 2000 İTO - İstanbul ISBN-975-512-500-0 İTO yayınları için ayrıntılı bilgi Ticari Dokümantasyon Şubesi'nden edinilebili' Tel : (212) 455 60 00-6321 / 6330 Faks : (212) 513 88 27-520 10 27 E. Posta : dokumantasyon@tr-ito.com Baskı Su Matbaacılık Ltd. Şti. Tel : (212) 516 17 49-516 49 56 Faks : (212) 638 95 87

ÖNSÖZ Türkiye dünyanın en aktif jeolojik formasyonlanmn üzerinde yeralan bir ülke olarak ciddi deprem riski ile sürekli karşı karşıyadır. Milyonlarca yıl öncesinden bu yana varolan bu olgu üzülerek belirtmek gerekir ki, Türkiye'nin can daman İstanbul ve çevresini sarsana kadar gerektiği önem ve ciddiyet ile değerlendirilmemiştir. Ne yıllar önce olan depremler, ne de son Erzincan, Adana, Dinar depremlerine karşı kamuoyunun ilgisi maalesef çok yüzeysel kalmış, bir gün daha büyük yerleşim yerlerini ve ekonomiyi vurabileceği düşünülmemiştir. Marmara depreminin bugüne kadar yaşadığımız 400'ün üzerindeki "şiddetliçok şiddetli" depremden en büyük farkı nüfusun yoğun olduğu ve sanayimizin kalbinin attığı yeri vurmuş olmasıdır. Depremden etkilenen 7 ilin GSMH içindeki payı %34,7, sanayi katma değeri içindeki payı da %46,7 seviyesindedir. 17 Ağustos depreminin vermiş olduğu tahribat gayri safi milli hasılamızın 1/20'si olan 10 milyar $'a ulaşmıştır. Düzce depremi hariç tutulduğunda sadece 17 Ağustos depreminde 66.441 konut ve 10.901 işyeri tamamıyla yıkdmış, 67.242 konut ve 9.927 işyeri orta derece hasar görmüş, 80.160 konut ve 9.712 işyeri az hasar görmüştür. Maddi zararların ötesinde resmi verilere göre 17.000'in üzerinde insanımız hayatım yitirmiş 10.000'lercesi yaralanmıştır. Türkiye'nin en zengin il ve ilçeleri arasmda ilk sıralan alan Gölcük, Kocaeli, Sakarya, Yalova, İstanbul, Bolu depremden en büyük hasan görerek yıllann birikiminin önemli bölümünü 45 saniyede yitirmiştir. Sayılan milyonlarla ifade edilen insanlar çadır kentlerde son derece güç koşullarda yaşam mücadelesi vermektedir. Bu illerde üretime zorunlu olarak ara verilmiş, ticaret ve hizmet sektörleri durma noktasma gelmiştir. Sonuçlan itibariyle ülkemizin dün ve bugününü bu kadar olumsuz etkileyebilen bir deprem olgusuna karşı hiç değilse yanm kurtarmak amacı ile. Odamız elinizde bulunan "İnşaatçılarm Deprem Hasarlarmdan Doğan Yasal Sorumluluklan ile Hasarh Binalan Onarma ve Güçlendirme Yollan" isimli bu çalışmayı gerçekleştirmiştir. Türkiye'deki depremselliği ve buna ihşkin hukuki sommluluklan geniş bir perspektiften ele alan yaymunızm somnun çözümüne yönelik önerilerin geliştirilmesi ve mutaabakat oluştumlması yönünde bir katkı sağlaması dileğiyle, çalışmayı Odamız adına gerçekleştiren Prof. Dr. Doğan Sorguç ve ekibine değerh çalışmalan için şükranlarımı sunanm. Prof. Dr. İsmail Özaslan Genel Sekreter

SUNUŞ İstanbul Ticaret Odası'nın inşaatçı ve bayındırlık yüklenicileri olarak aktif üye sayısı 1999 yılı sonunda 17144 olmuştur^ Bu rakamm içinde yeni kumlan bayındırlık meslek grubu üyelerinin sayısı 521 dir. Kuşkusuz bayındırlık üyeleri salt yüklenicilik yaparken diğer büyük çoğunluk, yüklenicilikten başka, taşeronluk vb. çeşitli inşaat işleri yapmaktadırlar. Böylece fiilen inşaat yapanlar salt yüklenicilik dışmda işin ticari özelliğine göre bazen malsahibi bazen tasanmcı bazen de her ikisi ile bütünleşmekte, mühendislik-mimarlık hizmeti veren tasarımcılarla iş veya eser sözleşmesi ilişkisi içinde çalışmaktadırlar. Salt yüklenicilik halinde, bu ilişkinin malsahibi ile tasarımcı arasmda kurulduğu; aynca taraflarm, özel veya tüzel kişiler olabileceği bilinmektedir. Bu çeşitlilik karşısmda yüklenici sorumluluğuna açıklık kazandırılması gerekmektedir. İnşaatçı ve yükleniciler, giriştikleri veya üstlendikleri inşaat işini, bir veya bir kaç yıl sonra öngörülen (veya sözleşmedeki) süre, fiyat (maliyet) ve kalitede gerçekleştirmede, çok çeşitli içsel ve üretim ile inşaatm özelliği, çevresi, malsahibi ve şantiyenin konumundan kaynaklanan pek çok dışsal olgu ve risklerin (1) üstesinden gelmek zomnda olan (bir anlamda) girişimcileridir. Çağdaş ülkeler, risklerin iş yaşamında açıklığa kavuşturulması ve bu yaşamın bir kumar (işi) ohnasmı engellemek amacı ile, istikrara yönelik ciddi ve kapsamlı sosyo-ekonomik politikalar izlerken, tacirlerin TTK Mad.20 ye uygun olarak "bütün faaliyetlerinden basiretli bir iş adamı gibi hareket etinesi" olanağını sağlamış olmaktadırlar. Bu kültür (2), ticaret hukukunun tacir saydığı yüklenicilerin tüm ilişki ve sorumluluklarına açıklık kazandırırken, eser sözleşmesi, iş ve ihale düzenini de etkin (hakça ve amacma uygun) kılmaktadır. Bunun böyle olmadığı geri (nezaketen "gelişmekte olan") ülkelerde, inşaatçı ve yükleniciler, çeşitli ölçülerde kumar içinde kumar oynamak zorunda kalarak, her ne pahasma olursa olsun (olmayacak koşullarda) aldıkları işi korku ve can havu ile yürütürken, ilk önce can kurtarma simidi örneği malzeme ve kaliteden vazgeçmekten başka neyi düşünebilirler? Yukanda açıklanan karmaşık ilişkiler ve büyük sayıda etinenin (1) analizine inmesi olanaksız halkın, bu koşullarda inşaatçı ve yüklenicileri "hırsız" sayma kolaycılığı yadırganabilir mi? Bütün bunlarm sonucunda deprem gibi bir afete (tüm uyarılara karşın) hazırlıksız yakalanan toplumun kültür özelliği gereği, kendi dışmda suçlu aramasından ve daha önce (aym kolaycılıkla) damgaladığı inşaatçı ve yüklenicilere yönelmesinden daha doğal ne olabilir? Bu nedenle konunun, objektif aydmlığa kavuştumlması inşaatçı ve yüklenicilerin deprem karşısmda hak ve alabilecekleri önlemler kadar, iş olanaktan açısmdan da büyük önem taşımaktadır. 15-17 Haziran 2000 tarihinde düzenlenen Yapı İşletmesi kongresinde bu sayının Fransa'daki tüm inşaat yüklenicilerine eşit olduğu belirtilmiştir.

Bu anlayış ve seçkin uzman kadrosuyla hazırlanan raporun ilk bölümü, Türkiye'deki depremselliğin (betonarme) binalarda yarattığı hasar ve hata türlerine, ikinci bölümü bunlarda onanm ve güçlendirmenin (mevcut) teknik ve ticari esaslarına, üçüncü bölümü inşaatçı ve yüklenicilerin hukuk, dördüncü bölüm ceza hukuku sorumluluklarma, beşinci bölüm onlarm örgütsel iş olanaklarına son bölüm ise inşaatçı ve yüklenicilere uyarılara aynimış bulunmaktadır. Depreme ilişkin yüklenici faaliyeti, sorumluluk ve olanaklan yönünden ele alınan çalışmada konuyla ilgili disiplinlerin kullandığı deyimlerin, aym zamanda anılan yüklenicilerce iş icabı bilindiği veya bilinmesi gerektiği varsayıldığmdan, bunlarm aynca açıklaması veya deyim listeleri verilmemiştir. İnşaatçı, maldaki gizli ayıpla ilgiu sorumluluğu (3.3.) dışında, yüklenici niteliğinde olduğundan çalışmada inşaatçı/yüklenici yerine, yüklenici deyimi kuuamlmıştır. Yayın, İTÜ İnşaat Fakültesi Yapı İşletmesi Anabilim Dalımn inşaat yönetimi alamndaki disiplinlerarası çalışmaları çerçevesinde ilgililerin pratik amacma dönük olarak aşağıda isimleri verilen değerli bilim ve fen adandan ile hazırlanmıştır. Prof.Dr.Köksal BAYRAKTAR (Galatasaray Ü. Hukuk Fakültesi, Ceza Hukuku Anabilim Dalı) Doç.Dr.Argun KÖTELÎ ( Marmara Ü. İktisadi ve İdari bilimler Fakültesi) Dr. MühMurat KURUOĞLU(İTÜ İnşaat Fak. Yapı İşletmesi Ana Bilim Dalı) Ar. Gör. Ümit KOCASAKAL (Galatasaray Ü. Hukuk Fakültesi,Ceza Hukuku Anabilim Dalı) Yük. Müh.Beyza TAŞKIN (İTÜ İnşaat Fakültesi Y^ Anabilim Dalı) Yük. Müh. Gül POLAT (İTÜ İnşaat Fakültesi Yapı İşletmesi Anabilim Dalı) Yük. Müh.Hüseyin GENCER (İstanbul Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü,Yapım İnceleme Şube Müdürü) Kendileri ile birlikte teknik konularda bilgi ve görüşlerinden yararlandığımız nü İnşaat Fakültesi değerli Ydpı Anabilim Dah öğretim üyeleri ile Yapı İşletmesi Anabilim Dalı Araştırma Görevlileri YükMüh. Emıe GÜRCANLI ve Müh. Esin ERGEN'e ; aynca bu ortak çalışmayı destekleyen İstanbul Ticaret Odası sayın yönetimine içten teşekkürlerimi sunarken, eserin inşaatçı ve yüklenicilerimize yararh olmasını diliyor, bu tür çalışmalar üzerinde istek ve önerilerini her zaman bekliyorum. Prof.Dr.-Ing. V. Doğan SORGUÇ Dsorguc@ins.itu.edu.tr Çalışmanın sommluluğu ilgili bölümleri hazırlayanlara ait bulunmaktadır. I. Bölüm (CPolat), 11. Bölüm (B.Taşkın), IH. (A. Köteli), IV. Bölüm (K. Bayraktar-Ü. Kocasakal),V.Bölüm (M. Kunıoğlu), IV. Bölüm (D.Sorguç-M.kumoğlu, Çalışmanm tasanm ve editörlüğü D.Sorguç tarafından yapılmıştır.

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 TÜRKİYE'NİN DEPREMSELLİĞİ VE DEPREMDE OLUŞAN YAPI HASARLARI 1.1 Deprem Nedir? 11 1.2Türkiye'nin Depremselliği 11 1.3 Hasar Sınıflarının Genel Tanımı ve Yapı Elemanlarının Hasar Aşamaları 13 1.4 Bina Türlerine Göre Deprem Hasarları 20 1.4.1.Yığma Binalarda Rastlanan Hasarlar 20 1.4.2 Betonarme Karkaslı Binalarda Rastlanan Hasarlar 23 1.4.2.1 Hasara Yol Açan Nedenlere Genel Bakış 23 1.4.2.2 Kavramsal Bilgisizlik Sonucu Oluşan Hatalar 24 1.4.2.3 Yapım Bilgisizliği ve Özensizliği Sonucu Ortaya Çıkan Hasarlar...34 1.4.3 Deprem Mühendisliği Konularındaki Bazı Belirsizliklerden Kaynaklanan Hasarlar 39 BÖLÜM 2 DEPREM SONRASİ HASAR GÖREN BETONARME YAPILARDA ONARIM ve GÜÇLENDİRMENİN TEKNİK VE TİCARİ ESASLARI 2.1. Onarım Türleri ve Malzemeleri 46 2.1.1 Tamir Harçları 46 2.1.2 Epoksi Reçinesi 47 2.1.3 Epoksi Enjeksiyonu 48 2.1.4 Püskürtme Beton (shot-crete) 48,2.1.5 Lifli Plastik Levhalar 48 2.2 Güçlendirme Yöntemleri 48 2.2.1 Mantolama 49 2.2.2 Çelik Elemanlarla Kuşaklama 49 2.2.3 Betonarme Perdeler Eklenmesi 51 2.2.4 Çelik Çaprazlarla Güçlendirme 51 2.3 Onarım ve Güçlendirmede Resmi Analizler ve Sözleşme Esasları 54 BÖLÜM 3 DEPREM HASARLARINDA YÜKLENİCİ VE DİĞER YAPI ADAMLARININ HUKUKSAL SORUMLULUKLARI 3.1 Giriş 55 3.2 Yapı İşlerinde Yer Alan Değişik Taraf ve Çıkariar 55 3.3 Yapı Sahibi Kavramı 56 3.4 Yüklenicinin Borçları 57

3.4.1 İnşaata Malzeme Sağlama 57 3.4.2 Yüklenicinin Özen Borcu 59 3.4.2.1 Yüklenici - Teknik Personel İlişkileri 59 3.4.2.2 Yüklenici - Tasarımcı İlişkileri 60 3.4.2.3 Yüklenici - TUS İlişkileri 61 3.4.2.4 Yüklenici - Alt Yüklenici, Usta, Kalfa ve İşçi İlişkileri 64 3.5 Yüklenicinin Sorumluluğu 65 3.6 Üçüncü Kişilere Karşı Sorumluluk 65 3.6.1 Akdi Sorumluluk 65 3.6.2 Haksız Fiil Sorumluluğu 66 BÖLÜM 4 DEPREME BAĞLİ YAPI HASARLARI SONUCU MEYDANA GELEN ÖLÜM VE YABALANMA HALLERİNDE YÜKLENİCİNİN CEZA SORUMLULUĞU 4.1 Giriş 67 4.2 Taksir Kavramı ve Taksirden Doğan Sübjektif Sorumluluk 67 4.2.1 Taksir Kavramı 67 4.2.2 Taksirin Tanımı 68 4.2.3 Taksirli Suçlarda Sorumluluğun Esası 68 4.2.4 Taksirin Unsurları.68 4.2.5 Taksirin Biçimleri 70 a) Tedbirsizlik 70 b) Dikkatsizlik 70. c) Meslek ve Sanatta Acemilik 70 d) Nizamat, Evamir ve Talimatlara Aykırı Hareket Etme 70 e) Mesleğin İcrasından Kaynaklanan Taksir Biçimleri 71 4.2.6 Mücbir Sebep, Kaza Kavramları ve Bunların Taksir Sorumluluğuna Etkisi.71 4.3 Türk Ceza Kanununda Taksirle Ölüm Ve Yaralanmaya Sebebiyet Suçları 72 4.3.1 Taksirle Ölüme Sebebiyet Suçu (TCK455) 72 4.3.2 Taksirle Müessir (Sonuç Yaratan) Fiil Suçu 72 4.3.3 Birden Fazla Hareketin Sorumluluğa Etkisi 73 4.3.4 Cezaların İnfazındaki (Uygulanmasındaki) Özellikler.73 a) Para Cezasına Çevirme 73 b) Tecil (Erteleme).73 4.4 Depreme Bağlı Olarak Yüklenicinin Ceza Sorumluluğu 74 4.4.1 Genel Olarak 74 4.4.2 Depremin Mücbir Sebep Sayılabilip Sayılamayacağı; Kusuru Ortadan

Kaldırıp Kaldıramayacağı Sorunu 76 4.4.3 Deprem İle Meydana Gelen Ölüm ya da Yaralanma Olaylarında "Suçun Tamamlanması Anının" Saptanması Sorunu 77 4.4.4 Depremin Etkisi ile Yıkılan İnşaatlarda Nedensellik Bağlantısı Sorunu..78 4.4.5 Yüklenicinin Bir Şirket Olması Durumunda Ceza Sorumluluğu 78 4.5 Deprem Nedeniyle İnşaatın Çökmesinde Neticenin Ne Zaman Meydana Geldiği ve Süreaşımının Ne Zaman Başlayacağı Yönündeki Tartışma... 79 BÖLÜM 5 ONARIM / GÜÇLENDİRME (O/G) YÖNETİMİ 5.1 Yönetim Kavramı 81 5.2 Yönetim İşlemleri 81 5.3 0/G'de Örgütsel Yaklaşımlar (İş Alma) 82 a) O/G İşinin Mevcut Bir Örgütün Yan Kuruluşu Tarafından Gerçekleştirilmesi 82 b) O/G İşinin Konu ile İlgili Bağımsız Bir Kuruluş Tarafından Gerçekleştirilmesi 82 c) O/G Yönetimi İçin Kullanıcıların (Malsahiplerinin) Örgütlenmesi 83 5.4 O/G Uygulama Biçimleri (İşin Yürütülmesi).83 1. 0/G'nin Emaneten (işgücü çalıştırılarak) Yapılması 83 2. 0/G'nin İhale Edilmesi 83 5.5 O/G Yönetiminin İşlem Ve İşlevleri ;.85 5.5.1 Üretim Planlaması 85 5.5.1.1 Planlama İlkeleri 86 5.5.1.2 Planlama Hedefleri 86 5.5.2 Planlama Sistemi 86 5.5.2.1 Programlı İşler 86 5.5.2.2 Acil İşler 87 5.5.3 Örgütleme 88 5.5.3.1 Örgütsel İşlevler 89 A) Temel İşlevler 89 1. Olası Danışmanlık 89 2. Diğer İşlevler 89 B) Yardımcı İşlevler 90 1. Güvenlik 90 2. Molozların Taşınarak Atılması 90 5.5.3.2 Örgüt Yapısı 90 5.5.3.3 Görev Formu 90 5.5.4 Yürütme (Uygulama) 91

5.5.5 Eşgüdüm (Koordinasyon) 92 5.5.6 Denetim (Kontrol) 92 5.5.6.1 Denetim Alanları 92 a) Süre Denetimi 92 b) Maliyet Denetimi.93 c) Finansman Denetimi 93 d) Stok Denetimi 93 5.5.6.2 Denetim Bilgileri (Veriler) 93 a) Emek Girdisi 93 b) İş Süresi 94 c) Kalite 94 d) Parasal Kaynak 94 e) Geri Besleme (Feed Back) 94 5.5.6.3 Rapor sistemi, tasarım ve uygulaması 94 a) Süresel Kontrol Raporları 94 b) Maliyet ve Bütçe Kontrol Raporları 94 BÖLÜM 6 İNŞAATÇI VE YÜKLENİCİLERE UYARIUR KAYNAKUR 97 EKLER EK1 Bayındırlık Bakanlığı Fiyat Analizleri.99 EK2 Yeni KHK'nin Eleştirisi 112 EK3 Yargıtay 13. Daire Kararı 114

BOLUM 1 TÜRKİYE'NİN DEPREMSELLİĞİ VE DEPREMDE OLUŞAN YAPI HASARLARI Ll DEPREM NEDİR? Her yıl dünyada 20.000 civarında ölüm ile fiziksel ve ekonomik kayıplar yaratan 8-12 tahrip edici deprem ve 12 milyon civarında da küçük deprem meydana gelmektedir. Afet boyutuna erişebilen özelliklere sahip olan deprem nedir? Deprem, yer içinde fay olarak adlandırılan, kırıklar üzerinde biriken, biçim değiştirme enerjisinin, aniden boşalması sonucunda meydana gelen, yer değiştirme hareketinin neden olduğu karmaşık elastik dalga hareketleridir. Bu yer değiştirme miktarı depremin büyüklüğü ile doğru orantılı olup özellikle sığ depremlerde belli bir büyüklükten sonra faylanma ile ilgili kırıklar yeryüzünde de görülmektedir. Günümüz bilgi düzeyi ve teknolojisi ile depremlerin önceden bilinmesi yani kesin yer, zaman ve büyüklüğünün deprem oluşumundan önce belirlenmesi olanaksızdır. Ancak eski kayıtlar ve sismotektonik özellikler göz önüne alınarak belirli kuşaklarda hangi zaman dilimi içinde hangi büyüklükte depremlerin olabileceği tahmin edilebilmektedir. 1.2 TÜRKİYE'NİN DEPREMSELLİĞİ Türkiye jeolojik konumu dolayısıyla dünyada en sık yıkıcı deprem oluş periyoduna sahip ülkelerden biridir. Sadece son yüzyılda ülkede yıkıcı 56 deprem (M> 5.7) meydana gelmiş ve bunlar 67.350 ölüm ile 330.000 yapının yıkılmasına veya ağır hasar görmesine neden olmuştur. Ülkemiz Azor Adalanndan başlayıp Güneydoğu Asya'ya kadar uzanan Alp-Himalaya Deprem Kuşağının Doğu Akdeniz Bölgesinde depremselliğin (sismisitenin) en karmaşık olduğu kesimde yer almaktadır. Bu karmaşık bölgede deprem, değişik boyutlarda ve hızlarda levhalann mevcudiyetlerinden kaynaklanmaktadır (Şekil 1.1). Bölgede deprem oluşumundaki egemen rolü Afrika, Arap ve Avrupa levhalan oynamaktadır. Başka bir deyişle, yöredeki depremlerin büyük çoğunluğu bu levhaların sınırlan boyunca meydana gelmektedir. Anadolu levhası güneyde kuzey-kuzeybatıya hareket eden Afrika ve Arap levhaları ile kuzeydeki Avrupa levhası arasında yer almakta olup hareketin kinematiğine göre de batıya karşı zorlanmaktadır. Bu durumda depremler Anadolu levhasının çevresindeki levhalarla olan sınır bölgelerinde meydana gelmektedir. Bu zonlar Kuzey Anadolu Fayı (KAF), Doğu Anadolu Fayı (DAF) ve Bitlis Bindirme Kuşağı (BBK) adını almaktadırlar. Aynca batıya kaymaya zorlanan Anadolu levhasının hareketi, batıda Ege levhasınca durdurulmaya çalışılınca bölgede kuzey-güney yönlü genişleme söz konusu olmaktadır. Böylece, Ege grabenleri (çöküntü-genişleme

alanları) oluşmuş bulunmaktadır. Batı Anadolu da meydana gelen depremlerin genel nedeni de budur (1). H'-l- KUArAlM44a.-^< Şekil 1.1: Türkiye'nin Sismotektonik Haritası. (Ms>4.0 Ve 1900-1993). Burada dairelerin büyüklükleri deprem magnitüdleri ile orantılı olup kullanılan kısaltma ve deyimler şunlardır (anlamları parantez içindedir), NAF (Kuzey Anadolu Fayı) EAF (Dogu Anadolu Fayı) AGS (Ege Graben Sistemi) BSZ (Bitlis Bindirme Kuşağı) ERD (Deprem Araştırma Dairesi) Strike-slip fault (Doğrultu atımlıfay) Thrust andı or reverse fault (Bindirme velveya ters fay) normal fault (Normal fay) Relative movement sense of plates (Plakaların göreceli hareket yönleri) (2). a) Kuzey Anadolu Fayı (KAF): Anadolu ve Avrupa levhaları arasındaki sınırı oluşturan KAF, doğuda DAF ile kesişim noktasından (Karlıova) başlıyarak batıya doğru geniş açılarda bükülmeler ve atlamalar yaparak uzanmaktadır. Sağ yönlü yatay atımlı olan KAF'ın uzunluğu 1000 km civarında olup sadece sürekli bir kırık olmayıp çeşitli uzunluklarda faylardan oluşmaktadır. Bu zonun genişliği, geçtiği yerin özelliklerine göre doğudan batıya doğru 100 m ile 25 km arasında değişmektedir. Sağ yönlü yatay atım 20-25 km arasındadır. Bu durumda yıllık ortalama kayma miktarı 0.5-0.8 cm civarında olmaktadır. Kataloglar araştırıldı-

ğında bu zonda sürekli bir etkinliğin olduğu gözlenmektedir. KAF boyunca son yüzyılda olan tahrip edici depremler bu zonun 800 km'lik bir bölümünü kırmış ve korkunç kayıplara neden olmuştur. Bunlar; 1939 Erzincan (M = 7.9), 1942 Erbaa-Niksar (M = 7.3), 1943 Tosya-Ilgaz (M = 7.3), 1944 Bolu-Gerede (M= 7.3), 1957 Abant (M = 7.1), 1967 Mudurnu Vadisi (M = 6.8), 1992 Erzincan (M = 6.9), depremleridir. b) Doğu Anadolu Fayı (DAF): Anadolu levhasının doğu sınırını oluşturan bu zon Karlıova ile İskenderun Körfezi arasında uzanır, 400 km uzunlukta ve sol yönlü yatay atım özellikleridir. KD-GB doğrultulu olan D AF 2-3 km genişlikte olup KAF gibi birçok fay takımlarını içerir. Sol yönlü yanal atım 15-22 km arasında değişmektedir. Bu durumda yıllık ortalama kayma miktarı 0.6 cm olarak verilebilir. Kataloglar araştırıldığında bu zonda özellikle tarihsel dönemde (1900 öncesi) pek çok yıkıcı depremin olduğu görülür. Bu yüzyıl içinde DAF'ta tahribat yapan 1905 Malatya (M=6.8), 1971 Bingöl (M = 6.8), ve 1986 Sürgü (5.8 ve 5.6) depremleri olmuştur. Bu zon yüzyılımızda sakin bir dönem geçirmekte ise de potansiyel tehlike konumunu korumaktadır. c) Bitlis Bindirme Kuşağı (BBK) tarihsel dönemde oldukça etkin bir dönem geçirmiş olup pek çok yıkıcı deprem üretmiştir. Ancak bu yüzyılda oldukça sakin bir dönem geçirmektedir. Bu dönemde sadece tahrip edici 1975 Lice ( M = 6.6) depremi meydana gelmiştir. d) Ege Garaben sistemi (EGS): Anadolu levhası Karlıova birleşim noktasından batıya doğru kaymaya zorlanmaktadır. Bu hareketin batıda zorlanması Anadolu levhasının bu kesiminde K-G yönlü gelişmesine dolayısıyla D-B doğrultulu graben sistemlerinin gelişmesine yol açmaktadır. Batı Anadoludaki depremsellik bu rejimden kaynaklanmaktadır. Bu yüzyılda oluşan yıkıcı depremlerin (1969 Alaşehir, M = 6.9 ve 1970 Gediz, M = 7.3 vb) odak mekanizmalarında bu husus doğrulanmaktır. Ege Bölgesindeki bir önemli özellik de mikrodeprem (M = < 3.0) etkinliğinin çok fazla oluşudur. Kuzeydoğu Anadolu bölgesindeki deprem etkinliğinin nedeni ise KD-GB doğrultulu ve genellikle sol yanal atımlı fayların mevcudiyetidir Bu bölge hem tarihsel (1900 öncesi) hem de aletsel (1900 sonrası) dönemlerde pek çok tahrip edici depreme sahne olmuştur. Bu yüzyılda meydana gelen 1921 ve 1952 Pasinler (M = 6.9 ve M = 6.0), 1981 Şenkaya (M = 6.1), ve 1983 Horasan (M = 6.9) depremleri, fiziksel ve ekonomik kayıplara neden olmuştur. 1.3 HASAR SINIFLARININ GENEL TANIMI VE YAPI ELEMANLARININ HASAR AŞAMALARI Hasar görmüş olan yapı elemanları beş hasar düzeyinde incelenmektedir. Hasar sınıflandırması; (O dan Ve) kademelidir. Bu sınıflandırmanın tanımları aşağıda verilmiştir. Hasarh bir yapının anlamı onun taşıyıcı sistem elemanlarının aşağıda verilen son üç sınıflandırma içinde yer almasıdır.

HASAR DÜZEYİ 0 HASARSIZ I AZ HASARLI IIHAFÎF HASARLI III ORTA HASARLI IV AGIR HASARLI V ÇOK AGIR HASARLI AÇIKLAMA Beton yüzeyinde görülebilir kılcal kayma çatlağı (0.2 mm den daha dar) Beton yüzeyinde görülen ince kayma çatlağı (genişlikleri 0.2-1.0 mm arasında değişen çatlaklar) 1.0-2.0 mm arasında gözlenen geniş çatlaklar, yer yer pas payının dökülmesi ve donatının açığa çıkması hali. 2.0 mm den daha büyük çatlaklar, pas payı dökülmüş ve donatılar açıkça görülüyor ancak donatıda burkulma gözlenmiyor. Burkulmuş ve/veya kmlmış donatılar, betonun ezilmesi bu durumda görülür. Bu durumda çökme ya da döşemede eğrilik görülür. Yapının taşıyıcı elemanlan genellikle harç, sıva gibi kaplama elemanlanyla kaplıdır. Bu kaplamalarda çatlak görüldüğünde, bu çatlağın taşıyıcı elemandaki varlığı anlaşılamıyorsa, bu kaplamalar kaldınlarak alttaki beton yüzey incelenmelidir. Bundan sonraki kısımlarda, taşıyıcı sistem hasarları çizimler ve fotoğraflar yardımıyla tanıtılmaya açıklanmıştır (3).

Kuvvet ve Deformasyon Yönü Kuvvet ve Deformasyon Yönü <=3 C=3 Eğilme Çatlağı Kayma Çatlağı Kayma Çatlağı Eğilme Çatlağı r a) Kolondaki Eğilme Çatlaklan b) Kolondaki Kayma Çatlaklan Şekil 1.2 Kolonlarda Gözlenen Tipik Eğilme ve Kayma Çatlakları Şekil 13 Önemsiz Çatlaklar ve Beton Dökülmesi

ince Kayma Çatlaklar Geniş Çatlaklar Büyük Çatlaklar Bölgenin gözle görülebilir 0.2<Çatlak genişliği<lmm l<çatlak genişliği<2mm Çatlak genişliği<2mm oranda oturması i 1/ Bölgesel Kırılma Kırılma f Büyük parçalar halihde dökülmüş olan pas payı Burkulma Derece II Derece IV Derece V Derece III Şekil 1.4 Kolonların Hasar Derecelerinin Belirlenmesi (Kolon Genişliği > 40 cm) Kılcal Kayma Çatlaklar İnce ve veya geniş kayma çatlakları Büyük Çatlaklar Döşeminin gözle görüle- (Çatlak genişliği<0.2mm) (0.2mm<Çatlak genişliği<2mm) (Çatlak genişliği<2mm) bilir anında oturması ^ ^ ^ ^ I Betonun dökülmesi t Burkulma L Derece II Derece III Derece IV Derece V Şekil 15 Kolonların Hasar Derecelerinin Belirlenmesi (Kolon Genişliği < 40 cm )

Bileşim noktasında Kolon bileşim bölgesindeki Bileşim noktasmdaki Demirlerin burkulması betonun dökülmesi betonun dökülmesi diagonal kayma çatlaklar sarılmış betonun kırılması 4 t Derece II Derece III Derece IV Derece V Şekil L6 Kolon-Kiriş Birleşimlerindeki Hasar Derecelerinin Belirlenmesi Derece II 1 ince kayma çatlaklar (0.2 mm< Çatlak genişliği < İmm Derece III Bölgesel kırılma Geniş veya büyük kayma çatlaklar (1 mm< Çatlak genişliği < 5mm Derece IV Büyük beton parçalanma dökülmesi Büyük kayma çatlaklar Çatlak genişliği < 5mm Derece V Görünür bir çökme ve/veya döşemenini eğilmesi Kırılma Şekil 1.7 Kirişlerde Hasar Derecelendinnesi

Kolonun daryüzeyinde beton dökülmesi, sarılmış betonda herhangi bir çatlak veya kırılma bulunmaz Kolonun geniş yüzüyinde beton dökülmesi. Hasar Derecesi III Hasar Derecesi IV veya V Şekil 1,8 Kolonların Hasar Derecelerinin Belirlenmesi (Kolon Alt Uçlarında Bölgesel Beton Dökülmesi görülmektedir.)

cd Cd CU 3 ^ y: i Ni A > V f O >^ ci ci A g o S A > tj5 ^ ed 5^ cd CD cd èd ^ A ^ If i ^ O cd c2 S. ^ A cd : 0 cd 3bJ) cd td O cd S cd > Cd Q g A? ^ ä.ils ^ ^ td «l'i s A 5 =âc^ 'S ra 3 sil lu A ^ -ê Cd g ^ cd - O tí O - o Cd (1> :tí Q :^ ~ :0 IJlJ -Ö : 0 Q cd CD tí <^ O I s o V >5d fi O o ibi) cd S tí cd cd > O > td <D cd A M W) I td ^ a o "-^ rsi V ^.'S^S Cd g :g, 1:^ ^1 ^ t>ß ^ ^ id tí ^ QH td tí 3 PQ cd c/d tí S A ^ ^ S o Û Cd CD CD S o A 'S o o ^ Id g ^ cd > O > tí ^ Si cd ısı c/>^ td s J A ^ 55 tí a ory» ' rtí I ^ (D txo OO Q (D il O, Pi o o

1,4 BINA TÜRLERINE GORE BEPREM HASARLARı Yapılarda oluşan hasarların başlıca belirtileri; aşın sehim ve çatlak nedenleri ile titreşimdir. Genellikle yapılardaki hasar ile ilgili olarak, önce aşın sehim gözlenmekte ardmdan hızh bir çatlama meydana gelmektedir. Çatlağm oluştuğu noktada çekme, basınç ve kayma gerilmeleri bulunmaktadır. Yapının herhangi bir elemanmda oluşan aşın sehim, çatlak ve deformasyon, o elemanın elastik yük taşıma kapasitesinin üzerinde bir gerilmeye maruz kaldığım göstermektedir. Betonda basınç dayanımımn aşılması durumunda ezilme şeklinde bir hasar meydana gelmekte ve bu etkiye dik yönde çekme gerilmeleri oluşmaktadır. Betonun basmç dayanımı çekme dayanımmdan daha fazla olduğundan, betonun çatlaması, çekme dayammmm aşılması sonucunda ortaya çıkmaktadır. Bu bölümde açıklanan hasar nedenleri, inşaatçı ve yüklenicilerin inşaat öncesi ve inşaat sırasmda deprem açısından dikkate alacakları hususlan belirtmektedir. 1.4.1.Yığma Binalarda Rastlanan Hasarlar Yığma binalarda deprem hasan nedenlerinin ana gruplan aşağıda (Tablo 1.2) gösterilmiştir; Yığma Binalarda Raslanan Hasarların Nedenleri Taşıyıcı duvarda üst üste gelişigüzel konmuş küçük eleman birimlerinin kuvvetli bir harçla birbirine bağlanmamış olması Duvar bütünlüğünü bozacak büyüklükte kapı ve pencere boşluğu oluşturulması Dış duvarlar boyunca bir kuşak oluşturan ve iç duvarlara da yerleştirilen beton veya ahşap sürekli hatıllar oluşturulmaması Dik kavuşan iki duvarm birleşiminde düzgün kesilmiş taşlarla geçme yapılmaması Toprak örtülü çatı döşemesiyle yapımn ağırlaştırılması Binanm duvarlarmda tek tür malzeme kullanılmaması; taş, kerpiç, hımış vb. karmaşık malzeme kullanılması Tablo 1.2 Yığma Binalarda Rastlanan Hasarlarm Nedenleri Tablo 1.2'de belirtilen yığma binalardaki hasar türlerine ait ömek resimler aşağıdadır;

Şekil 1.9 1998 Spitak-Ermenistan Depremi (Taşıyıcı duvarda üst üste gelişigüzel konmuş küçük eleman birimlerinin kuvvetli bir harçla birbirine bağlanmamış olması) Şekil 1.10 1999 Adapazarı (Duvar bütünlüğünü bozacak büyüklükte kapı ve pencere boşluğu oluşturulması)

Düzgün kesilmiş taşlar ve yeterli düzeyde bağlayıcı harç kullanılmalı H 11 _ Şekil 1.11 Uygulanabilir Bir Köşe Detayı Şekil 1.12 1970 Deprem Örnekleri (Dik kavuşan iki duvann birleşiminde düzgün kesilmiş taşlarla geçme yapılmaması)

Şekil 1.13 1995 Dinar Depremi (Binanın duvarlannda tek tür malzeme kullanılmaması; taş, kerpiç, hımış vb. karmaşık malzeme kullanılması ) 1.4.2 Betonarme Karkaslı Binalarda Rastlanan Hasarlar 1.4.2.1 Hasara Yol Açan Nedenlere Genel Bakış Betonarme taşıyıcı sistemlerde deprem basarían, taşıyıcı sistemin güvenliğini tehdit etmeyen önemsiz çatiaklardan, yapınm alt katlarındaki kolon kmimalanyla tam göçme olaylarına kadar geniş bir yelpaze içinde oluşmaktadır. Bir yapının deprem hasanm değerlendirirken "Tahmin Edilen Düzeyde" ve "Tahmin Edilmeyen Düzeyde" iki tür hasarm dikkate alınması gerekmektedir. Depreme dayanıklı olarak inşa edilen yapılarda bile, depremin şiddetine ve süresine bağlı olarak bir miktar hasar oluşabilmektedir. Burada önemli olan, meydana gelen hasarm "Tahmin "Edilen Düzeyde" bir hasar sının içinde kalmasıdır. Depreme dayanıklı yapıda; "hafif şiddetteki bir depremde hiçbir hasar olmaması, "orta" şiddetteki bir depremde taşıyıcı olmayan elemanlarda hasar görülmesi ve taşıyıcı sistemde hafif çatlaklar olması beklenmektedir. "Şiddetli" bir depremde ise, taşıyıcı bölümlerde büyük hasar görülmesi, ancak yapınm yıkılmaması ve bu şekilde can güvenliğinin sağlanması esası kabul edilmektedir. Bu bölümde, hasara yol açan nedenlerin sistematik biçimde gmplandınimasma çalışılmıştır. Bununla birlikte, çeşitli hasar türlerinin birden fazla etkenden kaynaklanabildiği de unutulmamalıdır.

1.4,2,2 Kavramsal Bilgisizlik Sonucu Oluşan Hatalar Betonarme karkaslı binalardaki kavramsal bilgisizlik sonucu oluşan deprem hasarı nedenlerinin ana gruplan aşağıda (Tablo 1.3) gösterilmiştir; Kavramsal Bilgisizlik Sonucu Oluşan Hasarlarm Nedenleri H Tek doğrultuda deprem analizi yapılması. Giriş katinin ara duvarsız narin kolonlu yapılması (Yumuşak Kat Olması Durumu). H Binanın özellikle giriş ve bodrum katlarında tümü benzer kesite sahip kolonlann bir bölümünün diğerlerinden mimari gerekçelerle kısa yapılması (Kısa Kolon Olması Durumu). M M İlave katlann yapılması. Yapıda perde bulunmaması. B Karkasta yer alan perdelerin simetrik yerleştirilmemesi sonucu, rijitlik merkezi ile kitle ağırlık merkezi arasına büyük mesafe girmesi ile oluşan burulma etkisinin, bazı perde ve kolonlara daha fazla kesme kuvveti gitmesine yol açması. Binanm çok girintili çıkmüh yapılması sonucu, taşıyıcı sistemin düzensiz olması. B B B B B Salt düşey yükler için tasarlanan kirişlerin mesnetlerinde (-) olan eğilme momentlerinin deprem sırasmda (+) olabileceğinin gözden kaçmlması. Yönetmelik dışı konsol boylan. Hatalı ve yetersiz temel tasannu. Bitişik nizam yapılarda iki bina arasmda yeterli dilatasyon bırakılmaması. Yatay ve düşey hatıl konulmadan inşa edilen kalkan duvarlar. Tablo 1,3 Kavramsal Bilgisizlik Sonucu Oluşan Hasarlarm Nedenleri Tablo 1.3'de belirtilen hasar türlerine ait ömek resimler aşağıdadır;

Şekil 1.14 1999 Adapazarı (Birbirine dik doğrultuda rijitliklerin farklı olması)

Şekil 1.16 1999 Adapazarı (Yumuşak kat olması durumu)

Şekil 1.19 1999 Adapazarı (Yapıda perde bulunmaması) Şekil 1.20 1999 Gölcük (Rijitlik merkezi ile kitle ağırlık merkezinin çakışmaması durumu)

Şekil 1.21 1999 Adapazarı (1^ m'den büyük yapılan konsollar)

Şekil 1.22 1999 Adapazarı (Yönetmeliklere aykın konsollar)

Şekil 1.24 1999 Adapazarı (Hatalı ve yetersiz temel tasannu)

Şekil 1.26 1999 Adapazarı (Bitişik nizam yapılarda iki bina arasında yeterli dilatasyon bırakılmaması)

Şekil 1.27 1999 Adapazarı (Yatay ve düşey hatıl konulmadan inşa edilen kalkan duvarlar)

1.4.2.3 Yapım Bilgisizliği ve Özensizliği Sonucu Ortaya Çıkan Hasarlar Betonarme karkaslı binalardaki kavramsal yapım bilgisizliği ve özensizliği sonucu oluşan deprem hasan nedenlerinin ana gruplan aşağıda (Tablo 1.4) gösterilmiştir; Yapım Bilgisizliği ve Özensizliği Sonucu Oluşan Hasarların Nedenleri Beton kalitesinin projede öngörülen değerden küçük olması. Etriyelerin yetersiz miktarlarda konulmuş olması. Boyuna donaülarm gerektiğinden az konulması ya da kiriş donatılannm uygun şekilde ankrajm yapılmaması.. Kullanılan dişli döşemelerin asmolen patent adıyla anılan yalıtım bloklanyla doldurularak yapüdığmda asmolenin ağırlaştıııcı ve rijitlik azaltıcı etkisinin varlığı. Bant pencereler. Hatalı merdiven detayı. Baca, kalkan ve sandviç duvarlann stabilite problemi yüzünden devrilmesi. Tablo 1.4 Yapım Bilgisizliği ve Özensizliği Sonucu Oluşan Hasarlarm Nedenleri Tablo 1.4'de belirtilen hasar türlerine ait ömek resimler aşağıdadır; Şekil 1.28 1999 Gölcük (Beton kalitesinin projede öngörülen değerden düşük olması)

Şekil 1.29 1999 Adapazarı (Etriyelerin yetersizliği)

Şekil 1.31 1999 Adapazarı (Boyuna donatıların gereğinden az konulması) Şekil 1.32 1999 Adapazarı (Boyuna donatıların gereğinden az konulması)

Şekil 1.33 1999 Adapazarı (Bant pencereler) ŞekiL 1.34 1999 Adapazarı (Bant pencereler)

Şekil 1.35 1999 Adapazarı (Hatalı merdiven detayı)

1.4.3 Deprem Mühendisliği Konularındaki Bazı Belirsizliklerden Kaynaklanan Hasarlar Betonarme karkaslı binalardaki deprem mühendisliği konusundaki bazı belirsizliklerden kaynaklanan deprem hasan nedenlerinin ana gruplan aşağıda (Tablo 1.5) Deprem Mühendisliği Konusundaki Bazı Belirsizliklerden Kaynaklanan Hasarlar Zemin dinamiği disiplininin mühendislik pratiğine yansıyamıyor olması. Zemindeki heterojenik yapı yüzünden birbirine komşu iki arsada bile deprem etkilerinin farklılık göstermesi. Sıvdaşma etkisi ve bunun titreşimsel hareketlerie bağlanüsı konusunun uzmanlar dışmda fen adamları tarafmdan pek bilinmemesi. Dolgu zeminin deprem esnasında ayrışması. Yapdann dinamik analizinde kullanılan klasik yöntemlerie yapının zemine rijit olarak bağlandığı kabulünün bazı dummlarda geçersiz olması. Tablo 1.5 Deprem Mühendisliği Konusundaki Bazı Belirsizliklerden Kaynaklanan Hasarlar Tablo 1.5'de belirtilen hasar türlerine ait örnek resimler aşağıdadır; Şekil 1.36 1999 Adapazarı (Faya çok yakın yapılarda yanal ötelenmenin fazla olması)

Şekil 1.37 1999 Adapazarı (Faya çok yakm yapılarda yanal ötelenmenin fazla olması) Şekil 1.38 1999 Adapazarı (Faya çok yakın yapılarda yanal ötelenmenin fazla olması).

Şekil 1.39 1999 Adapazarı (Sıvılaşma etkisi ile çok miktarda oturma meydana gelmesi) Şekil 1.40 1999 Adapazarı (Sıvılaşma etkisi üe çok miktarda oturma meydana gelmesi)

Şekil 1.41 1999 Adapazarı (Sıvdaşma etkisi ile çok miktarda oturma meydana gelmesi) Şekil 1.42 1999 Gölcük (Dolgu zeminin deprem esnasında aynşması)

Şekil 1.43 1999 Gölcük (Dolgu zeminin deprem esnasında aynşması)

Şekil 1.44 1999 Gölcük (Dolgu zeminin deprem esnasmda aynşması)

DEPREM SONRASI HASAR GÖREN BETONARME YAPILARDA ONARIM ve GÜÇLENDİRMENİN TEKNİK VE TİCARİ ESASLARI Yapıların depremde tehlikeli manyitüd ve sıklıktaki artçı şoklar sonrası uğradığı hasarlar, derhal sınıflandırılmalı ve hasar derecesi belirlenerek aynntılı inceleme yapılıp yapılmayacağına karar verilmelidir. Hasar durumu, gözlemsel olarak 5 ana sınıfta kolay ve hızlı biçimde belirlenebilir. Bu beş sınıfın özellikleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir. (Ayrıca Bkz bölüm 1.3) Tablo 2.1 Hasarların Derecelendirilmesi HASAR DERECESİ r YOK TAŞIYICI OLMAYAN BÖLME VE CEPHE DUVARLARI Duvarlarla betonarme elemanlar arasmda kılcal düzeyli yatay ve düşey TAŞIYICI SİSTEM ELEMANLARI Hasar yok ayrılmalar r HAFİF Belirgin kayma çatlakları, Kılcal düzeyli eğilme sıva atmaları ve kayma çatlakları oluşumu, kılcal pas payı hareketleri y ORTA 4UGIR Ciddi düzeyli çatlaklar ve ayrılmalar, kısmi göçmeler Ezilme, stabilitenin yitmesi, düşeyden ve yataydan kaçıklık Genişlikleri >0.5 mm olan belirgin kayma ve eğilme çatlakları, pas payı atmaları Bazı elemanlarda plastik mafsal oluşumu, kısmi ayrılma ve göçmeler, donatılarda burkulma 5' ÇOKAGIR Tamamen göçme Donatıların burkularak açığa çıkması, ciddi düzeyli ayrılmalar, mekanizma durumu YAPI BÜTÜNÜ Hareket yok Hareket yok 2 den küçük dönme Belirgin burulma ve oturmalar Kısmen yada tamamen göçme, aşırı oturma, burulma 1 ve 2^ derece hasarların çözümünde genellikle sadece onarım yeterlidir. Onarım ; hasar görmüş bir yapı veya yapı elemanının öngörülen bir güvenlik düzeyine çıkarmak için yapılan işlemlerdir. 3 sayılan "Orta Hasar" durumunda yapının mutlak surette gerekli hesaplamalar ışığında güçlendirilmesi gerekmektedir. 4^ hasar durumunda hasar dağılımının biçimine ve güçlendirmenin maliyetine bağlı olarak, güçlendirme ya da yıkım yoluna gidilmelidir. 5 hasar olarak belirtilen "Çok Ağır Hasar" durumunda, yapı mutlak surette yıkılmalıdır.

2A. ONARIM TÜRLERİ ve MALZEMELERİ Deprem sonrası hasar görmüş betonarme bir yapıda çoğunlukla onarılacak elemanlar, bölme ve cephe duvarları ile çok kılcal düzeyli kayma ve eğilme hasarlarına sahip betonarme elemanlardır, (kolon-kiriş-perde-döşeme) Daha yüksek derecede hasar halinde yapı elemanları burada açıklanan biçimde onarıldıktan sonra, yapı genelinde güçlendirilmelidirler. Onarım malzemeleri genel olarak tamir harçlan, epoksi reçinesi, püskürtme beton ve lifli plastik levhalardır. Bunların kullanım yerleri ve biçimleri aşağıda olup eldeki analizleri Ek l'de verilmiştir; 2.1.1 Tamir Harçları Duvar çatlağı Duvar mmmmmmm r^r.h.a. Cephede i ^ ^ ^ ^ Döşeme \ Kiri, çatl ; çatlağı ^^^^^ Cepheden görünüş Kolonda çatlak Duvar - Kiriş ayrılma çatlağı Duvar - Kolon ayrılma çatlağı Bölme duvarında çatlak Şekil 2.1 Tamir Harçları İle Onarılabilecek Çatlak Örnekleri Tamir harçları yüksek basınç dayanımı ve aderans özelliğine sahip olduğundan duvarlardaki kayma çatlakları, pas payı atmaları, donatılardaki korozyonun temizlenmesinden sonra, yeni pas payı oluşturmak için ideal malzemelerdir. En az 10 mm kalınlığında uygulanmalıdır. Pas payı oluşturma gibi 20 mm den kalın uygulamalarda, harç yüksekliği boyunca oluşacak gerilmeleri karşılayabilmek için harç rabit teli yada çelik lifler ile desteklenmelidir.

Çatlak genişliğinin 0.1--0.5 mm olduğu betonarme kiriş, kolon ve perdelerde, çatlak yüzeyinden derinliğine fırça ile uygulanır. Uygulama pahalı olduğu için çok çatlaklı kolonların mantolama ile onarılması tercih edilebilir. Ayrıca, epoksi reçinesi uygulaması beton kalitesinin düşük olması durumunda beklenen sonucu vermeyebilir. Uygulamanın başarısı yer yer karot alınarak kontrol edilmelidir. Şekil 2.2 Epoksi Reçinesi İle Onarılabilecek Kayma Çatlakları Örnekleri

Betonarme elemanlarda 0.5-5 mm kadar oluşan kayma ve eğilme çatlaklarmda bu enjeksiyon son derece yaygm olarak kullanılmaktadır. Malzemenin tüm boşlukları doldurması sağlanabüdiğinden eleman, oldukça yüksek aderansa sahip bu malzeme ile onarılmış olmaktadır. / < ı Şekil 23. Epoksi Enjeksiyonunun Uygulanışı Şekil 2.3 de gösterilen kolonda oluşmuş bulunan ve 1 ile gösterilen kayma çatlaklarında, 2 ile gösterilen enjeksiyon delikleri açılmakta, epoksi reçinesi, bu deliklerden basınçlı biçimde, pompa yardımıyla ve çatlak dolana dek basılmaktadır. Malzeme kendi kendine donmakta ve betonarme ile aderansı kolayca sağlamaktadır. Böylece epoksi enjeksiyonu daha sonra güçlendirilecek yapılarda da, kesiti orijinale yakın dayanım düzeyine getirmek amacıyla (kesinlikle) uygulanmaktadır. 2.1.4 Püskürtme Beton (shot-crete) Daha çok yığma yapılarda, taşıyıcı olan duvarların güçlendirilmesinde kullanılmaktadır. 2.1.5 Lifli Plastik Levhalar Özelikle etriye eksiği saptanan birleşim bölgelerinde uygulanan bu levhaların, hafiflik gibi bir avantajı olup, korozyon sorunu yoktur. Salınım ve yükleme sırasında hemen tamamen elastik durumda kaldıklarından çelikten üstündürler. Bu levhalar, betonarme kesitin eğilme kapasitesini artırırken sünekliği azaltırlar. 2.2 GÜÇLENDİRME YÖNTEMLERİ Deprem sonrası hasar görmüş bir betonarme yapının güçlendirilmesi tamamen sistem bazında ele alınmalıdır. Orta ya da daha yüksek derecede hasar görmüş bir eleman, sistemden bağımsız olarak ele alınıp, tek başına güçlendirilemez. GüçlendirUen elemanlar ilk haline oranla oldukça değişik rijitlik özelliğine, dolayısıyla çok farkh bir davranış biçimine sahip olmaktadırlar. Bu nedenle taşıyıcı sistem, güçlendirme işleminden önce kesinlikle mühendislik açısından tasarlanmalıdır. Başka bir deyişle statik ve boyutlandırma hesap ve tasarımı yapmadan güçlendirmeye gidilmemelidir. Ülkemizde 13.03.1992 Erzincan depreminden başlayarak çeşitli güçlen-

dirme teknikleri uygulanmıştır. Gelişen teknoloji ve malzeme kalitesine bağlı olarak güçlendirme yöntemleri de oldukça gelişmiş ve sonraki yıllarda bu teknikler, 01.10.1995 Dinar, 27.06.1998 Ceyhan ve son olarak 17.08.1999 Kocaeli ve 12.11.1999 Düzce depremleri ardından çeşitli konut, sanayi, kamu gibi yapılarda uygulanmıştır. Bu yöntemlerin başlıcaları mantolama, çelik elemanlarla kuşaklama, sisteme betonarme perdelerin eklenmesi, çelik çaprazlarla güçlendirme biçiminde sayılabilir. 2.2.1 Mantolama Mantolama mevcut ancak kapasitesi yetersiz elemanların kesitlerini ve kesitlerin içindeki donatı miktarım artırmak, başka bir deyişle kesitin taşıma kapasitesini yükseltmek amacıyla uygulanmaktadır. Hem kirişler hem de kolon ve perdelere uygulanabilen mantolama tekniği, korozyon düzeyi oldukça yüksek elemanlarda da kullanılmaktadır. Yöntem, kalıp yapımı ve bu kalıbın içine beton yerleştirilmenin güçlüğü nedeniyle oldukça zahmetlidir. Mantolama yapılacak elemanın orijinal kesiti ile yeni beton yüzeyinin birlikte çalışmasını sağlamak amacıyla, eklenen donatılar eski sisteme ankre edilmeli, özellikle birleşim bölgelerinde donatıların sürekliliği sağlanmalıdır. Bu anlamda mantolanacak elemanın çevresindeki diğer elemanlar ile arasında, aşağıdaki şekillerde de görüldüğü gibi hem betonlama hem de donatı sürekliliğini sağlamak için boşluklar açılmalıdır. Betonlama işlemi genellikle elemanın etrafına yakın döşemenin kırılması ile yapılmaktadır. Gerçekten düğüm noktalarında sürekliliği olmayan mantolamanın hiç bir yararı bulunmamaktadır. Aşağıda (şekil 2.4 ve 2.5'de) çeşitli mantolama örnekleri görülmektedir. Genellikle bir katta kolon mantolamasına ihtiyaç olması halinde, mantolama temele kadar inmeli ve manto donatısı temele filizlerle bağlanmalıdır. 2.2.2 Çelik Elemanlarla Kuşaklama Çelik elemanlarla kuşaklama yöntemi, mantomala tekniğinin uygulandığı elemanlarda aynı amaçla kullanılmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, güçlendirilecek sistemin beton kalitesinin yeterince yüksek olmasıdır. Çelik elemanlann, betonarme sistemle beraber çalışabilmeleri için bunlar, hesapların gerek gördüğü bölgelerde kimyasal dübeller yardımıyla ankre edildiklerinden, beton mukavemetinin düşük olduğu sistemlerde iyi sonuç vermezler.

d. 1. Mevcut Kolon 2. Manto 3- Mevcut Donatı 4. Ek Boyuna Donatı 5. Ek Etliye 6. Kaynak Şekil 2.4 Betonarme Kolonlarda Tek Taraflı Mantolama Teknikleri 1. Mevcut Kolon 2. Manto 3- Bağlantı Elemanı 4. Pilye 5. Ek Donaü ö.etriye 7. Kaynak 8. 135 Derecelik Kancalar Şekil 2.5 Betonarme Orta Kolonlan Dört Taraftan Mantolama Teknikleri

1. Mevcut Kolon 2. Çelik Korniyer 3- Çelik Levha 4. Destek Levhası 5. Çelik Korniyer X I Mm IIP Şekil 2.6 Betonarme Kolon ve Düğüm Noktasmda Çelik Elemanlarla Kuşaklama Örnekleri 2.2.3 Betonarme Perdeler Eklenmesi Taşıyıcı sistemin depremde yatay yükleri karşılayacak ortogonal çerçevelerden yoksun olması ya da bu çerçevelerin, özellikle dişli döşeme sistemlerde karşılaşıldığı gibi kapasitelerinin yetersizliği ve kat ötelemelerinin oldukça büyük olması hallerinde, sözkonusu elemanların yukanda açıklanan (her iki) tekniklerle güçlendirilmesi yetersiz kalabilmektedir. Bu durumda, plandaki sayıları 3'den az olmamak kaydıyla, yapı boyunca süren yeni betonarme perdelerin eklenmesi, sistemin yatay yük taşıma kapasitesini artırmakta ve eski sistemi rahatlatmaktadır. Şekil 2.7'de ömek bir sisteme eklenen betonarme perdelerin teknik aynntısı görülmektedir. 2.2.4 Çelik Çaprazlarla Güçlendirme Yatay deprem yüklerini karşılayabilecek elemanların eksik ya da yetersiz olduğu taşıyıcı sistemlerin, özellikle yer ve imalat sorunu bulunan yapı hacimlerinde, betonarme perde eklenmesi zorluğuna karşı mevcut kolon ve kirişlere komşu çelik çaprazlardan oluşan bir sistem eklenmektedir. Ancak betonarme perdeler kadar yüksek düzeyde taşıma kapasitesine sahip bulunmadıklarından, çelik profillerin boyutları büyük olabilmektedir. Diğer yandan kullanılan çelik çapraz elemanların köşelerinde yoğun gerilme birikimi olduğundan bu gerilmelerin betonarme elemanlara aktarımında sorun olabilmektedir. Özellikle beton kalitesi düşük olan yapılarda bu köşelerin çelik levhalarla güçlendirilmesi de gerekmektedir. Şekil 2.8'de çelik çaprazların ve çelik çerçevelerin teknik üretimine ait bir örnek yapı görülmektedir.

1. Eklenen Perde 2. MevcutYapı Sistemi 3- EklenenYeni Beton 4. Eklenen Donatı 5. Eklenen Etriye 6.Gövde Donatısı 1, Eklenen Diyagonal Donatı 8. Eklenen Düşey Donaü Şekil 2.7 Betonarme Perdelerin Taşıyıcı Sisteme Eklenme Tekniği

Bodrum Perdesi Çelik Çerçeve Çelik Panel Şekil 2.8 Çelik Çaprazlar ve Çerçevelerle Güçlendirilmiş Yapı Ömeği Yukarıda ana başlıklar halinde toplanmış olan onanm ve güçlendirme yöntemlerinin uygun ve gerek görülen durumlarda birkaçı birbirini destekleyecek biçimde aym yapı sisteminde kullanılabilmektedir. Özellikle ciddi düzeyde depremden hasar görmüş yapılarda genellikle, taşıyıcı sistem elemanlanm başlangıç taşıma düzeyine getirmek amacıyla bir onanm ve ardından yetkin mühendislik tasarımına dayalı bir güçlendirme yapılmaktadır.

Güçlendirme işlemi ile, yapımn taşıyıcı sistemi, yatay ve düşey yükleri taşıma, rijitlik dağılımı, donatı düzeni ve kapasiteler anlamında orijinal sisteme göre tamamen değişeceğinden yetkin bir mühendislik tasarımı ve çok kalifiye işçiliğe dayalı mühendislik uygulaması gerektirir. Üzerinde özenle durulması gereken en önemli nokta, rastgele yapılacak bir güçlendirme işleminin, yapıya yarardan çok zarar getirebileceğidir. Bu nedenle mutlak surette onarım ve güçlendirme işleminde tecrübeli mühendis ve ekiplerle çalışılması kaçınılmazdır. 2.3 ONARIM VE GÜÇLENDİRMEDE RESMİ ANALİZLER VE SÖZLEŞME ESASLARI Marmara depreminden sonra binalarda yapılan hasar tespit çalışmaları sırasında İstanbul'daki binaların %80'inde, depremden dolayı değil donatıların korozyona uğraması sonucu kolonlarda aderans çatlakları saptanmıştır. Bu nedenle donatıların korozyona karşı korunması ve korozyon önleyici uygulamalar büyük önem kazanmıştır. Ayrıca deprem sonrası kirişlerde ve kolonlarda oluşan 0.3 mm'ye kadar çatlakların, epoksi enjeksiyonu ile onarılmaları gündeme gelmiştir. Bu işlemlerin birim fiyatları ve birim fiyat tarifleri Bayındırlık Bakanlığı Birim Fiyat listelerinde bulunmadığından, İstanbul Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü Yapım İnceleme Şubesi bunlann maliyet analizleri için birim fiyat tarifleri ve birim fiyatlarının oluşturulması hususunda yapı kimyasalları üreten firmalarla temasa geçerek uygulamalar konusunda fabrika gezileri ve seminerler düzenlenmiş, uygulamalarda iş ve zaman etüdü çalışmaları gerçekleştirmiştir. Bu bağlamda, malzeme, işçilik, makine ve ekipman rayiçlerinde Bayındırlık Bakanlığı rayiçleri; malzeme miktarı, işçilik, makine ve ekipman saat miktarlannda ise iş etüdü ve zaman etüdü çalışmalarından elde edilen bilgiler kullanılmıştır. Böylece, donatıların korozyona karşı korunması ve korozyon önleyici uygulaması epoksi enjeksiyonu ile betonarme elemanların onarımı işlemlerinin birim maliyet analizleri ve birim fiyat tarifleri hazırlanmıştır. Ayrıca yapının iyileştirilmesi amacıyla uygun yerlere yapılacak perde duvarlarda "Betonarme Elemanlara Delik Açılması" ve "Betonarme Elemanlara Donatı Filizi Ekilmesi" işlemlerinin birim fiyat tarifleri ve birim fiyat analizleri gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalar isteyenlerin yararına sunulmuş bulunmaktadır (Ek 1). Betonarme manto ve çelik manto uygulamaları ile ilgili analiz çalışmaları aynı Şube'de halen sürdürülmektedir. Yukanda adı geçen Yapım İnceleme Şubesi çalışmalarında bu işlemlerle ilgili kamusal ihalelerin, daha önce benzer büyüklükte iş bitirdiğini belgeleyen yükleyicilere verilmesi prensibi benimsenmiş bulunmaktadır.

BÖLÜM 3 DEPREM HASARLARINDA YÜKLENİCİ VE DİĞER YAPI ADAMLARININ HUKUKSAL SORUMLULUKLARI 3.1 GİRİŞ En genel biçimi ve klasik görüntüsü ile imar faaliyeti fizik çevrenin önceden tasarlanmış bir plana göre ve mevcut ihtiyaçlara cevap vermek üzere düzenlenmesi şeklinde tanımlamr (7). Günümüzde fizik çevre kavramı, özellikle yakın geçmişte yaşadığımız deprem felaketleri sonucu bilim insanlarının da uyarılan ile derinlik kazanmış, toprağın üstü düzenlenirken altının da dikkate alınmasını gerekli kılmıştır. Artık jeoloji bilimi ve bu bilimin kullandığı araç gereç ve teknikler, depremi, zaman, mekan ve etkinlik bakımlarından nokta tahminleri ile bildiremese de hangi yörenin ne kadar bir zaman içerisinde ve hangi şiddette bir deprem tehlikesi taşıdığını söyleyebilmekte ve geçmiş deneyimlerden elde edilen verilerle deprem yönetmelikleri hazırlanmaktadır. Bu açıdan deprem, yapı işlerinde borçlar hukukundaki borç sommluluğunu ortadan kaldıran mücbir neden ya da olağanüstü hal biçiminde kabul edilmemektedir. Konu bu çerçeve içinde imar faaliyetinin eser üretme olduğu, bu üretimin borçlusu bakımından sonuç borcu doğurduğu, sonuç borçlarında başarısızlığın riskini borçlunun taşıdığı, depremin bir doğa olayı olmasına karşın bunun getireceği felaketin mevzuatta (deprem yönetmeliğinde) öngörülen sınırlar içinde kalmak kaydıyla kaçınılmaz olmadığı, ve dolayısıyla hukuksal açıdan mücbir neden ve sorumsuzluk nedeni sayılamayacağı esasları doğrultusunda incelenmiştir. 3.2 YAPI İŞLERİNDE YER ALAN DEĞİŞİK TARAF VE ÇIKARLAR Yapı işine katılan değişik çıkarlar arasında kuşkusuz en önemlisi, yapılandırılacak coğrafyada yaşayan halk topluluğudur. Ancak toplumun genel nitelikli çıkarlarını idare hukuku ve ceza hukuku gibi kamu hukuku disiplinleri korumayı hedeflediğinden, borçlar hukuku ve ticaret hukuku açısından incelenen bu bölümde kamu çıkarlarını koruyan hukuksal çözümler yer almamıştır'. Bir yapı işinin ilk, bakışta yapı sahibi ve yükleniciyi karşı karşıya getiren bir hukuksal bağıt kurduğu görülmektedir (5. bölümdeki şekiller). Yapı sahibi, bitmiş yapının ekonomisinden yararlanacak gerçek yada tüzel kişi olabilmektedir. Yüklenici de bu imalatı ticari faaliyet olarak üstlenen, dolayısıyla tacir olan gene gerçek ya da tüzel bir kişidir. Aralarındaki yüklenim sözleşmesi, borçlar kanununa göre hem yapma, heftı verme edimi doğuran hem süreç hem sonuç borçlan içeren eser sözleşmesi niteliğindedir. İlişkide yüklenicinin kişiliği ön planda yer almakta, dolayısıyla yüklenici açısından başkasına devri ya da cirosu mümkün olmayan eser borcu sübjektif edim niteliğinde bulunmaktadır. '595 s.il KHK zarar gören kavramını tanımlayarak, üçüncü şahıs çıkarlarının özel hukuk çözümleri içerisinde korunmalarina olanak tanımaktadır.

Ancak günümüzde yapı işleri, yapı tekniğindeki gelişmeler, ihtiyaçlardaki çeşitlilik ve yapıların boyutlarının büyümesi sonucu bina sahibi ve yapı işine mal ve hizmet sağlayarak katılanların, tümü (yapı adamı) meslek sahipleri kavramında çeşitlilik yaratmıştır. Önce bina sahibi kavramı ele ahnırsa, bunun kendi kullanacağı ya da kiralayacağı yapıyı yaptırmak için bir inşaatçı ile anlaşan klasik şemadan yer yer uzaklaştığı görülür. Kimi kamu kurumları ya da büyük ticari firmaların dışında yapı yaptırma işi, bir ticari girişim modeline dönüşmekte ve bina yapımı, sadece bina sahibinin karhlığı açısından spekülatif nitelikte görülmektedir. Böylece, yapılacak yapının yapı standartlarına uygunluğunda çıkan bulunanlarla, karlılık amacı taşıyanlar arasında kimi çelişkilerin doğması da kaçınılmaz olmaktadır. Bina sahibi ile yüklenici arasındaki sözleşmede taraf olmayan,hatta çoğu zaman binanın bitmesi ve yüklenicinin işten ayrılmasından sonra sahneye çıkan kişilerin hukuku klasik modellerle korunamamaktadır. Dolayısıyla yüklenici ile sözleşme yapanın böyle ticari bir girişimci ya da bu ikisinin aynı kişi olması halinde yapıda ilerideki bağımsız bölüm maliki hatta kiracısı olan hak sahibi kullanıcıların çıkarlarını korumak için farklı hukuksal modellerin üretilmesi gerekmektedir. Olaya yüklenici açısından bakıldığında da yapı işine emek ve malzeme sağlayarak katılan kişilerle yapı işinin tümünü üstlenen yüklenici arasında da çok çeşitli hukuksal ilişkiler bulunduğu görülmektedir. Yüklenici malzeme tedarikinde satıcı ile satış sözleşmesi yapmakta, alt yüklenici ya da taşeronlarla eser ilişkisi kurmakta, mimar mühendis muhasebeci, ve hukukçu gibi serbest meslek sahibi ile vekalet ilişkisi içinde yapıyı tamamlamaktadır.yapı işinde yer alan bu kişiler yapıyı yapı tekniği kurallarına uygun ve tasarlanan biçimde genel yüklenicinin kuracağı ve denetleyeceği iyi bir örgütlenme ile gerçekleştirirler. Aşağıda yapı çalışanlannm yapıdaki tarafların yapı işine katılımının hukuksal kalıbı ve bunun yüklediği borç ve sorumluluklar incelenmiştir. 3.3 YAPI SAHİBİ KAVRAMI Yapı sahibi, 595 sayılı KKK'da "yapı üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan gerçek ve tüzel kişilerdir" biçiminde tanımlanmıştır. Bu tanım B.K nun 58 inci md sindeki tanıma uygun olup ve Medeni Kanundaki mülkiyet hakkını çağrıştırmaktadır. Günümüzde özellikle finansal kiralama yöntemiyle edinilen, finansman giderlerinin önemli bölümü ödenene kadar teminat amacıyla finansal kiralama şirketinin şekli mülkiyetinde kalan, ancak mülkiyet hakkının doğurduğu tasarruf dışında tüm hak ve yükümlülüklerin kiracıya ait olduğu mülkiyet kombinasyonlarında mülkiyetten doğan sorumluluk finansal kiralayana aittir. Yapının yeni yapılması halinde de taahhüt sözleşmesi yüklenici ile onun arasında olur. Bina sahibi yapıyı yükleniciye ısmarlayan kişidir. Binanın ilk sahibi yapı hatasından doğacak zararlardan ötürü yukarıda sayılan yapı adamlarının sorumluluklarını aralarındaki sözleşme çerçevesinde gündeme getirebilecektir. Bu sorumluluğun