BASIN SUÇU VE TEŞEBBÜS SORUNU

Benzer belgeler
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO

TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI. Denizli KASIM 2013

Basında Sorumluluk Rejimi. Medya Ve İletişim Ön Lisans Programı İLETİŞİM HUKUKU. Yrd. Doç. Dr. Nurhayat YOLOĞLU

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

Danıştay 4. Dairesi, E:2014/4451, K:2016/2209 Tekerrür nedeniyle artırımlı ceza uygulaması için ikinci fiilin, birinci fiile ilişkin cezanın

HAPİS CEZASINI GEREKTİREN VERGİ SUÇLARINDA DAVA ZAMANAŞIMI VE ZAMANAŞIMININ BAŞLANGICI

SOSYAL HAYATI DÜZENLEYEN KURALLAR. Objektif Ahlak Kuralları. Günah Sevap

I. Genel Bilgiler Ülkeler arasındaki hayat standartlarının farklılığı, bazı ülkelerde yaşanan ekonomik sorunlar, uygulanan baskıcı rejimler, yaşanan

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel Suçlarla Ġlgili Bölüm. Önerilen DeğiĢiklik Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42)

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

YENİ TÜRK CEZA KANUNU BAĞLAMINDA İÇTİHAT MI REFORM MU?

İçindekiler İKİNCİ BAB HÜRRİYET ALEYHİNDE İŞLENEN CÜRÜMLER. Birinci Fasıl Siyasi Hürriyet Aleyhinde Cürümler

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN : Genç Asliye Ceza Mahkemesi

TEMEL YASALAR /DÜZENLEMELER

YARGITAY CEZA GENEL KURULU Esas Numarası:2013/ Karar Numarası: 2014/478 Karar Tarihi:

İFLASLA KAPANMAYAN DEFTERLER: HİLELİ VE TAKSİRLİ İFLAS SUÇLARI

ORGANİZE HAYALİ İHRACAT EYLEMLERİNİN YASAL GELİŞMELER KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ

Sayı : [02] /556/ /01/2013

MÜKELLEFLERİN ÖZEL İŞLERİNİ YAPAN MEMURLAR

Madde doğrultusunda, markanın tescil edilebilmesi için esas olarak iki temel unsurunun bulunduğu söylenebilir. Bunlar;

İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. /10 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/15500 Karar No. 2014/16186 Tarihi:

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

ÖNSÖZ.VII İÇİNDEKİLER.IX KISALTMALAR.XIII GİRİŞ.1 KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ VE SINIRLANDIRILMASI.1 KONUNUN TAKDİMİ VE ÖNEMİ.1 KONUNUN SINIRLANDIRILMASI

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜTLENME SUÇLARI (TCK m )

BİRİKMİŞ NAFAKA BORCUNU ÖDEMEMEK HAPİS CEZASI GEREKTİRMEZ...

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

SAĞLIK HİZMETİNDEN KAYNAKLANAN SUÇLARDA YARGI SÜRECİ. Hasan Tahsin Gökcan. Yargıtay Üyesi

HÜKÜM: II. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2004/24180 Esas ve 2004/19649 Karar Sayılı ve 22/09/2004 Tarihli Kararı SONUÇ: III. Kararın İncelenmesi 1.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İŞ KAZALARINDA TEKNİK BİLİRKİŞİLİK. Prof. Dr. Talat CANBOLAT Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi

KUR FARKLARININ KDV SİNDE SON DURUM 14 AĞUSTOS 2018

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

ADLİ PARA CEZASI KISA SÜRELİ HAPİS CEZASINA SEÇENEK YAPTIRIMLAR KİŞİLERİN HUZUR VE SÜKUNUNU BOZMA

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu DAMGA VERGİSİ ve HARÇLAR BİLGİSİ DERSİ Açık Ders Malzemesi

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

Milletlerarası Ceza Hukuku (Özgenç)

SAHTE VE İÇERİĞİ İTİBARİYLE YANILTICI BELGE KAVRAMININ TÜRK CEZA KANUNU VE VERGİ USUL KANUNU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLEMESİ

KARARLARI YARGI KARARLARI YARGI

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010

Arş. Gör. F. Umay GENÇ

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

HİLELİ İFLAS SUÇUNDA,

KİŞİSEL VERİLERİN KAYDEDİLMESİ SUÇU

MEVZUAT KRONİĞİ I. Kama Hukuka

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

II-4369 SAYILI KANUNA GÖRE KAST VE BİLME UNSURU

OLAĞANÜSTÜ BİR KANUN YOLU: KANUN YARARINA BOZMA

I. Korunan hukuki değer:

T.C. Yargıtay. 7. Hukuk Dairesi E: 2015/40820 K: 2016/13362 K.T.:

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

6736 SAYILI KANUN KAPSAMINDA GV, KV VE KDV MATRAH ARTIRIMINDA BULUNAN FİRMALARDA VERGİ İNCELEMESİ YAPILIP YAPILAMAYACAĞI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

Sirküler Rapor /108-1

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

KABAHAT GENEL TEORİSİ AÇISINDAN VERGİ KABAHATLERİ İSTANBUL ARŞİVİ

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /43

İlgili Kanun / Madde 5510 S.SGK/21 RÜCÜ HAKKI HALEFİYET

Vergi Ceza Hukukunda İştir ak

VERGİ SUÇUNA TEŞEBBÜS 4369 SAYILI KANUNDAN SONRA DA MÜMKÜN MÜDÜR?

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D

HAKEMLİ. Şike Suçu. Doç. Dr. Devrim GÜNGÖR* * Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi.

Ali Kemal Yıldız Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

BĠR KAÇAKÇILIK SUÇU OLARAK VERGĠ USUL KANUNU NDA SAHTE FATURA DÜZENLEME VE KULLANMA

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI / MALATYA

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü30 Mayıs 2009 CUMARTESİResmî GazeteSayı : ANAYASA MAHKEMESİ KARARI

1 ( TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR BURAK EDİŞ BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/11177)

SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA SUÇU (TCK md. 220)

MESLEK ÖRGÜTÜNÜN GöREV ÇAĞRISINA KATILMAK SUÇ MUDUR? BU NEDENLE HUKUKİ BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR Mİ?

Yasemin BABA Türk Ceza Kanunu nda Etkin Pişmanlık İSTANBUL ARŞİVİ

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Yargıtay Kararları. İlgili Kanun / Madde 3201S.YHBK/3

3. SUÇ POLİTİKASININ TEMEL İLKELERİ I. HUKUK DEVLETİ İLKESİ II. KUSUR İLKESİ III. HÜMANİZM İLKESİ

Yard. Doç. Dr. Ali Hakan EVİK TÜRK CEZA HUKUKU NDA HİLELİ VE TAKSİRLİ İFLAS SUÇLARI

T.C. Yargıtay. 19. Ceza Dairesi E: 2015/92 K: 2015/1285 K.T.:

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

Transkript:

BASIN SUÇU VE TEŞEBBÜS SORUNU Prof. Dr. Öztekin Tosun t OLAY Yargıtaym Dokuzuncu Ceza Dairesinin 3.11.1980 tarihli kararından çıkartabildiğimiz kadarı ile Ankara'da birisi "Halkımıza" başlıklı bir bildiriyi kaleme almış ve çoğaltmıştır. Sonradan bu bildirileri paketleyip Kayserfye getiren bu kişi, yeteri kadarını Cumhuriyet Savcılığına tevdi edip oradan (alındı) belgesi çıkarmıştır. C. Savcılığı bildiride suç unsuru gördüğünden harekete geçerek yayın unsurunun gerçekleşmesini önlemiştir. Kayseri İkinci Ağırceza Mahkemesi bildiriler yayınlanmadan ele geçtiği için beraat kararı vermiş, savcı beraat kararını temyiz edince, Yargıtay 9. Ceza Dairesi oybirliği ile nakıs teşebbüsten ceza verilmesi gerektiği sonucuna vararak kararı bozmuştur 1. Benzer bir başka olayda, Denizli Ağırceza Mahkemesi, İzmir' den alınan 125 adet bildirinin Denizli'ye getirilmesi olayını, dağıtılmamasına rağmen, komünizm propagandası sayarak cezalandırmış, Yargıtay Dokuzuncu Ceza Dairesi de bu mahkûmiyet kararını tasdik etmiştir 2. Biz esas itibariyle ikinci olayı ilgilendiren kararı inceliyeceğiz; ancak bu kararda açıklık olmayan durumlarda 9. Ceza Dairesinin aynı konudaki öteki kararı ile bu boşluğu doldurmaya çalışacağız. 1) Bozma kararı için, bk. Yargıtay Kararları Dergisi, 1981, sy. 1. sh. 127-128. - 2) Karar için, bk. Yargıtay Kararları Dergisi, 1981, sy. 2, s-h. 1576 1577.

262 Öztekin Tosun II. ÇÖZÜMLENMESİ GEREKLİ HUKUKSAL SORUN Burada, basılıp çoğaltılmış, fakat daha neşredilmemiş bildirilerin ele geçmesinin suç olup olmadığı sorunu ile karşılaşılmaktadır. Daha titiz bir deyimle, basın yolu ile işlenen suçlar bakımından nesirden önceki aşamaların teşebbüs olarak cezalandırılıp cezalandırılmayacağı konusunda esas mahkemeler arasında görüş farkı bulunmkta, ayrıca esas mahkemelerden biri ile Yargıtayın 9'. Ceza Dairesi arasında farklı anlayış bulunmaktadır. Bir fikre göre, teşebbüs yoktur, karşı fikre göre vardır. III. DEĞİŞİK ÇÖZÜM BİÇİMLERİ 1 Basın suçlarında yayından önceki hareketler teşebbüs teşkil etmez görüşü : Esas mahkemelerden biri bu görüştedir. Basın yasasının 3. maddesi, "Basın suçu neşir ile vücut bulur" demektedir. Bu durumda, yayın gerçekleşmeyince fiil suç olmamaktadır. 2 Basın suçlarında yayından önceki hareketler teşebbüs olarak cezalandırılabilir görüşü: Yargıtay 9. Ceza Dairesi, fiilin neticesi harekete bitişik suçlardan olduğunu, yayına kadarki hareketlerin bölünebilirlik vasıfta bulunduğunu, bu hareketlerin mani sebep yüzünden gerçekleşmediğini bu yüzden nakıs teşebbüs durumunun söz konusu olduğunu kabul etmiştir. / m. KANIMIZ Basın Yasasının 3. maddesindeki hüküm basın suçlarının tamamlanma anının ne zaman olduğunu belirtmektedir. Başka bir deyişle, bundan önceki aşamalarda suçun tam olmadığını açıklamaktadır. Suçun tam olmadığı açıklandığına göre, acaba teşebbüs söz konusu mudur, değil midir? Tartışmalı olan nokta burasıdır. Öğretide bu nokta üzerinde neler dendiği araştırılabilir.

Basın Suçu ve Teşebbüs Sorunu 263 İçel, "fiilin ayrıca suç teşkil etmesi hali miistasna olmak üzere basın suçu neşir ile vücut bulur" biçimindeki adı geçen 3. madde hükmünü incelerken "yayından önceki hareketlerin" (başlıbaşına suç) oldukları takdirde ayrıca cezalandırılabilmeleri için böyle bir ifade kullanılmış olduğu fikrindedir. Yazar, (teşebbüs) sorununu ayrıca ele almış değildir; fakat (belirtmek gerekir ki, eser dağıtılmadığı sürece bu hareketin basın suçu olarak kabulü olanaksızdır) dediği gözönünde tutulursa 3, sonucun teşebbüs olanaksızdır biçiminde olması gerekir, düşüncesindeyiz; çünkü, dağıtmak neşir'in sadece bir biçimidir; neşrin öteki biçimlerinde sonucun farklı kabul edilmesi için bir sebep bulunmamaktadır. Özek, teşebbüs konusu üzerinde uzun boylu durmuştur. Ona göre, neşre kadarla hareketler basın suçu teşkil etmezler, bu yüzden basın suçlarına teşebbüs genel olarak suç teşkil etmemektedir 4. Basın ceza hukukunda söz sahibi olan Dönmezer ve Gölcüklüye gelince, bunların kitaplarında basın suçuna teşebbüs konusunda bir açıklama yapılmamıştır. Bu durumda, konuya ilk değinenin Özek olduğu anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, uygulamanın bazı tereddütler geçirmesini olağan kabul etmek gerekmektedir. Biz de burada basına suçuna teşebbüsün cezalandırlamıyacağı görüşüne katılmaktayız. Gerçekten, basın suçlarında teşebbüs olmıyacağı fikri isabetlidir. Özek bu noktayı çok iyi belirtmiş, fakat nedenini, zannımca, tam belirtmemiştir. Basın suçlarında aleniyet, suçun unsurlarından biri durumundadır 5, basın yasasında, aleniyet diye adlandırdığımız bu unsura (neşir) denmiştir. Bu (neşir) olayının suçun unsurlarından teknik olarak hangisini teşkil ettiğini saptamakla iş büyük ölçüde çözümlenmiş olacaktır. Suçun unsurları ka- 3) İÇEL, Kayıhan : Kitle Haberleşme Hukuku, İst. 1977, sh. 235. 4) ÖZEK, Çetin : Türk Basın Hukuku. İst. 1978, sh. 531 ve daha uzua boylu açıklamalar için, sh. 671-677. Yazar, bazı durumlarda tam teşebbüs olabileceğini kabul etmektedir. Kanımızca, verdiği örnekte de teşebbüs kabulü olanaksızdır; yazar, TCK. m. 358 in basın yolu ile işlenmesi durumunu örnek göstermektedir. Bu maddedeki suçun tamamlanması için bir cezalandırılırlık (cezalandırılabilme) şartı gerçekleşmezse, fiil teşebbüs değil, hiç suç teşkil etmemek durumundadır. 5) DÖNMEZER, Sulhi : Basın ve Hukuku, İst. 1976, sh. 377, no. 385.

264 öztekin Tosun nunî, maddî, manevî unsurlar yanında, hukuka aykırılık unsuru olarak gösterilebilir; fakat Türk öğretisinde önceden sadece maddî, manevî ve kanunî unsur üzerinde durulurken, şimdi hukuka aykırılık unsuru, cezalandırılabilme (cezalandırılırlık) unsuru Fakültemizde öğrencilere anlatılır olmuştur. İşte, bu cezalandırılabilirlik unsurudur ki, (neşir) olayının asıl işgal ettiği unsurdur. Bu unsur her suçta yoktur. Yasa koyucu, bir eylemin suç sayılıp sayılmaması konusunda tereddüt ettiği durumlarda, failin yaptığı hareketi cezalandırmak için, o hareket ile illiyet rabıtası bulunmakla birlikte, ger çekleşip gerçekleşmemesi failin isteğine bağlı bulunması şart olmayan bir sonucun gerçekleşmesini beklemektedir. Örneğin, vergi suçlarında bunun örneğine rastlanmaktadır. Vergi alanında kaçakçılık sayılan hukuka aykırılıklar vardı; fakat, vergi ödenmemesi öyle güç durumlar yarattı ki, bu fiillerin bazılarını cezalandırmak yoluna gidilmesinin uygun olabileceği düşünüldü. Böyle olmakla birlikle, yasa koyucu bu fiiller vergi zıyaı'na neden olmadıkça ceza vermemeyi yeğledi. Vergi zıyaı varsa suçun tamamlanacağı kabul edildi. Vergi zıyaı (kasdolunan bir netice) değildi; ama gerçekleşmediğinde fiil suç değildi. Başka bir örnek de çalışma suçlan alanındadır. Grev vuku buldu ise, buna teşvik, karar verme v.s. cezalandırılmaktadır (Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu, m. 54), vuku bulmadı ise, cezalandırılmamaktadır. Daha klasik örnek, sarhoşlukta yakalanma (TCK. m. 571) bakımından verilebilir. Bütün bu durumlarda teşebbüs cezalandırılır olmaktan çıkmaktadır. Bunun nedeni, teşebbüsün her iki şeklinde de kasdın neticeye yönelik olmasıdır; halbuki, sayılan örneklerde (şart) diye adlandırdığımız neticeye kasdın yönelik olup olmadığına bakılmamaktadır. Onun gerçekleşmesi kasddan tamamen ayrı bir biçimde değerlendirilmektedir. Başka bir deyişle, fail bazan bu sonucun gerçekleşmesini istemese de, sorumlu olmaktadır; örneğin yakalanmak istemese de yakalanınca suç tamam olmaktadır. "Neşir" cezalandırılabilme şartı olunca, cezalandırılabilme şartının arandığı durumlara özgü sonuçların da kabul edilmesi gerekmektedir. Böylece, herşeyden önce bu gibi suçlara teşebbüsün cezalandırılmayacağı da kabul edilmelidir. Yazı çoğaltılıp daha dağıtılmadığı durumlarda "neşir şartı" gerçekleşmediğinden, fakat belirttiğimiz gibi cezalandırılabilme şartı aranan durumlarda bu şartın gerçekleşmemesine rağmen teşebbüs hükümleri uygulanamadı-

Basın Suçu ve Teşebbüs Sorunu 265 ğından, fiil cezalandırılamaz durumda kabul edilmelidir. Genel kurallar içinde kahnsaydı yani böyle bir cezalandırılabilirle şartı aranmasaydı, bu durum suça teşebbüs olabilecekti; bu kayıt olmasaydı bu suçların cezalandırılması daha bol olacaktı; fakat bundan da basın özgürlüğü bakımından bazı kayıplardan söz edilebilecekti. Yasa koyucu basın özgürlüğüne duyduğu saygı nedeniledir ki, sadece failin hareketleri ile yetinmemiş, ona nedensellik bağı ile bağlı olmakla birlikte, failin iradesinde olmasa bile objektif bir başka şartın daha gerçekleşmesi halini beklemiştir; bu da neşirdir. Suçun cezalandırılabilme şartına bağlı bulunmasında, bu şartın gerçekleşmemesi durumunda ona teşebbüsün de cezalandırılamıyacağı kuralı, Yargıtay kararında ileri sürüldüğü gibi, neticesi harekete bitişik suçlarda veya yayına kadarki hareketlerin bölünebilir olması durumunda teşebbüsü cezalandırılır kabul etmeye sevketmemelidir. Bu mütalealar, suçun cezalandırılmâsının (şart)'a bağlı olmadığı durumlarda geçerlidir. Neticesi harekete bağlı suç yahut da eski terimi ile (şeklî suç)'ların 'bir özelliği teşebbüs bakımındandır. Bunlarda hareket tamamlandığı zaman netice mutlaka gerçekleşir; çünkü, hareketin bitmesi ile netice arasında bir fasıla, bir aralık yoktur ki, oraya (mâni sebep) girebilsin ve tam teşebbüs durumu olabilsin. Bu suçlara tam teşebbüs bu yüzden söz konusu olamaz; ama, Yargıtay kararında belirtilen nakıs teşebbüs bu suçlarda olabilir; çünkü, nakıs teşebbüs icra hareketlerinin tamamlanmasından önce bir mâni sebep zuhur etmesinde olur. Fakat, icra hareketlerinin yarıda kalması durumunda mümkün olan nakıs teşebbüs durumu, tamamlanması için yasanın bir şartın gerçekleşmesinin aranmadığı durumlar içindir. Olayımızda ise, 6Uçun tamamlanması için "neşir şartı" aranmaktadır. Kısacası, şart aranmayan suçlarda vukuu mümkün nakıs teşebbüs durumu, tamamlanması için bir şartın gerçekleşmesi aranan durumlarda kabul edilemez. Buradaki olayda, fiilin nakıs teşebbüs teşkil ettiği sonucuna varılması bu bakımdan yanlıştır. Fiilin, arzedilen nedenlerden dolayı hiç suç teşkil etmediği sonucuna varılmak gerekmektedir.