ĐKTĐSADĐ KALKINMA VAKFI E Bülteni



Benzer belgeler
Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

OCAK AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Konsey Başkanı nın Daveti Üzerine Brüksel e Gitti

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

KASIM AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Türkiye nin AB ye üyelik müzakereleri çerçevesinde 22 Nolu fasıl müzakereye açıldı.

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

EYLÜL AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

MAYIS AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Avrupa Parlamentosu Seçimleri nde Aşırı Sağın Yükselişi

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

AVRUPA BİRLİĞİ BÜLTENİ AB SERVİSİ SAYI:15 NİSAN 2004/2

ŞUBAT AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan a Resmi Bir Ziyaret Gerçekleştirdi

Avrupa Birliği Genel Sekreterliği. AVRUPA BİRLİĞİ TOPLULUK PROGRAMLARI HAKKINDA GENEL BİLGİ ve TÜRKİYE NİN KATILMAKTA OLDUĞU PROGRAMLAR

BRÜKSEL, NİSAN 2016 Burs Programı

Kuruluş 843 (Verdun Anlaşması) ( 1958 Cumhuriyet ) Tarım %1,8, Endüstri %19,3, Hizmetler %78,9

AB Kulisi. Ajanda Türkiye nin AB katılım sürecinde önemli tarihler ve dönüm noktaları...

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

20 Kasım Açıklanan nihai bütçe taslağında, Yunanistan ın bütçe açığını, 2010 yılında GSYH nin yüzde 8,7 si oranına indirmeyi hedeflediği açıklandı.

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

ERASMUS YILINA AİT TEKLİF ÇAĞRILARI

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Türk-Japon Ekonomi Forumunda konuştu

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

1 MAYIS 2 MAYIS 3 MAYIS

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

SIRA SAYISI: 679 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

2. GENEL BİLGİLER TABLOSU (2012)

GENEL ANLAMDA ERASMUS+ NEDİR?

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler / Erasmus Ofisi

Türkiye ve Avrupa Birliği

DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Özel Bankacılık Araştırma İngiltere, Haziran 2017 Seçim Sunumu

EĞİTİM VE ÖĞRETİM 2020 BİLGİ NOTU

MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2010 YILI OCAK- HAZİRAN DÖNEMİ MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI SOSYAL, BÖLGESEL VE YENİLİKÇİ POLİTİKALAR BAŞKANLIĞI

AB LİDERLER ZİRVESİ BRÜKSEL 30 OCAK 2012

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI OCAK AYI İHRACAT PERFORMANSI. Genel ve Sanayi İhracatında Tekstil ve Hammaddeleri Sektörünün Payı

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı.

Lizbon anlaşmasının, 2009 tarihinde küreselleşme ve yeni bilgi ekonomileri karşısında Avrupa Konseyi kuruldu.

TEST REHBER İLKELERİ PROGRAMI ULUSAL KOORDİNATÖRLER ÇALIŞMA GRUBU 26. TOPLANTISI (8-11 Nisan 2014, Paris)

AVRUPA BİRLİĞİ MALİ KAYNAKLARI

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Egemen Bağış ve Avrupa Birliği Genel Sekreterliği. Haftalık Türkiye - AB Gündemi 40. Hafta (4-10 Ekim 2010)

ERASMUS+ ve Türkiye Ulusal Ajansı Projeleri

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları. Bilgilendirme Toplantıları

KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ 25. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ ZİRVESİ BİLDİRİSİ. (İstanbul, 22 Mayıs 2017)

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

AB Dışişleri Bakanları Đran ve Suriye ye yönelik yeni yaptırımlar uygulama kararı aldı.

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Avrupa Birliği ve Gençlik

ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ 13 MART 2015

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

EKİM AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Avrupa Komisyonu Türkiye İlerleme Raporunu Yayınladı.

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

Yükseköğretimde Avrupa Kalite Güvencesi Kayıt Ajansı. EQAR (European Quality Assurance Register for Higher Education)

Sayfa 1 Kasım 2016 ULUSLARARASI SIRALAMALARINDA BELARUS UN YERİ

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

AB Bütçesi ve Ortak Tarım Politikası

AB KRİTERLERİ IŞIĞINDA TÜRKİYE NİN UYUM SÜRECİ VE BEKLENTİLER

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

AB, 2030 İKLİM VE ENERJİ PAKETİ ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARDI

AKADEMİK YILI ERASMUS ARTI (+) PROGRAMI BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

Erasmus+ Programı nın amaçları nedir, programa neden Erasmus adı verilmiştir?

Göç ve Serbest Dolaşım Eğilimler ve Engeller. Ayşegül Yeşildağlar Ankara, Turkey

AB nin İstihdam ve Sosyal Politikası

EURO BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER

Transkript:

ĐKTĐSADĐ KALKINMA VAKFI E Bülteni 9-15 Mayıs 2012 İKV DEN HAFTAYA BAKIŞ... 1 İKV AP ÜYESİ GEOFFREY VAN ORDEN İN KATILIMIYLA "TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE YAPICI İYİMSERLİK: YENİ BİR İVMEYE DOĞRU" KONULU BİR PANEL DÜZENLEDİ... 2 9 MAYIS AVRUPA GÜNÜ KUTLANDI... 3 BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN İTALYA DA TEMASLARDA BULUNDU... 5 ALMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI GUIDO WESTERWELLE TÜRKİYE Yİ ZİYARET ETTİ... 5 AB DIŞİŞLERİ KONSEYİ TOPLANTISI YAPILDI... 6 AVRO ALANI MALİYE BAKANLARI TOPLANTISINDA LİDERLER YUNANİSTAN A İLİŞKİN ENDİŞELERİ GİDERMEYE ÇALIŞTILAR... 9 IMF BAŞKANI CHRISTINE LAGARDE TÜRKİYE Yİ ZİYARET ETTİ... 10 AB İLE IRAK ARASINDA İLK KEZ ORTAKLIK VE İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI İMZALANDI... 10 AB EĞİTİM, GENÇLİK, KÜLTÜR VE SPOR KONSEYİ TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİ... 11 ERASMUS ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMI 2010-2011 ÖĞRETİM YILI VERİLERİ AÇIKLANDI... 13 AB DÖNEM BAŞKANI DANİMARKA HAVA KİRLİLİĞİNDE GÖTEBURG PROTOKOLÜ NÜ REVİZE EDEN YENİ ULUSLARARASI ANLAŞMAYI ONAYLADI... 14 AVRUPA BİRLİĞİ MOBİL TELEFON DOLAŞIM ÜCRETLERİNİ DÜŞÜRMEYE DEVAM EDİYOR... 15 ALMANYA NIN KUZEY REN VESTFALYA EYALETİNDEKİ SEÇİMLERDE İKTİDARDAKİ HIRİSTİYAN DEMOKRATLARIN DÜŞÜŞÜ DEVAM ETTİ... 15 i

AB NİN TÜKETİCİYİ KORUMAYA YÖNELİK ERKEN UYARI SİSTEMİ RAPEX İN 2011 RAPORU AÇIKLANDI... 16 AVRUPA KOMİSYONU ALIŞVERİŞ ÇEKLERİ İÇİN YENİ KDV KURALLARI ÖNERDİ... 17 AVRUPA KOMİSYONU YENİ DEVLET YARDIMLARI STRATEJİSİ RAPORUNU YAYINLADI... 17 AVRUPA KOMİSYONU İSPANYA NIN VERDİĞİ DEVLET YARDIMININ GERİ ÖDENMESİNE KARAR VERDİ... 18 AVRUPA BİRLİĞİ KONSEYİ BİYOSİDAL ÜRÜNLER İLE İLGİLİ TÜZÜĞÜ KABUL ETTİ... 18 AVRUPA KOMİSYONU KIBRIS TÜRK TOPLUMUNA YÖNELİK YARDIM PROGRAMI ÇERÇEVESİNDE PROJE BAŞLATTI... 19 ABD ŞİRKETİ NOBLE ENERGY GKRY NİN TEK TARAFLI İLAN ETTİĞİ MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE DE 35 TRİLYON METREKÜP DOĞALGAZ BULDU... 19 DÜNYANIN EN BÜYÜK KARBON YAKALAMA VE DEPOLAMA MERKEZİ AÇILDI... 20 TÜRKİYE ATP KONVANSİYONUNA ÜYE OLDU... 20 AB VE ABD BİRBİRLERİNİN GÜVENİLİR TÜCCARLARINI KARŞILIKLI TANIMA ANLAŞMASI İMZALADI... 21 ii

İKV DEN HAFTAYA BAKIŞ Aynı zamanda Birleşik Avrupa vizyonunun 9 Mayıs 1950 yılında Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman tarafından kendi adını taşıyan bir deklarasyonla ilk kez ortaya konulmasının 62 inci yıldönümü olan 9 Mayıs Avrupa Günü, AB üye ve aday devletlerde olduğu gibi Türkiye de de kutlandı. Türkiye de yapılan kutlamalar çerçevesinde Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean- Maurice Ripert ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu nun da katıldığı etkinlikler düzenlendi. Türkiye Avrupa Birliği ilişkilerine ilişkin bir önemli gündem maddesi de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın 8-9 Mayıs 2012 tarihlerinde Türkiye-İtalya Hükümetlerarası Zirvesi ne katılımı dolayısıyla yaptığı İtalya ziyaretiydi. Zirve sırasında İtalya Başbakanı Mario Monti ile de bir araya gelen Başbakan Erdoğan, İtalya nın AB üyeliği ve vize kolaylığı konusunda Türkiye ye verdiği destekten duyduğu memnuniyeti de dile getirdi. Zirve sonucunda, iki ülke arasında, Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak üzere Ağır Suçlarla Mücadelede İşbirliği Anlaşması olmak üzere yedi ayrı alanda işbirliği anlaşması imzalandı. 14-15 Mayıs 2012 tarihleri arasında Türkiye ye bir çalışma ziyareti gerçekleştiren Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya gelerek başta Almanya da artan ırkçılık ve Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulaması olmak üzere çeşitli konularda görüş alışverişinde bulundu. Türkiye nin son yıllarda gösterdiği ekonomik performansı övgü ve hayranlıkla izlediğini dile getiren Westerwelle, Kıbrıs ve vize konularında ise Türkiye ile fikir ayrılıkları bulunduğunu ifade etti. 14 Mayıs 2012 tarihinde Brüksel de gerçekleştirilen AB Dışişleri Bakanları Konseyi nde başta Suriye deki şiddet ve can kayıpları, AB-Ukrayna ilişkilerinin geleceği ve NATO güçlerinin 2014 yılında Afganistan dan çekilmesinin ardından oluşturulacak AB Stratejisi gündeme alındı. AB Dışişleri Bakanları, AB-Ukrayna İlişkileri ve Afganistan ın geleceği konusunda görüş birliği sağlayamazken Suriye konusundaki ortak kararlılıklarını bir kez daha ortaya koydular. 27 Üye ülkenin dışişleri bakanları BM ve Arap Ligi Ortak Temsilcisi Annan ın altı maddeli planını uygulama çabalarına desteklerini yinelerken, Esad rejiminin sivillere uyguladığı şiddetin sürmekte olduğu Suriye ye uygulanan yaptırımları bir kez daha ağırlaştırma kararı aldılar Almanya nın nüfusu en büyük eyaleti olan Kuzey Ren Vestfalya da 13 Mayıs 2012 tarihinde gerçekleştirilen seçimleri Sosyal Demokrat Parti nin kazanmasının yanında Yeşiller Partisi nin de oylarını büyük ölçüde yükseltmesi iktidardaki Hıristiyan Demokrat Hür Demokrat koalisyonunun kan kaybının devam ettiğini ortaya koydu. 2012 yılı içerisinde gerçekleştirilen Saarland ve Schleswig-Holstein eyalet seçimlerinde de oylarını önemli ölçüde artıran Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller Partisi böylelikle 2013 yılında yapılacak olan Almanya Genel Seçimleri öncesi yakaladığı yükselişi devam ettirmiş oldu. Tüm okuyucularımıza iyi bir hafta dileriz. 1

İKV AP ÜYESİ GEOFFREY VAN ORDEN İN KATILIMIYLA "TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNDE YAPICI İYİMSERLİK: YENİ BİR İVMEYE DOĞRU" KONULU BİR PANEL DÜZENLEDİ İktisadi Kalkınma Vakfı'nın 11 Mayıs ta düzenlediği "Türkiye-AB İlişkilerinde Yapıcı İyimserlik: Yeni bir İvmeye Doğru" adlı panelde Avrupa Parlamentosu nun (AP) İngiliz Üyesi ve AP Muhafazakâr ve Reformcular Grubu Başkanvekili Geoffrey Van Orden Avrupa Birliği nin içinde bulunduğu durum ve Türkiye-AB ilişkileri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Avrupa Birliği nin içinde olduğu ekonomik krize değinen Van Orden, ekonomik ve parasal birliğin siyasal bir proje olduğunu belirtti. Yunanistan'daki durumun kötüye gittiğini belirten Van Orden, Yunanistan'ın Avro Alanı nı bırakmak zorunda kalabileceğini kaydetti. Avrupa Birliği ndeki demokrasi açığına değinen Van Orden, Avrupa Birliği nin mevcut koşullara göre yeniden şekillendirilmesi gerektiğini ve doğru modelin de üye devletlerin diledikleri alanlarda işbirliğini artırmasına imkân sağlayan daha esnek bir model olduğunu belirtti ve Türkiye için böyle bir Avrupa Birliği nin parçası olmanın daha avantajlı olacağını kaydetti. Türkiye'nin AB üyelik sürecini değerlendiren Van Orden, Türkiye'nin bugünkü siyasi ve ekonomik durumu ile AB'nin görmezden gelemeyeceği bir ülke olduğunu ve AB karşısında güçlü bir konumda bulunduğunu ifade ederek, Fransa nın yeni Cumhurbaşkanı François Hollande ın selefi Nicholas Sarkozy e kıyasla Türkiye'nin AB üyeliği konusuna daha olumlu yaklaştığını belirtti. Türkiye yi AB'nin dışında bırakmanın saçma olduğunu ifade ederken, Türkiye ile Yunanistan ve Bulgaristan gibi bazı AB üyelerinin arasındaki kültürel benzerliklere dikkat çekti. Ayrıca, AB ülkelerinde yaşayan milyonlarca farklı din ve mezhepten insan olduğuna değinerek, Türkiye'nin AB üyeliğine din veya kültürel sebeplerle karşı çıkılmasının anlamsız olduğunu kaydetti. Bazı AB ülkelerinde Türkiye nin üyeliğinin endişe ile karşılanmasının altında göç konusunun yattığına değinen Van Orden, benzer kaygıların Bulgaristan Birliğe üye olmadan önce de olduğunu ancak beklendiği gibi büyük bir göç dalgasının gerçekleşmediğini belirtti. Van Orden bazı büyük üye devletlerin, Türkiye nin üye olduktan sonra nüfusu en büyük ülke olacağı ve dolayısıyla AB karar alma mekanizmalarında en fazla oy ağırlığına sahip olacağı gerekçesiyle Türkiye nin üyeliğini endişe ile karşıladıklarını ifade etti. Türkiye nin son yıllarda gösterdiği hızlı ekonomik büyümeden övgüyle bahseden Van Orden, Türkiye nin kişi başına düşen milli gelir bakımından ise birçok AB üyesi ülkenin gerisinde yer aldığını kaydetti. AB üyesi olmanın aynı zamanda insan hakları, ifade özgürlüğü gibi ilkelerde tam anlamıyla kararlı olunmasını gerektirdiğini belirten Van Orden, Türkiye'nin AB sürecinin yavaşlamaya rağmen durmayacağını vurguladı ve ilişkilerin geleceği için temkinli bir iyimserlik taşıdığını belirtti. 2

İKV Kıdemli Uzmanı Zeynep Özler, Türk vatandaşlarına uygulanan Schengen vizesi ve bu konudaki son gelişmeler konulu bir sunum gerçekleştirdi. Türkiye nin AB ile arasında vize muafiyeti bulunmayan tek aday ülke konumunda olduğuna dikkat çeken Özler, Türk vatandaşlarının vize konusunda karşılaştığı güçlükler hakkında bilgi verdi. Özler, bazı üye devletlerdeki mahkemelerin Avrupa Adalet Divanı nın Sosyal Kararı ışığında Türk vatandaşlarının vize muafiyetini tanıyan kararlar aldığına dikkat çekti. Özler, ayrıca, Türk vatandaşlarının vize başvurularında karşılaştığı sorunların tam bir dökümünün çıkarılması; vize işlemlerinin başlatılması için talep edilen belgeler, uygulanan prosedürler, maruz kalınan muamele ve diğer tüm zorlukların sistematik ve kategorik bir biçimde tespit edilerek incelenmesi ve raporlanarak Avrupa Birliği nde (AB) uygulamadan sorumlu ilgililere sunulması amacıyla oluşturulmuş Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nin desteğiyle, İktisadi Kalkınma Vakfı ve European Citizen Action Service işbirliğinde gerçekleştirilen Vize Şikâyet Hattı Projesi nin sonuçlarını katılımcılarla paylaştı. İKV Kıdemli Uzmanı Zeynep Özler in sunumuna www.ikv.org.tr internet adresinden ulaşılabilir. 9 MAYIS AVRUPA GÜNÜ KUTLANDI Bilindiği üzere, Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman ın Schuman Deklarasyonu olarak bilinen bildiriyi yayınlayarak birleşmiş bir Avrupa vizyonu ve bu vizyonun uygulamaya geçirilebilmesi için gerekli kurumları ortaya koyduğu 9 Mayıs 1950 tarihi, her yıl AB üye ve aday ülkelerinde Avrupa Günü olarak kutlanıyor. Bu yıl da 9 Mayıs Avrupa Günü kapsamında, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Jean- Maurice Ripert ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu nun da katılımıyla, Ankara Gençlik Parkı'nda çeşitli etkinlikler düzenlendi. Avrupa Komisyonu nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Štefan Füle ise, 9 Mayıs Avrupa Günü kapsamında yayımladığı mesajda, AB nin evrimini sürdürürken Avrupa halklarına, daha önce görülmemiş bir barış ve giderek artan refah getirdiğini söyledi. Son zamanlardaki bazı güçlüklere rağmen, AB Genişleme Politikası nın yaşam standartlarındaki gelişmelere öncülük etmesiyle, hayatın tüm alanlarında Avrupa standartlarını yakalamak için gerekli reformları ve değişiklikleri getiren dönüştürücü bir güce sahip olduğunu ifade eden Štefan Füle, bunun sadece aday ülkeler için değil tüm dünya için bir ilham kaynağı olduğunu belirtti. Genişleme kapsamında Hırvatistan ın 2012 yılında 28. Üye olarak AB ye katılacağını hatırlatan Komisyon üyesi, Sırbistan a adaylık statüsü verildiğini, Karadağ ile de görüşmelerin Haziran 2012 tarihi itibariyle başlayacağını 3

söyledi. Son dönemde yaşanan güçlüklere rağmen, AB nin genişleme kapsamında çalışmaları sürdürmeye kararlı olduğunu da ifade eden Avrupa Komisyonu nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Štefan Füle, Avrupa nın geleceğini kurucuların vizyonu ile şekillendirmeye devam edeceklerini vurguladı. Avrupa Komisyonu nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Štefan Füle nin 9 Mayıs Avrupa Günü kapsamında yayımladığı mesaja http://www.avrupa.info.tr/tr/resource/newsarchiv/news-single-view/article/genisleme-uelkeleri-icin-avrupa-guenue-videomesaji.html internet adresinden ulaşılabilir. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Catherine Ashton ise, 9 Mayıs Avrupa Günü kapsamında yayımladığı mesajda, Avrupa Günü nün geleceğe bakmak için bir fırsat olduğunu ifade etti. Ekonomik kriz nedeniyle son yıllarda Avrupa nın zor günler geçirdiğini söyleyen Catherine Ashton, Avrupa yı bir araya getiren ortak değerlerin, bu zor dönemde her zamankinden daha fazla önem kazandığını ifade etti. Ashton, Avrupa'nın küresel sorunların çözümünde aktif bir rol oynayabilmesi için Lizbon Antlaşması'nın çerçevesini çizenlerin zihnindeki hedefler doğrultusunda çalışmaya devam edeceklerini de sözlerine ekledi. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Ashton tarafından yayımlanan mesaja şu internet adresinden ulaşabilir: http://www.avrupa.info.tr/tr/resource/newsarchiv/news-single-view/article/avrupa-guenue-muenasebetiyle-yueksek-temsilcicatherine-ashton-tarafindan-yapilan-aciklama-9-may-2.html 9 Mayıs Avrupa Günü kapsamında İktisadi Kalkınma Vakfı tarafından yayımlanan mesajda ise, bir süredir içinde bulunduğu ekonomik ve siyasi krizi aşmaya çalışan AB nin, Birliğin en önemli kazanımlarından olan ekonomik ve parasal birliği güçlendirmek amacıyla geçtiğimiz Mart ayında yeni bir mali anlaşmaya imza attığı hatırlatıldı. Yunanistan, İrlanda, İtalya ve İspanya gibi Üye Devletlerin yaşadığı ve tüm Birliği etkileyen borç krizinin, AB nin kendine olan güvenini sarstığının vurgulandığı basın duyurusunda, bunun genişleme, göç ve dış ve güvenlik politikaları da dâhil olmak üzere AB nin dünyada itibarını ve etkinliğini güçlendiren politikalarını olumsuz olarak etkilediği ifade edildi. İKV tarafından yayımlanan mesajda bugün AB nin her zamankinden daha çok yeni bir ruh, dayanışma ve kararlılık ihtiyacının olduğu belirtilirken, AB nin önümüzdeki dönemde ekonomik, siyasi ve sosyal alandaki sorunlarını bir dayanışma ruhu içinde ve temel ilke ve değerlerinden taviz vermeden çözüme kavuşturabilmesi temennisinde bulunuldu. İktisadi Kalkınma Vakfı tarafından yayımlanan mesaja http://www.ikv.org.tr/icerik.asp?konu=haberler&baslik=9yüzde20mayisyüzde20avr UPAyüzde20GyüzdeDCNyüzdeDCyüzde20HAKKINDAyüzde20yüzdeDDKVyüzde20BASI Nyüzde20DUYURUSU&id=3175 internet adresinden ulaşabilir. 4

BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN İTALYA DA TEMASLARDA BULUNDU Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Roma da düzenlenen İkinci İtalya Türkiye Hükümetlerarası Zirvesi'ne katılmak için 8-9 Mayıs 2012 tarihlerinde İtalya ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da Başbakan Erdoğan a İtalya ziyaretinde eşlik ettiler. Başbakan Erdoğan, ziyareti kapsamında İtalya Cumhurbaşkanı Giorgi Napolitano ile bir araya geldi. İkinci İtalya-Türkiye Hükümetlerarası Zirvesi kapsamında, liderler arasında gerçekleşen görüşmelerde, iki ülke arasındaki ilişkiler, Türkiye nin AB müzakere süreci, Arap Baharının ardından başta Suriye olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika daki son gelişmeler; Kıbrıs konusu; terörle mücadele ve enerji arzı güvenliği gibi konular ele alındı. Görüşmeler esnasında, İtalya Başbakanı Mario Monti, Türkiye'nin AB üyeliğine destek verdiğini ve Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılımını sağlama amaçlı müzakerelerin yeni bir şevk ve kararlılıkla sürmesini ümit ettiğini açıkladı. İtalyan yetkililer, görüşmeler sırasında gündeme gelen vize konusunda ise, bu konu üzerinde Avrupa Birliği içinde çalışmalarda bulunacaklarını taahhüt ettiler. Zirve sonucunda, iki ülke arasında, Başta Terörizm ve Örgütlü Suçlar Olmak üzere Ağır Suçlarla Mücadelede İşbirliği, Sosyal Güvenlik ve Çevre Koruma ve Sürdürülebilir Kalkınma Alanlarında İşbirliği Anlaşmaları imzalandı. Bu anlaşmalara ilaveten, Türkiye- İtalya arasında Ekonomik ve Ticaret Ortaklık Komitesi (JETCO) Kurulmasına İlişkin Deklarasyon, Ekonomi Alanında ve Özel Sektörler Arasında İşbirliğinin Geliştirilmesine İlişkin Ortak Bildiri ve Türkiye- İtalya 2012-2014 Yılları Bilimsel İşbirliği Uygulama Programı da imzalandı. ALMANYA DIŞİŞLERİ BAKANI GUIDO WESTERWELLE TÜRKİYE Yİ ZİYARET ETTİ Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, 14-15 Mayıs 2012 tarihlerinde Türkiye'ye düzenlediği çalışma ziyareti kapsamında Ankara'da mevkidaşı Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldi. 5

Davutoğlu ile yaptığı görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında açıklamalar yapan Westerwelle, AB ile Türkiye yakınlaşmasının her iki tarafın yararına olduğunu dile getirdi. Westerwelle, Avrupa Birliği nde büyümeyi sağlamak için aralarında Türkiye nin de bulunduğu önemli büyüme merkezleri ile yakın olunması gerektiğini belirterek Türkiye ile karşılıklı ve eşit düzeyde yakınlaşmanın hayati önem taşıdığını vurguladı. Türkiye'nin son yıllarda önemli siyasi ve ekonomik başarılar kaydettiğini ifade eden Guido Westerwelle, Almanya nın Türkiye'nin bu gücü ile sadece ekonomik açıdan iş birliği kurmak istemekle kalmayıp siyasi açıdan da işbirliği içinde olmak istediğini ifade etti. Türkiye nin vatandaşlarına uygulanan vize zorunluluğu hakkındaki hoşnutsuzluğunu anladığını ifade eden Almanya Dışişleri Bakanı, Avrupa Birliği nin de konuyu Türkiye ile görüşmeye hazır olduğunu ifade etti. Şahsının ve Alman Hükümeti nin ülkede artan ırkçı cinayetler ve yabancı düşmanlığı nedeniyle utanç duyduğunu da ifade eden Bakan Westerwelle Almanya'da Nazilere ve şiddete yer olamayacağının ve hükümet olarak aşırı sağ ve şiddetin her türlüsüne karşı olduklarının da altını çizdi. Almanya nın ırkçılıkla ve aşırı sağ ile sürekli mücadele edeceği taahhüdünde bulunan Alman Bakan, bu mücadelenin yalnızca Almanya da değil, tüm Avrupa Birliği nezdinde sürdürüleceğini de sözlerine ekledi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından François Hollande in göreve gelmesinin son derece önemli olduğunu belirterek; Westerwelle'nin bu ziyareti çok kritik bir zamanda yaptığını belirtti. Türkiye nin Fransa daki lider değişikliğinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Hollande in da en kısa zamanda Almanya ya gelerek Türkiye- AB ilişkilerinin tekrar ivme kazanması açısından Şansölye Merkel ve Dışişleri Bakanı Westerwelle ile görüşmeler yapacağının da altını çizdi. Alman mevkidaşı ile ele alınan konulardan birinin vize muafiyeti olduğunu kaydeden Davutoğlu, yaklaşık iki sene boyunca vize sorunu üzerinde çalıştıklarını ve Türkiye olarak beklentilerinin AB nin vize konusunda Avrupa Komisyonu nu yetkilendirmesi olduğunu vurguladı. AB DIŞİŞLERİ KONSEYİ TOPLANTISI YAPILDI AB Dışişleri Bakanları 14 Mayıs ta 20-21 Mayıs NATO Şikago Zirvesi yaklaşırken Afganistan daki geçiş sürecine destek, Suriye de BM gözlemcilerinin varlığına rağmen sürmekte olan şiddet ve Ukrayna da Timoşenko başta olmak üzere muhalefete karşı sürdürülen baskı rejimi ışığında AB-Ukrayna Ortaklık Anlaşması nın geleceği konularını ele almak üzere bir araya geldiler. Afganistan Afganistan hususunda, AB Dışişleri Bakanları uluslararası camianın Afganistan daki geçiş sürecine ilişkin 2014 sonrası politikasının tartışılacağı Şikago (20-21 Mayıs) Kabil (14 Haziran) ve Tokyo (8 Temmuz) 6

Zirveleri öncesinde, uzun vadede ülkedeki geçişi ve dönüşümü destekleme taahhüdünde bulundular. Ancak AB nin Afganistan a sağlayacağı desteğin Afgan yetkililerin Kabil ve Bonn Konferanslarında kararlaştırılan reform yükümlülüklerini yerine getirmekteki başarısına bağlı olacağına dikkat çektiler. Afgan yetkililerin, cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin kapsayıcı ve güvenilir bir şekilde gerçekleştirmesi ve seçim sistemini reforme etmesi gerekmekte. AB Dışişleri Bakanları, Afganistan ın dönüşümünde sivil toplumun önemini vurguladılar ve Afganistan makamlarına insan haklarının korunması ve kadınların iş gücüne katılımı konusunda çabalarını artırması çağrısında bulundular. AB, NATO nun Şikago Zirvesi nde Afganistan daki güvenlik güçlerinin ve ordunun eğitimine destek verme hedefi doğrultusunda bir strateji izlemeyi planlıyor. AB Dışişleri Bakanları, sürdürülebilir, ehliyetli ve ekonomik Afgan Ulusal Güvenlik Gücü nün ülkede güvenliğin artırılması; halkın ve uluslararası camianın ve yabancı yatırımcıların ülkedeki kurumlara olan güveninin sağlanması bakımından kilit önem taşıdığını vurguladılar. Ayrıca, güvenlik sektörünün Afganistan Ulusal Güvenlik Gücü nün sivil polis ve hukukun üstünlüğü alanlarına öncelik verecek şekilde yeniden yapılandırılması gerektiğine dikkat çektiler. AB Dışişleri Bakanları, Kasım 2011 de AB Polis Gücü (EUPOL) Afganistan ın görev süresini 2014 yılı sonuna kadar uzatma konusunda mutabakata varmışlardı. Dışişleri Konseyi, 14 Mayıs taki toplantısında Afganistan ın polis ve hukukun üstünlüğü alanındaki çabalarına destek olma taahhüdünü bir kez daha yineledi. AB Dışişleri Bakanları, bölgesel siyasi ve ekonomik işbirliğinin geliştirilmesinde ve özellikle sınır yönetimi kapasitesinin güçlendirilmesi, narkotikle mücadele ve ticaret, ekonomik işbirliği ve kalkınmanın artırılması alanındaki ortak çabaların desteklenmesi taahhüdünde bulundular. 14 Haziran daki Kabil Zirvesi nde AB nin uluslararası ortaklarıyla birlikte güçlendirilmiş bir bölgesel siyasi ve ekonomik yaklaşım geliştirmesi bekleniyor. 8 Temmuz daki Tokyo Zirvesi nde Afganistan a verilen mali desteğin koordine edilmesi konusunun görüşülmesi ve AB nin ülkeye sağladığı yıllık 200 Milyon Avro seviyesindeki mali desteğin artırılması konusunun gündeme gelmesi beklenmekte. Suriye AB Dışişleri Bakanları, BM ve Arap Ligi Ortak Temsilcisi Annan ın altı maddeli planını uygulama çabalarına verdikleri desteği yinelerken, Esad rejiminin sivillere uyguladığı şiddetin sürmekte olduğu Suriye ye uygulanan yaptırımları bir kez daha ağırlaştırma kararı aldılar. Rejimi destekleyen iki şirketin mal varlıkları dondurulurken, üç şahıs da seyahat yasağı ve mal varlıklarının dondurulması kapsamına alındı. Söz konusu yaptırımlar, AB nin ülkeye uyguladığı yaptırımların 15 inci halkasını oluşturmakta. Böylece, Suriye deki şiddetin 14 üncü ayında, AB nin seyahat yasağı uyguladığı ve mal varlıklarını dondurduğu şahıs sayısı 128, mal varlıkları dondurulan şirket sayısı ise 43 e ulaştı. 7

Ukrayna AB Dışişleri Bakanları, Ukrayna da eski Başbakan ve muhalefet partisi lideri Yulia Timoşenko başta olmak üzere birçok muhalif kişiye yapılan kötü muamele ışığında son gelişmelerden duydukları endişeyi dile getirdiler. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Ashton, Ukrayna ile Mart 2012 de parafe edilen Ortaklık Anlaşması nı imzalamak istediklerini, ancak Ukrayna nın AB ile siyasi ortaklık ruhuna yaraşır şekilde hareket etmesi gerektiğini belirtti. AB Dışişleri Bakanlarının Ukrayna da Euro 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası nı boykot etme konusunda anlaşmaya varamaması üzerine, Dışişleri Konseyi nden resmi bir boykot kararı çıkmadı. Yüksek Temsilci Ashton, Ukrayna daki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, Ekim 2012 genel seçimlerinin bir test niteliğinde olacağını kaydetti. AB Kalkınma Konseyi Toplantısı gerçekleştirildi AB Dışişleri Konseyi ni takiben gerçekleştirilen AB Kalkınma Konseyi nde ise, AB kalkınma politikasının geleceğini ele alındı. AB Kalkınma Bakanları, Avrupa Komisyonu nun sunduğu AB Kalkınma Politikasının etkinliğinin artırılması: Değişim Gündemi başlıklı tebliği memnuniyetle karşıladılar. Avrupa Komisyonu nun Kalkınmadan Sorumlu Üyesi Andris Piebalgs, Konsey kararlarının AB yardımının daha stratejik ve sonuç odaklı hale getirilmesine olanak sağlayacağını belirtti. AB nin yeni kalkınma politikasına göre, ortak ülkelere kalkınma yardımı ülkelerin kalkınma durumuna ve insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve iyi yönetişim alanlarında verdikleri taahhütlere ve kaydettikleri gelişmelere bağlı olacak. İnsan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve iyi yönetişim ile kapsayıcı ve sürdürülebilir büyüme AB nin yeni yaklaşımının iki sütununu oluşturmakta ve birbirini desteklemekte. AB kalkınma yardımı, tarım, gıda güvenliği ve enerji gibi stratejik ve büyüme odaklı sektörlere odaklanırken, yardımın en az yüzde 20 si sosyal koruma, sağlık ve eğitime ayrılacak. Avrupa Birliği nin kalkınma yardımı en fazla ihtiyacı olan ülkelere kanalize edilerek, AB nin gerçekten bir fark yaratabilmesi sağlanacak. AB Kalkınma Bakanları, 2 nci yıllık AB resmi kalkınma yardımı (ODA) raporunu kabul ettiler. AB Kalkınma Bakanları, AB ve Üye Devletlerin kalkınma yardımının 2015 e kadar GSMH nin yüzde 0,7 si seviyesine çıkarılması taahhüdünü yinelediler. AB ve Üye Devletlerin dünyadaki kalkınma yardımının yarıdan fazlasını sağlamasına ve dünyanın en büyük kalkınma yardımı donörü konumunda olmasına rağmen, 2011 yılında AB kalkınma yardımı azalma göstermiş ve 53,1 Milyar Avro tutarında; AB GSMH nin yüzde 0,42 si seviyesinde gerçekleşmişti. 8

AVRO ALANI MALİYE BAKANLARI TOPLANTISINDA LİDERLER YUNANİSTAN A İLİŞKİN ENDİŞELERİ GİDERMEYE ÇALIŞTILAR 14 Mayıs ta toplanan Avro Alanı Maliye Bakanları (Avrogrubu) Avrupa Komisyonu nun bahar dönemi taslak ekonomik tahmin raporu ışığında Avro Alanı nda ekonomik durum ve mali stratejiyi görüştüler. Söz konusu raporda AB ve Avro Alanı nda 2012 nin ikinci yarısından sonra hafif bir toparlanma öngörülüyor. Maliye Bakanları AB de halen devam eden konsolidasyon stratejisinin sürdürüleceğini de belirtiler. Avro Grubu Başkanı ve Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker de, mali ve makro ekonomik dengesizliklerin düzeltilmesi, krizin atlatılması ve sürdürülebilir büyüme sürecine dönüşün, uygulanan stratejinin temel noktaları olmaya devam edeceğini açıkladı. Maliye Bakanları İspanya da hükümetin, yatırımcının güveninin artırılması, İspanyol bankalarının kırılganlığının azaltılmasına yönelik 11 Mayıs ta açıkladığı önlemleri memnuniyetle karşıladıklarını ifade ettiler ve hükümetin bankacılık sektöründe gerek duyulduğu takdirde başvurulabilecek mekanizmaları kurmalarını istediler. Toplantının ana gündem konusunu Yunanistan ın ekonomik ve mali durumu oluşturdu. Yunanistan da seçimlerden sonra hükümetin henüz kurulamamış olması ülkenin mali durumunu daha ciddi hale getiriyor. Yunanistan da halk kemer sıkma önlemlerine karşı çıkarken, Avrupa Komisyonu ve Almanya Yunanistan için belirledikleri mali önlemler paketinden geri adım atmıyor, diğer yandan da ülkenin Avro Alanı ndan çıkmasını da istemiyorlar. Almanya kısa bir süre önce Yunanistan ın Avro Alanı ndan çıkabileceğine ilişkin ifadeler kullanırken son Maliye Bakanları Zirvesi nde Avro Alanı nın buna hazır olmadığını ve böyle bir durumun felaket yaratabileceğini söyledi. Yunanistan daki duruma ilişkin olarak, Başkan Juncker, ekonomik programı üstlenecek yeni Yunan hükümetinin hızla kurulmasını beklediklerini, kurulacak hükümetin ekonomik politikaları uygulamak için yeterli meclis oyuna sahip olduğuna işaret etti. Juncker, üye ülkelerin ihtiyaç duyulacak ilave mali yardımı sağlamaya hazır olduğunu, mali ve yapısal reformların Yunanistan ın Avro Alanı nda daha iyi bir duruma gelmesinin garantisi olduğunu belirtti. Yunanistan için 1 milyar Avro tutarındaki gelecek mali yardım diliminin Temmuz ayı sonunda serbest bırakılacağı açıklandı. Junker ayrıca, Yunanistan ın Avro Alanı ndan çıkmasına ilişkin endişe ve spekülasyonları gidermek amacıyla bu ülkenin Avro Alanı nda tutulmasını istediklerini ve bunun için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladı. Maliye Bakanları İrlanda ve Portekiz in durumunu da tartıştılar ve iki ülkenin sürdürdükleri ekonomik programlar hakkında olumlu görüş belirttiler. 9

IMF BAŞKANI CHRISTINE LAGARDE TÜRKİYE Yİ ZİYARET ETTİ IMF Başkanı Christine Lagarde 11 Mayıs 2012 de İstanbul da düzenlenen Yatırım Danışma Konseyi nin toplantısına katıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Yatırım Danışma Konseyi nin 17 küresel şirketin üst düzey yöneticilerinin yanı sıra Dünya Bankası İcra Direktörü Sri Mulyani Indrawati nin de katılımıyla gerçekleştirilen toplantısında konuşan Christine Lagarde, Türkiye ekonomisinin olumlu makro ekonomik performansı ve yapısal düzenlemeleri ile son 10 yılda ön plana çıkarak olağanüstü başarılar elde ettiğine dikkati çekti. Uluslararası sermayenin Türkiye'ye aktığını belirten Lagarde bu paranın büyük bölümünün sıcak para olduğunu ve ülkeyi hemen terk etme riskinin olmakla birlikte durumun şu anda kötü olmadığını, ancak aniden çıkmasının sorun yaratabileceğine işaret ederek, sıcak paranın ılık ve kalıcı paraya çevrilmesinin önemli olduğunu belirtti. Cari açık konusuna da dikkat çeken Lagarde, ihracatın ve doğrudan dış yatırımın artırılarak bu sorunun çözülebileceğini söyledi.türkiye'nin çok fazla değeri ve varlığı olması itibariyle yatırım potansiyelinin yüksek olduğunu kaydetti. Uluslararası Para Fonu'nun Türkiye ile olan başarılı ve yapıcı ilişkisinin IMF için çok değerli olduğunu vurgulayan Lagarde Türkiye'nin gerek IMF gerekse G-20 içerisinde oynadığı önemli rolü takdirle karşıladıklarını belirtti. Birçok alanda işbirliği yaptıklarını ve süregelen diyalogumuzun devamını beklediklerini ekledi. IMF Başkanı Christine Lagarde, Türkiye ziyareti sırasında eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in misafiri olarak Değirmendere'ye de gitti. Burada Gölcük Belediye Başkanlığı ve Kocaeli Gölcük Engellilerle Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nin birlikte gerçekleştirdiği 'Engelsiz Deniz' projesi kapsamında, 'Engellileri Anlıyoruz' ulusal fotoğraf yarışması ödül töreni ve Türkiye'nin engellileri konu alan ilk sualtı fotoğraf sergisi açılışına katıldı. AB İLE IRAK ARASINDA İLK KEZ ORTAKLIK VE İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASI İMZALANDI 11 Mayıs 2012 tarihinde Irak ve Avrupa Birliği tarihi bir anlaşmaya imza attı. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ve Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari Irak ve Avrupa Birliği arasında Ortaklık ve İşbirliği 10

Anlaşması nı (Partnership and Cooperation Agreement) imzaladı. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Irak ile ilişkilerde yeni bir sayfa açtıklarını belirtti ve anlaşmanın her şeyden önce, AB nin Irak ın demokratikleşme çabalarında oynamak istediği pozitif rolün bir göstergesi olduğunu kaydetti. Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, bugünün Irak için tarihi bir gün olduğunu vurgulayarak parya devlet olarak bilinen Irak ın yeniden uluslararası camiaya entegre edildiğini belirtti ve Irak ın AB ye sunacağı büyük bir potansiyele sahip olduğunu da sözlerine ekledi. Anlaşma, AB ve Irak ın ortak çıkar alanlarında ikili, bölgesel ve küresel konularda düzenli siyasi diyalog için bir zemin oluşturmayı amaçlıyor. Ayrıca, anlaşma ile Irak ve AB arasındaki ticari ilişkilerin geliştirilmesi ve Irak ın uluslararası ekonomiye entegrasyonu için elzem olan yatırımların da artırılması hedefleniyor. Anlaşma, sağlık ve eğitimden enerji ve çevreye kadar uzanan birçok alanda işbirliği için bir çerçeve oluşturmakta. Anlaşma, terörle mücadele, kitlesel imha silahlarının yayılmasının önlenmesi ve insan haklarının korunması alanlarında da hükümler içeriyor. Avrupa Birliği, Irak ın yeniden yapılandırılması için 2003 te Saddam Hüseyin rejiminin düşmesinden bu yana temel hizmetlere erişim, demokratikleşme ve iyi yönetişim alanlarında 1 Milyar Avro dan fazla katkı sağladı. AB EĞİTİM, GENÇLİK, KÜLTÜR VE SPOR KONSEYİ TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİ AB Eğitim, Gençlik, Kültür ve Spor Konseyi toplantısı 10-11 Mayıs 2012 tarihinde AB kültür ve eğitim bakanlarının katılımıyla gerçekleşti. AB üyesi ülkelerin eğitim bakanları eğitim, öğretim, gençlik ve spor alanındaki tüm AB programlarını ve uluslararası programları 2014-2020 döneminde tek bir çatı altında toplayan Erasmus for All (Herkes için Erasmus) Programının finansmanı dışındaki ana hatları üzerinde anlaşmaya vardılar. Erasmus for All programı, bireylerin becerileri ile istihdam edilebilirliklerini artırmak ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunmayı hedeflemekte. Erasmus for All, Hayatboyu Öğrenme Programı (Erasmus, Leonardo da Vinci, Comenius ve Grundtvig), Gençlik Programları (Youth in Action) ve 5 uluslararası programı (Erasmus Mundus, Tempus, Alfa, Edulink ve sanayileşmiş ülkelerle işbirliği programı) tek bir çatı altında toplarken, Lizbon Antlaşması yla AB nin yetki alanına giren spor ise ilk kez dahil edilecek. Komisyon tasarısı, söz konusu alanlardaki mevcut AB programlarına kıyasla birçok yenilik içermekte. Erasmus for All programı öğrenim hareketliliği, inovasyon ve iyi örnekler alanında işbirliği ile ulusal eğitim politikalarında reformlara destek olmak üzere üç alandaki eylemlere odaklanacak. 11

AB eğitim bakanları, Avrupa Komisyonu nun Erasmus for All programına ilişkin tasarısını ana hatlarıyla kabul ederken, bazı önemli değişikliklerde de bulundular. Komisyon un sunduğu teklifte Erasmus for All programının gençlik boyutunu ayrı bir bölüm olarak ele almayı uygun gören AB eğitim bakanları, Erasmus for All kapsamında gençlik alanındaki faaliyetlerin finansmanı için ayrı bir bütçe oluşturulmasına ve söz konusu faaliyetlere katılımın herhangi bir kuruluşla bağlantısı olmayan gençleri kapsayacak şeklide genişletilmesine karar verdiler. Eğitim bakanları tarafından kabul edilen yeni metinde, toplumun dezavantajlı kesimleri ve özel ihtiyaçları bulunan kişilerin de yeni AB programına katılımı garanti edilmekte. AB eğitim bakanları, Komisyon teklifinde Erasmus for All programının yönetimi ve yürütülmesinde Üye Devletlerin yetkisini artıran değişikliklerde bulundular. AB eğitim bakanlarının kabul ettiği yeni metne göre, Üye Devletler Erasmus for All kapsamındaki faaliyetlerin yürütülmesi için birden fazla ulusal makam ve ulusal ajans yetkilendirmesinde bulunabilecekler. Ayrıca, yeni metin program kapsamındaki faaliyetlerin hangisinin ulusal hangisinin merkezi düzeyde yönetileceğini de ortaya koymakta. AB eğitim bakanları, Avrupa Entegrasyonu çalışmalarında uzmanlaşan ve Hayatboyu Öğrenme Programı ndan fon alan altı Jean Monnet enstitüsüne finansman sağlanmasına devam edilmesine karar verdiler. AB eğitim bakanları gençlerin istihdam edilebilirliğini artırmak üzere ölçüt değerler kabul etti AB eğitim bakanları, eğitim ve öğretim politikalarının mezunların istihdam edilebilirliğine katkısını değerlendirmek üzere yeni ölçüt değerler kabul etti. AB eğitim bakanları tarafından kabul edilen ölçüt değer; 20-34 yaş aralığında çalışanların ve referans alınacak yıldan üç yıldan az süre önce mezun olanların sayısının 2020 ye kadar 2008 yılında krizden önceki değer olan yüzde 82 seviyesine çıkarılmasını öngörüyor. Son zamanlarda, özellikle eğitim kurumları ve şirketler arasındaki ortaklığın teşvik edilmesi, müfredatların istihdam piyasasının gereksinimleriyle uyumlaştırılması ve girişimcilik eğitimi gibi girişimlerle gerek AB düzeyinde gerekse ulusal düzeyde eğitim ve istihdam arasındaki uçurumu gidermeye yönelik çabalar hızlandı. Ölçüt değer, mezuniyeti takip eden üç yıl içerisinde işe giren mezunların oranını ölçecek ve iş hayatının ilk yıllarında eğitimdeki başarı ve seçilen iş arasındaki uyumu değerlendirecek. 2016 Yılı Avrupa Kültür Başkentleri: Donostia-San Sebastián ve Wrocław AB Eğitim, Kültür ve Gençlik Konseyi nde 2016 yılında İspanya nın Donostia- San Sebastián şehri ve Polonya nın Wrocław şehri Avrupa Kültür Başkenti olarak belirlendi. 1985 yılında başlatılan Avrupa Kültür Başkentleri girişimi, Avrupa daki kültür zenginliğine ve çeşitliliğine dikkat çekmeyi ve Avrupalıları bir araya getiren kültürel bağları güçlendirerek farklı Avrupa halkları arasında karşılıklı anlayışı artırmayı hedeflemekte. Wrocław (Polonya) 12

1985 ten bu yana 40 ı aşkın şehir Avrupa Kültür Başkenti olarak belirlendi. Hatırlanacağı gibi, İstanbul da 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilmişti. Donostia-San Sebastián (İspanya) 2012 yılı Avrupa Kültür Başkentleri Guimarães (Portekiz) ve Maribor (Slovenya) olurken, 2013 yılında Marsilya (Fransa) ile Košice (Slovakya), 2014 yılında Umeå (İsveç) ile Riga (Letonya) ve 2015 yılında ise Mons (Belçika) ile Plzeň (Çek Cumhuriyeti) Avrupa Kültür Başkentleri olacak. ERASMUS ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMI 2010-2011 ÖĞRETİM YILI VERİLERİ AÇIKLANDI Avrupa Komisyonu nun Eğitim, Kültür, Çoklisanlılık ve Gençlikten Sorumlu Üyesi Androulla Vassiliou, 8 Mayıs 2012 de bu yıl 25 inci yıldönümünü kutlayan öğrenci değişim programı Erasmus un 2010-2011 öğretim yılı verilerini açıkladı. Vassiliou, yurtdışında staj ve eğitim için Erasmus hibelerinden yararlanan öğrenci sayısının 2010-2011 öğretim yılında 2009-2010 dönemine göre yüzde 8,5 oranında artarak 231 bin olduğunu açıkladı. Vassiliou, Erasmus programının Avrupa Birliği nin en büyük başarı öykülerinden biri olduğunu belirterek, [Avrupa nın] zor zamanlar geçirdiği günümüzde, Erasmus aracılığıyla edinilen vasıfların herzamankinden daha değerli olduğunu belirtti. Faaliyete geçtiği 1987 yılından itibaren 2,5 Milyon u aşkın Avrupalı öğrencinin yurtdışında eğitim görmesine ve staj yapmasına olanak sağlayan Erasmus değişim programı, katılımcılara istihdam edilebilirliğine ve kişisel gelişimine büyük katkı sağlamakta. 2010-2011 öğretim yılında, Erasmus programına katılan öğrenciler tarafından en fazla tercih edilen ilk üç ülke İspanya, Fransa ve Almanya oldu. İspanya, Fransa ve Almanya, aynı zamanda Erasmus programıyla yurtdışına en fazla öğrenci gönderen ülkeler olurken; Lüksemburg ise, öğrenci nüfusuna oranla yurtdışına en fazla öğrenci gönderen ülke oldu. Öğrenci ve öğretim üyesi hareketliliği için Erasmus programına 2010-2011 döneminde 470 Milyon Avro luk bütçe ayrılmıştı. 2010-2011 öğretim yılında Erasmus programından yararlanan yaklaşık 190 bin öğrenci, Erasmus programına dahil olan aralarında Türkiye nin de bulunduğu 32 ülkeden birindeki üniversite veya yüksek öğretim kurumlarında 12 aya kadar eğitim görürken; Erasmus programından yararlananların yaklaşık dörtte biri yani 41 bin öğrenci ise yabancı bir ülkede staj yaptı. Böylece, Erasmus programıyla staj yapanların sayısı bir önceki döneme göre yüzde 15 artış gösterdi. 13

Ayrıca, Erasmus tan yararlanan öğretmen ve öğretim görevlisi sayısı da bir önceki öğretim yılına göre yüzde 13 artış gösterdi. Böylece, 2010-2011 döneminde Erasmus programı kapsamında yurtdışında ders veren veya eğitimlere katılan öğretim görevlisi sayısı 40 bin seviyesinde gerçekleşti. Mevcut imkânların Erasmus değişim programına olan talebi karşılayamadığı görüldü. Bir önceki öğretim yılında 254 Avro olan aylık ortalama burs miktarı, 2010-2011 döneminde 250 Avro seviyesine düştü. AB DÖNEM BAŞKANI DANİMARKA HAVA KİRLİLİĞİNDE GÖTEBURG PROTOKOLÜ NÜ REVİZE EDEN YENİ ULUSLARARASI ANLAŞMAYI ONAYLADI Avrupa Birliği Dönem Başkanlığını yürüten Danimarka nın Çevre Bakanı Ida Auken ve Avrupa Komisyonu nun Çevre den Sorumlu Üyesi Janez Potočnik 4 Mayıs 2012 tarihinde Göteburg Protokolü nü revize eden yeni anlaşmayı AB adına imzaladı. Danimarka Çevre Bakanı Ida Auken yeni anlaşmanın imzalanmış olmasından duyduğu memnuniyetini belirtirken, Avrupa sınırları içinde hava kirliliği konusunda daha sıkı tedbirleri somutlaştıran yeni anlaşmanın önemli bir adım olduğunu söyledi. Danimarkalı Bakan, imzalanan anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle Avrupa hava sahasının daha temiz olacağını ve hava kirliliğinin insan sağlığına olan etkisi de göz önüne alındığında bu adımın sorunun çevresel ve toplumsal maliyetlerini düşüreceğini belirtti. Hava kirliliğinin sınır ötesi bir durum olduğunu vurgulayan Auken, Danimarka daki moleküler hava kirliliğinin yüzde 80 inin diğer ülkelerden kaynaklandığının da altını çizerek üye ülkelerin verdiği taahhütleri yerine getirmesinin önemine de işaret etti. Atılan olumlu adımlara rağmen çevre konusundaki kazanımların yeterli olmadığının da altını çizen Danimarka Çevre Bakanı, Hava yılı olarak belirlenen 2013 yılının, önlerindeki en yakın hedef olduğunu, aynı yıl içinde hava kalitesinin iyileştirilmesi ve ulusal emisyonların azaltılması için müzakerelere başlanılacağını da sözlerine ekledi. Avrupa Komisyonu nun Çevre den Sorumlu Üyesi Janez Potočnik ise AB tarihinde ilk kez, hava kirliliği ve iklim değişikliğini birleştiren bir anlaşmaya varılmasından duyduğu memnuniyeti vurgulayarak yeni anlaşmanın etkilerinin yerel ve uluslararası düzeyde hissedileceğinin altını çizdi. Bilindiği gibi, 30 Kasım 1999 tarihli ve Asidifikasyon, Ötrifikasyon ve Yer Seviyesi Ozon Kirliliğine yol açan 4 maddeye ilişkin (Sülfür, Nitrojen Oksit, Uçucu Organik Bileşen ve Amonyak) hedeflerin kabul edildiği Göteburg Protokolü kapsamında taahhütler belirlenmişti. Sınır ötesi hava kirliliği ile mücadelede daha etkin sonuçlara odaklanılarak oluşturulan anlaşmada, AB üye ülkeleri, 2005-2020 süresi içinde sülfür salınımlarında yüzde 59; Amonyak salınımında yüzde 6; Uçucu organik bileşen salınımında (VOCs) yüzde 28; Nitrojen Oksit salınımında yüzde 43 ve Katı Parçacık (Partikülat) salınımında yüzde 23 oranında azalma hedeflemişti. 14

AVRUPA BİRLİĞİ MOBİL TELEFON DOLAŞIM ÜCRETLERİNİ DÜŞÜRMEYE DEVAM EDİYOR Avrupa Parlamentosu, 10 Mayıs 2012 tarihinde Avrupa Birliği içinde uygulanan uluslararası dolaşım ücretlerine (roaming) ilişkin yeni bir Tüzük taslağını kabul etti. Söz konusu yasa tasarısının AB Konseyi nin resmi onayını aldıktan sonra, 1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girerek 30 Haziran 2012 tarihine kadar geçerli olan 717/2007 Sayılı Tüzüğün yerine geçmesi öngörülüyor. Yürürlüğe girecek yeni yasa ile, Avrupa Komisyonu, üye devletler arasında cep telefonu aramaları ve mesaj gönderme ücret oranlarını düşürmeye devam etmeyi amaçlıyor. Bu yeni düzenleme kapsamında, 1 Temmuz 2012 den itibaren, yurtdışını aramanın dakikası 0,35 Avro dan 0,29 Avro ya (+KDV) ve yurtdışından gelen aramanın ücretinin ise 0,11 Avro dan 0,08 Avro ya (+KDV) düşürülmesi öngörülüyor. Yürürlüğe girmesi beklenen yeni tüzükle birlikte, yurtdışında SMS ücretinin 0,11 Avro dan bu yıl içinde 0,09 Avro ya (+KDV) ve 1 Temmuz 2014 tarihinden itibaren ise 0,06 Avro ya düşürüleceği de ifade edildi. Tüm bu düzenlemelere ilaveten, yeni mevzuata göre, yurtdışında seyahat eden müşterilerin faturalarında belirledikleri sınıra ya da standart 50 Avro (+KDV) sınırına yaklaştıklarında, operatörlerin onları bilgilendirmekle yükümlü olacağı da belirtildi. Yeni tüzüğün Avrupa pazarında rekabeti artmak adına tüketicilere kendi ulusal operatörlerinden bağımsız olarak dolaşım hizmeti almak için başka bir operatör seçme hakkını tanıyacağı da kaydedildi. ALMANYA NIN KUZEY REN VESTFALYA EYALETİNDEKİ SEÇİMLERDE İKTİDARDAKİ HIRİSTİYAN DEMOKRATLARIN DÜŞÜŞÜ DEVAM ETTİ Almanya'nın en kalabalık nüfusuna sahip ve göçmenlerin en yoğun yaşadığı eyalet Kuzey Ren Vestfalya'da 13 Mayıs 2012 tarihinde yapılan seçimlerde Şansölye Angela Merkel liderliğindeki Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) ve koalisyon ortağı Hür Demokrat Parti (FDP) büyük bir oy kaybı yaşayarak Almanya genelindeki düşüşünü sürdürdü. Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Seçimleri nde Sosyal Demokrat Parti (SPD) oyların yüzde 39 unu kazanarak birinci parti olurken CDU yüzde 26, Yeşiller Partisi yüzde 12, FDP ise yüzde 8,5 oranında oy aldı. Korsanlar Partisi (Piraten) yüzde 7,5 civarında oy alarak daha önceki seçimlerdeki başarısını sürdürürken, Sol Parti (Die Linke) yüzde 2,5'lik oy oranıyla yüzde 5 barajını aşamadı. 2010 yılında yapılan bir önceki eyalet seçimlerinde, CDU ve SPD geçerli oyların sırasıyla yüzde 34,6 ve 34,5 ini alarak başa baş bir performans sergilemiş, az farkla 15

birinci parti olan CDU nun hükümeti kurmayı başaramaması üzerine SPD Yeşiller Partisi ile bir azınlık hükümeti kurmuştu. SPD-Yeşiller Partisi koalisyonu 2 yıldan az bir zaman iktidarda kalabilmiş, 2012 bütçesinin parlamentoda kabul edilmemesi üzerine hükümet dağılmıştı. Kuzey Ren Vestfalya seçim sonuçları hakkında bir açıklama yapan SPD Genel Sekreteri Andrea Nahles, Yeşiller Partisi ve kendi partisinin başarısını 2013 yılındaki federal seçimler için çok olumlu bir sinyal olarak yorumlarken eyalet seçim sonuçlarını CDU ve Şansölye Merkel in uçuruma bir adım daha yaklaşması olarak nitelendirdi. CDU nun Kuzey Ren Westfalya Eyalet Başkanı Norbert Röttgen ise partisinin eyalette daha önce olmadığı kadar düşük düzeyde oy aldığı ve bunun sorumluluğunun kendisinde olduğu gerekçesiyle eyalet başkanlığından istifa ettiğini açıkladı. AB NİN TÜKETİCİYİ KORUMAYA YÖNELİK ERKEN UYARI SİSTEMİ RAPEX İN 2011 RAPORU AÇIKLANDI Avrupa Birliği nin tüketiciyi korumak amacıyla oluşturduğu erken uyarı sistemi olan RAPEX in (Rapid Alert System for nonfood dangerous products) 2011 yılına ait raporu yayımlandı. 8 Mayıs 2012 tarihinde yayımlanan Rapex raporunda, hakkında şikayette bulunan 1,803 ürüne yasak getirilirken şikayete konu olan ürünlerin çoğunluğunu kozmetik ürünleri (104 bildirim), motorlu araçlar (171 bildirim), tekstil ürünleri (423 bildirim) ve oyuncakların (324 bildirim) oluşturduğu göze çarptı. RAPEX E bildirilen şikayetlerin yarısını Çin malları oluştururken, raporda Avrupa menşeli ürünlere yönelik bildirimlerin 2011 yılındaki şikayetlerin yüzde 19 unu (293 bildirim) oluşturduğu gözlemlendi. Rapex Raporu hakkında değerlendirmede bulunan Avrupa Komisyonu nun Sağlık ve Tüketici Politikasından Sorumlu Üyesi John Dalli ise 2011 yılının ürün güvenliği açısından diğer yıllara göre daha iyimser bir tablo oluşturduğunu vurguladı. Rapex Raporu na konu edilen ürünler hakkındaki şikayetlerin, 2010 yılına göre, yüzde4lük düşüş göstererek 2011 yılında yüzde 54 ye gerilediğine işaret eden Dalli, ulusal kurumların Rapex sistemini daha etkin kullanmasının söz konusu azalmaya yaptığı katkının da altını çizdi. Rapex Raporu na konu edilen ürün ve ülkelerin detaylı bilgisine http://ec.europa.eu/consumers/dyna/rapex/create_rapex.cfm?rx_id=440 internet adresinden ulaşılabilir. 16

AVRUPA KOMİSYONU ALIŞVERİŞ ÇEKLERİ İÇİN YENİ KDV KURALLARI ÖNERDİ Avrupa Komisyonu 10 Mayıs 2012 tarihinde, tüm Üye Devletlerde alışveriş çeklerine (voucher) tek tip vergi uygulamasını sağlamak için kuralların tadil edilmesini teklif etti. Alışveriş çekleri AB de yılda 52 milyar Avro yu aşan bir pazar oluşturmaktadır. Alışveriş çeki pazarının yüzde 70 i önceden ödenmiş telekomünikasyon kartlarından meydana gelmektedir. Bunu hediye kuponları ve indirim kuponları izlemektedir. Ancak üye devletlerde farklı KDV oranlarının uygulanması piyasa etkinliği açısından sorunlara yol açmaktadır. Şirketler çifte vergilendirme ve başka üye devletlerde iş yapma sorunları ile karşılaşmaktadır. Vergilendirme, Gümrükler, Dolandırıcılıkla mücadele ve Denetçilikten sorumlu Komisyon üyesi Algirdas Šemeta ya göre "Alışveriş çekleri Avrupa da hızla gelişen bir işkoludur ve her hafta milyonlarca alışveriş çeki alınıp satılmaktadır. Vergi kanunlarındaki belirsizlikler ve güçlükler sebebiyle bu iş alanının geri kalmasını haklı gösterecek hiçbir sebep yoktur. Bugün teklif edilen yeni KDV kuralları ile işletmeler, vatandaşlar ve vergi idarelerinin yararına olacak gerçek bir tek pazara geçebiliriz. Teklif edilen kurallara göre farklı alışveriş çeki kategorileri ve uygulanacak KDV oranları net bir şekilde tanımlanacak. Bu sayede, AB genelinde alışveriş çekleri ile yapılan işlemler standart muameleye tabi olacak. Yeni kuralların 1 Ocak 2015 te yürürlüğe girmesi öngörülüyor. Komisyon teklifi bir etki analizi ile birlikte sunulmuştur. Yönerge ve etki analizine aşağıdaki adresten ulaşılabilir: http://ec.europa.eu/taxation_customs/taxation/vat/key_documents/legislation_propos ed/index_en.htm AVRUPA KOMİSYONU YENİ DEVLET YARDIMLARI STRATEJİSİ RAPORUNU YAYINLADI Avrupa Komisyonu 2014 yılında yürürlüğe girecek olan AB de devlet yardımlarına ilişkin yeni stratejisini içeren raporu 8 Mayıs tarihinde yayınladı. Rapor da yeni strateji, birbiriyle bağlantılı üç ana amaç üzerine kuruluyor. Buna göre: - Devlet yardımlarının denetimi sürdürülebilir büyümeyi desteklemeli ve herhangi bir katma değer yaratmayan ve rekabeti bozan yardımları caydırarak kamu harcamalarının kalitesini arttırmaya katkı sağlamalı. Yardımlar, iç pazarda işletmeler için eşit şartları koruyarak Avrupa 2020 Stratejisinde öngörülen güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme hedeflerini desteklemeli. Bu amaçla Komisyon, ulusal yardım projelerinin AB kurallarına uygunluk değerlendirmelerine ilişkin ortak kurallar geliştirecek ve Çevresel, Bölgesel ve Risk Sermayesi ile Şirketlerin Kurtarılması ve Yeniden Yapılandırılması Yardımları Hakkındaki Kılavuzlar gibi varolan düzenlemeleri gözden geçirecek. 17

- Devlet yardımları denetimi iç pazarda en çok etkileri olan yardımlara daha fazla yoğunlaşmalı. Bu da büyük çaplı ve potansiyel olarak rekabeti bozucu etkileri daha fazla olan yardımların daha sıkı denetlenmesini ve sektör bazlı araştırmaların daha fazla yapılmasını içerecek. Ayrıca özellikle 2008 de kabul edilen Genel Muafiyet Tüzüğü ile De Minimis Tüzüğü gözden geçirilerek piyasalara etkileri sınırlı olan yardımların incelenme süreçleri basitleştirilecek. Buna karşılık üye ülkelerin AB devlet yardımları kurallarına uygun hareket edip etmedikleri daha sıkı denetlenecek. - Denetim prosedürlerinin, Komisyonun kararlarını daha hızlı alabilmesine elverişli hale getirilmesi gerekecek. Devlet yardımı kavramına netlik kazandırılmasını ve Usul Tüzüğünün modernizasyonunu da içerecek şekilde bu alandaki kavram ve kurallara daha fazla açıklık kazandırılacak. AVRUPA KOMİSYONU İSPANYA NIN VERDİĞİ DEVLET YARDIMININ GERİ ÖDENMESİNE KARAR VERDİ Komisyon Valensiya Bölgesel Hükümetinin Ciudad de la Luz film stüdyosuna verdiği 265 milyon avro tutarındaki devlet yardımının firma tarafından geri ödenmesi gerektiğine karar verdi. Komisyon 2008 yılında Valensiya Hükümetinin görselişitsel ve sinema tesislerinin yapımı, yönetimi ve operasyonu için sağladığı devlet yardımına ilişki olarak soruşturma başlatmıştı. Soruşturma sonunda Komisyon, söz konusu yardımın Avrupa nın büyük film stüdyoları arasında rekabeti bozduğuna; arz fazlasının olduğu bir alanda herhangi bir piyasa yatırımcısının bugüne kadar kar edememiş olan söz konusu projenin tamamına fon sağlamayacağına ve İspanya nın da bu projenin bölgesel kalkınmaya sağlayacağı faydanın, verilen yüksek miktardaki yardımın rekabeti bozucu etkilerini telafi edebileceğini ortaya koyamadığına karar verdi. AVRUPA BİRLİĞİ KONSEYİ BİYOSİDAL ÜRÜNLER İLE İLGİLİ TÜZÜĞÜ KABUL ETTİ Avrupa Birliği insan ve hayvan sağlığı ile çevrenin korunmasını amaçlayan, biyosidal ürünlerin kullanımını ve pazarlamasını kapsayan yeni tüzüğü kabul etti. İç piyasanın uyumlu hale gelmesinde yaşanacak sıkıntıların giderilebilmesi için getirilen uygulamanın 1 Eylül 2013 tarihinden itibaren başlayacağı belirtildi. Haşereler ve benzeri zararlılarla mücadelede kullanılan kimyasal maddeleri, dezenfektanları, sağlık ve gıda sektöründe kullanılan yüzey dezenfektan maddelerini de kapsayan biyosidal ürünlerin kullanımı ve piyasaya sunumu ile ilgili yeni tüzükte sadece güvenilir içerikli ürünlerin piyasada yer almasına izin verilirken, sağlık ve çevre için tehlikeli madde içeren ürünlerin Avrupa Birliği piyasasında bulunması yasaklanıyor. Avrupa Birliği içerisinde ağırlıklı olarak evlerde kullanılan 18

biyosidal ürünler için güvenli bir piyasa oluşturmayı hedefleyen düzenlemenin, üye devletlerde geçerli olacak tek bir liste ile üreticilerdeki aşırı bürokrasi yükünü de azaltması bekleniyor. AVRUPA KOMİSYONU KIBRIS TÜRK TOPLUMUNA YÖNELİK YARDIM PROGRAMI ÇERÇEVESİNDE PROJE BAŞLATTI Avrupa Komisyonu Kıbrıs Türk toplumuna yönelik yardım programı çerçevesinde ve Kıbrıs ın kültürel mirasını korumak amacıyla 2 Milyon Avro bütçeli bir proje başlattı. Projenin başlatılmasıyla ilgili açıklamada bulunan Avrupa Komisyonu nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Štefan Füle söz konusu projenin Ada nın kültürel mirasını korumaya yardımcı olacağını ve Kıbrıs ta iki toplum arasındaki güven ve uzlaşıya katkı sağlayacağını ifade etti. Projenin sağlayacağı finansman ile başta Mağusa daki Othello Kalesi olmak üzere kültür mirası olarak belirlenen ve K.K.T.C de acil onarım bekleyen altı eserin restorasyonuna en kısa sürede başlanacağını belirten Stefan Füle, söz konusu eserlerin Kıbrıs taki her iki toplum tarafından da kültür mirası olarak benimsenmiş olduğunun da altını çizdi. Avrupa Komisyonu ndan onarım süreci hakkında yapılan açıklamada da Othello Kalesi ndeki restorasyon çalışmaları bittikten sonra halkın ziyaretine açılabilecek hale geleceği, diğer eserlerin de yıkılma tehlikesinden tümüyle kurtarılmış olacağı belirtildi. ABD ŞİRKETİ NOBLE ENERGY GKRY NİN TEK TARAFLI İLAN ETTİĞİ MÜNHASIR EKONOMİK BÖLGE DE 35 TRİLYON METREKÜP DOĞALGAZ BULDU Güney Kıbrıs Rum Yönetimi nin (GKRY) Doğu Akdeniz'de tek taraflı olarak ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) içinde bulunan ve Afrodit olarak adlandırılan sözde 12. parselde GKRY adına sondaj yapan ABD li Noble Energy Şirketi, aramalarda 35 trilyon metreküp doğalgaz bulunduğunu bildirdi. Noble Energy tarafından yapılan açıklamada, söz konusu parselde, 35 trilyon metreküp doğal gaz keşfedildiği, bu miktarın GKRY ile İsrail'in yurt içi ihtiyaçlarını aşan bir miktar olduğu ve ihtiyacı aşan miktarın iki ülke için ihracat anlamına geldiği kaydedildi. Noble Energy Şirketi nin doğalgaz keşfine ilişkin bir açıklamada bulunan GKRY Lideri Dimitris Hristofyas da, Rum tarafının sözde MEB'inde doğal gaz yatakları keşfetmesinden dolayı, Rum hükümeti ve halkı adına Noble Energy şirketine teşekkürlerini ifade etti. Hristofyas ayrıca bu keşfin, gerek Avrupa Birliği nin enerji güvenliği gerek Doğu Akdeniz'deki barış ve işbirliği için, jeostratejik ve siyasi açıdan büyük öneme sahip olduğu iddiasını da dile getirerek hidrokarbon yataklarından istifade edilmesinin, Kıbrıs sorununda bir çözüme varılması için ek bir teşvik olabileceğini de kaydetti. 19